Bugün[16 Kasım 2025]
itibarı ile 42.805 başlık/FaRk ile birlikte,
42.805 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.


Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(117/173)


- ÖNCEL = MUKADDEM = ANTECEDENT[İng.] = ANTÉCÉDENT[Fr.] = ANTECEDENT[Alm.] = ANTECEDENS[Lat.]


- ÖNCEL ile ÖNCÜL


- ÖNCELİK'İ:
TELEFONA/MESAJA VERMEK değil/>< ORTAMA/ÇEVREYE/TOPLANTIYA/KİŞİLERE VERMEK

( Yanlışı. >< Doğrusu. )


- ÖNCELİK ile/ve/değil/<>/= İLGİ

( [not] URGENT vs./and/but/<>/= PRIOR )


- ÖNCELİK ve/||/<>/>/< İNCELİK


- ÖNCELİK ile/ve/değil/||/<>/< MERKEZÎ


- ÖNCELİK ile/ve/değil MEŞGUL OLMA

( [not] PRIORITY vs./and/but TO BE BUSY )


- ÖNCELİK ile/ve/değil/||/<>/< PAYLAŞILMIŞ ÖNCELİK


- ÖNCELİK = PRIORITY/PRECEDENCE[İng.] = [Fr.] = [Alm.] = [İt.] = [İsp.]


- ÖNCELİK ile/ve/||/<>/< ZORUNLULUK


- OKUMAK:
TEKRAR TEKRAR -ile/ve


- ÖNCELİKLE ile/ve/||/<> BAŞTA


- ÖNCELİKLER [PAYLAŞILIR/PAYLAŞILABİLİR]


- ÖNCELİK/LER ile/ve ÖZLEM/LER


- (ÖNCELİKLİ/ÖNEMLİ/[ÖNCEKİ] OLMAZSA OLMAZ)
KAVRAM ÇİFTLERİ:

ÖNCELİK ve/||/<>/> SONRALIK
ve/||/<>
VAR OLAN ve/||/<>/> BİLGİ
ve/||/<>
NESNE/TEK ve/||/<>/> ÖTEKİ/LER
ve/||/<>
SÜREÇ ve/||/<>/> SONUÇ
ve/||/<>
YÖNTEM/USÛL ve/||/<>/> İÇERİK/ESAS
ve/||/<>
BAĞLAM ve/||/<>/> ANLAM
ve/||/<>
ÇÖZÜMLEME ve/||/<>/> ÇÖZÜM
ve/||/<>
ÖNCÜL ve/||/<>/> ÖNERME
ve/||/<>
SAYGI ve/||/<>/> SEVGİ
[en az %99 ve/||/<>/> en az %1]
ve/||/<>
US/AKIL ve/||/<>/> ANLIK/ZEKÂ
ve/||/<>
EMİK/BEYİN ve/||/<>/> ANLIK/ZİHİN
ve/||/<>
DİRENÇ/İHTİYÂR ve/||/<>/> İSTENÇ/İRÂDE
ve/||/<>
DEVİM/HAREKET ve/||/<>/> ZAMAN
ve/||/<>
AN ve/||/<>/> ZAMAN

( Düşünme, konuşmak ve yaşamak üzere bilinmesi ve uygulanması gereken öncelikli ve olmazsa olmaz kavram çiftleri... [önceki olmadan sonraki olmaz!] )


- ÖNCELİKLİ KILMAK ile/ve/<> ÖNE ÇIKARMAK


- ÖNCELİKLİ/ÖNCELİĞİ (OLAN) ile/ve ÖNEM(L)İ (OLAN)

( Önde gelmesi gereken, öne alınmalıdır. )

( TAKADDÜM ile/ve EHEMMİYET )

( (THE) PRIORITY(/PRIMARY) vs./and (THE) IMPORTANT(/IMPORTANCE) )


- ÖNCELİK/Lİ ile/ve/değil/yerine AYRICALIK/LI

( [not] PRIORITY vs./and/but PRIVILEGED
PRIVILEGED instead of PRIORITY )


- ÖNCELİKLİ ile/ve/değil ÖNCELİKLERLE ÖRTÜŞEN


- ÖNCELİK-SONRALIK ve/değil BİRLİKTELİK


- ÖNCESİ-SONRASI [PAYLAŞILIR/PAYLAŞILABİLİR]


- ÖNCE/Sİ ile/ve (...) SONRA/SI["SORA/SORNA" değil!]

( BEFORE [...] vs./and AFTER [...] )


- ÖNCESİ-SONRASI:
TEKERLEK ve YELKEN ve YAZI


- ÖNCESİZLİK-SONRASIZLIK = EZELİYET-EBEDİYET = ETERNITY[İng.] = ÉTERNITÉ[Fr.] = EWIGKEIT[Alm.] = AETERNITAS[Lat.] = ETERNIDAD[İsp.]


- ONCHO-/ONCO-/-ONCUS ile/||/<> -PHYMA ile/||/<> ADEN-/ADENO- ile/||/<> -OMA

( Tümör, belirli bir yerdeki tümör. İLE/||/<> Derinin bir bölümünün şişmesi, tümör. İLE/||/<> Bez ile ilgili [adenom: Bez tümörü]. İLE/||/<> Tümör ya da patolojik durum. )


- ÖNCÜ ve/||/<> İNCİ


- ÖNCÜ ile/ve/||/<> ÖNCÜL


- ÖNCÜ ile/ve/değil/||/<> ÖNE GEÇEN/ÇIKAN


- ÖNCÜLLER ile/ve/||/<> KESİNLİK


- ÖNCÜLLER = MUKADDEMAT = PREMISS[İng.] = PRÉMISSES[Fr.] = PRÄMISSE[Alm.] = PRAEMISSA[Lat.] = ESTABLECIMIENTO[İsp.]


