Bugün[16 Kasım 2025]
itibarı ile 49.818 başlık/FaRk ile birlikte,
49.818 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.


Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(59/201)


- ERDŐS-KO-RADO TEOREMİ ile/||/<> SPERNER TEOREMİ

( Erdős-Ko-Rado teoremi kesişen aileleri incelerken İLE Sperner teoremi antichain yapılarını inceler )

( Formül: Intersecting family )


- EREK = GAYE = PURPOSE, END[İng.] = FIN[Fr.] = ZWECK[Alm.] = FINIS[Lat.] = TELOS[Yun. < TELEUTE]


- EREK ile/ve/||/<>/> GEREK


- EREK/AMAÇ ile/değil GARAZ/GAREZ[Ar.]

( ... İLE/DEĞİL Birine karşı güdülen kötülük etme isteği, kin, düşmanlık. )


- EREKSİYON ile EREKTÖR

( Dikleşme, sertleşme. İLE Dik tutan, kaldıran. )


- EREKSİYON[İng. ERECTION] değil/yerine/= SERTLEŞME


- EREN, ERDEN (BİTLİS, 1955) :

( Beşiktaş'tan kiralandı ve bir sezon (1975/76) Sarıyer'de tescilli kaldı. 26 lig ve 4 kupa maçı olmak üzere 30 resmi ve 6 özel maçla birlikte toplam 36 maçta Sarıyer forması giydi. Lig maçlarında 3, özel maçlarda 2 olmak üzere takımına 5 gol kazandırdı. Teknik eleman olarak görev yapmaktadır. )


- ERENDİZ/JÜPİTER/MÜŞTERİ ile/ve/<> SEKENDİZ/SATÜRN/ZÜHAL/PÂSBÂN-I FELEK/TÂRÜM[Fars.]

( 30 yıllık. İLE/VE/<> 12 yıllık. )

( Güneş sistemindeki en büyük gezegendir. Güneş'ten uzaklığa göre beşinci sırada yer alır. Büyük ölçüde hidrojen ve helyumdan oluşmakta ve gaz devleri sınıfına girmektedir. İLE/VE/<> Güneş'e yakınlık sırasına göre 6. gezegenidir. Büyüklük açısından Jüpiter'den sonra ikinci sırada gelir. Çıplak gözle izlenebilen 5 gezegenden biridir. )

( Adını, Roma mitolojisindeki tanrıların en büyüğü olan Jüpiter'den alır. İLE/VE/<> Adını, Yunan mitolojisindeki Kronos'tan alır. )

( [Güneşe uzaklığı] 778.500.000 km. İLE/VE/<> ... )

( Yarı çapı, 69.911 km. İLE/VE/<> Ekvator çapı, 120.536 km. )

( [ayları] Europa, Ganymede, İo, Callisto, Valetudo, Amalthea, Himalia. İLE/VE/<> Enseladus, Titan, Mimas, Dione, Tethys, İapetus, Rhea. )

( ... İLE/VE/<> Satürn'ün halkalarını oluşturan toz ve kayaçların, gezegenin manyetik alanının etkisiyle hızla yüzeye doğru çekildiğini ve bu yüzden halkaların 100 milyon yıldan daha az sürede yok olması bekleniyor. )

( Büyük Kırmızı Leke, Jüpiter gezegeninde yer alan antisiklonik bir fırtınadır. Gezegenin ekvatorunun 22° güneyinde bulunur ve en az 340 yıldan beri sürmektedir. Jüpiter'in Büyük Kırmızı Leke'si, 40 bin km'ye ulaşan çapıyla o kadar büyüktür ki, üç Dünya'yı içine alabilir. İLE/VE/<> ... )

( AHVER, BİRCÎS, MÜŞTERÎ ile/ve/<> TÂRÜM )


- ERER, TEKİN (ARTVİN, 1921 - 1997) :

( İlkokulu Artvin'de, Ortaokulu Kars'ta, Liseyi İstanbul'da bitirdi. İstanbul Üniversitesinde öğrenim gördü. 1937 yılında Vatan gazetesinde gazeteciliğe başladı. Uzun yıllar Havadis Gazetesinde köşe yazıları yazdı. 1965 seçimlerinde İstanbul'dan Adalet Partisi milletvekili seçildi ve iki dönem milletvekilliği yaptı. Gazeteciler Cemiyeti'nin 1992'de Burhan Felek Basın Hizmet Ödülüne layık görüldü. Basında Kavgalar, Türkiye'de Parti Kavgaları, Yassıada ve Sonrası, Kızıl Tehlike I ve II, Çin'de Neler Gördüm, Lider Demirel, Hayatımdan Esintiler isimlerini taşıyan otuzdan fazla kitabı var. Uzun yıllar Büyükdere'de ikamet etti. )


- ERES[Ar.] ile ER'ES[Ar.]

( Çiftçilik, çiftçi olma. İLE Başı büyük, kocakafa. )


- ERGEN/YENİYETME ile/ve/<>/> YETİŞKİN ile/ve/<>/> BİLGE

( Yetişkinlerin, mükemmel olmadığını anladığımız gün. İLE/VE/<>/> Yetişkinleri affettiğimiz gün. İLE/VE/<>/> Kendini affettiğimiz gün. )


- ERGEN ile ERKEN


- ERGENÇ, ASLI AYDIN (İST. 1977) :

( Rumelihisarlıdır. Yüksek Öğrenimini atletizm ile birlikte yürüttü. Fenerbahçe Spor Kulübünde atletizm yaptı. 110 m engellide rekortmen atletlerden biridir. Pek çok kez milli formayı giydi. )


- ERGEN(İN) ELEŞTİRİSİ ile/ve/değil/yerine/||/<> ERGİNİN(/YETKİN) ELEŞTİRİSİ


- ERGİME ile AŞIRI ERGİME

( Sıcaklığı artırılmak yoluyla bir nesnenin katı durumdan sıvı duruma geçmesi, zeveban etmesi. İLE Erime noktasından daha aşağı bir sıcaklık derecesine düşmesine karşın birtakım koşullar altında bir sıvının katılaşmaması durumu. )


- ERGİN, CEVAT (İNEBOLU, 1962) :

( Okmeydanı Spor Kulübünden transfer edildi ve iki sezon (1981 - 1983) tescilli kaldığı Sarıyer S.K. nün 21 lig, 4 kupa ve 2 turnuva olmak üzere 27 resmi ve ayrıca 17 özel maçla birlikte toplam olarak 44 maçında oynadı. Kupa maçlarında 1 ve özel maçlarda 2 gol atarak takımına üç gol kazandırdı. )


- ERGİN, ŞEMSETTİN (ÇARŞAMBA/SAMSUN, 1957) :

( Sarıyer Belediyesinin düzenlediği Edebiyat Günlerine katılan Sarıyerli yazarlardan biridir. İmam Hatip lisesini bitirdikten sonra bir süre Medrese eğitimi gördü. Bilahare Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesinden mezun oldu (1979). Müzikli de ilgilendi. Yurt dışında Din Görevlisi olarak bulundu ve Münih ile Viyana'da görev yaptı. Viyana'da kaldığı yıllarda Federasyon Başkanlığı ve müşavirlik vekaletlerinde bulundu. Avrupa Diyanet dergisinde dört yıl muhabirlik yaptı. Hakses Dergisinde makale ve hutbeleri yayınlanmaktadır. Uzun bir zamandan beri Emirgan'daki Emirgan Camii olarak da bilinen Hamid - i Evvel Camiinde İmam Hatip olarak görev yapmaktadır. "Emirgan Cami Tarihçesi ve Emirgan Tarihi 2010", "Telli Baba 2012", "Ana ve Baba'ya İtaat" ve "Ayetler ve Hadisler Işığında Genç Adaklar Sohbetler 2014" kitapları yayınlanmıştır. )


- ERGİN, SİNAN (AKÇAABAT, 1964) :

( Ankaragücü'nden transfer edildi ve bir sezon (1993/94) Sarıyer'de tescilli kaldı. 14 lig ve 17 özel maç olmak üzere 31 maçta oynadı. Özel maçlarda 6 gol attı. 2 kez Ümit, 3 kez Amatör ve 7 kez de A Genç Milli takım forması olmak üzere 134 kez milli oldu. TFF da yaş gruplarında ve değişik kulüplerde teknik elemen ve Beşiktaş'ta menajer, yorumcu olarak TV'lerde görev yaptı. )


- ERGODİC ile/||/<> STATİONARY

( Ergodic zaman ortalaması uzay ortalaması İLE stationary dağılım değişmez. )

( Formül: Time equals space average İLE time-invariant )


- ERGOMANİ/ERGOMANIA[İng.] değil/yerine/= İŞKOLİKLİK


- ERGONOMİ değil/yerine/= İŞBİLİMİ

( Kişinin, işine uymasını, amaca göre çalışmasını düzenleyen, inceleme ve araştırmaların tümü. )


- ERGON/OMİK değil/yerine/= İŞLEV/SEL


- ERGÜL, HÜSEYİN :

( Çayırbaşı Mahallesinde muhtar olarak görev yaptı. )


- ERGUVAN ile/||/<> JAKARANDA/MAVİ JAKARANDA/SİYAH POUİ/EĞRELTİ AĞACI

( Baklagiller ailesinden, on metreye kadar boylanabilen, tek gövdeli, yaprak döken, çalı görünümünde bir ağaççık. İLE/||/<> Güney-Orta Güney Amerika'ya özgü, çekici ve uzun ömürlü, soluk çivit çiçekleri nedeniyle başka yerlerde yaygın olarak ekilen alt tropikal bir ağaç. )

( image
ile
image )

( CERCIS SILIQUASTRUM cum JACARANDA MIMOSIFOLIA )


- ERGÜVEN, SERGAL (İST. 1943) :

( İnşaat Mühendisi olarak iş hayatına atıldı. Profilo Holding'te göreve başladı ve halen bu görevini aynı yerde devam ettirmektedir. Sarıyer Spor Kulübü'ne Bandırmaspor'dan kiralandı. Sonra da transfer edildi ve 6 sezon (1966 - 1972) Sarıyer'de tescilli kaldı. Bu süre içinde 71 lig, 1 B takımlar ligi, 4 kupa, 1 turnuva olmak üzere 77 resmi ve 7 özel maçla birlikte toplam olarak 84 maçta Sarıyer forması giydi. )


- ERGÜVEN, ŞEVKİ (İST. 1968) :

( Sarıyer altyapısından yetişti ve profesyonel takım kadrosuna alındı (1968). 27 lig, 17 amatör lig, 2 kupa maçı olmak üzere 46 resmi ve 28 özel maçla birlikte 74 maçta Sarıyer forması giydi. Takımına 11 gol kazandırdı. )


