RA'dan RU'ya ilk iki yazacı aynı olan FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 534 başlık/FaRk ile birlikte,
534 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(3/4)
- RAHATLIK ile/ve/değil ANLAYIŞ
- RAHATLIK ile/ve/değil ATÂLET
- RAHATLIK ile/ve CESÂRET
( Gereksiniminiz, içimizde bulacağımız cesârettir. )
( COMFORT vs./and COURAGE
Your need is the courage you're going to find inside yourself. )
- RAHATLIK ile KAFANIN BASMAMASI
- RAHATLIK ile/ve/değil/yerine ÖZGÜVEN
- RAHATLIK ile/ve YAKINLIK
( COMFORT vs./and CLOSENESS/SYMPATHY )
- RAHATLIKLA ile/ve/değil DOĞRUDAN
- RAHATSIZ EDİCİ ile İTİCİ
( DISTURBER vs. PUSHING )
- RAHATSIZ ETMEK ile/ve RENCİDE[Fars.] ETMEK
( ... İLE/VE Kalbi kırılma, incinme. )
- RAHATSIZ ETMEMELİ!
- RAHATSIZ OLMAK ile GOCUNMAK
( TO BE DISTURBED vs. TO TAKE OFFENCE (AT) )
- RAHATSIZLIK ile ŞİKÂYET
- Rahatsız etmeyecek şekilde DİNLE!!!
- RÂHÎ[Ar.] ile RÂHÎ[Fars. < RÂH]
( Rahat, sakin. İLE Yola ait, yolla ilgili. )
- RAHÎB[Ar. < RAHB] ile RÂHİB[Ar. çoğ. RÂHİBÂN, REHEBÂN, RUHBÂN]
( Geniş, bol. İLE Hıristiyanlarda, genellikle manastırda yaşayan (evlenmeyen) din adamı, karabaş, keşiş. )
- RÂHİB ve/<> KÂTİB ve/<> HÂSİB
- RÂHİL[Ar. < RİHLET] ile RAHÎL[Ar.]
( Göçen, göç eden. | Ölen. İLE Göçme, göç. )
- RAHİM KANSERİ ile RAHİMAĞZI KANSERİ
-  RAHÎM:
 CENİN ve/<> CAN ve/<> CENNE(T)
- RAHİM[Ar. < ERHÂM] ile RAHÎM[Ar. < RAHMET | çoğ. RUHAMÂ] ile RAHÎM[Ar.] ile RÂHİM[Ar. < RAHM | çoğ. RÂHİMÎN, RÂHİMÛN]
( Dölyatağı. | Akrabalık/hısımlık.[anne tarafından] İLE Esirgeyen, koruyan, acıyan, merhametli Cenâb-ı Hakk. [Allah'ın adlarından] İLE Hafif/lâtif sözlü hanım. İLE Acıyan, acıyıp esirgeyen, merhametli. )
- RAHİM/UTERUS değil/yerine/= DOĞANAĞ/DÖLYATAĞI/YAVRULUK
- RAHİM ile RAHÎM
( Döl yatağı. İLE Koruyan, merhamet eden. )
- RAHİM ile/ve VİCDAN
( Kişinin/insanlığın oluştuğu yerler. )
- RAHİMDEN AYRILIŞ ile/ve/+/||/<>/> MEMEDEN AYRILIŞ
- RAHLANMAK ve/<> RUHLANMAK ve/<> FERAHLAMAK
- RAHLE[Ar.] ile SEHPA[Fars.]
( Üzerinde kitap okumak, yazı yazmak için yapılmış, küçük ve dar masa. İLE ... )
- RAHMAN(İYET)[Ar.] ile/ve RAHİM(İYET)[Ar.]
( Yatay. Genişlemesine. İLE/VE/<> Dikey. Derinlemesine. )
( Allah'ın yarattığı. İLE/VE/<> Kişinin oluşturduğu. )
( Kuşatan. İLE/VE/<> Kapsayan. )
( Nesne. İLE/VE/<> Özne. )
( Genel/e. İLE/VE/<> Özel/e. )
( Toplum. İLE/VE/<> Birey. )
( Yasalı. İLE/VE/<> Yasası yoktur. )
( Tanrı/Allah. İLE/VE/<> Peygamber. )
( Tekrarı var. İLE/VE/<> Tekrarı yok. )
( Bilim. İLE/VE/<> Sanat. )
( Varoluş[ontos]. İLE/VE/<> Bilgi[episteme]. )
- RAHMAN ile DOĞA
( Karşılıksız/koşulsuz rahmet. )
- RAHMAN ve/<> RAHÎM ve/<> ALLAH
( İsm-i Kemâl. VE/<> İsm-i Cemâl. VE/<> İsm-i Celâl. )
( Kalıbımız. VE/<> Fiilimiz. VE/<> Ruhumuz. )
- RAHMAN ve/<> RAHMET ve/<> RAHÎM
( Doğa. VE Bilgi. VE Kılavuz. )
( ... VE/<> Bir varolanın, öteki tüm varolanlarca desteklenmesi. VE/<> ... )
-  RAHMET:
 ALLAH ve/<> BÜTÜNLÜK
- RAHMET[Ar.] ile RE'FET[Ar.]
- RAHMET[Ar.] ile RİKKAT[Ar.]
- RAHMET ve/||/<>/>/: BİR AMACA, DESTEK
( MERCY and/||/<>/>/: FOR A PURPOSE, SUPPORT )
- RAHMET ve/||/<> DESTEK
- RAHMET ve/||/<>/> DESTEK
- RAHMET ile/ve/<> ELİ AÇIKLIK, CÖMERTLİK
( Allah'ın vermesi. İLE/VE/<> Kişinin yeterince, zamanında, zemininde ve/ya da bol bol vermesi/paylaşması. )
- RAHMET ile/ve/||/<> MAĞFİRET
- RAHMET ile MERHAMET
( Acıma, esirgeme, koruma, yargılama. | Zahmeti, zevk edinmek. )
- RAHMET > SEKİNE/YOKLUK
- Rahmetinin ne kadar geniş olduğunu anlatsam, ibadet edecek kul bulunmaz.
