Bugün[09 Kasım 2025]
itibarı ile 34.754 başlık/FaRk ile birlikte,
34.754 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.


Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(104/140)


- PROZOPAGNOZİ/PROSOPAGNOSIA değil/yerine/= YÜZ TANIMAZLIĞI / YÜZLERİ TANIYAMAMA


- PSİKİYATRİ ile/ve/||/<>/> PSİKİYATRİST[< ALYENİST]

( 1803'te[/n sonra]. ile/ve/||/<>/> 1840'ta[/n sonra]. )


- PSİKİYATRİ'DE PARADİGMALAR

( * BİYOLOJİK
* PSİKOLOJİ KURAMLARI
* SOSYAL
* TRAVMA
* KÜLTÜREL )


- PSİKODRAMADA:
ISINMA ve/||/<>/> OYUN ve/||/<>/> PAYLAŞIM


- PSİKOLOG ile PSİKİYATRİST

( PSYCHOLOGIST vs. PSYCHIATRIST )


- PSİKOLOJİ:
3D ile/ve/değil/||/<>/> 6D

( Düşünce, Duygu ve Davranış. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> Değer, Deneyim ve Dil. )


- PSİKOLOJİ:
BİLİMSEL ve/||/<> SANATSAL

( Gövde. VE/||/<> Zihin. )


- PSİKOLOJİ ile/ve BİLİM ile/ve FELSEFE

( Bilinçle. İLE/VE Nesnelerle. İLE/VE Bilincin bilinci. )


- PSİKOLOJİ ile/ve/<> PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK(PDR)


- [ne yazık ki]
PSİKOLOJİDE/PSİKİYATRİDE:
GERÇEK "HASTA/LAR" ile/ve/değil/<>/> GERÇEK HASTANIN, "HASTA ETTİKLERİ"


- PSİKOLOJİDE/TÜZEDE KORUMA:
KENDİ İÇİN ve/||/<>/> YAKIN ÇEVRE İÇİN ve/||/<>/> TOPLUM İÇİN


- PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK(PDR) ile PSİKOLOJİ ile PSİKİYATRİ

( 1898 - Türkiye'de, Psikiyatri eğitiminin başlangıcı. )

( Üniversitelerin Eğitim fakültelerine bağlı olan Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik bölümünden mezun olurlar. İLE Üniversitelerin Fen-Edebiyat fakültelerine bağlı olan Psikoloji bölümünden mezun olurlar. İLE Tıp fakültesinden mezun olurlar ve Psikiyatri alanında uzmanlık yapmışlardır. )

( Okullarda ve eğitimle ilgili öteki alanlarda hizmet verirler. Eğitimini alırlarsa bazı testler uygulayabilirler fakat terapi yapamazlar. İLE Terapist olmak isterlerse yüksek öğrenim görüp gerekli eğitimleri tamamlar ve terapi yapabilirler. İLE İlâç yazma yetkisine sahiplerdir. Terapi eğitimlerini alırlarsa terapi de uygulayabilirler. )

( PSYCHOLOGY vs. PSYCHIATRY )


- PSİKOLOJİK VE TOPLUMSAL SORUNLARIN KÖKENİNDE:
[ya] COŞKUNUN ile/ve/ya da/||/<> ÖFKENİN ile/ve/ya da/||/<> KORKUNUN DÜZENLENEMEMESİ


- PSİKOLOJİK ile/değil/yerine PSİKOJENİK


- PSİKOLOJİSİ BOZUK OLAN ile KARAKTERİ BOZUK OLAN

( Düzelir. İLE Düzelmez. )


- [ne yazık ki]
PSİKOPAT/LIK ile/ve/||/<> İNSAFSIZ/LIK


- PSİKOPOS ile MATRÂN/MITRÂN

( Katoliklerde bölge papazı. İLE Taç giymiş psikopos. )


- PSİKOSEKSÜEL EVRELER ile/ve/||/<>/> GELİŞİM EVRELERİ


- PSİKO-TOPLUMSAL BEN ile/ve/||/<> TEMSİLİ BEN ile/ve/||/<> EYLEYEN BEN


- PSİKOZ/PSYCHOSIS[İng.] ile/||/<> DEREALİZASYON ile/||/<> DEDİFERANSİYASYON

( Gerçeklik yitimi. İLE/||/<> Gerçeklik yitimi. İLE/||/<> Ayrıştırma/ayrımlaşma yitimi. )


- PSİKOZ ile/ve/||/<>/> KİŞİLİK BOZUKLUKLARI ile/ve/||/<>/> NEVROZ

( Gerçeklikten kopma, halüsinasyonlar ve sanrılar ile ilişkili bilişsel bozukluk. İLE/||/<> ... İLE/||/<> Kaygı ve stresle başa çıkma zorlukları ile ilişkili bir bilişsel bozukluk. )


- PSİŞE[Yun.]/ANIMA[Lat.] ile/ve/||/<> SOMA[Yun.]/CORPUS[Lat.] ile/ve/||/<> PNEUMA[Yun.]/SPIRIT[Lat.]


- PSİŞİK "DERT" ile/ve FELSEFİ "DERT"

( Sorun. İLE/VE Sorunsal. )


- PSYCH-/PSYCHO- ile/||/<> PSYCHRO- ile/||/<> CRY-/CRY-MO-/CRYO- ile/||/<> -THYMİA/THYMO- ile/||/<> -MANİA ile/||/<> PHREN-/-PHRENİA/PHRENO- ile/||/<> EROT-

( Zihin, zekâ ile ilgili, zihinsel olaylarla ilgili, psikolojik yöntemlerle ilgili, psikolojik. İLE/||/<> Soğuk. İLE/||/<> Soğuk, donma. İLE/||/<> Psişe, psişik durumla ilgili, timusla ilgili. İLE/||/<> Delilik, manik durum. İLE/||/<> Mental bozuklukla ilgili, diyaframla ilgili. İLE/||/<> Aşk. )


- PTT EVLERİ GARİPLER CAMİİ :

( Mahallenin tek camii olup, Osmanlı mimarı tarzında yapılmış olup, tarihi bir özelliği yoktur. )


- PTT EVLERİ SAĞLIK OCAĞI :

( Sarıyer Sağlık Grup Başkanlığına bağlı olarak PTT Evleri Sağlık Ocağı olarak sağlık hizmeti vermektedir. )


- PTT EVLERİ UĞUR MUMCU PARKI :

( PTT Evleri mahallesinde Sarıyer Belediyesi tarafından yapılan ve hizmete açılan bir parktı. Parkta oyun alanları, jimnastik aletleri, basketbsol sahası ve çocuk oyun grubu var. )


- PTT. EVLERİ MAHALLESİ :

( İlçenin yeni bir gecekondu yerleşim bölgesidir. Kozdere adıyla Çayırbaşı Muhtarlığına bağlı iken 1989'da PTT Evleri adını alarak yeni bir mahalle olarak tescil edildi. PTT Evleri; Bahçeköy, Çayırbaşı, Hacı Osman Yolu'ndan sınır alır. Nüfusu 1997 sayımına göre 4.501 dir. )


- PUAN MUN JON:
KUZEY KORE ve/<> GÜNEY KORE

( Kore'yi ikiye bölen, 38. paralelde bulunan bir köy. )

( [o dönemde] Sovyetler Birliği'nin egemenliğindeydi. VE/<> ABD'nin egemenliğindeydi. )

( Kuzey Kore ile Güney Kore arasındaki bazı FaRkLaR'ı görmek için burayı tıklayınız... )


- PUL ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> KUL

( Varsa pulun, cümle âlemdir kulun. )


- PUL[Azr.] ile PUL[Tr.]