- ERHAM[Ar. < RAHÎM] ile ERHÂM[Ar. < RAHM]

( Daha/pek merhametli. İLE Döl yatakları. | Akrabalar, hısımlar. )


- ERİK ile AYNABAKAR

( ... İLE Büyük, yumurtamsı, kırmızımsı mavi renkli bir tür erik. )


- ERİK ile BARDAKERİĞİ

( ... İLE İri ve tatlı bir tür erik. )


- ERİK ile DOMUZ ERİĞİ


- ERİK ile MALTA ERİĞİ/YENİ DÜNYA

( PRUNUS DOMESTICA cum ERIOBOTRYA )


- ERİK ile MÜRDÜMERİĞİ

( ... İLE Bir cins, küçük ve siyah erik. )


- ERİK ile TÜRBE


- ERİK ile/ve/||/<>/> ÜZÜM ile/ve/||/<>/> CEVİZ/KOZ

( [Yenilebilen] Dışı. İLE/VE/||/<>/> Hem dışı, hem de içi. İLE/VE/||/<>/> İçi. )

( Ekşi/tatlı. İLE/VE/||/<>/> Tatlı. İLE/VE/||/<>/> [ince zarı/kabuğu soyulmazsa] hem acı, hem de tatlı | Ne acı[ince zarı/kabuğu soyulursa], ne de tatlı. )

( Şeriat. İLE/VE/||/<>/> Tarikat. İLE/VE/||/<>/> Hakikat. )

( Çıktım erik dalına
Anda yedim üzümü
Bostan ıssı kakıyıp
Der ne yersin kozumu

Yunus Emre )

( Niyâzî Mısrî'nin şerhini (de) okumanızı salık veririz. )


- ERİK ile/ve/||/<> YÖRÜK

( Bahçeden uzak. İLE/VE/||/<> Kentten uzak. )


- ERİL EĞRELTİOTU ile/yerine DİŞİL EĞRELTİOTU


- ERİL YALANCI EŞEYSEL BOZUKLUK[Ar.] ile DİŞİL YALANCI EŞEYSEL BOZUKLUK[Ar.] ile ANORMAL EŞEYSEL GELİŞİM[Ar.]

( Erillik göstergesi/örgeni baskın gelen hünsâ. İLE Dişillik göstergesi/örgeni baskın gelen hünsâ. İLE [hukukta] Erillik ya da dişillik örgenlerinden her biri kendinde bulunan fakat bu örgenlerden birinin etkinliği, hareketi ve oluşumu ötekine baskın gelmediği ya da önde olmadığı gözönünde bulundurularak durumu belirgin olmayan hünsâ. )

( HÜNSÂ-Yİ RECÛLÎ ile HÜNSÂ-Yİ NİSÂÎ ile HÜNSÂ-İ MÜŞKÎL )


- ERİL ile/ve DİŞİL

( Yaprağı daha küçük olur. Meyve vermez. İLE/VE Yaprağı erile göre daha büyük olur. Meyve verir. )


- ERİLLİK ile/ve/> İSTİKRAR


- ERİM ile ERİM

( Bir şeyin erebileceği uzaklık, menzil. İLE İyi bir şeye işaret olan durum, beşaret. )


- ERİME ile ÇÖZÜNME ile YAYILMA


- ERİME ile/ve/değil/<> DAĞILMA


- ERİME ile/ve/değil/||/<> ERGİME

( Katı/sıvı yağda. İLE Buzda. )


- ERİMLİ, SABRİ (SARIYER, 1923 - 1999) :

( Sarıyer'in kuruluşundaki ilk takımında futbol oynadı. Uzun Süre Zonguldak'ta Kömürspor'da oynadıktan sonra Sarıyer'e döndü ve 2 dönem yönetim kurulunda bulundu. Sarıyer Spor Kulübü Divan Kurulu Üyesiydi. )


- ERİMTAN, NEJAT (İST. 1917 - 1998) :

( Yüksek tahsilini Almanya'da yaptı. Uzun yıllar Galatasaray Spor Kulübü'nde yönetici olarak görev yaptı. Sarıyer Spor Kulübü'nde 1 dönem başkanlık yaptı. )


- ERİN ve ERİŞKİN ile/ve/||/<>/> ERGİN

( 13-15 yaş civarına gelmiş, bülûğa ermişler. VE 18-21 yaşlarını doldurmuşlar. İLE/VE/||/<>/> İhtiyârını devrede tutanlar, nelere, ne kadar HAYIR! diyeceğini ve istencini/irâdesini neye, ne kadar yönelteceklerini bilenler/uygulayanlar. )


- ERİNÇ, DİNGİNLİK = PEACE, REPOSE[İng.] = TRAQUILLITÉ[Fr.] = BERUHIGUNG[Alm.] = QUIETUS[Lat.]


- ERİNÇ/HUZUR ve/||/<> BARIŞ

( İç/içte. VE/||/<> Dış/dışta. )


- ERİNÇ/ORUNLUK/HUZUR ile/ve DİNGİNLİK

( BAYSAL: Erinç ve dinginlik içinde olan. )


- ERİNME ile/ve/||/<> GÖRÜNME

( Çağrıldığın yere [gitmek için]. İLE/VE/||/<> Çağrılmadığın yere. )


- ERINNERUNG[Alm.] ile/ve/+/||/<>/> ER-INNERUNG[Alm.]

( Anımsama. İLE/VE/+/||/<>/> İçselleştirme. )


- ERÎS ile ERÎS[Fars.] ile ERİŞ[Fars.]

( Çiftçi, ekinci. İLE Zeki, uyanık, akıllı, uslu. İLE Bilek. | Endâze, arşın. )


- ERİŞİRGİL KÖŞKÜ :

( Yenimahalle çarşı içinde Kaptan - ı Derya Gazi Hasan Paşa Çeşmesi karşısındadır. Bir Rum'a ait olan bu köşk Prof. Dr. Emin Erişirgil tarafından satın alındı. Köşk birkaç kez el değiştirdi. Köşkün 20. yy. başında yapıldığı sanılıyor. )


- ERİŞKİN/LİK ile/ve YETKİN/LİK


- ERİŞMEK ile/ve/||/<> YETİŞMEK


- ERISTIC ile PARALOGISTIC


- ERİTROSİT İLE LÖKOSİT İLE TROMBOSİT ile/||/<> KAN HÜCRELERİ

( Kan elemanları ve görevleri. )

( Formül: 4-6 milyon RBC/μL )


- ERK ile/ve EREK

( POWER vs./and PURPOSE )


- ERK ile ERKE


- ERK = İKTİDAR, KUDRET = POWER[İng.] = POUVOIR, PUISSANCE[Fr.] = MACHT[Alm.] = PODER[İsp.]


- ERKAN, H. HALDUN (KONYA, 1928) :

( Üniversiteden Kimya Mühendisi olarak mezun oldu. Çeşitli kurumlarda üst düzeyde yönetici olarak çalıştı. Sarıyer Spor Kulübü'nde 2 dönem yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı. Kulübün Divan Kurulu Üyesidir. )


- ERKAN, M. ALİ (İST. 1920 - 1986) :

( Üniversite tahsilini tamamladıktan sonra bankacı olarak iş hayatına atıldı ve emekli oldu. Sarıyer Spor Kulübü'nde bir dönem başkan olarak görev yaptı. )


- ERKAN, MUSTAFA ALİ (İST. 1920 - 1986) :

( Sarıyerlidir. Üniversite eğitimini tamamladıktan sonra bankacı olarak iş hayatına atıldı ve emekli oldu. Emekliliği sırasında Bodrum'da restaurant açarak iş hayatına serbest olarak devam etti. Sarıyer Spor Kulübünde iki dönem görev yaptı. Birinci döneminde (1957 - 1958) yönetici olarak, ikinci döneminde (1958 - 1059) kulüp başkanlığı görevini yürüttü. )


- ERKAN, SEDAT (BALIKESİR, 1970) :

( Kütahyaspor'dan transfer edildi ve iki sezon (1998 - 2000) Sarıyer'de tescilli kaldı. Bu süre içerisinde 44 lig, 4 kupa, 1 turnuva maçı olmak üzere 49 resmi ve ayrıca 24 özel maçla birlikte toplam olarak 73 maçta lacivert - beyazlı formayı giydi. )


- ERKÂN[Ar. < RÜKN] ile ANÂSIR[çoğ. UNSUR]

( Tıpta. İLE Fizikte. )


- ERKAPTAN (ERSİN), İCLAL :

( Yeniköy'de ikamet eden, Erkan - ı Harbiye mirlivalığından emekli Ali Rıza Paşa'nın kızı olup, cumhuriyetin ilk iktisat doktoru ve ilk banka müdürüdür. )


- ERKE = KUDRET = ENERGY[İng.] = ÉNERGIE[Fr.] = ENERGIE[Alm.] = ACTUS[Lat.] = ENERGEIA[Yun.] = ENERGÍA[İsp.]


- ERKEĞİN PC'Sİ ile KADININ PC'Sİ

( Porno Collection. İLE Period Calendar. )


- ERKEK (MİLLETİ)/KADIN (KISMI) DEĞİL Mİ, HEPSİ AYNI!(BÖYLE/ŞÖYLE) / ŞÖYLE/ŞUNU İSTER/YAPAR değil/yerine HER BİRİ AYRIDIR!

