Bugün[15 Kasım 2025]
itibarı ile 40.058 başlık/FaRk ile birlikte,
40.058 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.


Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(32/162)


- CIVA ile/||/<> CIVA BUHARLI DOĞRULTUCU ile/||/<> CIVA BUHARLI LAMBA ile/||/<> CIVA HAZNELİ KATOT ile/||/<> CIVA LAMBASI ile/||/<> CIVALI ALAŞIM ile/||/<> CIVALI ARK ile/||/<> CIVALI BAROMETRE ile/||/<> CIVALI DOĞRULTUCU ile/||/<> CIVA BUHARLI DOĞRULTUCU ile/||/<> CIVALI MANOMETRE ile/||/<> CIVALI PİL ile/||/<> CIVALI SICAKLIKÖLÇER ile/||/<> CIVALI TERMOMETRE


- CIVA ile/değil GALYUM/GALLIUM


- CIVA ve/<> İNSAN


- CIVA ile METİL CIVA


- CİVATA değil CIVATA[İt. < CHIAVARDA]


- CIVATA[İt. < CHIAVARDA] ile MAPA[İt. < MAPPA]

( ... İLE Ucu halkalı cıvata. | Gemi içini aydınlatmaya yarayan zeytinyağıyla yanan siperli fener. )


- CİVELEK, MÜRSEL (SARIYER, 1996) :

( Sarıyer Altyapısından yetişti ve yaş gruplarında oynadıktan sonra profesyonel kadroya alındı (2015/2016). 2 lig, 1 kupa olmak üzere 3 resmi ve 1 de özel maç olmak üzere 4 maçta oynadı. Sezon sonunda Sarıyer'den ayrıldı ise de 2018/2019 sezonunda tekrar Sarıyer'e döndü. Yenimahalle, Sarıyer ve Yomrasor kulüplerinde oynadı. )


- ÇİVİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/> BETON ÇİVİSİ


- ÇİVİ ile/ve EKSER/ENSER/MIH[Fars.]/MİSMÂR[Ar.]

( ... İLE Büyük çivi. )


- ÇİVİ ile/ve/||/<> RAPTİYE


- ÇİVİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/>< ÜTÜ

( Bozan/delen [olmak]. İLE/VE/||/<>/>< Düzelten [olmak]. )


- ÇİVİ ile/ve/değil/yerine/||/<> VİDA[İt. < VITE]

( İki şeyi birbirine tutturmak, bir nesneyi, bir yere sabitlemek için çakılan, ucu sivri, başlı, metal ya da ağaçtan yapılmış ufak çubuk. | Kalkan balığının üzerindeki düğmeye benzer kemiksi oluşum. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<> Döndürülerek bir yere sokulan burmalı çivi. )

( image )


- CIVIK (CIVIK) VICIK (VICIK)

( Hareket etmek. | Konuşmak. )


- CIVIK ile/= MIÇÇIK


- CIVILITAS <> HUMANITAS <> VERITAS


- ÇİVİ/MIH[Fars.] ile KARFİÇE[Yun.]

( İki şeyi birbirine tutturmak, bir nesneyi bir yere sabitlemek için çakılan, ucu sivri, başlı, metal ya da ağaçtan yapılmış ufak çubuk. | Kalkan balığının üzerindeki düğmeye benzer kemiksi oluşum. İLE Orta boy demir çivi. )


- ÇIVMAK ile ÇIVLAMAK

( Atlamak, sıçramak, zıplamak. | Bir yere çarpıp yön değiştirmek, sekmek, çavmak, inhiraf etmek. İLE Fışkırarak akmak. )


- CIVRAK/CAVRAK ile/||/<> ÇEVİK[Fars. < ÇABUK]/TETİK/ATİK/KIRNAK

( Tez, çevik, kıvrak/divrek, acele eden. İLE/||/<> Kolaylık ve hızla davranan. )


- CİYAK CİYAK (BAĞIRMAK) -ile


- ÇİYDEM değil ÇİĞDEM/MAHMURÇİÇEĞİ

( Zambakgillerden, türlü renklerde çiçek açan, çok yıllık, yumrulu bir kır bitkisi. )

( COLCHICUM )


- CİYER değil CİĞER


- CIYIRTI ile CIZIRTI

( Bez ya da kâğıt gibi şeylerden, yırtılırken çıkan ses. İLE Yağda kızartılan yiyecekten, kesilen camdan ya da yazarken kalemden vb. çıkan ses. )


- ÇİZGİ GENİŞLEMESİ / DOPPLER GENİŞLEMESİ ile/||/<> ÇİZGİSEL KUSUR ile/||/<> ÇİZGİSEL KUTUPLANMA / DOĞRUSAL KUTUPLANMA ile/||/<> ÇİZGİSEL MOMENTUM / MOMENTUM ile/||/<> ÇİZGİSEL SOĞURMA KAT SAYISI / DOĞRUSAL SOĞURMA KAT SAYISI ile/||/<> ÇİZGİSEL YÜK YOĞUNLUĞU ile/||/<> ÇİZGİ SPEKTRUMU

( ... İLE/||/<> Atom ya da molekülleri düzenli olarak sıralanmış tüm katılarda basınç, sıcaklık, ışın vb. fiziksel etkilerle düzenli yapının bir hattında ortaya çıkan kusur. İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> Bir iletken üzerinde birim uzunluk başına düşen yük miktarı. [Simgesi: X. Birimi: C/m (MKS), eyb/cm (CGS)] İLE/||/<> Enerji ya da frekans niceliklerinin kesikli değerler aldığı elektromanyetik spektrum. | Birbirine çok yakın spektral çizgi desenlerinin oluşturduğu band spektrumundan ayrılabilen, düşük basınçta gaz fazındaki atom, iyon ve moleküllerin spektrumu. )

( ... VS. LiNEAR DEFECT VS. ... VS. ... VS. ... VS. LiNEAR CHARGE DENSiTY VS. LiNE SPECTRUM )

( ... AVEC LE DEFAUT LiNEAiRE AVEC ... AVEC ... AVEC ... AVEC LA DENSiTé DE LA CHARGE LiNéAiRE AVEC LE SPEETRE DE LA LiGNE )

( ... MiT LiNEARER DEFEKT MiT ... MiT ... MiT ... MiT LiNEARE LADUNGSDiCHTE MiT LiNiENSPEKTRUM )


- ÇİZGİ ile ARMUZ[Yun.]

