Bugün[15 Kasım 2025]
itibarı ile 40.058 başlık/FaRk ile birlikte,
40.058 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.


Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(54/162)


- GAZÂ[Ar.] ile/||/<> CİHAD[Ar.]


- [ne yazık ki]
!GAZA[Ar.] ile !GAZVE[Ar.]

( [ne yazık ki][tamamen eskide kalmış olması dileğiyle...]
İslâm'ı korumak ya da yaymak amacıyla müslüman olmayanlara karşı yapılan savaş. İLE Arap derebeylikleri arasında yapılan savaş. | Din uğruna yapılan savaş. | Savaşın başında peygamber varsa. )


- GAZAB[Ar.] ile GAYZ[Ar.]


- GAZAB[Ar.] ile HARD[Ar.]


- GAZAB[Ar.] ile İRÂDETÜ'L-İNTİKÂM[Ar.]


- GAZAB[Ar.] ile İŞTİYÂT[Ar.]


- GAZAB[Ar.] ile SUHT-SAHT[Ar.]


- GAZAL[Ar.] ile GAZEL[Ar.] ile GAZEL[Ar.]

( Ceylan. İLE Divan Edebiyatı'nda, beş ile onbeş beyit arasında değişen, ilk beytinin dizeleri birbiriyle, sonraki beyitlerinin lirik konularda yazılan nazım biçimi. | Lâtif. | Bayanlar için söylenilen güzel ve aşk dolu söz. | Türk müziğinde, belirli bir kurala bağlı olmadan, bir kişi tarafından, herhangi bir makamda gezinerek sesle yapılan taksim. İLE Sonbaharda kuruyup dökülen ağaç yaprağı. )


- GAZANFER ÖZCAN PARKI :

( Darüşşafaka Mahallesinde Pelin sokakta olup 3562,00 m²'lik bir alanı kapsamaktadır, 180,00 m²'lik yeşil alanı, 40,00 m²'lik çocuk oyun alanı bulunmaktadır. )


- GAZANFER ÖZCAN ve/||/<> FECRİ EBCİOĞLU

( )


- GAZAP ile GADAP

( Gadap kibirden beslenir, kibirin kökü şirktir. )

( İkisi de aynıdır. Z'nin D olarak okunmasından dolayı fark varmış gibi algılanır. )


- GAZE["ga" uzun okunur][Fars.] ile GÂZE[Fars.]

( Allık. İLE Çocuk salıncağı. )


- GAZETE OKUMAK ile/ve/<>/||/değil/yerine KİTAP OKUMAK


- CERİDE[Ar.]/GAZETE[İt. < GAZZETTA] değil/yerine/= ÇAĞIM/ÇAVBET


- GAZETE ile/ve/||/<> RESMÎ GAZETE


- GAZETE ile TAKVİM-İ VEKÂYİ

( ... İLE Osmanlı Devleti'nin ilk resmi gazetesi. 01 Kasım 1831'de yayımlamaya başlamıştır. Siyasal haberlerin ve bildirilerin yanı sıra, yasaları, tüzükleri de tam metin verir, ayrıca iç ve dış önemli olaylarla fen, sanat, ticaret ve ziraat İLE ilgili haberler de içerirdi. )


- GAZETECİ ile/ve FOTOĞRAFÇI


- GAZETECİ/LİK ile/ve/değil/||/<> YAZAR/LIK


- GAZİ EKREM HASAN PAŞA ÇEŞMESİ :

( Rumelifeneri İskele Caddesinden limana inerken yolun sağ tarafında bulunan bir duvar çeşmesidir (H.1191, M.1775). Bir ismi de "Liman Çeşmesi'dir". Su akışı vardır. Kitabesinde şöyle yazmaktadır: Hak budur Gâzî Ekrem şeçi Hasan Paşa velî kıldı bu çeşme - sâr - ı ber - resm - i bîhîn tarz'ı". )


- GAZİ EKREM HASAN PAŞA ÇEŞMESİ :

( Rumelifeneri köy içindeki parkın içindedir (H.1191, M.1745) Bir ismi de "Park çeşmesi" dir. Bu çeşme kitabesinden anlaşılacağı gibi Gazi Ekrem Hasan Paşa tarafından yaptırılmıştır. Çeşme kitabesinde şöyle yazmaktadır: Hak budur Gâzî Ekrem Seçi Hasan Paşa velî kıldı bu çeşme - sâr - ı ber - resm - i bîhîn tarz'ı mu'allayı". )


- GAZİ HACI SUAT UYSALLAR MEYDANI :

( Sarıyer çarşı içindedir. Ortaçeşme Caddesi, Türbe çeşme ve Hamam Sokağa bakar. Bir yanı ile de Sarıyer Yeni Merkez Camii ön tarafıdır. Meydanın cami tarafı Sarıbaba Parkıdır. )


- GÂZİ ile GÂZİ ile GAZÎ

( Savaştan, sağlam ya da (az/çok) yaralı çıkan. İLE Mustafa Kemal ATATÜRK İLE "Gezi" için gaz yiyen. )


- GAZLAR ile ASAL/SOY GAZLAR

( ... İLE Atomlarının dış elektron halkaları tamamıyla ya da geçici olarak elektrona doymuş olan helyum, neon, argon, kripton, ksenon gazları. )


- GAZLAR ile/ve ASIL GAZLAR

( ... İLE/VE Helyum, neon, argon, kripton, ksenon, radon. )


- GAZZÂLÎ ÖNCESİ ile/ve SONRASI

( Meşşaîlerin diliyken, Gazzâlî sonrasında, aklın küllî dili haline geldi. Bu nedenle Kategoriler konusu Mantık'tan çıkartılıp Fizik'e aktarıldı. )


- Gd ile Ge

( Gadolinyum'un simgesi. İLE Germanyum'un simgesi. )


- GEBELİK BELİRTİLERİ ile/ve/değil/||/<> ÂDET BELİRTİLERİ


- GEBELİK ile/ve/||/<>/> EBELİK

( Ben/sen. İLE/VE/||/<>/> Ben/o. )


