N ile başlayan FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 40.058 başlık/FaRk ile birlikte,
40.058 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(113/162)
- Örnek olarak KONUŞ!!!
- ÖRNEK VERMEK ile/ve/<> İŞARET ETMEK
( Kötü örnek, örnek değildir! [Su-i misal, misal teşkil etmez!] )
( Örnekte/benzetmede, hata olmaz/olmamalıdır! [Teşbihte, hata olmaz!] )
( Örnekler topaldır, üstüne gidilmez. )
( GIVING EXAMPLE vs./and/<> TO INDICATE )
- ÖRNEK ile/ve AÇIKLAMA
( SAMPLE vs./and EXPLANATION )
- ÖRNEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ARAÇ
- ÖRNEK ile/||/<> BASILI ÖRNEK/HARDCOPY
- ÖRNEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BENZETME
- ÖRNEK ile/||/<> EVREN
( Örnek alt küme İLE evren tüm popülasyondur )
( Formül: Sample İLE population )
- ÖRNEK ve RESM-İ NÂKIS
- ÖRNEKLEMEK ile ÖRNEKLEMEMEK
( Beni sıkar. İLE Seni sıkar. )
( Anlayamama(sı)ndan dolayı, örnekleme zorunluluğu doğar. )
( "TEŞBİHTE HATA OLMAZ" değil TEŞBİHTE, HATA OLMASIN/OLMAZ/OLMAMALI!
[ Hangi benzetmeyi yaparsan yap, önemli değildir anlamına gelmez. Benzetme(teşbih) yapacağın zaman hata yapmama gerekliliğini anlatır! [Teşbih sözcüğünden sonra virgül/duraklama çok önemli!]) ( Halk arasında daha çok, yapılan benzetmeden alınılmamasını dilemek için söylenilir ama bu yanlış kullanımdır. ] )
( Kötü örnek, örnek değildir!
[Sui misal, misal teşkil etmez!] )
- OROBAN değil/yerine/= CANAVAROTU
( Canavarotugiller ailesinin örnek türlerinden olan ve kenevirle tütün köklerinin asalaklarından biri sayılan çiçekli bitki. [Lat. OROBANCHE RAMOSA] )
- DAĞ OLUŞ/OROJENİ[Fr. < Yun. OROS: Dağ. | GNOS: Doğuş.] ile/ve DAĞCILIK/ALPİNİZM[Fr.]
( Dağ oluş. | Dağ bilimi. İLE/VE Dağcılık. )
- OROPOID ile AKDENİZ, ALP DAĞ, KUZEY TİPİ
( AKDENİZ, ALP DAĞ, KUZEY TİPİ ile )
- OROSPU ile/değil METRES
- OROSPU/LUK / KAHPE[Ar. < KAHBE] / EKEK/LİK / ERSEK[dvnlgttrk] ile FÂHİŞE/LİK | KEVÂŞE
( Kısaca: Orospuluk Zihinde; Fahişelik Gövdede
Orospuluk, spekülatif düşüncelerle, çıkara yönelik, işine geldiği gibi hareket etme eğilimi(eşeysel göstergesi olmaksızın). İLE
Fahişelik ise, içinde bulunduğu/bulunmuş oldukları koşullardan/olumsuzluklardan/"acziyetten" kaynaklanabilen, çok geniş/özel nedenlere dayanabilen ya da kişisel seçim/karar ile gövdenin eşeysel yönde, nesnel karşılığı için kullandırılması. )
( BAGIYY [çoğ. BAGAYÂ] )
- ORPHAN vs. MOTHERLESS
- ÖRSELEMEK ile TIRMALAMAK
- ORTA AFRİKA CUMHURİYETİ'NDE:
HASTALIK ve/<> HASTAHANE
( Orta Afrika Cumhuriyeti'nde, hastahane ve sağlık hizmetleri çok kötü olduğundan, hasta olmamak için -umarız bir gün düzelene kadar- hastahaneye gitmemek bile gerekebilir. )
- ORTA CAMİ ile ORTAKÖY CAMİSİ / MECİDİYE CAMİSİ
( Fatih'te, Sofular semtinde, Et Meydanı'ndadır. İLE Ortaköy'de, iskele yanındadır. )
( 1527'de, Maktûl İbrahim Paşa tarafından. [Ahmediye Camisi, Et Meydanı Camisi adlarıyla da bilinir.] İLE 1854'te, Sultan Abdülmecid tarafından, Mimar Karabet Balyan'a Barok üslûbunda yaptırılmıştır. )
- ÖNDER:
ORTA ile/ve/||/<>/> İYİ ile/ve/||/<>/> DAHA İYİ ile/ve/||/<>/> EN İYİ
( Anlatır. İLE/VE/||/<>/> Açıklar. İLE/VE/||/<>/> Gösterir. İLE/VE/||/<>/> Esin/ilham verir. )
- ORTA ile/ve/||/<> ARACI
- ORTA ile/ve/değil MERKEZ
- ORTA ile/ve/||/<> ORTAY/MERKEZ[Ar.]
