N ile başlayan FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 40.058 başlık/FaRk ile birlikte,
40.058 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(85/162)
- Kİ[Fars.] ile -Kİ
( Anlam bakımından birbiriyle ilgili tümceleri birbirine bağlayan bir sözcük. | Özneyi, tümleci güçlendirerek tümcenin temel bölümüne bağlayan bir sözcük. | "Öyle, o kadar, o denli" vb.nden sonra, kullanıldığı tümceye güç katan bir sözcük. | İkinci tümcedeki yargının birincideki hareketin yapılışı sırasında görülerek şaşıldığını bildiren bir sözcük. | İki tümcede anlatılan durumların uyuşmazlığını bildiren bir sözcük. | Yakınma, kınama vb. duyguları anlatmak için bir tümcenin sonuna getirilen bir sözcük. | Bir soru tümcesinin sonuna getirildiğinde kuşku ya da kaygı anlatan bir sözcük. | Bazı sözcüklerin sonuna bir ek gibi eklenerek birtakım zarf, yeni edatlar oluşturan bir sözcük.[Belki, çünkü, hâlbuki, mademki, sanki] İLE Zaman, yer/konum ya da koşul belirten sözcük eki.[önceki, buradaki, sıcaklıktaki] )
( Ayrı yazılır. İLE Bitişik yazılır. )
- KİBÂR[< KEBÎR] değil/yerine/= İNCE/TAYLAN/KOSTAK
( Zarif, kibar, nazik, çalımlı, güzel giyinmiş, yakışıklı. | Yiğit, kabadayı, yürekli. | Büyükler, ulular. )
- KİBAR-I KELÂM = BÜYÜKLERİN KELÂMI
- KİBARLIK ile/değil/yerine NEZÂKET
( Nasıl "görünmek" "istediğmizle". İLE/DEĞİL/YERİNE Kim olduğumuzla ilgili. )
( Krala gösterilen kibarlık, "zorunluluktandır". İLE/DEĞİL/YERİNE Dilenciye gösterileni nezâket, gerçektir. )
- KİBİR:
HALKTAN "UZAK DURMAK" değil HAK VE HAKİKATTEN UZAK DURMAK
- KİBİR değil/yerine/>< ALÇAKGÖNÜLLÜLÜK
( Büyük görünme. / Küçüklüğün ölçüsü. DEĞİL/YERİNE/>< Küçük görünme. / Büyüklüğün ölçüsü. )
- KİBİR ile/ve/<> BENCİLLİK
- [ne yazık ki]
KİBİR ile/ve/<> GİZLİ KİBİR
- KİBİR ile/değil/yerine KİBARLIK
- KİBİR değil/yerine/>< ONUR/VAKAR[Ar.]
( Kartal, vakarı; yılan, bilgeliği simgeler. )
( Başkalarını aşağılayarak. DEĞİL/YERİNE/>< Başkalarına hizmet ederek. )
( Kendini beğenme, başkalarından üstün tutma, büyüklenme, benlik. DEĞİL/YERİNE/>< Ağırbaşlılık. )
- KİBİR ile/değil/yerine ÖZDEĞER
- KİBİR ile/değil/yerine/>< ÖZGÜVEN
( Çoğu kişiden üstün olduğumuzu zannediyorsak. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Kimseden bir eksiğimizin olmadığını düşünüyorsak. )
( Kendinden emin olmaya alışık olmayana, özgüven, "kibir" gibi gelebilir. )
( [not] ARROGANCE vs./but/>< SELF CONFIDENCE
SELF CONFIDENCE instead of ARROGANCE )
- KİBİR ile/değil/yerine ÖZSAYGI
( [not] ARROGANCE vs./but SELF-ESTEEM
SELF-ESTEEM instead of ARROGANCE )
- KİBİR >< SAYGI(HÜRMET)
- KİB[İ]R ile UCB
( BÜYÜKLÜK, ULULUK | KENDİNİ BÜYÜK GÖRME, BÜYÜKLÜK TASLAMA )
- KIBLE ile/ve/değil/yerine/=/||/<>/> AMAÇ
( Güney ile güneybatı [Güneybatı ile güney arası]. [Türkiye'ye göre!] [Güney anlamına da kullanılır.] | Mekke'de Kâbe'nin batı köşesi ile altınok (Mizp) arasının doğrultusu. | Kabul etmek. | Güneyden esen rüzgâr. | Darlıkta başvurulan kapı. )
- KIBLE ||/<>/= ÖZBİLİNÇ
- KİBR[Ar.] ile KİBRİYÂ'[Ar.]
- KİBR[Ar.] ile TÎH[Ar.]
- KİBR[Ar.] ile ZEHV[Ar.]
- KIÇ/I BAŞ/I (OYNAMAK, AÇIKTA OLMAK/KALMAK)
- KİÇİG KEYGEN ile ULUG KEYGEN
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Kayas'tan, Ila vadisine akan iki ırmağın adı. )
( Küçük. İLE Büyük. )
- KİÇİMEK ile/ve/||/<> KİÇİNMEK
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Kaşınmak. İLE/VE/||/<> Dayak. | Aşırı eşeysel istek. )
- KIÇINDAN ANLAMAK/ANLAYAN/UYDURAN değil/< KIŞRINDAN(KABUĞUNDAN) "ANLAMAK/ANLAYAN/UYDURAN"
- KİDİZ ile KİDİZGEK
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Keçe. İLE Tazeliğini kaybetmiş ve keçeleşmiş. )
- KİFAFLANMAK[Ar.] değil/yerine/= AZLA YETİNMEK
( Elde ne varsa onunla, çok az yiyecekle karın doyurmak, çok az şeyle yetinmek. )
- KİFÂYET ile YETİŞME, ELVERME | YETERLİK | İKTİDAR, YARARLIK
( YETİŞME, ELVERME | YETERLİK | İKTİDAR, YARARLIK )
- KIĞ = KIĞI
( Koyun, keçi vb. ve deve dışkısı. )
- KÎH[Ar.] ile KİH[Fars. çoğ. KİHÂN]
( İrin, cerahat. İLE Küçük. )
- KIKIR KIKIR (GÜLMEK/KIKIRDAMAK)
( "Kıkır kıkır" diye ses çıkararak gülmek. | Donacak kadar üşümek. | Soğuktan donmak. | [argo] Ölmek. )
- KIKIRDAK/KAKIRDAK ile/ve KEMİK
( EŞVÂK[Ar. < ŞEVK]: Kemiklerin uzaması. )
( Kemik kadar sert olmayan, dayanıklı, esnek, bükülgen, damarsız bağ dokusu. | Sığır ve danada, hayvanın göğüs boşluğunun arka tarafının alt bölümünde bulunan parça. İLE/VE İnsanın ve omurgalı hayvanların çatısını oluşturan türlü biçimdeki sert örgenlerin genel adı. | Kemikten yapılmış olan. )
(
)
( GUDRÛF ile/ve AZM[çoğ. İZÂM] )
( KÖZ ile/ve ESTEH, ÜSTÜHÂN/İSTİHÂN )
( GRISTLE/RING CARTILAGE vs./and BONE )
- KİL[Fars. < GİL] ile KİLERMENİ[Fars. GİL + ERMENİ]
( Islandığı zaman kolayca biçimlendirilebilen, yumuşak ve yağlı toprak. İLE Eczacılıkta kullanılmış olan kırmızı renkli kil. )
- KİL[Fars. < GİL] ile ARIKİL/KAOLİN[< Çince]
( Islandığı zaman kolayca biçimlendirilebilen yumuşak ve yağlı toprak. İLE Porselen yapmakta kullanılan, bir çeşit ak ve gevrek kil. )
- KILÂ'[Ar. < KAL'A] ile KILÂA[Ar.]
( Kaleler, surlar. İLE Yelken. )
- KILAVUZ = REHBER = GUIDE[İng., Fr.] = FÜHRER[Alm.] = GUIDA[İt.] = GUÍA[İsp.]
- KILAVUZ ile/ve/||/<>/> SÖZLÜK
- KILBARAK/MİDİLLİ[Yun.] ve KATANA/KADANA[Mac.]