- ÖNCÜLLER ile/ve/||/<> ÖNCELİK


- ÖNCÜLÜK ETMEK ile VESİLE OLMAK


- ONDA "VAR OLMAK" ile/ve/değil/yerine/||/<> ONUNLA "VAR OLMAK"


- ONDALIK KESİR ile/||/<> ADİ KESİR

( Ondalık virgüllü, adi kesir çizgili gösterimdir )

( Formül: 0.5 İLE 1/2 )


- ONDALIK SAYILARDA:
NOKTA ile/ve/||/<> VİRGÜL

( "Ondalık Sayılarda Nokta mı, Virgül mü?" yazısı için burayı tıklayınız... )


- ONDALIK SAYILARIN KULLANIMI < 1570


- ONDALIK SİSTEM ile/||/<> İKİLİ SİSTEM

( Ondalık 10 tabanlı, ikili 2 tabanlı )

( Formül: 0-9 rakamlar İLE 0-1 bitler )


- ONDALIK SİSTEM ile/||/<> POZİSYONEL NOTASYON

( Ondalık sistem 10 tabanlı sayı sistemi İLE pozisyonel notasyon basamak değeri sistemidir. )

( Aryabhata tarafından 500 yılında keşfedildi/formüle edildi. (476-550) (Ülke: Hindistan) (Alan: Matematik, Astronomi) (Önemli katkıları: Sıfır kavramı, ondalık sistem, trigonometri, güneş merkezli sistem teorisi) )


- ÖNDE GELEN ile/ve/değil DİKKATE DEĞER


- ÖNDE OLAN/OLMASI GEREKEN:
EŞEYSELLİK(ERİLLİK/DİŞİLLİK) ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SEVGİ


- ÖNDER:
YARATICI ile/ve/değil/||/<>/< NARSİSİST


- ÖNDER ile/ve/değil/||/<>/< ATILGAN


- ÖNDER ile/ve/||/<>/> MİLLET

( Taşın arkasına saklanırsa. İLE/VE/||/<>/> Dağın arkasına saklanır. )


- ÖNDERLER":
"MELEK" ile/ve/||/<> "İNSAN"

( Daha kötüleriyle kıyaslanınca. İLE/VE/||/<> Daha iyileriyle kıyaslanınca. )


- ÖNDERLİK BUNALIMI/KRİZİ ile/ve/<> ÖZERKLİK BUNALIMI/KRİZİ


- ÖNDER/LİK ile/ve ÖNCÜ/LÜK

( )


- ONDÜLAN ATEŞ/UNDULANT FEVER[İng.] değil/yerine/= DALGALI ATEŞ


- ONDÜLAN/UNDULANT[İng.] değil/yerine/= DÜZENLİ DALGALI


- ONDÜLASYON/UNDULATION[İng.] değil/yerine/= DÜZENLİ DALGALANIM


- ÖNE ÇIKARMA ile TEMEL/E ALMA


- ÖNE ÇIKARMAK ile MERKEZE ALMAK


- ÖNE SÜRMEK ile/ve ÖNE ÇIKARMAK


- (not ONE TIME) ONCE


- ONE vs. UNITY vs. INTEGRITY


- ONE :/yerine BİR


- ÖNEM ARZ ETMEK ile ÖNEM ATFETMEK


- ÖNEM VERMEK / ÖNEMLİ GÖRMEK
ile/ve/||/<>/>
ÖNCELİKLİ GÖRMEK


- ÖNEM VERMEK ile DEĞER/DESTEK VERMEK

( GIVING IMPORTANCE vs. TO VALUE/SUPPORT )


- ÖNEM/DEĞER VERMEMEK ile/ve ÖNEMSİZ/DEĞERSİZ GÖRMEK

( "NOT TO GIVE IMPORTANCE/VALUE" vs./and "TO SEE AS UNIMPORTANT/WORTHLESS" )


- ÖNEM ile/ve/<> DEĞER

( IMPORTANCE vs./and/<> VALUE/WORTH )


- ÖNEM/DEĞER ile "ÖLÇÜSÜ"

( Sayılması olanaklı şeyler, her zaman önemli olmayabilir. İLE Önemli şeyler ise her zaman sayılamayabilir. )


- ÖNEMİ YOK ile/değil BELİRLEYİCİLİĞİ YOK


- ÖNEMİ/ETKİYİ:
ARTIRMA ile/>< AZALTMA


- ÖNEMLİ GÖRMEK ile ÖNEMLİ KILMAK


- ÖNEMLİ OLAN" ile/ve/değil/yerine ÖNEMİ OLAN

( Herşeyin bir (az/orta/çok) önemi(değeri) vardır fakat önemli olup olmamayı, öncelik belirler. )


- ÖNEMLİ(ÖNCELİKLİ) ile/ve/değil/yerine/<>/>< DEĞERLİ

( Siyaset ve ticaretin itibar ettiği. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<>/>< İlim ve irfanın itibar ettiği. )