- ORTA ile/ve/||/<> SONUÇ
( [İki taraftan da pay] Alarak/alıyorsa. İLE/VE/||/<> Almıyorsa. )
- ORTAÇAĞ:
ERKEN ile/ve/<>/> YÜKSEK/KLASİK ile/ve/<>/> GEÇ
( ORTAÇAĞ: Batı Roma İmparatorluğu'nun çöküşünden [476] başlayarak, 1453 ya da 1492'ye kadar süren çağ. )
( 476 - 1000 arası. ile/ve/<>/> 1000 - 1300 arası. ile/ve/<>/> 1300 - 1453/1492 arası. )
(
)
- ORTAÇEŞME (HACI SALİH PAŞA ÇEŞMESİ) :
( Sarıyer'den Maden Mahallesine giderken, mezarları geçtikten sonra yol ayrımında bulunmaktadır. Asırlık çınar ağaçlarının karşısında ve büyük dişbudak ağacının dibinde çukurdadır. Kitabesinde: Sahib - ül hayrat vel - hasenat/Elhac Salih Paşa Sadr - ı ali hala" (1238) yazısı vardır. Sarıyer Vakıf memba suyunun ulaştığı ilk çeşmedir. Bakımsızlıktan, gelen suyun yol seviyesinin çok altında kalması nedeniyle su akışı iptal edilmiştir. Çeşme bakımsız ve harap haldedir. )
- ORTAÇEŞME CADDESİ :
( Taşiskele'den başlayarak, üç mezarlığı geçtikten sonra Ortaçeşme de son bulur. Sarıyer'in en eski caddesidir. Sarıyer'in en görkemli Köşkü bu cadde üzerindedir. Sahibi Erzurum Milletvekili Alb. Dr. Fehmi Çobanoğlu muhteşem köşkünü Sarıyer Verem Savaş Derneğine bağışladı. Cadde ismini, mezarlıkların kuzey tarafında bulunan ve oradaki maslaktan Sarıyer'deki çeşmelere su veren Orta Çeşmeden almış olabilir. )
- ORTADA BIRAKMA/KALMA ile/ve/||/<>/>/< BELİRSİZLİK
- ORTADA ile/ve/değil ORTALIKTA
- ORTADA/Kİ ile/ve/değil/yerine ARACI
( Uzak illet. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Yakın illet. )
( MUTAVASSIT ile/ve/değil/yerine VASITA )
- ORTADAN KALDIRMAK ile/ve DÖNÜŞTÜRMEK
- ORTADAN KALDIRMAK ile/||/<> KÖKÜNÜ KAZIMAK
- ORTADAN KALDIRMAYINCA ile/değil ORTADAN KALDIRMADIKÇA
- ORTADOKS değil ORTODOKS
- ORTAK AKIL ile/ve/||/<> ORTAK İSTENÇ
- ORTAK AKLIN, ...:
SÖYLEME ÇIKIŞI ve/||/<>/> GÖRÜNÜŞE ÇIKIŞI
( Tüze[hukuk]. VE/||/<>/> Tüzel kurumlar. )
- ORTAK (ALAN/PARA/BİLGİ vs.) ile/ve/değil TOPLAM (ALAN/PARA/BİLGİ vs.)
- ORTAK ALAN ALAN
- ORTAK ALAN ile/ve ORTAK NOKTA
( COMMON FIELD vs./and COMMON POINT )
- ORTAK GEÇMİŞ ve/değil/yerine/||/<>/>/< ORTAK GELECEK
- ORTAK, GENEL = COMMON[İng.] = COMMUN[Fr.] = COMMUNISGEWÖHNLICH[Alm.]
- ORTAK KAVRAMLAR = COMMON NOTIONS[İng.] = NOTIONS COMMUNES[Fr.] = GEMEINBEGRIFFE[Alm.] = NOTIONES COMMUNES[Lat.]
- ORTAK NOKTA ile/ve/değil/yerine ALT KATILIM(ASGARİ MÜŞTEREK)
( [not] COMMON POINT vs./and/but COMMON SENSE
COMMON SENSE instead of COMMON POINT )
- ORTAK NOKTA ile/ve BENZE(T)MEK
( COMMON POINT vs./and TO LIKEN )
- ORTAK ile ORTAKLAŞA
- [ne yazık ki]
ORTAK ALANDA:
"KİŞİSEL DAVRANIŞ" ve/||/<>/< "KEYFÎ TUTUM"
( İkisi de yapılmamalı! )
- ORTAKLAŞALIK = CEMAAT = COMMUNITY[İng.] = COMMUNAUTÉ[Fr.] = GEMEINSCHAFT[Alm.] = COMUNIDAD[İsp.]
- ORTAK/LIK ile/ve/||/<>/< AŞKIN/LIK
- ORTAKLIK ile/ve/<> AYRIM
- ORTAK/LIK ile/ve BENZER/LİK
( COMMON vs./and SIMILAR )
- ORTAKLIK ile/ve/değil/yerine/||/<> ÇÖZÜM ORTAKLIĞI
- ORTAKLIK ile/ve/değil/yerine DAYANIŞMACI ORTAKLIK
- ORTAK/LIK ile/ve FARKLI/LIK
( COMMON vs./and DIFFERENT )
- ORTAKLIK ile/ve/değil/yerine/<> GÜÇ BİRLİĞİ
- ORTAK/LIK ile/ve/<> ÖZDEŞ/LİK
- ORTAKLIK ile/ve/değil/yerine TOPLUMSAL ADÂLET
( [not] COMMUNISM vs./and/but SOCIAL JUSTICE
SOCIAL JUSTICE instead of COMMUNISM )
- ORTALAMA HIZ ile/||/<> ANLIK HIZ (İKİLİ KARŞILAŞTIRMA)
( Ortalama toplam/zaman, anlık belirli andaki hızdır )
( Formül: vort=Δx/Δt İLE v=dx/dt )
- ORTALAMA İLE MEDYAN İLE MOD ile/||/<> MERKEZİ EĞİLİM ÖLÇÜLERİ
( Ortalama aritmetik merkez, medyan sıralı ortanca, mod en sık tekrarlanan değerdir. )
( Formül: μ = Σxᵢ/n )
- ORTALAMA (OLARAK) ile/ve GENELLEME
( ON AN AVERAGE vs./and GENERALIZATION )
- ORTALAMA ile EN AZ(ASGARİ)
- ORTALAMA ile/ve/||/<> GAUSS(ÇAN) EĞRİSİ
- ORTALAMA ile/ve/değil/yerine YAKLAŞIK
( [not] AVERAGE vs./and/but APPROXIMATE
APPROXIMATE instead of AVERAGE )
- ORTALAMA ile YAKLAŞIK
- [Ortalık yerde karıştırılmamalı!]
