Bugün[16 Kasım 2025]
itibarı ile 14.450 başlık/FaRk ile birlikte,
14.450 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.


Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(2/59)


- [ne yazık ki]
KONULARI/AYRINTILARI/OLAYLARI/SORUNLARI:
ABARTMAK ile SAPTIRMAK ile TIRMANDIRMAK


- ABC PLANI ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< "ABD PLANI"


- ABDEST ALMAK yerine ÇEHİZLENMEK/ÇEYİZLENMEK


- ABERASYON ile/||/<> ABERAN

( Sapınç. | Sapma. İLE/||/<> Sapmış. | Normal dışı. )


- ÂBÎDÂT[yanlış olarak ÂBİDE'nin çoğulu] ile ÂBÎDÂT[Ar.]

( Anıtlar. İLE İbâdet eden, inanmış kadınlar. )


- ÂBİDE[Ar. çoğ. EVÂBİD (ÂBİDÂT yanlıştır!)] ile ÂBİDE[Ar. < ABD]

( Anıt, yâdigâr kalacak eser. İLE Köleler. )


- ABLUKA[İt. < ABLOCO] ETMEK/ABLUKAYA ALMAK/İHATA ETMEK/MUHASARA ETMEK değil/yerine/= KUŞATMAK


- AÇ TAVUK, KENDİNİ TAHIL AMBARINDA SANAR ile DEREYİ GÖRMEDEN PAÇALARI SIVAMAK


- AC-/ACET- ile/||/<> ACANTH-/ACANTHO- ile/||/<> -ANG ile/||/<> APEX- ile/||/<> APİCO-/APİC- ile/||/<> ACR-/ACRO- ile/||/<> CUSP- ile/||/<> CENTE- ile/||/<> -TRESİA/-TRESİS ile/||/<> ATRETO- ile/||/<> -STİXİS

( Keskin, sivri. İLE/||/<> Dikenli, sivri dikensi çıkıntıları olan. İLE/||/<> Açılı, keskin, köşeli, eğri. İLE/||/<> Sivri uc, üst çıkıntı. İLE/||/<> Ucla/apeksle ilgili. İLE/||/<> Uc, ekstremite [akromegali: Ellerin, ayakların ve yüzün anormal büyümesi]. İLE/||/<> Nokta, uc. İLE/||/<> Delme. İLE/||/<> Delme, delik açma, delinme, delikli olma, Perforasyon. İLE/||/<> Açılmamış olma, bir geçitin olmaması, kapalı olması. İLE/||/<> İğne ile girme, ponksiyon. )


- ACAYİB-ÜL MAHLÛKAT ile/ve/||/<> GARAİB-ÜL MEVCÛDAT


- ACELE ETMEK ile/değil/yerine HIZLI HAREKET ETMEK

( Hızlı hareket edin ama önce kendi kendinizle barışmanın ve çevreye uyum sağlamanın bir yolunu bulun. )

( Fazla ağırdan almayın ama gereksiz yere acele de etmeyin; yolunuzda ilerleyin yeter. )

( Fazla acele eden kişi, kendini her zaman ya birkaç adım önde ya da birkaç dakika geride bulur. )


- ACELE ETMEK ile SABIRSIZLANMAK

( TO HASTEN vs. TO GROW IMPATIENT )


- [ne yazık ki]
ACELE İŞ = ŞIPIN İŞİ

( Özensiz, acele yapılan iş. )


- ACELE İŞLER değil/yerine/= İVEDİ İŞLER


- ACEMÎ[Ar.] ile A'CEMÎ[Ar.]

( Tecrübesiz, toy. | İran'lı. İLE Arap olmayan, İran'lı. | Acemce. | Beceriksiz. | Dilsiz. )


- ACEMİ/LİK/TEN ile/ve/değil/||/<>/< YAŞLI/LIK/TAN


- ACENTE[İt.] değil/yerine/= ARACI KURULUŞ/KİŞİ

( Ücret karşılığında, başkalarının işlerini gören kuruluş ya da kişi. | Vapur ortaklığı ya da banka şubesi. )


- ACI ÇEKTİĞİMİZDE ve/||/<> KORKTUĞUMUZDA ve/||/<> BAZI ŞEYLER, YOLUNDA GİTMEDİĞİNDE

( Kendimize kızmayalım. VE/||/<> Kendimizi aşağılamayalım. VE/||/<> Kendimizi suçlamayalım. )


- ACI ÇIĞLIĞI ile/ve ZEVK ÇIĞLIĞI


- ACI/ISTIRAP:
KÖTÜLERİN ŞİDDETİNDEN ile/ve/değil/||/<>/< İYİLERİN SESSİZLİĞİNDEN


- ACI ile/ve/||/<>/> ANI

( BITTER/PAIN vs./and/||/<>/> MOMENT/INSTANT )


- ACI ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BAKIŞ AÇISI

( Kişi, bakış açısını değiştirmedikçe "ıstırabını/acısını" değiştiremez. )


- ACI ile HACI


- ACI ile HACI


- ACI ve/||/<> İYİ NİYET

( Kuma yazılmalı. VE/||/<> Taşa kazınmalı. )


- ACIDAN KAÇINMAK ile HAZZA YÖNELMEK


- AÇIĞA ÇIK(AR)MAK ile/ve/||/<> ORTAYA ÇIK(AR)MAK


- AÇIĞA VURMA" ile/ve/||/<> ORTAYA ÇIKARMA


- AÇIK ARTIRMA ile/ve/<> AÇIK EKSİLTME

( MEZÂD/MÜZÂYEDE ile/ve/<> İHÂLE )


- AÇIK GÖZ değil AÇIKGÖZ


- İLETİŞİM:
AÇIK ile/ve/||/<> ÖRTÜK

( EXPLICIT vs./and/||/<> IMPLICIT :ON COMMUNICATION )


- AÇIK KONUŞMAK GEREKİRSE ... ile/değil (DAHA) AÇIKÇA SÖYLEYEYİM/SÖYLEMEK GEREKİR Kİ / (DAHA) AÇIK ANLATAYIM/ANLATMAM/IZ GEREKİR Kİ ...


- AÇIK TUT! ve/||/<> BAĞLI TUT!

( Elini, sofranı ve kapını. VE/||/<> Gözünü, dilini ve belini. )


- AÇIK ile/ve/||/<> AYIK


- AÇIK ile/ve/||/<> ÇIPLAK


- AÇIK ile/ve/||/<> DOĞRUDAN


- AÇIKLAMA "KOLAYLIĞI" ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< İNDİRGEME


- AÇIKLAMA ile/ve/değil ANLAM/LANDIRMA

( ... İLE/VE/DEĞİL İnsan durum ve tutumları açıklanamaz ve fakat (ancak) anlamlandırılır/anlamlandırılabilir. )


- AÇIKLAMA = İZÂH/AT, TAFSİLÂT, BEYÂN = EXPLANATION[İng.] = EXPLICATION[Fr.] = ERKLÄRUNG[Alm.] = SPIEGAZIONE[İt.] = EXPLICACIÓN[İsp.] = EXPLENATIO[Lat.] = HO EKS?G?SIS[Yun.] = İZÂH, BEYÂN[Ar.] = BEYÂNKÂRÎ(far.) = VERKLARING[Felm.]