( [not] IMPORTANT(PRIOR) vs./and/but/<>/>< PRECIOUS/VALUABLE
PRECIOUS/VALUABLE instead of IMPORTANT(PRIOR) )


- ÖNEMLİ ile/ve/fakat/||/<> AYRI


- ÖNEMLİ ile/ve İLGİNÇ

( IMPORTANT vs./and INTERESTING )


- ÖNEMLİ ile/ve/<> ÜZERİNDE DURULMASI GEREKEN


- ÖNEMSEME ile/||/<> VURGULAMA


- ÖNEMSEMEK ile/ve/||/<>/> BENİMSEMEK


- ÖNEMSEMEK ile CİDDİYE ALMAK


- [ne yazık ki]
ÖNEMSE(ME)MEK ile/ve/değil/||/<>/< ÇIKAR(SIZLIK)


- ONENESS vs. UNITY


- ÖNERGE ile/değil ÖNERME


- ÖNERİ ile/ve/<>/yerine ÇÖZÜM

( Burada/şurada/orada değil! Sende! )

( SUGGESTION vs./and/<> CONSEQUENCE
CONSEQUENCE instead of SUGGESTION )


- ÖNERİ ile ÖĞÜT

( NUSH İLE USLANMAYANI ETMELİ TEKDÎR TEKDÎR İLE USLANMAYANIN HAKKI KÖTEKTİR )

( ... ile NUSH, IZA, MEV'İZE[< VA'Z] )

( ... ile PEND )

( SUGGESTION vs. ADVICE )


- ÖNERİ ile/ve/||/<> "YOL GÖSTERMEK"


- ÖNERİLEN ile/ve OLAGELEN


- ÖNERME İLE YÜKLEM İLE MODAL ile/||/<> MANTIK TÜRLERİ

( Farklı mantık sistemleri. )

( Formül: p → q ≡ ¬p ∨ q )


- ÖNERME(KAZA, KAZİYE) ile KIYAS(BURHAN, [DEMONSTRATION])


- ÖNERME MANTIĞI ile/||/<> YÜKLEM MANTIĞI

( Önerme mantığı önermeler arası ilişkiler İLE yüklem mantığı önermelerin iç yapısını inceler. Önerme mantığı ve, ya da, değil bağlaçları İLE yüklem mantığı niceleyiciler (tüm, bazı) kullanır. Önerme mantığı daha basit İLE yüklem mantığı daha güçlü ifade gücüne sahiptir. )

( Gottlob Frege tarafından 1879 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1848-1925) (Ülke: Almanya) (Alan: Matematik, Mantık, Felsefe) (Önemli katkıları: Modern mantığın kurucusu, önerme mantığı, yüklem mantığı, anlam ve gönderim ayrımı, matematiksel mantık gösterimi) )


- ÖNERME ile DENKLEM

( vs./and/||/<> EQUATION )


- ÖNERME ile/değil DİYALEL[Fr. < Yun.]

( ... İLE/DEĞL Bir önermeyi, başka bir önerme ile tanıtlamak yoluyla sürdürülmeye çalışılan, zorlama felsefe, üstü örtülü bir tür kısırdöngü. )


- ÖNERME = KAZİYE = PROPOSITION[İng., Fr.] = LEHRSATZ[Alm.] = PROPOSITIO[Lat.] = PROPOSICION[İsp.]


- ÖNERME ile/ve/değil/||/<>/> ÖNERİ

( [not] PROPOSITION vs./and/but/||/<>/> SUGGESTION )


- ÖNERME ile/ve/değil/||/<>/< ÖRNEK


- ÖNERME ile/ve/||/<>/>< TERS EVİRME

( ... İLE/VE/||/<>/>< Olumlu ya da olumsuz olan bir önermenin konusunun tersini, yüklem ve yüklemin tersini konu yapma. )


- ÖNERMEK ile/ve/<> KULLANMAK

( TO SUGGEST/RECOMMEND vs./and/<> TO USE )


- ÖNERMEK ile/değil ÖNE SÜRMEK


- ÖNERMEK ile/ve YÖNLENDİRMEK


- ONG[Çigil] ile ONGAMUK/ONGAMUQ
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Sağ. [ONG ELİG: Sağ el.] İLE Sağ elini kullanan kişi. )


- ONGOING :/yerine DEVAM EDEN


- ÖNGÖREBİLDİĞİMİZ ...:
ORANDA ile/ve/||/<> DOĞRULTUDA


- ÖNGÖRÜ ile/değil/yerine AÇIKLAMA (OLARAK)


- ÖNGÖRÜ ile DURUGÖRÜ

( FORSIGHT/PREDICTION vs. CLAIRVOYANCE )


- ÖNGÖRÜ ile/ve İDDİA

( FORESIGHT vs./and ASSERTION )


- ÖNGÖRÜ ile/||/<> KESTİRİM


- ÖNGÖRÜ ile/ve/||/<>/> ÖNERME

( vs./and/||/<> PROPOSITION )


- ÖNGÖRÜ ile/ve/||/<> UFUK


- ÖNGÖRÜ ile/ve/değil/yerine/<> VERİ

( vs./and/||/<>/and/but/< DATA
DATA instead of FORECAST )


- ÖNGÖRÜ ile/ve YORUM


- ÖNGÖRÜLEBİLİR BİLİNMEYEN ile/ve/<> BİLİNEMEYECEK BİLİNMEYEN

( PRUDENT UNKNOWN vs./and/<> UNKNOWN WHICH IS NOT ABLE TO KNOW )


- ÖNGÖRÜLEBİLİR/LİK ile/ve/||/<> BİLİNEBİLİR/LİK


- Öngörülü KONUŞ!!!


