Bugün[31 Aralık 2025]
itibarı ile 5.978 başlık/FaRk ile birlikte,
5.978 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.


Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(2/25)


- ADÂLET:
"EN YÜKSEK İYİ" ile/ve/değil/yerine/<> EN YÜKSEK KAMUSAL İYİ


- ADÂLET ve/<> EHLİYET


- ADÂLET ve/||/<>/> EMÂNET ve/||/<>/> EHLİYET/LİYÂKAT ve/||/<>/> MEŞVERET ve/||/<>/> MASLAHAT


- ADÂLET ile/ve/||/<> ERDEM/FAZİLET

( Sevginin ürünleri. İLE/VE/||/<> Aklın ürünleri. )

( "Adâlet, erdemin bir parçası değil tümüyle erdemdir. Adâletin tersi olan haksızlık da kötülüğün bir parçası değil tümüyle kötülüktür." )

( Products of love. VS./AND/||/<> Products of intelligence. )

( JUSTICE vs./and/||/<> VIRTUE )


- ADÂLET ile/ve/değil EŞİK


- ADALETSİZ ile EŞİTSİZLİK ile EŞİTSİZLİK

( INEQUITABLE vs. INEQUITY vs. INEQUIVALENCE )

( غير منصفانه ile نا درستي ile ناهمارزي )

( غير منصفانه ile NA DARESTY ile ناهمارزي )


- ADAM ile/ve/||/<> EFENDİ

( Bir şey/ler biliyorsan, susma! İbret alsınlar. İLE/VE/||/<> Bir şey bilmiyorsan, sus ki, en azından, efendi sansınlar. )


- ADAPTASYON ile/ve/||/<>/> ENTEGRASYON


- add.[Lat. < ADDE] değil/yerine/= EKLEYİNİZ


- ADD-ON/THERAPY[İng.] değil/yerine/= EKLEMELİ SAĞALTIM


- ADD :/yerine EKLEMEK


- ADDITIONAL :/yerine EK


- ADEN-/ADENO- ile/||/<> ADİPO- ile/||/<> ADENO- ile/||/<> ATHER-/ATHERO- ile/||/<> AXILLO- ile/||/<> MYX-/MYXO- ile/||/<> MUC-/MUCO- ile/||/<> BLENN-/BLENNO- ile/||/<> -AGOGUE ile/||/<> ELEO-/ELAEO-/ELAİO-/OLEO- ile/||/<> LİP-/LİPO- ile/||/<> PİMELO- ile/||/<> STEAR-/STEARO-/STEAT-/STEATO- ile/||/<> SİAL-/SİALO- ile/||/<> PTYAL-/PTYALO- ile/||/<> LACT-/LACTO- ile/||/<> GALACT-/GALACTA-/GALACTO- ile/||/<> AMPHİ- ile/||/<> PY-

( Bez, salgı bezi, bez ile ilgili [adenom: Bez tümörü]. İLE/||/<> Yağ dokusu ile ilgili [adiposit: Yağ gözesi]. İLE/||/<> Yağ, yağ dokusu. İLE/||/<> Damar plağı, yağ birikimi [ateroskleroz: Damar sertliği]. İLE/||/<> Koltuk altı ile ilgili [aksiller lenf nodu: Koltuk altındaki lenf bezleri]:. İLE/||/<> Mukus, müköz bez ve dokularla ilgili. İLE/||/<> Mukus ya da müköz membranlarla ilgili. İLE/||/<> Mukusun olması, mukusla ilgili. İLE/||/<> Salgılatan, başlatan, artıran. İLE/||/<> Yağ, akıcı yağ. İLE/||/<> Yağ. İLE/||/<> Yağla ilişkili. İLE/||/<> Yağ, donyağı, mum yağı. İLE/||/<> Tükürük ve tükürük bezleri ile ilgili. İLE/||/<> Tükürük, tükürük bezi ile ilgili. İLE/||/<> Süt. İLE/||/<> Süt, süt gibi sıvı. İLE/||/<> Cerahatle ilgili, cerahat olması. İLE/||/<> İki yönlü, çift [amfipatik: Hem suyu, hem de yağı seven moleküller]. )


- ADIM/SOLUK/LOKMA/YUDUM ile/ve/||/<> EDİNİM


- ADIN(İSMİN) DURUMLARI(HALLERİ):
YALIN ile/ve/<> -İ HALLERİ ile/ve/<> -E HALİ ile/ve/<> -DE HALİ ile/ve/<> -DEN HALİ ile/ve/<> -İN HALİ

( Yalın. İLE/VE/<> Belirtme/Yükleme/Kimi. İLE/VE/<> Yönelme/kime. İLE/VE/<> Bulunma/Kimde/Kalma. İLE/VE/<> Ayrılma/Kimden/Çıkma. İLE/VE/<> Tamlayan/İlgi/Katılma/Kimin. )

( [Lat./İng./Fr.] Nominatif. İLE/VE/<> Akuzatif. İLE/VE/<> Datif. İLE/VE/<> Lokatif. İLE/VE/<> Ablatif. İLE/VE/<> Genitif. )


- ADLAR ile EYLEMLER/FİİLLER ARASINDA BAĞINTI SAĞLAYAN HARFLER

( Cüveynî, bir ifâdenin lafzı ve anlamında yol açtığı değişikliğe göre dört kısma ayırmıştır: ( 1. Lafzı ve okunuşunu değiştirmeyip anlamı değiştiren harfler; 2. Lafzı ve okunuşu değiştirmeyip anlamı değiştiren harfler; 3. Hem lafzı hem de anlamı değiştiren harfler; 4. Ne lafzı ne de anlamı değiştiren harfler. )


- admov[Lat. < ADMOVE] değil/yerine/= EKLEYİNİZ, KATINIZ


- ADOLESCENT :/yerine ERGEN


- ADOPT :/yerine EVLAT EDİNMEK


- ADRENALİN[İt./Fr. ADRENALINE]/EPİNEFRİN ile/değil/yerine ENDORFİN

( Hekimlikte damarları daraltma, bronşları açma, kanamaları kesme vb. amaçlarla kullanılan, kan şekerinin yükselmesine yol açan böbrek üstü bezlerinin salgısı. İLE/DEĞİL/YERİNE Mutluluk salgısı/hormonu. )

( Hekimlikte damarları daraltma, bronşları açma, kanamaları kesme vb. amaçlarla kullanılan, kan şekerinin yükselmesine yol açan böbrek üstü bezlerinin salgısı. İLE/DEĞİL/YERİNE Mutluluk salgısı/hormonu. )


- AER-/AERO- ile/||/<> ETH- ile/||/<> PHYSO- ile/||/<> PNEUM-/PNEUMA-/PNEUMAT-/PNEUMATO- ile/||/<> PNE-/-PNEA/PNEO-/-PNOEA ile/||/<> LARYNG-/LARYNGO- ile/||/<> PNEUMO-/PNEUMON-/PNEUMONO-

( Hava, havayla/gazla ilgili, gaz. İLE/||/<> Hava. İLE/||/<> Gaz ya da hava bulunması. İLE/||/<> Hava, yel, solunumla ilgili, bir bölümde hava ya da gaz olması. İLE/||/<> Solunum, belirli tipte solunumla ilgili. İLE/||/<> Soluk borusu ile ilgili, larinks. İLE/||/<> Akciğer, hava ya da solunumla ilgili. )


- ÂFAK ile/ve ENFÜS

( Bir şeyi anlatmak için şeriat erbabı âfaktan, hakikat erbabı ise enfüsten örnek verir. )


- ÂFET ile/ve/||/<>/> EKSİK/NOKSAN[Ar. NUKSAN]


- AFFECT :/yerine ETKİLEMEK


- AFFERENT ile/||/<> EFFERENT

( Afferent merkeze doğru İLE efferent merkezden uzağadır )

( Formül: Duyu İLE motor )


- AFRODİZYAKTA[Yun.]:
EŞEYSEL İSTEĞİ ARTIRAN ile/ve/||/<> EŞEYSEL GÜCÜ ARTIRAN ile/ve/||/<> EŞEYSEL HAZZI ARTIRAN


- AĞAÇ ile EJDERHA KANI AĞACI


- AGENEZİ[Fr.] değil/yerine/= EMBRİYON GELİŞİMİ SIRASINDA BİR ÖRGENİN OLUŞMAMASI


- AĞIR METAL ile/||/<> ESANSİYEL METAL

( Ağır metal toksik Hg, Pb, esansiyel gerekli Fe, Zn. )

( Formül: Zehir İLE besin )


- AĞIZ ile/ve/değil EŞİK


- AĞLAMA DUVARI değil el-BURAK


- AĞLAMAK ile/ve/değil EŞİK


- AĞLI ODUN BORULARI = EV'İYE-İ ŞEBEKÎYE = VAISSEAUX RÉTICULAIRES, VAISSEAUX RÉTICULÉS


- AGONİST/AGONIST[İng.] değil/yerine/= ETKİDEŞ


- AHLÂK/ERDEM ve/||/<> EYLEM/SELLİK


- AHLÂK ile/ve/<> ERDEM/FAZİLET

( Toplumsal. İLE/VE/<> Kişisel. )

( Hiçbir çiçeğin kokusu rüzgâra karşı gidemez fakat erdemlerin kokusu rüzgâra karşı gider en uca bile ulaşabilir. )

( Erdemler ve güçler kendini-idrakle birlikte gelir, daha önce değil. )

( Erdemleri korumanın en iyi yolu erdemlilerle birlikte olmaktır. )

( EUBULIA: Siyasal bir erdem. )

( MORALS vs./and/<> VIRTUE )

( ... ile/ve/<> DE )


- AHLÂK ile EŞEYSELLİK(CİNSELLİK)


- AHLÂK ile/ve/değil EŞİK


- AHLÂK ve/<> EYLEM

( MORALS and/<> ACTION )


- AHLÂKÎ(DİANOETİK) ERDEM/LER ile/ve ENTELEKTÜEL ERDEM/LER


- AHMEDTU'N-NÂRA[Ar.] ile ETFE'TUHÂ[Ar.]


- AİDİYET değil/yerine EHLİYET


- AIDS/ACQUIRED IMMUNODEFICIENCY SYNDROME[İng.] değil/yerine/= EDİNİLMİŞ BAĞIŞIKLIK YETERSİZLİĞİ BELİRGESİ


- AİT OLMAK ile AİT OLMAK ile AİT ile AİT ile EŞYALAR

( BELONG vs. BELONG TO vs. BELONGING vs. BELONGING TO vs. BELONGINGS )

( متعلق بودن ile تعلق داشتن ile اختصاص داشتن ile تعلق گرفتن ile تعلق ile متعلقات واموال ile متعلق ile متعلق به ile حشم ile ضياع ile متعلقات )

( MOTALGH BODAN ile TALGH DASHTAN ile AKHTESAS DASHTAN ile TALGH GARAFTAN ile TALGH ile MOTALGHAT VAMVAL ile MOTALGH ile MOTALGH BAH ile HASHAM ile ضياع ile MOTALGHAT )


- AİT ile/ve/değil EMÂNET/VEDİA[Ar.]


