E ile başlayan FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 49.818 başlık/FaRk ile birlikte,
49.818 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(157/201)
- SEKMEK ile/ve/||/<> TEPMEK
- SEKONDER/PRİMER ... değil/yerine/= İKİNCİL/BİRİNCİL ...
- SEKS (YAPMAK) ile/ve/değil/||/<>/< HEYECAN (YAPMAK)
- SEKS ODA" değil SEK SODA
- SEKS ile/ve/||/<>/< SES
( SEX vs./and/||/<>/< SOUND )
- SEKSÎ ile/ve/değil/yerine/=/||/<>/< KIŞKIRTICI
- SEKŞIN[İng. < SECTION] değil/yerine/= GRUP
- SEKSİYON[Fr., İng. SECTION] değil/yerine/= BÖLÜM
- SEKTE[Ar.]/KRİZ[İng. < CRISIS] ile/||/<>/> BUNALIM/BUHRAN[Ar.]
( Tıpta. [kalp sektesi(nden ölmek/gitmek) /kalp krizi(nden ölmek/gitmek).] İLE/||/<>/> Toplumsal. [büyük buhran (1929)] )
- SEKTER[Fr. SECTAIRE] değil/yerine/= HOŞGÖRÜSÜZ
- ŞEKVÂ değil/yerine/= ŞİKÂYET, HOŞNUTSUZLUK
( ŞİKÂYET, HOŞNUTSUZLUK )
- SEL[Ar. < SEYL] ile BUÂK[Ar.]
( ... İLE Şiddetli sel. | Ansızın gelen yağmur. | Şiddetli ses, haykırış. )
- SEL[Ar. < SEYL] ile KAYAN
( Sürekli yağan yağmurdan ya da eriyen kardan oluşan, geçtiği yerlere zarar veren taşkın su, su taşkını. | Hareket durumundaki büyük kalabalık, yığın. | Etki ve iz bırakan güçlü durum ya da davranış. | Yoğunluk. İLE Kayarak yer değiştiren. | Yassı, düz, kat kat oluşmuş taş. | [yerel] Dağdan inen sel. )
- SEL[Ar. < SEYL] ile/ve/<>/> SELİNTİ
( ... İLE/VE/<>/> Yağış nedeniyle oluşan ufak sel. | Selin bıraktığı artık. )
- SEL[Ar.] ile SEYLÂP(/B)[Fars.]/FEYEZAN[Ar.] ile TUFAN[Ar.]
( Sürekli yağmurlardan ya da eriyen karlardan oluşan, geçtiği yerlere zarar veren taşkın su. | Hareket durumundaki büyük kalabalık. İLE Su baskını, taşma, taşkın. / Bereket. İLE Zorlu yağmur. )
( FLOOD vs. INUNDATION vs. DELUGE/TORRENTIAL RAIN )
- SEL[Ar. < SEYL] ile/ve/||/<>/> YARINTI
( ... İLE/VE/||/<>/> Selin açtığı çukur/hendek. | Sel sularının ya da yüzeyi kaplarcasına akan selinti sularının oluşturduğu, eğim aşağı uzanan, ince, az derin, oluk biçimli çukurlar. )
- SEL'A[Ar. çoğ. SELEÂT, SİLA'] ile SELÂ'[Ar.]
( Hıyarcık. | Ur. | Başta olan yarık. İLE Cenin torbası, son. )
- SELÂ[Ar. SALÂ] ile TEMCÎT[Ar. TEMCÎD < MECD]
( Müslümanları bayram ya da cuma namazına çağırmak, bazı yerlerde cenaze için kılınacak namazı haber vermek amacıyla minarelerde okunan dua. İLE Recep, Şaban ve Ramazan ayları süresince, sabah ezanından sonra minarelerden okunan ve Allah'ın ululuğunu belirten dua. )
- SELAHADDÎN CAMİLERİ değil SALÂTÎN (SULTAN) CAMİLERİ
- SELAHATTİN PINAR ile/ve/||/<> SAADETTİN KAYNAK
( Pınar'ım ama kuruyabilrim. İLE/VE/<> Kaynak'tır. Kurumaz! )
- SELÂHİYET ile/ve İCÂZET
- ŞELÂLE/SECCÂC[Ar. < SECC] değil/yerine/= ÇAĞLAYAN/ÇAĞLAR
- Selâm ederek KONUŞ!!!
- SELÂM-SABAH ('I KES[ME]MEK
- SELÂM ve/> İKRAM ve/> KELÂM
- SELÂM ve/> KELÂM
( Önce. VE/> Sonra. )
- SELÂM ile/ve/<> SEVGİ
( SALUTATION/GREETING vs./and/<> LOVE )
- SELÂM ve/<> TEVHİD
- SELÂMET/LE[Ar.] değil/yerine/= ESENLİK/LE
- SELÂMI VERMEK ile/ve/> SELÂMI ÇOĞALTMAK
- SELÂMİÇEŞME ile SELÂMİ ÇEŞME
( Kadıköy'de, Kızıltoprak - Çiftehavuzlar arasında bulunan bir semt. İLE Selâmiçeşme'de bulunan küçük bir çeşme. )
( Adını, eskiden kervan yolunun ilk durağına selâmetle geliş nedeniyle "Saadet" sözcüğünden almıştır. İLE 1800'de, Kethüdâ (Kâhya) Şuhi Kadın tarafından. [1966 yılında onarılmıştır.] )
- SELANİKLİ AYŞE HANIM PARKI :
( Bahçeköy'dedir. 984,00 m²'lik bir alanı kapsalaktadır. 492,00 m²'lik yeşil alanı, 75,00 m²'lik çocuk oyun alanı bulunmaktadır. )
- SELÂSÎN[Ar.] ile SELÂSÎN[Ar.]
