O ve Ö ile başlayan FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 5.586 başlık/FaRk ile birlikte,
5.586 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(18/24)
- OTOGAR ile OTOKAR[Fr. < Yun.]
( Kentlerarası çalışan motorulu taşıtların, yolcularını aldıkları ve indirdikleri yer, garaj. İLE Toplu ya da turistik geziler için yapılmış büyük otobüs. )
- OTOGESTİYON[Fr. < Yun.] değil/yerine/= ÖZYÖNETİM
( Sosyalist ülkelerde, tarım ya da endüstri kuruluşlarında, işçilerin söz ve karar sahibi olmaları ilkesine dayanan yönetim biçimi. )
- OTOGREFT ile İMZA ile İMZALI ile İMZA
( AUTOGRAFT vs. AUTOGRAPH vs. AUTOGRAPHIC vs. AUTOGRAPHY )
( خودپيوند ile دستينه ile مثل عکس ile خودخوار ile خودخواري )
( KHODPYVAND ile DASTYNAH ile MOSL AKS ile KHODKHAR ile KHODKHARY )
- OTOİMMÜN ile/||/<> ALERJİ
( Otoimmün kendi doku saldırı İLE alerji zararsıza aşırı. )
( Formül: Self-attack İLE overreaction )
- OTOJESTİYON değil/yerine/= ÖZYÖNETİM
- OTOKLAV/AUTOCLAVE[İng.] değil/yerine/= BASINÇLI MİKROPKIRAN KAZAN
- OTOKRASİ / OTOKRAT (OTOKRATİK) değil/yerine/= SALTIKERKİ / SALTIKERKÇİ (SALTIKERKİL)
- OTOKRASİ ile OTOKRAT ile OTOKRATİK ile OTOKRATİK OLARAK
( AUTOCRACY vs. AUTOCRAT vs. AUTOCRATIC vs. AUTOCRATICALLY )
( استبداد ile سلطان مطلق ile سلطان مستبد ile استبدادي ile مستبدانه )
( ESTABDAD ile SALTAN MOTALGH ile SALTAN MOSTABAD ile ESTABDADY ile MOSTABDANEH )
- OTOKRİTİK[İng. < AUTOCRITIC] değil/yerine/= ÖZELEŞTİRİ
- OTOLARYNGOLOGY ile ...
( Kulak ve gırtlak hastalıklarını konu alan tıp dalı. )
- OTOLİT ile OTOLİTLEŞME
( İç kulakta dengeyi sağlayan kalsiyum karbonat kristalleri. İLE Kalsiyum karbonat kristallerinin oluşum süreci. )
- OTOLOG/AUTOLOGOUS[İng.] değil/yerine/= KENDİNDEN
- OTOLOG ile/||/<> HETEROLOG
( Otolog aynı bireyden İLE heterolog farklı bireyden alınan doku/organ )
( Medawar tarafından 1944 yılında keşfedildi/formüle edildi. (Ülke: Bilinmiyor) (Alan: biyoloji) )
- OTOMAN[Fr.] değil/yerine/= KOLTUK
( Sedir biçiminde koltuk. )
- OTOMASYON/AUTOMATION[İng.] değil/yerine/= ÖZ İŞLEME
- OTOMASYON ile/||/<> MİTOFAJİ
( Otomasyon genel hücresel bileşen geri dönüşümüyken İLE mitofaji spesifik mitokondri temizliğidir )
( Formül: LC3-II )
- OTOMASYON değil/yerine/= ÖZDEVİM
- OTOMAT ile OTOMATA TEORİSİ ile OTOMATİKLEŞTİRMEK ile OTOMATİK ile OTOMATİK ile OTOMATİK KONTROL ile OTOMATİK BİLGİSAYAR ile OTOMATİK KONTROL ile OTOMATİK EKİPMAN ile OTOMATİK TEST ile OTOMATİK SİLAH ile OTOMATİK OLARAK ile OTOMATİKLİK ile OTOMASYON ile OTOMATİZM ile OTOMAT
( AUTOMATA vs. AUTOMATA THEORY vs. AUTOMATE vs. AUTOMATED vs. AUTOMATIC vs. AUTOMATIC CHECK vs. AUTOMATIC COMPUTER vs. AUTOMATIC CONTROL vs. AUTOMATIC EQUIPMENT vs. AUTOMATIC TESTING vs. AUTOMATIC WEAPON vs. AUTOMATICALLY vs. AUTOMATICITY vs. AUTOMATION vs. AUTOMATISM vs. AUTOMATON )
( ماشينهي خودکار ile نظريه ماشينها ile خود کار کردن ile خودکار شده ile خودکار ile مقابله خودکار ile کامپيوتر خودکار ile کنترل خودکار ile سامانه خودکار ile آزميش خودکار ile اسلحه خودکار ile خودبخود ile بصورت خودکار ile بخودي خود ile خودبخودي ile اتوماسيون ile بطور خودکار ile ماشين خودکار )
( MASHYNAHY KHODKAR ile NAZARYYEH MASHYNEYA ile KHOD KAR KARDAN ile KHODKAR SHODEH ile KHODKAR ile MOGHABLEH KHODKAR ile KAMPYVOTER KHODKAR ile KONTERL KHODKAR ile SAMANEH KHODKAR ile AZMYSH KHODKAR ile ESLEHEH KHODKAR ile KHODBAKHOD ile BASORT KHODKAR ile BAKHODY KHOD ile KHODBAKHODY ile OTOMASYVAN ile BETOR KHODKAR ile MASHYNE KHODKAR )