( Küçük at. VE İri yapılı at. )
- KILDIRAN; GÜNEY (RUMELİKAVAĞI, 1935) :
( Rumelikavaklıdır. Rumelikavağı 41. İlkokul, Sarıyer Ortaokulu ve Kabataş lisesini bitirdikten sonra 1957'de İstanbul Yüksek İktisat ve Ticaret Mektebi'nden mezun oldu. İlkokulu okuduğu 41. Rumelikavağı İlkokulunu yeniden inşâ ederek modern hale getirdi ve okula ismi verildi. İş hayatına muhasebe müdürü olarak bir toptan kumaş fabrikasında sonra da bir triko fabrikasında çalışarak başladı. 1961'de kendisine ait olan ilk işi Gün Örme San. A.Ş. yi, 1979'da ise ÖRTÖP Örme San. Tic. A.Ş.yi kurdu. İki şirketin yönetim kurulu başkanıdır. İstanbul Sanayi Odası Meclis Üyesi ve Triko Sanayicileri Derneği (TRİSAD)'nin kuruluşundan bu yana başkanlığını yapmaktadır. Uzun yıllar Sarıyer Voleybol takımında oynamıştır. )
- MAHZEN[Ar.] ile/ve/||/<> KİLER[Fars. < KİLÂR]/ARDİYE[Ar. < ARZİYE] ile/ve/||/<> DEPO[Fr. < DÉPÔT]/DEBBOY ile/ve/||/<> ANTREPO[Fr. < ENTREPOT] ile/ve/||/<> SAKLAK/AMBAR[Fars. < ANBAR]
( Yapılarda yer altı sakla[n]ma/koru[n]ma alanı. İLE/VE/||/<> Evlerde saklanılabilecek yiyecek ve içeceğin [Ar. erzak] saklandığı oda, ambar ya da dolap. İLE/VE/||/<> Korunmak, saklanmak ya da gerektiğinde kullanılmak için nesnelerin konulduğu/saklandığı yer. | Nesnelerin toptan satıldığı ve çokça bulunduğu yer. | Ordu nesne ve araçlarının saklandığı, bakımlarının yapıldığı yer. İLE/VE/||/<> Vergileri ödenmemiş, gümrüğe ait nesnelerin korunması için kurulan alan. İLE/VE/||/<> Genellikle tahıl saklanılan yer. | Yiyecek ve bazı nesnelerin saklanıldığı yer. | Geminin yük koymaya ayrılmış yeri. | Genellikle tahılın çok üretildiği yer, bölge. | Kum, çakıl vb. yapı malzemesini ölçmekte kullanılan ve her yanı çoğunlukla 75 santimetre olan küp ölçek. | Nesne taşıma işleri yapan kurum ya da ortaklık. )
- KILGILI/KILGIN/UYGULAMALI = AMELÎ = PRACTICAL[İng.] = PRATIQUE[Fr.] = PRAKTISCH[Alm.] = PRAKTIKOS < PRAKTEIN[Yun.] = PRÂCTICO[İsp.]
- KİLİ, SUNA (İST. 1929 - 2015) :
( Sarıyer/Yeniköylüdür. Boğaziçi Üniversitesi öğrenci üyesiydi. İstanbul Amerikan Kız Kolejinden mezun oldu. Yüksek Öğrenimini ABD de tamamladı. Lisans, master ve doktora derecelerini Bryn Mawr College'den Siyasal Bilimler ve Ulusal İlişkiler dallarında aldı. Berkeley'de Kaliforniya üniversitesinde lisansüstü çalışmalar yaptı, doktora sonrası araştırmalarını London School of Economics Columbia Üniversitesi ve Princeton Üniversitesinde sürdürdü. Los Angeles California Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesinde 1977/1978 akademik yılında konuk öğretim üyesi olarak ders verdi. Yurt içinde ve yurt dışında pek çok seminer, kongre, sempozyum ve benzeri bilimsel toplantıya katıldı, çeşitli konularda bildiriler sundu. Uluslararası Siyasi Bilimler Dergisi (İPSA) ve Arap Bölgesi, Türkiye ve Iran Sosyal Bilimler Dergisi (ASSART) gibi çeşitli kuruluşların üyesi olup, İPSA'nın Siyasal Eğitim Komitesi ikinci eş başkanlığını yürüttü. Türk Devrim Tarihi, The Atatürk Revoluation, Cumhuriyet ve Küreselleşme, Türk Anayasası Metinleri, CHP de Gelişmeler, Türk Anayasası, Atatürk Devrimi Bir Çağdaşlaşma Modeli, Çayırhan, 27 Mayıs Devrimi Kurucu Meclis ve 1961 Anayasası isimli kitapları var. )
- KILIÇ BALIĞI ile/değil YELKEN BALIĞI
( ... İLE/DEĞİL Su altının, en hızlı balığıdır. )
- KILIÇ KAPTAN :
( Kılıç Kaptan denilen mevkii, Kocataş yalısı ile Sarıyer Orduevi arasında kalan deniz sahilidir. Kaptanyan yalısını (Vehbi Koç Vakfı Lisesi ön binası) yaptıran kişinin ismi Kılıç Kaptan olduğundan bu isimle bilinmektedir. )
- KILIÇOĞLU, HALİL (KÜTAHYA, 1945) :
( Üniversite öğrenimini tamamladıktan sonra ticaret hayatına atıldı. Türkiye Tekvando Federasyonunda üye olarak çalıştı. Sarıyer Spor Kulübü'nde bir dönem yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı. )
- KILIÇOĞLU, MUHLİS (GİRESUN, ?) :
( Uzun yıllardan beri Bahçeköy'de ikamet etmektedir. İ.Ü. Orman Fakültesi mezunudur. Peyzaj işleri yapan şirketi vardır. Bahçeköy Giresunlular Derneği Başkanıdır. 2004 - 2009 döneminde Bahçeköy Belediye Meclisinde AKP üyesi olarak görev yaptı. )
- KILIÇPINAR DERESİ :
( Bekardere'nin batı tarafından, Kılıçpınar mesiresinin alt kısımlarından çıkarak Sarıyer (Mercimek) deresi ile birleşir. )
- KILIÇPINAR MESİRESİ :
( Bahçeköy'ün kuzey doğu tarafında Kılıçpınar mevkiindedir. Kılıçpınar Sarıyer, Bahçeköy ve Sarıyer arasında büyük bir alandır. Mesire içerisinde çay bahçesi, restaurant vardır. Sarıyer deresine akar veren Kılıçpınar deresi bu mesire içinden çıkmaktadır. Mesire içerisinde Kılıçpınar memba suyu vardır. Mesire içerisinde Avcılık ve Atıcılık Sporları için atış poligonu da bulunmaktadır. )
- KILIÇPINAR SUYU :
( Kılıçpınar mesiresi içinden çıkan memba suyu olup içimi çok iyidir. )
- KILIF[Ar. < GİLÂF] ile KIRLENT[Fr. < GUIRLANDE]
( Bir şeyi korumak için kendi biçimine göre, çoğunlukla yumuşak bir nesneden yapılmış özel kap. | Yolsuz bir işe bulunan sudan gerekçe. İLE Çiçek ya da yaprak işlemeli süs. | İşlemeli ya da işlemesiz bir tür küçük yastık. )
- KILIF[Ar. < GİLÂF] ile/ve/değil/yerine/||/<>/> NEVRESİM[NEV(Fars.) + RESM(Ar.)]
( Bir şeyi korumak için kendi biçimine göre, çoğunlukla yumuşak bir nesneden yapılmış özel kap; zarf. | Yolsuz bir işe bulunan sudan gerekçe. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Torba biçiminde dikilmiş, yorgana geçirilen kılıf. )
- KILIF ile/ve ZARF
- KİLİM ile BİSÂT[Ar. çoğ. BUSAT]
( ... İLE Kilim, minder, döşeme, keçe, yaygı. )
- KİLİM ile/ve PALA
( ... İLE/VE Adi kilim, yaygı. )
- KİLİM ile/ve SAVAN
( ... İLE/VE Pamuk ipliğinden yapılan kalınca kilim. )
- KİLİM ile/ve SİLİ
( ... İLE/VE Bir tür yaygı. )
- KİLİM ile/ve TATAMİ
( ... İLE/VE Japon kilimi. )
- KİLİSE CAMİSİ ile KİLİSE CAMİSİ ile KİLİSE MESCİDİ
( Fatih - Zeyrek'tedir. İLE Unkapanı - Vefa arasındadır. İLE Topkapı semtindedir. )
( Fatih Sultan Mehmet emriyle, Pankrator kilisesinden camiye dönüştürülmüştür. [İlk müderrisinin Zeyrek Mehmed oluşundan dolayı Zeyrek Camii adıyla bilinir.] İLE XV. yüzyılda, Şeyhülislâm Molla Gürânî emriyle Bizans kilisesinden[XI. yy.] camiye dönüştürülmüştür. [Molla Gürânî Camisi olarak da bilinir.] İLE XV. yüzyılda, Çavuş Mustafa Ağa emriyle Bizans kilisesinden camiye dönüştürülmüştür. [Kilise ya da Mustafa Çavuş Mescidi adıyla da bilinir.] )
- KİLİSE ile BAZİLİKA[< Lat. < Yun.]
