Bugün[15 Kasım 2025]
itibarı ile 40.058 başlık/FaRk ile birlikte,
40.058 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.


Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(116/162)


- PARKİNSON İLÂCI ile/değil HUZURSUZ BACAK İLÂCI

( Huzursuz Bacak tanısı bulunanlar, yazılan ilâcın, farklı dozda olması ve aynı zamanda Parkinson hastasına da yazılıyor olmasından dolayı, kendilerinin de Parkinson olup olmadığı şüphesine düşmemelidir. [Parkinson için yazılan ilâçtaki ilgili tamamlayıcı kimyasalın dozu, Huzursuz Bacak hastalığı ilâcındakinden 80 kat daha fazla ve ayrı bir yapıdadır.] )


- PARLAMA ile ALEVLENME

( İŞTİAL: Tutuşma, parlama, alevlenme. )


- PARLAYICI ile/ve/||/<>/> PATLAYICI


- PARMAK BASMAK ile ALTINI ÇİZMEK


- PARMAK/AYAK İZİ < DİL İZİ < RETİNA < DNA


- PARMAK İZİ ÖBEKLERİ(GRUPLARI):
ARCH ile/ve TENTARCH ile/ve LOOP ile/ve DOUBLE LOOP ile/ve POCKED LOOP ile/ve WHORL ile/ve MIXED

( 8'er alt grupları daha vardır. )

( DAKTİLOSKOPİ[< Yun. DAKTYLOS: Parmak. | SKOPEIN: Gözlemlemek.]: Parmak izine dayanarak kimlik belirleme yöntemi. )

( Parmak iziyle kimlik tespitinde binde 2.5 ilâ 3'lük bir hata payı olabilmektedir. )

( İlgili ayrıntıları okumak için burayı tıklayınız... )


- PARMAK(LAR)/ELİG/ELEK ile/ve/||/<>/> AYA ile/ve/||/<>/> AVUÇ ile/ve/||/<>/> KOL ya da/= EL

( Elin/kolun ucuyla ayanın başladığı beş uzantı/çıkıntı. İLE/VE/||/<>/> Parmakların dibiyle bilek arasındaki iç bölüm. İLE/VE/||/<>/> Parmakların içi ve aya bölümü. İLE/VE/||/<>/> Parmak uclarından omuz başına kadar uzanan bölüm. )

( ELGE/ELİGE/ELİG/ELEG/ELEK: Elemek[: parmaklar arasından geçirmek] | İlk elek.[Daha sonraları elek görevini gören nesneler ve araçlar üretilmiştir.] )


- PARMAKLAR ile/ve/||/<> SERÇE PARMAKLAR

( Yanyana, ayası[avuç içi] aşağıya bakacak konumda duran ellerin, geride/içte kalan, ötekilere göre daha geniş tırnaklı(/belki de boyu kısa) olan parmak(lar) "baş parmak".
Baş parmağın ve orta parmağın yanındaki/arasındaki parmağa "işaret parmağı".
İşaret parmağının ve yüzük parmağının yanındaki/arasındaki, aynı zamanda, iki tarafında da ikişer parmağın bulunduğu parmağa "orta parmak".
Orta parmak ve serçe parmağın yanındaki/arasındaki parmağa "yüzük parmağı".
Yanyana, ayası(avuç içi) aşağıya bakacak konumda duran ellerin, en dışta kalan parmak(lara) "serçe parmağı" denilir. )

( Kişinin el parmakları sosyal örgütlenmeye köz/model olmuştur. İnsan öbekleri/grupları 10'luk sisteme göre örgütlenmiştir. Bu 10'luk sistemin önderi olmuştur. )

( PARMAK: Bitişik ve dışı içine gelecek biçimde dizilmiş altı arpa tanesi uzunluğunda bir mesafe. | [Yunan çağında, Anadolu'da] Ayağın on altıda biri. [0,0185 metre] )

( PARMAK[< VARMAK]: Varmayı/ulaşmayı/gerçekleştirmeyi sağlayan araç. )

( SEBBÂBE[Ar.]: İşaret/şehâdet parmağı[başparmağın yanındaki]. | BİNSIR/BİNSÂR[Ar.]: Yüzük parmağı[Serçe parmak ile orta parmak arasındaki]. | HINSIR: Serçe parmak. )

( ... ile/ve/||/<> )

( DAKTYLOS )


- PARMAKLARDA:
BAŞ ile/ve/||/<> İŞARET ile/ve/||/<> ORTA ile/ve/||/<> YÜZÜK/ADSIZ ile/ve/||/<> SERÇE


- PARODİ[Fr. < Yun.] ile PASTİŞ[Fr. < PASTICHE]

( Ciddi sayılan bir yapıtın, bir bölümünü ya da tamamını alaya alarak, biçimini bozmadan ona bambaşka bir öz vererek, biçimle öz arasındaki bu ayrılıktan, gülünç etki çıkaran tür. İLE Başka sanatçıların yapıtlarını taklit yoluyla oluşturulan sanat yapıtı. | Bir ekolün özelliklerine göre oluşturulan yapıt. )


- PAROKSİSMAL/PAROXYSMAL[İng.] değil/yerine/= NÖBETLEMELİ


- PARS ile ANADOLU PARSI

( )

( ... İLE Bu ırk, Andolu’da yaklaşık 40 yıl öncesine kadar yaşamını sürdürmekteydi. Yaşamları, yaklaşık 20 yıl kadardı. Son üyenin, 1974’te, Beypazarı’nda vurulduğu kabul edilmektedir. )

( FELIS PARDUS vs. PANTHERA PARDUS TULLIANA )


- PÂRS[Fars.] ile Pârs[Fars.]

( Panter[Yun.]. İLE İran, Fars iklimi, Acemistan. )


- PARSAL = PARTAL

( Çok kullanılmaktan dolayı yıpranmış, eskimiş. )


- PARSELLER CAMİİ :

( Parseller Camii Huzur Mahallesinde olup Çimen sokaktadır ve kapı no.su: 4'tür. )


- PART vs. WHOLE


- PARTICIPATION vs./and TO SHARE


- PARTICULAR vs. SPECIAL


- PARTİKÜL[Fr.] değil/yerine/= PARÇACIK


- PARTNER ile KAVALYE


- PAS ile PAS[İng.] ile PAS

( Su içinde ve nemli havada, metallerin, özellikle demirin yüzeyinde oksitlenme sonucunda oluşan nesne. | Genellikle midenin bozulmasından ötürü dilin üzerinde oluşan beyaz tabaka. | Bazı asalak mantarların çeşitli bitkilerde oluşturduğu portakal sarısı ya da kahverengi lekeler. Bu lekelerden ileri gelen bitki hastalığı. İLE Bazı top oyunlarında, oyunculardan birinin, topu, başkasına geçirmesi. | Bazı kâğıt oyunlarında, sırası gelen oyuncunun, oyuna o elde katılmayacağını belirtir. İLE Üç saatlik süre. )

