T ile başlayan FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 42.805 başlık/FaRk ile birlikte,
42.805 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(159/173)
- ULTRAFİLTRASYON/ULTRAFILTRATION[İng.] değil/yerine/= INCE SÜZME
- ULTRAFILTRATE[İng.] değil/yerine/= INCE SÜZÜNTÜ
- ULTRASON/ULTRASOUND[İng.] değil/yerine/= SES ÖTESİ | SES ÖTESİ GÖREÇLEME
- ULTRASONİK/ULTRASONIC[İng.] değil/yerine/= SES ÖTESİYLE İLGILİ
- ULTRASONOGRAFİ/ULTRASONOGRAPHY[İng.] değil/yerine/= SES ÖTESİ GÖREÇLEME
- ULTRASTRÜKTÜR/ULTRASTRUCTURE[İng.] değil/yerine/= INCE YAPI
- ULTRAVİYOLE[Fr.]/MÂVERÂ-İ BENEFŞEVÎ[Ar.] değil/yerine/= MORÖTESİ
( Dalga boyu, mor renkli ışığınkinden daha kısa olan, gözle görülemeyen, mor ışının ötesinde yer alan, yapay olarak da elde edilip tıpta kullanılan bir ışınım.[4000 - 200 A° arasında] )
- ULTRAVİYOLE ile/||/<> IŞIN
( Ultraviyole ışınların keşfi )
( Johann Wilhelm Ritter tarafından 1801 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1776-1810) (Ülke: Almanya) (Alan: Fizik) (Önemli katkıları: Ultraviyole ışınların keşfi) )
- ULU ORTA (KONUŞMAK) -ile
- ULUDAĞ =/< KEŞİŞ DAĞI
( )
- ULÛHİYET ||/<>/< İLİM
- ULULAMA = HÜRMET = VENERATION[İng.] = VÉNÉRATION[Fr.] = HOCHACTUNG[Alm.] = VENERATIO[Lat.]
- ULUMA ile PAVKIRMA
( ... İLE Tilki ya da çakalın uluması. | Ateşin, alev alev yanması, bir yere doğru yönelmesi. | Çok öfkelenmek. )
- ULÛM-U HUKUKİYE:
USÛL-Ü FIKIH/NAZARİYAT-I HUKUKİYE ile/ve/||/<> FÜRU-U FIKIH/TATBİKAT-I HUKUKİYE
- ULÛM-U MÜSTENBATA:
ULÛM-U HUKUKİYE ve/||/<> ULÛM-U İTİKADİYE
- ULÛM-U ŞER'İYE:
ULÛM-U MÜSTENBATA ve/||/<> ULÛM-U ASLİYE
- ULUS DEVLET ile/ve/değil/||/<>/> ULUS
- ULUSAL BİRLİK ile/ve/<> KABİLE BİRLİĞİ
( Toplumların/ulusların birliğini sağlayan, en önemli ve öncelikli olgu, dilidir. İLE/VE/<> "Tek ağız" anlamına gelen Vantok Kültürü, Papua Yeni Gine'de bulunan bir kabilenin, üyelerinin aynı dili kullanmalarıyla, birbirini her yönden korudukları bir kültür de, buna en iyi örneklerdendir. )
- TÜZE/HUKUK:
ULUSAL ile/ve/||/<> ULUS ÜSTÜ ile/ve/||/<> ULUSLARARASI
- ULUSAL/ULUSLARARASI) ÖRGÜT ile (ULUSAL/ULUSLARARASI) KURUM
- ULUS/ULUSAL ile/ve/<> TOPLUM/TOPLUMSAL
- ULUSÇULUK ile/değil/yerine/>/< VATANSEVERLİK
- ULUSLARARASI ANTLAŞMA ve/||/<> MARPOL
( ... VE/||/<> Gemilerden kaynaklanan kirliliğin önlenmesine yönelik uluslararası antlaşma. )
- ULUSLARARASI ANTLAŞMALAR ve/||/<>/> ANAYASA
- ULUSLARARASI BEHÇET ÇALIŞMA GRUBU KRİTERLERİ ile/||/<> TÜRK DERMATOLOJİ DERNEĞİ KRİTERLERİ
( Uluslararası kriterler tekrarlayan oral ülser artı iki majör bulgu İLE Türk kriterleri daha geniş semptom spektrumu içerir. Uluslararası kriterler daha özgül İLE Türk kriterleri daha duyarlıdır. İki kriter seti de klinik tanı için kullanılır. )
( Hulusi Behçet tarafından 1937 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1889-1948) (Ülke: Türkiye) (Alan: Dermatoloji, İmmünoloji) (Önemli katkıları: Behçet hastalığını 1937 yılında tanımladı. Üçlü semptom kompleksini (ağız yaraları, genital yaralar, göz iltihabı) bir hastalık olarak ortaya koydu. İsmini taşıyan ilk Türk doktor.) )
- ULUSLARARASI HUKUK ile/ve/değil/ne yazık ki KARŞILIKLI "KABUL"
- ULUSLARARASI ŞİRKET/LER ile/değil/ne yazık ki "ULUS AŞIRI" ŞİRKET/LER
( ... İLE/DEĞİL/NE YAZIK Kİ Hedef ülkeleri/kitleleri ve dünyayı, çıkarları doğrultusunda yönetme/yönlendirme çabası/"başarısı" peşinde koşan şirketler. )
- ULUSLARARASI TÜZEDE:
BENTHAM ile KELSEN ile AUSTIN
- ULUSLARARASI ile/değil DEVLETLERARASI
- ULVÎ değil/yerine/= YÜCE