( Para. İLE Posta parası karşılığı mektup zarfı, kartpostallara ve damga resmine karşılık kâğıtlara yapıştırılan, basılı küçük kâğıt parçası. | Bazı giysilerde süs olarak kullanılan parlak, incecik, genellikle metal levhacık. | | Tavla oyununda kullanılan, plastik, tahta vb.nden yapılmış yassı yuvarlak levhacık. | Vida, cıvata vb. şeylerin boynuna geçirilen, ortası delik metal levhacık. | Propaganda amacıyla kullanılan yazılı küçük kâğıt. | Küçük ve ince tabakacıklar. | [bitki bilimi] Üzerinde bulunduğu organa yapışık, biçim ve yapıca çok basit yaprakların her biri. | [hayvan bilimi] Balıkların, sürüngenlerin ve bazı kuşlarla memelilerin gövdesini kaplayan boynuzsu, sert levhacık. | Akçeden küçük, metal para. )


- PULSAR İLE MAGNETAR İLE QUASAR İLE BLAZAR ile/||/<> EKSTREM GÖK CADLERİ

( Evrendeki en enerjik objeler. )

( Formül: P = 33 ms (PSR J1748-2446) )


- PULSATIL/PULSATILE[İng.] değil/yerine/= VURUMLU


- PULUR, HASAN (ZEKERİYAKÖY/SARIYER; 1932) :

( Gazeteci - Köşe yazarı. Babası subay olduğu için İlkokulu değişik yer ve okullarda okudu. Yatılı okuduğu Kabataş Lisesinden mezun okudu. Genç yaşta gazeteciliğe başladı (1954) ve bir başka işi olmadı. Sırasıyla Son Saat, Yeni İstanbul, Vatan, Havadis, Akşam, Milliyet, Hürriyet ve Güneş Gazetelerinde çalıştı ve çeşitli görevler üstlendi. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ve Türkiye Gazeteciler Sendikasının yarışmalarında başarı ödülleri kazandı. Yedisi köşe yazılarını içeren sekiz kitabı yayınlandı. )


- PUNT[İt. < PUNTO] ile/ve/||/<>/> PUNDUNA GETİRMEK

( Bir işi yapmak için fırsat gözetleyip en uygun zamânı bulmak.
PUNTO: Yazaçların/harflerin boyunu gösteren ölçü birimi. | Ayakkabıda topuk yükseklik ölçüsü. )


- PÜR TEMKÎN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< EHL-İ TEMKÎN

( Çok ağırbaşlı. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Ağırbaşlı. | Televvünden kurtulup huzur ve sükûna mazhar olmuş kişi. | Kendini sadece Tanrı yoluna adamış kişi. )


- PÜR/PUR[Fars.] ile PİR[Fars.]

( Dolu, dolmak. | Çok fazla. | Sahip, mâlik. )


- PURSANTAJ[İng. < PERCENTAGE]["PURSUNTAJ" değil!] değil/yerine/= YÜZDE

( Filmlerin sinema salonlarında gösterildiği süre boyunca elde edilen bilet gelirlerinin dağıtım oranı. [Bu oran, yapımcılar, dağıtımcılar ve sinema salonları arasında bilet satışlarından elde edilen kazancın nasıl paylaştırılacağını belirler.] [Pursantaj oranı, genellikle film gösteriminin ilk haftalarında yüksek olur, ardından zamanla düşebilir.] )


- PÜRTÜK ile/<> PÜRÜZ ile/<> PÜTÜR

( Herhangi bir şeyin üzerindeki çıkıntı biçiminde küçük kabarcık, çıkıntı. İLE/<> Bir şeyin düzgünlüğünü bozacak çıkıntı, gedik ya da kusur. | Engel, güçlük. İLE/<> Küçük kabarcık, çıkıntı. )


- PUS ile PUS[Fr.]

( Görüş uzaklığını çok azaltmayan bir tür hafif sis. | Bazı meyvelerin üzerinde oluşan, zamk ya da sakıza benzeyen madde. | Yaprakların üzerinde görülen, örümcek ağını andıran böcek ya da kurt yuvası. | Ağaçların kütük ve dallarındaki yosun. | Bazen, meme başında oluşan kabuk. İLE Parmak ölçüsü, İngiliz uzunluk ölçüsü olan ayak'ın 1/12'si, inç.[25,4 milimetre] )


- PÜS ile/||/<> PÜSE

( Erik, kayısı, badem vb. ağaçlardan sızan zamk, kedibalı, keven bitkisinden elde edilen zamk, kitre. İLE/||/<> Çamların çıralı yerlerinden elde edilen siyah katran. )


- PUŞKİN ve/||/<> GOGOL ve/||/<> GONÇAROV ve/||/<> DOSTOYEVSKİ ve/||/<> TURGENYEV ve/||/<> TOLSTOY ve/||/<> ÇEHOV ve/||/<> GORKİ ve/||/<> ZAMYATİN ve/||/<> BULGAKOV ve/||/<> PASTERNAK

( 1799 - 1837 ve/||/<> 1809 - 1852 ve/||/<> 1812 - 1891 ve/||/<> 1821 - 1881 ve/||/<> 1818 - 1883 ve/||/<> 1828 - 1910 ve/||/<> 1860 - 1904 ve/||/<> 1868 - 1936 ve/||/<> 1884 - 1937 ve/||/<> 1891 - 1940 ve/||/<> 1890 - 1960 )

( )


- PUŞT[Fars.] ile PÜŞT/ER[Ar.]

( Eşeşeysel erkeklerin eşeysel "keyiflerine" "hizmet eden" erkek. | Ağır ve kaba sövgü sözü. | Güvenilmez, kalleş. İLE Arka, sırt. )


- YILANLARDA:
PUSUDA BEKLEYENLER ile/ve/değil/yerine/||/<> AV PEŞİNDE HAREKET EDENLER


- PUSULA ile/ve/||/<> EĞİM PUSULASI


- PUSULA[İt. < BUSSALO] ile/değil/yerine İLETECİK/BETİK/PUSULA[İt.]/TEZKERE[Ar.]

( Üzerinde kuzey-güney doğrultusunu gösteren bir mıknatıs iğnesi bulunan ve yön saptamak için kullanılan kadranlı aygıt. İLE/DEĞİL/YERİNE Küçük bir kâğıda yazılmış kısa mektup. | Üzerinde alacak hesabı yazılmış kâğıt. | Bir iş için izin verildiğini bildiren resmi kâğıt. | Genellikle ozanların yaşamlarıyla koşuklarından söz eden yapıt. )


- PUSULA[İt. < BUSSALO] değil/yerine/= YÖNDEÇ/YÖNEÇ/İLETECİK


- PUT KIRMAK ile/değil YORGAN SİLKMEK


- PUT ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KUT

( [not] IDOL vs./and/but/||/<>/< BLESSING/FORTUNE
BLESSING/FORTUNE instead of IDOL )


- PUT / ŞEYTAN ile TÂGUT["gu" uzun okunur][çoğ. TAVÂGÎ/T]

( ... İLE Kayıptan haber veren, büyücü. | Şeytan. | İslâm'dan önce, Mekke'deki Lât ve Uzzâ putları. )


- PUT/LARI/NI KIRMAMAK ve/||/<>/> KENDİNİ, PUT KILMAK


- PUT/LAŞTIRMA ile/ve/değil/||/<> İLÂH/LAŞTIRMA


- PUTLAŞTIRMAMAK ve/||/<> DONDURMAMAK


- PUTREL/POTREL[Fr.] ile/değil/yerine/= DEMİR KİRİŞ

( Yapılarda, demiryollarında kullanılan demir kiriş. )


- [ne yazık ki]
PUTUNU, KENDİ YAPAR, KENDİ TAPAR" ve/||/<> KÖLELEŞTİRİRSİN ALDIRMAZ; "KÖLE" DERSİN, KALDIRMAZ


- PY- ile/||/<> PYEL-/PYELO- ile/||/<> PYL-/PYLE-/PYO-

( Cerahatle ilgili, cerahat olması. İLE/||/<> Böbrek pelvisi ile ilgili. İLE/||/<> Portal venle ilgili. )


- Q.Q.H/QUAQUE QUATTUOR HORA, Q.T.H/QUAQUE TRIBUS HORA, EVERY FOUR HOURS[İng.] değil/yerine/= DÖRT SAATTE BİR


- QAYĞI[Azr.] = BAKIM, ÖZEN, İLGİ[Tr.]


