R ile başlayan FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 45.309 başlık/FaRk ile birlikte,
45.309 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(37/183)
- CUT DOWN ile CUT-OFF
( Damar açımı. İLE Sınır değer, ayrım değeri. )
- CUT-OFF VALUE değil/yerine/= KESİM DEĞERİ
- CUT OFF VALUE değil/yerine/= KESİM DEĞERİ
- CUT :/yerine KESMEK
- ÇÜTRE ile BAYAĞI ÇÜTRE
(
)
( CARPODACUS cum CARPODACUS ERYTHRINUS )
- ÇUVAL ile TELİS[Ar. < TİLLİS]
( ... İLE Bitkisel tellerden yapılmış, kaba örgülü büyük çuval. )
- ÇUVAL ile/ve TELİS/JÜT
( ... İLE/VE Bitkisel tellerden yapılmış, kaba örgülü büyük çuval. )
( JÜT[Bengal dilinden], [Lat. CORCHORUS CAPSULARIS]: Ihlamurgillerden, Hindistan ve Bangladeş'te yetişen, ip ve çuval yapımında kullanılan, liflerinden yararlanılan bir bitki. | Bu bitkinin liflerinden yapılan dokuma. )
- ÇUVGA ile ÇUVGA[KIFÇAK VE OĞUZ]
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Gideceği yere çabuk ulaşmak isteyen habercinin yol boyunca değiştirdiği, aktarma yaptığı atlar. İLE Keşif yapan kişi, kılavuz. )
- CÜZ'[Ar.] ile BA'Z[Ar.]
- CÜZDAN(/LI) değil/yerine VİCDAN(/LI)
- CÜZ'Ü MİNE'L-CÜMLE[Ar.] ile SEHMÜ MİNE'L-CÜMLE[Ar.]
- CÜZZÎ ile CÜZ
( Zihnî. İLE Vücudî. )
- CV/CARDIOVASCULAR | CURRICULUM VITAE değil/yerine/= KARDİYOVASKÜLER, KALP-DAMAR | ÖZGEÇMİŞ
- CVP/CENTRAL VENOUS PRESSURE SANTRAL değil/yerine/= MERKEZÎ TOPLARDAMAR BASINCI
- CW COMPLEX ile/||/<> SİMPLİCİAL COMPLEX
( CW cell ekleme, simplicial simplex yapıştırma. )
( Formül: Cell attachment İLE simplex gluing )
- CW İLE PULSED İLE Q-SWİTCHED İLE MODE-LOCKED ile/||/<> LAZER MODLARI
( Lazer çıkış karakteristikleri. )
( Formül: Δt·Δν ≥ 0.44 )
- CYBERKNIFE değil/yerine/= IŞIN BIÇAĞI
- CYCLE :/yerine DÖNGÜ
- CYCLOTOMİC POLYNOMİAL ile/||/<> MİNİMAL POLYNOMİAL
( Cyclotomic n-inci birlik kök, minimal en küçük derece. )
( Formül: Unity roots İLE algebraic element )
- CYCLOTRON RESONANCE ile/||/<> ELECTRON SPİN RESONANCE
( Cyclotron resonance manyetik alanda elektron orbital hareketiyken, ESR elektron spin manyetik momentinin rezonansıdır )
( Formül: ωc = eB/m )
- CYLİNDER ile/||/<> CONE
( Cylinder sabit yarıçap İLE cone değişken yarıçap. )
( Formül: Constant İLE variable radius )
- CYN-/CYNO- ile/||/<> CAUD-/CAUDO- ile/||/<> ICHTHY-/ICHTHYO- ile/||/<> ACARO- ile/||/<> ARACHNO- ile/||/<> TERAT-/TERATO- ile/||/<> ZO-/ZOO-
( Köpek. İLE/||/<> Kuyruk. İLE/||/<> Balık. İLE/||/<> Kene, uyuz. İLE/||/<> Örümcek, ince ağ benzeri yapı [araknoid: Beyin zarlarından biri]. İLE/||/<> Canavar. İLE/||/<> Hayvanla ilgili. )
- -CYTE ile/||/<> CYT-/CYTO-
( Göze. İLE/||/<> Göze ile ilgili. )
- d. in.p. aeq.[Lat. < DIVIDE IN PARTES AEQUALES] değil/yerine/= EŞİT PARÇALARA BÖLÜNÜZ
- D:
"VİTAMİNİ" değil HORMONU
- VİTAMİN:
D2(ERGOKALSİFEROL) ile/ve/||/<> D3(KOLEKALSİFEROL)
( D vitamini, metabolizma için gerekli olan kalorisiz bir organik nesnedir. Yağlarda çözünür ve yağ dokusunda depolanır. İkisi de D vitamininin etkin biçimine dönüştürülür. D vitamini, sağlık için gerekli olan birçok süreçte yer alır. Kas gücünü artırır, bağışıklık düzenini güçlendirir, yangıyı önlemeye yardımcı olur, ince bağırsakta kalsiyum emilimini artırır, kemik oluşumu, bileşimi, büyümesi ve onarımı için gerekli olan yeterli kalsiyum ve fosfat seviyelerinin korunmasına yardımcı olur. İkisi de karaciğerde kalsifediol'e metabolize edilir. Bu nesne, böbreklere geçer ve D vitamininin etkin biçimi olan kalsitriolün salınmasını sağlar. Gıdalardan D vitamini alımı düşük olduğundan, birçok uzman takviye almayı önermektedir. Yeterli dozlar konusunda düşünce birliği yoktur. Ayrıca güneş koruyucu olmadan her gün 10-15 dakika güneşlenmek D vitamini seviyesini artıracaktır. D3 vitamininden daha az kararlı olan D2 vitamini, nem ve ısıya daha duyarlıdır. D3 vitamini gövdedeki kalsitriol seviyesini D2 vitamininden daha fazla artırmaktadır. Uzmanlar, gövde tarafından daha iyi emildiğinden, D3 vitamini desteği önermektedir. )
( Bitki kökenlidir. İLE/VE/||/<> Ultraviyole ışığın kolesterol üzerindeki etkisi ile ciltte üretilir. )
( Tahıllar gibi çoğu gıdada az oranda bulunur. İLE/VE/||/<> Yağda çözünen bir vitamindir. Gıda yoluyla alınabildiği gibi güneşlenme yoluyla da deride üretilir. )
- AMELİYAT:
DA VINCI İLE ile/değil/yerine OLAĞAN
- DAD :/yerine BABA
- DADI/TAYA[Fars. < DÂYE] ile/ve DÂDÛ/LÂLÂ[Fars.]
( Bayan çocuk bakıcısı. | Süt annesi. İLE/VE Bay çocuk bakıcısı. | Şehzâdelerin özel eğitmenleri. | Sultanların, vezirlerine seslenirken kullandıkları bir söz. )
- DADYAN, ARTİN (1830 - 1901) :
( Soyları Ermeni kralı Senekerim Ardzruniye kadar uzanan Dadyan ailesinin bir ferdidir. Aile büyükleri Osmanlı devletinde üç kuşak barutçu başı olarak görev yaptı. Hovhannes Dadyan'ın oğlu olan Harunyan (Artin) Dadyan Fransa'da öğrenim gördü. İstanbul'a geldikten sonra Hariciye Nezaretine girdi. Delegasyon üyelikleri ve elçilik gibi önemli görevlerde bulunduktan sonra Paşa unvanı verilmiş, Hariciye Nezareti müsteşarlığı yapmıştır. Yeniköy'de ikamet etmiştir. )
- DADYAN/ADİL SEZER YALISI :
( Yeniköy, Köybaşı Caddesindedir. 18. yy'ın sonlarında inşâ edilmiştir. Sahibi II. Abdülhamid (1773 - 1789) vezirlerinden Dadyan'dı. Yalı daha çok Harutyan(Artin) Dadyan (1830 - 1901) Paşa adı ile anılır. Yalı Mari Dadyan'a ait iken 1972'de Adil Sezer tarafından satın alındı ve 1974'te onarıldı. Bu yalı ile ilgili olarak Ermeni Tarihi'nde şu kayıt vardır: 4 Ekim 1819'da, yalının penceresinden Mikayel Çelebi Düzyan ve amcası Mıgırdıç Düzyan Halet Efendi'nin iftirası ile idam edilmiştir". )
- DAĞ EVLERİ ORTA CAMİ :
( Kazım Karabekir Mahallesinde Osmanlı mimari tarzın yapılan bir camidir. )
- DAĞ FARESİ ile ÇAYIR FARESİ
( )
- DAĞ, KÛH[Fars.] ile/ve RÂG[Fars.]