( )


- PAS ile PAS[Fr. < PASSE] ile PASPAS

( Su içinde ve nemli havada metallerin, özellikle demirin yüzeyinde oksitlenme sonucunda oluşan nesne. | Bazı asalak mantarların çeşitli bitkilerde oluşturduğu portakal sarısı ya da kahverengi lekeler, küf. | Bu lekelerden ileri gelen bitki hastalığı. | Demir ya da demir alaşımlarının aşınması sonucunda ortaya çıkan ve esas itibarıyla demir oksit ve hidroksitten oluşan aşınma türü. | Bar. İLE Bazı top oyunlarında oyunculardan birinin topu takım arkadaşına atması. | Bazı iskambil oyunlarında sırası kendisine gelen oyuncunun oyuna o elde katılmayacağını belirten bir söz. | Bazı iskambil oyunlarında “geçiniz” anlamında bir söz. İLE Ayakkabıların altını temizlemek için kapı önlerine konulan kıl, plastik vb.den yapılmış yüzü tırtıklı silecek. )


- PAŞA KEMERİ :

( Belgrad Ormanı içindeki kemerlerden biri olup Bahçeköy - Kemerburgaz arasındadır. Mimar Sinan tarafında 1563/1564 yılları arasında yapıldığı, kemerin mimarisinden anlaşılmaktadır. Kemere Balıkzade kemeri de denilmektedir. Kırkçeşme isale hattının Nakkaş Osman Efendi tarafından yapılan minyatüründeki yazıdan anlaşılmaktadır. )


- PASAJ[Fr.] ile/değil/yerine ÇARŞI

( İçinde dükkânlar bulunan, üzeri kapalı ya da açık, aynı zamanda yol olarak kullanılan ve geçiş yapılan çarşı. | Bir yazıdan, bir yapıttan alınan bölüm, parça. İLE/DEĞİL/YERİNE ... )


- PASAJ/PASSAGE[İng.] değil/yerine/= GEÇİŞ | GEÇİT


- PASAKLI/LIK, ÇAPAÇUL ile/ve/değil DAĞINIK/LIK


- PASAKLILIK ile/ve/değil/||/<>/< KENDİNE GÖRELİK


- PAŞALAR DAİRESİ :

( Kasr - ı Hümayün'ün kuzey doğusundadır. Bu bina Maslak Kasırları binalarını korumakla görevliler için yaptırıldığı sanılmaktadır. )


- PASAPORT[Fr.] ile PASAVAN[Fr.]

( Yabancı ülkelere gidecek olanlara, yetkili kurumca verilen, yabancı ülke yetkililerinin kimlik incelemesinde geçerli olan belge. İLE Türkiye Cumhuriyet ile sınırları olan ülkelerin, sınır bölgeleri içinde oturan Türk vatandaşlarına serbestçe gidip gelmeleri için verilen belge. )


- PASCAL ÜÇGENİ ve/||/<> BİNOM DAĞILIMI

( Sayın Haluk Berkmen'in yazısını okumak için burayı tıklayınız... )

( )


- PASCAL UÇURUMU ile/ve ASTRONOT SENDROMU ile/ve SİMURG SENDROMU


- PÂSEK[Fars.] ile PÂ-SENG/PÂR-SENG[Fars.]

( Esneme/esneyiş. İLE Teraziyi denkleştirmek için kefesine konulan şey. )


- PASİF değil/yerine/= EDİLGEN


- PASİF değil/yerine/= EDİLGEN/EDİLGİN


- PASİFİK OKYANUSU:
MALENEZYA ile/ve/<> MİKRONEZYA ile/ve/<> POLONEZYA

( Dumont d'Ureille adlı bir denizci, 1827 yılında bu coğrafyaya ulaşmayı başarmıştır. Pasifik Okyanusu'nu bu 3 bölgeye ayırmıştır. )


- PASİFİK OKYANUSU'NUN ile ...

( Belleği yoktur. [Meksika'lıların deyişi] )


- PASKAL[Fr.] ile (BLAISE) PASCAL

( Bireyleri, güldürüp eğlendiren kişi. İLE Matematikçi, fizikçi ve düşünür. [19 Haziran 1623 – 19 Ağustos 1662] )


- PASPAL[Yun.] ile PESPÂYE[Fars. PEST-PÂYE] ile PEJMURDE[Fars. < PİJMURDE]/SALAŞ

( Çok kepekli un. | Bakımsız, dağınık, pis. İLE Alçak, aşağılık. İLE Eski püskü, yırtık. | Dağınık, perişan. )


- PASSION vs./and ATTITUDE


- PASTIRMA YAZI değil
BASTIRMA(/BASTIRAN) YAZ/I


- PASTORAL MÜZİK[Fr.] ile KIRSAL MÜZİK

( Kır yaşamını anlatan müzik. )


- PASTORAL[Fr.] değil/yerine/= ÇOBANLAMA/KIRSAL


- PATA-KÜTE (GİRİŞMEK, VURMAK)


- PATA ile PATA[İt.]

( Büyük ayaklı. [PATAGONYA < PATA] İLE Oyunda, yenen ve yenilen olmaması, berabere kalma. )


- PATATES ve/ne yazık ki/> SOLANİN

( Kimyasal Tehlike: Solanin:

Patateslerin filizlenmesiyle birlikte, özellikle filizlerin ve yeşil renkli bölümlerin oluştuğu bölgelerde "solanin" adlı toksik bir alkaloid üretimi artar. Solanin, sinir sistemi üzerinde olumsuz etkiler yapabilir ve mide bulantısı, kusma, ishal gibi belirtilere yol açabilir. Bu nedenle, filizlenmiş ve yeşillenmiş patateslerin tüketimi önerilmez.

Patatesin Filizlenme Nedenleri:

Patatesler, doğal bir depolama sürecinin parçası olarak filizlenir. Filizlenme, patatesin sıcaklık, ışık ve nem gibi çevresel koşullara maruz kaldığında oluşur. Bu koşullar, patateslerin büyüme hormonlarını[giberellinler] etkinleştirerek filizlenme sürecini başlatır.

Patatesi Saklama Koşulları

Patatesler, 4 - 10°C arasında, serin ama donma noktasının üzerinde saklanmalıdır.

Orta derecede nemli bir ortam tercih edilmelidir. Aşırı nem, çürümeye neden olabilir.

Patatesler karanlık bir ortamda saklanmalıdır. Işık, klorofil üretimini artırarak patateslerin yeşillenmesine ve solanin üretimine yol açar.