- QIZIL[Azr.] = ALTIN[Tr.]


- QUADRATİC İLE NUMBER FİELD İLE CLASS FİELD ile/||/<> CEBİRSEL SAYI KURAMSİ

( Sayı cadleri ve genişlemeleri. )

( Formül: Q(√-1) = Gauss integers )


- QUADR-/QUADRİ- ile/||/<> TETR-/TETRA-

( Dört, dört kez, dört kat. İLE/||/<> Dört. )


- QUALIFIERS ile/ve/||/<> SYMBOLS ile/ve/||/<> ATTRIBUTE ile/ve/||/<> OPERATORS ile/ve/||/<> VARIABLE ile/ve/||/<> VALIDATION


- QUANTUM DOT İLE WİRE İLE WELL ile/||/<> DÜŞÜK BOYUTLU SİSTEMLER

( Kuantum hapsetme yapıları. )

( Formül: En = n²h²/8mL² )


- QUANTUM SUPREMACY İLE QUANTUM ADVANTAGE İLE QUANTUM UTİLİTY ile/||/<> KUANTUM ÜSTÜNLÜĞÜ

( Klasik bilgisayarları geçme aşamaları. )

( Formül: 53 qubit Sycamore )


- QUİCKSORT İLE MERGESORT İLE HEAPSORT ile/||/<> SIRALAMA ALGORİTMALARI

( Temel sıralama yöntemleri. )

( Formül: T(n) = O(nlogn) )


- QUINN AÇMAZI ile/ve/||/<> INDY AÇMAZI ile/ve/||/<> YIĞIN AÇMAZI


- QUINN AÇMAZI ile/ve/||/<> WANG AÇMAZI ile/ve/||/<> YIĞIN AÇMAZI


- QUINN AÇMAZI ile/ve/||/<> YEĞLEME AÇMAZI


- R. "AND" değil R. ANH


- RÂ[Ar.] ile RÂ'[Ar.]

( R sesini verir. | Rebîülevvel ayına işarettir. İLE "rı" harfinin bir adı. )


- RAATLAMAK" değil RAHATLAMAK


- RAB ile/ve/||/<>/> MÜREBBİ ile/ve/||/<>/> ALLAH

( Bebek için. İLE/VE/||/<>/> Çocuk için. İLE/VE/||/<>/> Aşkta.[meveddet] )


- rab ile rabb ile Rabb

( AVLULU EV ile EFENDİ, SAHİP | SÜTBABA, ÜVEY BABA ile TERBİYE EDEN ALLAH, MÜREBBİ | KENDİNİ, GEREKSİNİMİ DUYULAN ŞEYİ, KENDİ ARACILIĞI İLE ELDE EDİLEN ÖZEL BİR SIFATLA KAYITLANDIRILMIŞ ZÂT )


- RAB'[Ar.] ile RABB[Ar.] ile Rabb[Ar.] ile RÂBB[Ar.]

( Avlulu ev. İLE Efendi, sahip. İLE Allah. İLE Sütbaba, üveybaba. )


- RAB ile/ve/<>/< RÂBITA


- RAB ile/ve/<> TURAB


- RABB KORKUSU ile/ve/<> ÖLÜM KORKUSU

( Hikmetin başlangıcıdır. İLE/VE/<> Varoluşun sürekliliğidir/sağlayıcısıdır. )

( Nitelikli varoluş. İLE/VE/<> Varoluş. )

( Yaşama bağlanma güdüsü. İLE/VE/<> Varolma dürtüsü. )

( Duyulmayan, anlam çığlığı. )

( İkisi de, O'nsuz kalma korkusudur. )


- RABB-İ HAS ile RABB-ÜL ÂLEMÜN


- RABÇAT[Kençek] ile
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Angarya, zorunlu hizmet. İLE ... )


- RABÎTA ile RÂBITA/BEND[Fars.]

( Eski yazma kitaplarda sayfa numarası yerine gelmek üzere soldaki sayfanın, sağdaki sayfanın altına yazılan ilk sözcüğü. ile İKİ ŞEYİ BİRBİRİNE BAĞLAYAN, BAĞ | MÜNÂSEBET, İLGİ | BAĞLILIK, SIRA, TERTÎP, USÛL, DÜZEN | İMGE İLE SİMGENİN BULUŞTURULMASI )


- RÂBITA ile/ve/> RÂBITA-İ ŞERİF


- RÂBITA/TELEPATİ ile/ve AŞK


- RÂCİ'/RÂCİA[Ar. < RÜCÛ] ile RÂCÎ[Ar. < RECÂ]

( Geri dönen. | İlgisi/münâsebeti olan. | [dilb.] Bir kişiden kinâye olan zamir. İLE Ricâ eden, yalvaran. | Ümitli. )


- RA'D[Ar.] ile RÂD[Ar.] ile RÂDD[Ar.] ile RADH[Ar.]

( Gök gürlemesi. İLE Cömert ve eliaçık. | Erdemli/faziletli, üstün, değerli. İLE Reddeden, geri döndüren/çeviren/bırakan. İLE Az bir şey verme, az verilen şey. | [eskiden] Savaşa katılan kadınlara, çocuklara, kölelere, zimmîlere, ganîmetten verilen bir orandaki mal. )


- RÂDDE[Ar. < REDD] ile RA'DE/RA'ŞE[Ar.]

( Derece, mertebe, kerte, sır. | Çizgi/hatt. | Aşağı yukarı tahmin edilen miktar ya da zaman. İLE Titreme/titreyiş. | [korku ya da soğuktan] Ürkme. )


- RÂDÎ'[Ar. < REDÂ | çoğ. RUZAA'] ile RÂDÎ[Ar.]

( Süt emen çocuk. | Sütkardeş. İLE Rıza gösteren, kabul eden, boyun eğen. )


- RÂDÎ/RÂDÎYYE[Ar.] ile RÂDİYE[Ar. < RIZÂ] ile RA'DİYYE[Ar.]

( Rıza gösteren, kabul eden, boyun eğen. İLE Râzı olsun! İLE Torpil. )


- RADON[Lat.]

( Atom numarası 86, atom ağırlığı 222 olan, radyum tuzunun su ile işlenmesinden, hidrojen ve oksijenle karışım durumunda elde edilen, boru yardımıyla sıvı hava içinden geçirilerek karışımdan ayrılan radyoaktif öğe. [Simgesi: Rn.] )


- RADYASYON ile/ve/||/<> HAWKING RADYASYONU


- RADYODA:
TAŞIYICI DALGA ile/ve MODÜLER DALGA


- RADYUM[Fr.]

( 1898 yılında, Pierre Curie ve eşi tarafından bulunan, atom numarası 88, atom ağırlığı 226 olan, 700 °C'de ergiyen, soğukta suyu ayrıştıran, ışınetkinliği çok bir öğe. [Simgesi: Ra] )


- RAF BULUT ile/ve/||/<> YUVARLANAN (TÜP/YAY) BULUT

( ... İLE/VE/||/<> Nadir görülen bu uzun bulutlar, ilerleyen soğuk hava cephelerine yakın konumlarda oluşur. Özellikle de ilerleyen bir fırtına cephesinden gelen aşağı yönlü bir hava akımı, nemli ılık havanın yükselmesine, çiy sıcaklığının altına düşmesine ve böylece bir bulut oluşmasına neden olabilmektedir. Böyle bir olay, geniş bir cephe boyunca düzgün biçimde oluştuğundaysa bir yuvarlanan bulut oluşur. Yuvarlanan bulutlar, uzun yatay eksenleri boyunca dönüp dolaşan bir hava akımına sahip olabilmekte, yani yuvarlanabilmektelerdir. Bir tür yay bulutu olan yuvarlanan bulutlar, kendilerine benzeyen raf bulutlarının tersine kaynakları olan "kümülonimbus[cumulonimbus]" bulutlarından tamamen ayrılmış durumdalardır.