- AÇIKLAMAK ile/ve ANLAMAK

( Açıklama, bir şeyi bir nedene değil, bir temele dayanarak göstermektir. )

( Nedensel ya da temele dayanan. İLE/VE Amaca yönelik. )

( TO EXPLAIN vs./and TO UNDERSTAND )


- AÇIKLAMAK ile/ve KURALLAŞTIRMAK

( TO EXPLAIN vs./and TO MAKE INTO A RULE )


- AÇIKLANABİLİRLİK ile/ve/||/<> TÜRETİLEBİLİRLİK


- AÇIKLANMIŞ ile/ve/||/<> KABUL EDİLMİŞ(ZIMNÎ)

( EXPLICIT vs./and/||/<> TACIT )


- AÇIKLIĞA KAVUŞTURMAK ile/ve/değil/||/<>/< AÇIK KILMAK


- AÇIKLIK ile/ve/||/<> DERİNLİK ile/ve/||/<> KAPSAM


- AÇIKLIK ile/ve/<> GÖRÜNÜRLÜK


- ACİL İHTİYAÇ değil/yerine/= İVEDİ GEREKSİNİM


- ACİL YARDIM/TEDAVİ ile/ve/değil/||/<>/< İLK YARDIM

( İlâçlı. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< İlâçsız. )

( Uzman. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Eğitimli/belgeli. )


- ACİL YARDIMDA:
BEBEK ile/ve/||/<>/> ÇOCUK ile/ve/||/<>/> YETİŞKİN

( 0 - 1 yaş arası. İLE/VE/||/<> 1- 8 yaş arası. İLE/VE/||/<> 8 yaş üstü. )


- AÇILIM ile AÇIKLAMA


- AÇILIM ile DIŞAVURUM


- AÇILIM ile/ve/||/<>/> GENİŞLEME


- AÇILIM ile/ve KATKI

( EXPANSION vs./and CONTRIBUTION )


- ACIMA ile/değil/yerine KORUYUCU SEVGİ


- ACIMA ile/ve/||/<>/> SEMPATİ ile/ve/||/<>/> EMPATİ ile/ve/||/<>/> ŞEFKÂT

( Sana acıyorum. İLE/VE/||/<>/> Acını anlıyorum. İLE/VE/||/<>/> Acını paylaşıyorum. İLE/VE/||/<>/> Yardım etmek için yanındayım. )

( )


- ACIMAK değil/yerine ANLAMAK


- ACIMA(MA)K ile/ve/||/<> AFFETME(ME)K

( ... İLE/VE/||/<> Acıma(ma) düşüncesi/duygusu barındırabilir de, barındırmayabilir de. )

( Tüm varolanlar için geçerli olabilir. İLE/VE/||/<> Sadece insan için geçerlidir. )

( Nesnesine ve/ya da olgusuna, doğrudan ve/ya da dolaylı etkisi olmayabilir/olmaz. İLE/VE/||/<> Kişisine ve/ya da kendine, doğrudan ve/ya da dolaylı etkisi/katkısı/artısı olabilir/olur. )


- ACIMASIZLIK ile/ve/değil/||/<>/< GÜÇ EŞİĞİNİN YÜKSELMİŞLİĞİ


- AÇIP GÖSTERME/GÖSTERİLEN ile ÇIKARIP GÖSTERME/GÖSTERİLEN

( Vajina. İLE Penis. )


- AÇISAL HIZ ile/||/<> ÇİZGİSEL HIZ (İKİLİ KARŞILAŞTIRMA)

( Açısal hız radyan/saniye, çizgisel hız metre/saniyedir )

( Formül: ω=v/r İLE v=ωr )


- ÂCİZ ile/ve/<> ÂTIL

( ZEBUN ile/ve/<> ... )


- ÂCİZ ile/ve/değil/||/<>/> MAĞDUR


- ÂCİZ/LİK ile/ve/<> YOKSUN/LUK


- ACTA JURE IMPERII ile/ve/||/<> ACTUA JURE GESTIONIS ile/ve/||/<> LEX FORI

( Devletin, "egemenliğine dayanarak", yapmış olduğu eylemlerden doğan sorumluluğu. İLE/VE/||/<> Yönetimin, "egemenliğine dayanarak", yapmış olduğu eylemlerden doğan sorumluluğu. İLE/VE/||/<> Yargıcın, hukuktaki, doğrudan uygulama kuralları. )


- ACTION AT A DISTANCE ile/ve/||/<>/> BUTTERFLY EFFECT


- ACZİNİ BİLMEK ile/ve/<> HADDİNİ BİLMEK

( Âlim bildiğini bilir, Ârif Kendini/Bileni Bilir, Kâmil Aczini/Haddini Bilir! )


- ACZİYET ile/ve/<>/değil AŞK


- ACZİYET ile/ve/<> ATÂLET


- ACZİYET ile/ve/değil/||/<>/< ÖĞRENİLMİŞ ÇARESİZLİK


- AD/İSİM ile/ve/<>/||/değil/yerine EYLEM/İCRAAT


- AD ile/ve/değil/||/<> KILIF


- AD ile/ve ÖNAD/SIFAT

( Ayırd edici. İLE/VE Nitelendirici. )

( Sıfatı, ad yapabiliriz fakat adı, sıfat yapmamalı ya da titiz davranılmalıdır. )

( NAME vs./and CAPACITY )


- AD ile/ve/değil/||/<>/< ÖRÜNTÜ


- AD ile/ve TERİM ile/ve KAVRAM

( Tek başına anlaşılır olan ve zaman bildirmeksizin bir anlamı gösteren lafız addır. İLE/VE ... İLE/VE ... )


- ADA ile KANARYA ADALARI

( Köpek Adası[Insula Canaria]. Kuşlar adaya değil, Kanarya Adası, kanarya kuşlarına köpek anlamına gelen adını vermiştir. )


- ÂDÂBA MUGAYERET[Ar.] değil/yerine/= GÖRGÜYE AYKIRILIK


- ÂDÂK[Ar.] ile ADAKK[Ar.] ile ADAK/NEZİR[Ar.]

( Ada. İLE [Daha/en/çok] Dakik, ince. İLE Bir dileğin gerçekleşmesi için sahip olunandan vazgeçmek ve/ya da vazgeçilen şey. )


- ADAK ile/ve/||/<>/> SUNAK


- ADÂLET:
BİLGİNİN KONUSU ile/ve/değil/||/<> DÜŞÜNCENİN KONUSU


- ADÂLET:
DENKLEŞTİRİCİ ile/ve/||/<> DAĞITICI


- ADÂLET:
DIŞARIDA/UZAKTA ve/değil/yerine/||/<>/>/< KENDİNDE

( Adâleti, dışarıda/uzakta aramak. VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< Kendinde başlatmak ve oluşturmaktır, asıl ve öncelikli olan. )


- ADÂLET HEYKELİNİN GÖZLERİNİN KAPALILIĞI:
"NAMUSSUZLARA GÖZ YUMMAK İÇİN" değil ÂDİL OLMAK İÇİN


- ADÂLET:
"KİŞİ/ŞAHIS/ŞAHSÎ" KONU(SU) değil KİŞİLİK/ŞAHSİYET KONUSU


- ADÂLET:
KİŞİ/KUL ve/||/<> İLÂH'IN BİRLİĞİ


- ADÂLET=KUTUP YILDIZI:
GÖĞE ve/||/<>/> GÖNÜLE

( Doğar. VE/||/<>/> Işığını saçar/yayar. )


- ADÂLET:
ORTAYA ÇIKAN değil ÜRETİLEN


- ADÂLET:
SEVGİ ve/||/<> DÜŞÜNCE


- ADÂLET:
SUÇU/"SUÇLU"YU ARAMAK ile/ve/değil/||/<>/< (SONUNA KADAR) MÂSUMU/MASUMİYETİ ARAMAK


- ADÂLET:
VARLIĞI VE VAROLANI BİLMEK/TANIMAK ve/||/<> HAK'I BİLMEK/TANIMAK ve/||/<> KENDİNİ BİLMEK/TANIMAK


- ADÂLET ile/ve/değil/||/<>/< BEKLENTİ


- ADÂLET ile/ve/<> BİLİM ile/ve/<> AŞK


- ADÂLET ve/||/<>/>/< DAYANIŞMA


- ADÂLET ile/ve/||/=/&lt;&gt;/&lt; DENGE, ÖLÇÜLÜLÜK/İTİDÂL[< ADL]

( Toplumla olan ilişkide. İLE/VE/||/=/<>/< Kişide. )

( İçte. İLE/VE/||/=/<>/< Dışta. )

( Güçler arasındaki denge. İLE/VE/||/=/<>/< ... )

( JUSTICE vs./and/||/=/<>/< BALANCE )


- ADÂLET ve/||/<>/> EMÂNET ve/||/<>/> EHLİYET/LİYÂKAT ve/||/<>/> MEŞVERET ve/||/<>/> MASLAHAT


- ADÂLET ile/ve HAK/İSTİHKAK

( JUSTICE vs. DESERVING )


- ADÂLET ve/||/<>/< HAKİKAT

( Toplumsal kurumların birincil erdemi. VE/||/<>/< Düşünce düzenlerinin birincil erdemi. )


- ADÂLET ile/ve/<> HAKKANİYET

( JUSTICE vs./and/<> EQUITY )