Patateslerin saklandığı alan iyi hava almalı, plastik torbalar yerine delikli kutular ya da bez torbalar yeğlenmelidir. )


- PATCH CLAMP İLE TIRF İLE SUPER-RESOLUTİON ile/||/<> TEK MOLEKÜL TEKNİKLERİ

( Biyolojik sistemlerde hassas ölçüm. )

( Formül: I = g(V-E) )


- PATCHWORK[İng.] değil/yerine/= KIRK YAMA / YAMA İŞİ


- PATEN ile PATENT

( Buz üstünde kaymak için kullanılan, çoğunlukla, tabanına, dar ve uzun bir çelik takılı ayakkabı. | Bu ayakkabının düz yerlerde kaymakta kullanılan tekerlekli türü. İLE Bir buluşun ya da o buluşu uygulama alanında kullanma hakkının bir kimseye ait olduğunu gösteren belge. | Uyrukluk belgesi. | Gemilere, ayrıldıkları limanın sağlık durumu için verilen belge. | Bir durum ya da bir işi yalnızca kendi yetkisi altında görme. )


- PATENS/PATENCY[İng.] değil/yerine/= AÇIK KALMA


- PATENT ile YARARLI/FAYDALI MODEL ile TASARIM

( )


- PATENT[İt.] ile MARKA[İt. < Alm.]

( Bir buluşun ya da o buluşu uygulama alanında kullanma hakkının bir kimseye ait olduğunu gösteren belge. | Uyrukluk belgesi. | Gemilere, ayrıldıkları limanın sağlık durumu için verilen belge. | Bir durum ya da bir işi yalnızca kendi yetkisi altında görme. İLE Resim ya da harfle yapılan işaret. | Bilet, para yerine kullanılan metal ya da başka şeyden parça. )


- PATETES değil PATATES


- PATH INTEGRAL İLE VARİATİONAL İLE PERTURBATİON ile/||/<> HESAPLAMA YÖNTEMLERİ

( Fiziksel problem çözme teknikleri. )

( Formül: ∫Dφ e^{iS[φ]/ℏ} )


- PATH vs. LANE


- PATIENCE vs. DUPERY


- PATIENCE/FORBEARANCE instead of EXPECTATION


- PATİKA ile PARKUR


- PATIR, GÜRBÜZ (İZMİT, 1939) :

( Feriköy'den kaleci olarak transfer edildi ve iki sezon (1963 - 1965) Sarıyer'de tescilli kaldı. Sarıyer takımında 42 lig, 4 kupa olmak üzere 46 resmi ve 8 özel maçla birlikte toplam olarak 54 kez forma giydi. Lig maçlarında 45, kupa maçlarında 4 ve özel maçlarda 0 olmak üzere toplam olarak 58 gol yedi. Kocaeli Petrolspor'a transfer ederek Sarıyer'den ayrıldı. )


- PATLADI ve/||/<>/> ATLADI

( Lastik. VE/||/<>/> Sürücü. )


- PATLAK ile PIRTLAK

( ... İLE Dışarı fırlamış. | Kolayca kabuğundan dışarı çıkabilen. )


- PATLAYANA KADAR ile/değil/yerine DOYANA/DOYACAK KADAR


- PATLICAN ile BİRECİK PATLICANI


- PATLICAN ile BOSTAN PATLICANI

( ... İLE Az çekirdekli, iri, yuvarlak/topak ve oval bir patlıcan türü. )


- PATLICAN ile İTÜZÜMÜ/KÖPEKÜZÜMÜ

( ... İLE Patlıcangillerden, bazı ilaçların yapımında kullanılan bir bitki. )

( ... cum SOLANUM NIGRUM )


- PATLICAN ve/||/<>/> KARNIYARIK

( ... VE/||/<>/> Uzunlamasına yarılan kızarmış patlıcanların ortasına iç malzeme konularak hazırlanmış yemek. | Matbaacılıkta her sayfayı çift sütun olarak düzenleme. )


- PATLICAN ile KEMER PATLICANI

( BÂDİNCÂN, BÂDİNGÂN )

( HADAK )

( SOLANUM MELONGENA )


- PATNİK" ATAK değil PANİK ATAK


- PATOJEN[Fr.] ile/ve/<> PATOLOJİ[Fr. < Yun. PATHOS: Sayrılık. | LOGOS: Bilim.]

( Sayrılık oluşturan. İLE Sayrılıklar bilimi. )


- PATOLOJİ ile/ve/||/<> PARODİ


- PATRON OLMAK ile/değil/yerine ÖRNEK VE ÖNDER OLMAK

( [not] BEING BOSS vs./but BEING EXAMPLE AND LEADER
BEING EXAMPLE AND LEADER instead of BEING BOSS )


- PATTERN vs. FORM


- PAULİ İLE HUND İLE AUFBAU ile/||/<> ELEKTRON DİZİLİM İLKELERİ

( Atomlarda elektron yerleşiminin üç temel kuralı. )

( Formül: ms = ±½ )

( Wolfgang Pauli tarafından 1925 yılında keşfedildi/formüle edildi. )


- PAY (AL[DIR]MAK) ile/ve/değil/||/<>/< İLİŞKİ/LEN[DİR]MEK


- PAY ile/ve NASİP/BEHRE[Fars.]


- PAYAN[Fars.] ile PAYANDA[Fars.]

( Son, sonuç, uç, kenar. İLE Yerinden oynamış bir nesnenin düşmemesi için konulan eğik ya da düz destek, dayak. )


- PAYDA ile/ve/||/<> PARÇA

( DENOMINATOR vs./and/||/<> PART/PIECE )


- PAYDA ile PAYANDA[Fars.]


- PÂYE[Fars.] değil/yerine/= AŞAMA


- PAYE[Fars.] ile/ve/değil/||/<>/< PAY/ÜLEŞ/HAK/HİSSE/SEHİM

( Aşama, rütbe. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Birden fazla kişi arasında bölüşülmüş bir bütünden, bu kişilerin her birine düşen bölüm. | Eşit bölüm. | Ticari bir işlemde zarar tehlikesine karşı ayrılan para, marj. | Bayağı kesirlerden birinin eşit parçalardan kaç tane aldığını gösteren sayı. | Katkı. )


- PÂYİDAR/PÂY-DÂR[Fars.] değil/yerine/= KALIMLI/YERLEŞMİŞ


- PAYLAÇO" değil PALYAÇO[İt. < PAGLIACCIO]


- PAYLAMAK değil/yerine PAYLAŞMAK

( İter. DEĞİL/YERİNE Çeker. )


- PAYLAŞILABİLECEK ile PAYLAŞILAMAYACAK


- PAYLAŞILABİLEN ile ÖZEL OLAN

( SİHAN: Hisseler. )

( NASÎB: Pay, kısmet. )

( BERHÛR: Hisse, nasip, pay. )

( SHARABLE vs. SPECIAL )


- PAYLAŞILABİLENLER ile/ve PAYLAŞILANLAR


- PAYLAŞIM ile/ve DAĞITIM

( SHARING vs./and DISTRIBUTION )


- PAYLAŞIM ile/ve DAYANIŞMA

( SHARING vs./and SOLIDARITY )


- PAYLAŞIM ile/ve/||/<> İŞLEM ile/ve/||/<> ARŞİV

( Verilerin ve özellikle de e-postaların düzenlenmesinde gerekli olan, öncelikli ve işlevsel en üst üç bölüm/leme. )


- PAYLAŞIM ile/ve/değil PAYLAŞIMI YAŞAMAK

( [not] SHARING vs./and TO LIVE/FEEL THE SHARING )


- PAYLAŞIM ile/ve/<> SAYGINLIK


- PAYLAŞIM ile/ve YAKLAŞIM

( SHARING vs./and APPROACHING )


- [ne yazık ki]
PAYLAŞIMSIZ/LIK ile/değil/< "DOYUMSUZ/LUK"


- Paylaşım için DİNLE!!!