- ULVİYET/İZZET değil/yerine/= YÜCELİK/ULULUK
- ULVİYET[Ar.] değil/yerine/= YÜCELİK
- UMA ile/||/<> UMA
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Ana.[Tibet dilinde][Arapça'dan geçmişe benziyor.] İLE Eve gelen konuk. )
- UMARSIZ/LIK ile UMURSAMAZ/LIK
( Çözümsüz, çaresiz. İLE Kayıtsız. )
- ÜMİT YİTİMİ ile/ve/||/<>/>/< UTANÇ
( Ormana/adaya düşen ya da ağır doğa koşullarına maruz kalanların ölümü, koşulların zorluğundan değil o duruma nasıl düştüğünün utancından["düşüncesinden"] ve o zorlu koşullardan çıkabilmek için daha yeterli/yetkin düşünebilmek yerine gittikçe ümidini yitirmesinden kaynaklanırmış. )
( "Esaretin Bedeli"[Shawshank Redemption - 1993], "Yaşamak İçin[Alive - 1993]", "İhanet[The Edge - 1997]" [Anthony Hopkins - Alec Baldwin], "Yeni Yaşam[Cast Away - Tom Hanks], "127 Saat" filmlerini de özellikle izlemenizi salık veririz. )
( "Ümit Yitimi" değil/yerine Ümit... - B )
(
)
- ÜMİT ile/değil ÇIKARCILIK
- ÜMİT ile/ve/<> EMEK
( Ümit kalacağına emek kalsın. )
( HOPE vs./and/<> LABOUR )
- ÜMİT ile/ve OLASILIK
( Her koşulda ve sürekli olarak beslenmeli, vazgeçilmemelidir! İLE/VE Olabildiğince öngörülebilmelidir. )
( Must feed in all conditions and all the time. WITH/AND Must forsighted as much as possible. )
( HOPE vs./and PROBABILITY )
- ÜMİT ve/||/<>/>/< ONUR
- ÜMİTLİ/UMUTLU OLMAK ile/ve/<> MUTLU OLMAK
( UMUTLU/LUK ile/ve/<> MUTLU/LUK )
( TO BE IN HOPE vs./and/<> TO BE HAPPY )
- UMUTSUZLUK = ÜMİTSİZLİK[Fars.] = DEPAIR[İng.] = DÉSESPOIR[Fr.] = VERZWEIFLUNG[Alm.] = DESPERATIO[Lat.]
- OLANAK/SIZ/LIK ile/ve/değil/||/<>/< ÜMİT/SİZ/LİK
- ÜMİTSİZLİK değil/yerine/>< SEVGİ
- ÜMİTSİZLİK =/ve/||/<>/> | YENİLGİ ve ÖLÜM |
- ÜMİT/UMUT [HEM PAYLAŞILABİLİR, HEM DE PAYLAŞILMAZ; NE PAYLAŞILIR, NE DE PAYLAŞILMAZ]
- ÜMİT/UMUT [PAYLAŞILIR/PAYLAŞILABİLİR]
- UML/UNİFİED MODELING LANGUAGE[İng.] değil/yerine/= BİRLEŞİK MODELLEME DİLİ
- UMLS/UNIFIED MEDICAL LANGUAGE SYSTEM[İng.] değil/yerine/= BİRLEŞİK TIP DİLİ DÜZENİ
- ÜMMET ile/değil HALK
- ÜMM-ÜL-KİTÂB ile ...
( AKL-I EVVEL | ARŞIN ÜSTÜNDEKİ KAZÂ VE KADER LEVHASI | FÂTİHA SÛRESİ | İNSAN-I KÂMİL'İN GÖNLÜ )
- ÜMRAN[Ar.] değil/yerine/= BAYINDIRLIK
- UMÛMÎ ile/ve/||/<> ALENÎ
( Genel. İLE/VE/||/<> Açık, ortada, meydanda, herkesin içinde olan/yapılan. )
- UMUM(Î) değil/yerine/= GENEL
- UMUR ve/||/<>/> UMUT ve/||/<>/> ONUR
- UMURSAMAMA ile/ve/||/<> KAYITSIZLIK
- UMURUMDA DEĞİLSİNİZ ve/değil/< EMRİMDE DEĞİLSİNİZ
- UMUT[Türkçe]/ÜMİT[Fars. < UMİD] = RECÂ[Ar.] = HOPE[İng.] = ESPOIR[Fr.] = HOFFNUNG[Alm.] = SPES[Lat.]
- UMUT ile/ve/<> İMAN ile/ve/<> SEVGİ
( HOPE vs./and/<> FAITH vs./and/<> LOVE )
- UMUT ile/ve/=/||/<> YAŞAMI UMURSAMAK
- UMUT ve/=/||/<>/>/< YOKSULUN/FAKİRİN EKMEĞİ
- UN TANESİ/PARÇASI ile/ve/||/<>/> PİRİNÇ TANESİ/PARÇASI
( Düşünce. İLE/VE/||/<>/> Sözcük/terim. )
- UN ile ARAROT[İng. < ARROWROOT]
( ... İLE Sıcak iklimlerde yetişen, maranta adlı kamıştan ve başka bitkilerin kökünden çıkarılan, çocuk maması yapmaya yarayan un. )
- ÜN ile/ve/değil/||/<>/< ONAY(LANMA) İSTEĞİ/BEKLENTİSİ
- UNABLE :/yerine YAPAMAYAN
- UNBOUNDED OPERATOR ile/||/<> BOUNDED OPERATOR
( Unbounded domain dense, bounded her yerde tanımlı. )
( Formül: Dense domain İLE everywhere defined )
- UNCLE :/yerine AMCA, DAYI
- UNCONSCIOUS[İng.] değil/yerine/= BİLİNÇ DIŞI
- UNDER :/yerine ALTINDA
- UNDERGO :/yerine GEÇİRMEK (SÜREÇ VB)
- UNDERSTAND :/yerine ANLAMAK
- UNDERSTANDING vs. PACT
- UNDERSTANDING :/yerine ANLAYIŞ
- [not] UNFAIR COMPETITION vs./but COMPETITION
( Haksız rekâbet. İLE/DEĞİL/YERİNE Rekâbet. )