- ADÂLET ve/||/<>/> HUZUR

( Gücün, "haklı olduğu" yerde bekleme! VE/||/<>/> Güce tapan bireylerin olduğu yerde bekleme! )


- ADÂLET ve/||/<> İHSAN


- ADÂLET ile/ve/+/<> KUDRET ile/ve/+/<> HİKMET ile/ve/+/<> SEVGİ

( [Simgeleri/Sûretleri] Aslan. İLE/VE/+/<> Boğa. İLE/VE/+/<> Kartal. İLE/VE/+/<> İnsan. )


- ADÂLET ile/ve/||/<> MERHAMET ile/ve/||/<> TİCARET


- ADÂLET ve/<> SEVGİ

( Toplumda. VE/<> Bireyde. )

( JUSTICE and/<> LOVE )


- ADÂLET ile/ve/değil/||/<>/< SINIRLAR


- ADÂLET ve/||/<>/>/< SÜKÛN/SÜKÛT


- ADÂLET ile/ve/<>/</> TÜZENİN SAĞLADIĞI GÜVEN(İLİR)LİK


- ADÂLET'İN KURALI ile/ve/||/<> AKIL'IN KURALI


- ADÂLETSİZLİK DURUMLARINDA, "TARAFSIZ"(SESSİZ/ÂTIL) DURUYORSAK, KÖTÜLERİN/KÖTÜLÜĞÜN TARAFINI TUTMUŞUZDUR ile/ve/||/<> ÇÖZÜMÜN BİR PARÇASI DEĞİLSEK, SORUNUN BİR PARÇASIYIZDIR


- ADÂLETSİZLİK ile/ve/değil/||/<>/< HAKSIZLIK


- ADAM AKILLI (DİNLEMEK) -ile


- ADAM:
ER KİŞİ ile/ve/değil İNSANİYETLİ


- [ne yazık ki]
!ADAM KAYIRMACILIĞI ile/ve/||/<> !İDEOLOJİ KAYIRMACILIĞI


- ADAM OLMAK ile "ADAM OLMAK"

( ADM ELİF-DAL-MİM )


- ADAM "SATMIŞLIĞI/M/IZ"
değil/ne yazık ki/><
ADAM "SANMIŞLIĞI/M/IZ"

( Yoktur. DEĞİL/NE YAZIK Kİ/>< Vardır. )


- ADAMDAN SAY(MA)MAK ile/değil MUHATAB ALMA(MA)K


- ADAMI OLMAK değil ADAM OLMAK


- ADAMINA GÖRE ile/değil/yerine ÂDÂBINA GÖRE


- ADAMINA GÖRE ile/değil/yerine MUHATABINA GÖRE


- ADANMA ve/<>/> DERİNLEŞME


- ADANMAK ile/yerine/değil (GEREKTİĞİ/YETERİ KADAR) ÖNCELİK/ÖNEM VERMEK

( Yanlışı. DEĞİL/>< Doğrusu. )

( [not] TO BE DEVOTED vs./but TO ATTACH IMPORTANCE/PRIORITY (IN NECESSARY/ENOUGH)
TO ATTACH IMPORTANCE/PRIORITY (IN NECESSARY/ENOUGH) instead of TO BE DEVOTED )


- ADANMIŞLAR ile KESİN İNANÇLILAR


- ADANMIŞ/LIK ile FEDAKÂR/LIK


- ADANMIŞ/LIK ile İNANMIŞ/LIK


- ADANMIŞLIK ile/değil/yerine ZEN


- ADAPTASYON ile/ve/||/<>/> ENTEGRASYON


- ADAPTASYON/ADAPTATION[İng.] değil/yerine UYARLAMA/UYUM SAĞLAMA


- ADAPTASYON ile YAPIŞMAK


- ADÂVET/MUGALAZA[Ar.] değil/yerine/= DÜŞMANLIK, YAĞILIK


- ADDETMEK[Ar.] değil/yerine/= SAYMAK


- AD DOLUNAN"/ADL OLUNMAK/ADLOLUNMAK ile/değil ADDOLUNMAK/ADDOLUNAN[Ar. + Tr.]

( Saymak, sayılan. )


- ADELA[Yun.] değil/yerine/= PARLAK RENKLİ KÜÇÜK KELEBEK


- ADEM
|------VEHM------|ŞEKK|------ZANN/ŞÜPHE------|
ile/ve/değil/yerine/=/||/<>/></>/<
YAKÎN

( 0
|------%50 altı.[1-49]------|%50-50|------%50 üzeri.[51-99]------|
ile/ve/değil/yerine/=/||/<>/>/<
%100 )

( YOK(LUK)
|------ KURUNTU------|BELKİ|------KUŞKU------|
ile/ve/değil/yerine/=/||/<>/>/<
KESİN(LİK) )

( image )

( image )

( )

( Anımsadığımız şeylerle, onlar gerçekmişlercesine meşgul oluyoruz ne yazık ki. )

( RECM[Ar. çoğ. RÜCÛM]: Taşa tutma, taşlama. | Birine atılan taş. | Suçluyu beline kadar gömüp taşlayarak idâm etme. | Sövme, lânetleme. | Zan üzerine konuşma. )

( DEFINETLY NOT[%0]
ALMOST NEVER[%10]~DOUBTFULLY[%20]~IMPROBABLY[%30]~UNLIKELY[%40]~
MAYBE[%50]~
PERHAPS[%60]~PROBABLY[%70]~LIKELY[%80]~ALMOST CERTAINLY[%90]~
DEFINITELY[%100] )


- A-DEM değil ÂDEM


- ADEN-/ADENO- ile/||/<> ADİPO- ile/||/<> ADENO- ile/||/<> ATHER-/ATHERO- ile/||/<> AXİLLO- ile/||/<> MYX-/MYXO- ile/||/<> MUC-/MUCO- ile/||/<> BLENN-/BLENNO- ile/||/<> -AGOGUE ile/||/<> ELEO-/ELAEO-/ELAİO-/OLEO- ile/||/<> LİP-/LİPO- ile/||/<> PİMELO- ile/||/<> STEAR-/STEARO-/STEAT-/STEATO- ile/||/<> SİAL-/SİALO- ile/||/<> PTYAL-/PTYALO- ile/||/<> LACT-/LACTO- ile/||/<> GALACT-/GALACTA-/GALACTO- ile/||/<> AMPHİ- ile/||/<> PY-

( Bez, salgı bezi, bez ile ilgili [adenom: Bez tümörü]. İLE/||/<> Yağ dokusu ile ilgili [adiposit: Yağ gözesi]. İLE/||/<> Yağ, yağ dokusu. İLE/||/<> Damar plağı, yağ birikimi [ateroskleroz: Damar sertliği]. İLE/||/<> Koltuk altı ile ilgili [aksiller lenf nodu: Koltuk altındaki lenf bezleri]:. İLE/||/<> Mukus, müköz bez ve dokularla ilgili. İLE/||/<> Mukus ya da müköz membranlarla ilgili. İLE/||/<> Mukusun olması, mukusla ilgili. İLE/||/<> Salgılatan, başlatan, artıran. İLE/||/<> Yağ, akıcı yağ. İLE/||/<> Yağ. İLE/||/<> Yağla ilişkili. İLE/||/<> Yağ, donyağı, mum yağı. İLE/||/<> Tükürük ve tükürük bezleri ile ilgili. İLE/||/<> Tükürük, tükürük bezi ile ilgili. İLE/||/<> Süt. İLE/||/<> Süt, süt gibi sıvı. İLE/||/<> Cerahatle ilgili, cerahat olması. İLE/||/<> İki yönlü, çift [amfipatik: Hem suyu, hem de yağı seven moleküller]. )


- ADET/TANE ile PARÇA

( GRAIN vs. PIECE )


- ÂDET = CUSTOM[İng.] = COUTUME[Fr.] = BRAUCH[Alm.] = ABITUDINE[İt.] = COSTUMBRE[İsp.]


