Bugün[01 Ocak 2026]
itibarı ile 5.885 başlık/FaRk ile birlikte,
5.885 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.


Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(8/25)


- CELÎ[Ar.] -ile

( Hat sanatında, iri ve büyük yazı. | Kalın ve okunaklı, her çeşit yazı. )


- CELİ ile CELİL ile CELİ YAZI


- CELÎD[Ar.] ile CELÎD[Ar.]

( Fazla celâdetli[yiğit/kahraman] olan. İLE Kırağı, çiy, şebnem. )


- ÇELİK GÜLESOY PARKI :

( Büyükdere Mahallesindedir. 1.867,15 m²lik bir alan üzerindedir. 470,84 m²lik yeşil alanı ve 152,51 m²lik değişik amaçla kullanılan tesis bulunmaktadır. )


- ÇELİK TRANS TERSANESİ :

( Büyükdere, Çayırbaşı arasında bulunan iki tersaneden biridir. Uzun yıllar taka, çektirme, gulet, balıkçı tekneleri ve küçük boyutlu saç teknelerin çekilip bakımının yapıldığı bir tersane idi. 1980'li yıllarda kıyı düzenlemeleri nedeniyle kaldırıldı. Bu tersanenin bir ismi de "Hami Bey Tersanesi" idi. Yerlerine Belediye binası ve park yapıldı. )


- ÇELİK ÜRETİMİ (WOOTZ) ile/||/<> AVRUPA ÇELİK ÜRETİMİ

( Hint Wootz çeliği yüksek karbonlu çelik İLE Avrupa çeliği sonradan geliştirildi. )

( Hint Demirciler tarafından -300 yılında keşfedildi/formüle edildi. )


- ÇELİK YAPI ile (DEMİRLİ) BETON YAPI(KARKAS[Fr. < CARCASSE]


- ÇELİK, A. İLKER (İST. 1954) :

( Boluspor'dan kaleci olarak transfer edildi (1984). Dört sezon (1984 - 1988) tescilli kaldığı Sarıyer'de 74 Lig 7 Kupa ve 3 Turnuva maçı olmak üzere 84 resmi ve 21 özel maçla birlikte toplam 105 maçta forma giydi. Lig maçlarında 83, Kupa maçlarında 8, Turnuva maçlarında 2 ve özel maçlarda 12 olmak üzere 105 gol yedi. )


- ÇELİK, AV. NURETTİN (SİVAS, 1956) :

( İlkokul ve Ortaokuldan sonra Sivas İmam Hatip Lisesine devam etti ve bu okuldan 1977 yılında mezun oldu. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirdikten sonra bir süre serbest avukatlık yaptı. 1994 yerel seçiminde Fazilet partisinden Sarıyer Belediye Meclis Üyeliğine seçildi ve 5 yıl Başkan Yardımcısı olarak görev yaptı. Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP)'nin Sarıyer'de kuruluş çalışmalarına katıldı ve İlçe Başkanı olarak 2009 yılı başlarına kadar görev yaptı. 2014 yerel seçimlerinde Belediye Başkanlığı içini aday adayı oldu. Aday yapılmayınca Belediye Meclisine seçildi. Serbest avukatlık yapmaktadır. )


- ÇELİK, GÜLDEREN () :

( Sarıyer Belediyesi Karate takımı sporcusu olup; 2004'te İtalya'da Uluslararası Karate Şampiyonasında; 2004 Almanya'da Uluslar arası Karate Şampiyonasında, 2004'te Moskova'da Avrupa Şampiyonasında; 2004'te Belgrad'da Üniversiteler Arası Şampiyonada; 2004'te Meksika'da yapılan Dünya Şampiyonasında; 2005'te İtalya'da Uluslararası Karate Şampiyonasında birincilik;. 2005 Amerika'da da Milletlerarası Karate Şampiyonasında ikincilik, İspanya'da üçüncülük ve 2009'da Tokyo/Japonya'da yapılan Dünya Tekvando Şampiyonası'nda üçüncülük gibi başarılı dereceler yaptı. Ayrıca 16. Akdeniz Oyunlarında Karate dalında 50 kiloda Altın birinci olarak altın madalya kazandı. Ayrıca Takım birinciliklerinde takım kadrosunda yer aldı. )


