Bugün[16 Kasım 2025]
itibarı ile 42.805 başlık/FaRk ile birlikte,
42.805 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.


Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(161/173)


- UZATMA! ile/ve/||/<>/> UZLAŞ! ile/ve/||/<>/> UNUT!


- UZA(T)MAK ile/ve/değil/||/<>/< TEKRAR


- UZAY ile FAZ UZAYI

( ... İLE Sonsuz boyutlu zaman ve nesne[nin yorumlanabilmesi]. )


- UZAY ile/||/<> FAZ UZAYI

( )

( Bilinmiyor tarafından keşfedildi/formüle edildi. )


- UZAY ile/||/<> MEKÂN

( )

( Bilinmiyor tarafından keşfedildi/formüle edildi. )


- UZAY = MEKÂN = SPACE[İng.] = ESPACE[Fr.] = RAUM[Alm.] = SPATIUM[Lat.] = ESPACIO[İsp.]


- UZAY ile/ve/+/||/<> SIKIŞTIRMA UZAYI

( Dört boyut. İLE/VE/+/||/<> 6 boyut. )


- UZAY ile/||/<> SİKİŞTİRMA UZAYİ

( )

( Bilinmiyor tarafından keşfedildi/formüle edildi. )


- UZAYA ÇIKAN İLK HAYVAN:
MAYMUN değil MEYVE SİNEĞİ

( ALBERT II [1949'da 134 km.]

değil

AMERİKAN V2 [Temmuz 1946]
[Bir miktar tahıl tohumuyla birlikte uzaya fırlatıldılar.][Yüksek irtifada patlamanın radyasyon üzerine etkisini test etmeye alışkınlardı.] )


- UZAYZAMAN ile/||/<> MUTLAK UZAY VE ZAMAN

( Uzayzaman 4D birleşik, Newton mutlak ayrı uzay ve zamandır. )

( Formül: ds² = -c²dt² + dx² + dy² + dz² )

( Isaac Newton tarafından 1687 yılında keşfedildi/formüle edildi. )


- ÜZEN ...
YALAN SÖYLEMESİ ile/ve/değil/> ONA, DAHA SONRASINDA İNANAMAYACAK OLMAK


- ÜZEN/İ ile/değil/yerine/>< MUTLU EDEN/İ

( Terk et. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Mutlu et. )

( Hakkındır. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Hakkıdır. )


- ÜZERİNDE DURMAK ile/ve/yerine ALTINI ÇİZMEK


- ÜZERİNE BİRŞEYLER SÖYLEMEK ile BELİRLEMEK

( Bir şey ki söylemesen de olur, söyleme! Bir şey ki yapmasan da olur, yapma! )

( TO SAY SOMETHING ON ... vs. DESIGNATION )


- ÜZERİNE KONUŞULAMAZ/LAR ile/ve/değil İFADE EDİLEMEZ/LER

( [not] NOT TO TALK ABOUT/ON vs./and/but NOT TO EXPRESS )

( ARETE ile APORETE )


- ... ÜZERİNE ile/ve/değil/||/<>/< ... ÜZERE


- ÜZGÜN/LÜK ve/||/<>/> DÜZGÜN/LÜK


- UZLAŞIM ile/ve/||/<> ALT/ASGARİ KOŞUl


- UZLAŞIM/SAL = İTİBAR/Î = CONVENTION/AL[İng.] = CONVENTION/NEL[Fr.] = KONVENTION/EL[Alm.] = CONVENTIO[Lat.] = CONVENCIÓN[İsp.]


- UZLAŞIM ve UNUTMAK


- UZLAŞIM ile/ve/<> UYUM

( VAZ'Î ile/ve/<> TENASÜB )

( AGGREEMENT vs./and/<> HARMONY )


- UZLAŞIM/SAL ile UYLAŞIM/SAL


- UZLAŞMA ile/ve/||/<> BARIŞMA


- UZLAŞ(TIR)MA ile/değil ANLAŞ(TIR)MA


- UZLUK/EHLİYET/HAZAKAT ile/ve/<> DEĞİM/LİYÂKAT


- UZMANLAŞMA ile "KÖK SALMA"


- UZMANLIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BİREŞİM/TEVHİD


- UZMANLIK ile/ve/<> DERİNLİK


- UZMANLIK ve/||/<>/>/< İŞBÖLÜMÜ


- UZMANLIK ile/ve/değil/yerine/||/<> MESLEK

( [not] PROFESSION vs./and/||/<>/but JOB
JOB instead of PROFESSION )


- UZMAN/LIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< USTA/LIK

( KOMPETAN avec ... )


- UZMAN/LIK ile/ve/||/<> UYGULAYICI/LIK


- UZMAN/LIK ile/ve/||/<>/> YALANCI/LIK (YETİSİ)


- UZMAN/LIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YETKİN/LİK


- UZÛBET[Ar.] ile UZÛBET/UZBET[Ar.]