- UNFORTUNATELY :/yerine NE YAZIK Kİ
- UNFOUNDED vs. WORTHLESS
- ung.[Lat. < UNGUENTUM] değil/yerine/= MERHEM
- ÜNİAKSİYEL/UNIAXIAL[İng.] değil/yerine/= TEK EKSENLİ
- ÜNİDİREKSİYONEL/UNIDIRECTIONAL[İng.] değil/yerine/= TEK YÖNLÜ
- ÜNİFOKAL/UNIFOCAL[İng.] değil/yerine/= TEK ODAKLI
- UNİFORM İLE PİTTİNG İLE CREVİCE İLE GALVANİC ile/||/<> KOROZYON TÜRLERİ
( Metal bozunma mekanizmaları. )
( Formül: Fe → Fe²⁺ + 2e⁻ )
- UNİFORM SÜREKLİLİK ile/||/<> POİNTWİSE SÜREKLİLİK
( Uniform δ tüm noktalar için, pointwise her nokta ayrı. )
( Formül: Global δ İLE local δ )
- UNIFORM[İng.] değil/yerine/= TEK BİÇİMLİ
- UNIFORM :/yerine ÜNİFORMA
- UNILATERAL[İng.] değil/yerine/= TEK TARAFLI
- UNIMPORTANT vs. SECONDARY
- UNION :/yerine BİRLİK, SENDİKA
- UNIPOLAR[İng.] değil/yerine/= TEK KUTUPLU
- UNIQUE vs. HARMONY
- UNIQUE vs. ONLY
- UNIQUE :/yerine BENZERSİZ
- UNIT :/yerine BİRİM
- UNİTARY MATRİX ile/||/<> NORMAL MATRİX
( Unitary UU*=I, normal AA*=A*A. )
( Formül: Preserves inner product İLE commutes )
- UNİTARY OPERATOR ile/||/<> ISOMETRY
( Unitary TT*=T*T=I, isometry ||Tx||=||x||. )
( Formül: Bijective isometry İLE norm preserving )
- ÜNİTE[İng. < UNIT] değil/yerine/= BÖLÜM | BİRİM, ÖLÇÜ, VAHİT
( Birim, vahit, ölçü. )
- ÜNİTE/UNIT[İng.] değil/yerine/= BİRİM
- UNITED :/yerine BİRLEŞİK
- UNITY vs. DISCRIMINATED UNITY
- UNITY vs. IDENTITY
- UNITY vs. INTEGRITY
- UNITY vs. UNITY FOR PROFIT
- ÜNİVALAN/UNIVALENT[İng.] değil/yerine/= TEK DEĞERLİKLİ
- UNİVALENCE İLE HİGHER INDUCTİVE TYPES İLE CUBİCAL ile/||/<> HOTT
( Homotopi tip kuramı. )
( Formül: A ≃ B → A = B )
- ÜNİVARYANT/UNIVARIANT[İng.] değil/yerine/= TEK DEĞİŞKENLİ
- ÜNİVERSAL/UNIVERSAL[İng.] değil/yerine/= EVRENSEL
- UNIVERSAL :/yerine EVRENSEL
- UNIVERSE :/yerine EVREN
- ÜNİVERSİTE ile AKADEMİ
- ÜNİVERSİTE["ÜNİVERSTE" değil!] değil/yerine/= BİLİMTEY/EVRENKENT
- ÜNİVERSİTE ile/ve/değil/||/<>/>/< UÇAN ÜNİVERSİTE
( "Uçan Üniversite" kitabının özetini okumak için burayı tıklayınız... )
- ÜNİVERSİTEDE:
BURS ile/ve/<> KREDİ
( * Burs, başbakanlık tarafından verilir ve geri ödemesi yoktur fakat kredinin geri ödemesi vardır.
* Bursunuzun devamı için çeşitli koşulları sağlamanız gerekmektedir. [Disiplin ve not şartı.]
* Kredi alırsanız, geri ödemesi vardır ve beyaz eşyaya bağlı faiz oranlarına göre anaparaya faiz eklenerek sizden tahsil edilir.
* Kredi ödemesi ilk sigorta başlangıcında ya da öğrencilikten 2 yıl sonra başlar. Bu süreyi uzattırabilir, taksitlendirme yapabilir ve çeşitli yollar deneyebilirsiniz.
* Bursunuz, başarısızlık nedeniyle düşerse artık burs değil kredi almış olursunuz. Bursunuz, krediye dönüşür. )
- ÜNİVERSİTEDE ÖĞRETİM:
BİRİNCİ ile/ve/<>/> İKİNCİ
( ... İLE/VE/<>/> Örgün eğitim dışında verilen eğitim.[17:00 - 23:00 arası] )
( ... İLE/VE/<>/> Harç ücreti daha yüksektir ve giriş puanları daha düşüktür. )
( Diploma ya da eşitlik farkları yoktur. Diplomada da "ikincil öğretim" ile ilgili bir belirteç yoktur. )
( İkinci öğretim öğrencileri de burs ve kredi alabilmektedir. )
- UNIVERSITY :/yerine ÜNİVERSİTE
- UNKNOWN :/yerine BİLİNMEYEN
- UNLARDA:
BUĞDAY ile/||/<> TAM BUĞDAY ile/||/<> KARABUĞDAY/GREÇKA ile/||/<> KIRMIZI BUĞDAY ile/||/<> KEPEKLİ ile/||/<> SİYEZ ile/||/<> KAVILCA ile/||/<> KUNDUR ile/||/<> YULAF ile/||/<> ÇAVDAR ile/||/<> ARPA ile/||/<> MISIR ile/||/<> KİNOA ile/||/<> TEFF ile/||/<> AMARANT ile/||/<> NOHUT ile/||/<> KESTANE ile/||/<> KEÇİBOYNUZU ile/||/<> BADEM ile/||/<> CEVİZ ile/||/<> FINDIK ile/||/<> ANTEPFISTIĞI ile/||/<> ARAROT ile/||/<> DİNKEL[Alm.]/FARRO[İt.]