( ... İLE Gemilerde güverte ve borda kaplama tahtalarının yan yana gelmeleri sonucu aralarında oluşturdukları çizgi. )


- ÇİZGİ ile/ve/||/<> OMURGA


- ÇİZGİ ile WALLACE ÇİZGİSİ

( ... İLE Malay takımadalarındaki Asya ve Avustralya faunalarını birbirinden ayırır.[Adaların birbirine çok yakın olmasına karşın çizginin iki tarafındaki hayvanlar, evrimsel geçmişini yansıtan farkları yansıtır.] )


- ÇİZGİLİ KASLAR ile/ve DÜZ KASLAR(RECTUS)[Baş ve gözde bulunur] ile/ve KALP KASLARI


- ÇİZGİLİ SIRTLAN(ANDIK) ile/ve KAHVERENGİ SIRTLAN ile/ve BENEKLİ SIRTLAN

( Çizgili ve kahverengi sırtlanlar yalnız dolaşır ve avlanır. İLE/VE Topluluk ve geniş bir aile olarak dolaşır ve avlanır. İLE/VE ... )

( Üçü de Afrika'da yaşar. [Anadolu'da soyu tükendiği düşünülen çizgili sırtlan, 25 Nisan 2020'de, Kahramanmaraş'ta da görüntülenmiştir.] )


- YEŞİL ZEYTİN'DE:
ÇİZİK ile/yerine KIRIK/KIRMA(ÇEKİÇTE/ÇEKİŞTE)


- ÇİZİKTİRMEK" değil ÇİZMEK


- ÇİZİNÇ/HARİTA[Ar.] ile/ve/||/<>/> YÖNDEÇ/PUSULA[İt.]


- ÇİZİNÇ = HARİTA[Ar.] = MAP[İng.] = PLAN[Fr.] = LANDKARTE[Alm.] = MAPPA[İt.] = MAPA[İsp.]


- CİZM[Ar.] ile CİZN[Ar.]

( Tayın, porsiyon. İLE Ağaç kütüğü. | Kök. )


- ÇİZMEK ile KESMEK


- CİZYE[Ar.] ile MAKTÛ' CİZYE[Ar.]

( Müslüman olmayan teb'adan alınan vergi. İLE Fetih sırasında, ahâlîsi Müslüman olmayan yerlerin halkından sulh yoluyla tâyin olunan maktû bedel, vergi. )


- Çıfıt ile çıfıt

( Yahudi. İLE Hileci, düzenbaz. )


- CLAIM vs. ASSERT


- CLAISEN BALONU ile CLAISEN TEPKİMESİ

( U biçimli boyuna sahip damıtma için kullanılan bir balon. İLE Sodyum hidroksitli ortamda, alifatik ve aromatik aldehitlerden su uzaklaştırıldığında, doymamış aldehitlerin meydana geldiği bir tepkime. )

( CLAISEN FLASK vs. CLAISEN REACTION )

( CLAISEN KOLBEN mit CLAISEN REAKTION )


- CLAPEYRON CLAUSIUS DENKLEMİ ile/||/<> CLAUSIUS CLAPEYRON DENKLEMİ ile/||/<> CLAPEYRON KURAMI


- CLARK HÜCRESİ ile CLARK OKSİJEN ELEKTRODU

( Doymuş çinko sülfat çözeltisine daldırılmış çinko anot ve cıva katot içeren standart pil. İLE Çözünmüş oksijen için voltametrik bir algılayıcı.[burada, oksijeni geçiren bir zar vardır.] [Katotta, oksijen indirgenir, anotta ise gümüş, AgCl biçiminde yükseltgenir.] )


- CLASH vs. COINCIDE


- -CLASİA/-CLASİS ile/||/<> -CLAST/-CLASTY

( Parçalanma, ayrılma, yırtılma, haraplanma. İLE/||/<> Parçalara ayrılmış, parçalanmış. )


- [not] CLASSIFICATION vs. CATEGORY

( CATEGORY instead of CLASSIFICATION )


- CLASSIFICATION vs. CLARIFICATION


- CLAUS- ile/||/<> -CLEİSİS/-CLİSİS

( Kapalı. İLE/||/<> Kapanma, uyum, ucuza gelme. )


- CLAUSİUS CLAPEYRON DENKLEMİ ile/||/<> CLAUSİUS DENKLEMLERİ ile/||/<> CLAUSİUS ERİMİ ile/||/<> CLAUSİUS EŞİTSİZLİĞİ / CLAUSİUS KURAMI ile/||/<> CLAUSİUS HÂL DENKLEMİ ile/||/<> CLAUSİUS MOSSOTTİ DENKLEMİ ile/||/<> CLAUSİUS MOSSOTTİ LORENTZ LORENZ DENKLEMİ ile/||/<> CLAUSİUS RANKİNE ÇEVRİMİ ile/||/<> RANKİNE ÇEVRİMİ ile/||/<> CLAUSİUS RANKİNE SICAKLIK ÖLÇEĞİ / RANKİNE SICAKLIK ÖLÇEĞİ ile/||/<> CLAUSİUS SAYISI ile/||/<> CLAUSİUS VİRİAL KURAMI ile/||/<> CLAUSİUS YASASI

( CLAUSiUS-CLAPEYRON-GLEiCHUNG MiT CLAUSiUSSCHE GLEiCHUNG MiT CLAUSiUS-ENTFERNUNG, CLAUSi-US-REiCHWEiTE MiT CLAUSiUSSCHES THEOREM MiT CLAUSiUSSCHE ZUSTANDGLEiCHUNG MiT CLAUSiUS-MOSSOTTiSCHE GLEiCHUNG MiT CLAUSiUS-MOSSOTTi-LORENTZ-LORENZSCHE GLEiCHUNG MiT ... MiT ... MiT CLAUSiUS-NUMMER / CLAUSiUS-ZAHL MiT CLAUSiUS-ViRiALTHEOREM MiT CLAUSiUSSCHES GESETZ )

( L'EçUALiON DE CLAUSiUS-CLAPEYRON AVEC LES EQUATiONS DE CLAUSiUS AVEC LE RANG DE CLAUSiUS AVEC CLAUSiUS RANGE AVEC LE THEORENıE DE CLAUSiUS AVEC L'EQUATiON D'ETAT DE CLAUSiUS AVEC L'EQUATiON DE CLAUSiUS-MOSSOTTi AVEC L'EQUATiON DE CLAUSiUS-MOSSOTTi-LORENTZ-LORENZ AVEC ... AVEC ... AVEC LE NOMBRE DE CLAUSiUS AVEC LE THEOREME ViRiAL DE CLAUSiUS AVEC LA LOi DE CLAUSiUS )

( CLAUSiUS-CLAPEYRON EQUATiON VS. CLAUSiUS EQUATiONS VS. CLAUSiUS THEOREM VS. CLAUSiUS EQUATiON OF STATE VS. CLAUSiUS-MOSSOTTi EQUATiON VS. CLAUSiUS-MOSSOTTi-LORENTZ-LORENZ EQUATiON VS. ... VS. ... VS. CLAUSiUS NUMBER VS. CLAUSiUS ViRiAL THEOREM VS. CLAUSiUS LAW )

( ... İLE ... İLE CLAUSIUS MENZiLi İLE ... İLE ... İLE ... İLE ... İLE ... İLE ... İLE ... İLE ... İLE ... İLE ... )


- CLAUSİUS İLE KELVİN İLE PLANCK ile/||/<> ENTROPİ FORMÜLASYONLARI

( Termodinamiğin ikinci yasasının farklı ifadeleri. )

( Formül: ΔS_evren ≥ 0 )

( Max Planck tarafından 1900 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1858-1947) (Ülke: Almanya) (Alan: Fizik) (Önemli katkıları: Kuantum teorisi, Planck sabiti) (Nobel: 1918) )


- CLEAR vs. CLARITY


- CLEAR vs. "EXCESSIVENESS"