( Tatlılık, şirinlik, lâtiflik. İLE Bekârlık, ergenlik. )


- ÜZÜLME ve/||/<>/> BÜZÜLME


- ÜZÜLMEK ile DÜŞÜNMEK


- ÜZÜLMEK ile/ve HESAP SORMAK


- ÜZÜM, ÜZÜME, BAKA BAKA KARARIR ile/ve/||/<> KÖRLE YATAN, ŞAŞI KALKAR


- ÜZÜM ile AYIÜZÜMÜ

( ... İLE Fundagillerden, küçük taneli yemişler veren, tüylü bir bitki. [Lat. ARBUTUS UVA-URSI] )


- ÜZÜM ile HAFIZALİ

( ... İLE Seyrek taneli, kalın kabuklu, etli ve parlak altın sarısı renginde büyük taneli bir üzüm. )


- ÜZÜM ve/<> KAVUN

( [Özbekistan'da] 50 çeşit. VE/<> 30 çeşit. )


- ÜZÜM ile LANGSAT

( ... İLE Uzakdoğu'da ve özellikle Malezya'da bulunan, üzüme benzeyen sarı bir tropikal meyve. )


- ÜZÜM ile MALAGA

( ... İLE İri taneli misket üzümü. )

( Hi, Has your business lost customers due to COVID-19? We might be able to help. https://primewebtraffic.club/up?=farklar.net We're throwing a lifeline to businesses by sending targeted visitors to their websites. If you're interested, click above for information about starting a free trial. There's no obligation or strings attached. Be safe and stay healthy. Alison Prime Web Traffic 2764 Pleasant RD Bld APMB9 #34 Fort Mill SC 29708 If you do not want to recieve this marketing material: https:///primewebtraffic.club/unsubscribe.php/?site=farklar.net )

( İNEB ile ... )

( ENGÛR ile ... )


- ÜZÜM ile MÜŞKÜLE

( ... İLE Bağbozumuna yakın bir zamanda yetişen, kalınca kabuklu, iri ve uzun taneli bir üzüm. )


- ÜZÜM ile RAZAKI[Ar.]

( ... İLE Kalınca kabuklu, iri ve uzunca taneli, şekeri çok, bir tür üzüm. )


- ÜZÜM ile ŞEKERCİBOYASI/AMERİKAN ÜZÜMÜ

( ... İLE Şekerciboyasıgillerden, kökü iç sürdürücü olarak kullanılan, 2-3 metre yüksekliğinde, üzümsü meyvesinden şarapları boyamak için kırmızı boya çıkarılan çok yıllık bir bitki, Amerikan üzümü (Phytolacca americana) )

( ... cum PHYTOLACCA AMERICANA )


- ÜZÜM ile/> ŞIRA/ŞÎRE[Fars.] ile/> ŞARAP ile/> SİRKE

( CEM ŞÎT: Şarabı bulan. )

( ... İLE Henüz mayalanmamış üzüm suyu. | Bazı meyve ve sebzelerin özü. İLE ... İLE ... )

( Annesi.[helâl] İLE ... İLE Kızı.[haram] İLE ... )


- UZUN KLİTORİSLİ KADIN (ERİL) ve "KISA PENİSLİ ERKEK" (DİŞİL):
İNSAN

( "WOMAN IN LONG CLIT" [male] and "MAN IN SHORT PENIS" [female]: HUMAN )


- UZUN KOLLU ile UZUN KOLLU ile/değil/yerine UZUN KOLLU

( Giyecek. İLE Hırsız. İLE/DEĞİL/YERİNE Uzaktan erişen/erişir. )


- (UZUN SÜRELİ) BELLEKTE:
ANISAL ile/ve/||/<> ANLAMSAL ile/ve/||/<> İŞLEMSEL


- UZUN/KISA) SÜRELİ/LİK (/ SOLUKLU/LUK) ile SÜREKLİ/LİK

( LONG PERIOD vs. CONTINUAL )


- UZUN SÜRME = SÜRERLİK


- UZUN UZADIYA (KONUŞMAK/ANLATMAK)

( BAST, ALE-T-TAFSÎL )


- UZUN UZUN BAKMAK ile GÖZ KIRPMAK

( ... İLE Bir kişinin, ortalama göz kırpma hızı, 100 - 400 milisaniye arasında gerçekleşmektedir. )

( LOOKING IN LONG PERIOD vs. WINK )


- UZUN UZUN DÜŞÜNMEK/BOŞ BOŞ OTURMAK ile/ve/değil/yerine AZ AZ (DA OLSA) EYLEMEK/BİR ŞEYLER YAPMAK

( Pek kolay olmasa da... )

( Kepçe tutan elim olsun, dış kapıda yerim olsun! )


- UZUN UZUN KONUŞMAK ile "UZATMAK"

( TO TALK AT LENGTH vs. TO PROLONG )


- UZUN YAŞAMAK ile/ve/<>/değil/yerine DERİN/DÜRÜST/DOĞRU YAŞAMAK


- ÜZÜNTÜ ile KAYGI ile İNANÇ

( Geçmişe bakar/baktırır. İLE Çevreye bakar/baktırır. İLE İleriye bakar/baktırır. )


- ÜZÜNTÜ = KEDER = PAIN[İng.] = DOULEUR[Fr.] = SCHMERZ[Alm.] = DOLOR[Lat.]