( Kabuğundan ve kepeğinden ayrılarak kullanılan, işlenmiş buğday unundan [beyaz ekmek] yapılır. İLE/||/<> Buğday tanesinin kabuğuyla birlikte öğütülerek elde edilir. Besin değerleri, öteki rafine unlara göre daha yüksektir.[Glüten içerir.] İLE/||/<> ... İLE/||/<> Anadolu'nun, en eski çeşitlerindendir.[Genetiği bozulmamış, nitelikli bir undur.] Ekmek yapımına çok uygundur.[Kepeği ile öğütülmüş olanını yeğlenmelidir.][Glüteni düşüktür.] İLE/||/<> Kepeğinden ayrılmamış undur. İLE/||/<> Kastamonu bölgesinin unudur. Tüm unlarla karıştırılabilir. Aroması "keskin" gelebilir.[Genetiği bozulmamış, nitelikli bir undur.][Glüteni çok düşüktür. Çok sağlıklıdır.] İLE/||/<> Kars'ta yetişen bir buğdaydır. Kökeni, Kastamonu'dur. [Genetiği bozulmamış, nitelikli bir undur.][Her türlü iklime dayanıklı, güçlü bir yapısı olduğundan, kabuk bölümü kalındır. Kabuk bölümünün kalınlığı, tanelerinin ufak kalmasına ve glüten içeriğinin, öteki buğday türlerine göre daha olmasını sağlamıştır ve bu nedenle de glisemik indeksi düşüktür.] İLE/||/<> Güneydoğu Anadolu bölgesi buğdayıdır. İLE/||/<> Glüten alerjisi olanlar için iyi bir seçenektir. [Deri ve bağırsak sorunu olanların, yulaf ununu yeğleyebilir.][Yüksek besin değerine sahip ve glisemik indeksi düşüktür.] İLE/||/<> Bol proteinlidir.[Yüksek glüten içerir.][Soğuk iklime dayanıklıdır.] İLE/||/<> Çok eski bir buğday türüdür. İLE/||/<> ... İLE/||/<> Güney Amerika'da, And Dağları'nda, doğal olarak yetişen, otumsu bir bitkinin, kurutulmuş tohumudur.[Unu da, tohumları gibi yüksek demir ve besin değerlerine sahiptir ve çok lezzetlidir.][Tek başına ya da tüm unlarla karıştırılabilir.] İLE/||/<> ... İLE/||/<> Amarant[horozibiği] bitkisinin tohumlarından elde edilir.[Tüm unlar içinde, en yüksek proteine sahiptir.][Glüten içermez ve glisemik indeksi düşüktür.][Tadı, ekşi ve keskin olduğundan, lezzeti görecelidir.] İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> Sıcak iklimlerde yetişen maranta adlı kamıştan ve başka bitkilerin kökünden çıkarılan un. [Çocuk maması yapılan un.] İLE/||/<> Siyez ile benzerlik taşır.[İçeriğindeki protein yapısı daha kırılgan ve çözünebilir olduğundan, tüm tahıl unları içinde, siyez kadar düşük glütene sahiptir.][Genetiği değişmemiş bir çeşittir.][Her türlü hamur işinde kullanılabilir.] )
( ... İLE/||/<> Glüten içerir. İLE/||/<> ... İLE/||/<> Glüteni düşüktür. İLE/||/<> ... İLE/||/<> Glüteni çok düşüktür. İLE/||/<> Glüteni düşüktür. İLE/||/<> ... İLE/||/<> Glüten alerjisi olanlar için iyi bir seçenektir. İLE/||/<> Yüksek glüten içerir. İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> Glüten içermez. İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> Düşük glütene sahiptir. )
- UNLESS :/yerine OLMADIKÇA
- UNLIKE :/yerine FARKLI, BENZEMEYEN
- UNLIKELY :/yerine OLASI OLMAYAN
- ÜNLÜ OLMAK İÇİN SOYUNMAK ile/ve/<> SANAT İÇİN SOYUNMAK
- ÜNLÜ/ANGIN/MEŞHUR/ŞÖHRET ile/ve/değil/yerine TANINMIŞ/LIK
( Ün/şöhret, âfettir. )
( [not] FAMOUS vs./and/but KNOWN
KNOWN instead of FAMOUS )
- UNMEASURABILITY vs. MEASURABILITY OF TRANSMISSING
- UNNECESSARY/LACK OF NEED/WASTE vs. EXTRA
- UNREASONABLE vs. IRRATIONAL
- ÜN/ŞÂN[Ar.] ile ŞAN[Fr. CHANT]
( Ün. | Gösteriş, gösterişlilik. İLE İnsan gırtlağından makamla çıkan ve perde ayrımlarıyla çeşitli duyumlar uyandıran ses dizisi. )
- ÜNSİYET ile ...
( YAKINLIK, ARKADAŞLIK )
- ÜN/ŞÖHRET ile/ve/değil/yerine TANINMA
( Tanımadıklarının seni tanıması. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Tanıdığın ya da tanıyabileceğin sayıda kişinin seni tanıması. )
( [yaklaşık olarak] 100.000 - 500.000 üzeri kişi tarafından tanınmak. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE 100.000 - 500.000 altında kişi tarafından tanınmak. )
( [not] FAME vs./and/but TO BE WELL-KNOWN
TO BE WELL-KNOWN instead of FAME )
- UNSUR[Ar.] değil/yerine/= ÖĞE
- UNTIL :/yerine -E KADAR
- UNUFAK
- UNUSUAL :/yerine ALIŞILMADIK
- UNUT! değil/yerine UMUT/ÜMİT
- ÇALIŞMAK GEREK:
UNUTABİLMEK İÇİN ve/||/<> BOŞ BOŞ DÜŞÜNMEMEK İÇİN ve/||/<> DALIP DALIP GİTMEMEK İÇİN
- UNUTABİLMEK ile/değil BİLGELEŞME
- UNUTABİLMEK ve/=/||/<>/> İYİLEŞMEK
- UNUTACAĞIZ ve/||/<> UNUTULACAĞIZ
( Biraz zaman geçince. VE/||/<> Biraz zaman geçince. )
- UNUTALIM! ile/ve/||/<>/> UNUTMAYALIM!
