
CA'dan CU'ya ilk iki yazacı aynı olan FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 1.224 başlık/FaRk ile birlikte,
1.224 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(2/6)
- ÂLİMLER/ÂRİFLER/ZARİFLER/ÂŞIKLAR ile/>< CAHİLLER
( Birbirini bilirler/tanırlar. İLE/>< Birbirini bilmezler ve tanımazlar. )
- ALIŞTIRMA ile/ve ÇALIŞMA
- ALIVE :/yerine CANLI
- AMEL[Ar.] ile CA'L[Ar.]
- AMEL/E ile/ve/||/<> CAALE ile/ve/||/<> FAALE
( Eylemek/işlemek. İLE/VE/||/<> işlemek. İLE/VE/||/<> Kılmak. )
( Yineleme/tekrar edilme ve yön/istikamet varsa. İLE/VE/||/<> Yapı değişiyorsa. İLE/VE/||/<> Herhangi bir devinim/hareket ise. )
- AMERİKA ARMUDU(AVOKADO) ile ÇAKAL ARMUDU ile DAĞ ARMUDU ile HİNT ARMUDU
( Defnegillerden, Amerika'da yetişen bir ağaç. | Bu ağacın, armuda benzer yemişi. İLE ... İLE ... İLE ... )
( PERSEA GRATISSIMA cum ... cum ... cum ... )
( AVOCADO (PEAR) vs. ... vs. ... vs. ... )
- AMERİKA ÜZÜMÜ ile AYI ÜZÜMÜ ile BEKTAŞÎ ÜZÜMÜ ile ÇAVUŞ ÜZÜMÜ ile DENİZ ÜZÜMÜ ile KÖPEK ÜZÜMÜ ile KUŞ ÜZÜMÜ ile TİLKİ ÜZÜMÜ
- ÂN ve/||/<>/> CÂN ve/||/<>/> CANÂN ve/||/<>/> CİHÂN
- ANAKRONİK değil/yerine/= ÇAĞAŞIMSAL, ÇAĞI GEÇMİŞ/ÇAĞA UYMAZ/ESKİMİŞ
- ANAKRONİZM değil/yerine/= ÇAĞAŞIM/TARİH YANILGISI/YANILTISI
- ANİMASYON[Fr.] ile/ve/||/<> ANİMATÖR[Fr.] ile/ve/||/<> ANİMİST[Fr.] ile/ve/||/<> ANİMİZM[Fr.]
( Canlandırma. | Çizgi film. İLE/VE/||/<> Canlandırıcı, harekete geçirici, sunucu. İLE/VE/||/<> Animizm yanlısı, animizm ile ilgili. İLE/VE/||/<> Her nesnenin üst bir imge tarafından yönetildiğini kabul eden düzen ve inanç, canlıcılık. )
- ANIMSAMA ile/ve/değil ÇAĞRIŞIM
( Şimdi'ye getirme. İLE/VE/DEĞİL Şimdi'yi, geçmişe/geçmiştekine taşıma/bağlama. )
( LETHOLOGICA: "Dilimin ucunda fakat söyleyemiyorum" durumu. )
( BERGÜZÂR: Andaç, hatıra, hediye. )
( [not] TO REMEMBER vs./and/but RECALL )
- ANİONİC POLİMERİZASYON ile/||/<> CATİONİC
( Anyonik elektron verici, katyonik elektron çekici. )
( Formül: BuLi İLE BF₃ )
- ANLAM ÇOKLUĞU ile/ve/||/<> ÇAĞRIŞIMSALLIK
- ANTEP/ŞAM FISTIĞI ile SİİRT FISTIĞI ile ÇAM FISTIĞI
- ANTİNOMİ değil/yerine/= ÇATIŞKI
- ANTRENÖR[Fr. < ENTRAÎNEUR] değil/yerine/= ÇALIŞTIRICI
- APTALLIK"/TAN ile/değil/ne yazık ki ÇARESİZLİK/TEN
- ARAŞTIRICI ile/değil/||/<> ARACI/UZMAN/HAFİYE[Ar.] ile/değil/||/<> CASUS
( [not] DETECTIVE vs./but/||/<> AGENT vs./but/||/<> SPY )
- ARAŞTIRMA (YAPMAK) ile ÇALIŞMA (YAPMAK)
( RESEARCH vs. TO STUDY/WORK )
- ARAZİ ile ÇAL
( .. İLE Taşlık yer. )
- ARBEDE[Ar.]/HENGÂME[Fars.]/ÇINGAR[Yun.] değil/yerine/= ÇATIŞMA/HIRGÜR/KAVGA/GÜRÜLTÜ PATIRTI
- ARDIÇ OTU ile AYRIK OTU ile BEŞPARMAK OTU ile BOĞAN OTU ile CANAVAR OTU ile ÇOREK OTU ile DALAK OTU ile DELİCE OTU(RYE GRASS) ile EĞRELTİ OTU[Lat. NEPHRODIUM FILIX MAS] ile ENGEREK OTU ile GEYİK OTU ile GÜZELAVRATOTU[Lat. ATROPA BELLADONNA] ile İDRİS OTU ile KANARYA OTU ile KELEBEK OTU ile KENE OTU/HİNT YAĞI AĞACI ile KÜSTÜM OTU ile MELEK OTU ile MERCAN OTU ile NEVRUZ OTU ile ÖKSE OTU ile PİSİPİSİ OTU ile TAŞKIRAN OTU ile YÜKSÜK OTU[Lat. DIGITALIS PURPUREA] ile ACI OT ile SÜTLÜ OT
- ARJU ile/= ÇAKAL
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
- ARŞIN ile ÇARŞI ARŞINI ile MİMAR/BİNA ARŞINI(ZİRA-I MİMARİ)/PARMAK ile YENİ ARŞIN
( El parmaklarının ucundan, omuza kadar olan, 0,75855 m.'ye eşit, eski bir uzunluk ölçüsü. [Önceleri, 60 parçaya bölünen arşın, 994 Hicri yılından sonra 24'e bölünmüştür.] İLE Eskiden, kumaş ölçmekte kullanılan, 8 urup ve 16 kerrap'a bölünen, 0,6858 m.'ye eşit arşın. İLE Eskiden, Türk mimarlarının kullandığı, 75,774 cm.lik arşın. İLE Osmanlılar'da, 1869'da, metre karşılığı olarak kabul edilen arşın. )
- ARTH-/ARTHR-/ARTHRO-/ARTİCULO- ile/||/<> ANKYL-/ANKLYO- ile/||/<> CARP-/CARPO- ile/||/<> JUG-/JUNC- ile/||/<> JUNCT- ile/||/<> COX-/COXO- ile/||/<> ZYG-/ZYGO- ile/||/<> PEND-
( Eklem, eklem ile ilgili [artrit: Eklem yangısı]. İLE/||/<> Yapışma, dirsek, ek. İLE/||/<> Bilek. İLE/||/<> Birleştirmek, bir araya gelmek, birleşmek. İLE/||/<> Birleşmek, eklem. İLE/||/<> Kalça, kalça eklemi. İLE/||/<> Birleşik, bağlanmış, birleşme ile ilgili, ekle ilgili, eklem. İLE/||/<> Asılı olmak. )
- ÂŞIK OLMAK ile/ve/değil/||/<> "ÇARPILMAK"
- AŞKIN "AZLIĞI" ile/ve/değil/||/<>/< ÇARESİZLİĞİN ÇOKLUĞU
- ASOSİYASYON/ASSOCIATION[İng.] değil/yerine/= ÇAĞRIŞIM | İLİŞKİLENDİRME
- ASRÎ[Ar.]/MODERN[Fr./İng.] değil/yerine/= ÇAĞDAŞ
( Zamana uygun. )
- ASRÎ/MODERN/MUASIR değil/yerine/= ÇAĞDAŞ
- ATEŞ ÇİÇEĞİ[Lat. SALVIA SPLENDENS] ile ATLAS ÇİÇEĞİ ile ÇADIR ÇİÇEĞİ ile ÇUHA ÇİÇEĞİ ile GÜZELHATUN ÇİÇEĞİ HANIMELİ(HONEYSUCKLE) ile ITIR ÇİÇEĞİ ile İPEK ÇİÇEĞİ ile KAHKAHA ÇİÇEĞİ/GÜNDÜZ SEFASI ile KOHLERIA ÇİÇEĞİ ile KÜPE ÇİÇEĞİ ile LÂVANTA ÇİÇEĞİ ile MAHMUR ÇİÇEĞİ ile MUM ÇİÇEĞİ ile PEYGAMBER ÇİÇEĞİ ile SALON ÇİÇEĞİ ile SARAY ÇİÇEĞİ ile TELGRAF ÇİÇEĞİ ile YAYLA ÇİÇEĞİ ile YILAN ÇİÇEĞİ ile YILDIZ ÇİÇEĞİ ile ÖLMEZ ÇİÇEK ile GELİNCİK ÇİÇEĞİ(POPPY)[Lat. FRITILLARIA IMPERIALIS]
- ATIŞMA ile/değil/yerine ÇAKIŞMA
( ... İLE/DEĞİL/YERİNE Birbirine geçip kenetlenmek, takılmak. | Söz yarışı etmek. | Doğru, açı, yüzey gibi geometrik biçimler, üst üste konulduklarında, birbirini bütünüyle örterek eşit olmak. )
- ATIŞMAK ile ÇATIŞMAK
- ATİYYE[Ar.] ile CÂİZE[Ar.]