- AJAN/AGENT[İng.] değil/yerine/= ETKEN


- AJAN değil/yerine/= ETKEN | İLAÇ | ARAÇ


- AKİL BALİĞ/BALİĞ değil/yerine/= ERGEN/ERİN/YENİYETME


- AKIL HOCASI ile/ve/değil/<> ESİN KAYNAĞI


- AKIL ile/ve/<>/= EYLEM

( Kişi, eylem varolanıdır. )

( AKIL: Eylemler(imiz)e düzen verme/katma. )

( REASON vs./and/<>/= ACTION )


- AKIL ile ZEKA ile ENTELEKTÜEL ile AYDINLAR ile İSTİHBARAT ile İSTİHBARAT BÜROSU ile ZEKA TESTİ ile ZEKİ ile ENTELİJANSİYA ile ANLAŞILIR

( INTELLECT vs. INTELLECTS vs. INTELLECTUAL vs. INTELLECTUALS vs. INTELLIGENCE vs. INTELLIGENCE BUREAU vs. INTELLIGENCE TEST vs. INTELLIGENT vs. INTELLIGENTSIA vs. INTELLIGIBLE )

( عقل ile قوه درک ile خرد ile الباب ile روشنفکر ile عقلي ile معنوي ile آدم باذوق ile عقلاني ile عقلايي ile روشن فکران ile درايت ile شعور ile اطلاعاتي ile هوشمندي ile ذکاء ile خوشفکري ile فراست ile آگاهي ile مشعر ile هشياري ile هوش ile اداره اطلاعاتي ile آزمايش هوش ile باشعور ile با هوش ile تيز هوش ile کاردان ile هوشمند ile باکله ile هشيار ile باهوش ile عاقل ile با عقل ile ذکي ile طبقه روشنفکر ile مفهوم ile قابل فهم )

( AGHAL ile GHOOH DARK ile KHARD ile الباب ile ROSHNAFKAR ile AGHALY ile MANOY ile ADAM BAZOGH ile AGHALANY ile AGHALAYY ile ROSHEN FEKRAN ile DARAYT ile SHOUR ile ETLAATY ile TEOOSHMANDY ile ZEKA ile KHOSHAFKARY ile FARAST ile AGAHY ile MOSHER ile NPASHYARY ile TEOOSH ile EDAREH ETLAATY ile AZMAYSH TEOOSH ile باشعور ile BA TEOOSH ile TYZ TEOOSH ile KARDAN ile TEOOSHMAND ile باکله ile NPASHYAR ile BAHOOSH ile AGHAL ile BA AGHAL ile ذکي ile TABAGHEH ROSHNAFKAR ile MAFAOOM ile GHABEL FANPAM )


- AKIL/LI ile/ve/||/<>/> ERDEM/Lİ

( Akıllı kişiler, sudan hoşlanır. Erdemli kişiler, dağlardan zevk alır.
Akıllılar kıpır kıpırdır, erdemliler dingindir.
Akıllılar neşelidir, erdemlilerse uzun ömürlüdür. )


- AKIM ile/ve/||/<> EKOL


- AKİZ değil/yerine/= EDİNİLMİŞ


- AKL[Ar.] ile ERB[Ar.]


- AKLEDİLEBİLİRLİK ile/ve/<> EBEDİLİK


- AKR[Fr.] değil/yerine/= EKİLİ TOPRAK YÜZEY ÖLÇÜSÜ BİRİMİ


- AKROMATİK[Fr.] değil/yerine/= EŞYANIN GÖRÜNTÜLERİNİ YANAR DÖNER PARÇALAR OLMADAN GÖSTEREN OPTİK DÜZEN/EK


- AKROMEGALİ[Fr.] değil/yerine/= ELLERDE, AYAKLARDA VE BAŞTA GÖRÜLEN AŞIRI BÜYÜME


- AKROPATİ[Fr.] değil/yerine/= EL VE AYAK UCLARINDAKİ SAYRILIKLAR


- AKROPOL[Yun.] değil/yerine/= ESKİ YUNAN KENTLERİNDE, SARAY VE TAPINAKLARIN YER ALDIĞI İÇ KALE


- AKS/AXIS[İng.] değil/yerine/= EKSEN


- AKSÂM ile ENVÂ ile ESNAF

( [tekili] "Kısım". İLE "Nev". İLE "Sınıf". )


- AKSES KONTROL/ACCESS CONTROL[İng.] değil/yerine/= ERİŞİM DENETİMİ


- AKSESUAR/ACCESSOIRE[Fr.]/ACCESSORY[İng.] değil/yerine/= EK/DONATIMLIK/TAMAMLAYICI ÖĞE


- AKSİS/AXIS[İng.] değil/yerine/= EKSEN | İKINCİ BOYUN OMURU


- AKSİYEL/AXIAL[İng.] değil/yerine/= EKSENSEL


- AKSİYON[Fr./İng. < ACTION] değil/yerine/= EYLEM | HİSSE SENEDİ

( Bir kuvvetin, nesnel bir etkenin, bir düşüncenin ortaya çıkması. | İnsan etkinliğinin ya da iradesinin açığa çıkması. | Hareket, iş. | Sermayenin belirli bir bölümü. | Hisse senedi. [AKSİYONER: Hissedar.] | Bir oyuncunun, sahne üzerindeki hareketi. | Oyunun temasını geliştiren başlıca olay, öykü, gelişim. )


- AKSİYON POTANSİYELİ/ACTION POTENTIAL[İng.] değil/yerine/= EYLEM GİZİL GÜCÜ


- AKSİYON POTANSİYELİ değil/yerine/= EYLEM GİZİL GÜCÜ


- AKSİYON ile ETKİ VE TEPKİ ile EYLEMLER

( ACTION vs. ACTION AND REACTION vs. ACTIONS )

( کنش ile عمل ile فعل ile عملکرد ile اقدام ile فعل و انفعال ile عمليات ile افعال )

( KONASH ile AMEL ile FEL ile AMOLKARD ile EGDAM ile FEL VE ENFAAL ile AMELYAT ile AFAAL )


- Akti ve/< Eden(Rajas),


- AKTİVASYON/ACTIVATION[İng.] değil/yerine/= ETKİNLEŞME


- AKTIVATÖR/ACTIVATOR[İng.] değil/yerine/= ETKINLEŞTİRICİ


- AKTİVE ETMEK değil/yerine/= ETKİNLEŞTİRMEK


- AKTİVİST değil/yerine/= ETKİNCİ


- FAALİYET[Ar.]/AKTİVİTE[Fr. < ACTIVITE | İng. < ACTIVITY] değil/yerine/= ETKİNLİK | EYLEM


- AKTİVİZM değil/yerine/= ETKİNCİLİK


- AKTÖRE/AHLÂK[Ar.] ile/ve/=/||/<> ETİK[Yun.]

( [Eylemin/davranışın/alışkanlığın ...] Eylemselliği. İLE/VE/=/||/<> Kuramsallığı.

Toplum tarafından kabul gören değerler ve davranış kuralları bütünü. İLE/VE/=/||/<> İnsan davranışlarının doğru ve yanlışını düzenli bir biçimde inceleyen felsefe dalı. )

( Toplumda, ateş, ahlâkî ve kültürel yapılanmayı, kişilerdeyse, bütüncül bilinci simgeler. )

( Ahlâk, ayırıcı aklın üzerindedir. )

( Ahlâk alanı, yeğleme alanıdır. )

( Ahlâk, düşünmeden ve kolaylıkla yapılandır/yaptıklarımızdır. [olumlu/olumsuz] )

( Kendi doğası ve evrensel ilkelerle uyum içinde olmak. )

( Dış[zahir] ve iç[bâtın] tüm ilimler, ahlâkın arkasındadır. )

( Ahlâk tamam olmayınca, ne ilmin değeri olur, ne de servetin. )

( Etik, ahlâkın metafiziği; ahlâk, etiğin fiziğidir. )

( Yaşamsal. İLE/VE/=/||/<> Felsefesi. )

( MORALS[< Lat.] vs./et/=/||/<> ETHICS[< Yun.] )


- AKTÜALİST değil/yerine/= EDİMSELCİ


- AKTÜALİZM değil/yerine/= EDİMSELCİLİK


- AKTÜALİZM değil/yerine/= EYLEMLEŞME


- ÂL[Ar.] ile EHL[Ar.]


- [Ar.] ÂLÂ ile/ve/||/<> VASAT ile/ve/||/<> EDNÂ

( En yüksek. İLE/VE/||/<> Orta. İLE/VE/||/<> En düşük. )


- ALÂMET[Ar.] ile EMÂRE[Ar.]


- ALÂMET[Ar.] ile ESER[Ar.]


- ALBERT MICHELSON ile/ve/||/<> EDWARD MORLEY

( Michelson–Morley deneyi, fizik tarihinin en önemli ve ünlü deneylerinden biridir. 1887'de, Case Western Reserve Universitesi'nde yapılan deney, genel olarak eter kuramına karşı en büyük kanıt olarak düşünülür. )


- ÂLEM(/KAPLAM) ile EVREN(/İÇLEM)

( Bilinebileceklerin, anlamlandırılabilenlerin tümü/tamamı. Kişinin bilmesine açık olan bütünlük. İLE Fizik yasalarına ait olanların tümü. )

( İlim, Âlem'i bilme işidir. )

( Anlamlandırılabilenlerin tümü. İLE Fizik yasalarına ait olanların tümü. )

( NOUS + KÂİNAT(VAROLANLARIN TÜMÜ) = ÂLEM )


- ÂLEMŞÜMÛL[Ar.] değil/yerine/= EVRENSEL


- ÂLET değil/yerine/= ELGE/ARAÇ/AYGIT


- ALFVEN DALGASI ile/||/<> EM DALGASI

( Alfven manyetik alan çizgileri boyunca, EM vakumda ışık hızıyla. )

( Formül: v_A = B/√(μ₀ρ) İLE c )


- ALGI ile/ve ESTETİK ALGI

( PERCEPTION vs./and AESTHETIC PERCEPTION )


- ALGI = İDRAK = PERCEPTION[İng., Fr.] = WAHRNEHMUNG[Alm.] = PERCEPCION[İsp.] = PERCEPTIONIS[Lat.] = HE KATALEPSIS[Yun.] = el-İDRÂK el-HİSSÎ[Ar.] = İDRÂK-İ CUZ'Î[Fars.] = GEWAARWORDING, WAARNEMING[Felm.]


- ALGILAMAK = İDRAK ETMEK = PERCEIVE[İng.] = PERCEVOIR[Fr.] = ERKENNEN/WAHRNEHMEN[Alm.] = PERCIPIO[Lat.]


