N ile başlayan FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 40.058 başlık/FaRk ile birlikte,
40.058 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(7/162)
- ALÇAK/ALÇAQ ile/||/<> AMUL
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Yumuşak huylu, uslu. İLE Herhangi bir şeyin hareketsiz[sâkin] olanı. | Yumuşak huylu. )
- ALÇI ile/ve/||/<> KARTONPİYER[Fr. < CARTON-PIERRE]
( ... İLE/VE/||/<> Çoğunlukla duvar ve tavan ara kesitleriyle tavan göbeklerinde süsleme amacıyla kullanılan sertleştirilmiş alçı. )
- ALÇI ile PARİS ALÇISI
( ... İLE Kırık-çıkıklarda kullanılan alçıdır. [Paris ve özellikle Montmartre'de bulunan killi toprağın alçıtaşında çok zengin olmasından] )
- ALÇITAŞI ile/değil KAYMAKTAŞI/SUMERMERİ/ALBATR[Fr.]
( Toprak içinde katman olarak bulunan ve pişirilip toz durumuna getirilerek alçı yapmaya yarayan, hidratlı kalsiyum sülfat. İLE/DEĞİL Parlatılmaya elverişli, yumuşak, beyaz, yarı saydam bir mermer türü. [Kar beyazı ve yarı şeffaftır.] [Heykel/büst ve vazo yapımında kullanılır.] )
( ... İLE/DEĞİL Yapay olarak boyanabilir. Pişirilerek mermere benzetilebilir. )
( JİPS avec ... )
- ALDANAN ya da ALDATAN ile/ve/||/<> HEM ALDANAN, HEM ALDATAN
( Hayvan. İLE/VE/||/<> İnsan. )
- ALDANMA değil/yerine/>< AYDINLANMA
( Soytarılara kanarak. DEĞİL/YERİNE/>< Aydınları dinleyerek. )
- ALDANMAK ile/ve/değil/yerine ADANMAK
- ALDANMAK ile ALDATMAK
( Aldattığını düşünen/zanneden, kimi aldatmıştır acaba? Sadece, Kendini! )
- ALDAR ile ALDATIR
( Aldatır. )
- ALDATANI:
ALDATMAK değil/yerine "ATLATMAK"
- ALDAT(IL)MAK ile/ve/değil/||/<>/< YANIL(T/IL)MAK
- ALDATMA ile/değil/yerine PAYLAŞIM
- ALDATMA ile "TEZGÂH"
( Aldatmayın, incitmeyin! )
( Don't cheat, don't hurt! )
( TO CHEAT vs. "TO CONCOCT" )
- ALDEHİT ile FORMALDEHİT ile FORMOL
( Alkolleri, oksitlendirme ya da asitleri indirgeme yolu ile elde edilen uçucu bir sıvı. İLE Doymuş aldehitlerin ilk üyesi olan H-CHO formülündeki aldehit. İLE Formaldehidin %40'lık değişik sulu çözeltisine verilen ad. )
- ALDEHİT ile/||/<> KETON
( Aldehit uç karbonil İLE keton orta karbonildir )
( Formül: R-CHO İLE R-CO-R )
- ALDI BENİ ile/ve/||/<>/> YAKTI BENİ
( İki kaşın arası. İLE/VE/||/<>/> Gözlerinin karası. )
- ALEGORİ[Fr. < ALLEGORIE | İng. < ALLEGORY] ile ANALOJİ[Fr./İng. < ANALOGIE | İng. < ANALOGY] ile METAFOR[Fr.]/MECAZ[Ar.]
( Soyut bir düşünceyi heykel ya da resimle anlatma. İLE Benzeşim.| Örnekseme. | Andırışma. İLE Bir ilgi ya da benzetme sonucu gerçek anlamından başka anlamda kullanılan söz. | Bir sözcüğü ya da kavramı kabul edilenin dışında başka anlamlara gelecek biçimde kullanma. )
- ALEH(İNE) değil ALEYH(İNE)
- ALEKO NİKOLADİS YALISI :
( Yeniköy'de vapur iskelesi yanındadır. 19. yy' da yapılmıştır. Yalı bir ara M. Levi tarafından otel olarak kullanıldı. Yalı Rum Parayia Kilisesi vakfına aittir. Halen Aleko'nun yeri ve diğer adıyla Deniz Park Restaurant olarak kullanılmaktadır. )
- ALEKSANDREN[Fr.] değil/yerine/= FRANSIZ ŞİİRİNDE BİR NAZIM BİÇİMİ
- ALEKSİ[Yun.] ile ALEKSİN[Yun.]/KOMPLİMAN[[FR./İNG. < COMPLIMENT]/İLTİFAT[Ar.]
( Okuma yitimi. İLE Gönül okşayıcı, hoşa giden söz. | Koltuklama. )
- ALEL/ALLEL[İng.] değil/yerine/= GEN ÇİFTİ
- ALEL HESAP değil/yerine/= SAYIŞ ÜZERE
- ALEL ITLAK[Ar.] değil/yerine/= GENEL OLARAK / HİÇBİR KAYITLA KAYITLANMAMAK
- ALELUSUL değil/yerine/= GELİŞİGÜZEL/BAŞTAN SAVMA
- ALEL USÛL[Ar.] değil/yerine/= YÖNTEMİNCE, YÖNTEMLİ
( Yol yordam gereğince, kurala uygun bir biçimde. | Âdet yerini bulsun diye. )
- ALELÂDE[Ar.] ile FEVKALÂDE[Ar.] ile HARİKULÂDE[Ar.]
( Bayağı, sıradan; olağan, görülegelen. İLE Olağanüstü; güzel, duyulmadık, görülmedik. İLE Olağandışı, eşi görülmemiş; çok güzel, eşsiz. )
- ALELÂDE[Ar.] değil/yerine/= SIRADAN
- ALEM İLE ŞUBE İLE SINIF İLE TAKIM İLE FAMİLYA ile/||/<> TAKSONOMİK HİYERARŞİ
( Canlı sınıflandırma seviyeleri. )
( Formül: Homo sapiens )
- ÂLEM ile/ve/<> ÂDEM
( Her ne ki var âlemde,
Örneği var Âdem'de!
Her ne ki var Âdem'de,
Örneği var âlem'de! )
( Bir ağaçtır, bu âlem
Meyvesi olmuş, âdem
Maksûd olan, meyvedir
Sanma ki ağaç ola. )
( Mâdem ki ademliktir âhiri bu âlemin
Âlemde her kelâmın işitme sen âdemin
[Madem ki evrenin sonu yokluktur
Kişilerin sözlerini çok fazla duyma!] )
- ÂLEM ile/ve/değil/||/<>/< AİLEM
- ALEM ile ÂLEM
( Bayrak. | Minare, kubbe, sancak direği gibi yüksek şeylerin tepesinde bulunan, madenden yapılmış ay yıldız ya da lâle biçiminde süs. İLE Yeryüzü ve gökteki nesnelerin tümü, evren. | Dünya, acun, cihan. | Aynı konu ile ilgili kişiler ya da bu kişilerin uğraşlarının tümü. | Durum ve koşullar. | Herkes, başkaları. | Ortam, çevre. | Eğlence. | Kendine özgü, birçok nitelikleri bulunan şey ya da kişi. | Duygu, düşünce, düş gücü. )
- ÂLEM[Ar.] ile DÜNYA[Ar.]
- ALEM ile/ve/||/<>/< KALEM
- ÂLEM ile/ve KOZMOS/KOSMOS[Yun.]
( ... İLE/VE Düzenlenmişlik, düzgünlük. Biçimlilik. )
- ÂLEM[Ar.] ile NÂS[Ar.]