- ÖNGÖRÜMÜZ ...:
BİR YILLIK İSE ile/ve/değil/||/<>/>/<
ON YILLIK İSE ile/ve/değil/||/<>/>/<
YÜZ YILLIK İSE

( Tohum ekelim. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/>/< Fidan dikelim. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/>/< Çocuk eğitelim. )


- ÖNGÖRÜSÜZLÜK ile/ve/< BİLGİSİZLİK/CEHALET

( CEHALET: Dönüp dolaşmak, sabitesi olmamak. )

( Cehalet diye bir şey yoktur, yalnızca dikkatsizlik ve ilgisizlik vardır. )

( Cehalet neden acı verici olsun? Acı verici durumlar ve sonu gelmez yanılgıların kaynağı olan arzu ve korkunun kökeninde o vardır. )

( Kederin nedeni, cehalettir. Mutluluk anlayışı izler. )

( Bilgisizliğin belirtisi, adâletsizlik ve trajediye olan inancın derinliğidir. )

( Üzüntü, zihinsel bir acıdır (ıstırap) ve acı, mutlaka dikkat ister. Ona dikkatinizi verdiğinizde, çağrı durur ve cehalet sorunu da kaybolur. )

( Bilmeyene yaraşan ceza, bilen birinden öğrenmektir. )

( Bilgisizlik, öğrenim ile de öğrenilir. )

( Meğer, cehalet, esaretten betermiş. )

( Cehalet, tahsil ile tahsil olunur. )

( There is nothing like ignorance, only inattention.
Why should ignorance be painful? It is at the root of all desire and fear, which are painful states and the source of endless errors.
Ignorance causes sorrow. Happiness follows understanding.
Worry is mental pain and pain is invariably a call for attention. The moment you give attention, the call for it ceases and the question of ignorance dissolves. )

( FORESIGHTLESSNESS vs./and/< IGNORANCE )


- ONGÜJİN ile GULYABANİ
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( "Çölden geçenlere saldıran bir gulyabani". İLE ... )


- ONGUN/ARMA[İt.] ve TUĞRA

( Bir devletin, bir hanedanın ya da bir kentin simgesi olarak kabul edilmiş resim, harf ya da biçim. | Bir kuruluşun simgesi olarak kabul edilen simge. | Geminin yürümesine hizmet eden direk, seren, ip, halat ve yelken takımı. İLE Osmanlı sultanlarının imza yerine kullandıkları, özel bir biçimi olan simgeselleşmiş işaret. | Tura. )


- ONGUN ile ONGUN/TOTEM[Fr.]

( Çok verimli, bol, eksiksiz. | Yarar duruma gelmiş, | bayındır. | Mutlu. | Kutlu, uğurlu. İLE İlkel toplumlarda topluluğun kendinden türediği sanılarak kutsal sayılan hayvan, ağaç, rüzgâr vb. doğal nesne ya da olay. | Arma[İt.]. )


- ONİKOFAJİ değil/yerine/= TIRNAK KEMİRME


- ÖN-İKONOGRAFİ ile İKONOGRAFİ ile | İKONOLOJİ

( Tanımlama. İLE Çözümleme. İLE | Yorumlama. )

( Olgusal. İLE | Özsel. )

( Biçim. İLE | İçerik. )


- ONİKS ile/||/<> DİASPOR

( Siyah ve beyaz şeritlere sahiptir. İLE/||/<> Işık altında renk değiştiren bir mineral. )


- ONİKS ile/||/<> HEMATİT

( Siyah ve beyaz şeritlere sahiptir. İLE/||/<> Metalik gri ya da siyah renkte olan bir taş. )


- ONİKS ile/||/<> JASPER

( Siyah ve beyaz şeritlere sahiptir. İLE/||/<> Kırmızı, sarı ve kahverengi renklerde olabilir. )


- ONİKS ile/||/<> RODOKROZİT

( Siyah ve beyaz şeritlere sahiptir. İLE/||/<> Pembe ile beyaz çizgili bir karbonat. )


- ONION :/yerine SOĞAN


- ÖNKABUL ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< ÖNYARGI

( Çoğu kişi, zihinindeki önyargıları başka bir biçimde düzenlerken düşündüğünü zannetmektedir. )

( Önyargıları yok etmek, atom çekirdeğini parçalamaktan daha zordur. )

( PRE ACCEPTANCE vs. PREJUDICE )


- Önkabulsüz KONUŞ!!!


