Bugün[16 Kasım 2025]
itibarı ile 49.818 başlık/FaRk ile birlikte,
49.818 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.


Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(36/201)


- ÇAYIRBAŞI ÇAYIRI VE MESİRESİ :

( Çayırbaşı vadisinde ve Büyükdere'nin iki yanından Bahçeköy kemerine kadar uzanan büyük çayırlık alan ismini Çayırbaşı'na vermiş bir çayırlık ve çok büyük bir mesire yeridir. Buraya "Büyükdere çayırlığı" ve "Büyükdere mesiresi"de denilmektedir. Osmanlılar dönemi ile Cumhuriyet'in ilk yıllarında burası spor alanı olarak kullanıldı. Alanda cirit oyunu, at yarışları, tulumbacı yarışları, yağlı güreş, futbol yarışmaları yapılıyor, mesire olarak halkın ilgisini çekiyordu. Sultan III. Selim'i (1789 - 1808) deviren Kabakçı Mustafa isyanı, asiler bu çayırda toplandıktan sonra başlandı. Çayırda bulunan Yedikardeşler ve Kırkağaç da denilen dev çınarın çevresinin 32 m boyunda 60 m olduğu, I. Haçlı Seferine komutanlık yapan Godrey de Bouillon'un ordusunu bu alanda konuşlandırdığı eserlerde kayıtlıdır. Bir söyleme göre bu dev çınarın bir yıldırım düşmesi sonucu yandığı, bir diğer söyleme göre ise kovuk gövdesi içinde faaliyet gösteren bir çay ocağından çıkan yangın nedeniyle yanıp kül olduğudur (bkz. Büyükdere çınarı). )


- ÇAYIRBAŞI DALYANI :

( Çayırbaşı koyunda kurulan bu dalyan uzun yıllardan beri kurulmamaktadır. )


- ÇAYIRBAŞI KÖPRÜSÜ :

( Çayırbaşı köprüsü Büyükdere üzerinde ve denize yakın yerde, Marmara ve Boğazlar Sahil Güvenlik Komutanlığı bahçesine bitişik ve Kefeliköy tarafındadır. Bu köprü Büyükdere Caddesi ile Bahçeköy caddesini birleştirir. )


- ÇAYIRBAŞI MAHALLESİ :

( Çayırbaşı, Sarıyer ilçesi sahil şeridinde yer alan bir mahalle olup Büyükdere, PTT. Evleri (Kozyatağı) ve Kazımkarabekir (Dağevleri) mahallelerinden sınır alır. Çayırbaşı Büyükdere körfezinin en iç/dip noktasında yer alır. İç kısımlara doğru gider. Antik çağda buraya Vatikolpos yani "Derin Vadi" deniliyordu. Körfeze dökülen dereye de Bathykolpos yani Büyükdere deniliyordu. Çayırbaşı 1954'te Büyükdere'den ayrılarak Çayırbaşı adı ile muhtarlık oldu. İlçenin büyük mahallelerinden biri olan Çayırbaşı'ndan PTT. Evleri (Koz Yatağı) Kazık Karabekir (Dağevleri) ayrılıp yeni mahalle olurken, Hacı Osman ile Kefeliköy'de Cumhuriyet mahallesine bağlandı.1992 nüfus sayımına göre mahallenin nüfusu 4.565'dir. )


- ÇAYIRBAŞI MEZARLIĞI :

( Çayırbaşı'nın iç kısmında futbol sahasının doğu tarafında ve tepe üzerindedir. )


- ÇAYIRBAŞI PARKI :

( Sahildedir. Kaptan - ı Derya Cezayirli Gazi Hasan Paşa'nın heykelinin bulunduğu parktır. )


- ÇAYIRBAŞI SPOR KULÜBÜ :

( 1954'te Ali Rıza Genç, Osman Kıvanç, Mehmet Emin Alpaslan, Hüseyin Kahraman, Hamit Özkan, İbrahim Aksu ve Nuri Sülün tarafından kuruldu. Futbol dalında faaliyet göstermekte olup, İstanbul Amatör Liginde yer almaktadır. Bu kulüpten; Suphi Soylu, Tuncay Satır, Cem Koşanoğlu, Hasan Ataklı, Nevzat Özertem, Nevzat Çetinkaya, Murat Yüksel gibi başarılı futbolcular yetişmiştir. )


- ÇAYIRBAŞI STADI :

( Çayırbaşı mahallesindedir. Eskiden Tekel Kibrit Fabrikasının sahası idi. Sadece yazlık maçlar oynanırdı. Zamanla alan Sarıyer Belediyesi tarafından takas yolu ile alındı ve semtin takımları için stat haline getirildi. Bu statta ilçenin amatör kulüpleri lig maçlarını oynamakta, antrenmanlarını yapmaktadır. Zemini halıdır. )


- ÇAYIRBAŞI YENİ MAHALLE MESCİDİ :

( Çayırbaşı, Bahçeköy Caddesi üzerinde olup, Çayırbaşı Yenimahalle Mescidi adını taşımaktadır. )


- ÇAYIRGÜZELİ -ile

( Buğdaygillerden bir bitki türü. [Lat. EROGROSTIS MAJOR] )


- ÇAYIRGÜZELİ ile ÇAYIROTU

( Buğdaygillerden bir bitki türü. İLE Buğdaygillerden küçük bir çayır otu. )

( EROGROSTIS MAJOR cum PHLEUM PRATENSE )

( ... avec FLEOL )


- ÇAYIRGÜZELİ ile ÇAYIRSEDEFİ ile ÇAYIRTİRFİLİ

( Buğdaygillerden bir bitki türü. İLE Düğünçiçeğigillerden, sulak yerlerde yetişen, kökü iç sürdürücü olarak kullanılan bir bitki. İLE Baklagillerden, hayvan yemi olarak yetiştirilen bir bitki. )

( EROGROSTIS MAJOR cum THALICTRUM cum TRIFOLIUM PRATENSE )


- ÇAYIRLIK ile/ve HAYMANA

( ... İLE/VE Hayvanların salındığı çayırlık. )


- ÇAYIROTU/FLEOL ile KOKULU ÇAYIROTU

( Çayır oluşturan çeşitli bitkilerin genel adı. | Buğdaygillerden, kuru ve kireçli yerlerde yetişen küçük bir ot. İLE Buğdaygillerden, çayırlarda yetişen, hayvanlar için iyi bir yem olan güzel kokulu bitki. )

( PHLEUM PRATENSE cum ANTHOXANTHUM ODORATUM )


- ÇAYKUR ÇAY PAKETLEME MÜDÜRLÜĞÜ :

( Çayırbaşı, Kozdere arasında ve Bahçeköy Caddesi üzerinde bulunmaktadır. Rize'den kamyonlarla getirilen çaylar burada paketlenmektedir. )


- CAYLEY-HAMİLTON ile/||/<> MİNİMAL POLYNOMİAL

( C-H karakteristik polinom sıfır, minimal en küçük sıfır. )

( Formül: Characteristic İLE minimal degree )


- CAZİB ile/ve/<> MUZİB


- CAZİBE/TRAKSİYON değil/yerine/= ÇEKİM


- CAZİBE[Ar.] değil/yerine/= ALIMLILIK/ALBENİ


- CAZİBE değil/yerine/= ÇEKİCİLİK/ALIM/ALIMLILIK/ALBENİ


- CÂZİBE ile NÂMİYE ile HASSÂSE ile MÜDRİKE


- CEZBE/CAZİBE ile/ve TAHRİK


- CAZİP[Ar.] değil/yerine/= ÇEKİM


- CAZIR CUZUR (YANMAK)


- CBS LİMİT ile/||/<> BASİS SET HATASI

( CBS complete basis sonsuz, BSSE süperpozisyon hatası. )

( Formül: Ekstrapole İLE CP düzeltme )


- CBT ile MBT


- cc[Lat. < CENTIMETRUM CUBICUM] değil/yerine/= SANTİMETRE KÜP


- CCD ile/||/<> CMOS

( CCD seri okuma yüksek kalite İLE CMOS paralel hızlı düşük güç. )

( Formül: Charge transfer İLE APS )


- CD (SÜRÜCÜ) ile/||/<>/> DVD (SÜRÜCÜ) ile/||/<>/> BLUE-RAY (SÜRÜCÜ)

( ... İLE/||/<>/> kırmızı lazere maruz kalmaktadır. İLE/||/<>/> Mavi ve mor lazerler kullanılmaktadır. )

( 650 MB ile sınırlıdır. İLE/||/<>/> 4.7 GB ile sınırlıdır. İLE/||/<>/> 5 GB ile 100 GB arasında veri kaydedilebilir. )


- CDK ile/||/<> SİKLİN

( CDK katalitik alt birim İLE siklin düzenleyici. )

( Formül: Kinaz İLE aktivatör )


- CDNA ile/||/<> GENOMİK DNA

( cDNA mRNA kopyası intron yok, genomik tüm DNA. )

( Formül: Coding İLE complete DNA )


- CDW İLE SDW İLE PDW İLE FFLO ile/||/<> EGZOTİK DÜZENLER

( Alışılmadık elektron düzenleri. )

( Formül: Δ(r) ~ cos(Q·r) )


- CE ile/||/<> PAGE

( CE kapiler elektroforez otomasyon İLE PAGE jel manuel. )

( Formül: Kapiler İLE jel )


- CEASE vs. PAUSE vs. STOP


- CEBÂN[Ar.] ile CEBBÂN[Ar.]