( ... İLE/VE Dağ eteği. | Çayırlık, çimenlik, bağlık, bahçelik. )
- DAĞ NANESİ ile TAŞ NANESİ
- DAĞ OLMAK ile/değil/yerine VADİ OLMAK
( Yağmur yağar ama akar gider. İLE/DEĞİL/YERİNE Yağmuru toplar, göl olursun. )
- DAĞ, ŞEVKET (İSTANBUL, 1875 - 1944) :
( Güzel Sanatlar Akademisini bitirdikten sonra Galatasaray Lisesi ve İstanbul Öğretmen Okullarında resim öğretmenliği yaptı. Ev ve cami içleri, çini süslemeler üzerinde çalıştı. 5. de Konya, 7. dönemde Siirt milletvekili olarak T.B.M.M. de bulundu. Yunanistan, Almanya ve Fransa'da açtığı resim sergileri ile ödüller kazandı. Rumelihisarı Spor Kulübü'nün (1931) kurucuları arasında yer aldı ve bu kulübün başkanlığını yaptı. 1944'te İstanbul'da vefât etti. )
- DAG[Argu] ile/ve/||/<>/> TEGUL[Oğuz]
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
- DAĞ ile/ve AKLAN/MAİLE[Ar.]
( ... İLE/VE Bir dağ sırasının yamaçlarından her biri. )
- DAĞ ile/||/<> AŞAK/AŞAQ[Oğuz] ile/||/<>
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( ... İLE Dağ eteği. )
- DAĞ ile/ve/değil/yerine/<>/>/>< BAĞ
( Bakmazsak/özenmezsek. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<>/>/>< Bakarsak/özenirsek. )
- DAĞ ile BALKAN
( ... İLE Sarp ve ormanlık sıradağlar. )
- DAĞ ile/ve BERDENG[Fars.]
( ... İLE/VE Çöl ortasında bulunan küçük dağ ve tepe. )
- DAĞ ile BÎSÜTÛN
( Şîrîn'in emriyle, Ferhad'ın deldiği dağ. Bugün Bağdat ile Hamedan arasında Kirman Şâh'ın 30 km. doğusunda kalır. Dik, kayalık ve sarp bir dağdır. )
- DAĞ ile/değil/yerine/>< DENİZ
( Uzaklaştırır, ayırır. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Yakınlaştırır, birleştirir. )
- DAĞ ile/||/<> GÖKKUŞAĞI DAĞI/VINICUNCA
( ... İLE/||/<> Peru'da. )
- DAĞ ve/||/<>/> KAR
( Dağına göre kar... )
( MOUNTAIN and/||/<>/> SNOW )
- DAĞ ile/ve/||/<> KAR
( Dağına göre kar. )
( MOUNTAIN vs./and/||/<> SNOW )
- [NE] DAĞ ne de KASABA
- DAĞ ile TEPE
( ŞİMRÂH: Dağ tepesi. )
( BÎSÜTÛN: Âşık Ferhad'ın, sevgilisi Şîrîn'in emriyle Kermanşah civarında deldiği dağ. | Gökyüzü. )
( Sevgili Ersin Alok'un çektiği dağ fotoğraflarını görmek için burayı tıklayınız... )
(
)
( En yüksek dağlar:
Mauna Kea (Hawaii) 10.200 m.
Everest (Nepal) 8848 m.
K2 (Kaşmir) 8611 m.
Kangchenjunga (Nepal) 8600 m.
Makalu (Nepal) 8481 m.
Dhaulagiri (Nepal) 8172 m.
Nanga Parbat (Kaşmir) 8126 m.
Annapurna (Nepal) 8078 m.
Gasherbrum (Kaşmir) 8068 m.
Gosainthan (Tibet) 8013 m. )
( CEBEL[çoğul > CİBÂL] ile ... )
( KÛH ile ... )
( MOUNTAIN vs. HILL )
- DAĞ ile TÛR
( ... İLE Hazreti Musa'nın ilâhi tecelliye mazhar olduğu dağ. )
- DAĞ ile/ve YANARDAĞ
( Cameroun
Cotopaxi
Etna
Fujiyama
Hecla
Mauna Loa
Mount St. Helens
Popacatapetl
Stromboli
Tristan de Cunha
Vesuvius )
( ... ile/ve
)
( CEBEL ile/ve BÜRKÂN )
( MOUNTAIN vs./and VOLCANO[< Fr.] )
- DÂG[Fars.] değil/yerine/= YANIK YARASI
- DAĞ ile/ve YAYLA
( ... İLE/VE Akarsularla derin bir biçimde yarılmış, parçalanmış, üzerinde düzlüklerin belirgin olarak bulunduğu, deniz yüzeyinden yüksek yeryüzü parçası. PLATO | Dağlık, yüksek bölgelerde, kışın, yaşam koşulları güç olduğundan dolayı boş bırakılan, yazınsa havası iyi ve serin olan dinlenme yeri. )
( CEBEL[çoğ. CİBÂL], TAVD[çoğ. ATVÂD] ile/ve ... )
( KÛH ile/ve ... )
( MOUNTAIN vs./and UPLAND/HIGH PLATEAU )
- DAĞ/DA BAYIR/DA
- DAĞDİBİ ÇEŞMESİ :
( Gümüşdere Köy içine girilirken solda dağ dibindedir. Yapılış tarihi ve yaptıranı belli değil. Gümüşdere halkı mübadele ile bu köye geldiklerinde bu çeşmeyi bulmuşlar. Bu demektir ki bu çeşmenin yapılış tarihi çok eskidir. Çeşmenin su akışı vardır. )
- DAĞILIM/DAĞILMAK ile/ve/değil/||/<>/< YAYILIM/YAYILMAK
- DAĞILMA ÖZELLİĞİ ile/ve BİRLEŞME ÖZELLİĞİ
- DAĞILMA ile/ve/> İNCELME
- DAĞILMAK değil/yerine/>< DALMAK
- DAĞILMIŞLIK ile/ve/değil/yerine BOĞULMUŞLUK
- DAĞINIK ile PİS
( MESSY vs. DIRTY )
- DAĞINIK ile/değil YAYILMIŞ
- DAĞINIK/LIK ile KOPUK/LUK
- DAĞITIM ile/ve/<> BÖLÜŞÜM
- [ne yazık ki]
DAĞITMAK/DAĞILMAK ile/ve/||/<> SAVURMAK/SAVRULMAK
- Dâğıstân[Ar.] ile DÂĞISTAN[Ar.]
( Kafkas dağlarının kuzeyinde ve Hazar Denizi'nin batı kıyısında bulunan bir bölge. İLE Dağlık yer. )
- DAĞLAR ile/ve/değil/yerine/||/<>/< FARKLAR
- DAĞLI, SAMET (KARAMAN, 1993) :
( Profesyonel futbolcu. Orta saha elemanı olarak Kızılcabölük Spor'dan transfer edildi ve 2019/2020) sezonunda Sarıyer takım kadrosunda yer alrdı. Sezon bitmeden ara transfer de serbest bırakıldı. Bu süre içinde Sarıyer'in 6 lig ve 1 Kupa maçı olmak üzere Sarıyer'in 7 resmi maçında oynadı. Sarıyer'den önce Başakspor, 1922 Konyaspor, Karaman Gençlik, Sarayönü Belediye, Karaman Belediye, Utaş Uşakspor, Serik Belediye ve Kızılcabölükspor'da forma giydi. )
- DAĞLI, TUNCAY (İSKENDERUN, 196I) :
( Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik ve Halkla İlişkiler Bölümü'nden mezun oldu. İzmir Yeni Asır (1982 - 84), Milliyet (1986 - 87) ve Hürriyet 1988 - 2000) gazeteleri ile Doğan Haber Ajansı (DHA) (2000 - 2006) Adana Bürosu'nda muhabir olarak çalıştı. 2007 başında İstanbul'a gelerek Sarıyer'e yerleşti. Gazeteciliğini Sarıyer'de devam etmekte ve Sarıyer Posta Gazetesi Haber Müdürlüğü görevini yürütmektedir. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), Çukurova Gazeteciler Cemiyeti (ÇGC), Türkiye Edebiyatçılar Derneği, ADD, ÇYDD, Gönüllüler Derneği, Sanatçılar Platformu ve Sarıyer Basın Birliği Üyesi'dir. Gazeteciliği yanında şiir ve öykü yazmaktadır. Değişik edebiyat dergilerinde şiir ve öyküleri yayınlandı. Fotoğraf ve şiir sergileri açarak çalışmalarını devam ettirmektedir Başkanlık Tutkusu (Öykü, 1998), Ayrılıklar Olmasın (Şiir, 1999), Morgdan Dünya (Öykü, 2000), Çoban Yıldızı (Şiir, 2002), Koltuk Düşkünü (Öykü, 2003), Yol Parası (Öykü, 2005), Bana Hep seni Seviyorum De (Roman, 2008), Aşk Seni İstiyorum (Şiir, 2008), Çekme lan...(Gazetecilik anı ve muhabirlik, 2008 ve Kendini Öptürmeyen Başkan (Öykü, 2011) ve Dün (2018) kitapları yayımlandı. Sarıyer Belediyesince düzenlenen Edebiyat Günlerinde "Herkesin Bir Öyküsü Vardır" öykü yarışması Seçici Kurul üyesi olarak görev yaptı. 6. Edebiyat Günleri etkinliğinde ise "Beyaz Martı Onur Ödülü"nü aldı (2017). )
- DAHA "AKILLI" OLMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DAHA DİSİPLİNLİ OLMAK
- DAHA AZ DÜŞÜN! ile/ve/<> DAHA ÇOK DÜŞÜN!