- GEBE/LİK ve/||/<> GEBERMEK[< KABARMAK/GABARMAK]

(

)


- GEBELİKTE:
İLK 3 AY ile/ve/<> İKİNCİ 3 AY ile/ve/<> ÜÇÜNCÜ 3 AY

( http://www.DilaraKocak.com.tr/gebelik )


- GEBERMEK/MÜRT[Fars.]/CIZLAMI ÇEKMEK[argo] ile ÖLMEK

( Hayvanlar üzerine/için. İLE Kişiler üzerine/için. )


- GEBREOTU ile/ve/<>/> GEBRE/KEBERE

( Gebreotugiller ailesinin, çalıya benzer örnek bitkisi. İLE/VE/<>/> Gebreotunun yemişi. )

( CAPPARIS cum ... )


- GEÇ!:
EMİR VERMEK ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< DÜŞÜNCESİNİ/İSTEĞİNİ DÜMDÜZ SÖYLEMEK

( Bazı/çoğu (bilgisiz/görgüsüz) kişi/ler, bazen/çoğunlukla kendini, herkesin/herşeyin merkezinde "görenler"/zannedenler, başkalarına söylediklerini, emir olarak değil zihninde ne varsa, hiçbir dilbilgisine sahip olmadan ya da uymadan, kabalıkla söyler. Bunu görür görmez, anladığımız anda, üstlerine fazla gitmemek ve bunları karıştırmamak gerekir. [Bazen de hadlerini bildirmek gerekiyorsa bildirilebilir tabii.] )


- GEÇ EVLENMEK ile/değil/yerine/>< GENÇ EVLENMEK


- GEÇ GELEN/KALAN "ADÂLET" ile/değil/>< ADÂLET

( Geç gelen "adâlet", adâlet değildir! )


- GEÇ KALMAK ile/değil/yerine GENÇ KALMAK


- GEÇ KALMIŞLIK ile/ve/||/<> GERİ DÖNÜLEMEZLİK


- GEÇ TANIMA/ANLAMA! değil/yerine GENÇKEN TANI/ANLA!


- GEÇ YAŞTA ile/değil/yerine GENÇ YAŞTA


- GEÇ ile GEÇ

( Zamanın sarkması, erken olmayan. İLE Geçmenin buyruk kipi. )


- GEÇ ile/ve GÜÇ
[BİR ŞEYİN:
GEÇ OLMASI ile/ve GÜÇ OLMASI/OLMAMASI]

( Olsun. İLE/VE Olmasın! )


- GECE:
BUBAŞ ile/ve/||/<>/> ARABAŞ ile/ve/||/<>/> OBAŞ

( Çay içilip çerez yenen akşam saati. İLE/VE/||/<>/> Yatmadan önceki zaman dilimi. İLE/VE/||/<>/> Gecenin sabaha yakın olan bölümü, sahur vakti. )


- GECE-GÜNDÜZ (DÜŞÜNMEK, ÇALIŞMAK)


- GECE UYKUSU ile/ve/||/<> GÜNDÜZ (ÖĞLE) UYKUSU/KAYLÛLE[Ar.]


- GECE ve/||/<> ÇÖL

( İç. VE Dış. )


- GECE ve DİNGİNLİK ve DİNLENMEK


- GEÇE ile GEÇE ile GECE

( Herhangi bir saat başını geçerek/geçerken. İLE Karşılıklı iki yandan/yakadan her biri. İLE Güneşin batmasıyla oluşan karanlık. [>< GÜNDÜZ] )


- GECE[< GEÇ(>< ERKEN)]/TÜN/DÜN ile/ve/değil/yerine/<>/>< GÜN/DÜZ

( Birlik/Vahdet. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<>/>< Çokluk/Kesret. )

( Gece/karanlık önceliklidir. )

( [Fars., Ar.] ŞEB-TÂ-BE-SEHER: Geceden sabaha kadar. )

( ŞEB Ü RÛZ: Gece gündüz. | RÛZ Ü ŞEB: Gündüz gece. )

( MELEVÂN: Gece ile gündüz.[MÂ-DÂM-EL-MELEVÂN: Gece ve gündüz devam ettikçe. | MÂ-TEÂKAB-EL-MELEVÂN: Gece ile gündüz birbiri ardı sıra geldikçe.] YA'FUR[çoğ. YAÂFÎR]: Gecenin beşte/altıda bir gibi bölümü. )

( Hakikat. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<>/>< Şeriat. )

( TÜNMEK: Havanın kararıp gece olması. )

( LEYL ile/ve/değil/yerine/<>/>< ... )

( DÜN, ŞEV, ŞEB[çoğ. ŞEBÂN], TAHT-I ABNÛSÎ ile/ve/değil/yerine/<>/>< NEHÂR, RÛZ, TAHT-I ÂC )

( [not] NIGHT vs./and/but/<>/>< DAYTIME/DAYLIGHT
DAYTIME/DAYLIGHT instead of NIGHT )


- GECE ile/ve KARANLIK GECE

( ŞEB-İ YELDÂ: En uzun gece/ler. [20. ve 26. günleri arasındaki 1 haftalık süre.] | 22 Aralık'taki en uzun gece. )

( NIGHT vs./and DARK NIGHT )


- GECEKONDU ile FAVELA

( Brezilya'ya özgü gecekondu. )


- GEÇERLİ BİLGİ ile GEÇERSİZ BİLGİ

( Bilginin yanlış olduğu yerde yorumun doğruluğu yanlışlığı konuşulmaz. / Usûlü yanlışın füruğu tartışılmaz. )

( VALID KNOWLEDGE/INFORMATION/DATA vs. INVALID KNOWLEDGE/INFORMATION/DATA )


- GEÇERLİ ile/ve/||/<> İŞLEYEN


- GEÇERLİK ile/ve/değil/||/<>/> GEÇERLİLİK


- GEÇERLİLİK ile/ve/<> BAĞLAYICILIK


- GEÇERLİ/LİK ile/ve/= GERÇEK

( Gerçek, samimi eylemin meyvesidir. )

( Bİ-L-Fİ'L: Gerçekten. )

( VALID vs./and/= REAL
Truth is the fruit of earnest action. )