( Korkak. İLE Peynirci. )


- CE'BE[Ar.] ile CEBE[Ar.]

( Göbek bölgesi. İLE Zincirden ya da halkadan örme zırh. )


- CEBEL ile/||/<> MAÂDÎN

( Dağ. İLE/||/<> Madenler. )


- CEBEL(LEŞME) değil CEDEL(LEŞME)

( TARTIŞMA, SERT MÜNÂKAŞA | KAVGA )


- CEBERÛT/LUK / ZORBALIK değil/yerine/= GÜCEGEN/LİK


- CEBÎN[Ar.] değil/yerine/= KORKAK, YÜREKSİZ | ALÇAK | ALIN


- CEBİR ile/||/<> ALGORİTMA

( Cebir ilminin kurulması ve algoritma kavramı )

( Harezmi tarafından 820 yılında keşfedildi/formüle edildi. (780-850) (Ülke: Harezm) (Alan: matematik) (Önemli katkıları: Cebir ve algoritma, Hint rakamları, astronomi tabloları) )


- CEBİR = CEBR[Fars., Ar.] = ALGEBRA[İng., İt., İsp., Dan., Rus.] = ALGÈBRE[Fr.] = ARS RATIOCINANDI PER LITTERAS, ARS PER LITTERAS[Orta Lat.] = ALGEBRA, BUCHSTABENRECHNUNG[Alm.] = ALGEBRA, STELKUNDE[Fel.]


- CEBİR ile/||/<> GEOMETRİ

( Cebirsel denklemlerin geometrik çözümleri )

( Ömer Hayyam tarafından 1070 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1048-1131) (Ülke: İran) (Alan: matematik) (Önemli katkıları: Cebir çalışmaları, takvim reformu, Rubaiyat) )


- CEBİR değil/yerine/= GÜCER


- CEBİRE[Ar.]/KOAPTÖR[Fr.] = SÜYEK

( Kırık ve çıkık kemikleri yerinde tutmak için kullanılan tahta, mukavva ya da tenekeden yapılmış, üzeri sargıyla kaplanan levha. | Rayları, iki ucundan birbirine bağlamak için kullanılan delikli metal çubuk. )


- CEBİRSEL İNŞÂ ile/ve/||/<> GEOMETRİK İNŞÂ


- CEBİR/SEL ile/ve/||/<> ARİTMETİK


- CEBL[Ar.] ile CEBR[Ar.]

( Yoktan yaratma. İLE Zor, zorlama. | Düzeltme, tamir etme. | Matematik, cebir. )


- CEB(İ)R[Ar.] değil/yerine/= ZOR, ZORLAMA | DÜZELTME, TAMİR ETME


- CEBR ile/ve/değil/yerine/<>/< CEZB

( Dışsal. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< İçsel. )


- [ne yazık ki]
CEBR ve/||/<> HİLE


- CEBR ile/ve/<> RAHMET


- CEBRÂİL/GABRIEL[İng.] ile/ve/<> MİKÂİL/MICHAEL[İng.] ile/ve/<> İSRÂFİL/RAPHAEL[İng.] ile/ve/<> AZRÂİL/AZRAEL[İng.]

( Cebrail'in görevi, haber vermektir, yani ağız. İLE/VE/<> Mikail'in görevi, Doğu'dan Batı'ya, tüm sesleri işitmekmiş, Kulak. İLE/VE/<> İsrafil'in öttürdüğü surlardan biri, kişileri öldürecek, öbürüyse diriltecekmiş, değil mi? Burnumuzdan aldığımız solukla biz de diriliyoruz, kanımızdaki canlılar da. Kapa bakalım birisinin burnunu, ölüyor mu, ölmüyor mu? Burun da, her soluk alış-verişte iki sur öttürüyor. İLE/VE/<> Azrail gözdür. İnsan ölürken, önce gözleri solar. )

( ... İLE/VE/<> Sevgi. | Cazibe. | Vahdetin gölgesi. İLE/VE/<> ... İLE/VE/<> Amellerin toplamı. )

( TÂVUS-İ SİDRE: Cebrail aleyhisselâm. )

( KERRÛBİYYÛN: Dört büyük melek. )

( GREŞTA GABET: Dört büyük melek. )

( BÂNG-İ REVÂREV[Fars.]: İsrafil'in üfleyeceği sûrun ikinci derecesi. )

( ... İLE/VE/<> ... İLE/VE/<> ... İLE/VE/<> Alıp, saklayan. )

( Epistemelojik. İLE/VE/<> Ontolojik. İLE/VE/<> ... İLE/VE/<> ... )

( Ağız/a. İLE/VE/<> Kulak/a. İLE/VE/<> Dil/e. İLE/VE/<> Göz/e. )

( ... İLE/VE/<> Allah'ın adını taşıyan melek. İLE/VE/<> ... İLE/VE/<> ... )

( Azrail'e can vermeyen,
Hakk'a, Hakikat'e varamaz. )

( NOUS/GABRIEL ile/ve/<> ... ile/ve/<> ... ile/ve/<> ... )


- CEBREN[Ar.] ile CEBRÎ[Ar.]

( [zarf] İLE [sıfat] )

( Zorla, cebr ile. İLE Zorla, zor altında. | Cebirsel. )


- CEBR/İCBAR/MECBUR ile HÜKÜM[/HÜKM]/MAHKUM


- CEBR-ÜL es-SÂM:
MATEMATİKTE ile/ve/<> MANTIKTA ile/ve/<> ŞİİRDE

( İrrasyonel [sonu olmayan, aşkın] sayı. İLE/VE/<> Açmaz/çıkmaz[paradoks]. İLE/VE/<> Aşk. )

( CEBR: Kök/köken. | SÂM: Duymak/işitmek. )


- CEC-/CECİ-/CECO-/CAEC-/CAECİ-/CAECO- ile/||/<> TYPHL-/TYPHLO-

( Kör, çekumla ilgili. İLE/||/<> Çekumla ilgili, körlükle ilgili. )


- ÇEÇEK ile ÇEÇEK[Çigil]
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Çiçek. İLE Kızamık ya da çiçek sayrılığına verilen ad. )


- CED/CEDD[Ar.] ile CED'[Ar.]

( Dede, büyükbaba. Annenin/babanın babası. İLE ... )


- CED ile/||/<> ECDÂD ile/||/<> CEDİD

( Dede, ata. İLE/||/<> Büyük babadan başlayarak geriye doğru atalardan her biri. İLE/||/<> Yeni. )


- CEDDE[Ar. < CEDDÂT] ile/ve/> CEDD[Ar. < ECDÂD]

( Babaanne. İLE/VE Dede, büyük baba. )


- CEDEL ile/değil/yerine/<> BURHAN

( Bir bilginin, yanlışları göstermesi. İLE/DEĞİL/YERİNE/<> Savını temellendirmek. )


- CEDİD MEHMED EFENDİ (KABASAKAL) MEDRESESİ ile/ve ABDURRAHMAN ŞÂMİ (SAHABE) KABRİ

( Yeşil Ev yanındalardır. [Sultanahmet'te] )

( Eski Rıfai Tekkesi de aynı yerde bulunmaktadır. )

( Hürrem Sultan Hamamı da yanındadır. )


- CEDÎD ile BİD'AT

( Yeni. İLE Sonradan ortaya çıkan. )


- CEDVEL/HARK[Ar.] ile CETVEL

( Su yolu, su akacak yarık. İLE Ölçüm aracı/tablosu. )


- CEFÂKÂR ile CEFÂKEŞ

( [eziyet] Çeken. İLE Eden. )


- CEFÂKÂR değil/yerine/= KIRAV/CI


- CEFR[Ar.] ile CEFR/CİFR[Ar.]

