G ile başlayan FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 34.754 başlık/FaRk ile birlikte,
34.754 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(24/140)
- BOZKIR/STEP[İng.,Fr.,Alm. < STEPPE] ile Bozkır
( Kurakçıl otsu bitkilerden oluşan, sıcak ve ılıman iklimlerdeki ağaçsız doğal alan. | Soğuk kış ve kurak yaz mevsiminin görüldüğü, bitki örtüsünün kısa, boz renkli olduğu, genellikle kurakçıl otsuların yer aldığı ağaçsız geniş alan. İLE Konya iline bağlı ilçelerden biri. )
- BOZKURT, PROF. DR. YILMAZ (ÇANAKKALE, 1927 - 2017) :
( İlk ve orta eğitimini Çanakkale'de tamamladı, Edirne Fen Lisesini bitirdi. İ.Ü. Orman Fakültesinden 1950'de "Orman Yüksek Mühendisi"olarak mezun oldu. Orman Teşkilatında değişik görevlerde bulundu ve 1955'te açılan sınavı kazanarak İ.Ü. Orman Fakültesi Orman Ürünlerinden Faydalanma Kürsüsüne asistan olarak tayin oldu. 1959'da "Belgrad Ormanında Önemli Bazı Ağaç Türlerinde Yıllık Halka Gelişimi Üzerine Araştırmalar" tezi ile "Ormancılık Bilimleri Doktoru" unvanını aldı. 1965 yılında "Türkiye'de Bazı Önemli Orman Ürünlerinin Standardizasyonu Üzerine Araştırmalar" konulu tezi ile "Üniversite Doçenti" oldu. 1972'de "Toros Göknarı (Abies cilicica Cart'nın Teknolojik Özellikleri Üzerine Araştırmalar" tezi ile profesörlüğe yükseltildi. 1978'de Orman Ürünlerinden Faydalanma Kürsüsü Başkanlığına atandı. 1982'de Orman Endüstri Mühendisliği Başkanı oldu. Ayrıca Orman Biyolojisi ve Orman Koruma Teknolojisi, Odun Mekaniği ve Teknolojisi, Orman Endüstri Makineleri ve İşletme Anabilim Dalı Başkanlıklarını yürüttü. İ.Ü. Orman Fakültesi Yönetim Kurulunda ve Fakülteyi temsilen İ.Ü. Senatosunda bulundu. 1994'te emekli oldu. Ders kitapları ve pek çok bilimsel makalesi var. )
- BOZKURT ile/değil GÖKKURT
- BOZMA değil/yerine/>< DÜZELTME
( İFSÂD[< FESÂD] değil/yerine/>< ISLAH[< SULH] )
- BOZMADAN ile/ve/değil/yerine/<> KORUYARAK
- BOZMAK ile/değil KORUMAK
- BOZ/MALAZ ile/ve BOR/BORAK
( Sürülmemiş toprak. İLE/VE Ekilmemiş/işlenmemiş toprak. )
- BOZOKLAR ile/ve ÜÇOKLAR
- BOZON/LAR ile/ve/||/<> FERMİYON/LAR
( Tam spinli. İLE/VE/||/<> Yarım spinli. )
( İşlenebilir, içine girilebilir/nüfûz edilebilir. İLE/VE/||/<> İşlenemez, içine girilemez/nüfûz edilemez. )
( Birleşerek. İLE/VE/||/<> Dışlayıcı. )
( Glüyon.[kuvvet/alan] İLE/VE/||/<> Elektron. )
( Sürekli nicelik. İLE/VE/||/<> Süreksiz nicelik. )
( Özdeşmiş gibi davranma. İLE/VE/||/<> Özdeş değilmiş gibi davranma. )
( Korunum ilkelerinin yazım olanaksızlığı. İLE/VE/||/<> Korunum ilkelerinin yazım olanaklılığı. )
( Güç taşıyıcı parçacıklar [fotonlar]. İLE/VE/||/<> Nesneyi oluşturan parçacıklar. [elektronlar, protonlar] )
- BOZUK ile BOZUK[< BÜZÜRG]
( Bozulmuş olan. | Görevini yapamaz, işlemez duruma gelmiş. | Kızgın, sıkıntılı. İLE Türk halk müziğinde kullanılan, bağlamadan biraz büyük ve meydan sazından küçük, dokuz telli bir saz. )
- BOZUK/BOZUQ =/> HARABE
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
- BOZULMA/TAGAYYÜR[Ar. < GAYR] ile/ve/değil ÇÜRÜME
- BOZULMA ile/ve/||/<>/> ÇÜRÜME ile/ve/||/<>/> ÇÖZÜLME ile/ve/||/<>/> PARÇALANMA ile/ve/||/<>/> DAĞILMA
- BOZULMA" ile/ve/değil/> GELİŞİM ile/ve/değil/> DEĞİŞİM
- BOZULMA ile/ve/||/<> YIKILMA
- BPM/BEAT PER MINUTE değil/yerine/= DAKİKA VURU SAYISI (KALP)
- BRACHISTOCHRONE EĞRİSİNDE:
EN KISA YOL ile/ve/değil/||/<>/< EN KISA ZAMAN
- BRACHY- ile/||/<> BREVİ-
( Kısa. İLE/||/<> Kısa. )
- BRADİ- değil/yerine/= BRAKİ-
( Yavaş[lama]. İLE Kısa. )
- BRADIPUS ile/ve AĞUSTOS BÖCEĞİ/ORAKBÖCEĞİ
( En yavaş hayvan. İLE/VE 17 yıl toprak altında ağaç kökleriyle beslenerek yaşarlar. Havanın 17 ºC olduğu günün gecesi çiftleşmek üzere dışarı/yüzeye çıkarlar. 2 günde ağaçların tepesine ulaşmaya çalışırlar. Büyük bir çoğunluğu iki hafta içinde ölür. [Orman zemini için büyük bir azot kaynağıdır.] )
( ... İLE Yeraltındaki geçirdikleri süre boyunca kendi dışkılarını kullanarak, sellerden korunmalarını sağlayacak su geçirmez hücreler inşa ederler. [Buna karşın yumurtaların %98'i, çatlama zamanı gelmeden telef olur.] )
( ... İLE Amerika'nın doğusunda yaşarlar. )
( ... İLE Sadece erilleri, sıcak yaz gecelerinde "şarkı" söyler. [Bazı türlerde ses şiddeti 120 desibele kadar çıkabilir. Sesleri 2 km. öteden duyulabilir.] )
( ... İLE "Topraktan çıkarak hayat bulma" betimlemesi nedeniyle birçok kültürde yeniden doğuşu ve ölümsüzlüğü ifade eder. [Taoculuk'ta, ruhu (TSIEN) simgeler.] )
( [kökeni/etimolojisi] ... ile MAGICICADAS[< MAGOS: Sihirbaz] [Yıllık yaşam döngülerini bir asal sayıya denk getirdiklerinden dolayı bu adla betimlendirilmişlerdir.] )
( ... ile AVUSTRALYA'DA BULUNANLAR: AĞUSTOS BÖCEĞİ ve AVUSTRALYA AĞUSTOS BÖCEĞİ ve ÇİZGİLİ AĞUSTOS BÖCEĞİ ve TÜYLÜ AĞUSTOS BÖCEĞİ ve İDRAR KESELİ AĞUSTOS BÖCEĞİ )
( ... vs. CRICKET )
- BRAGG KLEEMAN KURALI/YASASI ile BRAGG PIERCE YASASI
( bkz. 36819 İLE Bir öğenin X ışınları için atomik soğurma katsayısı, öğenin atom numarası ve X ışınlarının dalga boyuna bağlıdır. )
- BRAGG (KLEEMAN):
KURALI ile/ve/||/<> YASASI/DENKLEMİ ile/ve/||/<> KIRINIMI/YANSIMASI
( Bir öğenin alfa tanecikleri için durdurma gücünün atom ağırlığının kareköküyle ters orantılı olduğunu ifade eden deneysel kural. İLE/VE/||/<> Bir kristal düzlemine çarptığında, farklı düzlemlerden yansıyan, yüksek şiddetli paralel X ışınları demetleri arasındaki yapısal girişim, yol uzunluğundaki fark dalga boyunun tam katlarına eşit olduğu zaman 2d.sin0 = n.λ [Bragg denklemi] ile oluşur. Burada, d; kristal düzlemleri arasındaki mesafe, 0, ışın demetinin gelme ve yansıma açısı [Bragg açısı], λ, X ışınlarının dalga boyu ve n; bir tam sayıdır. Bu, Bravais Yasası olarak da bilir.