- ÜZÜNTÜ ile/ve/||/<>/> YAS


- ÜZÜNTÜLÜ BİRİNE:
ACIMAK değil/yerine KIZMAK


- ÜZÜNTÜNÜN PAYLAŞIMI ve/||/<> SEVİNCİN PAYLAŞIMI

( Üzüntüyü azaltır. VE/||/<> Sevinci çoğaltır. )


- V ve/||/<> P ve/||/<> T ve/||/<> E

( Hız. VE/||/<> Basınç. VE/||/<> Zaman. VE/||/<> Enerji. )


- VA ile O
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Birinin başka birine verdiği buyruğun yadsınmasına ilişkin ikinci kişinin kullandığı bir reddetme ilgeci. İLE Bir buyruğun yerine getirilmesinin reddedildiğini belirten ilgeç. )


- VAAD/VÂDE ile/ve BORÇ

( Vâde, söz demektir. )

( Sakın para için evlenmeyin! Çok daha uygun koşullarda borç bulabilirsiniz. )


- VAAD ile TAAHHÜT/D


- VAAZ KÜRSÜSÜ ile/||/<> SON CEMAAT YERİ ile/||/<> SAKIF ile/||/<> HÜNKÂR MAHFİLİ

( Belirli gün ve saatlerde, imamın vaaz vermek için çıktığı, koltuk ya da küçük balkon biçimindeki bölüm. İLE/||/<> XIV. yüzyıldan itibaren cami ve mescitlerde yaygın olarak kullanılan, ana mekânın dışında yarı açık hazırlık bölümü. İLE/||/<> Camilerde son cemaat yerinin dışında ek bir bölüm. Özellikle iç avlusu olan yapılarda, cemaatin hava şartlarından korunması amacına yöneliktir. İLE/||/<> Camilerde hükümdara ayrılan bölüm.[Bazen galerinin bir bölümü, bazen ayrı bir daire biçimindedir.] )


- VAAZ/MEVİZE ile/ve/||/<>/> HUTBE

( Cami, mescit vb. yerlerde vaizlerin yaptığı, genellikle öğüt niteliği taşıyan dinî konuşma. İLE/VE/||/<>/> Cuma ve bayram namazlarında okunan dua ve verilen öğüt. )


- VABESTE[Fars.] değil/yerine/= BAĞLI


- VAC/VAK/VACUUM ASSISTED CLOSURE[İng.] değil/yerine/= VAKUM YARDIMLI YARA KAPATMA, NEGATİF BASINÇLI YARA KAPATMA


- VACATION :/yerine TATİL


- VÂCİBU'L-VUCÛD yerine KÂDİRU'L-MUHTÂR


- VÂCİB-ÜL VUCUD ve/||/<>/> VAHDET-İ VÜCUD

( Var oluşu gerekli olan. | Allah. VE/||/<>/> Varlığın tek oluşu. | Tasavvuf. )


- VÂCİD[Ar.] ile VÂCİZ[Ar.]

( Vücûda getirici/getiren. | Zengin. [Allah'ın sıfatıdır.] İLE Kısa. )


- VACİB ile MÜMKÜN

( Varlığını kendinden alan. İLE Varlığını dışarıdan alan. )


- VAD/VENTRİKÜLER DESTEK CİHAZI VENTRICULAR ASSIST DEVICE[İng.] değil/yerine/= KARINCIK DESTEK AYGITI


- VA'D[Ar.] ile VÂD[Ar.]

( Söz verme, üstüne alma. | Yapılmasına söz verilen şey. İLE Oğul. )


- VÂDE[Ar.] değil/yerine/= ERİM


- VÂDİ[Ar.]/KANYON[Fr. < CANYON]/KLÜZ[Fr. < CLUSE] değil/yerine/= KOYAK/KAPUZ/DAR BOĞAZ

( Bir akarsuyun kalkerli bir alanda oyarak oluşturduğu, bir kıvrımı keserek iki yandaki çukurlukları birleştiren, dar ve boğaz biçimindeki geniş aralık. )


- VAHÂ[Ar.] ile ILGIM/SERAP/YALGIN/PUSARIK

( Çöl ortasında suyu ve yeşilliği olan yer. İLE ... )

( OASIS vs. MIRAGE )


- VAHÂMET ile/ve/<> HEZİMET


- VAHDET ile/ve/<> TEVHÎD

( Olgu/durum. İLE/VE/<> İlke/kavram. )

( Durum. İLE/VE/<> Eylem. )

( ... İLE/VE/<> Kendinden memnun olmak. )

( TEVHÎD'E GEL, TEVHÎD'E
ZİKR ET! HAKK'I, HER YERDE )

( İnsan - İnsan ilişkisi. İLE/VE/<> İnsan - Tanrı ilişkisi. )


- VAHDET-EL VÜCÛD ile/ve/||/>/< VAHDET-EL MEVCÛD

( Çeşitlilik. İLE/VE/||/>/< Aynılaşma. )


- VAHDET-İ ŞUHÛD ile/ve/||/<>/hem de VAHDET-İ KUSÛD ile/ve/||/<>/hem de VAHDET-İ MEVCÛD ile/ve/||/<>/hem de VAHDET-İ VUCÛD

( UNITY OF WITNESSING vs./and/||/<>/also UNITY OF INTENTION vs./and/||/<>/also UNITY OF EXISTENCE vs./and/||/<>/also UNITY OF BEING )


- VAHDET-İ VUCUD ile HEPTANRICILIK/TÜMTANRICILIK/PANTEİZM

( HAKK <> DOĞA ile HAKK > DOĞA )


- VAHDET-İ VÜCÛD ile/ve VAHDET el-VÜCÛD


- VAHDET-İ VUCUD ile VAHDET-İ ŞÜHÛD


- VAHDET-İ VÜCÛD ile VAHDET-İ VÜCÛD


- VAHİ[Ar.] ile/değil/>< VAHİY[Ar.]

( Boş, saçma. İLE/DEĞİL/>< Tanrı tarafından, bir buyruk ya da düşüncenin, peygambere bildirilmesi. )


- VÂHİD ile/ve ÂHİD/AHÂD

( Bir, ikincisi düşünülemeyen. Sıfat. İLE/VE Tek. Zât. )


- VÂHİD[Ar.] ile FERD[Ar.]