- ONKOGEN İLE TÜMÖR SUPRESÖR İLE DNA TAMİR ile/||/<> KANSER GENLERİ

( Kanser gelişiminde rol oynayan gen türleri. )

( Formül: p53: "Genomun koruyucusu" )


- ONKOGEN ile/||/<> TÜMÖR BASKILAYICI

( Onkogen kanser teşvik, baskılayıcı kanser önleme. )

( Formül: Gas pedal İLE fren )


- ONKOGENEZ/ONCOGENESIS[İng.] değil/yerine/= KANSER OLUŞUMU


- ONKOJEN/ONCOGENOUS[İng.] değil/yerine/= KANSER OLUŞTURAN


- ONKOLOJİ/ONCOLOGY[İng.] değil/yerine/= UR BİLİMİ, KANSER BİLİMİ


- ONLAR ...:
"ANLARLARSA" değil ANLARSA

( Çoğuldan sonra tekrar çoğul eki gerekmez/fazlalıktır. )


- ÖNLEM ALMALI:
SEL ALMADAN ile/ve/||/<> YEL ALMADAN ile/ve/||/<> TOPRAK ALMADAN ile/ve/||/<> ALEV ALMADAN


- ÖNLEM ile/ve UYARI

( PRECAUTION vs./and CAUTION )


- ÖNLEME:
GENEL ile/ve/||/<> ÖZEL

( Topluma yönelik.[Koruma amacıyla.] İLE/VE/||/<> Kişiye yönelik.[Engel olabilmek üzere.] )

( Olumlu ya da olumsuz durumlar için. )


- ÖNLEME ile BASTIRMA

( TO PREVENT vs./and TO SURPASS )


- ÖNLEMEK ile/ve/||/<> ÖNÜNE GEÇMEK


- ÖNLENEBİLİR ile/ve/değil/||/<>/>/< ÖNGÖRÜLDÜĞÜNDE ÖNLENEBİLİR


- TIP/HEKİMLİK:
ÖNLEYİCİ ile/ve/||/<>/> KORUYUCU ile/ve/||/<>/> TEDAVİ


- ONLINE[İng.] değil/yerine/= ÇEVRİMİÇİ


- ONLINE :/yerine ÇEVRİMİÇİ


- ONLY vs. ESPECIALLY


- ONLY ... vs. JUST ...


- [not] (ONLY) TO TALK THE PROBLEMS vs./and TO SEARCH/FIND SOLUTION FOR PROBLEMS


- ONLY :/yerine SADECE


- ONMAK/ONAR ile/ve/||/<> ONAMAK

( Daha iyi bir duruma girmek, salah bulmak. | Eksiği kalmayıp gönül ferahlığına ermek, mutlu olmak. | Sayrılıktan, dertten kurtulmak, şifa bulmak, felâh bulmak, iflâh olmak. İLE Uygun bulma. )

( ONMAZ: İyilişme olanağı bulunmayan. )


- ONSAGER İLİŞKİLERİ ile/||/<> TERSİNMEZLİK

( Onsager çapraz etkiler Lᵢⱼ = Lⱼᵢ, tersinmez süreç. )

( Formül: Reciprocal İLE tek yön )


- ÖNSEL = KABLÎ = A PRIORI[İng., Fr., Alm., Lat.]


- ÖNSEZİ = HİS-İ KABL EL-VUKÛ = PRESENTIMENT[İng., Fr.] = AHNUNG[Alm.]


- ÖNSÖZ AÇMAZI ile/ve/||/<> PİYANGO AÇMAZI


- Önsüz KONUŞ!!!


- O'nsuz KONUŞ!!!


- ONTO :/yerine ÜZERİNE


- ONTOGENEZ değil/yerine/= BİREYOLUŞ


- ONTOLOJİ değil/yerine/= VAROLAN BİLİMİ


- ONU DÜŞÜNMEK/HİSSETMEK ile/ve ONUN GİBİ DÜŞÜNMEK/HİSSETMEK

( Sevgi. İLE AŞK. )

( Sevgi. İLE Koşulsuz Sevgi. )


- ONU(/BENİ/SENİ) "BÖLMEK/KESMEK" değil SÖZÜ/KONUYU/AKIŞI "BÖLMEK/KESMEK"


- ÖNÜMÜZDE ile/ve/||/<> ELİMİZDE


- ÖNÜMÜZÜ AÇAN ile/ve/<> UFKUMUZU GENİŞLETEN


- ONUN-BUNUN PEŞİNDEN KOŞ(MAK) ile/değil/yerine ONUN PEŞİNDEN KOŞ!


- ONUN-BUNUN (SÖZÜYLE HAREKET ETMEK)


- ONUN/SENİN) GÜZELLİĞİNE BAKMAK ile/değil/yerine GÜZELLİĞE BAKMAK


- (ONUN İÇİN:)
[ne] ŞER ile/ve/değil/yerine/ne de/||/<>/< ŞEN


- ONUN NEZDİNDE ile/yerine ONA GÖRE

( NEZD[Fars.]: Yan, kat. | Göre, nazarında, fikrince. )


- O'nunla birlikte KONUŞ!!!


- ONUN/SENİN "İÇİN" KONUŞMAK ile/yerine ONUN/SENİN YERİNE KONUŞMAK


- Önünü-Ardını düşün de KONUŞ!!!


- ONUR/ŞEREF ve CESÂRET


- ONUR ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BİLGELİK


- ONUR ve/||/<>/>/< FARKINDALIK


- ONUR = HAYSİYET = DIGNITY[İng.] = DIGNITÉ (HUMAINE)[Fr.] = WÜRDE, MENSCHENWÜRDE[Alm.] = DIGNITAS[Lat.] = DIGNIDAD[İsp.]