- GEÇERLİLİK ve/||/<> TUTARLILIK ve/||/<> TARİHSELLİK


- GEÇERLİ/LİK ile/ve YARARLI/LIK

( VALID vs./and BENEFICIAL )


- GECESEFÂSI ile GECE SEFÂSI

( İkiçeneklilerden, gece açan küçük kokulu çiçekleri olan, otsu bir bitki. İLE Yaz gecelerinde, havanın ve doğanın güzelliklerini yaşamak üzere yapılan etkinlik, yürüyüş, dolaşma. )


- GEÇİCİ ÇÖZÜM ile/ve/değil/||/<>/< ARA ÇÖZÜM


- GEÇİCİ NUR ile/ve SOYUT NUR ile/ve NURLAR NURU


- GEÇİCİ/ÖN YARGI ile/ve/||/<>/> YARGI


- GEÇİCİ ile/ve ALDATICI

( TEMPORARY vs./and ILLUSION )


- GEÇİCİ ile/ve/değil ÖZEL


- GEÇİCİ = TRANSITIENT, TRANSITIVE[İng.] = TRANSITIF[Fr.] = ÜBERGEHEND[Alm.] = TRANSIENS[Lat.]


- GEÇİCİ/LİK ile/ve/<> GEÇİŞLİ/LİK


- GEÇİCİ/LİK ile/ve/||/<> (")UÇUCU/LUK(")


- GECİKME ile/ve/<> "FİJİ ZAMANI"

( ... İLE/VE/<> Fiji'lilerin randevuya geç kaldıklarındaki mazeretleri ve sözleri. )


- GEÇİLEMEZ ile/ve/değil/||/<>/< GEÇİŞTİRİLEMEZ


- GEÇİM SIKINTISI ile/ve/> CAN SIKINTISI

( Geçim sıkıntısı olanların, can sıkıntısı yaşama fırsatları bulunmaz. )


- GEÇİM, İSMAİL ( İST. 1973) :

( Sarıyer Spor Kulübü'nde futbol oynadı. Bir dönem kulüp yönetim kurulunda görev yaptı. İş hayatına emlakçı olarak atıldı ve işini geliştirdi. İşlerini genişleten ve Century 21 Türkiye Gayrimenkul Danışmanlığı yaptı. Century 21 Türkiye bünyesindeki 6 danışman ve 4 ofisin 2008 yılı performansları ile üstün başarı gösterdi ve Centurion ödüllerinin en önemlisi olan "Grand Centurion" ödülünü kazanan ilk Century 21 Türkiye gayrimenkul danışmanı oldu. )


- GEÇİM yoksa SEÇİM


- BAĞIRSAK:
GEÇİRGEN/SIZDIRAN ile/değil/yerine/>< SAĞLIKLI

( image )


- GEÇİRGEN ile/değil/<> İLETKEN


- GEÇİRGEN ile/ve/||/<> SAYDAM


- GEÇİRMEK ile GEÇİŞTİRMEK


- GEÇİRMEK ile KAKALAMAK


- GEÇİRMEK ile/ve/değil/||/<>/< ULAŞTIRMAK


- GEÇİŞ METALİ ile/||/<> ANA GRUP METALİ

( Geçiş d orbitalli, ana grup s/p orbitalli metaldir )

( Formül: Fe İLE Cr İLE Na İLE Al )


- GEÇİŞ METALİ ile/||/<> İÇ GEÇİŞ METALİ

( d-blok ögeleri. İLE/||/<> f-blok ögeleri. )


- GEÇİŞ ile/ve/||/<> SÜREKLİLİK


- GEÇİŞKEN/LİK ile/ve/||/<> İLİŞKİLİ/LİK


- GEÇİŞTİRMEK ile/ve/||/<> ATLAMAK


- GEÇİŞTİRMEK ile/değil/yerine DİNDİRMEK


- GEÇİT ile/ve/değil EŞİK


- GEÇİT ile GEÇİŞ


- GEÇİT ile/ve KOYAK/KISIK/KLÜZ

( ... ile/ve VADİ )


- GEÇMEDİ" ile/ve/||/<>/> DUVARA TOSLAMIŞ O ZAMAN


- GEÇMEK ile ATLAMAK


- GEÇMEK/GEÇKİN ile/ve/||/<> AŞMAK/AŞKIN


- GEÇMİŞ:
"AİT OLDUĞUMUZ" değil BANA/BİZE AİT OLAN


- GEÇMİŞ, "BUGÜNÜN UZANTISI" değil BUGÜN, GEÇMİŞİN UZANTISI


- GEÇMİŞ:
"EV GİBİ" değil/yerine/>< KİTAP GİBİ


- GEÇMİŞ YAŞAM değil GEÇMİŞ YAŞANTI


- GEÇMİŞ ile/ve/değil GEÇMİŞTEKİ


- GEÇMİŞ ile/ve/<>/> ŞİMDİ ile/ve/<>/> GELECEK

( Anılardadır. İLE/VE/<>/> Hayal gücündedir. )

( Değişmezdir. İLE/VE/<>/> Belirsizdir. )

( Değiştiremeyiz fakat bilebiliriz. İLE/VE/<>/> Bilemeyiz fakat değiştirebiliriz. )

( Constant. vs./AND/<>/> Unknown/indefinite.
In memory. vs./AND/<>/> In imagination.
We cannot change but we can/should know. vs./AND/<>/> We cannot know but we can/might/should change. )

( "Şimdi"ye odaklanmış olan bir şey, benimledir. Çünkü ben, sonsuz şimdiyim, an içinde var olanım. Şimdi olan olaya verdiğim de kendi gerçekliğimdir. )

( A thing focussed in the now is with me, for I am ever present; it is my own reality that I impart to the present event. )

( Nesneler ve düşünceler, sürekli değişmektedir. Şu anda olanın gerçek olduğu deneyimi ise asla değişmez; düşlerde bile. )

( Things and thoughts have been changing all the time. But the feeling/experience that what is now is real has never changed, even in dream. )

( PAST vs./and/<>/> FUTURE )