- CLEAR(NESS) vs. CERTAINTY


- CLIENT vs. CUSTOMER vs. CONSUMER


- CLİN-/CLİNO- ile/||/<> CYRT-/CYRTO- ile/||/<> SCOLİO-

( Eğim, eğrilik, eğik olma. İLE/||/<> Eğri, dışbükey, bükülmüş. İLE/||/<> Kıvrımlı, eğri, çarpık. )


- CLOAKİNG İLE SUPERLENS İLE ZERO INDEX İLE HYPERBOLİC ile/||/<> METAMALZEME UYGULAMALARI

( İleri metamalzeme tasarımları. )

( Formül: ε < 0 İLE μ < 0 )


- CLOSE vs. CLOSE

( Kapalı. İLE Yakın/lık. )


- CLOSENESS vs. WARMTH


- CLOUD ile CLAUDE[ANTHROPIC]


- CLUB yerine KULÜP


- CLUE vs./and "SHOOT"


- cm ile Cm

( Santimetre. İLE Küryum. )

( METRE MiT CURIUM )

( LE MÈTRE AVEC CURIUM )

( METER VS. CURIUM )


- CMB İLE BAO İLE IA SÜPERNOVA ile/||/<> KOZMOLOJİ GÖZLEMLERİ

( Evrenin genişlemesini kanıtlayan gözlemler. )

( Formül: T = 2.725 K (CMB) )


- CMB İLE BAO İLE TYPE IA İLE WEAK LENSİNG ile/||/<> KOZMOLOJİK PROBLAR

( Evren parametrelerini ölçme yöntemleri. )

( Formül: z = H₀d/c )


- CMUK 135 değil/> CMK 148


- CNN İLE RNN İLE TRANSFORMER ile/||/<> DERİN ÖĞRENME MİMARİLERİ

( Farklı veri türleri için ağ yapıları. )

( Formül: Attention(Q ileK ileV) )


- COARSE vs. COURSE


- COASTLİNE İLE CLOUDS İLE MOUNTAİNS ile/||/<> DOĞAL FRAKTALLAR

( Doğada görülen fraktal yapılar. )

( Formül: L ∝ r^(1-D) )


- ÇOBAN, ALİ (TEKİRDAĞ, 1955) :

( Kocaelispor'dan transfer edildi (1985). İki sezon Sarıyer'de tescilli kaldı. Bu süre içinde 69 lig, 6 kupa maçı olmak üzere 75 resmi ve 13 özel maç olmak üzere toplam 88 maçta Sarıyer'de forma giydi. Takımı hesabına Lig maçlarında 2, özel maçlarda 6 gol attı.7 Kez A Milli, 7 kez Ümit Milli, 12 kez Amatör Milli ve 12 kez da A Genç Milli olmak üzere 38 kez Milli takım forması giydi. )


- ÇOBAN ile ÂBİL[Ar.]

( ... İLE Çayırda otlayarak suya gereksinimi olmayan hayvan. | Koyun, at ve deve gibi hayvanlara iyi bakan kişi. )


- ÇOBAN ile GAUCHO

( ... İLE Patangonya'da yaşayan koyun çobanları. )


- ÇOBANÇANTASI ile ÇOBANDAĞARCIĞI ile ÇOBANDEĞNEĞİ ile ÇOBANDÜDÜĞÜ ile ÇOBANİĞNESİ ile ÇOBANPÜSKÜLÜ ile ÇOBANSÜZGECİ ile ÇOBANTARAĞI ile ÇOBANTUZLUĞU

( Turpgillerden, yemişleri torbayı andıran bir yaban bitkisi. İLE Turpgilllerden, yabani bir bitki, kuşekmeği. İLE Karabuğdaygillerden, beyaz ya da pembe çiçekli, yürek biçimi yapraklı, otsu bir kır bitkisi. İLE İkiçeneklilerden, sap ve yapraklarında keskin bir koku ve acı bir tat olan nemli yerlerde yetişen bir bitki, meyhaneciotu. İLE Itır çiçeği cinsinden, kokulu bir bitki. İLE Çobanpüskülügillerden, bir süs bitkisi. İLE Yoğurtotu. İLE Maydanozgillerden, tarlalarda çok rastlanılan, beyaz çiçekli bir bitki. İLE Sarıçalı. )

( CAPSELLA BURSA PASTORIS cum THIASPI cum POLYGONUM AVICULARE cum ASARUM EUROPAEUM cum GERANIUM cum ILEX AQUIFOLIUM cum ... cum SCANDIX cum ... )


- ÇOBANOĞLU KÖŞKÜ :

( Sarıyer'de Orta Çeşme Caddesi üzerindedir. Yan tarafında ve bahçe içinde Naile Sağlam Verem Savaşı Dispanseri bulunmaktadır. Erzurum milletvekili Fehmi Çobanoğlu'na ait olan bu mükemmel köşkü sahibi Kızılay'a bağışladı. Köşk mimarinin güzelliği ile dikkat çekmektedir. Köşk Naile Sağlam Verem Savaş Dispanserinin lojmanı olarak kullanılmaktadır. )


- ÇOBANOĞLU, FEHMİ (?) :

( Sarıyerli olup, Ortaçeşme Caddesi üzerindeki Çobanoğlu Köşkünün sahibidir. Köşkü Verem Savaş Derneğine bağışlamıştır. TBMM de 9. Dönem (14 Mayıs 1950) Erzurum Milletvekili olarak görev yaptı. )


- COCKROFT WALTON ELEKTROSTATİK ÜRETECİ = COCKROFT WALTON HIZLANDIRICISI


- ÇOCUĞA, "GELECEK HAZIRLAMAK" değil ÇOCUĞU, GELECEĞE HAZIRLAMAK


- ÇOCUĞU "ÖVÜNCE":
KİBİRLİ ile HIRSLI ile ÇABALI ile BENCİL ile AHLÂKLI

( "Zekâ" ve "kişiliğini" "översek". İLE (")Başarısını(") "översek". İLE Çabasını översek. İLE "Tipini" "översek". İLE İyi davranışlarını översek. )


- ÇOCUĞUMUZ, BÜYÜR VE GELİŞİRKEN:
"BEKLEDİĞİMİZ" ile/değil/yerine/>< GERÇEKTE OLAN

( )


- ÇOCUĞUMUZUN SEVGİSİ:
| HASTA OLAN ve KAYIP OLAN ve KÜÇÜK OLAN | ve/değil/||/<>/>/< HEPSİ

( | İyileşene kadar. VE/||/<> Dönene kadar. VE/||/<> Büyüyene kadar. | VE/DEĞİL/||/<>/< Ölene kadar. )


- ÇOCUĞUN GEREKSİNİMLERİ/SORUNLARI İLE "İLGİLENMEK"/KENDİ YAPABİLECEKLERİNİ "GİDERMEK" ile/değil/ne yazık ki/> ÇOCUĞU KÖRELTMEK/KAYBETMEK


- [ne yazık ki]
ÇOCUĞUNA TAPMA ve ALAYCI TAVIR

( Modern kişinin, öncül ve ölümcül tutumları. )

( http://ahmetcorak.blogspot.com.tr/2010/01/ahtapor-anne.html )