- ÖNYARGI ile/ve/||/<> GENELLEME

( Ne kadar genelleme yapılıyorsa düşünce de o derece yoktur. )

( PREJUDICE vs./and/||/<> GENERALIZATION )


- [ne yazık ki]
ÖNYARGI ile/ve/||/<> KUŞKU


- ÖNYARGI ile/ve/değil/yerine ÖN ANLAMA

( [not] PREJUDICE vs./and/but PRE-UNDERSTAND
PRE-UNDERSTAND instead of PREJUDICE )


- ÖNYARGI ile/değil/yerine/>< ÖNGÖRÜ


- ÖNYARGI ile/değil ÖNYARGIYA ÖNYARGI


- ÖNYARGI = PEŞİN HÜKÜM, FİKR-İ BATIL, İTİKAT-I BATIL = PREJUDICE[İng.] = PRÉJUGÉ[Fr.] = VORURTEIL[Alm.] = PRAEJUDICIUM[Lat.] = PERJUICIO[İsp.]


- ÖNYARGI ile/ve SAPLANTI

( PREJUDICE vs./and OBSESSION )

( ... ile/ve ZHI )


- (ÖN)YARGI ile/ve/||/<>/< SAVUNMA

( Savunma olmadan, yargı olmaz. )


- ÖNYARGI ile/ve/değil/||/<>/> SONUÇ ODAKLILIK


- ÖNYARGI ile TESPİT

( PREJUDICE vs. TO DETERMINE )


- ÖNYARGILARINI DÜZENLEMEK ile/değil/yerine/>< DÜŞÜNMEK


- ÖNYARGILARINI YENİDEN DÜZENLEMEK ile/değil/yerine DÜŞÜNMEK


- Önyargısız DİNLE!!!


- Önyargısız KONUŞ!!!


- 17 KAVİM -ile

( M.Ö. 300'E KADAR )


- OO- ile/||/<> OVİ-/OVO- ile/||/<> OÖPHOR-/OÖPHORO- ile/||/<> OVARİ-/OVARİO-/OARİ-/OARİO- ile/||/<> SALPİNG-/SALPİNGO-/-SALPİNX ile/||/<> ORCHİ-/ORCHİD-/ORCHİDO-/ORCHİO-/-ORCHİSM ile/||/<> OSCHE-/OSCHEO- ile/||/<> BLAST-/-BLASTİC/BLASTO-/-BLASTY ile/||/<> -SPERM/SPERM-/-SPERMA/SPERMAT-/SPERMATO-/-SPERMİA/SPERMO-

( Yumurta. İLE/||/<> Yumurta. İLE/||/<> Yumurtalık, yumurtalığa ait, ovaryum. İLE/||/<> Yumurta/ovaryum ile ilgili. İLE/||/<> Tüp, boru, Östaki ya da Fallop tüpleri. İLE/||/<> Testis, testis ile ilgili durum. İLE/||/<> Testis torbası, skrotum. İLE/||/<> Germ; döl; öz; ateşleme, patlama; tomurcuk, tomurcuklanma, filizlenme ile ilgili, doğurgan göze ile ilgili, ana göze ile ilgili. İLE/||/<> Tohum, döl, semen. )


- OOSE/OBJECT ORIENTED SOFTWARE ENGINEERING[İng.] değil/yerine/= NESNE YÖNELIMLİ YAZILIM MÜHENDISLİĞİ


- OP./OPERATION[İng.] değil/yerine/= AMELİYAT


- OP-/OPTO- ile/||/<> -OPSİS/OPHTHALM-/OPHTHALMO- ile/||/<> -OPİA ile/||/<> -OPSİA/-OPSİS/-OPSY ile/||/<> -OPY ile/||/<> CERAT-/CERATO-/KERA-/KERAT-/KERATO- ile/||/<> OCUL-/OCULİ-/OCULO- ile/||/<> CORE-/CORO-/-CORİA ile/||/<> PHAC-/PHACO- ile/||/<> ANİSOKORİ ile/||/<> DACRY-/DACRYO- ile/||/<> LACRİMO-/LACHRYMO- ile/||/<> CYCL-/CYCLO- ile/||/<> TARS-/TARSO- ile/||/<> İRİD-/İRİDO- ile/||/<> CANTH-/CANTHO- ile/||/<> BLEPHAR-/BLEPHARO-/-BLEPHARON ile/||/<> -SCOPE/-SCOPİC/-SCOPY ile/||/<> PHOR-/-PHORE/-PHORİA/PHORO-/-PHOROUS ile/||/<> ASTHENO-

( Görme, optik. İLE/||/<> Göz. İLE/||/<> Göz, göz kusuru ile ilgili. İLE/||/<> Özel görme ya da görünüm tipi ile ilgili. İLE/||/<> Boynuzsu doku | Kornea. İLE/||/<> Göz, gözle ilgili, göze ait. İLE/||/<> Lens ya da göz merceği ile ilgili. İLE/||/<> Göz bebekleri/Pupiller ile ilgili. İLE/||/<> Göz bebeklerinin farklı büyüklükte olması. İLE/||/<> Göz yaşları ile ilgili. İLE/||/<> Gözyaşı ve ilgili yapılarla ilgili. İLE/||/<> Devir, halka, daire, dairesel, gözün silier nesnesi ile ilgili. İLE/||/<> Göz kapaklarının kenarları ile ilgili, ayağın tarsal bölümü ile ilgili. İLE/||/<> İris. İLE/||/<> Gözün köşeleri ile ilgili, kontusla ilgili. İLE/||/<> Göz kapakları, kirpiklerle ilgili. | Göz kapağı hastalıkları ile ilgili. İLE/||/<> İnceleme için kullanılan araç, görmeyi sağlayan araç, görme, inceleme. İLE/||/<> Taşıyan, yüklenen, görme ekseninin dönmesi. İLE/||/<> Güçsüzlük, zayıflık [astenopi: Göz yorgunluğu]. )


- OP[Argu] ile ÖKÜZ
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Harman dövmekte kullanılan öküz. İLE ... )


- Op.[Lat. < Opus] ile/||/<> K/k | B/BWV ile/||/<> p/post

( Bu kısaltmalar, bestecilerin yapıtlarını sınıflandırmak ve tanımlamak için kullanılır. Bu kısaltmalar, bestecinin yapıtlarının düzenlenmesi ve dizinlenmesini kolaylaştırmak için kullanılır.