- ALİ ÜL ÂLÂ[Ar.]/KREM DÖ LA KREM[Fr. < CRÈME DE LA CRÈME] değil/yerine/= EN YÜKSEK/ÜSTÜN


- ÂLİCENAP[Ar.] ile ELİ AÇIK | ONURLU


- ALİMENT- ile/||/<> NUTRİ- ile/||/<> SİTİO-/SİTO- ile/||/<> TROPH-/-TROPHİA/-TROPHİC/-TROPHİN/TROPHO-/-TROPHY ile/||/<> -OREXIA ile/||/<> EMET-/EMETO- ile/||/<> JEJ- ile/||/<> -PHAG/-PHAGE/-PHAGİA/PHAGO-/-PHAGOUS/-PHAGY

( Besin, besinsel. İLE/||/<> Beslenme, besinsel. İLE/||/<> Tahıl, besin, tane, tohum, besinlerle ilgili. İLE/||/<> Besin ve beslenme ile ilgili. İLE/||/<> İştah, istek. İLE/||/<> Kusma. İLE/||/<> Açlık, kuru. İLE/||/<> Yeme, yiyen, yutan. )


- ALKOL ile ETER

( -OH öbeğine sahip organik bileşik. İLE -O- öbeğine sahip organik bileşik. )


- ALKOL ile/||/<> ETER

( Alkol -OH grubu içerir İLE eter R-O-R yapısındadır )

( Formül: R-OH (Alkol)\nR-O-R' (Eter)\nCnH₂n+₁OH (Genel alkol formülü) )

( Al-Razi tarafından 900 yılında keşfedildi/formüle edildi. (854-925) (Ülke: İslam Dünyası) (Alan: Tıp, Kimya) (Önemli katkıları: Tıp ansiklopedileri, alkol damıtma) )


- ALLAAAH! ile/ve/<> EYVAAAH! ile/ve/<> AAAH!

( Avamın zikri. İLE/VE/<> Salihlerin zikri. İLE/VE/<> Hakk âşıklarının zikri. )


- ALLAH ALLAH ile ALLAH ALLAH ALLAH ile YA ALLAH ile ALİMALLAH ile İNŞAALLAH ile BİSMİLLAH ile EVVELALLAH ile MAAŞALLAH ile EYVALLAH ile FESUBHANALLAH ile HAY ALLAH

( Şaşırırsak. İLE İşe coşku ve heyecanla sarılınca. İLE İşin sonuna kadar gitmek istersek. İLE Azmedersek. İLE İşe başlamadan önce. İLE İşe başlarken. İLE Kendimize güvenirsek. İLE İşi başarıyla bitirince. İLE İşten vazgeçersek. İLE Canımızı sıkarlarsa. İLE Eğer işi başaramazsak. )


- ALMAK ile EDİNMEK

( TO GET vs. TO OBTAIN )


- ALMAK ile/yerine EDİNMEK


- ALMAK ile/yerine EDİNMEK


- ALONJ değil/yerine/= EKÇE


- ALTIN KÖKÜ ile BOYA KÖKÜ ile EĞİR KÖKÜ/OTU ile HELVACI KÖKÜ/ÇÖVEN ile MEYAN KÖKÜ ile EK KÖK ile SAÇAK KÖK ile YUMRU KÖK

( Güney Amerika'da yetişen, kusturucu niteliği olan bir kök, ipeka. İLE ... İLE Dere ve durgun su kenarlarında yetişen, 50-125 santimetre yüksekliğinde, çok yıllık ve otsu bir bitki, eğir kökü. İLE Kökü ve dalları, suyu sabun katılmış gibi köpürten, kir temizleyici bir bitki. İLE Fasulyegillerden, 30-60 santimetre yüksekliğinde, tüysü yapraklı, mavimsi, mor çiçekli, tatlı olan toprak altı bölümleri hekimlikte ve serinletici içeceklerin yapımında kullanılan, çok yıllık otsu bir bitki. İLE Sapın yanlarından çıkan ince kök. İLE Buğdayda olduğu gibi asıl kökün çevresindeki ek köklerin gelişmesiyle oluşan kök topluluğu. | Kök boğazının hemen alt kısmından başlayıp çok dallanmış olarak toprakta yüzeysel biçimde gelişen kök. İLE Patates, pancar, yer elması gibi yumru biçiminde olan kök. )

( CEPHAELIS IPECA CUANHA cum ... cum ACORUS CALAMUS cum SAPONARIA OFFICINALIS cum GLYCYRRHIZA GLABRA cum ... cum ... cum ... )


- AMBALAJ ile/ve/değil EŞİK


- AMBOLİ[Fr.] ile/ve/||/<> EMBOLİZM[Fr.]

( Yabancı bir nesne kütlesinin damarları tıkayarak kan akımını engellemesi. İLE/VE/||/<> Bir damarın kan pıhtısıyla tıkanması. )


- AMEL ile/ve EMEK

( Dünyalık için. İLE/VE Ahiret için. )


- ÂMİL/FAKTÖR değil/yerine/= ETMEN/ETKEN/NEDEN


- AMİLAZ[Fr. < AMYLASE] ile/||/<> AMİLOZ[Fr.] ile/||/<> ENZİM[Fr. < ENZYME]

( Bir kimyasal tepkimeyi gerçekleştiren ve onu hızlandıran, çoğunlukla protein yapısında olan organik nesne. İLE/||/<> Nişastasının %20'sini oluşturan, boyanabilir nesne. | Dokuların özel bir nesneyle dolmasından ileri gelen sayrılık. İLE/||/<> Nişastayı parçalayarak şekere çeviren bir enzim. )


- ÂMİR ile/ve/||/<> EMÎR

( Tek ve tekil buyruk/emir veren. İLE/VE/||/<> Çok ve çoğul buyruk/emir veren. )


- AMORE ve/||/<>/< MORE ve/||/<>/< ORE ve/||/<>/< RE

( Sevgi/Aşk. VE/||/<>/< Ahlâk. VE/||/<>/< Söz. VE/||/<>/< Eylem. )


- AMPİRİK ile EMPİRİK

( İkisi de aynı anlamda fakat seslendirilişleri kişilerin yeğlemesine göre değişiyor. )


- AMYOSTENİ[Fr.] değil/yerine/= ENERJİ YOKLUĞU[İSTENÇLİ/İRÂDÎ HAREKETLERDE]


- AN ile/ve/değil EŞİK


- ÂN ile/<> ESNÂ

( En kısa zaman birimi. İLE/<> Ara, aralı, vakit, sıra. )


- ANA GİBİ YÂR, BAĞDAT GİBİ DİYÂR OLMAZ değil ENÂ GİBİ YAR(UÇURUM), BAĞDAT GİBİ DİYÂR OLMAZ


- DOĞUM/DOĞAN:
ANADAN ile/ve/<> EĞİTİMDEN ile/ve/<> KENDİNDEN

( Beşer/beden. İLE/VE/<> İnsan. İLE/VE/<> Adı anılan/anılmayan. )


- ANATOMİ ve ETİYOLOJİ ve PATOLOJİ


- ANERJİ/K değil/yerine/= ENERJİ YOKLUĞU | ANTİJENE DUYARSIZLIK / DUYARSIZ


- ANEROTİZM[Yun.] değil/yerine/= ERKEK VE KADINDA EŞEYSEL TUTUKLUK, ZEVK AL(A)MAMA


- ANEVRİZMA ile/||/<> EMBOLİ

( Bir kan damarının duvarında balonlaşma. İLE/||/<> Kan damarında bir pıhtı ya da hava kabarcığı ile tıkanıklık. )


- ANKİLOZ değil/yerine/= EKLEM KATILIĞI


- ANKLAV ile EKSKLAV

( Bir devletin toprak parçasının başka bir devletin topraklarıyla çevrelenmesi durumu.[Başka bir ülkenin sınırları içinde yer alan yabancı toprak parçası.][Lesotho, Güney Afrika Cumhuriyeti tarafından çevrelenmiş bir anklavdır. | Vatikan da İtalya içinde yer alan bir anklavdır.] İLE Bir devletin topraklarının bir bölümünün, başka bir devletin toprakları nedeniyle ana ülkesinden ayrı kalması durumu.[Siyasi olarak bağlı olduğu ülkeye coğrafi açıdan bağlı olmayan toprak parçası.][Nahçıvan, Azerbaycan'a ait bir eksklavdır. | Alaska, ABD'ye ait bir eksklavdır çünkü ABD ile arasında Kanada bulunmaktadır. | Rusya'nın Kaliningrad bölgesi de eksklavdır. (Litvanya ve Polonya tarafından çevrelenmiştir.)] )

( Aynı toprak parçası ve çevreleyen ülke açısındandır. İLE Siyasi olarak bağlı olduğu ülke açısındandır. )

(

Anklav ve Eksklav Örnekleri

Bölge Bağlı Olduğu Ülke Çevreleyen Ülke(ler) Anklav mı? Eksklav mı?
San Marino San Marino İtalya Evet Hayır
Lesotho Lesotho Güney Afrika Evet Hayır
Kaliningrad Rusya Litvanya, Polonya Hayır Evet
Cebelitarık Birleşik Krallık İspanya Hayır Evet
Alaska ABD Kanada Hayır Evet
Ceuta İspanya Fas Hayır Evet
Melilla İspanya Fas Hayır Evet
Vatikandan çevrili Roma (Vatikan anklavı) İtalya Vatikan Hayır Evet
Nakhçivan Azerbaycan Ermenistan, İran, Türkiye Hayır Evet
)


- ANLAK = ZEKÂ = INTELLECT/INTELLIGENCE[İng.] = ENTENDEMENT/INTELLIGENCE[Fr.] = VERSTAND/INTELLIGENZ[Alm.] = INTELLECTUS/INTELLIGENITIA[Lat.] = INTELIGENCIA[İsp.]


- ANLAM BİLİMİ ile DİL BİLİMİ ile YAZIN/EDEBİYAT BİLİMİ ile GÖK BİLİMİ ile HALK BİLİMİ ile İŞ BİLİMİ ile TOPLUM BİLİMİ ile TOPRAK BİLİMİ ile YER BİLİMİ/ARZİYAT

( İlim, gücümüz; iman, kılıcımız; sükût da delinmez zırhımız olsun! )


- ANLAM ile/ve/değil EŞİK


- ANLAM ile/ve/> ETKİ

( Anlam varsa ifadesi sonsuza kadar gider. )

( MEANING vs./and/> EFFECT )


- ANLAMA = FEHM, İDRAK = UNDERSTANDING, COMPREHENSION[İng.] = COMPRENDRE[Fr.] = DAS VERSTEHEN, HET VERSTAAN[Alm.] = ENTENDER, COMPRENDER[İsp.] = COMPREHENSIO[Lat.] = HE DIANOIA[Yun.] = MEFHUM[Ar.] = DARK[Fars.]