-  RAHMİN, DOĞUŞTAN OLMAMASI [ROKITANSKY KUSTER HAUSER MAYER BOZUKLUĞU (RKM)] ile/<> 
ERİL DUYARLILIK BOZUKLUĞU (TESTİKÜLER FEMİNİZASYON)
( Açıklamaları için burayı tıklayınız... İLE/<> Açıklamaları için burayı tıklayınız... )
( Ayşe Arman'ın, "Vajinası olmayan kadın" söyleşisi için burayı tıklayınız... )
- RAHNE[Fars.] ile ...
( Gedik, yarık, yırtık ve bozuk yer. | Zarar, ziyan, bozukluk. )
- RÂHT/REHT[Ar. çoğ. ERHÂT] ile RAHT[Ar.]
( Kalabalık, cemaat. | Boy, kabile. İLE At takımı. | Yol levâzımı. | Döşeme ve ev takımı. | Kapı ve pencere kanatlarının menteşe takımı. )
- RAHVÂN[Fars.] ile/=/< REHVÂR[Fars.]
- RÂİ[< RA'Y] ile ...
( Çoban. | Çoban ve kır yaşamını anlatan şiir. )
- RÂÎ/RÂİYE[Ar. < RA'Y] ile RÂÎ/RÂİYYE[Ar.]
( Çoban, sığırtmaç. | Çobansı, çoban ve kır hayatını anlatan şiir. [İng., Fr. PASTORAL] İLE Rü'yet eden. | R harfine ait, r ile ilgili. )
- RÂİB[Ar. < RU'B] ile RAÎB[Ar.]
( Büyücü, göz bağlayıcı. İLE Korkmuş. )
- RAİF BEY CADDESİ :
( Kireçburnu Mahallesi caddelerinden biridir. Bu cadde mahallenin üst kısımlarına kadar ulaşan bir caddedir. Semtin saygın insanlarından biri oylan Raif Bey unutulmamış ve bu caddeye "Raif Bey Caddesi" adı verilmiştir. )
- RAIL :/yerine RAY, DEMİRYOLU
- RAIN :/yerine YAĞMUR
- RAISE vs. RISE
- RAISE :/yerine YÜKSELTMEK
- RAJAS ile ...
( Devinim gücü, faaliyet, enerji. Kozmik cevherin üç unsurundan biri. (Rajas, Tamas, Sattva) ki onsuz öbür ikisi tezahür edemezdi. Yoga'da egoizm. )
- RAJON değil RACON[argo | İt. < RAGIONE]
( Yol, yöntem, usûl. | Gösteriş, fiyaka. )
- RAKABÂT[Ar. < RAKABE] ile REKABET["ka" uzun okunur]
( Ense kökleri, boyunlar. | Kullar, köleler, cariyeler. İLE Gözleme, gözetleme. | Birbirini çekememe. | Kıskanma. | Benzerleriyle yarışa çıkma. [İng. RIVALRY, COMPETING | Fr. CONCURRENCE] )
- RAKABE ile/||/<> RAKABE ETMEK ile/||/<> MÜLK ARÂZİ
( Kuru mülkiyet, çıplak mülkiyet. | Bir arazinin asıl mülkiyeti. İLE/||/<> Vakfın gelirini aslına eklemek. İLE/||/<> Hem tasarruf hakkı, hem de geliri[rakabesi] kişilere ait olan her tür emlak. )
- RAKAM/NUMARA ÖNEKLERİ -</><
( Yotta(Y) = 1,000,000,000,000,000,000,000,000
Zetta(Z) = 1,000,000,000,000,000,000,000
Exa(E) = 1,000,000,000,000,000,000
Peta(P) = 1,000,000,000,000,000
Tera(T) = 1,000,000,000,000
Giga(G) = 1,000,000,000
Mega(M) = 1,000,000
Kilo(k) = 1,000
Hecto(h) = 100
Deca(da) = 10
Unit = 1
Deci(d) = 0.1
Centi(c) = 0.01
Milli(m) = 0.001
Micro(µ) = 0.000 001
Nano(n) = 0.000 000 001
Pico(p) = 0.000 000 000 001
Femto(f) = 0.000 000 000 000 001
Atto(a) = 0.000 000 000 000 000 001
Zepto(z) = 0.000 000 000 000 000 000 001
Yocto(y) = 0.000 000 000 000 000 000 000 001
 )
- RAKAMLAR('I)
- RAKAMSAL ile/yerine İSTATİSTİKSEL
- RAKET[Fr. < Ar.] değil/yerine/= VURAÇ | TOKAÇ
( Masatopu, alantopu gibi oyunlarda topa vurmak için kullanılan, oval tahta bir kasnağa gerilmiş bir ağı olan, uzunca saplı araç. | Çamaşır yıkarken kullanılan, tahtadan, yassı tokmak. )
- RAKI BARDAĞI -=
( Rakı bardağı olarak [yanlış] bilinen bardağın başlangıcı ve kullanım amacı,
şerbet ya da limonata içindi. )
- RAKI BARDAĞI değil ŞERBET/LİMONATA BARDAĞI
( Rakı bardağı olarak [yanlış] bilinen bardağın başlangıcı ve kullanım amacı şerbet ya da limonata içindi. )
- RAKÎ'[< RÜKÛ] ile ...
( NAMAZDA RÜKÛ EDEN, ELLERİNİ DİZLERİNE DAYAYARAK EĞİLEN )
- RAKI ile ARAK
( ... İLE Daha bir tatlı/şekerli Lübnan rakısı. )
- RAKÎB[Ar.] ile RÂKİB[Ar. < RÜKÛB | çoğ. RÜKBÂN] ile RAKÎB[Ar. < REKÂBET | çoğ. RAKÎBÂN, RUKABÂ]
( PÂYENDE[Fars. çoğ. PÂYENDEGÂN]: Duran, sürekli. | Payanda, destek, dayanak. || RABÎTA: Eski yazma kitaplarda sayfa numarası yerine gelmek üzere soldaki sayfanın, sağdaki sayfanın altına yazılan ilk sözcüğü. İLE Binici/binen, binmiş. | Bir ulaşım/nakil aracına binmiş olan. İLE Herhangi bir işte birbirinden üstün olmaya çalışanlardan her biri. | Bekçi. | Görüp, gözeten.[Allah'ın adlarındandır.] )
- RAKÎK[< RİKKAT] ile ...