- VÂHİD[Ar.] ile MÜNFERİD[Ar.]


- VÂHİD[Ar.] ile VAHÎD[Ar.] ile FERÎD[Ar.]


- VÂHİDE ile/ve MEAL GAYR

( Ben. İLE/VE Biz. )


- VAHİDİYETTE KESRET ile KESRETTE VAHİDİYET ile KESRETTE VAHİD

( Kesreti saklayamazsın fakat birliği/tevhidi istediğin kadar saklayabilirsin. )

( Asıl tevhid, kesretten sonraki tevhiddir. )

( İş, bu kesreti tevhid etmektedir. )

( Kesreti saklayamazsın fakat birliği, tevhidi istediğin kadar saklayabilirsin. )


- VAHİH değil VAHİY


- VAHİM/ÜZÜCÜ OLAN:
YALAN SÖYLEMİŞ OLMASI ile/ve/değil/||/<>/> ONA BİR DAHA GÜVENEMEYECEK OLMAK


- VAHİM ile/ve/değil/> VAHŞET


- VÂHİME ile ...

( Gerçekliği olmayan değerler üretmek. )


- VAHİY DİNLERİ ile/ve EVRENSEL DİNLER


- VAHİY ile/ve "KUTSAL" METİN


- VAHŞET[Ar.] değil/yerine/= YIRTINÇ/ACIMASIZLIK


- VAHŞÎ ile/<>/> BARBAR ile/<>/> UYGAR

( [İnsan/lık tarihinin] %66'sı. İLE/<>/> %33'ü. İLE/<>/> %1'i. )


- VAHŞİ ile/ve/değil/||/<> İLKEL


- VAHŞİ[Ar.] değil/yerine/= YABANIL


- VÂİZ[< VA'Z] ile ...

( DÎNÎ ÖĞÜTLERDE BULUNAN (İBADET YERLERİNDE) )


- VAKA RAPORU/CASE REPORT[İng.] değil/yerine/= OLAY YAZANAĞI


- VAK'A ile/ve/<> KAZÂ


- VAK'A-NÜVİS[Ar., Fars.]/KRONOGRAF[Fr. < choronographe] değil/yerine/= SÜREYAZAR

( Zamanın/dönemin olaylarını saptamakla görevli kişi. | Osmanlı Devleti'nde zamanın olaylarını tespit etmek ve yazmakla görevli devlet tarihçisi. )


- VAKÂR[Ar.] değil/yerine/= AĞIRBAŞLILIK, TEMKİNLİLİK


- VAKD[Ar.] ile VAKT/VAKİT[Ar. çoğ. EVKAT]

( Ateşin yanması, tutuşması. İLE Vakit, zaman. | Saat, günün çeşitli saatleri. | Mevsim. | Uygun zaman. | Boş zaman. | Geçim. | Çağ, zaman. | Fırsat. | Belirli/belirtilen zaman. )


- VAKF-I AKAR/ASL-I VAKF değil/yerine/= GELİR KAYNAĞI


- VAKFİYE DİLİ:
XIII. yy.'a KADAR ile/ve/||/<>/> XIII. yy.dan SONRA ile/ve/||/<>/> XVI. yy.dan SONRA

( Arapça. İLE/VE/||/<>/> Moğolca, Arapça, Farsça, Osmanlı Türkçe'si. İLE/VE/||/<>/> Osmanlı Türkçe'si ve İran'da, Farsça] )


- VAKFİYE/VAKIFNÂME ile/ve/||/<> VELÂYET/TEVLİYET ile/ve/||/<> MÜTEVELLİ/NÂZIR


- VAKIF TEMELLERİ/AMAÇLARI:
HAYRAT ile/ve/||/<> AKARAT ile/ve/||/<> VAKIF

( Düşünsel/fikrî temel. İLE/VE/||/<> Amaç/gaye aracı/vasıtası. İLE/VE/||/<> Yaşamsallık/hayatiyet ve hukuksallık. )


- VAKIF[Ar. < VAKF: Duruş, durma.]/TESİS ile DERNEK/CEMİYET

( Bir mülkü kamu yararına -satılmamak kaydıyla- sonsuz olarak tahsis etmek. İLE Çıkarlarını savunmak, belirli ve ortak bir amacı gerçekleştirmek üzere kurulan yasal topluluk. )

( FOUNDATION vs./and ASSOCIATION )


- VÂKIF ile/ve ÂGÂH

( Sahip olan. İLE/VE Farkında/uyanık olan. )


- VAKIF ile/ve/||/<> İNFAK


- VAKIF ile VÂKIF (/OLMAK)

( Para, mülk. İLE Bilmek. | Vakfeden. Bir şeyi, vakıf haline getiren. )


- VAKIFLAR [HEM PAYLAŞILABİLİR, HEM DE PAYLAŞILMAZ; NE PAYLAŞILIR, NE DE PAYLAŞILMAZ]


- VAKIFLAR [PAYLAŞILIR/PAYLAŞILABİLİR]


- VÂKIF/VUKÛFİYET ile/ve/||/<> FARKINDA/LIK


- VAKİT ile/ve/<> NAKİT

( TIME vs./and/<> CASH MONEY )


- VAKİT ile ZAMAN


- VAKSİN/VACCINE[İng.] değil/yerine/= AŞI


- VAKSİNASYON/VACCINATION[İng.] değil/yerine/= AŞILAMA


- VAKT-İ MERHÛN değil/yerine/= BEKLENİLEN ÇAĞ VE ZAMAN


- VAKUM ENERJİSİ ile/||/<> SIFIR NOKTA ENERJİSİ

( Vakum enerjisi boş uzayın kuantum dalgalanmalarıyken İLE sıfır nokta enerjisi harmonik osilatörün minimum enerjisidir )