[Daha çok, Amerika'daki Michigan gölü üzerinde görülmektedir.] )

( ... VS./AND/||/<> A Roll cloud is a relatively rare, low-level horizontal, tube-shaped accessory cloud completely detached from the cumulonimbus base, unlike the more common shelf cloud. When present, it is located along the gust front and most frequently observed on the leading edge of a line of thunderstorms, a cold front or line squalls. The roll cloud will appear to be slowly "rolling" about its horizontal axis. Roll clouds are not and do not produce tornadoes. They are caused by a downdraft from an advancing storm causing moist warm air to rise, cool below its dew point and form a cloud.

[We see mostly at Lake Michigan in USA.9 )

( CLOUD vs./and/||/<> ROLL CLOUD )


- RAF[Fars.] | CAMEKÂN/CÂME-KEN[Fars.]/VİTRİN[Fr.] değil/yerine/= SERGEN

( Üstüne öteberi koymak için duvara ya da bir dolabın içine, birbirine paralel olarak tutturulmuş, genellikle geniş, uzun tahta ya da metal levha. | Giyinilecek yer. / Bir dükkân ya da mağazanın, dışarıdan, camla ayrılan ve mal sergilemek için kullanılan yeri. )


- RAF[Ar. < REFF] ile/ve/||/<>/> REYON[Fr. < RAYON]


- RÂFİ'[Ar. < REF] ile RÂFİH[Ar. < REFÂH]

( Kaldıran, yükselten. | Allah'ın adlarındandır. | Gözkapağı gibi bazı örgenleri yukarı kaldırmaya yarayan kas/adale, sinir. İLE Refah ve rahat ile yaşayan. )


- RAFİNE TUZ yerine DENİZ/KAYA TUZU


- RAĞBET GÖSTERMEK/İLTİFAT ETMEK değil/yerine/= İLGÍSTEK GÖSTERMEK


- RAĞBET değil/yerine/= İSTEK, ARZU, İYİ KABUL EDİLME | İSTEKLE KARŞILAMA


- RAHAL[Ar.] ile RAHAL[Ar. çoğ. RİHÂL]

( Menzil, konak. İLE Semer, palan. )


- RAHAT-HUZUR (VERMEMEK)


- RAHAT OLDUĞUMUZDA ile/ve/||/<>/> SIKILDIĞIMIZDA

( Sıkılabilelim ki. İLE/VE/||/<>/> Rahat olabilelim. )


- RÂHAT ile ...

( LİSÂNI MUHAFAZA ETMEK | ÜZÜNTÜSÜZ, TASASIZ, KEDERSİZ BİR HALDE BULUNMA | GÖNLÜ RAHAT(MÜSTERÎH) )


- RAHATINA GELME(ME)K ile/ve/değil İŞİNE GELME(ME)K


- RAHATLAMA ile/ve/değil/yerine/||/<> DENGELE(N)ME


- RAHATLIK ile/ve/değil ANLAYIŞ


- RAHATLIK ile/ve/değil ATÂLET


- RAHATLIK" ile ZİHİN RAHATLIĞI/ATARAKSİ/ATARAXIA

( ... İLE Zihin rahatlığı. )


- RAHATLIK" ile/ve/değil/yerine/||/<>/&gt;&lt;/< BİLEN KİŞİNİN RAHATLIĞI


- RAHAT/LIK(") ile/ve/değil/||/<>/&gt;&lt;/< (")EMİN/LİK(")/KENDİNDEN EMİN


- [ne yazık ki]
!"RAHAT"/LIK ve/||/<>/>/< !KAYITSIZ/LIK


- RAHAT/LIK ile YAVŞAK/LIK


- RAHATSIZ ETMEK ile/ve RENCİDE[Fars.] ETMEK

( ... İLE/VE Kalbi kırılma, incinme. )


- Rahatsız etmeyecek şekilde DİNLE!!!


- RÂH-BER[çoğ. PÎŞE-GÂN][Fars.] ile RÂH-DÂN[Fars.]

( Rehber. İLE Yol bilen. )


- RÂHÎ[Ar.] ile RÂHÎ[Fars. < RÂH]

( Rahat, sakin. İLE Yola ait, yolla ilgili. )


- RÂHİB ve/<> KÂTİB ve/<> HÂSİB


- RAHÎB[Ar. < RAHB] ile RÂHİB[Ar. çoğ. RÂHİBÂN, REHEBÂN, RUHBÂN]

( Geniş, bol. İLE Hıristiyanlarda, genellikle manastırda yaşayan (evlenmeyen) din adamı, karabaş, keşiş. )


- RÂHİL[Ar. < RİHLET] ile RAHÎL[Ar.]

( Göçen, göç eden. | Ölen. İLE Göçme, göç. )


- RAHÎM:
CENİN ve/<> CAN ve/<> CENNE(T)


- RAHİM[Ar. < ERHÂM] ile RAHÎM[Ar. < RAHMET | çoğ. RUHAMÂ] ile RAHÎM[Ar.] ile RÂHİM[Ar. < RAHM | çoğ. RÂHİMÎN, RÂHİMÛN]

( Dölyatağı. | Akrabalık/hısımlık.[anne tarafından] İLE Esirgeyen, koruyan, acıyan, merhametli Cenâb-ı Hakk. [Allah'ın adlarından] İLE Hafif/lâtif sözlü hanım. İLE Acıyan, acıyıp esirgeyen, merhametli. )


- RAHİM KANSERİ ile RAHİMAĞZI KANSERİ


- RAHİM ile RAHÎM

( Döl yatağı. İLE Koruyan, merhamet eden. )


- KAŞINMA:
RAHİMDE değil VAJİNADA

( İç yüzeyde. [olmaz!] DEĞİL Dış bölgede/yüzeyde. )

( "Rahmim kaşınıyor" diye bir söz olmaz. DEĞİL "Vajina(m)da kaşıntı var/oluyor" olabilir. )


- RAHİMDEN AYRILIŞ ile/ve/+/||/<>/> MEMEDEN AYRILIŞ


- RAHMAN ile DOĞA

( Karşılıksız/koşulsuz rahmet. )


- RAHMAN ve/<> RAHÎM ve/<> ALLAH

( İsm-i Kemâl. VE/<> İsm-i Cemâl. VE/<> İsm-i Celâl. )

( Kalıbımız. VE/<> Fiilimiz. VE/<> Ruhumuz. )


- RAHMAN ve/<> RAHMET ve/<> RAHÎM

( Doğa. VE Bilgi. VE Kılavuz. )

( ... VE/<> Bir varolanın, öteki tüm varolanlarca desteklenmesi. VE/<> ... )


- RAHMET:
ALLAH ve/<> BÜTÜNLÜK


- RAHMET ve/||/<>/>/: BİR AMACA, DESTEK

( MERCY and/||/<>/>/: FOR A PURPOSE, SUPPORT )


- RAHMET ile/ve/<> ELİ AÇIKLIK, CÖMERTLİK

( Allah'ın vermesi. İLE/VE/<> Kişinin yeterince, zamanında, zemininde ve/ya da bol bol vermesi/paylaşması. )


- RAHMET ile MERHAMET

( Acıma, esirgeme, koruma, yargılama. | Zahmeti, zevk edinmek. )


- RAHMET > SEKİNE/YOKLUK


- RAHMİN, DOĞUŞTAN OLMAMASI [ROKITANSKY KUSTER HAUSER MAYER BOZUKLUĞU (RKM)] ile/<>
ERİL DUYARLILIK BOZUKLUĞU (TESTİKÜLER FEMİNİZASYON)

( Açıklamaları için burayı tıklayınız... İLE/<> Açıklamaları için burayı tıklayınız... )

( Ayşe Arman'ın, "Vajinası olmayan kadın" söyleşisi için burayı tıklayınız... )


- RÂHT/REHT[Ar. çoğ. ERHÂT] ile RAHT[Ar.]

