R ile başlayan FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 45.309 başlık/FaRk ile birlikte,
45.309 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(169/183)
- USÛL[Ar. < ASL] ile USÛR[Ar. < ASR]
( Asıllar, kökler. | Bir ilmin ya da tekniğin asıl konusundan önce öğrenilmesi gereken esas, başlangıç, bilgi. | Başlangıç. | Yol, yöntem, tertip, metod, nizam, kaide, düzen. İLE Yüzyıllar. )
- USÛLEYN:
USÛL-İ FIKIH ile/ve/||/<> USÛL-İ DİN
( USULEYN: USUL-I ISLAMIC JURISPRUDENCE vs./and/||/<> USUL-I RELIGION )
- ÜŞÜMEK ile/ve/değil/<> ÜŞÜTMEK
- USUVV[Ar.] ile FESÂD[Ar.]
- USVS/NATIONAL HEALTH DATA DICTIONARY[İng.] değil/yerine/= ULUSAL SAĞLIK VERİ SÖZLÜĞÜ
- ut dict.[Lat. < UT DICTUM] değil/yerine/= ÖNERİLEN BİÇİMDE
- UT ile UD[Ar.]
( Utanma. İLE Türk müziği araçlarından, iri karınlı, kirişli, çalgıçla çalınan bir çalgı. )
- UTANÇ:
BENCİL OLMAK ile/değil/ne yazık ki BENCİL GÖRÜNMEK
( [ne yazık ki] Kişiler, bencil olmaktan değil "bencil görünmek"ten utanır. )
- UTANÇ VERİCİ ile/ve/||/<> KÜÇÜK DÜŞÜRÜCÜ
- UTANÇ = SHAME[İng.] = HONTE[Fr.] = SHAM[Alm.] = PUDOR[Lat.]
- UTANIYORUM ile/değil/yerine/>< TANIYORUM!
- UTANMA ile/ve/değil/||/<>/< AĞRINA GİTMESİ
- UTANMAK/UTANGAÇ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ALÇAKGÖNÜLLÜ/LÜK
- UTANMAK ile ÇEKİNMEK
( SHAME vs. ABSTAIN )
- UTANMAK değil/yerine DOĞRUYU SÖYLEYİP "KAYBETMEK"/KAZANMAK
- UTANMAK ile EDEB
( SHAME vs. BREEDING )
- UTANMAK ile/ve/değil KAÇMAK
( Utanmak, başkalarından olabilir fakat en çok da kendinden kaçmaktır. )
- UTANMAK ile/ve/||/<> KENDİNE YAKIŞTIR(A)MAMAK
- UTANMAK ile/ve/||/<>/> UTANDIRILMAK
( Erdem. İLE/VE/||/<>/> Karabasan/kâbus. )
- UTANMAK ve/> UYANMAK
- UTAN(DIRIL)MAK ile/ve/||/<>/> UYAN(DIRIL)MAK
- UTANMAZ-ARLANMAZ
- UTANMAZ ile/değil/yerine ...'DAN UTANMAZ O
- UTANMAZ ile NARSİSİST
( Her utanmaz, narsisist değildir/olmayabilir fakat her narsisist, utanmazdır. )
- UTİLİTARİZM ile PRAGMATİZM
- UTILITY :/yerine FAYDA, HİZMET
- ÜTILİZASYON/UTILIZATION[İng.] değil/yerine/= KULLANIM
- ÜTMEK ile ÜTMEK
( Ateşten ya da yüksek bir ısıdan geçirmek. | Bir şeyi, tüylerini yakmak için alevden geçirmek. | Taze buğday ya da mısırı, ateşe tutup pişirmek. İLE Oyunda, kumarda kazanmak, yenmek. )
- UTM/UTÜM[Ar.] ile UTUM[Ar.]
( Yabani zeytin ağacı. İLE Köşk. | Taş duvar/yapı. )
- ÜTOPİK[İng. < Yun.] değil/yerine/= DÜŞÜLKÜSEL
- ÜTOPYA:
ÜMİT ve/||/<>/> EYLEM
- ÜTOPYA[Yun.] değil/yerine/= DÜŞÜLKÜ
- ÜTS/PRODUCT TRACKING SYSTEM[İng.] değil/yerine/= ÜRÜN TAKİP DÜZENİ
- UV/ULTRAVİYOLE RADYASYON/ULTRAVIOLET RADIATION[İng.] değil/yerine/= MOR ÖTESİ, MOR ÖTESİ IŞINIM
- UV-VİS İLE IR İLE NMR İLE MS ile/||/<> SPEKTROSKOPİ TEKNİKLERİ
( Dört temel spektroskopik analiz yöntemi. )
( Formül: E = hν = hc/λ )
- UV-VİS SPEKTROSKOPİ ile/||/<> IR SPEKTROSKOPİ
( UV-Vis elektronik geçiş π→π*, IR titreşim C-H, O-H. )
( Formül: 200-800nm İLE 4000-400cm⁻¹ )
- UV-VİS ile/||/<> IR
( UV-Vis elektronik geçiş İLE IR titreşim geçişidir )
( Formül: 200-800nm İLE 2.5-25μm )
- ÜVEY ile/ve/<> TAYGELDİ
( ... İLE/VE/<> İkinci kez evlenen kadının, beraberinde getirdiği çocuk/lar. )
- ÜVEYE EDERSEK ve/||/<> GELİNE EDERSEK
( [kendi] Çocuğumuzda buluruz! VE/||/<> Kızımızda buluruz. )
- ÜVEYİK ile KUSKUĞUK
( Yabani güvercin. İLE Eril yabani güvercin. )
( FÂHİTE[çoğ. FEVÂHİT], VERKA'[çoğ. VERÂKİ']["ka" uzun okunur] ile ... )
( STREPTOPELIA TURTUR cum ... )
( TURTLE DOVE vs. MALE TURTLE DOVE )
- ÜVEZ ile ÜVEZ
( Gülgillerden bir ağaç. | Bu ağacın, muşmulaya benzeyen yemişi/meyvesi. İLE Sivrisineğe benzer bir böcek. )
( MESPILUS GERMANICA cum SORBUS )
- UWB/ULTRA-WIDEBAND[İng.] değil/yerine/= ULTRA GENİŞ BANT
- UY(>< İN) ile/||/<> UYA(> YUVA)
( Çukur. İLE/||/<> Yuva. )
- UYAK(KAFİYE) ÇEŞİTLERİNDE:
YARIM ile/ve/<> TAM ile/ve/<> ZENGİN ile/ve/<> TUNÇ ile/ve/<> CİNASLI
( )
- UYAK/KÂFİYE[Ar.] ve/> EŞSÖZCÜK/YEDEK/REDİF[Ar.]