- ÇOCUK DOĞURMAK/DOYURMAK ile/ve/değil/||/<>/> YOĞURMAK


- ÇOCUK DÜŞÜNCESİ ile/değil/yerine ŞİZOİD DÜŞÜNCE ile/değil/yerine BİRLİK DÜŞÜNCESİ


- ÇOCUK GELİŞİMİ KURAMLARINDA:
ABRAHAM MASLOW ve/||/<> ERIK ERIKSON ve/||/<> JEAN PIAGET ve/||/<> LAWRENCE KOHLBERG ve/||/<> JOHN BOWLBY

( Gereksinimler sıradüzenine işaret etmiştir. VE/||/<> Bireylerin, sorunlarını çözme olanaklarının bulunduğuna işaret etmiştir. Gelişimin, sekiz aşaması olduğunu öne sürmüştür. Benlik güçlerinin, gelişimsel sorunların başarılı biçimde çözülmesiyle kazanıldığına işaret etmiştir. VE/||/<> Bilişsel gelişimin aşamalarını ortaya koymuş ve çocukların, belirli gelişimsel aşamalara özgü, beceri ve davranışlarının olduğunu, kavramlarla açıklamıştır. VE/||/<> Piaget'in önerdiği, bilişsel gelişim kavramları ile ahlâkî kavramların kazanımı arasındaki ilişkiyi araştırmıştır. VE/||/<> Çocuğun, duygusal ve davranışsal gelişimi ile ilgisi olduğu düşünülen, anneye bağlanmaya vurgu yapmış ve bağlanma kuramını ortaya atmıştır. )


- ÇOCUK GELİŞİMİNDE:
OTİSTİK EVRE ile/ve/||/<>/> SİMBİYOTİK EVRE

( bkz. MAHLER )


- ÇOCUK HAKLARI'NDA:
FELSEFÎ ile/ve/||/<> HUKUKÎ

( * Refah hakkı
* Korumacı haklar
* Yetişkin hakları
* Ebeveyne yönelik haklar
İLE/VE/||/<>
* Olumsuz durumlarda
* Olumlu durumlarda
* Etkin durumlarda )


- ÇOCUK HAKLARINDA:
NESEB HAKLARI ile/ve/||/<> MİRAS HAKLARI ile/ve/||/<> VASIF HAKLARI ile/ve/||/<> VASİYET HAKLARI


- ÇOCUK:
"İSTEDİĞİN GİBİ" değil YETİŞTİRDİĞİN GİBİ

( Çocuklar, donmamış beton gibidir. Üzerlerine ne düşse/basılsa, kalıcı iz bırakır. )


- ÇOCUK:
SUÇA SÜRÜKLENEN değil SUÇA SÜRÜKLENDİĞİ İDDİA EDİLEN


- ÇOCUK YETİŞTİRMEDE:
"OLDUĞU KADAR" ile/ve/değil/yerine/ ||/<>/> OLABİLDİĞİ KADAR


- ÇOCUK ile HIRSIZ

( İkisi için de, geldiğimiz son nokta[olanaklar/koşullar], onların başlangıç noktasıdır.[Dolayısıyla, ne çocuğun, ne de hırsızın "zekâ"sının ve/ya da "başarı"larının üzerinde fazla durulmaz/durulmamalıdır!] )


- ÇOCUK ve/<>/= İNSANLIK


- ÇOCUK ile VAHŞİ ÇOCUK

( ... İLE Hindistan'da. )


- ÇOCUKÇA/LIK ile/değil/yerine ÇOCUKSU/LUK

( Belirli bir yaşa/"bilince" kadar ve kısmen kabul edilebilir. İLE/DEĞİL/YERİNE Her yaşta kabul edilir, hoş ve uygundur. )

( Bilgisiz ve bilinçsizcedir. İLE/DEĞİL/YERİNE Bilgecedir. )

( Hamakatle/ahmaklıkla. İLE/DEĞİL/YERİNE Neşeyle, sevinçle, coşkuyla. )

( İrâdeyle. İLE/DEĞİL/YERİNE İhtiyârla. )


- ÇOÇUK/ÇOÇUQ ile ÇOCUK
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Domuz yavrusu. İLE İnsan yavrusunun bebeklikten gençliğe/ergenliğe kadarki dönemi. )


- ÇOCU-KEN değil/< ÇOCUKKEN


- ÇOCUKLAR:
"İSTEDİĞİMİZ GİBİ" değil/yerine/< YETİŞTİRDİĞİMİZ GİBİ


- ÇOCUKLARA ABUR CUBUR ALMAK/VERMEK, GÖTÜRMEK, HEDİYE ETMEK yerine MEYVE VERMEK, GÖTÜRMEK, HEDİYE ETMEK

( Çikolata/gofret çeşitleri, özellikle çocuklar için olduğu gibi yetişkinler için de sağlığa zararlı ürünlerdir. Neredeyse hiç denilebilecek kadar az tüket(tir)menizi salık veririz. LÜTFEN! )

( Çocukları meyve ya da daha yararlı yiyecek ya da küçük/basit/ucuz hediye ve oyuncaklarla sevindirebiliriz. )

( Çocuklarımıza ve geleceğimize sahip çıkmak, yapılmaması gerekenleri bugün yerine getirerek, sürekli doğru örnek olarak sağlanabilir. )


- ÇOCUKLARA/GENÇLERE CEP TELEFONU KULLANDIRTMAMALI!


- ÇOCUKLARA, DAHA İYİ BİR DÜNYA BIRAKMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DÜNYAYA, DAHA İYİ ÇOCUKLAR BIRAKMAK


- ÇOCUKLARA:
KONUŞMAYI "ÖĞRETMEK" ile/ve/değil/yerine DİNLEMEYİ GÖSTERMEK/ÖĞRETMEK


- VÜCUB EHLİYETİ > HAK EHLİYETİ ve/||/<> EDÂ EHLİYETİ ve/||/<> FİİL EHLİYETİ ve/||/<> CEZAİ EHLİYET


- ÇOCUKLARI TERBİYE ETMEK ile/ve/değil/yerine KENDİMİZİ TERBİYE ETMEK


- ÇOCUKLARIN/BAŞKALARININ TAKİP ETTİĞİ/EDECEĞİ:
İŞARET PARMAĞIMIZ değil AYAK İZİMİZ


- ÇOCUKLARIN, KARANLIKTAN KORKMASI
ile/değil/ne yazık ki/>
"YETİŞKİNLERİN", AYDINLIKTAN KORKMASI


- ÇOCUKLUK VE GENÇLİK ile/ve/||/<> RÜŞT VE KEMÂL


- ÇOCUK/LUK ile/> YETİŞKİN/LİK

( [Sorumluluğu] Dışarıda/başkalarında bekleyen/"gören". İLE/> Kendinde bulan/üstlenen. )

( Sorumsuzluk. İLE/> Sorumluluk. )

( Yabancılık. İLE/> Özdeşlik. )

( Oyunlarla aldatılır. İLE/> Yeminlerle aldatılır. )

( Hiçbir şeyde, "her şeyi bulur". İLE/> "Her şeyde", hiçbir şey bulamaz. )


- YAŞ:
ÇOCUKLUKTA/GENÇLİKTE ile/ve/||/<>/> YETİŞKİNLİKTE

( Girilen/gün alınan. İLE/VE/||/<>/> Tamamlanılan/yaşanılan. )


- YEMEK YEME "YARIŞI":
ÇOCUKLUKTA ile/ve/değil/yerine YETİŞKİNLİKTE

( Oyalanmadan, "hızlıca" yemek. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Olabildiğince yavaş ve lokmaları çok çiğneyerek. )


- çoğ. ile coğ.