( Otuz. İLE Yaprakları çok küçük bir ağaççık. )
- ŞELAT ile/||/<> KOMPLEKS
( Şelat çok dişli ligand İLE kompleks genel koordinasyon bileşiğidir )
( Formül: EDTA İLE [Cu(NH₃)₄]²⁺ )
- YAPITLAR/KÜLLİYELER:
SELÂTİN[< SULTAN] ile/ve/||/<>/> SADRAZAM ile/ve/||/<>/> TEKKE
( Sultanların adına yaptırılan ve birden çok minaresi bulunan büyük camilere ve yapıtlara verilen ad. İLE/VE/||/<>/> ... İLE/VE/||/<>/> ... )
- SELÇUK, MÜNİR NURETTİN (SARIYER, 1900 - 1981) :
( Türk sanat müziği beste ve ses sanatçısıdır. Beyazıt İdadisini ve Soğukçeşme Rüştiyesini bitirdi. Kadıköy Sultanisi 10. sınıfta iken tarım eğitimi almak için Macaristan'a gönderildi. Çocuk yaşta sesiniz güzelliği ile dikkat çekti. Rauf Yekta Beyin teşviki ile Hafız Ahmet Efendi ve Hoca Ziya Bey'den usul ve makam dersleri aldı. Kadıköy Darüttalimi Musiki Cemiyetine girdi ve ilk konserini 15 yaşında 1915'te verdi. Bilahare Darülelhan'da (İstanbul Belediye Konservatuarı'na) girdi. Öğrenimini Leon Hancıyan Efendi'den ve Muallim İsmail Hakkı Bey'den dersler alarak sürdürdü. 1918'de Şark Musiki Cemiyeti'nin kurucuları arasında yer aldı. Mütareke yıllarında Musiki Hümayunda görev aldı. 1923 - 1928 yılları arasında Ankara'da Riyaset - i Cumhur Musiki Heyeti'nde çalıştı. 1928'de tekniğini ilerletmek için Paris'e gitti ve bir yıl kalarak, şan, piyano ve solfej dersleri aldı. Bu tarihten sonra devamlı konserler düzenledi. 1953'te İstanbul belediyesi Konservatuarı şefi oldu. İlk bestesini 1920'de yaptı. 400 plak yaptı, eski ve yeni tarzda 150 bestesi var. Atatürk'ün huzurunda şarkı okuyan nadir sanatçılardan biridir. )
- SELÇUKLU TÜRKİYE'Sİ KENTLERİNİN SANLARI/UNVANLARI
( Ahlat: Kubbet ul-hlâm (İslâm'ın kubbesi)
Aksaray: Dâr uz-zafer, Dâr ül-Cihâd ve Dar ur-ribât (II. Kılıç Arslan'ın askerî üssü olduğu ve hayır müesseseleri kurduğu için)
Amasya: Dâr ul-'lzz (İzzet ve şeref şehri)
Ankara: Dâr ul-htsm (Müstahkem belde)
Antalya: Dâr us-sagr (Uc, hudûd şehri)
Bayburt: Dâr ul-celâl (Ululuk şehri)
Denizli(Sâdık): Dâr us-sagr (Uc, hudûd şehri)
Erzincan: Dâr un-nasr (Yardıma mazhar şehir)
Kayseri: Dâr iil-Feth ya da Dâr ül-mülk (birincisi Sultan Alâeddin'in fetihlere burada hazırlandığı, ikincisi Konya'dan sonra paytaht olduğu için bu unvanları almış)
Konya: Dâr ül-mülk (Paytaht)
Malatya: Dâr ur-rifa (Üstünlük ya da asâlet şehri)
Niğde: Dâr ul-pehlevâniyye (Pehlivanlar beldesi)
Samsun: Dâr us-sagr (Uc, hudûd şehri)
Sinop: Lezûet ul-'uşşak (Âşıklar adası)
Sivas: Dâr ul-'alâ (Yücelik beldesi)
Tokat: Dâr ün-rmsret (Yardım şehri) )
- SELE ile SELE[Lat.] ile SELE/SERE
( Yayvan sepet. İLE Çifttekerin, oturulacak yeri. İLE Açık duran başparmağın ucundan, göstermeparmağının ucuna kadar olan uzaklık. )
- SELECTION vs./and TO IGNORE
- ŞELEK ile ŞELEK
( Sırtta taşınan yük. İLE Boynuzunun biri kırık hayvan. )
- SELEKSİYON/SELECTION[İng.] değil/yerine/= SEÇME | AYIKLA(N)MA | SEÇELE
- SELEKTÖR[Fr., İng.] değil/yerine/= SEÇİCİ
( Tahılı, yabancı maddelerden ayırmak için kullanılan aygıt. | Araba farlarının, uzun ya da kısa uzaklıkta yanmasını sağlayan aygıt. )
- SELEM[Ar.] ile SELEM[Ar.]
( Diş gediği. İLE Peşin para ile veresiye mal alma. )
- SELEN/SADÂ/ÇATI ve/<> ÖZ
( SADÂ: Kişinin özü. )
- SELEN TİTREŞİMLERİNDE:
BAŞ ile/ve/||/<> BURUN ile/ve/||/<> GÖĞÜS
( Tiz selenin oluştuğu yer. İLE/VE/||/<> Nazal selenin oluştuğu yer. İLE/VE/||/<> Pes selenin oluştuğu yer. )
- SELEN, FEYYAZ (ANTALYA, 1990) :
( Sivas Belediyespor'dan savunma oyuncusu olarak transfer edildi ve bir sezon (2018/2019) tescilli kaldı. Sarıyer forması altında 31 lig maçı oynadı ve takımına 2 gol kazandırdı. Sezon sonunda serbest bırakıldı. Yol Spor, Atiker Konya, Ank. Demirspor, Nazilli Belediyespor, Konya Anadolu Selçuklu, Adıyamanspor, Van B.Ş. Belediye, Sivas Belediyespor ve Sarıyer'de oynadı. )
- SELEN/SADÂ ÇIKIŞLARINDA:
BURUN ile/ve/||/<> DUDAK ile/ve/||/<> DİŞ ile/ve/||/<> BOĞAZ
( A, E, O, Ö, U, Ü[ön, ün, on, en, an, un, nane, Nalan vb.] İLE/VE/||/<> B, M. P[baba, biber, bebek, mama, meme, pek, pes vb.] İLE/VE/||/<> D, T[dadı, dede, tuttu, tırtıl, taktı] İLE/VE/||/<> A, E, I, İ, O, Ö, U, Ü )
( Almanca'da, daha çok, boğaz seleni; Fransızca'da, daha çok, dudak seleni; İngilizce'de, daha çok, diş seleni çıkar. )
- SELEN/SES TELLERİ ile/ve/değil/||/<>/< SELEN/SES KIVRIMLARI
- SELENTERE[Yun.] ile/ve HİDRA[Lat.]
( Bitkimsi hayvanlardan, denizanalarını, sifonluları ve mercanları içine alan, önemli bir bölüm. İLE/VE Hidralar takımından, 1 cm. uzunluğunda, gövdesi torba biçiminde, ağız çevresinde 6-10 dokunacı olan, tatlı su hayvanı. )
( HYDRA )
- SELF-AWARENESS[İng.] değil/yerine/= ÖZ FARKINDALIK
- SELF-ADJOİNT ile/||/<> NORMAL OPERATOR
( Self-adjoint T*=T, normal TT*=T*T komütatif. )
( Formül: Self-equal adjoint İLE commutes adjoint )
- SELF-ASSEMBLY İLE TEMPLATE İLE RECOGNİTİON ile/||/<> SÜPRAMOLEKÜLER SENTEZ
( Kendiliğinden organizasyon stratejileri. )
( Formül: ΔG = ΔH - TΔS < 0 )
- SELF-HEALİNG MATERİAL ile/||/<> CONVENTİONAL MATERİAL
( Self-healing material hasarını otomatik onarırken İLE conventional material hasar kalıcıdır )
( Formül: Microcapsule repair )
- ŞELF[İng. SHELF] ile ŞELF
( Karaları çevreleyen ve karalardan sayılan, 200 metre derinliğe kadar olan sığ deniz dipleri. İLE Raf biçiminde kaya. )
- SELF-CRITICISM vs. CONFESSION
- SELFI(E) değil/yerine GÖRÇEK/ÖZÇEKİM/KENDİCE
- SELF-INTEREST vs. BENEFIT
( BENEFIT instead of SELF-INTEREST )
- SELF-SATISFIED(/SELF-SATISFACTION) vs. EGOIST(/EGOISM)
- SELİK, CAFER (İST. 1969 - 1996) :
( İ. Ü. Orman Fakültesinde Araştırma Görevlisiyldi. İlk ve ortaöğrenimini Sinop'ta (1973 - 1983), lise öğrenimini 1986 yılında Denizli Cumhuriyet lisesinde tamamladı. İ. Ü. Orman Fakültesi Orman Mühendisliği Bölümünden 1990 yılında mezun oldu. 1993 yılında "Ormancılıkta Uzaktan Algılama" adlı yüksek lisans tezini ve sınavlarını başarıyla tamamlayarak Orman Yüksek Mühendisi ünvanıyla mezun oldu. İ.Ü. Orman Fakültesi Orman İnşaatı ve Transforu Anabilim Dalı'nda açılan sınavı kazanarak Ardaştırma görevlisi olarak işe başladı. "Orman ve Yol Şebekeler inin Planlanmasında Coğrafi Bilgi Sistemleri" konulu doktora tezini harlamaktayken 13.08.1996 tarihinde vefât etti. )
- SELİK, PROF. DR. MUZAFFER (AYDIN/SÖKE, 1926) :
( Üniversite Öğretim Üyesi. İlk ve orta eğitimini Aldın ve İzmir'de tamamladı. 1944'te İzmir İnönü Lisesinden, 1948'de İ.Ü. Orman Fakültesinden mezun oldu. Bir süre Orman teşkilatında çalıştıktan sonra 1953'te İ.Ü. Orman Fakültesi Orman Botaniği Kürsüsüne asistan atandı. "Kızılçam (Pinus bruta Ten.)'in Botanik Özellikleri Üzerine Araştırmalar ve Bunların Bilhassa Halep Çamı (Pinus hale pensis Mili.) Vasıfları ile Mukayesesi" tezi ile 1957'de "Ormancılım Bilimleri Doktoru" unvanı aldı. "Kızılçam (Pinus bruta Ten.) de Reçinenin Teşekkülü, Salgılanması ve Bunlara Tesir Eden İç ve Dış Faktörler" adlı tezi ile 1964'te "Orman Botaniği ve Ormancılık Fitopatolojisi" bilim dallarında "Üniversite Doçenti" unvanını aldı. 1972'de "Türkiye Odunsu Bitkileri, Özellikle Orman Ağaçlarında Hastalık Amili ve Odun Tahripçisi Mantarlar" adlı tezini takdim ederek profesörlüğe yükseltildi. Yaptığı çalışmalar sonucunda 1990'da Avusturya Cumhurbaşkanı Dr. Kurt Waldheim tarafından "Avusturya 1. Sınıf Bilim ve Sanat Nişanı" ile ödüllendirildi. 1993'te emekli olan Muzaffer Selik'in 7 kitabı va 40 makalesi (6 sı yurt dışında bilimsel dergilerde yayınlandı) 7 adet çeviri ve 3 sempozyum bildirisi bulunmaktadır. )
- SELİKA[Ar.] ile SELİS[Ar.]