( Genellememek gerekir! Büyük yanlıştır! )


- ERKEK OLMAK değil/yerine ÖNCE ADAM/İNSAN OLMAK, SONRA ERKEK OLMAK

( Ayrımlar yerine bütünlük üzerine düşünülerek yapılanmak gerek! )


- ERKEK ile/ve KADIN

( Coşkusu başta ve fakat nispeten daha güçsüz. İLE/VE Coşkusu sonradan ve de güçlü. )


- ERKEKLERDE BEHÇET ile/||/<> KADINLARDA BEHÇET

( Erkeklerde Behçet daha şiddetli seyir İLE kadınlarda daha hafif seyreder. Erkeklerde vasküler ve nörolojik tutulum sık İLE kadınlarda mukokütanöz bulgular baskındır. Hastalık başlangıç yaşı iki cinste 20-30 yaş arası. )

( Hulusi Behçet tarafından 1937 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1889-1948) (Ülke: Türkiye) (Alan: Dermatoloji, İmmünoloji) (Önemli katkıları: Behçet hastalığını 1937 yılında tanımladı. Üçlü semptom kompleksini (ağız yaraları, genital yaralar, göz iltihabı) bir hastalık olarak ortaya koydu. İsmini taşıyan ilk Türk doktor.) )


- ERKEKLERİN, KADINLARA YAPTIĞI ÖVGÜ/İLTİFAT ile KADINLARIN, ERKEKLERE YAPTIĞI ÖVGÜ/İLTİFAT

( Kendine yakınlaş(tır)mak üzere. İLE Kendinden uzaklaştırmak, mesafe koymak üzere. )


- ERKEKLİKİN:
10'DA 9'U değil 10'DA 1'İ

( Kaçmak. DEĞİL 1'i, varolanı/yakınlarını/sevdiklerini/seni sevenleri korumak, onların yanında olabilmek üzere geri durabilmek/çekilebilmek. )


- ERKEN BAROK ile BAROK


- ERKEN ...:
(")BOŞANMA(")K ile/ve/değil/||/<>/< BOŞALMAK


- ERKEN DAVRANMAK yerine DÜŞÜNMEK/FELSEFE YAPMAK


- ERKEN KALKAN YOL ALIR ile ACELE GİDEN, ECELE GİDER


- ERKEN SAMİMİYET ile/değil/yerine SAMİMİYET

( Erken samimiyet, pişmanlık doğurur. )


- ERKEN ile ERKİ
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]


- ERKEN ile/ve/<>/değil/yerine ZAMANSIZ


- ERKENDEN ile/ve/değil/yerine/||/<>/> GENÇ YAŞTA


- ERKİN KORAY ve/||/<>/> ZÜLFÜ LİVANELİ ve/||/<>/> HALUK LEVENT |
ve/||/<>/>
YAŞAR

( www.FaRkLaR.net/YASAR | www.yasaronline.net )

( )

( )

( )

( )


- ERKİN, ENGİN (ZONGULDAK, 1936) :

( İlkokulu Zonguldak'ta, orta ve liseyi İstanbul'da tamamladı. 1960'da MSÜ. Güzel Sanatlar Mimarlık Fakültesinden mezun oldu. İstanbul Belediyesi İmar Müdürlüğünde 1 yıl çalıştı. 1961 - 1964 Almanya'da çeşitli belediyelerde yapı bölümlerinde proje mimarı olarak çalıştı. 1964 - 1973 yılları arasında İmar İskan Bakanlığında Planlama ve İmar Genel Müdür ve Bölge Planlama Proje Baş Uzmanlığı yaptı. 1979 - 1983 yılları arasında ODTÜ ve 1984 - 1997 de MSÜ. de öğretim görevlisi olarak çalıştı. Yayınlanmış 1 kitabı ve 3 tebliği var. Siyasete CHP'de başladı ve Kadınlar kolunda çalıştı. Sarıyer Belediye Meclisi ve İstanbul B.Ş.Belediye Meclis Üyesidir. )


- ERKİN, KEMAL PROF. DR. (BÜYÜKADA, 1910 - 1989) :

( 1930'da Galatasaray Lisesini bitirdikten sonra Fransa'da "Ecole Naitonale des Eaux et Forets" de ormancılık öğrenimi gördü. Buradan 1933 yılında mezun oldu. Münih Teknik Üniversitesinde, Ölçme Bilgisi Bölümüne devam etti ve 1935'te yurda döndü. 1937 yılına kadar Orman Genel Müdürlüğünde görev yaptı. Bu dönemde 3116 sayılı Orman Kanununun çıkarılması çalışmalarında etkin rol üstlendi ve kanunun çıkarılması sağlandı. Askerlik görevini tamamladıktan sonra Bolu'da açılmış olan "Orta Orman Mektebi" ne atandı ve okulda 1944 yılına kadar görev yaptı. 1948'de "Seben Mıntıkası Sarıçamları Üzerinde Hacım, Şekil Modu ve Genel Olarak Hasılat Araştırmaları" adlı tezi "Doktor", 1954'te "Barometrik Nivetman Çifte İstasyon Metodu" konulu tezi ile de Doçent unvanını aldı. 1960 profesörlüğe yükseltildi, 1961'de Geodezi ve Fotogrametri Kürsüsü Başkanlığına atandı. 1960 ve 1968 tarihlerinde iki kez Orman Fakültesi Dekanlığına seçildi. 1980'de emekli oldu. )


- ERKİN, PROF. DR. KEMAL (BÜYÜKADA/İST. 1910 - 1989) :

( Büyükada da (İstanbul) doğdu (1910). Yenimahalle/Sarıyerlidir. Galatasaray lisesini bitirdi (1930), aynı yıl gittiği Fransa'da Nancy'da "Ecole Naitornale des Eaux et Forets" de ormancılık öğrenimi gördü, buradan 1933'te mezun oldu sonra da Almanya'ya gitti. Almanya'da Münih Teknik Üniversitesinde, Ölçme Bilgisi Bölümüne devam etti ve 1935 yılında yurda döndü. 3116 sayılı Orman Yasasının hazırlanmasına yardımcı oldu. 1938'de Bolu'da açılmış olan "Orta Orman Mektebi" ne atandı. Bu okulda 1944 yılına kadar görev yaptı."Seben Mıntıkası Sarıçamları Üzerinde Hacim. Şekil Modu ve Genel Olarak Hasılat Araştırmaları" adlı tezi ile doktor, 1954'te de "Barometrik Nivelman Çifte İstasyon Metodu" adlı tezi ile Doçent ünvanını aldı. 1960 yılında profesörlüğe yükseltildi. 1961'de Geodezi ve Fotogrametri Kürsüsüne Başkan olarak atandı. 2 dönem İ.Ü. Orman Fakültesi Dekanlığı yaptı, 1980'de emekli oldu. )


- ERKİNCİLİK = SERBESTİYE = LIBERALISM[İng.] = LIBÉRALISME[Fr.] = LIBERALISMUS[Alm.] = LIBERALIS[Lat.] = LIBERACIÓN[İsp.]


- ERKOVAN, ADİL (İST. 1915 – 1991) :

( Büyükderelidir. Şöhretli bir berberdi, Gençliğinde Fenerbahçe'de futbol oynadı. Sarıyer Gençlik Mahfilinde de oynadıktan sonra 1946 da kurulan Büyükdere spor Kulübünde oynadı, zamanla yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı. Üyesi olduğu Sarıyer Spor Kulübünde bir dönem (1947 - 1948) görev yaptı. )


- ERKSİN, REŞİT (İST. 1916 - ?) :

( Sarıyerlidir. Armatör olarak iş hayatı sırasında üyesi olduğu Sarıyer Spor Kulübünde bir dönem (1948 - 1949) Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yaptı. )


- ERMÂ'[Ar. < REMH] ile ERMÂH[Ar. < REMH]

( Çok güzel ve cilveli olan.[sevgili] İLE Vuruşlar, darbeler. | Mızraklar, süngüler.[< RUMH] )


- ERMAN, AYHAN (BURDUR, 1928 - 1996) :

( Sarıyer'de futbola başladı ve Fenerbahçe'ye transfer etti. 1950'de yine Sarıyer'e geldi. Sarıyer'in hem amatör ve hem de profesyonellik döneminde oynayan birkaç futbolcudan biridir. 1967 yılına kadar Sarıyer'de tescilli kaldı. Sarıyer'de 64 lig ve 27 özel maç olmak üzere 91 maçta lacivert - beyazlı formayı giydi. Antrenör olarak Sarıyer, Beykoz ve Beşiktaş'ta çalıştı. Bilahare Teknik Direktör olarak uzun yıllar Sarıyer'de görev yaptı. Yine yıllarca Sağır ve Dilsizler Milli Takımlar Teknik Direktörlüğünde bulundu. TFF'nun tertiplediği antrenör ve teknik direktör kurslarında öğretim görevlisi ve kurs direktörü, Sarıyer Spor Kulübü yönetim kurulunda 7 dönem yönetici olarak görev yaptı. Sarıyer Spor Kulübü Divan Kurulu üyesidir. Futbol Antrenörleri Derneği kurucularından biridir. İASKF (İstanbul Amatör Spor Kulüpleri Federasyonu) dan "Türk Futboluna Hizmet", Sarıyer Spor Kulübünden "Hizmet Armağanı" ve "Onur Plaketi" ödüllerini aldı. )


- ERMENİ KİLİSESİ AYAZMASI :

( Büyükdere'de Çayırbaşı caddesi üzerinde ve Sarıyer Belediyesi Hekimliğinin karşısındaki bahçe içindeki iki katlı küçük bir evin içindedir. )


- ERMENİ KİLİSESİ ÇEŞMESİ :

( Boyacıköy Ermeni Kilisesinin karşısındaki bahçe duvarında bulunan çeşmenin (M.1854) düz iki mermer sütun arasına sade bir ayna taşı vardır. Çeşmenin sütun başlıklarının üzerine Ermenice yazılmış olan kitabesi yer almaktadır. )


- ERMENİ MEZARLIĞI :

( Rumelihisarı'ndaki Ermeni mezarlığı üst kısımlarda, Durmuş Dede sokaktaki Santukhd (Surp) Ermeni Kilisesi kampüsü içindedir. )


- ERMENİ MEZARLIĞI :

( Yeniköy'ün üst kısımlarında ve şehitliğin arkasında hakim bir tepenin üzerindedir. )


- ERMENİCE ile/ve/değil/<> KRAPAR ERMENİCESİ

( ... İLE/VE/DEĞİL/<> Kilise mensuplarının ya da "Aristokrat"ların bildiği/kullandığı Ermenice. )


- ERMENİLERİN YALISI/ ÖMER KIRAN YALISI :

( Yenimahalle Karakütük caddesi üzerindeki bu yalıya Ermenilerin yalısı denirdi. II. Dünya Savaşı sırasında bu yalı 58. Alayın karargâhı olarak kullanıldı. Alt katında askeri fırın bulunuyordu. Yalı bilahare Ömer Kıran tarafından satın alındı ve aslına sadık kalınarak onarıldı. )


- ERMETİN, İSMET (İST. 1927 - ) :

( Eskişehir Pilot Okulunda Okudu. Sarıyer Spor Kulübü'nde futbol oynadı, ayrıca bir dönem yönetim kurulunda görev aldı. İstanbul Belediye Meclisi üyesi olarak üç dönem görev yaptı. )


- ERMİŞ ile/değil ERİMİŞ


- ERNEK/ERNGEK ile ERNGEN
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Parmak. İLE Bekâr. )


- ERNGEYÜ ile ERNGEYÜ
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Altı parmağı olan adam. İLE Çok kısa boylu kişi.[Neredeyse iki arşın olan.] )


- EROL GÜNAYDIN YAŞAM PARKI :