- ALEM ile REMZ ile NİŞÂNE
( Bayrak. İLE Simge. )
- ALEMCİ ile "ÂLEMCİ"
( Camilerin kubbelerine, minarelerine alem yapan ya da takan kişi. İLE Eğlenceyi seven, her fırsatta "eğlenen", [eğlendiğini varsayan/zanneden] kişi. )
- ALEMDAROĞLU, İSMAİL (İST. 1933) :
( Ortaköy'den transfer edildi (1957) Bir sezon Sarıyer'de kaldı ve 4 lig bir özel maç oynadı. )
- ÂLEM-İ HİLKÂT ile/ve ÂLEM-İ KUDRET
- ÂLEM-İ KÜBRÂ ile/ve ÂLEM-İ SUĞRÂ
( Kâinat. İLE İnsan. )
- ÂLEM'İN:
ÖZET/İ ile/ve/<> NUR/U
( [kişinin] Gövdesiyle. İLE/VE/<> Ruhuyla. )
- ALEMPROVİST[Fr.] değil/yerine/= BEKLENMEDİK, BİRDEN BİRE
- ÂLEMŞÜMÛL[Ar.] değil/yerine/= EVRENSEL
- ALENEN[Ar.] yerine AÇIKÇA
- ALENİ ile/ve/||/<> AİLENİ
- ALENÎ[Ar.] ile/ve/||/<> ÂŞİKÂR[Ar.]
( Açık, ortada, meydanda, herkesin içinde olan/yapılan. İLE/VE/||/<> Açık, apaçık, belirli, ortada, meydanda. )
- ALENÎ[Ar.] ile ÂŞİKÂR[Ar.] ile ÂYÂN[Ar.] ile BÂRİZ[Ar.] ile BEDİHÎ[Ar.] ile DEFİSİTER ile MUBÎN ile MÜNHAL[Ar.] ile MÜSTEHCEN[Ar.] ile SARÎH[Ar.] ile ÜRYÂN[Ar.] ile VÂZIH[Ar.]
( Açık. )
- ALERGOGRAF[Fr.] ile ALERGOGRAFİ[Fr.] ile ALERGOLOJİ[Fr.] ile ALERGOLOG[Fr.] ile ALERJİ[Fr.] ile DUYARCIL/ALERJİK[Fr.] ile ALERJİT[Fr.]
( Tepkilerden yararlanarak alerji nedenini saptayan araç. İLE Tepkilerden yararlanarak alerji nedenini saptama yöntemi. İLE Alerjilerin sağaltımını konu alan bilim dalı. İLE Alerji uzmanı. İLE Belirli bir nesneye karşı gövdenin gösterdiği duyarlılık. İLE Alerji ile ilgili. İLE Alerji sonucu gövdede oluşan değişme ve bozukluk. )
- ALERJEN/ALLERGEN[İng.] değil/yerine/= DUYARLATAN
- ALERJİ ile/ve/değil/||/<>/< ALERJİ YATKINLIĞI/ATOPİ/ATOPY[İng.]
( Tepkinin kendi. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Genetik yatkınlık sonucu gövdenin alerjenlere karşı aşırı tepki verme eğilimi.[Testlerde atopi çıkması, kişinin alerji geliştirme eğilimini gösterir ancak bu kesinlikle etkin bir alerjisi olduğu anlamına gelmez.] )
- ALERJİ ile/değil İNTOLERANS
- ALESTA[İt. < ALLESTA]:
HAZIR OL! ve/||/<> HAZIRIM!
- ÂLET-EDAVAT
- ÂLET ile/ve İLİM
( Mantık. İLE/VE ... )
( Âlet işler, el/kişi övünür; tâlih işler, kul övünür.[< At işler, er ögünür.] )
( TOOL/DEVICE/INSTRUMENT vs./and SCIENCE )
- ÂLET = TOOL[İng.] = OUTIL[Fr.] = WERKZEUG[Alm.] = ARNESE[İt.] = HERRAMIENTA[İsp.] = ARNESE[Lat.] = TO ORGANON[Yun.] = ÂLET[Ar., Fars.] = WERKTUIG[Felm.]
- ALEV ALEV ile/ve/||/<> CAYIR CAYIR
- ALEV/ŞÛLE[Ar.]/ZEBÂNE[Fars.] değil/yerine/= ALAZ/YALAZ(A)/YALIM
- ALEVÎ ile/ve/değil ALEVÎ[< ULVİYET]
( Hz. Ali. İLE/VE/DEĞİL Yüce[ulvî]. )
- ALFA İLE BETA İLE GAMA ile/||/<> RADYASYON TÜRLERİ
( Üç temel radyoaktif bozunma türü. )
( Formül: α: ²³⁸U → ²³⁴Th + ⁴He )
- ALFA IŞIMASI ile/||/<> BETA IŞIMASI (İKİLİ KARŞILAŞTIRMA)
( Alfa helyum çekirdeği, beta elektron/pozitron yayımıdır )
( Formül: ⁴₂He İLE e⁻/e⁺ )
- ALFA RİTMİ ile/||/<> ALFA-SARMAL
( Beyin dinlenme durumundayken kendini gösteren, saniyede 7 - 10 devreli beyin dalgası ritmi. İLE/||/<> Protein yapısında yaygın olarak bulunan, ikincil üç boyutlu yapı.[Bu dizilimde, aminoasitler, her peptit içindeki karboksil oksijen moleküllerinin hidrojen bağları ile dengelenmesi sayesinde spiral bir yapıda bulunur. Miyoglobin ve hemoglobin proteinlerinin %70 civarı, alfa sarmal yapısındadır.] )
- ALFA TOKSİN ile/ve/||/<> AFLA TOKSİN
(
Alfa toksin ile Afla toksin arasındaki fark
Tek bakışta karşılaştırma tablosu ve yalın etki şeması. ("Afla toksin" = aflatoxin)
Karşılaştırma Tablosu
| Özellik | Alfa toksinbakteriyel | Afla toksinmikotoksin |
|---|---|---|
| Kaynak | Clostridium perfringens (öz. Tip A); bazı Staphylococcus aureus suşları (alpha hemolysin) | Aspergillus flavus, Aspergillus parasiticus |
| Tür / Yapı | Protein yapılı ekzotoksin; enzimatik (fosfolipaz C) | Poliketid yapılı küçük molekül; mikotoksin (protein değil) |
| Birincil hedef | Göze zarındaki fosfolipitler | Hepatosit DNA'sı (metabolitler aracılığıyla) |
| Başlıca etkiler | Göze zarı parçalanması, doku nekrozu, hemoliz | DNA hasarı, mutasyon; güçlü karsinojenite (özg. karaciğer) |
| Bulaşma / maruziyet | Enfekte yaralar, nadiren kontamine gıdalar | Nemli–sıcak ortamda depolanmış tahıl, kuruyemiş, baharat gibi gıdaların tüketimi |
| Klinik tablolar | Gazlı kangren, nekrotizan enfeksiyonlar | Akut aflatoksikoz; kronik maruziyette karaciğer kanseri |
| Etkime süresi | Genellikle akut (saatler–günler) | Çoğunlukla kronik (aylar–yıllar), akut toksisite olanaklıdır |
Yalınlaştırılmış etki şeması (SVG)
Sonuçlar: doku nekrozu, hemoliz.
Olası sonuçlar: karaciğer kanseri, akut toksisite (yüksek doz).
)
- ALFABE yerine ABECE
- ALFENİT[Fr. < ALFENIDE] değil/yerine/= METAL ALAŞIM
( İçinde bakır, çinko, nikel bulunan ve çatal bıçak takımı yapımında kullanılan gümüşlü bir alaşım. )
- ALFENİT[Fr.] değil/yerine/= ÇATAL, BIÇAK YAPIMINDA KULLANILAN GÜMÜŞ ALAŞIMI
- ALFRED PRUFROCK'UN AŞK TÜRKÜSÜ[T S ELIOT] ŞİİRİNİN ÇEVİRİSİNDE:
CAN YÜCEL ile SUPHİ AYTEMUR ile NURDAN SÜMER
- ALFVÉN İLE SOUND İLE DRİFT ile/||/<> PLAZMA DALGALARI
( Plazmada yayılan dalga türleri. )
( Formül: vA = B/√(μ₀ρ) )
- ALG[Lat.] ile DİYATOME[Fr. < Yun.]
