Bugün[15 Kasım 2025]
itibarı ile 40.058 başlık/FaRk ile birlikte,
40.058 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.


Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(119/162)


- RÂ[Ar.] ile RÂ'[Ar.]

( R sesini verir. | Rebîülevvel ayına işarettir. İLE "rı" harfinin bir adı. )


- RAATLAMAK" değil RAHATLAMAK


- rab ile rabb ile Rabb

( AVLULU EV ile EFENDİ, SAHİP | SÜTBABA, ÜVEY BABA ile TERBİYE EDEN ALLAH, MÜREBBİ | KENDİNİ, GEREKSİNİMİ DUYULAN ŞEYİ, KENDİ ARACILIĞI İLE ELDE EDİLEN ÖZEL BİR SIFATLA KAYITLANDIRILMIŞ ZÂT )


- RAB'[Ar.] ile RABB[Ar.] ile Rabb[Ar.] ile RÂBB[Ar.]

( Avlulu ev. İLE Efendi, sahip. İLE Allah. İLE Sütbaba, üveybaba. )


- RAB ile/ve/<>/< RÂBITA


- RAB ile/ve/<> TURAB


- RABB KORKUSU ile/ve/<> ÖLÜM KORKUSU

( Hikmetin başlangıcıdır. İLE/VE/<> Varoluşun sürekliliğidir/sağlayıcısıdır. )

( Nitelikli varoluş. İLE/VE/<> Varoluş. )

( Yaşama bağlanma güdüsü. İLE/VE/<> Varolma dürtüsü. )

( Duyulmayan, anlam çığlığı. )

( İkisi de, O'nsuz kalma korkusudur. )


- RABB[Ar.] ile SEYYİD[Ar.]


- RABB-İ HAS ile RABB-ÜL ÂLEMÜN


- RABÇAT[Kençek] ile
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Angarya, zorunlu hizmet. İLE ... )


- RABÎTA ile RÂBITA/BEND[Fars.]

( Eski yazma kitaplarda sayfa numarası yerine gelmek üzere soldaki sayfanın, sağdaki sayfanın altına yazılan ilk sözcüğü. ile İKİ ŞEYİ BİRBİRİNE BAĞLAYAN, BAĞ | MÜNÂSEBET, İLGİ | BAĞLILIK, SIRA, TERTÎP, USÛL, DÜZEN | İMGE İLE SİMGENİN BULUŞTURULMASI )


- RÂBITA ile/ve/> RÂBITA-İ ŞERİF


- RÂCİ'/RÂCİA[Ar. < RÜCÛ] ile RÂCÎ[Ar. < RECÂ]

( Geri dönen. | İlgisi/münâsebeti olan. | [dilb.] Bir kişiden kinâye olan zamir. İLE Ricâ eden, yalvaran. | Ümitli. )


- RA'D[Ar.] ile RÂD[Ar.] ile RÂDD[Ar.] ile RADH[Ar.]

( Gök gürlemesi. İLE Cömert ve eliaçık. | Erdemli/faziletli, üstün, değerli. İLE Reddeden, geri döndüren/çeviren/bırakan. İLE Az bir şey verme, az verilen şey. | [eskiden] Savaşa katılan kadınlara, çocuklara, kölelere, zimmîlere, ganîmetten verilen bir orandaki mal. )


- RÂDDE[Ar. < REDD] ile RA'DE/RA'ŞE[Ar.]

( Derece, mertebe, kerte, sır. | Çizgi/hatt. | Aşağı yukarı tahmin edilen miktar ya da zaman. İLE Titreme/titreyiş. | [korku ya da soğuktan] Ürkme. )


- RÂDÎ'[Ar. < REDÂ | çoğ. RUZAA'] ile RÂDÎ[Ar.]

( Süt emen çocuk. | Sütkardeş. İLE Rıza gösteren, kabul eden, boyun eğen. )


- RÂDÎ/RÂDÎYYE[Ar.] ile RÂDİYE[Ar. < RIZÂ] ile RA'DİYYE[Ar.]

( Rıza gösteren, kabul eden, boyun eğen. İLE Râzı olsun! İLE Torpil. )


- RADYASYON İLE RADYOAKTİVİTE İLE RADYOLİZ İLE RADYOBİYOLOJİ İLE RADYOTERAPİ ile/||/<> RADYASYON BİLİMİ

( Radyasyonun fiziksel, kimyasal ve biyolojik etkileri. )

( Formül: D = E/m (Gray) )

( Henri Becquerel tarafından 1896 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1852-1908) (Ülke: Fransa) (Alan: Fizik) (Önemli katkıları: Radyoaktivitenin keşfi) (Nobel: 1903) )


- RADYASYON/RADIATION[İng.] değil/yerine/= IŞINIM


- RADYATÖR değil/yerine/= ISITAÇ/SOĞUTUCU


- RADYOAKTİF/RADYOAKTİVİTE[Fr.] değil/yerine/= IŞINETKİN/LİK

( Alfa, beta, gama ışınlarını yayma özelliği. )


- RADYODA:
TAŞIYICI DALGA ile/ve MODÜLER DALGA


- RAF[Fars.] | CAMEKÂN/CÂME-KEN[Fars.]/VİTRİN[Fr.] değil/yerine/= SERGEN

( Üstüne öteberi koymak için duvara ya da bir dolabın içine, birbirine paralel olarak tutturulmuş, genellikle geniş, uzun tahta ya da metal levha. | Giyinilecek yer. / Bir dükkân ya da mağazanın, dışarıdan, camla ayrılan ve mal sergilemek için kullanılan yeri. )


- RAF[Ar. < REFF] ile/ve/||/<>/> REYON[Fr. < RAYON]


- RÂFİ'[Ar. < REF] ile RÂFİH[Ar. < REFÂH]

( Kaldıran, yükselten. | Allah'ın adlarındandır. | Gözkapağı gibi bazı örgenleri yukarı kaldırmaya yarayan kas/adale, sinir. İLE Refah ve rahat ile yaşayan. )


- RAFİNAJ[Fr.] değil/yerine/= ARITIM


- RAFİNE TUZ yerine DENİZ/KAYA TUZU


- RAFİNERİ[Fr.]/TASFİYEHANE[Ar.+Fars.] değil/yerine/= ARITIMEVİ


- RAFİT[Fr. < Yun.] ile ...

( Bazı hayvan ve bitki gözelerinde bulunan, iğne biçiminde billur madde. )


- RAĞBET GÖSTERMEK/İLTİFAT ETMEK değil/yerine/= İLGÍSTEK GÖSTERMEK


- RAĞBET KAZANMAK değil/yerine/= İLGÍSTEK GÖRMEK


- RAĞMEN/MUKABİL[Ar.] değil/yerine/= KARŞIN


- RÂH[Ar.] ile RÂH[Ar.] ile RÂH[Ar.]