- ÂDET ile/ve/<> ÖRF

( Davranışlarla ilgilidir. İLE/VE/<> Bilgiyle ilgilidir. )


- ÂDİ ile/değil/yerine/>< ÂDİL


- ÂDİL[Ar.] ile/ve/||/<> ÂDİLÂNE[Ar. ÂDİL + Fars. < ÂNE]

( Adâletle iş gören, adâletten, doğruluktan ayrılmayan, hakkı yerine getiren, adâletli. İLE/VE/||/<> Hakça. )


- ÂDİL ile/ve/||/<>/> AYDIN

( Dışımız. İLE/VE/||/<>/> İçimiz. )


- ADİLİK/ONURSUZLUK/ŞEREFSİZLİK ile/değil/yerine/>< GÜÇ/KUDRET


- ADIM/SOLUK/LOKMA/YUDUM ile/ve/||/<> EDİNİM


- ADINA ile/ve/||/<> ADI ALTINDA


- ADINA ile/ve/||/<> HESABINA


- ADINA ile/değil UĞRUNA


- ADINA(") ile/değil/< ... ÜZERE/İÇİN/AÇISINDAN/BAKIMINDAN

( "KESMEMEK ADINA" değil ... KESMEMEK ÜZERE ... )

( IN THE NAME OF ... vs. FOR/TO ... )


- ADINI BİLMEK ile TADINI BİLMEK

( Haberdar olmak. İLE Deneyimlemiş olmak. )

( İLM el-YAKÎN ile HAKK el-YAKÎN )


- ADL ETMEK değil ADDETMEK[Ar.]

( ... DEĞİL Saymak. | Îtibâr etmek. )

( ADD: Sayma, sayılma. | Îtibâr etme, edilme. )


- ADLANDIRMA ile/ve/<> KAVRAMLAŞTIRMA

( GIVING NAME vs./and/<> TO CONCEPT )


- ADLİ DNA ile/ve/||/<> ANTİK DNA

(

Adli DNA ve Antik DNA arasındaki FaRkLaR

Moleküler Genetik Uygulamalarının İki Farklı Alanı

ADLİ DNA (Forensic DNA)

Suç soruşturmalarında, kimlik tespitinde, babalık testlerinde ve felaket kurbanlarının kimliklendirilmesinde kullanılan, modern biyolojik örneklerden elde edilen DNA'nın çözümleme bilimi

ANTİK DNA (Ancient DNA - aDNA)

Arkeolojik, paleontolojik ve müze örneklerinden elde edilen, yüzlerce ila milyonlarca yıl öncesine ait degradasyona uğramış DNA'nın izolasyonu, amplifikasyonu ve çözümleme bilimi

Temel Karşılaştırma
Özellik Adli DNA Antik DNA
Örnek Yaşı 0 - 100 yıl 100 - 1.000.000 + yıl
DNA Niteliği Nispeten iyi korunmuş Yüksek degrade
Parça Uzunluğu 100 - 500 bp 30 - 100 bp
Başarı Oranı %80-95 %10-40
Zaman Baskısı Yüksek (Acil) Düşük (Araştırma)
Maliyet $100 - 500 / örnek $1.000 - 10.000 / örnek
Çözümleme Süresi 24 - 72 saat Haftalar - Aylar
Örnek Tipleri ve Kaynakları
Adli DNA Örnekleri Antik DNA Örnekleri
Biyolojik Sıvılar: Kan, sperm, tükürük Fosilleşmiş Kalıntılar: Kemik, diş
Dokular: Kas, deri, organ parçaları Mumyalanmış Dokular: Yumuşak doku kalıntıları
Keratinöz: Saç, tırnak Koprolitler: Fosilleşmiş dışkı
Temas DNA: Dokunulan yüzeyler Sediment DNA: Toprak örnekleri
Karışım: Eşeysel saldırı örnekleri Amber: Reçine içindeki organizmalar
DNA Degradasyon Mekanizmaları
Degradasyon Tipi Adli DNA Antik DNA
Hidrolitik Hasar Orta düzey Çok yüksek
Oksidatif Hasar Değişken Yaygın
Depürinasyon Sınırlı Ekstensif
Çapraz Bağlanma Nadir Sık
C > T Transisyon Minimal Karakteristik
Mikrobiyel Hasar Kontrol edilebilir Yaygın
Laboratuvar Yaklaşımları
Parametre Adli DNA Lab Antik DNA Lab
Temiz Oda Standart steril koşullar Ultra-temiz, pozitif basınçlı
Ekipman Rutin PCR ekipmanları Özel aDNA ekipmanları
İş Akışı Tek yönlü, hızlı Çok aşamalı, yavaş
Validasyon Adli standartlar Araştırma protokolleri
Akreditasyon ISO 17025, FBI standartları Araştırma standartları
Personel Adli genetik uzmanları Paleogenetik uzmanları
Moleküler Yöntemler
Yöntem Adli DNA Antik DNA
DNA Yalıtımı Standart kitler Özel aDNA protokolleri
Amplifikasyon Standart PCR Kısa fragment PCR
STR Çözümlemesi Rutin kullanım Nadiren başarılı
SNP Çözümlemesi Artan kullanım Yaygın kullanım
Mitokondriyal DNA Degrade örneklerde Birincil hedef
Sekansalama Sanger/NGS Çoğunlukla NGS
Whole Genome Nadiren Hedef (düşük kapsama)
Genetik Markerlar
Adli DNA Markerleri Antik DNA Markerleri
STR: CODIS 20 locus, yüksek polimorfizm mtDNA: Yüksek kopya sayısı, maternal soy
Y-STR: Baba soy takibi, eşeysel saldırı SNP: Popülasyon genetiği, adaptasyon
X-STR: Karmaşık akrabalık Mikrobiyal DNA: Patojen evrimi
SNP: Fenotipleme, biyocoğrafik köken Whole Genome: Evrimsel çalışmalar
Uygulama Alanları
Adli DNA Uygulamaları Antik DNA Uygulamaları
TEMEL KULLANIM ALANLARI
Suç soruşturmaları (cinayet, tecavüz) Evrimsel dirimbilim çalışmaları
Kimlik tespiti (felâket kurbanları) İnsan göç yolları haritalama
Babalık ve akrabalık testleri Soyu tükenmiş türlerin genetiği
Soğuk vaka çözümlemeleri Sayrılık evrimi araştırmaları
Yaban yaşamı adli tıp Evcilleştirme süreçleri
Veri Çözümleme ve Biyoinformatik
Parametre Adli DNA Antik DNA
Veri Miktarı Megabayt Gigabayt - Terabayt
Nitelik Denetimi Standart QC Hasar paternleri çözümlemesi
Referans Genom Modern insan Çoklu referanslar
Bulaşma Denetimi Negatif denetimler Karmaşık süzme
İstatistiksel Çözümleme Eşleşme olasılığı Filogenetik Çözümleme
Veri Tabanları CODIS, NDIS GenBank, ENA
Etik ve Yasal Boyutlar
Parametre Adli DNA Antik DNA
Yasal Düzenleme Sıkı yasal kontrol Araştırma etiği
Veri Gizliliği Yüksek duyarlılık Bilimsel paylaşım
Bilgilendirilmiş Onam Zorunlu Müze/kazı izinleri
Kültürel Duyarlılık Mağdur hakları Yerli halkların hakları
Mahkeme Kabulü Standart prosedürler Uygulanamaz
Teknolojik Gelişmeler
Adli DNA Yenilikleri Antik DNA Yenilikleri
Rapid DNA (90 dakika sahada çözümleme) Capture teknikleri (hedefli zenginleştirme)
NGS panelleri (fenotipleme+STR+SNP) Single cell genomiks
Epigenetik yaş tahmini Sediment DNA (fosil olmadan)
RNA çözümlemesi (doku tayini) Protein sekansı (daha eski örnekler)
Mikrobiyal DNA (postmortem interval) AI/ML hasar düzeltme
Benzerlikler
Moleküler Temel İkisi de DNA molekülünün yapısını ve dizilimini inceler
Temel Teknikler İkisi de PCR ve sekans çözümlemesi kullanır
Degradasyon İkisi de bozulmuş DNA ile çalışabilir
Bulaşma Riski İkisi de yüksek bulaşma riski taşır
İstatistiksel Yaklaşım İkisi de popülasyon genetiği ilkelerini kullanır
24 - 72 saat
Adli DNA Çözümleme Süresi
Haftalar - Aylar
Antik DNA Çözümleme Süresi
%80 - 95
Adli DNA Başarı Oranı
%10-40
Antik DNA Başarı Oranı

Adli DNA Özellikleri

  • Güncel hukuki sorunlara çözüm
  • Hızlı sonuç gerekliliği
  • Yüksek başarı oranı
  • Standart protokoller
  • Mahkeme kabulü zorunlu
  • Kimlik tespiti odaklı