( İNCE | YUFKA YÜREKLİ )
- RAKÎKLEŞMEK ile ...
( Yâ bad-ül eşheb[Ruhun, insana yardım edebilmesi] )
- RAKIM EFENDİ (RUMELİHİSAR/İST. 1835 - 1914) :
( Osmanlı Ulemalarından olup Rumelihisar'lıdır. Es - Seyyit el - Hac Mustafa Rakım Efendi olarak bilinir ve 1835 yılında Rumelihisarında doğdu. İlk tahsilini Fatih'te Fatih ikmal etmiş Fatih dersiamlarından Kasabzade İbrahim Şevki Efendi'den icazet almıştır. Memuriyet görevine İlmiye Maaş Kâtipliği ile başlamış bilahare İlmiye Maaş Memuru olmuştur. Bu arada Ağustos 1869'da Adana ve Haziran 1876 Trablusgarp Mevliyetlerini birer yıl zabt ettiği gibi 1877'de hacca gitti. 1882'de Muhasebe - i İlmiye Mümeyyizi oldu. 1884'te Bağdat Mevleviyetini zabt etti. 1891'de İlmiye Muhasebe Müdürü oldu. 1909'de emekli oldu. )
- RAKIM PAŞA ÇEŞMESİ (İBRAHİM EFENDİ ÇEŞMESİ) :
( Rumelihisarı'nda iskele meydanında Ali Pertek Camii (Hamam Camii) yanındaki bu çeşme klasik tarzda yapılmış, cephe çeşmesidir (H.1128, M.1715). Çeşme kemerinin üzerindeki kitabesinde şöyle yazmaktadır: Hemçü zemzem nûş kıl mâ aynn - ı İbrahim'den". Bu çeşme, Rakım Mehmet Paşa tarafından babası eski defterdar Yoz İbrahim Efendinin ruhu için yaptırılmıştır. )
- RÂKIM-I HURÛF/RÂKIM-ÜL-HURÛF(MUHARRİR) değil/yerine/= YAZARI
- RAKÎM ile RÂKIM[< RAKM]
( YAZI YAZACAK LEVHA | YAZI, KİTAP VE SAİRE ile YAZAN, ÇİZEN | KOT, BİR YERİN DENİZDEN OLAN YÜKSEKLİĞİ )
- RAKIM ile YÜKSEKLİK
( TEFÂZUL-İ İRTİFÂ': İki noktanın deniz yüzeyinden yükseklikleri arasındaki fark. )
( ELEVATION/ALTITUDE vs. HEIGHT )
- RÂKİP(/B) ile RAKÎP(/B)
( Binici. İLE Karşı(sında) olan. )
( RIDER vs. RIVAL )
- RAKİP/HASIM[Ar.] değil/yerine/= ÇEKİŞTEŞ/KARŞIDAŞ/YARIŞTAŞ
- RAKİP ile DEZAVANTAJ
- RAKİP ile/ve/< KURBAN
( (gerektiğinde) Rakip olabilmek/olmak için kurban da olabilmelisindir. )
- RAKISHNESS vs. DEBAUCHERY
- RAKİT[Ar.] değil/yerine/= GÖL
( Durgun su. )
- RAKKAM değil RAKAM
- RAKUN ile NASUA
( Kuzey Amerika'da yaşar. İLE ... )
( 
 ile ... )
( 
 ile
 
 )
( RACCOON vs. NASUA )
( PROCYON LOTOR cum NASUA )
- RAKUN ile TANUKİ
( ... ile 
 )
( ... cum NYCTEREUTES )
- RAKUNKÖPEĞİ ile ...
( Doğu Asya'ya özgü, memeli bir hayvan. )
- RAKURSİ ile/||/<> ALTIN ORAN
( Bir nesnenin açı kurallarına uygun olarak kısaltılarak gösterilmesi.[Bir resimde tuval yüzeyine dik olarak yerleştirilmiş herhangi bir figüre yöneltilen verilir.] İLE/||/<> Sanatta uyum ve oranlama konusunda en yetkin ölçüleri verdiği düşünülen formül. Altın oran/kesim, bir doğru parçası ikiye bölündüğünde küçük parçanın büyük parçaya oranının, büyük parçanın bütüne oranına eşit olması.[%61.8, en yaklaşık değerdir.] )
- RAL ile ...
( Akciğerleri dinlerken doktorun duyduğu patolojik ses. )
- RALLİ[İng.] değil/yerine/= ARABA YARIŞI
- RÂM (OLMAK/ETMEK) ile ...
( İNSANIN TÜM VARLIĞIYLA ALLAH'A BAĞLANMASI | TESLİMİYET )
- RAM/RANDOM ACCESS MEMORY[İng.] değil/yerine/= RASTGELE ERİŞİMLİ BELLEK
- RAM ile HARD DISK
( Kısa süreli bellek. İLE Uzun süreli bellek. )
( Random-access memory.[akronim/acronym] İLE Hard Disk. )
- RAMA ile/ve SİCİM
- RAMAK[Ar.] ile/ve/||/<>/> SEDD-İ RAMAK[Ar.]
( Yaşam kalıntısı. [Ancak, soluk alabilecek kadar gövdede kalan yaşam.] | Pek az şey. | [Ramak kala!] İLE/VE/||/<>/> Ölmeyecek kadar ile geçinme/yaşama. )
- RAMAN İLE BRİLLOUİN İLE ARPES İLE INS ile/||/<> SPEKTROSKOPİ TEKNİKLERİ
( Malzeme karakterizasyon yöntemleri. )
( Formül: ω = ωi ± ωphonon )
- RAMAN ile/||/<> RAYLEİGH
( Raman inelastik titreşim İLE Rayleigh elastik saçılma. )
( Formül: Stokes/anti-Stokes )
-  RAMAZAN AYININ:
 İLK 10 GÜNÜ ile/ve/<> İKİNCİ 10 GÜNÜ ile/ve/<> ÜÇÜNCÜ 10 GÜNÜ
( Rahmet günleri. İLE/VE/<> Mağfiret günleri. İLE/VE/<> Cehennem'den azad günleri. )
- RAMAZÂN ile ...