( "Yaptığımız" "iyiliği" ve "gördüğümüz" "kötülüğü". İLE/VE/||/<>/> Ölümü. )
- UNUTAMAMAK ile "UMURSAMAMAK"
( Akıl sayrılığında. İLE "Akıllı/bilgili/donanımlı" olanlarda. )
- UNUTMA HAKKI ve/||/<> UNUTULMA HAKKI
( "Unutulma Hakkı" nedir? için burayı tıklayınız... )
- UNUTMA ile/ve AKLINA GELMEME(Sİ)
( TO BE SURE vs./and LACK OF REMIND )
- UNUTMA ile/ve/||/<> BUNAMA/ATEH[Ar.]/DEMANS[Fr., İng. < DEMENTIA] ile/ve/||/<> ALZHEIMER
( Alzheimer tanısı için aşağıdakilerden en az ikisi tanılanmış ve "önemli ölçüde dikkate alınmalıdır".
- Zayıf bellek
- İletişim ve dil zorluğu
- Odaklanmada ve dikkatini vermede güçlük
- Hatalı muhakeme ve yargı
- Bozulmuş görsel algı )
( Alzheimer, genel olarak üç evreye ayrılır:
1. Unutkanlık, bildiği yerleri tanıyamama, bazı sözcükleri bulamama, işine ve hobilerine karşı ilgisini yitirme gibi erken belirtiler verir ve genellikle hasta olduğunu kabul etmek istemez.
2. Bellek kaybı belirginleşir. Yakınlarının adını unutabilir. Yolunu kaybedebilir. Konuşma bozukluğu artar. Yıkanma, giyinme gibi gündelik işlerinde yardıma gereksinim duyabilir ve bazı hayaller görebilir.
3. Artık aile üyelerini tanımayabilir, yemek yemede ve yürümede güçlükler başlar, sidik ve dışkısını tutamayabilir ve ciddi davranış bozuklukları görülebilir.
Alzheimer hastalığı, yaklaşık 5-8 yıllık bir ilerleme süreci içinde hastayı yatağa bağlı ve tamamen bakıma muhtaç duruma getirir. )
( 
Unutma eğrisi ve aralık etkisinin keşfi ile tanınan, deneysel bellek çalışmalarına öncülük eden psikolog Hermann Ebbinghaus (1850–1909), öğrenme eğrisini tanımlayan ilk kişidir. Unutma eğrisinin grafiği, kişilerin "öğrenileni" tekrar etmezse yeni öğrendiği bilgilerin, günler içinde nasıl azaldığını gösterir. )
( ... İLE/VE/||/<> Bellek, düşünme ve toplumsal yeteneklerde bozulma. İLE/VE/||/<> Beyinde plak ve düğüm oluşumu ile bellek kaybı ve bilişsel gerileme. | Demansın en yaygın nedeni olan ve ilerleyici bellek kaybı ile ilişkili bir sayrılık. )
- UNUTMAK/UNUTABİLMEK ile/ve/<> BIRAKMAK/BIRAKABİLMEK
( Unutmamak, bir anlamda putperestliktir. )
( LETE: Unutma yudumu. )
( Ledün ilmi, bilineni unutma ilmidir. )
( Olursak olacağız. Evvelinin evveli, ahirinin ahiri yok. Bu kadar yaş yaşadık, ne anladık? İstikbal dersen, bir saniye ilerisinden haberimiz yok, hepsi rüya. İyisi mi, hepsini unut! )
( Huzur, rahatlıktadır. Rahatlık ise unutmakla olur. )
- UNUTMAK(UNUTKANLIK) ile/değil ZİHNİN(AKLIN/"KAFANIN") YOĞUN/BİR YER(LER)DE OLMASI
- UNUTMAK ile/ve/değil/yerine/<> AFFETMEK
( Bir hatayı, hem unutmak, hem affetmek aptallıktır. Ne unutmak, ne affetmek, hainliktir. Hatayı unutmayıp sahibini affetmek, işte bu erdemdir. )
( Söylenilmeyebilecek, yanlış/yersiz/zamansız bir söz, ancak affedilir fakat unutulmaz! )
( Aldığın dersi kaybettirir. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<> Bakış açını değiştirir. )
( Mutlu eder. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<> Güçlü kılar. )
( [not] TO FORGET vs./and/but/<> TO FORGIVE
TO FORGIVE instead of TO FORGET )
- UNUTMAK ile/ve/değil/yerine ANIMSAMAMAK
( Unutmak, belki olanaklı değildir fakat anımsamamak, olanaklıdır/olasılıklıdır. )
- UNUTMAK ile/değil "BASTIRMAK" ile/değil GÖZ ARDI ETMEK
- UNUTMAK ile BOŞLAMAK/İHMAL[Ar.]