( Yol. | Tutulan yol, meslek, yöntem/usûl. İLE Kaygı, keder. | Zan, sanma. İLE Şarap. )


- RAHAL[Ar.] ile RAHAL[Ar. çoğ. RİHÂL]

( Menzil, konak. İLE Semer, palan. )


- RAHAT-HUZUR (VERMEMEK)


- RAHAT OLDUĞUMUZDA ile/ve/||/<>/> SIKILDIĞIMIZDA

( Sıkılabilelim ki. İLE/VE/||/<>/> Rahat olabilelim. )


- RAHATINA GELME(ME)K ile/ve/değil İŞİNE GELME(ME)K


- RAHATLAMA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ARINMA


- RAHATLAMA ile/ve/değil/yerine/||/<> DENGELE(N)ME


- RAHATLIK" ile ZİHİN RAHATLIĞI/ATARAKSİ/ATARAXIA

( ... İLE Zihin rahatlığı. )


- RAHATLIK" ile/ve/değil/yerine/||/<>/&gt;&lt;/< BİLEN KİŞİNİN RAHATLIĞI


- RAHATLIK ile/ve CESÂRET

( Gereksiniminiz, içimizde bulacağımız cesârettir. )

( COMFORT vs./and COURAGE
Your need is the courage you're going to find inside yourself. )


- RAHAT/LIK(") ile/ve/değil/||/<>/&gt;&lt;/< (")EMİN/LİK(")/KENDİNDEN EMİN


- RAHATSIZ ETMEK ile/ve RENCİDE[Fars.] ETMEK

( ... İLE/VE Kalbi kırılma, incinme. )


- RÂHÎ[Ar.] ile RÂHÎ[Fars. < RÂH]

( Rahat, sakin. İLE Yola ait, yolla ilgili. )


- RÂHİB ve/<> KÂTİB ve/<> HÂSİB


- RAHÎB[Ar. < RAHB] ile RÂHİB[Ar. çoğ. RÂHİBÂN, REHEBÂN, RUHBÂN]

( Geniş, bol. İLE Hıristiyanlarda, genellikle manastırda yaşayan (evlenmeyen) din adamı, karabaş, keşiş. )


- RÂHİL[Ar. < RİHLET] ile RAHÎL[Ar.]

( Göçen, göç eden. | Ölen. İLE Göçme, göç. )


- RAHÎM:
CENİN ve/<> CAN ve/<> CENNE(T)


- RAHİM[Ar. < ERHÂM] ile RAHÎM[Ar. < RAHMET | çoğ. RUHAMÂ] ile RAHÎM[Ar.] ile RÂHİM[Ar. < RAHM | çoğ. RÂHİMÎN, RÂHİMÛN]

( Dölyatağı. | Akrabalık/hısımlık.[anne tarafından] İLE Esirgeyen, koruyan, acıyan, merhametli Cenâb-ı Hakk. [Allah'ın adlarından] İLE Hafif/lâtif sözlü hanım. İLE Acıyan, acıyıp esirgeyen, merhametli. )


- RAHİM KANSERİ ile RAHİMAĞZI KANSERİ


- RAHİM ile RAHÎM

( Döl yatağı. İLE Koruyan, merhamet eden. )


- RAHMAN ve/<> RAHÎM ve/<> ALLAH

( İsm-i Kemâl. VE/<> İsm-i Cemâl. VE/<> İsm-i Celâl. )

( Kalıbımız. VE/<> Fiilimiz. VE/<> Ruhumuz. )


- RAHMAN ve/<> RAHMET ve/<> RAHÎM

( Doğa. VE Bilgi. VE Kılavuz. )

( ... VE/<> Bir varolanın, öteki tüm varolanlarca desteklenmesi. VE/<> ... )


- RAHMET ile/ve/<> ELİ AÇIKLIK, CÖMERTLİK

( Allah'ın vermesi. İLE/VE/<> Kişinin yeterince, zamanında, zemininde ve/ya da bol bol vermesi/paylaşması. )


- RAHMET ile MERHAMET

( Acıma, esirgeme, koruma, yargılama. | Zahmeti, zevk edinmek. )


- RAHMET[Ar.] ile RE'FET[Ar.]


- RAHMET[Ar.] ile RİKKAT[Ar.]


- Rahmetinin ne kadar geniş olduğunu anlatsam, ibadet edecek kul bulunmaz.


- RAHMİN, DOĞUŞTAN OLMAMASI [ROKITANSKY KUSTER HAUSER MAYER BOZUKLUĞU (RKM)] ile/<>
ERİL DUYARLILIK BOZUKLUĞU (TESTİKÜLER FEMİNİZASYON)

( Açıklamaları için burayı tıklayınız... İLE/<> Açıklamaları için burayı tıklayınız... )

( Ayşe Arman'ın, "Vajinası olmayan kadın" söyleşisi için burayı tıklayınız... )


- RÂHT/REHT[Ar. çoğ. ERHÂT] ile RAHT[Ar.]

( Kalabalık, cemaat. | Boy, kabile. İLE At takımı. | Yol levâzımı. | Döşeme ve ev takımı. | Kapı ve pencere kanatlarının menteşe takımı. )


- RAHVÂN[Fars.] ile/=/< REHVÂR[Fars.]


- RÂİB[Ar. < RU'B] ile RAÎB[Ar.]

( Büyücü, göz bağlayıcı. İLE Korkmuş. )


- RAİF BEY CADDESİ :

( Kireçburnu Mahallesi caddelerinden biridir. Bu cadde mahallenin üst kısımlarına kadar ulaşan bir caddedir. Semtin saygın insanlarından biri oylan Raif Bey unutulmamış ve bu caddeye "Raif Bey Caddesi" adı verilmiştir. )


- RÂÎ/RÂİYE[Ar. < RA'Y] ile RÂÎ/RÂİYYE[Ar.]

