Bugün[01 Ocak 2026]
itibarı ile 9.229 başlık/FaRk ile birlikte,
9.229 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.


Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(29/38)


- TEZVÎD ile/ve/||/<> TEZEVVÜD

( Yol için yiyecek/azık verme, azıklandırma. İLE/VE/||/<> Yol için yanına yiyecek/azık alma. )


- TEZVÎR[< ZEVR | çoğ. TEZVÎRAT] değil/yerine/= YALAN DOLAN | ARABOZUCULUK


- TEZYÎF[Ar. < ZEYF] ile/ve/||/<> İSTİHFAF[Ar.]

( Değersiz gösterme. | Alay etme. İLE/VE/||/<> Küçümseme, hor görme, tahkir. )


- TEZYÎF[Ar. < ZEYF] ile/ve/||/<> TAHKİR[Ar.]

( Değersiz gösterme. | Alay etme. İLE/VE/||/<> Aşağılama, onur kırma, onuruna dokunma. | Hakaret. )


- [ne yazık ki]
TEZYÎF[Ar. < ZEYF] değil/yerine/= DEĞERSİZ GÖSTERME | ALAY ETME


- TEZYÎN[< ZÎNET] ile TEZHİB

( Süsleme, süslenme, ziynetlen(dir)me. İLE Altın sürme. | Yaldızlama. | Süsleme. )


- TEZYİN ile TEZYİNİ ile TEZYİNİ SANAT


- TEZYİNAT[Ar.] değil/yerine/= SÜSLER/BEZEKLER


- TƏBLİĞ[Azr.] = PROPAGANDA[Tr.]


- TF-IDF/TERM FREQUENCY-İNVERSE DOCUMENT FREQUENCY[İng.] değil/yerine/= TERİM SIKLIĞI – TERS BELGE SIKLIĞI


- TF/TERM FREQUENCY[İng.] değil/yerine/= TERİM SIKLIĞI


- TG İLE TM İLE TC İLE TD ile/||/<> POLİMER GEÇİŞ SICAKLIKLARI

( Kritik termal geçiş noktaları. )

( Formül: Tg ~ 0.67 Tm (K) )


- TG İLE TM İLE TD ile/||/<> POLİMER GEÇİŞ SICAKLIKLARI

( Polimerlerin kritik sıcaklıkları. )

( Formül: Tg < Tm < Td )


- TGA ile/||/<> DSC

( TGA kütle kaybı termal İLE DSC ısı akışı faz geçişleri. )

( Formül: Δm İLE ΔH )


- TH1 İLE TH2 İLE TH17 İLE TREG ile/||/<> T HÜCRE ALT GRUPLARI

( CD4+ yardımcı T hücre türleri. )

( Formül: IFN-γ İLE IL-4 İLE IL-17 İLE TGF-β )


- TH1 ile/||/<> TH2

( Th1 hücresel bağışıklık virus İLE Th2 hümoral allerji. )

( Formül: Cell-mediated İLE humoral )


- THALES KURAMI ve/||/<> ÜÇGENLER KURAMI

( Piramidin yüksekliğini bulmak için yere dikilen bir çubuğun gölgesinin uzunluğunun, çubuğun uzunluğuna eşit olmasını beklemek ve o anda piramidin gölgesinin uzunluğunu ölçerek piramidin yüksekliğinin ölçülmesi. | Bir dik üçgende, dik açının tepe noktasından hipotenüse indirilen dikmenin, iki tarafında kalan iki üçgen, birbirine ve asıl üçgene benzer üçgenlerdir. VE/||/<> ... )


- THALES ve/||/<>/> ANAKSİMANDROS/ANAKSİMENDER

( ...[M.Ö. 624 - 546] VE/||/<>/> Thales'in öğrencisi.[M.Ö. 610 - 546/545] )

( Anaksimandros, dünyanın tepsi gibi değil küre gibi olduğundan ilk kuşkulanmış kişidir.[Dünyanın eğimini bile ölçmüştür.] )

( [2. | 3. | 4. | 5. | 6. | 7. dersler...] )


- THALES ile/ve/değil PARMENİDES

( İlk filozof, Thales değil Parmenides olarak kabul edilir. )

( PARMENİDES - PERİ PHYSEOS(DOĞA ÜZERİNE) )


- THAN :/yerine -DEN, -DAN (KARŞILAŞTIRMA)