( ... VE/> Koşuklarda uyaktan sonra yinelenen aynı anlamdaki sözcük ya da ek. )
( Aynı anlam, aynı görev. İLE Farklı anlam, aynı görev. )
( Çeşidi vardır. İLE Çeşidi yoktur. )
( )
( )
- UYANDIRMA" ile TETİKLEME
- UYANIK/UYKUSUZ ile "UYANIK"
( BÎDÂR ile ZEYREK )
- UYANIK -ile
( "KUL, HAKK'I YÂD ETTİĞİ ZAMAN, HAKK'IN, KENDİNİ YÂD ETTİĞİNDEN HABERDAR OLUR" )
- UYANIK ile KÖPOĞLU
( ... İLE Kurnaz, işini bilen, düzenbaz, açıkgöz, uyanık kişi. | Hakaret içeren bir seslenme sözü. )
- UYANIK/LIK ile/ve/||/<>/> AYDIN/LANMIŞ/LIK
- UYANIK/LIK ile/ve AYIK/LIK
- UYANIK/LIK ile GERGİN/LİK
- UYANIK/LIK ile "UYANIK/LIK"
- UYANIK/LIK ile/ve YANIK/LIK
- UYANMAK ile/ve/||/<> AYDINLANMAK ile/ve/||/<> YAKALAMAK
- UYANMAK ile/ve/değil/<> GÖZÜN AÇILMASI
- UYAR, TOMRİS (İST. 1941 - 2003) :
( İlkokulu Taksim'deki Yeni Kolejde, ortaokulu İngiliz High School'da, liseyi Arnavutköy Amerikan Koleji'nde tamamladı. İ.Ü. İktisat Fakültesi Gazetecilik Enstitüsü'nü 1963'te bitirdi. İlk çevirisini Tagore'den "Şeker'den Bebek" kitabı ile yaptı ve Varlık'da yayınlandı. İlk Öykü kitabı ise 1965 yılında Türk Dili'nden yayınlandı. Öykü, deneme, eleştiri, günlük ve çevirileri, Varlık, Dost, Papirus, Yeni Dergi, Soyut, Yeni Edebiyat, Yeni Düşün, Gösteri, Gergedan, Argos, Adam Öykü gibi belli başlı dergilerde yayınlandı. Özellikle 1966'dan sonra Papirüs'te yayınladığı eserleriyle adını duyurdu ve 1969 yılına kadar "R. Tomris" kullandı. 1970'te sonra Türk öykücülüğünün önde gelen isimlerinden biri oldu. Eserleri arasında; "İpek ve Bakır", "Ödeşmeler ve Şahmeran Hikâyesi", "Diz Boyu Pap" Geri Bak", "Yaza Yolculuk", "Sekizinci Günah", "Otuzların Kadını", "İki Yama, İki Üç", "Aramızdaki Şey" ve "Güzel Yazı Defteri" bulunuyor. )
- UYARAN ile UYARILAN
( STIMULUS/IMPULSE vs. IMPULSED )
- [ne yazık ki]
(")UYARI("):
(")AŞIRI(") ile/ve/||/<> (")YETERSİZ(") ile/ve/||/<> (")YERSİZ(") ile/ve/||/<> (")YANLIŞ(")
- UYARI SİMGELERİNDE:
+16 değil 16+
- UYARI ile/ve/değil/||/<>/< ÇAĞRI
- UYARICI ile/ve/<>/> UYANDIRICI
- UYARICI ile/ve/değil/yerine/||/<>/< UYARAN
- UYARI/İKAZ ile/ve/değil/yerine OLUMSUZ SONUÇLARA/SONUÇLARI İŞARET
- UYARIM ile UYARIM ile UYARIM
( Uyarma, uyarılma. İLE Uyum göstere(bile)ceğini geniş zamanlı olarak belirtmek/bildirmek. İLE Bir durum ya da ayrıntı üzerine ya da biri(leri)ne, başkasının değil benim yaptığım bildiri/anımsatma. )
- UYARLAMAK ile/değil UYGULAMAK
- UYBAŞ, ERKAN (İST. 1948) :
( Sarıyer Halk Eğitim merkezinde güreşe başladı diğer kulüplerin bünyesinde güreş hayatını devam ettirdi. Grekoromen dalında güreşti ve pek çok kez İstanbul ve Türkiye Şampiyonu olduğu gibi Milli takımda da başarılı güreşçiler çıkardı. Ama güreşçi olarak değil daha ziyade güreş hakemi olarak kendisini kanıtladı. 4 kıtada ve 38 ülkede müsabaka yönetti. Seul, Barcelona ve Atlanta Olimpiyatları ile 38 Dünya, 43 Avrupa, 1 Balkan Şampiyonaları ve 2 Akdeniz Oyunları ile 100'e yakın uluslar arası turnuvalarda 22 yılda 5 bini aşkın müsabaka yönetti. Zaman zaman güreş antrenörlüğü yaptı, ayrıca Türkiye Güreş Federasyonu Merkez Hakem Komitesi Üyeliği ve Başkanlığı yaptı. Türkiye Olimpiyat Komitesinden Şeref Diploması ödülü aldı. )
- UYDUM AKILLI ile/ve YARIM AKILLI
- UYDURMAK ile/değil/yerine DUYURMAK
- UYDURMAK ile "KAFADAN ATMAK"
- UYDURMAK" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< OLUŞTURMAK
- UYDURMAK ile/değil/yerine UYARLAMAK
( TO IMPROVISE vs./and TO ADAPT )
- UYDURMAK ile YAKIŞTIRMAK
- ÜYE ile/ve/değil/||/<>/< SEÇMEN
- ÜYELİK FONKSİYONU ile/||/<> KARAKTERİSTİK FONKSİYON
( Karakteristik fonksiyon 0 veya 1 değeri alır, üyelik fonksiyonu [0,1] aralığında sürekli değerler alabilir )
( Formül: μA: X → [0 ile1] )
( Lotfi A. Zadeh tarafından 1965 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1921-2017) (Ülke: Azerbaycan/ABD) (Alan: Matematik, Bilgisayar) (Önemli katkıları: Bulanık mantık, bulanık kümeler) )
- ÜYE/LİK ile/ve ABONE/LİK
- UYGAR/MEDENÎ ile MODERN
- UYGARLAŞMA ile/ve/||/<>/< GÖÇ
- UYGARLAŞMA ile/ve/<> UYGARLAŞAMAMA
( Nevroz doğurur.[Freud] İLE/VE/<> Yeterince uygarlaşamama, nevroz doğurur.[Adler] )