- OTOMAT ile OTOMATİZM
- OTOMATİĞE BİNME değil OTOMATİĞE BAĞLAMA
- OTOMATİK/AUTOMATIC[İng.] değil/yerine/= ÖZİŞLER
- OTOMATİK TAKSONOMİ SİSTEMİ/AUTOMATIC TAXONOMY SYSTEM[İng.] değil/yerine/= OTOMATİK SINIFLANDRMA DÜZENİ (YAPAY ZEKÂ)
- OTOMATİK ile/değil KENDİLİĞİNDEN
- OTOMATİK ile OTOEROTİZM ile OTOLİZ ile OTOZOMAL ile KENDİ KENDİNE TELKİN
( AUTO vs. AUTOEROTISM vs. AUTOLYSIS vs. AUTOSOMAL vs. AUTOSUGGESTION )
( ماشين سواري ile احتلام ile خودکافت ile غير جنسي ile القاء بنفس ile تلقين بخود )
( MASHYNE SAVARY ile EHTELAM ile KHODKAFT ile غير جنسي ile القاء بنفس ile TALGHYNE BAKHOD )
- OTOMATİK değil/yerine/= ÖZDEVİNGEN
- OTOMATİKLEŞMEK ile OTOMATİKLEŞTİRMEK ile OTOMATİK/LİK ile OTOMATİK SİGORTA
- OTOMATİKMAN/OTOMATİK OLARAK ile/ve DOĞRUDAN/DOĞAL OLARAK
- OTOMATİZM/AUTOMATISM[İng.] değil/yerine/= ÖZİŞLERLİK
- OTOMATİZM değil/yerine/= ÖZDEVİNİM
- OTOMOBİL ARAŞTIRMA VE MODERNİZASYON MERKEZİ ile OTOMOBİL ile OTOMOBİL ENDÜSTRİLERİ ile OTOMOBİL ENDÜSTRİSİ ile OTOMOTİV
( AUTOMOBILE RESEARCH AND MODERNIZATION CENT vs. AUTOMOBILE vs. AUTOMOBILE INDUSTRIES vs. AUTOMOBILE INDUSTRY vs. AUTOMOTIVE )
( ماشين سواري ile ماشين خودرو ile اتومبيل ile خودرو ile صنيع خودرو سازي ile صنيع خودرو ile صنعت خودرو ile صنعت خودرو سازي ile مرکز تحقيقات و نو آوري خودرو )
( MASHYNE SAVARY ile MASHYNE KHODRO ile OTOMBYLE ile KHODRO ile SANYE KHODRO SAZY ile SANYE KHODRO ile SANAT KHODRO ile SANAT KHODRO SAZY ile MARKZ TAHGHYGHAT VE NO AVARY KHODRO )
- OTOMOBİL ile OTOMOBİLCİ/LİK
- OTONOM SİNİR SİSTEMİ ile/ve/<> MOTOR SİNİR SİSTEMİ
- YAPAY "ZEKÂ":
OTONOM ile/ve/<> OTONOM OLMAYAN ile/ve/<>
YARI OTONOM
- OTONOM/LUK ile OTONOMİ
- OTONOM/İ[Fr. < Yun. ATUOS: Kendi, öz. | NOMOS: Yasa.]/AUTONOMOUS[İng.] değil/yerine/= ÖZERK/LİK
- OTOPARK ile OTOPARKÇI/LIK
- OTOPSİ/AUTOPSY[İng.] değil/yerine/= ÖLÜ AÇIMI
- OTOPSİDE AÇILMASI GEREKEN BOŞLUKLAR:
BAŞ ile/ve/||/<> GÖĞÜS ile/ve/||/<> KARIN
( )
- OTOREGÜLASYON/AUTOREGULATION[İng.] değil/yerine/= ÖZ DÜZENLENİM
- OTORİTE SANSÜRÜ ile/değil/yerine/< OTO SANSÜR
- OTORİTE ile OTORİTER ile OTORİTELİ ile OTORİTESİZ/LİK
- SULTA[Ar.] / OTORİTE/R[İng. < AUTHORITY/Fr. < AUTORITÉ] değil/yerine/= YETKE/Cİ | BASKI / YETKİLİ | UZMAN
- OTORİTER ile YETKİLİ ile YETKİLENDİRME
( AUTHORITARIAN vs. AUTHORITATIVE vs. AUTHORIZATION )
( طرفدار استبداد ile حاکمانه ile تنفيذ )
( TARAFDAR ESTABDAD ile HAKAMANEH ile تنفيذ )
- [ne yazık ki]
OTORİTER/LEŞME ile/ve/<> TOTALİTER/LEŞME
- OTORİZASYON[İng. < AUTHORISATION] değil/yerine/= YETKİLENDİRME
- OTOSTOP ile OTOSTOPÇU/LUK
- OTOTRANSFÜZYON/AUTOTRANSFUSION[İng.] değil/yerine/= KENDINE KAN AKTARIMI
- OTOTROF ile/||/<> HETEROTROF
( Ototrof kendi besinini üretir İLE heterotrof hazır alır )
( Formül: Bitkiler İLE hayvanlar )
- OTOTROF ile OTOTROFİ
- OTOTROF/İ[Fr.] değil/yerine/= ÖZBESLENEN/ÖZBESLENME
- OTOZOM/AUTOSOME[İng.] değil/yerine/= GÖVDE KROMOZOMLARI
- OTOZOMAL/AUTOSOMAL[İng.] değil/yerine/= GÖVDE KROMOZOMU (İLİŞKİLİ)
- OTOZOMAL İLE GONOZOMAL İLE MİTOKONDRİYAL ile/||/<> KALITIM TÜRLERİ
( Gen lokasyon bazlı kalıtım. )
( Formül: XᴴXʰ taşıyıcı anne )
- OTOZOMAL İLE X-BAĞLI İLE Y-BAĞLI İLE MİTOKONDRİYAL ile/||/<> KALITIM YOLLARI
( Farklı kromozomlarla aktarılan kalıtım. )
( Formül: mtDNA: Maternal kalıtım )
- OTRAN ile GİYECEK
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Don. Giysi. İLE ... )
- ÖTROFİKASYON ile/||/<> ASİDİFİKASYON
( Besin zenginleşmesi. alg İLE Asitlenme.[pH düşüşü] )
( Formül: Fosfat/nitrat İLE pH düşüşü.