- THANK YOU vs. NO, THANK YOU


- THANK :/yerine TEŞEKKÜR ETMEK


- THANKS :/yerine TEŞEKKÜRLER


- THAT and THAT


- THAT vs. THAT


- THAT :/yerine ŞU, O, Kİ


- (THE AWARE OF) FAST ALTERATION vs. (THE AWARE OF) SLOW ALTERATION


- [not] THE BEAUTIFUL vs. WHICH/WHAT I WOULD LIKE TO


- THE FREEDOM vs./and CAPTIVITY OF THE FREEDOM


- [not] THE LOVE/HATE OF HISTORY vs. INFORMATION/KNOWLEDGE OF HISTORY


- THE MEANINGS OF THE WORDS


- THE MOST vs. UNIQUE


- THE PERSON DOES NOT TO TALK BY/IN THE WISDOM vs. THE PERSON DOES NOT TO TALK IN IGNORANCE


- (not THE REST) THE REST OF


- THE SELF OF ... vs. THE REASON OF ...


- THE THING, IF HAPPENS, WOULD NOT BE A PROBLEM vs. THE THING, WHICH WOULD BE BETTER IF NOT HAPPENS


- THE TRUMAN SHOW ve/<>/> ASCENSION

( Film.[Jim Carrey] VE/<> Dizi.[3 bölüm] )


- THE :/yerine (BELİRLİ ARTİKEL)


- THEATER :/yerine TİYATRO


- THEIA ile/ve/||/<> DÜNYA

( İlgili konuşmayı izlemek için burayı tıklayınız... )


- THEIR :/yerine ONLARIN


- THEM :/yerine ONLARI, ONLARA


- THEME :/yerine TEMA


- THEMSELVES :/yerine KENDİLERİ


- THEN :/yerine SONRA, O ZAMAN


- THEORIA ile TEMÂŞÂ

( Şey'i sürecin dışına çıkarmak. İLE Şey'i sürecin içinde görmek. )

( İdrakle bütüne bakmak. )

( Vicdanla/Zihinle bütüne bakmak. )

( İhsas/duygu. İLE İdrak. )

( Metafizik. İLE "Mistik." )

( Holistic. vs. Universal. )


- THEORY vs. PRACTICE


- THEORY vs. SCENARIO


- THEORY :/yerine TEORİ


- THEORY vs./and UTOPIA


- THEOTOKOS/PANAGİA MANASTIRI :

( Rumelikavağı'nın Mavramolos (Karataş) mevkiinde Hıristiyanlık döneminde Meryem Anaya sunulan Theotokos (Panagia) manastırı yapıldı. Burada Meryem Ana Kilisesinin günü olan 15 Ağustosta büyük panayır kurulurdu. Zamanla kilise yıkıldı. 1617'de iki hücrelik kısmı kaldı. Manastır ve kilise 1690'da yeniden yaptırıldı ise de Osmanlı yönetiminden izin alınmadan yaptırıldıkları için Damat Şehit Ali Paşa tarafından yıktırıldılar. )


- THERAPY :/yerine TERAPİ


- THERAVADA ile ...

( "Eskilerin Okul Sistemi". Pirlerin Öğretisi adı da verilen Güney Budizmi. Budizm'in başlangıçtaki durumuna benzerliğini yitirmemiş olan Budist Mezhebi. Budizm'in Ortodoks ve orijinal biçimi olarak kabul edilir. Özellikle Seylan, Burma, Tayland, Laos ve Chittagong'da uygulanmaktadır. )


- THERE :/yerine ORADA


- THEREFOR vs. THEREFORE


- THEREFORE :/yerine BU NEDENLE


- THERMOPHİLE İLE PSYCHROPHİLE İLE HALOPHİLE İLE ACİDOPHİLE ile/||/<> EKSTREMOFİLLER

( Ekstrem ortam organizmaları. )

( Formül: Tmax = 122°C )


- THERMOPLASTİC İLE THERMOSET İLE ELASTOMER ile/||/<> POLİMER SINIFLARI

( Temel polimer malzeme türleri. )

( Formül: Tg < T < Tm )


- THESAURUS[İng.] değil/yerine/= EŞANLAMLILAR SÖZLÜĞÜ, KAVRAM DİZİNİ


- THESE :/yerine BUNLAR


- THESIS "AS HOMEWORK" vs. THESIS


- THETA ÇÖZÜCÜ ile/||/<> İYİ ÇÖZÜCÜ

( Theta Χ = 0.5 ideal, iyi Χ < 0.5 genişleme. )