- UYGARLAŞMADA:
KILIÇ ile/ve/fakat/değil/yerine/<>/> KALEM ve KİTAP
( Başlattı. İLE/VE/FAKAT/DEĞİL/YERİNE/<>/> Yaşattı VE Sürdürdü. )
- UYGARLIK ARAYIŞI ve/||/<>/< KÜLTÜRLERİN/TOPLULUKLARIN KARŞILAŞMASI
- UYGARLIK/MEDENİYET:
TOPRAK ve/+/||/<> DİL ve/+/||/<> DİN
- UYGARLIK/MEDENİYET ile/ve/||/<> EKİN/KÜLTÜR
( Evrensel. İLE/VE/||/<> Yerel. )
( Denetimli. İLE/VE/||/<> Bilinçdışı. )
( Toprak, kişiye aittir. İLE/VE/||/<> Kişi, toprağa aittir. )
( Uygarlık, olay ve olguları birbirinden büyük titizlikle ayırd edebilmektir. )
( Kültür, en geniş tanımıyla yaşam biçimini gösterir. )
( Kültür, insan-doğa ve kişi-kişi[toplum] ilişkilerinin toplamıdır. )
( Uygar kişi, dünyanın neresinde ve hangi kültürde üretilirse üretilsin, insanlık değerlerine sahip çıkan, onu benimseyen ve yaşamına katan kişidir. )
( Evrenseller kültürler içinde yer almış olmalıdır. )
( UYGARLIK/MEDENİYET = ZANAAT-FEN ve AHLÂK )
( MEDENİYET OLUŞTURABİLMEK İÇİN:
* TANRI/İLK İLKE,
* EVREN/DOĞA,
* İNSAN )
( Farkındalık ile. İLE/VE/||/<> Farkında olmadan. )
( Yöntemli. İLE/VE/||/<> Alışkanlıklar. )
( İnsan - İnsan ilişkisi (ile). İLE/VE/||/<> Doğa - İnsan ilişkisi (ile). )
( Sanat. İLE/VE/||/<> Zanaat. )
( Öğrenilir. İLE/VE/||/<> Yaşanır. )
( Kimsin/iz? İLE/VE/||/<> Kimlerdensin/iz? / Nerelisin/iz? )
( Uluslararası. İLE/VE/||/<> Ulusal. )
( ZAMAN: Doğrusal. İLE/VE/||/<> Döngüsel. )
( Us. İLE/VE/||/<> Us dışı. )
( Yasa. İLE/VE/||/<> Töre. )
( Medine. İLE/VE/||/<> Yesrib. )
( Çatışmalar içinde. İLE/VE/||/<> Zahmetler içinde. )
( Kâmil kültür, kendinden sonra gelecek kültürün gübresidir. )
( Gerçek üstü. İLE/VE/||/<> Gerçek. )
( Ancak, felsefenin getirebildiği/sağladığı/sunduğu. İLE/VE/||/<> Sanat ve dinin getirdiği. )
( Bilim. İLE/VE/||/<> Felsefe. )
( Saygıyla... İLE/VE/||/<> Sevgiyle... )
( CIVILIZATION vs./and CULTURE )
( MEDENİYET ile/ve HARS )
- UYGARLIK/MEDENİYET:
TA'MÎR-İ BİLÂD[Ar.] ve/||/<> TERFÎH-İ İBÂD[Ar.]
( Kentler/beldeler oluşturmak/inşâ etmek. VE/||/<> Bireylerin her türlü gönencini/refâhını sağlamak. )
- UYGARLIK ve/||/<>/< ADÂLET
( Ayakta durabilmek için. VE/||/<>/< Sürdürülebilirlik için. )
- UYGARLIK ve/<> BİREYSEL FEDÂKÂRLIK
- UYGARLIK ve/||/=/<>/< İNSAN/LIK
- UYGARLIK ve/<> KAVRAMSALLIK
- UYGARLIK = MEDENİYET = CIVILIZATION[İng.] = CIVILISATION[Fr.] = ZIVILISATION[Alm.] = CIVIS[Lat.] = CIVILIZACIÓN[İsp.]
- UYGARLIK ve/||/<> ZEKÂ
- UYGARLIKLARARASI/LIK ile/ve/<> KÜLTÜRLERARASI/LIK
- UYGARLIKTA:
SAYGI ile/ve/||/<>/> TÜZE
- UYGARLIKTA(MEDENİYETTE):
SU ve YOL
- UYGULAMA (RİYÂZET)
- UYGULAMALI!
- GELENEK:
UYGULAMALI ile/ve/||/<>/< METİN TABANLI
- UYGULAMAYA YÖNELİK BİLGİ ile/ve SAF SOYUT BİLGİ
( PRACTICAL KNOWLEDGE vs./and PURE ABSTRACT KNOWLEDGE )
- UYGULANMALI!:
[ne] YER ne de GEÇİT VERMELİ
( Adâletsizliğe ve hukuksuzluğa...
Görüntü ve reklâm kirliliğine, "yerel yönetimlerin", "yöneticilerin" keyfiyetine ve adâletsizliğine...
Gürültü/uğultu kirliliğine ve korna/zil çalanlara...
Işık kirliliğine...
Sigara ve tüm ürünleriyle çevreyi ve toplumu rahatsız eden nesnelere ve içen davranış/tutum ve kişilere...
Dilde, yazım hatalarına ve yazım kurallarına uymayanlara...
Beslenmede, abur-cubura, "et" ve "hayvansal ürünlere"...
Her türlü saygısızlık ve keyfiyete...
Ne yer, ne de geçit vermek üzere, haklarımızı sürekli bilmeli ve anımsamalı, hakkı/mızın biz almadıkça verilmeyeceğinin bilinciyle gereken her türlü eylem, tavır, tutum, duruş ve davranış içinde olmamız gerektiğini uygulayarak göstermek, paylaşmak, aktarmak, eğitmek, dayanışmak, işbölümü ve işbirliği içinde olmak durumunda ve zorundayızdır. )
- UYGULANMAYAN AHLÂK ile/değil/yerine/>< UYGULANAN AHLÂK
( Sözü edilir fakat kendi yoktur. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Sözü edilmez fakat uygulanır. )
- BİLİMİNSANI:
UYGULAYICI ile/ve/değil/||/<>/< DÜŞÜNÜR
- UYGULAYICI ile/ve/<>/|| UYGULATICI
( Sanatçı, hem uygulayıcı, hem uygulatıcı olabilmelidir. )
- UYGULAYICI/PRATİSYEN HEKİM ile UZMAN HEKİM
- UYGULAYIM = TEKNİK = TECHNICS[İng.] = TECHNIQUE[Fr.] = TECHNIK[Alm.] = TEKHNE[Yun.] = TECNICA[İsp.]