( Su yosunu. İLE Silisli sert kabukları olan ve fosilleri, kalın yer katmanları oluşturan bir algler ailesi. )
- ALG-/ALGE-/ALGESİ-/-ALGESİA/-ALGİA/ALGİO-/ALGO- ile/||/<> -AGRA ile/||/<> MOGİ- ile/||/<> ODYN-/-ODYNİA/ODYNO- ile/||/<> DYS- ile/||/<> CAC-/-CACE/CACO- ile/||/<> MAL- ile/||/<> PERO- ile/||/<> PALİ-/PALİN- ile/||/<> AMBLY- ile/||/<> NECR-/NECRO- ile/||/<> STAPHYL-/STAPHYLO-
( Ağrı, ağrısal, ağrı ile ilgili [miyalji: kas ağrısı, hiperaljezi: aşırı ağrı duyarlılığı]. İLE/||/<> Gut, ağrı nöbeti, ağrı. İLE/||/<> Güç, ağrılı. İLE/||/<> Ağrı. İLE/||/<> Anormal, güç, ağrılı, hatalı, hastalıklı, bozuk, patolojik, kusurlu, kötü. İLE/||/<> Kötü, hasta, bozuk. İLE/||/<> Hasta, kötü, anormal, bozukluk yapan. İLE/||/<> Deforme, bozuk, sakat. İLE/||/<> Yeniden, patolojik yineleme, geriye, tekrar. İLE/||/<> Donuk, soluk, yetmezlik, küntlük, zeki olmayan, duygusuz. İLE/||/<> Ölü, ölü doku, atrofik ceset. İLE/||/<> Üzüm salkımı, küçük dil ile ilgili, stafilokokla ilgili. )
- ALGARİNA[İt. < ARGAGNO] değil/yerine/= VİNÇLİ TEKNE
( Ağır bir şeyi denizden çıkarma ya da denize indirme işinde kullanılan büyük vinçli deniz teknesi. | Bazı gemilerin baş ya da kıç tarafından eğik olarak uzatılmış bulunan makaralı, kısa ve kalın dikme. )
- ALGESİ[Yun.] değil/yerine/= AĞRIYA DUYARLILIK
( ALGESİMETRE[Fr.]: Bir acı duyumunu oluşturmak için gerekli uyarımın etkisini ölçen araç. )
- ALGI YANILSAMALARI'NDA:
MÜLLER-LYLER ve POGGENDORFF ve WUNDT ve ZOLLNER ve BOURDON
- ALGI ile/||/<> ALGI DEĞİŞMEZLİĞİ ile/||/<> ALGI YANILMASI ile/||/<> ALGILAMA ile/||/<> ALGILAMA KALIBI ile/||/<> ALGISAL BEKLENTİ
( Gelen duyusal verileri organize etme, tanımlama, yorumlama ve anlamlaştırma süreci sonucunda ortaya çıkan anlamlı ürün. İLE/||/<> Sürekli değişen, yetersiz, eksik, tutarsız duyusal verilere karşın, tutarlı ve sürekli bir dünya algılama durumu. İLE/||/<> Algılanan ilişkilerle gerçekte olan ilişkilerin birbirine uymaması durumu.[Kısa algılanan bir çizgi, gerçekte algılama alanında bulunan öteki çizgilerle aynı uzunlukta olabilir.] İLE/||/<> Gelen duyusal verileri organize ederek anlamlaştırma süreci. Bu süreç sonucunda oluşan anlamlı ürün. İLE/||/<> Bir öbeğin tüm üyelerinin aynı güdüleri ve karakteristikleri taşıyacağını kabul eden varsayım. İLE/||/<> Algılama sürecini etkileyen önceden yapılaşmış zihinsel kurgu. )
- ALGI ile/ve/> DEĞER ile/ve/> YARGI
- ALGI ile/ve ESTETİK ALGI
( PERCEPTION vs./and AESTHETIC PERCEPTION )
- ALGI = İDRAK = PERCEPTION[İng., Fr.] = WAHRNEHMUNG[Alm.] = PERCEPCION[İsp.] = PERCEPTIONIS[Lat.] = HE KATALEPSIS[Yun.] = el-İDRÂK el-HİSSÎ[Ar.] = İDRÂK-İ CUZ'Î[Fars.] = GEWAARWORDING, WAARNEMING[Felm.]
- ALGI ile/ve/||/<>/> KAVRAM
( Duyusal. İLE/VE/||/<>/> Düşünsel. )
( PERCEPTION vs./and/||/<>/> CONCEPT )
- ALGI ile/ve/||/<>/> OLAY ile/ve/||/<>/> OLGU
( Duyum. İLE/VE/||/<>/> Olumsal/keyfî. İLE/VE/||/<>/> Zorunluluk. Kavram. )
( Gövdenin işlevleri. İLE/VE/||/<>/> Zihnin işleri. İLE/VE/||/<>/> Aklın edimleri. )
( Olaylar değil olayları algılayış biçimimiz önemlidir[önceliklidir]. )
- ALGIDA ...:
SEÇİCİLİK ile/ve/değil/||/<>/< SÜZÜCÜLÜK
- ALGILAMA SÜRECİNDE:
BELİRGİNLİK ile/ve/> KONUM ile/ve/> ŞİDDET ile/ve/> SÜRE
- ALGILAMA ile YARGILAMA
( Kültüre dayanır. İLE Uygarlığa dayanır. )
- ALGILAMAK = İDRAK ETMEK = PERCEIVE[İng.] = PERCEVOIR[Fr.] = ERKENNEN/WAHRNEHMEN[Alm.] = PERCIPIO[Lat.]
- ALGILANAN ile/ve/||/<> ALGILAYAN
( Edilgin. İLE/VE/||/<> Etkin. )
- ALGISAL BİL(İN)EMEME/AGNOZİ ile BİL(İN)EMEME/AGNOZİ
( APPERCEPTIVE AGNOSIS vs. ASSOCIATIVE AGNOSIS )
- DOLAYLILIKTA:
ALGISALLIK ile/ve/||/<> ÇIKARIMSALLIK ile/ve/||/<> AKTARIMSALLIK
( PERCEPTION and/||/<> INFERENCE and/||/<> HEARSAY (in) :INDIRECTIVITY )
- ALGISIZ KAVRAMLAR ile/ve/<> KAVRAMSIZ ALGILAR
( Boş. İLE/VE/<> Kör. )
( CONCEPTS WITHOUT PERCEPTION vs./and/<> PERCEPTIONS WITHOUT CONCEPT
Empty. WITH/AND/<> Blind. )
- ALGOLOJİ/FİKOLOJİ ile SU YOSUNU BİLİMİ
( Suyosunu bilimi. )
- ALGORİTMA/ALGORITHM[İng.] değil/yerine/= AKIŞ BASAMAKLARI
- ALGÜL, ÜMİT (ÇORLU, 1974) :
( Çorluspor'dan transfer edildi (1998) 75 lig, 4 kupa 2 turnuva olmak üzere 81 resmi ve 31 özel maçla birlikte 112 maçta Sarıyer formasını giydi. Lig maçlarında 15, kupa maçlarında 4 ve özel maçlarda 8 olmak üzere toplam 27 gol kaydetti. )
- AL'I AL, MOR'U MOR
- ALİ ALKANAT ÇOK PROGRAMLI LİSESİ :
( Uskumruköy'ün batı tarafındaki tepe üzerine hayırseverlerden Ali Alkanat tarafından yaptırıldı. Okula yaptıranın adı verildi. Okulda çok programlı eğitim hizmeti verilmektedir. )
- ALİ BABA RESTAURANT :
( Kireçburnu'ndaki ilk restaurant olup ve deniz sahilinde yer almaktadır. Boğaziçi'nin çok ünlü restaurantlarından biridir. )
- ALİ BABA SUYU :
( Büyükdere'nin üst kısımlarından çıkan ve sertlik dereci 2 olan çok mükemmel bir memba suyudur. )
- ALİ BEY ÇEŞMESİ :
( Büyükdere'de Çayırbaşı Caddesi üzerinde ve vapur İskelesi ile Fuat Paşa Oteli karşısındadır (H. 1011, M. 1602). Caddenin genişletilmesi sırasında 1943 yılında biraz geriye alınırken, her nedense eski biçimi tamamen bozularak, yeniden yapılmıştır. Kitabesi arka tarafta yeniden yapılan bir çeşmenin üzerine nakledilerek bunun eski mimari ve tarihi değeri mahvolmuştur. Çeşme onarımlar ve yerinden daha geriye alınmasından sonra hakiki hüviyetini kaybetti. Mermer kitabede "BSİ Ali Baba Suyu" yazısı vardır. Çeşme sonraki yıllarda birkaç kez daha onarım gördü. 2002 yılı başlarında çeşme yeniden onarılmıştır. Çeşmeyi Ali Bey isimli bir şahıs yaptırdığından bu ismi almış olup, "İstanbul Çeşmeleri " kitabında kaydedildiğe göre eski çeşmenin iki kıtalık kitabesinin tarih beyti şöyledir: Didi icüp Sebati de tarih/ Ayn - i ab nümune - i kevser" (1011). Çeşmenin kendi kaynak suyu vardır. )