"Çalışma" ya da "yapıt/eser" anlamına gelir. Bu kısaltma, genellikle klasik ve romantik dönem bestecilerinin yapıtlarını numaralandırmak için kullanılır. Bir besteci, kendi yapıtlarını sırayla numaralandırır ve bu numaralama, bestecinin kariyeri boyunca yapıtlarının sıralamasını belirtir. ["Beethoven'ın "Op. 67", bestecinin 67. yapıtı olarak kabul edilir.]
İLE/||/<>
"Katalog" ya da "katalog numarası", genellikle Johann Sebastian Bach'ın yapıtlarını sıralamak için kullanılır. Bach'ın yapıtları, onun zamanında düzenlenmediğinden, sonradan bir katalog numarası verilerek düzenlenmiştir. ["BWV 846-893" gibi. Bach'ın klavye yapıtlarını tanımlar. BWV(Bach-Werke-Verzeichnis/Bach Yapıtlar Kataloğu) kısaltmasıdır.]
İLE/||/<>
"Sonradan" ya da "ölümünden sonra" anlamına gelir. Bu kısaltma, bir bestecinin ölümünden sonra yayımlanan ya da keşfedilen yapıtları için kullanılır. Ölümünden sonra bulunan ya da yayımlanan yapıtlar, bestecinin yaşarken dizinlemediği ya da tamamlamadığı yapıtlar olabilir. [Bu tür yapıtlar, genellikle "posthume" kısaltmasıyla işaretlenir, ardından numaralandırılır.] )


- OPAK/OPAQUE[İng.] değil/yerine/= IŞIKGEÇİRMEZ


- OPAK[İng. OPAQUE]/MAT[Fr.] değil/yerine/= DONUK[>< PARLAK]


- OPAL[Sans. < UPALA] ile OPAL

( Silis grubundan, değerli bir mineral. [Silisin, hidratlı ve jelatinli tüm türlerini kapsar.] İLE İnce, düzgün dokunmuş pamuklu kumaş. )


- OPAL ile/||/<> AMETRİN

( Işığı farklı açılardan farklı renklerde yansıtır. İLE/||/<> Ametist ve citrin karışımı. )


- OPAL ile/||/<> AYTAŞI

( Işığı farklı açılardan farklı renklerde yansıtır. İLE/||/<> Işığı yansıtan mavi bir parlaklığa sahiptir. )


- OPAL ile/||/<> GARNET

( Işığı farklı açılardan farklı renklerde yansıtır. İLE/||/<> Genellikle kırmızı tonlarda olan bir taş. )


- OPAL ile/||/<> KRİZOKOL

( Işığı farklı açılardan farklı renklerde yansıtır. İLE/||/<> Mavi-yeşil renkte bir bakır silikat minerali. )


- OPAL ile/||/<> PERİDOT

( Işığı farklı açılardan farklı renklerde yansıtır. İLE/||/<> Yeşil tonlarda tek renkli bir taş. )


- OPAL ile/||/<> RODONİT

( Işığı farklı açılardan farklı renklerde yansıtır. İLE/||/<> Pembe ve siyah renkli bir mineral. )


- OPAL ile/||/<> SİTRİN

( Işığı farklı açılardan farklı renklerde yansıtır. İLE/||/<> Sarı renkte bir kuvars türü. )


- OPAL ile/||/<> SPİNEL

( Işığı farklı açılardan farklı renklerde yansıtır. İLE/||/<> Çeşitli renklerde bulunabilen bir mineral. )


- OPASITE/OPACITY[İng.] değil/yerine/= IŞIKGEÇİRMEZLİK


- OPEN vs. DIM/FAINT


- OPEN vs. OPENNESS


- OPEN :/yerine AÇMAK, AÇIK


- OPENEHR/OPEN ELECTRONIC HEALTH RECORD[İng.] değil/yerine/= AÇIK ELEKTRONİK SAĞLIK KAYDI


- OPENING :/yerine AÇILIŞ, AÇIKLIK


- OPENNESS vs. TRANSPARENCY


- OPEN(NESS) vs./and APPROPRIATE(NESS)


- OPERA BİNASI <>/< SERGİ EVİ

( Ankara'da. )


- OPERA SALONU değil/yerine/= ÜNGÜTEY


- OPERA SANATÇISI değil/yerine/= ÜNGÜCÜ


- OPERA ile/değil/||/<>/> OPERET


- OPERABL/OPERABLE[İng.] değil/yerine/= AMELİYAT EDİLEBİLİR


- OPERADİC ALGEBRA ile/||/<> ASSOCİATİVE ALGEBRA

( Operadic algebra çok değişkenli işlemlerin cebiriyken İLE associative algebra iki değişkenli associatif çarpım cebirdir )

( Formül: Operad structure )