( KAMER TAKVİMİNİN DOKUZUNCUSU, ÜÇ AYLARIN SONUNCUSU, ORUÇ AYI )
- RAMAZAN ve/>/ya da FITR BAYRAMI[RAMAZAN ve/>/ya da ŞEKER BAYRAMI değil!]
( ... ve ÎD el-FITR[Ar.]: KAHVALTI | HARİ RAYA AİDİL FİTRİ[Malezya ve Singapur'da] | IDUL FİTRİ ya da LEBARAN[Endonezya'da] | SHEMAI EID[Bangladeş'te] )
( RAMADAN and/>/or EID AL-FITR )
- RAMAZAN ile/ve/||/<>/> GAMLI RAMAZAN
( ... İLE/VE/||/<>/> 1812 ve 2020 yılındaki Ramazan ayı. )
( )
- RAMAZAN ve KELÂM
- RAMAZAN ve/||/<>/> TOPLUMSALLAŞMA
- RAMEL ile ...
( Aruz ölçüsü. )
- RÂMÎ[Ar. < REMY] ile RÂMÎ[Fars.]
( Atan, atıcı.[ok vs.] İLE Boyun eğici, çok itaatli. )
- RAMİ[Malezya dilinden] ile RAMİ
( Isırgangillerden, Çin, Vietnam ve Malezya'da yetişen, değerli bir bitki. | Bu bitkinin dokumacılıkta kullanılan lifi. İLE İstanbul'da bir semt. )
- RAMP[Fr.] ile RAMPA[İt.]
( Bir tiyatro sahnesinin önünde, ışık ve ışıldakların yerleştirildiği, izleyiciye en yakın yer. İLE Bir arazinin, bir karayolunun, bir demiryolu hattının yatay doğrultuya göre yokuş olan bölümü. | Özellikle istasyonlarda, vagonlara eşya yüklemek ya da boşaltmak için yapılan, ambarın önünde bulunan set. | Bir vagonu, raya sokmak ya da raydan çıkarmak için kullanılan araç. | Bir geminin, bir başka gemiye, dubaya, iskeleye ya da sala değecek biçimde yanaşması. | İki ağacı ya da takozları birbirine kenetlemek için kullanılan, ucları eğriltilmiş ve sivriltilmiş demir çubuk. | Füzeli mermi ya da makinelerin, havaya fırlatılmak için üstüne yerleştirildikleri eğik destek. )
- RAMPA[İt.] değil/yerine/= YOKUŞ
- RAMSEY İLE TURÁN İLE ERDŐS-KO-RADO ile/||/<> EKSTREM KOMBİNATORİK
( Maksimal/minimal yapı problemleri. )
( Formül: ex(n ileKr) ~ (1-1/(r-1))n²/2 )
- RAMSEY THEORY ile/||/<> EXTREMAL GRAPH THEORY
( Ramsey düzen kaçınılmaz, extremal maksimal/minimal. )
( Formül: Inevitable order İLE optimal structure )
- RÂN[Fars.] ile -RÂN[Fars.]
( Oyluk. İLE "süren, sürücü, hükmeden" anlamlarıyla birleşik sözcükler yapar.[HÜKÜM-RÂN: Hüküm süren/sürücü. | KÂM-RÂN: Sefâ süren.] )
- RAN ile ...
( Yelken sporunda rüzgârın önünde seyretme. )
- RANDEVU ile/ve/değil/||/<>/< REZERVASYON
- RANDIMAN[Fr.] değil/yerine/= VERİM
- RANDLES-SEVCİK ile/||/<> LEVİCH DENKLEMİ
( R-S CV pik akımı, Levich RDE limit akım. )
( Formül: ip ∝ v^(1/2) İLE il ∝ ω^(1/2) )
- RANDOM VARİABLE ile/||/<> RANDOM PROCESS
( Random variable X(ω) fonksiyon, process X(t,ω) zaman. )
( Formül: Single function İLE time-indexed )
- RANDOM vs. COINCIDENCE
- RANDOM[İng.] değil/yerine/= RASTGELE
- RANDOMİZASYON/RANDOMIZATION[İng.] değil/yerine/= RASTGELELEŞTİRME
- RANDOMİZE/RANDOMIZED[İng.] değil/yerine/= RASTLANTISAL
- RANGE :/yerine ARALIK
- RANİ ile ...
( Hindistan'da kraliçe. )
- RANK ile/||/<> DETERMİNANT
( Rank boyut İLE determinant hacim ölçüsü )
( Formül: rank(A) ≤ min(m ilen) İLE det(AB) = det(A)det(B) )
- RANK ile/||/<> NULLİTY
( Rank sütun uzayı boyutu İLE nullity çekirdek boyutu. )
( Formül: rank(A) + nullity(A) = n )
- RANK :/yerine RÜTBE, SIRA
- RANKET ile ...
( Nefesli bir çalgı. )
- RANT (ELDE ETMEK) ile PRİM (TOPLAMAK)
- RANT ve/ne yazık ki/> "RAHAT"/LIK
- RANUNCULACEAE = ŞAKÎKÎYE
- RAOULT İLE HENRY İLE DALTON ile/||/<> ÇÖZELTİ YASALARI
( Çözelti buhar basıncı kanunları. )
( Formül: P = x₁P₁° + x₂P₂° )
- RAOULT İLE HENRY İLE NERNST ile/||/<> ÇÖZELTİ YASALARI
( Çözeltilerin davranışını tanımlayan yasalar. )
( Formül: P = x₁P₁° + x₂P₂° )
- RAOULT YASASI ile/||/<> HENRY YASASI
( Raoult uçucu bileşenler, Henry gaz çözünürlüğü )
( Formül: P_i = x_i·P°_i (Raoult) İLE C = kP (Henry) )
( François-Marie Raoult tarafından 1887 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1830-1901) (Ülke: Fransa) (Alan: Kimya) (Önemli katkıları: Raoult yasası) )
- RAPEL/DOZ BOOSTER DOSE[İng.] değil/yerine/= PEKİŞTİRME DOZU
- RAPID :/yerine HIZLI
- RAPIDLY :/yerine HIZLA
- RAPOR[İng.] değil/yerine/= YAZANAK
( Herhangi bir işte, bir konuda yapılan inceleme, araştırma sonucunu, düşünceleri ya da saptamaları bildiren yazı. )
-  RAPOR/DA:
 BAĞLAYICI/LIK ile/değil/yerine YOL GÖSTERİCİ/LİK
- RAPORTÖR değil/yerine/= DEĞERLENDİRME YAZAN/YAZICI
- RAPRAHAT
- RAPSODİ[Fr. < Yun.] ile ...