- ALİ BEY ve/||/<>/> HASAN ALİ YÜCEL
( Ertuğrul Fırkateyni'nin kaptanı. VE/||/<>/> Torunu.[Milli Eğitim Bakanı, Köy Enstitüleri'ni kuran, çok sayıda önemli kitabın çevirisini yaptıran ve Türk ansiklopedisini oluşturtan kişi] )
( )
- ALİ-CENGİZ (OYUNU) --
- ALİ İHSAN PAŞA YALISI :
( Rumelihisarı'nda Baltalimanı Caddesi üzerinde bulunan bu yalı 18. yy.' ın ikinci yarısında yapılmış, 19. yy.' da onarım görmüş ve tarihi özelliğini büyük oranda kaybetmiştir. )
- ALİ KETHÜDA CAMİİ :
( Sarıyer Merkez Mahallesindeki Ali Kethüda Camii 17. yy.' da Sultan II. Mustafa (1695 - 1703) döneminde Sadrazam Kethüdası Ali Efendi tarafından yaptırıldı. Cami; 18. yy. Sadrazam Nevşehirli Damat İbrahim Paşa'nın Kethüdası Maktul Mehmet Ağa tarafından (1720/1721) onarılmış, onarım sırasında bir de minare ilave edilmiştir. Caminin kıble tarafı denizle beraberdi ve camiin altı kayıkhane idi. Zamanla denizin doldurulması sonucu camiin ön kısmı bahçe haline geldi. Camı pek çok onarım gördü. 1969'da yapılan büyük onarım sırasında kayıkhane olan alt kat yeniden tanzim edilerek ibadet edilebilecek yeni bir kat daha kazanıldı. Sarıyer Ali Kethüda Camii İstanbul'un en ışıklı camilerinden biridir. 44 penceresi bulunmaktadır. Ayrıca ana cadde tarafından sağır iki penceresi bulunmaktadır. Batı tarafındaki pencereler kapatılarak, dış kısımdan camiye, hanımlar için ibadet edilecek bir bölme yapılmıştır. )
- ALİ "KIRAN, BAŞ KESEN" değil DAL KIRAN, BAŞ KESER
- ALİ PERTEK CAMİİ :
( Rumelihisarı Rakım Efendi Çeşmesinin üst tarafındadır. Tarihi eserlerden biri olup 1640'da yapılmış, 1763'te onarım görmüştür. Bu camiye "Bey Camii" veya "Hamam Camii" de denilmektedir. )
- ALİ PERTEK SOKAK :
( Rumelihisar Mahallesi sokaklarından biridir. R. Hisar'daki Ali Pertek Camiini yaptıran kişi unutulmamış ve bir sokağa da "Ali Pertek Cami Sokak" ismi verilmiştir. )
- ALİ RIZA PAŞA YALISI :
( Yeniköy'de Daire Sokaktadır. 1876'da Fransız vatandaşı bir Musevi tarafından inşâ edilmiştir. 1908 yılında Ali Rıza Paşa tarafından satın alındı. Vapur iskelesinin yanındadır. 1914/15 ve 1936 yıllarında Ali Rıza Paşa ve 1939, 1962 yıllarında kızı İclal hanım tarafından büyük onarım yaptırılmıştır. 1923'te Belediye Binası olarak kullanıldı. )
- ALİ ŞEN SERACILAR PARKI :
( Gümüşdere Mahallesindedir. 315,00 m²'lik bir alan üzerindedir, 25,58 m²'lik yeşil alanı ve 90,00 m²'lik çocuk oyun alanı vardır. )
- ALÎ (SIFATI)[Ar.] ile REFÎ' (SIFATI)[Ar.]
- ALİ ŞİR NEVÂÎ
( İlk hamse ve tezkireyi yazmıştır. )
- ALİ ŞİR NEVÂÎ ve BİHZAD[Fars. BİH: İyi. + ZAD: Doğma/doğmuş.]
- ALİ UFKÎ/UFÎKÎ ile/ve/> DİMİTRİ KANTEMİR
- ALİ ÜL ÂLÂ[Ar.]/KREM DÖ LA KREM[Fr. < CRÈME DE LA CRÈME] değil/yerine/= EN YÜKSEK/ÜSTÜN
- ÂLÎ[Ar. < ULÜVV] ile ÂLÎ[Ar.] ile ALÎ[Ar. < ÂLET]
( Yüce, ulu. Kemâlâtı kendinde toplayan. | Kişi adı. İLE/< Ebû Tâlib'in oğlu ve Hz. Muhammed'in damadı, dördüncü halife. İLE/< Âlete ait, âletle ilgili. | Yemin edici/eden. )
- ALİ YILMAZ BALIKÇILAR PARKI :
( :Büyükdere Mahallesinde bulunmaktadır. Sahildeki eski parktır. Tamamen yeniden düzenlendi ve Ali Yılmaz ismi ile açıldı. 1.173,52 m²'lik bir alan üzerindedir. 167,00 m²'lik yeşil alanı, 101,40 m²'lik çocuk oyun alanı, 27,13 m²'lik bir tesisi bulunmaktadır. )
- ALIÇ/ALUÇ ile/= ALUÇİN ile/= ALUŞ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Sarı erik. İLE Yumruları olan, yenilebilir bir ot. İLE Kaşgar'a bağlı bir köy adı. )
- ALIÇ/ALUÇ ile/||/<> AMŞUY
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Sarı erik. İLE/||/<> Sarı renkte bir erik türü. )
- ALICI BAKIŞ ile/ve/değil ŞAŞKIN BAKIŞ
- ALICI ile ALACAKLI
- ALICI ile/ve ANLAYICI
( Almaya/anlamaya hazır olan. | Satın almak isteyen kişi, müşteri. | Kendine bir şey gönderilen kişi. | Almaç. | Kayıt aracı. | Azrail. İLE/VE Katılmaya hazır olan. )
- ALICI ile İLETKEN
- ALİDAT[İt.] değil/yerine/= BİR UCU HAREKETLİ DÖNER CETVEL
- ALİDAT/MASTARA[Ar.] ile AD-EYLEM/MASTAR[Ar. < MASDAR]/INFINITIVE[İng.]/INFINITIF[Fr.] ile MASTAR/MISTAR[Ar.]
( Açı cetveli. İLE Ad-eylem. Eylemlik. İLE Sıvacıların ve duvarcıların, cetvel gibi kullandığı, ensiz, uzun ve düz tahta. | Marangoz cetveli. | Tezgâhta, halının düz dokunmasını sağlayan araç ya da ileri-geri oynatılan bölüm.| Davar memesi. )
- ALIGNMENT/HARMONISATION and APPROXIMATION (OF LEGISLATION)
( Uyum, uyumlaştırma. VE Yakınlaştırma (mevzuatın). )
- ALİGORNA[İt.] değil/yerine/= BİR TÜR PERDAHLI KÂĞIT
- ALIK ile/||/<> BALIK
- ALIK/SERSEM/EBLEH ile KORKAK ile ALÇAK
( "Hiçbir şeyin değişmeyeceğini" "düşünüyorsak..." İLE "Düşünmek istemiyorsak..." İLE "Hiçbir şeyin değişmemesinin, kendi çıkarımıza olacağını düşünüyorsak..." )
- ALIKLIK/BELÂHET değil/yerine/>< FARKINDALIK
- ALIKLIK ile ALINGANLIK
( Anlama ve sezme gücü yetersiz olma ve yetersiz olan kişi. İLE Çabuk "gücenen/kırılan". Kendiyle ilgisi olmasa da kendine bağlayan/bağlamak. )
- ALIKOYULMAK değil ALIKONULMAK
- ALİL[Fr.] değil/yerine/= SARIMSAKTA SÜLFÜR BİÇİMİNDE BULUNAN TEK DEĞERLİ KÖK
- ALIM-ÇALIM -ile
- ALİM ile ÂLİM
( Her şeyi bilen. İLE Bilgin. )
- ALÎM[Ar.] ile ÂLİM[Ar.]