N ile P İLE H⁺ )
- OTSU = HAŞÎŞÎ = HERBACÉ
- OTSU ile OTSUL ile OTSUZ ile OTSU TOPLULUK
- OTTUZ ile OTTUZ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Otuz[30]. İLE Üç[3]. )
- ÖTÜCÜ KUŞLAR ile/ve TAKLACI KUŞLAR
- ÖTÜCÜ/LÜK ile ÖTÜCÜ KUŞLAR
- ÖTÜKEN ile ...
( Tanrı'nın seçtiği yer. )
- ÖTÜMLÜLEŞMEK ile ÖTÜMSÜZLEŞMEK ile ÖTÜMLÜ/LÜK ile ÖTÜMSÜZ/LÜK ile ÖTÜMLÜ ÜNSÜZ ile ÖTÜMSÜZ ÜNSÜZ
- OTUN ...:
ÇIKMASI ile/ve/||/<> BİTMESİ
- OTURAK ile OTURAKLI/LIK ile OTURAK ALEMİ ile OTURAK KÜNDESİ
- OTURAK/LÂZIMLIK/HAVRUZ ile SİBEK
( Çocukların boşaltımlarını sağlamak üzere kullanılan nesne. İLE Küçük çocukların yataklarını kirletmemeleri için beşiğe takılarak sidiği oturağa götüren tahta boru, kamış. | El değirmenlerinde alt taşın ortasına çakılan, üst taşın dönmesini sağlayan küçük kazık ya da sivri demir. | Ağaçların toprağa dikine uzayan kökü, dik kök, kazık kök. | Sibek uçlu şapka. )
- OTURANIN, AYAKTAKİNE SELÂM VERMESİ değil AYAKTAKİNİN, OTURANA SELÂM VERMESİ
- Oturarak KONUŞ!!!
- OTURMA-DURMA
- OTURMA ODASINDA ile UYGUNSUZLUK ile DEĞİŞMEZ
( INCOMMODE vs. INCOMMODITY vs. INCOMMUTABLE )
( ناراحت گذاردن ile خسران ile سبک نشدني )
( NARAHAT GOZARDAN ile KHOSRAN ile SABAK NESHODANY )
- OTURMA!:
TAŞA ile YAŞA ile BAŞA
( Taşa, başa, yaşa oturmamak gerek. )
( Do not sit/stand on/at stone, wet, front! )
( STONE vs. WET vs. FRONT )
- OTURMA/LIK ile OTURMA İZNİ ile OTURMA GREVİ ile OTURMA GRUBU ile OTURMA ODASI ile OTURMA DUVARI ile OTURMA BELGESİ ile OTURMA MOBİLYASI
- OTURMA ile/ve/değil KAPLAMA
- OTURMAK ile/ve/değil AYAKTA DURAMAMAK
- OTURMAK ile ÇÖMELMEK
( ... ile IHMA )
- OTURMAK ile DIŞKILADIKTAN/SIÇTIKTAN SONRA OTURMAK
- OTURMAK ile KÖSKELMEK
( ... İLE Bir yere yaslanarak oturmak. )
- OTURMAK ile/ve/||/<>/> "OSURMAK"
- OTURMAK ile OTURTMAK ile OTURULMAK ile OTURTULMAK ile OTURABİLMEK ile OTURUVERMEK ile OTURTABİLMEK
- OTURMAK ile/ve SAYGI DUYARAK VE GÖSTEREREK [TAZÎM] İLE OTURMAK
- ÖTÜRMEK ile ÖTÜRÜ
- OTUR(T)MAK ile ÖRTÜŞ(TÜR)MEK
( TO FIT WELL vs. HARMONIZE )
- ÖTÜRÜK ile ÖTÜRÜKLÜ
- OTURUM ile OTURUŞ
( Bir meclis ya da kurulun, çözümlenmesi ve/ya da çözülmesi gereken sorunları görüşüp tartışmak üzere yaptığı toplantı, celse. | Yasama meclislerinin birleşimlerinden her biri. İLE Oturma eylemi ya da biçimi. )
- (OTURURKEN) SALLANMAMALI!
- OTURUŞMAK ile OTURUŞ
- ÖTÜŞMEK ile ÖTÜŞ
- OTUZ/LUK ile OTUZ KERE
- OTUZAR ile OTUZARLI
- OTUZBİR PLAJI :
( Rumelikavağı limanı batısında ve limana bitişik olup, mesirenin deniz kıyısıdır. Sahili midyeciler tarafından işgal edildikten sonra plaj olma durumu ortadan kalktı. )
- OTUZBİR SUYU DALYANI :
( Rumelikavağı'nda limanın batı kısmında ve Otuzbir Suyu mesiresi önünde kurulan bu dalyan uzun bir süreden beri kurulmamaktadır. )
- OTUZBİR SUYU MESİRESİ :
( Otuzbir suyu mesiresi, aynı ismi taşıyan yokuşun deniz tarafındadır. Asırlık çınar ağaçlarının bulunduğu mesirenin deniz tarafının bir kısmı yakın zamana kadar kumluk olduğu için plaj olarak değerlendiriliyordu. Kayalıklar arasından aynı ismi taşıyan memba suyu çıkıyordu. Mesire yeri olmaktan çıktı. Deniz sahili midye tezgahları, ağaç altları da balıkçı tekneleri çekilerek işgal edilmiştir. Mesire; 93 harbi (1877 Rus Harbi) sırasında buraya 31.Tümenin konuşlanması üzerine bu ismi aldığı söylenmektedir. )
- OTUZBİR YOKUŞU :
( Rumelikavak'tan Yenimahalle'ye giderken, limanın bitimi ile başlayan yokuşa otuzbir yokuşu denilmektedir. Yokuşun deniz tarafındaki yamacı ve deniz kıyısı da Otuzbir suyu mesiresidir. )
- 8 FIRKA ile 32 FIRKA
- OUGHT :/yerine -MELİ, -MALI
- OUR :/yerine BİZİM
- OURSELVES :/yerine KENDİMİZ
- OUT :/yerine DIŞARI
- OUTCOME :/yerine SONUÇ
- OUTER SPHERE ile/||/<> INNER SPHERE
( Outer elektron direkt, inner köprü ligand transfer. )
( Formül: Marcus İLE Taube )
- OUTFLOW[İng.] değil/yerine/= DIŞA AKIŞ
- OUTLET[İng.] değil/yerine/= ÇIKIM
- OUTPUT[İng.] değil/yerine/= ÇIKTI | DEBİ
- OUTSIDE :/yerine DIŞINDA, DIŞARIDA
- OVA GORİLLERİ ile DAĞ GORİLLERİ
( Temizlerdir ve yaşadıklara yere özen gösterirler. İLE Yuvalarını sürekli pisletir ve çoğunlukla kendi dışkı birikintilerinin üzerinde uyurlar. )
( ... İLE Sadece Ruanda, Uganda ve Kongo Demokratik Cumhuriyeti'nde[eski Zaire] bulunmaktalardır. )
- OVA/YAZI ile BİDH[Ar.]