( Formül: E_0 = ½ħω )


- VAKUM/VACUUM[İng.] değil/yerine/= HAVASIZ BOŞLUK


- VAKUM[Lat.] değil/yerine/= BOŞLUK


- VAKÜOL/VACUOLE[İng.] değil/yerine/= KOFUL


- VAKUOL ile/||/<> VEZİKÜL

( Vakuol büyük depo İLE vezikül küçük taşıyıcıdır )

( Formül: Depolama İLE transport )


- VALANS BANDI ile/||/<> İLETKENLİK BANDI

( Valans dolu elektronlar, iletkenlik boş ya da kısmen doludur. )

( Formül: HOMO İLE LUMO )


- VALANS ELEKTRON ile/||/<> İÇ ELEKTRON

( Valans dış kabuk, iç elektronlar içeridedir )

( Formül: Kimyasal bağ yapan İLE korumalı )


- VALANS İLE İLETİM İLE YASAK BANT ile/||/<> ENERJİ BANTLARI

( Katılarda elektron enerji seviyeleri. )

( Formül: Metal: E_g = 0 İLE Yalıtkan: E_g > 3 eV )


- VALANS/VALENCE[İng.] değil/yerine/= DEĞER, DEĞERLİK


- VALENCE TAUTOMERİSM ile/||/<> REDOKS İZOMERİ

( Valence e⁻ metal-ligand kayması, redoks farklı oksidasyon. )

( Formül: Dinamik İLE statik )


- VALF/VALVE[İng.] değil/yerine/= KAPAK


- VALİ[EPARHOS]:
< LONCA ÖRGÜTÜ ile/ve/||/<> LAGATARIOS ile/ve/||/<> SIMPANOS

( Genel denetimi sağlayanlar. İLE/VE/||/<> Yabancı tüccarların denetimini sağlayanlar. İLE/VE/||/<> Esnaf localarını denetleyenler.[2 kişi] )


- VALİ ile TEKFUR[Erm. < TAKAVOR: Taç taşıyan.]

( ... İLE Bizans döneminde vali düzeyinde olan yöneticilerle Anadolu ve Rumeli'deki Hıristiyan beylerine verilen ad.
Osmanlı Türkçesi'nde, Hıristiyan hükümdarlara verilen bir sandır.]
[Bizans'ta merkez dışındaki kentlerin müstakil valilerine Tekfur denirdi. Bunların idari ve askeri görevleri vardı. Türkiye Selçukluları ve Osmanlı'nın ilk dönemlerinde Tekfurlarla çok sıkı ilişki kuruldu. Tekfurlar Türk akınlarından korunup bağımsızlıklarını korumak için Türklere çok miktarda vergi verirdi. Tekfurların bazıları, durumlarını koruyabilmek için Türk kumandan ve beyleriyle akraba olma yollarına başvururdu. Bu nedenle, çoğu Tekfur, kızını Türk kumandan ya da oğluna gelin verirdi. Bu Tekfur'ların içinden, Müslüman olanlar da oldu. Bunlardan Harman kaya Tekfuru Köse Mihal, en ünlüsüdür. Osmanlı'ya ve İslâmiyet'e hizmetlerde bulunmuştur. Bizans yıkılınca, tekfurluk da tamamen tarihe karışmıştır.] )


- VÂLİ ve/||/<> VELÎ ve/||/<> HÂMİ ve/||/<> RÂB

( [Koruyucu] Dışta. VE/||/<> İçte. )

( Maddî koruyucu. VE/||/<> Manevî koruyucu. )


- VALID KNOWLEDGE/INFORMATION/DATA vs. INVALID KNOWLEDGE/INFORMATION/DATA


- VÂLİD[Ar. < VİLÂDET] ile VÂLİDE[Ar.]

( Baba. İLE Ana, doğuran. )


- VALIDASYON/VALIDATION[İng.] değil/yerine/= GEÇERLEME


- VÂLİDE[Ar.] değil/yerine/= ANNE/ANA


- VALİDİTE/VALIDITY[İng.] değil/yerine/= GEÇERLİLİK


- VALİZ[Fr. < İt.]/BAVUL[İt. < BAULE] değil/yerine/= ÇANTA

( )


- VALLEY :/yerine VADİ


- VALS ile/değil/< SEMÂ

( [not] WALTZ vs./but/< WHIRLING )


- VALS ile YAVAŞ(SLOW) VALS/İNGİLİZ VALSİ

( XVIII. yüzyılda, Bavyera(Almanya) ve Avusturya Alpleri yöresine özgü, geleneksel halk dansı olan Landler'den doğup gelişen ve Habsburg Sarayı'nda oynanmasından sonra popüler olan Vals, Fransa'ya özgü bir danstır ve çeşitli türleri arasında en ünlüsü, hızlı dönüşlerle yapılan Viyana Valsi'dir. Önceleri, çeşitli dönüş ile tepinmeden sonra düşey sıçramalarla gerçekleştirilen ve bir köylü dansı olarak kabul edilen Vals, yıllar geçtikçe eklenen, yerde kayma ve dönme adımları ile bir burjuva ve yüksek sosyete dansına dönüşür. Çiftlerin birbirine sarılarak kendi etraflarında çember çizip dönmelerinden oluşan Vals, ülkemizde, Tanzimat Dönemi'nde başlar. Cumhuriyet Dönemi'nde de Cumhurbaşkanlığı Filarmoni ve Senfoni orkestralarının konserleri aracılığıyla icra edilir.