( Ulusal ya da yöresel konulardan esinlenerek oluşturulmuş müzik yapıtı. | İçinde, Homeros'un şiirlerindeki olaylardan birini işleyen şarkı ya da parça. )
- RAPTETMEK[Ar. < RABT] değil/yerine/= İLİŞTİRMEK/TUTTURMAK
- RARELY vs. SCARCELY
- RARELY :/yerine NADİREN
- RASA ile ...
( Tat. )
- RASAT[Ar.] değil/yerine/= GÖZLEM
- RASATHANE/OBSERVATUVAR değil/yerine/= GÖZLEMEVİ
- RASATHANE ile/ve MUVAKKITHANE
( Gökyüzünün/uzayın izlendiği gözlem evi. İLE/VE Takvim hazırlamak ve vakit tayin etmek için kullanılan küçük rasathane. )
- RAŞİTİZM[Fr. RACHITISME< Yun.]/KÜSÂHAT[Ar.] SISKALIK
( Çocuklarda, kalsiyum, fosfor eksikliğinden ya da dengesizliğinden ileri gelen, biçim bozukluğuna neden olan kemik sayrılığı. )
- RASLİLA ile ...
( Hindistan'a özgü bir halk oyunu. )
- RÂST[Fars.] ile RÂST[Fars.]
( Makam. İLE Doğru/müstakim. | Sağ. | Haklı, doğru, gerçek. | Uygunluk. )
- RÂST[Fars.] ile RÂST[Fars.]
( Doğru. | Tesadüf. | Hedefi vurma. İLE Türk müziğinde bir makam adı. )
- RÂST ile DOĞRU | SAĞ | UYGUNLUK
- RASTGELE/LALETTAYİN değil/yerine/= GELİŞİGÜZEL
- RASTGELE ve TEVEKKÜL
-  RASTGELELİK:
 TANIMLAMADA ile TANIMLAMAMADA
- RASTGELELİK ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< OLASILIKLILIK
- RASTGELELİK >< TANIM/LAMA
- RASTGELME ile KAZA SONUCUNDA
- RASTIK[Fars.] ile RASTIK[Fars.]
( Kadınların, kaşlarını ya da saçlarını boyamak için sürdükleri siyah boya. İLE Sürmemantarıgillerin yol açtığı ve tanelerin içini kurumu karası bir tozla dolduran ekin hastalığı. )
- RASTLAMAK/RASTGELELİK ile DENK GELMEK
- RASTLANTI["RASLANTI" değil!] = TESADÜF = CHANCE, HAZARD[İng.] = HASARD[Fr.] = ZUFALL[Alm.]
- RASTLANTI/SALLIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BAĞLANTI/SALLIK
- RASTLANTI ile KAZAEN
- RASTLANTI değil/yerine TÜZE
- RASTLANTI ile/ve/<> YAPISAL RASTLANTI
( Fizik yasalar/ı ve fraktal geometri, yapısal rastlantılardır. )
( )
- RASTLANTI ile/ve ZORUNLULUK
( COINCIDENCE vs./and OBLIGATION )
- RASYO/RATIO[İng.] değil/yerine/= ORAN
- RASYON/RATION[İng.] değil/yerine/= GÜNLÜK BESİN
- RASYONALİZASYON/RATIONALIZATION[İng.] değil/yerine/= USSALLAŞTIRMA
- RASYONALİZM/RATIONALISM[İng.] değil/yerine/= USÇULUK
- RASYONALİZM ile MEKANİZM
- RASYONEL TEOLOJİ ile DİNÎ TEOLOJİ
- RASYONEL[İng. < RATIONAL] değil/yerine/= AKILCI, USSAL
- RASYONEL ile İRRASYONEL
- RASYONEL ile PRAGMATİK
- RATANYA[Peru dilinden]
( Karabuğdaydillerden, kökü sürgün kesici olarak tıpta kullanılan bir bitki. )
( KRAMERIA TRIANDRA )
- RATE :/yerine ORAN, DERECE
- RATHER :/yerine DAHA ÇOK
- RATÎB/RATB[Ar.] ile RÂTİB[Ar.]