( ... İLE Kral sarayı. | Dikdörtgen biçimindek, uc kısmında, yarım çembere benzeyen bir çıkıntısı olan Roma mahkemesi. | Ortadaki yüksek, yanlardakiler daha alçak olmak üzere içi, iki sıra sütunla, üç salona ayrılmış, dikdörtgen biçimindeki kilise. | Hristiyanların eski Roma mahkemeleri biçiminde yaptığı ilk kiliselere verilen ad. | Düz çatılı. )
- KİLİSE ile/ve/||/<>/> BAŞKİLİSE/KATEDRAL[Fr. < CATHÉDRALE]
( ... İLE/VE/||/<>/> Baş kilise. Bir kentin büyük kilisesi. )
- KİLİSECİK MEVKİİ :
( Demirciköy Uzunca deresine yakın bir yerde olan Kilisecik mevkii ismini buradaki kiliseden almakta idi. Kilise yıkılınca buraya da Kilisecik mevkii denildi. Hıristiyan Mezarlığı da bu civarlardaydı. )
- KİLİT[Fars. < KELİD/KİLİD] ile/ve/||/<> PERİCİK
( Anahtar, düğme gibi takılıp çıkarılabilen bir parça yardımıyla çalışan kapatma aracı. | Bir yanı değirmi, öbür yanına demir çubuk geçirilmiş olan yarım halka. | Atların alnından alt çenesine uzanan beyazlık. İLE/VE/||/<> Kilit dili. | Perihastalığı.[Sara ve isteri gibi bazı hastalıklar için kullanılır.] )
- KİLİTLE(N)ME ile/değil DÜĞÜMLE(N)ME
- KİLİTLENMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ODAKLANMAK
- KILKAPAN/SAMANKAPAN/KEHRİBAR[Fars. < KEHRUBÂ ] ile KARAKEHRİBAR/OLTU TAŞI
( Süs eşyası yapımında kullanılan, açık sarıdan kızıla kadar türlü renklerde, yarı saydam, kolay kırılan ve bir yere hızlıca sürtüldüğünde hafif nesneleri kendine çeken, fosilleşmiş reçine. İLE Bu reçineden yapılmış: )
- KILKIRAN = SAÇKIRAN
( Bir mantarın oluşturduğu, kılları döken bir deri sayrılığı. )
- KİLL SWİTCH İLE CONTAİNMENT İLE ORTHOGONAL ile/||/<> BİYOGÜVENLİK
( Sentetik organizmaların kontrol mekanizmaları. )
( Formül: Toxin-antitoxin sistemi )
- KILLI (GÖVDE/YÜZ/YANAK/ÇENE/BURUN/KULAK/SIRT/GÖĞÜS/PENİS/YARDA/TESTİS/VAJİNA/PUBIC/LABIA MAJOR/KIÇ/BACAK) ile/yerine KILSIZ (GÖVDE/YÜZ/YANAK/ÇENE/BURUN/KULAK/SIRT/GÖĞÜS/PENİS/TESTİS/VAJİNA/PUBIC/LABIA MAJOR/KIÇ/BACAK)
- KİLO KAYBETMEK iel/değil/yerine/||/<> KİLO VERMEK
- KİLO VERMEK/ALMAK değil/yerine KİLOYU AŞAĞIYA/YUKARIYA KONTROL ETMEK
( [not] TO GIVE/TAKE WEIGHT but TO CONTROL THE WEIGHT UP/DOWN
TO CONTROL THE WEIGHT UP/DOWN instead of TO GIVE/TAKE WEIGHT )
- KİLO- ile/||/<> MİLLİ-
( Bin. İLE/||/<> Bin, binde bir. )
- KİLOGRAMAĞIRLIK/KİLOGRAMKUVVET ile KİLOGRAMMETRE
( Bir kilogramlık bir kütlenin yer tarafından çekilmesini sağlayan güce[9,81 Newton] eşit olan güç birimi. İLE Bir kilogram ağırlığındaki bir gücün, uygulandığı maddi bir noktayı güç doğrultusunda bir metre yer değiştirmesiyle yapılan işe eşit iş birimi. )
- KİLOJOULE[KJ] ile KİLOKALORİ[KCAL]
( [Joule: Bir nesnenin kimyasal bir tepkimesi sonucunda açığa çıkabilen enerji.][Kilojoule, "KJ" ile gösterilir ve bin (103) joule'a eşit olmaktadır. Çoğu ülkedeki besin standartlarının enerji değeri kilojoules olarak tanımlanır. Bir kilojoule, saniyede, tam gün ışığında, dünyanın bir metrekare tarafından alınmış olan güneş radyasyonunun yaklaşık olarak ölçüsünü verir.] İLE Kalorinin simgesi "cal" ile gösterilir. Atmosfer basıncı içinde 1 gram olan suyun sıcaklığını 1 °C artırabilmek için gereken enerji miktarıdır. [Kilokaloriye, "büyük kalori" adı da verilir. 1000 kaloriye eşit olmaktadır.][1925'ten itibaren kalori, joule kavramı ile belirlenmiştir. Enerji birimi olarak bakıldığında kalori, bir nesneye verilmiş ya da eklenmiş olan ısı miktarını belirlemek amacı ile kullanılır.][Sözü geçen nesnelerin ısı kapasitesi, erime ya da buharlaşma ısısı ve kimyevî bir değişmeye bağlı olan etkileşim ısısı her zaman kalori kavramı ile tanımlanır.][1 kalori, yaklaşık olarak 4,184 joule'ye eşittir.][Dört kibrit çöpü yakıldığı zaman, 1 kalorilik enerji açığa çıkmaktadır.]
[Fiziksel olan kalori ile yiyeceklerin ya da içeceklerin enerji değerlerini göstermekte kullanılmakta olan kalori ile karıştırılmamalıdır.][Yiyeceklerde kullanılmakta olan kalori, "C" ile gösterilip 1000 cal değerinde olmaktadır.][Besinlerin tüketilmesi sürecinde öğütülmesinin ardından besinler enerjiye dönüşür. Sözü geçen enerjiye "kcal" adı verilir.] )
- KİLYOS (KUMKÖY) DOĞAL ÇEVRESİNİ KORUMA VE ÇEVRE KÜLTÜRÜNÜ GELİŞTİRME DERNEĞİ :
( Kilyos (Kumköy) da 1994 yılında Tülin Erkan, Memduh Iğırcık, Atilla Günaltay, Güler Sönmez, Mehmet Ali Erdoğan, Naz Karavuz, Ayşe Ergin ve Hasene Kan tarafından kuruldu. Çevre koruma konularında pek çok proje içinde yer aldı ve destek verdi. İstanbul Valiliğinin 2000 yılında başlattığı ve devam eden İstanbul'un tüm okullarını kapsayan "Çevre Eğitim Projesi" nin il organizasyon kurulunda ve diğer pek çok platformda yer aldı. 1998 yılından beri her yıl yapılan İstanbul Boğazı'nda taşımacılığın tehlikesine dikkat çeken ve boğaz trafiğini kapatma eylemlerine aktif olarak katıldı. Sahillerimizdeki hızlı ve çarpık yapılaşma nedeniyle nesli tükenmekte olan Kum Zambaklarının korunması için yaptıkları başvurunun AB de kabulü üzerine "Sarıyer'in kum zambaklarını koruyalım" projesini yürüttü ve 22 - 24 Temmuz 2011 de I. Kilyos Kum Zambakları Festivali"ni gerçekleştirir. )
- KİLYOS 75. YIL VE MAVİ SU PARKI :
( Kilyos'da kale caddesi üzerindedir. 1.070,27 m²'lik bir alanı kapsamakta olup, 562,76 m²'lik yeşil alanı bulunmaktadır. )
- KİLYOS ABDULLAH KAYA ÇOCUK PARKI PARKI :
( Kilyos'da Osman Görgün Sokak üzerindedir ve yeniden tanzim edilerkek hizmete açıldı. )
- KİLYOS ASTSUBAY GAZİNOSU BAHÇESİNDEKİ ÇINAR AĞACI :
( Astsubay Gazinosu olarak kullanılan Kilyos Kalesi içindedir. Gövde çevresi 5,40 m, boyu 28 m, yaşı 549 dur (2009 itibariyle). )
- KİLYOS CADDESİ :
( Maden mahallesinden köylere giden caddeye "Kilyos Caddesi" ismi verilmiştir. )
- KİLYOS CAMİİ :
( Kilyos (Kumköy) Camii 1931 yılında inşâ edilmiş olup tarihi bir özelliği yoktur. )
- KİLYOS DALYANI :
( Çok uzun yıllar kurulan bu dalyan son yıllarda kurulmamaktadır. )
- KİLYOS GÜVEN SOKAK PARKI :
( Kilyos'da yeni inşâ edilen parklardan biridir. Güven sokak üzerindedir. )
- KİLYOS KALESİ :