( Darüşşafaka Mahallesindedir. 2.291,43 m²'lik bir alanı kapsamaktadır. 1.459,00 m²'lik yeşil alana sahiptir, 173,88 m²'lik çocuk oyun alanı, 167,67 m²'lik spor alanı bulunmaktadır. )


- EROL, RIZA (ÇAYELİ/RİZE, 1975) :

( Uzun yıllardan beri Sarıyer'de ikamet etmekte olup Gıda Güvenliği uzmanıdır. İlk ve orta öğrenimini Sarıyer'de, Lise öğrenim Şişli Endüstri Meslek Lisesinde tamamladı. 1999 Trakya Üniversitesi Tekirdağ Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi bölümünden Ziraat Mühendisi olarak mezun oldu. 2006'da Yüksek Lisans öğrenimini "Gıda Dış Ticareti" konulu çalışması ile yaptı ve Yüksek Ziraat Mühendisi unvanını aldı. 2009 yılında doktora çalışmasına başlamıştır. Avrupa Yakası Çayeliler Derneği Üyeliği, TZYMB İstanbul Şube Yönetim Kurulu Üyeliği, Karadeniz Eğitim Kültür Sanat ve Dayanışma Dernekler Birliği'nin Genel başkan Yardımcılığı gibi görevler üstlendi. 12 Haziran 2011 genel seçimlerde MHP den İstanbul 2. Bölge Milletvekili Adayı oldu. )


- EROR[İng. < ERROR] değil/yerine/= HATA


- EROS ve/||/<> LİBİDO
ile/ve/||/<>/<
TANATOS ve/||/<> DESTRUDO

( Eşeysel ve varoluş yönünde dürtü ve güdü. İLE/VE/||/<>/< Varoluşsal dürtü ve güdü. )

( SIGMUND FREUD ile/ve/||/<>/< EDOARDO WEISS )


- EROS ile/ve HİMEROS

( Aşk. İLE/ve Arzu. )


- SEVGİDE:
[Yun.] EROS ile/ve/||/<>/> PHILOS ile/ve/||/<>/> STORGE ile/ve/||/<>/> LUGUS ile/ve/||/<>/> MANIA ile/ve/||/<>/> PRAGMA ile/ve/||/<>/> PHILAUTIA ile/ve/||/<>/> AGAPE

( Eşeysellikteki sevgi. İLE/VE/||/<>/> Etkileyici sevgi, dostluk sevgisi. İLE/VE/||/<>/> Aile/akraba sevgisi. İLE/VE/||/<>/> Oyun sevgisi. İLE/VE/||/<>/> Takıntılı sevgi. İLE/VE/||/<>/> Kalıcı sevgi. İLE/VE/||/<>/> ["]Benlik["] sevgisi. İLE/VE/||/<>/> Tanrısal/Aşkın sevgi. )


- EROS ile TANATOS


- EROTIC vs. PORNOGRAPHIC


- EROTİK ile/ve PORNOGRAFİK

( İnsan gövdesinin, sevişmenin, düzüşmenin belirli bir sınır/konu çerçevesinde, çıplaklığını, eşeysel uyarıcılığını yansıtması/taşıması. İLE Sevişme ve düzüşmenin, eşeysel örgenlerin tüm çıplaklığı, yoğunluğu ve yakın çekimiyle sunulması. )

( Zevkli. İLE/VE Heyecanlandırıcı. )


- EROZİV/EROSIVE[İng.] değil/yerine/= AŞINDIRICI


- EROZYON["EREZYON" değil!]//EROSION[İng.]/EROSİYON[Fr.]/İTİKAL[Ar.] değil/yerine/= AŞINMA


- EROZYON ile KISIRLAŞMA


- ERROR vs. FALLACY vs. MISTAKE(BY)


- ERŞ-MUKADDER[Ar.] ile ERŞ-İ GAYR-İ MUKADDER[Ar.]

( Ölüme neden olmayarak kesilen ya da kullanılamaz duruma getirilen örgenlere özgü, miktarı belirli olan diyet. İLE Ölüme neden olmayan ve miktarı belirli olmayan örgenler için bilirkişinin takdir ve tayinine bırakılan diyet. )

( ERŞ[Ar. çoğ. URÛŞ]: Sakatlanan bir örgen için neden olan kişiden alınan şerî diyet, kan pahası. | Satılık malın, kusuru dolayısıyla değerinden indirilen para. )


- ERŞ[Ar. çoğ. URÛŞ] ile ERS[Ar.]

( Sakatlanan bir örgen için kesenden alınan diyet, kan pahası. | Satılık malın kusuru dolayısıyla değerinden indirilen para. İLE Gözyaşı. )


- ERS[Fars.] ile ERZ/ERZİŞ[Fars.] ile ERZ/ERÜZ[Ar.][Fars.]

( Gözyaşı. İLE Değer, kıymet, kadir ve îtibar. İLE Pirinç.[hubûbat] )


- ERSİN, ALİ RIZA (PAŞA) (Ö. 1935) :

( Harbiye'den 1861'de Erkanı harp olarak mezun oldu. 4. Ordu Erkanı Harbinde görevlendirildi. 1866'da Mektebi Harbiye Erkânı sınıflarında öğretmen olarak görevlendirildi. Askeri haritaların yapımında görev aldı. Yurt dışında Fransa'da mesleği ile ilgili dersler aldı Coğrafya Mühendisi oldu. 1906'da Konya Liva Komutanlığına atandı. Görev sonrası İstanbul'a dönmüşse de 1918'de tekrar Konya'ya bu kez Vali olarak gönderildi. 1926'da Adana'da 1930'da Bursa'da Su İşleri ve Mıntıka mühendisliklerinde bulunmuştur. Yeniköy'de ikamet ediyordu. )


- ERSOY, MEHMET (SİNOP/BOYABAT, 1964) :

( İlk, Orta ve Lise öğrenimini Boyabat'ta tamamladı. 1982'de Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü'nden 1986'da mezun oldu. 1987'de Kastamonu Kaymakamı adayı olarak mesleğe kabul edildi. 1988'de bir yıl süre ile İngiltere'ye gönderildi. Kemalpaşa (İzmir) Kaymakam vekilliği görevinden sonra 1990'da kaymakamlık kursunu başarı ile tamamladı ve İvrindi (Balıkesir) kaymakamlığına atandı. Sırasıyla; Çeltik (Konya), Nizamiye (Tunceli) Kaymakamlıkları; Mardin Vali Yardımcılığı; Buldan (Denizli), Kozan (Adana), Çatalca ve Sarıyer (İstanbul) Kaymakamlıklarında bulundu. Sarıyer'den, Yalova'ya Vali olarak ayrıldı. )


- ERSOY, SELAMİ (KARAMÜRSEL, 1959) :

( K.D.Ç. Karabükspor'dan transfer edildi ve dört sezon (1982 - 1986) Sarıyer'de tescilli kaldı. Bu süre içinde 83 lig, 10 kupa, 2 turnuva maçı olmak üzere 95 resmi ve 26 özel maçla birlikte 121 müsabakada Sarıyer formasını giydi. Takımına 2 gol kazandırdı. Sakatlanarak futboldan koptu. )


- ERSÜ[Oğuz] ile
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Süfli, ahlâksız kişi. İLE ... )


- ERTAUL, ERDOĞAN (İSTANBUL, 1945) :

( Sarıyer futbol okulundan yetişti ve değişik tarihlerde altı sezon (1961 - 1965 ve 1972 - 1974) Sarıyer'de kaldı. Sarıyer forması altında 59 lig, 4 kupa maçı olmak üzere 63 resmi, 28 özel maçla birlikte 91 maçta oynadı. Lig maçlarında 12, kupa maçlarında 1 ve özel maçlarda 9 olmak üzere takımına 22 gol kazandırdı. 10 kez A Genç Milli, 1 kez Ümit Milli ve 10 kez de Amatör Milli olmak üzere 21 kez Milli Takım forması giydi. )


- ERTE ile SABAH
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Sabahın körü. )


- ERTELEME ile/ve/||/<>/< ALÇAKGÖNÜLLÜLÜK


- ERTELEME değil/yerine/>< ONUR


- ERTELEME ile/ve/değil ÖTELEME

( [not] TO POSTPONE/DEFER/DELAY vs./and/but TO GET FURTHER/BEYOND )


- ERTEM, ERHAN (M. K. PAŞA, 1942 - 1997) :

( Adalar Spor Kulübünden transfer edildi ve iki sezon (1963 - 1965) tescilli kaldığı Sarıyer'in 25 lig, 4 kupa maçı olmak üzere 29 resmi ve ayrıca 8 özel olmak üzere 37 maçında forma giydi. Lig maçlarında 4, kupa maçlarında 4 ve özel maçlarda 3 olmak üzere takımına 11 gol kazandırdı. )


- ERTUL, NURTEN (İST.) :

( Büyükdereli. Araştırmacı - yazar ve edebiyatçı. İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi mezunudur. Çeşitli gazete, dergi ve kurumsal yayınların muhabirlik, editörlük ve genel yayın yönetmenliği yaptı. Ekonomi Basın Tarihi adlı Prestij Yayınlarının editörlüğünü de yapan Nurten Ertül'ün; Elveda Kapadokya, Beyaz Zambak ve Kostantin'in Mirası (Miras) adlı belgesel araştırma tekniklerine göre hazırlanarak yayınlanan üç romanı bulunmaktadır. )


- ERTÜL, YAMAN (...) :

( Çayırbaşı Mahallesinde muhtar olarak görev yaptı. )


- ERÜK ile ERÜK
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Şeftali, kayısı, erik gibi meyveler. İLE Duvar ya da duvara benzer şeylerin üzerindeki gedik ya da çatlak. )


- ERÜSTÜN, ALİ RAİK (1956) :

( Galatasaray'dan transfer edildi iki sezon (1970 - 1972) tescilli kaldığı Sarıyer'in 45 lig, 3 B takımlar ligi ve 2 kupa maçı olmak üzere 50 resmi ve 10 özel maçla birlikte toplam olarak 60 maçında yer aldı. Lig maçlarında 3, özel maçlarda 8 olmak üzere takımına 11 gol kazandırdı. )


- ERVA'[Ar.] ile ERVÂH[Ar. < RÛH]

( Çok güzel genç. | Son derece cesur ve yiğit. İLE Canlar, yaşamın cevher"ler"i. )


- ERYOL, ROBER (MERSİN 1930 - 2000) :