[Ek: Bragg, ilk çalışmayı X ışınlarıyla yaptığından dolayı, tanımda sadece X ışınlarından bahsedilmesine karşın, tüm elektromanyetik ışın, yüklü tanecikler ve nötronlarla da aynı desenler oluşmaktadır.] İLE/VE/||/<> Bir kristal atomlarından tüm elektromanyetik ışınlar, yüklü tanecikler ve nötronların sadece Bragg açısında yapısal girişim oluşturduğu saçılma ya da kırınım. )
- BRAİN İLE GUT İLE LİVER İLE KİDNEY ile/||/<> ORGANOİD MODELLERİ
( Lab ortamında mini organlar. )
( Formül: 3D kültür İLE 2-3 mm )
- ŞUBE[Ar.]/BRANŞ[Fr. < BRANCHE] değil/yerine/= DAL/KOL/DALKOL
- [İt.] BRAVO ile/ve/||/<> BRAVA
( [başarıda/beğenide/değerlendirmede] Erkeklere söylenilen. İLE/VE/||/<> Kadınlara söylenilen. )
- BREMEN MAVİSİ ile BREMEN YEŞİLİ
( Mavi bakır karbona verilen ad. İLE Bazik maddelerin bakır sülfatla etkileşmesinden ya da bakırın havalandırılmasıyla elde edilen yeşil renkli pigment. )
- BRITISH SCHOL PARKI :
( Demirköy Mahallesindedir. 1.500,00 m²'lik bir alanı kapsamaktadır. Tamamı yeşil alandır. )
- BROKOLİ ile ROMANESKO BROKOLİ
( BROCCOLI vs. ROMANESCO BROCCOLI )
- BROM-/BROMO- ile/||/<> OZO- ile/||/<> SAPR-/SAPRO-
( Kötü koku, bromun varlığı ile ilgili, bromla ilgili. İLE/||/<> Hoşa gitmeyen koku. İLE/||/<> Çürümüş, kokuşmuş, bozuk, bozulmuş. )
- BRONŞİT ile/||/<> PNÖMONİ
( Bronşların yangılanması, öksürük ve balgam ile ilişkili bir solunum yolu sayrılığı. İLE/||/<> Akciğer dokusunun yangılanması, ateş ve öksürük ile ilişkili bir solunum yolu bulaşı. )
- BRONZ[Fr.] değil/yerine/= TUNÇ/ÇODIN[dvnlgttrk]
( Genellikle %1-10 kalay ve %90-99 bakırdan oluşan bir alaşım. [Günümüzde, kalay içermeyen alaşımlar için de bronz adı kullanılmaktadır. Alüminyum/manganez/berilyum bronzu gibi.] )
- BRÜT ÜCRET ile/ve NET ÜCRET
- BSL-1 İLE BSL-2 İLE BSL-3 İLE BSL-4 ile/||/<> BİYOGÜVENLİK SEVİYELERİ
( Biyolojik risk sınıflandırması. )
( Formül: Containment levels )
- BT/COMPUTERIZED/COMPUTED TOMOGRAPHY TOMOGRAPHY | INFORMATION TECHNOLOGY değil/yerine/= BİLGİSAYARLI TOMOGRAFİ | BİLİŞİM TEKNOLOJİSİ
- BU ÇERÇEVEDEN ..." değil BU ÇERÇEVEDE / BU PENCEREDEN ...
- BU DA VAR ile/ve/||/<>/> YOK ARTIK
- BU DÜNYADA OLMAK ile/ve/değil/yerine BU DÜNYADAN OLMAMAK
- BU GECE GEL ya da/ne yazık ki/||/<>/> GELİR ECEL
- Bu kadar konuşmaya gerek yok! demeden KONUŞ!!!
- BU KADAR YETKİLERİN, ... değil BU KADAR YETKİNİN, ...
- BU NEDENLE ile/değil/yerine O BAKIMDAN
- BU NE(DİR)? ile/ve BU NE İŞE YARAR?
( Çocuk sorusu. İLE/VE Yetişkin sorusu. )
( Question of child. VS./AND Question of adult. )
( WHAT (IS) THIS? vs./and WHAT WORTH OF THIS? )
- BU/ŞU/O NE/DİR? ile/ve BU/ŞU/O NE İŞE YARAR?
( Çocukların sorusu. İLE Yetişkinin sorusu. )
( "WHAT (IS) THIS?" vs./and "WHAT WORTH OF THIS?
Children's question. WTIH/AND Adult's question. )
- BU YANIYLA ile/ve/değil BU ANLAMIYLA
- BU ile BU
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Bu. İLE Buğu, buhar. )
- BU ... ile ... (/BU ŞEY ile ŞEY)
( Betimleme/Tasvir/Tasavvur. İLE Kavram. )
- BU ve/||/<> NEYSE
( İşaret edilen/edilecek kişi çok yakınımız olsa bile hiçkimse için, hiçbir zaman, zemin ve koşulda söylenil(e)mez!["Bu" sözcüğü, ancak nesneler için kullanılır!] VE/||/<> Konuşma sırasında, konular, konuşulanlar için söylenil(e)mez! )
- BU ile ŞU ile O
( THIS vs. THAT vs. IT )
- BUALİ ŞELÂLELERİ -ile
( Orta Afrika Cumhuriyeti'nde bulunan, dünyanın en geniş 4. şelâlesi olarak bilinen şelâle. )
- BÜBER ADNAN (KAĞIZMAN, 1970) :
( Erzurumspor'dan transfer edildi ve iki sezon (1991 - 1993) Sarıyer'de tescilli kaldı. Bu süre içinde 32 lig, 3 kupa ve 1 turnuva maçı olmak üzere 36 resmi ve ayrıca 11 özel maçla birlikte toplam olarak 47 maçta Sarıyer forması giydi. Turnuva maçlarında 1 ve özel maçlarda 2 olmak üzere takımına 3 gol kazandırdı. Konyaspor'a transfer ederek Sarıyer'den ayrıldı. )
- [ne yazık ki]
"BU/BUNA" ile/ve/||/<> "BUNLAR/A"
( Kişilere/topluluklara, hiçbir zaman ve zeminde/koşulda, "bu, bunlar" diye seslenilmez, örnek verilmez! Büyük yanlıştır! Çok ayıptır! )
- BÜC[Fars.] ile BÜCC[Ar.] ile BÜÇ[Ar.]