İLE

"İngiliz Valsi" olarak da bilinen Slow Vals, ¾'lük ölçüyle yavaş ve romantik bir yapıyla uygulanır. Adından da anlaşılacağı üzere, yavaş tempoda yapılan Slow Vals, Viyana Valsi'nin klasik yapısına karşın çok daha gelişmiş ve değişik figürler içeren Slow Vals, standart salon danslarının en bilinenidir. )


- VALUABLE :/yerine DEĞERLİ


- VALUE vs. EQUIVALENT


- VALUE :/yerine DEĞER


- VÂMIK[Ar.] değil/yerine/= SEVEN, ÂŞIK, SEVDÂLI


- VAN DER WAALS KUVVETİ ile/||/<> HİDROJEN BAĞI

( vdW zayıf dipol ~meV, H-bağı güçlü yönelimli ~100meV. )

( Formül: Evrensel İLE spesifik )


- VAN"T HOFF DENKLEMİ ile/||/<> LE CHATELİER İLKESİ

( Van"t Hoff K(T) nicel, Le Chatelier nitel tahmin. )

( Formül: dlnK/dT = ΔH°/RT² )

( Jacobus Henricus van 't Hoff tarafından 1884 yılında keşfedildi/formüle edildi. )


- VANDAL/LIK ile !BARATARYA

( Miladın, başlangıç yıllarında yaşayan ve Roma İmparatorluğu ile yaptığı savaşlarda, acımasızlığı ile ün salan bir Doğu Germen halkı. | Eski kültür ve sanat anıtlarını yakıp yıkan; bunların değerini bilmeyen kişi ya da halk. İLE Kaptanın, tayfaların, gemi sahibine, armatöre ya da sigorta ortaklığına, bilerek verdiği zarar. )


- VANTUZ[Fr. < VENTOUSE] değil/yerine/= ÇEKMEN

( Türlü hayvanlarda, asalaklarda, yer değiştirmeye, kendini bir yere bağlamaya ya da yutmaya yarayan örgen. | Şişe çekmekte kullanılan araç. )


- VAPORİZASYON/VAPORIZATION[İng.] değil/yerine/= BUHARLAŞ(TIR)MA


- VAPORİZATÖR/VAPORİZER[İng.] değil/yerine/= BUHARLAŞTIRICI


- VAPUR ile/ve/||/<> BANDIRMA VAPURU

( )


- VAR DA MI ile YOK DA MI
YOK?


- VAR ETMEK ile/ve/<> SAHİP ÇIKMAK


- VAR İKEN) "YOK" ile (YOK İKEN) "VAR"

( Dememeli[/sin/yiz]! [ya da çok dikkatli olmak gerekir] İLE Diyemezsin! [dersen de sonraki bedeli çok ağır olur!] )


- VAR İLE CVAR İLE STRES TEST ile/||/<> RİSK ÖLÇÜMLERİ

( Finansal risk değerlendirme yöntemleri. )

( Formül: VaR_α = F^(-1)(α) )


- VAR KOŞULLARINDA
ile/ve/değil/||/<>/<
DAR KOŞULLARINDA


- VAR OLAN ile/ve/||/<> İŞARET EDİLEBİLİR OLAN


- VAR OLAN ile/ve/değil/<> SÖZ KONUSU OLAN

( Bulunuş. İLE/VE Buluş. )

( ... İLE Fiziğin konusu olanları/olabilecekleri konu kılmaz. )

( Varlık, metafiziğin söz konusudur. )

( EXISTENCE vs./> CONTINUITY )


- VAR/OLANI:
TÜKETMEK ile/ve/değil/yerine/<>/< YÖNETMEK


- VAR OLMAK =< ALGILANMIŞ OLMAK
ile/ve/||/<>/>
ALGILAMAK ya da ALGILAYAN OLMAK

( Nesne. VE/||/<>/> Tin. )

( George Berkeley )

( ESSE EST PERCIPI and/||/<>/> ESSE EST PERCIPERE )


- VAR OLMAK ile/ve/||/<>/> KİŞİ/İNSAN OLMAK

( Doğada. İLE/VE/||/<>/> Ancak, başka bir insan ile. )


- VAR OLUŞUMUZ:
"DÂVÂ" İÇİN ile/değil/yerine/>< SEVGİ/SEVİ İÇİN


- VAR ve/||/<> VAR'IN BİLGİSİ ve/||/<> VAR'IN PAYLAŞILABİLİRLİĞİ

( Vardır. VE/||/<>/> Bilinebilir. VE/||/<>/> Her zaman, zemin ve koşulda. )


- VAR ile/>< YOK

( Sende varsa. İLE/>< Sende yoksa. )

( Herkeste. İLE/>< Hiçkimsede. )

( EXISTS/PRESENT vs./>< ABSENT/NONE )


- VARDA[İt.] ile VARDAKOSTA[İt.] ile VARDA BANDIRA

( Dikkat et, savul, destur! İLE Kıyıları koruyan gemilere verilen ad. | İriyarı ve gösterişli kadın. İLE İşaretçi er. )


- VAR'DAN VAROLAN ile/ve/değil/||/<>/> YOK'TAN VAROLAN

( Doğa. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> İnsan. )


- VÂRESTE[Fars.] değil/yerine/= KURTULMUŞ | SERBEST, RAHAT | İLİŞİKSİZ


- VARGI <> SONUÇ | > ORTA


- VARGI = NETİCE = CONSEQUENCE[İng.] = CONSÉQUENCE[Fr.] = KONSEQUENZ, FOLGERUNG[Alm.] = COMSEQUENTIA[Lat.] = CONSECUENCIA[İsp.]