( Taze, yeşil, yaş.[yemiş] | Yumuşak, mülâyim. İLE Sıraya koyan, tertip eden. )
- RATING :/yerine DERECELENDİRME
- RATIO vs. ACCORDING TO
- RATIO vs. CONSIDERATION
- RATIO vs. TO COMPARE
- RATIO :/yerine ORAN
- RATIO ile REASON ile INTELLECT
( Oran, karşılaştırma. Mevcut olanların karşılaştırma bilgisi. İLE/VE Nedenleri el/dikkate almak. İlliyet. İLE/VE Erekbilimsel akıl tipi. Olmayanın/Olmamış olanın aklı/bilgisi. )
( ... ile ... ile LIZHI )
- RAUF, MEHMET (İST. 1875 - 1931) :
( Bahriye Okulundan deniz subayı olarak mezun oldu. Edebiyatla çocuk yaşta tanıştı ve ilgilenmeye başladı. Çok yakından takip ettiği Halit Ziya'nın eserlerine ve realizm akımı ile ilgilendi. Fransız yazar Paul Bouget'yi okuyarak ondan etkilendi. 1896 yılından itibaren Servet - i Fünun'da yazdı. Romanlarında İstanbul ve çevresinde yaşayan seçkin ailelerin arasında geçen aşk hikâyelerini işledi. Aynı zamanda şiir yazdı. Rumelihisarı'nda ikamet ediyordu. Romanlarının büyük kısmını Yenimahalle'deki Fırıldakbahçe denilen çay bahçesinde yazdığı söylenir. Eserlerini Roman, Hikâye, Düzyazı Şiirleri ve Oyun olarak verdi. Romanları; Eylül, Ferda - ı Garam, Karanfil ve Yasemin, Genç Kız Kalbi, Böğürtlen, Son Yıldız, Tuba, Halas, Ceriha, Kan Damlası, Define. Hikâye kitapları; İhtizar, Son Emel, Aşk Kadını, Eski Aşk Geceleri, İlk Temas, İlk Zevk. Düzyazı Şiirleri; Siyah İnciler. Oyunları; Pençe, Sancar, Cidal, Diken, Evlat Acısı, Pembe Köşk. )
- RAUF ile ÇOK ACIYAN, ESİRGEYEN, MERHAMET SAHİBİ
- RAUF ile/ve RAHÎM
- RAUNT/RAVNT[İng.] değil/yerine/= DÖNEM
- RAVCI, ALİ (MALATYA, 1973) :
( Balıkesirspor'dan transfer edildi ve üç sezon (1992 - 1995) Sarıyer'de tescilli kaldı. Bu süre içinde 59 lig, 5 kupa ve 1 PAF ligi maçı olmak üzere 65 resmi ve ayrıca 25 özel maçla birlikte toplam olarak 90 maçta oynadı. Lig maçlarında 7, kupa maçlarında 3 ve özel maçlarda 5 olmak üzere takımına 15 gol kazandırdı. Gaziantepspor'a transfer ederek Sarıyer'den ayrıldı. )
- RAVENT[Ar.] ile IŞKIN/IŞGUN
( Karabuğdaygillerden, iri gövdeli, büyük yapraklı, tıpta kullanılan bir bitki. İLE Bir ravent türü. | Karabuğdaygillerden, süs bitkisi ya da sebze olarak yetiştirilen, yaprak ya da saplarından reçel yapılan, tedavi edici olarak da kullanılan bir bitki. )
- RAVZA[Ar. çoğ. RAVZÂT, RİYÂZ] ile ...
( Ağacı, çayırı, çimeni bol olan yer, bahçe. Bahçe-i Cennet. )
- RAW :/yerine ÇİĞ, HAM
- RÂY[Ar.] ile RA'Y[Ar.] ile RAY[Fr./İng. RAIL]
( Oy, rey, fikir. | Raca, Hint hükümdarı. | Sancak, bayrak.[< RÂYET] İLE Otlama. | Otlatma, gütme. | Teslim olma. )
- RAYBA[Alm.] değil/yerine/= PÜRÜZALIR
- RAYİÇ[Ar.] değil/yerine/= DEĞER
( Bir malın, satış ve sürüm değeri. )
- RÂYİHA[Ar.]/BÛY[Fars.] değil/yerine/= KOKU
-  RAYLARA: 
"ŞAHIS DÜŞTÜĞÜNDE" değil "BİRİ DÜŞERSE"
( Raylı yolların duraklarında bulunan uyarı yazılarının, ilgili yöneticilerce düzeltilmesi dileğiyle... )
- RAYLEİGH İLE MİE İLE RAMAN ile/||/<> SAÇILMA TÜRLERİ
( Farklı boyut ve frekanslarda ışık saçılması. )
( Formül: I ∝ 1/λ⁴ (Rayleigh) )
- RAYNAUD ile/||/<> BUERGER/BURGER
( Soğuk ya da stres nedeniyle parmaklarda renk değişikliği. İLE/||/<> Sigara içenlerde görülen, el ve ayak damarlarının yangılanması. )
- RAYON[Azr.] = İLÇE[Tr.]
- RÂZ-BÂN[Fars.] ile RÂZ-DÂN[Fars.] ile RÂZ-DÂR[Fars.] ile RÂZ-PÛŞ[Fars.]
( Sır saklayan. İLE Sırrı bilen. İLE Sır tutan. İLE Sır gizleyen. )
- RAZ/RAZZ[Ar.] ile RÂZZ[Ar.] ile RÂZ[Ar.]
( Berelenme, bere. | Bir şeyi döküp bulgur gibi ufalama. İLE Kesmez alet. İLE Sır, gizlenilen şey. )
- RAZI MIDIRLAR? değil RAZILAR MIDIR?
- RÂZI OLUNAN ÖFKE ile RÂZI OLUNMAYAN ÖFKE
( Bizi mahkum eden şey, huylarımız, ahlâkımızdır. )
- RÂZÎ/RAZİYYE[Ar. < RIZÂ] ile RAZÎ/RADÎ[Ar. çoğ. RUZAÂ] ile Râzî[Ar.]
( Kabul eden, boyun eğen, rıza gösteren. İLE Süt kardeş. | Süt emen çocuk. İLE Rey şehrine bağlı/mensup, bu şehirle ilgili olan. | İran'ın "Rey" şehrinden olan. | Sırra/râza bağlı/mensup. )
- RÂZÎ ile FAHREDDİN RÂZÎ
( Hekim, filozof, simyacı. İLE Âlim, fizikçi ve müfessir. )
( Ebû Bekr Muhammed bin Zekeriyyâ er-Râzî [865 - 925, Rey - İran]. İLE Fahreddin er-Râzî [1150 - 05 Nisan 1210, Rey - İran] )
- RAZMOL ile/ve PASPAL
( İri kepekli un. İLE/VE Çok kepekli un. )
- RBS/RADIOLOGY INFORMATION SYSTEM[İng.] değil/yerine/= RADYOLOJİ BİLGİ DÜZENİ
- REDİF[Ar.] ile REDİF[Ar.] ile RADİF[Ar.]