BURUN DELİKLERİ ve/||/<> KULAK DELİKLERİ
- ORTAM:
HAREKETİ TETİKLEMEZ ile/değil/hatta/>< ENGELLER
- ORTAM İÇİN:
KOKU/YOR ile/ve/değil/yerine/=/||/<>/> HAVA/SIZ
- ORTAM ile/ve/||/<> KOŞULLAR
- ORTAM ile/değil ORTAĞIM
- ORTAM ile/ve/değil/<> ORTALIK
- ORTAMA GİRMEK ile/ve/<> ORTAMDAN ÇIKMAK
( Ortamda bulunan kişilerin, sizin orada/aralarında bulunup bulunmamanıza göre gösterdikleri memnuniyet ya da rahatsızlıklarıyla orantılıdır. )
- ... değil ORTAOYUN
- ORTASINDA ile ARASINDA
( Bacaklarının ortasında ne vardır?: Diz/ler! [arasında değil!] ;) )
- ORTAYA ÇIKARMA ile ÖNE ÇIKARMA
( TO EXPOSE vs. TO BRING FORWARD )
- ORTAYA ÇIKARMA ile/ve/||/<> TEMELLENDİRME
- ORTAYA ÇIKMA ile/ve/||/<> ORTAYA KOYMA
- ORTA YOL ile/ve/değil/||/<> ARA ÇÖZÜM
- ÖRTBAS["ÖRTPAS" değil!] ETMEK ile KORUMAK ile BASTIRMAK ile GÖZARDI ETMEK
( ... vs. TO IGNORE )
- ORTEZ ile/ve/||/<> PROTEZ
( Kaybedilen örgenlerin desteklenmesinde ve düzeltilmesinde yardımcı olan araçlar. İLE/VE/||/<> Herhangi bir örgen kaybı yaşandığında oluşturulan yapay örgenler. )
- ORTH-/ORTHO- ile/||/<> OST-/OSTE-/OSTEO-/-OSTEON ile/||/<> OSSEO-/OSSİ- ile/||/<> SPHEN-/SPHENO- ile/||/<> CHONDR-/CHONDRİ-/CHONDRİO-/CHONDRO- ile/||/<> FRACT-
( Düz, normal, doğru, gerçek. İLE/||/<> Kemik. İLE/||/<> Kemik, kemiksi. İLE/||/<> Kama, kama biçiminde, sfenoid kemikle ilgili. İLE/||/<> Kıkırdaktan oluşmuş, kıkırdak. İLE/||/<> Kırık, kırılma. )
- ORTO ile/||/<> META
( Orto yan yana İLE meta bir atlayarak konumdur )
( Formül: 1 ile2- İLE 1 ile3- )
- ORTOREKSİYA NERVOZA/ORTHOREXIA NERVOSA[İng.] değil/yerine/= SAĞLIKLI BESLENME TAKINTISI
- ORTOZ ya da/= ORTOKLAZ[Fr. < Yun.]
( Dik açı biçiminde ayrıtları olan, billurları parça halinde dilinen bir çeşit potasyum feldispat. )
- ÖRTÜ/PERDE[Fars.]/HİCAB[Ar.]:
BURKU ile NİKAB ile LİFAM ile LİSAM ile HIMAR ile NASİF ile MİKNE'A ile CİLBAB
- ÖRTÜ ile/değil ÖRTENEK
( ... İLE/DEĞİL Hayvanların gövdesini örten deri, kıl, tüy, pul gibi dokuların tümü. | Bazı örgenleri örten zarlara verilen ad. )
- ORTU ile OTRA
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Herhangi bir şeyin ortası. İLE Herhangi bir şeyin ortası ya da kenarları olan herhangi bir şeyin ortası. )
- ÖRTÜK BİLME ile/ve/||/<> EKİNSEL/KÜLTÜREL BİLME
- ÇEVİRİ:
ÖRTÜK ile/ve/||/<> AÇIK
( COVERT TRANSLATION vs. OVERT TRANSLATION )
- ÖRTÜK TASIM = KIYAS-I MATVİ = ENTHYMEME[İng.] = ENTHYMÈME[Fr.] = ENTHYMEM[Alm.] = ENTHYMEMA[Yun.]
- ÖRTÜK ile/ve/||/<> DOLAYLI
- ÖRTÜK ile ÖRTÜLÜ ile ÖRÜLÜ
( Örtülü, kapalı. İLE Örtüsü olan. | Örtülmüş, bir şey ile kaplanmış. | Açıklama yapmadan, kapalı olarak, müphem. İLE Örülmüş olan. )
- ÖRTÜK = ZIMNİ = IMPLICIT[İng.] = IMPLICITE[Fr.] = IMPLIZITE[Alm.]
- ÖRTÜK/LÜK ile/ve/||/<> ÖZDEŞ/LİK
- ORTUK/ORTUQ = ORTAK
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
- ÖRTÜLÜ ile/ve/<> GÖRÜNMEYEN
- ÖRTÜŞEBİLİRLİK ile/ve/||/<> ÖRTÜŞTÜRÜLEBİLİRLİK
( CONGRUENCE )
- ÖRTÜŞME ile/ve/||/<> BAĞDAŞMA
- ÖRTÜŞME ile BİRLEŞME
( INTERSECTION vs. TO CONJUNCTION )
- ÖRTÜŞME ile/ve BULUŞMA
( INTERSECTION vs./and TO BRING TOGETHER )
- ÖRTÜŞME ile BULUŞMA
- ÖRTÜŞME ile/ve/||/<>/> DOĞRULAMA
- ÖRTÜŞME ile/ve/||/<>/> TAMAMLAMA
- ÖRTÜŞME = TETABUK = COINCIDENCE[İng.] = COÏNCIDENCE[Fr.] = KOINZIDENZ[Alm.] = COINCIDENTIA[Lat.] = COINCIDIR[İsp.]