( TO FORGET vs. NEGLIGENCE )
- UNUTMAK ile DEŞMEMEK
- UNUTMAK ile/ve/değil/||/<>/< KANIKSAMAK
- UNUTMAK ile KUTLAMAK
( [durum/haber] Kötüyse. İLE İyiyse. )
- UNUTMAK ile/ve/değil/||/<>/< UMURSAMAMAK/ÖZENMEMEK/ÖNEMSEMEMEK
- UNUTMAK ile/ve/değil/yerine ÜZERİNE KONUŞMAMAK
- UNUTMAK ile/ve/değil/yerine ÜZERİNE KONUŞMAMAK
( [not] "TO FORGET" vs./and TO TALK ON
TO TALK ON instead of "TO FORGET" )
- UNUTMUŞTUM değil UNUTMUŞUM
- UNUT(TUR)MAK ile/ve/değil/yerine/<>/>< GÜVEN
- UNUTULANI ANIMSAMAK ile/ve/değil/||/<> UNUTTUĞUNU ANIMSAMAK
- UNUTULMA HAKKI ile/ve/||/<> AF
- UNUTULMA HAKKI'NDA:
ANALOG ile/ve/<> ÇEVRİMİÇİ ile/ve/<> SİLDİRME ile/ve/<> DİZİNDEN ÇIKARMA(DELISTING)
( Basılı. İLE/VE/<> Dijital. İLE/VE/<> Kişisel veriler. İLE/VE/<> ... )
- UNUTULMA HAKKI'NDA:
BİLGİ ile/ve/||/<> ZAMAN
( DOĞRU BİLGİ ile/ve/||/<> HUKUKA UYGUN, YAYILMIŞ BİLGİ
ile~ve~||~<>
BİLGİNİN: TOPLUMSAL ÖNEMİMİ YİTİRMESİ ile/ve/||/<> GÜNCELLİĞİNİ YİTİRMESİ )
- UNUTULMA HAKKI'NDA:
LEBACH KARARI ve/||/<> MELVIN V. REID KARARI
- UNUTULMA HAKKI'NDA:
RIGHT TO OBLIVION ile/ve/||/<> RIGHT TO BE FORGOTTEN
- UNUTUL/UR / UNUTURUZ / UNUTURUM / UNUTURSUN değil/yerine/></<
YAZMAZSAK/YAZMAZSAM/YAZMAZSAN UNUTULUR/UNUTURUZ/UNUTURUM/UNUTURSUN
- UNUTUR(UZ) ile ANIMSAR(IZ) ile ÖĞRENİR(İZ)
( Anlatılırsa/k. İLE Eğitilirse/k. İLE Deneyimletilirse/k. )
- UNVANLARI["ÜNVAN" değil!]:
ADLARIN BAŞINA YAZMAK değil/yerine SONUNA YA DA ALTINA (AYRAÇ İÇİNDE) YAZMAK
( "Prof./Dr. ... ..." DEĞİL/YERİNE "... ... (Prof./Dr.)" gibi. )
( Kişinin ve adının önüne gelebilecek -unvanı/sıfatı ne kadar önemli/değerli olursa olsun- hiçbir unvan/sıfat konulamaz/konulmamalıdır! )
( Belki algıda/tanımada kolaylık ve hız kazandıracağından hareketle bu biçimde uygulanıyorsa da bu tutumdan vazgeç(il)melidir! [Saygısızlık ya da hakaret olarak yorumlanmamalıdır!] )
( Türkçe'si varken...
* PROFESÖR yerine BİLMEN
* DOÇENT yerine BİLGEN
* YARDIMCI DOÇENT yerine BİLGER
* ASİSTAN yerine KÖMEK
* REKTÖR yerine BİLİMBEY
* DEKAN yerine YETİLBEY
* DOKTOR yerine ÖKE
* MASTER yerine UNGAN
* ÜNİVERSİTE yerine BİLİMTEY
* AKADEMİSYEN yerine BİLİMCİ
* BİLİM İNSANI yerine BİLİMCİ )
- UP :/yerine YUKARI
- UPON :/yerine ÜZERİNDE
- UPPER :/yerine ÜST
- UPPERCASE vs. LOWERCASE
- UPREGULATION/UPREGULATION[İng.] değil/yerine/= ARTARAK DÜZENLENİM
- (UP)RIGHT(NESS) vs./and APPROPRIATE(NESS)
- UPS/UNINTERRUPTIBLE POWER SUPPLY[İng.] değil/yerine/= KESİNTISİZ GÜÇ KAYNAĞI
- UPTAKE[İng.] değil/yerine/= TUTULUM
- UPUCUZ
- UPUYGUN = MUTABIK = ADEQUAT[İng.] = ADÉQUAT[Fr.] = ADÄQUAT[Alm.] = ADEQUATUS[Lat.] = ADECUADO/DA[İsp.]
- UPUZUN
- UR ile/ve/||/<> BALONLAŞMA/ANEVRİZMA[Fr. < Yun. < ANEVRISME]
( ... İLE Bir atardamarın, bir bölgesinde oluşan gevşemeye bağlı ur biçimindeki genişleme. )
- UR[Ar.] ile ÛR[Ar. < A'VER, AVRÂ]
( Gözelerin aşırı çoğalmasıyla dokularda oluşan ve büyüme eğilimi gösteren yumru, tümör. İLE Tek gözlüler. | Silahsız, mühimmatsız olanlar. )
- URAL ile/ve/||/<> TÜRK
(
Ural ve Türk Dillerin Sınıflandırması
- Ural Dilleri
- Fin-Ugor
- Fince
- Estonca
- Macarca
- Samoyedik
- Neenetsçe
- Enetsçe
- Ngansanca
- Fin-Ugor
- Altay Dilleri
(Kuramsal bir aile olup Türkçe, Moğolca, Tunguzca, Korece ve Japonca’yı içerdiği iddia edilmiştir ancak bu bağlantılar kanıtlanamamıştır.)