- GEÇMİŞ ile/ve/değil/||/<> GELENEK


- GEÇMİŞE DÖNME İSTEĞİ ile/değil/yerine GEÇMİŞLE İLİŞKİ KURMAK


- GEÇMİŞE ODAKLILIK ile ÜST BİLİŞ

( PAST FOCUSED/RUMINATION va. METACOGNITION )


- GEÇMİŞE SAPLANIP KALMAK değil/yerine/>< GEÇMİŞİ DE DİKKATE ALMAK


- GEÇMİŞE SAPLANMAMAK ve/||/<> GELECEĞE ODAKLANMAMAK


- GEÇMİŞİ:
AYDINLATMAK ile/ve/||/<>/> ANLAMAK

( Tarih uzmanlarınca. İLE/VE/||/<>/> Her bir kişi, düşünür ve felsefe uzmanlarınca. )


- GEÇMİŞİ "UNUTMAK" ile/ve/||/<> YARINI "ANIMSAMAK"


- GEÇMİŞİN, BİZİ BIRAKMAMASI değil/yerine/></> BİZİM, GEÇMİŞİ BIRAKMAMIZ


- GEÇMİŞİN KÖLESİ OLMAK değil/yerine/>< GELECEĞİN MİMARI OLMAK


- GEÇMİŞİNDE YAŞAMAK" ile/ve/<>
"GELECEKTE YAŞAMAK" |
değil/yerine/><
ŞU ANDA OLMAK

( | Pişmanlık, suçluluk, şikâyet, üzüntü ve kızgınlık yaşatır. İLE/VE/<> Kaygı, gerginlik, huzursuzluk yaşatır. |
DEĞİL/YERİNE/><
Özgürlük, neşe, hafiflik, bilgelik yaşatır. )


- GEÇMİŞTEN GELEN ile GEÇMİŞTEN KALAN


- GEÇTİĞİMİZ HAFTA değil GEÇEN HAFTA


- GEDİZ ile/değil GÖRDES


- GEEK ile/ve/||/<>/> NERD

( )


- GEĞİRMEK ile/ve OSURMAK

( Kültürlere göre ikisi de çok büyük ayıp/yanlış/hata olarak da, sıradan bir durum olarak da algılanabilmekte/değerlendirilebilmektedir. )

( Bazı kültürlerde, yemek sırasında yellenme bile sıradan bir durum olarak karşılanabilmektedir. )

( FLATUS VOCES )

( Üstten. İLE/VE Alltan. )

( Ağızdan. İLE/VE Anüsten. )

( TECEŞŞÜ', TEFTÎH[< FETH | çoğ. TEFTÎHÂT] ile/ve ZARTA )

( ÂRÛG, ÂCÜL ile/ve ... )

( TO BELCH, BURP, ERUCTATION vs./and TO FART )


- GEKO ile YAPRAK KUYRUKLU GEKO

( ... cum UROPLATUS PHANTASTICUS )


- GEL DENİLEN YERE GİTMEYE AR EYLEME; GELME DENİLEN YERE GİDİP YERİNİ DAR EYLEME ile MİSAFİR UMDUĞUNU DEĞİL, BULDUĞUNU YER


- GEL-GİT ile/ve/||/<> GİT-GEL


- GELECEĞE (BİR/KAÇ) ÇOCUK BIRAKMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÇOCUK(LAR)A GELECEK BIRAKMAK


- GELECEĞİ "MERAK EDENLER"İN BAKACAKLARI:
"FALLAR/BURÇLAR" değil/yerine MEZAR(LIK)LAR

( Bin "merak", bir borcu (bile) ödemez. )

( Merak, kişinin, kendi başına (g)ördüğü bir "iştir". )


- GELECEĞİ "TAHMİN ETMEK" değil/yerine GELECEĞİ YARATMAK


- GELECEK ve MİMARÎ ile/ve/||/<> MİMARÎ ve GELECEK


- GELECEK/TE:
BELİRSİZ/LİK ile/ve/||/<> BİLİNMEZ/LİK


- GELEN-GEÇEN


- GELEN ile/ve/||/<> GEÇEN


- GELEN ile/ve/=/||/<> GİDEN ile/ve/=/||/<> KALAN

( Üçü de "Bir"! [Fark yoktur, "aranmaz"/bulunmaz!] )

( ['e ...]
"Git" dememek. İLE/VE/=/||/<> "Kal" dememek. İLE/VE/=/||/<> ... )


- GELENEK:
DÜZ değil KIRILMALI


- GELENEK-GÖRENEK


- GELENEK ile/ve/değil/<> BELLEK

( Sürüyorsa/yaşanıyorsa. İLE/VE/DEĞİL/<> "Yaşatılmaya" çalışılıyorsa. )


- GELENEK ve/> GELECEK

( TRADITION and/> FUTURE )


- GELENEK ile/ve/<> GENELLİK


- GELENEK ile/ve/değil/<> GÖRENEK

( ... İLE/VE/DEĞİL/<> Bir şeyi, eskiden beri görüldüğü gibi yapma alışkanlığı. )


- GELENEK ile/ve/<> MODERNİTE


- GELENEKSEL ENTELEKTÜEL ile/ve/<> ORGANİK ENTELEKTÜEL

( Öğretmenler, yöneticiler vb. İLE/VE/<> Kurum, sınıf, küme vb. )


- GELENEKSEL MİTOLOJİ ile/ve DİNSEL MİTOLOJİ


- TARİH YAZIMI:
GELENEKSEL ile/ve/||/<>/> BÜTÜNSEL ile/ve/||/<>/> YENİ SİNEMA ile/ve/||/<>/> MİKRO


- GELENEKSEL ile/ve/değil/yerine/||/<> KAVRAMSAL


- GELENEKSELLEŞME/GELENEKSELLİK ile/ve/||/<>/< KURUMSALLAŞMA/KURUMSALLIK


- GELENEKTE:
İNŞÂ ile/ve/ya da İMHÂ


- GELENEKTE:
SÜREKLİLİK ile/ve/||/<> ELEŞTİRELLİK


- GELGEÇ, TEVFİK (SARIYER, 1957) :