- ATLAS OKYANUSUNDA:
[KUZEY AMERİKA] LABRADOR DENİZİ ile/ve/||/<> BELLE ADASI BOĞAZI ile/ve/||/<> FUNDY KÖRFEZİ ile/ve/||/<> CHESAPEAKE KOYU ile/ve/||/<> SARGASSO DENİZİ ile/ve/||/<> FLORİDA BOĞAZI ile/ve/||/<> APALACHEE KOYU ile/ve/||/<> CAMPECHE KOYU ile/ve/||/<> YUCATAN KANALI ile/ve/||/<> HONDURAS KÖRFEZİ ile/ve/||/<> PANAMA KANALI ile/ve/||/<> COLON KÖRFEZİ ile/ve/||/<> VENEZUELA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> MONA BOĞAZI ile/ve/||/<> ANEGADA BOĞAZI ile/ve/||/<> AMAZON AĞZI ile/ve/||/<> MARAJO KOYU ile/ve/||/<> MARCOS KOYU ile/ve/||/<> BLANCA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> S. MATIAS KÖRFEZİ ile/ve/||/<> S. JORGE KÖRFEZİ ile/ve/||/<> GRANDE KÖRFEZİ ile/ve/||/<> MACELLAN BOĞAZI
- ATMACA ile ÇAKIR/ÇAKIRDOĞAN (ÇAKIRKUŞU)
( ... İLE Kanatları atmacadan dah uzun ve geniş, kuyruğu biraz daha kısa ve yuvarlak ucludur. )
( ... İLE Ormanlarda ürerler. )
( ... İLE Kışın ağaçlı açık arazilerde yaşarlar. )
( ... vs. GOSHAWK )
( ... cum ACCIPITER GENTILIS )
- AYLAKLIK ile ÇALIŞMAMAK
- AYNA:
CAM ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< CAN
( Kendi yüzünü görmek isteyenin baktığı. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< Özünü görmek isteyenin baktığı. )
- AYRI SEPALLİ KALİKS, DİALİSEPAL KALİKS, KORİSEPAL KALİKS = KE'S-İ KESÎRÜ'L-EVRÂK = CALICE POLYSÉPALE, CALICE DIALYSÉPALE
- AYRIM (NOKTASI):
KAVŞAK ile/ya da/||/<> MAKAS ile/ya da/||/<> ÇATAL
- AYRIM <>/> ÇATIŞKI <>/> BİREŞİM
- BADEM ile/ve/||/<>/< ÇAĞLA
- BAG :/yerine ÇANTA
- BALE'DE:
5 AYAK DURUŞU ile/ve/||/<> PLIE ile/ve/||/<> ÇARPMA ADIMI(BEATEN STEP) ile/ve/||/<> KEÇİ SIÇRAYIŞI(CAPRIOLLES/CAPRIOLA[İt.])
( AYAK DURUŞU:
1. Ayaklar yanlara doğru düz bir çizgidedir. ve topuklar birbirine değer.
2. Birinci duruşun bir adım boyu kadar yanlara açılmış durumudur ve ayaklar yine yanlara doğru düz bir çizgidedir.
3. Bir ayak ötekinin önündedir ve öndeki ayağın topuğu arkadaki ayağın orta çukuruna değmektedir.
4. Bir ayak, bir adım boyu ötekinin önündedir ve ayaklar dışa dönüktür.
5. Bir ayak, hemen ötekinin önünde ve ona tümüyle dokunacak biçimde ve dışa dönük olarak yerleşir. [Bu duruşta ön ayağın arkasından sadece arka ayağın başparmağı görülür.]
İLE/VE/||/<>
PLIE:
Dizlerin kırılması hareketidir. [Bir zıplama hareketine başlamadan önce ya da bitirdikten sonra dizler mutlaka plie ile yanlara eğilir.] | Günlük bale derslerinde dansçının kaslarının ve tendonlarının yumuşaması ve dengeyi güçlendirmesi için ayaklar dışa dönük biçimde dizleri yavaşça kırarak balenin 5 duruşunda yapılan dersin açılış hareketidir.
İLE/VE/||/<>
ÇARPMA ADIMI(BEATEN STEP):
Bir bacağın ötekine çarpması ya da havada iken iki bacağın karşılıklı çarparak geçişmesi hareketine verilen ad.
İLE/VE/||/<>
KEÇİ SIÇRAYIŞI(CAPRIOLLES/CAPRIOLA[İt.]):
Her yöne yapılabilen bu harekette, sıçradıktan sonra iki bacak yere paralel olacak kadar yükselir ve birbirine çarpar. )
- BALIK ile/ve/değil ÇAMUR ZIP-ZIPI
- BÂM[Fars.]/KÜMBET[Fars. < GUNBED]/SAKAF[Ar.]/KUBBE[Ar.] değil/yerine/= ÇATI, DAM
- BARDAK ERİĞİ ile CAN ERİĞİ ile ÇAKAL ERİĞİ | [Lat. PRUNUS SPINOSA] ile DAĞ ERİĞİ ile GÖVEM ERİĞİ ile MALTA ERİĞİ/YENİDÜNYA ile TÜRBE ERİĞİ
( TÜRBE ERİĞİ: Gülgillerden, kırmızı, tatlı, küçük çekirdekli, etinden kolay sıyrılabilen bir tür erik. )
- BAŞ = HEAD[İng.] = TÊTE[Fr.] = HAUPT[Alm.] = TESTA[İt.] = CABEZA[İsp.] = CAPUT[Lat.] = HE KEFALE[Yun.] = REİS[Ar.] = SER[Fars.] = HOOFD[Felm.]
- BAŞARI:
SABIR ve/+/x/||/<>/> ÇALIŞMA ve/+/x/||/<>/> İSTİKRAR ve/+/x/||/<>/>
DENEME ve/+/x/||/<>/> KOŞULLAR ve/+/x/||/<>/> ZAMAN, ZEMİN
- BAŞARI ve/<>/< ÇABA
- BAŞCIK, KÖMEÇ, KAPİTULUM = KIMME = CAPITULE
( Papatya ve ayçiçeğinde olduğu gibi, sapın yassılaşmış ve genişlemiş ucu üzerinde çiçeklerin yan yana toplanmasıyla oluşan çiçek durumu. )
- BASİT KAPİTULUM = KIMMÎYE-İ ÂDÎYE = CAPITULE
- BAŞKALAŞIM ile/ve/||/<> (")CANLANMA(")
- BÂZIA[Ar.] ile CÂİFE[Ar.]