( ... İLE Geniş ova. )
- OVA/YAZI ile/değil ÇATALAĞIZ
( ... İLE/DEĞİL Bir ırmağın, denize kavuştuğu yerde, lığların birikmesiyle oluşan, üçgen biçimli ova. )
( [not] SAVANNA and/but DELTA )
- OVA ile OVAL/LİK
- OVA ile/ve PAMPA
( ... İLE/VE Orta Arjantin'deki ovalar. )
( ... vs./and Plains in Middle Argentina. )
( PLAIN vs./and PAMPA )
- OVADA ve/ya da YAYLADA
ile/ve/değil/yerine/||/<>/<
DAĞDA/YOLDA
- OVAL[Fr. < OVALE] ile ELİPS[Fr. < ELIPSE]
( Yumurta biçiminde olan, yumurtamsı. | Özellikle elips gibi iki bakışım ekseni olan kapalı eğrinin oluşturduğu biçim. İLE Tüm noktalarının belirli iki ayrı noktaya olan uzaklıklarının toplamı birbirine denk olan kapalı eğri. | Eksilti. )
- OVAL[Fr. < OVALE]/BEYZÎ[Ar.] değil/yerine/= SÖBE
( Yumurta biçiminde olan, yumurtamsı. | Özellikle elips gibi iki bakışım ekseni olan kapalı eğrinin oluşturduğu biçim. )
- OVALAMAK ile OVALANMAK ile OVALATMAK
- OVALI ile OVALIK
- OVAT YAPRAK, YUMURTANIN BOYUNA KESİTİ BİÇİMİNDE OLAN YAPRAK = VARAK-I BEYZÎ = FEUILLE OVALE
- OVA/YAZI ile/ve YAYLA
( Dağların eteklerinde. İLE/VE Dağların tepelerinde. )
- OVDURMAK ile OVDURTMAK
- OVEN :/yerine FIRIN
- OVER vs. BEYOND
- OVER HISTORY vs. UNIVERSAL
- OVER- ile SUR- ile DOLİKO- ile PSÖDO- ile -FOBİ
( Aşırı [over dominans: üstün baskınlık] aşırı-, ötesinde. İLE Uzun. İLE Yalancı/sahte .... İLE ... ürküsü. )
- OVER :/yerine ÜZERİNDE, FAZLA
- OVERALL :/yerine GENEL
- OVERCOME :/yerine ÜSTESİNDEN GELMEK
- OVERDOSE[İng.] değil/yerine/= DOZ AŞIMI
- OVERFİTTING İLE REGULARİZATION İLE DROPOUT ile/||/<> GENELLEME PROBLEMLERİ
( Model performans iyileştirme teknikleri. )
( Formül: L + λ||w||² )
- OVERFİTTING ile/||/<> UNDERFİTTİNG
( Overfitting karmaşık model İLE underfitting basit model. )
( Formül: Too complex İLE too simple )
- OVERLOK ile OVERLOKÇU/LUK
- OVERLOOK :/yerine GÖZ ARDI ETMEK
- ÖVGÜ ve/||/<> İLGİ ve/||/<> SEVGİ
( Erilde/erkekte. VE/||/<> Dişilde/kadında. VE/||/<> Çocukta. )
- ÖVGÜ ile İLTİFAT
( MASU YE NYANA: İnek gibi gözlerin var.[Burundi'de, bir genç bayana yapılacak en büyük iltifat] )
( Gereksinimlerini karşılamak. )
- ÖVGÜ/YERGİ değil/yerine/>< OLGU
- ÖVGÜ ile ÖVGÜCÜ/LÜK
- ÖVGÜ = PRAISE[İng.] = LOUANGE[Fr.] = LOB[Alm.] = LAUS[Lat.]
- ÖVGÜ ile/ve/||/<>/>< SÖVGÜ, ŞETİM/ŞETM[Ar.]