( Kalabalık, cemaat. | Boy, kabile. İLE At takımı. | Yol levâzımı. | Döşeme ve ev takımı. | Kapı ve pencere kanatlarının menteşe takımı. )


- RAHVÂN[Fars.] ile/=/< REHVÂR[Fars.]


- RÂİB[Ar. < RU'B] ile RAÎB[Ar.]

( Büyücü, göz bağlayıcı. İLE Korkmuş. )


- RAİF BEY CADDESİ :

( Kireçburnu Mahallesi caddelerinden biridir. Bu cadde mahallenin üst kısımlarına kadar ulaşan bir caddedir. Semtin saygın insanlarından biri oylan Raif Bey unutulmamış ve bu caddeye "Raif Bey Caddesi" adı verilmiştir. )


- RÂÎ/RÂİYE[Ar. < RA'Y] ile RÂÎ/RÂİYYE[Ar.]

( Çoban, sığırtmaç. | Çobansı, çoban ve kır hayatını anlatan şiir. [İng., Fr. PASTORAL] İLE Rü'yet eden. | R harfine ait, r ile ilgili. )


- RAJON değil RACON[argo | İt. < RAGIONE]

( Yol, yöntem, usûl. | Gösteriş, fiyaka. )


- RAKABÂT[Ar. < RAKABE] ile REKABET["ka" uzun okunur]

( Ense kökleri, boyunlar. | Kullar, köleler, cariyeler. İLE Gözleme, gözetleme. | Birbirini çekememe. | Kıskanma. | Benzerleriyle yarışa çıkma. [İng. RIVALRY, COMPETING | Fr. CONCURRENCE] )


- RAKI BARDAĞI -=

( Rakı bardağı olarak [yanlış] bilinen bardağın başlangıcı ve kullanım amacı,
şerbet ya da limonata içindi. )


- RÂKİP(/B) ile RAKÎP(/B)

( Binici. İLE Karşı(sında) olan. )

( RIDER vs. RIVAL )


- RAKÎB[Ar.] ile RÂKİB[Ar. < RÜKÛB | çoğ. RÜKBÂN] ile RAKÎB[Ar. < REKÂBET | çoğ. RAKÎBÂN, RUKABÂ]

( PÂYENDE[Fars. çoğ. PÂYENDEGÂN]: Duran, sürekli. | Payanda, destek, dayanak. || RABÎTA: Eski yazma kitaplarda sayfa numarası yerine gelmek üzere soldaki sayfanın, sağdaki sayfanın altına yazılan ilk sözcüğü. İLE Binici/binen, binmiş. | Bir ulaşım/nakil aracına binmiş olan. İLE Herhangi bir işte birbirinden üstün olmaya çalışanlardan her biri. | Bekçi. | Görüp, gözeten.[Allah'ın adlarındandır.] )


- RAKÎK[< RİKKAT] ile ...

( İNCE | YUFKA YÜREKLİ )


- RAKIM EFENDİ (RUMELİHİSAR/İST. 1835 - 1914) :

( Osmanlı Ulemalarından olup Rumelihisar'lıdır. Es - Seyyit el - Hac Mustafa Rakım Efendi olarak bilinir ve 1835 yılında Rumelihisarında doğdu. İlk tahsilini Fatih'te Fatih ikmal etmiş Fatih dersiamlarından Kasabzade İbrahim Şevki Efendi'den icazet almıştır. Memuriyet görevine İlmiye Maaş Kâtipliği ile başlamış bilahare İlmiye Maaş Memuru olmuştur. Bu arada Ağustos 1869'da Adana ve Haziran 1876 Trablusgarp Mevliyetlerini birer yıl zabt ettiği gibi 1877'de hacca gitti. 1882'de Muhasebe - i İlmiye Mümeyyizi oldu. 1884'te Bağdat Mevleviyetini zabt etti. 1891'de İlmiye Muhasebe Müdürü oldu. 1909'de emekli oldu. )


- RAKIM PAŞA ÇEŞMESİ (İBRAHİM EFENDİ ÇEŞMESİ) :

( Rumelihisarı'nda iskele meydanında Ali Pertek Camii (Hamam Camii) yanındaki bu çeşme klasik tarzda yapılmış, cephe çeşmesidir (H.1128, M.1715). Çeşme kemerinin üzerindeki kitabesinde şöyle yazmaktadır: Hemçü zemzem nûş kıl mâ aynn - ı İbrahim'den". Bu çeşme, Rakım Mehmet Paşa tarafından babası eski defterdar Yoz İbrahim Efendinin ruhu için yaptırılmıştır. )


- RAKÎM ile RÂKIM[< RAKM]

( YAZI YAZACAK LEVHA | YAZI, KİTAP VE SAİRE ile YAZAN, ÇİZEN | KOT, BİR YERİN DENİZDEN OLAN YÜKSEKLİĞİ )


- RÂKIM-I HURÛF/RÂKIM-ÜL-HURÛF(MUHARRİR) değil/yerine/= YAZARI


- RAKKAM değil RAKAM


- -RAK/-RAQ ile
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Karşılaştırma anlamı veren son ek. )


- RAKURSİ ile/||/<> ALTIN ORAN

( Bir nesnenin açı kurallarına uygun olarak kısaltılarak gösterilmesi.[Bir resimde tuval yüzeyine dik olarak yerleştirilmiş herhangi bir figüre yöneltilen verilir.] İLE/||/<> Sanatta uyum ve oranlama konusunda en yetkin ölçüleri verdiği düşünülen formül. Altın oran/kesim, bir doğru parçası ikiye bölündüğünde küçük parçanın büyük parçaya oranının, büyük parçanın bütüne oranına eşit olması.[%61.8, en yaklaşık değerdir.] )


- RÂM (OLMAK/ETMEK) ile ...

( İNSANIN TÜM VARLIĞIYLA ALLAH'A BAĞLANMASI | TESLİMİYET )


- RAMAK[Ar.] ile/ve/||/<>/> SEDD-İ RAMAK[Ar.]

( Yaşam kalıntısı. [Ancak, soluk alabilecek kadar gövdede kalan yaşam.] | Pek az şey. | [Ramak kala!] İLE/VE/||/<>/> Ölmeyecek kadar ile geçinme/yaşama. )


- RAMAZAN AYININ:
İLK 10 GÜNÜ ile/ve/<> İKİNCİ 10 GÜNÜ ile/ve/<> ÜÇÜNCÜ 10 GÜNÜ

( Rahmet günleri. İLE/VE/<> Mağfiret günleri. İLE/VE/<> Cehennem'den azad günleri. )


- RAMAZAN ile/ve/||/<>/> GAMLI RAMAZAN

( ... İLE/VE/||/<>/> 1812 ve 2020 yılındaki Ramazan ayı. )

( )


- RAMAZAN ve KELÂM


- RAMAZAN ve/||/<>/> TOPLUMSALLAŞMA


- RAMP[Fr.] ile RAMPA[İt.]

( Bir tiyatro sahnesinin önünde, ışık ve ışıldakların yerleştirildiği, izleyiciye en yakın yer. İLE Bir arazinin, bir karayolunun, bir demiryolu hattının yatay doğrultuya göre yokuş olan bölümü. | Özellikle istasyonlarda, vagonlara eşya yüklemek ya da boşaltmak için yapılan, ambarın önünde bulunan set. | Bir vagonu, raya sokmak ya da raydan çıkarmak için kullanılan araç. | Bir geminin, bir başka gemiye, dubaya, iskeleye ya da sala değecek biçimde yanaşması. | İki ağacı ya da takozları birbirine kenetlemek için kullanılan, ucları eğriltilmiş ve sivriltilmiş demir çubuk. | Füzeli mermi ya da makinelerin, havaya fırlatılmak için üstüne yerleştirildikleri eğik destek. )


- RAMPA[İt.] değil/yerine/= YOKUŞ


- RANT ve/ne yazık ki/> "RAHAT"/LIK


- RAPTETMEK[Ar. < RABT] değil/yerine/= İLİŞTİRMEK/TUTTURMAK


- RASAT[Ar.] değil/yerine/= GÖZLEM


- YÜRÜMEK:
RASTGELE ile/ve/değil/yerine/||/<>/> DENGİMİZLE

( Yaşam olur. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Şiir olur. )


- RASTGELE/LALETTAYİN değil/yerine/= GELİŞİGÜZEL


- RASTGELELİK:
TANIMLAMADA ile TANIMLAMAMADA


- RASTGELELİK ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< OLASILIKLILIK


- RASTGELME ile KAZA SONUCUNDA


- RASTLANTI ile KAZAEN


- RASTLANTI["RASLANTI" değil!] = TESADÜF = CHANCE, HAZARD[İng.] = HASARD[Fr.] = ZUFALL[Alm.]