- UYGUN OLMAK" ile/ve/değil/||/<>/< AİT OLMAK
( Bir yere "uygun olmak", oraya ait olduğumuz anlamına gelmez. )
(
)
- UYGUN OLMA/MA ile/ve/değil YETERİNCE UYGUN OLMA/MA
- UYGUN OLMAMAK ile YETERİ KADAR UYGUN OLMAMAK
( NOT TO BE IN APPROPRIATE vs. NOT ENOUGH AS MUCH AS TO BE IN APPROPRIATE )
- UYGUN OLMAMAK ile YETERİ KADAR UYGUN OLMAMAK
- UYGUN ile/ve ANIK/HAZIR[Ar.]
( Hazır olmak, olgun olmaktır. )
( Hazıra, Hızır gerekmez. )
( Hazır, huzurdadır. )
( ÂMÂDE[Fars.]: Hazır, hazırlanmış. )
( APPROPRIATE/FIT vs./and READY )
- UYGUN ile/ve KULLANIŞLI
( APPROPRIATE/FIT vs./and USEFUL )
- UYGUNLUK KURAMI (DOĞRULUK) ile/||/<> TUTARLILIK KURAMI
( Uygunluk kuramı doğruluk gerçeğe uygunluk İLE tutarlılık kuramı doğruluk iç tutarlılıktır. Uygunluk dış dünya ile uyum İLE tutarlılık sistem içi uyumdur. Uygunluk klasik İLE tutarlılık tutumlu yaklaşımdır. )
- UYGUNLUK ile/ve/||/<> BECERİ
( LİYÂKAT ile/ve/||/<> MEZİYET )
- UYGUNLUK ile/ve/<>/>< ENGEL
- UYGUNLUK ile/ve GEÇERLİLİK
( APPROPRIATENESS vs./and VALIDITY )
- UYGUNLUK ile/ve/||/<> ÖRTÜŞME
- UYGUN/LUK ile/ve TUTARLI/LIK
( SEZÂ ile/ve ... )
( CORRESPONDENCE vs./and COHERENCE )
- UYGUR, NEJAT (KİLİS, 1927 - 2013) :
( İlkokulu Siirt, Ezine ve İntepe'de okudu. Ortaokulu Sarıyer'de, Çanakkale ve Manisa'da tamamladıktan sonra Güzel Sanatlar Akademisin Heykel Bölümüne girdi ise de mezun olamadı. Tiyatroya okul sıralarında müsamerelerde oynayarak tiyatroya başladı. Sarıyer halkevi Tiyatrosunda kendisini geliştirdi. Profesyonel olarak tiyatroya 1949'da "Nejat Uygur Tiyatrosu" ile başladı. Aslında arzusu Pilot olmaktı bunu gerçekleştiremedi. 1943'te Sarıyer halkevinde Boksa başladı. Spora isteği artınca atletizm ve sutopu çalıştı ve yarışmalara katıldı. Tiyatro çalışmaları sırasında 13 yıl süre ile Anadolu turu yaptıktan sonra İstanbul'da kendi tiyatrosunu kurdu. 1998'de Kültür Bakanlığınca verilen Devlet Sanatçısı unvanını aldı. Ayrıca; 1999'da 22. Avni Dilligil Tiyatro Ödülleri "Belkıs Dilligil Onur Ödülü", 2006'da Kemal Sunal Kültür Sanat Ödülü "En İyi Tiyatrocu" ve 2007'de Altın Kelebek TV Yıldızları Yarışması "Tiyatroya Destek Yılı Özel Ödülü" aldı. "Ayar Hamza", "Minti, Minti", "Demirel'e Söylerim", "Cibali Karakolu", "Alo Orası Tımarhane mi?" ve "Âman Özal Duymasın" gibi oyunlarla güldürü oyunlarının ustası olduğunu kanıtladı. )
- UYGUR, RECAİ (İST. 1931) :
( Bir özel firmada uzun süre çalıştıktan sonra Hollanda'ya giderek yerleşti ve kendi işini kurdu. Sarıyer Spor Kulübü'nde 4 dönem yönetim kurulu üyesi olarak görev aldı. Sarıyer Spor Kulübü Divan Kurulu Üyesidir. )
- UYGUR, ZEKİ AYHAN (İST. 1927 - 2012) :
( Deniz kuvvetlerinde hekim olarak göreve başladı. 1952'de "Gaziantep" muhribine üsteğmen rütbesi ile filotilla tabipliği yaparken ABD gidip üç adet mayın gemisinin alınmasında bulundu. 1954 - 57 yılları arasında Gülhane Askeri Tıp Akademisi'nde genel cerrahi uzmanlığı eğitimini tamamladı ve uzman müşavir olarak aynı akademide çalıştı. Prof. Dr Recai Ergüder'in ısrarı ile Beyin ve sinir cerrahisi alanında çalışmak üzere ABD gönderildi ve St. Albans Deniz Hastanesinde eğitim aldı. Ama eğitimini tamamlamadan yurda geri çağrıldı. Ve Gülhane Askeri Tıp Akademisinde göreve başladı.1961'de tekrar ABD gitti ve Iowa Üniversitesinde yarım kalan uzmanlık eğitimini başarı ile tamamladı.1965'te tekrar Türkiye'ye döndü ve Kasımpaşa Deniz Hastanesinde Beyin Cerrahı olarak hizmet verdi. 1969'da Albay rütbesi ile emekli oldu ve tekrar ABD gitti. Kendisine Türk tıbbının küresel arenadaki "gizli markalarından" biri denir. İhtiyacı olan herkese yardım ettiği için "Fakir Babası" ve "Zeki Baba" olarak anılır. Doktorluğu yanında çok iyi bir ressam olup, ABD'de New York'da birçok kişisel sergi açtı. Türk komedi sanatının büyük ustası Nejat Uygur'un ağabeyisidir. "Türk Eğitimine katkıları" nedeni ile Golden Türk Awards Özel Ödülüne layık görüldü. Öldüğünde ABD de Connecticut Eyaletinde toprağa verildi. )
- UYGURLAR ile/ve/||/<>/> KARAHANLILAR ile/ve/||/<>/> SELÇUKLULAR ile/ve/||/<>/> OSMANLILAR ile/ve/||/<>/> TÜRKİYE
( 742 - 840 ile/ve/||/<>/> 840 - 1212 ile/ve/||/<>/> 1212 - 1299 ile/ve/||/<>/> 1299 - 1923 ile/ve/||/<>/> 1923 - ~ )
- UYKUDAN) UYANMAK ile/ve/<>/< BİLMEK
( Göz ile değil! İLE/VE/<> Söz ile değil! )
- UYKU/UYUMA "YÖNELİMİ/İSTEĞİ" ile/ve/değil/||/<>/< SOĞUKTA DONMAK
- UYMAK ile/ve/||/<>/< AYAK UYDURMAK
- UYMAMAK ile AYKIRI OLMAK
- UYMAZ ile/ve/değil/||/<>/< "UYUMAZ"
- UYSAL ve/||/<> UYUMLU
( Hayvanlarda. VE/||/<> İnsanda. )
- UYSALLAR, REŞAT (SARIYER, 1922 - 2001) :