- ANLAMAK/ANLAMAMAK ile/ve/değil/yerine (EN AZINDAN) BİRAZ BİLGİ SAHİBİ OLMAK


- ANLAMAK ile/ve/> ETKİLENMEK


- ANLAMAK ile/ve EYLEM

( Eylemin en yüksek biçimi, dildir/sözdür. )

( TO UNDERSTAND vs./and ACTION )

( VERSTEHEN mit/und AKTION/HANDLUNG )


- ANLAMLANDIRMA ile/ve ETKİ

( Sorgulanmayan yaşam, yaşam değildir. )


- ANNELERİN/BABALARIN EN BÜYÜK KORKUSU ile/ve/<> ENGELLİ ANNELERİNİN/BABALARININ EN BÜYÜK KORKUSU

( Çocuklarının ölmesi. İLE/VE/<> Çocuklarından önce ölmek. )


- ANNELİK:
"DOĞURMAK" (İLE) ile/ve/değil/||/<>/> EMZİRMEK/HİZMET (İLE)


- ANONA[İsp.] değil/yerine/= EKVATORDA YETİŞEN BİR MEYVE AĞACI


- ANOT İLE KATOT İLE ELEKTROLİT ile/||/<> ELEKTROKİMYASAL BİLEŞENLER

( Elektrokimyasal hücrenin temel parçaları. )

( Formül: Anot: Zn → Zn²⁺ + 2e⁻ )


- ANSAMBL[Fr.] değil/yerine/= ESKİ SOVYETLER'DE VE TÜRK CUMHURİYETLERİNDE, MÜZİK VE OYUN TOPLULUKLARI | TOPLULUK, BÜTÜNLÜK

( Dizenin son sözcüğüyle sonraki dizeyi başlatma sanatı. )


- ANTİK ile ANTİK. ile ESKİLİK ile ANTİK ÇAĞ ile ESKİLER

( ANCIENT vs. ANCIENT. vs. ANCIENTNESS vs. ANCIENTRY vs. ANCIENTS )

( باستاني ile ديرنه ile عتيقه ile ديرينه ile کهن ile عتيق ile ديرين ile قديم ile باستان ile قدمت ile عهد قديم ile گذشتگان )

( BASTANY ile ديرنه ile ATYGHEH ile DYRYNAH ile KONPAN ile ATYGH ile DYRYNE ile GHADYM ile BASTAN ile GHADMAT ile EAD GHADYM ile GOZASHTGAN )


- ANTRASİT değil/yerine/= ENKÖMÜR


- ANÜS ile/ve/değil EŞİK


- ANXIETY :/yerine ENDİŞE


- ANYON[Fr. < ANION] değil/yerine/= EKSİN

( Negatif elektrikle yüklü iyon. )


- APAÇIK/LIK = SELFEVIDENCE/SELFEVIDENT[İng.] = ÉVIDENCE/ÉVIDENT[Fr.] = OFFENKUNDIG/OFENKUNDIGKEIT[Alm.] = EVIDENZA[İt.] = EVIDENCIA[İsp.] = EVIDENTA, PERSPICUITAS[Lat.] = ANERGEIA[Yun.] = BEDEHA(T)/BEDİHÎ, BEYYİN[Ar.] = HODPEYDÂ[Fars.] = KLAARBLIJKELIJK/HEID[Felm.]


- APPLE :/yerine ELMA


- APTAL ile/değil EFTAL


- APUKURYA[Yun.] değil/yerine/= ET PERHİZİ

( Et yenilmeyen dönem. )


- ARA ile/ve/değil EŞİK

( [not] MEDIA vs./and/but EDGE )


- ARACI ile/ve/değil EŞİK


- ARAF ile/ve/değil EŞİK


- ARASI ile BİSİKLETLER ARASI ile FAİZ ile ÜLKENİN ÇIKARLARI ile FAİZ ORANI ile İLGİLİ ile İLGİNÇ ile İLGİ ALANLARI ile SATIR ARASI ile KESİŞMEK ile KESİŞEN ile KAVŞAK ile İNTERSEKS ile ARALIK ile EYALETLERARASI ile YILDIZLARARASI ile ARALIK

( INTER vs. INTERCYCLE vs. INTEREST vs. INTEREST OF THE COUNTRY vs. INTEREST RATE vs. INTERESTED vs. INTERESTING vs. INTERESTS vs. INTERLINE vs. INTERSECT vs. INTERSECTING vs. INTERSECTION vs. INTERSEX vs. INTERSPACE vs. INTERSTATE vs. INTERSTELLAR vs. INTERSTICE )

( مدفون ساختن ile بين چرخهاي ile صرفه ile ربح ile جلب توجهکردن ile ذينفع کردن ile بهره مالک ile تنزيل ile نفع ile علاقه ile مصلحت ile علاقه مندي ile نزول ile مصاح عاليه مملکت ile نرخ بهره ile پابست ile علاقه مند ile پربهره ile علاقمند ile علاقهمند ile باتماشا ile جالب نظر ile شنيدني ile جالب ile فروع ile آلائق ile منافع ile طبايع ile طباع ile مصالح ile علائق ile آستر گذاشتن ile از هم گذشتن ile تقاطع کردن ile متلاقي ile متقاطع ile تقاطع ile چارسوق ile نر و ماده ile فاصله دار کردن ile بين ايالتي ile بين ستارهاي ile سوراخ ريز )

( MADFON SAKHTAN ile BEYNE CHARKHESAY ile SARFEH ile ربح ile JALAB TOJEKKARDAN ile ZEYNAF KARDAN ile BACPAREH MALK ile تنزيل ile NAF ile ALAGHEH ile MOSOLHAT ile ALAGHEH MANDY ile NEZOL ile MOSAH ALYYEH MOMLEKT ile NARKH BACPAREH ile PABAST ile ALAGHEH MAND ile پربهره ile ALAGHAMAND ile ALAGHESMAND ile باتماشا ile JALEB NAZAR ile SHENYDANY ile JALEB ile FORU ile آلائق ile MENAFE ile طبايع ile طباع ile MOSALEH ile ALAEGH ile ASTER GOZASHTAN ile AZ NPAM GOZASHTAN ile TAQATE KARDAN ile MOTELAGHY ile MOTEQATE ile TAQATE ile چارسوق ile NAR VE MADEH ile FASLEH DAR KARDAN ile BEYNE AYELTY ile BEYNE SETAREHYAY ile SORAKH RYZ )


- ARAZİ-İ MEKTUME değil/yerine/= ELE GEÇİRİLMİŞ YEREY


- ARAZİ-İ MEZRUA değil/yerine/= EKİLEN YEREY


- ARDIÇ OTU ile AYRIK OTU ile BEŞPARMAK OTU ile BOĞAN OTU ile CANAVAR OTU ile ÇOREK OTU ile DALAK OTU ile DELİCE OTU(RYE GRASS) ile EĞRELTİ OTU[Lat. NEPHRODIUM FILIX MAS] ile ENGEREK OTU ile GEYİK OTU ile GÜZELAVRATOTU[Lat. ATROPA BELLADONNA] ile İDRİS OTU ile KANARYA OTU ile KELEBEK OTU ile KENE OTU/HİNT YAĞI AĞACI ile KÜSTÜM OTU ile MELEK OTU ile MERCAN OTU ile NEVRUZ OTU ile ÖKSE OTU ile PİSİPİSİ OTU ile TAŞKIRAN OTU ile YÜKSÜK OTU[Lat. DIGITALIS PURPUREA] ile ACI OT ile SÜTLÜ OT


- ARINMA ile/< ELEŞTİRİ


- ARİSTO ile/ve/||/<>/> EINSTEIN


- ARKAİK değil/yerine/= ESKİCİL


- ARKAİZM değil/yerine/= ESKİCİLLİK


- ARKEOLOG değil/yerine/= ESKİLBİLİMCİ


- ARKEOLOJİ/K değil/yerine/= ESKİLBİLİM/SEL


- ARKEOLOJİ/K değil/yerine/= ESKİLBİLİM/SEL / KAZI BİLİMİ

( Tarih öncesi ve eski çağlardan kalma yapıtları, tarih ve sanat açısından inceleyen bilim. )


- AROUND :/yerine ETRAFINDA


- ARRA ile/||/<> ERRE[Ar.]
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Sidik. İLE Eşeysel ilişkiye girmek. )

( ... İLE Erkek eşeğe ön ayaklarını kaldırıp dişi eşeğin sırtına koyması ve ilişkinin gerçekleşmesi için teşvik etmek amacıyla bu söz kullanılırdı.[Eşek, ayaklarını kaldırana kadar birkaç kez böyle bağırılır.] )


- ARRHENİUS DENKLEMİ ile/||/<> EYRİNG DENKLEMİ

( Arrhenius k=Ae^(-Ea/RT), Eyring geçiş durumu kuramı. )

( Formül: Ea İLE ΔH‡ İLE ΔS‡ )

( Svante Arrhenius tarafından 1887 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1859-1927) (Ülke: İsveç) (Alan: Kimya) (Önemli katkıları: Elektrolit teorisi, Arrhenius denklemi) (Nobel: 1903) )


- ARŞ ile/ve EL

( El ayası, Arş-u Rahman'dan büyüktür. )


- ARTİSTİK değil/yerine/= ESİNÇLİ


- AS ile/ve/||/<> ES

( Asmak, sallandırmak, uzatmak[yukarıdan aşağı]. İLE/VE/||/<> Uzatmak[yana], germek. )


- AŞAĞI GÖRME ya da YUKARI GÖRME | ile/ve/değil/yerine EŞ GÖRME


- AŞAĞILAMA ile EŞİTSİZLİK

( DISPARAGEMENT vs. DISPARITY )

( انکارف ضيلت ile عدم توافق ile بي شباهتي )

( انکارف ضيلت ile ADAM TAVAFEGH ile BEY SHABANPATY )


- AŞAMA ile/ve/değil EŞİK


- AŞAMA ile ETAP

( PHASE vs. LAP/STAGE )


- ÂSÂR-I ATÎKA değil/yerine/= ESKİ YAPITLAR


- ASENKRON/ASYNCHRONY[İng.] değil/yerine/= EŞ OĞURSUZ/EŞ ZAMANSIZ/UYUMSUZ/YADINKURUN


- ASGARİ ÜCRET[Ar.] değil/yerine/= EN DÜŞÜK ÖDENÇ


- ASGARİ/MİNİMAL/MİNİMUM değil/yerine/= EN ALT


- ASHÂB-I NAKL ile/ve ERBÂB-I AKL

( Önce inanıp sonra akıl eden. İLE/VE Önce akıl edip sonra inanan. )


- ÂSİM[Ar.] ile ESİM[Ar.]