- VARGI ile YARGI

( Verilen bir önermeden, çıkarsama yoluyla varılan sonuç. İLE Kavrama, karşılaştırma, değerlendirme gibi yollara başvurularak, kişi, durum ya da nesnelerin eleştirici bir biçimde değerlendirilmesi.[HÜKÜM] | Yasalara göre mahkemece bir olay ya da olgunun doğuşuna etken olan nedenlerin de göz önünde bulundurularak değerlendirilmesi sonucu verilen karar.[KAZA] )

( RESULT vs. JUDGE )


- VARI YOKLAMAK ile YOKU YOKLAMAK

( "TO MAKE NONEXISTENCE" TO THE "EXISTENCE" vs. "TO MAKE NONEXISTENCE" TO THE "NONEXISTENCE" )


- VARIABLE :/yerine DEĞİŞKEN


- VARIABLE(/VARIATION) vs./and RELATIVE(NESS)


- VARIATION :/yerine VARYASYON, ÇEŞİTLİLİK


- VÂRİD ile SU BULMA GÖREVLİSİ


- VÂRİDÂT[Ar. < VÂRİDE] ile/değil/yerine ESİN/İLHAM

( Yıllık/aylık gelir. | Hatıra gelen, içe doğan şeyler. İLE/DEĞİL/YERİNE Etkilenme, çağrışım ya da içe doğmayla akla gelen, yaratıcı düşünce, duygu. )


- VÂRİDÂT[Ar. < VÂRİDE] ile ŞUÛNAT/ŞÜÛNAT[Ar. < ŞU'ÜN < ŞE'N]

( Gelirler, gelir. | Kulun kastı ve dahli olmaksızın kalbe gelen mânâlar, feyizler, ilhamlar. İLE İşler, durumlar, olaylar, hâdiseler. )


- VARIETY :/yerine ÇEŞİT


- VARILAN/VARILACAK:
MEKÂN/MAHAL ile/ve/<> HAL(RIDVAN)


- VARIOUS vs. DIFFERENT


- VARIOUS :/yerine ÇEŞİTLİ


- VARİS ile/||/<> DERİN VEN TROMBOZU (DVT)

( Yüzeysel damarların genişlemesi ve kıvrılması. İLE/||/<> Derin damarlarda kan pıhtısı oluşumu. )


- VARİS[Fr. VARICE] ile VÂRİS[Ar. < VERÂSET]

( Toplardamar genişlemesi. [Daha çok bacaklarda görülür] İLE Kalıt/miras sahibi. )


- VARİYANT[İng. < VARIANT / Fr. < VARIANTE] değil/yerine/= DEĞİŞİKLİK, DÖNEMEÇ


- VARİYETE/VARIETY[İng.] değil/yerine/= ÇEŞİTLİLİK


- VARLIĞI İSTEMEK ve/||/<> YOKLUKTAN KAÇMAK


- VARLIĞIM ile BEN VARIM

( MY BEING vs. I EXIST )


- VARLIĞIN AÇIKLANABİLMESİ ile TANRI

( Ontolojik epistemoloji. İLE ... )


- VARLIĞIN BİLİNCİ ile/ve BİLİNCİN VARLIĞI

( CONSCIOUSNESS OF THE EXISTENCE vs./and EXISTENCE OF THE CONSCIOUSNESS )


- VARLIK FELSEFESİ/VAHDET-İ VÜCUD ile/ve/sonra/> BİRİCİK OLMAK

( İlk felsefe. İLE/VE En son. )


- VARLIK FELSEFESİ/VAHDET-İ VÜCÛD ile/ve/sonra/> BİRİCİK OLMAK

( İlk felsefe. İLE/VE/SONRA/> En son. )


- VARLIK İLKELERİ ile/ve/> VAROLUŞ NİTELİKLERİ


- VARLIK/AD "OLUŞTURUCULUK/VERİCİLİK" ile/ve/değil/||/<>/> AKIL


- VARLIK SIRADÜZENİ(HİYERARŞİSİ) ile/ve BİLGİ SIRADÜZENİ(HİYERARŞİSİ)

( EXISTENCE HIERARCHY vs./and KNOWLEDGE HIERARCHY )


- VARLIK-BİLGİ TASAVVURU ile/ve AHLÂK TASAVVURU

( Varlık ve Bilgi Tasavvuru olmayanın, Ahlâk Tasavvuru olmaz. )

( Ahlâk, kendimiz ve başkalarıyla kurduğumuz ilişkiler bütünüdür. )

( Ahlâk: İnsanla/kişilerle ilgili bilgileri birleştirmek. )

( Ahlâk: Ödev sorumluluğu. )

( )

( EXISTENCE-KNOWLEDGE IMAGINATION vs./and MORALS IMAGINATION )


- VARLIK-BİLGİ TASAVVURU ile/ve AHLÂK TASAVVURU

( Varlık ve Bilgi Tasavvuru olmayanın Ahlâk Tasavvuru olmaz. )