( Güzel söyleme ve yazma yeteneği. İLE Akıcı söz. )
- SELİM III ÇEŞMESİ ile SELİM III ÇEŞMESİ
( Yıldız Sarayı'nda, Yâveran Dairesi arkasındaki bahçededir. İLE Üsküdar'da, Selimiye semtinde, Karacaahmet Mezarlığı 8. adanın karşısında, Tıbbiye Caddesi'ndedir. )
( Sultan III. Selim tarafından. İLE 1802'de, Sultan III. Selim tarafından. )
- SELİM SABİT EFENDİ (VİZE, 1829 - 1910); İLK ÇAĞ EĞİTİM BİLİMİCİSİ, OSMANLI\'DA EĞİTİMİN MODERNLEŞMESİ İÇİN ÇOK BÜYÜK UĞRAŞLAR VEREN BİR BİLİM ADAMI, EĞİTİMCİ, ÖĞRETMEN. VİZE/EDİRNE\'DE DOĞDU. EĞİTİM İÇİN İSTANBUL\'A GÖNDERİLDİ. GAZANFER AĞA SONRA DA FATİH MEDRESESİNDE OKUDU. 1851\'DE DARÜLFUNUNA KAYDOLDU, 1854\'TE BURADAN MEZUN OLDU. PARİS\'TEKİ TÜRKLERİ EĞİTMEK ÜZERE FRANSA\'YA GÖNDERİLDİ :
( Paris'te kaldığı sürece Mekteb - i Osmani ve diğer okullarda Osmanlı Türkçesi dersi verdi. Ayrıca öğrenime devam etti ve Fransızca hesap, cebir, hendese, müsellasat cerr - i eshal, hey'et ve hikmet - i tabiye derslerinden sertifika aldı. 1861'de İstanbul'a döndü. İstanbul ve diğer Osmanlı şehirlerinde başlayan "Usul - i cedide" yani çağdaş pedagojinin öncüsü oldu. Süleymaniye de Numune Mektebini açtı. Bu okula getirdiği yenilikler yüzünden tepki gördü ve görevinden alınıp Galatasaray Mekteb - i Sultanisi İkinci Müdürlüğüne getirildi. Sultan Abdülaziz ölümü ile ilgili yazısı nedeni ile azledildi (1888). Sarıyer'de ikamet eden Selim Sabit Efendi'nin bazı eserleri: Miyarü'l - kelam, Tahvil - i Mikyas Levhaları, Muhtasar Hesap Risalesi, Muhtasar Tarih - i Osmanı, Elifbâ - yı Osmanî, Muhtasar Coğrafya Risaleleri, Nahv - ı Osmani ve Rehnüma - yı Muallim kitaplarıdır. )
- SELÎM/SELÂMET/İSLÂM ve/<>/||/= HUZUR
( Ancak huzurlu isen selimsindir. Huzurlu kişi, selamete de erer. )
- SELİMİYE CAMİSİ ile SELİMİYE CAMİSİ
( Edirne'de. İLE Üsküdar'da. )
( II. Selim zamanında. İLE III. Selim zamanında. )
- SELÎS[Ar.] ile SELÎS[Ar. < SELÂSET]
( SELÎS-ÜL-BEVL: Sidiğin sürekli akıntısı. | Sidiğini tutamayan. )
( Kolay, yumuşak. | Bağlı, boyun eğmiş. İLE Düzgün, akıcı. | Türk halk şiiri ve müziğinin XIX. yüzyıl başlarında meydana çıktığı anlaşılan bir şekli. )
- SELLA/CELLA ile/||/<> APSİS ile/||/<> TRANSEPT ile/||/<> ÇAN KULESİ ile/||/<> PİETA
( Eski Yunan ve Roma'da içinde kült heykelinin korunduğu, tapınağın en kutsal bölümü. İLE/||/<> Kiliselerde korunun arkasında bulunan ve camilerdeki mihrap bölümünün karşılığı olan, tonoz ya da kubbe ile örtülü bölüm. İLE/||/<> Örtü sisteminde nefleri dik açı ile kesen ve altyapıya da yansıyan birim. Kiliselerde apsisin önünde nefleri dik olarak kesen uzun mekân. Kilisenin planını bir haç biçimine sokan bu mekânda kral galerisi ve kilise orgu da yer alır. Bazı kiliselerde haç biçimli planın doğusunda da ek bir transept bulunur. İLE/||/<> Kilise çanının bulunduğu yapı. Başlı başına bir mimari yapı sayılabilecek örneklerine de rastlanır. İLE/||/<> İsa'nın betimleniş türlerinden biri.[Ölü İsa'nın gövdesi annesinin kucağında ya da kolları arasındadır.][Kökeni XIV. yüzyıl Almanya'sına dayanır. Daha çok resim sanatında rastlanır. Heykel alanında da bilinen örnekleri vardır.] )
- SELOFAN ile SELÜLOİT
( Selülozdan yapılmış, ince, saydam, ambalaj yapımında kullanılan tabaka. İLE Nitroselüloz ile kâfurdan oluşan, fotoğraf kâğıdı, sinema filmi, bilardo yuvarlağı, tarak gibi şeylerin yapımında kullanılan plastik madde. )
- SELÜLOZ[Fr.] ile KOLODYUM[Lat.]
( Bitkilerde, göze yapısının büyük bir bölümünü oluşturan, kâğıt, yapay ipek ve patlayıcı maddelerin yapımında kullanılan bir karbonhidrat. [C6H10O5]n. İLE Fotoğraf makinesi camı yapımında ve cerrahlıkta kullanılan, alkol ve eter karışımı içinde sıvı durumuna getirilen nitroselüloz. )
- SELVİ AĞACI değil SERVİ AĞACI
- SELVİ BOYLU değil SERVİ BOYLU
- ŞEMM/ŞEM[Ar.] ile ŞEM'[Ar. < ŞÜMÛ']
( Koklama, koklanma, koku alma. İLE Balmumu. | Mum. )
- SEM ile/||/<> TEM
( SEM yüzey görüntüleme 3D İLE TEM geçirim ince kesit. )
( Formül: Yansıma İLE geçirim )
- SEMÂ/SİMÂ(İŞİTME) KAYDI'NDA:
KIRK AMBAR ile/ve/||/<> MURAKAAT ile/ve/||/<> TELİF
- ŞEMA:
KENDİ ile/ve/||/<>/> DIŞ DÜNYA ile/ve/||/<>/> GELECEK
- ŞEMA değil/yerine/= ÇİZEM/DİZELGE
- SEMÂ ile/ve SEMAH
( Mevlevî'likte. İLE/VE Alevî ve Bektâşî'likte. )
( SEMÂ ÂDÂBI )
- SEMÂ ile SEMİ
- SEMÂ'DA (KARŞILIKLI SELÂMLAŞMADA):
SOL TARAF ile/ve/<> SAĞ TARAF
( Dünyayı simgeler. İLE/VE/<> Âhireti simgeler. )
- ŞEMAİL[Ar.] değil/yerine/= DIŞ GÖRÜNÜŞ
- ŞEMAL" değil ŞEMAİL
- ŞEMA/LAR ile/ve/||/<> KATEGORİ/LER ile/ve/||/<> SAF AKIL AKIL KAVRAMLARI
- SEMÂN[Ar.] ile SEM'AN[Ar.] ile SEMÂN[Ar.]