( Formül: Flory İLE excluded volume )


- THETA FUNCTİON ile/||/<> ETA FUNCTİON

( Theta θ(z,τ) quasi-periodic, eta Dedekind η(τ). )

( Formül: Quasi-periodic İLE modular form )


- THEY :/yerine ONLAR


- THICK :/yerine KALIN


- THIN :/yerine İNCE


- THING ile ENTITY


- THING :/yerine ŞEY


- THING vs./and/<> THINK


- THINK :/yerine DÜŞÜNMEK


- THINKING :/yerine DÜŞÜNME


- THIRD :/yerine ÜÇÜNCÜ


- THIRTY :/yerine OTUZ


- THIS vs. THAT


- THIS vs. THAT vs. IT


- THIS vs. THIS EXIST TOO


- THIS :/yerine BU


- THOMAS HENRY HUXLEY ile

( 04 Mayıs 1825 - 29 Haziran 1895 İLE 26 Temmuz 1894 - 22 Kasım 1963 )


- THOMAS PAINE ile/ve/||/<>/>< EDMUND BURKE


- THOMAS YOUNG


- THOSE :/yerine ŞUNLAR


- THOUGH :/yerine RAĞMEN, GERÇİ


- THOUGHT vs. ATTENTION


- THOUGHT vs. BELIEF


- THOUGHT ECHO/ÉCHO DE LA PENSÉE[İng.] değil/yerine/= DÜŞÜNCE YANKILANMASI


- THOUGHT vs. EMOTION


- THOUGHT :/yerine DÜŞÜNCE


- THOUGHTLESSNESS vs. NOT ABLE TO THINK


- THOUGHT/TO THINK WITHOUT ACTION vs. THOUGHT/TO THINK IN ACTION

( THOUGHT/TO THINK IN ACTION instead of THOUGHT/TO THINK WITHOUT ACTION )


- THOUSAND :/yerine BİN


- TRAK/THRAK TANRILARI ile/ve YUNAN TANRILARI


- THREAT :/yerine TEHDİT


- THREATEN :/yerine TEHDİT ETMEK


- THREE :/yerine ÜÇ


- THRESHOLD[İng.] değil/yerine/= EŞİK DEĞER


- THRILL vs. SHIVER vs. RIGOR vs. VIBRATION


- THROAT :/yerine BOĞAZ


- THROUGH :/yerine İÇİNDEN, BOYUNCA


- THROUGHOUT :/yerine BOYUNCA


- THROW :/yerine ATMAK, FIRLATMAK


- THUS :/yerine BÖYLECE


- Tİ ile Tİ BORUSU ile Tİ İŞARETİ


- T'I ve/ile YUNG ve/ile ...

( Madde ve görev. T'I evrensel zihin, madde, biçimsiz, maddi olmayan, algılanamayan. YUNG ise onun görevi. )


- TIA/TRANSIENT İSCHEMIC ATTACK TRANSIENT[İng.] değil/yerine/= İSKEMIK ATAK, GEÇİCİ YETERSİZ KANLANMA ATAĞI


- TİARA ile ...

( Papalık'ın simgesi olan üç katlı taç. )


- TIBÂ[Ar. < TAB] ile TIBÂA[Ar.]

( Yaradılışlar, âdetler. İLE Kılıç yapma zanaatı. | Kitap vs. basma işi. )


- TIBBEN[Ar.] ile TIBBÎ[Ar.]

( Hekimliğe uygun olarak, hekimliğin gösterdiği yolda. İLE Hekimliğe özgü, hekimlikle ilgili. | Hekimce. )


- TIBBEN/TIBBÎ değil/yerine/= SAĞCA/SAGCIL


- TIBBİ İLÜSTRASYON/MEDICAL ILLUSTRATION[İng.] değil/yerine/= TIBBİ GÖRSELLEME


- TIBBİ/MEDICAL[İng.] değil/yerine/= TIP İLİŞKİLİ


- TIBBİ ile TIBBİ ATIK


- TIBBİYE ile TIBBİYELİ/LİK


- TİBET BUDİZMİ'NDE:
KASİD ile/ve SAGYA ile/ve NINGMA ile/ve GELUGBA

( Beyaz Nilüfer Grubu. İLE/VE Çiçek Grubu. İLE/VE Kırmızı Grubu. İLE/VE Sarı Grubu. )


- TİBET MANDALASI ile/ve/||/<> HİNT MANDALASI

( )


- TİBET ile ...