( Önceden bilmeme olasılığı olmayan. İLE Sonradan bilen. )
( Âlim denilebilir ama ALÎM denmez. Allah'ın adıdır.[El-Alîm] "Abdul Alîm" olabilir ama sadece "Alîm" olmaz/denmez. )
- ÂLİM ile/ve/||/<>/> ÂRİF
( Bilgi(sonuç). İLE/VE/||/<>/> Bilme(süreç). )
( Cins. İLE/VE/||/<>/> Fasıl. )
( Koşul. | Durum, hal, vaziyet. | Yemin. İLE/VE/||/<>/> Yarı, yarım. | Bölüm, kısım, parça. | Mısra. )
( Tekil.(Taksim edilir.) İLE/VE/||/<>/> Çoğul.(Tasnif edilir.) )
( İlim; Evvel ile Ahir, Batın ile Zahir'i bilip, tüm bildiklerini en iyi/üst derecede bağlantırabilme/birleştirebilme uğraşıdır. İLE/VE/||/<>/> İrfan; ilmin niteliklerinin üzerine ek olarak, hikmetine sahip olup, zaman ve zeminine/mekânına göre değerlendirme yapabilme durumudur. )
( İlim: - Kendini bilmek ve - Gayrıyı bilmek İrfan: - İlm'ul-ilim ve - İlm'un Nefs )
( İlim: - İlm-i Hudurî ve - İlm-i Husulî )
( İlim: - Tasavvur(Kavram) ve - Tasdik(Yargı) İlim: - Bilmek ve - Bilgi )
( İlimde marifet zât'ı bilmektir. Eşyanın(nesnenin) akılda hasıl olan(meydana gelen) suretine ilim denir. Hariçten kattı nazarla malûma ilim denir. )
( İhvân-ı Safâ, "Fasl fî ecnâsi'l-ulûm" başlığı altında ilimleri, -Riyâzî, -Dinî ve -Felsefî olmak üzere üç ana grupta toplamıştır. )
( Çeşm-i insaf gibi kâmile mîzân olmaz Kişi noksanını bilmek gibi irfân olmaz. )
( Âlim; Evvel ile Ahir, Batın ile Zahir'i bilen, tüm bildiklerini en iyi/üst derecede bağlantırabilme/birleştirebilme seviyesine ulaşmış kişi. İLE Ârif; aliminin niteliklerinin üzerine ek olarak, hikmetine sahip olup, zaman ve zeminine/mekânına göre değerlendirme yapabilen kişidir. )
( Sindiren. İLE/VE/||/<>/> Geviş getiren. )
( Birikime hizmet eden. İLE/VE/||/<>/> Yaşayışa hizmet eden. )
- ÂLİM ile/ve ÂRİF
( Âlim; Evvel ile Ahir, Batın ile Zahir'i bilen, tüm bildiklerini en iyi/üst derecede bağlantırabilme/birleştirebilme seviyesine ulaşmış kişi. İLE/VE Ârif; alimin niteliklerinin üzerine ek olarak, hikmetine sahip olup, zaman ve zeminine/mekânına göre değerlendirme yapabilen kişidir. )
( Fikir üretir. İLE/VE Akıl üretir. )
( Faal akıldaki bilgi ile ittisâl eder. İLE/VE Işk ile ittisâl eder. )
( Faal akıldaki bilgiyle belirli bir tecrîd-tehzîb süresince ve hads yoluyla ittisâl eder. İLE/VE Belirli bir riyâzet-tezkiye süresince, ilâhî ışığa doğrudan değer. )
( Doğru hisse sahip olandır. İLE/VE Doğru sonuca sahip olandır. )
( Sorunları/engelleri çözer/çözebilmelidir. İLE/VE Kişileri çözer. )
( İlmini ölümlüden tahsil eden. İLE/VE İlmini ölümsüzden alan. )
( Eşyanın (kesret) hakikatini inceler. İLE/VE Tek'in (letâfet) hakikatini inceler. )
( ... İLE/VE İlâhî inâyetin tecellî sürecini mistik riyâzetle deneyimleyen. )
( Ârifler, ilimsiz, gözsüz, habersiz, müşahedesiz, sıfatsız ve perdesiz görürler. )
( Ârifler meclisine git de, istersen uyu. )
( Âlim, bir konuyu ilm-el yakîn; Ârif, ayn-el yakîn olarak bilir. )
( Âlim fikir/hüküm icâd eder; Ârif, akıl icâd eder. )
( Ölümlüden ilmi alan. İLE/VE Allah'tan ilim sahibi olan. )
( Meselerle, konuşmakla, hükümleri icrâ etmekle adâleti teskin eden zât. İLE Gördüğü şey üzerine insana hali vermekle sekinete ulaştıran zât. )
( Yarım âlim, dinden; yarım doktor, candan eder. )
( Âlimlerin en faziletli ilmi sükûttur. )
( Asıl güneş, âşıkların, âriflerin kalplerinden, gözlerinden doğan güneştir. )
( Bilirler. İLE/VE Yaşadıklarını da bilirler. )
( Vazgeçer. İLE/VE Sığdırır. )
( Malumu bilirler. İLE/VE Mazeretleri bilirler. )
( Baba. İLE/VE Anne. )
- ÂLİM ile/ve ÂRİF ile/ve KÂMİL
( Bildiğini bilen, nesnesini bilen. İLE/VE Bilmediğini bilen, kendini bilen. İLE/VE Eksiğini bilen. )
( Âlimin ölümü, âlemin ölümü gibidir. )
( Âlimin yanında dilini, ârifin yanında kalbini tut! )
( Ârif'e, târif gerekmez! )
( Dünyanın anasını Kâmil ağlatır, Kâmil'in anasını da cahil. )
- ÂLİM ile/>< CÂHİL
( Allah'ın rızasına/râzı olduğu doğru hisse sahip olan. İLE/>< Allahîn rızasından/râzı olduğu doğru histen mahrum olan. )
( Âlim ile konuşursan alırsın mertebe, cahil ile konuşursan dönersin merkebe. )
( Öğrenmeyi sever. İLE/>< "Ders vermeyi" seçer. )
( Bin bilir, bir söyler. İLE/>< Bir bilir, bin söyler. )
( Bazı şeyleri (")bilir("). İLE/>< "Herşeyi bilir." )
- ÂLİM ile/ve CÖMERT
( Âlim ile cömerdin ayıbına bakılmaz! )
- ÂLİM[Ar.] ile HAKÎM[Ar.]
- ÂLİM <> İL(İ)M <> MALÛM
- ÂLİM[Ar.] ile MÜTEHAKKIK[Ar.]
- ALİM/ALİİM" değil ALAYIM
- ALİMANTASYON[Fr.] değil/yerine/= BİR PLAN PROGRAM ÇERÇEVESİNDE SAYRIYI BESLEME
- ÂLİM/ÂRİF ile/ve/değil/yerine/<> İMAN EDEN
( [not] SCHOLAR/GNOSTIC vs./and/but/<> BELIEVER
BELIEVER instead of SCHOLAR/GNOSTIC )
- ALİMENT- ile/||/<> NUTRİ- ile/||/<> SİTİO-/SİTO- ile/||/<> TROPH-/-TROPHİA/-TROPHİC/-TROPHİN/TROPHO-/-TROPHY ile/||/<> -OREXİA ile/||/<> EMET-/EMETO- ile/||/<> JEJ- ile/||/<> -PHAG/-PHAGE/-PHAGİA/PHAGO-/-PHAGOUS/-PHAGY
( Besin, besinsel. İLE/||/<> Beslenme, besinsel. İLE/||/<> Tahıl, besin, tane, tohum, besinlerle ilgili. İLE/||/<> Besin ve beslenme ile ilgili. İLE/||/<> İştah, istek. İLE/||/<> Kusma. İLE/||/<> Açlık, kuru. İLE/||/<> Yeme, yiyen, yutan. )
- ALİMENTASYON ile/||/<> ALİMENTAR ile/||/<> ALİMENTAR TRAKT
( Beslenme. İLE/||/<> Beslenme/beslenim [ile ilgili]. İLE/||/<> Sindirim yolu. )
- ALİMİNYUM değil ALÜMİNYUM
- ÂLİM'KEN ÂRİF OLMAK ile ÂRİF'KEN ZARİF OLMAK
- ÂLİMLER/ÂRİFLER/ZARİFLER/ÂŞIKLAR ile/>< CAHİLLER
( Birbirini bilirler/tanırlar. İLE/>< Birbirini bilmezler ve tanımazlar. )
- ÂLİM/MÜTEBAHHİR ile ALLÂME
( Bir bilim dalında uzman. İLE Birçok bilim dalında derin bilgi sahibi olan. )
( ... İLE Hem aklî, hem naklî ilimleri bilen. )
( OMNISCIENT: Çok geniş bilgi sahibi. | Allah. [rahman ve rahim olan] )
( DOCTOR cum DOCTORA UNIVERSALIS )
- ÂLİMU Bİ'Ş-ŞEY'İ[Ar.] ile MUHÎTU BİHİ[Ar.]