( Sarıyerlidir. Sarıyer'den yetişen güreşçilerden biridir. Birçok güreş kulübünde lisanslı olarak güreşti. İstanbul birincilikleri ve Türkiye ikinciliği gibi dereceleri var. Zonguldak Kömür İşletmeleri Güreş takımında güreşçi ve antrenör olarak görev yaptı. Sarıyer Halkevi güreş takımında bulundu, antrenörlük yaptı. Halkevi tiyatro ekibinde de yer aldı. Yurtdışına gitti ve Almanya'da hem güreşti hem de antrenörlük yaptı. )
- UYSALLAR, SUAT (SARIYER, 1936 - 2017) :
( Hava Assb. Okulda okudu. Kıbrıs Barış Harekâtına katıldı (1974) Gazi oldu. Emekli olduktan sonra bir süre özel teşebbüste çalıştı. Uzun yıllar futbol hakemliği yaptı. Türkiye Futbol Federasyonu Gözlemciliği ve Saha Komiserliği yaptı. Sarıyer Spor Kulübü'nde 2 dönem yönetim kurulunda bulundu. Sarıyer Spor Kulübü Divan Kurulu üyesidir. )
- UYUCAK/UYUYUCAK" değil UYUYACAK
- UYUCAK" değil UYACAK
- UYUCANA" değil UYUYACAĞINA
- UYUKLAMA/UYKUNUN GELMESİ ile İÇ/İNİN GEÇMESİ
- UYUM = AHENK = HARMONY[İng.] = HARMANIE[Fr.] = HARMONIE[Alm.] = HARMONIA[Yun. Zarafet ve uyum tanrıçası.] = ARMONÍA[İsp.]
- UYUM ve/<> BOŞLUK/ARA
- UYUM ile/ve/||/<>/> ÇATIŞMA ile/ve/||/<>/> ÇÖZÜLME
- UYUM ile/ve/<> DENGE
( Her varolan, öteki bir varolan ile uyum içindedir. )
( Uyumun içinde, korkuya yer yoktur. )
( Şehvet gibi ateş, nefret gibi kötülük, uyumsuzluk gibi acı ve aydınlanma gibi de sevinç yoktur. )
( En büyük hastalık, doyumsuz istekler; en büyük acı da uyumsuzluktur. )
( Sarı, öğle güneşinin rengi yani orta noktanın ve dengenin simgesidir. )
( Gerçek, Sattva'dan ötededir. )
( İFRÂT[< FART] - İTİDAL - TEFRİT )
( Tamas donuklaştırır, rajas çarpıtır, sattva uyumlu kılar. )
( İnsan-altı olanlar, Tamas'ın ve Rajas'ın egemenliği altındalardır; kişiler ise Sattva'nın. )
( Berraklık ve yardımseverlik, zihni ve eylemi etkilemesinden dolayı Sattva'dır. )
( Sattva'nın olgunlaşmasıyla tüm arzu ve korkular son bulur. )
( Tamas obscures, rajas distorts, sattva harmonises. )
( Every being is compatible vs. every other being.
In harmony there is no place for fear.
The sub-human - the 'humanoids' - are dominated by tamas and rajas and the humans by sattva.
Clarity and charity is sattva as it affects mind and action.
With the maturing of the sattva all desires and fears come to an end.
The real is beyond sattva. )
( HARMONY vs./and/<> BALANCE )
( SOPHROSYNE: İtidal. )
( RAJAS - SATTVA - TAMAS )
- UYUM ile/ve EŞ ZAMANLAMA
( HARMONY vs./and SYNCHRONIZATION )
- UYUM ile/ve/||/<> EŞZAMANLILIK
- UYUM ile/ve/||/<>/> EVRENSEL/KOZMİK UYUM
- UYUM ile/ve EYLEME GEÇMİŞ UYUM
( Dinler, hakikatlerini, eylem içinde [sessiz eylem içinde] gösterirler. )
( HARMONY vs./and HARMONY IN ACT
Religions show their true face in action, in silent action. )
- UYUM ile/ve YETENEK
- UYUM/AHENK ile/ve/değil/||/<> İNSİCÂM
- UYUMAK/UYKU ile/ve UYUKLAMAK/PİNEKLEMEK/IMIZGANMAK/KÜNGÜLDEMEK/KÜNGÜRDEMEK/ŞEKERLEME/KAYLÛLE
( Günde ortalama 7 saat uyku yeterlidir! [Kişiden kişiye, değişkenlere ve koşullara bağlı olmak üzere 4 - 10 saat arasında olabilir.] )
( SAAT ON[22:00], YATAĞA KON! )
( Uykuya dalma süresi, yaklaşık, 7 dakikadır. )
( Elma, birçok uyarandan daha etkili bir uyku açıcıdır. )
( ÂFTÂB-SÜVÂR[Fars.]: Sabahları erken kalkan, gün doğmadan uyanmak alışkanlığına sahip olan. )
( İHTİMÂM[Ar.]: Elemden/kederden dolayı uyuyamama. )
( Uyuklama durumunda, ereksiyon gerçekleşebilmesi, olağandır. )
( ... İLE Uyuklar gibi hareketsiz oturmak. | Bir yerde, hiçbir iş yapmadan oturmak. )
( KÜNGÜLDEMEK/KÜNGÜRDEMEK: Uyuklamak. | Elden ayaktan düşmek. )
( NEVM ile/ve/değil NA'S/NA'SE/NÜÂS/SÎNE[çoğ. SİNEVÂT]/TEHVÎM/TEHEVVÜM[Ar.]/TENEVVÜM[< NEVM]/VESEN )
- UYUMAK ile UYUŞMAK ile UYUŞMAK
( Uyku durumu/deneyimi. İLE Kendin geçmek. İLE Birlikte ya da karşılıklı olarak uyumlu hareket etmek ya da hareket etmeye çalışmak. )
- UYUMLANMA ile/ve/||/<>/> UYUMLANMA SINIRI/EŞİĞİ
- UYUMLAŞMA değil UYUMLULAŞMA
- UYUMLULUK ile/ve AKLİMATİZASYON
( ... İLE/VE Çevresel etmendeki bir değişime, fizyolojik olarak kendini uyumlandırma. )
( HARMONIOUSNESS vs./and ACLIMATISING )
- UYUM/LU/LUK ile/ve/||/<> ESNEK/LİK
- UYUMLU/LUK ile/ve GÜZEL/LİK
( HARMONY/HARMONIOUSNESS vs./and BEAUTY )
- UYUM/LU/LUK ile/ve PARALEL/LİK
( HARMONY vs./and PARALLELNESS )
- UYUMLU/LUK ile/ve UYGUN/LUK
( HARMONIOUSNESS vs./and APPROPRIATENESS )
- UYUM/LU/LUK ile/ve YALIN/LIK
( HARMONY, HARMONIOUS/NESS vs./and SIMPLICITY )
- UYUMSUZ ile/ve/değil/||/<> TUTUNAMAYAN
- UYUMSUZ/LUK ile/ve/değil/||/<>/>/< SUSKUN/LUK
- UYUŞMAK ile/değil/yerine/>< YETİŞMEK
- UYUŞUK/TEMBEL[Fars. < TENBEL] ile/ve/=/||/<> HIMBIL
- UYUŞUK/LUK ile/değil/yerine/>< DİNGİN/LİK
- UYUŞUK/LUK ile/ve/||/<> SERSEM/LİK
- UYUŞUK/LUK ile UYKULU/LUK
- UYUTUM = NEVM-İ SINAİ = HYPNOSIS[İng.] = HYPNOSE[Fr., Alm.] = HYNOS[Yun.]