( Son dönem Osmanlı ordusunda, askerlik görevini bitirdikten sonra yedeğe ayrılan er. İLE Koşuklarda, uyaktan sonra yinelenen, aynı anlamdaki sözcük ya da ek. İLE Binicinin ardına binen [ikinci] kişi. )
- RELAX :/yerine RAHATLAMAK
- RELIEF :/yerine RAHATLAMA
- REPORT :/yerine RAPOR, BİLDİRMEK
- RF/RADIOFREQUENCY[İng.] değil/yerine/= RADYOFREKANS
- RFID/RADIOFREQUENCY IDENTIFICATION[İng.] değil/yerine/= RADYO FREKANSLA TANIMLAMA
- RIA/RADIOIMMUNASSAY ANALYSIS[İng.] değil/yerine/= RADYOIMMÜN ÇÖZÜMLEME
- RIS/RADIOLOGY INFORMATION SYSTEM[İng.] değil/yerine/= RADYOLOJİ BİLGİ DÜZENİ
-  RÜYA:
 ŞEYTANÎ ile NEFSÎ ile DÜNYEVÎ ile RAHMÂNÎ
( Kötülüklerin görülmesi. İLE Ulaşma odaklı. İLE Olduğu gibi. İLE Manevi. )
- SABRI OLMAYAN ile/ve/değil/yerine/>/<>/>< RÂZI OLAN
( İntizar eden. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/>/<>/>< Zevk eden. )
- SAHNE ile RAMP[Fr.]
( Tiyatro sahnesinde izleyiciye en yakın yer. )
- SAYI ile/ve/değil/yerine/||/<>/< RAKAM
( 
 )
( [not] NUMBER vs./and/but/||/<>/< DIGIT
DIGIT instead of NUMBER )
- SÂZENDE ile/ve HÂNENDE[Fars.] ile/ve RAKKÂSE
( Enstrüman çalan. İLE/VE Musikî icra eden. İLE/VE Semâ eden. )
- ŞEFÎK[Ar.] ile RAKÎK[Ar.]
- ŞEKK ile ŞÜPHE ile RAYB
- SERAMİK ile RAKU
( ... İLE Japon işi seramik kap. )
- SHELF :/yerine RAF
- SONAR ile RADAR
- SONOKİMYA ile/||/<> RADYOLİSİS
( Sonokimya ultrasonik dalgalarla kavitasyon oluştururken İLE radyolisis radyasyonla molekülleri parçalar )
( Formül: Kavitasyon baloncuğu )
- SONSUZ/LUK ile/ve/||/<> Pİ ile/ve/||/<> GOOGOLPLEX ile/ve/||/<> GRAHAM ile/ve/||/<> RAYO
( ∞ İLE 
 İLE Googol, matematikteki büyük sayılardan biridir ve 10 üzeri 100'e eşittir. Başka bir deyişle 1 googol, 1 rakamına yüz sıfır ekleyerek yazılır. Bu terim, Amerika'lı matematikçi Edward Kasner'ın yeğeni Milton Sirotta[1929–1980] tarafından 1938 yılında kullanılmaya başlanmıştır.[Milton, bu sırada dokuz yaşındaydı.] )
( Bir trilyon, oniki sıfırla yazılır. Yüz tane sıfır kullanırsak, buna, bir "gogol" denilir. Bir gogol sıfır kullanılarak yazılan sayıya, "gogolplex" denilir. Evrendeki tüm moleküllerin sayısını yazmak için 79 sıfır yetiyor. Bir milyon gün, ancak 2739 yıl oluyor. İstanbul'un fethinden bu yana, sadece 17 milyar saniye geçmiş. Yazının bulunuşundan bugüne ise ancak 189 milyar saniye geçmiş.[Bu, trilyonun ancak beşte biridir.] Bir kişinin yaşamı, ortalama 2 milyar saniyedir. )
( "Graham ve Rayo Sayısı" ile ilgili yazıyı okumak için burayı tıklayınız... )
- STEVIE WONDER ile/değil RAY CHARLES
- SÜLÜN ile/ve RALİC
( ... İLE/VE Borneo dağlarında yaşar. )
-  SUNUCU(SERVER):
 TOWER ile/ve/değil/yerine/<> RACK ile/ve/değil/yerine/<> BLADE
- SÛR-U İSRÂFİL ile/ve RÂDİFE
( "Başlangıç"ta. İLE/VE "Başlangıç"ta[kıyâmette]. )
( Sadâ. İLE İsfehan makamında olacak/mış.[Yassı namazının kameti de, İsfehan makamında okunur.] )
- TAKINTI ile/değil RAHATLIK
- TALEB[Ar.] ile RAVM[Ar.]
- TALEP ile/ve/<> RAĞBET
- TAPINMA ile/değil/yerine RÂBITA
- TARİHLEME ile/ve/||/<> RADYOMETRİK TARİHLEME
( ... İLE/VE/||/<> Bazı izotoplar [kimyasal bir öğenin, belirli kütleye sahip atom çekirdekleri], kimyasal yapılarını değiştiren ve kendiliğinden oluşan radyoaktif bozunmaya uğrar. Bu bozunmanın hızı, izotopun bir özelliği olup sıcaklık, basınç ya da izotopun içinde yer aldığı kimyasal bileşikler gibi dış etmenlerden etkilenmez. Bozunma hızı, belirli bir örnekteki atom çekirdeklerinin yarısının bozunması için gereken "yarı-ömür" olarak tanımlanır. Kayaç örneklerini tarihlendirmede kullanılan radyometrik yöntem, radyoaktif  izotopun ve bozunmaya uğrarken üretilen öğe mikdarının ölçülmesi esasına dayanır. Radyoaktif öğe ve izotopların görece mikdarı, bir kayacın oluşmasından itibaren kaç yarı-ömrün geçmiş olduğunu gösterir. Örneğin, çoğu mineralin kimyasal bileşeni olan ve doğal olarak ortamda bulunan potasyum, az miktarda radyoaktif potasyum-40 içerir. Bu izotop, kalsiyum-40 ya da argon-40 oluşturmak için 1 milyon 300 yıllık bir yarı-ömür ile bozunur. Bozunmaların %11'inde, argon-40 oluşur. Argon, bir gaz olduğundan, mineral ısıtıldığında ya da eritildiğinde, mineralden dışarı atılır. Bu nedenle, yeni katılaşmış bir magma kayacı, argon-40 içermez. Zaman içinde potasyum-40'ın bozunmasıyla kayaçta argon-40 birikir. Böylece, bir magma kayacındaki potasyum-40 ve argon-40 mikdarı, bu kayacın ne kadar süre önce katılaştığını gösterir.