- ALIN BÖLÜMÜ(LOBU) ile/ve ÇEPER BÖLÜMÜ(LOBU)
( Merkez oluk[central fissure] ayırır. )
( ALIN: CEBÎN, CEBHE[Ar.]/FOREHEAD[İng.] )
( ÇÎN-İ CEBÎN: Alın kırışığı. )
( Alın kırışıklığı, bilgeliği simgeler. )
- ALIN TERİ/TERLEMESİ ile SIRT TERİ/TERLEMESİ ile KIÇ TERİ/TERLEMESİ
( Sadece fiziksel çalışmaktan kaynaklanan durum/ter. İLE Çalışırken ciddi zorlanmadan kaynaklanan durum/ter. İLE Sıkıntıdan/zorluktan kaynaklanan durum/ter. )
( BASÎ[çoğ. BUSU'], NETH )
- ALIN, İSKENDER (BEYKOZ, 1984) :
( Bakspor'dan forvet elemanı olarak transfer edildi ve bir sezon (2018/2019) Sarıyer'de tescilli kaldı takımının 17 lig ve 2 kupa olmak üzere 19 resmi maçında oynadı ve lig maçlarında takımına 4 gol kazandırdı. Sezon sonunda serbest kaldı. Paşabahçe, Yozgatspor, İstanbulspor, Fenerbahçe, Bakırköyspor, Kartal, Başakşehir, Boluspor, Yeni Malayaspor, Gazişehir Gaziantep, Kastamonu, Bakspor ve Sarıyer'de forma giydi. )
- ALIN ile ALIN!
( Yüzün, kaşlarla saçlar arasındaki bölümü. İLE "Satın alın!" )
- ALIN ve/||/<> BAŞ
( Açık. VE/||/<> Dik. )
- ALIN/CEBİN[Ar.] ile/= ALIN
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Yüzün, kaşlarla saçlar arasındaki bölümü. | Bazı şeylerin önü, ön yüzü. | Güneş, ateş, sıcak vb.nin karşısı. | Bir ocakta her türlü ayak, galeri, baca, kuyu ve yolun ilerletilmekte olan yüzeyi. İLE Dağın sırtı. )
- ALINDI ile ANILDI
- ALINDI/MAKBUZ[Ar.] ile ALINTI/İKTİBAS[Ar.]
( Para vb. bir şeyin teslim alındığını gösteren belge. İLE Bir yazıya, başka bir yazarın yazısından alınmış parça, aktarma. | Başka bir dilden alınmış sözcük. )
- ALINGAN/LIK ile/değil BENCİL/LİK
( Gizli şirk. )
- ALINGAN/LIK ile PARANOYA/K
- ALINLIK ile/||/<> KASNAK ile/||/<> KAVSARA
( Antik yapıların cephelerinde çatı ile korniş arasında yer alan üçgen biçimindeki bölüm. | Bir portalın ya da bir pencerenin çerçeve içine alınmış üst bölümü. İLE/||/<> Bir mimari yapıda kubbenin oturduğu ve yapının üslûbuna, türüne göre kare ya da yuvarlak olan kaide. İLE/||/<> Portal/taç kapı, mihrap gibi yerlerin yarım kubbeye benzeyen üst bölümü. )
- ALINTI ile ARAŞTIRMA
( Bir kişinin çalışmasını(sözünü/yazısını) "kullanmak". | Başka bir dilden alınmış sözcük. İLE Birkaç kişinin çalışmasını(sözünü/yazısını) "kullanmak". )
( İKTİBAS ile İSTİKŞAF, TAHARRİ, TETKİK )
- ALİPAŞAOĞLU (BENSON), FİKRİ (İST. 1911 - 1977) :
( PTT' den emekli oldu. Sarıyer Spor Kulübü'nün 14 kurucusundan biridir. Sarıyer Spor Kulübü'nde bir dönem başkan olarak görev yaptı. Sarıyer'in komple sporcularından biri idi. Futbol, Bisiklet, Voleybol gibi dallarda yarışmalara katıldı. )
- ALIK/ALIQ[Oğuz] ile/= KUŞ GAGASI
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
- ALIŞ ile/||/<> ALIŞ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Bir su kaynağının aktığı noktalar. İLE Borçluyu borcu yüzünden dâvâ etmek. )
- ALIŞIK ile AL IŞIK
- ALIŞIK/ALIŞKIN ile/ve/<>/değil/yerine BİLİNDİK/TANIDIK/ÂŞİNÂ[Fars.]
- ALIŞILABİLİRLİK ile/ve/||/<> KALDIRILABİLİRLİK
- ALIŞILMIŞ OLAN ile/ve/değil/yerine/>< ANLAŞILABİLECEK OLAN/ANLAŞILMASI GEREKEN
- ALIŞKANLIK AHLÂKI ile/ve/değil/yerine YEĞLEME/TERCİH AHLÂKI
( [not] MORALS OF HABIT vs./and/but MORALS OF PREFERENCE
MORALS OF PREFERENCE instead of MORALS OF HABIT )
- ALIŞKANLIK (İLE) ile/değil KENDİLİĞİNDENLİK (İLE)
- (ALIŞKANLIK YAPICILARDAN) UZAK DURMALI!
- ALIŞKANLIK ile GELENEK
- ALIŞKANLIK = İTİYAT = HABIT[İng.] = HABITUDE[Fr.] = GEWOHNHEIT[Alm.] = HABITUS[Lat.] = HEKSIS[Yun.] = COSTUMBRE[İsp.]
- ALIŞKANLIK ile/ve/<> ŞAŞKINLIK
- [ne yazık ki]
"ALIŞKANLIK":
ÖNCE HAFİF ve/||/<>/> SONRA GÜÇLÜ
( Duyumsanılamayacak kadar. VE/||/<>/> Kırılamayacak kadar. )
- ALIŞKIN ile/değil/yerine ALIŞKANLIĞI OLAN
- ALIŞMA/ALIŞKANLIK ile DADANMA
( Sevimsiz şeyler, put edinilmez. )
- ALIŞMA ile/ve KANIKSAMA
( TO BE/GET USED TO vs./and TO BE INURED TO )
( İSTİNAS ile/ve ... )
- ALIŞMA ile/ve/||/<> KAPILMA
- ALIŞMA ile/değil/yerine/||/<>/ne yazık ki KATLANMA
- ALIŞMIŞ, KUDURMUŞTAN BETERDİR ile/ve/||/<> ALIŞMAMIŞ GÖTTE DON DURMAZ
- ALIŞ-VERİŞ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< VERİŞ-ALIŞ
( Veren, her zaman vermeye hazırdır. )
( Kendilerinde olanlar, verebilir. )
( Verirsin ve alırsın! Verirsen alırsın! Verdikçe alırsın! Ver/verebil ki, alabil! )
( Biriktiren biriktirmeye memur, harcayan harcamaya. Veren ise, hazineyi kullanma yetkisine sahiptir. )
( Verdiğine engel olabilecek, vermediğini de verebilecek kimse yoktur. )
( The giver is always ready to give. )
- ... ALIŞVERİŞİ ile/değil/yerine ... PAYLAŞIMI
- ALİTERASYON[Fr.] ile ASONANS[Fr.]