- KİTAP/MUSHAF:
UYUYAN BİREY/TOPLUM İÇİN değil/><
OKUYAN VE DÜŞÜNEN BİREY/TOPLUM İÇİN
(
)
- UYUYAN ÇINAR :
( Orman Fakültesine ait olan Bilezikçi Çiftliği içindeki tarihi ağaçlardan biridir. Buradaki anıt ağaçlardan biri olup "Uyuyan Çınar" adı ile anılmaktadır. Sadece İstanbul, Türkiye hatta Dünyada eşi az bulunur veya hiç bulunamayacak kadar görkemli bir ağaçtır. Uyuyan Çınar'ın bir kolu (dalı) yerden bir karış kadar yüksekten 30 - 35 metre yere paralel, sanki uyuyormuş gibi ileri gitmektedir. Ağacın bu dev dalı sanki omuzu ve kolu üzerine yaslınmış uyuyormuş gibi göründüğünden ağaca "Uyuyan Çınar" adı verilmiş. Ağacın yaşının 450 - 500 olduğu tahmin edilmektedir. )
- UYUYAN ile/değil UYUMA NUMARASI YAPAN
( Uyandırabilirsin. İLE/DEĞİL Uyandıramazsın. )
- UYU-YOR ile UY-UYOR
- UYUYUP, UYANAMAMAK ve/||/<> UYANIP, BULAMAMAK
( Sevdiklerimizin ve değeri bilinmesi gerekenlerin değerini bilelim!... )
- UYUZ (BULAŞMASI):
HAYVANDA/N ile/değil/< İNSANDA/N
( Hayvanda bulunan bakteri ile insanda bulunan bakteri tamamen farklı olduğundan, uyuz, hayvanlardan değil insandan, kişiler arasında yaşanan bulaşıcı bir sayrılıktır. )
- UYUZOTU = KUMOTU
( Tıpta, uyuza karşı kullanılan çiçekli bitki. )
( SCABIOSA ROTATA )
- UZADEVİM(TELEKİNEZİ[Fr./İng.]) ile KALDIRMA(LEVİTASYON[Fr./İng.])
( Telekinezi ya da sadece kinezi, özdeğin(maddenin) iç dinamiklerine zihin/düşünce gücüyle etki ederek biçimini değiştirmek. İLE Levitasyon ise, özdeği bütün olarak yerinden hareket ettirmek/havalandırmak/havada dolaştırmak. )
- UZADUYUM GÖSTERGE
- UZAGÖRÜ/ÖTEGÖRÜ/TELEPATİ ile/değil AYNI ŞEYİ DÜŞÜNMEK
- UZAK DURMALI!:
KÖRDEN değil NANKÖRDEN <>
YÜZSÜZDEN değil İKİYÜZLÜDEN <>
"TİPİ BOZUK"TAN değil "SÜTÜ BOZUKTAN"
- UZAK DURMAMAK/DURMAK ile/ve/=/||/<> RIZÂ GÖSTERMEK/GÖSTERMEMEK
- UZAK DURULMASI GEREKEN KİŞİLER:
"HEP HAKLILAR" ve/||/<> "HERŞEYE, SÜREKLİ İTİRAZ EDENLER" ve/||/<> "SADECE BEN" DİYENLER ve/||/<> BAŞKALARINI DEĞERSİZ GÖRENLER ve/||/<> ÇIKARCILAR ve/||/<> İSTEDİĞİ OLMADIĞINDA TUTUM DEĞİŞTİRENLER ve/||/<> ARAMADIĞIN SÜRECE ARAMAYANLAR ve/||/<> İŞİ DÜŞMEDİKÇE TANIMAYANLAR ve/||/<> İŞİ BİTTİĞİNDE, YANINDA DURMAYANLAR
- UZAK:
GÖSTERİŞ ile ŞİRK
- UZAK İLİŞKİLER ile/ve/||/<> YAKIN İLİŞKİLER
- UZAK?:
MEMLEKET Mİ? ile/ve/||/<> YILDIZLAR MI? ile/ve/||/<> GENÇLİĞİM Mİ?
- UZAK TUT/ALIM! ve/||/<> UZAK DUR/ALIM!
( Yüzü "çirkin olan"ı değil yüreği çirkin olanı. VE/||/<> Giysisi kirli olandan değil "zihni/düşüncesi" kirli olandan. )
- UZAK ile/değil/yerine AŞKIN
- UZAK ile BÜYÜK
( FAR/DISTANT vs. BIG )
- UZAK ile İLERİ
( DISTANT vs. ADVANCED )
- UZAK ile KÜÇÜK
( FAR/DISTANT vs. SMALL )
- UZAK ile/ve/||/<>/> TUZAK
- UZAKDOĞU KÜLTÜRÜ ile/ve TASAVVUF
- UZAKGÖRÜR/TELESKOP:
HUBBLE ile/ve/değil/yerine/||/<>/> JAMES WEBB
( Görünür ve ultraviyole dalga boylarında gözlemler yapmaktadır. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Orta ve yakın kızılötesi olarak görmektedir. Çok daha büyük ışık toplama aynası vardır. Hubble teleskobundan yaklaşık 100 kat daha duyarlıdır.[10 milyar dolarlık bir bütçe ile elde edilmiştir.] )
(
)
- UZAKLAŞMAK ile/değil/yerine/>< UZLAŞMAK
- SORUNLAR:
UZAKLAŞTIRAN ile/ve/değil/yerine/||/<>/</>< YAKINLAŞTIRAN
- UZAKLIK ÖLÇÜMÜNDE:
NİRENGİ ile/ve/||/<>/> PARALAKS
- UZAKTAN EN İYİ FARK EDİLEN RENK ile ...