( Geniş kuyu. İLE Güyâ bilinmezden/gaipten haber veren bir ilim. )


- ÇEGO VERA değil CHE GUEVARA


- CEHÂLET KİBARLIĞI ile/değil/yerine KİBARLIK

( "Kibarlığını" yüzüne-gözüne bulaştırır. İLE/DEĞİL/YERİNE Zamanını, zeminini, gerektiği kadar ve ölçüsünü bilerek/tutturarak, bilinçle. )


- CEHÂLET ve/<> BAĞNAZLIK ve/<> ÖFKE ve/<> YEGİNLİK/ŞİDDET


- CEHÂLET ile/ve CESÂRET

( Cesaret, akıldan gelirse cesârettir. Bilgisizlikten gelirse cehalettir. )

( IGNORANCE vs./and COURAGE )


- CEHÂLET ve/||/<>/< CEVELE

( Düzensiz ilişki. VE/||/<>/< Dolaşmak.
[Yaşamı, anlamsız, amaçsız ya da dirimsel sürdürmek.] )


- CEHÂLET ile İLİM

( Dönüp dolaşmak. İLE Bilinenden bilinmeyene gitmek. )

( İLMİ: - Ya Öğreten, - Ya öğrenen, - Ya seven olmak gerek. )

( İlmin saati, feyzi belirli olmaz. )

( İlim öğrendikçe, ilim onun niyetini tashih eder. )

( İlim taliplerine melekler kanatlarını serer. )


- CEHÂLET["CAHÂLET" değil!] ile/ve/yerine/değil İLİM

( Dönüp dolaşmak. İLE Bilinenden bilinmeyene gitmek. )

( Dünyaya sizin cahilliğe son vermenizden daha çok yardımı olabilecek bir başka şey yoktur. )

( İLMİ: - Ya Öğreten, - Ya öğrenen, - Ya seven olmak gerek. )

( İlmin saati, feyzi belirli olmaz. )

( İlim öğrendikçe, ilim onun niyetini tashih eder. )

( There is nothing that can help the world more than your putting an end to ignorance. )

( [not] IGNORANCE vs./and/but KNOWLEDGE
KNOWLEDGE instead of IGNORANCE )


- CEHÂLET >< İMAN

( İkisi birarada olmaz. )


- CEHÂLET ve/> RED

( Cahilin reddi/inkârı, ne kadar hızlı ve uzunsa o kadar cahildir. )


- CEHÂLET ve/> SABIRSIZLIK

( IGNORANCE and/> IMPATIENCE )


- CEHÂLET ile/ve TEVEKKÜLDEN UZAK OLMAK


- CEHÂLET ile/ve TİCARET

( IGNORANCE vs./and TRADE/COMMERCE )


- CEHÂLET/BİLGİSİZLİK ve/<> ÇOK VE BOŞ (GEREKSİZ) KONUŞMAK

( IGNORANCE and/<> TO TALK TOO MUCH AND WASTE )


- CEHÂLET/CÂHİL ile/ve ZULÜM/ZÂLİM

( Cahil kişi, kendinin bile düşmanı iken, başkasına dost olması nasıl beklenir? )

( Zulümle âbâd olanın, sonu, berbâd olur. )

( IGNORANCE vs./and OPPRESSION/CRUELTY )

( ... ile/ve ADHARMA )


- CEHÂM[Ar.] ile CEHÂN[Ar.]

( Yağmur vermeyen bulut. İLE Dünya. | Sıçrayan, fırlayan, çabuk hareket eden. )


- CEHD değil/yerine/= ÇALIŞMA, ÇABALAMA


- CEHD ile/ve/||/<> GAYRET


- CEHEL SUTUN = KIRK SÜTUN


- CEHENNEM:
"ACI ÇEKTİĞİMİZ YER" değil ACI ÇEKTİĞİMİZİ KİMSENİN DUYMADIĞI YER


- CEHENNEM" ve/||/<> İYİ NİYET TAŞLARI


- CEHL ile/||/<>/< CEHL-İ BASİT ile/||/<>/< CEHL-İ MÜREKKEB ile/||/<>/< CEHL-İ MİK'AB[KÜP] ile/||/<>/< CEHL-İ MURABBÂ, TAKLİT

( Bir şeyi mutlak olarak bilmemek.
İLE/||/<>/<
Bilmemek. Bilmediğini bilmek.
İLE/||/<>/<
Bilmemek. Bilmediğini bilmemek. [Olgu ve olaya uygun olmayan kesin inanç.]
İLE/||/<>/<
Bilmemek. Bilmediğini bilmemek fakat bildiğini iddia etmek. ["Bildiğinin" ya da bildiğini varsaydığının, yanlışının, en doğru/kesin olduğunu iddia etmek.]
İLE/||/<>/<
Ötekinin iddiasını/sözünü delilsiz/kanıtsız kabul etmek. )

( ... İLE/VE Tek boyutlu. İLE/VE İki boyutlu. İLE/VE Üç boyutlu. İLE/VE Dört boyutlu. )

( [Felsefe'de] BEBGAİYYE[Ar.]/PSITTACISME[Fr.]: Papağanlık. )

( Sadece bir iyi vardır, bilgi; sadece bir kötü vardır, cehalet. )

( TÂC MÂRİFET TÂCIDIR, SANMA GAYRI TÂC OLA
TAKLİT İLE TOK OLAN, HAKİKATTE AC OLA )

( )

( Anlayanlar(those who get it) <> Anlayıp da anlamamış gibi yapanlar(those who get it do not get it) <> Anlamayanlar(those who do not get it)
-----------------------------------------------------

Anlayanlar(those who get it) <> Anlayıp, anlaşılacak hiçbir şey olmadığı gerçeğini görenler(those who get it but realise there is nothing to get) <> Anlaşılacak bir şey olmadığı gerçeğini görenler(those who realise there is nothing to get)
----------------------------------------------------

Anlamayanlar(those who get it) <> Anlamayıp, anlaşılacak hiçbir şey olmadığı gerçeğini görenler(those who do not get it and realise there is nothing to get) <> Anlaşılacak bir şey olmadığı gerçeğini görenler(those who realise there is nothing to get)
-----------------------------------------------------

Karmakarışık durumda olanlar/hiçbir nasibi ol(a)mayanlar(those who are very confused) )

( O ki, bilmiyor ama biliyor bilmediğini;
çocuktur, onu eğitin/yetiştirin.

O ki, bilmiyor ama bilmiyor bilmediğini;
cahildir, ondan uzakça durun.

O ki, biliyor ama bilmiyor bildiğini;
(belki) uykudadır, onu uyandırın.

O ki, biliyor ama biliyor bildiğini;
bilge kişidir, onu izleyin. )


- CEHL[Ar.] ile CEHR[Ar.]

( Bilmezlik, cehâlet. İLE Yüksek sesle söyleme. )

( CEHL: Köyde/çölde kaybolmuş deve yavrusu. )


- CEHL >< HİLM


- CEHL-İ BASİT ile CEHL-İ MÜREKKEB

( Bilmediğini bilen. İLE Bilmediğini bilmeyen. )

( Şekk. İLE Eş-şekk. )

( O ki, bilmiyor ama biliyor bilmediğini; çocuktur, onu eğitin/yetiştirin. O ki, bilmiyor ama bilmiyor bilmediğini; cahildir, ondan uzakça durun. O ki, biliyor ama bilmiyor bildiğini; (belki) uykudadır, onu uyandırın. O ki, biliyor ama biliyor bildiğini; bilge kişidir, onu izleyin. )


- CEHL-İ MÜREKKEB ile/ve ECHEL-Ü CÜHELÂ

( Bilmediğini bilmemek. İLE/VE Bilmediği halde bildiğini doğru kabul etmek ve iddia etmek. )

( TECHÎL (ETMEK): Cahile cahilliğini söylemek. )


- ÇEHOV değil ÇEHOF


- CEHRE[< Fars.] ile ÇEHRE[< Fars.]