( İkisi de, bilgisizliğin göstergesi ve bilgisizlik oranıncadır. )
( Övgünün aldatıcı ve yıkıcı etkisinden kaçmanın tek yolu, çalışmaya devam etmektir. )
( Aşırı övenler ile aşırı sövenlerin ortak noktası, her zaman ve zemin için saklayacak bir şeylerinin olmasıdır. Saklayanlar, bir şeyleri korumak için, dikkati, uclara çekerek, çıkar sağlamaya ve/ya da yanıltmaya çabalarlar. )
( Övgüsü tez/hızlı olanın, sövgüsü de tez/hızlı olur. )
- ÖVGÜ ile/ve/<> SÜS
- ÖVGÜ(MEDH) >< YERGİ(TENKİD)
- ÖVGÜDE:
MEVLÂNÂ ve KONEVİ ile/ve/||/<>/> EINSTEIN ve CHAPLIN
- ÖVGÜYE LÂYIK OLAN ile/ve/<> İLK İLKE
- OVIDIUS KULESİ :
( Uskumruköy'deki Ovıdıus kulesi benzeri bulunmayan kulelerden biridir. Kare biçiminde yapılan kulenin gözetleme amacı ile yapılmış olması nedeni ile kuleye "Gözetleme kulesi" de denilmektedir. Kule efsanelere konu olmuş M. 8.yy. da Roma İmparatoru Augustus, açık saçık şiirler yazan şair Ovıdıus'u sürgün etmiş. Deniz yolu ile geçen Ovıdıus kuleyi görmüş ve bu nedenle kule onun ismi ile anılır olmuş. Bu kulenin Kilyos kalesi yapıldığı yıllarda yapıldığı zannedilmektedir. )
- OVMAK ile OVMAÇ
- ÖVME ile KÖTÜLEME
( Memnun ettiğin zaman, sende olmayan şeylerle seni öven kişi, kızdırdığın zaman da seni, sende olmayan şeylerle kötüler. )
- ÖVME ile/ve NAAT[Ar.]
( ... İLE/VE Bir şeyin, niteliklerini övme. )
- ÖVME ile/ve YÜCELTME
( TO PRAISE vs./and TO EXALT )
- ÖVMEK ile/ve BOŞBOĞAZ/LIK
( ... ile/ve AHTAL )
- ÖVMEK ile/ve BOŞBOĞAZLIK
- ÖVMEK ile/ve/||/<>/>< GÖMMEK
- ÖVMEK ile ÖVGÜYE DEĞER
( LAUD vs. LAUDABLE )
( تمجيد کردن ile قابل ستايش ile محمود ile مرضيه )
( TAMAJYD KARDAN ile GHABEL SETAYSH ile MAHMUD ile MARZYYEH )
- ÖVMEK ile/değil/yerine TAKDİR
- ÖVMEK ile TAKDİR ETMEK
( Birini, gıyabında övmek, fitneye neden olur/olabilir. )
( MEDÂR-I İFTİHÂR: Övünme nedeni/vesilesi. )
- ÖVMEK ile/ve/değil/yerine TESBİH ETMEK
- ÖVMEK ile/ve/=/> YERMEK
( SENÂ', MEDH ile ... )
- ÖVMEK ile YÜCELTMEK
- OVOGON ile OVOGON DAĞARCIĞI
- OVOLOJİ ile ...
( Yumurtaların oluşumlarını inceleyen bilim dalı. )
- OVÜL, TOHUM TASLAĞI, YUMURTACIK = MÜVEYZENE = OVULE
- OVÜLLER, TOHUM TASLAKLARI = MÜVEYZENÂT = OVULES
- ÖVÜLMEK ile ÖVÜLEBİLMEK
- OVUM[Fr. < Yun.] ile/değil/<> OVOGON[Fr. < Yun. ]
( Yumurta. İLE/DEĞİL/<> İlkel bitkilerde, dişillik gözesi. )
( OVOGON DAĞARCIĞI: Çiçeksiz bitkilerin çoğunda, üreme örgenlerini barındıran boşluk. )
- OVUM[Fr. < Yun.] ile OVOLİT[Fr. < Yun. OVUM: Yumurta. | LITHOS: Taş. ]
( Yumurta. İLE İç içe mineral kabuklardan oluşan balık yumurtası biçiminde kalker. )
- ÖVÜNÇ ile KÜFÜR
- ÖVÜNME ile/ve/değil "KORKUTMA" (ÇABASI/ZANNI)
- ÖVÜNME ile ÖVÜNME
( BOAST vs. BOASTING )
( لاف زدن ile باد کردن ile بهرخ کشيدن ile منم زدن ile باليدن ile لاف ile افاده کردن ile مني ile منم ile شاه اندازي ile لافزني ile بخود باليدن )
( LAF ZADAN ile BAD KARDAN ile BACPARKH KESHYDAN ile MONAM ZADAN ile باليدن ile LAF ile AFADEH KARDAN ile مني ile MONAM ile SHAH ANDAZY ile لافزني ile BAKHOD BALYDAN )
- ÖVÜNMEK/"HAVA BASMAK" ile/değil MUTLULUĞUN DIŞAVURUMU
( [not] TO BOAST vs./but EXPRESSION OF HAPPINESS )
- ÖVÜNMEK İÇİN ile/değil/yerine (BİR) (DAMLA) (DAHA) İYİLİK/GÜZELLİK OLSUN DİYE
( İyiliğimizi yaptık, Good4Trust.org denizine attık...
Tüm ekibi, iyilikleri ve emekleri için tebrik ediyoruz...
Biz de böylesi hoş bir düşünce ve girişim için tüm ekibe teşekkürlerimizle sarılıyor ve yansımalı/dönüştürücü iyiliklerimizi paylaşmaya devam ediyoruz...
İyiliksever arkadaşlar! Siz de bu birlikteliğe katılabilirsiniz...
www.Good4Trust.org )
- ÖVÜNMEK İÇİN ile/ve/değil/yerine LÂYIK OLMAK İÇİN
- ÖVÜNMEK ile/ve AVUNMAK
- ÖVÜNMEK ile BÖBÜRLENMEK
- ÖVÜNMEK ile BÖBÜRLENMEK
- ÖVÜNMEK ile ÖVÜNEBİLMEK ile ÖVÜNEDURMAK ile ÖVÜNÇ ile ÖVÜNCE ile ÖVÜNÇ ÇİZELGESİ
- ÖVÜNMEK ile ÖVÜNEN ile PALAVRA
( BRAG vs. BRAGGER vs. BRAGGING )
( لاف ile باليدن ile فخر کردن ile لاف زدن ile باتکبر هرف زدن ile لافزن ile لافزني ile شاه اندازي ile رجز خواني )
( LAF ile باليدن ile FAKHAR KARDAN ile LAF ZADAN ile BATAKBAR NPARF ZADAN ile لافزن ile لافزني ile SHAH ANDAZY ile RAJZ KHANY )
- OWE :/yerine BORÇLU OLMAK
- OWN :/yerine SAHİP OLMAK, KENDİ
- OWNER :/yerine SAHİP
- OXŞAMAQ[Azr.] = BENZEMEK[Tr.]