( Galatasaraylı milli futbolcudur. Futbola 1947'de Galatasaray'da başladı. 1955, 1956, 1957 ve 1958 de Profesyonel Lig Şampiyonlukları yaşadı. 9 kez A ve 2 kez de B. Milli takım forması giydi. 1954'te FİFA Dünya Kupası maçlarında Türk Milli takımının oynadığı 3 maçta da yer aldı. Musevi bir ailenin çocuğu olup evlendikten sonra İsrail'e gitti. Bir süre burada kaldıktan sonra tekrar Türkiye'ye döndü ve eşinden ayrıldıktan sonra Büyükdere'de ikamet etti. )


- ERZİK, ŞENES (GİRESUN, 1942) :

( Rumelihisarlıdır. Liseyi Robert Kolej'de okudu. Eğitimini Boğaziçi Üniversitesi'nden mezun olarak tamamladı. İş hayatına Sınai Yatırım ve Kredi Bank'ta bankacılık işleri ve Birleşmiş Milletlerin bazı projelerinin liderliğini yaptı. Fenerbahçe Spor Kulübü'nde yönetim kurulu üyesi olarak görev aldı, Bilahare Türkiye Futbol Federasyonunda yönetim kurulu üyesi olarak çalıştıktan sonra 1989'da Türkiye Futbol Federasyonu Başkanlığına seçildi. 1990'da UEFA' da göreve başladı. 2006 yılı itibariyle UEFA da asbaşkanlık görevini yapmaktadır. Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Onursal Başkanı olarak kabul edildi. UEFA'da bugüne kadar en uzun süre ile yöneticilik yapan kişi unvanını elinde bulundurmaktadır. )


- ERZURUMLU NENE HATUN PARKI :

( Bu park 1.600 m² üzerinde kuruldu. 130 m² çocuk oyun alanı, 260 m² basketbol sahası, 50 m² jimnastik alanı, 544 m² yeşil alan ve 623 m² yürüyüş parkuru ve dinlence alanı var. )


- EŞ ANLAMLI ile EŞ KÖK ANLAMLI

( SYNONYM ile PARONYM )

( MÜTERADİF[< RİDF]: Birbirine bağlı olan, birbirinin ardı sıra giden. | Yazılışı ayrı, anlamı bir olan sözcük. İLE ... )


- EŞ ANLAMLI ile/ve/değil YAKIN ANLAMLI


- EŞ ANLAMLI/LIK ile/ve ÇİFT ANLAMLI/LIK


- EŞ ANLAMLI/LIK ile/ve ÇOK ANLAMLI/LIK


- EŞ ANLAMLI/LIK ile/ve EŞ ZAMANLI/LIK

( SYNONYM vs./and SYNCHRONIZE )


- EŞ ANLAMLI/LIK ile/ve/değil YAYGIN ANLAMLI/LIK


- EŞ-DOST(LA GÖRÜŞMEK)


- EŞ GÖNDERİM ile EŞ GÖNDERİMSEL

( CO-REFERENCE vs. CO-REFERENTIAL )


- EŞ(KARI/KOCA/SEVGİLİ/FLÖRT, EHVER[Fars.], PARTNER[İng.]/KORTE[İt.]) ile İŞ

( Tümüyle övgüye değer, yüce biri ile karşılaştığınız zaman, sevginiz ve hayranlığınız, doğru davranma dürtüsü sağlar. )

( İş ve özel ilişkilerde, âdil ve dengeli kalmak için çaba gösterilmelidir. )

( KEBÛTER-İ HAREM: Ulaşılamayan sevgili. )

( Sevgilinin eşiğinde ölene şaşırılmaz, sağ kalana şaşırılır. )

( SPOUSE vs. BUSINESS
When you meet somebody wholly admirable, love-worthy, sublime, your love and admiration will give you the urge to act nobly. )


- EŞ ÖZDEŞİM ile TAMAMLAYICI ÖZDEŞİM


- EŞ ile/ve ÇİFT

( BA'L )

( SPOUSE vs./and COUPLE )


- EŞ ile/ve/<> EHİL

( İyi eş, ötekini, "çantada keklik" görmez. Başkalarıyla birlikteyken, kendine özenen ama eşiyle baş başayken yeterince özenmeyen eş, "ötekini çantada keklik" "görmeye" başlamış demektir. Ötekine karşı (bakımına, görünüşüne, duruşuna) özen göstermemek, ötekini etkilemeye ve ara sıra -yani sık sık- yeniden elde etmeye çalışmamak, ilişkinin zeminini dinamitlemekle birdir. İlişki, sürekli yenilik ve tazelikle beslenmesi gereken canlı bir varlıktır. Onu, kendi haline ya da ötekinin insafına bırakmak, güçsüz düşüp ölmesini seyretmekle birdir.

İyi eş, ilişkisini, yaşamın öteki parçalarından önde tutar. Herkesin işi, gücü, kariyeri, evi, anası, babası, tamir edilecek eşyası, ödenecek faturası var. Bunlar, kimseyi ayrıcalıklı kılmaz. Hayat memat konularını, ilişkisine dayanarak ya da sürekli sırasını kaydırarak halletmeye çalışan eş, ilişkiyi öldürür. İyi eş, yaşam konularından, ilişkisini beslemeye çalışan ve ilişkisinden güç alan eştir.

İyi eş, ötekinin gereksinimlerini anlamaya ve karşılamaya isteklidir. Kediler, çiçekler ve çocuklar gereksinimlerini önceden ifade edemezler. İfade edebildiklerinde, iş işten çoktan geçmiş olur. Bu yüzden, varolanların gereksinimleri, önceden sezilmeli ve zamanında ilgilenilmelidir. Yoksa ölürler. İyi eş; ilgi, özen, şefkat gereksinimlerini önceden sezmeye istekli ve bunların söylenmesine gerek bırakmadan karşılamaya hevesli eştir.

İyi eş, ne zaman hareket etmek, ne zaman durmak gerektiğini bilir. Bazen yaşamda ve ilişkide, bize bırakılsa asla öyle yapmayacağımız işleri yapmakla, bazen de bizim için yapılmasında hiç de sakınca olmayan ama deneyim kabımızda olmayan durumlarla karşı karşıya kalırız. Esneklik gösterip yeni koşullara uyum sağlamayla, olduğu gibi durup etrafı kendine göre biçimlendirme arasındaki çizgiyi koruyabilen eş, iyi eştir.

İyi eş, kendine değer verir. Yokluk üzerinden aşk, kendi eksiğini, ötekinin "tamlığından", tamamlamaya çalışmak demektir. Varlık üzerinden aşk ise "olmuş" bir benliği, ötekiyle birlikte daha da zenginleştirmektir. Kendilik değerini, öteki üzerinden tamamlamaya çalışan eş, bunun sonucunda, hayal kırıklığına uğrayacaktır. İlişkideki kişilerin birbirini geliştirip büyütmesi ne kadar zenginleştiriciyse, birinin, öteki üzerinden tamamlanması o kadar fakirleştiricidir. Yokluk üzerinden âşık olandan, iyi eş çıkmaz.

İyi eş, zihnindeki bir ideali değil, olduğu haliyle ötekini sever. Kusursuz âşık arayan, aşksız kalacaktır. Bir süre idare etse bile her türlü idealleştirme, günün birinde hayal kırıklığı olarak dönecektir. Gerçek kişi, kusurlu, mantıksız ve fevri olabilir. Aklıyla değil, duygularıyla karar verebilir. İnatçıdır ve sözünden dönmeyi beceremeyecek kadar boş gururludur. Tıpkı, sizin ve benim gibi.

İyi eş, değiştiremeyeceği şeyleri sevmeyi (ya da vazgeçmeyi) bilir. Pek çok öğretiye göre en büyük bilgelik, kişinin neyi değiştirip neyi değiştiremeyeceğini bilmesidir. Eğer eşinizin boyundan, bazı huyundan, bazı alışkanlıklarından pek de memnun değilseniz, ya bunlarla beraber olmayı öğreneceksiniz ya da bu ilişkiyi sürdürmeyeceksiniz. Buradaki öğrenme, kesinlikle tahammül etmeyle karıştırılmamalı. Tahammül, er ya da geç patlayacak bir bombadır. Eğer farklı bir şeyi sevebilme beceriniz varsa, bu becerinizden bu "değişmeyecek" özellikleri sevmeyi öğrenmekte yararların. Yok eğer bunlara tahammül etmekte olduğunuzu hissederseniz, derhal yolunuzu değiştirin. Ne dikene dokunun, ne de gülü incitin.

İyi eş, ötekine açıktır. Nasıl ki, öteki, "ideal" değil "gerçek" bir insansa, ilişkideki kişi olarak biz de ideal değiliz. Hedef bu olabilir. Çıtayı düşürmek gerekmez. Ama çıtanın bulunduğu yerle olduğumuz yer arasındaki mesafeyi iyi belirlemek ve bunu açıkça ortaya koymak, ilişkinin sürmesi için olmazsa olmaz koşuldur. Yoksa, yaşamımız "-mış gibi" oyunuyla geçer. Bu da çok enerji ve çok tahammül gerektirir. Yani er ya da geç patlar. Açıklık, pek çok stres kaynağının ve iletişim kopukluğunun kökünü kurutan, sağlam bir ilâçtır.

İyi eş, zamanı iyi geçirmek için uğraşır ve kötü zamanlara birlikte direnmeyi bilir. İyi eş, iyi zaman geçirmek ve zamanı iyi geçirmek için fırsatların, ayağına gelmesini beklemez. Fırsat yaratır. Kötü zamanlar ise, iyi eş için, birlikte öğrenme, büyüme ve güçlenme zamanlarıdır. Dahası, yaşamı ve birbirini daha iyi tanıma ve yakınlaşma fırsatlarıdır.

İyi eş, ötekinin, kendine nasıl davranmasını istiyorsa, ona, öyle davranır. Almanın, vermekten çok daha kolay olduğu bir dünyada, ötekine denk ve eşit davranmak, gerçekten ciddi çaba ister. Ama ötekinin yerine kendini koyabilmek, empati yapabilmek, önden sezebilmek; bunları isteyebilmenin, bunları elde edebilmenin -koşulu değil ama- karşılığı. İyi eş, koşul sürmeyen ama karşılığın ne olduğunu bilen eştir. )


- ES ile ESGÜ
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Yırtıcı hayvanların avı olan hayvan. İLE Harman savurma işinde kullanılan sepet. )


- EŞ ile/||/<> EŞHÂS

( Onun. İLE/||/<> Şahıslar. )


- EŞ ile/ve/||/<> EŞİT


- EŞ ile EŞLİG
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Arkadaş, yoldaş. İLE Samimi tavırları olan kişi. )


- EŞ ile/ve/>/değil KARDEŞ

( Bazı çiftlerin uzun süreli ilişkileri, zamanla daha da yakınlaşarak ve birbiriyle benzeşerek, eş durumundan kardeş durumuna doğru yönelebilmektedir. )


- ESÂBİ'[Ar. < ISBI] ile ESÂBÎ'[Ar. < ÜSBÛ] ile ES'ABÎ[Ar.]