- Paylaşım için SUS!!!


- PAYLAŞMAK ile/ve PASLAŞMAK

( TO SHARE vs./and TO PASS EACHOTHER )


- PAZAR ile AKŞAM PAZARI


- PAZAR ile/ve/||/<> ARKADIUS(AVRAD) PAZARI

( ... İLE/VE/||/<> Cerrahpaşa'da kurulurdu. )


- PAZAR ile KENT

( Ticaret/alışveriş sabit değilse. İLE Ticaret/alışveriş sabitse. )


- PAZAR ile MERKATA

( ... İLE Etiyopya'nın başkenti Addis Ababa'da bulunan pazar, Afrika'nın en büyük pazarıdır.[20 km²] )

( ... con MERCATO )


- PAZAR ile/ve/değil/||/<>/> MEZAR

( Ana rahminden geldik pazara
Bir kefen aldık döndük mezara )

( image )


- PAZAR ile/ve/||/<> PANAYIR[Yun. < PAN AGHIOS]

( Haftalık ve/ya da belirli günlerde kurulan. İLE/VE/||/<> Yılda 1-2 kez kurulan/yapılan, sergi niteliği de taşıyan pazar. )


- PAZAR ile PASAR MALAM

( Yerde, tezgâh ya da bir şeylerin üzerinde. İLE Brunei'nin başkenti Bandar Seri Begawan'da, yerli halkın, kayıklarının içinde çeşitli tropikal meyveler sattığı bir pazar. )


- PAZAR ile/||/<> SATAK

( ... İLE/||/<> Çarşı, pazar yerleri. )


- PAZARBAŞI DALYANI :

( Yenimahalle'nin Pazarbaşı mevkii denizinde kurulan bir dalyandı. 1965 yılına kadar kurulan dalyan Hamamcıoğulları'na aitti. )


- PAZARLAMA ile/ve/<> HALKLA İLİŞKİLER ile/ve/<> REKLAM ile/ve/<> MARKALAŞTIRMA

( "Ben büyük bir âşığım." İLE/VE/<> "İnan bana! O çok büyük bir âşık." İLE/VE/<> "Büyük âşığım! Büyük âşığım! Büyük âşığım!" İLE/VE/<> "Anladım ki, büyük bir âşıksın!" )

( "I'm great lover." vs./AND/<> "Trust me! He's a great lover." vs./AND/<> "I'm a great lover. I'm a great lover. I'm a great lover." vs./AND/<> "I understand. You are a great lover." )

( MARKETING vs./and/<> PUBLIC RELATIONS vs./and/<> ADVERTISING vs./and/<> BRANDING )


- PAZARLAMA ile HİLE

( MARKETING vs. TRICK )


- PAZARLAMA ile/ve "KAKALAMA"


- PAZARLIK PAYI ile/ve/değil/yerine İNDİRİM PAYI


- PAZARLIK ile/değil/yerine TARTIŞMA

( [not] NEGOTIATION vs./but ARGUE
ARGUE instead of NEGOTIATION )


- PAZAR/pazar ile/ve/değil/||/<> Pazar

( Ürünlerin satıldığı yer. İLE/VE/DEĞİL/||/<> Haftanın son günü. )


- PAZARTESİ'NE değil PAZARTESİ'YE


- PAZI/YABANİ ISPANAK/YABANPANCARI ile IŞTIR

( Ispanakgillerden, yaprakları sebze olarak kullanılan bir bitki. İLE Ispanakgillerden, sapları etli bir ot, yabanpazısı. )

( BETA VULGARIS cum BLITUM CAPITATUM )


- PAZI ile PAZU/PAZI[Fars. :Kol.] ile PAZI

( Ispanakgillerden, yaprakları sebze olarak kullanılan bir bitki, yabanpancarı, yabanlıspanak. İLE Kolun, omuz ile dirsek arasındaki bölümünde bulunan, şişkince kas kitlesi. İLE Bir ekmeklik hamur topağı, beze. )


- PAZIBENT[Fars.] değil/yerine/= KUŞAK/KOLÇAK

( Belirli bir amaçla, kola geçirilen, enli kuşak, kolçak. )


- PAZU GÖSTERMEK" ile/değil/yerine/||/<>/>&lt;/&lt; GÖNLÜNÜN GENİŞLİĞİ


- PAZU[Fars. < BÂZÛ](BİSEPS) ile/ve TRİSEPS

( Kolun, omuz ile dirsek arasındaki bölümü. İLE/VE ... )

( BICEPS vs./and TRICEPS )


- PAZVANT/PÂSBÂN/PÂSDÂR/PÂSVÂN[Fars.] değil/yerine/= BEKÇİ

( Osmanlı döneminde, Rumeli'de, gece bekçilerine verilen ad. )


- Pb ile Pd

( Kurşunun simgesi. İLE Palladyum'un simgesi. )


- PCR İLE RT-PCR İLE QPCR ile/||/<> DNA AMPLİFİKASYON TEKNİKLERİ

( DNA çoğaltma ve analiz yöntemleri. )

( Formül: 2ⁿ kopya (n döngü) )


- PCR İLE WESTERN BLOT İLE ELISA ile/||/<> MOLEKÜLER TEKNİKLER

( Temel biyoloji lab yöntemleri. )

( Formül: 2^n amplifikasyon )


- PD İLE PT İLE RH İLE RU ile/||/<> DEĞERLİ METAL KATALİZÖRLER

( Platin grubu metal katalizörler. )

( Formül: Pd(0) → Pd(II) → Pd(0) )


- PDF:
"PİDİEF" değil PEDEFE P D F


- PDR ile/ve/||/<> RPD

( Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik. İLE/VE/||/<> Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık. )


- PEARSON İLE SPEARMAN İLE KENDALL ile/||/<> KORELASYON ÖLÇÜLERİ

( Değişkenler arası ilişki ölçüm yöntemleri. )

( Formül: r = Σ(x-x̄)(y-ȳ)/√Σ(x-x̄)²Σ(y-ȳ)² )


- PEÇE ile/değil PERDE


- PEÇELİ BAYKUŞ ile KIR BAYKUŞLARI ile KULAKLI ORMAN BAYKUŞU ile ALACA BAYKUŞ

( Tiz bir sesle çığlık atar. İLE Genellikle ses çıkarmaz. İLE Düşük perdeden uzatılmış bir uu-uu-uu sesi çıkarır. İLE Erili huuu-huuu-huuu diye öter, dişili boğuk bir sesle kiv-vik diye ses çıkarır. )

( ile ... ile ... ile ... )


- PEÇİÇ[Hintçe] ile ...