( Keçi. İLE Kuş yavrusu, palazı. İLE Ağzın iç tarafı, avurt. )
- BUÇGAK/BUÇGAQ ile BUÇGAK/BUÇGAQ ile BUÇGAK/BUÇGAQ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Dünyanın dört yönünden biri.{/YER BUÇGAKI] İLE Köşe ya da benzeri bir şey. İLE Devenin baldır derisi. )
- BU'D[Ar.] ile BÛD[Ar.]
( Uzaklık. | Aralık. | Boyut. İLE Varlık. )
- BUDA-DHARMA[Sansk.] = BUDA-DHAMMA[Palice]
( Aydınlanmış Bilgelik. )
- BUDALALIK ile/değil/yerine/>< "BUDA'LIK"
- BUDGET[İng./Fr.] :/yerine BÜTÇE
( Devletin, bir kuruluşun, bir aile ya da birinin gelecekteki belirli bir süre için tasarladığı gelir ve giderlerinin tümü. | Devlet ve öteki kuruluş veya toplulukların belirli bir dönem içindeki gelir ve giderlerinin oranlama niceliklerini önceden belirleyen, onaylayan ve bu işlemlerin yapılmasına izin veren yasa ya da karar. | Bir senelik varidat ve masarifin muvazenesi. )
- BUDİNLİ, ERCAN (İZMİR, 1957) :
( Göztepe'den transfer edildi. İki sezon (1983 - 1985) tescilli kaldı. 47 Lig, 5 Kupa olmak üzere 52 resmi ve 8 özel maçla birlikte 60 maçta oynadı. Lig maçlarında 52, Kupa maçlarında 8 özel maçlarda 7 olmak üzere toplam 67 gol yedi. )
- BUDUŞMAK/BUDUŞMAQ ile BUDMAK/BUDMAQ ile BUDUTMAK/BUDUTMAQ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Nesnenin ikiye ayrılması. İLE Donmak, donarak ölmek. İLE Birinin donarak olmasına neden olmak. )
- BUĞDAY BİTİ ile BUĞDAY GÜVESİ
( Yarımkanatlılardan, gövdesi yeşil, başı siyah, ekinlere zararlı bir böcek, ekinbiti. İLE Tahıla zarar veren küçük bir kelebek. )
( SITOPHILUS GRANARUS cum TINEA GRANELLA )
- BUĞDAY ve/<> BİSİKLET
( Uygarlığın en temel iki göstergesi. )
( Beyaz )
( ODYSSEUS )
( İlk buğday ya da buğdayın atası olarak kabul edilen buğday, Karacadağ (Urfa)'dandır. )
- BUĞDAY ile/ve/||/<>/> BUĞDAY ÇORBASI / GENDÜME/GENDİME (AŞI)
- BUĞDAY ile KARAKILÇIK BUĞDAYI
( ... İLE Kılçıkları siyah olan, kırmızı ya da beyaz, sert taneli buğday. )
- BUĞDAY ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< "NEFES"
( "Adam olmayı" simgeler. VE/||/<> Nefsi simgeler. )
- BUĞDAYPASI ile BUĞDAYSÜRMESİ
( Pasmantargillerden, asalak bir mantar. | Bu mantarın, buğday ve benzeri bitkilerin yapraklarında oluşturduğu hastalık. İLE Buğday başaklarında oluşan ilkel mantar. | Bu mantarın yol açtığı hastalık. )
( PUCCINIA GRAMINISI cum TILLETIA TRITICI )
- BUĞULU CAM ile BUZLU CAM
- BUGÜNKÜ AKLIM ile/ve/değil/yerine/<>/< DÜNKÜ YAPTIKLARIM
( Bugünkü aklım olsaydı, dünkü yaptıklarımı yapmazdım.
Ama dünkü yaptıklarımı yapmayabilseydim, bugünkü aklım da olmayabilirdi. )
- BUHÂR değil/yerine/= BUĞU
- BUHAR ile ÇÜRÜK BUHAR
( ... İLE İşlemlerde, geri dönen su buharı. )
- BUHAR ile İSLİM/İSTİM
( ... İLE Gücünden yararlanmak için elde edilen buhar. )
- BUHARA HALISI ve/<> SÜZANE KİLİMİ
( ... VE/<> Genç kızlar, çeyizleri için üç parça olarak kendileri hazırlamaktadır. )
- BUHARLAŞMA ile LÂTİFLEŞME
- BUHARLAŞMA ile/<>/>< SIVINMA
( Sıvı durumdan, buhar ya da gaz durumuna geçmek. İLE/<>/>< Gaz ya da buhar durumundan, sıvı durumuna geçmek. )
- BUHTE ile HECÎN
( Çift hörgüçlü deve. İLE Çift hörgüçlü ve çok hızlı koşan cins deve. | Tek hörgüçlü deve. )
( Develer hörgüçlerinde su değil, yağ depolar. Suyun depolandığı yer gövdeleridir, özellikle de kan dolaşım sistemleridir. )
( Develer, gövde ağırlıklarının %40'ını kaybedene kadar su kaybından zarar görmezler ve su içmeden 7 gün boyunca yaşayabilirler. İçtiklerinde bir kerede 225 litre kadar içerler. )
( Develer kızdıklarında, deve bakıcısı deveyi sakinleştirmek için ceketini deveye verir. Deve, elbisenin üzerinde tepinir, ısırır, parçalara ayırır. Kızgınlığı geçtiğinde bakıcısı ile tekrar uyum içinde yaşayabilirler. )
( Gebelik süreleri 345-375 gündür. İLE ... )
( Deve, kini simgeler. )
( Develerin gözlerini kuma karşı koruyan tam üç katlı bir göz kapakları vardır. )
( Çok hızlı giden atı, deve geçer. )
( VESÎC[Ar.]: Hızlı yürüyen deve. )
( MENHÛS[Ar.]: Kuyruğunun yanları uyuz olan deve. )
( BAHBAHA[Ar.]: Develerin çıkardığı ses, kükreme. )
( NEHEM[Ar.]: Deve homurtusu. )
( BEVÂNÎ[Ar.]: Deve ayakları. )
( İBLÂN[Ar.]: İki sürü deve. )
( EBÛ EYYÛB: Deve. )
( KUSVÂ/KASVÂ: Hz. Muhammed'i taşıyan deve. )
( ŞİKÂL[Ar.]: Devenin ayağının bağlandığı ip, bukağı, köstek; el ve ayak zinciri. | Devenin palanını bağlayan ip. )
(
ile
)
( CEMEL, HUFF, İBİL[çoğ. ÂBÂL] ile MEHRÎ[çoğ. MEHÂRÎ] )
( ŞÜTÜR, ÜŞTÜR ile ...