( Kale, Kilyos köyünün denize çıkıntılı en uç noktasında ve kayalıklar üzerinde inşâ edilmiştir. Kalenin 4. veya 5. yy. larda Doğu Roma İmparatorluğu (Bizans) tarafından yaptırıldığına inanılmaktadır. Bizansların zayıf düştüğü bir dönemde Cenevizliler kaleyi ele geçirmiş ve uzun yıllar burada kaldığı bazı eserlerde yer almaktadır. Kale Osmanlıların eline geçtikten sonra iki kez onarım Don Kazaklarının saldırısına uğradı ve büyük hasar gördü. Sultan I. Abdülhamid (1774 - 1789) ve Sultan II. Mahmut (1808 - 1839) dönemlerinde ve 1782 ile 1826'da iki kez büyük onarım gördü. 1833'da Hünkâr antlaşması ile Boğazlara yerleşen Ruslar, 1841'de Londra Antlaşması ile Boğazlardan çıkarılırken kaleyi Türk ve İngilizler birlikte kullandılar. O dönemde İngilizlerin kaleye getirdikleri toplar, hala kalenin arenasında teşhir edilmektedir. I. Dünya Savaşında Rusların Boğazlara girmelerini önlemek amacı ile kaleye Alman topları yerleştirildi. Kale Kırım Savaşı sırasında hastane olarak kullanıldı. Halen askeri gazino olarak kullanılmaktadır. )
- KİLYOS KUM ZAMBAKLARI VE FESTİVALİ :
( Sarıyer'in Karadeniz sahilşeridi kumullarında yetişen ve nesli tükenmekte olan bir çiçek türüdür. Latince adı Paneratium Maritumum'dur. Temmuz - Ekim aylarında beyaz renkli çiçek açar. İstanbul'dan başka Kırklareli, Çanakkale, Sinop, Samsun, Giresun, Muğla, Antalya, Mersin ve Hatay sahil şehirleri kumullarında yetişir. Nesli tehlike altında olan bu nadide çiçeği korumak amacı ile 1994 yılında Kilyos (Kumköy) Doğal Çevresini Koruma ve Çevre Kültürünü Geliştirme Derneği kuruldu. Toplumu bilinçleştirmek için 2010 yılında hazırlanan "Sarıyer'in kum zambaklarını koruyalım" adlı proje Avrupa Birliği tarafından kabul edildi. Bu projenin sürdürülebilmesi için 2014'te "Kilyos Kum Zambakları Festivali" düzenlenmeye Rotary Vakfı ve Rotary Kulübü ve Sarıyer Belediyesi destek vermektedir. Kum Zambakları festivali içinde ve ayrıca Sarıyer Belediye Başkanlığının tertiplediği "Kumda Sanat Şenliği" de yapılmaktadır. Kum Zambaklarının korunması amacı ile Orman ve Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü Kum Zambaklarını koruma altına almış, koparıp tahrip edenlere maddi ceza uygulamasını başlatmıştır. )
- KİLYOS MAHALLESİ KAMİL İNAN PARKI :
( Eski park bütünü ile yenilene, köyde muhtarlık yapan ve bir süne önce vefât eden Kamil İlhan adının verildiği parkta çocuk oyu grupları ve fitness alanı da bulunuyor. )
- KİLYOS METEOROLOJİ İSTASYONU :
( Kilyos da eski caminin karşısında olup 1951'de açıldı. 1964 yılında dört katlı binasına taşındı. Burada faaliyetine devam ediyor. )
- KİLYOS MEZARLIĞI :
( Kilyos mezarlığı ile bilinen mezarlık aslında Uskumruköy sınırları içindedir. Bu mezarlık İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Mezarlıklar Müdürlüğüne bağlı olup, Türkiye'nin en büyük mezarlığıdır. Mezarlıkta sadece Müslümanlara değil Yehova Şahitlerine, Batinilere, Ateistlere, kimsesizlere ve daha değişik dini inanca sahip olanlara da ayrılmış gömü yerleri bulunmaktadır. )
- KİLYOS PLAJI :
( Kilyos burnu başından Kısırkaya'ya kadar uzanan birkaç kilometrelik mükemmel bir plajdır. 1956'da Turizm Bakanlığınca kurulan Turban Tatil Köyü Tesisleri uzun yıllar turizme hizmet verdikten sonra Sarıyer Belediyesine devredildi. Plaj, tahlisiye önünden başlar, Gümüşdereköyü plajına kadar uzanan, mükemmel kumu ile göz kamaştıran bir plajdır. Deniz sörfünün en iyi yapıldığı yerlerden biri olan Kilyos plajında ihtiyaca cevap verecek her türlü tesis bulunmaktadır. )
- KİLYOS SAĞLIK OCAĞI :
( Köyde, Sarıyer Sağlık Grup Başkanlığına bağlı Kilyos (Kumköy) sağlık ocağı bulunmakta ve hizmet vermektedir. )
- KİLYOS SEYMEN AĞA PARKI :
( Kilyos Seymen Ağa Sokak üzerinde inşâ edilen yeni bir parktır. )
- KİLYOS SİNEMALARI :
( Kilyos'da ilk sinema eski camiin yanında Muhtar Almi Biçer tarafından 1975 yılında yazlık sinema olarak açıldı ve 1978 yılında kapandı. İkinci sinema Ford Mustafa Lakaplı İlhan Bey tarafından 1978'de işletmeye açıldı ise de bu sinemada 1980 yılında faaliyetine son verdi. )
- KİLYOS SOSYAL TESİSLER PARKI :
( Kilyos mahallesinde bulunan Sarıyer Belediyesi sosyal tesisleri içinde bulunan büyük bir parktır. )
- KİLYOS SPOR KULÜBÜ :
( Fuat Bostan, Şevki Bezeroğlu, Selahattin Örs, Hasan Şenocak, Kamil İlhan ve Ethem Özgönül tarafından kuruldu. Futbol dalında faaliyet göstermekte olup, İstanbul Amatör Liginde yer almaktadır. )
- KİLYOS STADI :
( Kilyos Mahallesindedir. Önceleri Gençlik Spor İl Müdürlügü tarafından inşâ edilmişse de yeteri kadar yararlanılamadığından Sarıyer belediyesi tarafından yeniden ele alanırak eksikler giderilmiştir. Kilyos Spor Kulübü ile ilçenin diğer kulüpleri buradan yararlanmaktadır. Zemin halıdır, Stadın otoparkı vardır. )
- KİLYOS YENİ CAMİ :
( Kilyos köy meydanındadır. Osmanlı tarzında yapılan camiin tarihi özelliği yoktur. )
- KİLYOS :
( İlçenin deniz sahil şeridinde yer alır. Demirciköy, Uskumruköy, Gümüşdere köylerinden sınır alır. Kilyos'un Rumca'da "Kum" anlamına gelen Kilya sözcüğünden türediği söyleniyorsa da aslı K(uwa)ila olan ve Güzel - Geçit/Boğaz anlamını veren Killa sözcüğünden türeyerek Kilyos'a dönüştüğü söylemi de yaygındır. Her iki sözcük, yörenin coğrafi durumu dikkate alındığında uygun olduğu görülmektedir. Köyün değiştirilen ismi "Kumköy" olmasına rağmen bu isim tutmadı ve hala ilk ismi olan Kilyos kullanılmaya devam edilmektedir. Sarıyer İlçe olmadan evvel Kilyos nahiye olarak Çatalça'ya bağlı idi. Sarıyer'in Kırsal alandaki köyleri de Kilyos nahiyesine bağlı bulunuyordu. Sarıyer ilçe olduktan sonra Kilyos köy olarak Sarıyer'e bağlandı. Kilyos'un 1992 nüfus sayımına göre köyün nüfusu 1.853'tür. )
- KİM?:
DEĞİŞİM İSTER? ile DEĞİŞMEK İSTER?
( Herkes. İLE Pek az (aklını kullanma cesâretini gösteren) kişi. )
- KİM II SUNG ve/<> KİM JONG II
( Kuzey Kore'nin, baba-oğul iki önderi.
[1994'te, 83 yaşında vefat etti. VE/<> ...] )
- KİM OLDUĞUMUZ ile/ve/değil/yerine/< ADAM OLUP OLMADIĞIMIZ
- KİM ile KİM
( "Hangi kişi?" anlamında tümcede, özne, tümleç, nesne, yüklem görevinde kullanılan bir sözcük. İLE [eskiden] Ki bağlacı. )
- KİMİ YERLERDE değil BAZI YERDE
- KİMİ ... ile/ve/||/<> BAZI ...
- KİMİN ELİ ile/ve/||/<>/> KİMİN CEBİNDE?