- AŞIN ile/ve/||/<> EŞİN

( Sürtüşmek. İLE/VE/||/<> Sürtünmek. )


- ASİNERJİ/ASYNERGY[İng.] değil/yerine/= EŞ ETKİMESİZLİK


- ASİNERJİ değil/yerine/= EŞ ETKİMESİZLİK


- AŞIRI YORUMA KAÇMADAN! ile/ve/değil/||/<>/< ELDEN/DİLDEN GELDİĞİNCE


- AŞIRI ile AŞIRI SINIR ile AŞIRI BOYUTTA ile AŞIRILIK ile AŞIRILIK YANLISI ile EKSTREMİTE

( EXTREME vs. EXTREME LIMIT vs. EXTREMELY vs. EXTREMISM vs. EXTREMIST vs. EXTREMITY )

( درمنتهياليه ile بي حد و حصر ile غايت ile بافراط ile بي نهايت ile عقيدهافراطي ile افراط کاري ile فزونرو ile افراط کار ile انتها )

( درمنتهياليه ile BEY HAD VE HESR ile GHAYT ile BAFRAT ile BEY NEYAYT ile عقيدهافراطي ile AFRAT KARY ile فزونرو ile AFRAT KAR ile ENTEHYA )


- AŞIRI/LIK ve/<> EKSİK/LİK

( YARASA: "Güzelliğim" "fazla görülmesin" diye gece uçarmış. KUĞU: Güzelliğini sergilemekten, su içmeyi bile boşvererek/unutarak susuzluktan ölmüş. )

( Aşırı gidersen tersi olur. )

( EXCESSIVE/NESS vs./<> DEFICIENT/NESS )


- ASİT[İng. < ACIDE] değil/yerine/= EKŞİT


- AŞK YAŞAMI ile/ve/=/değil/yerine EŞEYSELLİK/SEKS YAŞAMI


- AŞK ile/ve/||/<>/> EŞEYSELLİK/SEKS

( BÂH-NÂME[Ar., Fars.]: Eşeyselliği konu alan kitap. )

( EŞEYSELLİK (SEKS) :
- Eşey Bilim: Seksoloji.

- Latince "sexus".

- Eşeysel çekim(cazibe): seksapel (ingilizce "sexappeal").

- Orpheus("Nur ile şifa veren"). (Fenike dilinde Nur anlamına gelen Aur, Yunanca'da Arpha ile şifa anlamına gelen Rafae sözcüklerinden oluşmuştur ve "Nur ile şifa veren" anlamına gelmektedir.)

- Üçlemeler(Triad'lar)... (Sevgi-Sezgi-Bilgi), (Güzellik-Bilgi-Güç), (Sevgi-Arınma-Aydınlanma), (Güzel-İyi-Doğru).

 

American Heritage Sözlüğü'nde

- Sex: 1. a. The property or quality by which organisms are classified according to their reproductive functions. b. Either of two divisions, designated male and female, of this classification.
2. Males or females collectively.
3. The condition or character of being male or female; the physiological, functional, and psychological differences that distinguish the male and the female.
4. The sexual urge or instinct as it manifests itself in behavior.
5. Sexual intercourse.
6. The genitalia.
sexed, sexing, sex.es: To determine the sex of (young chickens).

- sex appeal: n. Physical attractiveness or personal qualities that arouse sexual interest in another person.

- sex cell: n. A gamete.

- sex chromosome: n. Either of a pair of chromosomes, usually, designated X or Y, in the germ cells of human, most animals, and some plants, that combine to determine the sex of an individual, XX resulting in a female and XY in a male.

- sex gland: n. A testis or ovary; gonad.

- sex hormone: n. Any of various animal hormones, such as estrogen and androgen, affecting the growth of function of the reproductive organs and the development of secondary sex characteristics.

- sex.ism: n. Discrimination based on sex, esp. discrimination against women. 2. Attitudes or conditions that promote stereotyping of social roles based on gender. -sex'ist adj. & n.

- sex.less: adj. 1. Lacking sexual characteristics; neuter. 2. Arousing or exhibiting no sexual interest or desire; asexual. -sex'less.ly adv. -sex'less.ness n.

- sex linkage: n. The condition in which a gene responsible for a specific phenotypic trait is located on the X choromoseome, resulting in sexually dependent inheritance of the trait.

- sex-linked: adj. 1. Carried by a sex chromosome, esp. an X chromosome. Used of genes. 2. Sexually determined. Used esp. of inherited traits.

- sex.ol.o.gy: n. The study of human sexual behavior. -sex'o.log'ic, sex'o.log'i.cal adj. -sex.ol'o.gist n.

- sex.pot: n. Informal. A strikingly sexy person.

- sex.tant: n. 1. A navigational instrument used for measuring the altitudes of celestial bodies. 2. Sextant. Sextans. [NLat. sextans, sextant- < Lat., sixth part(from its being graduated in sixths of a circle) < sextus, sixth.]

- sex.tile: adj. Designating the position of two celestial bodies when they are 60 degrees apart. [Lat. sextilis, one sixth < sextus, sixth.]

- sex.u.al: adj. 1. Of, pertaining to, affecting, or characteristic of sex, the sexes, or the sex organs and their functions. 2. Implying or symbolizing erotic desires or activity. 3. Of, pertaining to, or designating reproduction involving the union of male and female gametes. [LLat. sexualis < Lat. sexus, sex.] -sex'u.al.ly adv.

- sexual intercourse: n. Coitus, esp. between humans.

- sex.u.al.i.ty: n. 1. The conditionof being characterized and distinguished by sex. 2. Concern with or interest in sexual activity. 3. The quality of possessing a sexual character or potency.

- sex.u.al.ize: tr.v. -ized, -iz.ing, -iz.es. To make sexual in character or quality.

- sex.y: adj. -i.er, -iest. Arousing or tending to arouse. sexual desire or interest. -sex'i.ly adv. -sex'i.ness n.

- sexual selection: n. Darwinian adjunct of natural selection hypothesizing the preffered hereditary selection of characteristics involved in male courtship displays and combat.

 

- sex: pref. Six; sexpartite. [Lat. sex, six.]

- sex.a.ge.nar.i.an: n. A person who is sixty years old or between the ages of sixty and seventy.
adj. 1. Being sixty years old or between the ages of sixty and seventy. 2. Of or pertaining to a sexagenarian. [Lat. sexagenarius, sexagenary]

- sex.ag.e.nar.y: adj. 1. Pertaining to or proceeding by sixties. 2. Sexagenarian. -n., pl. -ies. A sexagenarian. [Lat. sexagenarius < sexageni, sixty each < sexaginta, sixty < sex, six.]

- Sex.a.ges.i.ma: n. The Second Sunday before Lent. [LLat. sexagesima < Lat. sexagesimus, sextieth < sexaginta, sixty < sex, six.]

- sex.a.ges.i.mal: adj. Of, relating to, or based on the number 60. [< Lat. sexagesimus sixty.]

- sex.cen.te.nar.y: adj. Pertaining to 600 or to a 600-year period. -n., pl. -ies. A 600th anniversary or its commemoration. [< Lat. sexcenteni, six hundred each : sex, six + centeni, a hundred each < centum, hundred.]

- sex.en.ni.al: adj. 1. Occurring every six years. 2. Relating to or lasting six years. -n. An event that occurs ever six years. [Lat. sexennium, of six years : sex, six + annus, year.] -sex.en'ni.al.ly adv.

- sex.par.tite: adj. Composed of or divided into six parts, as a groined vault.

- sext(also Sext): n. Eccles. 1. The fourth of the seven canonical hours. 2. The time of day set aside for sext, usually the sixth hour, or noon. [ME sexte < Lat. sexta(hora), sixth(hour) < sextus, sixth.]

- sex.tan: n. A malarial fever with paroxysms recurring every six days. -adj. Occurring or recurring every six days. [NLat. sextana(febris), sextan(fever) < Lat. sextus, sixth.]

- Sex.tans: n. A constellation in the equatorial region of the sky near Leo and Hydra. [NLat., sextant.]

- sex.tet: n. 1. Mus. a. A group composed of six vocalists or musicians. b. A musical composition written for six performers. 2. A group of six persons or things. [Alteration of SESTET.]

- sex.til.lion: n. 1. The cardinal number written 10*21. 2. Chiefly Brit. The cardinal number written 10*36. [Fr. sex-, six (Lat. sex) + million, million.] -sex.til'lion adj. & pron.

- sex.til.lionth: n. The ordinal number that matches the number sextillion in a series. 2. One of sextillion equal parts. -sex.til'lionth adj. & adv.

- sex.to.dec.i.mo: n. pl. -mos. 1. The page size of a book composed of printer's sheets folded into 16 leaves or 32 pages. 2. A book composed of sextodecimo pages. [Lat. sextodecimo, ablative of sextusdecimus, one sixteenth : sextus, sixth + decimus, tenth < decem, ten.]

- sex.ton: n. An employee or officer of a church who is responsible for the care and upkeep of church property and sometimes for ringing bells and digging graves. [ME segerstone < AN segerstaine < Med. Lat. sacristanus, sacristan.]

- sexton beetle: n. The burying beetle.

- sex.tu.ple: tr. & intr.v. -pled, -pling, -ples. To multiply or be multiplied by six. adj. 1. Containing or consisting of six parts; sixfold. 2. Larger or greater by sixfold; multiplied by six. 3. Mus. Having six beats to the measure. -n. A number six times larger than another. [Prob. SEX- + (QUIN)TUPLE] - sex.tu'ply adv.

- sex.tu.plet: n. 1. One of six delivered at one birth. 2. sextuplets. The six offspring of one birth. 3. A group of six similar persons or things; sextet. [SEXTU(PLE) + (TRI)PLET.]

- sex.tu.pli.cate: adj. 1. Six times as many or as much; sixfold. 2. Raised to the sixth power. -tr.v. -cat.ed, -cat.ing, -cates. To sextuple. -n. One of six similar things. [SEXTU(PLE) + (DU)PLICATE.] - sex.tu'pli.cate.ly adv. -sex.tu'pli.ca'tion n. )

( LOVE vs./and/||/<>/> SEX )

( ... ile MÜCAMAA )


- AŞK ile/ve/> EŞK[Fars.]