ŞÜTÜREK: Küçük deve, devecik. | ŞÜTÜR-KÜRRE/ŞÜTÜR-PEÇE: Deve yavrusu. ile ... )
( CAMELUS cum CAMELLUS DROMEDARIUS )
- BUHÛ'[Ar.] ile BUHÛH[Ar.]
( Alçakgönüllülükle hakkını isteme. İLE Ses kısıklığı. )
- BUHÛL[Ar.] ile BUHUR, BUHÛR[Ar.]
( Cimrilik. İLE ... )
- BUHUR[Ar. < BAHR] ile BUHÛR[Fars.]
( Denizler. İLE Tütsü. )
- BUHUR[Ar.] = TÜTSÜ
( Dinî törenlerde ya da çevrenin güzel kokmasını sağlamak amacıyla yakılan kokulu nesne. | [argo] İçki. )
- BUJİTERİ değil BİJUTERİ
- BUKA/BUQA ile BUKAÇ/BUQAÇ ile BUKAÇ/BUQAÇ ile BUKAGU/BUQAGU ile BUKAK/BUQAQ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Boğa. İLE Çömlek ya da güğüm.[EŞİÇ BUKAÇ/EŞİÇ BUQAÇ: Tencere-tava.] İLE Bir dağ geçidinin adı. İLE Hırsızlara vurulan pranga. İLE Kursak. )
- BUKALEMUN ile AKDENİZ BUKALEMUNU
- BUKALEMUN ile CÜCE BUKALEMUN
( ... İLE Güney Afrika'da yaşarlar. )
( ... İLE Gördükleri her dişi ile çiftleşme isteği ve uğraşı içinde olurlar. )
- BUKALEMUN ile LABORT BUKALEMUNU
- BÜKE ile/||/<> BÜK
( Yöresi ormanlık yüksek ve çıplak tepe. İLE/||/<> Sık çalılık, fundalık. )
- BUKLE değil KUPLE[İng. < COUPLE] [bunların yerine ÇİFT/BEYİT]
- BUKLE(T)[Fr.] değil/yerine/= LÜLE[Fars.]
( ... YERİNE Bükülmüş, dürülmüş şey. | Bir akarsu ölçü birimi. | Saç kıvrımı. | Su akan, musluksuz boru. )
- BÜKMEK ile BURMAK
- BÜKMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> DÖNÜŞTÜRMEK
- BUKÛKET-ÜS-SAYF[Ar.] ile BUKÛKET-ÜŞ-ŞİTÂ'[Ar.]
( Yaz mevsiminin en sıcak zamanı. İLE Kışın en soğuk zamanı[zemherir]. )
- BÜK(ÜL)MEK ile BURK(UL)MAK
- BÜKÜM/MÜKİM/MÜKİN = KADIN
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
- BULAK/BULAQ ile BULAK/BULAQ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Sırtı geniş at. İLE Bir Türk kavmi. )
- Bulamazsan "71'inci bir neden vardır! diye düşün öyle KONUŞ!!!
- BULANIK ANLAM ile BULANIK ANLAMLI
( AMBIGUITY vs. AMBIGUOUS )
- BULANIK DENEYİMDEN BİLGİ ile/ve İMLERDEN VE SÖZCÜKLERDEN BİLGİ
( Birinci türden bilgi. )
( Yanlışın biricik nedenidir. )
( Knowledge of the first kind.
KNOWLEDGE BY FUZZY-EXPERIENCE vs./and KNOWLEDGE BY SIGNS AND WORDS )
( COGNITIO AB EXPERIENTIA VAGA )
- BULANIK ile/ve/||/<> KARIŞIK
- BULANMA ile/ve/değil BUNALMA
- BULANMA ile/ve/||/<>/> DURULMA
- BULANMAK ile/||/<>/> BULAŞMAK
- BULANTI ile/ve/||/<> BUNALTI
- BULAŞ/ENFEKSİYON ile/||/<> ENFLAMASYON/İNFLAMASYON
( Mikroorganizmaların gövdeye girmesi ve çoğalmasıyla oluşan sayrılıklar. İLE/||/<> Yangı. Gövdenin bir yaralanma ya da tahrişe karşı, zararlı uyarılara karşı verdiği savunma tepkisi. )
- BULAŞICI HASTALIKLAR ve/||/<> CELALETTİN ALGAN
( )
- BULAŞIK YIKAMADA:
AZ DETERJAN/SABUN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İYİ DURULAMA
- BULAŞMA ile/ve/değil/yerine/||/<> YANKILA(N)MA
- BULAŞMAK ile/ve ULAŞMAK
( TO SMUDGE vs./and TO REACH )
- BÜLBÜL[< Fars., Ar. | çoğ. BELÂBİL, ANDELÎB] ile/ve ÖTLEĞEN/ÇALIBÜLBÜLÜ
( ... İLE/VE Çalıbülbülü. )
( MÜRG-İ SEHERÎ ile/ve ... )
( MÜRG-İ BÂG/BÂM/ÇEMEN/HEZÂR/HOŞ-HÂN/SEHER/SEHER-HÂN/SUBH/ŞEB-ÂHENG/ŞEBHÂN/ŞEB-HÎZ/TARAB, HÂKİSTER[mecaz] ile/ve ... )
( LUSCINIA MEGARHYNCHOS cum SYLVIA COMMUNIS )
- BÜLBÜL DALYANI :
( Piyasa Caddesinin bittiği ve Mesarburnu caddesinin başladığı yerde ve Bülbül Sokağın tam karşısında kurulan bir dalyandır. Bu dalyan boğazın en büyük Kurtağzı dalyanlarından biridir. 1980'li yıllara kadar dalyan kuruldu. 1980'de dalyanın deniz kıyısındaki küçük dalyan evi belediye tarafından yıktırıldı. Daha sonra da dalyan kurulamaz oldu. Dalyanın mağazası Bülbül Sokağı'nda idi. )
- BÜLBÜL SOKAK :
( Büyükdere ile Merkez Sarıyer'i ayıran sokaktır. Büyükdere'deki İspanya Büyükelçiliği yazlık binasının önünden başlayan Piyasa Caddesi ile Mesarburnu Caddesini bu sokak ayırır. Bu sokağa girdikten kırk elli metre sonra ağaçlık kısım başlar ve tepelere kadar gider. Bu sokakta eski yıllarda 18.yy sonu ile 19.yy başında gazino vardı. Bu nedenle önemli bir eğlence merkezi idi. Aynı zamanda sokağın hemen her tarafı ağaçlarla çevrili olması nedeni ile bilhassa geceleri bülbül sesleri dinlemek isteyenler bu sokağı mesken tutarlardı. Bu nedenle sokağa "Bülbül Sokak" ismi verilmiştir. Sokağın tam karşısında İstanbul'un en büyük dalyanlarından biri olan Bülbül Dalyanı vardı. Bu dalyanın mağazası Bülbül sokağa girişte ve 25 metre kadar ileride sağ tarafta bulunuyordu. Bülbül Sokak 1970'li yıllarda imara açıldı ve apartman ve villalarla doldu. )
- BÜLBÜL ile SÖĞÜT BÜLBÜLÜ
- BÜLBÜL'ÜN:
"SESİ" ile/ve/değil/||/<>/< DERDİ
- BULGAK/BULGAQ ile BULGAŞ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Yaklaşmakta olan bir düşmanın etkisiyle topluluğu saran korku ve kaygı. İLE Yaklaşmakta olan bir düşmanın etkisiyle topluluğu saran itaatsizlik durumu. )