- RASTLANTI değil/yerine TÜZE


- RASTLANTI ile/ve/<> YAPISAL RASTLANTI

( Fizik yasalar/ı ve fraktal geometri, yapısal rastlantılardır. )

( )


- RASTLANTI ile/ve ZORUNLULUK

( COINCIDENCE vs./and OBLIGATION )


- RASTLANTI/SALLIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BAĞLANTI/SALLIK


- RASYONEL TEOLOJİ ile DİNÎ TEOLOJİ


- RASYONEL ile İRRASYONEL


- RATÎB/RATB[Ar.] ile RÂTİB[Ar.]

( Taze, yeşil, yaş.[yemiş] | Yumuşak, mülâyim. İLE Sıraya koyan, tertip eden. )


- RAUF, MEHMET (İST. 1875 - 1931) :

( Bahriye Okulundan deniz subayı olarak mezun oldu. Edebiyatla çocuk yaşta tanıştı ve ilgilenmeye başladı. Çok yakından takip ettiği Halit Ziya'nın eserlerine ve realizm akımı ile ilgilendi. Fransız yazar Paul Bouget'yi okuyarak ondan etkilendi. 1896 yılından itibaren Servet - i Fünun'da yazdı. Romanlarında İstanbul ve çevresinde yaşayan seçkin ailelerin arasında geçen aşk hikâyelerini işledi. Aynı zamanda şiir yazdı. Rumelihisarı'nda ikamet ediyordu. Romanlarının büyük kısmını Yenimahalle'deki Fırıldakbahçe denilen çay bahçesinde yazdığı söylenir. Eserlerini Roman, Hikâye, Düzyazı Şiirleri ve Oyun olarak verdi. Romanları; Eylül, Ferda - ı Garam, Karanfil ve Yasemin, Genç Kız Kalbi, Böğürtlen, Son Yıldız, Tuba, Halas, Ceriha, Kan Damlası, Define. Hikâye kitapları; İhtizar, Son Emel, Aşk Kadını, Eski Aşk Geceleri, İlk Temas, İlk Zevk. Düzyazı Şiirleri; Siyah İnciler. Oyunları; Pençe, Sancar, Cidal, Diken, Evlat Acısı, Pembe Köşk. )


- RAUF ile ÇOK ACIYAN, ESİRGEYEN, MERHAMET SAHİBİ


- RAUF ile/ve RAHÎM


- RAUNT/RAVNT[İng.] değil/yerine/= DÖNEM


- RAVCI, ALİ (MALATYA, 1973) :

( Balıkesirspor'dan transfer edildi ve üç sezon (1992 - 1995) Sarıyer'de tescilli kaldı. Bu süre içinde 59 lig, 5 kupa ve 1 PAF ligi maçı olmak üzere 65 resmi ve ayrıca 25 özel maçla birlikte toplam olarak 90 maçta oynadı. Lig maçlarında 7, kupa maçlarında 3 ve özel maçlarda 5 olmak üzere takımına 15 gol kazandırdı. Gaziantepspor'a transfer ederek Sarıyer'den ayrıldı. )


- RAVENT[Ar.] ile IŞKIN/IŞGUN

( Karabuğdaygillerden, iri gövdeli, büyük yapraklı, tıpta kullanılan bir bitki. İLE Bir ravent türü. | Karabuğdaygillerden, süs bitkisi ya da sebze olarak yetiştirilen, yaprak ya da saplarından reçel yapılan, tedavi edici olarak da kullanılan bir bitki. )


- RAVZA[Ar. çoğ. RAVZÂT, RİYÂZ] ile ...

( Ağacı, çayırı, çimeni bol olan yer, bahçe. Bahçe-i Cennet. )


- RÂY[Ar.] ile RA'Y[Ar.] ile RAY[Fr./İng. RAIL]

( Oy, rey, fikir. | Raca, Hint hükümdarı. | Sancak, bayrak.[< RÂYET] İLE Otlama. | Otlatma, gütme. | Teslim olma. )


- RAYİÇ[Ar.] değil/yerine/= DEĞER

( Bir malın, satış ve sürüm değeri. )


- RÂYİHA[Ar.]/BÛY[Fars.] değil/yerine/= KOKU


- RAYLARA:
"ŞAHIS DÜŞTÜĞÜNDE" değil "BİRİ DÜŞERSE"

( Raylı yolların duraklarında bulunan uyarı yazılarının, ilgili yöneticilerce düzeltilmesi dileğiyle... )


- RAYLEİGH İLE MİE İLE RAMAN ile/||/<> SAÇILMA TÜRLERİ

( Farklı boyut ve frekanslarda ışık saçılması. )

( Formül: I ∝ 1/λ⁴ (Rayleigh) )


- RAYNAUD ile/||/<> BUERGER/BURGER

( Soğuk ya da stres nedeniyle parmaklarda renk değişikliği. İLE/||/<> Sigara içenlerde görülen, el ve ayak damarlarının yangılanması. )


- RAZ/RAZZ[Ar.] ile RÂZZ[Ar.] ile RÂZ[Ar.]

( Berelenme, bere. | Bir şeyi döküp bulgur gibi ufalama. İLE Kesmez alet. İLE Sır, gizlenilen şey. )


- RÂZ-BÂN[Fars.] ile RÂZ-DÂN[Fars.] ile RÂZ-DÂR[Fars.] ile RÂZ-PÛŞ[Fars.]

( Sır saklayan. İLE Sırrı bilen. İLE Sır tutan. İLE Sır gizleyen. )


- RAZI MIDIRLAR? değil RAZILAR MIDIR?


- RÂZI OLUNAN ÖFKE ile RÂZI OLUNMAYAN ÖFKE

( Bizi mahkum eden şey, huylarımız, ahlâkımızdır. )


- RÂZÎ/RAZİYYE[Ar. < RIZÂ] ile RAZÎ/RADÎ[Ar. çoğ. RUZAÂ] ile Râzî[Ar.]

( Kabul eden, boyun eğen, rıza gösteren. İLE Süt kardeş. | Süt emen çocuk. İLE Rey şehrine bağlı/mensup, bu şehirle ilgili olan. | İran'ın "Rey" şehrinden olan. | Sırra/râza bağlı/mensup. )


- RBS/RADIOLOGY INFORMATION SYSTEM[İng.] değil/yerine/= RADYOLOJİ BİLGİ DÜZENİ


- RDS/RELATIONAL DATABASE SYSTEM[İng.] değil/yerine/= İLİŞKİSEL VERİTABANI YÖNETİM DÜZENİ


- re ile Re

( Gam dizisinde, do ile mi arasındaki ses. | Bu sesi gösteren nota simgesi. İLE Renyum'un simgesi. )


- REAKTİF/REACTIVE[İng.] değil/yerine/= TEPKİLİ | AYIRAÇ


- REASON vs./and NATURE


- REBAB[Fars.]/RÜBAP/REBAP

( Gövdesi hindistancevizi kabuğundan yapılmış, uzun saplı saz. )


- REC[Ar.] ile REC'[Ar.] ile RECC[Ar.]