( TANRI EVİ )


- TİBET ve TEBES (MISIR)


- TİBETLİ ile TİBETÇE ile TİBET ÖKÜZÜ ile TİBET SIĞIRI


- TIC/MEDICAL MONİTORING DEVICE[İng.] değil/yerine/= TIBBİ İZLEME AYGITLARI


- TİCÂNÎ ile TİCÂNÎ

( Yobaz, gerici. İLE Kuzey Afrika'da kurulmuş bir tarikat ve bu tarikattan olan kişi. )


- TİCARET, BİLİM VS. ile SANAT ve FELSEFE

( Ortalama akıl, yeterlidir. İLE Ortalama akıl, yetmez. )


- TİCARET:
T ile/ve/||/<> İ ile/ve/||/<> C ile/ve/||/<> A ile/ve/||/<> R ile/ve/||/<> E ile/ve/||/<> T

( Tecrübe/deneyim. İLE/VE/||/<> İtibar/saygınlık. İLE/VE/||/<> Cesaret. İLE/VE/||/<> Risk. İLE/VE/||/<> Emek. İLE/VE/||/<> Tedbir. )


- TİCARET ile/ve BİLGİ


- TİCARET ve/= HİDÂYET


- TİCARET ile/değil KAÇAKÇILIK


- TİCARET ile REKLAM ile TİCARİ FİRMA ile TİCARİLEŞTİRMEK

( COMMERCE vs. COMMERCIAL vs. COMMERCIAL FIRM vs. COMMERCIALIZE )

( تجارت ile بازرگاني ile تجارتي ile تجارتخانه ile تجارتي کردن )

( TAJART ile BAZORGANY ile تجارتي ile TAJARTAKHANEH ile TAJARTY KARDAN )


- TİCARET ile TİCARET ODASI ile TİCARET FİLOSU ile TİCARET GEMİSİ ile TİCARET LİMANI ile TİCARET SİCİLİ ile TİCARET ATAŞESİ ile TİCARET BORSASI ile TİCARET MERKEZİ ile TİCARET İŞLETMESİ ile TİCARET MAHKEMESİ ile TİCARET COĞRAFYASI


- TİCARETGÂH/TİCARETHANE değil/yerine/= TECİMEVİ


- TİCARETLE İLGİLİ İLK KİTABI YAZAN:
BENKO KOTRULCIC

( Dünyada, ticaretle ilgili ilk kitabı 1345'te yayımlayan kişi, Dubrovnik'li Benko Kotrulcic'dir. )


- TİCARETLE KAZANILAN PARA (-NIN RİSK EDİLMESİ) ile EMEKLE KAZANILAN PARA (-NIN RİSK EDİLMESİ)


- TİCARETTE:
PARA ARTIRMAK değil/yerine ÜRÜN ARTIRMAK


- TİCARİLEŞMEK ile TİCARİ ile TİCARİ DAVA ile TİCARİ ATAŞE ile TİCARİ UNVAN ile TİCARİ TÜKETİM


- TICKET vs. INVITATION

( ÇOK FAZLA vs. AŞIRI DERECEDE ÇOK )


- TICKET :/yerine BİLET


- TICKET vs. INVITATION


- t.i.d.[Lat. < TER IN DIE] değil/yerine/= GÜNDE 3 KEZ


- TİDAL VOLÜM/TIDAL VOLUME[İng.] değil/yerine/= SOLUK OYLUMU/HACMİ


- TIDAL VOLUME ile ...