( Sessiz harflerin tekrarlanmasıyla oluşan uyum. Ses yinelemesi. İLE Sesli harflerin tekrarlanmasıyla oluşan uyum. | Yarım uyak. )
- ALİVRE[Fr.] değil/yerine/= ÖN/PEŞİN SATIŞ
( Ürün henüz tarladayken ve yetiştiği zaman teslim edilmek üzere önceden yapılan peşin satış. )
- ALİYE RONA PARKI :
( Cumhuriyet Mahallesindedir. 499,05 m²'lik bir alan üzerindedir. 199,04 m²'lik yeşil alanı ve 97,56 m²'lik çocuk oyun alanı bulunmaktadır. )
- ALİZE[Fr.] değil/yerine/= TROPİKAL BÖLGELERDE DENİZLERDEN ESEN BAZI YELLER
- ALJEZİ ile/||/<> ALJEZİK ile/||/<> ...-ALJİ
( Ağrı duyarlılığı. İLE/||/<> Ağrılı. İLE/||/<> ... ağrısı. )
- ALJİN[Yun.] değil/yerine/= SU YOSUNLARINDAN ELDE EDİLEN NESNE
- ALKALİ METAL ile/||/<> ALKALİFİL ile/||/<> ALKALOİD ile/||/<> ALKALOZ
( Periyodik tablonun birinci öbeğinde[dikey] yer alan metaller.[Fransiyum dışındaki alkali metallerin tamamı, yumuşak yapıda ve parlak görünümdedir.][Kolaylıkla eriyebilir ve uçucu duruma geçebilir. Öteki metallerle karşılaştırıldığında, özkütleleri oldukça düşüktür. Bağıl atom kütleleri arttıkça, erime ve kaynama noktaları da düşüş gösterir. Elektrik ve ısı iletkenlikleri fazladır. Fransiyum[Fr], Lityum[Li], Potasyum[K], Rubidyum[Rb], Sezyum[Cs], Sodyum[Na] İLE/||/<> Yüksek pH değerlerinde yani pH 10 gibi aşırı bazik ortamlarda üreyebilen ve gelişebilen mikrop sınıfı. İLE/||/<> Azot ve heterosiklik halka içeren, çoğunlukla fizyolojik olarak etkin ve alkali olan ikincil metabolitler.[Bağımlılık yapabilme özellikleri bulunmaktadır.] İLE/||/<> Kanın asit-baz dengesinin belirli sorunlar nedeniyle bazik olması durumu.[Sağaltılmazsa ölümcül olabilir.] )
- ALKALİ[Fr. < ALCALI] ile ALKALOİT[Fr. < ALCALOIDE]
( Alkali metallerin hidroksitleriyle amonyum hidroksitin genel adı. İLE Özellikleri ile alkalileri andıran organik nesne. )
- ALKALİK[Fr.] ile ALKALİZASYON[Fr.] ile ALKALOİT[Fr.]
( İçinde alkali bulunan, alkali ile ilgili. İLE Alkali duruma getirme. İLE Özellikleri ile alkalileri andıran organik nesne. )
- ALKALOZ/ALKALOSIS[İng.] değil/yerine/= KAN ASİTSİZLİĞİ
- ALKAN İLE ALKEN İLE ALKİN İLE AREN ile/||/<> HİDROKARBON SINIFLARI
( Sırasıyla tekli, çiftli, üçlü bağlı doymuş/doymamış ve aromatik hidrokarbonlardır. )
( Formül: CₙH₂ₙ₊₂ İLE CₙH₂ₙ İLE CₙH₂ₙ₋₂ İLE C₆H₆ )
- ALKAN, FERİDUN. C. (RİZE, 1964) :
( Blau Weiss (Almanya)' dan transfer edildi ve 7 sezon Sarıyer'de kaldı. 165'i lig, 17'i Kupa, 2'i turnuva olarak 185 resmi ve 73' ü özel olmak üzere 257 maçta Sarıyer forması giydi. Lig maçlarında 9, Kupa maçlarında 1 ve özel maçlarda 16 olmak üzere takımı hesabına 27 gol kaydetti. 1 kez Genç Milli oldu. )
- ALKAN ile ALKEN
( Tek bağ içeren doymuş hidrokarbonlar. İLE Çift bağ içeren doymamış hidrokarbonlar. )
- ALKAN ile/||/<> ALKEN
( Alkan tekli bağ (doymuş) İLE alken çift bağ (doymamış) )
( Formül: C-C İLE C=C )
- ALKEN ile ALKİN
( Çift bağ içeren hidrokarbonlar. İLE Üçlü bağ içeren hidrokarbonlar. )
- ALKİL ile/||/<> ARİL
( Alkil doymuş hidrokarbon İLE aril aromatik gruptur )
( Formül: CH₃- İLE C₆H₅- )
- ALKIŞ ile/ve ALKIŞ
( Sultanlar ve vezirler hakkında, halk tarafından hep bir ağızdan söylenen dua sözleri. Tanzimat döneminde sonlanmaya başlamıştır. İLE/VE El çırpma âdeti, Tanzimat döneminde Avrupa'dan girmiştir. )
- ALKIŞ ile/ve/yerine BİLARDO ALKIŞI
( Elleri, avuç içlerini çarptırarak. İLE/VE/YERİNE Orta parmak ya da yüzük parmağını, baş parmakla birleştirip ve kaydırıp avuç içine çarptırarak. )
( Daha çok/güçlü ses çıkararak. İLE/VE/YERİNE Daha az/güçsüz ses çıkararak. )
( Daha kaba. İLE/VE/YERİNE Daha nazik. )
( Beğeni ve coşkunu daha çok ve doğrudan duyurmak/yansıtmak üzere. İLE/VE/YERİNE Sporcunun odaklanmasına ve derinleşmesine engel olmamak üzere. )
- ALKIŞ ile/ve/||/<> TEZAHÜRAT
( ... İLE/VE/||/<> Bağırıp çığırarak, alkışlayıp tempo tutarak yapılan gösteri. | Hastalıklarda belirtiler. )
- ALKIŞLAMAK ile/değil/yerine KABUL ETMEK
- ALKOL İLE ALDEHİT İLE KETON İLE KARBOKSİLİK ASİT İLE ESTER İLE AMİT ile/||/<> OKSİJENLİ ORGANİK BİLEŞİKLER
( Karbon-oksijen bağı içeren temel işlevsel gruplar ve aralarındaki ilişkiler. )
( Formül: R-OH → R-CHO → R-COOH )
- ALKOL ile/||/<> ETER
( Alkol -OH grubu içerir İLE eter R-O-R yapısındadır )
( Formül: R-OH (Alkol)\nR-O-R' (Eter)\nCnH₂n+₁OH (Genel alkol formülü) )
( Al-Razi tarafından 900 yılında keşfedildi/formüle edildi. (854-925) (Ülke: İslam Dünyası) (Alan: Tıp, Kimya) (Önemli katkıları: Tıp ansiklopedileri, alkol damıtma) )
- ALKOL ile STEROL[Fr.]