( Pamuk, yün gibi şeyleri eğirip iplik durumuna getirmeye yarayan araç, iğ. İLE Yüz. | Görünüş. | Somurtkanlık. )


- ÇEHRE[Fars. ÇİHRE] ile/ve/||/<> ÇEVRE


- ÇEK AUT[İng. < CHECK-OUT] değil/yerine/= ÇIKIŞ İŞLEMİ


- CEKET ile CEPKEN

( ... İLE Kolları yırtmaçlı ve uzun, harçla işlenmiş, bir tür kısa, yakasız, üst giysisi. )


- CEKETİMİ GİYİNECEĞİM değil CEKETİMİ GİYECEĞİM


- ÇEKİ-DÜZEN (VERMEK)


- ÇEKİ ile ÇEKER

( Tartı. | 250 kg.'a eşit olan, odun, kireç gibi ağır ve kaba şeyleri tartmakta kullanılan bir ağırlık ölçüsü. | Üzüntü, sıkıntı. İLE Bir tartma aygıtının kaldırabildiği ağırlık miktarı. )


- ÇEKİÇ (KEMİĞİ) ile/ve ÖRS (KEMİĞİ) ile/ve ÜZENGİ (KEMİĞİ) ile/ve ORTA KULAK KEMİKLERİ

( AZM-İ MITRAKA ile/ve AZM-İ SENEDÂNÎ ile/ve AZM-İ RİKÂBÎ ile/ve ... )

( image

image )

(

)

( MALLEUS vs./and ANVIL/INCUS vs./and STIRRUP/STIR BONE/STAPES vs./and OSSICLE )


- ÇEKİÇ ile/ve/değil/||/<> TOKMAK


- ÇEKİG ile ÇEKİK/ÇÜPEK ile ÇEKİK
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Bir yazıdaki yardımcı imler. İLE Küçük erkek çocuğunun eşeysel örgeni, pipi. İLE Serçeye benzer benekli bir kuş.[Kayalık yerlerde yaşar.] )


- ÇEKİLGİ/İNZİVA ile/ve/değil/yerine/||/<> OYALANMA


- ÇEKİLİŞ ile/değil ÇEKİM


- ÇEKİM / ÇEKİM KUVVETİ ile/||/<> ÇEKİM KÜTLESİ / KÜTLE

( Nesnelerin çekim(gravitasyon), elektrik, manyetik ve nükleer nitelikli güçlerle birbirini çekmesi. )

( ATTRACTiON VS. MASS )

( L'ATTRACTiON AVEC LA MASSE )

( ANZiEHUNG MiT MASSE )

( CâZiBE iLE KüTLE )


- ÇEKİM GÜCÜ ve/||/<>/>< MERKEZKAÇ GÜCÜ

( Güneşle aralarındaki eşik ve denge, gezegenler ve gezegenlerin hızıdır. )


- ÇEKİM (MURAD)


- ÇEKİM ile ÇEKİM EKİ

( NFLECTION vs. INFLECTIONAL AFFIX )


- ÇEKİM ile/ve/<> GEREKSİNİM


- ÇEKİM ile/ve/||/<> İTİM

( Göksel/semâvî. İLE/VE/||/<> Yersel/arzî. )


- ÇEKİM ile/ve YANILSAMA


- ÇEKİMİN/KAMERANIN:
ÖNÜNDEN GEÇMEK değil/yerine/>< ARKASINDAN GEÇMEK


- ÇEKİMSEL BİÇİMBİLİM ile ÇEKİMSEL BİÇİMBİRİM

( INFLECTIONAL MORPHOLOGY vs. INFLECTIONAL MORPHEME )


- ÇEKİMSER ile ÇEKİNGEN/SINGIN

( ABSTAINER vs. TIMID )


- ÇEKİMSER/LİK ile/ve/||/<> KAÇINGAN/LIK


- ÇEKİMSER/LİK ile/ve/değil/||/<>/< UYUMLU/LUK


- ÇEKİNCE ile SAKINCA

( DRAWBACK vs. INCONVENIENCE )


- ÇEKİNCE ile/değil/yerine SAYGI

( [not] AVOID vs./but RESPECT
RESPECT instead of AVOID )


- ÇEKİNCE ile SIKINTI


- ÇEKİNGEN ile ÇEKİNİK ile ÇEKKİN

( Herşeyden çekinme huy olan, ürkek, sıkılgan. İLE Birkaç kuşak sonra ortaya çıkan ve o zamana kadar aradaki döllerde gizli kalan soyaçekim nitelikleri için kullanılır. [ÇEKİNİK GEN] İLE Elini çekmiş, ilgisiz. )


- ÇEKİNGEN/LİK ile/ve/<> DAYANÇLI/LIK/SABIRLI/LIK


- ÇEKİNGEN/LİK ile İÇE KAPANIK/LIK


- ÇEKİNGEN/LİK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> MESAFELİ/LİK


- ÇEKİNİLMESİ GEREKEN:
SALDIRGAN/LIK ile/ve/||/<>/> ŞIMARIK/LIK

( [Çekinilmesi gereken ...]
İyi birinin aç kaldığındaki saldırganlığı. İLE/VE/||/<>/>Kötü birinin doyduğundaki şımarıklığından. )


- ÇEKİNME ile/ve/değil/||/<> NEZÂKET


- ÇEKİNMEK ile ÇEKİLMEK

( TO AVOID vs. TO RETREAT )


- ÇEKİP ÇEVİRMEK


- ÇEKİP GİTMEK


- ÇEKİP GİTMEK ile/ve/||/<> ÇIKIP GİTMEK


- ÇEKİRDEK BÖLÜNMESİ ile/||/<> ÇEKİRDEK BÖLÜNMESİ ENGELİ / BÖLÜNME ENGELİ ile/||/<> ÇEKİRDEK BÖLÜNMESİ REAKTÖRÜ / NÜKLEER REAKTÖR ile/||/<> ÇEKİRDEK BÖLÜNMESİ ÜRÜNLERİ / BİRİNCİL BÖLÜNME ÜRÜNLERİ ile/||/<> ÇEKİRDEK BÖLÜNMESİ VERİMİ ile/||/<> ÇEKİRDEK DÖNÜŞÜMÜ / GEÇİŞ ile/||/<> ÇEKİRDEK ENGELİ ile/||/<> ÇEKİRDEK FİZİĞİ ile/||/<> ÇEKİRDEK GERİ TEPMESİ ile/||/<> ÇEKİRDEK İNDÜKSİYONU ile/||/<> ÇEKİRDEK İZOMERİ / İZOMER ile/||/<> ÇEKİRDEK KAYNAŞMASI ile/||/<> ÇEKİRDEK KAYNAŞMASI NOKTASI ile/||/<> ÇEKİRDEK KAYNAŞMASI REAKTÖRÜ / KAYNAŞMA REAKTÖRÜ ile/||/<> ÇEKİRDEK KAYNAŞMASI YAKITI / KAYNAŞMA YAKITI ile/||/<> ÇEKİRDEK KUTUPLANMASI ile/||/<> ÇEKİRDEK KUVVETLERİ ile/||/<> ÇEKİRDEK KÜTLESİ ile/||/<> ÇEKİRDEK LAZERİ ile/||/<> ÇEKİRDEK MANYETİK MOMENTİ ile/||/<> ÇEKİRDEK MANYETİK REZONANSI[ÇMR] ile/||/<> ÇEKİRDEK MANYETİK REZONANS SPEKTROMETRESİ ile/||/<> ÇEKİRDEK MANYETİK REZONANS TOMOGRAFİSİ ile/||/<> ÇEKİRDEK MANYETOMETRESİ ile/||/<> ÇEKİRDEK MANYETONU ile/||/<> ÇEKİRDEK MODELLERİ (SIVI DAMLASI | KABUK | ORTAK) ile/||/<> ÇEKİRDEK PARÇALANMASI ile/||/<> ÇEKİRDEK PİLİ ile/||/<> ÇEKİRDEK POTANSİYEL ENERJİSİ ile/||/<> ÇEKİRDEK POTANSİYELİ / COULOMB ENGELİ ile/||/<> ÇEKİRDEK REZONANSI ile/||/<> ÇEKİRDEK REZONANS MANYETOMETRESİ / ÇEKİRDEK MANYETOMETRESİÇEKİRDEK SPİNİ ile/||/<> ÇEKİRDEK TABAN DURUMU / ÇEKİRDEK TABAN ENERJİ DURUMU ile/||/<> ÇEKİRDEK TABAN ENERJİ DURUMU ile/||/<> ÇEKİRDEK TEPKİMESİ ile/||/<> ÇEKİRDEK ETKİ KESİTİ / ETKİ KESİTİ / ÇEKİRDEK TESİR KESİTİ / TESİR KESİTİ ile/||/<> ÇEKİRDEK YARIÇAPI ile/||/<> ÇEKİRDEK YOĞUNLUĞU ile/||/<> ÇEKİRDEK YÜKÜ ile/||/<> ÇEKİRDEK ZİNCİR TEPKİMESİ / ZİNCİR TEPKİMESİ