( Sarıyer altyapısından yetişti, yaş gruplarında oynadıktan sonra profesyonel kadroya alındı. Dört sezon (1974 - 1977 ve 1976 - 1977) da 17 lig, 48 amatör lig, 2 kupa ve 2 turnuva maçı olmak üzere 69 resmi ve 17 özel maçla birlikte 86 maçta Sarıyer formasını giydi ve takımına 5 gol kazandırdı. )


- GELİN -=

( Eve gelen kişi. GELEN > GELİN
[ Evlenecek/evlenmiş olan, evin, eril çocuğunun eşi olarak gelen bayan için kullanılmış ve yerleşmiştir. ] )


- GELİN/KELİN[dvnlgttrk] ve/<> DAMAT/GÜVEY

( İ'SÂR[Ar.]: Gelin olma çağına gelme. )

( ARÛS ve/<> ARÎS )

( BEYÛ/BEYÛG ve/<> ARÎS )

( BRIDE and/<> GROOM )


- GELİN ile EĞRETİ GELİN


- GELİN! yerine GELMEK İSTEYENE DUYURULUR


- GELİN ile/değil KUMA


- GELİNCİK ile GELİNCİK ile GELİNCİK ile GELİNCİK

( Yazın kırlarda yetişen, kırmızı ve büyük çiçekli bitki. İLE Sansargillerden, ince uzun yapılı, sivri çeneli, küçük bir hayvan. İLE Mezgitgillerden, yılanbalığına benzer bir balık. İLE Yılancık, arpacık, çıban vb. verilen ad. )


- GELİNCİK ile GELİNCİKÇİÇEĞİ

( Yazın kırlarda yetişen, kırmızı ve büyük çiçekli bitki. İLE Zambakgillerden bir bitki. )

( PAPAVER RHOEAS cum FRITILLARIA IMPERIALIS )


- GELİNCİK ile/<> KAKIM/KAKUM/ERMİN/AS/AZ[dvlgtrk]

( ... İLE/<> Kutup gelinciği. Sansargillerden, yazın, esmer kırmızı, kışın beyaz renkli gelincik. )

( İLE/<> )

( WEASEL vs./<> ERMINE )

( MUSTELA NIVALIS cum/<> MUSTELA ERMINEA )


- GELİNCİK ile YABAN GELİNCİĞİ

( Evcilleştirilmiş Avrupa kokarcaları olarak da bilinirler. İLE ... )

( 18 saat boyunca uyurlar. İLE ... )

( İnsana özgü olarak bilinen bazı hastalıklara yakalanabilirler. [Pankreas ve lenf kanseri oldukça yaygındır.] İLE ... )

( ... ile Yaban Gelinciği )

( WEASEL vs. FERRET )


- [ne yazık ki]
GELİR ADÂLETSİZLİĞİ ile/ve/||/<>/> "SERVET" ADÂLETSİZLİĞİ


- GELİR GEÇER ile GENEL GEÇER


- GELİR ile/ve KAZANÇ

( İRAT ile/ve ... )

( INCOME/REVENUE vs./and EARNINGS/GAIN )


- GELİRİNİ KULLANMA/TÜKETME:
YAŞAMAK ÜZERE ve/||/<>/> HAYIR İŞLEMEK ÜZERE ve/||/<>/> "HAYIR!" DİYEBİLMEK ÜZERE


- GELİŞ ile/ve/||/<> DOĞUŞ


- GELİŞİGÜZEL "ÇOK ANLAMLILIK" ile/değil/yerine ÇOK ANLAMLILIK


- GELİŞİGÜZEL ile/ve/değil/yerine/||/<>/>< KENDİNCE


- GELİŞİGÜZELLİK ile/ve KEYFÎLİK

( CASUAL vs./and ARBITRARINESS )


- GELİŞİM ODAKLI ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GELİŞİME YÖNELİK


- GELİŞİM VE DEĞİŞİM İÇİN:
ZORUNLULUK ile/ve/||/<> YOKLUK


- GELİŞİM ve/||/<> ARINMA ve/||/<> YOZLAŞMAMA


- GELİŞİM ile/ve/<> DERİNLEŞME

( DEVELOPMENT vs./and/<> DEEPEN )


- GELİŞİM = DEVELOPMENT[İng.] = DÉVELOPPEMENT[Fr.] = ENTWICKLUNG[Alm.] = SVILUPPO[İt.] = DESARROLLO[İsp.]


- GELİŞİM ile/ve DÖNÜŞÜM

( DEVELOPMENT/IMPROVEMENT/PROGRESS vs./and TRANSFORMATION )


- GELİŞİM ile/ve/||/<> GELİŞMEK

( DEVELOPMENT vs./and/||/<> EVOLVE )


- GELİŞİM ile/ve/> İLERLEME

( Yaptığı işi iyi yapan kişi ilerleyecektir. )

( İlerleme ancak hazırlık aşamasında olur. )

( Kişinin daha da ilerlemesi için olanca cesârete gereksinimi vardır. )

( Sessizlik ve Sükûnet içinde, gelişirsiniz. )

( Nasıl ilerlemeli? İki kâse pirinç feda edilerek. )

( Doğru yönde ilerlediğimi nereden bileceğim? Göreviniz hakkında gösterdiğiniz azim, kararlılık, berraklık ve sadakatte ilerleyişinizle. )

( Olgun kişi, atalarının bilgelik ve deyişlerini inceleyerek kişiliğini geliştirir. )

( İlerlemenin işaretleri nelerdir? Tüm endişelerden kurtulmuşluk, bir rahatlık ve sevinç hali, içte derin bir huzur, dışta bol enerji. )

( Yükselen güneş, ilerlemeyi simgeler. )

( Senden ileride olanlara gelişmek için, geride olanlara da rahatlamak için bak. )

( One needs all the courage to go further.
In Silence and Peace, you grow.
How shall I know that I am moving in the right direction? By your progress in intentness, in clarity and devotion to the task.
What are the signs of progress? Freedom from anxiety; a sense of ease and joy; deep peace within and abundant energy without. )

( DEVELOPMENT/IMPROVEMENT vs./and/> PROGRESS )