Antik DNA Özellikleri

  • Geçmişin gizemlerini aydınlatma
  • Uzun araştırma süreci
  • Düşük başarı oranı
  • Deneysel protokoller
  • Bilimsel yayın odaklı
  • Evrimsel süreçler odaklı
Ünlü Vakalar ve Çalışmalar

Adli DNA Vakaları

  • O.J. Simpson davası
  • 11 Eylül kurbanları
  • Golden State Katili
  • Romanov ailesi

Antik DNA Çalışmaları

  • Neandertal genom projesi
  • Ötzi buzul adamı
  • Mısır firavunları
  • Denisova insanı keşfi
)


- ADLÎ ile ADLÎ

( Adâletle ilgili. İLE II. Sultan Bayezid'in şiirdeki takma adı/mahlâsı. )


- ADSIZ NARKOTİKLER değil ADSIZ NARKOTİK (ARKADAŞ BİRLİĞİ)

( Adsız Narkotik Arkadaşlık Birliği Tel.: 536. 341 01 89 )


- ADSIZ ile/ve/||/<> ATSIZ


- AFAKAN değil HAFAKAN

( ... DEĞİL Istırap, sıkıntı. | Mustarip olmak ve deprenmek. | Yürek oynaması. )


- ÂFÂKÎ ile/ve/<> İZÂFÎ ile/ve/<> KEYFÎ


- AFERİN ile/ve/||/<> DUA


- AFET >< SİRET

( Sîret[yürüyüş, yol alış, iş tutuş], âfete[belaya, musibete, sıkıntıya, derde] kalkandır... )


- ÂFETLERDE ENGELİN/SORUNUN/ÖLÜMÜN:
"AZALTILMASI" ile/ve/değil/||/<>/< ARTMASINI ENGELLEME

( )


- AFFEDEBİLMEK ile/ve/||/<> SABREDEBİLMEK ile/ve/||/<> VAZGEÇEBİLMEK

( [Kişiyi] Farklı kılar. İLE/VE/||/<> Güçlü kılar. İLE/VE/||/<> Kendi kılar. )


- AFFEDEBİLMEK ile/ve/değil/yerine/||/<> VAZGEÇEBİLMEK

( [not] FORGIVE vs./and/but/||/<> FORGET
FORGET instead of FORGIVE )


- AFFEDEBİLMEK ve/||/<> VEFÂ


- AFFETMEK ile/ve/||/<>/< KABUL ETMEK


- AFFETMENİN DEĞİŞTİRDİĞİ:
GEÇMİŞ değil GELECEK


- AFORİZMALAR ile/ve/||/<> BAHANELER


- AFOROZ[Yun.]["AFAROZ" değil!] ile/ve/değil/||/<>/< REFÜZE[İng./Fr. REFUSE] (ETMEK/OLMAK)

( Hristiyanlıkta kilise tarafından verilen topluluktan kovma cezası. | Dışlamak, darılmak, konuşmamak. Darılıp biriyle konuşmama, ilgiyi kesip kendinden uzaklaştırma. | Birini sergilediği olumsuz eylemleri nedeniyle toplum ya da bir topluluktan dışlama. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Reddetmek, geri çevirmek, kabul etmemek. )


- AFRİKA (SAVANA/ORMAN) FİLİ ile/ve ASYA FİLİ

( Daha iri. İLE/VE Daha küçük. )

( Her biri, her gün 200 kilo ot yer. )

( Hortumları, 3 metre uzunluğunda ve 200 kilo ağırlığındadır. [4 litre suyu bir anda çekebilecek yapıdadır.] [Ucundaki parmak benzeri bölümler sayesinde tek bir pirinç tanesini yerden alabilecek kadar duyarlıdır.] [Bir aslanı tek darbede öldürebilecek kadar güçlüdür.][Gövdemizdeki tüm kasların toplamından 100 kat daha fazla kas bulunur.] )

( Ayak uclarında yürürler. [Tabanı ile topuk kemiği arasında kalın ve yüksek bir kıkırdak tabakası bulunur.] )

( Koşamaz ve zıplayamazlar fakat yürüyüşleriyle saatte 25 km. hıza ulaşabilirler.] )

( Öteki fillerin 10 km. öteden gelen düşük frekanslı sesleri ayaklarıyla duyabilirler. )

( Yunuslar ve bazı primatlar gibi kendilerini aynada tanıyabilirler. )

( Her gün, 100 litre su içmeleri gerekmektedir. [her bir emişte 8 litre su içebilmektelerdir] )

( Günde, sadece 2 saat uyurlar. )

( Sürü önderleri dişillerdir. )

( Ortalama ömürleri 50 yıldır. [80 yaşına kadar yaşamış olanı da vardır.] )

( Az sayıda doğal düşmanı olan filler genellikle yaşlandıkça aşınan dişlerinden dolayı aç kalarak ölürler. )

( Ölülerini sık sık ziyaret ederler. [Ölenlerin kemik ve dişlerini hortumlarıyla okşarlar.] )

( Gebelik süresi en uzun hayvan. [22 ay / 600-360 gün] )

( Her bir filin kan damarları, kendine özgü bir yapı sergilediğinden, tıpkı insandaki parmak izi gibi ayırt ettirici özelliğe sahiptir. )

( Filler, ehllileştirilebilir fakat evcilleştirilemez. )

( En yakın akrabaları denizinekleri[yaşayan] ve damanlardır. )

( Ayaklarıyla sismik hareketleri duyarlar ve çeşitli göç ve hareketlerini yeraltı verilerine[verilerinden aldıkları yorumlara] göre de belirlemektelerdir. )

( NEHÎM[Ar.]: Aslan kükremesi ve fil sesi. )

( Fil )

( Tek başlarına hareket edebilirler. İLE/VE Ancak/daha çok eşleriyle birlikte hareket ederler. )

( Zıplamayan tek memelidir. )

( )

( )

( Afrika'da, 1980'de 1 milyonu aşkın olan fillerin sayısı, günümüzde[2020] 300 bin civarındadır ne yazık ki. :( ((( )

( PÎL
PÎLESTE: Fildişi. )

( AFRICAN ELEPHANT vs. INDIAN ELEPHANT )

( ELEPHAS )

( EL ELEFANTE )


- | AFRODİT = VENÜS | ile/ve/||/<>/> URANYA

( | Yunan'ların (en) güzele verdiği ad. İLE/= Roma'lıların (en) güzele verdiği ad. | İLE/VE/||/<>/> ... )

( | [Aşkın simgesi.] Yunan'da. İLE/= Latin'de. | İLE/VE/||/<>/> ... )

( | Sevgi ve güzellik. | İLE/VE/||/<>/> Bilim ve gerçekliği simgelediğinde aldığı ad. )


- AFŞAR = AVŞAR

( Oğuz Türklerinin yirmi dört boyundan biri. )


- AFT[Yun./Fr. APHTE] ile/ve/||/<> AĞIZ YARALARI

( Vitamin eksikliğinden ya da alerjiden kaynaklanan ağız yaraları. | Ağız mukozasında görülen ufak, kirli sarı lekeler. )


- AĞ ile AĞ

( İplik, sicim, tel gibi ince şeylerden kafes biçiminde yapılmış örgü. | Örümcek gibi bazı hayvanların salgılarıyla oluşturdukları örgü. | Ülke geneline yaygınlaştırılmış örgü, şebeke. | Oyun alanını ortadan ikiye bölen, iple yapılmış örgü. İLE Donun ya da pantolonun, apış arasına gelen yeri, apışlık. )


- AĞ ile/ve BAĞ

( NETWORK vs./and BOND )


- AĞ ile/ve/değil/||/<>/>/< BAĞ


- AĞ ile/ve BÜTÜNLÜK


- AĞAÇ ile GÜRGEN

( ... İLE Gürgengillerden, Karadeniz kıyılarındaki ormanlarımızda çokça yetişen bir ağaç. )

( ... cum CARPINUS BATULUS )


- AĞACI:
[ne yazık ki]
!KESERSENİZ ile/değil/yerine/>< KESMEZSENİZ

( Kazık kalır, üstüne oturursunuz. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Gölge olur, altına oturursunuz. )

( image )


- AGE[İng.]:
YAŞ ile/ve/değil/||/<> ÇAĞ/DÖNEM


- AĞIR CEZA SAVCISI değil AĞIR CEZA MAHKEMESİ NEZDİNDEKİ SAVCI


- AĞIR İŞ YAPMAK ile/ve/değil/<>/> AĞIR KALDIRMAK


- AĞIR ile/ve/||/<> SAĞIR

( Baş. İLE/VE/||/<> Kulak. )


- AĞIRBAŞLILIK/AYIKLIK = SOBRIETY[İng.] = SOBRIÉTÉ[Fr.] = NÜCHTERNHEIT[Alm.] = SOBRIEATAS[Lat.]