- BULGAMAK/BULGAMAQ ile BULGANMAK/BULGANMAQ ile BULGAYUK/BULGAYUQ ile BULGAMA ile BULGAK/BULGAQ ile BULGAŞ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Bulandırmak. İLE Bulanma.[Suyun bulanması] İLE Bulanık. İLE Yağsız ve tatsız bulamaç.[yulaf lapası] İLE Yaklaşmakta olan bir düşmanın etkisiyle halkı saran korku ve kaygı. İLE Yaklaşmakta olan bir düşmanın etkisiyle halkı saran itaatsizlik durumu. )
- BULGU ile/ve/<> KANIT
( FINDING vs./and/<> EVIDENCE )
- BULIT = BULUT
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
- BULMAK ile/ve TESPİT ETMEK
- BULMAK ile/ve/<> UYANMAK
( TO FIND vs./and/<> TO AWAKE/AWARE )
- BULMAK ile/ve UYANMAK
- BULMAK ile YAKALAMAK
- BULMAK/BULMAQ ile BULDUKMAK/BULDUQMAQ / BULDUKTI/BULDUQTI ile BULDUZMAK/BULDUZMAQ ile BULDUNI[Kençek]
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Bulmak. İLE Nesne/nin bulunması/bulundu. İLE Bulmasını sağlamak. İLE İçine kuru ya da yaş üzüm konan tatlı. )
- BULUN ile BULNAMAK/BULNAMAQ ile BULNATMAK/BULNATMAQ ile BULUNG ile BULUŞ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Tutsak. İLE Düşmanı tutsak etmek. İLE Tutsak almayı emretmek. İLE Köşe. İLE Başka birinin yaptığı işten birinin elde ettiği kazanç. )
- BULUNÇ/VİCDAN[Ar.]:
DIŞARIDA ile/değil/yerine/>< İÇERİDE
( İlâh. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Ölçü. )
- BULUNÇ/VİCDAN ve/=/||/<> ÖLÇÜ/MİZAN
- BULUNÇ/VİCDAN[Ar.] ile/ve/<> BİLİNÇ
( CONSCIOUS vs./and/<< CONSCIOUSNESS )
- BULUNÇ/VİCDAN ve/||/=/<> TARİH
( Kişide. VE/||/=/<> Toplumda. )
- BULUNCU(VİCDANI), TATMİN ETMEK ile/ve/||/<> AKLI, İKNÂ ETMEK
( TO SATISFY THE CONSCIENCE/CONSCIOUS vs./and TO CONVINCE THE REASON )
- BULUNMAK ile/ve/||/<>/> TERK ETMEK
- BULUNTU ile/değil BULGU
- [ne yazık ki]
"BULUP DA BULAMAK"["BUNAMAK" değil!] ile/ve/||/<> "AZIP DA AZIMSAMAK"
- BULUŞARAK, ANLAŞMAK ile/ve/||/<> ANLAŞARAK, BULUŞMAK
- BULUŞMADA ve YAŞAMDA:
GEÇ ile/değil/yerine/>< ZAMANINDA ile/değil/yerine/>< (")ERKEN(")
( Kabul edilemez olan/olabilen. İLE/DEĞİL Geç kalınmış olan/olabilen. İLE/DEĞİL/YERİNE Zamanında olan/olabilen. )
( Unacceptable. VS. Late. VS. On time. )
( AT MEETING and LIFE:
[not] LATE vs./but ON TIME vs./but (")EARLY(") )
- BULUŞMAK:
NESNE(SİN)DE ile NESİNDE/NEDENİNDE
- BULUŞMAK ile/ve UYUŞMAK
( TO MEET vs./and TO HARMONIZE )
- BULUT, M. GÖKHAN (BAKIRKÖY, 1969) :
( Sanatçı/yönetmen. İstanbul Kocasinan lisesini bitirdi. Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümünden mezun oldu. Tiyatro hayatına 1987 yılında Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Tiyatro Kulübü'nde (MİFTOK) başladı. Bu kurumda oyuncu, eğitmen ve yönetmenlik yaptı, 1989'da Yedi Bölge Oyuncuları ile çalışmaya başlamış, sonrasında sırasıyla Sivas Dayanışma Derneği (SİDAD), Ataköy İmar ve Kültür Derneği, YU - GO DER (Yugoslavya Göçmenler Derneği, Kâğıthane Belediyesi, Silivri Belediyesi, Sarıyer Sanat Tiyatrosu'nda çalışmalarını sürdürdü, Bahçelievler Lisesi, Ar - El Koleji ve Cibali Lisesi'nde eğitmenlik yaptı. 1995 yılında açılan MASK - KARA Tiyatrosunun kurucularındandır. 2000 - 2008 yılları arasında Sarıyer Halk Eğitim Merkezi Tiyatro Kulübü (SHEM - TK) bünyesinde eğitmenlik, yönetmenlik ve oyunculuk yaptı. 2009 yılı Eylül ayından itibaren Sarıyer Belediyesi Tiyatrosu'nun Genel Sanat Yönetmenliğini sürdürmektedir. OYÇED (Oyun Yazarları ve Çevirmenleri Derneği) yönetim kurulu üyesidir. Yazarlık hayatına 2002'de başladı ve o günden bu yana; Kapkacak Öyküsü (Michail Ende'nin kısa hikâyesinden - Oyunlaştırma (2002), Pamuk ile Bobo (2006), İnatçı Keçi Okula gidiyor (2007), Altın Kalpli Gökkartal (2008), Ağustos Böceği ile Karıncanın Gerçek Hikâyesi ((2011), Neye Niyet Neye Kısmet ((2912), Kızın Var mı Yandun (2013), Üç günlük Dünya (2014), Bir Evlenme Teşebbüsü (2015) isimlerini taşıyan 10 tiyatro eseri kitap yazdı. Üç Günlük Dünya oyunu ile Anadolu Tiyatro Ödülleri, Haşmet Zeybek Ödülünü kazandı. Ayrıca 50'den fazla oyunu yöneten M. Gökhan Bulut 40'dan fazla oyunda oynadı. )
- BULUT ile ALTIGEN BULUT
- BULUT ile ÂMÂ
( ... İLE Altında ve üstünde hava bulun(may)an bulut. )
- BULUT ve/||/<> BOYUT
( CLOUD and/||/<> DIMENSION )
- BULUT ve/<> FRAKTAL
- BULUT ile GERD
( ... İLE Toz bulutu. )
- BULUT ile GÜRLEYEN BULUT
( ... ile RÂİDE[çoğ. REVÂİD] )
- BULUT ile KARABULUT
( ... İLE Sıkıntı, felaket. )
- BULUT ile MAMMATUS BULUTLARI
( ... İLE En nadir görülen bulut kümelerinden biri... )
(
)
- BULUT ile MERCİMEK BULUTU
- BULUT ile NİSAN BULUTU/EBR-İ NÎSÂN[Fars.]