- OXY ile/||/<> ESTHE-/ESTHESİO- ile/||/<> TACHEO-/TACHO-/TACHY- ile/||/<> BRADY-
( Akut, şiddetle algılanan, keskin şiddetli, çabuk, hızlı. İLE/||/<> Duyma, hissetme, duyulanım, algılayıcı oluşumlarla ilgili. İLE/||/<> Hız, kayma, hızla ilgili, hızlı, çabuk. İLE/||/<> Yavaş, yavaşlama. )
- OXYMORON ile EUPHEMISM(ÖFEMİZM)/ÖRTMECE
( Abartılı pekiştirme. İLE Kaba ya da ağır bir söz yerine aynı anlamı veren daha hafif bir söz. )
( "OXYMORON"LAR
* NEDENSİZ NEDEN
* FARKINDALIĞIN DUYARLILIĞI
* YOĞUNLUĞUNDAN ALGILANAMAMA
* "KORKUNÇ GÜZEL"
* "KORKUNÇ KOMİK"
* "KORKUNÇ TİTİZ"
* "DEHŞET GÜZEL"
* "DEHŞET ÖRNEK"
* "DEHŞET ÖNEMLİ"
* "MÜTHİŞ KÖTÜ"
* "MANYAK İYİ"
* "MANYAK BİŞEY"
* "AŞIRI SAĞLIKLI"
* "AŞIRI SEVGİ/SEVMEK"
* "ACAYİP BEĞENMEK"
* "ACAYİP ZEVKLİ"
* "ACAYİP MUHTEŞEM"
* "ACAYİP ÇOK"
* "AŞIRI UYGUN"
* "MUHTEŞEM ŞAİBE"
* "ŞİDDETLE İSTEMEK"
* "ŞİDDETLE ÖNERMEK"
* "ŞİDDETLİ SEVGİ"
* "ŞİDDETLİ DİKKAT"
* "SIKI YAĞMAK"
* "FELÂKET GÜZEL"
* FELÂKET DİNLENDİRİCİ
* "FENA ALBÜM"
* "KÖTÜ OLMAK"
* "KÖTÜ DEZAVANTAJ"
* "PİS ÇARPMAK/BAKMAK"
* "PİS YAKALADIN"
* "PİS (BİR) DURUM"
* "AKILLARA ZARAR ..."
* "DELİ PARA"
* "KÖPEK PARA"
* "TATLI BELA"
* "TATLI ACI"
* "ÇOK AZ"
* "PİS AĞRI"
* "PİS ATLAMAK/BAKMAK/ÇARPMAK"
* "HİÇ YOK"
* "BİRAZ FAZLA"
* "GEVEZE SUSUŞ"
* "DOLU BOŞLUK"
* "ZERREDEKİ OKYANUS"
* "NOKTANIN SONSUZLUĞU"
* "MUHTEŞEM HATA"
* "MÜTHİŞ FELÂKET"
* "FELÂKET MUHTEŞEM"
* "FEVKALÂDE RAHATSIZ EDİCİ"
* "VALLAHİ ÖYLE GALİBA"
* (GÜZEL İÇİN:) "ÂFET"
* "FUCK'N UNBELIEVABLE"
* "DEAFENING SILENCE"
* "MOURNFUL OPTIMIST" )
[Yukarıdakilerin hiçbiri zorlama, uydurma sözcükler değil bir biçimde, bazı yerlerde kullanılmış, görülmüş/duyulmuş "tamlama"lardır.] )
- OXYMORON ile REDUNDANCE
( Abartılı pekiştirme. İLE Gereksiz tekrar. | Ağdalı ifade. )
( Yukarıdakilerin hiçbiri zorlama, uydurma sözcükler değil, bir biçimde, bir yerlerde kullanılmış, görülmüş/duyulmuş "tamlama"lardır. )
( "OXYMORON"LAR
* NEDENSİZ NEDEN
* FARKINDALIĞIN DUYARLILIĞI
* YOĞUNLUĞUNDAN ALGILANAMAMA
* "KORKUNÇ GÜZEL"
* "KORKUNÇ KOMİK"
* "KORKUNÇ TİTİZ"
* "DEHŞET GÜZEL"
* "DEHŞET ÖRNEK"
* "DEHŞET ÖNEMLİ"
* "MÜTHİŞ KÖTÜ"
* "MANYAK İYİ"
* "MANYAK BİŞEY"
* "AŞIRI SAĞLIKLI"
* "AŞIRI SEVGİ/SEVMEK"
* "ACAYİP BEĞENMEK"
* "ACAYİP ZEVKLİ"
* "ACAYİP MUHTEŞEM"
* "ACAYİP ÇOK"
* "AŞIRI UYGUN"
* "MUHTEŞEM ŞAİBE"
* "ŞİDDETLE İSTEMEK"
* "ŞİDDETLE ÖNERMEK"
* "ŞİDDETLİ SEVGİ"
* "ŞİDDETLİ DİKKAT"
* "SIKI YAĞMAK"
* "FELÂKET GÜZEL"
* FELÂKET DİNLENDİRİCİ
* "FENA ALBÜM"
* "KÖTÜ OLMAK"
* "KÖTÜ DEZAVANTAJ"
* "PİS ÇARPMAK/BAKMAK"
* "PİS YAKALADIN"
* "PİS (BİR) DURUM"
* "AKILLARA ZARAR ..."