- AĞIZ AÇIKLIĞI ile/değil/yerine/>< ZİHİN AÇIKLIĞI

( Kişinin, zihni, ne kadar kapalıysa; ağzı, o kadar açık olur. )


- AĞIZ DALAŞI ile/||/<> İT DALAŞI


- AĞIZ ile AĞIZ

( Yüzde, avurtlarla iki çene arasında, selenin çıkmasına, soluk alıp vermeye ve besinleri almaya yarayan boşluk. | Bu boşluğun, dudaklarla çevrelendiği bölümü. | Kapların ya da içi boş şeylerin açık yanı. | Bir suyun, denize ya da göle döküldüğü yer. | Koy, körfez, liman, yol gibi yerlerin açık yanı. | Birkaç yolun birbirine kavuştuğu yer, kavşak. | Kesici aletlerin, keskin yanı. | Bir anadilin konuşulduğu sınırları içinde, bölgelere ve sınıflara göre değişen söyleyiş özelliği, şive. | Birini yanıltmak, kandırmak amacıyla, dolambaçlı bazı sözler söyleme özelliği. | [müzik] Bir bölgenin ezgilerinde görülen özelliklerin tümü. | Bir akarsuyun göle ya da denize döküldüğü yer, munsap. | Bazen, "kez" anlamına gelir. [İlk ağızda, paranın yarısını ödedi.] | Tehlikeli şeyler/durumlar için pek yakın yer. [Topun/uçurumun ağzında.] İLE Yeni doğurmuş memelilerin ilk sütü. )

( MOUTH vs. MOUTH )


- AĞIZ ile/||/<> AĞIZ
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Irmağın, su tulumunun, kuyunun ya da testinin ağzı. İLE İnsan ya da hayvanın ağzı. )


- AĞLAMAK:
"KIRILDIĞIN" YERDEN değil KIRDIĞIN YERDEN

( Kırıldığın yerden değil kırdığın yerden ağlarsın. )


- AĞLAMAK ve/değil/yerine/<>/>< GÜLMEK :)

( Yalnız. VE/DEĞİL/YERİNE/<>/>< Herkesle birlikte. :) )

( Çocuklar, annesini/babasını yıkarken. İLE Anneler/babalar, çocuğunu yıkarken. )

(

ve/değil/yerine/<>/><

)

( Heraklitos. VE/DEĞİL/YERİNE/<>/>< Demokritos. )


- AĞLAMAMAK değil/yerine AĞLATMAMAK


- AĞLANACAK DURUMUNA ...:
AĞLAMAK ile/değil/yerine GÜLMEK


- AĞLAR ile AĞLAR

( Ağlama'nın, 3. tekil kişi ve geniş zamanlı ifadesi. İLE Ağ nesnesinin çoğulu. )


- AĞRINIZA" GİTMESİN değil AĞARINIZA GİTMESİN


- AGYÂR[Ar. < GAYR] değil/yerine/= YABANCILAR, BAŞKALAR


- AĞYÂR ile/ve/değil/yerine/>< YÂR

( Ne bilir? İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/>< Bilir. )


- ÂĞYÂRINI CÂMÎ, EFRÂDINI MÂNÎ" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< önce ÂĞYÂRINI MÂNÎ sonra EFRÂDINI CÂMÎ

( Benzetme. [Ölçünün ve tanımın bulunmadığı yerde, ne yazık ki kişisel "görüş/yorum", "dolaylı ilişki" ve "çağrışımların" öne çıktığı/çıkarıldığı [boş] sözler.] İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Tanım[ın tanımıdır]. [Bir kavramın tüm bireylerini kuşatıp ötekileri dışarıda bıraktığını tanımlar.] )

( "İnsan, düşünen bir canlıdır" tanımı kullanıldığında bu tanımın içinde tüm insan bireylerini içerir. Girmeyen hayvan[behaim], bitki ve nesneyi dışarıda bırakır. )


- AH-VAH (ETMEK/ETMEMELİ!)


- AHÇI değil AŞÇI

( ... değil TABBÂH[< TABH | çoğ. TABBÂHÎN], TÂBİH[< TABH] )

( ... değil ÂŞ-PEZ )


- AHD[Ar.] ile MÎSÂK[Ar.]


- AHDETMEK değil/yerine/= SÖZ VERMEK


- AHD-İ ATİK ile/ve/||/<>/> AHD-İ CEDÎD

( Tevrat. İLE/VE/||/<>/> İncil. )


- AHDÎ[Ar.] değil/yerine/= ANTLAŞMA/YA GÖRE/GEREĞİ OLAN


- AHESTE AHESTE ile AVAL/AVEL AVAL


- AHFÂD[Ar. < HAFÎD] ile AHFAZ[Ar.]

( Torunlar. | Yardımcılar, hizmetkârlar. İLE Alçak ve çukur yer. | Alçakgönüllü kişi. )


- AHİD[Ar. AHD] ile AKİT[Ar. AKD]

( DEVİR, ZAMAN, GÜN | AND, YEMİN | SÖZ, SÖZLEŞME, SÖZ VERME )


- ÂHÎLİK ile/||/<> AHİLER ile/||/<> BÂCİYÂN-I RUM

( Ahilik, dayanışma teşkilatıdır. Aslen Horasan kökenli olup Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde Anadolu'da yaşayan Türkmen halkın sanat, ticaret, ekonomi gibi çeşitli meslek alanlarında yetişmelerini sağlayan, onları hem ekonomik hem de ahlâkî yönden yetiştiren, çalışma yaşamını ve iyi bireylerin becerilerini esas alarak düzenleyen bir örgütlenmedir. Kendi kural ve kurulları vardır. Günümüzün esnaf odalarına benzer bir işlevi olan Ahilik, iyi ahlâkın, doğruluğun, kardeşliğin, yardımseverliğin kısacası tüm güzel becerilerin birleştiği bir sosyo-ekonomik düzendir. Ahi Evran Hazretlerine Ahi Baba da denir. Ahiler, 1290 yılında, Ankara'da kurulan bir Anadolu beyliğidir. 1354 yılında Osmanlı egemenliğine giren Ahiler, varlıklarını Osmanlı Devleti içerisinde sürdürmüşlerdir. Ahi Evran tarafından kurulmuştur. Ahiler, gerek Anadolu Selçuklularında gerekse Osmanlılarda önemli ekonomik etkinliklere sahipti. İLE/||/<> Anadolu Selçukluları Döneminde ortaya çıkan, esnaf örgütü. İLE/||/<> Anadolu Selçukluları Döneminde ortaya çıkan, esnaf örgütü. İLE/||/<> Anadolu kadınları birliği Ahilerin kadınlar kolu olarak yetim, kimsesiz genç kızları korumasına almış, onların eğitiminde, ev bark sahibi olmalarından, sorumlu olmuşlardır. Bunun dışında kimsesi kalmayan yaşlı kadınların bakımı, genç kızların evlendirilmesi gibi bazı toplumsal hizmetlerde bulunmuşlar, maddî sıkıntıda olanlara yardım etmişlerdir. Ahi zâviyesinde gelen konuklara yemek hazırlamada, savaş zamanlarında ordunun gereksinimi olan giysi ve savaş malzemelerinin bakımında ve onarımında yardımcı olmuşlardır. Anadolu kadınları örgütü, üyelerine şu telkinde bulunurdu. “İşine, aşına, eşine sahip ol!” Bu söz, Âhî kadın örgütünün ana ilkesi olmuştur. \"İşine sahip ol!\" yani bilge ve becerikli ol ki, evinin düzenini koruyabilesin. Tasarruf et, fazla savurgan olma ki, ocağın devamlı tütsün. Eşine sahip ol ki, evine bağlı kalsın. Anadolu kadınları sosyal yardımlar yanında ekonomiye önemli katlı sağlayan çeşitli el sanatlarında uğraşı vermişlerdir. Çadırcılık, keçecilik, halı, nakışçılık, örgücülük, kilim dokumacılık, oya dantelcilik ve kumaş üretiminde ve bunlardan giysi yapılmasında etkinlik göstermişlerdir. )