( ... İLE Hayvanlarda, bitkilerde ve D vitamininde bulunan, genellikle karbon atomlarından oluşan, alkol niteliğinde organik bir madde. )
- ALKOLİZM ile/||/<> ALKOLİK
( Alkol bağımlılığı İLE/||/<> Alkol bağımlısı. )
- ALKOV[Fr.] değil/yerine/= BİR ODANIN İÇİNDE YATAK İÇİN YAPILMIŞ YER
- ALL vs. EACH/PER
- ALL- ile/||/<> ALL-/ALLO-/ALLOTRİ-/ALLOTRİO-
( Öteki, -normalden sapma, normal dışı, ters, dış, dışa ait, yabancı, farklı, değişik [allogreft: Başka bir bireyden alınan doku nakli]. İLE/||/<> Yabancı, anormal, normalden sapmış, sapkınlık. )
- ALLA (ALLA)" değil ALLAH (ALLAH)
( VARLIK VE YOKLUĞUN BİRLİĞİ )
- ALLAH ALLAH ile ALLAH ALLAH ALLAH ile YA ALLAH ile ALİMALLAH ile İNŞAALLAH ile BİSMİLLAH ile EVVELALLAH ile MAAŞALLAH ile EYVALLAH ile FESUBHANALLAH ile HAY ALLAH
( Şaşırırsak. İLE İşe coşku ve heyecanla sarılınca. İLE İşin sonuna kadar gitmek istersek. İLE Azmedersek. İLE İşe başlamadan önce. İLE İşe başlarken. İLE Kendimize güvenirsek. İLE İşi başarıyla bitirince. İLE İşten vazgeçersek. İLE Canımızı sıkarlarsa. İLE Eğer işi başaramazsak. )
- ALLAH, ÇALÂP ile/ve ALLAAAAAAAAHHH
( Fark mahreçte(çıkış yeri). Yani Satır ile Sadır(göğüs)'dan söyleme. Bir sözün ağızın ucundan çıkması, herhangi birşey ya da çok da önemli olmadığı yaklaşımıyla seslendirme. İLE/VE İçten, derinden, yoğun, hissederek, yaşayarak düşünmek, duymak ve seslendirmek. )
( Bir adım senden, benliğinden çık, ikinci adım Allah. )
( Allah kişinin ufkunda değil, derunundadır. )
( Görünecek olsa ona bile tuzak kurar, kurdukları tuzağa da kendileri düşer. )
( Üzerine konuşulamayan (sözlerin yetmediği) hikmet. )
- ALLÂH İÇİN değil ALLÂH RIZÂSI İÇİN
- ALLÂH İLE ile/ve ALLÂH İÇİN ile/ve ALLÂH'TAN
- ALLAH:
LİLAH ve LAH ve AH ve HU
- ALLAH TAKSİMİ ile/ve/||/<> KUL TAKSİMİ
- ALLÂH[Ar.] ile ALLÂHUMME[Ar.]
- ALLÂH[Ar.] ile İLÂH[Ar.]
- ALLAH ve RAHMAN ve İNSAN
( İsmi. VE Cismi. VE Tezâhürü. )
( İNSAN: Hakk ile Hakk olan, Hakk'ı kendinde bulan. )
( Allah'ın usturlabı, insandır. )
( KİŞİ/İNSAN: Hak(k)'ı amaç edinen. )
- ALLAH'I BİLMEK ve/<> HADDİNİ BİLMEK
- ALLAH'IN LAFZI değil ALLAH'IN KELÂMI
- ALLÂH'IN MAKAMI:
NAZ MAKAMI değil NİYÂZ MAKAMI
- ALLAH'IN SIFATLARI:
SELBÎ/TENZİHÎ ile/ve/||/<>/> SUBÛTÎ
( - Vucud
- Kıdem
- Bekâ
- Vahdâniyet
- Muhâlefetün lil-Havadis
- Kıyam bi-nefsihî
İLE/VE/||/<>/>
- Hayat
- İlim
- Semi
- Basar
- İrâde
- Kudret
- Kelâm
- Tekvin )
- ALLÂH'IN VARLIĞI ile/değil ALLÂH'IN BİRLİĞİ
- ALLAH'IN ZÂTINI DÜŞÜNMEK ile/ve/yerine ALLAH'IN ÂSÂR'INI DÜŞÜNMEK
- ALLAH'TAN FÂNÎ OLMAK ile/ve/||/<>/> ALLAH İLE BÂKÎ OLMAK
- ALLÂHU A'LEMU Bİ-ZÂTİHÎ[Ar.] ile ALLÂHU A'LEMU Lİ-ZÂTİHÎ[Ar.]
- ALLAIS AÇMAZI ile/ve/||/<> İKİ ZARF AÇMAZI ile/ve/||/<> ST. PETERSBURG AÇMAZI
- ALLÂM[Ar.] ile ALLÂME[Ar.]
- ALLAYIP PULLAMA
- ALLEGE vs. ASSERT vs. CLAIM vs. RECKON
- ALLEGORİ değil ALEGORİ
- ALLEGRO[İt. < Mutlu, sevinçli.] ile ALLEGRETTO[İt.]
( Hızlı, canlı çalmak/çalınan. İLE Allegro'dan daha yavaş tempoda çalmak/çalınan. )
- ALLEM KALLEM (ETMEK)
( Bir işi istediği duruma getirmek için her türlü kurnazca çareye başvurma. )
- AL[L]ERJİ ile/||/<> AL[L]ERJEN
( Duyarca. İLE/||/<> Duyargan. )
- ALLIGATOR vs. CROCODILE
- ALLOPATRİC İLE SYMPATRİC İLE VİCARİANCE ile/||/<> DAĞILIM PATTERNLERİ
( Tür dağılım mekanizmaları. )
( Formül: Biogeographic realms )
- ALLUSION vs. CRITICISM
- ALLUSION vs. ILLUSION
- ALMA MAZLUMUN AHINI ve/||/<>/> ÇIKAR AHESTE AHESTE
- ALMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> AŞMAK
- ALMAK ile SATIN ALMAK
( ... ile ŞİRÂ' )
( TO TAKE vs. TO BUY )
- ALMAN BÜYÜKELÇİLİĞİ YAZLIĞI :
( Tarabya Yeniköy Caddesi üzerinde ve koyun Güneybatı tarafındadır. Elçilik yazlık binalarının bulunduğu alanda eskiden Sultan II. Selim'in (1566 - 1574) emri ile Sadrazam Sokulu Mehmet Paşa tarafından bir kasır yapılmış ve "Servi Çimenzari" ismi verilmiştir. Sultan II. Abdülmecid (1839 - 1861) bu kasırda kalmasına rağmen kasır yıktırılmıştır. Sultan II. Abdülhamid)1876 - 1909) yıktırılan kasrın yerini Almanlara verince Almanlar bu alan üzerine Elçiliklerinin yazlık binalarını yapmışlardır. )
- ALMAN BÜYÜKELÇİLİK YAZLIĞI :
( Tarabya plajı karşısındadır. 185 dönümlük bir koru içindedir. Zengin florası ile örnek bir koruluğa sahiptir. Üç bloktan oluşan yazlık binalar şale tipi ahşap bağdadi üslubunda 1887 yılında inşâ edildi. Bu koruluk içinde daha önceleri II, Mahmut'un kasrı bulunuyordu. Abdülmecit tarafından kasır yıktırıldı. Arazi daha sonraları II. Abdülhamit tarafından Alman İmparatorluğuna hediye edildi. Müştemilat binalarının yanında bir de küçük şapel ve mezarlık bulunmaktadır. Mezarlıkta Çanakkale ve II. Dünya savaşında ölen Alman askerleri için şehitlik var. Alman Mareşal Moltke'nin mezarı da buradadır. )
- ALMAN:
İDEALİZMİ ile ROMANTİZMİ
- ALMAN ŞEHİTLİĞİ :
( Almanya Büyükelçiliği Yazlık binalarının bahçesinde I. Dünya Savaşı ile II. Dünya Savaşında ölen Alman Subay ve askerleri için şehitlik yapılmıştır. Şehitlikte 265 Alman askeri gömülü bulunmaktadır. Alman Mareşal Goltz Paşa'da bu şehitlikte gömülüdür. )
- ALMANAK[İng. ALMANAC][Fr. < ALMANACH] değil/yerine/= YILLIK
- ALMANYA, ... ve/||/<> İSPANYA, ...
( ... Hollanda'lıları denize doğru iterek, deniz üzerinden, öteki anakaradakileri sömürgeleştirmelerle ayakta kalmak zorunda bırakmıştır. VE/||/<> ... Portekiz'lileri denize doğru iterek, deniz üzerinden, öteki anakaradakileri sömürgeleştirmelerle ayakta kalmak zorunda bırakmıştır. )
- İLKOKUL FİŞLERİ:
ALMANYA'DA ile İNGİLTERE'DE ile JAPONYA'DA ile [ne yazık ki]
TÜRKİYE'DE
( Üretim ve yaşam, disiplinle başlar. İLE Geçmişini bilmeyen, geleceğini belirleyemez. İLE Yaşamak için üreteceksin. İLE Ali, ata bak! )
- ALNIN ile/ve/||/<>/> GÖĞSÜN
( Ak. İLE/VE/||/<>/> Pak. )
itibarı ile 40.058 başlık/FaRk ile birlikte,
40.058 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(7/162)
(1996'dan beri)