- ÇEKİRDEK DUYULAR ve/||/<> KAYGI ve/||/<> GÜVENLİK STRATEJİLERİ


- ÇEKİRDEK ile/ve/<> ÇEKİRDECİK

( Evli meyvelerin içinde, bir ya da birden çok bulunan, çoğu sert bir kabukla kaplı tohum. | Yenmek için satılan kabak çekirdği. | Bir gözenin merkezini oluşturan nesnecik. | Atom çekirdeği. | 5 santigrama eşit olan, kuyumculukta kullanılan ağırlık ölçüsü. | Bir şeyin temelini oluşturan öz, nüve. İLE Göze çekirdeğinin içinde, tek ya da birden çok bulunan, yuvarlak nesne. )


- ÇEKİRDEK ile/||/<> ÇEKİRDEK BAĞLANMA ENERJİSİ / BAĞLANMA ENERJİSİ ile/||/<> ÇEKİRDEK BOZULMA MODU / BOZULMA ile/||/<> ÇEKİRDEK BÖLÜNMESİ

( Temel olarak proton ve nötronlardan oluşan, yükü +Ze olan, etrafında elektronların döndüğü ve atomun hemen hemen tüm kütlesini oluşturan çok yoğun merkezî kısmı. | Bir düzenek sargısının ortasında bulunan, manyetik çekirdek ya da kor olarak da bilinen manyetik nesne. )

( NUCLEUS, CORE VS. ... VS. ... VS. NUCLEAR JiSSiON )

( LE NUCLéUS / LE NOYAU AVEC ... AVEC ... AVEC LA FiSSiON NUCLéAR )

( KERN MiT ... MiT ... MiT KERNSPALTUNG )

( NüVE )


- ÇEKİRDEK ile/||/<> ÇEKİRDEKÇİK

( Çekirdek DNA içerir, çekirdekçik rRNA üretir )

( Formül: Nükleus İLE nükleolus )


- ÇEKİRDEK ile/||/<> DEFORMASYON

( Deforme çekirdek modeli ve dönen çekirdekler )

( Aage Bohr tarafından 1952 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1922-2009) (Ülke: Danimarka) (Alan: fizik) (Önemli katkıları: Atom çekirdeğinin kollektif ve parçacık hareketleri modeli) (Nobel: 1975) )


- ÇEKİRDEK ile/ve/=/||/<> GİLİK

( ... İLE/VE/=/||/<> Antalya bölgesinde meyve çekirdeklerine verilen ad. )


- ÇEKİRDEK ile/ve/||/<> GÖZE SIVISI/SİTOPLAZMA[Fr. < CYTOPLASME]/CYTOPLASM[İng.] ile/ve/||/<> PROTOPLAZMA[Fr. < PROTOPLAZMA < Yun.]

( Bir gözenin merkezini oluşturan nesnecik. | Atom çekirdeği. İLE/VE/||/<> Çekirdek dışta kalmak üzere, protoplazma yığını. İLE/VE/||/<> Yapı bakımından, çekirdek ve sitoplazmadan oluşan, yarı sıvı, saydam ve canlı gözenin metabolizma olaylarının oluştuğu yer. )


- ÇEKİRDEK ile/||/<> MODEL

( Atomik çekirdeğin kollektif modeli )

( Aage Bohr tarafından 1952 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1922-2009) (Ülke: Danimarka) (Alan: fizik) (Önemli katkıları: Atom çekirdeğinin kollektif ve parçacık hareketleri modeli) (Nobel: 1975) )


- ÇEKİRDEK ile SIMIŞKA


- ÇEKİRDEK ile/||/<> SİTOPLAZMA

( Çekirdek DNA içerir İLE sitoplazma göze sıvısı )

( Formül: Kromatin İLE Organeller + sıvı )


- ÇEKİRGE ile BASIK ÇEKİRGE

( ... İLE Düzkanatlılar (Orthoptera) takımının cüce çekirgeler (Tetrigidae) ailesinde yer alan, erginleri 15-16 mm boyunda, kahverengi, ergin ve nimfleri çeşitli bitki türlerinde beslenen böcek türü. )

( ... avec TÉTRIX DÉPRiMÉ )

( ... mit DEPRESSOTETRIX DEPRESSUS )


- ÇEKİRGE ile BOZKIR KARAÇEKİRGESİ

( ... İLE Düzkanatlılar (Orthoptera) takımının karaçekirgeler (Gryllidae) ailesinde yer alan, erginleri 12-20 mm boyunda, siyah renkli, ergin ve nimfleri sebzeler, mısır, şekerpancarı gibi bitkilerle beslenerek zarara yol açan böcek türü. )

( CRICKET vs. DESERT CRICKET )

( ... avec GRILLON NOIRÂTRE/PUBESCENT )

( ... mit STEPPENGRILLE )

( MELANOGRYLLUS vs. MELANOGRYLLUS DESERTUS )


- ÇEKİRGE/ÇEKÜRGE[Oğuz] ile BÜRKAN/BİRKAN[Ar.]

( ... İLE Alaca çekirge. )


- ÇEKİRGE ile CADI ÇEKİRGESİ

( ... İLE Dünyanın, en uzun böceğidir. [25 cm.] )


- ÇEKİRGE ile CIRCIR BÖCEĞİ / CIRLAK

( Çekirgenin kulakları, dizlerinde bulunmaktadır. )

( CERÂDE/CERÂD[Çoğul] ile ... )

( MELÂH ile ... )

( GRASSHOPPER/LOCUST vs. CRICKET )

( ACRIDIUM | LOCUSTA cum GRYLLUS/GRILLUS DOMESTICUS/CAMPESTRIS )


- ÇEKİRGE ile JAPON YAPRAK ÇEKİRGESİ

( Ayrıntılarını okuyabilmeniz için burayı tıklayınız... )

( ... cum RICANIA JAPONICA )


- ÇEKİRGE ile KIR ÇEKİRGESİ


- ÇEKİŞME ile ÇELİŞME


- [ne yazık ki]
ÇEKİŞME ile/ve/<>/< İNATLAŞMA


- ÇEKİŞME değil/yerine/>< UYUM


- ÇEKİŞMEK" ile "SİDİK YARIŞTIRMAK"

( Akıllı kişi, kimseyle yarışmaz. Böylece, kimse, onunla yarışamaz. )


- BOŞANMA:
ÇEKİŞMELİ ile/değil/yerine/>< ANTLAŞMALI


- ÇEKME ile/||/<> ÇEKME DEĞERİ ile/||/<> ÇEKME DİRENCİ / ÇEKME SINIRI

( Bir elektronik sinyal üreteci, bağımsız sinyal üreten başka bir devreyle çiftlenim yaptığında ilk üreteç frekansının bağımsız üreteç frekansına doğru değişme eğilimi göstermesi. İki frekans arasındaki fark küçükse bu eğilim çok güçlüdür. İLE/||/<> Yük empedansı yansıma kat sayısının fazı 360 derece değişliğinde bir sinyal üretecinin frekansının uc değerleri arasında ısıl etkiler dışında oluşan fark. [Bu yansıma kat sayısının mutlak değeri 0.20'dir.] İLE/||/<> Bir nesnenin kopuncaya kadar dayanabildiği, birim kesiti başına düşen çekme gücüyle ölçülen zorlanma. )

( PULLiNG VS. PULLiNG FiGURE VS. ULTiMATE TENSiLE STRESS )

( LA TiRE AVEC LA FiGüRE DE LA TiRE AVEC LA TENSiON ULTiME DE LA TRACTiON )

( ZiEHEN, ANZiEHUNG MiT ZiEHUNGSWERT MiT ZUGSPANNUNGSGRENZE )


- ÇEKMECE KÖPRÜSÜ ile MİMAR SİNAN

( Mimar Sinan'ın, tek, imzasının bulunduğu yapıtıdır. )


- ÇEKMECE ile PEŞTAHTA[Fars.]