( Nisan bulutu. )
- BULUT ile/ve/||/<> PERDE ile/ve/||/<> KAPI
- BULUT ile RAF BULUTU
( CLOUD vs. SHELF CLOUD )
- BULUT ile SAÇAKBULUTU
( ... İLE İnce, tüy gibi, saçaklı görünüşü olan, buz parçalarından oluşmuş beyaz bulut. )
( ... cum SIRRUS )
- BULUT ile YAĞMUR/KAR GETİREN BULUT
( Bulutlar, atmosferde asılı kalan minik su damlacıkları ya da buz kristalleri yığınlarıdır. Bu damlacık ya da kristaller su buharının duman ya da tuz gibi daha da küçük parçacıklar etrafında yoğunlaşmasıyla oluşur.[Yoğunlaşma çekirdekleri olarak adlandırılırlar.] )
( CEHÂM: Yağmur vermeyen bulut. )
( SEHÂB, GAMÂM/E ile ... )
( EBR/EBİR/EBRÛ[< EBRÎ: Bulutumsu. | ÂB-RÛ: Su yüzü. | Kaş.] ile ... )
( CLOUD vs. NIMBUS )
- BULUTLU LEOPAR ile FORMOZA BULUTLU LEOPAR
(
ile
)
( ... İLE Tayvan'da görülmektedir. )
( ... vs. FORMOSAN CLOUDED LEOPARD )
( NEOFELIS NEBULOSA cum NEOFELIS NEBULOSA BRACHYURA )
- BÛM[Ar.] ile BÛN[Ar.]
( ... İLE Kolay. | Dip, nihâyet. | Rahim. )
- BÛM/E[Ar., Fars.] ile BÛM[Ar.]
( Baykuş. İLE Yer, toprak, yurt. | Sürülmemiş tarla. | Tabiat, huy. )
- BUMERANG ile/ve BURGAÇ/EĞRİM/GİRDAP[Fars.]/ANAFOR[Yun.]
( ... İLE/VE Bir engelle karşılaşan su ya da hava akımının, dönerek ve çukurlaşarak yaptığı çevrinti, ters akıntıların oluşturduğu dönme, eğrim, çevri. )
- BUNALIM ile/değil BUNALTI
- BUNALIM ve/> KÖTÜLÜK
- BUNALMA ile BUNAMA/ATEH[Ar.]/DEMANS[Fr., İng. < DEMENTIA]
( Sonsuz sonucu olmayan hiçbir küçük iş yoktur. )
( ... ile ATEH [ATÛH: Bunak] )
- BUNAMADA:
VASKÜLER ile/ve/||/<> LEWY CİSİMCİKLİ ile/ve/||/<> FRONTOTEMPORAL ile/ve/||/<> PARKINSON ile/ve/||/<> HUNTINGTON
- BÜNBEK/BENBEK ile KADIRGA BALIĞI
( Kadırga balığı denilen bir tür deniz canlısı. )
- BUNDA, ANLAŞIL(A)MAYACAK ...:
"... BİR ŞEY Mİ VAR?" / ... NE VAR?" ile/değil/yerine/>< ANLAŞIL(A)MAYAN BİR ŞEY VAR MI?
( İkisi de soru değil "soru" "kipinde"/"biçiminde", yukarıdan/dikey bir dille, yargı/yükleme sözleridir. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Anlamaya çalışmak üzere ve anlayışla, yatay bir dille âdil/tarafsız/yüksüz/yargısız/nötr yaklaşım sözü/sorusu. )
- BUNDA değil/yerine/= BURADA
- BUNDUK[Fars.] ile BUNDUKÎ[Fars.]
( Fındık. İLE Bir altın para. [Türkçe'de "Fındık altını" denilen Bundukî adı, Venedik şehrinin Arapça adı olan Bundukiyye'den gelmiştir.] )
- BUNLARDAN KAÇINAMAZSIN/IZ değil BUNLARDAN KAÇAMAZSIN/IZ
- BUNLARIN HEPSİ BİR "PAKET" değil BUNLARIN HEPSİ BİR BÜTÜN
- BUNLARIN "HİÇBİRİSİ" değil BUNLARIN HİÇBİRİ
- BUNLARIN YÜZÜNDEN değil BUNLAR YÜZÜNDEN
- BUNU ALDIM <>/||/>/< BUNALDIM değil/yerine
YANLIŞIMIN/YANILSAMAMIN/OYUNUN FARKINDAYIM
- BUNUN/ONUN 'ANLAM'I YOK! ile/değil BUNUN/ONUN YARARI YOK!
- BUNUN/ŞUNUN/ONUN GİBİ ile/ve/||/<> BUNA/ŞUNA/ONA BENZER
- BÜNYE ile/ve/||/<> GENETİK
- BURA DA ... DEĞİL değil BURASI DA ... DEĞİL
- BURADAN GİDİLİYOR ile/değil/yerine BURADAN DA GİDİLİYOR
- BURADAYDILAR" değil BURADALARDI
- BURAYA/KONUŞMAYA/KONUYA TEŞRİF ETTİ değil BURAYI TEŞRİF ETTİ(ŞEREFLENDİRDİ/ONURLANDIRDI)
- BURÇ ile BURÇ
( Kale duvarlarından daha yüksek, yuvarlak, dört köşe ya da çok köşeli kale çıkıntısı. | Zodyak üzerinde yer alan 12 takımyıldıza verilen ortak ad. İLE Ökseotu. )
- BURÇ değil GENELLEME
( Kişileri, burçlarına göre ayırmak ve tanımlamak, ciddi bir karşılığı bulunmayan, gerçekliklerden, yaşamın ayrıntılarından ve/ya da kendinden kaçışlara hizmet eden genellemelerdir. )
- BURÇAK/BURÇAQ ile BURÇAK/BURÇAQ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Bezelye, fasulye, bakla gibi şeylerin tanesi, tohumu. İLE Ter damlası. )
- BU'RE[Ar.] ile BÛRE[Ar.]