( Sekiz. İLE İşiterek. | Dinleyerek. İLE Gök, semâ. | Güneş ayının yirmiyedinci günü. | Bıldırcın. )
- SEMANİYE ve/||/<>/> SÜLEYMANİYE
- SEMANTİK BELLEK/SEMANTIC MEMORY[İng.] değil/yerine/= ANLAMSAL BELLEK
- SEMANTİK[Fr., < SEMANTIQUE / İng. < SEMANTICS] değil/yerine/= ANLAMBİLİM/ANLAMSAL
- ... ŞEMASI ile ... AĞACI
- ÂFETLER:
SEMÂVÎ ile/ve/||/<> MÜKTESEP
( ÂFÂT-I SEMÂVİYE ile/ve/||/<> ÂFÂT-I MÜKTESEBE )
- SEMÂVÎ CİSİM ile DÜNYEVÎ CİSİM
( Klâsik kozmolojide ayüstü âlemde esir maddesinden oluştuğu kabul edilen Nûrânî nesneler. İLE Ayaltı âlemde dört unsurdan oluşan nesneler. )
- SEMÂVÎ DİNLER yerine SEMÂVÎ DİN
( Allah'ın dini birdir. )
- SEMÂVÎ[Ar.] değil/yerine GÖKÇÜL/GÖKSEL
- SEMBOL/İK[Fr., İng. SYMBOL < Yun.] değil/yerine/= SİMGESEL
- SEMBOLİZE EDEN değil/yerine SİMGELEYEN
- SEMBOLİZMA değil/yerine/= SİMGESELLİK
- SEMEN[Ar. < aslı SEMN, SİMEN] ile SEMEN[çoğ. ESMÂN] ile SEMEN[Fars.]
( Semizlik, yağlılık. İLE Baba, değer/kıymet, tutar. İLE Yasemin. )
- SEMEN[Fars.] ile/ve/||/<> BERG-İ SEMEN[Fars.]
( Yasemin. İLE/VE||/<> Yasemin yaprağı. )
- SEMEN ile/||/<> SEMEN
( Satışlarda verilen para, değer, tutar. İLE/||/<> Atmık, belsuyu. )
- SEMEN ile SEMENT ile SEMENT
(
SEMEN ile SEMENT arasındaki FaRkLaR
Temel Özellikler Karşılaştırması
| Özellik | SEMEN TIP | SEMENT YAPI/İNŞAAT | SEMENT DİRİMBİLİM/TIP |
|---|---|---|---|
| Türkçe Adı | Meni | Çimento | Diş Sementi / Kemik Sementi |
| İngilizce Adı | Semen | Cement | Cementum / Bone Cement |
| Tanım | Eril üreme düzeninden salgılanan dirimsel sıvı. | Su ile sertleşen yapı nesnesi. | Diş kökünü kaplayan doku ya da protez yapıştırıcısı. |
| Kullanım Alanı | Üroloji, Androloji, IVF | Yapı/İnşaat, Mimarlık, Mühendislik | Diş Hekimliği, Ortopedi |
| Köken | Latince (semen = tohum) | Latince (caementum) | Latince (cementum) |
| Nesne Türü | Dirimsel sıvı | Dirimsiz toz/katı[kuru durumda] |
• Diş: Dirimsel doku • Kemik: Sentetik polimer |
| Bileşim |
• Sperm gözeleri • Fruktoz • Proteinler • Enzimler |
• Kireçtaşı • Kil • Demir oksit • Silisyum oksit |
Diş: • Hidroksiapatit [%50] • Kolajen Kemik: • PMMA polimer |
| İşlev | Üreme, sperm taşıma | Yapı ögelerini bağlama |
• Diş: Kök koruma, bağlantı • Kemik: Protez sabitleme |
| Fiziksel Durum | Viskoz sıvı | Toz [kuru] / Hamur [ıslak] |
• Diş: Sert doku • Kemik: Hamur > Katı |
| pH Değeri | 7.2 - 8.0 [hafif bazik] | 12 - 13 [kuvvetli bazik] |
• Diş: ~7 [nötr] • Kemik: 7 - 8 |
| Renk | Beyazımsı-gri | Gri |
• Diş: Sarımsı • Kemik: Beyaz/Şeffaf |
Ayrıntılı Kullanım Alanları
| SEMEN (Meni) | SEMENT (Çimento) | SEMENT (Tıbbi) |
|---|---|---|
|
|
Diş Sementi:
|
İlişkiler ve Karşılaştırma
| SEMEN <> İnşaat SEMENTİ | SEMEN <> Tıbbi SEMENT | İnşaat SEMENTİ <> Tıbbi SEMENT |
|---|---|---|
|
Benzerlikler: • Ses benzerliği • Latince köken • Yabancı dilden geçme |
Benzerlikler: • İkisi dirimbilim terimi • Tıp alanında kullanım • Latince köken |
Benzerlikler: • "Sement" adını taşıma • Sertleşme özelliği • Bağlayıcı işlev |
|
FaRkLaR: • Dirimli >< Dirimsiz • Tıp >< İnşaat • Sıvı >< Katı |
FaRkLaR: • Üreme >< Yapısal • Sıvı >< Katı doku • Geçici >< Kalıcı • Gözesel >< Gözesiz |
FaRkLaR: • İnşaat >< Tıp • Yapı >< İnsan gövdesi • Büyük ölçek >< Mikro ölçek • Dış mekân >< Gövde içi |
Özet ve Önemli Noktalar
| Ölçüt | SEMEN | SEMENT [İnşaat] | SEMENT [Tıp] |
|---|---|---|---|
| Ana Alan | Sağlık - Üreme | Yapı/İnşaat | Sağlık - Diş/Ortopedi |
| Doğal/Yapay | Doğal | Yapay | Doğal (diş) / Yapay (kemik) |
| Dirimlilik İlişkisi | Dirimli ürünü | Dirimsiz nesne | Dirimli doku / Dirimsel uyumlu nesne |
| Yenilenme | Sürekli üretilir | Tek kullanımlık | Yenilenmez (diş) / Tek kullanım (kemik) |
| Sıcaklık Dayanımı | Gövde sıcaklığı [37°C] | Yüksek [>1000°C üretim] | Gövde sıcaklığı [37°C] |
| Araştırma Alanı | Androloji, Embriyoloji | Nesne Mühendisliği | Periodontoloji, Ortopedi |
- Günlük kullanımda: Genellikle inşaat malzemesi olan çimento
- Diş hekimliğinde: Diş kökünü kaplayan doğal doku
- Ortopedide: Protez sabitleme nesnesi
- SEMEN ise: Sadece üreme düzeni ile ilgili tıbbi terim
- SEMENDER ile AKSOLOT SEMENDERİ
(
)
- SEMENDER ile DEV ÇİN SEMENDERİ
( ... ile Boyları, 1.80 cm.[6 ft.]'e kadar ulaşır. )
( ... ile Çin'in, kayalık dağlarındaki akarsularında yaşarlar. )
( ... ile
)
( SALAMANDER vs. GIANT CHINESE SALAMANDER )
( SALAMANDRA MACULOSA cum ANDRIAS DAVIDIANUS )
- SEMEN-İ HÂL ile/ve/||/<> SEMEN-İ MİSL ile/ve/||/<> SEMEN-İ MÜSEMMÂ ile/ve/||/<> SEMEN-İ RÂİYE
( Peşin olan değer. İLE/VE/||/<> Bilirkişi tarafından, gerçek değerini belirleme. İLE/VE/||/<> İki tarafın isteğiyle verilen değer. İLE/VE/||/<> Geçer değer, sürümü olan değer. )
- SEMERE/Lİ[Ar.] değil/yerine/= MEYVE, ÜRÜN | VERİM
( YARAR(LI), VERİM(Lİ) | SONUÇ | BİR ŞEYDEN ELDE EDİLEN GELİR )
- SEMFONİ değil SENFONİ
- SEMÎ'[Ar.] ile SEM'Î[Ar. < SEM] ile SEMÎH[Ar.]