( Çoban, sığırtmaç. | Çobansı, çoban ve kır hayatını anlatan şiir. [İng., Fr. PASTORAL] İLE Rü'yet eden. | R harfine ait, r ile ilgili. )


- RAISE vs. RISE


- RAJON değil RACON[argo | İt. < RAGIONE]

( Yol, yöntem, usûl. | Gösteriş, fiyaka. )


- RAKABÂT[Ar. < RAKABE] ile REKABET["ka" uzun okunur]

( Ense kökleri, boyunlar. | Kullar, köleler, cariyeler. İLE Gözleme, gözetleme. | Birbirini çekememe. | Kıskanma. | Benzerleriyle yarışa çıkma. [İng. RIVALRY, COMPETING | Fr. CONCURRENCE] )


- RAKAMSAL ile/yerine İSTATİSTİKSEL


- RAKI BARDAĞI -=

( Rakı bardağı olarak [yanlış] bilinen bardağın başlangıcı ve kullanım amacı,
şerbet ya da limonata içindi. )


- RAKI BARDAĞI değil ŞERBET/LİMONATA BARDAĞI

( Rakı bardağı olarak [yanlış] bilinen bardağın başlangıcı ve kullanım amacı şerbet ya da limonata içindi. )


- RÂKİP(/B) ile RAKÎP(/B)

( Binici. İLE Karşı(sında) olan. )

( RIDER vs. RIVAL )


- RAKÎB[Ar.] ile RÂKİB[Ar. < RÜKÛB | çoğ. RÜKBÂN] ile RAKÎB[Ar. < REKÂBET | çoğ. RAKÎBÂN, RUKABÂ]

( PÂYENDE[Fars. çoğ. PÂYENDEGÂN]: Duran, sürekli. | Payanda, destek, dayanak. || RABÎTA: Eski yazma kitaplarda sayfa numarası yerine gelmek üzere soldaki sayfanın, sağdaki sayfanın altına yazılan ilk sözcüğü. İLE Binici/binen, binmiş. | Bir ulaşım/nakil aracına binmiş olan. İLE Herhangi bir işte birbirinden üstün olmaya çalışanlardan her biri. | Bekçi. | Görüp, gözeten.[Allah'ın adlarındandır.] )


- RAKÎK[< RİKKAT] ile ...

( İNCE | YUFKA YÜREKLİ )


- RAKIM EFENDİ (RUMELİHİSAR/İST. 1835 - 1914) :

( Osmanlı Ulemalarından olup Rumelihisar'lıdır. Es - Seyyit el - Hac Mustafa Rakım Efendi olarak bilinir ve 1835 yılında Rumelihisarında doğdu. İlk tahsilini Fatih'te Fatih ikmal etmiş Fatih dersiamlarından Kasabzade İbrahim Şevki Efendi'den icazet almıştır. Memuriyet görevine İlmiye Maaş Kâtipliği ile başlamış bilahare İlmiye Maaş Memuru olmuştur. Bu arada Ağustos 1869'da Adana ve Haziran 1876 Trablusgarp Mevliyetlerini birer yıl zabt ettiği gibi 1877'de hacca gitti. 1882'de Muhasebe - i İlmiye Mümeyyizi oldu. 1884'te Bağdat Mevleviyetini zabt etti. 1891'de İlmiye Muhasebe Müdürü oldu. 1909'de emekli oldu. )


- RAKIM PAŞA ÇEŞMESİ (İBRAHİM EFENDİ ÇEŞMESİ) :

( Rumelihisarı'nda iskele meydanında Ali Pertek Camii (Hamam Camii) yanındaki bu çeşme klasik tarzda yapılmış, cephe çeşmesidir (H.1128, M.1715). Çeşme kemerinin üzerindeki kitabesinde şöyle yazmaktadır: Hemçü zemzem nûş kıl mâ aynn - ı İbrahim'den". Bu çeşme, Rakım Mehmet Paşa tarafından babası eski defterdar Yoz İbrahim Efendinin ruhu için yaptırılmıştır. )


- RAKÎM ile RÂKIM[< RAKM]

( YAZI YAZACAK LEVHA | YAZI, KİTAP VE SAİRE ile YAZAN, ÇİZEN | KOT, BİR YERİN DENİZDEN OLAN YÜKSEKLİĞİ )


- RÂKIM-I HURÛF/RÂKIM-ÜL-HURÛF(MUHARRİR) değil/yerine/= YAZARI


- RAKİT[Ar.] değil/yerine/= GÖL

( Durgun su. )


- RAKKAM değil RAKAM


- -RAK/-RAQ ile
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Karşılaştırma anlamı veren son ek. )


- RAKURSİ ile/||/<> ALTIN ORAN

( Bir nesnenin açı kurallarına uygun olarak kısaltılarak gösterilmesi.[Bir resimde tuval yüzeyine dik olarak yerleştirilmiş herhangi bir figüre yöneltilen verilir.] İLE/||/<> Sanatta uyum ve oranlama konusunda en yetkin ölçüleri verdiği düşünülen formül. Altın oran/kesim, bir doğru parçası ikiye bölündüğünde küçük parçanın büyük parçaya oranının, büyük parçanın bütüne oranına eşit olması.[%61.8, en yaklaşık değerdir.] )


- RÂM (OLMAK/ETMEK) ile ...

( İNSANIN TÜM VARLIĞIYLA ALLAH'A BAĞLANMASI | TESLİMİYET )


- RAMAK[Ar.] ile/ve/||/<>/> SEDD-İ RAMAK[Ar.]

( Yaşam kalıntısı. [Ancak, soluk alabilecek kadar gövdede kalan yaşam.] | Pek az şey. | [Ramak kala!] İLE/VE/||/<>/> Ölmeyecek kadar ile geçinme/yaşama. )


- RAMAN İLE BRİLLOUİN İLE ARPES İLE INS ile/||/<> SPEKTROSKOPİ TEKNİKLERİ

( Malzeme karakterizasyon yöntemleri. )

( Formül: ω = ωi ± ωphonon )


- RAMAZAN AYININ:
İLK 10 GÜNÜ ile/ve/<> İKİNCİ 10 GÜNÜ ile/ve/<> ÜÇÜNCÜ 10 GÜNÜ

( Rahmet günleri. İLE/VE/<> Mağfiret günleri. İLE/VE/<> Cehennem'den azad günleri. )


- RAMAZAN ile/ve/||/<>/> GAMLI RAMAZAN

( ... İLE/VE/||/<>/> 1812 ve 2020 yılındaki Ramazan ayı. )

( )


- RAMAZAN ve KELÂM


- RAMAZAN ve/||/<>/> TOPLUMSALLAŞMA


- RAMİ[Malezya dilinden] ile RAMİ

( Isırgangillerden, Çin, Vietnam ve Malezya'da yetişen, değerli bir bitki. | Bu bitkinin dokumacılıkta kullanılan lifi. İLE İstanbul'da bir semt. )


- RAMP[Fr.] ile RAMPA[İt.]