( Bir hayvanın her soluk alış-verişinde aldığı havanın hacmi. )


- TIDAL[İng.] değil/yerine/= GEL-GİTSEL


- TİDU = MARDİN


- TIE :/yerine BAĞLAMAK, KRAVAT


- TIFIL[Ar. < TIFL | çoğ. ETFÂL] değil/yerine/= KÜÇÜK ÇOCUK


- TİFO[Fr. < Yun.] değil/yerine/= KARAHUMMA

( Kirli sularda, bu sularla sulanmış sebzelerde bulunan, mikroplarla oluşan, ortalama üç hafta süren, ateşli ve tehlikeli bir bağırsak hastalığı. )


- TİFO ile/||/<> KOLERA

( Salmonella typhi bakterisinin neden olduğu, ateş ve karın ağrısı ile ilişkili bir bulaş. İLE/||/<> Vibrio cholerae bakterisinin neden olduğu, şiddetli sürgün ve dehidrasyon ile ilişkili bir bulaş. )


- TİFTİKLENMEK ile TİFTİK ile TİFTİK KEÇİSİ ile TİFTİK TİFTİK


- TİFÜS[Fr.] değil/yerine/= LEKELİHUMMA

( Bitle geçen, ortalama 15 gün süren, gövdede pembe lekelerle beliren, ateşli ve tehlikeli bir sayrılık. )


- TİG/DİAGNOSTIC-RELATED GROUPS[İng.] değil/yerine/= TANI İLİŞKİLİ ÖBEKLER


- TIĞ ile BİZ

( ... İLE Katı bir şeyi dikerken iğne geçirilecek yeri delmek için kullanılan, çelikten yapılmış, sivri uclu ve ağaç saplı araç. )


- TIĞ ile MEKİK[Fars.]

( ... İLE El ya da otomatik dokuma tezgâhlarında, atkı ya da argaç denilen ve enine olan iplikleri, uzunlamasına olan arışların arasından geçirmeye yarayan masuralı araç. | Oya yapmakta kullanılan, kemik, ağaç ya da plastikten, iki ucu sivri, arasından iplik geçecek bir yarığı bulunan küçük araç. )


- TIGHT :/yerine SIKI


- TÎHÛ[Fars.] ile ...

( Çil kuşu. )


- TIK TIK (ETMEK)


- TİK/TIC[İng./Fr.] değil/yerine/= SEĞİRCE/SEĞİRTİ


- TİK ile TİKE ile TİK TAK ile TİK AĞACI ile TİKE KEBABI


- TIKA-BASA (YEMEK, DOLDURMAK)


- TIKAÇ ile/ve/değil/yerine/>< TAÇ


- TIKAÇLAMAK ile TIKAÇLANMAK ile TIKAÇ ile TIKAÇLI ile TIKAÇSIZ


- TIKAMA KURALI ile ...

( BLOCKING RULE )


- TIKAMA ile TIKAMALI


- TIKAMAK ile TIK ile TIĞ ile TIKALI ile TIK TIK ile TIKA BASA


- [ne yazık ki]
TIKANIKLIK ile/ve/||/<> KISIR DÖNGÜ


- TIKANIKLIK ile TIKALI ile TIKALI SÜT

( CLOG vs. CLOGGED vs. CLOGGED MILK )

( گرفتگي ile گير ile زيادي پرکردن ile باز نشدني ile گرفته ile شير لخته شده )

( GARAFTAGY ile GYR ile ZYADY PORKARDAN ile BAZ NESHODANY ile GARAFTEH ile SHYR LAKHTEH SHODEH )


- TIKANIKLIK ile TIKANIKLIK ile TIKANIKLIK

( CONGEST vs. CONGESTATION vs. CONGESTION )

( گرفته کردن ile تراکم ile احتقان )

( GARAFTEH KARDAN ile TARAKAM ile EHTEGHAN )


- TIKANMA ile/ve/||/<> ENGELLENME


- TIKANMAK ile TAKILMAK


- TIKANMAK ile TIKANABİLMEK ile TIKANIVERMEK


- TIKANMAK ile/ve/||/<>/>/< TÜKENMEK


- TIKAYABİLMEK ile TIKAYIVERMEK


- TİKEL/LİK ile TİKEL ÖNERME


- TİKEL = CÜZ'Î = PARTICULAR[İng., İsp.] = PARTICULIER[Fr.] = PARTIKULAR[Alm.] = PARTICULARIS[Lat.]


- TİKEL ile/ve/||/<>/< EVRENSEL


- TİKEL ile/ve/<> TÜMEL

( Dışarıda. İLE/VE/<> Zihinde. )

( Zihin ile. İLE/VE/<> Akıl ile. )


- TİKEL/LER ile/ve/||/<> NİTELİK/LER ile/ve/||/<> İLİŞKİ/LER


- TIKILIP KALMAK ile SIKIŞMAK


- TIKIMLANMAK ile TIKIM


- TIKINMA! | IKINMA! | SIKILMA!