( Sarsma, sallama. | Sallanma, sarsılma. İLE Geri döndürme. İLE Sallayıp sarsma, sallanıp sarsılma. )


- REC'[Ar.] ile REDD[Ar.]


- REC'A[Ar. çoğ. RECEÂT] ile RECÂ'[Ar.]

( "Öldükten sonra dünyaya geliş."[TENÂSÜH, RE-ENKARNASYON] İLE Ümit, umma. | Yalvarma. | İstek, dilek. )


- RECAİ MEHMED ÇEŞMESİ ile RECAİ MEHMED SEBİLİ

( Vefa'da, Koğacılar Caddesi'ndedir. İLE . )

( İkisi de, 1775'te, Nişancı[tuğra çeken] Recai Mehmed Efendi tarafından yaptırılmıştır. )

( Rokoko üslûbundadır. İLE Türk Barok üslûbundadır. )


- RECAİZADE EKREM İLKÖĞRETİM OKULU :

( İstinye'de ilk İlkokul 1929 yılında Mahmut Çavuş Camii ahşap binasında eğitim ve öğretime başladı. Bu okul yeterli görülmeyince Körler Okulu olarak kullanılan binaya taşındı. Bu binada da fazla kalmayan okul 1970/1971 ders yılında yeni binaya taşındı. Okula, İstinye'de yaşayan Edebiyatçı ve Devlet Adamı Recaizade M. Ekrem'in ismi verildi. )


- RECAİZADE MAHMUT EKREM (1847 - 1914) :

( İstinye'de ikamet ediyordu. 19. yy. Osmanlı edebiyatının en önemli isimlerinden biridir. Takvimname Nazırı Recai Efendi'nin oğludur. Babasından Farsça ve Arapça öğrendi. 1858'de öğrenimini tamamladı. Özel öğrenim görerek yetişti. Mekteb - i İrfan - ‘ı bitirdikten sonra (1858) girdiği Harbiye İdadisi'ni sağlık sorunları nedeniyle tamamlayamadı. Hariciye Nezareti Mektubi Kaleminde memurluğa başladı (1862). Tanzimat ve Nafia dairelerinde baş muavinlik (1874), Şura - yı Devlet (Danıştay) üyeliği (1877), Mekteb - i Mülkiye ve Galatasaray Sultanisi'nde edebiyat öğretmenliği (1880 - 1888), bir süre Evkaf ve Maarif Nazırlığı (Bakanlığı) (1908), Meclis - i Ayan Üyeliği (1908 - 1914) görevlerinde bulundu. Resmi görevle Trablusgarp'a gönderildi. 1908'de 2. Meşrutiyet'ten sonra kurulan Kamil Paşa kabinesinde Maarif Nazırı oldu. Namık Kemal'le tanışmasından sonra Encümen - i Şuara'ya katıldı. İlk yazıları Tasvir'i Efkâr gazetesinde yayınlandı. Bu gazetede bilahare yöneticilik yaptı. 1870'den sonra kendisini tümü ile yazılarına verdi. Batı edebiyatından çeviriler yaptı. 1870'de ilk oyunu "Afife Anjelik", 1871'de ilk şiir kitabı "Nağme - i Seher" yayınlandı. Eski edebiyatı savunan Muallim Naci ve çevresiyle girdiği edebiyat tartışmalarıyla Edebiyat - ı Cedide akımının doğmasına zemin hazırladı. Başta Tevfik Fikret olmak üzere dönemin genç şairlerini çevresinde topladı. Tanzimat ve batı düşüncesinin yeni kuşağa benimsetilmesinde önemli rol oynadı. "Araba Sevdası" romanı Türk edebiyatında gerçekçiliğin ilk önemli eseridir. En önemli tiyatro eseri olan "Çok Bilen Çok Yanılır" ölümünden sonra yayınlandı. Nağme - i Seher (1871), Yadigar - ı Şebâb ((1873), Zemzeme (3 Cilt, 1883 - 1885), Tefekkür (düzyazı ile karışık, 1888), Pejmürde (düzyazı ile karışık, 1893), Nijad Ekrem (2 Cilt, anılarla birlikte, 1900 - 1910), Nefrin (1914) manzum; Araba Sevdası, roman; Saime (1888), Muhsin Bey Yahut Şairliğin Hazin bir Neticesi (1890), Şemsa (1895) öykü ve Afife Anjelik (1870), Atala Yahut Amerikan Vahşileri (1873), Vuslat Yahut Süreksiz Sevinç (1874), Görev Çağrısı (1914) ve Çok Bilen Çok Yanılır (1916) oyun, kitapları vardır. )


- RECAİZADE MAHMUT EKREM (İST. 1847 - 1914) :

( Edebiyatçı. İstinyeli olarak bilinir. İstinye burnundaki büyük yalı onun olup, adı ile anılır. 19. Yüzyıl Osmanlı döneminin önemli simalarından biri olup "Ağıtlar Şairi" lâkabı ile tanınır. Babasından farsça ve Süryanice öğrendi. Özel eğitim alarak yetişti. Girdiği Harbiye'ye rahatsızlığı nedeni bitiremedi. II. Meşrutiyetten sonra kurulan Kamil Paşa Kabinesinde Maarif Nazırı (Bakanı) olarak görev yaptı. Encümen - i Şura'da bir süre görev yaptı. İlk yazıları Namık Kemal'in yönetimindeki Tavsir - i Efkâr Gazetesinde yayınlandı. 1870'den sonra kendisini bütünü ile yazın hayatına verdi. Batı edebiyatından tercümeler yaptı. Ayan Meclisi üyeliğinde bulunurken vefât etti. Şiir, roman, öykü, oyun, eleştiri, biyografi ve ders kitapları yayınladı. )


- RECAİZADE YALISI :

( İstinye vapur iskelesi yanında bulunan yalı 19. yy. ın ikinci yarısında yapılmıştır. Devlet Şurası kararı ile tarihi bina karakterinden çıkarılan bu bina I. Sınıf bina idi. Ancak 1978 yılında bina tamamen yıkılarak ortadan kalktı. Bu yalıya Hancıoğlu yalısı da denilmektedir. Beykoz Ayakkabı Fabrikası usta başlarından biri olan Pigeon'un yaptırdığı yalıyı Recaizade M. Ekrem satın almış ve yalıya ilaveler yaptırmıştır. Ünlü bir edebiyatçı ve devlet adamı olan Recaizade M. Ekrem Bey ile arkadaşları Servet - i Fünun edebiyatçıları bu binada sık sık bir araya gelmişlerdir. )


- REÇEL[Fars.] ile MARMELÂT[Fr. < Yun.]/PERVERDE[Fars.][PELVERDE değil!]

( Meyveleri, şekerle kaynatarak hazırlanan tatlı. İLE Şeker karıştırılarak pişirilmiş meyve ezmesi. | Üzüm şırasından yapılan bir çeşit tatlı. | Besili. | Beslenmiş, terbiye edilip yetiştirilmiş, büyütülmüş. )


- RECEPAGİÇ, İZET (BİHAÇ, YUGOSLAVYA, 1955) :

( N.K. Osiek (Yugosylavya) kulübünden transfer edildi ve bir sezon (1986/87) Sarıyer'de kaldı. Bu süre içinde 24 lig, 3 kupa olmak üzere 27 resmi ve ayrıca 6 özel maçla birlikte 33 kez forma giydi. Lig maçlarında 3, kupa maçlarında 1 ve özel maçlarda 4 olmak üzere takımına 8 gol kazandırdı. )


- REÇİNE[Yun.] ile KOPAL[Fr./İsp. < COPAL]

( ... İLE Tropik bölgelerde yetişen, bazı erguvangillerden çıkarılan ve cilâ yapmakta kullanılan bir tür reçine. )


- RED (ETMEK) ile/ve DİKKAT

( REJECT vs./and ATTENTION )


- REDÂ'[Ar. < RED] ile REDÂ'[Ar.]

( Önleme, yasak etme. İLE Süt emme. )


- REDÂAT[Ar.] ile REDÂET[Ar.]