( Bir tiyatro sahnesinin önünde, ışık ve ışıldakların yerleştirildiği, izleyiciye en yakın yer. İLE Bir arazinin, bir karayolunun, bir demiryolu hattının yatay doğrultuya göre yokuş olan bölümü. | Özellikle istasyonlarda, vagonlara eşya yüklemek ya da boşaltmak için yapılan, ambarın önünde bulunan set. | Bir vagonu, raya sokmak ya da raydan çıkarmak için kullanılan araç. | Bir geminin, bir başka gemiye, dubaya, iskeleye ya da sala değecek biçimde yanaşması. | İki ağacı ya da takozları birbirine kenetlemek için kullanılan, ucları eğriltilmiş ve sivriltilmiş demir çubuk. | Füzeli mermi ya da makinelerin, havaya fırlatılmak için üstüne yerleştirildikleri eğik destek. )


- RAMSEY İLE TURÁN İLE ERDŐS-KO-RADO ile/||/<> EKSTREM KOMBİNATORİK

( Maksimal/minimal yapı problemleri. )

( Formül: ex(n ileKr) ~ (1-1/(r-1))n²/2 )


- RANDEVU ile/ve/değil/||/<>/< REZERVASYON


- RANDOM vs. COINCIDENCE


- RANT ve/ne yazık ki/> "RAHAT"/LIK


- RAOULT İLE HENRY İLE DALTON ile/||/<> ÇÖZELTİ YASALARI

( Çözelti buhar basıncı kanunları. )

( Formül: P = x₁P₁° + x₂P₂° )


- RAOULT İLE HENRY İLE NERNST ile/||/<> ÇÖZELTİ YASALARI

( Çözeltilerin davranışını tanımlayan yasalar. )

( Formül: P = x₁P₁° + x₂P₂° )


- RAPTETMEK[Ar. < RABT] değil/yerine/= İLİŞTİRMEK/TUTTURMAK


- RARELY vs. SCARCELY


- RASATHANE/OBSERVATUVAR değil/yerine/= GÖZLEMEVİ


- RASATHANE ile/ve MUVAKKITHANE

( Gökyüzünün/uzayın izlendiği gözlem evi. İLE/VE Takvim hazırlamak ve vakit tayin etmek için kullanılan küçük rasathane. )


- RAŞİTİZM[Fr. RACHITISME< Yun.]/KÜSÂHAT[Ar.] SISKALIK

( Çocuklarda, kalsiyum, fosfor eksikliğinden ya da dengesizliğinden ileri gelen, biçim bozukluğuna neden olan kemik sayrılığı. )


- RASLİLA ile ...

( Hindistan'a özgü bir halk oyunu. )


- YÜRÜMEK:
RASTGELE ile/ve/değil/yerine/||/<>/> DENGİMİZLE

( Yaşam olur. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Şiir olur. )


- RASTGELE ve TEVEKKÜL


- RASTGELE/LALETTAYİN değil/yerine/= GELİŞİGÜZEL


- RASTGELELİK ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< OLASILIKLILIK


- RASTGELME ile KAZA SONUCUNDA


- RASTLAMAK/RASTGELELİK ile DENK GELMEK


- RASTLANTI["RASLANTI" değil!] = TESADÜF = CHANCE, HAZARD[İng.] = HASARD[Fr.] = ZUFALL[Alm.]


- RASTLANTI değil/yerine TÜZE


- RASTLANTI ile/ve/<> YAPISAL RASTLANTI

( Fizik yasalar/ı ve fraktal geometri, yapısal rastlantılardır. )

( )


- RASTLANTI/SALLIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BAĞLANTI/SALLIK


- RASYON/RATION[İng.] değil/yerine/= GÜNLÜK BESİN


- RASYONEL TEOLOJİ ile DİNÎ TEOLOJİ


- RASYONEL[İng. < RATIONAL] değil/yerine/= AKILCI, USSAL


- RASYONEL ile İRRASYONEL


- RATÎB/RATB[Ar.] ile RÂTİB[Ar.]

( Taze, yeşil, yaş.[yemiş] | Yumuşak, mülâyim. İLE Sıraya koyan, tertip eden. )


- RATIO vs. ACCORDING TO


- RATIO vs. CONSIDERATION


- RATIO vs. TO COMPARE


- RATIO ile REASON ile INTELLECT

( Oran, karşılaştırma. Mevcut olanların karşılaştırma bilgisi. İLE/VE Nedenleri el/dikkate almak. İlliyet. İLE/VE Erekbilimsel akıl tipi. Olmayanın/Olmamış olanın aklı/bilgisi. )

( ... ile ... ile LIZHI )


- RAUF, MEHMET (İST. 1875 - 1931) :

( Bahriye Okulundan deniz subayı olarak mezun oldu. Edebiyatla çocuk yaşta tanıştı ve ilgilenmeye başladı. Çok yakından takip ettiği Halit Ziya'nın eserlerine ve realizm akımı ile ilgilendi. Fransız yazar Paul Bouget'yi okuyarak ondan etkilendi. 1896 yılından itibaren Servet - i Fünun'da yazdı. Romanlarında İstanbul ve çevresinde yaşayan seçkin ailelerin arasında geçen aşk hikâyelerini işledi. Aynı zamanda şiir yazdı. Rumelihisarı'nda ikamet ediyordu. Romanlarının büyük kısmını Yenimahalle'deki Fırıldakbahçe denilen çay bahçesinde yazdığı söylenir. Eserlerini Roman, Hikâye, Düzyazı Şiirleri ve Oyun olarak verdi. Romanları; Eylül, Ferda - ı Garam, Karanfil ve Yasemin, Genç Kız Kalbi, Böğürtlen, Son Yıldız, Tuba, Halas, Ceriha, Kan Damlası, Define. Hikâye kitapları; İhtizar, Son Emel, Aşk Kadını, Eski Aşk Geceleri, İlk Temas, İlk Zevk. Düzyazı Şiirleri; Siyah İnciler. Oyunları; Pençe, Sancar, Cidal, Diken, Evlat Acısı, Pembe Köşk. )


- RAUF ile ÇOK ACIYAN, ESİRGEYEN, MERHAMET SAHİBİ


- RAUF ile/ve RAHÎM


- RAUNT/RAVNT[İng.] değil/yerine/= DÖNEM


- RAVCI, ALİ (MALATYA, 1973) :

( Balıkesirspor'dan transfer edildi ve üç sezon (1992 - 1995) Sarıyer'de tescilli kaldı. Bu süre içinde 59 lig, 5 kupa ve 1 PAF ligi maçı olmak üzere 65 resmi ve ayrıca 25 özel maçla birlikte toplam olarak 90 maçta oynadı. Lig maçlarında 7, kupa maçlarında 3 ve özel maçlarda 5 olmak üzere takımına 15 gol kazandırdı. Gaziantepspor'a transfer ederek Sarıyer'den ayrıldı. )


- RAVENT[Ar.] ile IŞKIN/IŞGUN

( Karabuğdaygillerden, iri gövdeli, büyük yapraklı, tıpta kullanılan bir bitki. İLE Bir ravent türü. | Karabuğdaygillerden, süs bitkisi ya da sebze olarak yetiştirilen, yaprak ya da saplarından reçel yapılan, tedavi edici olarak da kullanılan bir bitki. )


- RÂY[Ar.] ile RA'Y[Ar.] ile RAY[Fr./İng. RAIL]

( Oy, rey, fikir. | Raca, Hint hükümdarı. | Sancak, bayrak.[< RÂYET] İLE Otlama. | Otlatma, gütme. | Teslim olma. )


- RÂYİHA[Ar.]/BÛY[Fars.] değil/yerine/= KOKU


- RAYLEİGH İLE MİE İLE RAMAN ile/||/<> SAÇILMA TÜRLERİ

( Farklı boyut ve frekanslarda ışık saçılması. )

( Formül: I ∝ 1/λ⁴ (Rayleigh) )


- RAYNAUD ile/||/<> BUERGER/BURGER

( Soğuk ya da stres nedeniyle parmaklarda renk değişikliği. İLE/||/<> Sigara içenlerde görülen, el ve ayak damarlarının yangılanması. )


- RAZ/RAZZ[Ar.] ile RÂZZ[Ar.] ile RÂZ[Ar.]