(Sümerce, Elamca, Etrüskçe gibi dillerin Altay ya da Ural dilleriyle ilişkilendirilmesi sadece spekülatif kuramlarla desteklenmiş, genel kabul görmemiştir.)- Türk Dilleri
(Türk dilleri, ayrı bir aile olarak kabul edilir.)- Oğuz
- Türkçe
- Azerice
- Türkmence
- Kıpçak
- Kazakça
- Kırgızca
- Tatarca
- Karluk
- Özbekçe
- Uygurca
- Öteki
- Çuvaşça
- Yakutça
- Oğuz
- Moğol Dilleri
- Moğolca
- Buryatça
- Kalmakça
- Tunguz Dilleri
- Mançuca
- Evenkice
- Tartışmalı
- Korece
- Japonca
- Türk Dilleri
- URANÜS ile/||/<> GEZEGEN
( Uranüs gezegeninin keşfi )
( William Herschel tarafından 1781 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1738-1822) (Ülke: Almanya-İngiltere) (Alan: Astronomi) (Önemli katkıları: Uranüs gezegeni, kızılötesi ışınlar) )
- URBAN :/yerine KENTSEL
- ÜRDÜN ile/ve/<> AMMAN
( ... İLE/VE/<> Ürdün'ün başkenti. )
( ... İLE/VE/<> Tarihi, 5500 yıl önceye uzanan Amman [eski adıyla Rabbat Ammon], Filistin'de uzun süre yarı göçebe yaşayan bir Sami halkı olan Amman Oğulları'nın, M.Ö. XII. yy.'da, Maab'ın kuzeyinde, yedi tepe üstünde kurdukları krallığın da başkentiydi. Sonraları, Asur, Bâbil ve Pers egemenliği altına girmiştir. Ardından da İskender ve Roma devirlerini yaşamıştır. 2000 yıl önce, Philedelphia olarak da adlandırılmıştır. )
- ÜREME DÜZENİNİN YAPISI ile ÜREME DÜZENİNİN İŞLEVLERİ
( Eril ve dişil üreme örgenlerinden oluşur. İLE Üreme gözelerini üretmek, döllenmeyi sağlamak ve gebeliği sürdürmek. )
- ÜREME ÖRGENLERİ = ÂLÂT-I TENASÜLÎYE = ORGANES DE LA REPRODUCTION
- ÜREME ÖRGENLERİ = TENÂSÜL ÂLETLERİ/ÂLÂT-I TENASÜLÎYE = ORGANES DE REPRODUCTION
- ÜREME ile ÇOĞALMA
( REPRODUCTION vs. INCREASE )
- ÜREME ile DÖLLENMESİZ ÜREME
( ... ile PARTENOGENESIS[< Yun. PARTHENOS: Erden. | GENESIS: Üreme. | Başlangıç.] )
- ÜREME ve/||/<>/> KORUMA
( and PROTECTION )
- ÜREME ile/ve/||/<>/> TEKRARLAMA
- ÜREME = TENASÜL, TENÂSÜL = REPRODUCTION
- ÜREME ile/ve/değil/||/<>/>/< VAR OLUŞ/OLMA (DÜZENEĞİ)
- ÜRETİCİ GÜÇLER ile/ve/||/<> ÜRETİCİ ARAÇLAR ile/ve/||/<> ÜRETME BİÇİMİ
- ÜRETİCİ İLE BİRİNCİL TÜKETİCİ İLE İKİNCİL TÜKETİCİ İLE ÜÇÜNCÜL TÜKETİCİ İLE AYRIŞTIRICI İLE DÖNÜŞTÜRÜCÜ ile/||/<> BESİN ZİNCİRİ SEVİYELERİ
( Ekosistemdeki enerji akışının farklı trofik seviyeleri. )
( Formül: Enerji = 0.1 × Önceki Seviye )
- ÜRETİCİ ile/||/<> TÜKETİCİ
( Üretici fotosentez yapar İLE tüketici hazır besini tüketir )
( Formül: Bitkiler İLE hayvanlar )
- ÜRETİM ARAÇLARI ile/ve/||/<> ÜRETİM İLİŞKİLERİ
- ÜRETİM ARTIŞI ile/ve NİTELİK ARAYIŞI
( Rüzgâr ve gökgürültüsünün birbirini tamamlaması artışı simgeler. )
( INCREMENT OF PRODUCTION vs./and SEARCH/LOOK FOR QUALITY )
- ÜRETİM:
EKLEMELİ ile/ve/||/<> EKSİLTMELİ
- ÜRETİM/İMALÂT[Ar.] ve/> DÖNÜŞÜM
( PRODUCTION and/> TRANSFORMATION )
- ÜRETİM ile ÜLEŞİM
- ÜRETMEK/ÜRETİM ve/||/<> ÜLEŞMEK/ÜLEŞİM
( Namaz. VE/||/<> Zekât. )
- ÜRETMEK ile/ve OLUŞTURMAK
( TO PRODUCE vs./and TO FORM )
- ÜRETMEK/ÜRETİM ile/ve YARATMAK/YARATIM
( Üretenler karanlıktan kurtulabilir. )
( Ancak zeki ve bilgili olanlar üretim yapabilirler. )
( Zaferin sırrı, Arınma ve Bilgi'ye ulaştıktan sonra çalışmaktır. Çalışmanın en iyisi ve yararlısı üretim yapanıdır. )
( TO PRODUCE vs./and TO CREATE )
- ÜRETTİĞİNİ TÜKETEN ile/ve/yerine/<> TÜKETTİĞİNDEN ÜRETEN
- URGE :/yerine DÜRTÜ, ISRAR ETMEK
- ÜRİK ASİT[Fr.]
( Suda çok az eriyen, soda ve amonyakla birleşince, kısmen eriyebilen asit ve nötr tuzlar oluşturan asit. Karbon, oksijen, nitrojen ve hidrojen'den oluşan, organik bir bileşiktir. Ksantin oksidazın oksipürünleri oksitlemesi ile oluşur. İnsan ve gelişmiş primatlarda pürin metablozmasının son ürünüdür. [C5H4N4O3] )
- URİN-/URİNİ-/URİNO- ile/||/<> UR-/URA-/-URİA/URO-
( Sidik. İLE/||/<> Sidik ile ilgili, işeme ile ilgili, üriner düzenle ilgili. )
- ÜRKÜ/PANİK ile/ve/değil/||/<>/> TEPKİ
- ÜROFLOMETRİ/UROFLOWMETRY[İng.] değil/yerine/= İDRAR AKIM ÖLÇÜMÜ
- ÜROGRAFİ/UROGRAPHY[İng.] değil/yerine/= BOŞALTIM SİSTEMİ GÖRÜNTÜLEMESİ
- URUK ŞEHRİ ile ...
( İlk sur inşa edilen yer. )
- ÜRÜN [HEM PAYLAŞILABİLİR, HEM DE PAYLAŞILMAZ; NE PAYLAŞILIR, NE DE PAYLAŞILMAZ]
- ÜRÜN [PAYLAŞILIR/PAYLAŞILABİLİR]
- ÜRÜN [PAYLAŞILIR/PAYLAŞILABİLİR]
- ÜRÜN ile/değil EDİM
- ÜRÜN ile/ve/||/<> PARÇA
- ÜRÜN ile/ve/<> YAPIT ile/ve/<> MEYVE
- URYAN/[Ar.] değil/yerine/= ÇIPLAK/YALINCAK
- US/AKIL/LOGOS:
KİŞİDE ve AİLEDE ve TOPLUMDA
( KINALIZÂDE - AHLÂK-I ALÂİ kitabını okumanızı salık veririz. )
- US/AKIL ile/ve/değil/||/<>/< BAĞLAM
( [not] RATIO vs./and/but/||/<>/< CONTEXT )
- US/AKIL ile/ve/||/<>/> BİLİM/İLİM
- US/ULTRASON/ULTRASONOGRAFİ ULTRASOUND[İng.] değil/yerine/= SES ÖTESİ, YANSILANIM
- US = AKIL = REASON[İng.] = RAISON[Fr.] = VERNUNFT[Alm.] = RATIO[Lat.] = RAZON[İsp.]