( [Düşündüğün...] Kendini, kötü hissettiriyorsa/hissett(ir)diğinde. İLE/VE/<> Kendini, iyi hissettiriyorsa/hissett(ir)diğinde. )
- DAHA ÇOK İNANAN:
CAMİLERDE ve/değil/||/<> HASTAHANELERDE
- DAHA ÇOK OLANI ARAMAK değil/yerine DAHA AZ OLANIN TADINI ÇIKARMAK
- DAHA ÇOK SARILMA:
DÜĞÜNLERDE ve/değil/||/<> OTOGARLARDA
- DAHA ÇOK SEVEN ile/ve/||/<>/< DAHA AZ SEVEN
( Sevdiğine ve hemen hemen her söylediğine/istediğine/kararına, onu kaybetmemek için "Olur." der. İLE/VE/||/<>/< Bu nedenle de ilişkiyi yönetir. )
- DAHA GENÇ ile DAHA GENÇ
( Henüz yaşlanmamış. İLE Yaşı daha az. )
- DAHA GÜZEL değil/yerine BAŞKA/AYRI BİR GÜZEL
- DAHA "İYİ"/"KÖTÜ" değil/yerine NEŞE
- DAHA İYİ DUYMAK/DİNLEMEK ile/ve/||/<>/> BAĞ KURMAK
- DAHA İYİ OLAN ile/ve/||/<> DAHA İYİ HİSSETTİREN
- DAHA/EN) KORKUNÇ/VAHİM OLAN:
SOKAKTAKİ KARGAŞA ile/değil DİLDEKİ KARMAŞA
( Yaşamdaki en korkunç "durum" ya da deneyim, birini çok sevmektir.
[Sevgi kadar değerli bir duygunun nesi, nasıl korkunç olabilir? O sevgimizin yoğunluğunun o kişiyi kendimizden kaçırma olasılığının artırması ve ölümünün duyulmasından dolayı her an için geçerli ve etkisi yüksek olan çok korkutucu bir durumdur.] )
- DAHA ÖZEL ALGILA/YORUMLA! ile/ve/<> DAHA GENEL DÜŞÜN
( Kendini, iyi hissettiğinde. İLE/VE/<> Kendini, kötü hissettiğinde. )
- DAHA SONRA AKLIMA GELMEZ değil DAHA SONRA AKLIMA GELMEZSE/GELMEYEBİLİR
- DAHA "STERİL ZAMAN/DA" değil/yerine/= DAHA UYGUN BİR ZAMAN/DA (DİYELİM)
- DAHA) ("ÜST") GÜCE[OLANAKLARA/KİŞİLERE] TAPARLIK ile/ve/değil/yerine/||/<> ÖYKÜNME
( Düşük bilgi/bilinç seviyesindeki ya da çıkarcı kişilerin(zihinlerin), iyiliğ(in)e yönelimde, güdülenmesini ve kötülüğ(ün)e başvurmada da kendini tutmasını sağlatan en etkili/etkin iki durum/tutum. )
- DAHA ... ile/ve (fakat)/ne yazık ki/||/<>/>< DAHA ...
( "Daha yüksek binalarımız var." İLE/VE (FAKAT)/NE YAZIK Kİ/||/<>/>< Daha kısa sabrımız var.
"Daha geniş otoyollarımız var." İLE/VE (FAKAT)/NE YAZIK Kİ/||/<>/>< Daha dar bakış açılarımız var.
"Daha büyük evlerimiz var." İLE/VE (FAKAT)/NE YAZIK Kİ/||/<>/>< Daha küçük ailelerimiz var.
"Daha çok ev gereçlerimiz var." İLE/VE (FAKAT)/NE YAZIK Kİ/||/<>/>< Daha az zamanımız var.
"Daha çok eğitimimiz var." İLE/VE (FAKAT)/NE YAZIK Kİ/||/<>/>< Daha az sağduyumuz var.
"Daha fazla bilgimiz var." İLE/VE (FAKAT)/NE YAZIK Kİ/||/<>/>< Daha az bilgeliğimiz var.
"Daha çok uzmanımız var." İLE/VE (FAKAT)/NE YAZIK Kİ/||/<>/>< Daha çok sorunumuz var.
"Daha çok ilacımız var." İLE/VE (FAKAT)/NE YAZIK Kİ/||/<>/>< Daha az sağlığımız var.
"Daha çok mal varlığımız var." İLE/VE (FAKAT)/NE YAZIK Kİ/||/<>/>< Daha az değerlerimiz var.
"Daha rahat geçinmeyi öğrendik." İLE/VE (FAKAT)/NE YAZIK Kİ/||/<>/>< Yaşam kurmayı öğrenemedik.
"Daha büyük işler yaptık." İLE/VE (FAKAT)/NE YAZIK Kİ/||/<>/>< Daha iyi işler yapamadık.
"Daha çok harcıyoruz." İLE/VE (FAKAT)/NE YAZIK Kİ/||/<>/>< Daha az şeye sahibiz.
"Daha fazla satın alıyoruz." İLE/VE (FAKAT)/NE YAZIK Kİ/||/<>/>< Daha az hoşnut kalıyoruz.
"Daha fazla söylüyoruz." İLE/VE (FAKAT)/NE YAZIK Kİ/||/<>/>< Daha az konuşuyoruz.
Daha çok nefret ediyoruz. İLE/VE (FAKAT)/NE YAZIK Kİ/||/<>/>< Daha az seviyoruz.
Daha az gülüyoruz. İLE/VE (FAKAT)/NE YAZIK Kİ/||/<>/>< Daha çok somurtuyoruz.
Daha çok sigara, alkol, şeker tüketiyoruz. İLE/VE/NE YAZIK Kİ/||/<>/>< Daha savurganca para harcıyoruz.
Daha hızlı araba kullanıyoruz. İLE/VE (FAKAT)/NE YAZIK Kİ/||/<>/>< Daha çabuk kızıyoruz.
Daha geç saatlere kadar oturuyoruz. İLE/VE (FAKAT)/NE YAZIK Kİ/||/<>/>< Daha yorgun kalkıyoruz.
Daha az okuyor, daha çok televizyon izliyoruz. İLE/VE (FAKAT)/NE YAZIK Kİ/||/<>/>< Daha az şükrediyoruz.
Yaşamımıza, yıllar kattık. İLE/VE (FAKAT)/NE YAZIK Kİ/||/<>/>< Yıllarımıza, yaşam katamadık.
Uzayı fethettik. İLE/VE (FAKAT)/NE YAZIK Kİ/||/<>/>< İç dünyamızı fethedemedik.
Havayı temizledik. İLE/VE (FAKAT)/NE YAZIK Kİ/||/<>/>< Ruhumuzu kirlettik.
Atoma hükmettik. İLE/VE (FAKAT)/NE YAZIK Kİ/||/<>/>< Önyargılarımıza hükmedemedik.
)
- DAHA ile/değil/yerine HÂLÂ
- DAHA ile/ve/değil/yerine/=/||/<> HENÜZ ile/ve/değil/yerine/=/||/<> HÂLÂ ile/ve/değil/yerine/=/||/<> ARTIK
- [ne yazık ki]
"DAHA FAZLASI" değil/yerine/>< GEREKLİ/YETERLİ OLAN
( En büyük suçlar ve hatalar, gerekli olanı değil daha fazlasını elde etmek için işlenir. )
- DAHHÂK[Ar. < DIHK] ile Dahhâk[Fars.]
( Çok gülen/gülücü. İLE Çemşîd'in yerini almış olan Îran'ın zâlim ve gaddar bir hükümdarıydı. )
- DAHİ ile DÂHİ
( Bile. İLE Yaratıcı gücü olan kişi. )
( ... İLE Bir Milletin Bekâsı - Teoman Duralı... )
- DÂHİ ile/ve DEVRİMCİ
( Dâhi kişi, başkasına da dehâ aşılayabilen kişidir. )
- DÂHİL[Ar.] OLMAK değil/yerine/= İÇİNDE YER ALMAK/KATILMAK
- DÂHİLÎ değil/yerine/= İÇSEL
- DÂHİYÂNE ile/ve/||/<>/> ÂHİYÂNE
- DAHİYÂNE[Ar.] değil/yerine/= ÖKECE
- DÂ'-İ DALTON[Ar.]/DALTONISM[İng.]/AKROMATOPSİ[Yun] değil/yerine/= RENK KÖRLÜĞÜ
- DAILY :/yerine GÜNLÜK
- DÂİM[Ar.] ile SERMED[Ar.]
- DAİMA[Ar.] yerine SÜREKLİ
- DAİRE[Ar. çoğ. EDVÂR] değil/yerine/= DEĞRE/YÜRÜTKE
- DAİRE[Ar.] ile/değil/=/||/<>/< SONSUZ/ÇOK KÖŞELİ/LİK / SONSUZ KENARLI ÇOKGEN
- DAİREDE:
İÇ ALAN ile/ve/<> DIŞ ALAN
- DAİRESEL YÖRÜNGE ile/ve/||/<>/> ELİPTİK YÖRÜNGE
( Aristoteles. İLE/VE/||/<>/> Kepler. )
- DAİREVİ değil/yerine/= DAİRESEL
( ... DEĞİL/YERİNE/= Daire ile ilgili. | Daire biçiminde olan. )
- DAKİK DİL ve/||/<>/> SAHİH TASAVVUR
- DAKKA" ile/değil DAKİKA
( Kapı çalıcı. | Kapı kapı dolaşan, eşik aşındıran. İLE Bir saatin altmışta biri ya da altmış saniyenin toplamı. )
- DAKKA[Ar. > DAKKÂK] ile/ve/||/<>/> DUKKA
( Kapı çalıcı. | Kapı kapı dolaşan, eşik aşındıran.[daḳḳa: Bir şeyi kırıp ufalamak. | Kapıyı çalmak.] İLE/VE/||/<>/> Birinin kapısını çalanın kapısı çalınır.[Men dakka dukka] )
- DAKTİLODA/KLAVYEDE:
A KLAVYE/DVORAK ile F KLAVYE ile E KLAVYE ile Q KLAVYE
( Klavyede, harflerin bulunduğu sol üst köşeye göre ad alırlar. )
( Hiyeroglif klavyesi... http://discoveringegypt.com/egyptian-hieroglyphic-writing/hieroglyphic-typewriter )
(
ile
)
( What I learned about languages just by looking at a Turkish typewriter )
( İHSAN SITKI YENER KİMDİR?
Liseyi, 1942 yılında, İzmir Ticaret Lisesi'nde bitirdi. Ortaokul yıllarında, daktiloda on parmak yazı yazmaya başlayan İhsan Sıtkı Yener, 1940'lı yıllardan itibaren standart klavye konusunda çalışmaya başladı.
Yüksek öğrenimini, 1946 yılında, İstanbul'da Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi'nde tamamladı. Aynı yıl, Sultanahmet Lisesi'nde daktilografi öğretmenliği yaptı. Yüksek Lisans için ABD'ye giderek New York Üniversitesi'nde “Ölçme ve Değerlendirme” konusunda yüksek lisans yaptı ve aynı yıl doktorasını tamamladı.
Yener, 1946 yılında öğretmenliğe başladığı sırada, Türk dilinin özelliklerine göre yapılmış bir daktilo icat etme çalışmalarına başladı. "On parmak için ideal Türk Klavyesi"ni, 1955 yılında kabul ettirdi ve 1974 yılında tüm daktiloların F klavye olmasını sağladı. )
( Ümit Kıvanç'ın, "F klavye, Türkiye'de yapılmış tek düzgün iştir" yazısı için burayı tıklayınız... )
(
)
( Bilgisayarınızda klavyeler tanımlanmışsa "Alt + Shift" komutu ile direkt olarak geçiş yapabilirsiniz. Aynı klavyeyi ister F, ister Q olsun, hem F, hem Q olarak kullanabilirsiniz. )
( F klavyenin mucidi İhsan Sıtkı Yener, yaşamını kaybetti - 02 Eylül 2016 )
( )
( )
( Q klavyeyi oluşturan: Christopher Latham Sholes (1867) )
( "Neden Q (QWERTY) Klavye Kullanmaktan Vazgeçemiyoruz?" yazısı için burayı tıklayınız... )
- DAL ile/ve/||/<> DAĞ
- DAL ile DAL ile DAL ile DAL ile DAL ile DAL ile DAL ile DAL
( Ağacın gövdesinden ayrılan kollardan her biri. | Kol, bölüm. | Canlıların bölümlenmesinde, sınıfların biraraya gelmesiyle oluşan birlik, şube. İLE Arka, sırt. | Kol. | Boyun, ense. İLE Çıplak, yalın. İLE Zaman belirten sözcüklerin karşısına getirildiğinde sözcüğün anlamını güçlendirir. İLE Arap abecesindeki yazaç/harf. İLE Suda derinlere doğru ilerlemek. İLE Düşlemek, düşünmek, dalmak. İLE Bir tür Hint yemeği. )
- DAL ve/||/<> İNSAN
(
)
- DAL ile/ve/||/<> KOL
( BRANCH vs./and/||/<> ARM/BRANCH )
- DALAI LAMA ile TASHI LAMA ile PACHA LAMA
- DALÂL[Ar.] ile GAYY[Ar.]
- DALAY, BURHAN (KADIKÖY, 1033 - 1997) :
( Ankara Şeker Hilal Spor Kulübünden transfer edildi ve üç sezon (1962 - 1965) Sarıyer S.K. de tescilli kaldı. Bu süre içinde 2 lig ve 3 kupa olmak üzere 30 resmi ve ayrıca 7 özel maçla birlikte toplam olarak 37 maçta Sarıyer forması giydi. Lig maçlarında takımına 1 gol kazandırdı. Kaptanlık görevi yaptığı takımda oynarken futbolu bıraktı. )
- DAL-BUDAK
( BERG Ü ŞÂH )
- DALDAN DALA (ZIPLAMAK)
- DALDIRMAK ile/ve/<> BATIRMAK
- DALE/DISABILITY ADJUSTED LIFE EXPECTANCY[İng.] değil/yerine/= YETİ YİTIMINE AYARLANMIŞ YAŞAM BEKLENTISİ
- d'ALEMBERT İLKESİ ile/ve/<> d'ALEMBERT AÇMAZI/PARADOKSU
( m kütleli bir nesne üzerine etkiyen birden fazla dış kuvvetler, cisme, a ivmesi kazandırdığında, uygulanan kuvvetlerin vektörel toplamının F büyüklüğü, ma'ya eşittir. Eğer -ma; etkin kuvvet ya da iç kuvvet olarak kabul edilirse, bu kuvvetlerle sistemin iç kuvvetlerinin toplamı eşittir ve F - ma = 0 ile gösterilir. İLE/VE/<> İlk hızı sıfır ya da düzgün hareket eden, ağdalı olmayan ve sıkıştırılamaz çok büyük kütleli bir akışkan içinde bir doğru boyunca sabit hızla hareket eden bir cisme hiçbir kuvvet etkimez. )
( 1752 )
- DALEMBERT İLKESİ ile/||/<> NEWTON YASALARI
( DAlembert dinamiği statiğe çevirir (F-ma)=0, Newton F=ma. )
( Formül: (F - ma) = 0 denge )
( Isaac Newton tarafından 1687 yılında keşfedildi/formüle edildi. )
- DALGA BOYLARI ile/ve DALGA GENLİĞİ
( Işığın rengini oluşturur. İLE/VE Işığın şiddetini[intensity] ya da parlaklığını[brightness] oluşturur. )
- DALGA BOYU ile/||/<> FREKANS
( Dalga boyu uzaysal periyot İLE frekans zamana göre tekrar sayısıdır )
( λ İLE f=1/T İLE c=λf )
- DALGA BOYU ile/||/<> FREKANS
( Dalga boyu uzaysal periyot İLE frekans zamana göre tekrar sayısıdır )
( Formül: λ İLE f=1/T İLE c=λf )
( James Clerk Maxwell tarafından 1865 yılında keşfedildi/formüle edildi. )
- DALGA-DÜMEN
- DALGA FONKSİYONU ile/||/<> OLASILIK YOĞUNLUĞU
( Dalga fonksiyonu ψ sistemin durumu İLE |ψ|² bulunma olasılık yoğunluğudur. )
( Formül: ψ(x ilet) İLE P = |ψ|² )
- DALGA GEÇMEK İÇİN GÜLMEK ile/değil SEVDİĞİNDEN DOLAYI GÜLMEK
- DALGA GEÇMEK ile/ve/değil/||/<>/< BİLMEMEK
- DALGA İŞLEVİ İLE OLASILIK YOĞUNLUĞU İLE BEKLENEN DEĞER ile/||/<> KUANTUM ÖLÇÜMLER
( Dalga işlevi sistemin durumunu, karesi olasılık yoğunluğunu, integrali beklenen değeri verir. )
( Formül: ∫|ψ|²dx = 1 İLE
- DALGA İŞLEVU ile/||/<> OLASILIK YOĞUNLUĞU
( Dalga işlevu sistemin kuantum durumunu, karesi olasılık yoğunluğunu verir )
( Formül: iℏ∂ψ/∂t = Ĥψ (Schrödinger denklemi)\nP = |ψ|²dV (Olasılık) )
- DALGA SÖRFÜ ile YEL/RÜZGÂR SÖRFÜ
( SURF vs./to WINDSURF )
- DALGA-PARÇACIK İKİLİĞİ ile/||/<> BELİRSİZLİK İLKESİ
( İkilik çift doğa, belirsizlik ölçüm limitidir )
( Formül: λ=h/p İLE ΔxΔp≥ħ/2 )
( Louis de Broglie tarafından 1924 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1892-1987) (Ülke: Fransa) (Alan: Fizik) (Önemli katkıları: Madde dalgaları) (Nobel: 1929) )
- DALGA ile/değil AKINTI
- DALGA ile/ve/||/<> CHICAMA DALGALARI
( Dünyada yasa ile korunan ilk dalgadır. Bir kilometre boyunca yapı yetkisi verilmemektedir. Peru'dadır. )
(
)
- DALGA" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DÖNEM
- DALGA ile KARINTI
( ... İLE Geminin yanından vurarak gemiyi sarsan dalga. | Anaforlarda oluşan çevrinti. )
- DALGA ile/||/<> PARÇACIK
( Işığın ve maddenin hem dalga hem parçacık özelliği göstermesi (dalga-parçacık ikiliği) )
( Louis de Broglie tarafından 1924 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1892-1987) (Ülke: Fransa) (Alan: Fizik) (Önemli katkıları: Madde dalgaları) (Nobel: 1929) )
- DALGA ile TİDAL DALGASI TİDAL DALGALARI TIDAL WAVES
( Denizaltı yer sarsıntısından oluşan iri dalgalar. )
- DALGA ile TSUNAMI
( Gel-git etkisiyle, havayla, rüzgârla ya da çeşitli doğal nedenlerle denizde oluşan dalga. İLE Denizaltındaki yer sarsıntısından ileri gelen büyük dalga. )
( AZİYY[çoğ. EZÂVÎ] ile ... )
- DALGI/GAFLET ile/ve/||/<> HADSİZLİK
- DALGI/GAFLET ile YANLIŞ(HATÂ) ile YANILGI/SAPKI/SAPINÇ/DALÂLET
( Kişi, yanlışları olup da bunları düzeltmezse, bunları benimsemiş demektir. )
( Gaflet de bir nimettir. )
- DALGI/GAFLET[Ar.] ile/ve/<>/değil/yerine BOŞLAMA/İHMAL[Ar.]
( CARELESSNESS vs./and/<>/but NEGLIGENCE
NEGLIGENCE instead of CARELESSNESS )
- DALGI/GAFLET ile/ve YANILGI/SAPKI/SAPINÇ/DALÂLET
( Tembih ile giderilir. İLE/VE Tâlim ile giderilir. )
( CARELESSNESS vs./and ABERRATION )
- DALGIÇKUŞLARI ile/ve/<> DALGIÇKUŞU
( Gagaları bir kılıfla örtülü, kanatları ve kuyruğu kısa, ayakları perdeli, iyi yüzen ve dalan bazı kuşları içine alan kuşlar takımı. İLE/VE/<> Dalgıçkuşlarından, Amerika ve Avrupa'nın kuzeyinde yaşayan bir hayvan. )
( ... cum/et/<> COLYMBUS GLACIALIS )
- DALGIN BAKIŞ ile BAYGIN BAKIŞ
( Bakış yakındakine olsa da zihin/düşünceler uzakta/kine. İLE Bakış da, zihin de yakındakine. )
( İlgi, başka bir yerdekine. İLE İlgi, baktığında. )
- DALGIN/LIK ile/ve/||/<> DURGUN/LUK
- DALGIR[Fars. MENEVŞE | Ar. HARE] -ile
( Bir yüzeyde, renk dalgalanması sonucu görülen parlaklık. )
- DALI ile PICASSO
- DALINI KIRMAMAK ve/||/<> GÜVENİNİ KIRMAMAK
( Ağaçtan, meyve almak istiyorsak... VE/||/<> Kişilerden, sevgi bekliyorsak... )
- DALKAVUK OLMAK değil/yerine DAL OLMAK
- DALKAVUK ile/değil/yerine/>< SOYTARI
( "Erke/kişiye/saraya". İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Halka. )
- DALLAMA ile/||/<> ANDAVALLI[Yun.]
( Aptal, enayi. İLE/||/<> Ahmak, aptal, beceriksiz, şaşkın, bön, görgüsüz kişi. )
- [ne yazık ki]
DALLAMA/LIK ile/ve/||/<>/> DALYARAK/LIK
- DALLAS PARKI :
( Cumhuriyet Mahallesindedir. 873,59 m²lik bir alanı kapsamaktadır. 230,00 m²lik yeşil alana sahiptir, 90,41 m²lik çocuk oyun alanı bulunmaktadır. )
- DALMADAN ile/değil/yerine DAĞILMADAN
- DALY/DISABILITY ADJUSTED LIFE YEARS[İng.] değil/yerine/= YETİ YİTIMINE AYARLANMIŞ YAŞAM YILLARI
- DALYA[< İt.] ile DALYA[< DAHL(İsveç'li bitkibilimci)]
( Bir şey sayılırken, birim olarak alınan sayıya gelince söylenilen uyarma sözü. İLE Yıldızçiçeği. )
( ... cum DAHLIA )
- DALYA[İt. < TAGLIA] ile JÜBİLE[Fr. < İbr.]
( Bir şey sayılırken, birim olarak alınan sayıya gelince söylenilen uyarma sözü. İLE Eski Ahit'e göre, Yahudilerde, elli yılda bir Tanrı'ya ve dinlenmeye ayrılan yıl. | Katoliklerde, Roma'ya Hacc'a gidenlerin, kilisece günahlarının tam olarak bağışlandığı yıl. | Evliliğin ellinci yılında düzenlenen kutlama şenliği. | Bir meslekte uzun süre başarılı olarak çalışanlar için düzenlenen tören. )
- DALYAN BURNU :
( Karadeniz kıyısında ve Trakya tarafındadır. Kilyos'un (Kumköy) kuzey doğusunda bulunan bu buruna "Eski Fener Burnu" da denilir. )
- DALYAN EVİ/ASTSB. ORDU EVİ :
( Sarıyer, Yenimahalle Pazarbaşı'nda deniz kenarındadır. Uzun yıllar Hamamcıoğlu ailesine ait Pazarbaşı dalyanı evi olarak kullanıldıktan sonra askeriyeye geçti. Bina 1980'de yıktırılarak yenilendi ve Orduevi haline getirildi. Halen Deniz Ast Subay Orduevi olarak kullanılmaktadır. )
- DALYAN KORUSU :
( Kefeliköy dalyanına ait dalyan evi ve mağazasının bulunduğu büyük alan aynı zamanda Dalyan Koruluğu mesiresi olarak uzun yıllar kullanıldı. Halen aynı ismi taşımaktadır. )
- DAM ile DAM[Fr. < DAME]
( Yapıları, dış etkilerden korumak amacıyla, üzerlerine yapılan, çoğu kiremit kaplı bölüm. | Toprak damlı ev, küçük ev. | Tutukevi. İLE Dansta, erkeğe[kavalye] eş olan kadın. | İskambil kâğıtlarında "kız". )
- DAMA ile/değil/yerine SATRANÇ
( 2000 sonrası. İLE/DEĞİL/YERİNE 2000 öncesi. )
- DAMAGE :/yerine ZARAR
- DAMAKSILLAŞTIRMA/İMÂLE ile/||/<> ART DAMAKSALLAŞTIRMA ile/||/<> EKLEMLEME NOKTASI/ÇIKAK ile/||/<> GENİZSİL/GUNNE ile/||/<> SALÂBET
( İki ses arasından, asıl seslere katılmayacak bir ses çıkarma. | Bir sesin eklemlenme bölgesini art damaktan ön damağa kaydırma. [iki ses arasından, asıl seslere katılamayacak bir ses çıkarma]. İLE/||/<> Yumuşak damak bölgesinde, sert damağın art uç noktasıyla küçük dil arasında oluşturulan ses. İLE/||/<> Sesler oluşturulurken eklemleyicilerin birbirine yaklaşması ya da değmesi sonucu ses yolunun daraldığı ya da tıkandığı yer. İLE/||/<> Geniz yoluyla[nazal] çıkarılan ses. İLE/||/<> Sertlik. )
- DAMALI, ATOM DR. (SİVAS, 1949) :
( Orta Doğu Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümünden mezun oldu. Amerika da Kaliforniya Berkeley Üniversitesinde mastır yaptı. ODTÜ makine bölümünde asistan olarak çalışmaya başladı bilahare öğretim üyesi ve yardımcı profesör olarak görevler üstlendi. Üniversiteden ayrılıp kendi şirketi Makel A.Ş. ve daha sonra Damaş A.Ş. yi kurdu ve bunları yönetti. Bir dönem İSKİ Genel Müdürlüğü görevini yürüttükten sonra MED Menkul Değerler A.Ş.'ni kurdu ve borsada aracı kurum olarak çalışmaya başladı. Sarıyer Spor Kulübü'nde 1 dönem yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı. )
- DAMÂN[Ar.] ile KEFÂLET[Ar.]
- DAMAR ile/ve/||/<> KANAL
- DAMAR ile ŞAH DAMARI
( ... ile HABL-ÜL-VERÎD )
( ... İLE Boynun iki yanında, kanı, başa taşıyan aort damarlarından her biri. | En önemli nokta. )
- DAMAR ile YAPRAK DAMARI
( VESSEL vs. NERVURE )
- DAMARDAN" değil/yerine DOĞRUDAN
- DAMAT FERİT PAŞA YALISI :
( Baltalimanı sınırları içinde ve Baltalimanı sahil sarayının yanında, deniz kenarındadır. Bina 1860 - 1870 yılları arasında inşâ edilmiş olup Damat Ferit Paşa tarafından kullanıldı. Bu yalıya Baltalimanı Sahilsarayının "Paşa Dairesi" de denilmektedir. Yalı Cumhuriyetin ilk yıllarında bir süre boş tutuldu. Bilahare yalı Kemik ve Mafsal Veremi Hastanesine sonra da İ.Ü. Fen Fakültesi Hidroloji Enstitüsüne tahsis edildi. Halen İ.Ü. Kültür ve Eğitim Merkezi olarak kullanılmaktadır. )
- DAMAT[Fars. < DAMAD] değil/yerine/= GÜVEY
- DAMATZADE MEHMET MURAT EFENDİ ÇEŞMESİ :
( Büyükdere Çayırbaşı Aralığı Sokağındaki bu çeşme meydan çeşmesidir (H.1170, M.1756).. Çeşmeyi ilk yaptıran Sultan Selim'de tekkesi ve kütüphanesi bulunan Reis - ül Ülema Mehmet Murat Efendidir. Kovalızade Mustafa Efendi ise H.1341 (1925) de çeşmeyi onarmıştır. Çeşmenin iki kitabesi var. Birinci kitabede şöyle yazmaktadır: Sahib - ül hayrat Damadzade/ Mehmet Murad Efendi ruhiycün" (1170) (1754). İkinci kitabede de şöyle yazmaktadır: Sahib - ül hayrat bani - i sâni Rize eşrafından/ Kovalızade Hacı Mustafa Efendinin ruhiycün fatiha 1341 (1925)". )
- DAMGA ile/ve/değil MARKA
- DAMÎN[Ar.] ile HAMÎL[Ar.]
- DAMITMA ile/||/<> SAFLAŞTIRMA
( Damıtma yöntemleri ve saflaştırma teknikleri )
( Cabir bin Hayyan tarafından 790 yılında keşfedildi/formüle edildi. (721-815) (Ülke: İran) (Alan: kimya) (Önemli katkıları: Kimyanın babası, damıtma, kristalizasyon, asit keşfi) )
- DAMKORUĞU ile/ve/<> DAMKORUĞUGİLLER
( Damkoruğugillerden, bir ya da çok yıllık türleri olan, ılık iklimlerde yetişen, otsu bir bitki. İLE/VE/<> İkiçeneklilerden, örnek bitkisi damkoruğu olan bir bitki ailesi. )
( SEDUM cum/et/<> ... )
- DAMLA ile/ve/<> DERYA
( Deryanın damlaya gereksinimi yoktur fakat damlayı kurtardım diye sevinir. )
( DAMLAMIZ DERYAYA SALDIK BİZ BUGÜN
DAMLA NİCE ANLAR
DERYA OLAN ANLAR
HAYVAN NİCE ANLAR
HAYRAN OLAN ANLAR )
- DAMLA ile/ve/||/<>/> GUTASYON
( ... İLE/VE/||/<>/> Bitkilerde su basıncının arttığı zamanlarda yapraklarda "hidadot" denilen özel yapılardan, ksilem özsuyunun damlalar durumunda dışarı çıkması. )
(
)
- DAMLAYA DAMLAYA GÖL OLUR ile/ve/||/<> TAŞI DELEN, SUYUN GÜCÜ DEĞİL DAMLALARIN SÜREKLİLİĞİDİR
- DAMPİNG[İng.] ile/>< ANTİDAMPİNG[İng.]
( Düşürüm. İLE/>< Karşı düşürüm. )
- DAMPING[İng.] değil/yerine/= DÜŞÜRÜM
- ...'DAN:
BERİ ile İTİBAREN
- DOĞRUYU BİLMEK/BULMAK:
...'DAN DOLAYI ile/ve/değil/yerine/||/<> ...'YA KARŞIN
- ...DAN KALKARAK ile ...DAN HAREKET EDEREK
- ...DAN SONRA:
GÖRÜŞÜRÜZ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GÖRÜŞELİM
- DANA[Ar. IJL] ile DANA ile DÂNÂ[Fars.]
( İneğin, sütten kesildikten sonra bir yaşına kadar olan yavrusu. İLE Vakıf ve hayır için yapılan sadaka ya da benzerleri. | Terketme, bırakma. İLE Bilen. )
- DANCE :/yerine DANS ETMEK
- DANDRUFF vs. BRAN
- DANGALAK/LIK ile ÂCİZ/LİK
- DANGER/OUS :/yerine TEHLİKE/Lİ
- DÂNİK[Ar.] ile DÂNG[Fars.]
( Mangır, para. | Bir dirhemin dörtte biri. İLE Bir dirhemin altıda biri. )
- DANIŞ, HASAN (1921 - 1982) :
( İş hayatına Kibrit fabrikasında işçi olarak başladı ve buradan emekli oldu. Sarıyer Spor Kulübü'nde iki dönem yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı. )
- DANIŞMA ve/||/<>/> DAYANIŞMA
( Bin bilsek de bir bilene danışmak gerek. )
- DANIŞMAN ile/ve/||/<> DANIŞAN
- DANIŞMAN ile/ve/değil/||/<>/< DANIŞILAN
- DANIŞMAN/LIK ile KOÇ/LUK
( Danışan, dağları aşmış; danışmayan, düz yolda şaşmış. )
( MEŞVERET[Ar.] (ETMEK): Danışma. )
( COUNSELLER/COUNSELING vs. COACH/ING )
- DANS EDELİM! ve/||/<> ŞARKI SÖYLEYELİM! ve/||/<> SEVELİM! ve/||/<> YAŞAYALIM!
( Hiçkimse izlemiyormuş gibi. VE/||/<> Hiçkimse dinlemiyormuş gibi. VE/||/<> Hiç incinmemiş gibi. VE/||/<> Dünya, cennetmiş gibi. )
- DANS:
YATAY İSTEK ve/||/<>/> DİKEY ANLATIM
- DANS-DANSÇI ile/ve/||/<> DANSÇI-DANS
( Var-yok. İLE/VE/||/<> Var-yok. )
- DANS = DANCE[İng.] = DANSER[Fr.] = TANZEN[Alm.] = BALLARE[İt.] = BAILAR/DANZAR[İsp.]
- DANS ile FOKSTROT
( ... İLE Dört tempolu bir dans. )
- DANS ile HULA
- DANS ile JIG
( ... İLE İrlanda ve İskoçya'ya özgü, hareketli bir dans türü. )
- DANS ile MAZURKA[Slavca]
( ... İLE Polonya kökenli bir dans. | Bu dansın müziği. )
- DANS ile/ve/değil/<> OHYOKHAI
( ... İLE/VE/DEĞİL/<> Yakutlar'a özgü bir Şaman uygulaması.
[Ohuokay ustasının çevresine toplanan halk, el ele tutuşarak büyük bir çember oluşturuyor ve ustanın sözlerini tekrarlayarak, hafif hafif öne ve arkaya eğilerek hareket edip güneşin doğduğu yönden, battığı yöne doğru dönerler.]
[Bu uygulamaya özgü, belirli bir müziği bulunmamaktadır.] )
- DANS ile SALON DANSLARI
( ... İLE Aşk, tutku ve estetiğin müzik ile harmanlanmasıyla ortaya çıkan salon dansları, bazen bir başkaldırı, bazense duyguların dışa vurumu olarak bilinir. En genel ifade ile de Batı Avrupa'da ve Amerika'da, çiftler tarafından yapılan her türlü dans olarak tanımlanır.
Salon danslarının tarihi, XVIII. yüzyıla kadar uzanır. Tarihsel gelişimine bakıldığında, XVIII. yüzyılın sonlarında, XIX. yüzyılın başlarında, İngiltere'deki soyluların katıldığı balolarda ortaya çıkan bir dans türüdür. Takvimler 1920'li yılları gösterdiğinde ise balo salonları dışında, halk tarafından da öğrenilmeye başlanan salon dansları, zamanla daha popüler bir hâl alır.
Bilinen en eski salon dansı ise Avrupa'da XVI. yüzyıl Fransa'sında ortaya çıkar fakat ahlâk dışı sayılarak yasaklanır. 1880'lerde, Buenos Aires'in kenar mahallelerinde doğmaya başlayan ve toplum tarafından kabulü epey zaman alan salon danslarının Amerika'da ortaya çıkışı ise XX. yüzyıla rastlar. Temeli, hafif tempoda kendi etrafında dönmeye dayalı olan bu danslar, yıllar geçtikçe giderek çeşitlenme gösterir ve bu çeşitlilik beraberinde, izleyenlere, farklı ritmlerin de yer aldığı görsel bir şölen sunar. 1900'lü yılların başında salon danslarına olan ilgi artar ve bu kapsamda 1904 yılından bu yana İngiltere'de hizmet veren Dans Öğretmenleri, İmparatorluk Derneği (ISTD) tarafından, 1924 yılında, dans fakülteleri kurulması düşüncesi geliştirilir ve yaşama geçirilir. Sayıları onikiyi bulan bu fakülteler aracılığıyla salon dansları meraklılarının, dans türlerine ait kavramları yakından tanımaları sağlanır. Ayrıca bu fakülteler sayesinde salon danslarının müzikleri, adımları ve tekniklerine yönelik olarak da belirli standartlar getirilir. Günümüzde, Avrupa'dan Asya'ya kadar uzanan bir coğrafyada, milyonlarca dansçı ve danssever, bu türün takipçileri olarak yaşamlarında, salon danslarına önemli bir yer ayırır. )
- DANSİ(TO)METRE ile DANSİTE
( Yoğunlukölçer. İLE Yoğunluk, [filmde] koyuluk. )
- DAR AÇI ile/||/<> GENİŞ AÇI
( Dar açı <90° İLE geniş açı >90° )
( Formül: Akut İLE obtüz )
- DAR KAFALILIKTAN BIKTIM"
( "DAR KAFALILIKTAN BIKTIM"
1964 yılında, ABD'de bir öğretmen dergisinde, Alexander Cassandra imzalı bir yazı yayımlanır:
Bir fizik hocası ile öğrencisi, sınav sorusuna verilen yanıt hakkında antlaşmazlığa düşerler ve deneyimli öğretmen, Cassandra'nın hakemliğine başvururlar.
Soru şöyledir:
"Bir binanın yüksekliğini, bir barometrenin yardımı ile nasıl bulursunuz?"
Öğrenci de bu soruya yanıt olarak,
"Barometreye bir ip bağlar, binanın çatısından aşağı sarkıtır ve barometrenin yere değdiği noktada ipi ölçerim" yazar.
Tabii ki, öğretmenin beklediği yanıt bu olmasa da binanın yüksekliğinin bu yöntemle ölçülebilirliği de ortadadır.
Cassandra, tartışmayı uzatmamak için öğrenciden hemen o anda bu soruyu başka bir yanıt ile yanıtlamasını ister.
Öğrenci, bu kez:
"Ama bir tek yanıt yok, pek çok yöntem var" diye yanıt verir.
Casandra, "Peki" der. "Düşünebildiğin kadar yanıt ver o zaman. Ama olanaklıysa yanıtların en az birinden fizik çalışmış olduğunu anlayalım."
Öğrencinin ilk yanıtı şöyle olur:
"Barometreyi çatıdan aşağı bırakırsınız ve bir kronometre ile kaç salisede yere çarptığını hesaplayıp x=1/2 x g x t2 formülü ile yüksekliği bulursunuz." Beklenilen yanıt bu olmasa da yanıt, fizik bilgisi içermektedir.
Öğrenci, yanıtlarını sıralamayı sürdürür: “Güneşli bir günde, barometreyi dik tutup gölgesini ölçersiniz ve sonra da binanın gölgesini ölçüp orantıyı barometrenin yüksekliği ile çarparsınız”
Bu yanıt da doğrudur.
Öğrencinin üçüncü yanıtı da şu olur: "Merdivenleri çıkarken, duvar boyunca barometrenin yüksekliğini defalarca işaretleyerek çıkar ve işaret sayısı ile barometrenin yüksekliğini çarparsınız"
Bu da doğrudur elbette ama dördüncü yanıt öğretmenlerin küçük dillerini yutmalarına neden olur; çünkü yanıttan öğrencinin fiziği çok iyi bildiği anlaşılmaktadır:
"Küçük bir ipe bağladığınız barometreyi önce yerde sonra da çatıda sallar ipin uzunluğu ve sallanma periyodları arasındaki farklarla Newton'un g katsayısını hesaplar, iki g katsayısı arasındaki farktan binanın yüksekliğini hesaplayabileceğiniz oranı bulursunuz"
Söylenilecek bir şey kalmamıştır, öğrencinin sınıfı geçtiği açıktır.
Öğrenci, yarattığı etki ile gülümser ve der ki: “Ama bence yapılacak daha doğru şey, kapıcıya gidip barometreyi hediye edip karşılığında binanın yüksekliğini söylemesini istemekten ibarettir.”
Hep beraber gülmeye başladılar.
Cassandra, hayranlıkla sorar öğrenciye:
"Peki, öğretmeninin senden beklediği yanıtı da biliyor musun?"
Öğrenci, alaylı bakışlarla yanıt verir:
"Evet, çatıda ve yerde hava basıncını ölçerek aradaki farktan hesaplamamız gerekiyor yazmamı bekliyordu"
Cassandra merakla şu soruyu sorar: "Peki madem istenilen yanıtı biliyordun, neden yazmadın?"
Öğrenci, omuzlarını silkerek şöyle der:
"Çünkü dar kafalılıktan bıktım."
Yaşamı, tek bilinmeyenli bir denklem gibi ele almak, altı boş kulağa hoş sloganlarla konuşup zamana göre kendini geliştirmeyen, saplantı slogan hükümlere göre yaşamak ve mevzî alıp dayatmaya çalışmak kolaycılığı hiçkimseyi ve de toplumları bir yere götürmez.
Yaşamda, soruların pek çoğunun tek bir yanıtı yoktur.
Başarının, çalışmaktan önce geldiği tek yer sözlüktür. )
- DAR ile DÂR[Ar.] ile DÂR[Fars.]
( Ensiz. İLE Ev, yurt. İLE İdam mahkûmlarını asmak için dikilen direk. )
- DÂR[Fars.] ile -DÂR[Fars.] ile DÂR[Fars.] ile DAR/DARR[Ar.][Fars.]
( Darağacı. | Ağaç. | Direk. İLE Tutan.[DEFTER-DÂR: Defter tutan.] | Sahip, malik.[ALÂKA-DÂR: İlgili. | HİSSE-DÂR: Hisseli. | HÜKÜM-DÂR: Hükme sahip.] İLE Savaş.[DÂR Ü GÎR: Kavga, savaş.] İLE Sıkıntı, belâ. | Zarar. )
- DARÂ'AT[Ar.] ile ZÜLL[Ar.]
- DARALMA ile DARLAMA
- DARALMA ile/ve/||/<> SIKILAŞMA
( CONTRACTION vs. ... )
- DARALTMA ile İNDİRGEME
( TO NARROW vs. REDUCTION )
- DARAVANOĞLU, DİMİTRİ (SARIYER, ...) :
( Kolleksiyoncu. Sarıyer'de doğdu. Ailesinin anlattığı birbirinden çok farklı gerçek ve gerçeküstü öykülerle büyüdü. Arzusu arkoloji okumaktı ama olmadı. Yıldız Teknik Üniversitesi Elektrik Mühendisliğinden mezun oldu. Tarih ve arkolojiye merak sardı. Aile fotoğraflarını toplamakla işe başladı. Fotoğraftaki kişilerin isimlerini tespit ederek önemli bir boşluğun doldurulmasını sağladı. Ayrıca tarihi belge, eşya mad alyonlar topladı. Biriktirdiklerin tanzim ederek adını verdiği "Dimitri'nin Müzesi" isimli adeta "Anıları, tazeleyen dijital bir müze" meydana getirdi. Çalışmalarını kurduğu blog ve web sitesinde yayınladı. )
- DARB[Ar.] ile CİNS[Ar.]
- DARBE GENİŞLİĞİ ile DARBE GENLİĞİ
( Darbenin düşmeye başladığı an ile yükselme zamanının sonu arasındaki zaman farkı. İLE Bir darbenin, tam değeri, sayısal bir değer verildiğinde belirlenebilen tepe, ortalama, etkin, anî vb. değerleri ya da bunlardan biri. )
( PULSE WIDTH vs. PULSE AMPLITUDE )
( L'ÉTENDUE DU POULS avec L'AMPLITUDE DU POULS )
( PULSESBREITE mit IMPULSAMPLITUDE )
- DARBE ve/||/<>/>/< ZORBA
- DARE :/yerine CESARET ETMEK
- DARGIN/LIK ile/ve/<> DURGUN/LUK
- DARGIN/LIK ile/ve KIRGIN/LIK
- DARI ile/değil DARA
- DARI ile SÜPÜRGE DARISI
( ... İLE Buğdaygillerden, sıcak bölgelerde yetişen ve çiçek saplarından süpürge yapılan, darıya benzeyen bir bitki. )
- DARILMA ile/değil/yerine/>< DAYANMA
- DARILMAK ile/değil/yerine/>< SARILMAK
- DARK MATTER ile/||/<> DARK ENERGY
( Dark matter görülmeyen kütle etkisi yaparken İLE dark energy evrenin hızlanan genişlemesine neden olur )
( Formül: Λ-CDM model )
- DARK :/yerine KARANLIK
- DARKNESS :/yerine KARANLIK
- DARLIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/>< FERAHLIK
- DARMADAĞIN (OLMAK)
- DARR[Ar.] ile DARRÂ'[Ar.]
- DARR[Ar.] ile DURR[Ar.]
- DARRÂ[Ar.] ile BE'SÂ'[Ar.]
- DARRÂ ile DARRE
( Mihnet, keder. Şiddet. Belâ. İLE Kuma. )
- DARRÂ[Ar.] ile MENFAAT[Ar.]
( Mihnet, keder. Şiddet. Belâ. İLE Yarar, kâr, çıkar. )
- DÂR-ÜL ACEZE ile/||/<> DÂR-ÜL BEDÂYİ ile/||/<> DÂR-ÜL ELHAN ile/||/<> DÂR-ÜL FÜNÛN ile/||/<> DÂR-ÜL MUALLİMAT ile/||/<> DÂR-ÜL MUALLİMİN ile/||/<> DARÜŞŞAFAKA ile/||/<> DARÜŞŞİFA
( Düşkünler evi.[1895] İLE/||/<> İstanbul Belediyesi'ne ait ilk tiyatro.[1913] İLE/||/<> İstanbul'da kurulan ilk müzik okulu.[1917] İLE/||/<> Üniversite, fenler evi.[1845] İLE/||/<> İstanbul'da kurulan ilk kız öğretmen okulu.[1869] İLE/||/<> İstanbul Fatih'te kurulan erkek öğretmen okulu.[1848] İLE/||/<> İstanbul Fatih'te, Abdülaziz'in desteğiyle kurulan yoksul, öksüz ve yetimlere ait yatılı lise. İLE/||/<> Sağlık yurdu. )
- DARÜŞŞAFAKA LİSESİ :
( Darüşşafaka Lisesi 30.03.1863'te Sultan Abdülaziz'in fermanı ile Cemiyet - i Tedrisiye - i İslamiye adıyla Maliye Nazırı Yusuf Ziya Paşa, Gazi Ahmet Muhtar Paşa, Tevfik Paşa, Hariciye Nazırı Sakızlı Es'ad Paşa ve Trabzonlu Ali Naki Efendi tarafından kuruldu. Okulun açılışındaki amaç; okuma imkânı olmayan çocuklara (yetimlere) eğitim ve öğretim sağlamaktı. Okul 1865'te Beyazıt'taki Valide Mektebi'nde eğitime başladı. Akabinde Aksaray'da Ebubekir Paşa Mektebi açıldı. Modern okulların açılmaya başlanması üzerine yoksul ve yetenekli Türk ve İslam çocuklarına daha iyi eğitim verilmesi amacı ile Darüşşafat - ül İslamiye kuruldu. Bu okul Fatih Çarşamba'da 1873'te açıldı ve okulun adı Darüşşafaka olarak değiştirildi. Darüşşafaka bir hayır kurumu tarafından ilk defa açılan bir okul olma özelliğini taşır. Yardımseverlerin bağışları ile yaşayan okul 1955'te Kolej statüsüne geçti ve yabancı dilde eğitime başladı. 1972 yılında kız öğrencilere de eğitim vermeye başladı. Darüşşafaka'nın Fatih Çarşamba'daki binaları yetersiz kalınca Sarıyer ilçesinde Çamlıtepe (Derbent) de yeni ve modern kampüs inşâ edildi ve 1995'te eğitim vermeye başlandı. Darüşşafaka Lisesi içinde ilköğretim okulu da bulunmaktadır. )
- DARÜŞŞAFAKA MAHALLESİ :
( Darüşşafaka ilçenin yeni ve en modern mahallelerinden biridir. 2003'te Çamlıtepe (Derbent) mahallesinden ayrılarak yeni bir mahalle olarak kuruldu. Darüşşafaka mahallesi, İstinye, Poligon, Çamlıtepe (Derbent), Pınar Mahallesi ve Büyükdere Caddesinden sınır alır. Mahalle ismini sınırları içinde bulunan Darüşşafaka okulundan aldı. Bu mahalle sitelerin kurulması ile meydana gelen bir mahalle olarak dikkat çeker. Mahallenin en eski yerleşim bölgesi dere içi mevkiindeki gecekonduların bulunduğu mahaldir. Gecekonduların yer aldığı mahallin dışındaki yerler sitelerle kaplıdır. Mahallede 44 site bulunuyor. Dairesi sayısı ise 2972'dir. )
- DARÜŞŞAFAKA SAĞLIK BİRİMİ :
( Darüşşafaka mahallesinde Sarıyer Sağlık Grup Başkanlığına bağlı olarak sağlık hizmeti vermektedir. )
- DARÜŞŞAFAKA SPOR KULÜBÜ :
( Darüşşafaka Derneğine bağlı olarak faaliyet gösteren Türkiye'nin bilhassa basketbol dalında en popüler kulüplerinden biridir. Yıllardan beri I. Türkiye Deplasmanlı Liginde yer almakta ve Türkiye'yi uluslararası yarışmalarda başarı ile temsil eden kulüplerimizden biridir. Darüşşafaka Okulu kampüsü içinde mükemmel tesislerinde faaliyet göstermekte, basketbol, voleybol, yüzme, hentbol, tenis ve karate dallarında yüzlerce sporcuya hizmet vermektedir. Değişik dallarda milli takım forması giymiş sporculara sahiptir. )
- DARÜŞŞİFA:
FATİH ile/ve/||/<> HASEKİ ile/ve/||/<> SÜLEYMANİYE ile/ve/||/<> ATİK VÂLİDE SULTAN ile/ve/||/<> SULTAN AHMED ile/ve/||/<> TOPKAPI SARAYI ENDERUN
- DARWIN ile/ve/||/<>/> MİTHAT EFENDİ
( ... İLE/VE/||/<>/> Kitaplarının ilk Türkçe çevirilerini yapan. )
- DARWİNİAN EVRİM ile/||/<> LAMARCKİAN EVRİM
( Darwin doğal seçilim, Lamarck kazanılmış özellik. )
( Formül: Seçilim İLE kalıtım )
( Jacques Charles tarafından 1859 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1809-1882) (Ülke: İngiltere) (Alan: Biyoloji) (Önemli katkıları: Evrim teorisi, doğal seçilim) )
- DARWIN'İN (")İSABETLİLİĞİ("):
ZİHİN İÇİN ile/değil GÖVDE İÇİN
- DARWIN/İZM ile/değil SPENCER/İZM
itibarı ile 45.309 başlık/FaRk ile birlikte,
45.309 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(37/183)
(1996'dan beri)