- GELİŞİM ile/ve/||/<>/> KALKINMA


- GELİŞİM ile/ve/||/<>/> OLGUNLAŞMA


- GELİŞİM ile/ve OLUŞUM

( DEVELOPMENT vs./and FORMATION/CONSTITUTION )


- GELİŞİM ile/ve TAMAMLANMA

( DEVELOPMENT vs./and TO GET COMPLETE, COMPLEMENT )


- GELİŞİM ile/ve/||/<>/> UYGARLIK


- GELİŞİM ile/ve/> YENİLİK

( DEVELOPMENT/IMPROVEMENT vs./and/> INNOVATION/REFORM/NEWNESS )


- GELİŞİM/DEĞİŞİM:
YUKARIDAN, AŞAĞI ile/ve/değil/yerine/||/<> İÇTEN, DIŞA

( image

image )


- GELİŞME ile/ve/<> DÖNÜŞME


- GELİŞME ile/ve/değil/yerine/||/<> OLGUNLAŞMA


- GELİŞMESİNE YOL AÇAR değil GELİŞMESİNİ SAĞLAR


- GELİŞMİŞ ÜLKE:
YOKSULLARIN BİLE ARABAYA BİNDİĞİ ÜLKE
değil/yerine/><
VARSILLARIN BİLE OTOBÜSE BİNDİĞİ ÜLKE


- GELİŞMİŞLİĞİN, OLGUNLUĞUN/KEMÂLÂTIN SONU:
YALINLIK ve/||/<> SÜKÛT


- GELİŞMİŞ/LİK ve/||/<>/> YALINLAŞ(TIRIL)MIŞ/LIK

( Yalınlaşmak/yalınlaştırabilmek, gelişmişliğin, en son durumudur. )


- GELİŞTİREBİLMEMİŞ değil GELİŞTİREMEMİŞ


- GELİŞTİRME ile/ve/<> ÖNÜNÜ/ÖTESİNİ AÇIK TUTMAK

( TO DEVELOP vs./and/<> TO MAKE/KEEP OPEN THE FURTHER )


- GELİŞTİRME ile/ve/<> PEKİŞTİRME

( TO PROGRESS vs./and/<> TO CONSOLIDATE )


- GELİŞ(TİR)MEK ile/ve/değil/yerine/||/<> İYİLEŞ(TİR)MEK


- GELMİŞ-GEÇMİŞ


- GEMİ ile BALTABAŞ

( ... İLE Baş bodoslaması omurga hattına dikey olarak çelik lamadan yapılmış gemi. )


- GEMİ ile/değil BARÇA[İt. < BARZA]

( ... İLE/DEĞİL Ortaçağda kullanılan, kürekli ve yelkenli, taşıma gemisi. | Kalyon türünden, küçük savaş gemisi. )


- GEMİ ile CÖNK[< Cava dili]

( ... İLE Büyük, yelkenli gemi. | Saz ozanlarının, kendilerinin ya da başkalarının koşuklarını derledikleri, uzunlamasına açılan defter. )


- GEMİ ile/değil FIRKATEYN

( ... İLE/DEĞİL Eskiden kullanılan, bir savaş gemisi. )


- GEMİ ile KALİTE

( ... İLE Osmanlılar'da bir tür gemi. )


- GEMİ ile KALOMA

( ... İLE Demir atmış bir geminin zincirinin su içindeki bölümü. )


- GEMİ ile KARAKA

( ... İLE Osmanlılar'da bir tür gemi. )


- GEMİ ile KRUVAZÖR[Fr. < CROISEUR]

( ... İLE Deniz yollarını gözetmek, deniz ve hava filolarına kılavuzluk etmek amacıyla topla silahlandırılmış hızlı savaş gemisi. )


- GEMİ ile MAVUNA

( ... İLE Rıhtıma yanaşamayan gemilerin yükünü taşıyan araç. )


- GEMİ ile SABURA[Lat.]

( ... İLE Gemi safrası. )


- GEMİ ile SALAPURYA[İt.]

( ... İLE Ticaret eşyası taşımakta kullanılan, 10-15 tonluk, üçgen biçiminde yelkeni olan deniz taşıtı. )


- GEMİ ile ŞAYKA[Macarca SAJKA]

( ... İLE Türkler'in, Karadeniz'deki ırmak kıyılarının korunmasında, Rus Kazaklar'ın kıyılara saldırmada kullandıkları altı düz, yayvan gemi. )


- GEMİ ile SKAVUT[İng. < Lat.]

( ... İLE Çok hızlı gidebilen, bir tür keşif gemisi. )


- GEMİ ile SÜNBEKİ

( ... İLE Bir tür kayık, küçük gemi. )


- GEMİ ile TRANSATLANTİK

( SİRİUS: Atlas okyanusunu aşan ilk buharlı gemi. )


- GEMİ ile/ve/||/<>/> YELKENİ

( Yaşam, bir gemi.
Düş dolu yelkeni... )


- GEMİ ile YÜK GEMİSİ/ŞİLEP[Alm. SCHLEPP]

( ... İLE Yük gemisi. )


- GEMİLERİ YAKMAK ile/ve KÖPRÜLERİ ATMAK


- [ne yazık ki]
GEMİNİN BATMASI ile/ve/değil/||/<>/> SULARIN ÇEKİLMESİ

( Her zaman gemiler batmaz. Bu kez sular çekildi. )


- GEMİNİN, SU YÜZEYİ:
ÜSTÜ ile/ve/<> ALTI/FRİBORD[İng.]