- ÖRTÜŞME ile/ve/değil/||/<>/< TUTARLILIK
- ÖRTÜŞME ile/ve/<> UYUMLULUK
- ORU ile ÇUKUR
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Buğday, şalgam ve buna benzer şeyleri saklamak için kazılan çukur. İLE ... )
- ORUÇ ile/ve/||/<> DİRENÇ/İHTİYÂR[< HAYIR]
- ORUÇ ile/ve EZBER BOZMAK
- ORUÇ ile/ve NAFİLE ORUÇ
( Bozulmaz. İLE/VE Bozulabilir. )
- ORUÇ ile/ve/değil SAVM-I DÂVÛD
( ... İLE/VE/DEĞİL Bir gün tutarak, bir gün tutmadan uygulanan oruç. )
- ORUÇ ile/ve/<> TEKNE ORUCU
( ... İLE/VE/<> Çocuklara, öğlene kadar tutturulan alıştırma orucu. )
- ORUÇ ile TEŞYÎ[< ŞİYÂ]
( ... İLE Uğurlama, selâmetleme. | Ramazan'dan sonra altı gün[Şevval'in 1'inden, 6'sına kadar] oruç tutma. )
- ORUÇLU yerine NİYETLİ
- ORUCU:
NASIL "TUTTUĞUN" ile/ve/değil/||/<>/> NASIL AÇTIĞIN
- ORUM ile ORUT
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Bir tutam ot. İLE Bir yıllık kurumuş ot. )
- ÖRÜMCE ile ÖRÜMCEK
( Yeşil renkli tırtılları, incirde yaprak ve ham meyve kemiren kelebek. İLE Örümcekler takımından, eklemli hayvan. | Örümceğin ördüğü. | Yürüteç. )
( ANTHOPHILA PARIANA cum ARANEA )
- ÖRÜMCEK MAYMUN ile/ve (BIYIKLI) İPEK MAYMUNU ile/ve SİNCAP MAYMUNU ile/ve BAŞLIKLI MAYMUN
- ÖRÜMCEK ile ALTIN TEKERLEK ÖRÜMCEĞİ
(
)
( )
- ÖRÜMCEK ile DARWIN KABUKLU ÖRÜMCEĞİ
- ÖRÜMCEK ile/değil DEVE ÖRÜMCEĞİ/SARIÖMER/SARIKIZ/BÖĞ/BÖĞÜ/BÖYÜ
( İlgili yazıyı okumak için burayı tıklayınız... )
( Kuzey Irak çöllerinden gelen bu böcek, zehriyle bir insanı öldürebilecek güçtedir. )
( Sıcak ve kuru arazilerde yaşarlar. Genellikle geceleri ortaya çıkarlar. )
( Çok saldırgan yapıları vardır. Güçlü çene yapısı nedeniyle et parçasını dahi koparabilirler. )
( Yetişkin bir Sarı Ömer'in boyu, yetişkin bir insan eli kadardır. )
( İkisi aynı ortamda kalsa ikisinden biri ölene kadar durmadan savaşırlar. )
( Hızlı zıplama yetenekleri sayesinde avını kolayca yakalayabilirler. Bir metreye kadar zıplayabilen türleri vardır. )
( Örümceğimsiler sınıfının en hızlısıdır. Hızlı koşma konusunda eklembacaklılar filumu içinde yer alan Amerika hamamböceği (Periplaneta americana) türünden sonra ikinci sırada Galeodes cinsinden, Sarı Ömer'ler yer alır. )
( ... İLE/DEĞİL
)
( ... cum SOLIFUGAE )
( ... vs. CAMEL SPIDER )
- ÖRÜMCEK ile/ve KÖR ÖRÜMCEK
( ... İLE/VE Büyük gözlü Kurt Örümceği ailesine mensuptur. )
( ... İLE/VE Sadece Hawaii'deki Kauai volkanik adasında üç zifiri karanlık mağarada yaşarlar. )
- ÖRÜMCEK ile KURT ÖRÜMCEĞİ
(
)
- ÖRÜMCEK ile LOBLU ÖRÜMCEK
(
)
( ... cum ARGIOPE LOBATA )
- ÖRÜMCEK ile MÜHÜR ÖRÜMCEĞİ
- ÖRÜMCEK ile TAVUSKUŞU ÖRÜMCEĞİ
(
)
- ÖRÜMCEK ile/ve YENGEÇÖRÜMCEĞİ
- ÖRÜMCEK ile ZIPLAYAN ÖRÜMCEK
- ÖRÜNTÜ KURMA DÜRTÜSÜ ve/||/<> KEŞİF ve/||/<> DUYUSAL/EŞEYSEL ve/||/<>
BAĞLANMA ve/||/<> BAKICILIK ve/||/<> YAKINLIK ve/||/<> GERİ ÇEKİLME/KAÇINMA/ÖFKE/ZITLIK
( Kişinin ve bebeğin, ilk harekete geç(iril)en, yönelim, donanım ve gereksinimleri... )
- ÖRÜNTÜ ile/ve/||/<> BAĞLAM
- ÖRÜNTÜ ile/ve/||/<> DÖNGÜ
- ÖRÜNTÜ ile/ve/<> GÖRÜNTÜ
( PATTERN vs./and/<> APPEAR )
- ÖRÜNTÜLENDİRME ile/ve/||/<> YAPILANDIRMA
- ORYANTALİZM ile OKSİDENTALİZM
- OŞ ile OŞ ile OŞ OŞ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Böyle, bu biçimde. İLE Şimdi. İLE Öküzü su içmeye teşvik etmek için çıkarılan ses. )
- OSAL ile OSAYUK/OSAYUQ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Savsak, özen göstermeyen kişi. İLE Boşlayan/ihmalkâr kişi. )
- OŞİNOGRAF değil/yerine/= DENİZBİLİMCİ
- OŞİNOGRAFİ[İng. < OCEAN] değil/yerine/= ANADENİZ BİLİMİ
- OŞİNOGRAFİK değil/yerine/= DENİZBİLİMSEL
- OŞİNOGRAFİK değil/yerine/= DENİZSEL
- OSMAN AĞA ÇEŞMESİ :
( Uskumruköy'ün aşağı mahallesinde olduğu "İstanbul Çeşmeleri" kitabında belirtilen bu çeşme yerinde yoktur (H.1198 - M.1783). )
- OSMAN KABİL CAMİİ :
( Pınar mahallesindeki Osman Kabil Camii 1977'de yapılan ve tarihi özelliği olmayan bir camidir. )
- OSMAN REİS CAMİİ :