( Duyan/işiten, duyma gücü olan | Allah'ın adlarından. İLE Duyma/işitme ile ilgili. İLE Eliaçık, cömert, semâhatli. )
- SEMİR ZEKİ
- SEMİRMEK ile/ve/<>/< SÖMÜRMEK
- SEMİYOLOJİ[Fr.]/SEMIOLOGY[İng.] değil/yerine/= GÖSTERGEBİLİM/BELİRTİ BİLİMİ
( Hastalıkların belirti ve işaretleriyle ilgilenen tıp dalı. | Göstergebilim. )
( )
- ... değil SEMİZOTU
- SEMİZOTU ile/ve ISPANAK[Yun.]
( BAKLA-YI HAMKA/BEYYİNE ile/ve ... )
( BUHLE ile/ve ... )
( PURSLANE vs./and SPINACH )
( PORTULACA OLERACEA cum/et SPINACIA OLERACEA )
- ŞEMME[Ar.] ile (ŞEMME-İ MUHAMMED) ile ...
( Bir kere koklama. | Pek az şey, zerre. İLE Koku. (HZ. MUHAMMED'İN KOKUSU) )
- ŞEMPANZE ile/ve/||/<> BONOBO
- SEMPATİ[İng.] ile EMPATİ ile APATİ ile ANTİPATİ ile TELEPATİ
( Duygudaşlık, yakınlık, sıcakkanlılık. İLE Duyumsama, kendini ötekinin yerine koyma çabası. İLE [hiçbir şey] Duyumsamama, duyumsuzluk, kayıtsızlık. | Sürekli cansızlık, gevşeklik. İLE Karşıduyum, soğukluk. İLE Uzaduyum. | Zihinsel, uzaktan [işaretsiz, yazısız, sözsüz] iletişim kurma (becerisi). )
( PATHOS[Yun.]: Duyum/samak, his/setmek. )
( SYMPATHY vs. EMPATHY vs. APATHY vs. ANTIPATHY vs. TELEPATHY )
- SEMPATİ/SYMPATHY[İng.] değil/yerine/= HOŞ DUYUM
- SEMPATİK SİNİR ile/||/<> PARASEMPATİK SİNİR
( Sempatik savaş-kaç, parasempatik dinlen-sindir )
( Formül: Noradrenalin İLE Asetilkolin )
- SEMPATİK/SYMPATHETIC[İng.] değil/yerine/= SEMPATİK (SİNİR BİLİMİ) | SEVİMLİ, CANA YAKIN
- SEMPATİK ile/||/<> PARASEMPATİK
( Sempatik hızlandırıcı İLE parasempatik yavaşlatıcı sinir sistemidir )
( Formül: Savaş-kaç İLE dinlen-sindir )
- SEMPATİK ile/değil/yerine/<> YAKIŞIKLI/GÜZEL
( LIKABLE vs./and/<> HANDSOME/BEAUTIFUL )
- SEMPATİKO ile/ve/||/<> SEMPATİ ile/ve/||/<> EMPATİ ile/ve/||/<> CONPATİ
- SEMPATİZAN[Fr.] değil/yerine/= DUYGUDAŞ
- SEMPOZYUM/SYMPOSIUM[İng.] değil/yerine/= BİLGİ ŞÖLENİ
- ŞEMS CAMİSİ ile ŞEMSİ PAŞA CAMİSİ
( İkisi de aynı camidir. )
( Kubbe alemindeki güneş(şems) biçiminden dolayı Şems Camisi olarak da bilinir. )
( Boğaziçi'nden esen rüzgâr nedeniyle kuşların bu camiye konamamalarından dolayı Kuşkonmaz Camisi olarak da bilinir. )
( Üsküdar vapur iskelesi yakınında Beylerbeyi Ahmed Şemsi Paşa tarafından Mimar Sinan'a yaptırılmıştır. [1580] [Tek kubbeli ve kare plânlıdır.] )
- ŞEMSE ile/||/<> SALBEK ile/||/<> TIĞ
( Süslemede kullanılan oval, dairesel biçimde dilimli ya da düz motifler. İLE/||/<> Şemsenin iki ucunda bulunan, tepelik biçimindeki uzantılar. İLE/||/<> Tezhipte, desenin bitiminde; ciltte, şemse ve köşebent kenarlarında kullanılan yardımcı süsleme motifi. )
- ŞEMSEDDİN SEMERKANDÎ
- ŞEMSİYE ile/ve/||/<> YELPAZE
- SEN BİLİRSİN ile SEN, BİLİRSİN
( Kişide ya da kişiye yönelik. [Bilinenin ya da verilecek kararın, öteki tekil kişi("senin") tarafından sağlanabileceğini belirtmek üzere.] İLE Bilgi ve bilinen üzerine. [Kendimizin ve başkalarının bildiği/bilmediği bir durum ya da ayrıntının (tekil kişi["senin"]) tarafından bilindiği (bilgi/haber/ayrıntı) üzerine.] )
- SEN ÇOK DEĞİŞTİN ile/değil/ne yazık ki SENİ ESKİSİ GİBİ KULLANAMIYORUM
( (Hint Denizi'ndeki bir adanın adından) Bir cins kokulu sandal ağacı, yalancı öd ağacı. | Bir cins mısır. )
- SEN DE Mİ BRÜTÜS? değil SEN DE Mİ OĞLUM?
- Sen de ona göre KONUŞ!!!
- SEN DİLİ KULLANMAMA GEREĞİ:
TANIMADIĞIN KİŞİ değil (YETERİNCE) SAMİMİ/YAKIN OLMADIĞIN(/DAN DOLAYI)
( Tanımadığınız ve/ya da yeterince samimi/yakın olmadığınız kişilere, "SİZ" diye hitap ediniz/edilir! )
- SEN, İSTEDİĞİN KADAR YAPARSAN YAP değil NE KADAR YAPARSAN YAP ya da İSTEDİĞİN KADAR YAP
- SEN Mİ ÇOK "AKILLISIN"? ile BEN/BİZ Mİ, ÇOK "APTAL GÖRÜNÜYORUM/Z"?
- ŞEN-ŞAKRAK (BİRİ)
- Sen sus! Gözlerinle KONUŞ!!!
- ŞEN, MUSTAFA (BAHÇEKÖY, 1934) :
( Ticaretle uğraşır. Bahçeköy Muhtarlığı ve 1992 - 1994 döneminde Bahçeköy Belediye Meclisinde DYP üyesi olarak görev yaptı. )
- ŞEN, NURETTİN :
( Demokratik Sol Partide siyaset yaptı ve 1994/1999 yerel seçimlerinde DSP listesinden Sarıyer Belediye Meclisine üye seçildi. )
- ŞEN, YUSUF (RİZE, 1952) :
( Terzi dir, Sarıyer'de ikamet eder. 3 dönem (2002 - 2009) THK. Sarıyer Şubesi Başkanlığı, 3 dönem Sarıyer Kaymakamlık Derneği Başkanlığı, 3 dönemde Kzılay Sarıyer Şubesi Başkanlığı yaptı. Sarıyerliler Derneği ve Sarıyer Spor Kulübü üyesi olup, Sarıyer Spor Kulübü Divan üyesidir. )
- SEN ve/||/<>/> BEN
( Sar! VE/||/<>/> Hoş olurum. )
- SEN ile/ve/<> BİZ
( YOU vs./and/<> WE/US )
- SEN ve/=/<> NEŞE
- ŞE'N[Ar.] ile ŞENN/ŞEN[Ar. çoğ. EŞNÂN] ile ŞEN[Ar.]