( Deriyle birlikte biraz da etin kesilmesi biçimindeki yara. İLE Boşluğa(cevfe) kadar giden yara. )
( Adli Tıp'ta önemlidir. Cezası değişir. )
- BEKLENTİ SIRALAMASI:
"YÖNETİCİLERE GÖRE" ile/değil/yerine/>/>< ÇALIŞANLARA GÖRE
( )
- BEZ ile/değil ÇARŞAF
- BÎ-ÇÂRE değil/yerine/= ÇARESİZ, ZAVALLI
- BÎ[Fars.]-HABER[Ar.] değil/yerine/= ÇAVSIZ
- BİFÜRKASYON/BİFURCATION değil/yerine/= ÇATALLANMA
- BİLEŞİK ÇİÇEK DURUMU, KAPİTULUM = EZHÂR-I MÜREKKEBE = CALATHIDE, CAPITULE
- BİLGE/ÂRİF ile BİLİM İNSANI/ÂLİM ile AYDINLANMIŞ ile CAHİL ile AHMAK
( İzler/seyreder. İLE Söz söyler, konuşur. İLE Susar. İLE İnat eder. İLE Laklak eder. )
( Âlimler, mesafe/menzil alır; cahiller, yolun başında birinin gelip kendini götürmesini bekler. )
( Cahilin kalbi, dudağında; âlimin/ârifin ağzı/dili, kalbindedir. )
( Âlimin sözü incidir; cahilin sözü, günde, bin can incitir. )
( Asıl güneş, âşıkların, âriflerin kalplerinden, gözlerinden doğan güneştir. )
( Bilen/bilge kişi konuşur, çünkü söyleyebileceği bir şeyleri vardır. Cahil kişi konuşur, çünkü "bir şeyler söylemek zorundadır". )
( Wise people talk, because they have something to say; fools talks, because they "have to say something". )
( [hatasını gösterdiğimizde] Teşekkür eder. İLE Anlayışla kabul eder ve gülümser. İLE Yararlanır. İLE Küfür/hakaret eder. İLE ... bile görmez. )
( Akıllı, şakadan bile öğüt alır; ahmak, her öğüdü, şaka sanar. )
( Ancak yaşadıklarına/deneyimleyebildiklerine hükm eder. İLE Yaşamadıklarına da hükm eder ya da etmeye çabalar. İLE ... İLE ... İLE ... )
( Bilenle ya da bilmeyenle tartışılabilir. Fakat bildiğini sananla tartışmak, ahmaklıktır. )
- BİLGİNİN EFENDİSİ ile/ve/||/<>/< ÇALIŞMANIN KÖLESİ
- BİLGİSİZLİK ile/değil CAHİLLİK/CEHÂLET
( Cehâlet ve zulmü kaldır, hidayet oradadır. )
( Hayatı amaçsız yaşamak. )
( Zekâ, doğruluk Hürmüz'ün; cehalet, yalan ise Ehrimen'in sıfatlarıdır. )
( [not] UNINFORMED vs./but IGNORANCE )
- BİRLEŞİK SEPALLİ KALİKS, GAMOSEPAL KALİKS, SİNSEPAL KALİKS = KE'S-İ ÂHÂDÎYÜ'L-VARAK = CALYCE MONOSÉPALE, CALICE GAMOSÉPALE
- BİRLİK/ÇABA/ÖNCELİK:
ANDA ve/||/<> CANDA ve/||/<> KANDA ve/||/<> DONDA
- BİSİKLET ve/<> CAMBAZLIK/AKROBASİ[Fr. < ACROBATIE]
- BİT PAZARI ile/ve ÇAPULCU PAZARI
( ... ile/ve )
- BİYOGRAFİ:
KİŞİ'NİN ÖYKÜSÜ değil CANLININ ÖYKÜSÜ
- BİZANS YAPILARI'NDAN:
CAMİYE DÖNÜŞTÜRÜLENLER ile/ve CAMİYE DÖNÜŞTÜRÜLMEYENLER
( * Acem Ağa Mescidi[Khalkopreteia Kilisesi'nden] [Sadece apsis bölümü kalmıştır.]
* Ahmed Paşa Mescidi[Trullo Manastır Kilisesi'nden]
* Arap Camisi[San Paolo ve Domenico Kilisesi'nden]
* Atik Mustafa Paşa Camisi[Hagia Thekla Kilisesi'nden]
* Ayasofya[Hagia Sofia Kilisesi'nden]
* Bodrum Camisi[Myrelaion Manastır Kilisesi'nden]
* Ese(İsa) Kapısı Mescidi[Cerrahpaşa Hastahanesi sınırları içinde harap bir durumdadır.]
* Eski İmâret Camisi[Pantepoptes Manastır Kilisesi'nden]
* Fenari İsa Camisi[Lips Manastır Kilisesi'nden]
* Fethiye Camisi[Pammakaristos Manastır Kilisesi'nden] [Bir bölümü cami olarak kullanılmaktadır.]
* Gül Camisi[Euphemia ve Theodosia Kilisesi'nden]
* İmrahor İlyas Bey Camisi[Studios Manastır Kilisesi'nden]
* Kalenderhane Camisi[Akataleptos Manastır Kilisesi'nden]
* Kariye Camisi[Khora Manastır Kilisesi'nden]
* Kasım Ağa Mescidi
* Kefeli Mescidi
* Koca Mustafa Paşa Camisi[Hagios Andreas Manastır Kilisesi'nden]
* Küçük Ayasofya Camisi[Sergios ve Bakkhos Kilisesi'nden]
* Manastır Mescidi[Kyra Martha Manastır Kilisesi'nden]
* Vefa Kilise Camisi[Hagios Theodoros Kilisesi'nden]
* Sancaktar Hayrettin Mescidi
* Şeyh Süleyman Mescidi
* Yeraltı Camisi[Galata'da bir burcun alt bölümü ait yapı cami olarak kullanılmaktadır.]
* Zeyrek Kilise Camisi[Pantokrator Manastır Kilisesi'nden] [Güney bölümü cami olarak kullanılmaktadır.]
ile/ve
Camiye Dönüştürülmeyenler:
* Aya İrini[Hagia Eirene Kilisesi]
* Boğdan Sarayı[Bizans Devri Şapeli] [Boğdan Voyvodoları'nın ibadet yeri olarak kullanılmıştır.] [Günümüzde harabe halindedir.]
* Hagios Georgios Kyparesso Kilisesi[Ortodoks cemaatine bağlı bir kilisedir.]
* Panaghiotissa/Moukhliotissa Kilisesi[Son Bizans dönemi yapısıdır. Kilise olarak kullanılmaya devam etmektedir.]
* Surp Kevork ve Sulu Manastır[Peribleptos Manastırı Kilisesi] [Sekiz destekli plan tipinin tek örneği olan bir kilisedir.] [1643'te Ermeni cemaatine vakfedilmiştir.]
* Hagios Menas Kilisesi
* Panaghia Kilisesi[Heybeliada'da eski Rum Yetimhanesi avlusundadır.] [Deniz Kuvvetleri'ne bağlıdır.] )
( Camiye dönüştürülen fakat günümüze ulaşmayanlar:
* Arabacı Bayezıd Camisi
* Balaban Ağa Mescidi
* Baruthane Mescidi
* Etyemez Tekkesi
* Haydarhane Mescidi
* Hoca Hayreddin Mescidi
* Odalar Camisi
* Purkuyu(Parmakkapı) Mescidi
* Sekbanbaşı Ferhat Ağa Mescidi
* Sekbanbaşı İbrahim Ağa Mescidi
* Sivasi Tekkesi Mescidi
* Şeyh Murat Mescidi
* Toklu İbrahim Dede Mescidi
* Şüheda Mescidi
* Yıldız Dede Tekkesi
* Manastır Mescidi [Galata'da]
* Sinan Paşa Mescidi(Kızıl Mescid)
* Hamza Paşa Mescidi (Peykhane ya da Tahta Minare) )
- BÖCEK ile ÇAM KESE BÖCEĞİ
- BOY BOY ÇARŞAF ÇARŞAF (YAYIMLAMAK)
- BOZMA ile/ve/<>/değil ÇARPITMA
( TAHRİF ile/ve/<>/değil ... )
- BULGUNA/MALGUNA[dvnlgttrk] ile/= ÇALI
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Esnek, kızıl renkli bir çalı.[Ilgın ağacına benzer.] )
- BURGULU KAZIK ile ÇAKMA KAZIK ile FORE KAZIK ile KUM KAZIK ile MİNİ KAZIK ile SÜRTÜNME/ADERANS KAZIĞI
( Ucundaki burgu aracılığıyla burularak yere sokulan kazık. İLE Bir şahmerdan ile başına vurularak yere çakılan, ucu çelik çarıklı kazık. İLE Zemine çakılan bir kılıf borusunun içindeki toprağı boşaltıp çelik donatı indirdikten sonra yerinde beton dökülerek yapılan kazık.[Beton döküldükçe, kılıf, yukarıya çekilir.] İLE Çok çürük zeminlerde, delinen zemine kum doldurarak yapılan bir çeşit kazık. İLE Geçici toprak işleri için kullanılan, çapı 25 cm. kadar olan ve yanyana çakılarak ya da açılan deliklere beton dökülerek uygulanan kısa boylu kazıklara verilen ad. İLE Sağlam zemine ulaşılması olanaksız durumlarda, beton dökülerek yapılan ve yanlarak sürtünerek duran kazık. )