( "Çoğul"un kısaltması. İLE "Coğrafya"nın kısaltması. )


- ÇOG ile ÇOG ile ÇOGI/ÇAGI
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Güneşin kavuruculuğu, parlaklığı. İLE Odunun kor duruma geldikten sonra ateşten çıkan alevi. İLE Gürültü. )


- ÇOĞALMA ile/<> BÖLÜNEREK ÇOĞALMA


- ÇOĞALMA ile/||/<> ÇOĞALMA ETMENİ / ÇOĞALMA FAKTÖRÜ / ÇOĞALMA SABİTİ

( Bir yan iletkende yük taşıyıcıların artmasıyla akımdaki artış. | Bir kritik altı reaktördeki nötron akışının, nötron kaynağının akışına oranı. İLE/||/<> Bir reaktörde art arda gelen iki Nm ve Nm+1 nötron kuşağının k = Nm+1 / Nm ile verilen, kritiklik etmeni ya da kritiklik kat sayısı da denilen oranı. | Bir defada doğan etkin bölünme nötronlarının net sayısı. Reaktör ortamı için [sonlu ortam olduğundan] etkin çoğalma etmeni olarak da adlandırılır. [Simgesi: k, ket] )

( TEKÂSÜR ile TEKSİR EMSÂLİ )

( MULTIPLICATION vs. MULTIPLICATION FACTOR )

( LA MULTIPLICATION avec LE FACTEUR DE LA MULTIPLICATION )

( VERHMEHRUNG, MULTIPLIKATION mit VERHMEHRUNGSFAKTOR, MULTIPLIKATIONSFAKTOR )


- ÇOĞALTICI ile/||/<> ÇOĞALTICI TÜP / ELEKTRON ÇOĞALTICI TÜP / ÇOĞALTICI FOTOTÜP / ELEKTRON ÇOĞALTICI FOTOTÜP ile/||/<> ÇOĞALTKAN OLMAYAN ORTAM / ÇOĞALTKAN OLMAYAN REAKTÖR / REAKTİFLİK

( Gerilim aralığını artırmak için bir gerilimölçerle seri bağlı olarak kullanılan direnç. İLE/||/<> Fotokatodu ve çıkış elektrodu arasında giderek artan potansiyel farkları altında bir ya da daha fazla kademeli dinotları olan, fotokatottan gelen elektronların her dinotta yansıyarak ve her yansımada yayılan ikincil elektronların eklenmesiyle çoğalarak yükselmiş çıkış alınan bir fototüp. )

( AUGMENTER, iNCREASER VS. ELECTRON MULTiPLiER PHOTOTUBE )

( L'AUGMENTATEUR AVEC LE PHOTOTUBE DU MULTiPLiCATEUR D'éLECTRON )

( MULTiPLiKATOR MiT ELEKTRONENVERViELFACHLiSCHE PHOTORöHRE )


- ÇOĞALTMA ile/ve ZENGİNLEŞTİRME

( DIFFRACTION avec/et ... )

( TEKÂSÜR/TEKSÎR[< KESRET] ile/ve ... )


- ÇOĞALTMAK ile/ve ARTIRMAK

( TO INCREASE vs./and SAVING/ECONOMIZING )


- ÇOĞAL(T)MAK ile/ve/||/<> YAYGINLAŞ(TIR)MAK


- ÇOĞALTMAK ile/ve/<>/> YAYMAK


- ÇOĞA-ZANBİL değil DUR-UNTAŞ/DURAN-TAŞ

( ELAM, M.Ö. 1250 )


- ÇÖGEN ile DEĞNEK
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Çevgen oyununda kullanılan değnek. İLE ... )


- COĞRAFYA ile COĞRAFYA

( ... İLE Strabon'un yazdığı kitabın adıdır! )


- COĞRAFYALARDAKİ EN'LER...

( Coğrafyalardaki En'ler... )


- ÇOĞU ÖLÜM ve/=/||/<> ERKEN ÖLÜM


- ÇOĞU ...(KİŞİ), ... YAPABİLİYOR değil ÇOĞU ...(KİŞİ), ... YAPIYOR

( Hem çoğul kullanıp hem de olasılık belirtmek olanaksızdır. Tanım ya da anlatım bozukluğudur. )


- ÇOĞUL / ÇOK/LU ile/ve/=/||/<> KAVRAM

( Nesne(ler)de. İLE/VE/=/||/<> Düşüncede/anlıkta. )


- ÇOĞUL KİŞİLİK ile/ve/||/<> AYRIŞMA SORUNU


- ÇOĞUL MEME/POLİMASTİ ile/ve/||/<> ÇOK MEME BAŞLILIĞI/POLİTELİ


- ÇOĞUL TANIMLARIN ÖNÜNE/ÖNCESİNE "BİR" (SÖZCÜĞÜ) KONULMAZ/SÖYLENİLMEZ!


- ÇOĞUL ile/ve/değil BİRDEN FAZLA


- ÇOĞUL ile TEKİL

( PLURAL vs. SINGULAR )


- ÇOĞUL/LUK / ÇOK/LU ile/ve/değil/||/<> ÇEŞİT/Lİ/LİK


- ÇOĞULLUK ile/ve/||/<> SOYUTLAMA


- ÇOĞUNLUĞUN:
İSTEDİĞİNİ İSTEMEMEK ile/ve/<> İSTEMEDİĞİNİ İSTEMEK


- ÇOĞUNLUK TAŞIYICILARI ile/||/<> ÇOĞUNLUK YAYICISI

( Bir yan iletkende taşıyıcıların toplam sayısının yansından çoğunu oluşturan elektron ya da deşikler. İLE/||/<> Bir transistörde çoğunluk taşıyıcıları akımını elektrotlararası bölgeye gönderen kaynak elektrot. )

( MAJORiTY CARRiER VS. MAJORiTY EMiTTER )

( LES PORLEURS MAJORiTE AVEC L'éMETEUR MAJORiTé )

( MAJORiTäTSLADUNGSTRäGER, MAJORiTäTSTRäGER MiT MAJORiTäTSEMiTTER )


- ÇOĞUNLUK ile ÇOĞULLUK

( MAJORITY vs. PLURALITY )


- ÇOĞUNLUK ile NİTELİKLİ ÇOĞUNLUK


- ÇOĞUNLUK ile/değil/yerine/<> YETERSAYI

( ... ile/değil/yerine/<> NİSAP )


- ÇOĞUNLUKÇULUK ile/değil/yerine ÇOĞULCULUK


- ÇOĞUNLUKLA ... ile DAHA ÇOK ...