( ... İLE İş masası gibi kullanılan çekmece. | Sarrafların, üzerinde para saydıkları tahta. )


- ÇEKMEKAT -ile

( Apartmanlarda ya da evlerde, dört yanı teras olarak bırakılan en üst kat. )


- ÇEKTİRİ ile/= ÇEKTİRME

( Yelkenleri olmakla birlikte, kürekle de yol alan, eskiden kullanılmış olan gemi. İLE/= Çekme eylemini yaptırmak. | Büyük, yelken kayığı. )


- ÇEKÜL/ŞAKUL -ile

( Ucuna bir ağırlık bağlanmış iple oluşturulan, yerçekiminin doğrultusunu belirtmek için sarkıtılarak kullanılan bir araç. )


- CELÂL ile/ve/<> CEMÂL

( Kişinin yüzünde hem Celâl, hem Cemâl gizli. Suratı astın mı Celâl, güldün mü Cemâl... )

( İçte[bâtın]. İLE/VE/<> Dışta/n[zâhir]. )

( ... İLE/VE/<> İkram edilen. )

( Batırır. İLE/VE/< Çıkarır. )


- CELB (ETMEK) ile/ve/||/<> CEZB (ETMEK)

( Kendi üzerine çekmek. | Getirtmek, davet etmek, çağırtmak. İLE/VE/||/<> Kendine çekmek. | Etkileyerek kendine bağlamak. )


- CELP/CELB[Ar.] ile ÇAĞRI

( MESSAGE vs. SUMMON )


- CELB-İ MENÂFİ değil/yerine/>< DEF-İ MEFÂSID

( Yanlışları önlemek ve işlememek; çıkarları, iyilikleri getirmek ve işlemekten öncelik kazanır. )

( Def-i mefâsıd, celb-i menâfiden evlâdır. )


- CELCIUS ile/=/||/<> FAHRENHEIT ile/=/||/<> KELVIN

( °C = 1 ile/=/||/<>  °C x 1.8 + 32 ile/=/||/<> °C + 273.15 )

( 100 °C ile/=/||/<> 212 °F ile/=/||/<> 373 K [Suyun kaynama noktası]

0 °C ile/=/||/<> 32 °F ile/=/||/<> 273 K [Suyun donma noktası]

-78 °C ile/=/||/<> -109 °F ile/=/||/<> 195 K [Karbondioksitin donma noktası]

-183 °C ile/=/||/<> -298 °F ile/=/||/<> 90 K [Oksijenin donma noktası]

-196 °C ile/=/||/<> -321 °F ile/=/||/<> 77 K [Azotun donma noktası]

-273 °C ile/=/||/<> -460 °F ile/=/||/<> 0 K [Mutlak sıfır noktası] )

( image )

( 1 Celsius [°C] = 274.15 kelvin [K]

1 Fahrenheit [°F] = 255.9277777778 kelvin [K]

1 Rankine [°R] = 0.5555555556 kelvin [K]

1 Reaumur [°r] = 274.4 kelvin [K] )


- CELEB[Ar.]/İÇOĞLANI/İZLATKO ile CELEB[Ar.]

( ... | İstanbul sarayında ilk işe başlamış acemi. İLE Orospu, fahişe. | Çan. )


- ÇELEBİ ALİ PAŞA CAMİİ :

( Sultan II. Osman döneminde (1618 - 1622) Kaptan - ı Derya ve Sadrazam Güzelce Ali Paşa tarafından yaptırılan bu camiye Çelebi Ali Paşa Camii de deniliyordu. Bu cami 1958'de yol yapım çalışmaları sırasında yıkıldı. )


- ÇELEBİ, ERDOĞAN (İST. 1940) :

( İ.Ü. Edebiyat Fakültesinden mezun oldu. Galatasaray, Yeşildirek ve Kasımpaşa kulüplerinde futbol oynadı. 5 defa genç milli takım formasını giydi. Sarıyer Spor Kulübü'nde 1 dönem yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı. )


- ÇELEBİ ile Çelebi

( Bektaşî ve Mevlevî pirlerinin en büyüklerine verilen unvanç | Hristiyan tüccar. | Görgülü, terbiyeli, olgun kişi. | Sultanların erkek çocuklarına verilen ad. İLE Kırıkkale iline bağlı ilçelerden biri. )


- ÇELEBİ ile/> ŞEHZÂDE[Fars.] ile/> VELİAHD

( Görgülü, terbiyeli ve olgun. | Bay. | Bektâşî ve Mevlevî Pîr'lerinin, en büyüklerine verilen san. İLE/||/<> Sultanların ve oğullarının erkek çocuklarına verilen san. İLE/||/<> Bir hükümdarın ölümünden ya da tahttan çekilmesinden sonra tahta geçmeye aday olan kişi. | Herhangi bir göreve ya da makama geleceği beklenilen kişi. )


- ÇELEBİÇ, SEAD (VİSEGRAD, YUGOSLAVYA, 1956) :

( Yugoslavya'nın Banya Lca Baroc kulübünden transfer edildi (1982). Beş sezon (1982 - 1987) tescilli kaldı. 134 Lig, 12 Kupa, 2 turnuva olmak üzere 148 resmi ve 28 özel maçla birlikte toplam olarak 176 kez Sarıyer forması giydi. Lig maçlarında 49, Kupa maçlarında 5 ve özel maçlarında 11 olmak üzere toplam olarak takımına 65 gol kazandırdı. Futbolu Sarıyer'de bıraktı. )


- CELEBRATION vs. CONGRATULATION


- CELEP/CELEB[Ar.] değil/yerine/= İÇOĞLANI

( Saraylarda, çeşitli devlet hizmeti için aday olarak yetiştirilen gençlere verilen ad. )


- CELESÂT-I ÂTÎ değil/yerine/= GELECEK OTURUMLAR


- CELÎD[Ar.] ile CELÎD[Ar.]

( Fazla celâdetli[yiğit/kahraman] olan. İLE Kırağı, çiy, şebnem. )


- ÇELİK GÜLESOY PARKI :

( Büyükdere Mahallesindedir. 1.867,15 m²lik bir alan üzerindedir. 470,84 m²lik yeşil alanı ve 152,51 m²lik değişik amaçla kullanılan tesis bulunmaktadır. )


- ÇELİK TRANS TERSANESİ :

( Büyükdere, Çayırbaşı arasında bulunan iki tersaneden biridir. Uzun yıllar taka, çektirme, gulet, balıkçı tekneleri ve küçük boyutlu saç teknelerin çekilip bakımının yapıldığı bir tersane idi. 1980'li yıllarda kıyı düzenlemeleri nedeniyle kaldırıldı. Bu tersanenin bir ismi de "Hami Bey Tersanesi" idi. Yerlerine Belediye binası ve park yapıldı. )


- ÇELİK ÜRETİMİ (WOOTZ) ile/||/<> AVRUPA ÇELİK ÜRETİMİ

( Hint Wootz çeliği yüksek karbonlu çelik İLE Avrupa çeliği sonradan geliştirildi. )

( Hint Demirciler tarafından -300 yılında keşfedildi/formüle edildi. )


- ÇELİK YAPI ile (DEMİRLİ) BETON YAPI(KARKAS[Fr. < CARCASSE]


- ÇELİK, A. İLKER (İST. 1954) :

( Boluspor'dan kaleci olarak transfer edildi (1984). Dört sezon (1984 - 1988) tescilli kaldığı Sarıyer'de 74 Lig 7 Kupa ve 3 Turnuva maçı olmak üzere 84 resmi ve 21 özel maçla birlikte toplam 105 maçta forma giydi. Lig maçlarında 83, Kupa maçlarında 8, Turnuva maçlarında 2 ve özel maçlarda 12 olmak üzere 105 gol yedi. )


- ÇELİK, AV. NURETTİN (SİVAS, 1956) :

( İlkokul ve Ortaokuldan sonra Sivas İmam Hatip Lisesine devam etti ve bu okuldan 1977 yılında mezun oldu. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirdikten sonra bir süre serbest avukatlık yaptı. 1994 yerel seçiminde Fazilet partisinden Sarıyer Belediye Meclis Üyeliğine seçildi ve 5 yıl Başkan Yardımcısı olarak görev yaptı. Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP)'nin Sarıyer'de kuruluş çalışmalarına katıldı ve İlçe Başkanı olarak 2009 yılı başlarına kadar görev yaptı. 2014 yerel seçimlerinde Belediye Başkanlığı içini aday adayı oldu. Aday yapılmayınca Belediye Meclisine seçildi. Serbest avukatlık yapmaktadır. )


- ÇELİK, GÜLDEREN () :