( TURUNCU )
- UZAKTAN ETKİ ile DOKUNMA/TEMAS
- UZAM/DÜZLEM/HAYYİZ/VÜSAT[Ar.] ile VÜS'AT[Ar. < VÂSİ/VÂSİA]
( Belirli noktalar toplamı. İLE Geniş, engin, açık, enli, bol. )
- UZAM/UZAY <-> ZAMAN <-> ÖZDEK <-> DEVİM <-> İVME <-> GÜÇ
- UZAM = HAYYİZ = EXTENSION, EXTENT[İng.] = ÉTENDUE, EXTENSION[Fr.] = AUSDEHNUNG[Alm.] = EXTENSIO[Lat.] = EXTENSIÓN[İsp.]
- UZAM/DÜZLEM/HAYYİZ/VÜSAT[Ar.] ile/ve/değil/yerine/||/<>/> UZAY
( Belirli noktalar toplamı. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/|||/<>/> Tüm noktalar toplamı. )
( Tanımla(n)mayla. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/|||/<>/> ... )
( Dışta. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/|||/<>/> İçte. )
( İçte yok. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/|||/<>/> Dışta yok. )
( [not] PLANE vs./and/but/||/<>/> SPACE
SPACE instead of PLANE )
- UZAM ile/ve/||/<> YAYILIM
- UZAMAK" ile "SIVIŞMAK"
- UZAMAK ile/değil UZAKLAŞMAK
( Argoda ve/ya da günlük düşük dilde. İLE/DEĞİL ... )
- UZAMLI ŞEY = EXTENDED THING[İng.] = CHOSE ÉTENDUE[Fr.] = AUSGEDEHNTE DING[Alm.] = RES EXTENSA[Lat.]
- UZANMAK (YATMAK) ile BANYODAN/DUŞTAN SONRA UZANMAK (YATMAK)
- UZANTI ile/ve/<> GÖSTERİM/TEMSİL
- UZATMA! ile/ve/||/<>/> UZLAŞ! ile/ve/||/<>/> UNUT!
- UZA(T)MAK ile/ve/değil/||/<>/< TEKRAR
- UZAY ile/||/<> FAZ UZAYI
( )
( Bilinmiyor tarafından keşfedildi/formüle edildi. )
- UZAY ile/||/<> MEKÂN
( )
( Bilinmiyor tarafından keşfedildi/formüle edildi. )
- UZAY = MEKÂN = SPACE[İng.] = ESPACE[Fr.] = RAUM[Alm.] = SPATIUM[Lat.] = ESPACIO[İsp.]
- UZAY ile/||/<> SİKİŞTİRMA UZAYİ
( )
( Bilinmiyor tarafından keşfedildi/formüle edildi. )
- UZAY ile/ve/||/<>/> UZAM/MEKÂN
(
| Kavram | Açıklama | Örnek Kullanım |
|---|---|---|
| SPACE | Fiziksel ya da kavramsal boşluk. Devim, düşünme ve etkileşim olanağı sunar. | Sınıfların düzenlenişi öğrencilere daha fazla uzay[space] sunmalıdır. |
| PLACE | Fiziksel mekânın kimlik, anlam ve aidiyetle yüklenmiş durumu. Yalnızca konum değil ilişkisel bir bağdır. | Okul, sadece bir bina değil öğrenciler için bir uzam[place] durumuna gelmelidir. |
| PLACE and SPACE | Mekânın anlamlı duruma gelmesi için fiziksel alanın[space] toplumsal, ekinsel ve duygusal boyutlarla ilişkilendirilmesi gerekir [place]. | Bir kenti yaşanabilir kılan, yalnızca uzay[space] değil bireylerin onunla kurduğu uzam[place] ilişkisidir. |
- UZAYA ÇIKAN İLK HAYVAN:
MAYMUN değil MEYVE SİNEĞİ
( ALBERT II [1949'da 134 km.]
değil
AMERİKAN V2 [Temmuz 1946]
[Bir miktar tahıl tohumuyla birlikte uzaya fırlatıldılar.][Yüksek irtifada patlamanın radyasyon üzerine etkisini test etmeye alışkınlardı.] )
- UZAYZAMAN ile/||/<> MUTLAK UZAY VE ZAMAN
( Uzayzaman 4D birleşik, Newton mutlak ayrı uzay ve zamandır. )
( Formül: ds² = -c²dt² + dx² + dy² + dz² )
( Isaac Newton tarafından 1687 yılında keşfedildi/formüle edildi. )
- UZEL, ERBİL (KIRKLARELİ, 1974) :
( Karşıyaka'dan transfer edildi ve üç sezon (1996 - 1999) tescilli kaldığı Sarıyer'di 90 lig, 4 kupa ve 1 turnuva maçı olmak üzere 95 resmi ve ayrıca 29 özel maçla birlikte toplam olarak 124 maçta forma giydi. Lig maçlarında 6 ve özel maçlarda 3 olmak üzere takımına 9 gol kazandırdı. 1 kez A Milli takım formasını giydi ve Adanaspor'a transfer ederek Sarıyer'den ayrıldı. )
- ÜZEN ...