Potasyum-argon ile tarihlemenin özü budur. Kavramsal olarak benzer öteki yöntemler, uranyum-kurşun, rubidyum-stronsiyum ve neodimiyum-samaryum yöntemleridir. Her yöntemin farklı üstünlük ya da sakıncaları, potansiyel hata kaynakları bulunmaktadır. Sonuçların daha güvenli alınması bakımından önemli kayaçlarda bu yöntemlerin birkaçı birden kullanılabilir. )
- TELESKOP ile/ve/<> RADYO TELESKOPU
( Dünyanın en büyük ve en duyarlı single-dish radyo teleskopu, Porto Riko'dadır. )
- THOUGH :/yerine RAĞMEN, GERÇİ
- TİRAJ[Fr. < TIRAGE] ile RATING[İng.]
( Kitap, gazete, kitap gibi şeylerin baskı sayısı. İLE Televizyon programlarının izlenme/izleyici oranı. )
- TOKONOMA ile/ve/||/<> SHOJİ ile/ve/||/<> FUSUMA ile/ve/||/<> DOMA ile/ve/||/<> AMADO ile/ve/||/<> RANMA
(
Tokonoma (床の間)
Tanım: Zaşiki odasında yer alan, süs eşyalarının ya da sanat yapıtlarının sergilendiği dekoratif niştir.
- Rulo resim[kakejiku], ikebana[çiçek düzeni9 ya da kaligrafi yapıtları yer alır.
 - Konuklara saygının ve estetik anlayışın göstergesidir.
 - Odada genellikle en onurlu köşede yer alır.
 
Shoji (障子)
Tanım: Ahşap iskelet üzerine yerleştirilmiş yarı saydam kâğıttan oluşan sürgü kapı ya da pencere panelleridir.
- Gün ışığını yumuşatarak içeri alır.
 - Odalar arasında ışık geçişini sağlar ama görüşü sınırlar.
 - Doğayla geçirgen bir sınır oluşturur; engava ve zaşiki ile sık ilişkilidir.
 
Fusuma (襖)
Tanım: Opak, kalın kâğıtla kaplı, ahşap çerçeveli sürgü kapılardır. Odaları birbirinden ayırmakta kullanılır.
- Shoji'den farkı, ışık geçirmemesidir.
 - İç mekân esnekliğini sağlar; duvar yerine geçebilir.
 - Genellikle zarif manzara ya da motifli çizimlerle süslenir.
 
Doma (土間)
Tanım: Toprak ya da taş zeminli, ayakkabıyla girilebilen iç alan. Geleneksel evlerde mutfak ya da çalışma alanı olabilir.
- Genkan'a bağlı olabilir ya da onun devamı sayılır.
 - Yarı iç mekân işlevi görür.
 - Kırsal evlerde sık görülür; bazen ocak[irori] ile bütünleşir.
 
Amado (雨戸)
Tanım: Ahşap ya da metalden yapılmış, genellikle pencere ya da sürgü kapıların dışına yerleştirilen koruyucu panjurlardır.
- Gece kapatılarak güvenlik sağlar.
 - Fırtına, yel ve dış etkenlere karşı koruma sunar.
 - Engava çevresinde kullanımı yaygındır.
 
Ranma (欄間)
Tanım: Oda bölmeleri üzerinde yer alan dekoratif ve havalandırmaya izin veren ahşap oymalı panellerdir.
- Işık ve hava geçişini sağlar.
 - Oymacılık sanatının ince örnekleriyle süslenebilir.
 - Zaşiki ya da öteki odalar arasında bulunur.
 
- TOPRAK ve/||/<> RAHİM
- TÖRPÜ ile RASPA[İt.]
( Ağaç, kurşun, kalay vb. yumuşak metallerin kabasını almaya yarayan, dişleri uzun ve aralıklı olan eğe. | Bir şeyin yüzündeki pürüzleri gidermek, düzgünleştirmek için kullanılan kısa, ince, pürtüklü eğe. İLE Demir, tahta yüzeylerdeki boya, pas gibi şeyleri çıkarmak, pürüzleri gidermek için kullanılan, iri dişli bir törpü. )
- TRACER İLE DATİNG İLE THERAPY ile/||/<> RADYOİZOTOP UYGULAMALARI
( Radyoaktif izotop kullanımları. )
( Formül: λ = ln2/t½ )
-  ÜÇ AYLAR/ŞÜHÛR-İ SELÂSE:
 RECEP ve/> ŞABAN ve/> RAMAZAN
- ULÛHİYET >< RAHMET
( Batın. >< Zahir. )
( Itlak. >< Mutlak.[< TALAK] )
- US = AKIL = REASON[İng.] = RAISON[Fr.] = VERNUNFT[Alm.] = RATIO[Lat.] = RAZON[İsp.]
- USÇULUK = AKLİYE = RATIONALISM[İng.] = RATIONALISME[Fr.] = RATIONALISMUS[Alm.] = RATIO[Lat.]
- USLAMLAMA = REASONING[İng.] = RAISONNEMENT[Fr.] = SCHLUßVERFAHREN[Alm.] = RATIOCINATIO[Lat.]
- UZAY = MEKÂN = SPACE[İng.] = ESPACE[Fr.] = RAUM[Alm.] = SPATIUM[Lat.] = ESPACIO[İsp.]
- ÜZÜM ile RAZAKI[Ar.]
( ... İLE Kalınca kabuklu, iri ve uzunca taneli, şekeri çok, bir tür üzüm. )
- ÜZÜNTÜ ile/ve/<> RAHATSIZLIK
- VÂLİ ve/||/<> VELÎ ve/||/<> HÂMİ ve/||/<> RÂB
( [Koruyucu] Dışta. VE/||/<> İçte. )
( Maddî koruyucu. VE/||/<> Manevî koruyucu. )
itibarı ile 534 başlık/FaRk ile birlikte,
534 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(3/4)
(1996'dan beri)