- TIKINMAK ve/> IKINMAK

( Tıkınırsanız, ıkınırsınız. )


- TIKINMA/K ile/değil/yerine YEME/K

( Eline geçen yiyeceği oburca yemek. İLE/DEĞİL/YERİNE Yemek yemek. )


- TIKIR TIKIR (İŞLEMEK)

( İşler yolunda gittiğinde. )


- TIKIR ile TIKIR TIKIR


- TIKIRDAMAK ile TIKIRDATMAK


- TIKIŞ TIKIŞ (BİNMEK, DOLDURMAK)

( Araçlarda ya da mekânlarda. | Kalabalıkta. )


- TIKIŞMAK ile TIKIŞTIRMAK ile TIKIŞTIRILMAK ile TIKIŞ TIKIŞ


- TIKIZ ile/= TIKNAZ

( Tıknaz. | Çok sıkıştırılmaktan ya da çok sıkı doldurulmaktan katılaşmış, sıkı. | Yoğunluğu çok, katı. İLE/= Şişmanca, toplu, kısa ve kalın yapılı, tıkız. )


- TIKIZLAŞMAK ile TIKIZ/LIK


- TIKLAMAK ile TIKLANMAK ile TIKLATMAK ile TIKLATILMAK ile TIKLATABİLMEK ile TIKLAYABİLMEK


- TIKLIM TIKIŞ ile TIKLIM TIKLIM


- TIKLIM TIKLIM (DOLMAK)


- TIKMAK ile/ve/<>/> TEPMEK


- TIKMAK ile/ve/||/<>/> TIKAMAK


- TIKNAZ/TIKIZ ile BODUR

( Şişmanca, toplu, kısa ve kalın yapılı. İLE Enine göre boyu kısa ve tıknaz. )


- TİKSİNMEK ile TİKSİNİLMEK ile TİKSİNDİRMEK ile TİKSİNÇ


- TIKSIRIK ile TIKSIRIKLI


- TIK[TEK TIK] ile TIK TIK [ÇİFT TIK]


- TİLAKA ile ...

( Hint kadınlarının alınlarına taktığı süs. )


- TİLÂVET ile/ve/||/<>/> KIRAAT ile/ve/||/<>/> TERTİL ile/ve/||/<>/> MAKAM

( [Kur'ân-ı Kerîm'i, ...] Dil ile okumak. İLE/VE/||/<>/> Akıl ile okumak. İLE/VE/||/<>/> Gönül ile okumak. İLE/VE/||/<>/> ... )


- TİLKİ ile BENGAL/HİNT TİLKİSİ

( )

( ... cum VULPES BENGALENSIS )

( ... vs. BENGAL/INDIAN FOX )


- TİLKİ ile BOZTİLKİ, ÇÖL TİLKİSİ, KIRTİLKİ, KUMTİLKİSİ


- TİLKİ ile ÇAKAL

( Gebelik süreleri, 50-54 gündür. İLE ... )

( Tilki, hileyi simgeler. İLE ... )

( KELÎLE ile DİMNE )

( KELÎLE ve DİMNE (BEYDEBÂ) adlı kitabı okumanızı salık veririz. )

( ANUBIS: Çakal Tanrı. )

( ... İLE Avının üzerine atılmağa hazır kişi. | Dehşet günlerinde vurgunculuk yapan kişi. | Gösterişli cenaze törenleri düzenleyen kişi. )

( SA'LEB, KELBİYYE-İ SA'LEBİYYE, VA' ile İBNÜ'L ÂVİ, KELBİYYE-İ ŞEGALİYYE )

( RÛBÂH/RÛBEH ile ŞEGAL[ga uzun okunur] )

( FOX vs. JACKAL )

( RENARD avec CHACAL/CHAKAL[< Türkçe] )

( FUCHS mit SCHAKAL )

( VULPES cum CANIS AUREUS )

( ZORRO con CHACAL )

( VOLPE con SCIACALLO, SCIACAL, JACAL[< Türkçe] )


- TİLKİ ile ÇÖL (FENNEC) TİLKİSİ

( ... İLE Genellikle 1 kg. civarında ağırlığa ve 24-42 santimetre uzunluğa, 20 santimetre kadar yüksekliğe sahiptir. [Kuyruklarının ucu siyahtır ve toplamda 18-31 santimetre uzunluğundadır.] )