( İş. | Yeni iş, yeni çıkan hal, olay. İLE Şaraba su karıştırma. İLE Naz ve edâ. | Göze ve gönüle hoş görünen hal. | Ferahlı, sevinçli. | Kendir. | Bayındır. )
- SEN yerine SİZ
- BEN/SEN ile/ve/değil/yerine/||/=/<>/< ZEN
( [bir şey] Yaptığımızda. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/=/<>/< Yapmadığımızda/yapmayabildiğimizde[yapmamayı yeğleyebilmemizde)]. )
- SENAR, MÜZEYYEN (BURSA, 1919) :
( Rumelihisarlıdır. Müzik eğitimine Anadolu Müsiki Cemiyetinde başladı. Kemençe Üstadı Kemal Niyazi Seyhun ve udi Hayriye Hanım, Saadettin Kaynak, Lemi Atlı ve Nafiz Irmak'tan ders aldı. 1933'te profesyonel olarak sahneye çıktı, gazinolarda okumaya başladı. Mustafa Kemal Atatürk'ün huzurunda şarkı okudu. 1938'de Ankara Radyosunun ilk yayınına katıldı ve 1941 yılına kadar devam etti. Pek çok plak yaptı. Son sahne konserini 1983 yılında İstanbul'da Bebek Gazinosunda verdi. Bu tarihten sonra özel müzik toplantılarına katıldı. 1998'de Devlet Sanatçısı seçildi. )
- SENARYO ile/değil BAĞLAM
- SENCE ile ...
( Cam ağırlıklardır ve paraya ölçü oluştururlardı. Değerli madenden basılan sikkeye ölçü oluşturmak amacıyla yapılmış ağırlık ölçüleridir. [Bizans sencelerin Bizans dinarı solidus ile aynı ağırlıkta olduğu ve 68 habbeye[4,406 gram], Araplar'daki Dirhem'in ise 66 Habbe'ye[4,276 grama] karşılık geldiğini göstermektedir.][İslâmî Sence'ler, zamanla gelişerek klasik biçimlerine kavuşmuştur. Kimilerinin üstünde halife, vali, imam ya da şurta adlarıyla Aslahü Allah, Ekremehü Allah, Emta' Allah Lehü gibi Arapça yazılar ve Kur'an'dan ibareler yer alır. Genelde sadece tek yüzüne damga vurulan Senceler'in iki yüzünün de damgalanmasına Abbasiler döneminde başlanılmıştır. Bu dönemde sikkenin bir yüzüne Kelime-i Tevhid, öteki yüzüne halife, vali, imam, şurta, vb. adları basılırdı. Sencelerdeki renkler, üretim sırasında katılan hammaddeye göre değişiklik göstermiş, mavi renkteki senceler krom oksitten, kehribar rengi kükürt ve karbondan, koyu mavi senceler ise manganezden elde edilmiştir.] )
- SENCER, SADULLAH (İST. 1924 - 1980) :
( Lise tahsili gördü. İş hayatına sinema işletmecisi olarak atıldı. Sarıyer Spor Kulübü'nde üç dönem yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı. )
- SENDELEME ile YALPALAMA
( ... İLE Dengesi bozularak, bir sağa, bir sola eğilmek. [YALPA: Rüzgâr ya da dalgaların etkisiyle, geminin, bir sancağa(sağa), bir iskeleye(sola) yatıp kalkması.] )
- SENDEN/BENDEN FARKLI DÜŞÜNEN(E TAHAMMÜL) ile SENDEN/BENDEN FARKLI İNANAN(A TAHAMMÜL)
- SENDİK[Fr. < Yun.] ile SENDİKA[Fr. < Yun.]
( Bir birliğin, ortaklığın ya da alacaklılar grubunun haklarını korumakla görevli kişi. İLE İşçilerin ya da işverenlerin iş, kazanç, toplumsal ve kültürel konular bakımından çıkarlarını korumak ve daha da geliştirmek için aralarında kurdukları birlik. )
- SENE[Ar.] değil/yerine/= YIL
- SENED-İ HÂKANÎ ile ...
( Tapu senedi. )
- SENESCENCE ile/||/<> APOPTOZ
( Senescence hücrenin bölünmeyi durdurmasıyken İLE apoptoz programlı hücre ölümüdür )
( Formül: p53 yolu )
- ŞENESEVLER ile ŞEN ESENEVLER
- SENET-SEBET[< Sabit, Delil] -<
- ŞENEVLER CAMİİ :
( Tarabya'da Şenevler yerleşim bölgesinde bulunan bu camii bulunduğu semtin adını almış olup tarihi özelliği yoktur. )
- SENEYE ile/değil SONRAKİ SENE
- SENFONİ ORKESTRASI ile FİLARMONİ ORKESTRASI
( ... İLE Kurumsal. )
- ŞENGÜL, SEDAT (İST. 1942) :
( İthalat ve ihracat işleri yapan bir şirketin sahibidir. Sarıyer Spor Kulübü'nde 1 dönem yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı. )
- ŞENGÜN, EYÜP (İST. 1944) :
( Zincirlikuyu Sanat Okulunu bitirdikten sonra İETT'de memuriyet hayatına başladı ve bu kurumdan emekli oldu. Futbola Sarıyer altyapısından başladı. İETT kulübüne transfer ettikten bir süre sonra tekrar geri alındı. 6 Sezon (1969 - 1975) profesyonel olarak tescilli kaldığı Sarıyer S. K. de 151 lig, 3 amatör lig, 1 kupa maçı olmak üzere 155 resmi ve 40 özel maçla birlikte 196 müsabaka oynadı. Lig maçlarında takımına 3 gol kazandırdı. Üyesi olduğu Sarıyer S. K. de 9 dönem yönetim kurulu üyesi ve genel kaptan olarak görev yaptı. 1940 Sarıyerli Sporcular Derneği kurucu üyesidir. Bu dernekte de yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı. "Büyük Eyüp" olarak tanınır. )
- SENİ, SENDEN EDEN ile/değil/yerine SENİ, SEN EDEN
- SENİ SEVİYORUM (DEMEK/DİYEMEMEK) ile/ve/değil/yerine SEVDİĞİNİ GÖSTERMEK/YANSITMAK/YAŞATMAK
- SENİ SEVİYORUM (DEMEK/DİYEMEMEK) ile/ve/değil/yerine SEVDİĞİNİ GÖSTERMEK/YANSITMAK/YAŞATMAK
- SENİ SEVİYORUM! ile/belki/yerine/değil AYAK SESİNİ SEVİYORUM! (AMA SENİ DEĞİL)
- SENİ SEVİYORUM! ile/ve/değil SENİ (DAHA ÇOK) SEVMEK İSTİYORUM!
( "I LOVE YOU" vs./and "I WOULD LIKE TO LOVE YOU" )
- SENİ SEVİYORUM! ile/belki/yerine/değil SENİN, BENİ SEVEBİLME OLASILIĞINI SEVİYORUM!