- US :/yerine BİZ
- US ile/ve DENEYİM/TECRÜBE
( REASON vs./and EXPERIENCE )
- US <>/||/> İMGELEM <>/||/> DUYUM
- US ve/||/<> SU
( REASON/MIND and/||/<> WATER )
- ÜS- ile ÜS ile ÜS
( Üst sıfatının kısaltılmışı. Eklendiği sözcüğün, daha yukarı derecelisini anlatan, yeni sözcükler oluşturmaya yarayan ön ek. [Üsteğmen, üssubay vb.] İLE Bir kuvvete yükseltilmiş bir sayının üzerine yazılan ve kaçıncı kuvvete yükseltildiğini gösteren sayı. İLE Kök, asıl, temel, esas. | Bazı görevleri yürütebilmek amacıyla kurulan, özel yapıları, donatımları, işlikleri, onarım yerleri, servis alanları olan, sürekli ya da geçici olarak konaklanılan yer. | Harekatın yürütülebilmesi için gerekli birliklerin, her türlü gereçlerin tamamlandığı, donatıların toplandığı, dağıtıldığı bölge. )
- US ile/ve/değil/||/<> USUN YAPILANDIRILMASI/İNŞÂSI
- UŞAK ile MEHTER[Fars. < MİH-TER | çoğ. MİHTERÂN]
( ... İLE Mehterhane takımında görevli kişi. | Osmanlılar'da, çalardıra bakan uşak. )
- UŞAK ile/ve/<> ODABAŞI
( ... İLE/VE/<> Hanlarda çalışan uşakların başı. | Yeniçeri örgütünde, görevi, alaylarda selam törenlerini düzenlemek ve yönetmek olan subay. )
- UŞAK/VALE[İt. < VALET] ile UŞAK ile UŞAK
( Özel, eril hizmetçi, hizmet eden. İLE Karadeniz bölgesinde, çocuğa verilen genel ad/sesleniş. İLE Türkiye'nin, Kütahya, Manisa, Afyon ve Denizli arasında bulunan bir Ege bölgesi ili. )
- US/AKIL:
HERKESİ AŞKIN ile/ve/||/<> HERKESTE İÇKİN
- US/AKIL[Ar.]/LOGOS[Yun.] ile/ve/||/<> YER/TOPOS[Yun.]
- USANÇ/GINA ile/ve/||/<>/< KANIKSAMA
( İlişki(ler)de, "sahip olmakta", [kendinden ve/ya da ötekinden] "eminlikte", en önemli eşik, kanıksama noktasıdır. [Kavuşmakta/vuslatta, gına/kanıksama vardır.]
Bu eşik, ancak, bunun bilgi ve bilinciyle, sürekli anımsanarak, ilişkiyi besleyecek/destekleyecek davranış ve tutumla, iletişim ve paylaşımla aşılabilir. )
- USB-A ile/<>/> USB-B ile/<>/> USB-C
- USB/UNIVERSAL SERIAL BUS[İng.] değil/yerine/= EVRENSEL DİZİ VERİ YOLU
- USÇULUK = AKLİYE = RATIONALISM[İng.] = RATIONALISME[Fr.] = RATIONALISMUS[Alm.] = RATIO[Lat.]
- USDIŞI = GAYR-İ AKLÎ = IRRATIONAL[İng., Alm.] = IRRATIONNEL[Fr.]
- USE :/yerine KULLANMAK
- USED :/yerine KULLANILMIŞ
- USEFUL :/yerine KULLANIŞLI
- ÜŞENGEÇ/LİK ile/ve/değil/yerine/||/<> İHMALKÂR/LIK
( TEKÂSÜL ile/ve/değil/yerine/||/<> ... )
- ÜŞENGEÇ/LİK ile/ve/değil/||/<>/>/< MUTSUZ/LUK
( Mutsuz kişiler, yorgun olur ve hiçbir şey yapmak istemezler. )
- ÜŞENME ile/ve/||/<> "GÖZÜNDE BÜYÜLTME"
- ÜŞENMEK ile YÜKSÜNMEK
( ... İLE Bir şeyi, kendine yük saymak, bir şeyi kendine yük olarak kabul etmek. | Üşenmek, tembellik etmek. )
- USER :/yerine KULLANICI
- USG/ULTRASONOGRAFİ ULTRASONOGRAPHY[İng.] değil/yerine/= SES ÖTESİ YANSILANIM
- USH/REMOTE HEALTH SERVICE[İng.] değil/yerine/= UZAKTAN SAĞLIK HİZMETİ
- USLAMLAMA = REASONING[İng.] = RAISONNEMENT[Fr.] = SCHLUßVERFAHREN[Alm.] = RATIOCINATIO[Lat.]
- ÜSLÛP değil/yerine/= SÖYLEYİŞ/BİÇEM
- ÜSLÛP ile TAVIR
( [ne yazık ki] Doğruyu dile getirmenin üslûbundan dem vuranlar, yanlışı en kaba biçimde ifade etmekten kaçınmıyorlar... )
- ÜSLÛP ile TUTUM
- ÜSLÛP ile/ve/||/<> USTURUP/LU[İt. < STROPA]
( Tarz. İLE/VE/||/<> Biçimine getirmek, uygun zamanı bulmak, denk düşürmek. )
itibarı ile 42.805 başlık/FaRk ile birlikte,
42.805 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(159/173)
(1996'dan beri)