( ... İLE/VE/> Gözyaşı. )


- AŞKINSAL İDEALİZM ile/ve/||/<> ÖZNEL İDEALİZM ile/ve/||/<> AŞKINSAL VE ÖZNEL İDEALİZM ile/ve/||/<> ESTETİK İDEALİZM ile/ve/||/<> SALTIK İDEALİZM

( Kant ve Schelling. İLE/VE/||/<> Fichte. İLE/VE/||/<> Schleiermacher. İLE/VE/||/<> Schiller. İLE/VE/||/<> Hegel. )


- AŞMA ile ESNETME


- ASMAK ile ETRAFTA TAKILMAK ile GEVŞEK KALMAK ile OYALANMAK ile BİRLİKTE TAKILMAK ile ASKI ile ASKIDA KALMAK ile ASILI ile CELLAT

( HANG vs. HANG AROUND vs. HANG LOOSE vs. HANG OUT vs. HANG TOGETHER vs. HANGER vs. HANGER ON vs. HANGING vs. HANGMAN )

( بدار آويختن ile آويزان بودن ile بدار زدن ile آويخته شدن ile آويختن ile طناب انداختن ile دار زدن ile آويز کردن ile آويزان کردن ile چسبيدن به ile بدار آويخته شدن ile ول گشتن ile ولگردي کردن ile شل و ول شدن ile سماجت ورزيدن ile پاتوق ile متفق بودن ile آشيانه ile آويزان کننده ile آشيانه هواپيما ile معلق کننده ile مفت خور ile موي دماغ ile متکي بر ile آويزان ile درحال تعليق ile عمل آويختن ile بدار آويزي ile اعدام ile دار زن ile مامور اعدام )

( BEDAR AVYKHTAN ile AVYZAN BODAN ile BEDAR ZADAN ile AVYKHTEH SHODAN ile آويختن ile TANAB ANDAKHTAN ile DAR ZADAN ile AVYZ KARDAN ile AVYZAN KARDAN ile CHASBYDAN BAH ile BEDAR AVYKHTEH SHODAN ile VEL GOSHTAN ile VELGARDY KARDAN ile SHEL VE VEL SHODAN ile SAMAJAT VARZYDAN ile PATOGH ile MOTAFGH BODAN ile ASHYANEH ile AVYZAN KONANDEH ile ASHYANEH NPAVAPYMA ile MALGH KONANDEH ile MOFT KHOR ile MOY DAMAGH ile MOTAKY BAR ile AVYZAN ile DARHAL TAELYGH ile AMEL AVYKHTAN ile BEDAR AVYZY ile EDAM ile DAR ZAN ile MAMOR EDAM )


- ASPİRATÖR[Fr. < ASPIRATEUR] değil/yerine/= EMMEÇ

( Havadaki duman, is, koku vb. yabancı nesneleri emerek dışarı atan aygıt. | Kendine bağlanan bir kabın içindeki gazı seyreltmeye ya da sıkıştırmaya yarayan, içinden bir sıvı geçirilerek çalıştırılan araç. )


- AŞÛRE ile/ve/<>/|| EBRÛ


- AT SİNEĞİ ile CIZ SİNEĞİ ile ÇEÇE SİNEĞİ ile ET SİNEĞİ ile EV SİNEĞİ/KARASİNEK[Lat. STOMOXYS CALCITRANS] ile MEYVE SİNEĞİ ile SIĞIR SİNEĞİ ile SİRKE SİNEĞİ[Lat. DROSOPHILA] ile SU SİNEĞİ ile UYUZ SİNEĞİ

( Çiftkanatlılardan, uzunluğu 8 mm. kadar olan, kanatları büyük ve küt, at, sığır, domuzların bacak, kuyruk aralarında yaşayan, eklembacaklı bir sinek türü. İLE Kişiye, uyku aşılayan sinek. İLE ... İLE ... İLE Uzaya çıkmış ilk hayvan. İLE ... İLE ... İLE ... İLE ... )

( HORSE FLY vs. TSE-TSE FLY vs. ... vs. HOUSE FLY vs. FRUIT FLY vs. ... vs. ... vs. ... vs. ... )

( HIPPOBOSCA EQUINA cum ... cum ... cum ... cum ... cum ... cum ... cum ... cum ... )


- AT ile EDHEM

( ... İLE Karayağız at. )


- AT[Fars.] ile EŞEK/AFRİKA EŞEĞİ ile KATIR

( At ve eşek kendi neslinin devamı olan hayvanlardır. Hem kendi içlerinde, hem de at ile eşek arasındaki farkları bilmek gerekir. Katır ise, at ile eşeğin çiftleştirilmesi ile oluşan bir hayvandır. Üçü de geviş getirmeyenler[non rumminants] sınıfındadır. )

( Gebelik süreleri 330-335 gündür. İLE Gebelik süreleri 348-377 gündür. İLE ... )

( Atlarda safra kesesi yoktur. )

( Eşeklerin kulakları, atlarınkinden çok daha uzundur. )

( FERESİYYE: Atgiller. )

( AKRAH: Alnı beyaz at. )

( BELAK: Ayakları alacalı at. )

( BÛR[Fars.]/KÜMEYT[Ar..]: Doru, kızıla çalar at. [KÜRÂN, KÜREND, KÜRENG[Fars.]: Kırmızı/al renkli at.] )

( EBREŞ: Sisli, alaca benekli at. )

( GARRÂ': Alnında beyaz bir lekesi, akıtması olan at vs. )

( SABÂH-ÜL-HAYR: Bazı atların alnında bulunan beyaz leke. [beyazlık alnından burnunun üstüne kadar uzarsa buna "akıtma" denilir.] )

( HACÎL[Ar.]/ŞİKÂL[Fars.]: Üç ayağı beyaz[sekili] olan at. )

( HANEB[Ar.]: Atın arka ayaklarının ortasında bulunan dirsek gibi dışarı çıkık bölümü. )

( İŞKİL/İŞKÎL[Fars.]: Önden sağ ve arkadan sol ayağı beyaz olan at.[Araplarca hiç makbul sayılmaz] )

( KARAKUŞ: Atların ayağında görülen bir hastalık. )

( MEŞBÛB[Ar. çoğ. MEŞÂBÎB]: İki ayağı beyaz olan at. )

( MEŞKÛL[Ar.]: Bileklerine kadar üç ayağı beyaz olan at. )

( NEVEND/E[Fars.]: Hızlı giden at. )

( ESB-İ YELE[Fars.]: Koşucu at. )

( PÂLÂ/PÂLÂD/PÂLÂDE/PÂLÂY[Fars.]: Yedek at. )

( PULÂD-REG[Fars.]: Sert damarlı, dayanıklı at. )

( PÂY-İ SEMEND: At ayağı. )

( RÜMMÂNÎ[Ar.]: Kır ile doru arasında bir donu olan at. )

( SABÂ-REFTÂR[Ar., Fars.]: Rüzgâr gibi hafif ve çabuk giden. )

( SARÎH[Ar. çoğ. SARÂİH]: Safkan Arap atı. )

( SEBBAK[Ar.]: Yüğrük[İyi yürüyen/koşan. | Çalışkan. | Çevik, güçlü.] at. )

( SEMEND[Fars.]: Kula[: al ile kır arası] at. | Çevik ve güzel at. )

( ŞU'LE[Fars. çoğ. ŞUAL]: Atlarda beyaz tüylerden oluşan benekler. )

( TAHCÎL[< Ar. HACLE]: Atların ayağında beyaz siğil bulunması. )

( TEKÂVER[Fars.]: Koşucu, seğirtici at. | ESB-İ TEKÂVER: Koşu atı. )

( URNE[Ar.]: Bıcılgan hastalığı.[atların topuklarına yakın yerlerin iltihaplanması] )

( ÜSTÛR[Fars.]: Davar, at ve katır gibi dört ayaklı hayvan. )

( VERD, VERD-İ AĞBES[Ar.]: Doru at. | Hz. Muhammed'in yedi atından birinin adı. )

( YA'FUR[Ar. | çoğ. YAÂFİR]: Hz. Muhammed'in Hayber Vak'ası'nda ganîmet olarak aldığı bir eşeğin adı. )

( HEDÎR[Ar.] / ŞÎHE[Fars.]: At kişnemesi. )

( NEHÂK/NEHÎK/NÜHÂK[< NEHK]: Eşek anırtısı. )

( 6000 - 8000 yıl önce, Türkistan'da evcileştirilmişlerdir. İLE 6000 yıl önce, Etiyopya ve Somali'de evcileştirilmişlerdir. İLE ... )

( Eşek, şehveti simgeler. )

( HERGELE[Fars. | çoğ. HERÂGİ]: Eşek sürüsü. | Binek ve taşıta alışmamış huysuz hayvan. )

( PÂDE[Fars.]: Eşek ve sığır sürüsü. )

( [Ermenice] ... ile AVANAK ile ... )

( At ile Eşek ile Katır )

( Süleymaniye Kütüphanesi'nde, incelenmeyi bekleyen 57 adet yazma bulunmaktadır. )

( * SAKARYA: ATATÜRK'ün atı/nın adı.
* HAYYAM: Halife Abdülmecid'in atı/nın adı.
* DERVİŞ: Enver Paşa'nın atı/nın adı.
* MARENGO: Napolyon'un atı/nın adı.
* BUKEFALOS / ÖKÜZ KAFA: İskender'in atı/nın adı.
* İNKİTATUS(SENATÖ): Kaligu'nın atı/nın adı. )

( Tarih Konuşmaları - NTV )

( RAHVAN: Koşarken bir yandaki iki bacağını aynı anda atan at. )

( ÇAVAA[Batı Moğolistan Tsengel Tuvaları'nda]: 1 yaşındaki at. )

( ... ile MERKEB, HIMAR, AYR[çoğ. A'YÂR] ile BAGL/[BAGLE: Dişil katır], BAĞLÜ )

( ESB, FERES, RAHŞ[: Gösterişli, yürük ve güzel.], BÂRE, BÂR-GÎR ile HAR/MARSIVAN ile ESTER )

( HORSE vs. DONKEY[< DUN&MONKEY][end of XVIII. century] [JACK/JACKASS(male) | JENNY(female)] vs. MULE )

( EQUUS CABALLUS cum EQUUS ASINUS cum EQUUS MULUS )

( EL CABALLO con ... con ... )


- ATÂLET[Ar.] değil/yerine/= EYLEMSİZLİK/SÜREDURUM


- ATAŞE[Fr. ATTACHÉ] değil/yerine/= ELÇİGE


- ATENÜASYON/ATTENUATION[İng.] değil/yerine/= ETKİ ZAYIFLAMASI


- ATIŞ ile AT YARIŞI ile AT BİNİCİSİ ile BİNİCİLİK ile AT SİNEĞİ ile ATLI ile EŞEK ŞAKASI

( HORSE vs. HORSE RACING vs. HORSE RIDER vs. HORSE RIDING vs. HORSEFLY vs. HORSEMAN vs. HORSEPLAY )

( اسب ile سواره نظام ile اسب دواني ile سواره ile اسب سوار ile اسب ران ile اسب سواري ile خر مگس ile مگس اسب ile سوار کار ile شوخي خرکي ile ورجه فروجه )

( ASB ile SAVAREH NEZAM ile ASB DAVANY ile SAVAREH ile ASB SAVAR ile ASB RAN ile ASB SAVARY ile KHAR MAGS ile MAGS ASB ile SAVAR KAR ile SHOOKHY KHRAKY ile VARJEH FOROJEH )


- ATKI AÇIKLIĞI ile/<> ETKEN/EFEKTİF/HESAP AÇIKLIK ile/<> SERBEST AÇIKLIK

( İki anakiriş arasındaki kirişleme açıklığı. | Atkı[lenot] boyu. İLE/<> Bir strüktür öğesinin dayanaklarının, eksenden eksene uzaklığı. İLE/<> Bir kirişin iki dayanağı arasındaki kesintisi açıklık ya da yatay uzaklık. )


- ATKI ile/ve ETOL

( ... İLE/VE Uzun omuz atkısı. )


- ATLAMAK ile ES GEÇMEK


- ATLAS KEMİĞİ[Boyun omurlarının birincisi] ile AŞIK KEMİĞİ ile BEL KEMİĞİ/AMUDUFIKARİ ile ÇEKİÇ KEMİĞİ ile DİRSEK KEMİĞİ ile ELMACIK KEMİĞİ ile KOL KEMİĞİ ile ÖRS KEMİĞİ