* "DELİ PARA"
* "KÖPEK PARA"
* "TATLI BELA"
* "TATLI ACI"
* "ÇOK AZ"
* "PİS AĞRI"
* "PİS ATLAMAK/BAKMAK/ÇARPMAK"
* "HİÇ YOK"
* "BİRAZ FAZLA"
* "GEVEZE SUSUŞ"
* "DOLU BOŞLUK"
* "ZERREDEKİ OKYANUS"
* "NOKTANIN SONSUZLUĞU"
* "MUHTEŞEM HATA"
* "MÜTHİŞ FELÂKET"
* "FELÂKET MUHTEŞEM"
* "FEVKALÂDE RAHATSIZ EDİCİ"
* "VALLAHİ ÖYLE GALİBA"
* (GÜZEL İÇİN:) "ÂFET"
* "FUCK'N UNBELIEVABLE"
* "DEAFENING SILENCE"
* "MOURNFUL OPTIMIST" )
- OXYMORON ile TEZAT
- OY ÇEŞİTLERİ'NDE:
BEYAZ ile YEŞİL ile KIRMIZI
( Kabul. İLE Çekimser. İLE Red. )
- OY ÇOKLUĞU ile/ve/değil/yerine OY BİRLİĞİ
( Aptal, bir oylamanın, sonucunun, "Oy çokluğu" ile alınmasına sevinir. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Abdal, "Oy birliği" ile alınmasını bekler/ister. )
( [not] BY A LARGE MAJORITY vs./and/but UNANIMITY
UNANIMITY instead of BY A LARGE MAJORITY )
- OY PUSULASI ile OY SANDIĞI
( BALLOT vs. BALLOT BOX )
( ورقه راي ile صندوق آرا )
( VARGHEH RAY ile SANDOGH ARA )
- OY ŞEKİLLERİ'NDE:
İŞARİ ile AÇIK ile KAPALI/GİZLİ
( El kaldırarak ya da ayağa kalkarak. İLE Adının yazılı olduğu kağıtla. İLE Adsız ve işaretsiz kağıtla. )
- OY ile/ve/||/<> "KAFA/KELLE"
- OY ile OY
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Dik yamaçlı, derin vadi. İLE Kül renginde.[at] )
- OY ile OY HAKKI ile OY KAĞIDI ile OY BİRLİĞİ ile OY SANDIĞI ile OY ÇOKLUĞU ile OY PUSULASI
- OY ile/ve/||/<> PARA
- OYA ile/ve/<> MİNE
- OYABİLMEK ile OYA ile OYA AĞACI ile OYA ÇİÇEĞİ
- OYAK SİTESİ ŞEHİT KUR. BNB. HÜSEYİN PARKI :
( Huzur Mahallesindedir. 1.475,23 m²'lik bir alan üzerindedir, 811,03 m² yeşil alanı, 126,70 m²'lik çocuk oyun alanı bulunmaktadır. )
- OYALAMAK/DİNZİRMEK ile/ve/<> AVUTMAK
- OYALAMAK ile OYALANMAK ile OYALANDIRMAK ile OYALANABİLMEK ile OYALAYABİLMEK
- OYALAMAK ile TASARIMLI NAKIŞ YAPMAK ile NAKIŞÇI ile NAKIŞ ile NAKIŞ ile KARMAKARIŞIK ETMEK
( EMBROIDER vs. EMBROIDER WITH DESIGN vs. EMBROIDERER vs. EMBROIDERY vs. EMBROIDING vs. EMBROIL )
( گلدوزي کردن ile نقش انداختن ile گلدوز ile برودري ile گلدوزي ile برودرهدوزي ile دچار کردن )
( GOLDOZY KARDAN ile NAQSH ANDAKHTAN ile GOLDOZ ile برودري ile GOLDOZY ile برودرهدوزي ile DOCHAR KARDAN )
- [ne yazık ki]
OYALAMAK ile/ve/||/<> "UYUTMAK"
- OYALANMA ile/ve/değil/||/<> OYUN
- OYALANMAK ile DÜŞKÜ/HOBİ
( TO DAWDLE vs. HOBBY )
- OYALANMAK ile/ve/değil/yerine YOĞUNLAŞMAK
- OYALIYOR ile OY ALIYOR
( Geciktiriyor. İLE Oy desteği yüksek ya da belirli bir oranda olan kişinin durumu. )
- OYDAŞMAK ile OYDAŞ/LIK
- Öykü DİNLE!!!
- ÖYKÜ ile/ve/||/<> ANLATI
- ÖYKÜ ile/||/<> APOLOG[Fr.]
( ... İLE/||/<> Ahlâkî bir öğütle sonuçlanan öykü. )
- ÖYKÜ ile KISSA
- ÖYKÜ ile/ve/<> ÖVGÜ
- ÖYKÜ/HİKÂYE ile ROMAN
( TAHKİYE[< HİKÂYE]: Hikâye etme, anlatma. )
( )
( STORY vs. ARTICLE )
- ÖYKÜ ile ŞİİR
( Her kişinin bir öyküsü vardır fakat şiiri yoktur. )
- ÖYKÜCÜ ile "SİYASETÇİ"
( "Ben öykücüyüm, isterseniz inanmayabilirsiniz!" derler. İLE ... [Burayı, gerektiği gibi kendiniz dolduruyorsunuzdur (umarız).] )
- ÖYKÜDE:
MİTOLOJİK KAHRAMAN ile ROL KAHRAMAN
( Anti-tinle karşılaştığında, kendini bilir. İLE Anti-tin ile karşılaştığında, ona dönüşür. )
- ÖYKÜ(LEME)DE:
MAUPASSANT BİÇİMİ ile ÇEHOV BİÇİMİ
( Aslolan, olaydır. Okuyucunun, öyküyü çok fazla yorumlamasına, hayal etmesine olanak tanınmaz.[Öyküdeki olay, mantıklı bir akış takip eder.][Kişiler, özenli ve ayrıntılı bir biçimde gösterilir.] İLE Aslolan, olay değildir. Öykü tamamlandığında, herşey bitmiş değildir. [Özellikle aktarımın sonrasında başlar.][Kişiler, her yönüyle tanıtılmadığından ve olaylarda kesinlik bulunmadığından dolayı okuyucu/izleyicinin hayal kurması ve kendine göre yorumlar yapabilmesi beklenilir.] )
( )
- ÖYKÜLEME ile BETİMLEME
( Olaylara daha çok sık yer verilir ve nesnel bir dil kullanılır. İLE Olaylardan çok kişisel düşüncelere, gözlemlere ve izlenimlere dayanır. )
( Yaşanılan olayları, "giriş - gelişme - sonuç" bölümlerine ayırarak anlatmak için başvurulur. İLE Bir karakterin fizikî ya da karakteristik özellikleri anlatılır. )
- ÖYKÜNCE(FABL) ve ÇEŞİTLERİ
( KELÎLE ve DİMNE (BEYDEBÂ/BİDPÂY[Fars.]) ve MARTI (Richard BACH) adlı kitapları okumanızı salık veririz. )
- ÖYKÜNME ile/ve/değil/<> ETKİLENME
- ÖYKÜNME ile ÖYKÜNMECİ/LİK
- ÖYKÜNME = TAKLİT = IMITATION[İng., Fr.] = NACHAHMUNG[Alm.] = IMITATIO[Lat.] = MIMESIS[Yun.] = IMITACIÓN[İsp.]