- ÇELİK, ÖZGÜR (BULANIK, 1986) :

( Defans adamı olarak transfer edildi ve iki sezon (2018/2019 ve 2019/2020) Sarıyer'de tescilli kaldı. Lacivert beyazlı forma altında 45 lig ve 1 kupa olmak üzere 45 kez remzi maçta oynadı ve takımına 8 gol kazandırdı. 2019/20209 sezonu bitmeden serbest bırakılan bu futbolcu İnegöl, Turanspor, Küçükköy, Selçuklu, Kocaeli Birlik, Hatay ve Bandırmaspor'da oynadı. )


- ÇELİK, TEKİN (KARS, 1962) :

( Zeytinburnuspor'dan transfer edildi (1987). Dört Sezon (1987 - 19919 tescilli kaldı. Bu süre içinde 58 Lig ve 7 Kupa maçı olmak üzere 65 resmi ve ayrıca 46 özel maçla birlikte 111 maçta forma giydi. Takımına lig maçlarında 1 gol kazandırdı. )


- ÇELİK ile ÇELİK

( Su verilerek çok sert ve esnek bir duruma getirilebilen, bileşiminde az miktarda karbon bulunan demir ve karbon alaşımı. | Çelikten yapılmış. İLE Kısa kesilmiş dal. | Kök salmak amacıyla yere dikilen dal. | Çocukların çelikçomak oyununda, ucuna çomakla vurarak havaya kaldırdıkları, iki tarafı sivri, kısa değnek. | Gemilerde, üzerine halat ya da ip geçirip tutturmaya yarayan ağaç ya da metalden yapılmış kısa değnek. )

( PULAT ile ... )


- ÇELİK ile/ve/||/<> ÇELİK YÜNÜ


- ÇELİK ile GRAFEN

( )


- ÇELİK ile PASLANMAZ ÇELİK

( ... İLE Çeliğe %10-30 krom katılarak. )


- ÇELİKHAN ile ÇELİKHANE


- ÇELİKKOL, NECDET (ANK. 1927 - 1983) :

( Memuriyet hayatına İstanbul Belediyesinde Zabıta memuru olarak başladı ve Zabıta Müdürlüğünden emekli oldu. Sarıyer Spor Kulübü'nde 1 dönem yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı. )


- ÇELİKKOL, ŞEVKET (ERZURUM, 1933 - 2002) :

( Sarıyer'in hem amatörlük hem de profesyonellik döneminde takımda yer aldı. 14 Lig ve 1 Özel maçta yer aldı. Lig maçlarında takımı hesabına 5 gol kaydetti. )


- ÇELİKLEMEK ile ÇELİK ÇOMAK ile ÇELİKLEŞMEK ile ÇELİKLEŞTİRMEK ile ÇELİKLEŞEBİLMEK ile ÇELİK ile ÇELİKLİ ile ÇELİKSİZ ile ÇELİK KAPI ile ÇELİK KASA ile ÇELİK HALAT ile ÇELİK METRE ile ÇELİK YELEK ile ÇELİK BAŞLIK ile ÇELİK KALEMİ ile ÇELİK MACUNU ile ÇELİK PAMUĞU ile ÇELİK ÇEMBER


- ÇELİKPAMUĞU -ile

( Verniklenmiş yüzeyleri düzeltmeye ya da matlaştırmaya yarayan, uzun ve keskin kenarlı, çelik tel tomarı. )


- CELİLÜ'L-KELÂM ile DAKİKÜ'L KELÂM

( İtikad. İLE Aklî felsefe [varlık, doğa, kişi, toplum vs...]. )


- ÇELİM ile ÇELİMLİ ile ÇELİMSİZ/LİK ile ÇELİMSİZCE


- ÇELİŞİK OLAN ile/ve/değil/||/<>/< ÇELİŞİK GÖRÜNEN


- ÇELİŞİK/LİK ile ÇELİŞİKLİK İLKESİ


- ÇELİŞİK ile/ve/değil BARIŞMAMIŞ


- ÇELİŞİK" ile/değil ÇELİŞKİ OLDUĞUNU İDDİA EDENİN BİLGİSİZLİĞİ/YETERSİZLİĞİ


- ÇELİŞİK = MÜTENAKIZ = CONTRADICTORY[İng.] = CONTRADICTOIRE[Fr.] = KONTRADIKTORISCH, WIDERSPRECHEND[Alm.] = CONTRADICTORIUS[Lat.] = CONTRADECIR[İsp.]