( Berelenme, bere. | Bir şeyi döküp bulgur gibi ufalama. İLE Kesmez alet. İLE Sır, gizlenilen şey. )


- RÂZ-BÂN[Fars.] ile RÂZ-DÂN[Fars.] ile RÂZ-DÂR[Fars.] ile RÂZ-PÛŞ[Fars.]

( Sır saklayan. İLE Sırrı bilen. İLE Sır tutan. İLE Sır gizleyen. )


- RÂZI OLUNAN ÖFKE ile RÂZI OLUNMAYAN ÖFKE

( Bizi mahkum eden şey, huylarımız, ahlâkımızdır. )


- RÂZÎ ile FAHREDDİN RÂZÎ

( Hekim, filozof, simyacı. İLE Âlim, fizikçi ve müfessir. )

( Ebû Bekr Muhammed bin Zekeriyyâ er-Râzî [865 - 925, Rey - İran]. İLE Fahreddin er-Râzî [1150 - 05 Nisan 1210, Rey - İran] )


- RÂZÎ/RAZİYYE[Ar. < RIZÂ] ile RAZÎ/RADÎ[Ar. çoğ. RUZAÂ] ile Râzî[Ar.]

( Kabul eden, boyun eğen, rıza gösteren. İLE Süt kardeş. | Süt emen çocuk. İLE Rey şehrine bağlı/mensup, bu şehirle ilgili olan. | İran'ın "Rey" şehrinden olan. | Sırra/râza bağlı/mensup. )


- re ile Re

( Gam dizisinde, do ile mi arasındaki ses. | Bu sesi gösteren nota simgesi. İLE Renyum'un simgesi. )


- [not] REACH/CLAIM TO THE FREEDOM - OBLIGATORY OF THE FREEDOM (AND CONSEQUENTLY TO GET RESPONSIBILITY OF THE FREEDOM


- REACTION vs. FEEDBACK


- REACTION vs./and RESPONSE


- REAKTANS ile/||/<> REZİSTANS (İKİLİ KARŞILAŞTIRMA)

( Reaktans AC'de faz kayması, rezistans DC direncidir )

( Formül: X=XL-XC İLE R )


- REAKTİF/REACTIVE[İng.] değil/yerine/= TEPKİLİ | AYIRAÇ


- REAL vs. LIKE


- REAL vs. RESULT BY APPROACH


- REALITY vs. MEASUREMENT


- REALITY vs. TRUTH


- REALIZATION vs./and PRINCIPLE


- REALİZM ile İDEALİZM

( Modernitedeki çelişkilerin billurlaştırılması. İLE/VE/DEĞİL Modernizmi forma sokmak. )

( Kayıp. İLE/VE/DEĞİL Kazanç/kazanım. )

( Fransız protestanlığını anlamadan Modernizm'i anlamak olanaksızdır. )

( Değerli maden stoklarının artırılmasını öngören ekonomik düzen. | Avrupa pazarında doğulu tüccar. [Merkantilistlere göre, devlet ancak altın stoğunun artırılmasıyla zengin olabilir] [1500-1600 yılları arasında geçerlilik/değer bulmuştur] İLE Fransız merkantilizmi. )

( Altın ve gümüş madenlerinin ülkeden çıkmasının önlenmesini ister. İLE Sanayi sayesinde altın ve gümüş stoğunun artırılmasını ister. İLE Ticaret sayesinde altın ve gümüş stoğunun artırılmasını ister ve ihracatın ithalattan çok olmasıyla artacağını iddia eder. )

( AGNOSTİK: Bilinemez; Sınırlarını çizmek. )

( FARÂBÎ )

( Bkz. İSLÂM DÜŞÜNCESİ - H. ZİYA ÜLKEN )

( BİLİNEMEZCİLİK ile/ve/değil/yerine BİLGELİKLE BİLİNEMEZCİLİK )

( IGNORAMUS ET IGNORABIMUS: Bilmiyoruz ve bilemeyeceğiz. )

( QUIETISM vs./and AGNOSTICISM
QUIETISM vs./and EXISTENTIALISM )


- REALİZM ile İDEALİZM/LİBERALİZM ile MARKSİZM


- REASON vs. CONNECTION


- REASON vs. INTELLIGENCE


- REASON vs. MIND


- REASON vs. PROOF


- REASON vs. REASON IN FORCE


- REASON vs. STRATEGY


- REASON vs. TRIGGER


- REASON vs./and NATURE


- REBAB[Fars.]/RÜBAP/REBAP

( Gövdesi hindistancevizi kabuğundan yapılmış, uzun saplı saz. )


- REC[Ar.] ile REC'[Ar.] ile RECC[Ar.]

( Sarsma, sallama. | Sallanma, sarsılma. İLE Geri döndürme. İLE Sallayıp sarsma, sallanıp sarsılma. )


- REC'[Ar.] ile REDD[Ar.]


- REC'A[Ar. çoğ. RECEÂT] ile RECÂ'[Ar.]

( "Öldükten sonra dünyaya geliş."[TENÂSÜH, RE-ENKARNASYON] İLE Ümit, umma. | Yalvarma. | İstek, dilek. )


- RECÂ'[Ar.] ile TAMA'[Ar.]


- RECÂH[Ar.] ile REZÂNE[Ar.]