- KİMİN, "HAKLI/HAKSIZ" OLDUĞU değil/yerine NEYİN, DOĞRU OLDUĞU
( Bir şeyin, haklı olduğunu bildiğin halde, o şeyden yana çıkmazsan, korkaksın demektir. )
- KİMİNİN PARASI ile/ve/<>/değil/yerine KİMİNİN GÖNLÜ/DUASI
- KİMLİĞİN ALGILANIŞ BİÇİMİ ve/<> DİL
- KİMLİĞİN:
TARİHSELLİĞİ ile/değil/yerine EVRENSELLİĞİ
- KİMLİK (KARTI)/KAFA KÂĞIDI ile EHLİYET
( IDENTITY (CARD) vs. DRIVING LICENCE )
- KİMLİK ile/ve/<> AİDİYET
- KİMLİK ve/||/<>/< BELLEK
- KİMLİK ile/ve/<> BENLİK ile/ve/<> BİREYSELLİK
- KİMLİK ile/ve/değil/yerine/||/<> KENDİLİK
- KİMLİK ile/ve/||/<>/>/!= SÜREKLİLİK
( Kimlik ile süreklilik, aynı şey değildir. )
( IDENTITY vs./and/||/<>/>/!= CONTINUITY )
- KİMLİK ile/ve/değil/||/<>/< TARİH TORTULARI
- KİMON PALAMİDİS EVYANİDİS YALISI :
( Tarabya, Yeniköy Caddesi üzerinde bulunan tarihi yalılardan biridir. 1950'li yıllarda Kimon Palamidis Evyanidis Yalısının arka tarafında sarnıcı ve arkada tepede bir yel değirmeni bulunuyordu. Yalı mirasçıları tarafından kullanılmaktadır. )
- KİMSE, KİMSEYE MUHTAÇ DEĞİLDİR ve/||/<>/> HERKES, HERKESE MUHTAÇ OLABİLİR
- KİMSESİZ ile/ve/değil/||/<>/< UYUMSUZ
- KİMSEYE GÜVENME! değil KİMSEYE (TAMAMEN) BIRAKMA!
- KİMSEYE İNANMAMAK" ile/değil/yerine/||/>< ONA/ONLARA(BAZI KİŞİLERE) İNANABİLECEĞİNİ ANLAMAK/KABUL ETMEK
- KİMYA DOĞRULUMU/ŞİMİOTROPİZM ile KİMYA GÖÇÜMÜ/ŞİMİOTAKSİ
( Kimyasal nesnelerin etkisi ile bitkilerde görülen, nesneye doğru ya da ters yöne yönelme durumu. İLE Bir gözeli varolanlarda, kimyasal nesnelerin etkisi altında yanaşma ya da uzaklaşma biçiminde görülen yer değiştirme durumu. )
- KİMYÂ' ile ...
( ARZUYU TERK, MEVCÛDA KANÂAT )
- KİMYA/GER ile SİMYA/GER ile el-KİMYA
( Nesneleri yapılandırma/dönüştürme. İLE Bilinci/kendini yapılandırma/dönüştürme. İLE ... )
( Söylediklerine göre, Avusturya'da bir altın simyacısına türbe yapmışlar. Türbenin yanında da bir kütüphane varmış. Altın yapmak için uğraşıp da başarılı olamayan simyacılar, yarım kalan eserlerini o kütüphaneye bırakırmış. )
- KİMYANIN İNCELEDİĞİ:
MADDE değil DEĞİŞİM
- KİMYASAL BAĞLARDA:
İYONİK ile/ve/||/<> KOVALENT ile/ve/||/<> METALİK
- KİMYON[Ar. < KEMMUN] ile YABANİ KİMYON
( ... İLE Ayrı taçyapraklı ikiçeneklilerden, yabanikimyon, peygamberağacı gibi bitkileri içine alan bir aile. )
( ... cum ZYGOPHIYIUM FABAGO )
- KİN:
"TUTMAK" ile/değil/yerine/>< TUTMAMAK
( Güçsüz olanlar, kin tutar. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Güçlü olanlar, kin tutmaz. )
- KİN YIPAR ile KİZ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Kese. İLE Kutu, sandık, dolap ya da heybe gibi nesneler. )
- KİN yerine DİN
( Kin ile Din aynı kalpte olmaz! )
- KİN ile/ve/||/<> İNTİKAM
- KİN ile/değil/yerine/>< SADÂKAT
- KINA ÇİÇEĞİ ile KINA AĞACI
( Kına çiçeğigillerden, çiçekleri tüylü renkte olan, bir ya da çok yıllık otsu bitki. İLE İki çeneklilerden, tropikal bölgelerde yetişen, kurutulmuş yapraklarından kına elde edilen, beyaz çiçekli, küçük bir ağaç. )
( BALSAMINA HORTENSIS cum LAWSONIA INERMIS )
- KİNA ile ...
( Deniz kabuğu. | Papua Yeni Gine'nin para birimi.[1$ = 2 Kina | 1 Kina = 10 Tona][2011] )
- KINALILAR, A. MELİH (SARIYER, 1919 - 1988) :
( Maliye Vergi Dairesi memurluğundan emekli oldu. Sarıyer'in eski futbolcularındandır. Sarıyer Spor Kulübü'nde 1 döneme yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı. )
- KINAMA ile TENKİD
- KINAMAK ile YARGILAMAK
( Birilerini, sadece, sizden daha farklı yanlış/hata yapıyor diye kınamayınız. )
( REPROACH vs. JUDGEMENT )
- KİNÂYE ÇEŞİTLERİNDE [YAZINDA/EDEBİYATTA]:
MUGÂLATA-İ MANEVİYE ile TEVRİYE ile İSTİHDÂM ile TEVCÎH ile TA'RÎZ ile REMZ
( ... İLE Örtmek, merâmı gizlemek. | [edebiyatta] Nükte yapmak amacıyla birkaç anlamı olan bir sözcüğün, en uzak anlamını kastederek kullanma sanatı.[Anlam sanatlarındandır ve telvîn'in bir bölümüdür.] İLE Hizmet ettirme. | Birden fazla anlamı olan bir sözcüğün, her anlamını, anlama uygun düşecek biçimde kullanma sanatı. [Sözcüğün, mecâz ve gerçek anlamı, başka sözcüklerin etkisiyle kullanım alanına çıkar. Çoğu zaman, aynı sözcüğün yerine özne biçimi kullanılır. Sözcüğün iki anlamı da kendileriyle ilgili yönde ele alınır.] İLE ... İLE "Taş atma." Birini, küçük düşürmek ve onunla alay etmek amacıyla, söylenecek sözü, tam tersi olan bir söz ile nükte yaparak anlatma sanatı. | Zarif bir biçimde, ifadenin yönünü değiştirerek sitemde bulunmak. ["Ne kadar da cömert davranıyorsunuz..."] [Bu sanatta, söz söylenilen kişi, karşılık vermekten yoksun bırakılır.][Kinâye sözcüğe, ta'rîz ise anlama dayandırılır.] İLE ... )
- KİNÂYE ile/yerine "DOKUNDURMA"
- KİNÂYE[Ar.]/İRONİ[İng. IRONY | Fr. IRONIE] değil/yerine/= DOLAYSÖZ
- KİNÂYE ile "GÖNDERME"
- KİNÂYE ile/ve/değil/yerine/<>/>/< İNCELİK
- KİNÂYE[Ar.] ile TARİZ[Ar.]