( Deniz kabuklarıyla oynanan bir oyun. )


- PEDAL değil/yerine/= AYAKÇA


- PEDOLOJİ[Fr. < Yun. PAİD: Çocuk. LOGOS: Bilim.] ile PEDOLOJİ[Fr. < Yun. PEDON: Toprak. LOGOS: Bilim.]


- PED-/-PEDE/PEDİ-/PEDO-/PAED-/PAEDO- ile/||/<> HEBE-

( Çocuk. İLE/||/<> Ergenlik, ergenlik çağında. )


- PEDÜNKÜL/PEDINCLE[İng.] değil/yerine/= SAP


- PEHLİVAN, MÜCELLİP (LÜLEBURGAZ, 1954) :

( Boluspor'dan transfer edildi ve iki sezon (1083 - 1983) Sarıyer'de tescilli kaldı. Bu süre içinde 41 lig, 2 kupa olmak üzere 43 resmi ve 14 özel maçla birlikte toplam olarak 57 maçta Sarıyer forması giydi. Lig maçlarında 5, özel maçlarda 1 olmak üzere takımına 6 gol kazandırdı. Lüleburgazspor'a transfer ederek Sarıyer'den ayrıldı. )


- PEHLİVAN[Fars.] değil/yerine/= GÜREŞÇİ


- PEK ÇOK ...LARI" değil PEK ÇOK ...'YI


- PEK KONUŞMAMAK ile/değil/yerine/>/< (DAHA) AZ KONUŞMAK


- PEKÂLÂ değil/yerine/= PEKİYİ


- PEKİN ÖRDEĞİ ÜRETİM SAHASI :

( Belgrad Ormanı içindedir. Çok çabuk gelişen Pekin örnekleri kuluçka makinelerinde üretilerek diğer işletmelere dağıtımı yapılmaktadır. )


- PEKİN = EMİNL = CERTAIN[İng., Fr.] = GEWIß[Alm.] = CERTUS[Lat.]


- PEKİNLİK = EMİNLİK = CERTAINTY[İng.] = CERTITUDE[Fr.] = GEWIßHEIT[Alm.] = CERTITUDINEM[Lat.]


- PEKİŞ, İLKSUN (...) :

( Sarıyer Belediyespor Kulübü karate takım sporcusu olup; 2005'te Yalova'da yapılan Türkiye Avrupa Bölgesel Takım Şampiyonasında birinci olan takımın elemanı olarak yarıştı. )


- PEKMEZ'LERDE:
HURMA ile/ve KAYISI ile/ve DUT ile/ve ÜZÜM ile/ve KEÇİBOYNUZU/HARNUP ile/ve ANDIZ ile/ve KIZILCIK

( )


- PELE[Fars.] ile PELLE[Fars.]

( Terazi kefesi. | Merdiven basamağı. | Çark dişi. İLE Pele. | Derece. | Merdiven basamağı. )


- PELESENK[Ar.] ile/değil PERSENK[Fars.]

( Türlü bitkilerden çıkarılan, kokulu bir reçine. | Pelesenkağacından elde edilen değerli kereste. İLE/DEĞİL Konuşurken, gereksiz yinelenen söz. )


- PELİKAN ile AK PELİKAN


- PELİKAN ile DALMAÇYALI/TEPELİ PELİKAN

( ... ile )


- PELİKAN[Fr. < Lat.]/KAŞIKÇI KUŞU ile KAHVERENGİ PELİKAN

( )

( PELECANUS ONOCROTALUS cum ... )


- PELTEK ile PEPE

( Dilini, dişlerinin arasına alır gibi konuşan ve bu yüzden, s, z gibi sesleri kusurlu söyleyen. | Tutuk, titrek bir biçimde. İLE Dudak sesleriyle başlayan sözcüklerin ilk seslerini güçlükle söyleyen ve birkaç kez yineledikten sonra arkasını getirebilen, tutuk dilli. )


- PELTEK/LİK ile KEKEME/LİK


- PELTEKLİKTE:
Z'LEŞTİRME ile/||/<> S'LEŞTİRME ile/||/<> C'LEŞTİRME ile/||/<> L'LEŞTİRME

( Jale > Zale | Jilet > Zilet
İLE/||/<>
Paşa > Pasa | Kışlık > Kıslık | Şapka > Sapka
İLE/||/<>
Jandarma > Candarma | Jilet > Cilet
İLE/||/<>
Birader > Bilader | Berber > Belber | Merhem > Melhem | Terlik > Tellik )


- PEMBE YALI (FETHİ AHMED PAŞA YALISI) ile PEMBE YALI (İLYAS BEY YALISI)

( Kuzguncuk'tadır. İLE Anadoluhisarı'ndadır. )

( 1840-50'lerde, Müzeci Fethi Ahmed Paşa tarafından. İLE XIX. yüzyıl sonunda yaptırılmıştır. )


- PEMDAS and/sometimes/||/<> BODMAS

( Parantheses > Exponents > Multiplication > Division > Addition > Subtraction AND/SOMETIMES/||/<> Brackets > Order > Division > Multiplication > Addition > Subtraction )

( Parantez > üstler > çarpma > bölme > toplama > çıkarma VE/BAZEN/||/<> Parantez > üstler > bölme > çarpma > toplama > çıkarma )


- PENBE değil PEMBE


- PENÇE[Fars.] ile AYAK/PATİ

( Yırtıcı hayvanların ön ayaklarının parmaklarıyla tırnakları. | Etkisinden kurtulmak olanaksız, etkisi çok olan güç. | Ayakkabının tabanındaki kösele. İLE Kedi, köpek için ön ayak. | Küçük çocuk ayağı. )

( ZIFR ile ... )

( PAW/CLAW vs. FOOT/... )


- Pençen yok! KONUŞ!!!


- PENÇE/PENCE[Fars.] ile HILÂB[Ar.]

( Yırtıcı hayvanların ön ayaklarının parmakları ve tırnakları. İLE Yırtıcı kuş ve hayvan pençesi. )


- PENCERE ile ARNAVUTBACASI

( ... İLE Tavan arasına ışık sağlayan, çatı penceresi. )


- PENCERE ile AYPENCERE

( ... İLE Yarım daire biçiminde pencere. )


- PENCERE ile LOMBOZ[İt./Yun.]

( ... İLE Kamaralarla alt güverteleri aydınlatmak için bordalardan ve güvertelerden açılan yuvarlak pencere. )


- PENCERE[Fars.] ile PERVÂZ[Fars.]