( Derya Reislerinden Osman Ağa tarafından 1635'te yaptırılan cami Köybaşı Caddesi üzerindedir. Cami 1903'te Ahmet Arif (Afif) Paşa tarafından bugünkü durumu ile yeniden inşâ edildi. )
- OSMAN REİS MEZARLIĞI :
( Tarabya'da bulunan küçük bir mezarlığın adıdır. Deniz yolu ile kum taşıyan Osman Reis ile arkadaşları fırtınaya yakalanıp tekneleri batkınca hepsi boğulmuşlar ve Garaj Restaurantın bulunduğu yerin arka tarafındaki yamaca gömülmüşler. Mezar taşları mevcuttur. Bu mezarlıkta gömü yapılmamaktadır. )
- OSMAN SAÇMACI İLK ÖĞRETİM OKULU :
( Emirgan'da Osman Saçmacı İlköğretim Okulu 1964/1965 öğretim yılında Karacapaşa İlkokulu adı ile açıldı. 1997/1998'de yeni ilavelerle büyütülen okulun adı Osman Saçmacı İlköğretim okulu olarak değiştirildi. )
- OSMANCIK PİRİNCİ ile BALDO PİRİNCİ
- OSMANELİ(BİLECİK) < LEFKE
- OSMANLI ARŞİVİ ile/ve CUMHURİYET ARŞİVİ
( İstanbul'da. İLE/VE Ankara'da. )
- OSMANLI İMPARATORLUĞU değil OSMANLI DEVLETİ
( Avrupa'lıların sonradan yüklediği bir tanımdır. Osmanlı, hiçbir zaman "imparatorluk" olmamıştır! [insanı, hak ve hukuku hiçe saymak gibi bir tutumu yoktur] )
- OSMANLI MEZARLIĞI :
( Rumelihisarı'nın üst kısımlarında ve Küçükdere Ayazmasının yakınında bulunan bu mezarlık yıllar önce ortadan kaldırıldı. )
- OSMANLI PARALARI'NDA
- OSMANLI TÜRKÇESİ, TAPU TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ
( Osmanlı Türkçesi, Tapu Terimleri Sözlüğü için burayı tıklayınız... )
- OSMANLI TÜRKÇESİ'NDE[LÛGAT] [A-Z]
- OSMANLICA değil OSMANLI TÜRKÇESİ
- OSMANLICILIK ile/ve/||/<>/> İSLÂMCILIK ile/ve/||/<>/> TÜRKÇÜLÜK
- OSMANLI'DA:
UZUNLUK ÖLÇÜLERİ ile/ve ALAN ÖLÇÜLERİ ile/ve AĞIRLIK ÖLÇÜLERİ
( Parmak, hat, nokta, kulaç, zirai mimari(zirai, mimari arşını), fersah, kara mili, berid (menzil), merhale, çarşı arşını, rubu (urup), kirah, endaze. İLE/VE Arşın kare(zirai kare), yeni dönüm, büyük dönüm, atik dönüm, atik evlek, yeni evlek, cerip, ayak kare, parmak kare, hat kare, çarşı arşın kare (çarşı arşını kare), urup kare, kirah kare, endaze kare. İLE/VE Okka(kıyye), batman, kantar, ludre, çeki, tonilato, dirhem, dünük, kırat, bakray, fitil, nekir, kıtmir, zerre. )
( Bazı XIV. yüzyıl kaynakları, İran-İlhanlı ağırlık birimi olarak kullanılan Lodra, Kantar, Okka ve Batman'ın[menn], hububat ölçüsü olarak kullanılan Kile ve Müdd'ün, Osmanlı öncesi Anadolu'da ölçü sisteminin temelini oluşturduğunu belirtmektedir. )
- OSMO-/OZ- ile/||/<> OZO- ile/||/<> OSMO- ile/||/<> OSPHRESİO-
( Koku. İLE/||/<> Hoşa gitmeyen koku. İLE/||/<> İmpuls, ozmoz, impuls ya da ozmozla ilgili. İLE/||/<> Koku duyusu. )
- ÖSTROJEN İLE PROGESTERON İLE TESTOSTERON ile/||/<> CİNSİYET HORMONLARI
( Üreme sistemi hormonları. )
( Formül: LH surge → ovulasyon )
- ÖSTROJEN ile/ve/değil/||/<> İZOFLAVON(FİTOÖSTROJEN)
( Östrojene, moleküler açıdan benzer fakat gövdeyi, östrojen gibi etkilemez.[Soya fasulyesinde östrojen bulunmaz, izoflavon (fitoöstrojen) bulunur.] )
- OSUG ile UYUM
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Bir şeyin başka bir şeye uygun olması. İLE ... )
- OSURMAK ile OSRUK/OSRUQ ile OSURGAN ile OSRUŞMAK
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Gaz çıkması. İLE Osuruk. İLE Çok osuran. İLE Osuruk yarıştırmak. )
- OT YİYEN MEMELİLER ile ET YİYEN MEMELİLER ile ÇOKLU (HEM OT, HEM ET İLE) BESLENENLER (HEPÇİL)
( )
( HERBIVOROUS MAMMALS vs. CARNIVOROUS MAMMALS vs. OMNIVOROUS )
- OT YİYENLER/OTOBURLAR ile/ve ET YİYENLER/ETOBURLAR ile/ve HEPÇİLLER[hem OT, hem ET YİYENLER] ile/ve LEŞ YİYENLER/LEŞOBURLAR ile/ve AYRIŞTIRICILAR
(
)
( )
( DÂD ile/ve DED ile/ve DÂD Ü DED ile/ve ... ile/ve ... )
( HERBIVOROUS vs./and CARNIVOROUS vs./and OMNIVOROUS vs./and ... vs./and ... )
- OT ile BALIK OTU
( ... İLE Cava ve Malabar'da yetişen, zehirli meyve. )
( ... cum ANAMIRTA )
- OT ile/ve ÇALI ile/ve AĞAÇ
- OT ile KAŞIKOTU
( ... İLE Turpgillerden, iskorbüte karşı kullanılan, yaprakları kaşığı andıran, güzel çiçekler açan bir bitki. )
( ... cum COCHLEARLA OFFICINALIS )
- OT ile KEDİOTU
( ... İLE İki çeneklilerden, kök sapı hekimlikte kullanılan bir bitki. )