( Düşünüleni dolaylı olarak anlatan söz. | Üstü kapalı, sitemli, dokunaklı söz. | Bir sözü, gerçek anlamının dışında kullanma sanatı. İLE Kapalı bir biçimde, dolaylı olarak söz söyleme, taşlama. )
- KİNÂYE ile TELVÎH
( ... İLE Gerekli şeylerden bahsederek yapılan kinâye. )
- KİNÂYE ile TENKİT
( ALLUSION vs. CRITICISM )
- KİNÂYE-İ BAÎDE ile KİNÂYE-İ HAFÎFE ile KİNÂYE-İ KARÎBE ile KİNÂYE-İ VÂZIHA
( Uzak bir ipucuna dayanan dokundurma/kinâye. İLE Dokundurmalı söz, şiir. İLE Yakın bir ipucuna dayanan dokundurma/kinâye. İLE Başka bir anlama gelme olasılığı bulunmayan apaçık dokundurma/kinâye. )
- KİNÂYE'LERDE:
KİNÂYE-İ KARÎBE ile/ve/<> KİNÂYE-İ BAÎDE ile/ve/<> KİNÂYE-İ MÜFREDE ile/ve/<> KİNÂYE-İ MÜREKKEBE
( Sözün başka bir anlama gelme olasılığı yoksa. [uzak bir karîneye/ipucuna dayanan] İLE/VE/<>
Sözün anlamı gizleniyorsa. [uzak bir karîneye/ipucuna dayanan] İLE/VE/<>
Bir özelliği belirtiyorsa. İLE/VE/<>
Birkaç özelliği birden belirtiyorsa. )
- KİNESİN İLE DYNEİN İLE MYOSİN ile/||/<> MOTOR PROTEİNLER
( Hücre içi moleküler motorlar. )
( Formül: 8 nm adım (kinesin) )
- KİNETİK[Fr. < CINETIQUE] ile KİNESTEZİ[Fr. < KINESTHESIE]
( Hareketle ilgili, hareket nedeniyle oluşan. | Kimyasal tepkimelerin hızlarını inceleyen bilim dalı. | Hareket olaylarını inceleyen bilim dalı. İLE Devin duyumu. )
- KİNETİK ENERJİ ile/||/<> POTANSİYEL ENERJİ
( Kinetik enerji hareket enerjisi İLE potansiyel enerji konum enerjisidir )
( Formül: KE = ½mv²\nPE_g = mgh (yerçekimi)\nPE_e = ½kx² (elastik)\nE_mekanik = KE + PE )
- KINIK BOYU ile/ve KAYI BOYU ile/ve BAYAT BOYU
( Selçuklu. İLE/VE Osmanlı. İLE/VE ... )
- KINKANAT ile KINKANATLILAR
( Kın kanatlı böceklerin gövdeyi korumakla görevli ve çok sert yapıda birinci çift kanadı. İLE Böcekler sınıfından, boynuzsu bir kın biçiminde olan birinci çift kanatları uçmakta kullanan öteki iki kanadı örten, ağız parçaları çiğnemeye, parçalamaya elverişli, tümüyle başkalaşma gösteren bir takım. )
- KINNAP değil/yerine/= SİCİM
- KIRNAP/KINNAP[Ar. < KİNNEB] değil/yerine/= SİCİM
( Keten, kenevir gibi bitkilerin liflerinden yapılan, kaba şeyler dikmeye, bağlamaya yarayan ince sicim ya da kalın ip. )
- KİP ile BİÇİM
( MOOD )
- KIPÇAK ile ...
( KUMANİA )
( XI - XV. yüzyıllarda, Hazar ve Karadeniz'in kuzeyindeki bozkırlarda, Mısır ve Suriye'de yaşamış bir Türk boyu, Kuman. | Günümüzde, Kırım Tatarcası, Kazakça, Karaçay Malkarca vb. lehçeleri konuşan öbeğe verilen genel ad. )
- KİPE[Alm. < KIPPE] -
( Hızla bükülen kalçanın sert ve birden gerilişiyle, gövdenin yatıştan ayaküstü duruşa ya da asılmadan dayanmaya geçmesi. )
- KIPI = AN = DEM = MOMENT[İng., Fr., Alm.] = ATTIMO/MOMENTO[İt.] = MOMENTO/RATO[İsp.]
- KİPLİK:
SORUN BELİRTEN ÖNERME ve/||/<> İDDİA EDİLEN ve/||/<> İTİRAZ GÖTÜRMEZ OLAN/APAÇIK
- KİPRİK değil KİRPİK
- KIR ATIN YANINDA YATAN, YA HUYUNDAN, YA SUYUNDAN ile KÖRLE YATAN ŞAŞI KALKAR
- KİR-KİSP
- KIR ile/ve/||/<>/> AK
( GRAY vs./and/||/<>/> WHITE )
- KIR ile BAKLA KIRI
( ... İLE Beyazı çoğalmış, beyazlamaya yüz tutmuş saç vb. | Koyu ve iri lekeli at donu. )
- KÎR[Ar.] ile KÎR[Ar.] ile KİR[Tr.]
( Zift, katran. İLE Erillik örgeni, penis. )
- KIR ile KIR ile KIR
( Beyazla az miktarda siyah karışmasından oluşan renk. | Bu renkte olan. İLE Kent ve kasabaların dışında kalan, çoğu boş ve geniş yer, dağ, bayır. İLE Bozma, bölme, ayırmanın buyruk kipi. )
( GRAY vs. GRAY vs. GRAY )
- KIRAAT ile/ve/||/<> TEFEKKÜR ile/ve/||/<> HAYAT
( Dilin okuması. İLE/VE/||/<> Aklın okuması. İLE/VE/||/<> Kalbin okuması. )
- KIRAATHANELER ile/ve/||/<>/> MARMARA KIRAATHANESİ
- KİRACI/SAHİP değil/yerine MİSÂFİR
- KİRALAYAN ile/ve KİRAYA VEREN
- KIRAN ile KIRAN ile KIRAN/ÂFET ile KIRÂN[Ar. < KIRÂNÂT] ile KIRÂN[Fars.]
( Kırma işini yapan kişi. İLE Kıyı, kenar, çevre, uç. | Dağ sırtı, tepe, bayır. | Kıraç toprak. | Birbirine paralel olarak uzanan iki akarsu arasında kalmış dağ sırtı. İLE Bir topluluğun ve özellikle hayvanların büyük bir bölümünü yok eden hastalık ya da başka neden. İLE Yakınlık. | İki şeyin birleşmesi. | Gezegenlerden ikisinin bir burçta birleşmesi. İLE 1848'den 1927'ye kadar İran'da kullanılan bir gümüş para.[1.25 Dolar değerindeydi. 10 kıran, 1 toman ederdi.] )
- KIRAN/ÖLET/AFET ile KIRAN
( Kırma işini yapan kişi. | Bir topluluğun ve özellikle hayvanların büyük bir bölümünü yok eden hastalık ya da başka neden. İLE Kıyı, kenar, çevre, uç. | Dağ sırtı, tepe, bayır. | Kıraç toprak. | Birbirine paralel olarak uzanan iki akarsu arasında kalmış dağ sırtı. )
- KİRAZ ÇEKİRDEĞİ ve ZEYTİN ÇEKİRDEĞİ ve KEÇİBOYNUZU ÇEKİRDEĞİ
( Isıtılarak uzun süreli ısıtıcı olarak kullanılabilir. )
- KİRAZ ile DALBASTI
( ... İLE Bir tür, iri, aşılı kiraz. )
- KİRAZ ile DEFNE ile MEŞE ile AKÇAAĞACI ile KAYISI
(
)
( Kendinizi tanımlamak isteseydiniz ne olmak isterdiniz?
Kiraz kadar lezzetli, defne gibi yeşil, meşe gibi toprağın sigortası, akçaağaç kadar estetik ve kayısı kadar yararlı olmak isterdim. )
- KİRAZ ile HİNTKİRAZI/MANGO[Portekizce]
( ... İLE Sumakgillerden, sıcak ülkelerde yetişen, zeytin büyüklüğünde yenilir bir meyvesi olan büyük bir ağaç. )
( ... cum MANGIFERA DOMESTICA )
- KİRAZ ile İDRİSAAĞACI/MAHLEP[Ar.]