- RECAİ MEHMED ÇEŞMESİ ile RECAİ MEHMED SEBİLİ

( Vefa'da, Koğacılar Caddesi'ndedir. İLE . )

( İkisi de, 1775'te, Nişancı[tuğra çeken] Recai Mehmed Efendi tarafından yaptırılmıştır. )

( Rokoko üslûbundadır. İLE Türk Barok üslûbundadır. )


- RECAİZADE EKREM İLKÖĞRETİM OKULU :

( İstinye'de ilk İlkokul 1929 yılında Mahmut Çavuş Camii ahşap binasında eğitim ve öğretime başladı. Bu okul yeterli görülmeyince Körler Okulu olarak kullanılan binaya taşındı. Bu binada da fazla kalmayan okul 1970/1971 ders yılında yeni binaya taşındı. Okula, İstinye'de yaşayan Edebiyatçı ve Devlet Adamı Recaizade M. Ekrem'in ismi verildi. )


- RECAİZADE MAHMUT EKREM (1847 - 1914) :

( İstinye'de ikamet ediyordu. 19. yy. Osmanlı edebiyatının en önemli isimlerinden biridir. Takvimname Nazırı Recai Efendi'nin oğludur. Babasından Farsça ve Arapça öğrendi. 1858'de öğrenimini tamamladı. Özel öğrenim görerek yetişti. Mekteb - i İrfan - ‘ı bitirdikten sonra (1858) girdiği Harbiye İdadisi'ni sağlık sorunları nedeniyle tamamlayamadı. Hariciye Nezareti Mektubi Kaleminde memurluğa başladı (1862). Tanzimat ve Nafia dairelerinde baş muavinlik (1874), Şura - yı Devlet (Danıştay) üyeliği (1877), Mekteb - i Mülkiye ve Galatasaray Sultanisi'nde edebiyat öğretmenliği (1880 - 1888), bir süre Evkaf ve Maarif Nazırlığı (Bakanlığı) (1908), Meclis - i Ayan Üyeliği (1908 - 1914) görevlerinde bulundu. Resmi görevle Trablusgarp'a gönderildi. 1908'de 2. Meşrutiyet'ten sonra kurulan Kamil Paşa kabinesinde Maarif Nazırı oldu. Namık Kemal'le tanışmasından sonra Encümen - i Şuara'ya katıldı. İlk yazıları Tasvir'i Efkâr gazetesinde yayınlandı. Bu gazetede bilahare yöneticilik yaptı. 1870'den sonra kendisini tümü ile yazılarına verdi. Batı edebiyatından çeviriler yaptı. 1870'de ilk oyunu "Afife Anjelik", 1871'de ilk şiir kitabı "Nağme - i Seher" yayınlandı. Eski edebiyatı savunan Muallim Naci ve çevresiyle girdiği edebiyat tartışmalarıyla Edebiyat - ı Cedide akımının doğmasına zemin hazırladı. Başta Tevfik Fikret olmak üzere dönemin genç şairlerini çevresinde topladı. Tanzimat ve batı düşüncesinin yeni kuşağa benimsetilmesinde önemli rol oynadı. "Araba Sevdası" romanı Türk edebiyatında gerçekçiliğin ilk önemli eseridir. En önemli tiyatro eseri olan "Çok Bilen Çok Yanılır" ölümünden sonra yayınlandı. Nağme - i Seher (1871), Yadigar - ı Şebâb ((1873), Zemzeme (3 Cilt, 1883 - 1885), Tefekkür (düzyazı ile karışık, 1888), Pejmürde (düzyazı ile karışık, 1893), Nijad Ekrem (2 Cilt, anılarla birlikte, 1900 - 1910), Nefrin (1914) manzum; Araba Sevdası, roman; Saime (1888), Muhsin Bey Yahut Şairliğin Hazin bir Neticesi (1890), Şemsa (1895) öykü ve Afife Anjelik (1870), Atala Yahut Amerikan Vahşileri (1873), Vuslat Yahut Süreksiz Sevinç (1874), Görev Çağrısı (1914) ve Çok Bilen Çok Yanılır (1916) oyun, kitapları vardır. )


- RECAİZADE MAHMUT EKREM (İST. 1847 - 1914) :

( Edebiyatçı. İstinyeli olarak bilinir. İstinye burnundaki büyük yalı onun olup, adı ile anılır. 19. Yüzyıl Osmanlı döneminin önemli simalarından biri olup "Ağıtlar Şairi" lâkabı ile tanınır. Babasından farsça ve Süryanice öğrendi. Özel eğitim alarak yetişti. Girdiği Harbiye'ye rahatsızlığı nedeni bitiremedi. II. Meşrutiyetten sonra kurulan Kamil Paşa Kabinesinde Maarif Nazırı (Bakanı) olarak görev yaptı. Encümen - i Şura'da bir süre görev yaptı. İlk yazıları Namık Kemal'in yönetimindeki Tavsir - i Efkâr Gazetesinde yayınlandı. 1870'den sonra kendisini bütünü ile yazın hayatına verdi. Batı edebiyatından tercümeler yaptı. Ayan Meclisi üyeliğinde bulunurken vefât etti. Şiir, roman, öykü, oyun, eleştiri, biyografi ve ders kitapları yayınladı. )


- RECAİZADE YALISI :

( İstinye vapur iskelesi yanında bulunan yalı 19. yy. ın ikinci yarısında yapılmıştır. Devlet Şurası kararı ile tarihi bina karakterinden çıkarılan bu bina I. Sınıf bina idi. Ancak 1978 yılında bina tamamen yıkılarak ortadan kalktı. Bu yalıya Hancıoğlu yalısı da denilmektedir. Beykoz Ayakkabı Fabrikası usta başlarından biri olan Pigeon'un yaptırdığı yalıyı Recaizade M. Ekrem satın almış ve yalıya ilaveler yaptırmıştır. Ünlü bir edebiyatçı ve devlet adamı olan Recaizade M. Ekrem Bey ile arkadaşları Servet - i Fünun edebiyatçıları bu binada sık sık bir araya gelmişlerdir. )


- RECEIPT vs. INVOICE


- REÇEL[Fars.] ile MARMELÂT[Fr. < Yun.]/PERVERDE[Fars.][PELVERDE değil!]

( Meyveleri, şekerle kaynatarak hazırlanan tatlı. İLE Şeker karıştırılarak pişirilmiş meyve ezmesi. | Üzüm şırasından yapılan bir çeşit tatlı. | Besili. | Beslenmiş, terbiye edilip yetiştirilmiş, büyütülmüş. )


- RECEPAGİÇ, İZET (BİHAÇ, YUGOSLAVYA, 1955) :

( N.K. Osiek (Yugosylavya) kulübünden transfer edildi ve bir sezon (1986/87) Sarıyer'de kaldı. Bu süre içinde 24 lig, 3 kupa olmak üzere 27 resmi ve ayrıca 6 özel maçla birlikte 33 kez forma giydi. Lig maçlarında 3, kupa maçlarında 1 ve özel maçlarda 4 olmak üzere takımına 8 gol kazandırdı. )


- REÇETE ile/ve/||/<> FORMÜL


- REÇİNE[Yun.] ile KOPAL[Fr./İsp. < COPAL]

( ... İLE Tropik bölgelerde yetişen, bazı erguvangillerden çıkarılan ve cilâ yapmakta kullanılan bir tür reçine. )


- RECOGNIZE THE SELF vs. SELF REALIZATION


- RECONNECTİON İLE DİSRUPTİON İLE ELM ile/||/<> PLAZMA KARARSIZLIKLARI

( Plazma dengesini bozan olaylar. )

( Formül: Sweet-Parker: vR ~ √(ηvA/L) )


- REDÂ'[Ar. < RED] ile REDÂ'[Ar.]