( ... İLE 10-15 santimetreye ulaşabilecek kadar büyük ve sivri kulakları vardır. [Temel işlevi vücut sıcaklığını sabit tutmaktır.] )

( Tüm tilkiler, 35-39 arası kromozoma sahiptir. İLE Sadece 32 kromozom bulunur. )

( ... İLE Öteki tilkilerin aksine, misk bezleri bulunmaz. )

( Çoğu, tekil yaşar. İLE Öbekler durumunda yaşarlar. )

( ... İLE Koruma altında, 14 yıl kadar yaşayabilirler ve en başta gelen avcısı şahin baykuşudur. Avcılarından ve sıcaktan korunmak için çöl içinde inler kazarlar ve bazılarının inleri 120 m² alana yayılabilir. )

( ... ile )

( VULPES cum VULPES ZERDA )

( FOX vs. FENNEC FOX )


- TİLKİ ile GÜMÜŞ TİLKİ


- TİLKİ ile İNARİ TİLKİSİ


- TİLKİ ile KIZILTİLKİ

( ... İLE Yeryüzündeki en yaygın ve sayıca kalabalık vahşi etobur türüdür. )

( ... İLE Dünyanın her yerinde ve koşulunda yaşayabilmektelerdir. [Özellikle şehir tilkileri, çok çeşitli hayvan ve sebze/meyveyle beslenebilirler.] )

( ... İLE Fare avlamada kedilerden daha başarılılardır. [Ürken fare yukarı doğru zıplar fakat tilkiler 90 cm. yukarı kadar zıplayabilir ve "fare dalışı" denilen biçimde tepelerine inerler.] )

( Tilki ile Kızıl Tilki )


- TİLKİ ile KORSAK/KARSAK

( ... İLE Köpekgillerden, soluk kahverengi, karnı beyaz tüylü, kısa kulaklı bir tür memeli. )

( VULPES cum VULPES CORSAC )


- TİLKİ ile KUTUP TİLKİSİ


- TİLKİ ile MELANİSTİK TİLKİ

( )


- TİLKİ ile OVA TİLKİSİ


- TİLKİ ile PAMPA TİLKİSİ


- TİLKİ ile SOLUKTİLKİ


- TİLKİ ile TİBET TİLKİSİ


- TİLKİLEŞMEK ile TİLKİ/LİK ile TİLKİ ÜZÜMÜ ile TİLKİ UYKUSU


- TİLLE[Ar.] ile TİLLE[Ar.]

( Basamak. | Sıradağ. İLE İşlenmemiş altın. )


- TİLMÎZ[Ar.]["TIRMİZ" değil!] ile/ve/değil/yerine/||/<>/< TÂLİP[Ar. < TÂLİB]


- TILSIM ile TILSIMLI


- TILT TABLE TEST[İng.] değil/yerine/= EĞİMLİ MASA TESTİ


- TILT[İng.] değil/yerine/= EĞİM


- TİM[İng. < TEAM] değil/yerine/= BİRLİK, TAKIM

( Güvenlik güçlerinde belirli bir iş ya da hizmeti başarabilecek güçteki en küçük birlik, takım. )


- TİMÂR:
TEZKERELİ ile TEZKERESİZ


- TIMAR ile TIMAR

( Hayvanlarının kıllarını, derisini temizleme. | Ağaç bakımı. | Yara bakımı. İLE Anadolu Selçukluları ve Osmanlı'larda, belirli görev ve hizmet karşılığında kişilere verilen, yıllık geliri 3.000 - 20.000 akçe olan toprak. | Osmanlı'da kamu arazisi [mirî] içinde, yönetimi sipahiye bırakılmış olan verimli topraklara verilen ad. [Tımar düzeni, merkezden denetlenen büyük bir sipahi gücü besleyerek sultanın ordusuna asker sağlamak için tasarlanmıştır. Tımara hak kazanan kişi, ancak askeri sınıftan olabilirdi. Reayaya tımar vermek kesinlikle yasaktı.][Tımar düzeni, 1839'da Tanzimat Fermanı'yla kaldırılmıştır.] )


- TIMARHANE/LİK ile TIMARHANE KAÇKINI


- TIMARLAMAK ile TIMAR ile TIMARCI/LIK ile TIMARLI


- TİMBRE değil/yerine/= TINI, SOLUK


- TİMBUKTU < TİN-BUKTU

( Mali'nin bir kenti. < [: Su kaynağının göbeği.] )