( Parmaklar. İLE Haftalar. İLE Gayet güzel ve beyaz göz. )


- ESÂKIF[Ar. < ÜSKUF] ile ESÂKİF[Ar. < ESKEF]

( Piskoposlar, metropolitler. İLE Eskiciler, kunduracılar, köşkerler. )


- ESÂME ile/||/<> ESÂMİLER ile/||/<> PURUZ

( Yeniçerililer'in kayıtlı olduğu kütük defter. İLE/||/<> Ana kütük defterine adı ve ücreti yazılmış yeniçeriler ve öteki görevlilere verilen ad. İLE/||/<> Rumeli'de tutulan tevzî defterlerine verilen ad. )


- ESÂMİ ile/||/<> MEZKÛR ile/||/<> MUTEBER

( Adlar. İLE/||/<> Zikredilen, sözü edilen. İLE/||/<> İtibar edilen, kabul gören. )


- ES'ÂR[Ar. < SI'R] ile ES'ÂR[Ar. < SU'R]

( Satılan şeylerin bilinen fiyatları, narhlar. İLE Yiyecek-içecek artığı. )


- EŞ'ÂR[Ar. < Şİ'R] ile EŞ'AR[Ar. < ŞAİR]

( Ölçülü/vezinli ve uyaklı/kâfiyeli sözler. | Kıllar.[< ŞA'R] İLE En/daha güzel şiir okuyan. )


- ESÂRET değil/yerine CESÂRET

( Cesâret yoksa esâret vardır/oluşur. )

( [not] CAPTIVITY but COURAGE
COURAGE instead of CAPTIVITY )


- ESÂRET[Ar.]/YÛG[Fars.] değil/yerine/= TUTSAKLIK/BOYUNDURUK(/YÜK)


- ESARETİN BEDELİ(SHAWSHANK REDEMPTION) FİLMİ ile ÖTEKİLER


- KELEBEK(PAPILLON)[1973] ve/<>/> ESARETİN BEDELİ(SHAWSHANK REDEMPTION) ve/<>/> OZ ve/<>/> PRISON BREAK ve/<>/> KELEBEK(PAPILLON)[2018]


- ESARETİN BEDELİ(SHAWSHANK REDEMPTION) ile/ve/||/<>/> LA CASA DE PAPEL

( ile/ve/||/<>/> )

( TUTUKEVİ(HAPİSHANE)

ESARETİN BEDELİ (SHAWSHANK REDEMPTION) (1994)

THE OZ (dizi)

PRISON BREAK (dizi)

PAPILLON (1973)

ESCAPE FROM PRETORIA (2020)

TUTUKLULAR (PRISONERS) (2013)

SON KALE (THE LAST CASTLE) (2001)

ALCATRAZ

İLK KIYIM (MURDER IN THE FIRST) (1995)

YARGIÇ (THE JUDGE) (2014)

ZİNDAN ADASI (SHUTTER ISLAND) (2010)

SUÇ ÇIKMAZI (FELON) (2008)

UN PROPHÈTE (2009)

CELDA 211 (2009)

HUNGER (2008)

PRZESLUCHANIE (1989)

BIRDMAN OF ALCATRAZ (1962)

IN THE NAME OF THE FATHER (1993)

LE TROU (1960)

LA CASA DE PAPALLE (dizi) (2017-2020)



BİR TÜR/BÖLÜM TUTUKLULUK/TUTSAKLIK

YEŞİL YOL (GREEN MILE) (1999)

YEDİ (SEVEN) (1995)

12 YILLIK TUTSAKLIK (12 YEARS A SLAVE) (2013)

TİBET'TE YEDİ YIL (SEVEN YEARS IN TIBET) (1997)

YENİ YAŞAM (CAST AWAY) (2000)

TRUMAN SHOW (1998)

HÜCRE NO:7 MUCİZESİ (MIRACLE IN CELL NO:7) (2013)

KÜP (CUBE) I, II, III (1997, 2002, 2004)

DENEY (THE EXPERIMENT) (2010)

OYUN (THE GAME) (1997)

BUGÜN, DÜNDÜ (GROUNDHOG DAY) (1993) :)

SOFİ'NİN SEÇİMİ (SOPHIE'S CHOICE) (1982)

ÇİZGİLİ PİJAMALI ÇOCUK (THE BOY IN THE STRIPED PAJAMAS) (2008)

SCHINDLER'İN DİZİNİ (SCHINDLER'S LIST)(1993)

PİYANİST (2002)

THELMA VE LOUISE (1991)

GİZLİ SAYILAR (HIDDEN FIGURES) (2016)

BİRKAÇ İYİ ADAM (A FEW GOOD MEN) (1992)

TERMINAL (2004)

BİZ MELEK DEĞİLİZ (WE ARE NOT ANGELS) (1989)

ÇAŞIT OYUNU (SPY GAME) (2001)

SÜREKLİ GENÇ (FOREVER YOUNG) (1992)

KIRILMA NOKTASI (POINT BREAK) (1991)

TANGO VE CASH (1989)

DÖVÜŞ KULÜBÜ (FIGHT CLUB) (1999)

127 SAAT (127 HOURS) (2010)

GELECEĞE DÖNÜŞ (BACK TO THE FUTURE) I, II, III (1985)

YAŞLI DELİKANLI (OLDBOY) (2003)

JUMANJİ (1995) )


- ESARETİN BEDELİ(SHAWSHANK REDEMPTION) ile/ve/||/<>/< RASHOMON

( "Rashomon Etkisi"nin, felsefe, bilim, sanat, sinema, psikoloji, tüze(hukuk), adlî tıp ve psikoloji alanlarındaki karşılıklarını daha kapsamlı değerlendirebilmek için Rashomon filmini izleyebilir ve sevgili Sevil Atasoy hocamızın sunumunu dinlemek için burayı tıklayınız... )

( )

( )


- ESAS ile ESANS[İng. < ESSENCE]


- ESAS ile/ve/||/<> İRÂDE ile/ve/||/<> SONUÇ"

( Usûl/yöntem, esastan önce gelir/gelmelidir. İLE/VE/||/<> İhtiyâr[< Hayır!][yapmama bilgisi/isteği], irâdeden[yapma bilgisi/isteği] önce gelir/gelmelidir. İLE/VE/||/<> Süreç, sonuçtan önce gelir/gelmelidir. )


- ESAS ile ÖNCELİKLİ

( BASE vs. PRIMARY )


- ESAS ile/ve/< USÛL/YÖNTEM

( Temel, öz. İLE/VE/||/< Yöntem, yol, uygulayım, metot. )

( Usûl olmadan vusûl olmaz.[Yöntem olmazsa kavuşulmaz/ulaşılmaz.] )

( Anayasa ve bazı/çoğu önemli davalar, önce usûlden sonra esastan ele alınır. )

( Kızgın tencere, bir kulpundan tutulmaz. )

( [öncelik ve simge/benzetme olarak]
Dere. İLE/VE/||/< Okyanus.
"Okyanus". İLE/VE/||/< "Dere".

[örnek ve deyim olarak]
Okyanus[u geçmek]. İLE/VE/||/FAKAT/NE YAZIK Kİ Dere[de boğulmak][usûlün öncelikli tutulması ve/ya da bulunmaması durumunda]. )

( BASE vs./and/||/< METHOD )


- ESAS/ASIL ile/ve/||/<> DAYANAK


- ESASINDA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ESNASINDA


- ESBÂB ile/||/<> ERBÂB

( Sebepler. İLE/||/<> Sahipler, malikler. )


- EŞBACAKLILAR -ile

( Denizlerde, karalarda ve tatlı sularda, başka hayvanların asalağı, asalakların arakonakçısı ya da özgür olarak yaşayan kabuklular takımı. )


- EŞBÂH[Ar. < ŞEBÂH] ile EŞBÂH[Ar. < ŞİBH/ŞEBÎH]

( Kişiler, nesneler, gövdeler. | Büyük kapılar. | Uzaktan görünen şeyler, hayaller, karaltılar. İLE Nazîrler, misiller, benzeyenler, eşler. | İbn-i Nüceym ile İbn-i Vekîl'in "Furû"a, Süyûtî'nin "nahv"e ait ünlü eserleri.[el-eşbâh ve-n-nezâir] )


- EŞCA'[Ar. < ŞECÎ] ile EŞCÂR[Ar. < ŞECER]

( Daha şecâatli, en cesur ve yiğit. İLE Ağaçlar. )


- EŞCÂR ile/||/<> EŞCÂR-I MÜSMİRE ile/||/<> EŞCÂR-I GAYR-İ MÜSMİRE

( Ağaçla. İLE/||/<> Meyveli Ağaçlar. İLE/||/<> Meyvesiz ağaçlar. )


- EŞDEĞERLİ ile EŞDEĞERLİLİK ile EŞDEĞERLİLİK İLKESİ

( ... İLE ... İLE Sabit ivmelenen bir düzen(sistem) ile sabit genel çekim alanı, birbirinden ayırt edilemez. )


- EŞDEĞERLİ = MUADİL = EQUIVALENT[İng.] = ÉQUIVALENT[Fr.] = ÄQUÏVALENT[Alm.] = AEQUIVALENS[Lat.] = EQUIVALENTE[İsp.]


- EŞDEĞERLİLİK ile/ve/||/<> BÜTÜNLÜK


- EŞDEĞERLİLİK = MUADELET = EQUIVALENCY[İng.] = ÉQUIVALENCE[Fr.] = AEQUIVALENZ[Alm.]