- ÂHİRET[Ar.] değil/yerine/= SONRALIK


- ÂHİZE ile AVİZE

( Telefon alıcısı. İLE Tavana asılan süslü aydınlatıcı. )


- AHKÂM (KESMEK) ile/değil/yerine ÖZGÜVEN

( [not] TO MAKE JUDGMENTS WITHOUT RESTRAINT vs./but SELF CONFIDENCE
SELF CONFIDENCE instead of TO MAKE JUDGMENTS WITHOUT RESTRAINT )


- AHLÂK/ERDEM ve/||/<> EYLEM/SELLİK


- AHLÂK:
KORKU ile/ve/<> HAK ile/ve/<> FERÂGAT ile/ve/<> AŞK


- AHLÂK ile/ve/değil/<> ÂDÂB

( Değişmez. İLE/VE/<>/DEĞİL Değişir. )

( Bireysel. İLE/VE/<>/DEĞİL Kurumsal. )

( !Ahbaplık arttıkça, âdâb kalkar. [fazla yüz-göz olmamaya dikkat etmek gerek!] )

( Yükselmiş davranış ve tutumlar. İLE/VE/<>/DEĞİL Olağan davranış ve tutumlar. )

( [not] MORALS[< Lat.] vs./and/but ETHICS[< Yun.] )


- AHLÂK ve/||/<>/>/< AHLÂK-I İLÂHÎ


- AHLÂK ve/||/<>/< ANLAM


- AHLÂK ile/ve/||/<>/< BENİMSEME


- AHLÂK ile/ve HAKİKAT


- AHLÂK ile/ve/||/<>/< MERHAMET

( Merhamet, ahlâkın temelidir. )


- AHLÂKÎ OLAN ile/ve/<> TÜZEL OLAN ile/ve/<> POLİTİK OLAN


- AHLÂKÎ OLGU değil OLGULARIN, "AHLÂKÎ" "YORUMLARI"

( Yoktur. | Vardır. )


- AHLÂKÎ ile/ve İNSANÎ/BİREYSEL

( MORAL vs./and HUMANE )


- AHLÂKLI değil AHLÂK KİŞİSİ


- AHLÂKSAL OLAN/OLABİLEN:
"NE YAPTIĞIMIZ/YAPMADIĞIMIZ" değil NEYE DAYANARAK, NE YAPTIĞIMIZ VE YAPMAYABİLECEĞİMİZ


- AHLÂKSIZLIK ile/değil AHLÂK ÖLÇÜTLERİNİN BULUNMAMASI


- AHLÂK/AHLÂKSIZLIK ile/değil/< ANATOMİ

( Eşeysel örgenlerin adlarında, "ahlâk" ya da "ahlâksızlık" aranamaz! Küfür olarak geçen sözcüklerin ve küfür edenlerin yersiz/kötü "kullanımındaki" yanlışlık, dilin ya da sözcüklerin hatası, yükü değildir! Kişilerin yanlışları da sadece o kişilerin, o ve ilgili yersiz/bağlamsız, yanlış/kötü davranış ve tutumlarıyla sınırlı tutulmak zorundadır.

Üç yaşından itibaren öğrenilmiş, fark bile olmayan "farkların", gerçekte, doğada ve bütünlükte hiçbir biçimde herhangi ciddi bir fark oluşturmadığı, herkesin her "şey"i tam olarak bildiği, gördüğü ve yaşadığı bir durumun, deneyimin de doğal ve sınırlandırılmış, kapalı koşullarda, herhangi bir ayıbı yoktur[bulunamaz ve aranamaz]! Eşeysel örgen adlarının, tıpta, anatomi ya da fizyoloji bilgisi olarak, Latince ya da başka bir dilde kullanılması da bir şeyleri "çözmekte/aşmakta" yeterli değildir.

Doğru/uygun zaman, zemin ve koşulların, duyacaklarına râzı olan/olacak kişinin, muhabbetin ve hukukun bulunmadığı ilişki ve ortamlarda, dikkatsiz, özensiz bir biçimde tüketiliyor olmasıdır tüm sorun. Söylenilen sözcüklerin değil beklenilmeyen ve istenilmeyen koşullarda, bir dayatma olmasından dolayıdır kişilerin tüm haklı tepkisi. Kişilerin, hangi konu/alan olursa olsun, seslerini yükseltmelerindeki yanlış ya da sorun kadar, kullandıkları ve seçemedikleri sözcüklerin yanlışlığındandır rahatsız olunan. Sorun, esas ya da içerik sorunu değil, yöntem(usûl) sorunudur. Kalabalığın içinde, zaman, zemin ve koşulları, kişileri dikkate almama kabalığıdır.

"Cinsiyetçi küfür" diye bir "tanım/sözcük" de olmaz! Sorun, örgen adlarında ya da "kadın"lara saygısızlık olmasında değil cahil/yetersiz/özensiz/kaba kişilerin, sonuç odaklı ve düşünmeden, özenmeden, çevresine kayıtsız ve saygısızca davranmasından dolayıdır. Eğer eşeysellikteki son aşama, "kulağa üflemek" olsaydı, her ("olumlu/olumsuz") zaman ve zeminde, her durumda, ağzından düşürmediği "söz" ve kısaltma, "AMK" değil "Hay kulağına üfleyeyim!"[KULK] olurdu. Bu durumda, bu sorun, ne kulak kepçesinin ve/ya da deliğinin, ne de bu sözcüğün, "ayıbı", "ahlâklılığı ya da ahlâksızlığı" olurdu.

Buradaki "sorun" ya da yanılsama, kapalı, sınırlı ya da bazı/çoğu ayrıntının iki kişi arasında ya da sır olarak tutulması istenilen özelin, dışarıda ve genelleştiriliyor olmasından dolayıdır.

Tıpta ve tüzede[hukukta], "ayıp", "çirkinlik" vs. ol(a)madığı gibi, zihinde ve zihin dilinde de "ayıp", "pis", "kötü" diye bir sınır(landırma) ya da sonuç(landırma) yoktur. Zihinden, "olumlu/olumsuz", "iyi/kötü" her düşünce ve ayrıntı geçebilir fakat sorumlu olunan/olunması gereken, ağızdan çıkmayabilecek olan söz(cük)ler(imiz)dir. )

( image )


- AHLAT ile AHLÂT[< HILT] ile AHLAT

( Gülgillerden, kendi kendine yetişen, üzerine armut aşılanan ağaç, yabanarmudu. | Bu ağacın, armuda benzeyen ve ancak iyice olgunlaştıktan sonra yenilebilen yemişi. | Kaba adam, yol-iz bilmeyen kişi. İLE Bir karışım içindeki parçalar, öğeler. Karışan şeyler. | Gövde yapısının temelini oluşturan öğeler.[AHLÂT-I ERBAA: Kan, salya, safra, dalak.] İLE Bitlis'in bir ilçesi.[Tarihte, mühendis ve mimarların yetiştiği kent.] )

( PIRUS PIRASTER ile ... )


- AHMÂ[Ar. < HAMÂ] ile AHMÂ[Ar. < HAMİYYET] HAMİYET

( Kayınbirâderler. İLE [daha/çok/pek] Hamiyetli. )


- AHMAK KİŞİNİN ARADIĞI değil/yerine/>< AKILLI KİŞİNİN ARADIĞI

( Başkalarında. DEĞİL/YERİNE/>< Kendinde. )


- AHMES[Ar.] ile AHMEZ[Ar.]

( Kuvvetli, en yiğit kişi. | Katı [yer]. İLE Sağlam, çok sağlam ve dayanıklı. | Suyun içinde sürekli açılıp kapanan ve "denizağzı" denilen bir hayvan. )


- AHMET RASİM ile/ve/||/<>/< AHMET MİTHAT EFENDİ


- AHŞÂ[Ar.] ile AHŞÂ'[Ar. < HAŞÂ]

( [daha/çok/pek] Korkunç. İLE Gövdede bulunan bağırsaklar, ciğer gibi şeyler, içirik. | Cihetler, mahaller, bölgeler. )


- AHTAPOT[Yun.] ile ARGONOT[Yun.]