- ATOM ÇEKİRDEĞİ ile/||/<> ELEKTRON BULUTU

( Çekirdek proton+nötron merkez, elektron bulutu çevredeki olasılık dağılımı. )

( Formül: r_çekirdek ~ fm İLE r_atom ~ Å )

( Ernest Rutherford tarafından 1911 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1871-1937) (Ülke: Yeni Zelanda) (Alan: Fizik) (Önemli katkıları: Atom çekirdeği, radyoaktivite) (Nobel: 1908) )


- ATOM ile/ve/< ÇEKİRDEK ile/ve/< PROTON/NÖTRON(NÜKLEON[Fr. < Lat.]) ile/ve/< MEZON[Fr. < Yun.] ile/ve/< ELEKTRON ile/ve/< KUARK

( 10¯8 cm. İLE/VE/< 10¯¹² cm. İLE/VE/< 10¯¹³ cm. | Elektrondan ağır, protondan hafif bir atom nesneciği. İLE/VE/< 10¯¹6 cm. İLE/VE/< 10¯¹6 cm. )

( ATOM vs./and/< NUCLEUS vs./and/< PROTON/NEUTRON vs./and/< MÉSON vs./and/< ELECTRON vs./and/< QUARK )


- ATOM ile/ve/değil EŞİK


- ATOM[Fr./İng. ATOME < Yun.] değil/yerine/= EYCİK


- ATTACH :/yerine EKLEMEK


- AUX- ile/||/<> CRESCO- ile/||/<> -BRY ile/||/<> EDE-/EDEMA- ile/||/<> GANGLİ- ile/||/<> -PHYMA ile/||/<> VARİC-/VARİCO- ile/||/<> CİRS-

( Büyüme, artma. İLE/||/<> Büyüme. İLE/||/<> Büyüme, şişme. İLE/||/<> Şişlik, şişme. İLE/||/<> Şişlik, pleksus. İLE/||/<> Derinin bir bölümünün şişmesi, tümör. İLE/||/<> Varisle ilgili, şiş, kıvrımlı. İLE/||/<> Genleş(tir)mek, genişle(t)mek, Dilate, variköz. )


- AVAM KAMARASI ile TEMSİLCİLER MECLİSİ ile EV ile EV TEMİZLİĞİ ile EV MOBİLYALARI ile EV BEKÇİSİ ile TANRI'NIN EVİ ile TOPLANTI EVİ ile DÜZELTME EVİ ile HAZİNE EVİ ile EV PARTİSİ ile EV ISINMA PARTİSİ ile YIKMAK ile EV SAHİBİ ile HİZMETÇİ ile EVLER

( HOUSE OF COMMONS vs. HOUSE OF REPRESENTATIVES vs. HOUSE vs. HOUSE CLEANING vs. HOUSE FURNITURE vs. HOUSE KEEPER vs. HOUSE OF GOD vs. HOUSE OF ASSEMBLY vs. HOUSE OF CORRECTION vs. HOUSE OF TREASURY vs. HOUSE PARTY vs. HOUSE WARMING PARTY vs. HOUSEBREAK vs. HOUSEHOLDER vs. HOUSEMAN vs. HOUSES )

( منزل ile چهارديواري ile جا دادن ile منزل گزيدن ile مسکن ile منزل دادن ile منزلگاه ile مسکن دادن ile خاندان ile خانه ile سراي ile چارديواري ile خانه تکاني ile سامان ile خانهدار ile مجلس ايالتي ile مجل عوام ile مجلس عوام ile دار التاديب ile بيت الله ile مجلس نمايندگان ile مجلس مبعوثان ile بيت المال ile مجالس خانگي ile جشن ورود ile بخانه دستبرد زدن ile مالک خانه ile مستخدم خانه ile منازل ile بيوتات )

( MANZEL ile چهارديواري ile JA DADAN ile MANZEL GOZYDAN ile MOSKAN ile MANZEL DADAN ile MANZELGAH ile MOSKAN DADAN ile KHANDAN ile KHANEH ile SARAY ile چارديواري ile KHANEH TAKANY ile SAMAN ile KHANEHDAR ile MOJALS AYELTY ile مجل عوام ile MOJALS AVAM ile DAR ELTADYBE ile بيت الله ile MOJALS NAMAYNADEGAN ile مجلس مبعوثان ile BEYT OLMAL ile MOJALES KHANGY ile JASHEN VORUD ile BAKHANEH DASTABARD ZADAN ile MALK KHANEH ile MOSTEKHODAM KHANEH ile MENAZEL ile بيوتات )


- AVOKADO:
FUERTE ile/||/<> HASS ile/||/<> ZUTANO ile/||/<> ETTINGER ile/||/<> BACON ile/||/<> PINKERTON ile/||/<> WURTZ

( Türkiye'de daha çok yeğlenen. İLE/||/<> Dünyada daha çok yeğlenen. İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... )

( Eylül, Haziran arası olan bu cinslerin hepsinin toplanma zamanı farklıdır. )

( )


- AVUÇ ile ELSİZ

( HANDFUL vs. HANDLESS )

( مشتواره ile مشتي ile مشت ile بي دست )

( مشتواره ile MOSHTY ile MOSHT ile BEY DAST )


- AXINİT ile/||/<> EPİDOT

( Kahverengi, sarı ve mavi tonlarında bulunur. İLE/||/<> Genellikle yeşil renkte olup kristal yapısı uzundur. )

( Mohs Sertlik Derecesi: 6.5-7 İLE/||/<> 6-7
Işık Kırma İndisi: 1.68-1.70 İLE/||/<> 1.72-1.75
Rengi: Kahverengi, sarı, mavi İLE/||/<> Yeşil
Molekül yapısı: Ca²(Fe,Al)Al²BSi4O05(OH) İLE/||/<> Ca²(Al,Fe)³(SiO4)³(OH) )


- AY AYAKTA, ÇOBAN YATAKTA, AY YATAKTA ÇOBAN AYAKTA" ile/ve "ERKEN KALKAN ERKEN YOL ALIR"


- AYAĞIM, ELİM/KOLUM VB.:
SORUNLU ile RAHATSIZ ile SAKAT


- AYAK UYDURMAK ile/ve EŞLİK ETMEK


- AYAKKABI ile/||/<> ESPADRİL[Fr. < ESPADRILLE]

( ... İLE/||/<> Üstü keten, tabanı ipten örme ayakkabı. )


- AYDINLANMA(/IŞIKLANMAK) = TENEVVÜR = İŞRAK(tasavvuf) = ENLIGHTENMENT[İng.] = ENLAITEMENT, SIÈCLES DES LUMIÈRES[Fr.] = AUFKLæRUNG[Alm.] = ESSERE ILLUMINATO[İt.]


- AYDINLANMA ile/ve/değil EŞİK


- AYDINLANMAK ile/ve/||/<>/> ERMEK


- AYIBA KARŞI TEKEFFÜL değil/yerine/= EKSİKLİĞE KARŞI YÜKÜMLENME


- AYIP OLMAZ/ARANILMAZ!:
TIPTA ile/ve/||/<> HUKUKTA ile/ve/||/<> SÖZLÜKTE ile/ve/||/<>
FELSEFEDE ile/ve/||/<> BİLİMDE ile/ve/||/<> SANATTA ile/ve/||/<> SPORDA ile/ve/||/<>
DOĞADA ile/ve/||/<> HAYVANLARDA ile/ve/||/<> BİTKİLERDE ile/ve/||/<>
NESNELERDE ile/ve/||/<> DİRİMBİLİMDE ile/ve/||/<>
ANLIKTA(ZİHİNDE) ile/ve/||/<> USTA(AKILDA) ile/ve/||/<> TARİHTE ile/ve/||/<>
RIZÂDA ile/ve/||/<> GÜVENLİKTE ile/ve/||/<> İKİ KİŞİ ARASINDA ile/ve/||/<>
EŞEYSELLİKTE ile/ve/||/<> DÖRT DUVAR ARASINDA ile/ve/||/<> BATTANİYENİN ALTINDA


- AYNÎ ile İNFÂKÎ ile EKLİ


- AYRICA ile/ve/||/<> EK OLARAK


- AZÂB[Ar.] ile ELEM[Ar.]


- AZAMİ["AZAMİ:" değil A:ZAMİ:]/MAKSİMAL/MAKSİMUM değil/yerine/= EN ÜST


- AZAP[Ar. < AZAB < İZB: Tat, lezzet.] değil/yerine/= EZİNÇ

( Şiddetli acı ya da sıkıntı. )


- AZAP değil/yerine/= EZİNÇ


- AZINLIK ile/değil ETNİK ÖBEK

( [not] MINORITY vs./but ETHNICAL GROUP )


- A/AN[Yun.] ile/||/<> ANTİ[Yun.] ile/||/<> Bİ/BİS[Lat.] ile/||/<> DE/DES[Fr.] ile/||/<> DİS[Yun.] ile/||/<> EX[Lat.] ile/||/<> EXO[Lat.] ile/||/<> EPİ[Yun.] ile/||/<> FOS[Yun.] ile/||/<> GEO( >JEO)[Yun.] ile/||/<> HETER/O[Yun.] ile/||/<> HYPO(HİPO)[Yun.] ile/||/<> HYPER(HİPER) ile/||/<> HYDRO(HİDRO)[Yun.] ile/||/<> HOMO[Yun.] ile/||/<> İL/İN ile/||/<> İNTER[Lat.] ile/||/<> İZO[Yun.] ile/||/<> COZMO(KOZMO)[Yun.] ile/||/<> KONTRA[İt.] ile/||/<> KO/KOL/KOM/KON[Lat.] ile/||/<> MAKRO[Yun.] ile/||/<> MİKRO[Yun.] ile/||/<> MONO[Yun.] ile/||/<> NEO[Yun.] ile/||/<> OTO[Yun.] ile/||/<> PAN[Yun.] ile/||/<> PAR/PARA[Yun.] ile/||/<> POLİ[Yun.] ile/||/<> PRE[Fr.] ile/||/<> PRO[Yun.] ile/||/<> RE[Lat.] ile/||/<> SYN/SYM/SEM[Yun.] ile/||/<> SÜR[Lat.] ile/||/<> TELE[Yun.]

( ANTİ-...

- Antiaging/anti-aging: Genç kalma, yaşlanmayı önleme; yaşlanmayı önleyici.

- Antialerjik: Duyarca önleyici/giderici.

- Antidepresan: Çökkünlük giderici.

- Antidiüretik: Sidik/idrar kesici.

- Antidiyabetik: Şeker düşürücü.

- Antidot(e): Panzehir.

- Antiemetik: Kusma önleyici.

- Antienfeksiyöz/antienfektif: Bulaş önleyici/giderici.

- Anti-enflamatuvar: Yangı giderici.

- Antiflojistik: Yangı giderici.

- Antifungal: Mantar giderici/karşıtı.

- Antihelmintik: Solucan kıran/giderici.

- Antihemorajik: Kanama kesici/önleyici.