( ... cum VALERIANA )
- OT ile/||/<> ÖT
( Zehir[acı kavramından, ilaç/ilaç için kullanılan ve ilaç yapılan bitki]. İLE/||/<> Acı, safra. )
( GRASS/HERB vs./||/<> CHIRP/SOUND )
- OT ile OT ile OT ile OT ile OT
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Bitki. İLE Her tür kaba hayvan yemini, kuru otu anlatmak için kullanılan sözcük. İLE İlaç.[OTACI: Hekim.] İLE Zehir. İLE Ateş. )
- OT ile/ve/değil SEBZE
- OTA-BOKA (KARIŞMAK, BURNUNU SOKMAK)
- OTAĞTEPE PİKNİK YERİ : OTAĞ TEPE
( Belgrad Ormanında ve Büyük Bendin yakınındadır. Otağtepe'nin bir adı da Otağı Hümayün Tepedir. Fatih Sultan Mehmet İstanbul'a gelince otağını bu tepeye kurdurttuğu için bu ismi almıştır. Eşsiz bir güzelliğe sahip olan Otağtepe hemen yakınındaki Büyük Bend ile gelenler için mükemmel bir yerdir. )
- ÖTANAZİ["ÖTENAZİ" değil!]/EUTHANASIA[İng.]/EUTHANASIE[Fr.]/STERBEHILFE[Alm.] ile ÖLÜM İSTEĞİ VE HAKKI
- OTARŞİ/OTOKRASİ[Yun. AUTOS: Kendi. | KRATOS: Erk.] ile/değil/yerine/>< OTARSİ[Fr. < Yun.]
( Hükümdarın, tüm siyasal erki elinde bulundurduğu yönetim biçimi. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Ekonomik alanda, kendi kendine yeterli olmaya yönelen bir ülkenin yönetim biçimi. )
- ÖTE-BERİ
- ÖTEDUYUM/ÖTEGÖRÜ/UZADUYUM/RÂBITA/TELEPATİ ile/değil AYNI ŞEYİ DÜŞÜNMEK
( [not] TELEPATHY vs./but TO THINK SAME THING )
- ÖTEDUYUM/UZADUYUM(TELEPATİ) ile DURUGÖRÜ
( NAKL-İ MEVCE ile ... )
( TELEPATHY vs. CLAIRVOYANCE )
- ÖTEDUYUM/UZADUYUM(TELEPATİ) ile RÂBITA
- Öteduyumsal/uzaduyumsal/telepatik KONUŞ!!!
- ÖTEKİ DENEYİMLER/İ/M ile/ve/değil/||/<>/< ÖNCEKİ DENEYİMLER/İ/M
- ÖTEKİ İÇECEKLER ile/değil/yerine/<>/< SU
- ÖTEKİ KITALAR ile/ve/değil/||/<>/< AFRİKA
( Çoğu dünya haritası, Afrika'yı gerçekte olduğundan çok daha küçük gösterir. Örneğin ünlü Mercator projeksiyonu, Afrika'daki birkaç ülke de dahil olmak üzere ekvator yakınındaki bölgelerin boyutunu en aza indirir. Gerçekte, kıta bitişik ABD, Çin, Hindistan, Japonya ve çeşitli Avrupa ülkelerini sınırları içine sığdıracak kadar büyüktür. )
(
)
- YAŞAMAK:
ÖTEKİLERE/DİĞERLERİNE GÖRE ile/değil/yerine DEĞERLERİNE GÖRE
( Kaç kuruşunun olduğu önemlidir. İLE/DEĞİL/YERİNE Nasıl bir duruşunun olduğu önemlidir. )
- ÖTEKİLERE (")MUHTAÇ OLMA(") ile/ve/değil/||/<>/> ÖTEKİLER İÇİN SÜRDÜRME
- ÖTEKİLERİ YOK SAYMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BELİRGİNİ ÖNE ÇIKARMAK
- ÖTEKİLEŞMİŞ/LİK ile/değil ÖTEKİLEŞTİRİLMİŞ/LİK
- [ne yazık ki]
!ÖTEKİLEŞTİRME ile/ve/||/<>/> !DÜŞMANLAŞTIRMA
- ÖTEKİLEŞTİRME ile "ETİKETLEME" ile "DAMGALAMA"
- ÖTEKİLEŞTİRME ile/değil/yerine/>< HAK/LAR
- ÖTEKİLEŞTİRME ile/ve/değil/||/<> KORUYUCULUK/MUHAFAZAKÂRLIK
- ÖTEKİLEŞTİRME değil/yerine/>< [sadece] ÖTEKİ/BAŞKASI
- [ne yazık ki]
ÖTEKİLEŞTİRME ile/ve/<> TEKTİPLEŞTİRME
- UYANIKLIK:
"ÖTEKİNİN AÇIĞINI GÖRMEK/ARAMAK" değil/yerine/>< KENDİNİ DENETİMDE TUTMAK
- ÖTEKİSİ değil ÖTEKİ
( "Sahibisi" demediğimiz gibi. )
- ÖTESİ ile/ve/değil/||/<>/> SONRASI
- OTİSTİK/AUTISTIC[İng.] değil/yerine/= DIŞA KAPANIK
- OTİSTİK değil OTİZMLİ
- OTİZM ile/ve/değil/<>/> SUSKUNLUK/MUTİZM
- OTLAR ile (O,) OTLAR
( Otun çoğulu. İLE Hayvanın otlaması/beslenmesi. | Birinin özensizce ve dikkatsizce [hayvanca] "yiyip içmesi" yönünde kişiye hakaret etme "sözü". )
- ÖTLEĞEN ile PEMBE GÖĞÜSLÜ ÖTLEĞEN
(
)
( SYLVIA COMMUNIS cum MENETRIES WARBLER )
- OTMAR, AHMET DEHA (ÜSKÜDAR, 1943) :
( Yüksek öğrenimini İngiltere'de tamamladı. İşe başladığı Ünilever Grubundan emekli oldu. Göz Nurunu Koruma Vakfı, Lions Vakfı, Türk Kimya Vakfı ve Cağaloğlu Lions Kulübü kurucu üyesidir. Sarıyer Spor Kulübü'nde 2 dönem yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı. Kulübün Divan Kurulu Üyesidir. Fenerbahçe Spor Kulübü ve Büyük Kulüp üyesidir. )
- OTOBAN yerine OTOYOL
- OTOBÜS DURAKLARINI OTOBÜS NUMARALARINI/HATLARINI
- OTOBÜSTE:
İLERLEMEK ile YANAŞMAK
- OTODİDAKT/İZM[Fr./İng.] değil/yerine/= ÖZÖĞRENEN / ÖZÖĞRENİM/Lİ
- OTOGAR ile OTOKAR[Fr. < Yun.]