( Sarıyer Belediyesi Karate takımı sporcusu olup; 2004'te İtalya'da Uluslararası Karate Şampiyonasında; 2004 Almanya'da Uluslar arası Karate Şampiyonasında, 2004'te Moskova'da Avrupa Şampiyonasında; 2004'te Belgrad'da Üniversiteler Arası Şampiyonada; 2004'te Meksika'da yapılan Dünya Şampiyonasında; 2005'te İtalya'da Uluslararası Karate Şampiyonasında birincilik;. 2005 Amerika'da da Milletlerarası Karate Şampiyonasında ikincilik, İspanya'da üçüncülük ve 2009'da Tokyo/Japonya'da yapılan Dünya Tekvando Şampiyonası'nda üçüncülük gibi başarılı dereceler yaptı. Ayrıca 16. Akdeniz Oyunlarında Karate dalında 50 kiloda Altın birinci olarak altın madalya kazandı. Ayrıca Takım birinciliklerinde takım kadrosunda yer aldı. )


- ÇELİK, ÖZGÜR (BULANIK, 1986) :

( Defans adamı olarak transfer edildi ve iki sezon (2018/2019 ve 2019/2020) Sarıyer'de tescilli kaldı. Lacivert beyazlı forma altında 45 lig ve 1 kupa olmak üzere 45 kez remzi maçta oynadı ve takımına 8 gol kazandırdı. 2019/20209 sezonu bitmeden serbest bırakılan bu futbolcu İnegöl, Turanspor, Küçükköy, Selçuklu, Kocaeli Birlik, Hatay ve Bandırmaspor'da oynadı. )


- ÇELİK, TEKİN (KARS, 1962) :

( Zeytinburnuspor'dan transfer edildi (1987). Dört Sezon (1987 - 19919 tescilli kaldı. Bu süre içinde 58 Lig ve 7 Kupa maçı olmak üzere 65 resmi ve ayrıca 46 özel maçla birlikte 111 maçta forma giydi. Takımına lig maçlarında 1 gol kazandırdı. )


- ÇELİK ile GRAFEN

( )


- ÇELİK ile PASLANMAZ ÇELİK

( ... İLE Çeliğe %10-30 krom katılarak. )


- ÇELİKKOL, NECDET (ANK. 1927 - 1983) :

( Memuriyet hayatına İstanbul Belediyesinde Zabıta memuru olarak başladı ve Zabıta Müdürlüğünden emekli oldu. Sarıyer Spor Kulübü'nde 1 dönem yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı. )


- ÇELİKKOL, ŞEVKET (ERZURUM, 1933 - 2002) :

( Sarıyer'in hem amatörlük hem de profesyonellik döneminde takımda yer aldı. 14 Lig ve 1 Özel maçta yer aldı. Lig maçlarında takımı hesabına 5 gol kaydetti. )


- CELİLÜ'L-KELÂM ile DAKİKÜ'L KELÂM

( İtikad. İLE Aklî felsefe [varlık, doğa, kişi, toplum vs...]. )


- ÇELİŞİK OLAN ile/ve/değil/||/<>/< ÇELİŞİK GÖRÜNEN


- ÇELİŞİK ile/ve/değil BARIŞMAMIŞ


- ÇELİŞİK" ile/değil ÇELİŞKİ OLDUĞUNU İDDİA EDENİN BİLGİSİZLİĞİ/YETERSİZLİĞİ


- ÇELİŞİK = MÜTENAKIZ = CONTRADICTORY[İng.] = CONTRADICTOIRE[Fr.] = KONTRADIKTORISCH, WIDERSPRECHEND[Alm.] = CONTRADICTORIUS[Lat.] = CONTRADECIR[İsp.]


- ÇELİŞKİ ile/||/<> AÇMAZ


- ÇELİŞKİ ile/ve/değil/||/<>/< ANA ÇELİŞKİ


- ÇELİŞKİ ve/||/<> BÜTÜNÜN PARÇASI


- ÇELİŞKİ ile/ve ÇATIŞKI

( Düşündürür. İLE/VE Güldürür ya da ağlatır.[öfkeden] )

( Goes to think. WITH/AND Goes to laugh or cry.[by the anger] )

( CONTRADICTION vs./and CONFLICT )


- ÇELİŞKİ ile/değil/< DAYANÇ/SABIR


- ÇELİŞKİ ile/ve/değil/yerine EYTİŞİM

( CONTRADICTION vs. DIALECTIC )


- ÇELİŞKİ ile/ve/||/<> İKİRCİK


- ÇELİŞKİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İLİŞKİ

( [not] CONTRADICTION vs./and/but/||/<>/< RELATION
RELATION instead of CONTRADICTION )


- ÇELİŞKİ ile/değil/yerine/>< İLİŞKİ


- [ne yazık ki]
ÇELİŞKİ ile/ve/||/<> KISIR DÖNGÜ


- ÇELİŞKİ ile/ve/||/<> TUTARSIZLIK


- ÇELİŞKİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< UYUMSUZLUK


- ÇELİŞKİLİ ile/ve/<> ÇEKİCİ/CÂZİBELİ


- ÇELİŞKİLİ ile/ve/değil/<> ÖZENSİZ


- ÇELİŞKİYE/ÇATIŞKIYA İŞARET (ETMEK) ile/ve/değil/<> SERZENİŞ


- ÇELİŞME/ÇELİŞKİ = TENAKUZ = CONTRADICTION[İng., Fr.] = WIDERSPRUCH[Alm.] = CONTRADICTIO[Lat.] = CONTRADECIR[İsp.]


- ÇELİŞMEZLİK ile/ve ÇOKLUK


- CELLAT[Ar. < CELLAD] değil/yerine/= ÖLDÜRMEN


- CELLULAR İLE MOLECULAR İLE SYSTEMİC İLE EVOLUTİONARY ile/||/<> YAŞLANMA KURAMLERİ

( Yaşlanmanın farklı seviyeleri. )

( Formül: Hayflick limit ~50 )


- ÇELME ile ÇELGİ

( Yolundan çevirmek, engel olmak, engellemek. | Düşürme. | Birini yere düşürmek için ayağının önüne ayak uzatma. | Örtünüp iki ucunu bağlamak. Arkadan, hafifçe bağlanan başörtüsü. | Bir şeyin kenarını, verev ya da çapraz kesmek, çalmak. | Düşüncenin/sözün, birbirini tutmaması, birbirine ters düşmesi. İLE Çene altından bağlanan başörtüsü. )


- DİKKATİNİ:
"ÇELMEK" değil ÇEKMEK


- CELSIUS DERECESİ ile/ve/<> CELSIUS SICAKLIK ÖLÇEĞİ

( Sıcaklık aralığı ya da farkının, 1 kelvin'e ve Celsius ölçeğindeki sıcaklık aralığının 1/100'üne eşit sıcaklık birimi. [simgesi: °C] İLE/VE/<> Normal koşullarda, suyun donma sıcaklığını 0 derece ve kaynama sıcaklığını da 100 derece kabul eden ve kelvin olarak mutlak sıcaklığa, °C = °T-273.15 ile bağlı olan ölçek. )


- CELSİUS ile/||/<> FAHRENHEİT

( Celsius suyun donma-kaynama 0-100 İLE Fahrenheit 32-212 )

( Formül: °C = (°F - 32) × 5/9 )

( Anders Celsius tarafından 1742 yılında keşfedildi/formüle edildi. )


- ÇELTİK ile/ve/> PİRİNÇ ile/ve/> PİLAV

( Kabuğu ayıklanmamış pirinç. İLE/VE/> Kabuğu ayıklanmış çeltik. İLE/VE/> Bu pirinçlerden yapılan yemek. [Ayıklanmış/kabuksuz, "beyaz pirinç", besin değerlerinden yoksun, neredeyse posa olarak mideyi şişiren özelliğinden öte pek bir etkisi/katkısı olmayan bir gıdadır. Çeltiği yeğlemekte yarar vardır!] )


- CEM[Ar.] ile CEM'[Ar. çoğ. CUMÛ] ile CEMM[Ar.]

( Hükümdar, şah. | Şark söylencesinde/mitolojisinde şarap ve içkinin mucidi. | Süleyman Peygbamber'in takma adı. İLE Toplanma, yığma. | Birden fazla kişi, hayvan ve eşyayı gösteren ad. | Çoğul. [Ar. dilb.] İLE Büyük sayı, çokluk, kalabalık. )


- CEM ile/||/<> TEFRÎK ile/||/<> DARB ile/||/<> TANSÎF

( Toplama işlemi. İLE/||/<> Çıkarma işlemi. İLE/||/<> Çarpma işlemi. İLE/||/<> Yarıya bölme işlemi. )


- CEM ile/ve/değil TEVHİD


- CEMÂAT[Ar. < CEM] ile CEMÂÂT[Ar. çoğ. CEMÂAT] ile CEMÂD[Ar.]