- EŞDUYUM/DUYGUDAŞLIK/EMPATİ[İng. < EMPATHY < Yun.] ile/ve ÖZGECİLİK BEN DÜŞMANLIĞI DİĞERGÂMLIK[Fars.]["DİĞERKÂMLIK" değil!]/ALTURİZM/ALTRUİZM/ALTRUISM[İng.] ile/ve İNSAN SEVGİSİ/FİLANTROPİ[İng.;Fr. < Yun. PHILO-ANTHROPOS]


- EŞE ve/<> NEŞE


- ESEDÎ ile/||/<> EŞREFÎ ile/||/<> FLORİ ile/||/<> MECİDİYE ile/||/<> LARİN ile/||/<> SULTANÎ ile/||/<> DUKA ALTINI ile/||/<> MANGIR ile/||/<> GANİMET

( Üzerinde aslan görseli bulunan Osmanlı parası. İLE/||/<> XVI. yy.dan sonra çıkartılan para. İLE/||/<> Osmanlı devletinde de kullanılmış Floransa parası. : İLE/||/<> 1840 yılında basılmış 20 kuruş değerinde gümüş sikke. İLE/||/<> Basra'da kullanılan bir gümüş para. İLE/||/<> Mısır Trablus ve Cezayir darphanelerinde basılan Osmanlı altını. İLE/||/<> Venedik altını. İLE/||/<> Bakırdan yapılmış iki buçuk para değerinde sikke. İLE/||/<> Savaşta düşmandan ele geçirilen mal. )


- EŞEK ARISI ile AFRİKALILAŞTIRILMIŞ ARI

( WASP vs. HAD AFRICAN BEE )

( VESPA cum ... )


- EŞEK ARISI ile AMAZON EŞEK ARISI

( ... vs. CLISTOPYGA CRASSICAUDATA )


- EŞEK ARISI ile BÜYÜK/DEV EŞEK ARISI (YAK KATİLİ)

( ... İLE Çok büyüklerdir ve iğneleri 2.5 cm. uzunluğundadır. )

( ... İLE Yılda elliden fazla kişinin ölümüne neden olurlar. )

( ... İLE Japonya'da yaşarlar. )

( VESPIT vs. (GIANT) HORNET )

( VESPA CRABRO cum VESPA MANDARINA )


- EŞEK ARISI ile ÇÖMLEKÇİ ARISI

( WASP vs. POTTER WASP )


- EŞEK ARISI ile YER EŞEK ARISI (AĞUSTOSBÖCEĞİ KATİLİ)


- EŞEK BAŞI (DEĞİLIM/Z) ile/ve/değil/yerine/||/<> BOSTAN KORKULUĞU (DEĞİLIM/Z)


- EŞEK HAZZI ile SANATÇI HAZZI

( DONKEY PLEASURE vs. PLEASURE OF ARTIST )


- EŞEK/EŞGEK/EŞYEK[dvnlgttrk] ile AHDERİY/YAHMÛR[Ar.]/GÛR[Fars.]

( ... İLE Yaban eşeği. [ÂNE: Dişil ve yabanî eşek. | Yabanî eşek sürüsü.] [BEYDÂNE: Yabani dişil eşek.] )


- EŞEK ile ASYA YABAN EŞEĞİ

( ... İLE Moğolistan'da. )


- EŞEK[Ar.] ile EŞEKK[Ar.]

( Hayvan. İLE Çok şek sahibi, fazla ikircikli, tereddüd eden. [SEPTİK] )


- EŞEK ile/değil/yerine/>< EŞİK

( Eşiğe yatmayan, eşektir. )


- EŞEK ile KARAKAÇAN

( ... İLE Atgillerden, uzun kulaklı hayvan. | Odun kesme, duvar örme, sıva yapma vb. işlerde kullanılan üç ya da dört ayaklı sehpa. )

( ... cum EQUUS ASINUS )


- EŞEK ile YABANEŞEĞİ

( ... İLE Atgillerden, Hazar Denizi dolaylarında yaşayan, eşeğe çok benzeyen yaban hayvanı. )

( ... cum EQUUS ONAGER )


- EŞELEMEK ile DEŞMEK

( TO SCRATCH vs. TO DIG UP )


- EŞELEMEK ile KAZMAK/KAZIMAK


- ESEME/ESTEM/MANTIK ile/ve/<> ALGI DÜZENEĞİ(/"DÜŞÜNCE KALIBI")(/PARADİGMA)


- ESEME/MANTIK ile/ve/<> ANLAMA YÖNTEMİ

( LOGIC vs./and/<> METHOD OF MEANING )


- ESEME/MANTIK ile/ve/> ÇIKARIM

( LOGIC vs./and/> INFERENCE )


- ESEME = MANTIK = LOGIC[İng.] = LOGIQUE[Fr.] = LOGIK[Alm.] = LOGIKE[Yun.] = LÓGICA[İsp.]


- ESEMES değil SEMESE/SMS


- ESEN, HİLAL (İSTANBUL, 1962 - 2011) :

( Sarıyerli sinema sanatçısı. Çocuk yaşta setlerle buluştu ve çocuk filmlerinde oynadı. Kısa sürede kendini kabul ettirdi ve "Gönül Ferman Dinlemez", "Çiçeksiz Bahçe", "Şafak Yıldızı" ve "Canım enim" gibi pek çok dizi ve sinema filminde başarı ile oynadı. 2011'de genç yaşta vefât etti. )


- ESEN, KAZIM (1895 - 1975) :

( Öğretmen Okulunu bitirdi. Öğretmen olarak uzun yıllar Sarıyer 14. İlkokulunda görev yaptı ve Müdür olarak emekli oldu. Sarıyer'in 14 kurucusundan birdir. Ulusal kurtuluş Savaşı sırasında Sarıyer'deki direniş örgütünün kurulmasında aktif görev üstlendi. )


- ESEN ile ESEN[Fars.]

( Sağlık/lı. İLE Kolay. )


- ESER ESEYAN YALISI/GÜLAĞA BALABAN YALISI :

( Sarıyer'de Mesarburnu Caddesi üzerindedir. 1871 yılında inşâ edilmiştir. Yalı el değiştirmiş ve Söylemezoğlu ailesine geçmiştir. Son sahibi ise Gülağa Balaban olmuş ve yalıyı satın almıştır. Yalı bu isimle anılmaktadır. )


- ESER ÖĞELER(ELEMENTLER) ile/ve ULTRA ESER ÖĞELER(ELEMENTLER)

( Gövdenin günlük gereksiniminin 100 miligramdan az olduğu elementler. İLE/VE Eser elementlerin binde biri kadar yani günde 100 mikrogram gerekli olan elementler. )

( Kritik önemi olan [esansiyel] elementler [Canlılığın devamı için mutlaka alınması gereken olmazsa olmaz elementlerdir.]: Magnezyum, demir, çinko, bakır, mangan, molibden, krom, selenyum, kobalt, flor, iyot, boron, nikel, vanadyum ve silikon. )


- ESER[Ar.] ile ESER[Ar. çoğ. ÂSÂR]

( Serçe kuşu. İLE Nişan, iz, alâmet. | Te'lif. | Basılmış kitap. | Hadîs-i şerîf. | Tarih, vakayi kitabı. | Bir kimsenin meydana getirdiği şey. | Te'sir. )


- ESER ile/ve/<>/=/|| ÖĞRENCİ


- ESER ile/ve/<>/|| ŞAH-ESER


- EŞEŞEYSEL/LİK ile/değil HEMEŞEYSEL/LİK

( Eşeysel işlevler, beyin ve eşeşeysellik - Sinan Canan )

( [not] HOMOSEXUALITY vs./but BISEXUALITY )


- EŞEYSEL BOŞALMA ile/ve HEYECANSAL BOŞALMA

( En doğal haliyle, gövdenin ve eşeysel örgenlerin fiziksel devinim ile gerçekleştiği yakınlık ve paylaşımın, titreme, sarsılma, penisten/vajinadan özel sıvının(belsuyu) dışarı çıkması gibi çeşitli dışavurumlar ve yoğunluklar yaşanması. İLE Bir düşüncenin/hayalin/projenin/işin gerçekleşmesi yönündeki enerjinin içinde bulunulan ana yaklaşması, geç kalma, bir aracı kaçırmada yaşanan heyecan gibi çok çeşitli özel durumlar ile yaşanabilen heyecanlar ve kendinden geçiş derecesindeki mutlulukların yaşanması durumu ve eşeysel uyarılma/yoğunluk ve boşalım deneyimi. )

( ŞEKKÂZ: İlişki sırasında girişten/duhûlden önce boşalan kişi. )

( SEXUAL EJACULATION vs./and EXCITABLE EJACULATION )


- EŞEYSEL ENGELLENME ile/ve/değil VAROLUŞSAL ENGELLENME


- KARIN/EŞEYSEL ÖRGEN/LER:
ARKA/DA ile/ve/değil/||/<> ÖN/DE

( Dört ayak üstündeyken/üstündeyse. İLE/VE/DEĞİL/||/<> İki ayak üstündeyken/üstündeyse. )

( Hayvanda ve insan gövdesinde. İLE/VE/DEĞİL/||/<> İnsan gövdesinde. )


- EŞEYSEL USANDIRI/TÂCİZ ile BEZDİRİ/YILDIRMA/MOBBING


- EŞEYSELLİK/SEKS ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SARILMAK

( ... ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KOÇA )


- EŞEYSELLİK/SEKS:
"GÜÇ KAYBETMEK" ile/değil/yerine DENGELENMEK/UYUMLANMAK/FABRİKA AYARLARINA GERİ DÖN(DÜR)MEK


- EŞEYSELLİK/"SEKS YAPMAK" ile/ve/değil/yerine EŞEYSELLİĞİN HAKKINI TESLİM ETMEK


- EŞEYSELLİK/SEKS ile/değil SEVGİNİN (ÇEŞİTLİ) (FİZİKSEL) DIŞAVURUMLARI


- EŞEYSELLİK SORUNU / EŞEYSELLİK UYUMU


- EŞEYSELLİK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ARKADAŞLIK/DOSTLUK

( BAHNÂME: Eşeysellik ilminden bahseden kitaplardır. [Daha önceleri tıp kitabı olarak çalışılmıştır.] )

(

ARKADAŞ-SEVGİLİ OLABİLMEK

Kişi, bazen arkadaşlarına sevgili gibi davranıyor. Sahipleniyor, kıskanıyor ama gırtlağına çökmeden. Tatlı tatlı flört ediyor ama sınırları aşmadan. Birlikte gülmekten ölüyor, çok ama çok eğleniyor, dağıtıyor, yerlere düşüyor, gecenin cılkını çıkarıyor ama o arkadaş ya, sevgili değil ya, hiç sorun olmuyor. Her şeyi konuşuyorlar, pek fazla sansür uygulamıyor, sürekli anlatıyorlar, fazlasıyla ilgili oluyor; kulaklarını kocaman kocaman açıp, dinliyor. En önemlisi de büyük bir coşkuyla sonsuza kadar yapılan işler üzerine konuşabiliyorlar, çünkü iş paylaşılabiliyor, birlikte benzer işler üretiliyor. Müthiş bir "zevkle" dedikodu yapabiliyor, hatta kendi karısını, kocasını, sevgilisini bile çekiştirebiliyor. Arkadaşlık, bu açıdan kişinin yaşamını sürdürebilmesi için büyük bir avantaj oluyor.