( ... İLE Kapı, pencere gibi yerlerin kenarlarına geçirilen ensiz parça. | Giysilerin, yaka, kol, etek gibi yerlerine ya da kumaştan yapılmış öteki eşyaların kenarlarına geçirilmiş, dar, uzun parça. | Cilt kapağının iç tarafına konulan parça. )


- PENETRANS İLE EKSPRESİVİTE İLE PLEİOTROPİ ile/||/<> GENETİK KAVRAMLAR

( Gen-fenotip ilişkisinin karmaşıklığı. )

( Formül: Penetrans = Etkilenen/Genotip )


- PENGUEN DAYANIŞMASI ile/ve/||/<> LEYLEK DAYANIŞMASI


- PENGUEN ile CÜCE PENGUEN

( Buzullarda. İLE Avustralya'da. )

( APTERODYTES PATAGONICA cum ... )


- PENGUEN ile/ve/değil DENİZ KUŞU(CORMORANTS)

( ... İLE/VE/DEĞİL Patagonya'da, bir çeşit karabatak olan ve uzaktan penguene benzeyen deniz kuşları bulunmaktadır. )


- PENGUEN ile/ve/<> GALAPAGOS PENGUENİ

( ... İLE/VE/<> Galapagos Adaları'nda yaşamaktalardır. )


- PENGUEN ile GENTOO PENGUENİ

( ... İLE Güney Kutbu'nun kuzeye doğru olan karasal noktalarında yaşarlar. )

( ... İLE 35 km. hızla yüzerler. )

( ... cum PYGOSCELIS PAPUA )


- PENGUEN ile GÜNEY AFRİKA/"EŞEK" PENGUENİ

( 18 saate kadar durmaksızın avlanabilirler ve suyun altında kalabilirler. İLE ... )

( 13 mil hızla yol alabilirler. İLE ... )

( 175 m. kadar dalabilirler. İLE ... )

( ... İLE Cape yarımadasının belirli bir noktasında yaşarlar. )

( ... İLE Gebelik süreleri, 40 gündür. )


- PENGUEN ile GÜNEY KAYA (ROCKHOPPER) PENGUEN

( ... İLE Batı Pasifik ve Hint Okyanusları'nın alt antarktika sularında ve Güney Amerika'nın güney kıyılarında görülür. )


- PENGUEN ile İMPARATOR/KRAL PENGUEN

( ... İLE Yavruları, 1 yıl boyunca, anne-babalarının bakımına muhtaç olarak büyürler. )

( ... İLE 535 metre derinliğe dalabilirler. )

( Dünyada, 18 penguen türü bulunmaktadır. Ne yazık ki, küresel ısınma nedeniyle 10'u, yok olma tehlikesiyle karşı karşıyadır. )

( ZERADİYYE ile ... )

( PENGUIN vs. EMPEROR PENGUIN )

( APTERODYTES PATAGONICA cum ... )


- PENGUEN ile MACELLAN PENGUENİ

( ... İLE Patagonya'da, Trelew'in 90 km. uzağındaki Punta Tombo alanında, Eylül ile Nisan ayları arasında görünürler.[Sayıları yarım milyonu bulur.][Smokinli garson penguen olarak da tanımlanmışlardır.] )

( İLE )


- PENGUEN ile MASKELİ PENGUEN


- PENGUEN ile PAPUA PENGUENİ


- PENGUEN ile SAKALLI PENGUEN


- PENGUEN ile SORGUÇLU/MAKARONİ PENGUEN

( ... İLE Güney Amerika, Güney Afrika ve Antarktika Yarımadası arasında kalan bölgede yaşayan bir penguen türüdür. )


- PENGUEN ile YALANCI PENGUEN

( ... İLE Avlanma nedeniyle soyları tükenmeden önce Kuzey Atlas Okyanusu'ndaki adalarda endemik bir türdü. )

( ... cum PINGUINIS IMPENNIS )


- PENİS/YARDA (SİK/YARAK/PİPİ/ÇÜK/KAMIŞ/ANDIR/FALLUS[Yun./Fr. < PHALLUS]) / VAJİNA (AM/KUKU/PITTIK)/ANDIR/PUDENDUM[Lat. < PUDERE: Utanmak.] ile KASIK

( [çiçeklerde] ANDROECIUM[eril] - PISTIL[dişil] )

( ZİB ile ASL'ÜL-FAHZ )

( LENG ile BÂNE )

( PENIS (COCK/DICK) / VAGINA (CUNT/PUSSY) vs. GROIN )


- PENİS ile/ve/||/<> DILAK/BIZIR[Ar. < BAZR]/KLİTORİS[Yun.]

( BAYZAR/BAZR[Ar.]: Rahmin başlangıcındaki et parçası, dilcik. )

( PREPUS: Penis ve klitorisin baş kısmını örten deri kıvrımı. )

( Klitorisin, Anlatılmayan Öyküsü )

( )

( )

( Kökeni/Etimolojisi: clitoris < Mateo Renaldo Colombo [İtal. anatomist][1516-1559] < kleítoris κλείτορις|EYun]: küçük kapalı yer < kleíō κλείω|EYun]: kapatmak, kapalı olmak, örtmek )

( )

( 4000 sinir ucu bulunmaktadır. İLE/VE/||/<> 8000 sinir ucu bulunmaktadır. )

( PENIS vs./and/||/<> CLITORIS )


- PENROSE İLE CCC İLE MULTİVERSE ile/||/<> KOZMOLOJİ MODELLERİ

( Evrenin yapısı ve evrimi kuramları. )

( Formül: E = mc²√(1-rs/r) )


- PENS[Fr.] değil/yerine/= KISKAÇ/MAŞA[Fars. < MAŞE: Tetik.]

( Çeşitli biçim ve büyüklükte, maşa ya da kıskaç. | Giysilerde, kimi yerinden içeri doğru daraltılarak dikilmiş bölüm. )


- PEPSİN[Fr. < Yun.] ile PEPTON[Fr. < Yun.]

( Mide mukozasının salgıladığı albüminli besinleri peptona çeviren enzim. İLE Gövdece özümlenebilecek duruma gelmiş, albüminli besin. )


- PEPT- ile/||/<> -PEPSİA

( Sindirim. İLE/||/<> Özel bir sindirim tipi ile ilgili. )


- PEPTİT İLE STEROİD İLE AMİN ile/||/<> HORMON SINIFLARI

( Kimyasal yapıya göre hormon türleri. )

( Formül: Steroid → çekirdek reseptör )


- PERCEPTION vs. FEELING


- PERCEPTION OF SERIAL TIME vs. PERCEPTION OF CONTINUAL TIME


- PERDE ile/değil/yerine BASAMAK


- PERDE ile İNCE PERDE/BÜRGÜ


- PERDE ile KATMAN

( PITCH vs. LAYER )


- PERDE ile PERDELEME


- PERDE ile TÛL

( ... İLE Uzunluk. [Tûl perde] | Zaman çokluğu, uzun süre. | Boylam. [TÛL DAİRESİ] )


- PERDE[Fars.] ile TÜL[Fr. < TULLE]