( Sekiz dokunacında/kolunda yaklaşık 1000 duyarga bulunur. Üç kalbi, dokuz da beyni vardır. İLE Deniz dibinde, kayalara tutunarak yaşayan bir türdür. [Deniz anemonu gibi bitkiye benzer.] )

( Dokunaçlarının herhangi bir parçası koptuğunda/kesildiğinde kopan parça 3 saat canlılığını ve hareketini devam ettirir. İLE ... )

( Eril ahtapotların kollarından biri çiftleşmek içindir ve bu kol altındaki oluk ve kavramaya yarayan ligula adında bir burunla ötekilerden ayrılır. [Bazı ahtapot türlerinde, öteki memelilerin penisinde olduğu gibi kanla dolar.] İLE Erilin eşeysel örgeni(penisi), çiftleşme zamanında, gövdesinden ayrılır, gider başka bir kayada yaşayan dişil argonotu bulur, döller ve sahibine geri döner. [Çok eşli olma çabasındaki baylara da bu "Argonot" adı takılmıştır.] )

( Çiftleşme kolları, bir paket spermi dikkatli bir biçimde dişinin hazne [kafa/gövde] içine yerleştirir. Ardından ligula kırılır ve dişilin içinde yapışık kalır. [Eriller çiftleştikten birkaç ay sonra ölür.] [Ahtapotlar öteki kollarını yenileyebilseler de yeni bir çiftleşme kolu (lingula) üretemezler.] İLE ... )

( Kavanozları açabilir, taşları istiridyeleri açmak için araç olarak kullanabilir ya da kopmuş denizanası dokunaçlarını silah olarak kullanabilirler. [Bazıları sanki iki ayaklı hayvanlar gibi iki kolunun üzerinde yürüyebilir.] İLE ... )

( Kaslarını, kendilerini ileri atmak üzere kullanır ve saatte 40 km. hıza ulaşabilirler. [Bu yöntem ile "uçabilirler" de.(yırtıcılardan kaçmak için kendilerini suyun dışına fırlatmak üzere)] İLE ... )

( İskeletleri olmadığı için gözbebekleri kadar küçük yerlerden bile geçebilirler. [tek sert parçaları papağanınkine benzeyen gagasıdır] İLE ... )

( Ahtapot ile Argonot )

( HEŞT-PÂ ile ... )

( OCTOPUS vs. ARGONAUT )

( OCTOPUS cum ARGONAUTA ARGO )


- AHTAPOT ile BATTANİYE AHTAPOTU

( Dişilleri, erillerden 40.000 kat daha büyük olabiliyor. Bu türün dişilleri, 2 metreye kadar büyüyebilirken; erilleri, sadece birkaç santimetreye kadar büyüyor.[Hayvanlar arasında, dişil ile eril arasındaki en zıt orandır.] )


- AHTAPOT ile HİNDİSTAN CEVİZİ AHTAPOTU


- [Yun.] AHTAPOT ile KALAMAR

( Omurgasızlarda en zeki olanlar. )

( Kafadan bacaklılardan, dokunaçlı bir tür mürekkep balığı. | Genellikle burun zarı üzerinde çıkan bir ur türü, polip. İLE Bir tür mürekkep balığı. )

( OCTOPUS cum LOLIGO VULGARIS )


- AHTAPOT ile TAKLİTÇİ AHTAPOT

( )


- AİDAT[Ar.] değil/yerine/= ÖDENTİ


- AİDİYET "DUYGUSU" değil AİDİYET


- AIDS ile/ve/değil/||/<>/< HIV

( )

( HIV ve AIDS Hakkında Bilinmesi Gerekenler... )

( [not] AIDS vs./and/but/||/<>/< HIV )


- AİT OLMA ile/ve/||/<>/> BİREY OLMA ile/ve/||/<>/> BİRLİKTE OLMA


- AİT OLMA ve/||/<>/>/< SORUMLULUK

( MENSÛBİYET ve/||/<>/>/< MESÛLİYET )


- AİT OLMAK ile/ve/||/<>/> CİDDİYE ALINMAK


- AİT OLMAK ile PARÇASI OLMAK

( TO BELONG TO vs. TO BE PART OF )


- AİT ile/ve/değil EMÂNET/VEDİA[Ar.]


- AJİTASYON[Fr./İng. < AGITATION] ile ANAFİLAKSİ[Fr. < ANAPHYLAXIE]

( Kışkırtma, kışkırtı, körükleme, çırpıntı, çalkalama, duygu sömürüsü. | Sürekli ve tutarsız hareketler. İLE Aşırı duyarlılık/tepki. )


- AJİTATÖR/PROVOKATÖR/MUHARRİK[Ar.] değil/yerine/= KIŞKIRTICI


- AK KEŞİŞ/LER ile/ve KARA KEŞİŞ/LER

( ... İLE/VE Benediktenler. )


- AK ile/ve/||/<> PAK

( Alnın. İLE/VE/||/<>/> Göğsün. )

( WHITE vs./and/||/<> CLEAN/PURE )


- AKADEMİ = ACADEMY[İng.] = ACADÉMIE[Fr.] = AKADEMIE[Alm.] = ACADEMIA[İsp.]


- AKADEMİ ve/||/<> BÜROKRASİ

( [süreklilik/güvence/düzenlilik] Bilgide. VE/||/<> Devlette. )


- AKADEMİZM ile/||/<> İZLENİMCİLİK/EMPRESYONİZM ile/||/<> DIŞAVURUMCULUK/EKSPRESYONİZM ile/||/<> AYRINTI NATÜRALİZMİ ile/||/<> DEFORMASYON ile/||/<> MİTOLOJİK

( Sanat dallarında akademik öğretimin kalıplarına bağlı, yeni arayışlara karşı çıkan anlayış. İLE/||/<> 19. Yüzyıl sonunda Fransa'da ortaya çıkan, ışık etkilerine dayanarak doğayı anlık görüntüsü ile resimlemeye dayanan sanat akımı. İLE/||/<> XX. yüzyılın başlarında izlenimciliğe tepki olarak ortaya çıkan ve sanatçının duygularını renklerle ya da deformasyon yoluyla belirtmesini amaçlayan anlatımcı sanat akımı. İLE/||/<> Bir sanat yapıtındaki ayrıntıların titiz bir gözlem sonucu son derece ince bir işçilikle doğaya uygun bir biçimde betimlenmesi. Özellikle XV. yüzyıl sanatında karşımıza çıkan bu anlayışta her bir ayrıntı doğadaki aslının küçük bir kopyası gibi betimlenir. Ayrıntı natüralizminin en iyi örnekleri, XV. yüzyıl kuzey sanatında dinsel konulu resimlerin arka planlarındaki manzaralarda görülür. İLE/||/<> Biçim bozma. Bir sanat yapıtında betimlenen figürlerin belirli yerlerinin figürü tanınmaz derecesine vardırmadan bozulmaya uğratılması. Batı sanatında özellikle Maniyerist üslûbun kullandığı yöntemlerden biri olan deformasyon, Rönesans sanatındaki kusursuz anatomik tanımlamaya karşı çıkış yollarından biridir. İLE/||/<> Mitolojiye ilişkin her türlü olgu ve oluşum. Batı sanatında genellikle Yunan ve Roma mitolojilerinden konu alınmış yapılarda görülen nitelikler. )


- AKAİD USÛLÜ ile/ve/||/<>/> HADİS USÛLÜ ile/ve/||/<>/> TEFSİR USÛLÜ ile/ve/||/<>/> FIKIH USÛLÜ


- A'KAL[Ar. < AKIL ] ile ÂKAL[Fars.]

( [daha/çok/pek] Akıllı. İLE Çer-çöp. )


- AKALEM ile/||/<> AKALEM

( Saltanat sancağı. İLE/||/<> Yedi Osmanlı saltanat sancağından birinin adı. )


- AKÂMET[Ar.] değil/yerine/= BAŞARISIZLIK

( Kısırlık, verimsizlik. | Başarısızlık, sonuçsuzluk. )

Bugün[16 Kasım 2025]
itibarı ile 14.450 başlık/FaRk ile birlikte,
14.450 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(2/59)