YALAN SÖYLEMESİ ile/ve/değil/> ONA, DAHA SONRASINDA İNANAMAYACAK OLMAK
- ÜZENGİ AĞA SOKAK VE ÜZENGİ AĞA BAYIRI SOKAK :
( Yenimahalle'nin üst sınırlarını kapsayan çok geniş bir arazi parçasının Üzengi Ağa Arazisi olarak kaydı bulunmaktadır. Bu büyük arazi sonraları bölünerek yeni yeni yerleşim bölgeleri meydana geldi. Üzengi binek hayvanlarında kullanılır. Şöhreti dilden dile gezen üzengi ustası, yaptığı iş karşılığında çok kazanınca bu büyük alanın sahibi olur ve yaptığı iş dikkate alınarak kendisine Üzengi Ağa denir. Bu alan üzerinde bulunan iki sokaktan birine "Üzengi Ağa Bayırı Sokak" diğerine de "Üzengi Bayırı Sokak" adı verilir. Bu sokakların bir batı ve kuzey taraflarının bir kısmı Sarıyer Merkez Mahallesi sınırları içindedir. )
- ÜZEN/İ ile/değil/yerine/>< MUTLU EDEN/İ
( Terk et. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Mutlu et. )
( Hakkındır. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Hakkıdır. )
- ÜZERİNDE DURMAK ile/ve/yerine ALTINI ÇİZMEK
- ÜZERİNE KONUŞULAMAZ/LAR ile/ve/değil İFADE EDİLEMEZ/LER
( [not] NOT TO TALK ABOUT/ON vs./and/but NOT TO EXPRESS )
( ARETE ile APORETE )
- ... ÜZERİNE ile/ve/değil/||/<>/< ... ÜZERE
- UZGER, HACI ÖMER (1912 - 1995) :
( Sarıyerlidir. "Bel çeken Hacı Ömer" olarak tanınır. Hayırseverliği ile bilinir. Mesleği balıkçılık olmasına karşın bu işi yapmamış ve bel çekme işini devam ettirmiştir. Ustasından el almış ve bel ağrısı çekenlerin belini çekmek suretiyle şifa dağıtması ile şöhrete erişti. TV de haber konusu oldu, tanındı, bu nedenle rekor denecek kadar çok hasta derdi için kendisine geldi. Yaptığı iş sağlıkçılar tarafından uygun bulunmadığı için devamlı şikâyet edilmesine karşın hastaları eksilmediği gibi, üniversite profesörlerinden gelip de bel çektiren olmuştur. Bel çekme işini para için değil, hayır için yapıyordu. Ya hiç para almıyor veya aldığı küçük ücreti de makbuzla alıyordu. Pek çok camii minaresi yaptırdı. Yeni inşâ edilen camilere maddi yardım etti. Okullara yardımda bulundu. En çok da Sarıyer İsmail Akgün Devlet Hastanesine yeni mekân kazandırmak, eksiklerinin giderilmesini temin için mücadele edip durdu. İyilikseverliği nedeni ile Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel tarafından kendisine 1995'te plâket (Ödül) verilmesi öngörüldü. Plaketi Kasım 1996'da verilince ömrü yetmedi ve ödülü yeğenine verildi. Sarıyer Kumsal Meydanın ismi "Hacı Ömer Meydanı" olarak değiştirilerek isminin yaşatılması sağlandı. )
- ÜZGÜN ile/ve/||/<>/> SÜZGÜN
- ÜZGÜN/LÜK ve/||/<>/> DÜZGÜN/LÜK
- UZGÜR, ERSEL (BURSA, 1967) :
( Bursaspor kulübünden transfer edildi ve dört sezon (1996 - 2000) tescilli kaldığı Sarıyer S. K. de 115 lig, 7 kupa, 2 turnuva maçı olmak üzere 124 resmi ve ayrıca 46 özel maçla birlikte toplam olarak 170 müsabaka oynadı. Lig maçlarında 10, kupa maçlarında 2 ve özel maçlarda 2 olmak üzere takımına 14 gol kazandırdı. 4 kez Ümit Milli, 43 kez B Milli takım formasını giydi. )
- UZLAŞIM ile/ve/||/<> ALT/ASGARİ KOŞUl
- UZLAŞIM/SAL = İTİBAR/Î = CONVENTION/AL[İng.] = CONVENTION/NEL[Fr.] = KONVENTION/EL[Alm.] = CONVENTIO[Lat.] = CONVENCIÓN[İsp.]
- UZLAŞIM ve UNUTMAK
- UZLAŞIM ile/ve/<> UYUM
( VAZ'Î ile/ve/<> TENASÜB )
( AGGREEMENT vs./and/<> HARMONY )
- UZLAŞIM ile/ve/değil/yerine UYUMLU BİRLİK
( [not] AGGREEMENT vs./and/but/<> HARMONIOUS UNITY )
- UZLAŞIM/SAL ile UYLAŞIM/SAL
- UZLAŞMA ile/ve/||/<> BARIŞMA
- UZLAŞMA ile/değil ERDEM
( [not] AGGREEMENT vs./but VIRTUE )
- UZLAŞ(TIR)MA ile/değil ANLAŞ(TIR)MA
- UZLET ve İZZET
- UZLUK/EHLİYET/HAZAKAT ile/ve/<> DEĞİM/LİYÂKAT
- UZMAN ile AZMAN
- UZMANLAŞMA ile "KÖK SALMA"
- UZMANLIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BİREŞİM/TEVHİD
- UZMANLIK ile/ve/<> DERİNLİK
- UZMANLIK ve/||/<>/>/< İŞBÖLÜMÜ
- UZMANLIK ile/ve/değil/yerine/||/<> MESLEK
( [not] PROFESSION vs./and/||/<>/but JOB
JOB instead of PROFESSION )
- UZMANLIK ile/ve ORGANİZASYON
( SPECIALIZATION vs./and ORGANISATION )
- UZMAN/LIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< USTA/LIK
( KOMPETAN avec ... )
- UZMAN/LIK ile/ve/||/<> UYGULAYICI/LIK
- UZMAN/LIK ile/ve/||/<>/> YALANCI/LIK (YETİSİ)
- UZMAN/LIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YETKİN/LİK
- ÜZME TAHTASI ile/ve SNOWBOARD
( Meşe köyü - İkizdere - Rize'de. İLE/VE Dağlarda. )
( Çimende. İLE/VE Karda. )
- UZÛBET[Ar.] ile UZÛBET/UZBET[Ar.]
( Tatlılık, şirinlik, lâtiflik. İLE Bekârlık, ergenlik. )
- ÜZÜLME ve/||/<>/> BÜZÜLME
- ÜZÜLMEK ile DÜŞÜNMEK
- ÜZÜLMEK ile/ve HESAP SORMAK
- ÜZÜLMEK ile/ve/||/<>/> SÜZÜLMEK
- ÜZÜM, ÜZÜME, BAKA BAKA KARARIR ile/ve/||/<> KÖRLE YATAN, ŞAŞI KALKAR
- ÜZÜM ile AYIÜZÜMÜ
( ... İLE Fundagillerden, küçük taneli yemişler veren, tüylü bir bitki. [Lat. ARBUTUS UVA-URSI] )
- ÜZÜM ile HAFIZALİ
( ... İLE Seyrek taneli, kalın kabuklu, etli ve parlak altın sarısı renginde büyük taneli bir üzüm. )
- ÜZÜM ile HOŞKURAN/TİLKİKUYRUĞU
( ... İLE Çiçekleri, dalları ıspanak gibi pişirilen bir yıllık otsu bir bitki. [Lat. AMARANTHUS LIVIDUS] | Uzun salkımlı bir çeşit üzüm. | Yağlı güreşte oturak kündesine geçen üstteki güreşçiye, alttakinin elini geri uzatarak çenesinden ya da gırtlağından çekmesi. )
itibarı ile 45.309 başlık/FaRk ile birlikte,
45.309 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(169/183)
(1996'dan beri)