( Önleme, yasak etme. İLE Süt emme. )


- REDÂAT[Ar.] ile REDÂET[Ar.]

( Süt emme. İLE Kötülük, fenalık, bayağılık. [REZÂLET: Niceliksel. | REDÂET: Niteliksel.] | Hastalık ve yara azgınlığı. )


- REDAKSİYON değil/yerine/= DÜZELTME


- REDAKTÖR değil/yerine/= DÜZELTMEN


- REDD[Ar.] ile REF'[Ar.]


- REDDÂDE ile/ve/||/<> ÇOBAN ile/ve/||/<> MÜŞHİR

( VI. yy.'dan itibaren kullanılmaya başlanmıştır. )


- REDDETME ile/ve/değil/yerine/<>/> YADSIMA


- REDDETMEK ile AŞAĞILAMAK

( REJECT vs. TO DESPISE )


- REDDETMEK ile/değil BOYUN EĞMEMEK

( [not] TO DENY vs./but NOT TO SUBMIT )


- REDDETMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DIŞARIDA BIRAKMAK


- REDDETMEK ile/ve/||/<> "GERİ ÇEVİRMEK"

( Aslımıza geri dönüş yolu, reddetme ve geri çevirmeden geçer. )

( The way back to ourselves is through refusal and rejection. )


- REDDETMEK ile/ve/değil/ne yazık ki/+/||/<>/> ÜZERİNDE/HAKKINDA DÜŞÜN(E)MEMEK


- [ne yazık ki]
REDDETMEK ile/ve/||/<>/> YASAKLAMAK


- REDDETMEK ile/ve/değil/yerine YÜZ ÇEVİRMEK

( [not] TO DENY vs./and/but TO TURN AWAY FROM
TO TURN AWAY FROM instead of TO DENY )


- REDDİYE[Ar.]

( Bir düşünceyi, bir öğretiyi çürütmek için yazılan yazı. )


- REDDİYE ile/ve/değil/||/<>/< GÖNDERME


- REDİF:
EK DURUMUNDA ile SÖZCÜK DURUMUNDA

( Aynı görevdeki eklerin tekrarlanmasıyla. w Aynı anlamdaki sözcüklerin tekrarlanmasıyla. )

( )


- REDİF[Ar.] ile REDİF[Ar.] ile RADİF[Ar.]

( Son dönem Osmanlı ordusunda, askerlik görevini bitirdikten sonra yedeğe ayrılan er. İLE Koşuklarda, uyaktan sonra yinelenen, aynı anlamdaki sözcük ya da ek. İLE Binicinin ardına binen [ikinci] kişi. )


- REDOKS İLE SUBSTİTÜSYON İLE ELİMİNASYON ile/||/<> KOMPLEKS REAKSİYONLARI

( Koordinasyon bileşiklerinin reaksiyon türleri. )

( Formül: k = k₁[kompleks] (SN1) )


- REDUCE vs. DECREASE


- REED-SOLOMON İLE TURBO İLE LDPC ile/||/<> HATA DÜZELTME KODLARI

( Gürültülü kanallarda güvenilir iletişim. )

( Formül: d_min ≥ 2t + 1 )


- REAL[İng.]/REEL[Fr.] değil/yerine/= GERÇEK


- REENKARNASYON:
ZENGİNLERİN ve FAKİRLERİN DİNİ


- REFAH[Ar.] yerine GÖNENÇ

( Bolluk, rahatlık ve varlık içinde, iyi olanaklarda yaşama. )


- REFERANDUM[Lat.]/PLEBİSİT[Fr.] değil/yerine/= HALK OYLAMASI

( Biri ya da bir sorun için halkın olumlu ya da olumsuz kanısının belirmesi amacıyla yapılan oylama. )

( PLEBİSİT: Devletler hukukunda bir ulusun hangi devlete bağlanacağı ile ilgili eylem. )


- REFERANS DEĞER/REFERENCE VALUE[İng.] değil/yerine/= DAYANAK DEĞER


- REFERANS ile/ve PERSPEKTİF


- REFERANS[[İng. < REFERENCE]] değil/yerine/= REVERANS[Fr.]

( Kaynak. | Öneri. | Öneri mektubu. İLE Selâm ya da teşekkür için eğilerek ya da dizleri kırarak yapılan hareket. )


- REFERANS[İng./Fr. < REFERENCE] ile/ve/||/<> BONSERVİS[Fr. < BON SERVICE]

( Öneri belgesi. | Kaynak. | Öneri. İLE/VE/||/<> Çalıştığı yerden ayrılırken görevini iyi yaptığını belirtmek amacıyla birine verilen belge. )


- REFÎ'[Ar. < RİF'AT] ile REFÎH[Ar. < REFAH]

( Yüksek, yüce. İLE Refah ve rahat içinde yaşayan. )


- REFİK[< RIFK]/ZEVC[Ar.] ile/ve/||/<> REFİKA/ZEVCE[Ar.]

( Eril olan eş. Koca. İLE/VE/||/<> Dişil olan eş. Karı. )


- REFİK/A ile/ve/> SÂDIK


- REFLECTION vs. ECHO


- REFLEKS ile ATILIM


- REFLEKS ile/ve/||/<>/> MORA REFLEKSİ


- REFLEKS/REFLEX[İng.] değil/yerine/= TEPKE

( Dıştan gelen bir uyarım sonucu doğan hareket, salgı gibi iç tepkilere yol açan irade dışı sinir etkinliği, yansı. | Dıştan ya da içten gelen bir uyarım sonucunda organizmada tepkilere yol açan istemsiz sinir etkinliği. )


- REFLEKS ile/ve/||/<> VAGAL REFLEKS

( ... İLE/VE/||/<> [Parasempatik ve/+ sempatik][1- Aynı anda.] > [2- Sıcak.] > [3. Sağlıklı öfke.] )


- REFLEKSİYON/REFLECTION[İng.] değil/yerine/= YANSIMA | DERİN DÜŞÜNME


- REFLEKTÖR[Fr.]/REFLECTOR[İng.]/KATAFOT[Fr. < CATAPHOTE] değil/yerine/= YANSITAÇ/YANSITICI

( Yansımadan yararlanarak bir ışık aksının uzaydaki dağılışını değiştirmeye yarayan nesne. | Işığı yansıtmakta kullanılan, çeşitli boy ve biçimdeki yüzeyler. )

( KATAFOT[Fr. < CATAPHOTE]: Dışarıdan gelen bir ışığın etkisiyle geceleyin ışıklı görünen reflektör. )


- REFRACTION vs. TO PERISH


- REFS[Ar.] ile REFŞ[Ar.]