- SENİ SEVMEYENE GÖSTERME!:
SABIR ve/||/<> FEDÂKÂRLIK ve/||/<> SEVGİ
( [gösterirsek, onun için ...] ... "Yüzsüzlük" "olur". VE/||/<> ... "Eziklik" "olur". VE/||/<> ... "Kişiliksizlik" "olur". )
- SENİ:
SEVMEYENİ ile/ve/değil/yerine/>< SEVENİ
( Tatlı olsa da unut. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/>< Zehir olsa da yut. )
( Sevme! İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/>< Sev... [Sevenin/sevginin ölçütü de tüm davranış, tutum ve sözlerinde ne kadar saygılı olduğu/davrandığıdır.] )
- ŞE'NÎ[Ar.] ile ŞENÎ'[Ar. < ŞENÂAT]
( Gerçek. İLE Kötü, fena, ayıp, utanılacak. )
- SENİL/SENILE[İng.] değil/yerine/= YAŞLI
- SENİLİTE/SENILITY[İng.] değil/yerine/= YAŞLILIK
- (SENİN) DEDİĞİN (GİBİ) OLSUN (DİYE) ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GÖNLÜN OLSUN (DİYE)
- SENİN GİBİ ile/değil/yerine SENİNKİ GİBİ
- SENİN, İÇİN FESAT değil/yerine ÖKÜZ ALTINDA, BUZAĞI ARAMAMAK GEREK
- SEN(İN)LE (DALGA GEÇİYORUM) ile/yerine/değil SEN(İN)LE BİRLİKTE (DALGA GEÇİYORUM)
- SENİYY/SENİYYE[Ar.] ile SENİYYE[Ar. çoğ. SENÂYÂ]
( Yüksek, yüce. İLE Öndeki dört diş. )
- ŞENKAN, ENGİN (İST. 1944) :
( Sarıyerli olup tiyatro ve sinema sanatçısıdır. Ankara Devlet Konservatuarı Tiyatro Bölümünden mezun oldu ve Yüksek lisans yaptı. Tanrı, Fırtına, Kuvvayi Milliye, İvan İvanoviç Varmıydı Yokmuydu, Üç Kuruşluk ve İzin günü gibi pek çok oyunda oynadı. Ayrıca; Baba Ocağı, Hatırla Sevgili, Azap Yolu, Son Osmanlı Yandım Ali, Misi, Büyük Umutlar, Serseri, Kumsaldaki İzler, Kınalı Kar, Koltuk Sevdası, Bizim Çocuklar Ah Bir Zengin Olsam, Eltiler, Yazlıkçılar, Bizimkiler, Kaçamak, Yalnızlar gibi pek çok sinema filmde rol aldı. )
- ŞENKAN, ENGİN (İST. 1944) :
( Sarıyerli sinema ve tiyatro sanatçısı. Çocukluğu Sarıyer'de geçti. Halen Tarabya'da ikamet etmektedir. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesinde okurken, Ankara Cebeci Devlet Konservatuarı sınavlarını kazandı ve buradan 1970'de mezun oldu. Mezun olduğu okulda masterini yaptı. 1978'de İstanbul'a döndü. İstanbul Devlet Tiyatrosunda görev aldı ve buradan emekli oldu. Elliden fazla tiyatroda ve yüze yakın filmde oynadı. Filmlerinden bazıları "Bizimkiler", Yazlıkçılar ve Kelebeğin Rüyası". )
- SENKRETİZM ile ...
( Her dine/felsefeye/bilgiye gösterilen eşitlikçi hoşgörü. )
- SENKRONİZASYON[İng. < SYCHRONIZATION] değil/yerine/= EŞLEME
- SENLEN ... değil SENİNLE ...
- ŞENLENME ve/||/<>/> BEREKETLENME
- ŞENOL, İBRAHİM (İST. 1953) :
( Sarıyerli, inşaat mühendisi. Siyasete Anavatan saflarında atıldı. 1999 - 2004 ve 2004/2009 yerel seçimlerinde olmak üzere iki dönem Sarıyer Belediye Meclis üyesi olarak seçildi. Belediye Başkan Yardımcısı olarak görev yaptı. Sarıyerliler Derneği ‘SA - DER) üyesi olup Yönetim Kurulunda bulundu. Aynı zamanda Sarıyer Spor kulübü üyesidir. )
- SENOLYTİCS İLE REPROGRAMMİNG İLE PARABİOSİS ile/||/<> GENÇLEŞTİRME YAKLAŞIMLARI
( Yaşlanmayı tersine çevirme stratejileri. )
( Formül: OSKM faktörleri )
- [not] SENSES vs. AWARENESS
- SENSITIVE vs. SENSIBLE
- SENSITIVENESS vs. AWARENESS
- SENSITIVENESS vs./and POWER
- SENSİTİVİTY İLE SPECİFİCİTY İLE PPV İLE NPV ile/||/<> TANI TEST İSTATİSTİĞİ
( Tıbbi test performans ölçütleri. )
( Formül: Sens = TP/(TP+FN) )
- SENSİZ ile/ve/||/<> SONSUZ
- SENSOR[İng.] değil/yerine/= DUYAR
- SE(/İ)NTAKS[İng. < SYNTAX]/NAHİV[Ar.] değil/yerine/= SÖZDİZİMİ/YAZAÇ(HARF) DİZİMİ
- SENTAKTİK[İng.] değil/yerine/= SÖZDİZİMSEL
- SENTEZ ile/||/<> ANALİZ
( Sentez birleştirme ve inşa etme İLE analiz parçalara ayırma ve çözümlemedir. Sentez yeni bilgi üretir İLE analiz mevcut bilgiyi açıklar. Sentez öncüllerden sonuca İLE analiz sonuçtan öncüllere gider. )
( Aristoteles tarafından -350 yılında keşfedildi/formüle edildi. (-384--322) (Ülke: Antik Yunan) (Alan: Felsefe, Mantık, Biyoloji) (Önemli katkıları: Mantık, etik, metafizik) )
- SENTEZ ile/||/<> ORGANİK
( Organik sentez yöntemleri )
( Pierre Eugène Marcellin Berthelot tarafından 1860 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1827-1907) (Ülke: Fransa) (Alan: Kimya) (Önemli katkıları: Organik sentez, termokimya) )
- SENTEZ ile/ve/||/<>/> SİNERJİ
- SENTRİOL değil/yerine/= ÇEKİLGEN
- SENTRİYOL ile/||/<> SENTROZOM
( Sentriyol mikrotübül yapı İLE sentrozom organizasyon merkezidir )
( Formül: Yapı İLE MTOC )
- SENTROMER ile/||/<> KİNETOKOR
( Sentromer kromozom merkez İLE kinetokor protein kompleksi. )
( Formül: DNA bölgesi İLE protein )
- ŞENTÜRK, AYDIN (ORDU, 1966) :
( Pınar mahallelidir, Ortaokulu bitirdikten sonra iş hayatına atıldı, ticaretle uğraşıyor. Kurucularından olduğu Pınarspor Kulübü başkanıdır. (2019) )
- [Fr. < Lat.] SENYÖR ile MONSENYÖR
( Ortaçağ Avrupa'da, toprağı olan derebeyi. | Fransa'da bir ayrıcalıklılık sanı. İLE Hristiyan prenslerine verilen san. | Yüksek aşamalı din adamlarına verilen san. )
- SENYÖR ile/||/<> SÜZEREN
( Ortaçağ Avrupa'sında toprağı olan derebeyi İLE/VE/||/<> Toplumun, koruması altına girdiği kişilere verilen ad. )
- SEPARABLE ile/||/<> DENSE
( Separable sayılabilir yoğun alt küme İLE dense closure tüm uzay. )
( Formül: Countable dense İLE general dense )
- SEPARATE vs. ANOTHER
- SEPARATE vs. QUITE SEPARATE
- SEPARATENESS vs./and THE LAST/FINAL/END/RESULT
- SEPARATENESS vs./and FIELD SEPARATION
- SEPET[Fars. < SEPED] ile AĞKER
( Saz, kamış, ince dal ya da tellerden hasır biçiminde örülerek yapılan, genellikle sapı olan, yiyecek ve eşya taşımak için kullanılan kap. | Bu kabın aldığı ölçüde. | Bu kap biçiminde örülerek yapılmış. | Sazdan örülmüş balık kapanı. | Motosikletin yan tarafında bulunan, tek yolcu taşımak üzere hazırlanmış ayrı bölüm. | Basketbolda sayı kazanmak için, içine top atılmaya çalışılan demir çembere geçirilmiş altı açık ağ. İLE ... )
- SEPET ile KAZEVİ[Ar. < GAZEVÎ]
( ... İLE Saz ya da kamıştan örülmüş büyük sepet. )
- SEPETÇİLER SOKAK :
( Büyükdere Mahallesi sokaklarından biridir. Eskiden sepet, küfe ve çavalye yapan ustaların bir arada ikamet etmeleri nedeni ile sokağa "Sepetçiler Sokak" ismi verilmiştir. )
- SEPÎDE[Fars.] ile/ve SEPÎDE-DEM[Fars.]