- BÜYÜK OKYANUSTA:
[AVUSTRALYA'DA]
TAZMANYA DENİZİ ile/ve/||/<> BASS BOĞAZI ile/ve/||/<> HALIFAX KÖRFEZİ ile/ve/||/<> PRENSEN CHARLOTTE KÖRFEZİ ile/ve/||/<> PAPUA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> CARPENTERIA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> MERCAN DENİZİ ile/ve/||/<> BISMARCK DENİZİ ile/ve/||/<> ARAFURA DENİZİ ile/ve/||/<> FLAMINGO KÖRFEZİ ile/ve/||/<> BANDA DENİZİ ile/ve/||/<> MOLUK BOĞAZI ile/ve/||/<> MAKASSAR BOĞAZI ile/ve/||/<> TİMOR DENİZİ ile/ve/||/<> JOSEPH BONAPART KÖRFEZİ ile/ve/||/<> CLARENCE BOĞAZI ile/ve/||/<> FLORES DENİZİ ile/ve/||/<> JAVA DENİZİ ile/ve/||/<> SELEBES DENİZİ ile/ve/||/<> SULU DENİZİ ile/ve/||/<> BALABAC BOĞAZI ile/ve/||/<> GÜNEY ÇİN DENİZİ ile/ve/||/<> TAYLAND KÖRFESİ ile/ve/||/<> VİETNAM KÖRFEZİ ile/ve/||/<> FİLİPİNLER DENİZİ ile/ve/||/<> LUZON BOĞAZI
ile/ve/||/<>
[G. AMERİKA'DA]
PENAS KÖRFEZİ ile/ve/||/<> CORCAVADO KÖRFEZİ ile/ve/||/<> GUAYAQUIL KÖRFEZİ ile/ve/||/<> PANAMA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> PANAMA KANALI ile/ve/||/<> TETUANTEPEC KOYU
ile/ve/||/<>
[K. AMERİKA'DA]
KALİFORNİYA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> KRALİÇE CHARLOTTE BOĞAZI ile/ve/||/<> HECATE BOĞAZI ile/ve/||/<> COOK KOYU ile/ve/||/<> SHELIKOF BOĞAZI ile/ve/||/<> BRISTOL KÖRFEZİ ile/ve/||/<> KUSKOKWIM KOYU ile/ve/||/<> NORTON KOYU ile/ve/||/<> BERING BOĞAZI
- C-AĞIRLIKLI ...:
SES/GÜRÜLTÜ DÜZEYİ ile SES MARUZİYET DÜZEYİ
( Özellikle motor gürültüsü, makine gürültüsü, patlama sesi gibi gürültülerin ölçümünde kullanılan, 30-10.000 Hz arasını tekdüze ağırlıklandırmanın yapıldığı, desibel ölçeğinde ifade edildiğinde dBC etiketinin kullanıldığı gürültü düzeyi. İLE Deneğin maruz kaldığı gürültünün nicel ölçümlerinde C-ağırlıklandırma eğrisinin kullanılması. )
( C-WEIGHTED LEVEL/SOUND LEVEL vs. C-WEIGHTED SOUND EXPOSURE LEVEL (LCE) )
( NIVEAU DE PRESSION AOUSTIQUE PONDÉRÉE EN dB (C) | NIVEAU AOUSTIQUE PONDÉRÉE C avec EXPOSITION SONORE (LCE) )
( C-BEWERTETER SCHALLPEGEL mit C-BEWERTETER ABGESTRAHLTER SCHALLPEGEL )
- C ile Ca ile C.G.S.[İng.][cm. | Gram | Second]
( Abecenin üçüncü harfi.[Sesbilim bakımından, dişeti damak ünsüzlerinin, ötümlüsüdür.] | Sınıflama ve sıralamalarda, maddelerin sırası, harfle gösterildiğinde, üçüncü maddenin başına getirilir. | Nota imlerini, harflerle gösterme yönteminde, "do" sesini gösterir. | Karbon öğesinin simgesi. | Celsius sıcaklık derecesinin simgesi [°C]. | Isınma ısısının simgesi. | Kapasitör ve kapasitesi simgesi. | Elektrik sığasının simgesi. | Elektrik yükü birimi, Kulomb'un simgesi. | Isıl sığanın simgesi. | %1 anlamındaki santi[10¯²] simgesi. | Kritik durum ve kristal duruma işaret etmek için alt indis olarak kullanılan simge. | Işık hızını belirtmek için kullanılan simge. | Romen rakamlarında, 100 sayısını gösterir. İLE Kalsiyum'un simgesi. İLE Santimetre, gram, saniye sözcüklerinin baş harfleri ile gösterilen birim düzeni. )
- CA'D[Ar.] ile CÂDD/E[Ar.]
( İLE )
- CA'L[Ar.] ile CÂL/Î[Ar.]
( Yapma, meydana getirme. | Sabır, tahammül. | İşe başlama, alma. İLE Tuzak. | Misvak ağacı. )
- CA/CLUSTERING ANALYSIS değil/yerine/= KÜMELEME ÇÖZÜMLEMESİ
- ÇABA HARCAMADAN ... ile/değil/yerine DAHA KOLAYCA ...
- ÇABA/GAYRET[Ar.] ile/ve/||/<> ÖZEN
- ÇABA/GAYRET[Ar.] ile/ve/||/<>/< REKABET
- ÇABA ile CABA
( Herhangi bir işi yapmak için ortaya konulan güç, zorlu, sürekli çalışma. İLE Bir şey ödemeden, para vermeden alınan şey. | Ek olarak. )
- ÇABA = EDEAVOUR[İng.] = EFFORT[Fr.] = BESTREBEN[Alm.] = CONATUS[Lat.]
- ÇABA ile/ve/değil/<>/< GİRİŞİM
- ÇABA ile/ve/||/<>/> GİRİŞİM
- ÇABA ile/ve İYİ NİYET
- ÇABALAMA (KEDD)
- ÇABALAMAK ile/ve/<> DEBELENMEK
- CABASI ile ÇABASI
- CÂBE[Ar.] ile CA'BE[Ar. < BEYT]
( İLE )
- CABG/CORONARY ARTERY BYPASS GRAFTING değil/yerine/= KORONER ARTER BAYPAS GREFTLEMESİ
- CABIN :/yerine KULÜBE
- CABINET :/yerine DOLAP, KABİNE
- CABLE :/yerine KABLO
- ÇABUK ile/değil/yerine BİLENMİŞ
- CÂBÜLKÂ ile/ve CÂBÜLSÂ
( Doğunun en doğusunda, bin kapısı olan gayet büyük bir şehirmiş. İLE/VE Batının en batısında, bin kapısı olan gayet büyük bir şehirmiş. )
- ÇAÇIR/ÇATIR ile/= ÇAŞIR[Oğuz]
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Çadır. )
- ÇAD'DA:
ARAPÇA ve/<> FRANSIZCA
( İkisi de, Çad'ın resmi dilidir. )
- ÇAD'IN:
GÜNEYİ ile/ve/>< KUZEYİ
( Tropikal iklim. İLE/VE/>< Çöl.[Sahra Çölü] )
- CAD/COMPUTER AIDED DESIGN/MANUFACTURING değil/yerine/= BİLGİSAYAR DESTEKLİ TASARIM/ÜRETIM
- ÇAD ile/ve UGANDA
( İkisinin de ulusal simgesi, ibikli, endemik bir kuştur. )
- ÇADAN = AKREP
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
- CÂDDE[Ar.] ile CADDE[Ar.]/ŞÂH-RÂH[Ar.]
( İLE )
- CADDE değil/yerine/= ANAYOL
- CADDEBOSTAN < CADI BOSTANI
- CÂDÎ[Ar. çoğ. CÜDÂT] ile CÂDÎ[Ar.]
( İLE )
- ÇADIR KÖŞKÜ :
( Maslak Kasırları kampüsü içinde olan ve Çadır Köşkü olarak bilinen bina Kasr - ı Hümayün'ün kuzey batısında yer alır. Alt kat ocaklı bir mekân üstte bir oda bulunan sekizgen planlı bir binadır. Köşkün etrafı Balkonla çevrilidir. Balkon korulukları, saçaklar ve direkleri ahşap süslemenin en güzel örneklerini sergiler. Çadır köşkünde kafeterya hizmeti verilmektedir. )
- ÇADIR[Fars. < ÇADER/ÇETR] ile/ve OTAĞ/OTAG[dvnlgttrk]/OTAK
( Gölgelik. İLE/VE Büyük ve süslü çadır. | Sultan ve vezirlere ait çadırlara verilen addır. Bu çadırlara otağ denmesinin nedeni, içinde "od" yani ateş yakılabilmesidir. )
( [Yun. (Türkçe'den)] ÇADÍRİ [Dağınık ev ya da oda.] ile/ve ... )
( [Çince (Türkçe'den)] CHÁDIÉ'ÉR ile/ve ... )
( [Urduca (Türkçe'den)] ÇATR [Sultan için kullanılan büyük şemsiye.] ile/ve ... )
- ÇADIR ile/||/<> ALÂÇU
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( ... İLE Büyük çadır. )
- ÇADIR ile/değil ÇERGE/ÇERGİ
( ... İLE/DEĞİL Derme çatma çadır. | Otağ. )
- ÇADIR ile/ve HİBA
( ... İLE/VE Göçebe çadırı. )
- ÇADIR ile/ve SÂYE-BÂN[Fars.]