( Kentlerarası çalışan motorulu taşıtların, yolcularını aldıkları ve indirdikleri yer, garaj. İLE Toplu ya da turistik geziler için yapılmış büyük otobüs. )
- OTOGESTİYON[Fr. < Yun.] değil/yerine/= ÖZYÖNETİM
( Sosyalist ülkelerde, tarım ya da endüstri kuruluşlarında, işçilerin söz ve karar sahibi olmaları ilkesine dayanan yönetim biçimi. )
- OTOKRİTİK[İng. < AUTOCRITIC] değil/yerine/= ÖZELEŞTİRİ
- OTOMATİK TAKSONOMİ SİSTEMİ/AUTOMATIC TAXONOMY SYSTEM[İng.] değil/yerine/= OTOMATİK SINIFLANDRMA DÜZENİ (YAPAY ZEKÂ)
- OTOMATİK ile/değil KENDİLİĞİNDEN
- OTONOM SİNİR SİSTEMİ ile/ve/<> MOTOR SİNİR SİSTEMİ
- YAPAY "ZEKÂ":
OTONOM ile/ve/<> OTONOM OLMAYAN ile/ve/<>
YARI OTONOM
- OTONOM/İ[Fr. < Yun. ATUOS: Kendi, öz. | NOMOS: Yasa.]/AUTONOMOUS[İng.] değil/yerine/= ÖZERK/LİK
- OTORİTE SANSÜRÜ ile/değil/yerine/< OTO SANSÜR
- SULTA[Ar.] / OTORİTE/R[İng. < AUTHORITY/Fr. < AUTORITÉ] değil/yerine/= YETKE/Cİ | BASKI / YETKİLİ | UZMAN
- [ne yazık ki]
OTORİTER/LEŞME ile/ve/<> TOTALİTER/LEŞME
- OTOTROF ile/||/<> HETEROTROF
( Ototrof kendi besinini üretir İLE heterotrof hazır alır )
( Formül: Bitkiler İLE hayvanlar )
- OTOZOMAL İLE GONOZOMAL İLE MİTOKONDRİYAL ile/||/<> KALITIM TÜRLERİ
( Gen lokasyon bazlı kalıtım. )
( Formül: XᴴXʰ taşıyıcı anne )
- OTOZOMAL İLE X-BAĞLI İLE Y-BAĞLI İLE MİTOKONDRİYAL ile/||/<> KALITIM YOLLARI
( Farklı kromozomlarla aktarılan kalıtım. )
( Formül: mtDNA: Maternal kalıtım )
- ÖTROFİKASYON ile/||/<> ASİDİFİKASYON
( Besin zenginleşmesi. alg İLE Asitlenme.[pH düşüşü] )
( Formül: Fosfat/nitrat İLE pH düşüşü.
N ile P İLE H⁺ )
- OTTUZ ile OTTUZ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Otuz[30]. İLE Üç[3]. )
- ÖTÜKEN ile ...