- TIME CRYSTAL ile/||/<> SPACE CRYSTAL

( Time crystal zamanda periyodik yapı gösterirken İLE space crystal uzayda periyodik atom dizilimi gösterir )

( Formül: Temporal periodicity )


- TIME vs. HISTORY


- TIME vs. PERIOD


- TIME SERIES ANALYSIS ile/||/<> CROSS-SECTIONAL ANALYSİS

( Time series analysis zamana bağlı veri dizilerini incelerken İLE cross-sectional analysis belirli zamandaki gözlem kesitini inceler )

( Formül: ARIMA model )


- TIME :/yerine ZAMAN


- TIMESTAMP[İng.] değil/yerine/= ZAMAN DAMGASI


- TİMSAH GÖZYAŞI ile/değil/yerine/>< GÖZYAŞI


- TİMSAH ile/ve GAVYAL/HİNT GAVYALİ

( )


- TİMSAH ile/ve GİRYAL


- TİMSAH ile GÖZLÜKLÜ, KAYMAN TİMSAHI


- TİMSAH ile NİL TİMSAHI


- TİMSAH ile TİMSAH GÖZYAŞLARI ile TİMSAH BENZERİ

( CROCODILE vs. CROCODILE TEARS vs. CROCODILE-LIKE )

( مگرمج ile سوسمار ile تمساح ile پوست سوسمار ile اشک دروغي ile سوسماروار )

( MAGARMAJ ile SOSMAR ile TAMSAH ile POOST SOSMAR ile ESHK DROGHY ile SOSMARVAR )


- TİMSAH ile/ve TİMSAH TÜRÜ KAPLUMBAĞA

( Isırma güçleri: 1134 kg. / 2500 lbs. İLE/VE 453 kg. / 1004 lbs. )


- TİMSAH ile TİMSAHLAR ile TİMSAH GÖZYAŞLARI


- TİMSAH ile TUZLU SU TİMSAHI

( ... İLE 7 m. uzunluğunda ve 1 ton ağırlığındadır. )

( ... İLE Hem tatlı sularda, hem de deniz sularında yaşarlar. )

( ... İLE 15 dk.'ya kadar su altında, havasız kalabilmektedir. )

( ... İLE Avustralya'da, Mangrow ormanlarında yaşarlar. )


- TİMSAH ile/değil VARAN


- TİMSAH'IN:
ILIK YUMURTASI ile/ve SOĞUK YUMURTASI

( Eril timsah. İLE Dişil timsah. )


- TİMSAHLARIN:
BOYU ile/ve/değil/<> ENİ

( ... İLE/VE/DEĞİL/<> Papua Yeni Gine'de, timsahlar, boyları ile değil enleri ile ölçülüyor. )


- TİMSAL ETMEK değil ...NIN TİMSALİ


- TİMSAL ETMEK değil TEMSİL ETMEK


- TİMSAL[Ar.] değil/yerine/= SİMGE


- TİMUR) LENK -ile

( TOPAL (TİMUR) )


- TİMURCUOĞLU, NAİL U. (TRABZON, 1970) :

( Kartal S.K. den transfer edildi ve 5 sezon (1997 - 2002) Sarıyer'de tescilli kaldı. Bu süre içinde 136 lig, 5 kupa, 2 turnuva olmak üzere 143 resmi ve 48 özel maçla birlikte toplam olarak 191 maçta oynadı. Lig maçlarında 65, kupa maçlarında 1, turnuva maçlarında 1 ve özel maçlarda 19 olmak üzere toplam olarak takımına 86 gol kazandırdı. )


- TİMÜS[Fr. < Yun.] değil/yerine/= ÖZDEN/UYKULUK

( Göğüs kemiği arkasında bulunan iç salgıbezi. )


- TİN:
BÜTÜNSEL ve/||/<> BAŞLANGIÇ


- TİN:
DUYARLILIK ile/ve/||/<> HAYAL GÜCÜ ile/ve/||/<> İRÂDE


- TİN:
NESNEL ile/ve/||/<> ÖZNEL

( Devlette. İLE/VE/||/<> Bireyde. )


- TİN TİN (GİTMEK/YÜRÜMEK)

( Sessiz, patırtısız bir biçimde. )