( ... İLE/VE Büyük çadır. | Gölgelik, tente, sayvan. )
- CAFCAF/LI[Fars.] değil/yerine/= GÖSTERİŞ
( Ağız kalabalığı ile bir şeyi elde eden. | Karışık, gürültülü patırtılı, tehlikeli olan. )
- ÇAG ÇOG = GÜRÜLTÜ PATIRTI
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
- CAĞ ile CAĞ ile CAĞ ile ÇAĞ
( Parmaklık, korkuluk. İLE Büyük bez. İLE Lavabo, banyo. İLE Zaman dilimi, vakit. | Yaşamın çocukluk, gençlik vb. dönemlerinden her biri, yaş. | Kendine özgü bir özellik taşıyan zaman parçası, dönem, devir. | Tarihin ayrıldığı dört büyük bölümden her biri, kurun. | Bir katmanın oluştuğu süre. )
- ÇAĞ ile/ve DÖNEM
( AGE vs./and PERIOD )
- ÇAĞ ile EKSEN ÇAĞI
( AGE vs. AXIAL AGE )
- ÇAĞ = EPOCH/AGE[İng.] = ÉPOQUE[Fr.] = EPOCHE[Alm.] = ERA[İt.] = ÉPOCA[İsp.]
- ÇAĞ ile/ve KOŞULLAR
( AGE vs./and CONDITIONS )
- ÇAĞ ile/ve/değil/yerine SÜREÇ
( [not] AGE vs./and/but PROCESS
PROCESS instead of AGE )
- ÇAĞ ile/||/<> YENİ ÇAĞ
( İstanbul'un Fethi'nden [1453'ten] Fransız İhtilâli'ne [1789'a] kadar süren dönem. )
- ÇAĞANOZ -ile
( Kabukluların on ayaklılar alttakımından olan, küçük su canlısı. )
( CARCINUS )
- ÇAĞANOZ -ile
( Kabukluların on ayaklılar alttakımından olan, küçük su canlısı. [Lat. CARCINUS] )
- ÇAĞANOZ ile ÇALPARA
( ... İLE Parmaklara takılıp çalınan zil ya da buna benzer ses çıkarıcı araç. | Bir çeşit çağanoz balığı. )
( ... cum PORTUNUS PUBER )
- ÇAĞATAY TÜRKÇESİ ile/ve/||/<> OSMANLI TÜRKÇESİ
( )
- ÇAĞDAŞ YAŞAMI DESTEKLEME DERNEĞİ :
( Zekeriyaköy'de Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'nin şubesi olarak faaliyet göstermektedir. Maddi durumu yeterli olmayan üniversite öğrencilerine burs vermekte, kitap ve giyim kuşam gibi yardımlar yapmaktadır. )
- ÇAĞDAŞ ve/||/<>/< AĞDAŞ
- ÇAĞDAŞ = CONTEMPORARY[İng.] = CONTEMPORAIN[Fr.] = ZEITGENÖSSISCH[Alm.] = CONTEMPORANEO[İt.] = CONTEMPORÁNEO[İsp.]
- ÇAĞDAŞLIK:
TARİHSEL ile/değil DÜŞÜNSEL
- CÂGER[Fars.]/HAVSALA[Ar.] -ile
( Kuş kursağı/midesi. )
- ÇAĞIN MİTOSLARINDA:
TARAFSIZLIK ile/ve EVRENSELLİK ile/ve NESNELLİK
- ÇAĞIN:
KUŞATMASI ile/ve/||/<> KUCAKLAMASI
- ÇAGIR ile ÇAGIR
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Meyve suyu[şıra]. İLE Şarap. )
- ÇAĞIRMAK ile/ve/değil/||/<>/< ÇAĞRIŞTIRMAK
- ÇAĞIRMAK ile/ve/<>/değil/yerine DAVET ETMEK
( [not] MESSAGE vs./and/<>/but TO INVITE
TO INVITE instead of MESSAGE )
- ÇAĞIRMAK ile/ve/değil/||/<>/< GELEBİLECEĞİ BİLGİSİNİ/HABERİNİ VERMEK
- ÇAĞIRMAK değil İLÂN ETMEK
- ÇAĞLAR:
İLK ile/ve/<>/> ESKİ ile/ve/<>/> ORTA ile/ve/<>/> YENİ ile/ve/<>/> ÇAĞDAŞ
( M.Ö. 3400 ile/ve/<>/> M.Ö. VII. yy. - M.S. IV. yy. ile/ve/<>/> 1453 - 1600 ile/ve/<>/> 1600 - 1800 ile/ve/<>/> 1800 - 2000'ler )
- ÇAĞLARI ve YÜZYILLARI ve DÖNEMLERİ
( EPOCHES/AGES/ERA vs. CENTURIES vs. PERIODS )
- ÇAĞLAYAN MEVKİİ :
( Ortaçeşmenin Şifa suyu tarafından, yani batısından başlar sağdan Kilyos yolunu takiben ve solan dereyi takiben Şifa Suyu mesiresine kadar olan alana Çağlayan mevkii denir. Bu alanın bir bölümü uzun süre piknik yeri, bir bölümü de futbol alanı olarak kullanıldı. 1970'li yıllarda imara açıldı (bkz. Çağlayan sahası). )
- ÇAĞLAYAN SAHASI :
( Sarıyer Yusuf Ziya Öniş Stadının karşısında bulunan ve "Sanayi" olarak isimlendirilen yerleşim bölgesi eskiden futbol sahası idi. Burası şahsa ait bir alandı. Sarıyer Kaymakamı Hüsnü Uğural ve Temizlik Müfettişi Hüsamettin Efendinin da yardımları ile saha 1936 Berlin Olimpiyatlarının başladığı gün açıldı. Büyük bir düzlük ve iki kaleden oluşan ve çizgileri ile ancak futbol sahası olduğu anlaşılan bu sahada Sarıyer Spor Kulübü 1969 yılına kadar antrenman yaptı, özel maçlar oynadı. Yusuf Ziya Öniş Stadının yapılması üzerine alan imara açıldı (bkz. Çağlayan sahası). )
- ÇAĞLAYAN, METİN KAYA (ARAPKİR, 1938) :
( Emlakçı, müteahhit ve sanayici olup Sarıyer Spor Kulübü'nde 7 dönem yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı. Ayrıca Malatya Spor'un şirketleştirilmesini gerçekleştirdi ve aynı zamanda 2 dönem başkanlığını yaptı. Sarıyer Spor Kulübü Divan Kurulu Üyesidir. )
- ÇAĞLAYAN/ÇAĞLAR ile ÇAĞLAYIK
( Küçük bir akarsuyun, çok yüksek olmayan bir yerden dökülüp aktığı yer. İLE Yerden, sesle kaynayarak çıkan su, kaynak. )
- ÇAĞLAYAN :
( Sarıyer İlköğretim okuluna giderken solda olan otobüs durağı ile küçük mezarlık arasından akan dere, tam küçük mezarlığın bitiminde alçaklık kazanır. Bir metreden fazla olan bu alçaklık, çağlayan (şelale) meydana getirir. Su akışı devamlı olduğu ve enlemesine sürekli akış olduğu derenin bu kısmına Çağlayan denir. )
- ÇAĞLAYAN ile ÇAĞLAYAN/ÇAĞLAR
( Mecidiyeköy'de/ki bir bölge/durak. İLE Şelâle. ) )
- ÇAĞLAYAN ile/değil/yerine/= ÇAVLAN
( ... İLE/DEĞİL/YERİNE/= Çağlayanın/şelâlenin büyüğü. )
- ÇAĞLAYAN ile/||/<> GELİN ÇAĞLAYANI
( ... İLE Peru'da. )
- ÇAĞLAYAN ile SIZAK
( ... İLE Dağ sırtlarından, kayalardan sızan su. )
- ÇAĞMAK ile ÇAĞNAK
( Güneş ışığının vurması. İLE Döl kesesini dolduran ve dölütü içinde bulunduran sıvı, amnios suyu. )
- ÇAGMUR ile/= ÇAMGUR
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Şalgam. )
- CAGRATA-AVASTHA ile/ve SVAPNA-AVASTHA ile/ve SUŞUPTA-AVASTHA ile/ve TURİYA-AVASTHA
( Uyanık-lık/uyumama durumu. İLE/VE Uyku durumu. [rüya görerek] İLE/VE Uyku durumu. [rüyasız] İLE/VE Aşkın durum. )
- ÇAĞRI ile ÇAĞRIM
( Birinin, bir yere gelmesini isteme, davet. İLE Yüksek bir sesin yetişebileceği kadarki uzaklık/mesafe. )
- ÇAĞRIŞIM/LI ile/değil/yerine/></< ANLAMAK | ANLAM/LI
( [not] ASSOCIATION/ASSOCIATED vs./>< MEANING/FUL
MEANING/FUL instead of ASSOCIATION/ASSOCIATED )
- ÇAĞRIŞIM ile/ve/||/<>/> AKTARIM
- ÇAĞRIŞIM ile/ve/<> BAĞLAM
- ÇAĞRIŞIM ile/ve/değil/yerine/>/</||/>< KAVRAM
- ÇAĞRIŞIM ile/ve/değil/||/<>/< KOŞULLANMA
- ÇAĞRIŞIM = TEDAî = ASSOCIATION)[İng., Fr.] = ASSOZIATION[Alm.] = ASOCIACIÓN[İsp.]