( İnsan topluluğu. | İmamın arkasında namaz kılanlar. İLE İnsan toplulukları. | İmamın arkasında namaz kılanlar. | Bir mezhepten olan topluca halk. | Yeniçeri teşkilâtında birkaç odadan oluşan bölüm. İLE Taş gibi cansız olan şey. )


- CEMAAT ile/ve CEMİYET

( COMMUNITY vs. SOCIETY )

( GEMEINSCHAFT mit GESELLSCHAFT )


- CEMÂDAT(CANSIZLAR) ve/</>/ve NEBÂDAT(BİTKİLER) ve/</>/ve HAYVANAT(CANLILAR)HAYVAN-I NÂTIK(BEŞER/İNSAN)


- CEMÂDÂT ile/ve/||/<>/> NEBÂTÂT ile/ve/||/<>/> HAYVANÂT ile/ve/||/<>/> BEŞERİYET > İNSAN

( Donmuş akıl[/logos]. İLE/VE/||/<>/> Yukarı doğru yönelebilen. İLE/VE/||/<>/> Hareket eden. ["canlı" anlamına ge(tiri)l(e)mez!] İLE/VE/||/<>/> Düşündüğünü, düşünebilen. > Düşünerek hareket edebilen. )


- CEMÂH[Ar.] ile CENÂH[Ar.]

( Atın baş sertliği, harınlık. İLE Kanat, kuş kanadı. | Kol, pazı. | Yan, kol. | Âhiret. )


- CEMÂL GÖRMEK ve/||/<> KEMÂL BULMAK ve/||/<> RIZÂ DEVŞİRMEK


- CEMAL:
GÜZELLİK ile/ve YÜZ


- CEMÂL:
İNSAN YÜZÜ ile/ve/değil/||/<>/< İNSAN SÖZÜ


- CEMAL PAŞA (MİDİLLİ/YUNANİSTAN, 1872 - 1922) :

( Boyacıköylü'dür/Sarıyer). Osmanlı Devleti'nin asker ve siyaset adamlarındandır. İttihat Terakki Fırkası'nın önemli üç paşasından biridir (Enver Paşa, Talat Paşa ve Cemal Paşa). İttihat Terakki İkinci Meşutiyet'i olayını takiben iktidara gelince kurulan kabineye "Üç Paşalar" iktidarı denildi. Balkan Savaşlarına, Sarıkamış Harekâtına, Birinci İkinci Kanal harekâtına katıldı. Kanal Harekâtı sırasında sert tutumu, aydın Araplara karşı sert davranması ile dikkat çekti. Her iki Kanal harekâtı da üst üste yenilgiler alınması üzerine önve Birinci Ferikliğe yükseltildi (Org.) sonra da yeni kurulan Suriye, Filistin, Hicaz ve Yemen Asir Bölgesi Komutanlığına getirildi. Aslına bu geri hizmetti. Yerine ise Alman Von Falkenhein getirildi yeni kurulan Yıldırım Orduları Grubunun komutanı oldu. İttihat Terakki Fırkası Hükümetlerinde Nafia (Bayındırlık) ve Bahriye (Donanma) Bakanlığı gibi siyasi görevlerde bulundu. 1917'de İttihat terakki Fırkası'nın Merkezi Umumi azalığına seçildi. Birinci Dünya Savaşı yenilgisi üzerine Talat Paşa Hükümeti istifa ettikten sonra 1 - 2 Kasım 1918'de İttihat terakki yedi önemli ismi ile birlikte bir Alman denizaltısı ile Odessa'ya kaçtılar. Buradan Almanya'ya giderek çalışmalarını devam ettirdiler. Bilahare değişik yerlere gittiler. İstanbul'daki Sıkıyönetim tarafından Osmanlıda yaşayan Arap unsurlarının isyanına neden olduğu için gıyabında idama mahkûm edildi (05.07.1919). Tiflis'e geçen ve burada çalışmalarına devam eden Cemal paşa 21.0.1922'de Tiflis'de arabasının içinde Ermeni bir komitacı tarafından öldürüldü. )


- CEMÂL ve/||/<> KEMÂL

( Seyr eylenir. VE/||/<> Tahsil edilir. )


- ÇEMÂN[Ar.] ile ÇEMEN[Erm.]

( Naz ile salınarak yürüyen. | Şarap kadeni. | Çemen. İLE Yeşil ve kısa otlarla örtülü yer, çimen. | Ağaç ve çiçeği olan çayır, yeşillik. )

( ... cum CUMINUM CYMINUM )


- ÇEMBER ile/değil ÇEPER


- ÇEMBER ile DAİRE

( ... İLE Bir noktaya eşit uzaklıktaki noktaların toplamı. )

( CIRCUMFERENCE vs. CIRCLE )


- ÇEMBERCİ, ÇİĞDEM (İST. 1973) :

( Edirne Tıp Fakültesinden doktor olarak mezun oldu. SSK Göztepe hastanesinde doktor olarak meslek hayatına devam etmektedir. Antrenör Dursun Tepeyurt tarafından yetiştirildi. Sarıyer Spor Kulübü atletizm takımında yarışırken kendisini kabul ettirdi. Bilahare Enka Spor Kulübüne geçti ve başarılı spor hayatını burada devam ettirdi. 100 m. engelli yarışmalarında pek çok birincilikleri vardır. Defalarca Milli formayı giymek başarısını gösteren Sarıyer'den yetişmiş sporculardan biridir. )


- ÇEMBERİN:
ÇEVRESİ ile/ve/<> ALANI

( )


- ÇEMBERLİTAŞ ile KIZTAŞI[< MARKIANOS SÜTUNU]


- CEMİ ile/ve/||/<> KESİR ile/ve/||/<> MEBZUL[Ar. < BEZL] ile/ve/||/<> CÜMLE

( Toplam. İLE/VE/||/<> Çok. İLE/VE/||/<> Bol, çok, ucuz. | Tıka basa. İLE/VE/||/<> Ne var, ne yok ise hepsi. | O andaki hepsi. )


- CEMÎ[Ar.] ile/ve/||/<> KÜLLÎ[Ar.]


- CEMİL EFENDİ :

( Büyük Sarıyer Selini bildiren heyette muhtarı - sani olarak ismi geçiyor. )


- CEMİL TOPUZLU ve/||/<> CEMALETTİN EFENDİ

( )


- CEMİYETÇİ BAKIŞ/ANLAYIŞ ile/ve/<> STRATEJİK BAKIŞ/ANLAYIŞ ile/ve/<> FARKLI BAKIŞ/ANLAYIŞ


- ÇEMKİRMEK ile ÇEMKİRMEK

( Birine karşı gelmek, sert yanıt vermek.İLE Köpeğin kesik kesik havlaması. )


- ÇEMOSFER = TERMOSFER


- ÇEMREMEK ile/ve/||/<> ÇEMRENMEK

( Kol, paça, etek gibi şeyleri sıvamak. İLE/VE/||/<> Kendi kol, etek ya da paçalarını çemremek. | Bir işe girişmek için hazırlanmak, paçaları sıvamak. )


- ÇEN ÇEN (ÇENE ÇALMAK, GEREKSİZ/FAZLA KONUŞMAK)


- CENÂB-I[: Taraf, yön. < Hazret. ] HAKK ile ALLÂH-Ü TEÂLÂ (olarak tanımlamak)


- CENÂH ile/||/<> CENÂB ile/||/<> ZIMN

( Yan taraf. İLE/||/<> Evin yan tarafı, avlu (hürmet bildirilen sıfat olarak da kullanılır). İLE/||/<> İç taraf. )


- CENÂH ile VECHE[aslı VİCHE]

( Kanat, kuş kanadı. | Kol, pazı. | Yan, kol. | Âhiret. İLE Yüz. | Yan, taraf, semt. )


- CENÂH-I ZÜBÂB[Ar.] -ile

( Sinek kanadı. )


- CENÂZE NAMAZINDA:
4 SELÂM ve/<> 4 UNSUR

Bugün[16 Kasım 2025]
itibarı ile 49.818 başlık/FaRk ile birlikte,
49.818 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(36/201)