( Çukur. | Çölde çukur biçiminde yapılan ocak. İLE Kuyumcuların kullandıkları, tuza benzer bir madde. | Nebat şekeri.[TEBERZED] )
- BURGAÇ/EĞRİM/GİRDAP[Fars.] ile/ve/||/<> KISIR DÖNGÜ
- BURGAZADA ile/ve KAŞIK ADASI / "PİDE"[< PİTA] ADASI
( ... İLE/VE Burgazada'nın önünde bulunan küçük ada. )
( Tarihi kaynaklara göre bilinen ilk tarihsel olay, Büyük İskender'in komutanı Antigonos'un oğlu Dimitrios Polyerkides'in M.Ö. 298 yılında, babası adına Panarmos adasında bir kale inşa ettirmesi ve adaya Antigoneia adını vermesidir. İLE/VE ... )
( Bizans döneminde üç manastır yaptırılmıştır. )
( )
( )
- BURGULU KAZIK ile ÇAKMA KAZIK ile FORE KAZIK ile KUM KAZIK ile MİNİ KAZIK ile SÜRTÜNME/ADERANS KAZIĞI
( Ucundaki burgu aracılığıyla burularak yere sokulan kazık. İLE Bir şahmerdan ile başına vurularak yere çakılan, ucu çelik çarıklı kazık. İLE Zemine çakılan bir kılıf borusunun içindeki toprağı boşaltıp çelik donatı indirdikten sonra yerinde beton dökülerek yapılan kazık.[Beton döküldükçe, kılıf, yukarıya çekilir.] İLE Çok çürük zeminlerde, delinen zemine kum doldurarak yapılan bir çeşit kazık. İLE Geçici toprak işleri için kullanılan, çapı 25 cm. kadar olan ve yanyana çakılarak ya da açılan deliklere beton dökülerek uygulanan kısa boylu kazıklara verilen ad. İLE Sağlam zemine ulaşılması olanaksız durumlarda, beton dökülerek yapılan ve yanlarak sürtünerek duran kazık. )
- BURHAN[Ar.] ile BUHRAN[Ar.]
- BURHAN ve İRFAN
- BURHAN-I LİMMÎ ile/ve BURHAN-I İNNÎ
( Fizik. İLE/VE Matematik. )
( Niçin? İLE/VE Nasıl? )
( Tabii. İLE/VE Tâlimî. )
( Zihinde. İLE/VE Hem zihinde, hem dışarıda. )
( Aposteriori. İLE/VE Apriori. )
- BURKA/BÜRKA'[Ar.]/PÜRGÜ değil/yerine/= YAŞMAK
( Peçe, tül, yaşmak, yüzörtüsü. )
- BURKİNA FASO'DA:
YOL SORMA ve/<> HAL-HATIR SORMA
( Herhangi birine yol soracak olursanız, önce tokalaşırlar. Hal-hatır sorarak, size gideceğiniz yeri tarif eder ve sonra tekrar tokalaşarak ayrılırlar. )
- BURKSAN/BURXAN/FURKSAN/FURXAN ile BUSUG
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Put [Budha heykeli]. İLE Pusu. )
- BURKULMA ile/değil BURULMA
- BIYIKLARDA:
BURMA ile NEVHAT ile GAYTAN ile YOLUK ile KIRPIK ile PIRASA ile YASTIKLI
( ÇÂR-DARB[Fars.]: Dört darp. Kalenderîlerin arasında sakal, bıyık, kirpik ve kaş yerine kullanılan bir deyimdir. )
( BURÛT: Bıyık. )
- BURMAK/BURMAQ ile BURUTMAK/BURUTMAQ ile BURIŞ(BURUŞMA) ile BURKI/BURQI ile BURKITMAK/BURQITMAQ ile BURKIG/BURQIG
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Kokma. | Buharının yükselmesi. İLE buharlanmasına neden olmak. İLE Kırışıklık.[deride ya da kumaşta] İLE Kırışık/buruşuk. İLE Buruşturmak. İLE Deride ya da benzer bir nesnede oluşan kırışıklık/buruşma. )
- BÜROKRASİ ile/ve/ne yazık ki/<>/>< YOLSUZLUK
- BURS- ile/||/<> CYST-/CYSTİ-/CYSTO-/CYSTİDO- ile/||/<> VESİCO-
( Kese. İLE/||/<> Kese, torba. İLE/||/<> İdrar kesesi, kese, kabarıklık. )
- YASTIKÇIK/KESE/TORBA/BURSA[Lat. < BURSA SYNOVIALIS] ile Bursa
( Eklem bölgelerinde bulunan, içi sıvı dolu küçük kesecikler. [Kaslar, tendonlar ve kemikler arasındaki sürtünmeyi azaltarak hareketi kolaylaştırır.] İLE Türkiye'de, Marmara bölgesindeki bir il. | M.Ö. II. yüzyılda kurulan kent, Prusias[Bitinya Kralı] adını almış ve zamanla Bursa biçiminde değişmiştir. )
- BÜRÜMCÜK SOKAK :
( Merkez Sarıyer'de Dereboyu Caddesinin solunda bulunan, meşhur Sarıyer Muhallebicisinin bitişiğindeki sokaktır. Bu sokak Şehit Mithat Caddesi ile birleşir. Bürümcük sokağın sağ başındaki birinci binanın yeri arsa/bahçe idi ve bu arsada balıkçılar ağ dokur, yıkar, boyar ve meremet (onarırlardı) ederlerdi. Ayrıca buradaki birkaç evde dokuma tezgâhı vardı. İşlenmemiş iplikten ince bez dokunur, satılırdı. Bilhassa "Bürümcük Çarşafı" adı ile dokunan çarşaflar çok ünlü olduğu için sokağa Bürümcük sokak adı verilmiş. )
- BURUN BURUNA (ÇARPIŞMAK)
- BURUN YANGISI ile DİŞETİ YANGISI/PİYORE[Fr.]
( NEZLE | ZÜKÂM[Ar.] | ZÜKÂM-I MÜZMİN )
- BURUN ile BURUN ile BURUN ile BURUNG ile BULUNG
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Burun. İLE Dağın doruğu. | Herhangi bir şeyin ilk parçası. İLE Ön. İLE Olanağı bulunan en uzak noktaya göre kabul edilen ok atım uzaklığı. İLE Köşe. )
- BURUN ile KIL BURUN
( ... İLE Deniz içine uzanmış ince kara parçası. )
- BÜRÜNÇÜK ile BÜRÜNG
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Kadın peçesi, yaşmak. İLE Girdap. )
- BURUNDİ'DE:
FRANSIZCA ile/ve/değil/yerine KURUNDİ
( UMUGOFE: Kadın. | IZUBU: Gündüz. | UKWEZI: Gece )
- BÜRÜNME ve/<>/> GÖRÜNME
- BUS = PUS
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
- BÜSBÜTÜN ile/değil/yerine TÜMÜYLE/TAMAMEN
- BÛS/E[Fars.] ile -BÛS[Fars.]
( Öpme, öpücük, öpüş. İLE Öpen. [DÂMEN-BÛS: Etek öpen.] )
- BÛSE değil/yerine/= ÖPÜCÜK/ÖPÜŞ
- BUŞON ile BUTON
( Tıkaç. İLE Düğme. )
- BÜST ile/||/<> SFENKS ile/||/<> EQUESTERİAN
( İnsanın gövdesinin başını ya da göğüsten yukarısını gösteren heykel. İLE/||/<> Başı ve gövdesi farklı türlerden (genellikle başı kadın ve gövdesi aslan gibi) olan fantastik yaratık. İLE/||/<> Atlı portre. Batı sanatında resim ve heykel alanında soylu ya da önemli kişileri betimlemek için kullanılmış bir portre türü.[En başarılı örneklerini Rönesans'ta Donatello ve Verrocchio'nun yapıtlarında gördüğümüz bu tür portreler, modeli onurlandırıcı ve yüceltici bir anlam taşırdı.] )
- BÜSÛL[Ar. < BESR] ile BÜSÛL/BÜSÛR[Fars.]