( Görüşü, ışığı engellemek, bir şeyi gizlemek için pencereye ya da bir açıklığın önüne gerilen örtü. | Üzerine bir nesnenin görüntüsü yansıtılan saydam olmayan yüzey. | İki yeri birbirinden ayıran bölme. | Seste pes perde. | Doğruyu görmeye engel olan şey. | Kaz, ördek, martı gibi hayvanların parmaklarını birbirine bitiştiren zar. | Bir müzik parçasını oluşturan seslerden her birinin kalınlık ya da incelik derecesi. | Bu ses derecelerini sağlamak için çalgılarda bulunup parmaklarla basılan yer. | Katarakt. | Bir sahne eserinin büyük bölümlerinin her biri. İLE Çok ince gözenekli pamuk ya da sentetik dokuma. | Bu dokumadan yapılmış olan. )


- PERDE ile/ve/<> YANILSAMA


- PERDELE(N)ME ile/ve/||/<> BULANIKLAŞ(TIR)MA


- PERDELİ AYAKLILAR ile/ve PERDESİZLER


- PEREKLITOS ile/ve PARAKLITOS(AHMED)


- PERGENDE ile/> FİRKATA ile/> KALİATA ile/> KADIRGA


- PERGOLA[İt.] değil/yerine/= GÖLGELİK/ÇARDAK


- PERHÎZ[Fars.] ile PERÎZ[Fars.]

( Sağlığı korumak ya da düzeltmek amacıyla uygulanan beslenme düzeni.[REJİM, RİYAZET/RİYAZAT] | Dince yasak edilen şeylerden tamamıyla uzak kalma/durma. | İncitici sözlerden kaçınma. | Hristiyan ve Yahudiler'in, belirli günlerde, bazı yiyecekleri yemeden tuttukları oruç. İLE Bağırma, haykırma. | Su kenarında yetişen yeşil saz, ot. )


- [Fr.] PERİDOT ile PERİDOTİT

( Olivin. İLE Olivin ve piroksenden oluşmuş magma taşı. )


- PERİFERİ[Fr. < PÉRİPHÉRİE] değil/yerine/= KIYI | ÇEVRE | UC


- PERİFERİK/PERIPHERAL[İng.] değil/yerine/= ÇEVRESEL


- PERİLİ KÖŞK ile ...

( Emirgân'dadır. [XIX. yy.] )


- PERİŞAN OLMAK ile/ve/||/<> TELEF OLMAK


- PERİŞAN OLMAK ile YOK OLMAK


- PERİŞAN[Fars.] değil/yerine/= DAĞILGAN


- PERÎŞAN ile/ve PERÎ-ŞÂN

( Âşık. İLE/VE Sevgili/mâşuk. )


- PERİSTALTİK ile/||/<> SEGMENTASYON

( Peristaltik ileri hareket İLE segmentasyon karıştırmadır )

( Formül: İlerletme İLE karıştırma )


- PERİYOD değil/yerine/= DÖNEY


- PERİYODİK/PERIODIC, PERIODICAL[İng.] değil/yerine/= DÖNEMSEL | SÜRELİ (YAYIN)


- PERİYOT/PERIOD[İng.] değil/yerine/= DÖNEM, DEVRE


- PERMANAT[Fr.] ile PERMANGANAT[Fr.]

( Saçların, uzun süre dalgalı kalmasını sağlamak için uygulanan işlem. İLE Mikrop öldürücü olarak kullanılan, suda eriyiği menekşe renginde bulunan, potasyum permanganatın kısa adı. )


- PERMANENCE vs. CONTINUOUSNESS


- PERMEÇE ile/ve FİLADUR

( Yedek olarak kullanılan ince halat. İLE/VE İnce ve katranlı halat. )


- PERMISSION vs./and APPROVE


- PERMISSION/MAY vs. PROBABILITY/MIGHT


- PERMÜTASYON İLE KOMBİNASYON İLE BİNOM ile/||/<> SAYMA YÖNTEMLERİ

( Düzenleme ve seçme hesapları. )

( Formül: C(n iler) = n!/r!(n-r)! )


- PERMÜTASYON İLE KOMBİNASYON İLE VARYASYON ile/||/<> SAYMA İLKELERİ

( Temel sayma yöntemleri. )

( Formül: C(n iler) = C(n ilen-r) )


- PEROVSKİTE İLE SPİNEL İLE GARNET ile/||/<> OKSİT YAPILARI

( Önemli metal oksit kristal yapıları. )

( Formül: ABO₃ (perovskite) )


- PERPERÎŞÂN/PERMEPERÎŞÂN


- PERSECUTE vs. PROSECUTE


- PERŞEMBE'NİN GELİŞİ, ÇARŞAMBA'DAN, BELİRLİ OLUR ile/<> ADAM OLACAK ÇOCUK, BOKUNDAN BELİRLİ OLUR


- PERSİSTENCE LENGTH İLE KUHN İLE RADİUS OF GYRATİON ile/||/<> POLİMER FİZİĞİ

( Biyopolimer mekanik özellikleri. )

( Formül: = 2LpL )


- PERSİSTENT HOMOLOGY İLE MAPPER İLE ZİGZAG ile/||/<> TDA YÖNTEMLERİ

( Veri analizinde topolojik yaklaşımlar. )

( Formül: Barcodes İLE persistence diagrams )


- PERSON vs. CONCEPT/EVENT


- PERSONAL vs. PERSONNEL


- [not] PERSONAL REQUEST vs./and GOOD REQUEST


- PERSONAL vs. SELF


- PERSONEL yerine ÇALIŞAN


- PERSONEL ile MÜRETTEBAT


- PERSPEKTİF değil/yerine/= GÖRÜNGE/BAKIŞ AÇISI


- PERSUASION vs./and JUSTICE/MERCY


- PERT[Fr. < PERTE] değil/yerine/= DEĞERSİZLEŞME, ZARAR


- PERTEV değil/yerine/= IŞIK, PARLAKLIK, YALIM


- PERTEVNİYAL KADIN EFENDİ ÇEŞMESİ ile PERTEVNİYAL SULTAN ÇEŞMESİ / VALİDE ÇEŞMESİ

( Eyüp'te, Eyüpsultan'dadır. İLE Aksaray'da Valide Sultan Camisi bahçesindedir. )

( 1867'de, Sultan Abdülaziz'in annesi Pertevniyal Sultan tarafından. İLE 1871'de, Pertevniyal Sultan tarafından. )


- PERTEVNİYAL SULTAN KONAĞI/HOROZOĞLU KONAĞI :