- GEN/GENE[İng.] değil/yerine/= KALITLIK


- GEN MUTASYONU/GENE MUTATION[İng.] değil/yerine/= GEN DEĞİŞİNIMİ


- GEN ile -GEN ile GEN[Yun. < GENESIS] / -JEN/JENİK/JENETİK

( Geniş. | Üçgen, dörtgen gibi geometri terimlerinde, "kenarlı" anlamıyla kullanılan ek sözcük. | İşlenmemiş, boş bırakılmış tarla. İLE Olan/olma, var olan/mevcud, varlık, sahip olma. [-gen ekinin kökeni kesin olarak bilinmemekle birlikte, Orhun Yazıtları'nda da bulunan "-gän" ekinin türevi olduğu düşünülmektedir.] İLE İçinde bulunduğu göze ya da organizmada özel bir etkisi olan, kuşaktan kuşağa ve gözeden gözeye geçen kalıtımsal öğe. )


- GEN ve/||/<>/> HAPLOGRUP ve/||/<>/> Y SOYAKTARANI


- GEN ile/||/<> KROMOZOM

( Gen kalıtsal birim İLE kromozom genleri taşıyan yapıdır )

( Formül: BRCA1 geni İLE 46 kromozom )


- GEN ile/ve/||/<> MC1R GEN

( ... İLE/VE/||/<> Deri rengi[pigmentasyonu] üreten genlerden biri. )


- GENÇ OLMA İSTEĞİ/GENÇLEŞMEK değil/yerine DİNÇ OLMA İSTEĞİ/DİNÇLEŞMEK


- GENÇ / YAŞLI diye bir şey yok!


- GENÇ, ALİ RIZA (SİVAS, 1926 - ) :

( Çayırbaşılı, Tekel Kibrit Fabrikasında işçi olarak çalışırken, Demokrat Parti ve bilahare Adalet Partisinde siyaset yaptı. İstanbul İl Genel ve Belediye Meclisinde Sarıyer temsilcisi olarak bir dönem görev yaptı. )


- GENÇ, HALİL (GİRESUN/ŞEBİNKARAHİSAR, 1956) :

( Edebiyatçı, yazar, eğitimci. Lise öğrenimini Behçet Kemal Çağlar Lisesi'nde tamamladı. ODTÜ Fizik Bölümünden mezun oldu. ODTÜ ÖTK (Öğrenci Temsilciler konseyi) öğrenci temsilcisi olarak görev aldı. Gençliğin yükselen akademik - demokratik hak mücadelesi doğrultusunda çalışmalarda bulundu ve Mamak cezaevine düştü. Cezaevinde bir edebiyat - okuma ve tiyatro grubu oluşturdu. Müzik çalışmalarına ağırlık verdi. Bağlama ve Kemençe ile çalışmalarını devam ettiriyor. Düşler ve Öyküler, Adam Öykü, İmge Öyküler, Notos, Kül Öykü ve Üçüncü Öyküler gibi edebiyat ve öykü dergilerinde öyküleri, birçok dergide karikatür ve desenleri yayınlandı. Fizik öğretmeni olarak pek çok fizik kitabına imza attı, öğrenciler yetiştirdi. "Koyabilmek Adını" isimli romanı (1988) yayınlandı. "Heranuş", "Kızıma Bir Yağmur Bulmalıyım" ve "Damlalar" isim öykü kitapları yayınlandı. "Kızıma Bir Yağmur Bulmalıyım" adlı eseriyle 2015 Orhan Kemal Öykü Ödülü'ne layık görüldü. Uluslararası Öykü Günleri Derneği'nin kuruluşunda ve çalışmalarında inisiyatif aldı, yöneticilik yaptı. Türkiye'de edebi tür olarak önemli bir yer tutan öykünün gelişimini etkileyen pek çok etkinliğe katkı da bulundu. Dünyanın Öyküsü Dergisine yazılar yazdı. 2012 de başlayarak devam etmekte olan Sarıyer'de Edebiyat Günleri etkinliklerinin hazırlanmasına önemli katkı verdi. Sarıyer Belediyesinin yayını olan Yeşil Martı Dergisinin yayın kurulunda yer aldı. )


- GENÇ, HALİL (İST. 1956) :

( Rumelihisarlıdır. İlkokul, ortaokul ve lise öğretimini İstanbul'da tamamladı. ODTÜ Fizik Bölümünden mezun oldu. Yazın hayatına genç yaşta atıldı. Hikayeler yazdı, resim ve karikatür çizdi. Çizimleri kartpostal olarak yayımlandı. Fizikle ilgili yazdığı 9 kitabı var. Öykülerini Bahçe, Kül Öykü, Yaba Öyküsü, Düşler ve Öyküler, Üçüncü Öyküler, Adam Öykü, İmge Öyküler, Notos Edebiyat ve Dünyanın Öyküsü Dergilerinde yayınlandı. Çalışmalarını Uluslararası Ankara Öykü Günleri Derneğinde sürdürüyor. Son Öykü kitabı "Kızıma Bir Yağmur Bulmalıyım" dır. Ankara'da yaşamakta ve eğitimle ilgilenmektedir. )


- GENÇ, ŞÜKRÜ (ŞEBİNKARAHİSAR. 1954) :

( Rumelihisarlıdır. İlköğrenimini Rumelihisarı Şair Nigar İlkokulunda (1965). Orta öğrenimini Emirgan Ortaokulunda (1969), Lise öğrenimini Kabataş Erkek Lisesinde (1973) tamamladı. Boğaziçi Üniversitesi Temel Bilimler Fakültesi Fizik Bölümü'ne devam etti (1973 - 1975). Bilahare İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi'nden İnşaat Yüksek Mühendisi olarak mezun oldu. Öğrenimi boyunca Boğaziçi Üniversitesinde çalıştı. Libya'da iki yıl çalıştıktan sonra askerlik görevini yaptı. Askerlik görevinden sonra Irak'ta bir inşaat firmasında şantiye şefi ve proje müdürlüğü yaptı (1985 - 1987). 1987'de Türkiye'ye döndü ve profesyonel yönetici olarak çalışmaya başladı. 1989'da kendi şirketini kurdu. Türkiye'de ve yurt dışında çeşitli inşaat işleri yaptı. İş hayatı süresince Tez - Büro - İş Sendikası'nda (1977 - 1983) sendika işyeri temsilciliği, il şube yöneticiliği görevlerini yürüttü. Siyasete 1988'de Sosyal Demokrat Halkçı Parti'de (SHP) başladı. Bilahare Cumhuriyet Halk Partisine (CHP) geçti ve bu partide değişik görevler üstlendi. 1994 - 1999 yıllarında Sarıyer Belediye Meclis Üyeliği ve iki dönem İmar Komisyonu Başkanlığı görevlerinde bulundu. 2009 Yerel seçimlerinde da CHP den Sarıyer Belediye Başkanlığına seçildi (2009 - 2014). Şükrü Genç 2014 yerel seçimlerinde aday oldu ve ikinci Sarıyer Belediye Başkanlığına seçildi (2014 - 2019). Sarıyer'de (2019 - 2024) seçimlerini de tekrar kazanarak üçüncü kez üst üste Belediye Başkanlığına seçilen tek isim olmayı bildi. )


- GENÇ ve/<> BİSİKLET


- GENC[Ar.] ile GENÇ[Ar.]