- ÇOĞUNLUK/LA ile/ve/||/<> YOĞUNLUK/LA


- COHERENCE İLE TUNNELİNG İLE ENTANGLEMENT ile/||/<> BİYOLOJİK KUANTUM

( Canlılardaki kuantum etkileri. )

( Formül: Exciton transfer )


- ÇOK ANLAMLILIK ile/ve/değil ANLAM ÇOKLUĞU


- ÇOK ANLAMLILIK ile/ve/değil ÇOKLU ANLAMLILIK


- ÇOK ANLAMLILIK ile/ve ORTAK ANLAMLILIK


- [ne yazık ki]
(ÇOK) BENCİL/LİK değil/yerine/>< (ÇOK) BİLGİ(Lİ/LİK)

( Ne kadar bilgi, o kadar az bencillik; ne kadar az bilgi, o kadar çok bencillik. )


- ÇOK BİLGİLİ OLMAK ile/ve/||/<>/> ÇOK GÜZELLİK VE ACI GÖRMEK/YAŞAMAK


- [ne yazık ki]
"ÇOK BİLMEK" ile/ve/||/<>/> ÇOK YANILMAK


- ÇOK BİLMEK/BİLEN ile/ve/değil/yerine/||/<>/>
ÇOK BİLMEK/BİLEN / ÇOK BİLGİSİ OLMAK/OLAN

( Hiç yanıltmaz. [Her bilinen, her zaman, zemin ve koşul için "yeterince" hatta tamamen bilinir, emin olunan/olunur "kabul edilir."] İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<> Çok yanıltır. [Veriyle/bilgiyle uğraşmak, varolanlar ve varolabileceklerin tüm (olası) çeşitlilikleriyle uğraşmak demek olduğundan dolayı her ilerleyişte, çok sayıda, yeni bilinmez(lik)ler/veriler açığa çıkar. Dolayısıyla da bilinemeyecek sayıda (sonsuzlukta), bilmenin/verinin ve yeninin sınırı olmadığı kadar yanılmanın da sınırı olmaz/yoktur. Bu durum ve süreçten dolayı da yeni olanların karşısında, yanılma da kaçınılmazdır. Tabii bu süreç/yol da bir o kadar tetikleyicidir. Bilme isteğinin pek sonu olmadığından ve olmayacağından dolayı da yanılmaktan da kurtulma olanağı yoktur. Süreç ve sonuç itibariyle de iyi bir durum ve süreçtir.] )


- ÇOK BİLMİŞLİK ile/ve/değil/<> HADDİNİ/AMACINI AŞAN, ANLAMSIZ(GEREKSİZ/YERSİZ) SÖZ/KONUŞMA


- ÇOK ÇEŞİTLİ/FARKLI ŞEYLERİ BİLMEK ile/ve/<> BİLDİĞİ(N) KONUDA ÇOK ÇEŞİTLİ/DERİN ŞEYLERİ BİLMEK

( Okyanusun yüzeyini görüp de alttaki derinliği ve ucsuz bucaksızlığı tümüyle unutma! )

( TO KNOW VARIOUS/DIFFERENT THINGS vs./and/<> TO KNOW VARIOUS/DEEP THINGS ON YOUR KNOWLEDGE
It is like seeing the surface of the ocean and completely forgetting the immensity beneath! )


- ÇOK DÜŞÜNME" ile/ve/değil/yerine İYİ/DOĞRU/YETERLİ/NİTELİKLİ DÜŞÜNME

( Çok düşün(ül)memeli, iyi/doğru/yeterli/nitelikli düşün(ül)meli! )

( [not] TO THINK MUCH vs./and/but TO THINK WELL/RIGHT/ENOUGH/QUALIFIED
TO THINK WELL/RIGHT/ENOUGH/QUALIFIED instead of TO THINK MUCH )


- ÇOK GÖRMEK/GÖRDÜĞÜMÜZ ile/değil/yerine HAK GÖRMEK/GÖRDÜĞÜMÜZ

( "Kendimize" hak gördüğümüzü, başkasına "çok" görmeyelim! )


- ÇOK GÜZELSİN! DEMENİN:
ÖNCESİ ile/ve/||/<>/> SONRASI

( )

( "Çok Güzelsin!" Demenin Etkileri... yazısı için burayı tıklayınız... )


- ÇOK İKEN ve/||/<> AZ İKEN

( Çok tüketme/yelim! VE/||/<> Çok çalış/alım! Dilenme/yelim! )


- ÇOK/GERÇEKTEN İSTEMEK ile/ve/<> TAM/DOĞRU İSTEMEK

( REQUEST SO MUCH vs./and/<> ENTIRE/RIGHT REQUEST )


- ÇOK İSTEMEK ile/yerine GERÇEKTEN İSTEMEK

( REQUEST SO MUCH vs. REALLY REQUEST/WANT
REALLY REQUEST/WANT instead of REQUEST SO MUCH )


- ÇOK KATLI PAZARLAMANIN YAPISI VE İŞLEYİŞİ ile PİRAMİT ŞEMA ORGANİZASYONLARININ YAPISI VE ÖZELLİKLERİ

( ÇOK KATLI PAZARLAMA ŞİRKETLERİ İLE PİRAMİT ŞEMA ORGANİZASYONLARININ YAPISAL FARKLILIKLARI ÜZERİNE BİR İNCELEME - Nihal Paşalı )


- ÇOK KONUŞAN ile/ve/||/<>/> BAĞIRARAK KONUŞAN ile/ve/||/<>/> BAĞIRARAK ÇOK KONUŞAN

( Dayanılmazlar. )


- ÇOK KONUŞMAK değil/yerine/>< AZ KONUŞMAK

( Sık sık pişman olunur. DEĞİL/YERİNE/>< Pek az pişman olunur. )


- ÇOK KULLANIM ile/ve/değil/||/<> KÖTÜ KULLANIM


- ÇOK KÜLTÜRCÜLÜK ile/değil/yerine ÇOK KÜLTÜRLÜLÜK


- ÇOK MUHABBET, TEZ AYRILIK GETİRİR ile/ve/değil/yerine/||/<> VUSLATTA, GINA VARDIR ile/ve/değil/yerine/||/<> GÖZDEN IRAK/UZAK OLAN, GÖNÜLDEN DE UZAK OLUR


- ÇOK "PARA" ve/||/<> ÇOK "SÖZ"

( Dolansız/yanlışsız olmaz. VE/||/<> Yalansız olmaz. )


- ÇOK PARAYA GEREKSİNİMİM/İZ VAR ile/değil PARAYA, ÇOK GEREKSİNİMİM/İZ VAR


- ÇOK SATANLAR ile/ve/||/<> ÇOK İLGİ GÖRENLER


- ÇOK SAZLI ve/değil/<> ÇOK SESLİ


- ÇOK SEVMEK değil/yerine SEVMEK

( Neyi çok[gereğinden fazla] seversek, canımızdan olduran odur. )


- ÇOK SEVMEK ile/değil/yerine SEVMEK


- ÇOK ŞEY BİLMEK ile/ve/değil/yerine ÇOK ÖNEMLİ(ÖNCELİKLİ) ŞEYLERİ BİLMEK

( [not] TO KNOW MANY THINGS vs./and/but TO KNOW THE MOST IMPORTANTS
TO KNOW THE MOST IMPORTANTS instead of TO KNOW MANY THINGS )