- VARLIK/VAROLUŞ ve/||/<> HAK ve/||/<> HAREKET


- VARLIK >< YOKLUK ile/ve/<> BAŞLANGIÇ >< BİTİŞ


- VARLIK-YOKLUK ile/değil VERİP-VERMEMEK


- VARLIK ile/ve/||/<> ÂLEM


- VARLIK ile ARAÇ/ENSTRÜMAN

( EXISTENCE vs. INSTRUMENT )


- VARLIK ile/ve BİR/LİK

( Çeşitlilik içinde birlik, doğaldır ve iyidir. )

( Herkes diye bir şey yok. Varlık birdir fakat biz kendimizi yok edersek görürüz. )

( )

( EXISTENCE vs./and UNITY )

( VÜCUD ile/ve VAHDET )

( HEN ile ON )


- VARLIK ve/=/<> BÜTÜNLÜK


- VARLIK ve/<> DARLIK


- VARLIK ve/= DİRENÇ[+]/DİRÂYET[YETENEK]


- VARLIK ile/ve/||/<>/>/< GÖZLEM/NAZAR[Ar.]


- VARLIK ile/ve/= HAREKET

( EXISTENCE vs./and/= MOVEMENT )


- VARLIK ile/||/<> HİÇLİK

( Varoluşçuluk )

( Søren Kierkegaard tarafından 1843 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1813-1855) (Ülke: Danimarka) (Alan: Felsefe, Teoloji) (Önemli katkıları: Varoluşçuluk öncüsü) )


- VARLIK ile/ve/< İNSAN

( Kişinin, varoluşunu açıklayabilecek hiçbir örnek olamaz/yoktur. )

( EXISTENCE vs./and HUMAN )


- VARLIK ile/ve İNSAN


- VARLIK ve/<>/||/= İYİLİK


- VARLIK ve/<> KUDRET


- VARLIK ile/ve MANTIK

( EXISTENCE vs./and LOGIC )


- VARLIK ile/ve MANTIK

( EXISTENCE and LOGIC )


- VARLIK = MEVCUDİYET = BEING[İng.] = ÊTRE[Fr.] = SEIN, SEIENDE[Alm.] = ENS, ESSE[Lat.] = TO ON, EINAI[Yun.]


- VARLIK ile/ve MÜRİD


- VARLIK ile/ve MÜRİT

( EXISTENCE vs./and DISCIPLE )


- VARLIK ile/ve/||/<> ÖZ ile/ve/||/<> KAVRAM


- VARLIK ile/||/<> ÖZGÜRLÜK

( Varoluş özden önce gelir )

( Jean-Paul Sartre tarafından 1943 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1905-1980) (Ülke: Fransa) (Alan: Felsefe) (Önemli katkıları: Varoluşçuluk, özgürlük ve sorumluluk) )


- VARLIK ve RAHMET

( EXISTENCE and MERCY AND GRACE )


- VARLIK ile/ve RIZÂ'

( EXISTENCE vs./and CONSENT )


- VARLIK ile SAYI/SI

( EXISTENCE vs. QUANTITY OF EXISTENCE )


- VARLIK ile VARLIK


- VARLIK ile/ve VAROLMA ile/ve YOKLUK

( Akla ilişkindir. İLE/VE Zamana ilişkindir. İLE/VE Zemine/mekâna ilişkindir. )

( ... İLE/VE Gerçeklik alanıdır. İLE/VE Gerçeklik kavramıyla karşılanamaz. )


- VARLIK ve/<> VAROLUŞ ve/<> İNSAN


- VARLIK ve VAROLUŞ ve İNSAN


- VARLIK ile/ve/değil/<> YAŞAMSALLIK/HAYATİYET[Ar.]


- VARLIK ile/ve YOK VARLIK

( ... İLE/VE Tin. )

( Sadece kişi, yoktan varolur. )

( ONTOS ON >< UK ON )


- VARLIK ile/ve/değil/<> YOKLUĞUN VARLIĞI

( ... İLE/VE/DEĞİL/<> İnsan. )


- VAR/LIK ile/>< YOK/LUK

( dır. İLE/>< değildir. )

( Sorun. İLE/>< Hiç. )

( Hiç. İLE/>< Sorun. )

( Dans var, dansçı yok; Dansçı var, dans yok. )

( Seviştirir. İLE/>< Dövüştürür. )

( [varolanın/nesnenin] Yüklem alabilmesiyle. İLE/>< Yüklem alamamasıyla. )

( EXISTENCE vs./>< NONEXISTENCE )


- VARLIK ile/ve YÖNTEM

( EXISTENCE OF WHAT vs./and METHOD )


- VARLIKBİLİM ile/ve FİZİK

( ONTOLOGY vs./and PHYSICS )


- VARLIKBİLİM ve HAKİKAT

( ONTOLOGY and TRUTH )


- VARLIKBİLİM = MEHBAS-İ VÜCUT = ONTOLOGY[İng.] = ONTOLOGIE[Fr., Alm.] = ONTOLOGIA[Lat.] = ON, ONTOS[Yun.]


- ... VARLIKLARINI SÜRDÜRÜYOR değil ... VAROLUŞLARINI SÜRDÜRÜYOR


- VARLIKLAŞTIRMA ile/değil BİÇİMLENDİRME


- VARLIKSAL ile/ve/değil VAROLUŞSAL


- VARMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YOLCULUK


- VAROLAN [HEM PAYLAŞILABİLİR, HEM DE PAYLAŞILMAZ; NE PAYLAŞILIR, NE DE PAYLAŞILMAZ]

Bugün[16 Kasım 2025]
itibarı ile 42.805 başlık/FaRk ile birlikte,
42.805 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(161/173)