( Gülgillerden bir meyve ağacı. | Bu ağacın meyvesi. İLE Meyvesi hoş kokulu, hoş bir kiraz türü, kokulu kiraz. )
( PRUNUS AVIUM cum PRUNUS MAHALEB )
- KİRAZLI BEND (MAHMUT II. BENDİ) :
( Bahçeköy Belgrad Ormanı içindedir. Eski Belgrad köyünün güneyinde yer alan bent Sultan II. Mahmut (1785 - 1839)' un döneminde yapılmış olup 1818 yılında tamamlanmıştır. Bent Mimar Kirkor Amira Balyan (1764 - 1931) tarafından yapılmıştır. Yüksekliği 11,60 m, uzunluğu 45,45 m. dir. 103.080 m³ su kapasitelidir. )
- KİRAZLI BEND PİKNİK YERİ :
( Bahçeköy'de Belgrad Ormanı içindeki Kirazlı Bend (Mahmut II. Bendi) ön kısmı ve çevresidir. Halka açık bir piknik alanı olup, gruplara günü birlikte verilmektedir. Suyu, masaları ve çeşitli ihtiyaçlara cevap veren hizmetleri ile hazır bulunmaktadır. )
- KİRAZLIBAHÇE ÇEŞMELERİ :
( Zekeriyaköy'deki Kirazlıbahçe çay bahçesi içindeki çeşme 1927 yılında duvar çeşmesi olarak yapılmıştır. Çeşmenin suyu Kirazlıbahçe memba suyudur. Bu bahçe içindeki diğer çeşme Kirazlıbahçenin bitişiğindeki evin bahçesindedir. Çeşme 1962 yılında yapılmıştır. Her iki çeşme de Mustafa Dayaloğlu tarafından yaptırılmıştır. )
- KİRAZLIBAHÇE MESİRESİ :
( Zekeriyaköy'ün Soğuksu tarafındadır. Mesire içi kiraz ağaçları ile dolu olması nedeni ile Kirazlıbahçe denilmektedir. Mesire içerisinde lokanta, Çay bahçesi, piknik alanı bulunmaktadır. Evliya Çelebi'nin seyahatnamesinde bahsettiği "... lal renkli sulu kirazları..." Bu mesire bahçesinde hala bulunmaktadır. Kirazlıbahçe mesiresi 1927 yılından beri hizmet vermektedir. )
- KIRBA[Ar. < KİRBA]/MATARA[Ar. < MİTHARE] ile KIRBA
( Sakaların içinde su taşıdıkları ağzı dar, altı geniş, deriden yapılmış kap, su kabı. İLE Çok su içen. | Çocuklarda karın şişmesiyle beliren bir hastalık. )
- KİRCHHOFF İLE THÉVENİN İLE NORTON ile/||/<> DEVRE ANALİZİ TEOREMLERİ
( Elektrik devrelerinin analizi için üç temel teorem. )
( Formül: ΣI = 0 İLE ΣV = 0 )
- KİREÇ KLORÜRÜ ile KİREÇ KAYMAĞI
( ... İLE Bazı nesne ve yerleri mikroplardan arıtmakta, çamaşırları ağartmakta kullanılan, sarımsı beyaz renkte ve klor kokusunda, toz ya da sulandırılmış kireç klorürü. )
- KİREÇ ile KİREÇ TAŞI
( Mermer, tebeşir, kireç taşı, alçı taşı gibi birçok taşın özünü oluşturan kalsiyum oksit.[CaO] | Kalsiyum hidroksit, Ca(OH). İLE Kireç ocağında işlenerek kireç elde edilen, kalsiyum karbon tuzundan bileşik kayaç. )
- KİREÇ ile/||/<>/> KİREÇSÜTÜ
( ... İLE/||/<>/> Badana için hazırlanmış sulu kireç. )
- KİREÇBURNU FIRINI :
( Kireçburnu çarşı içinde ve Kefeliköy Caddesi üzerindedir. 1957'den beri hizmet veren fırının sahibi Sami, Şevki Bostancı olup, börekleri ile çok ünlü bir fırındır. )
- KİREÇBURNU LİMANI :
( Kireçburnu Haydar Aliyev Parkı önünde bulunan limandır. Eski küçük ve elverişsiz barınak yıkılarak yerine bu liman yaptırılmıştır. Liman S.S. Kireçburnu Su Ürünleri Kooperatifinin kullanımındadır. )
- KİREÇBURNU MAHALLESİ :
( Kireçburnu ilçenin sahil şeridinde yer alan bir mahalle olup; Tarabya, Cumhuriyet Mahallesi (Kefeliköy) mahallesinden sınır alır. Bizans döneminde isminin Boğazın anahtarı anlamına gelen Kleidra tou Pontuveya Kleidai tou Pontu idi. Osmanlı döneminde yörede bulunan kireç ocağı ve kireç iskelesi nedeni ile semte Kireçburnu ismi verildiği bazı kaynaklarda belirtilir. 1992 nüfus sayımına göre mahallenin nüfusu 6.081'dir. )
- KİREÇBURNU MESİRESİ :
( Kireçburnu eski vapur iskelesinden Kefeliköy'e kadar uzanan sahil boyu; ağaçları, farkları ve yeşillikleri ile doğal mesire görünümünde olup bu biçimde değerlendirilmektedir. )
- KİREÇBURNU METEOROLOJİ İSTASYONU :
( Sarıyler İlçesindeki meteoroloji istasyonlarının merkezi durumundadır. )
- KİREÇBURNU PLAJI :
( Eski vapur iskelesinden Çin Konsolosluğu köşesine kadar olan alan, temiz suyu ve kullanışı nedeniyle plaj olarak kullanılmaktadır. )
- KİREÇBURNU SPOR KULÜBÜ :
( 1951 yılında Ahmet Poçar, Alaattin Kalender, İsmet Bozer, İsmet Ermetin, Raşit Yürüdü, Turgut Kalender, Fahrettin Sarıer ve Mehmet Gülümser tarafından kuruldu. Kulüp futbol dalında faaliyet göstermektedir. Bu kulüpten; Hüseyin Gülümser, Vecdi Poçar, Ferruh Engin. Engin Bilgin, Erman Ergin gibi sporcular yetişti. )
- KİREÇBURNU TABYASI :
( Kireçburnu Tabyaaltı durağının üst kısmında tepede, 1909'da savunma amaçlı yapılan ve toprak altından denize çıkışı olan tabya'da önceleri boğazın savunması için top ve askeri birlik bulunuyordu. Zamanla tabya terk edildi ve boş bırakıldı. Ulusal kurtuluş mücadelesi dönemlerinde muhtelif yerlerden temin edilen silah ve mühimmatların depo edilerek saklandığı yerlerden biridir. Bulunduğu mevkiin alt kısmına Tabyaaltı durağı vardır. )
- KİREÇBURNU VAPUR İSKELESİ :
( Şirket - i Hayriye'ye ait olun bu iskele Boğaz'ın Karadeniz'e açılan ağzının tam karşısında olması bakımından, sert havalarda geminin yanaşması ve yolcu boşaltması çok zor olan iskelelerden biriydi. Zamanla yolcusunu kaybettiğinden 1964'te kapatıldı ve iskele yerinden söküldü. )
- KİREÇÇİL >< KİREÇYEREN
( Kireçli topraktan hoşlanan, kireçli toprakta yetişen bitki. >< Kireçli topraktan hoşlanmayan, kireçli toprakta yetişmeyen. )
- KİREMİT[Yun.] ile ALMANKİREMİDİ
( Çatıları örtmekte kullanılan, yan yana dizilerek suyu aşağıya geçirmeden dışarı akıtacak biçimde yapılmış, kızıl toprağın renginde, pişmiş balçık levha. İLE Düz/yassı kiremit. )
- KİREMİTLİ ÇEŞME :
( Garipçe Kalesi yolu üzerindedir. Hangi tarihte ve kim tarafından yapıldığı bilinmemektedir. )
- KIRGIN/LIK ile/değil KIRIK/LIK
- KIRGIN/LIK ile/ve/||/<>/> KIZGIN/LIK ile/ve/||/<>/> KİN
( Sessizdir. İLE/VE/||/<>/> Gürültülüdür. İLE/VE/||/<>/> Gereksizdir ve yanlıştır. )
- KIRIK-DÖKÜK
- KIRIK-DÖKÜK (EŞYA)
- KIRIK ile/ve/||/<> BÜKÜK ile/ve/||/<> EĞİK
- KIRIK ile ÇATLAK
- KIRIK ile KIRIK ile KIRIK
( Kırılmış olan. | Tam nota göre düşük olan not. | Saf renkten hafif uzaklaşmış. | Kırılmış bir şeyden ayrılan parça. | Kemiğin bir etki ile kırılması. | Bir şeyin kırılan yeri. | Kırıntı. | Melez. | Tavla oyununda oyun dışı bırakılan pul. | Gücenmiş, üzgün. İLE Dişilin ya da erilin, yasalara ve törelere aykırı olarak ilişki kurduğu eril ya da dişil. İLE Fay. )
- KIRIK/ÇI/SINIK/ÇI[yerel] ile/değil/yerine KEMİK HEKİMİ/ORTOPEDİST
- KIRIK-KIRTIK
- KIRILMA(") ile/<> (")ÇÖKME(")
- KIRILMA ile DAĞILMA
- KIRILMA ile/ve/||/<> EVRİLME
- KIRILMADA:
BURKULMA ile BASINÇ ile KESME
(
)
- KIR(IL)MAK ile/değil/yerine/>< EĞ(İL)MEK
( Komik değildir. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Komiktir. )
- KIRILMAMALI:
DAL ile/ve/||/<> SEVGİ
( Ağaçtan, meyve bekliyorsak. VE Kişilerden, sevgi bekliyorsak. )
- KIRIM ile KIRIM ile Kırım
( Savunmasız kişilerin ya da tutsakların toplu olarak öldürülmesi, katliam. İLE Hayvanların hastalık, soğuk gibi sebeplerle ölmesi. İLE ... )
- KIRIM ile/= TAURIS ile/= TAVRIA/TAVRIDA
( ... İLE/= Kırım'dan, ilk kez Antik Çağ'da, Heredotos söz etmiş ve bu adı vermiştir. İLE/= Roma'lılar da, bu adlarla anmıştır. )
- KIRINIM ile/||/<> SAÇILMA (İKİLİ KARŞILAŞTIRMA)
( Kırınım dalga engel arkası, saçılma parçacıklarla etkileşimdir )
( Formül: Huygens İLE Rayleigh )
- KİRİŞ ile BAŞTABAN
( ... İLE Yunan ve Roma mimarlıklarında, sütunların üstüne oturan ve iki sütun arasındaki uzaklığın üstünü örten büyük, uzun taş kirişlerin oluşturduğu bölüm. )
- KİRİŞ ile KEMERE[Yun.]