- OPERAN ŞARTLANMA/OPERANT CONDİTIONING[İng.] değil/yerine/= EDİMSEL KOŞULLANMA


- OPERATE :/yerine ÇALIŞTIRMAK


- OPERATING :/yerine İŞLETME, AMELİYAT


- OPERATION :/yerine OPERASYON


- OPERATİONS RESEARCH ile/||/<> MANAGEMENT SCİENCE

( Operations research matematik optimizasyon teknikleri kullanırken İLE management science yönetim kararları için daha geniş yaklaşım benimser )

( Formül: Linear programming )


- OPERATOR :/yerine OPERATÖR


- OPERATÖR ile/||/<> OPERON

( Operatör bağlanma bölgesi İLE operon gen grubu. )

( Formül: Düzenleyici İLE yapısal )


- ÖPERKEN ile/ve/||/<>/> ÖZLERKEN

( Kokusunu içine çektiysek. İLE/VE/||/<>/> Burnunun direği sızlar. )


- OPERON ile/||/<> MODEL

( Gen regülasyonu operon modeli )

( François Jacob tarafından 1961 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1655-1705) (Ülke: İsviçre) (Alan: Matematik) (Önemli katkıları: Bernoulli sayıları, olasılık teorisi) (Nobel: 1965) )


- OPERON ile/||/<> REGULON

( Operon tek promotor çoklu gen İLE regulon çoklu operondur )

( Formül: lac İLE trp SOS )


- OPİNİON İLE EPİDEMİC İLE TRAFFİC ile/||/<> SOSYAL SİSTEM FİZİĞİ

( İnsan davranışlarının fizik modelleri. )

( Formül: dS/dt = -βSI )


- OPINION :/yerine FİKİR, GÖRÜŞ


- OPITMAK/OPITMAQ ile OPRAMAK/OPRAMAQ ile OPRAQ
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Bir şeyi gizlemek/saklamak. İLE Yıpranmak. İLE Paçavraya dönmüş giysi ya da benzeri nesne. )


- OPİYUM/OPIUM[İng.] değil/yerine/= AFYON


- ÖPMEK:
DUDAĞINDAN ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< YANAĞINDAN

( (")Seviyorsa/k("). İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< Çok seviyorsa/k. )


- ÖPMEK ve/||/<>/< ÖNEMSEMEK


- ÖPMEK ile ÖPÜLMEK ile ÖPÜŞMEK


- OPORTÜNIST/OPPORTUNIST[İng.] değil/yerine/= FIRSATÇI


- OPORTÜNISTİK ENFEKSİYON/OPPORTUNISTIC INFECTION[İng.] değil/yerine/= FIRSATÇI BULAŞ


- OPORTÜNİZM/OPPORTUNISM[İng.] değil/yerine/= FIRSATÇILIK


- OPPONENT :/yerine RAKİP


- OPPORTUNITY :/yerine FIRSAT


- OPPORTUNITY vs./and AMBIENCE IN POTENTIAL


- OPPOSE :/yerine KARŞI ÇIKMAK


- (not OPPOSITE FROM) OPPOSITE TO


- OPPOSITE vs. INCONGRUOUS


- OPPOSITE vs. OTHER


- [not] OPPOSITE vs. OTHER TIP

( OTHER TIP instead of OPPOSITE )


- OPPOSITE :/yerine ZIT, KARŞI


- OPPOSITION :/yerine MUHALEFET


- OPSİYON[İng. < OPTION] değil/yerine/= SEÇENEK/ÖZGESEÇİM


- OPSİYONEL/OPTIONAL[İng.] değil/yerine/= SEÇİMLİK | ISTEĞE BAĞLI


- OPTİCAL TWEEZERS İLE AFM İLE MAGNETİC TWEEZERS ile/||/<> KUVVET SPEKTROSKOPİSİ

( Biyomoleküllere kuvvet uygulama. )

( Formül: F = kx (pN) )


- OPTİCAL TWEEZERS ile/||/<> MAGNETİC TWEEZERS

( Optical tweezers lazer ışığıyla parçacık tutma yaparken İLE magnetic tweezers manyetik alanla parçacık manipülasyonu yapar )

( Formül: Radiation pressure )


- OPTİK DİSK/OPTIC DISK[İng.] değil/yerine/= KÖR NOKTA


- OPTİK/OPTIC[İng.] değil/yerine/= GÖZ YA DA GÖRME (İLİŞKİLİ)


- OPTİK PAPİLLA/OPTIC PAPILLA[İng.] değil/yerine/= KÖR NOKTA


- OPTİK ile/||/<> TELESKOP

( Astronomik teleskop geliştirilmesi )

( Johannes Kepler tarafından 1611 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1571-1630) (Ülke: Almanya) (Alan: Astronomi, Matematik) (Önemli katkıları: Gezegen hareket yasaları) )


- OPTİK ile/||/<> YÖNTEM

( Deneysel bilimsel yöntemin geliştirilmesi )

( İbn Heysem (Alhazen) tarafından 1020 yılında keşfedildi/formüle edildi. (965-1040) (Ülke: Basra/Kahire) (Alan: fizik) (Önemli katkıları: Kitabul Menazır, optik biliminin kurucusu, bilimsel yöntem) )


- OPTIMAL[[İng.] değil/yerine/= EN UYGUN

Bugün[16 Kasım 2025]
itibarı ile 42.805 başlık/FaRk ile birlikte,
42.805 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(117/173)