( Edep dışı söz söyleme. | Hanımlara söz atma. İLE Çapa, küçük kazma. | Bir tür ırmak kaplumbağası.[Fırat ve Dicle'de bulunur.] | Kulağı büyük olma. )


- REFT[Ar.] ile REFT[Ar.]

( Bir şeyi ufalama, kırıntı durumuna getirme. İLE Gitme, gidiş. | Yeniçeri ocağıyla sonraları askerlik dairelerinde kişiler için tutulan künye defterlerinde "ayrıldı" anlamına kullanılan bir sözcük. )


- REGENERATİON İLE TRANSDİFFERENTİATİON İLE DEDİFFERENTİATİON ile/||/<> REJENERASYON MEKANİZMALARI

( Doku yenileme stratejileri. )

( Formül: Blastema oluşumu )


- REGRETTABLE vs. REGRETFUL


- REGULAR VERBS vs. IRREGULAR VERBS


- REGÜLASYON[Fr./İng. < REGULATION]/REGÜLE ETMEK değil/yerine/= DÜZENLEMEK, AYARLAMAK


- REGÜLASYON değil/yerine/= YÖNERGE | AYARLAMA, DÜZENLEME


- REGÜLER/REGULAR[İng.] değil/yerine/= DÜZENLİ


- REHÂ'[Ar.] ile REHÂ[Ar.]

( Bolluk, genişlik. | Varlık içinde bulunma. | Gevşeklik, sölpüklük. İLE Kurtulma, kurtuluş. )


- REHÂVET ile/ve/||/<>/> ATÂLET


- REHÂVET değil/yerine/>< CESÂRET


- REHÂVET değil/yerine/= GEVŞEKLİK


- REHÂVET ile/değil/yerine REKÂBET


- REHBER[Ar.] değil/yerine/= KILAVUZ


- REHBER[Fars.] ile REHDÂN[Fars.] ile REHZEN[Fars.]

( Yol gösterici/gösteren, kılavuz. | Derviş olanı, şeyh huzuruna götüren. | Hz. Cebrail. İLE Yol bilen. İLE Yol kesici. )


- REHBER[Ar.] ile/değil TUR ÖNDERİ


- REHBER-İ HÜRRİYET ile ...

( II. Meşrutiyet'ten önce II. Abdülhamit yönetimine karşı ayaklanarak arkadaşlarıyla beraber Makedonya'da dağa çıkan kolağası Resne'li Niyazi'nin yanında gezdirdiği geyik. )


- REHD[Ar.] ile REHS[Ar.]

( Bastırarak ezme. İLE Bir şeyi ayakla çiğneyerek ezme. )


- REHİN[Ar. < REHN]/İPOTEK[Fr. < HYPOTHEQUE] değil/yerine/= TUTU

( Borcun ödeneceğine ilişkin borçlunun alacaklıya bir taşınmazı güvence olarak göstermesi. )


- REÎS[Ar.] ile/değil/yerine/= BAŞKAN

( KIYÂMÎ TEKKELERİNDE KIYÂMEN EDİLEN ZİKİRLERDE ZİKRİ İDARE EDEN )


- REÎS[Ar.] ile ZA'ÎM[Ar.]


- REİS'ÜL KÜTTAP ile ...

( XVII. yüzyıla kadar Osmanlı'larda sultan divanı yazmanlarının başı. | Dışişleri Bakanı.[Tanzimat'tan önce] )


- REJECT vs. REFUSE/TURN DOWN vs. REVERSE vs. REVOKE vs. RESCIND vs. REPEAL vs. ANNUL vs. VOID vs. RECONSIDER

( Reddetmek.[konuşma dilinde] İLE Reddetmek. İLE Kararı feshetmek, iptal etmek. İLE Geri almak.[özel hukukta kullanılır][REVOCABLE >< IRREVOCABLE] İLE Yürürlükten kaldırma, iptal etmek, feshetmek. İLE Yürürlükten kaldırma.[Anayasa ve İdare Hukuku'nda] İLE Bozmak, iptal etmek, feshetmek. İLE Geçersiz. İLE Tekrar gözden geçirme, tekrar düşünme. )


- REJİM/REGIMEN[İng.]/REGIME[Fr.] değil/yerine/= DİYET | UYGULAMA BİÇİMİ, YÖNETME, YÖNETİDÜZEN

( Yönetme, düzenleme biçimi. | Düzen. | Bir devletin yönetim biçimi. )


- REKÂBET EDERSEK değil/yerine/>< CESÂRET EDERSEK

( Aynılaş(tır)ırız. DEĞİL/YERİNE/>< Farklılaş(tır)ırız. )


- REKÂBET[Ar.] değil/yerine/= ÇEKİŞKİ/YARIŞKI


- REKLAM:
ÜRÜN/Ü ÖVMEK değil ETKİ/KAYIT YARATMAK


- REKLÂM VE GÖRÜNTÜ KİRLİLİĞİ ve GÜRÜLTÜ KİRLİLİĞİ ve SİGARA SORUNU

( )


- REKLAM[Fr. < RÉCLAME] değil/yerine/= TANITI

( Bir şeyi topluma tanıtmak, beğendirmek ve böylelikle sürümünü sağlamak için denenilen her türlü yol. | Bu amaç için kullanılan yazı, görsel, film vb. )


- REKTUM ile/ve/> ANÜS[Lat.]/MAKAT[Ar. MAK'AD]/DÜBR[Ar./ŞERÇ/ŞERC

( Kalın bağırsak. İLE/VE/> Bağırsak sonu. Dışkı boşaltım yeri/deliği. )

( RECTUM vs./and/> ANUS )


- REKZ[Ar.] ile REKZ[Ar.]

( Yere saplama, dikme, kurma. İLE Tepme, tepinme. )

( REKZ-İ HİYÂM: Çadır kurma. | REKZ-İ ALEM: Bayrağı, bir yere dikme. İLE REKZ-İ ARZ: Toprak üzerinde tepinme. )


- RELAKS[İng. < RELAX] değil/yerine SAKİN/LİK, RAHAT/LAMA, GEVŞE/ME


- RELATED vs. IDENTICAL


- RELATION vs. PROCESS

Bugün[15 Kasım 2025]
itibarı ile 40.058 başlık/FaRk ile birlikte,
40.058 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(119/162)