- ÇAĞRIŞIM ile/ve/değil/||/<>/< UYARAN
- ÇAĞRIŞIM ile/ve/değil/||/<>/< UYDURMA
- ÇAĞRIŞIM ile/ve/||/<> YAKIŞTIRMA
- ÇAĞRIŞTIRMA ile/ve/<> DÜŞÜNDÜRME
- CAHAR DUDAYEV PARKI :
( İstinye Mahallesindedir. 910,00 m²lik bir alanı kapsar, 210,00 m²'lik yeşil alanı, 115,00 m²'lik çocuk oyun parkı ve 120,99 m²'lik spor alanı bulunmaktadır. )
- CAHD[Ar.] ile CÂHİD[Ar. < CAHD] ile CÂHİD[Ar. < CEHD]
- CAHD[Ar.] ile İNKÂR[Ar.]
- CAHD[Ar.] ile KEZİB[Ar.]
- CAHİDE SONKU PARKI :
( Poligon Mahallesindedir. 1.047,26 m²lik bir alanı kapsamakta olup, 839,14 m² yeşil alanı, 112,90 çocuk oyun alanı bulunmaktadır. )
- Cahil kalmamak için DİNLE!!!
- Cahil kalmamak için SUS!!!
- CAHİL:
BİLMEYEN değil/ne yazık ki BİLMEK İSTEMEYEN, BİLMEMEKTEN "MUTLU OLAN"
- CAHİL/LİK ile/ve/<> APTAL/LIK
( Elif'i, mertek zannetmek. [Bir şey bilmediği halde konuşanlar için kullanılan deyim. (Elif harfini ve bu kadar basit bir şeyi bile bilmeyecek kadar bilgisiz olma durumu.)][MERTEK: Eskiden evleri yaparken kullanılan dört köşe ya da yuvarlak kalınca ağaç gövdesi.] )
( CAHİLLER...
* Her şeyde, hemen öfkelenir.
* Yararı olmayan şeylerden konuşur.
* Yersiz [yanlış yerlere] sadaka verir.
* Sırrı korumayıp açık ederler ve yayar.
* Dostunu ve düşmanını birbirinden ayıramazlar.
* Merhametsiz ve vicdansızlardır. Hoşgörü, onları bırakmıştır.
* Kindar olup, fitne ve fücûr çıkarmayı sever.
* İftira atmaktan, başkasının âhını almaktan kaçınmaz.
* Dedikodu ve yalanları çoktur.
* Güvenilmezdir, emanete ihanet eder.
* Dünya nimetleri için el-etek öpmeyi çok sever, utanmaz.
* Yoldaşını yarı yolda bırakır, yedikleri kaba etmekten çekinmez.
* Kalplerinde vefâ, diğergamlık, kadirşinaslık olmaz.
* Nezâket ve letâfet onlara hiç değmemiş, olmamış meyve misali hamdır!
* Edep, onları terk etmiştir! )
( IGNORANCE vs. STUPID/NESS )
- CAHİL/LİK ile/ve SARHOŞ/LUK
- CAHİL ile/ve/||/<> "PİSLİK"
- CAHİL ile/ve AKL-I EVVEL
( ... İLE/VE Kendini, en akıllı sanan. )
- CÂHİL ile/değil/yerine/||/>/>< ÂLİM ve ÂRİF
( "Keser atar." İLE/DEĞİL/YERİNE/>/>< Temkinli/ihtiyatlı konuşur. )
( [Her sözünde] Kendini aklar. İLE/DEĞİL/YERİNE/>/>< Kendini yoklar. )
( Kişiyi, hedef yapar. İLE/DEĞİL/YERİNE/>/>< Kişiye hitap eder. )
( "Cahil" dediğimizde, mektepte okumamış olanları kastetmiyoruz. Kastettiğimiz ilim, hakikati bilmektir.
Yoksa, okumuş olanlardan, en büyük cahiller çıktığı gibi, hiç okuma bilmeyenlerden de hakikati gören, gerçek âlimler çıkabilir. )
( [Hatasını gösterdiğinde ...] Küfür ve hakaret eder. İLE/DEĞİL/YERİNE/>/>< Teşekkür eder. )
( (Kendi) "Sonuçlar"/ı ile hareket eder. İLE/DEĞİL/YERİNE/>/>< Süreçleri bilir ve takip eder. VE Hem süreç, hem sonuç birliği ve bütünlüğüyle hareket eder. )
( Bilmeyenle/câhille oturup pekmez yiyeceğine, bilenle oturup kuru ekmek ye. )
- CÂHİL ile CESUR
( Davranışlarını kontrol edemeyen. İLE Davranışın/ın sonunu hesap edememe. )
- CAHİL ile/ve/değil/yerine DÜŞÜNEMEYEN
( Herkes düşünür fakat herkes düşünmeyi düşünemez! )
- CAHİL ile/ve EÇHEL
( ... İLE/VE Çok/en cahil. )
( MÜTECÂHİL: Cahil gibi görünen, bilmemezlikten gelen, bilmez görünen, tecâhül eden. )
- CÂHİL ile/ve/ne yazık ki/||/<>/< GÂFİL
( Sen'i bilmeyen. İLE/VE/NE YAZIK Kİ/||/<>/< Ben'i bilmeyen. )
( Bilmediğini bilir. Bilmediğini kabul eder. Bu kabul, öğrenmeye yatkın kılabilir, en azından bilene saygı göstermeyi sağlayabilir. İLE/VE/NE YAZIK Kİ/||/<>/< Bilmediğini asla kabul etmez. Asla öğrenmeye yatkın değildir ve bilene saygı göstermez. )
( Şaşırabilme becerisini henüz yitirmeyen. Merak edebilir, soru sorabilir, eğitilebilme olanağı taşıyabilir. İLE/VE/NE YAZIK Kİ/||/<>/< Şaşırmaz, düşüncelerini sorgulamaz, hatalı olabileceğini kabul etmez, eğitime gereksinim duymaz. )
( Bilenlerin yanında eziktir, bilenin konumunu/yetkisini kabul eder ve genellikle bu konuma/yetkiliye pek de sorgulamadan bakar. İLE/VE/NE YAZIK Kİ/||/<>/< Kendi, tek başına yetkidir. Başkalarının yetkisinden, özellikle de bilenlerin yetki ve konumundan nefret eder. )
( Henüz gerçeklikten kopuk değildir. Gerçeği bilmese de sezgisel olarak gerçeğe yakındır. Gerçekle arasında köprü kurabilme becerisini yitirmemiştir. İLE/VE/NE YAZIK Kİ/||/<>/< Gerçeklikten tamamen kopmuştur. Kendi hayal dünyasında, safsata ile örülmüş yüksek duvarların ardında yaşar. Gerçeğe ulaşmak için gerekli tüm bağları reddeder. )
( Uyanabilir, uyandırılabilir. İLE/VE/NE YAZIK Kİ/||/<>/< Uyandırılamaz. )
- CÂHİL ile/ve/değil/||/<> GENÇ
( ... İLE/VE/DEĞİL/||/<> Cahil, [daha çok] bilmeyen değil, davranış ve tutumuna sahip olamayan demektir. Gençlerin/gençliğin de sorunu, bilgili ya da bilgisizlikleri değil davranışlarında aşırıya kaçabilmeleridir. )
- CAHİL ile/ve KABA
( Kişiyi/cahili, bilgili ya da bilgisizliğinden değil yaklaşımından tanırsınız/anlarsınız! )
( Erkeğin okumuşu Kâdı, kadının okumuşu cadı olurmuş. )
( IGNORANT vs./and RUDE
You recognize the person/ignorant by his/her approach but also not by knowledge, nor ignorance. )
- CÂHİL ile KÂMİL
( Uzak ol/dur! İLE Yakın ol/dur! )
- CAHİL ile NÂDÂN[Fars.]