Ama kişiler, sevgilisine her zaman arkadaş gibi davranamıyor. Bir kere, eleştiriler, haliyle bu kadar net dile getirilemiyor. Sevgiliyle bir arkadaşla konuşulduğu gibi her zaman rahat da konuşulamıyor. Tehlikeli sularda dolaşmaktan kaçınmak gerekiyor. Çünkü sonuçları var bunun, bedelleri var bunun, ödemek gerekiyor, burnundan fitil fitil getirebilir, dikkatli olmak gerekir, çünkü sevgililik onuru yaralanıyor. Kişiler, sevgiliyken, evliyken çok daha duyarlılaşıyor. En küçük davranışa bile "Bana bunu nasıl yapar?" oluyor. Oysa arkadaşının kaldırabileceği sınırlar çok daha geniş. Kişi, her zaman sevgiliyi dinlemek de istemiyor. Tüm gün başkalarını dinlemiş olduğundan sıkılmış oluyor, gına gelmiş oluyor. Ya da öteki, seni dinlemek istemiyor. Eve bir sessizlik çöküyor, "Tetiği ilk kim çekecek?" diye gergin bir bekleyişe giriliyor. Bir de tabii sevgiliyle ya da kocayla sabahlara kadar zıplanıp eğlenilemiyor. Kalabalık içinde işin içine baskalarının ne düşüneceği girdiğinden gerilim artıyor, "biz"i düşünmekten "ben" karambole gidiyor.

Sevgiliyle başka bir koza yaratılıyor, o koza içine giriliyor. Hiç itirazım yok, o da güzel ama ayrı kategorilerdeki ilişkiler gibi sanki: Arkadaş olunca başka şeyler paylaşılıyor, sevgili ya da evli olunca başka şeyler paylaşılıyor. Bana daha iyisi, bu iki kategoriyi birleştirebilmek gibi geliyor. Bunun ideal bir şey olduğunu düşünüyorum: Arkadaş-sevgili olabilmek. Hem arkadaşın, hem de sevgilin gibi olabileceğin biri, hem arkadaşlığı, hem de sevgililiği paylaşabileceğin biriyle üretmek, gülmek, ağlamak, konuşmak, çekiştirmek çok daha heyecan verici geliyor. Kolay bir şeyden söz etmiyorum tabii. Arkadaş gibi zamanı geldiğinde geri çekilebilmek, uygun düştüğünde de sevgili gibi saldırabilmek, bu iki rolü birbirine karıştırmadan oynayabilmek her baba yiğidin harcı değil. Ama yapabilenler de yok değil. Yapabilenler mutluluğu ve güzellikleri yakalayabiliyor.



DEĞERİNİ/Zİ BİLİN!

Kırlangıç, birine âşık olmuş.

Penceresinin önüne konmuş, tüm cesaretini toplamış, tüylerini kabartmış, güzel durduğuna ikna olduktan sonra....

Küçük sevimli gagasıyla cama vurmuş.

Tık...tık...tık...

Adam, cama bakmış. Ama içeride kendi işleriyle ugraşıyormuş. Bir meşgulmüş, bir meşgulmüş! Kimmiş onu işinden alıkoyan?

Minik bir kırlangıç!

Heyecanlı kırlangıç, telâşını bastırmaya çalışarak, deriiin bir nefes almış, şirin gagasını açmış, sözcükler dökülmeye başlamış:

- Hey adam! Ben seni seviyorum. Nedenini, niçinini sorma! Uzun zamandır seni izliyorum. Bugün cesaret buldum konuşmaya. Lütfen pencereyi aç ve beni içeri al. Birlikte yaşayalım.

Adam, birden parlamış.

- Yok daha neler?

- Durduk yerde sen de nereden çıktın şimdi? Olmaz alamam! demiş.

Gerekçesi de sersemceymiş:

- Sen kuşsun! Hiç kuş, insana âşık olur mu?

Kırlangıç, mahçup olmuş. Başını önüne eğmiş. Ama pes etmemiş, bir süre sonra tekrar pencereye gelmiş, gülümseyerek bir kez daha denemiş:

- Adam, adam! Haydi aç artık şu pencereni. Al beni içeri! Ben sana dost olurum. Hiç canını sıkmam.

Adam kararlı ve ısrarlı:

- "Yok, yok! Seni içeri alamam" demiş. Biraz da kabaymış, sözü kısa kesmiş:

- İşim gücüm var, git başımdan!

Aradan bir zaman geçmiş, kırlangıç, son kez adamın penceresine gelmiş:

- "Bak soğuklar da başladı, üşüyorum dışarıda. Aç şu pencereyi al beni içeri. Yoksa, sıcak yerlere göç etmek zorunda kalırım. Çünkü, ben ancak sıcakta yaşarım. Pişman olmazsın, seni eğlendiririm. Birlikte yemek yeriz, bak hem sen de yalnızsın! Yalnızlığını paylaşırım..." demiş.

Bazıları, gerçekleri duymayı sevmezmiş. Adam bu yalnızlık sorununa içerlemiş. Pek sinirlenmış.

- Ben yalnızlığımdan memnunum demiş. Kuştan onu rahat bırakmasını istemiş. Düpedüz kovmuş. Kırlangıç, son denemesinden de başarısızlıkla çıkınca, başını önüne eğmiş, çekip gitmiş.

Yine aradan zaman geçmiş. Adam, önce düşünmüş, sonra kendine itiraf etmiş:

- "Hay benim akılsız başım!" demiş.

- Ne kadar aptallık ettim! Beklenmedik bir anda karşıma çıkan bir dostluk fırsatını teptim. Niye onun teklifini kabul etmedim? Şimdi böyle kös kös oturacağıma, zevkli vakit geçirirdik birlikte.

Pişman olmuş olmasına ama iş işten geçmiş. Yine de kendi kendini rahatlatmayı ihmal etmemiş:

- Sıcaklar başlayınca, kırlangıcım nasıl olsa yine gelir. Ben de onu içeri alır, mutlu bir yaşam sürerim.

Ve çok uzunca bir süre, sıcakların gelmesini beklemiş. Gözü yollardaymış. Yaz gelmiş, başka kırlangıçlar gelmiş. Ama... Onunki hiç görünmemış!

Yazın sonuna kadar penceresi açık beklemiş ama boşuna. Kırlangıç yokmuş!

Gelen başka kırlangıçlara sormuş ama gören olmamış. Sonunda danışmak ve bilgi almak için bir bilge kişiye gitmiş.

Olanları anlatmış. Bilge kışi, gözlerini adama dikmiş ve demiş ki:

- Kırlangıçların ömrü altı aydır...

* * * * *

Yaşamda bazı fırsatlar vardır, sadece bir kez elimize geçer ve değerlendiremezsek uçup gider.

Yaşamda bazı kişiler vardır, sadece bir kez karşımıza çıkar, değerini bilemezsek kaçıp gider. Ve asla geri gelmez. )

( [not] SEXUALITY vs./and/but/||/<>/< FRIENDSHIP
FRIENDSHIP instead of SEXUALITY )


- EŞEYSELLİK ile EŞEYSEL BİRLEŞME/BİRLİKTELİK


- EŞEYSELLİK/SEKS ve/> (İLK) TÖREN/ŞÖLEN


- EŞEYSELLİK = SEXOLOGY[İng.]


- ESFÂ[Ar.] ile ESFÂR[Ar. < SEFER] ile ESFÂR[Ar. < SİFR]

( En saf/temiz. İLE Yolculuklar, yola gidişler. | Düşmana karşı gidişler. İLE Büyük kitaplar, ciltler. )


- EŞFAK[Ar. < ŞEFÎK] ile EŞFÂK[Ar. < ŞAFAK]

( Daha şefkatli, çok merhametli. İLE Şefkatler, merhametler, acımalar. )


- EŞGAL[Ar. < ŞUGL] ile EŞGAL[Ar. < MEŞGUL] ile EŞKÂL[Ar. < ŞEKL]

( İşler. İLE Çok işi olan. İLE Şekiller, biçimler, sûretler, tarzlar. )


- GAL ile EŞL


- EŞGÜDÜM(KOORDİNASYON) ile/değil EŞZAMANLI/LIK(SENKRON/İZASYON)

( [not] COORDINATION vs./but SYNCHRONIZATION )


- EŞGÜDÜM ile/ve/||/<> İŞBİRLİĞİ


- EŞHÂ[Ar. < ŞEHÎ] ile EŞHÂR[Fars.]

( En çok sevilen, sevilerek/istekle yenilen şey. İLE Kalye taşı denilen radyom hamızı. | Nişadır. )


- ESHÂB[< SÂHİB, SAHB] -ile

( SAHİPLER, DOSTLAR, HALK, MÂLİK VE MUTASARRIF OLANLAR | PEYGAMBERİMİZİ GÖRMEK VE SOHBETİNE ERMEK ŞEREFİNİ KAZANMIŞ KİMSELER )


- EŞHEL[Ar.] ile EŞHER[Ar. < ŞEHÎR]

( Koyun gözlü, elâ gözlü adam, kırmızı ile karışık koyu mavi, elâ.[dişili/müennes ŞEHLÂ] İLE En/pek ünlü, çok iyi tanınmış. )


- EŞİ-BENZERİ (BULUNMAMAK/OLMAMAK)


- EŞİ-MENENDİ/MÂNENDİ (BULUNMAMA/OLMAMA)


- EŞİĞİNİ YÜKSELTMEK ile/yerine KENDİNİ GELİŞTİRMEK


- EŞİK ÜSTÜ ile EŞİK ALTI


- EŞİK ile/ve/||/<> ARALIK


- EŞİK ile/ve/||/<> AYRIT

( ... İLE/VE/||/<> İki düzlemin arakesiti. )


- EŞİK ile/ve/||/<> BEŞİK


- EŞİK ile/ve/||/<> BEŞİK


- EŞİK ile/ve GÖZERİMİ/UFUK

( THRESHOLD, EDGE vs./and HORIZON )


- EŞİK ile KATMAN


- EŞİK ile/ve/||/<> KIRILMA NOKTASI


- EŞİK ile KIYI


- EŞİK ile/ve/||/<> KURUCU UNSUR


- EŞİKALTI ALGI ile/ve KOLAYLAŞTIRMA(PRIMING)


- ESİN ve/||/<>/> BESİN


- ESÎNE[Ar.] ile ESİNNE[Ar. < SİNÂN]

( Kirişin bir katı. | Yalın kat tasma. İLE Kılıçlar. | Süngüler. | Bileği taşları. )


- ESİNLENME ile/ve/değil/||/<>/< ÇAĞRIŞIM

Bugün[16 Kasım 2025]
itibarı ile 49.818 başlık/FaRk ile birlikte,
49.818 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(59/201)