- ÇOK ŞEYDEN HABERDAR OLMAK ile/ve/değil/yerine BİRBİRİMİZİ DİNLEMEK


- ÇOK "ŞEYLER" değil ÇOK ŞEY


- ÇOK SÖZ ile/ve/<> ÇOK MAL

( Yalansız olmaz. İLE/VE/<> Haramsız olmaz. )


- ÇOK SÖZ ile/yerine TOK SÖZ

( Sözü çoğaltan, perdeyi kalınlaştırır. )

( MANY WORD vs. FULL WORD
FULL WORD instead of MANY WORD )


- ÇOK TERBİYESİZ ile ÇOK TERBİYELİ

( İkisi de çok tehlikelidir. )


- ÇOK VERİ/BAŞLIK/AYRINTI:
OLMAYANLAR ile OLANLAR


- ÇOK YAŞA:
KÜLTÜRDE/ÜLKELERDE ile/ve/||/<>/> İSPANYA'DA

( Sağlık ve yaşam dileği. İLE/VE/||/<>/> 1. hapşırmada: Sağlık[Salud] | 2.'de: Para[Dinero] | 3.'de: Aşk[Amor]. dileği. )


- ÇOK YAŞAMAK ile/ve/değil/yerine İYİ/NİTELİKLİ YAŞAMAK

( Nicelikli. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Nitelikli. )

( Yaşlanılan gün/saat/dakika/ÂN. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Yaşanılan gün/saat/dakika/ÂN. )


- ÇOK YEMİŞİM/YEDİM ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YEDİKLERİM ÇOK GELDİ


- ÇOK YORULMAK ile/ve/değil/||/<>/< ÇABUK YORULMAK


- ÇOK "YUKARI" değil ÇOK YÜKSEK


- ÇOK ile BOL

( ... ile VÜS'AT[: Genişlik, bolluk. | Para durumu. | Boş meydan, fırsat. | Genlik.] )

( BİSYÂR ile GÜMRÂH )

( A LOT vs. ABUNDANCE )


- ÇOK ile/ve/değil ÇOĞUL


- ÇOK ile DELİM

( ... İLE Çok, fazla, ziyade. )


- ÇOK ile FURYA[İt. < FURIA]

( ... İLE Olağandan çok fazla bulunma durumu. )


- ÇOK değil/yerine GEREKTİĞİ KADAR


- ÇOK ile/ve/||/<>/> ŞOK


- ÇOK ile/>< YOK

( MANY/MUCH vs./>< ABSENT/NONE )


- [ne yazık ki]
"ÇOK BİLMİŞLİK" ile/ve/||/<> "GARANTİCİLİK"

( [ne yazık ki] Bir kişi, ne kadar bilmiyorsa, o kadar "bilir". İLE/VE/||/<> Ne kadar "korkuyor" ve "öfkeliyse", o kadar "garanticidir". )


- ÇOK/ÇOQ = ÇOTUR
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Alçak, aşağılık kişi. İLE Huysuz, öfkeli kişi. )


- ÇÖKEK ile ÇÖKELGE

( Çukur yer. | Bataklık, sazlık. İLE Bataklık, su kenarı, balçık. )


- ÇÖKELGE ile ÇÖNGÜL

( Bataklık, su kenarı, balçık. İLE Ufak bataklık, çamurlu küçük göl. )


- ÇÖKELTME/K ile/değil ÇÖKERTME/K


- [ne yazık ki]
"ÇOK FAZLA BİLMEK" =/< YETERİNCE VE YETKİN BİLMEMEK


- ... ÇOK GELİŞİYOR ile ... HIZLI GELİŞİYOR


- ÇOKLU ANLAM ile/ve ÇOKLU YORUM

( Yorum çokluğu, farkların kabulünü sağlar. )

( Yorum çokluğu, bilgiyi artırmaz, anlayışı artırır. )


- ÇOKLUK AÇMAZI ile/ve/||/<> ÇOĞULLUK AÇMAZI


- ÇOKLUK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BEREKET


- ÇOK/LUK ve/||/<>/> ÇÖP/LÜK


- ÇÖKME ile/ve/||/<> BÜKÜLME


- ÇÖKME ile/ve GÖÇME


- ÇÖKMEK ile/ve/değil ÇÖMELMEK


- ÇÖKMEK ile/ve/||/<> ÇÖREKLENMEK


- ÇÖKMEK ile/ve/değil/||/<>/< ÇULLANMAK


- ÇÖKMEK/ÇÖMELMEK ile APIŞMAK

( ... İLE Hayvanın yorgunluktan bacaklarını birbirinden ayırarak çöküvermesi. | Ne yapacağını kestirememek, şaşırmak. | Oturmak, bacakları ayırarak çömelmek. )


- ÇOKUBARI/ÇOQUBARI ile KİL
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Pota[maden erilme kabı] yapılan kil. İLE ... )


- ÇÖKÜNTÜ/DEPRESYON ile/ve/||/<> TÜKENMİŞLİK (BELİRGESİ)


- ÇÖKÜT ile ÇÖKÜTLÜK
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Kısa boylu kişi/nesne. İLE Boyca kısalık. )


- ÇÖL FARESİ ile BEYAZ ÇÖL FARESİ

( Çöl faresinin kalbi, dakikada 800 kere atar. İLE ... )


- ÇÖL ile BÂDİYET-ÜŞ-ŞÂM[Ar.]

( Fırat ile Dicle'nin birleşip denize döküldüğü noktadan itibaren Batı'ya doğru uzanan çöl. )


- ÇÖL[Azr.] = DIŞARI[Tr.]


- ÇÖL ile/ve/||/<> OKYANUS

( DESERT vs./and/||/<> OCEAN )


- ÇÖL ile/değil PATAGONYA ÇÖLÜ

( ... İLE/DEĞİL Kum ya da çakıldan değil, ezildiğinde hoş bir koku çıkaran, gri yapraklı, kısa, sık çalılıklardan oluşur. )


- ÇOLAK, MECNUR (RAZGARD, BULGARİSTAN, 1967) :

( Beykoz'dan transfer edildi (1990). Üç sezon ‘1990 - 1993) Sarıyer'de tescilli kaldı. 89 Lig, 11 Kupa ve 8 Turnuva maçı olmak üzere 108 resmi ve 30 özel maçla birlikte toplam 138 maçta Sarıyer forması giydi. Lig maçlarında 24, Kupa maçlarında 4, turnuva maçlarında 4 olmak üzere resmi maçlarda 32, özel maçlarda attığı 15 golle birlikte toplam olarak Sarıyer'e 47 gol kazandırdı. Fenerbahçe'ye transfer ederek Sarıyer'den ayrıldı. )


- ÇOLAK, YÜCEL (SAMSUN, 1968) :

( Erzurumspor'dan transfer edildi. Bir sezon (1995/96) tescilli kaldı, 19 Lig, 1 kupa ve 7 özel maçta Sarıyer forması giydi. Lig maçlarında 7 ve özel maçlarda 9 olmak üzere 16 gol attı.9 kez Ümit, 3 kez Amatör, 8 kez A Genç, 6 kez B Genç Milli takım olmak üzere 26 kez milli oldu. )