( Merkez Sarıyer'de Şehit Mithat Yılmaz (Eski Dereboyu) Caddesi üzerindedir. Sultan II. Mahmut'un (1803 - 1839) aşık olup haremine aldığı Besime hanımın adı hareme girdikten sonra Pertevniyal Sultan, çocuk sahibi olduktan sonra da "Valde" yani yeni ismiyle Pertevniyal Valde Sultan oldu (ö. 1883). Pertevniyal Valde Sultan İstanbul'un değişik semtlerine yaptığı hayır işleriyle tanınır. Tapu kayıtlarında Pertevniyal Valde Sultan Vakfının malı olarak görünen Konak mahkeme kararı ile 1954 yılında İstanbul Valiliği emrine devredildi. Daha sonra da Sarıyer Belediyesi'nin mülkiyetine geçen konaktan 1960 yılına kadar okul olarak yararlanıldı. Cumhuriyet öncesi "Süleyman Şah Binkaya Alp Numune - i İnnaz Mektebi" adı ile eğitim verirken, cumhuriyet döneminde Sarıyer 14. İlkokul, Sarıyer Pertevniyal İlkokulu olarak eğitim verildi. Bir süre kadar boş tutulan bina 1961'de Sarıyer Halk Eğitim Merkezi emrine tahsis edildi. Yeni Halk Eğitim Binasının yapılması üzerine birkaç yıl boş kalan ve birkaç kez yangın ve yıkılma tehlikesi geçiren bina Sarıyer Belediyesi Kültür Merkezi yapıldı. )


- PERTEVNİYAL VÂLİDE SULTAN ile BEZM-İ ÂLEM VÂLİDE SULTAN

( SULTAN ABDÜLAZİZ ile SULTAN ABDÜLMECİD )

( Pertevniyal Vâlide Sultan Çeşmesi, Eyüp Sultan'da, Yâvedûd Türbesi karşısında, Haliç Köprüsü'nün altındadır. [19. yy.] )


- PERU ve/||/<> MISIR

( )


- PERUKA[İt.] ile PERÜKÂR[Fr. < İt.]

( Takma saç. İLE Berber. )


- PERVÂ[Fars.] değil/yerine/= ÇEKİNME/SAKINMA/KORKU


- PERVÂNE LÂZIM ile/ve/||/<> PERVÂ NE LÂZIM

( Geceleri ışık etrafında dönerek uçan küçük kelebek. | Bir motor ya da yayla döndürüldüğü zaman bağlı olduğu düzeni devindiren, bir mile bağlanmış iki ya da daha fazla kanattan oluşan düzenek. | Yol gösteren, kılavuz/rehber. | Ferman, hüküm, nişan. | Selçuklu ve İlhanlılar'da nişancı, tevkîî. İLE PERVÂ[Fars.]: Çekinme, sakınma, korku. )


- PERVANEBALIĞI = AYBALIĞI


- PERVANECİ

( Selçuklu Divanı'nda bulunan, arazi defterlerine bakan görevli. )


- PERVÂSIZ/LIK[Fars.] ile PATAVATSIZ/LIK

( Çekinmez, sakınmaz, korkusuz kişi. / Çekinmeden, sakınmadan, korkmadan. İLE/VE/||/<>/> Sakınmama, korkusuzluk: Sözlerinin nereye varacağını düşünmeden saygısızca konuşan, davranışlarına dikkat etmeyen kişi/tutum. )


- PERVÂZ[Fars.] ile -PERVÂZ[Fars.] ile PERVÂZE[Fars.] ile PERVÂZÎ[Fars.]

( Uçma, uçuş. | Saçak. | Göze/hücre. | Ayna. | Dolap. | Aynalı, ince ve uzun tahta. İLE "Uçan, uçucu" anlamlarıyla birleşik sözcük yapar.[BÂLÂ-PERVÂZ: Yüksekten uçan. | BÜLEND-PERVÂZ: İddialı, inatçı.] İLE Kır, gezinti için hazırlanan yemek. | Gece eğlencesi ışığı. | Altın ve gümüş yaprakların kırıntısı. İLE Divân-ı Hümâyün ve Defter-i Hâkânî kalemlerine devam ve hizmet etmeden ve de hâcegândan olmadan, yolunu bularak bu kalemlerden birinde ketebeden olduğuna dair kayıtlarına şerh verilen kişi. )


- PERVAZE ile PERVÂZE[Fars.]

( Uçan. İLE Kır gezisi için hazırlanan yemek | Altın ve gümüş yaprakların kırıntısı. )


- PERVERENDE[Fars.] ile/ve/||/<>/> PERVERDE[PELVERDE değil!][Fars.] ile/ve/||/<>/> PERVERD/-PERVER[çoğ. PERVERÂN][Fars.]

( Yetiştirici, terbiye edici. | Besleyici, büyütücü. İLE/VE/||/<>/> Beslenmiş, büyütülmüş, yetiştirilmiş. | Üzüm şırasından yapılan bir çeşit tatlı. İLE/VE/||/<>/> "Besleyen/besleyici, büyüten, yetiştiren/yetiştirici, koruyan, terbiye eden" anlamlarıyla birleşik sözcükler yapar.[DEHÂ-PERVER: Dâhî yetiştiren. | FUKARÂ-PERVER: Yoksul besleyen.] )


- PERVERÎ[Fars.] / PERVERİŞ[Fars.] / PERVERÎŞ-ÂMÛZ[Fars.] / PERVERÎŞ-YÂB[Fars.] / PERVERİŞ-YÂFTE[Fars.]

( Besleyicilik, büyütücülük, terbiye. | Seçme. | Sevme. İLE Besleyiş, besleme, beslenme. | İlerleme, terakkî. İLE Mânen yetiştiren, filozof. İLE Beslenen. | Yetiştirilen, terbiye gören, terbiye edilen. İLE Büyütülmüş, bakımlı, terbiyeli, terbiye edilmiş. )


- PERVEZ/PERVAZ[Fars.] ile/ve/değil/<> EŞİK


- PES ETMEK ile/değil/yerine OLGUNLAŞMAK


- PEŞ[Fars.] ile PEŞ[Fars.]

( Arka. İLE Bazı giysilerin bol olması için yanlarına eklenen kumaş parçası. )


- PES ile/ve/||/<>/> TİZ ile/ve/||/<>/> UYUM

( Hafif, yavaş sesle söylenen. | Yenilgiyi kabul ettiğini belirtmek için ya da birinin şaşkınlık veren davranışlarına karşılık olarak kullanılır. İLE/VE/||/<>/> İnce, keskin selen/sadâ. İLE/VE/||/<>/> ... )


- PESEND[Fars.] ile/ve/||/<> -PESEND[Fars.]

( Beğenme, seçme. | Bir çeşit iğne işi. | Esmerleşmiş/mat altın. | Mushaflarla yazmaların ilk sayfalarıyla sure ya da bahis başlarında boya ile perdâh edilerek altınla karışık yapılmış olan biçimler. İLE Beğenen, beğenmiş.[MÜŞKÜL-PESEND: Güç beğenir. | HOD-PESEND: Kendini beğenmiş.] )

Bugün[15 Kasım 2025]
itibarı ile 40.058 başlık/FaRk ile birlikte,
40.058 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(116/162)