- SEPPUKU ile/ve/||/<>/> JIGAI
- MİKROPLU/SEPTİK[İng. < SEPTIC] ile/değil KUŞKUCU/SKEPTİK[İng. < SCEPTIC]
- SEPTİSEMİ[Fr. < Yun. SEPTİKOS: Çürümüş. | HAİMA: Kan.] ile TOKSEMİ
( "Kan zehirlenmesi", kan bozukluğu. İLE "Kan zehirlenmesi". [günlük dilde] )
( Bakterilerin kana geçerek yaygın enfeksiyona neden olmasıyla. İLE Herhangi bir zehirli maddenin ya da iltihabın kana geçmesiyle. )
( SEPTİSEMİ/SEPSIS/SIRS[: Systemic Inflammatory Response Syndrome] )
- seq. luce[Lat. < SEQUENTI LUCE] değil/yerine/= ERTESİ GÜN
- SER LEVHA ile MİHRÂBİYE
- ŞER:
METAFİZİK ile/ve/||/<> TABİÎ ile/ve/||/<> AHLÂKÎ
( Olgunluğun[kemâlin] bulunmaması. İLE/VE/||/<> Elem. İLE/VE/||/<> Günah. )
- ŞER/ŞERR[Ar.] ile ŞER[Ar.] ile ŞERR[Ar. çoğ. ŞÜRÛR] ile ŞERR[Ar. < EŞRÂR]
( Gerçek. İLE Kötü, fena, ayıp, utanılacak. İLE Kötülük, kötü iş. | Kavga, gürültü. [>< HAYR] İLE Kötülük eden, kötü kişi. | Daha/pek/en kötü. )
- SER[Fars.] ile SER-[Fars.]
( Baş, kafa, kelle. | Baş, başkan. | Tepe, doruk/zirve. | Uc kenar. | Son, nihâyet. İLE "Baş, başkan" anlamlarıyla başa gelerek birleşik sözcükler yapar. [SER-KÂTİB: Başkâtip.] )
- SER[Fars.] ile SER/SERA[Fr.]
( Baş, kafa. | Başkan. İLE Limonluk. )
- SERA GAZI ile/||/<> OZON TABAKASI İNCELTİCİ
( Sera gazı ısı tutar, ODS UV korumasını azaltır )
( Formül: CO₂ İLE CH₄ (sera) İLE CFC İLE HCFC (ODS) )
- SERÂ/SERÂY[Fars.] ile -SERÂ[Fars.] ile SERÂ[Ar./Fars.]
( Saray. | Büyük konak. | Hükümet konağı. İLE "Şarkı söyleyen" anlamlarıyla başa gelerek birleşik sözcükler yapar. [NAĞME-SERÂ: Türkü, şarkı söyleyen.] İLE Toprak. )
- [ne yazık ki]
SERA GAZI SALIMINDA:
1990 ile/ve/||/<>/> 2002 ile/ve/||/<>/> 2016
(
)
- ŞERAİT ile/ve/<> ŞERİAT
( Koşullar. İLE/VE/<> Yasalar. )
( Koşullar, yasaları harekete geçirir. )
- SERAMİK İLE KOMPOZİT İLE POLİMER ile/||/<> MALZEME SINIFLARI
( Mühendislik malzemelerinin ana grupları. )
( Formül: E_kompozit = V_fE_f + V_mE_m )
- SERAMİK ile/||/<> LAKABİ
( ... On ikinci yüzyılda Selçuklular döneminde İran'ın Kaşan kentinde üretilen bir tür seramik. )
- SERAMİK ile RAKU
( ... İLE Japon işi seramik kap. )
- SERAMİK'TE:
İZNİK ile/ve KÜTAHYA
- SERAMİKTE:
ONARIM ile/ve/||/<> KINTSUGI
( ... İLE/VE/||/<> Japon seramik sanatında, kırılan ya da çatlayan parçaları daha anlamlı ve değerli duruma getirmek için hasarlarını göstererek toz altın ile onarma sanatı. )
- SERAP ile GERÇEK
( MIRAGE vs. REALITY )
- SERAP[Fars. < SERÂB] ile/ve/değil ZAN
( "Görsel/görüntülü" zan. İLE/VE/DEĞİL "Görüntü"süz serap. )
( Afrika'da, bir şey, sabahın ilk ışığında gerçek, öğle saatinde ise yalandır. )
- SER-Â-PÂ[Fars.] değil/yerine/= BAŞTAN BAŞA/AŞAĞI/AYAĞA, HEPSİ, TÜMÜ
- SERAPİON TAPINAĞI :
( Rumelikavağı'nın Mavramolos (Karataş) mevkiinde putperestlik döneminde Serapion tapınağı ve cümle putların anası Rea'nın mabedi bulunuyordu. )
- ŞERAT[Ar. çoğ. EŞRÂT] ile ŞERÂİT[Ar. < ŞART/ŞARÎTA] ile ŞERÎAT[Ar. < ŞER | çoğ. ŞERÂİ]
( Nişan, iz, alâmet. | Bir şeyin bayağısı, en aşağısı. İLE Şartlar, koşullar. İLE Doğru yol. | Allah'ın emri. | Âyet, hadîs ve icmâ-i ümmet esaslarına dayanan din kaideleri. )
- SERBEST ÇAĞRIŞIM ile/ve/değil SALLAMAK
- SERBEST FIRKA ile/||/<> SENED-İ İTTİFAK
( 1930'da kurulan Türkiye'nin ilk partilerinden biri. İLE/||/<> 1808'de Osmanlı hükümeti ile büyük toprak sahipleri arasında imzalanan antlaşma. )
- SERBEST GENLEŞME ile/||/<> İZOTERMİK GENLEŞME
( Serbest genleşmede iş yapılmaz, izotermik genleşmede T sabit kalır. )
( Formül: W = 0 İLE W = nRT ln(V₂/V₁) )
- SERBEST ile/||/<> DÜŞME
( Serbest düşme yasaları )
( Galileo Galilei tarafından 1604 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1564-1642) (Ülke: İtalya) (Alan: Fizik, Astronomi) (Önemli katkıları: Teleskop, Jüpiter uyduları, serbest düşme) )
- SER-BEST ile/ve SER-ÂZÂD
( Başı[ser] bağlı[best], sorumluluğunu alan/üstlenen, bağlamını ve çevresini dikkate alan. | Engelsiz. | "Başıboş, kayıtsız." | "İstediği gibi hareket eden." | "Sıkılmayan." İLE/VE Serbest, hür, başıboş. | Rahat, dertsiz. )
- SER-BEST[Ar.] ile/ve SER-BESTE[Ar.]
( Başıboş, kayıtsız. | İstediği gibi hareket eden. | Sıkılmayan. | Engelsiz. İLE/VE Başı bağlı. | Başı toplu, aklını başına toplamış. | Örtülü, gizli, kapalı. )
- SER-BEST ile/ve/> SER-MEST
- SERBEST(İ) değil/yerine/= ÖZGÜR/LÜK
- SERBEST/LİK ile BAŞIBOŞ/LUK
( FREE/DOM vs. UNTAMED/NESS | BUM )
- SERBEST/LİK ile DAĞINIK/LIK
( FREEDOM vs. UNTIDINESS )
- SERBEST/LİK değil/yerine/= ERKİN/LİK
- SERBEST/LİK ile/ve ÖZGÜR/LÜK, HÜR/LÜK
( Fizik. İLE/VE Metafizik. )
( Her zaman bulunamayabilir. Kişinin hareketlerinin sınırlanması. İLE/VE Kendinin bilincinde olmak. )
( Kişi, farkındalıkta olduğu/kaldığı sürece özgürdür. )
( Kişinin özgür olduğunu bilmesi, kendini bilmesidir. )
( FREE/NESS vs./and FREEDOM
Physics. WITH/AND Metaphysics. )
- ŞERBET ve/gibi/kadar ŞELÂLE
- ŞERBET ile/ve/değil/||/<>/< "ŞERBET"
( Boğazdan akan. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Dilden dökülen. )
- ŞERBET ile SÜBYE[İt.]
( ... İLE Badem içi, kavun çekirdeği gibi şeylerden yapılan, boza koyuluğundaki şerbet. )
- SERÇE ile KÜÇÜK SERÇE ile AĞAÇ SERÇESİ ile SÖĞÜT SERÇESİ ile KAYA SERÇESİ ile KAR SERÇESİ ile BOZ SERÇE ile SARIBOĞAZLI SERÇE
(
)
- SERÇE ile SÖĞÜT SERÇESİ
itibarı ile 49.818 başlık/FaRk ile birlikte,
49.818 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(157/201)
(1996'dan beri)