- CAHİL ile ÜMMÎ
( ... İLE Okumamış, öğrenim görmemiş kişi. )
- CÂHİL ile/ve/<> ZÂLİM
( Sorgulamayan. İLE/VE/<> Sorgulatmayan. )
( Hiçbir şey, eyleme geçen cahillik kadar korkunç olamaz. )
- CAHİLİN AĞLAYIŞI ile/değil/yerine ÂLİMİN AĞLAYIŞI
- CAHİLİN YAŞADIĞI/"DÜŞÜNDÜĞÜ" CEHALET ile BİLENİN YAŞADIĞI/"DÜŞÜNDÜĞÜ", ZANNETTİĞİ CEHÂLET
( Bilgisiz kişiye, hikmet dolu sözlerin yararı nedir? Kör bir kişiye, bir lambanın yararı nedir? )
- CAHİLİN, CEHALETİNE SUSMASI ile/= ÂLİMİN, İLMİNİ SAKLAMASI
( İkisi de kabul edilebilir ve doğru değildir! )
- CAHİLLER ile ZEKİLER
( Kendilerini, mükemmel görmeye eğilimlilerdir. İLE Yeteneklerini, hafife almaya eğilimlilerdir. )
- Cahilliğin yüzünden DİNLE!!!
- Cahilliğin yüzünden SUS!!!
- CAHİLLİKTE ile/değil/yerine/></> BİLGELİKTE
( Bilgisizlik/deneyimsizlik, bir yerlere düşürür ya da "çıkarır/taşır". İLE/DEĞİL/YERİNE/>> Varolmak, tek başına ve sürekli olarak yeterlidir. )
( [Gösterge] Kavrayamadığın şeyin "doğruluğuna inanmak". İLE/DEĞİL/YERİNE/>> Kavrayamadığı şeyin cahili olduğunu bilmek. )
( Kin çoğalır. İLE/DEĞİL/YERİNE/>> Sevgi çoğalır. )
- CAHÎM[Ar.] ile NÂR[Ar.] ile SA'ÎR[Ar.] ile HARÎK[Ar.]
- CÂHİZ[Ar.] ile CAHİZ/CAFİZ[Ar.]
( Cesaretli, gözüpek. İLE Katılar için kullanılan hacim ölçüsü. )
- CÂİL[Ar. < CEVELÂN] ile CÂİL[Ar.]
( Dönüp dolaşan, cevelân eden. İLE İşleyen, yapan, eden, yaratan. )
- CÂİL[Ar.] ile CÂHİL[Ar. < CEHL]
( ... İLE Bilmeyen, bilgisiz. | Genç, tecrübesiz, toy. )
- CAILLETET ve MATHIAS YASASI
( Bir sıvının ve doygun buharının, ortalama yoğunluk değerinin, sıcaklıkla doğrusal değiştiğini ifade eden yasa. )
- CÂİZ[Ar. < CEVAZ] değil/yerine/= UYGUN / OLABİLİR, OLUR
- CAİZE -ile
( Lâyık olana vermek. )
- CAJOLE vs. CANVASS vs. COAX vs. CONVINCE vs. PERSUADE vs. WHEEDLE
- ÇAK/ÇAQ ile ÇAK ÇOK/ÇAQ ÇOQ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Bir şeyin kesin ve öz durumu. İLE Odun ve ceviz gibi şeylerin kırılması sırasında çıkan çatırdama sesi. )
- ÇAKAL ÇUKAL -ile
- ÇAKAL/KURT/KÖPEK ile/değil ÇAKUPEK
( İlgili açıklamaları okumak için burayı tıklayınız... )
- ÇAKALBOĞAN -ile
( Kırlarda rastlanan bir bitki. )
- ÇAKALDERE SUYU ÇEŞMESİ (ŞİFA SUYU) :
( Kireçburnu ile Kefeliköy arasındadır (1337, M. 1921). Çeşmenin Çakaldere olan ismi 1969 yılında onarım gördükten sonra Şifa Suyu olarak değiştirilmiştir. Memba suyu akarı vardır. Kitabesi şöyledir: Bu su, her derde devadır Hak deyip içene şifadır. Halil Çağlayan (1337)" Onarımdan sonra ikinci bir kitabe konulmuştur. Bu kitabede şöyle yazmaktadır:"Bu çeşmenin onarımı T. Anıtlar Derneği, Kireçburnu Camii Kolu ve Sular İdaresiyle hayırsever halkımızın müştereken yardımları sayesinde yapılmıştır" (1969). )
- ÇAKALOZ[Yun.] ile ÇAKANOZ[Yun.]
( Çakıl taşı atan bir tür savaş topu. İLE Bir tür şapka. )
- CAKE :/yerine KEK
- ÇAKIL ile KAYDIRAK
( Çakıl taşı. İLE Yassı, kaygan çakıl taş. | Çocukların, kaydırılan bir taşı ayakla kaydırarak oynadıkları oyun. | Çocuk bahçelerinde, çocukların oturup kayarak eğlendikleri oyun aracı. | Tomrukların kolay taşınması için dağdan kaydırıldığı yer. )
- ÇAKILIŞ ile/değil/yerine/>< ÇIKIŞ
- ÇAKIR, HÜSNÜ (KARAMÜRSEL, 1931) :
( Öğrenimini takiben sahibi olduğu Boğaziçi Değirmencilik Şirketinde iş hayatına atıldı. Sarıyer Spor Kulübü'nde 1 dönem yönetim kurul üyesi olarak görev yaptı. Kulübün Divan Kurulu Üyesidir. )
- ÇAKIR, KAMİL (İST. 1972) :
( Çorluspor'dan transfer edildi (1995) iki sezonda 54 Lig, 6 Kupa maçı olmak üzere 60 resmi ve 26 özel maçla birlikte 86 maçta forma giydi. Lig maçlarında 21, özel maçlarda 7 olmak üzere 28 gol kaydetti. Antalyaspor'a transfer ederek Sarıyer'den ayrıldı. )
- ÇAKIR, VEYSEL (TEKİRDAĞ, 1947) :
( Yüksek Öğrenimini tamamladıktan sonra mali müşavir olarak iş hayatına atıldı. Sarıyer Spor Kulübü'nde 1 dönem yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı. )
- ÇAKIR/ÇAQIR = MAVİ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
- ÇAKIR ile ÇAKIR
( Mavi hareli elâ göz. | Çakırdoğan. İLE Şarap. )
- ÇAKIROĞLU, BİLGİN (SARIYER, 1960) :
( Çiftçi. İlkokul ve ortaokulu Sarıyer'de okuduktan sonra Sarıyer Vehbi Koç Vakfı Lisesinden mezun oldu. Sarıyer Ziraat Odasına 1980'da kayıt oldu. Yönetim kuruluna seçildi ve Başkan yardımcısı olarak görev yaptı (2007). 2015'te Sarıyer Ziraat Odası Başkanlığına seçildi (2019 itibariyle devam ediyor). İstanbul İl Koordinasyon Başkan Vekili olup aynı zamanda Genel merkez (Ankara) delegesidir. )
- ÇAKIROĞLU, ŞEMS (SARIYER, 1971) :
( İlk, orta ve Liseyi Sarıyer'de okudu. K.T.Ü. İktisat Fakültesinde öğrenim gördükten sonra Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü "Din Sosyolojisi" Bölümünde "Din Sosyolojisi Açısından Avrupa Birliğinin Türkiye'den Beklentileri" teziyle yüksek lisans öğrenimini tamamladı. İş hayatına 1994'te Sarıyer Belediyesinde başladı. Bilahare İETT ye geçti ve Özel Kalem Şube Müdürü olarak görev yaptı. İstanbul Büyükşehir Belediyesinin BİMTAŞ ve BELTUR şirketlerinde yönetim kurulu üyesi olarak bulundu. Bilahare Sarıyer Belediyesine döndü ve Başkan yardımcısı olarak görev yaptı (2004 - 2009). Daha sonra Beyoğlu Belediyesinde Başkan Yardımcısı olarak görev üstlendi. Bilahare Devlet Demir Yolları Genel Müdürlüğünde Daire başkanlığı görevine getirildi. Üyesi olduğu Sarıyer Spor kulübünde iki dönem yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı. )
- ÇAKIŞ(TIR)MAK ile/ve/değil/||/<>/< ÖRTÜŞ(TÜR)MEK
- ÇAKMAK ÇAKMAK (BAKMAK)
- ÇAKMAK TAŞI ile/ve/||/<> DÜVEN