- Antihipertansif: Kan basıncı düşürücü.

- Antikoagülan: Pıhtı önleyici/çözücü.

- Antikodon: Karşıt şifre.

- Antikonsepsiyonel: Gebelik önleyici.

- Antikonvülzif: Nöbet önleyici.

- Antimalarial: Sıtma ilacı.

- Antimikotik: Mantar ilacı/karşıtı.

- Antineoplastik: Kanser ilacı.

- Antinevraljik: Sinir ağrısı dindirici.

- Antiparaziter: Asalak karşıtı/ilacı.

- Antipiretik: Ateş düşürücü.

- Antiproliferatif: Çoğalım önleyici.

- Antiprüritik: Kaşıntı giderici.

- Antisekretuvar: Salgı önleyici.

- Antisepsi: Arıtım, bulaş giderici.

- Antiseptik: Arıtkan, bulaş gideren.

- Antispazmodik: Kasılım çözücü.

- Antistres: Gerilim giderici/önleyici.

- Antite: Özgün durum.

- Antite morbid: Sayrılıklı özgün durum.

- Antitermik: Isı/sıcaklık düşürücü.

- Antitussif: Öksürük kesici/önleyici.

- Antivertijinöz: Baş dönmesi önleyici. )

( Yok/luk. [ametal | amorf | aritmik] [analjezi | anestezi | anonim]

İLE/||/<>

Karşıt. [antibiyotik | antipatik | antitez]

İLE/||/<>

Çift, tekrar. [binok | bisiklet]

İLE/||/<>

Olumsuzluk.[demode | deforme | deşifre]

İLE/||/<>

Olumsuzluk ve güçlük. [diskalifiye | dismorf | disfonksiyon]

İLE/||/<>

Dışı, dışında, ...-dan başka. [exporte | expresyonizm | expresyon]

İLE/||/<>

Dışarıdan, dıştan bakılınca. [exotermik | exotizm]

İLE/||/<>

Üzerinde. [epiderm | epigrafi]

İLE/||/<>

Işık, parıltı. [fosfat | fosfor]

İLE/||/<>

Yerle ilgili ön ek. [jeofizik | jeoloji/jeolog]

İLE/||/<>

Öteki, öbür, başka. [heterojen | heterozigot]

İLE/||/<>

Aşağı, alt, daha alt. [hipoderm | hipotenüs | hipotez]

İLE/||/<>

Üstünde, aşırı, yukarı, dışında. [hipertansiyon]

İLE/||/<>

Su, suyla ilgili. [hidrosefali | hidrografi | hidrojen]

İLE/||/<>

Eş, benzer. [homojen | homonim | homolog]

İLE/||/<>

-dan yoksun. [illegal] [indirekt | inorganik]

İLE/||/<>

Ara, arası. [internasyonal | interpol]

İLE/||/<>

Eşitlik. [izobar | izotop | izoterm]

İLE/||/<>

Evren. [kozmogami | kozmopolit | kozmoloji]

İLE/||/<>

Karşı, aksi yönde. [kontrast | kontgerilla | kontratak]

İLE/||/<>

Birlik, beraberlik. [koalisyon | koleksiyon | konferans

İLE/||/<>

Büyük, geniş. [makrosefal | makrostopi]

İLE/||/<>

Küçük. [mikrofilm | mikrometre | mikrofon]

İLE/||/<>

Bir, tek. [monarşi | monolog | monopol]

İLE/||/<>

Yeni. [neolitik]

İLE/||/<>

Kendi, kendiliğinden. [otobiyografi | otopsi | otokritik]

İLE/||/<>

Bütün, birlik. [panorama | pankreas]

İLE/||/<>

Boyunca, karşı, üstünde, yanında. [paragraf | paralel]

İLE/||/<>

Çok. [poliandri | poliklinik]

İLE/||/<>

İlk, önceki, birinci. [prefabrik | prematüre]

İLE/||/<>

İleride, önde. [prolog | prova | prototip]

İLE/||/<>

Yeniden, tekrar, geri döndürmek. [reaksiyon | redaktör]

İLE/||/<>

Birlikte. [simetri | senfoni | sempati]

İLE/||/<>

Süper, üstünlük. [sürmenaj]

İLE/||/<>

Uzak, ırak. [teleferik | telefon | telepati] )


- BÂB ile/||/<> EBVÂB

( Bölüm, kapı. İLE/||/<> Kapılar. )


- BACTERIA ve ARCHAEA ve EUKARYA

( ... VE ... VE Hayvanların bulunduğu alan. )


- BAĞDAŞIK = MÜTECÂNİS = HOMOGENEOUS[İng.] = HOMOGÈNE[Fr.] = GLEICHARTIG[Alm.] = OMOGENO[İt.] = HOMOGÉNEO[İsp.] = EIUSDEM GENERIS[Lat.] = HOMOGENES, HOMOIOMERES[Yun.] = MUTECÂNİS[Ar.] = MOTECÂNES[Fars.] = GELIJKSOORTIG[Felm.]


- BAĞIMSIZLIK ile/ve/=/||/<>/< EKONOMİK BAĞIMSIZLIK


- BAĞIRAN) AĞAÇ KURBAĞASI ile EKVADOR AĞAÇ KURBAĞASI ile YEŞİL AĞAÇ KURBAĞASI

( HYLA GRATIOSA cum EPIPEDOBATES TRICOLOR cum LITORIA CAERULEA )

( BARKING TREE FROG vs. PHANTASMAL POISON FROG vs. GREEN TREE FROG )


- BAĞIŞIKLIK ile/||/<> ETKİN/AKTİF BAĞIŞIKLIK

( ... İLE/||/<> Sayrılığa maruz kalınması ile kazanılan bağışıklık.[Sayrılığa neden olan organizmalara doğrudan maruz kalma ile ya da organizmanın zayıflatılmış ya da öldürülmüş durumunun aşı yolu ile gövdeye verilmesi ile oluşur. İki durumda da bağışıklığı kazanmış biri, ileride sayrılık ile karşılaştığında bağışıklık düzeni, sayrılığı tanıyacaktır ve gerekli antikorları üretecektir. Etkin bağışıklık, uzun sürelidir ve yaşam boyu sürebilmektedir.] )


- BAĞIŞLAYAN ile/ve/değil ESİRGEYEN


- BAĞLAM ve/> NİYET ve/> EREK

( CONTEXT and/> INTENTION and/> AIM )


- BAĞLAMLARDA DÜŞÜNCE ve/||/<>/> BİLME-İNANMA ve/||/<>/> EYLEME-YAŞAMA


- BAHARAT ile/||/<> EFHÂ'[Ar. < FEHÂ]

( ... İLE/||/<> Soğan ya da yemeklere konulan nane, kekik gibi kuru otlar. )


- BAKİR değil/yerine/= ERDEN


- BAKIŞIK = SYMMETRICAL[İng.] = SYMÉTRFIQUE[Fr.] = EBENMÄßIG, SPIEGELGLEICH[Alm.] = SIM(M)ETRICO[İt., İsp.] = ÆQUALIS ET CONGRUENS, CONVENIENTER COMPOSITUS[Lat.] = SÜMMETROS, EMMETROS, EURÜTHMOS[Yun.] = MAVÂZİ, MUTEVÂZİ[Ar.] = MUTEKÂRON[Fars.] = SYMMETRISCH[Felm.]


- BAKIŞIM = SYMMETRY[İng.] = SYMÉTRIE[Fr.] = EBENMAß, SPIEGELGLEICHHEIT, SYMMETRIE[Alm.] = SIMMETRIA[İt.] = SIMETRIA[İsp.] = CONVENIENTIA PARTIUM[Lat.] = SÜMMETRIA, EMMETRIA, EURÜTHMIA[Yun.] = el-TENÂSUK, el-TAMÂSUL, TAVÂZİ, MAVÂZÂT[Ar.] = TEKÂRON, SÂZOVÂRÎ[Fars.] = SYMMETRIE[Felm.]


- BAKIŞIM/SİMETRİ ile/ve/||/<> EŞDEĞİŞKEN

( SYMMETRY vs./and/||/<> COVARIANT )


- BAL ARISI ile/ve EŞEK ARISI/ZENBUR ile/ve YABAN ARISI/SARICA ile/ve ERİL ARI

( Bal yapan arı. İLE/VE Et yiyen arı. | Sarı eşek arısı, vesveseyi simgeler. İLE/VE ... İLE/VE Bal yapmayan iğnesiz arı. )

( Bal arıları, en uzun süre yaşayan böceklerdir. )

( Bal arısının iğnesinin ucu kıvrıktır, sokunca çıkaramaz. Yavaş çekse çıkarır ama öfkeli ve sinirli olduğu için, yavaş çekmek elinden gelmez. Birdenbire çekince de, iğnesi kopar ve soktuğu yerde kalır. )

( Arı, karnındaki boğum köklerden soluk alır. [Boğumlu, halkalı hayvanlar ciğersizdir.] )

( Arı kovanının ısısı insan gövdesiyle aynıdır. )

( Antenleriyle koku alırlar. )

( Balarıları, karmaşık bir dizi hareket ve sallanmadan oluşan "salınma danslarıyla" birbirine yiyeceğin niteliğini, uzaklığını ve tam konumunu anlatabilirler. [Bu iletişimlerini bizler de anlayabiliyoruz. Her salınım, kovandan 45 metre uzakta anlamına gelir. (Karl von Frisch 1945 [Bu keşfiyle, hayvan davranışları çalışmalarında verilen tek Nobel ödülünü kazanmıştır.]) ] )

( Bir turları yaklaşık 12 km.dir. )

( Saatte 30 km. hızla uçabilmektelerdir. )

( Dümdüz hatlar üzerinde gidip gelmektelerdir. )

( Tek kalan bir arı, ne kadar zeki olursa olsun, kovandan ayrı kaldığında tamamen savunmasızdır. )

( Beyinlerinde 950.000 sinir hücresi vardır. )

( Morötesi aralıkta görebilmektelerdir. [İnsan yüzlerini dahi tanırlar] )

( Arı kafalarının fotoğrafları... )

( NAHL[çoğ. NÜHÛL], ASSÂLE, RÂHİYE[çoğ. REVÂHÎ] ile/ve ZÜNBÛR[çoğ. ZENÂBÎR] ile/ve ... ile/ve ... )

( MEGES-İ ENGÜBÎN, KİBT ile/ve TÜNTE, BEVZ ile/ve ... ile/ve ... )

( BEE/WASP vs./and WASP/HORNET, VESPIT WASP vs./and COMMON WASP vs./and DRONE )

( APIS MELLIFERA/MELLIFICA cum/et VESPA CRABRO cum/et VESPA VULGARIS cum/et ... )


- BAL ile/ve/değil EĞİR

( ... İLE/VE/DEĞİL Arıların çıkardığı bir tür salgı. )


- BÂLİĞ değil/yerine/= ERİN


- BALİNA ile EOSEN BALİNALARI


- BÂRİ[Fars.] değil/yerine/= EN AZINDAN / HİÇ OLMAZSA