( Tanrı'nın seçtiği yer. )
- OTURANIN, AYAKTAKİNE SELÂM VERMESİ değil AYAKTAKİNİN, OTURANA SELÂM VERMESİ
- OTURMA-DURMA
- OTURMA!:
TAŞA ile YAŞA ile BAŞA
( Taşa, başa, yaşa oturmamak gerek. )
( Do not sit/stand on/at stone, wet, front! )
( STONE vs. WET vs. FRONT )
- OTURMAK ile DIŞKILADIKTAN/SIÇTIKTAN SONRA OTURMAK
- OTURMAK ile/ve/||/<>/> "OSURMAK"
- OTURMAK ile/ve SAYGI DUYARAK VE GÖSTEREREK [TAZÎM] İLE OTURMAK
- OTUR(T)MAK ile ÖRTÜŞ(TÜR)MEK
( TO FIT WELL vs. HARMONIZE )
- OTURUM ile OTURUŞ
( Bir meclis ya da kurulun, çözümlenmesi ve/ya da çözülmesi gereken sorunları görüşüp tartışmak üzere yaptığı toplantı, celse. | Yasama meclislerinin birleşimlerinden her biri. İLE Oturma eylemi ya da biçimi. )
- OTUZBİR PLAJI :
( Rumelikavağı limanı batısında ve limana bitişik olup, mesirenin deniz kıyısıdır. Sahili midyeciler tarafından işgal edildikten sonra plaj olma durumu ortadan kalktı. )
- OTUZBİR SUYU DALYANI :
( Rumelikavağı'nda limanın batı kısmında ve Otuzbir Suyu mesiresi önünde kurulan bu dalyan uzun bir süreden beri kurulmamaktadır. )
- OTUZBİR SUYU MESİRESİ :
( Otuzbir suyu mesiresi, aynı ismi taşıyan yokuşun deniz tarafındadır. Asırlık çınar ağaçlarının bulunduğu mesirenin deniz tarafının bir kısmı yakın zamana kadar kumluk olduğu için plaj olarak değerlendiriliyordu. Kayalıklar arasından aynı ismi taşıyan memba suyu çıkıyordu. Mesire yeri olmaktan çıktı. Deniz sahili midye tezgahları, ağaç altları da balıkçı tekneleri çekilerek işgal edilmiştir. Mesire; 93 harbi (1877 Rus Harbi) sırasında buraya 31.Tümenin konuşlanması üzerine bu ismi aldığı söylenmektedir. )
- OTUZBİR YOKUŞU :
( Rumelikavak'tan Yenimahalle'ye giderken, limanın bitimi ile başlayan yokuşa otuzbir yokuşu denilmektedir. Yokuşun deniz tarafındaki yamacı ve deniz kıyısı da Otuzbir suyu mesiresidir. )
- OVA GORİLLERİ ile DAĞ GORİLLERİ
( Temizlerdir ve yaşadıklara yere özen gösterirler. İLE Yuvalarını sürekli pisletir ve çoğunlukla kendi dışkı birikintilerinin üzerinde uyurlar. )
( ... İLE Sadece Ruanda, Uganda ve Kongo Demokratik Cumhuriyeti'nde[eski Zaire] bulunmaktalardır. )
- OVA/YAZI ile/değil ÇATALAĞIZ
( ... İLE/DEĞİL Bir ırmağın, denize kavuştuğu yerde, lığların birikmesiyle oluşan, üçgen biçimli ova. )
( [not] SAVANNA and/but DELTA )
- OVADA ve/ya da YAYLADA
ile/ve/değil/yerine/||/<>/<
DAĞDA/YOLDA
- OVAL[Fr. < OVALE] ile ELİPS[Fr. < ELIPSE]
( Yumurta biçiminde olan, yumurtamsı. | Özellikle elips gibi iki bakışım ekseni olan kapalı eğrinin oluşturduğu biçim. İLE Tüm noktalarının belirli iki ayrı noktaya olan uzaklıklarının toplamı birbirine denk olan kapalı eğri. | Eksilti. )
- OVAL[Fr. < OVALE]/BEYZÎ[Ar.] değil/yerine/= SÖBE
( Yumurta biçiminde olan, yumurtamsı. | Özellikle elips gibi iki bakışım ekseni olan kapalı eğrinin oluşturduğu biçim. )
- OVERFİTTİNG İLE REGULARİZATİON İLE DROPOUT ile/||/<> GENELLEME PROBLEMLERİ
( Model performans iyileştirme teknikleri. )
( Formül: L + λ||w||² )
- ÖVGÜ ve/||/<> İLGİ ve/||/<> SEVGİ
( Erilde/erkekte. VE/||/<> Dişilde/kadında. VE/||/<> Çocukta. )
- ÖVGÜ ile İLTİFAT
( MASU YE NYANA: İnek gibi gözlerin var.[Burundi'de, bir genç bayana yapılacak en büyük iltifat] )
( Gereksinimlerini karşılamak. )
- ÖVGÜ/YERGİ değil/yerine/>< OLGU
- ÖVGÜ = PRAISE[İng.] = LOUANGE[Fr.] = LOB[Alm.] = LAUS[Lat.]
- ÖVGÜ ile/ve/||/<>/>< SÖVGÜ, ŞETİM/ŞETM[Ar.]
( İkisi de, bilgisizliğin göstergesi ve bilgisizlik oranıncadır. )
( Övgünün aldatıcı ve yıkıcı etkisinden kaçmanın tek yolu, çalışmaya devam etmektir. )
( Aşırı övenler ile aşırı sövenlerin ortak noktası, her zaman ve zemin için saklayacak bir şeylerinin olmasıdır. Saklayanlar, bir şeyleri korumak için, dikkati, uclara çekerek, çıkar sağlamaya ve/ya da yanıltmaya çabalarlar. )
( Övgüsü tez/hızlı olanın, sövgüsü de tez/hızlı olur. )
- ÖVGÜ ile/ve/<> SÜS
- ÖVGÜ(MEDH) >< YERGİ(TENKİD)
- ÖVGÜDE:
MEVLÂNÂ ve KONEVİ ile/ve/||/<>/> EINSTEIN ve CHAPLIN
- OVIDIUS KULESİ :
( Uskumruköy'deki Ovıdıus kulesi benzeri bulunmayan kulelerden biridir. Kare biçiminde yapılan kulenin gözetleme amacı ile yapılmış olması nedeni ile kuleye "Gözetleme kulesi" de denilmektedir. Kule efsanelere konu olmuş M. 8.yy. da Roma İmparatoru Augustus, açık saçık şiirler yazan şair Ovıdıus'u sürgün etmiş. Deniz yolu ile geçen Ovıdıus kuleyi görmüş ve bu nedenle kule onun ismi ile anılır olmuş. Bu kulenin Kilyos kalesi yapıldığı yıllarda yapıldığı zannedilmektedir. )
- ÖVME ile KÖTÜLEME
( Memnun ettiğin zaman, sende olmayan şeylerle seni öven kişi, kızdırdığın zaman da seni, sende olmayan şeylerle kötüler. )
- ÖVMEK ile/ve/||/<>/>< GÖMMEK
- ÖVMEK ile/değil/yerine TAKDİR
- OVUM[Fr. < Yun.] ile/değil/<> OVOGON[Fr. < Yun. ]
( Yumurta. İLE/DEĞİL/<> İlkel bitkilerde, dişillik gözesi. )
( OVOGON DAĞARCIĞI: Çiçeksiz bitkilerin çoğunda, üreme örgenlerini barındıran boşluk. )
itibarı ile 40.058 başlık/FaRk ile birlikte,
40.058 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(113/162)
(1996'dan beri)