- COLE-/COLEO- ile/||/<> COLP-/COLPO-/COLPOS- ile/||/<> ELYT- ile/||/<> EPİSİO- ile/||/<> ESTR- ile/||/<> HYSTER-/HYSTERO- ile/||/<> GAM-/GAMO- ile/||/<> GYN-/GYNAE-/GYNAEC-/GYNEC-/GYNECO-/GYNO- ile/||/<> İNGUİN-/İNGUİNO- ile/||/<> -TOCİA/TOCO- ile/||/<> SYRİNG-/SYRİNGO-

( Vajina ya da örtücü tabakaları ile ilgili. İLE/||/<> Dölyatağı, rahim/uterus, vajina ile ilgili, vajinal, vajinal sayrılık, oyuk. İLE/||/<> Kılıf, yaprak, vajina ile bağlantılı, vajina ile ilişkili. İLE/||/<> Vulva ile ilgili. İLE/||/<> Kadın üreme örgenlerindeki döngüsel değişiklikler. İLE/||/<> Uterusla ilgili, histeri ile ilgili. İLE/||/<> Eşeysel birleşme, bölümlerin birleşmesi ya da kaynaşması. İLE/||/<> Kadınlarla ilgili, eş. İLE/||/<> Kasık. İLE/||/<> Çocuk doğumuyla ilgili, doğumla ilgili. İLE/||/<> Tüp ya da fistülle ilgili. )


- ÇÖLGEÇEN, FERİDUN (İST. 1911 - 1978) :

( Ankara Gazi Lisesinden mezun oldu. Konservatuara devam ettiyse de bitiremedi. 1935 - 1937 yılları arasında Almanya, Belçika ve Fransa'ya tiyatro kurslarına gitti. Merkez Bankasında, Devlet Demir Yollarında (DDY) çalıştı. Fransızca öğretmenliği, Konya Halkevi yönetmenliği yaptı. 1933'te ilk defa kamera karşısına geçti, 1935'te Raşit Rıza topluluğunda profesyonel olarak tiyatroya başladı ve Hedefsiz Buseler oyununda oynadı. Bir süre Nejat Uygur tiyatrosunda oynadıktan sonra 1957'de Avrupa'ya oradan da Amerika'ya gitti ve çeşitli filmlerde oynadı. 20 si yabancı 200'den fazla filmde rol aldı. )


- ÇOLİTA AYMARAS -ile

( Bolivya'nın başkenti La Paz'ın sokaklarında, rengârenk giysili, başlarında vazgeçilmez olan birer melon şapkaları ile her gün 12 saat boyunca satış yapan kadınlara verilen ad. )


- COLL- ile/||/<> GLİO-

( Tutkal. İLE/||/<> Zamk. )


- COLLABORATION vs. COLLUSION


- COLLATERAL and LIEN and LIENS IN GOODS and ENFORCEMENT OF LIEN

( Maddî teminat. VE Rehin hakkı. VE Mallar üzerinde rehin, hapis hakkı. VE Haciz konulması. )


- COLOMB ile COULOMB


- COLORIST değil/yerine/= RENK UZMANI


- ÇOLPA/TOPAL ile ÇOLAK

( Ayağında/bacağında sakatlık/aksaklık bulunanlara verilen ad. İLE Elinde/kolunda sakatlık/aksaklık bulunanlara verilen ad. )


- ÇOLPAN İLHAN YALILAR PARKI :

( Yenimahalle'de pazarbaşı mevkiinde ve sahildedir. 1.540,18 m²lik bir alan üzerindedir. 741,84 m²'lik yeşil alanı bulunmaktadır. )


- ÇOLPAN değil ÇULPAN

( ... DEĞİL Venüs / Zühre / Çoban Yıldızı / Akşam Yıldızı / Ak Yıldız / Kervankıran / Kervan Yıldızı )


- ÇOLUK-ÇOCUK EŞ-DOST


- ÇOMAK/ÇOMAQ ile ÇOMAK/ÇOMAQ
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( İnce dal. İLE Müslüman.[Uygurlar ve müslüman olmayan öteki halklar tarafından kullanılan bir sözcük.] )


- ÇOMAR ile ŞOPAR

( İri köpek, çoban köpeği. İLE Çingene çocuğu. | Şımarık, küstah, yaramaz olan. )


- ÇÖMÇE ile/ve MABLAK/MİL'AKA

( Tahta kepçe. İLE/VE Hamur, merhem, boya gibi şeyleri ezip karıştırarak yoğurmak için kullanılan ve bir ucu ele alınacak biçimde saplı, öbür ucu yassı olan araç. | Aşure kazanlarını karıştırmada kullanılan, uzun saplı ve yayvan uclu tahta kepçe. )


- CÖMERT, ADNAN (SARIYER/MADEN, 1934 - 2003) :

( Sarıyer ilkokulunu bitirdi. İstinye Tersanesinde çalışarak emekli oldu. Siyasete CHP de başladı, Maden CHP ocak teşkilatında görev aldı. Bilahare SHP de siyasete devam etti ve 1889 - 1994 döneminde SHP Üyesi olarak Sarıyer Belediye Meclisine seçildi. )


- CÖMERT/BONKÖR/AHİ/SEMİH değil/yerine/= ELİAÇIK/AKI/ELİBOL/GÖNLÜBOL/SELEK


- COMFORT vs. FREEDOM


- COMFORT vs./and CLOSENESS/SYMPATHY


- ÇÖMLEKÇİ SOKAK :

( Çayırbaşı Mahallesi sokaklarından biridir. Bu alanda çömlekçi atölyeleri bulunuyordu. Uzun yıllar faaliyete bulundular. Alan sokak haline dönüştürüldükten sonra sokağa "Çömlekçi Sokak" ismi verildi. )


- COMMENT vs. APPROACH


- COMMENT vs. CRITIQUE


- COMMENT vs. EVALUATION


- COMMENT vs. FEEDBACK


- COMMENT vs. IDEA


- COMMENT vs. "IN ONE RESPECT"


- COMMENT vs. LOOKING


- COMMENTS


- COMMERCIAL LAW and/||/<> COMMERCIAL UNDERTAKINGS LAW and/||/<> COMMERCIAL TRANSACTIONS AND APPLICABLE RULES and/||/<> COMMERCIAL LITIGATITION and/||/<> COMMERCIAL/TRADE REGISTRY

( Ticaret hukuku. VE/||/<> Ticarî işletme hukuku. VE/||/<> Ticari işler ve tâbi oldukları kararlar. VE/||/<> Ticarî yargı. VE/||/<> Ticaret sicili. )


- COMMISION vs. BRIBE


- [not] COMMITTEE vs./and COORDINATION

( COORDINATION instead of COMMITTEE )


- COMMON FIELD vs. COMMON POINT


- COMMON vs. MUTUAL


- COMMON POINT vs. COMMON SENSE


- COMMON POINT vs. TO LIKEN


- COMMUNITY vs. SOCIETY


- COMPACT İLE SELF-ADJOİNT İLE UNBOUNDED İLE TRACE CLASS ile/||/<> OPERATÖR TÜRLERİ

( Lineer operatör sınıfları. )

( Formül: T = ∫λ dEλ )


- COMPARATIVE vs. COMPARABLE


- COMPARE TO vs. COMPARE WITH

Bugün[15 Kasım 2025]
itibarı ile 40.058 başlık/FaRk ile birlikte,
40.058 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(32/162)