( Yapılarda dört köşe kalın keresteden, demirden ya da betonarmeden yapılmış yatay destek parçası. İLE Gemi güvertesinin enine konulmuş kirişlerinden her biri. )
- KİRİŞ ile KİRİŞ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Yayın iki ucu arasında gerili olan tel. İLE Birinin mülklerinden edindiği geliri. )
- KIRIŞIK ile/ve/değil/yerine/||/<> KIVRIM
( Kırışmış olan. | Kırışmış yer, kırışıklık. | Deride esnekliğin kaybolmasından oluşan kıvrım. )
- KİRİŞLEME ile KİRİŞLEMEK
( Kirişlemek işi. | Ahşap döşemelerde yaklaşık 50 santimetre ara ile kirişler koyma. | Çapraz olarak, kılıçlama. İLE Kirişi çekip germek. | Kiriş olarak kullanılan keresteyi döşemek. )
- KIRIŞTIRMAK ile "KIRIŞTIRMAK"
( Nesnelerde.[kâğıt, giysi vb.] İLE Biriyle. )
- KİRİT ile/ve/||/<> KİRİTLİK/KİRİTLİG
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Anahtar. İLE/VE/||/<> Kilit. )
- KIRK AKIL ile/değil/yerine/>< AKIL
( Kararsız, bir konuda belirgin görüş ve karar belirtemeyen kişi. | Her konuda düşüncesi ve sözü olan. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< ... )
- KIRK BUDAK ile ...
( BEKTÂŞİYE'DE MEYDAN ŞAMDANI )
- KIRK HANE ile/ve/||/<>/>/< BİR ÂRİF
- KIRK (LOKMA/TABAK) ile/ve/<>/ya da KIRIK (LOKMA/TABAK)
( FORTY (BITE/PLATE) vs./and/<>/or BROKEN (BITE/PLATE) )
- KIRKAĞAÇ ile KIRK AĞAÇ
( Manisa iline bağlı ilçelerden biri. İLE ... )
- KIRKAMBAR ile KIRKAMBAR
( İçinde değişik türden şeyler bulunan kap ya da yer. İLE Çok konuda bilgisi olan kişi. | Çerçi. )
- KIRKAYAK ile KIRKAYAK
( Eklem bacaklıların çok ayaklılar sınıfına giren, taşların altında yaşayan, gövdesi yuvarlak ve uzun bir böcek. İLE "Kasık biti". )
( JULUS TERRESTRIS cum PTHIRUS PUBIS )
- 40'LI YAŞLAR ile/ve/||/<>/> 50'Lİ YAŞLAR
( Gençliğin yaşlılığı. İLE/VE/||/<>/> Yaşlılığın gençliği. )
- 43 YAŞINA KADAR ALKOL:
İÇMEYENİN BEYNİ ile/ne yazık ki/>< "İÇENİN" "BEYNİ"
(
)
( Alkol, yüzeye yakın kan damarları genişleyerek "sıcaklık duyusu" verir fakat gerçek bir durum değildir. Gövde iç sıcaklığını düşürür. )
- KIRLANGIÇ ile AKGÖT, SALANGAN[Filipin dili]
( ... İLE Hint ve Çin denizleri kıyılarında yaşayan, uzun kanatlı, dört köşe kısa kuyruklu, esmer, küçük kuş. )
( HIRUNDO RUSTICA cum COLLOCALIA )
- KIRLANGIÇ ile BALIKÇIN
( ... İLE Perdeayaklılardan, uzunca gagalı, uzun ve çatal kuyruklu, deniz kıyılarında yaşayan bir kuş, denizkırlangıcı. )
( ... cum STERNA HIRUNDO )
- KIRLANGIÇ ile BATAK/LIK KIRLANGICI
- KIRLANGIÇ ile DAĞ KIRLANGICI/ÇOBANALDATAN
( ... ile UVVÂR[çoğ. AVÂVÎR], VATVÂT[çoğ. VATÂVÎT] )
( ... ile PÂLVÂNE, PÂLVÂYE )
( ... cum CYPSELUS ALPINUS/CAPRIMULGUS EUROPEUS )
- KIRLANGIÇ ile KEÇİSAĞAN/ÇOBANALDATAN/EBÂBÎL[Ar.] ile AKKARINLI EBÂBÎL[Ar.] ile KARASAĞAN EBÂBÎL[Ar.]
( ... İLE Dağ kırlangıcı. | Çobanaldatangillerden, kahverengimsi gri zemin üzerine benekli ve çizgili tüyleri olan, kanatları sivri, kuyruğu uzun, boynu kısa, başı iri ve enli, gagası ufak, kısa ve kancalı bir tür kuş. )
( ... İLE Kahverengilerdir fakat gökyüzünde uçarlarken siyah görünürler.
* Uzun, bumeranga benzer kanatları, kısa ve çatallı kuyrukları vardır.
* Kırlangıçlar gibi uçarken kanatlarını kırmazlar.
* Kırsal bir alanda görmek olanaksızdır.
* Yuvalarını çatıların gizli yerlerinde yaparlar ve yuvalarına çok hızlı girip çıkarlar.
* Bazı ebabillerin 21 yıl yaşadığı gözlenmiştir.
* Ebabil görmek için yaz aylarında gökyüzünün çok yükseklerine bakmak gerekir.
* Kırlangıçlar gibi, teller vb. yerlere tünemezler.
* Sadece üremek için bir yere konarlar.[Türkiye'nin bir çok yerinde ürerler.]
* Özellikle akşam üstü çatıların ve evlerin üzerinde çılgınca çığlıklar atarak hızla uçarken görebilirsiniz.
* Yaşamlarının büyük bir kısmını uçarak geçirirler. [Uçarken uyurlar.]
* Şehirde, binaların arasında görebilirsiniz.
* Yuvalarını binalardaki çatlaklarına, havalandırma boşluklarına, çatı aralarına yaparlar. Yuva yapmak için uçarken rastgele topladıkları tüy, ot ve tohumları kullanırlar.
* Avrupa'ya Mayıs'ın başında gelir ve genellikle iki hafta içinde, oldukça hızlı bir biçimde tüm kıtaya yayılırlar. [Kışı geçirmek için Afrika'nın güneyine geri dönerler.]
* Mardin'de çok sayıda görmeniz olanaklıdır. )
(
)
( HUTTÂF[çoğ. HATÂTİF] ile EBÂBİL )
( BELVÂYE, PİRİSTÛ/K, PİRİSTÜK PÎLVÂYE ile EBREHE, BÂLVÂNE, YALVÂNE )
( SWALLOW vs. SWIFT vs. ALPINE SWIFT vs. CHIMNEY SWIFT )
( HIRUNDO RUSTICA cum CAPRIMULGUS EUROPAEUS cum TACHYMARPTIS/MICROPUS MELBA cum CHATEURA PELAGICA )
- KIRLANGIÇ ile KILIÇ KIRLANGICI
( HIRUNDO RUSTICA cum APODIDAE )
( SWALLOW vs. SWIFT )
- KIRLANGIÇ ile KIR KIRLANGICI
(
)
- KIRLANGIÇ ile KIRLANGIÇ
( Kuş. İLE Donanmada kullanılan bir tür küçük savaş gemisi. )
- KIRLANGIÇ ile SUMRU/DENİZKIRLANGICI
( 8 cins )
( Gediz deltasında! )
( ... ile
)
- KİRLENMEKTEN KORUNMA ve/<> ERDEM
- KİRLENMEMEK ile/değil/yerine/||/<>/< ARINMAK
- KİRLİ PARA ile/||/<> KARA PARA
( Yasa dışı yollardan ya da insanlık suçlarıyla elde edilen. İLE/DEĞİL/||/<> Vergi kaçırarak elde edilen. )
- KİRLİ SU ile EPRİK
( ... İLE Çamaşırın az kirli suyu. )
- KİRLİ TOPRAK değil KİLLİ TOPRAK
- KİR/Lİ/LİK ile/ve/= PASAK/LI/LIK
- KİRLİ/LİK ile/değil/yerine RENKLİ/LİK
- KİRLOŞ = KİRLOZ
( Kirli ve pasaklı. )
- KIRMADAN DÖKMEDEN/KIRIP DÖKMEDEN (İŞ YAPMAK)
- KIRMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> GÖNÜL ALMAYI (DA) BİLMEK
( Herkesin yapabildiği/yapabileceği. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Bazılarının yapabildiği/yapabileceği. )
- KIRMAMAK" ve/||/<> "KIRILMAMAK"
( "Dil ile". VE/||/<> (B)ilim/bilgi ile. )
( İlk ders. VE/||/<> Son ders. )
- KİRMAN = KİRMEN
( İp eğirmeye yarayan tahtadan yapılmış araç. )
- KIRMIZI IŞIK:
HERKESE YANMALI ve/fakat/ne yazık ki/>/< BANA YANMASIN
itibarı ile 40.058 başlık/FaRk ile birlikte,
40.058 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(85/162)
(1996'dan beri)