- ÖYKÜNME ile YAPMACIK
( TETABBU' ile TEKELLÜF )
( TO IMITATE vs. TO PRETEND )
- ÖYKÜNMEK ile EMÜLATÖR
( EMULATE vs. EMULATOR )
( هم چشمي کردن ile هم چشم )
( NPAM CHESHAMY KARDAN ile NPAM CHESHAM )
- ÖYKÜNMEK ile ÖYKÜLEMEK ile ÖYKÜLEŞTİRMEK ile ÖYKÜ ile ÖYKÜCÜ/LÜK ile ÖYKÜNCE
- ... ÖYKÜ/SÜ değil ... SÜRECİ
- OYLAMAK ile OYLANMAK ile OYLATMAK ile OYLAŞMAK ile OYLAYABİLMEK
- OYLAŞMA/MÜZÂKERE:
MUHALEFETTE ile/ve/||/<>/> MAĞDURİYETTE
- ÖYLE ANLAŞILDI ile/değil/||/<>/< ANLAŞILAN OYDU Kİ ...
- ÖYLE ARAÇLAR KULLANACAĞIZ değil ARAÇLARI, ÖYLE KULLANACAĞIZ
- ÖYLE BİRİSİNLE ... değil ÖYLE BİRİYLE ...
- ÖYLE BÖYLE (DEĞİL)
- ÖYLE DEMEK ile ÖYLE BİLMEK
- ÖYLE DEMEK ile ÖYLE BİLMEK
- ÖYLE GÖRMEK ile ÖYLE GÖRMEMEK
- ÖYLE OLDUĞU ANLAMINA GELMEK ile ÖYLE OLDUĞU ANLAMINA GELMEMEK
- ÖYLE, ÖYLE, ÖYLE, ... ile ÖYLE (DE) DEĞİL
- ÖYLE, ÖYLE, ÖYLE, ... ile ÖYLE (DE) DEĞİL
- ÖYLE YARATILMIŞLIK ile/değil HAK ETMİŞLİK
- ÖYLE["ÖLE" değil!] ile BÖYLE["BÖLE" değil!]
( Oradaki/zihindeki/paylaşılmaz. İLE Buradaki/görünür/görünür varsayma/paylaşılır. )
( Konuşma sırasında araya giren gereksiz/yerli-yersiz "Böyle" eklemelerine dikkat edilmeli, sakınılmalı/kaçınılmalıdır, yer verilmemelidir/kullanılmamalıdır. Kendi zihninizdeki süreci "Böyle" sözcüğünü kullanarak "anlatabildiğiniz düşüncesi"nden vazgeçmek gerekiyor. )
( [LIKE] THAT vs. [LIKE] THIS )
- ÖYLE ile ÖYLECE ile ÖYLE ÖYLE
- Öylece SUS!!!
- ÖYLECE ile/ve AYNEN
- Öylesine SUS!!!
- ÖYLESİNE ... ile/değil ÖYLESİ ...
- ÖYLESİNE ile SIRADAN
- ÖYLESİNE ile ŞÖYLESİNE
- Öyleyi Böyle yapmak için DİNLE!!!
- Öyleyi Böyle yapmak için SUS!!!
- OYLUM/HACİM DEĞİŞTİRME ile/ve YER DEĞİŞTİRME
- OYLUM ile/ve/<> EKOYLUM
( ... İLE/VE/<> Camilerde, yarım kubbelerin iki ya da üç yanında, küçük yarım kubbelerle yapılan oylum eklemeleri. )
- OYLUM/HACİM[Ar.] ile/ve KAPASİTE
( VOLUME vs./and CAPACITY )
- OYLUM/HACİM[Ar.] ile KÜTLE[Ar.]
(
)
- OYLUMLAMAK ile OYLUM ile OYLUMLU ile OYLUMSUZ/LUK ile OYLUMLUCA ile OYLUM OYLUM
- OYMA ile KUMLAMA
( ... İLE Çam türü ağaçlarda yıl halkaları arasındaki görüntü ayrımını daha da belirtmek için yüzeye, hava basıncından yararlanarak kum püskürtme. | Oyma işlerinde, çukurda kalan yüzeyleri özel dişli araçlarla pürüzlü duruma getirme. )
- OYMA ile OYLUMLAMA/MODELAJ[Fr.]
( Bir nesnenin yüzeyini, özel araçlarla oyarak ya da delerek, türlü biçimler verme. | Oyularak yapılan süsleme. | Oyularak yapılmış olan. İLE Resim ve yontu sanatında, öğelere oylum duygusu ve biçim verme işi. )
(1996'dan beri)