( Hazine, define. İLE Yaşı, ilerlememiş olan. )


- GENÇKEN ÇABALA!:
"PARA/ÇIKAR KAZANMAK" İÇİN değil/yerine ÖĞRENMEK İÇİN

( WHEN YOU ARE YOUNG: [not] TO EARN but WORK TO LEARN
WORK TO LEARN instead of TO EARN :WHEN YOU ARE YOUNG )


- GENÇLİK ile/<>/>< YETİŞKİNLİK ile/<>/>< YAŞLILIK

( [ne yazık ki] Zaman ve enerji vardır fakat cepte (pek/yeterince) para yoktur/olmaz. İLE/<>/>< Para ve enerji vardır fakat (pek/yeterince) zaman yoktur/olmaz. İLE/<>/>< Zaman ve para vardır fakat (yeterince) enerji yoktur/olmaz. )

( image )

( Genç/lik, bilse; yaşlı/lık, yapabilse...
Si jeunesse savait, si vieillesse pouvait. )


- KİŞİ/İNSAN:
GENÇLİK/TE ile YAŞLILIK/TA

( "Uçan bir kuş". İLE "Virân bir baykuş". )

( Günler "kısa", yıllar "uzun." İLE Günler "uzun", yıllar "kısa." )

( Güzelliğimizle varız... İLE Sağlık ve paramızla varız... )


- GENEL AF ile/ve/değil KISMÎ GENEL AF


- GENEL BİR "YAKLAŞIMLAR" değil GENEL YAKLAŞIMLAR


- GENEL DUYULAR ile/ve/<> ÖZEL DUYULAR

( Görme, İşitme, Dokunma. İLE/VE/<> Koklama, Tatma. )

( Bellek kayıtları yoğundur. İLE/VE/<> Bellek kayıtları hafiftir. )


- GENEL-GEÇER


- GENEL-GEÇER ile/ve/değil/||/<> DEĞİŞMEZ


- GENEL GERÇEKLİK ile/ve/||/<>/>/< ETKİLİ GERÇEKLİK


- GENEL KONUŞMAK ile LÂFI DOLANDIRMAK


- GENEL <> ÖZEL ile/ve/değil/yerine BİÇİM <> ÖZ


- GENEL [PAYLAŞILIR/PAYLAŞILABİLİR]


- GENEL "PLANDA" ile "GENİŞ PLANDA"


- GENEL/UMUM ile MUTLAK

( GENERAL vs. ABSOLUTE )


- GENEL ile/ve/değil/yerine/||/<> "AĞIRLIKLI"


- İMAN:
GENEL(İCMÂLİ) ile/ve/||/<>/>/< AYRINTILI/AÇIKLAMALI(TAFSİLÎ)


- GENEL ile BASMAKALIP


- GENEL ile/ve/yerine/değil ÇEŞİTLİ

( [not] GENERAL vs./and/but VARIOUS
VARIOUS instead of GENERAL )


- GENEL ile DÜZENLİ/SÜREKLİ GENEL

( GENERAL vs. REGULAR/CONTINUAL GENERAL )


- GENEL ile/ve EVRENSEL

( ... İLE/VE Somutta çeşitlilik. )


- GENEL ile/ve EVRENSEL


- GENEL ile GELENEKSEL

( GENERAL vs. TRADITIONAL )


- GENEL ile GENELDE

( GENERAL vs. IN GENERAL )


- GENEL ile/ve GENİŞ

( GENERAL vs./and EXTENSIVE )


- GENEL ile GERÇEK

( GENERAL vs. REAL )


- GENEL ile/ve/değil/<> KABUL


- GENEL ile/ve KAPSAYICI


- GENEL ile/ve/değil MİLLÎ

( [not] GENERAL vs./and/but NATIONAL )


- GENEL ile/ve/değil OLAĞAN

( [not] GENERAL vs./and/but USUAL/POSSIBLE )


- GENEL ile/ve ORTAKLAŞA

( GENERAL vs./and COLLECTIVELY )


- GENEL ile ÖZEL

( GENERAL vs. REAL )


- GENEL ile/ve/<> ÖZEL

( Beyan. İLE/VE/<> Örnek. )

( Zıtlar vardır fakat zıtlık yoktur. )

( Hastalık "yoktur", hasta vardır. )

( Bazen ve/ya da bazı durumlarda/koşullarda, bir ilke için "herkesten", bazen de bir kişi/insan için tüm ilkeler("imiz")den vazgeçebilmeliyizdir/vazgeçmeliyizdir! )


- GENEL ile/ve TEMEL

( Uzlaşım. İLE/VE Zorunluluk. )

( GENERAL vs./and BASIC )


- GENEL ile TÜM

( GENERAL vs. WHOLE )


- GENEL ile/ve TÜMEL

( Vahdet. İLE/VE Ahad. )

( Zorunluluk yoktur/olmaz! İLE/VE Zorunluluk vardır, aranır ve/ya da bulunmak zorundadır. )

( GENERAL vs./and UNIVERSAL )


- GENEL = UMUMÎ = GENERAL[İng., İsp.] = GÉNÉRAL[Fr.] = ALLGEMEIN[Alm.] = GENERALIS[Lat.]


- GENEL" ile/ve/değil/yerine/||/<> YAYGINLIK

Bugün[15 Kasım 2025]
itibarı ile 40.058 başlık/FaRk ile birlikte,
40.058 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(54/162)