- ÇELİŞKİ ile/||/<> AÇMAZ


- ÇELİŞKİ ile/ve/değil/||/<>/< ANA ÇELİŞKİ


- ÇELİŞKİ ve/||/<> BÜTÜNÜN PARÇASI


- ÇELİŞKİ ile/ve ÇATIŞKI

( Düşündürür. İLE/VE Güldürür ya da ağlatır.[öfkeden] )

( Goes to think. WITH/AND Goes to laugh or cry.[by the anger] )

( CONTRADICTION vs./and CONFLICT )


- ÇELİŞKİ ile ÇELİŞKİLİ/LİK ile ÇELİŞKİSİZ/LİK


- ÇELİŞKİ ile/değil/< DAYANÇ/SABIR


- ÇELİŞKİ ile/ve/değil/yerine EYTİŞİM

( CONTRADICTION vs. DIALECTIC )


- ÇELİŞKİ ile/ve/||/<> İKİRCİK


- ÇELİŞKİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İLİŞKİ

( [not] CONTRADICTION vs./and/but/||/<>/< RELATION
RELATION instead of CONTRADICTION )


- ÇELİŞKİ ile/değil/yerine/>< İLİŞKİ


- [ne yazık ki]
ÇELİŞKİ ile/ve/||/<> KISIR DÖNGÜ


- ÇELİŞKİ ile/ve/||/<> TUTARSIZLIK


- ÇELİŞKİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< UYUMSUZLUK


- ÇELİŞKİ ile/ve YANILSAMA

( CONTRADICTION vs./and ILLUSION )


- ÇELİŞKİLİ ile/ve/<> ÇEKİCİ/CÂZİBELİ


- ÇELİŞKİLİ ile/ve/değil FARKLI

( [not] CONTRADICTED vs./and/but DIFFERENT )


- ÇELİŞKİLİ ile/ve/değil/<> ÖZENSİZ


- ÇELİŞKİYE/ÇATIŞKIYA İŞARET (ETMEK) ile/ve/değil/<> SERZENİŞ


- ÇELİŞME ile ÇELİŞMELİ ile ÇELİŞMESİZ ile ÇELİŞMEZLİK ile ÇELİŞMEZLİK İLKESİ


- ÇELİŞME/ÇELİŞKİ = TENAKUZ = CONTRADICTION[İng., Fr.] = WIDERSPRUCH[Alm.] = CONTRADICTIO[Lat.] = CONTRADECIR[İsp.]


- ÇELİŞMEK ile ÇELİŞTİRMEK ile ÇELİŞEBİLMEK


- ÇELİŞMEZLİK ile/ve ÇOKLUK


- CELL :/yerine HÜCRE


- CELLAT[Ar. < CELLAD] değil/yerine/= ÖLDÜRMEN


- CELLULAR İLE MOLECULAR İLE SYSTEMİC İLE EVOLUTİONARY ile/||/<> YAŞLANMA KURAMLERİ

( Yaşlanmanın farklı seviyeleri. )

( Formül: Hayflick limit ~50 )


- ÇELME ile ÇELGİ

( Yolundan çevirmek, engel olmak, engellemek. | Düşürme. | Birini yere düşürmek için ayağının önüne ayak uzatma. | Örtünüp iki ucunu bağlamak. Arkadan, hafifçe bağlanan başörtüsü. | Bir şeyin kenarını, verev ya da çapraz kesmek, çalmak. | Düşüncenin/sözün, birbirini tutmaması, birbirine ters düşmesi. İLE Çene altından bağlanan başörtüsü. )


- DİKKATİNİ:
"ÇELMEK" değil ÇEKMEK


- ÇELMEK ile ÇELMELEMEK ile ÇELMELENMEK ile ÇELMELEYEBİLMEK ile ÇELMECE


- CELP ile CELP KAĞIDI


- CELSE[Ar.] değil/yerine/= DURUŞMA/OTURUM


- CELSIUS DERECESİ ile/ve/<> CELSIUS SICAKLIK ÖLÇEĞİ

( Sıcaklık aralığı ya da farkının, 1 kelvin'e ve Celsius ölçeğindeki sıcaklık aralığının 1/100'üne eşit sıcaklık birimi. [simgesi: °C] İLE/VE/<> Normal koşullarda, suyun donma sıcaklığını 0 derece ve kaynama sıcaklığını da 100 derece kabul eden ve kelvin olarak mutlak sıcaklığa, °C = °T-273.15 ile bağlı olan ölçek. )