( Demir ya da çeliğe sürtüldüğünde kıvılcım çıkartan bir kuvars türü. | Düvenlerin altına çakılan küçük ve kesici taş. İLE/VE/||/<> Harmanda ekinlerin sapı ve tanelerini ayırmak için kullanılan, önüne koşulan hayvanlarla çekilen, alt yüzünde keskin çakmak taşları dikine çakılı bulunan, kızak biçiminde araç: )
- ÇAKMAK, FEVZİ (İST. 1876 - 1950) :
( Anadolukavağı'nda doğdu. Kavaklı Fevzi olarak tanınır. Rumelikavağı'nda oturmuşlar ve ilk tahsiline buradaki Sadık Hoca'nın mahalle mektebinde başlamış iki yıl sonra Sarıyer'de Hakkı Paşa Konağında eğitim veren "Özel Hayriye Okulu"nda okumuştur. 1893'te Harp Okuluna girmiş ve 1986'da Piyade Teğmen olarak mezun oldu. 1898'de ise Erkan - ı Harbiye'yi Kurmay Yüzbaşı rütbesi ile bitirdi. 1907'da Albay oldu. 1910'da Kosova Kolordusu, 1911'de Garp Ordusunun Kurmay Başkanlığı ile görevlendirildi. 1913'te 5. Kolordu Kumandanlığına atandı. 1915'te Tuğgeneral oldu. I. Dünya Savaşı'nda Çanakkale, Kafkasya, Suriye ve Filistin Cephelerinde savaştı. 1918 yılında Korgeneralliğe terfi etti. 14 Mayıs 1918'den 1919'a kadar Korgeneral rütbesi ile Osmanlı Devleti Erkan - ı Harbiye Reisi (Genel Kurmay Başkanlığı) olarak görev yaptı. I. Ordu Müfettişliği, Askeri Şura Üyeliği, Ali Rıza ve Salih Hulusi Paşa kabinelerinde Harbiye Nazırlığı yaptı. İstanbul'un işgalini takiben Ankara'ya gitti (Nisan 1920) ve Kozan milletvekili olarak meclise girdi. 26.05.1920'de İstanbul hükümeti tarafından, ulusal mücadelenin önderlerinden biri olarak rütbelerinin kaldırılmasına, nişanlarının geri alınmasına ve idamına karar verildi. 03.05.1920'de Milli Savunma Bakanlığına, 1921&de Başbakanlığa getirildi. 03.04.1921'de Orgeneralliğe yükseldi. Temmuz 1921'de Genel Kurmay Başkanlığına getirildi. Ağustos 1921'de Başbakanlık, Milli Savunma Bakanlığı ve Genel Kurmay Başkanlığı görevlerini birlikte üstlendi. 14.01.1922'de Milli Savunma Bakanlığı, 09.07.1922'de Başbakanlık görevlerinden ayrıldı. Başkomutanlık Meydan Savaşının kazanılması üzerine (30.08.1922) 31.08.1922'de Başkomutan Mustafa Kemal'in önerisi üzerine Mareşalliğe yükseltildi. Cumhuriyetin ilanından sonra Türkiye Cumhuriyetinin ilk Genel Kurmay Başkanı olarak görevlendirildi. Milletvekilliği görevini 30.10.1924 yılına kadar devam ettirdi. 31.10.1924'te Milletvekilliğinden istifa etti. Genel Kurmay Başkanlığı görevini 23 yıl yaptıktan sonra 1944'te emekliye ayrıldı. 1946'da Demokrat Parti listesinden bağımsız olarak VIII. Dönem İstanbul Milletvekili seçildi. 19.07.1948'da Millet Partisinin kurucularından biri oldu. 10.04.1950'de vefât etti. )
- ÇAKMAK" ile/ve/||/<>/> "ÇAKOZLAMAK"
- ÇAKMAK ile ÇAKMAK ile ÇAKMAK
( Taşa vurulup kıvılcım çıkarılan çelik parçası. | Çelik, taş ve tutuşacak maddeden yapılmış tutuşturma aygıtı. İLE Kuruyunca, kalın kabuk bağlayan, kabarcıklarla beliren ve genellikle yüzde çıkan bir deri hastalığı. İLE Vurarak sokup yerleştirmek. | Çivi ile tutturmak. | [argo] Kabul edilmeyecek bir şeyi, kurnazlıkla kabul ettirmek. | Vurmak. | Bir şeyi, başka bir şeye sürtmek, vurmak ya da çarpmak. | Sezinlemek. | İçki içmek. | Parıldamak, ışık vermek. )
- ÇAKMAKÇI DERESİ :
( Rumelifener sınırları içinde olup, Ketendere'ye en üst noktadan akış veren deredir. )
- ÇAKTIRMA(MA)K ile/ve RENK VERMEMEK
- ÇAKTIRMAMAK ile/ve/||/<> KAKTIRMAK
- ÇAL KOY/ÇAL QOY ile KOYUN
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Alacalı koyun. )
- ÇAL(IN)MA ile/değil KAÇIR(IL)MA
( Nesneler için geçerlidir. İLE/DEĞİL Canlılar[insan ve/ya da hayvan] için geçerlidir. )
- CALABİ-YAU MANİFOLDU ile/||/<> KÄHLER MANİFOLDU
( Calabi-Yau manifoldu özel metrik özelliklerine sahipken İLE Kähler manifoldu genel kompleks yapı taşır )
( Formül: Ricci-flat metric )
- ÇALANG = GEVEZE, KONUŞKAN
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
- ÇALAP -ile
( Allah. )
- CALC- ile/||/<> CALCİ- ile/||/<> CALCANO- ile/||/<> -LİTH-/LİTHO-
( Kalsiyum, taş, topuk. İLE/||/<> Kalsiyum, kireç. İLE/||/<> Topuk. İLE/||/<> Taş, sertleşmiş birikinti. )
- CALCULATE :/yerine HESAPLAMAK
- ÇALGAY ile KANAT
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Kuş kanadının ucları. )
- ÇALI BEBEĞİ ile AY AY
- ÇALI DİKENİ ile DEMİR DİKENİ ile DEVE DİKENİ ile EŞEK DİKENİ ile GEYİK DİKENİ
( MÜŞVİKE: Dikenli ağaç. )
( HÂR )
- ÇALI-ÇIRPI (TOPLAMAK)
- CÂLÎ[Ar.] ile CÂLİ'[Ar.] ile CA'LÎ[Ar.] ile CÂL/CÂLÎ[Ar.]
( Parlayan, cilâlı. | Cilâlayan, parlatan, temizleyen. | Sürgün eden. İLE Açık-saçık hanım. | Utanması kıt adam. İLE Sahte, yapmacıklı, düzme. | [Felsefe'de] Yapma. [ARTIFICE(Fr.)] İLE Tuzak. | Misvak ağacı. )
- ÇALI ile ÇIKRA
( ... İLE Sık çalı. )
- ÇALI ile KARDİKENİ
( Böğürtlen, ahududu gibi küçük, dalları dibinden çatallanan ve sapları odunsu bitki: İLE Dişotugillerden, pembe çiçekli bir tür çalı. )
( ... cum ACANTHOLIMON ECHINUS )
- ÇALI ile KATMERİBADEM
- ÇALI ile/ve LİMONOTU
( ... İLE/VE Çokyıllık bir çalı. )
- ÇALI ile PIRNAL[Yun.]
( ... İLE Bir tür yeşil meşe çalısı. )
- ÇALI ile SARIÇALI/KADINTUZLUĞU
- ÇALI ile SINCAN
( ... İLE Sakızlı, bir tür dikenli çalı. )
( ... cum ASTRAGALUS )
- ÇALIBURNU :
( Garipçe köyü sınırları içindedir. Büyükliman Plajı ve koyunun burun başına Çalıburnu denilmektedir. Bir diğer ismi de Büyükliman Burnu'dur. )
- ÇALIG ile ÇALING ile ÇALING
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Kayıp, başıboş hayvan. İLE Sanki yanmış gibi çorak ve siyah olan, ot bitmeyen yer. İLE Bir Çin kâsesi. )
- ÇALIKUŞU -ile
( WREN )
itibarı ile 1.224 başlık/FaRk ile birlikte,
1.224 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(2/6)