( Gövdede çıkan sivilce, ufak çıban. İLE Lânet, beddua, ilenme, ilenç. )
- [BU/ŞU/O] ANLAMI:
"TAHSİL ETMEK" ile/ve/||/<>/>/< ZEVK ETMEK
- BU/ŞU/O SÖZ/DÜŞÜNCE/DAVRANIŞ:
DOĞRU MU? ile/ve/değil/yerine/||/<>/< OLANAKLI MI?
- BUT ile BUTAK/BUTAQ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( But. İLE Dal. )
- BÜTÇE/M SIKINTILI ile/değil BÜTÇE/M SINIRLI
- BÜTE ile BÜTGÜ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Çok. İLE Dışkı, kaka.[Yalnızca çocuklar için kullanılır.] )
- BUTIK/BUTIQ ile BUTIK/BUTIQ[KÂŞGAR]
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Herhangi bir şeyin dalı. İLE Küçük bir su tulumu. )
- BUTLÂN ile/ve/||/<>/> MUTLAK BUTLÂN
( Kesin hükümsüzlük. )
- BÜTÜN BUNLAR değil BUNLARIN HEPSİ/TÜMÜ
- BÜTÜN BUNLAR değil TÜM BUNLAR
- BÜTÜN CANLI ORGANİZMALAR ile/ve/değil/||/<>/> TÜM VAR OLANLAR
- BÜTÜN:
PARÇALARIN BİRARADALIĞI ile/ve/||/<> BAŞLANGICI, ORTASI VE SONU OLAN
- BÜTÜN "VARLIK/LAR" değil TÜM VAROLANLAR
- BÜTÜN ile/ve BAĞLANTILI
( COMPLETE vs./and CONNECTED/RELATED )
- BÜTÜN[Ar.] < BÜTÛN[Ar. < BATN]
( Eksiksiz, tam. | Parçalanmamış. | Birlik, tamlık. İLE Karınlar. | Nesiller, soylar. | İç. )
- BÜTÜN ile/ve/<> BÜTÜNSEL
( ... cum MILVUS MIGRANS )
- BÜTÜN ile/ve DÜZEN/SİSTEM
- BÜTÜN ile/ve/||/<> GÖRÜNMEYEN
- BÜTÜN ile/ve/değil/<> PARÇA
( Bir kavramın, bireylerinin toplamı, bütünü vermez. )
( Bütün, parçaların toplamından daha fazla birşeydir. )
( ZIRNIK[Fars. < ZIRNÎH]: Sıçanotu, arsenik madeni ile kükürt karışığı bir madde. | Herhangi bir şeyin en küçük, önemsiz ve işe yaramaz parçası. )
( PIECE vs./and ENTIRE/WHOLE )
( ... ile/ve/değil/<> BERH: Parça, az şey, hisse, nasip. | Su birikintisi. | Şimşek. | Yaş odunun yanarken çıkardığı yaşlık. | Balık. )
( HOLON ile MEROS )
- BÜTÜN ile/değil/yerine TÜM
( Parçası bulunur. İLE/DEĞİL/YERİNE Parçası bulunmaz. )
( Nitelikse. İLE/DEĞİL/YERİNE Nicelikse. )
( Tekse. İLE/DEĞİL/YERİNE Çoksa. )
( Bütün, ("Parçaların biraradalığı", "Bütünlük", "Entegrasyon/Integration/Integrity") anlamını taşıyan bir sözcüktür.
Tüm ise, (ingilizce "Whole/All") ile karşılık bulur. Parça parça olsa da, çeşitli oranlarda eksiklikler de olsa istisnasız ve ayırımsız, tamamıyla/tümüyle kapsamadır.
Bütün elmalar, bütün insanlar, bütün arabalar, bütün kitaplar, olmaz! Parçalarının ayrı ayrı kullanılma durumu olmayanlar için gereksiz/yersiz/fazladan bir sözcüktür "bütün".
Bir saksıdaki çiçeğin tüm yaprakları söz konusuysa, "bütün yapraklar" denildiğinde, --her sözcüğün, kendi anlamını taşıdığı bilgisiyle--, ucu sararmış/kırılmış, bir parçası kopmuş yapraklar devredışı bırakılmış olur, ki biz tamamını, hepsini demek istiyoruzdur.
"Bütün parçalar" diyemeyeceğimiz ve
"Bütünden Gelim/Bütüne Varım" olamayacağı gibi! )
- BÜTÜNLENME ile/ve/||/<> TAMAMLANMA
- BÜTÜNLENME ile/ve/||/<> TAMLANMA
( )
- BÜTÜNLE(N)MEK ile/ve TAMAMLA(N)MAK
( TO (GET) COMPLETION vs./and TO (BECOME) COMPLETE )
- BÜTÜN/LÜK(ĞÜNDE) ile/ve/||/<> BAĞLAM(INDA)
- BÜTÜNLÜK
( INTEGRITY )
- Bütünlük için DİNLE!!!
- Bütünlük için SUS!!!
- BÜTÜNLÜK ile/ve/||/<> BİREŞİM/TEVHİD
- BÜTÜNLÜK ile/ve/<> BÜTÜNCÜLLÜK
- BÜTÜNLÜK ile/ve/değil DİREYSEL/ORGANİK BÜTÜNLÜK
( Parçaların biraradalığı/birliği. İLE/VE/DEĞİL Uyum. )
- BÜTÜN/LÜK ile/ve/||/<> DİZGESEL/LİK
- BÜTÜNLÜK ile/ve DOKUNULMAZLIK
( INTEGRITY vs./and IMMUNITY )
- BÜTÜNLÜK ile ESRİME
( ... İLE Esrime, duyulur olanlardan, bir başka deyişle tikel şeylerden başlayıp derece derece iç algıya ve iç algıdan da geçip bir an için bile olsa yokluğa dalmak, aslına kavuşmak demektir. )
- BÜTÜN/LÜK ve/||/<> GÜVENİLİR/LİK
- BÜTÜNLÜK ile/ve/değil/||/<>/< GÜZELLİK
- BÜTÜNLÜK ile/ve/||/<> HAKİKAT
- BÜTÜNLÜK ile/ve/<> İÇ İÇELİK
- BÜTÜNLÜK ve/<> IŞILTI
- BÜTÜNLÜK ve/<> IŞIMA
- BÜTÜN/LÜK ile/ve KENDİ/LİK
( ENTIRE/INTEGRITY vs./and THE SELF/NESS )
- BÜTÜNLÜK ile/ve/<> SÜREKLİLİK
- BÜTÜNLÜK ile/değil TÜMEL
- BÜTÜNLÜK ile YOĞUNLAŞMA/KONSANTRASYON
( INTEGRITY vs. CONCENTRATION )
- Bütünlüklü KONUŞ!!!
- BÜTÜNSEL ile BÜTÜNLÜKLÜ
- BÜTÜNSELLİK ile/ve/<> SEVGİ
( INTEGRITY vs./and/<> LOVE )
itibarı ile 34.754 başlık/FaRk ile birlikte,
34.754 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(24/140)
(1996'dan beri)