- CELSİUS ile/||/<> FAHRENHEİT

( Celsius suyun donma-kaynama 0-100 İLE Fahrenheit 32-212 )

( Formül: °C = (°F - 32) × 5/9 )

( Anders Celsius tarafından 1742 yılında keşfedildi/formüle edildi. )


- ÇELTİK/LİK ile ÇELTİKLİ ile ÇELTİKÇİ/LİK ile ÇELTİKSİZ ile ÇELTİK TARLASI


- ÇELTİK ile/ve/> PİRİNÇ ile/ve/> PİLAV

( Kabuğu ayıklanmamış pirinç. İLE/VE/> Kabuğu ayıklanmış çeltik. İLE/VE/> Bu pirinçlerden yapılan yemek. [Ayıklanmış/kabuksuz, "beyaz pirinç", besin değerlerinden yoksun, neredeyse posa olarak mideyi şişiren özelliğinden öte pek bir etkisi/katkısı olmayan bir gıdadır. Çeltiği yeğlemekte yarar vardır!] )


- CELVET -ile

( YERİNİ YURDUNU TERK ETMEK )


- CEM ETMEK ile BİRLEŞTİRMEK / İLÂÇ HAZIRLAMAK

( İLÂÇ HAZIRLAMAK )


- CEM[Ar.] ile CEM'[Ar. çoğ. CUMÛ] ile CEMM[Ar.]

( Hükümdar, şah. | Şark söylencesinde/mitolojisinde şarap ve içkinin mucidi. | Süleyman Peygbamber'in takma adı. İLE Toplanma, yığma. | Birden fazla kişi, hayvan ve eşyayı gösteren ad. | Çoğul. [Ar. dilb.] İLE Büyük sayı, çokluk, kalabalık. )


- CEM ile CEMİ ile CEM AYİNİ


- CEM'[Ar.] ile ECMA'U[Ar.]


- CEM'[Ar.] ile HAŞR[Ar.]


- CEM ile İCMAL


- CEM ile/></< İRTİFÂ[< REF]

( ... İLE/>< İki şeyin birarada olamazlığı. )


- CEM'[Ar.] ile KÜLL[Ar.]


- CEM ile/||/<> TEFRÎK ile/||/<> DARB ile/||/<> TANSÎF

( Toplama işlemi. İLE/||/<> Çıkarma işlemi. İLE/||/<> Çarpma işlemi. İLE/||/<> Yarıya bölme işlemi. )


- CEM[Ar.] ile TE'LÎF[Ar.]


- CEM ve/<> TERTİB


- CEM ile/ve/değil TEVHİD


- CEMÂ'AT[Ar.] ile BEVŞ[Ar.]


- CEMÂAT[Ar. < CEM] ile CEMÂÂT[Ar. çoğ. CEMÂAT] ile CEMÂD[Ar.]

( İnsan topluluğu. | İmamın arkasında namaz kılanlar. İLE İnsan toplulukları. | İmamın arkasında namaz kılanlar. | Bir mezhepten olan topluca halk. | Yeniçeri teşkilâtında birkaç odadan oluşan bölüm. İLE Taş gibi cansız olan şey. )


- CEMAAT ile/ve CEMİYET

( COMMUNITY vs. SOCIETY )

( GEMEINSCHAFT mit GESELLSCHAFT )


- CEMÂ'AT[Ar.] ile FERÎK[Ar.]


- CEMÂ'AT[Ar.] ile FERÎK[Ar.]


- CEMÂ'AT[Ar.] ile FEVC[Ar.] ile SÜLLE[Ar.] ile ZÜMRE[Ar.] ile HİZB[Ar.]


- CEMÂ'AT[Ar.] ile Fİ'E[Ar.]


- CEMAAT ile İHVÂN


- CEMÂ'AT[Ar.] ile MELE'[Ar.]


- CEMