R ile başlayan FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 45.309 başlık/FaRk ile birlikte,
45.309 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(19/183)
- BAN/BODY AREA NETWORK değil/yerine/= GÖVDE ALAN AĞLARI
- BAN ile BAN[Hırvatça]
( ... İLE Osmanlı döneminde, Macaristan ve Slovenya dolaylarında, sancak beylerine ve küçük prenslere verilen san. )
- BAN ile/||/<> BANLIK
( Macaristan ve Slovenya dolaylarında sancak beylerine ve küçük prenslere verilen san. İLE/||/<> Macaristan, Slovenya dolaylarındaki sancak beylerinin sanı ya da onların yönettiği toprak. )
- BAN :/yerine YASAKLAMAK
- BANA GEÇTİ" ile/değil/yerine/||/<>/< AKLIMA YATTI
- BANA GÖRE/BENCE ... ile BANA KALIRSA ...
- BANA GÖRE ile/değil/yerine BENİM İÇİN
- BANA GÖRE ... ile/değil/yerine GÖREBİLDİĞİM KADARIYLA ...
- BANA GÖRE" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÖNGÖREBİLDİĞİM KADARIYLA
- BANA "HİTAP ETMİYOR" ile/ve "BENİ ÇEKMİYOR/CEZBETMİYOR"
- BANA İNANIRSANIZ ile/ve/değil/||/<>/< DEDİĞİME İNANIRSANIZ
- BANA NE? ile/ve/||/<>/> SANA NE?
( Başkasınaysa. İLE/VE/||/<>/> Banaysa. )
- BANA/DÜŞÜNCEME/İNANCIMA:
"TERS" ile/değil/yerine UZAK / AYKIRI
- BANACH SPACE ile/||/<> HİLBERT SPACE
( Banach norm tam, Hilbert inner product tam. )
( Formül: Norm complete İLE inner product complete )
- BANAL[Fr.] değil/yerine SIRADAN
( Herkesin kullandığı/anladığı. | Bayağı, sıradan. İLE ... )
- BAND :/yerine GRUP
- BANDAJ[Fr. < BANDAGE] değil/yerine/= BAĞ/SARGI
( Sargı ile sarma. )
- BANDING değil/yerine/= DARALTICI BANTLAMA
- BANDIRMA VAPURU ile/ve/||/<>/> KARADENİZ VAPURU
(
)
( )
- BANDO[İt.] ile MIZIKA[İt. < MUSICA]
( Türlü üflemeli ve vurgulu çalgılardan oluşan ve genellikle geçit törenlerinde kullanılan mızıkacılar topluluğu ya da takımı. | Takım, topluluk. İLE Bando. | Armonika. )
- BANDROL[İt. < BANDEROLE] ile DENETİM PULU
( Denetim pulu. | Bayrak direğinin tepesine süs olarak konulan uzun, kumaş şerit. )
- BÂNİ[Ar.] değil/yerine/= KURUCU/YAPAN
- BANK :/yerine BANKA
- BANKA SOYMAK ve/=/||/<> BANKA AÇMAK
( Banka soymak, banka açmaktan daha büyük bir suç değildir. )
- BANKADAKİ PARA ve/||/=/<> BAYAT PARA
- [ne yazık ki]
!BANKA SOYARKEN ile/ve/<> !ÜLKE SOYARKEN
( Kar maskesi takılır. İLE/VE/<> "Din maskesi" takılır. )
- BANKET[Fr. < BANQUETTE] değil/yerine/= BASAMAK
( İller arası yolların iki tarafında yayaların yürümesine ve taşıtların trafiği aksatmadan durabilmesine yarayan çakıl ya da toprak yol. | Yamaçtan kayan toprağı yerinde tutmak ve böylece ekilmeye elverişli yer kazanmak için türlü yollarla yapılan dar basamak. )
- BANKİZ[Fr. < BANQUISE]/ICE-FIELD değil/yerine/= BUZLA
( Deniz suyunun donmasıyla kutup bölgelerinde oluşan buz alanı. )
- BANT ile BANDAJ
( Sargı, şerit. İLE Sargı. )
- BANU ÇİÇEK ve/<> BAMSI BEYREK
( Dede Korkut Öyküleri'nde geçen bir aşk öyküsü. )
- BAR ile BAR ile BAR[< İng.] ile BAR[< Yun.]
( Anadolu'nun, doğu ve kuzey bölgelerinde, en çok da Erzurum bölgesinde el ele tutuşularak oynanan bir oyun. [Hançer/bilezik barı.] İLE Kaplarda, su nedeniyle oluşan tortu. | Yağmurdan sonra toprağın yüzeyinde görülen beyaz tabaka. | Sayrılık sırasında, dil üzerinde görülen beyaz renkli tabaka. İLE Danslı, içkili eğlence yeri. | Ayaküstü içki içilen meyhane. | Bir salonda, içki içmek için hazırlanmış köşe. İLE Hava basıncı birimi. )
- BAR ile BARİYER
( Çubuk, hava basıncı ölçüsü. İLE Engel. )
- BAR ile/||/<> BARİYER ile/||/<> BANT
( Çubuk. İLE/VE/|| Engel. İLE/VE/|| Şerit. )
- BÂR ile/değil/yerine YÂR
- BARA DALYANI :
( Rumelifeneri kıyılarında kurulan bu dalyan uzun zamandan beri kurulmamaktadır. )
- BARAK ile BARAK
( Tüylü, kıllı çuha. İLE Bir cins tüylü av köpeği. )
- BARAKA ile/ve SIĞINAK/PENÂH[Fars.]/MELCE'[Ar. < MELÂCİ]
( ... İLE/VE Sığınılacak, iltica edilecek yer. | Hâmî. )
- BARAKA ile TAVHÂNE[Fars.]
( ... İLE Limonluk. | Yoksulların sığındığı sıcak yer. )
- BARAN, DURSUN ALİ (ÇAYIRBAŞI, 1935) :
( Sarıyer'de futbola başladı (1952). Bir sezon profesyonel takımda 22 lig ve bir özel olmak üzere 23 kez forma giydi. Galatasaray'a transfer oldu. )
- BARAN, EMİR BERKİ (İST. 1970) :
( Alman Lisesini bitirdi ve Boğaziçi Üniversitesi İnşaat Mühendisliğinden mezun oldu. Aynı okulda lisans ve sonra da doktora yaptı. Siyasete AKP saflarında katıldı. Sarıyer Belediye Meclisi ve İstanbul Büyük Şehir Belediye Meclisi üyesi olarak görev yaptı (2004 - 2009). )
- BARBAR[Fr. < BARBARE] ile/ve/||/<>/< BAR BAR
( Uygarlaşmamış kişi7topluluk. | Kaba saba, ilkel. | Kaba ve kırıcı. İLE/VE/||/<>/< Bağırma eylemiyle kullanılarak bağırışın öfkeli ve yüksek sesle olduğunu anlatan bir söz. | Bağırma eylemiyle "apaçık görünmek, ortada olmak" anlamında kullanılan bir söz. )
- BARBAROS[İt.] ile KIRMIZI SAKALLI
( Kırmızı sakallı. )
- BARBAROSOĞLU YALISI :
( Sarıyer'de Yenimahalle Caddesi üzerinde ve deniz kenarındadır. 19. yy. son çeyreğinde yapılan yalılardan olduğu zannediliyor. Gerek içi ve gerekse dış durumu ile örnek tarihi eser yapılardandır. Barbarosoğlu ailesine ait olan yalı bilahare el değiştirdi ve Torlak ailesine geçti. )
- BARBAROSOĞLU, HAYRETTİN (ÜSKÜDAR, 1942) :
( Alpulu Şekerspor'dan transfer edildi ve 2 sezon (1964 - 1966) Sarıyer'de tescilli kaldı. Bu süre içinde 29 lig, 5 kupa, 2 turnuva ve 7 özel olmak üzere toplam olarak 43 maçta oynadı. Lig maçlarında 2, kupa maçlarında 1 ve turnuva maçlarında 1 olmak üzere takımına 4 gol kazandırdı. )
- BARBAROSOĞLU, İBRAHİM HAYRETTİN CELADET (İST. 1903 - 1955) :
( Sarıyerli'dir. Kaptan - ı Derya Barbaros Hayrettin Paşa'nın soyundandır. Sarıyer'de sporun ve kulüpçülüğün gelişmesine öncülük etti. Sarıyer Gençler Cemiyeti, Sarıyer Gençlik Mahveli kurucu ve yöneticilerindendi. Sarıyer Spor Kulübünün kuruluş çalışmalarına katıldı. İlk Sarıyer Futbol takımını sahaya çıkaran kişidir. Şair olup şiirleri bestelenmiştir. "Gel gitme kadın ruhumu hicranına yakma"; "Cevrin yeter artık bu kadar olma sitemkâr" ve "Yıllarca yazık boş yere hülyalara kandım" isimli şarkıları onun şiirlerinden bestelendi. Memuriyet hayatında Gümrükler Genel Müdürlüğüne kadar yükseldi. Bu görevde iken Şurayı Devlet (Danıştay) üyeliğine seçildi. )
- BARBUNYA[Yun.] ile BARBUNYA[Yun. < BARBUN]
( Barbunyagillerden, kırmızı pullu, beyaz etli, kemikli bir balık. İLE Taneleri yuvarlak, oval ya da yassı, kırmızı benekli, bir tür fasulye. )
( MULLUS BARBATUS cum ... )
- BARBUNYA[Yun.] ile FASULYE[Yun.]
( ... cum PHASEOLUS VULGARIS )
- BARÇA ile BARÇAN ile BARÇUK/BARÇUQ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Tümü, hepsi. İLE Bir yer adı. İLE Afrasiyab'ın kurduğu bir kent. )
- BARDAK DOLDURURKEN, DUDAK PAYI
( İçecekler ağzına kadar doldurulmaz. Hem taşırken dökülmemesi için, hem de içerken dudak payı denen bir boşluk bırakmak gerekir. )
- BARDAK ERİĞİ ile CAN ERİĞİ ile ÇAKAL ERİĞİ | [Lat. PRUNUS SPINOSA] ile DAĞ ERİĞİ ile GÖVEM ERİĞİ ile MALTA ERİĞİ/YENİDÜNYA ile TÜRBE ERİĞİ
( TÜRBE ERİĞİ: Gülgillerden, kırmızı, tatlı, küçük çekirdekli, etinden kolay sıyrılabilen bir tür erik. )
- BARDAK ile SAĞRAK/KADEH
- BARELY :/yerine ZAR ZOR
- BAREM[Fr. < BARÈME] değil/yerine/= DERECE ÇİZELGESİ
( Hazır cetvellerin sonucuna dayanılarak yapılan hesaplar için kullanılan terim. | Devlet memurlarının maaşlarının derece ve tutarlarını düzenleyen çizelge. )
- BARFİKS[Fr. < BARRE FIXE] ile BARPARALEL[Fr. < BARRE PARALLÈLE]
( Çeşitli gövde hareketleri yapmaya elverişli 1 - 1,5 metre yüksekliğinde, kendi ağırlığınızı yukarı çekmenizi sağlayan, iki ayak üzerine tutturulmuş çubuklu jimnastik aracı. İLE Dikey direkler üzerine paralel olarak tutturulmuş iki tahta çubuktan oluşmuş jimnastik aracı. )
- BÂRİ[Fars.] değil/yerine/= EN AZINDAN / HİÇ OLMAZSA
- BARIG ile BARIG ile SASIG BARIG ile BARIK/BARIQ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Varmak/ulaşmak, vardı/gitti. İLE Pis kokan herhangi bir şey. İLE İkileme. İLE Kişilere yönelik davranış ve tutum. )
- BARIGSADI ile BARIMSINDI ile BARINDI ile BARINDI ile BARIŞDI
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Gitmek istedi. İLE Gidermiş gibi yaptı.[Gerçekte gitmedi.] İLE Gidiyormuş gibi göründü. İLE Çıktı. İLE Onlar, birbirine gitti.[Yardımlaşmayı ya da rekabet etmeyi anlatmak üzere] )
- BÂRİK[Ar.] ile BÂRÎK[Ar.]
( Parıldayan. İLE Nâzik, dakik, rakik/ince. )
- BÂRİKA-İ HAKİKAT[Ar.] ve/||/<>/< MÜSÂDEME-İ EFKÂR[Ar.]
( Gerçeğin kıvılcımı, düşüncelerin çatışmasından çıkar.
Bârika-i hakikat, müsâdeme-i efkârdan doğar. )
( Gerçeğin kıvılcımı. VE/||/<>/< Düşüncelerin çatışması. )
- BARİKAT[Fr. < BARRICADE] değil/yerine/= ENGEL
( Bir yolu ya da geçidi kapamak için her türlü araçtan yararlanılarak yapılan engel. )
- BARİKAT[Fr. BARRICADE] değil/yerine/= ENGELLEK
- BARINAK ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/> TAPINAK
- BARINDIRMA ile KAPSAMA
- BARIŞ:
ÇOK KUTUPLU, SIRADÜZENLİ[HİYERARŞİK] DENGE "DÜZENİ" ile ÇİFT KUTUPLU "DÜZEN" ile TEK BİR DEVLETİN "DÜZENİ"[PAX ROMANA]
- BARIŞ MANÇO KÜLTÜR MERKEZİ ile BARIŞ MANÇO KÜLTÜR MERKEZİ
( Kadıköy'de. İLE Avcılar'da. )
- BARIŞ ve TUTKU =/||/<>/> SAADET
- BARIŞ ve/||/<>/> BAĞIŞ
- BARIŞ ve/<> KURTULUŞ
- BARIŞ = SULH = PEACE[İng.] = LA PAIX[Fr.] = DER FRIEDEN[Alm.] = LA PACE[İt.] = LA PAZ[İsp.] = PAX[Lat.] = HE EIRENE[Yun.] = SELÂM, SULH[Ar.] = ÂŞTÎ[Fars.] = VREDE[Felm.]
- BARIŞ ile/ve/değil UZLAŞMAK
- BARİSFER/PİROSFER[Fr.] değil/yerine/= AĞIR KÜRE
( Dünyanın ateş halindeki çekirdeği. )
- BARIŞI:
KURMAK ile/ve/||/<>/> KORUMAK
- BARIŞMAK ile/ve/değil/yerine AŞMAK
- BARIŞMAK ile BARIŞIK OLMAK
- BARIŞMAK ile/ve/||/<>/> YAKINLAŞMAK
- [ne yazık ki]
(")VATAN("):
BARIŞTA ve/||/<> SAVAŞTA
( Varsılların. VE/||/<> Yoksulların. )
- BARIŞTA ile/ve/ne yazık ki/<>/>< "SAVAŞTA"
( Çocuklar, anne-babasını toprağa verir. İLE/VE/NE YAZIK Kİ/<>/>< Anne-babalar, çocuklarını toprağa verir. )
- BARIŞTIRICI ile/ve/||/<> KURTARICI
- BARİYER[< İng. BARRIER] değil/yerine/= ÖNLEÇ/ENGEL
- BARİYER[İng., Fr. < BARRIER] değil/yerine/= ENGEL
- BÂRİZ[Ar.] değil/yerine/= BELİRGİN
- BARİZ ile/ve/||/<>/> İBRAZ
( Açık, göze çarpan, belirgin. İLE/VE/||/<>/> Ortaya koyma, gösterme, meydana çıkarma. )
- BARK/BARQ[EV BARK/EW BARQ] ile BARQIN
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Yalnız başına kullanılmaz ancak ikilemeyle anlamlanır. İLE Hiçbir şeyin kendini yolundan alıkoyamadığı kişi/yolcu. )
- BARKOD değil/yerine/= TANITKI
- BARLAS, CEMİL SAİT (İST. 1905 - 1964) :
( İ.Ü. Hukuk Fakültesinden sonra Almanya'da Heidelberf Hukuk Fakültesini bitirdi. Hukuk Doktoru unvanı aldı. Etibank Hukuk Müşavirliği, İstanbul Asliyle Mahkemesi Azalığı, VII - VIII. Dönem Gaziantep Milletvekilliği, Kurucu Meclis Cumhuriyet Halk Partisi Temsilciliği (6.O1.1961 - 25.10.1961) ile Ticaret, Ekonomi ve Devlet Bakanlıkları yaptı. Yeniköylüdür. )
- BARO[Fr. < BARREAU] değil/yerine/= AVUKATLAR BİRLİĞİ
( Bir şehir ya da bir bölge avukatlarının bağlı olduğu meslek kuruluşu. )
- BAROK ile GEÇ BAROK
- BAROMETRE[< Fr. < Yun.] değil/yerine/= BASINÇÖLÇER
- BARORECEPTOR değil/yerine/= BASINÇ ALMACI
- BAROTRAUMA değil/yerine/= BASINÇLA ÖRSELENME
- BARREL :/yerine VARİL
- BÂRRÎ[Ar.] ile BÂRİYY[Ar.]
( İnce kumaştan örülen hasır. İLE Hasır. )
- BARRIER :/yerine BARİYER
- BARS ile BARS ile BARS
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Bit ya da pire gibi hayvanların ısırmasıyla ya da çıban çıkmasıyla oluşan gövdedeki herhangi bir kabartı. İLE Pars.[yırtıcı bir hayvan] İLE Türk takviminin on iki yılından biri. )
- BART[Oğuz] ile/||/<> BART
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Su içilen çömlek. İLE/||/<> Bir sıvının miktarını belirlemeye yarayan herhangi bir ölçü kabı. )
- BARUT (ÇİN) ile/||/<> MODERN PATLAYICILAR
( Çinliler barutu 9. yüzyılda keşfetti İLE modern patlayıcılar 19. yüzyılda geliştirildi. )
( Tang Hanedanlığı Simyacıları tarafından 850 yılında keşfedildi/formüle edildi. )
- BARUT, MİNHACETTİN (İST. 1936 - 1999) :
( Sakarya Kulübünden transfer edildi. Dört sezon Sarıyer'de oynadı. Sarıyer forması altında 57 Lig, 2 Kupa maçı olmak üzere 59 resmi ve 7 özel maçla birlikte 66 maç oynadı. Takımı adına 11'i lig 2 özel maçta olmak üzere 13 gol kaydetti. Bir maçta (1956/57 Hasköy maçı) kafa ile dört gol atarak bir rekor yaptı. Futbolu bıraktıktan sonra antrenör ve teknik direktör olarak görev yaptı. Sarıyer S.K. de de teknik direktörlük yaptı. 1999 depreminde Çınarcık'ta enkaz altına kalarak eşi ile birlikte hayatını kaybetti. )
- BARY- ile/||/<> BAR-/BARO-
( Ağır, güç, zor. İLE/||/<> Ağırlık. )
- BARYON İLE MEZON İLE HADRON ile/||/<> KUARK BİLEŞİKLERİ
( Kuarklardan oluşan parçacık türleri. )
( Formül: p = uud İLE n = udd )
- BARYONİK MADDE ile/||/<> KARANLIK MADDE
( Baryonik normal %5, karanlık görünmez %27. )
( Formül: Atom İLE WIMP/axion )
- BAŞ AĞRISI ile/ve/<> KARIN AĞRISI
( [durumlar/"sorunlar"] "Kaldırılamadığında". İLE/VE/<> "Sindirilemediğinde". )
- BAŞ BAŞA ile/değil/<> BİRE BİR
- BAŞ BİTİ ile/ve GÖVDE BİTİ ile/ve KASIK/PUBİS BİTİ
( ... İLE/VE Sadece elbiselerimizin üzerinde yaşarlar. İLE/VE Eşeysel örgenlerin çevresindeki kıl diplerine yerleşen bit. )
( ... İLE/VE 70.000 yıl önce, baş bitinden evrilmişlerdir. İLE/VE ... )
( Bir başta, en fazla 100 bit bulunur. [1 ayda bu sayıya ulaşırlar.] )
( Bitler, sıçrayamadıklarından dolayı ancak temas edilerek bulaşırlar. )
( Bitler, günde 6 yumurta bırakırlar. )
( Bit yavruları, yumurtadan çıkabilmek için bulundukları yumurtanın içine hava emerler. Yumurta kırılana kadar basınç artarak patlar ve bu biçimde dışarı çıkarlar. [1 haftada yetişkin olurlar.] )
( Bazı bitler oldukça zararlıdır. [İnsan gövdesine yapışan bitlerin dışkılarında tifüs ve siper humması gibi hastalıklar bulunur.] )
( ... ile/ve GORİL BİTİ[Lat. PTHIRUS GORILLAE] ile yakın akrabalardır. [DNA'ları 3 milyon yıl önce ayrılmıştır.] )
( BİTOTU: Sıracagillerden, çok çeşidi bulunan ve kuzey yarımkürede yetişen bir bitki. [Lat. PEDICULARIS] | Bitlere karşı kullanılan bir özdek/madde. )
( HEADLOUSE vs./and BODY LOUSE vs./and CRAB LOUSE )
( PEDICULUS HUMANUS CAPITIS cum/et PEDICULUS HUMANUS HUMANUS cum/et PTHIRUS PUBIS )
- BAŞ EDİLEMEZ/LİK ile ELDE TUTULAMAZ/LIK
- BAŞ GÖZÜ ile/ve KALP GÖZÜ ile/ve SIR GÖZÜ
( "SUYUN AKMAYA BAŞLADIĞI KAYNAK" )
- BAŞ, PROF. DR. REFİK (EDİRNE, 1929) :
( Üniversite Öğretim Üyesi. İlk, orta ve Lise öğrenimini Edirne'de okudu. 1947'de Ankara Yüksek Ziraat Enstitüsü Orman Fakültesine girdi ve 1951'de Orman Mühendisi olarak mezun oldu. Bir süre Orman Genel müdürlüğü bünyesinde çalıştıktan sonra askerliğini yaptı. Açılan asistanlık sınavını kazanarak 1959'da İ.Ü. Orman Fakültesi Orman Entomolojisi Kürsüsünde asistan oldu. "Türkiye'de Orman Yangınları Problemi ve Bazı Klimatik Faktörlerin Yangınlara Etkileri Üzerine Araştırmalar" konulu tezi ile ve Pekiyi derece ile "Ormancılık İlimleri Doktoru" unvanını aldı. Yurtdışına giderek inceleme ve araştırmalarda bulundu. "Türkiye'de Orman Ağaçları ve Zarar yapan zar kanatlılar (Hymenoptera) Üzerine Araştırmalar" tezi ile "Üniversite Doçenti" unvanını aldı. "Türkiye İçin Yeni Bir Bitki Zararlısı Hyphantria Cunca (Drury) Lepidop tera Arctiidae" konulu tezi ile Profesörlüğe yükseldi. İ.Ü. Orman Fakültesi Orman Entomolojisi Anabilim Dalı Başkanlığı da yaptı. Yayınları: 1) "Türkiye'de Orman Yangınları ve Bazı Klimatik Faktörlerin Yangınlara Etkileri Üzerine Araştırmalar", 2) " Türkiye'de Orman Ağaçarnda Zarar Yapan Kanatlılar" , 3) Marmara Bölgesinde 1971 - 1972 Kış Soğuklarının Hızlı Gelişen Ekzotik Orman Ağacı Türlerine Etkileri Üzerine Araştırmalar", 49 Türkiye'de Kıl Keçi ve Orman İlişkileri" kitaplarını yayınladı ve ayrıca yayınlanmış pek çok bilimse makale ve raporu var. )
- BAS ile BAS[Fr. < BASSE]
( "Çekil, yürü, git, defol!" anlamında kullanılan bir söz. İLE En kalın erkek sesi. | Sesi böyle olan sanatçı. | En kalın sesli orkestra çalgısı. )
- BAŞ ile BAŞ/HEAD[İng.]
- [İt.] BAS ile BASBARİTON ile BARİTON ile TENOR ile KONTRTENOR
( En kalın, eril seleni. | En kalın sesli orkestra çalgısı. İLE Basın çıkamadığı ince tonlara çıkabilen, buna karşın, basın indiği kalın ve tok tonlara inemeyen eril seleni. İLE Bas ve tenor selenleri arasında bulunan eril seleni. İLE En tiz ya da en ince eril seleni. İLE Basın çıkamadığı ince tonlara çıkabilen ve buna karşılık basın indiği kalın ve tok tonlara inemeyen bir eril seleni. )
- BA'S[Ar.] değil/yerine/= GÖNDERME, GÖNDERİLME | DİRİLTME | PEYGAMBERLİK
- BAŞ = HEAD[İng.] = TÊTE[Fr.] = HAUPT[Alm.] = TESTA[İt.] = CABEZA[İsp.] = CAPUT[Lat.] = HE KEFALE[Yun.] = REİS[Ar.] = SER[Fars.] = HOOFD[Felm.]
- BA'S[Ar.] ile İNFÂZ[Ar.]
- BA'S[Ar.] ile İRSÂL[Ar.]
- BA'S[Ar.] ile NÜŞÛR[Ar.]
- BAŞA BAŞ (MÜCADELE ETMEK)
- BAŞAK ile SAKSIGÜZELİ
( ... İLE Damkoruğugillerden, yaprakları etli, çiçekleri başak biçiminde bir süs bitkisi. )
( ... cum COTYLEDON UMBILICUS )
- BASAMAK ile/= BAGNA
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( ... İLE Merdivenin bir basamağı. )
- BAŞAR, SAMİ (MALATYA, 1973 - 2000) :
( Vanspor'dan transfer edildi. İki sezon (1993 - 1995) tescilli kaldı. 25 Lig, 3 Kupa maçı olmak üzere 28 resmi ve 24 özel maçla birlikte 52 maçta Sarıyer forması giydi. 2000 de trafik kazasında hayatını kaybetti. )
- BAŞARAN, TURAN :
( Refah Partisinde de siyasete atıldı ve 1994/1999 döneminde Sarıyer Belediye Meclisine üye olarak seçilerek görev yaptı. )
- BAŞARI İÇİN YAŞAMAK ile/değil/yerine YAŞAMI/NI SÜRDÜRMEK
- BAŞARI:
KAZANILABİLEN ile/ve/||/<>/> KAYBEDİLEBİLEN
- BAŞARI (ÖYKÜSÜ) ile/ve/||/<> BAŞARISIZLIK (ÖYKÜSÜ)
(
)
- BAŞARI:
SABIR ve/+/x/||/<>/> ÇALIŞMA ve/+/x/||/<>/> İSTİKRAR ve/+/x/||/<>/>
DENEME ve/+/x/||/<>/> KOŞULLAR ve/+/x/||/<>/> ZAMAN, ZEMİN
- BAŞARI:
ZEKÂ ve/değil/||/<>/< SORUNLARLA UĞRAŞMAKTAN VAZGEÇMEYEREK
- BAŞARI ile/ve/değil/||/<>/< BİRİKİM
- BAŞARI ile DEĞER
( Başarılarınızı değerlerinize bağlarsanız, başarısızlıklarınızı da değerlerinize bağlarsınız. )
- BAŞARI ile/ve/||/<>/< İÇSELLEŞTİRME
- BAŞARI ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< KAZANIM
- BAŞARI ve/=/||/<>/>/< MUTLULUK
- BAŞARI ile/ve/||/<>/< ÖTEKİLERİN BAŞARISI
( Başarıya ulaşmanın en hızlı yolu, ötekilerin başarısına (da) yardımcı olmaktır. )
( The fastest way to succeed is to help others succeed. )
( SUCCEED vs./and/||/<>/< OTHERS SUCCEED )
- BAŞARI ve/||/<>/>/< ÖZGÜVEN
- BAŞARI ile/ve PARA KAZANMAK/SAHİBİ OLMAK
- BAŞARI ile/değil/ne yazık ki SONUÇ MERKEZLİLLİK/ODAKLILIK
( Bir şeyin/durumun, "çoğunluk" tarafından istenmesi, kabul görmesi, başarı değildir/olamaz! )
- BAŞARI = SUCCESS[İng.] = SUCCÈS[Fr.] = ERFOLG[Alm.] = SUCCESSO[İt.] = ÉXITO[İsp.]
- BAŞARI ile/ve/||/<> "TUTUNMAK"
- ARKADAŞ:
BAŞARIDA ile/ve/||/<> ÜZÜNTÜDE
( Sayısını öğreniriz. İLE/VE/||/<> Niteliğini öğreniriz. )
- BAŞARILARDA ve/||/<> FELÂKETLERDE
( Gururu yenmek. VE/||/<> Ümitsizliğe direnmek. )
- BAŞARILI OLMAK İÇİN...:
YUMUŞAK ile/ve/||/<>/> MÂKUL ile/ve/||/<>/> DERİN ile/ve/||/<>/> ile/ve/||/<>/> YETERİNCE ile/ve/||/<>/> ŞIK ile/ve/||/<>/> KORKUSUZ ile/ve/||/<>/> SABIRLA ile/ve/||/<>/> FARKLI ile/ve/||/<>/> HOŞGÖRÜLÜ ile/ve/||/<>/> DÜRÜST ile/ve/||/<>/> DÜZENLİ ile/ve/||/<>/> AKILLI
( Konuş. İLE/VE/||/<>/> Ye. İLE/VE/||/<>/> Soluk al. İLE/VE/||/<>/> Uyu. İLE/VE/||/<>/> Giyin. İLE/VE/||/<>/> Hareket et. İLE/VE/||/<>/> Çalış. İLE/VE/||/<>/> Düşün. İLE/VE/||/<>/> Davran. İLE/VE/||/<>/> Kazan. İLE/VE/||/<>/> Biriktir. İLE/VE/||/<>/> Tüket. )
- BAŞARILI ile/değil/yerine DEĞERLİ
( Verdiğinden, fazlasını alır/almaya çalışır. İLE/DEĞİL/YERİNE Aldığından, fazlasını vermeye çalışır. )
- BAŞARISIZ OLMAK ile/değil BAŞARISIZ KALMAK
- BAŞARISIZLIK:
"DÖVME" değil "YARA"
- BAŞARISIZLIK ile/değil/yerine DÜŞMEK
( Başarısızlık, düştüğün yerde kalmaktır. İLE/DEĞİL/YERİNE Düşmek, başarısızlık değildir. )
- BAŞARISIZ/LIK ile/değil İSTEKSİZ/LİK
(
)
- BAŞARISIZ/LIK ile/değil OLANAKSIZ/LIK / PARASIZ/LIK
- BAŞARISIZLIK ile/ve/||/<>/> UTANMAK
- BAŞARISIZLIK ile/ve/değil/||/<>/< YETERSİZLİK
- BAŞARISIZLIK" ile/ve/değil/||/<>/> ZARAR
- Başarılı sonuç için süreçte KONUŞ!!!
- BAŞARMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< İLERLEMEK
( Sonuç. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< Süreç. )
- BAŞARMAK ile/ve/değil KAZANMA (İSTEĞİ/COŞKUSU)
- BAŞARMAK ile/ve/değil/||/<>/< TUTTURMAK
- BAŞAT/BASKIN/DOMİNANT[İng.] ile/>< ÇEKİNİK/RESESİF[Fr. < RÉCESSIF]/RECESSIVE[İng.]
( Fenotipte baskın olan alel. İLE/>< Fenotipte baskın olmayan, çekinik alel. )
- BAŞBAŞA/LIK ile/ve/değil BİRLİKTE/LİK
- BASDIRMAQ[Azr.] = GÖMMEK[Tr.]
- BASE :/yerine TABAN
- BASEBALL :/yerine BEYZBOL
- BASELİNE ile BASİS
( Ana hat, temel, taban çizgisi. İLE Temel, taban, alt yüz. )
- BASELİNE değil/yerine/= TEMEL ÇİZGİ | BAŞLANGIÇ
- BASEN[Fr. BASSIN] ile BAZEN
( Gövdenin bel ile kalça arasındaki bölümü. | Kıtasal uzantıdan okyanus ortası sırtlarına kadar devam eden ve 4.000-5.000 metre derinliği olan deniz dibi. İLE Ara sıra. )
- BAŞI BAĞLI ile/değil BAŞI BAĞLI
( Baş örtülü. İLE/DEĞİL Eşi/nişanlısı/sözlüsü/sevgilisi olan. )
- BELİRLİ OLMAMA:
BAŞI SONU ile/ve/||/<> SAĞI SOLU
- BASI/RİFÂDE[Ar. çoğ. REFÂİD]/KOMPRES[Fr. < COMPRESSE] ile SIKMAÇ/KOMPRESÖR[Fr. < COMPRESSE]
( Yaraların bakımında ya da başka bir amaçla kullanılan katlı bez. İLE Bir akışkanı ya da gazı, gereken basınca göre sıkıştırmaya yarayan araç. | Yol yapımında, dökülen çakılları, kumları bastırıp sıkıştırmak için kullanılan ağır silindirli araç. | Sert nesneleri kırmak ve delmek için kullanılan makine. )
- BAŞIBOŞ:
İŞSİZLER ile/ve/değil/<> DAHA İYİSİNİ YAPABİLECEK OLANLAR
- BAŞIBOŞ/SERSERİ ile/||/=/<> BAŞLAG/BOŞLAG
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
- BASIC :/yerine TEMEL
- BASICALLY :/yerine ASLINDA
- BASIG ile/||/<> BASINÇAK/BASINÇAQ ile/||/<> BASINDI ile/||/<> BASIKTI/BASIQTI ile/||/<> BASSIKTI/BASSIQTI
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Gece baskının yapılacağı yer. İLE/||/<> Baskı/eziyet altındaki kişi. İLE/||/<> Eziyet etti. İLE/||/<> Geceleyin saldırıya uğradı.[topluluk] İLE/||/<> Geceleyin saldırıya uğradı.[kişi] )
- BASIK ile KISIK
( Basılmış, yassılaşmış. | Çok yüksek olmayan, alçak. | Kısık. İLE Kısılmış olan. | Boğuk, güçlükle çıkan ses. | Hafifçe aralanmış, yumulmuş olan göz kapağı. | Kanyon. )
- BASİL/BACİLLUS değil/yerine/= ÇUBUKSU BAKTERİ
- BAŞIMIZA GELEN ile/ve/değil/||/<>/>/< NASIL TEPKİ VERDİĞİMİZ
- BAŞIN AĞIRLIĞINDA:
"ÖNE EĞİK BOYUNDA" ile/değil/yerine/>< DİK BOYUN
(
)
- BAŞIN ve/=/||/<>/> BASIN (ÖNE EĞİLMESİN)
- BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ" ile/ve/değil GAZETECİLERİN SERBESTLİĞİ
( [not] FREEDOM OF PRESS vs./and/but FREEDOM OF JOURNALIST )
- BAŞIN/IZ SAĞOLSUN/KAYBINIZ İÇİN ÜZGÜNÜM[İng. < SORRY FOR YOUR LOSS] değil YARANIZ SAĞALSIN/İYİLEŞSİN
- BASIN = PRESS[İng.] = PRESSE[Fr.] = PRESSE[Alm.] = STAMPA[İt.] = PRENSA[İsp.]
- BAŞINA GELECEK ile/ve/||/<>/> GÖZÜNE GÖRÜNECEK
- BAŞINA GELEN ile/ve/||/<>/< OLMAMASI GEREKEN
- BASINÇ İLE GERİLME İLE YAMULMA ile/||/<> KATI CAD DEFORMASYONLARI
( Malzemelere uygulanan kuvvet türleri ve etkileri. )
( Formül: σ = F/A İLE ε = ΔL/L )
- BASINÇ ve/||/<> HIZ
( P1 + 1/2 + pv²1 + pgh1 = P2 + 1/2 + pv²2 + pgh2 )
( BERNOULILER )
- BASINÇ ile/||/<> SIVI
( Pascal yasası, hidrolik prensip )
( Blaise Pascal tarafından 1647 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1623-1662) (Ülke: Fransa) (Alan: Matematik, Fizik) (Önemli katkıları: Pascal üçgeni, olasılık teorisi) )
- BASINÇ ile/||/<> YOĞUNLUK
( Basınç birim alana düşen kuvvet İLE yoğunluk birim hacimdeki kütledir )
( Formül: P=F/A İLE ρ=m/V )
( Blaise Pascal tarafından 1647 yılında keşfedildi/formüle edildi. )
- BASINÇ/LI = PRESSURE[İng.] = PRESSION[Fr.] = DRUCK[Alm.] = PRESSIONE[İt.] = PRESIÓN[İsp.] = PRESSUS[Lat.] = HO PIESMOS[Yun.] = ZAĞD[Ar.] = FEŞÂR[Fars.] = DRUK[Felm.]
- BASÎR[Ar.] ile MUSTEBSIR[Ar.]
- BASİRET ile/<> BASİRETSİZLİK ile/<> AYMAZLIK
( Yanlış yapmadan önce düşünmek. İLE/<> Yaparken, düşünmemek. İLE/<> Yanlış yapabileceğini düşünmemek. )
- BASÎRET[Ar.] ile 'ILM/İLM[Ar.]
- BASÎRET[Ar.] değil/yerine/= SAĞLAM/SAĞ/DOĞRU GÖRÜ
( Doğru, akla uygun yargılar verme yeteneği. | Doğru ile yanlışı birbirinden ayırma ve doğru yargılama gücü. )
- [ne yazık ki]
BASİRETSİZLİK ve/||/<>/> İHÂNET
( Sorumluları "yoksa". VE/||/<>/> Sorumluları bulunamaz. )
- BASİS SET ile/||/<> DÜZLEM DALGA
( Basis atom merkezli STO/GTO, düzlem dalga periyodik. )
( Formül: Molekül İLE kristal )
- BASİS ile/||/<> KOORDİNAT SİSTEMİ
( Basis bağımsız span seti, koordinat gösterim sistemi. )
( Formül: Spanning independent İLE representation )
- BASİT FAİZ İLE BİLEŞİK FAİZ İLE ANÜİTE ile/||/<> FAİZ HESAPLAMALARI
( Finansal matematik temelleri. )
( Formül: FV = PV(1+r)^n )
- BASİT FAİZ İLE BİLEŞİK FAİZ İLE SÜREKLİ BİLEŞİK ile/||/<> FAİZ TÜRLERİ
( Farklı faiz hesaplama yöntemleri. )
( Formül: A = Pe^(rt) )
- BASİT FAİZ ile/||/<> BİLEŞİK FAİZ
( Basit sadece anapara, bileşik faizin faizi )
( Formül: A = P(1+rt) İLE A = P(1+r)^t )
- BASİT HARMONİK HAREKET ile/||/<> PERİYODİK HAREKET (İKİLİ KARŞILAŞTIRMA)
( Basit harmonik sinüzoidal, periyodik tekrarlayan harekettir )
( Formül: x=Asin(ωt) )
( Aristoteles tarafından -350 yılında keşfedildi/formüle edildi. (-384--322) (Ülke: Antik Yunan) (Alan: Felsefe, Mantık, Biyoloji) (Önemli katkıları: Mantık, etik, metafizik) )
- BASİT KESİR ile/||/<> BİLEŞİK KESİR
( Basit pay ( Formül: 3/5 İLE 7/4 ) ( Farklı salınım sistemleri. ) ( Formül: T = 2π√(L/g) ) ( Basit toplum eşitlikçi küçük gruplar İLE karmaşık toplum hiyerarşik büyük yapılardır. Basit toplum avcı-toplayıcı İLE karmaşık toplum tarımsal-kentsel toplumdur. Göbeklitepe anıtsal mimari İLE basit toplumda karmaşıklık gösterir. ) ( Kolay, pratİk. İLE Aşağılayıcı, küçümseyici kullanım. ) ( SIMPLE vs. UNITY ) ( Yüzey. | Üç boyutluların, nesnelerin yüzeyi. İLE/||/<> Basit, mürekkeb/birleşik olmayan. | Rakam ya da en büyük basamağı dışındaki basamaklarının tamamı "sıfır" olan sayı. | Terim. | Birim. İLE/||/<> Birleşik. | Basamakları "sıfır"dan farklı olmak kaydıyla iki ve daha fazla basamaklı sayı. ) ( TO SIMPLIFY vs. TO LOSE ITS VALUE ) ( [not] TO SIMPLIFY vs./and/but TO THINK ) ( SIMPLICITY and SURROUNDING ) ( Yoktur. DEĞİL Vardır, olanaklıdır. ) ( Duygular. İLE/VE/||/<>/>< Düşünceler. ) ( "Güç" gerektirir. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Güçlü olmayı gerektirir. ) ( Affetmek, bir mahkûmu serbest bırakmaktır ve o mahkûmun kendin olduğunu keşfetmektir. ) ( AFFEDELİM!!! ( Kendini affetmeyen kişinin, tüm kusurları affedilebilir. ) ( FORGIVE THE OHTERS vs./and/||/<>/< FORGIVE THE SELF ) ( Zaman zaman. İLE/VE/<>/DEĞİL Her zaman. ) ( [Gidilecek yolu ...] ( METAMORPHISM vs./and ALTERATION ) ( İSTİHÂLE ile/ve ... ) ( METAMORPHISM vs. PROGRESS/DEVELOPMENT ) ( ... İLE Püskürük magmaların, soğurdukları kültelerin/kayaçların etkisi altında, bileşimlerinde oluşan başkalaşım. ) ( ... İLE Böceklerde, kurtçuk evresi görülmeyen başkalaşma türü. İLE Böceklerde, kurtçuk ve koza evresi geçiren başkalaşma türü. ) ( [not] TO CHANGE vs./and/but TO TRANSFORM ( ... İLE İkinci başkan. ) ( ... İLE Eski Türklerde baş, başkan, komutan. | Osmanlı Devleti'nde savaş zamanı başka birliklerden ayrılıp bir araya getirilerek oluşturulan birliğin ya da milis güçlerinin komutanı. ) ( Dernek, vakıf, parti, enstitü, belediye, spor kulübü vb. gibi, "başkanlık" konumu ile sürdürülen kurum ve kuruluşlarda, "Başkan" olarak görev yapan kişinin, öteki yönetim kurulu üyelerinden hiçbir farkı, önceliği ya da üstünlüğü yoktur ve de ol(a)maz! Sadece, üstlenmiş olduğu geçici görevinde, biraz daha sorumluluk ve çok büyük bir fark ya da ayrıcalık oluşturmayacak bazı küçük ama önemli yetkileri bulunmaktadır. Bu, sınırsız ve sonsuz olmayan "yetkilerini" de, öncelikle ve tamamen, kurumun/kuruluşun ve yönetim kurulunun ne yapacakları değil ne gibi yanlışlıkların, eksikliklerin kalmaması, sorunların daha az çıkması yönünde, bilgi ve deneyim artılarını, kurum/kuruluş ve topluma sunacağı hizmeti amacıyla kullanmak durumundadır. Söz ya da karar verme makamı diye bir üstünlüğü de söz konusu değildir. Ortak alınmış/alınacak olan uygulama, yürütme kararlarında, oy fazlalığının bulunması, kişisel isteği ya da çıkarları yönünde değil sadece toplumun ortak çıkarları yönünde kullanılmak üzere, biraz daha fazla olan bilgi ve deneyimiyle, olası yanlış karar ve uygulamalara engel olabilmesi içindir. Dolayısıyla, bir şeyleri kendilerine sormak ya da izin istemek gibi bir üstünlükleri de söz konusu değildir. Fakat ne yazık ki, "Aman, işimiz ve aramız bozulmasın" kaygısıyla, kişiler, olması ve yapılması gereken süreçlerde sessiz kalır ve bu da başkanlık görevinde bulunan kişinin yetkilerini aşmasına, kötüye kullanmasına ve bu yanlışlara göz yumulmasına kadar gitmektedir. Bu tıkanıklığın giderilmesi için de başta, yönetim ve yürütme kurulu olmak üzere, tüm üyelerin ve vatandaşların, kişi değil kavram, kurum ve hizmet esaslı bir çalışma sürecinde olunduğunu anımsaması gerekmektedir. ( Kişinin geni olduğu gibi, dünyanın da geni, insandır. ) ( DOMINANT GENE vs./and/<> RECESSIVE GENE ) ( DOMINANT GENE vs. RECESSIVE GENE )- BASİT SARKAÇ İLE FİZİKSEL SARKAÇ İLE BURULMA SARKACI ile/||/<> SARKAÇ TÜRLERİ
- BASİT TOPLUM ile/||/<> KARMAŞIK TOPLUM
- BASİT ile BASİT
- BASİT ile BİRLİK
- BASÎT ile/||/<> MÜFRED ile/||/<> MÜREKKEB
- BASİT ile SIRADAN
- BASİT/KÜÇÜK/ÖNEMSİZ HATA ile/ve/değil/yerine/||/<> BENİM ÖZENSİZLİĞİM/DİKKATSİZLİĞİM!
- BASİTLEŞTİRME ile DEĞERSİZLEŞTİRME
- BASİTLEŞTİRME ile/ve/değil DÜŞÜNCE
- BASİT/LİK ve KUŞATICI/LIK
- BASİTLİK ile/değil SIĞLIK
- BAŞKA (BİR) ALTERNATİF (ÇÖZÜM) değil ALTERNATİF (ÇÖZÜM)
- BAŞKA ALTERNATİF değil ALTERNATİF (ya da BAŞKA ÇÖZÜM)
- BAŞKA (BİR ÇÖZÜM) ile/ve/değil YENİ (BİR ÇÖZÜM)
- BAŞKA BİR DEYİŞLE ... ile/değil/yerine BAŞKA BİR DİLDEKİ KARŞILIĞIYLA ...
- BAŞKA BİR ...:
"DÜNYA" değil YAŞAM (BİÇİMİ)- BAŞKA (OLABİLİR/OLMAMALI):
"İÇİMİZDEKİ SAZLAR" ile/ve/||/<>/>< AĞZIMIZDAN ÇIKAN SÖZLER- BAŞKA ŞANSI YOK değil BAŞKA YOLU YOK
- BAŞKALARI ...:
BİZİMLE YÜRÜYEBİLİR ve/fakat BİZİM İÇİN YÜRÜ(YE)MEYEBİLİR- BAŞKALARI değil BAZILARI
- BAŞKALARINA "EFENDİLİK" ile/değil/yerine/>< KENDİMİZE EFENDİLİK
- UTANMA:
BAŞKALARINDAN ile/ve/<>/değil/yerine KENDİNDEN- BAŞKALARINI AFFETMEK ile/ve/||/<>/< KENDİNİ AFFETMEK
Lise öğretmeni bir gün derste öğrencilerine bir teklifte bulunur:
"Bir yaşam deneyimine katılmak ister misiniz?"
Öğrenciler çok sevdikleri hocalarının bu teklifini tereddütsüz kabul
ederler. "O zaman" der öğretmen. "Bundan sonra ne dersem yapacağınıza da
söz verin"
Öğrenciler bunu da yapar. "Şimdi yarınki ödevinize hazır olun. Yarın
hepiniz birer plastik torba ve beşer kilo patates getireceksiniz!"
Öğrenciler, bu işten pek birşey anlamamışlardır. Ama ertesi sabah
hepsinin sıralarını üzerinde patatesler ve torbalar hazırdır. Kendine
meraklı gözlerle bakan öğrencilerine şöyle der öğretmen:
"Şimdi, bugüne dek affetmeyi reddettiğiniz her kişi için bir patates
alın,o kişinin adını o patatesin üzerine yazıp torbanın içine koyun."
Bazı öğrenciler torbalarına üçer-beşer tane patates koyarken, bazılarının
torbası neredeyse ağzına kadar dolmuştur. Öğretmen, kendine "Peki şimdi ne olacak?" der gibi bakan öğrencilerine
ikinci açıklamasını yapar:
"Bir hafta boyunca nereye giderseniz gidin, bu torbaları yanınızda taşıyacaksınız. Yattığınız yatakta, bindiğiniz
otobüste, okuldayken sıranızın üstünde? Hep yanınızda olacaklar."
Aradan bir hafta geçmiştir. Hocaları sınıfa girer girmez, denileni yapmış
olan öğrenciler şikâyete başlar:
"Hocam, bu kadar ağır torbayı her yere taşımak çok zor."
"Hocam, patatesler kokmaya başladı. Vallahi, kişiler, tuhaf bakıyor bana artık. Hem sıkıldık,
Hem yorulduk!"
Öğretmen gülümseyerek öğrencilerine şu dersi verir:
"Görüyorsunuz ki, affetmeyerek asıl kendimizi cezalandırıyoruz. Kendimizi ruhumuzda ağır
yükler taşımaya mahkum ediyoruz. Affetmeyi karşımızdaki kişiye bir ihsan olarak düşünüyoruz,
halbuki affetmek, en başta kendimize yaptığımız bir iyiliktir. )- BARIŞ(TIR)MAK:
BAŞKALARINI ile/ve/değil/<> KENDİNİ (KENDİNLE)- BAŞKALARINI ÇÖZMEYE ÇALIŞMAK ve/||/<>/> KENDİNİ DÜĞÜMLEMEK
- BAŞKALARINI DÜŞÜNMEK ile/değil/yerine BAŞKALARINI DA DÜŞÜNMEK
- KANDIRMA:
BAŞKALARINI ile/ve/değil/||/<>/< KENDİNİ- BAŞKALARINI) SUÇLAYAN ile/||/<> KENDİNİ SUÇLAYAN | ile/||/<> KİMSEYİ SUÇLAMAYAN
Çoktur. İLE/VE/||/<> Yarısı kalmıştır. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Çok azı kalmıştır. )- BAŞKALARININ (")TERBİYESİZLİĞİ(") ile/değil/yerine/>< KENDİ TERBİYEN
- BAŞKALARIYLA KIYASLAMA ile/değil/yerine/>< BAŞKALARINI ÖRNEK ALMA
- BAŞKALAŞIM ile/ve/||/<> (")CANLANMA(")
- BAŞKALAŞIM ile/ve DEĞİŞİM
- BAŞKALAŞIM ile GELİŞİM
- BAŞKALAŞIM ile İÇBAŞKALAŞIM
- BAŞKALAŞIM ile YARIBAŞKALAŞIM ile TÜMBAŞKALAŞIM
- BAŞKALAŞTIRMA ile/ve/değil/yerine DÖNÜŞTÜRME
TO TRANSFORM instead of TO CHANGE )- BAŞKALDIRI ile/değil/yerine ELEŞTİRİ
- BAŞKAN ile ASBAŞKAN
- BAŞKAN ile BAŞBUĞ
- BAŞKAN ile/ve/||/<> DANIŞMAN ile/ve/||/<> MUHTAR
İLE/VE/||/<>
Kişi, kurum ve kuruluşlara hizmet etmekte olan danışmanlar, kendilerine danışılan konuların uygulayıcısı durumunda değildir ve bu durumda bırakılamaz. Olası uygulamalardaki, girilmeyecek, sapılmayacak yönleri ve yolları işaret etmekle görevlilerdir. Ne yapılması hakkında, bilgi ve deneyim aktarımında bulunurlar fakat önerdikleri alanda daha fazla bilgili diye, işi ya da süreci, danışmana bırakmak gibi bir tutum ya da beklenti sergilenemez.
İLE/VE/||/<>
Halk tarafından seçilerek ve belirli bir dönem, koşul, sorumluluk, yetki ve görevlerle sınırlı kalmak üzere, yaşanılan bölgenin ilk yönetimsel yetkilisi olarak, bölgedeki ne yapılacaklarla değil ne yapılmayacaklarla, neyin, ne kadar süre ve koşulda, eksik ya da sorunlu kalmamasını sağlamak üzere, ihtiyâr heyeti desteği ile işbirliğinde bulunan kişidir. "Muhtar" sözcüğü, "Hayır!" kökünden gelerek, kendi ya da yakın çevresinin irâdesiyle değil ne yapılmayacağının ya da engel olunacağının bilgisine sahip olan kişi, ihtiyârını devrede tutan kişi anlamına gelmektedir. Fiziksel olarak yapılması gereken işlerde de belediye başkanını, güvenlik amacıyla da vali, kaymakam, polis, jandarma gibi ilgili kurum ve yetkililerle daha yakın ve doğrudan ilişki içinde olma görevindelerdir. Kaymakam ve valilerden daha alt bir yetki ve konumda olsalar da, belediye başkanından sonra değil önce gelirler. )- BAŞKA'NIN ile BAŞKAN'IN
- BAŞKA-NIN ile BAŞKAN-IN
- BAŞKAN/SERVER[Fars.] ile PATRON
- BAŞKASI İLE GELEN MUTLULUK
ile/ve/değil/||/<>/>
BAŞKASI İLE GİDEN MUTLULUK- BAŞKASININ SORUSU ile/değil/yerine KENDİ SORUN
- BASKET :/yerine SEPET
- BASKETBALL :/yerine BASKETBOL
- BASKETBOL değil/yerine/= SEPETTOPU
- BASKI (YAPMAK) ile AĞIRLIK (KOYMAK)
- BASKI ile/ve/değil/yerine/<> HAKİMİYET
- BASKI ile/ve/||/<>/> KORKU
- BASKI ile/ve/değil/||/<>/< REKABET
- [ne yazık ki]
BASKICI/LIK ile/ve/||/<> DAYATMACI/LIK- BASKILAMA ile BASTIRMA
- BASKIN/HAKİM GEN ile/ve/<> SAKLI GEN
- BASKIN GEN ile/ve/||/<> ALTGIN GEN
itibarı ile 45.309 başlık/FaRk ile birlikte,
45.309 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(19/183)
(1996'dan beri)