( Süt emme. İLE Kötülük, fenalık, bayağılık. [REZÂLET: Niceliksel. | REDÂET: Niteliksel.] | Hastalık ve yara azgınlığı. )


- REDDEDİLME ile/ve/||/<> ISTIRAB/ACI

( Reddedilmek, beyin tarafından, fiziksel bir acı olarak algılanıyor. )


- REDDETMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DIŞARIDA BIRAKMAK


- REDDETMEK ile/ve/||/<> "GERİ ÇEVİRMEK"

( Aslımıza geri dönüş yolu, reddetme ve geri çevirmeden geçer. )

( The way back to ourselves is through refusal and rejection. )


- [ne yazık ki]
REDDETMEK ile/ve/||/<>/> YASAKLAMAK


- REDİF:
EK DURUMUNDA ile SÖZCÜK DURUMUNDA

( Aynı görevdeki eklerin tekrarlanmasıyla. w Aynı anlamdaki sözcüklerin tekrarlanmasıyla. )

( )


- REDİF[Ar.] ile REDİF[Ar.] ile RADİF[Ar.]

( Son dönem Osmanlı ordusunda, askerlik görevini bitirdikten sonra yedeğe ayrılan er. İLE Koşuklarda, uyaktan sonra yinelenen, aynı anlamdaki sözcük ya da ek. İLE Binicinin ardına binen [ikinci] kişi. )


- REAL[İng.]/REEL[Fr.] değil/yerine/= GERÇEK


- REENKARNASYON:
ZENGİNLERİN ve FAKİRLERİN DİNİ


- REFERANDUM[Lat.]/PLEBİSİT[Fr.] değil/yerine/= HALK OYLAMASI

( Biri ya da bir sorun için halkın olumlu ya da olumsuz kanısının belirmesi amacıyla yapılan oylama. )

( PLEBİSİT: Devletler hukukunda bir ulusun hangi devlete bağlanacağı ile ilgili eylem. )


- REFERANS DEĞER/REFERENCE VALUE[İng.] değil/yerine/= DAYANAK DEĞER


- REFERANS[[İng. < REFERENCE]] değil/yerine/= REVERANS[Fr.]

( Kaynak. | Öneri. | Öneri mektubu. İLE Selâm ya da teşekkür için eğilerek ya da dizleri kırarak yapılan hareket. )


- REFÎ'[Ar. < RİF'AT] ile REFÎH[Ar. < REFAH]

( Yüksek, yüce. İLE Refah ve rahat içinde yaşayan. )


- REFİK[< RIFK]/ZEVC[Ar.] ile/ve/||/<> REFİKA/ZEVCE[Ar.]

( Eril olan eş. Koca. İLE/VE/||/<> Dişil olan eş. Karı. )


- REFİK/A ile/ve/> SÂDIK


- REFLEKS(İNSİYÂK) ile ALARM/UYARI


- REFLEKS ile/ve/||/<>/> MORA REFLEKSİ


- REFLEKS/REFLEX[İng.] değil/yerine/= TEPKE

( Dıştan gelen bir uyarım sonucu doğan hareket, salgı gibi iç tepkilere yol açan irade dışı sinir etkinliği, yansı. | Dıştan ya da içten gelen bir uyarım sonucunda organizmada tepkilere yol açan istemsiz sinir etkinliği. )


- REFLEKS ile/ve/||/<> VAGAL REFLEKS

( ... İLE/VE/||/<> [Parasempatik ve/+ sempatik][1- Aynı anda.] > [2- Sıcak.] > [3. Sağlıklı öfke.] )


- REFLEKTÖR[Fr.]/REFLECTOR[İng.]/KATAFOT[Fr. < CATAPHOTE] değil/yerine/= YANSITAÇ/YANSITICI

( Yansımadan yararlanarak bir ışık aksının uzaydaki dağılışını değiştirmeye yarayan nesne. | Işığı yansıtmakta kullanılan, çeşitli boy ve biçimdeki yüzeyler. )

( KATAFOT[Fr. < CATAPHOTE]: Dışarıdan gelen bir ışığın etkisiyle geceleyin ışıklı görünen reflektör. )


- REFS[Ar.] ile REFŞ[Ar.]

( Edep dışı söz söyleme. | Hanımlara söz atma. İLE Çapa, küçük kazma. | Bir tür ırmak kaplumbağası.[Fırat ve Dicle'de bulunur.] | Kulağı büyük olma. )


- REGÜLASYON değil/yerine/= YÖNERGE | AYARLAMA, DÜZENLEME


- REGÜLER/REGULAR[İng.] değil/yerine/= DÜZENLİ


- REHÂ'[Ar.] ile REHÂ[Ar.]

( Bolluk, genişlik. | Varlık içinde bulunma. | Gevşeklik, sölpüklük. İLE Kurtulma, kurtuluş. )


- REHABİLİTASYON BİLİMLERİ ile FİZİK TEDAVİ

( Sayrılık ya da yaralanma sonrası işlevselliği geri kazanmaya yardımcı olan bir dizi disiplinin bir araya gelmesiyle oluşur. İLE Kas ve iskelet düzeni rahatsızlıkları, sinir düzeni bozuklukları ve spor yaralanmaları gibi çeşitli sağlık sorunlarını tedavi etmek için egzersiz, elle terapi ve öteki fiziksel yöntemler kullanan bir sağlık hizmeti mesleği. )


- REHA-BİLİTE değil REHABİLİTE


- REHÂVET ile/ve/||/<>/> ATÂLET


- REHÂVET değil/yerine/>< CESÂRET


- REHÂVET ile/değil/yerine REKÂBET


- REHBER[Fars.] ile REHDÂN[Fars.] ile REHZEN[Fars.]

( Yol gösterici/gösteren, kılavuz. | Derviş olanı, şeyh huzuruna götüren. | Hz. Cebrail. İLE Yol bilen. İLE Yol kesici. )


- REHD[Ar.] ile REHS[Ar.]

( Bastırarak ezme. İLE Bir şeyi ayakla çiğneyerek ezme. )


- REHİN[Ar. < REHN]/İPOTEK[Fr. < HYPOTHEQUE] değil/yerine/= TUTU

( Borcun ödeneceğine ilişkin borçlunun alacaklıya bir taşınmazı güvence olarak göstermesi. )


- REİS'ÜL KÜTTAP ile ...

( XVII. yüzyıla kadar Osmanlı'larda sultan divanı yazmanlarının başı. | Dışişleri Bakanı.[Tanzimat'tan önce] )


- REJECT vs. REFUSE/TURN DOWN vs. REVERSE vs. REVOKE vs. RESCIND vs. REPEAL vs. ANNUL vs. VOID vs. RECONSIDER

( Reddetmek.[konuşma dilinde] İLE Reddetmek. İLE Kararı feshetmek, iptal etmek. İLE Geri almak.[özel hukukta kullanılır][REVOCABLE >< IRREVOCABLE] İLE Yürürlükten kaldırma, iptal etmek, feshetmek. İLE Yürürlükten kaldırma.[Anayasa ve İdare Hukuku'nda] İLE Bozmak, iptal etmek, feshetmek. İLE Geçersiz. İLE Tekrar gözden geçirme, tekrar düşünme. )


- REJİM/REGIMEN[İng.]/REGIME[Fr.] değil/yerine/= DİYET | UYGULAMA BİÇİMİ, YÖNETME, YÖNETİDÜZEN

( Yönetme, düzenleme biçimi. | Düzen. | Bir devletin yönetim biçimi. )


- REKÂBET EDERSEK değil/yerine/>< CESÂRET EDERSEK

( Aynılaş(tır)ırız. DEĞİL/YERİNE/>< Farklılaş(tır)ırız. )


- REKABET ile/ve/değil/yerine/||/>< DAYANIŞMA

Bugün[09 Kasım 2025]
itibarı ile 34.754 başlık/FaRk ile birlikte,
34.754 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(104/140)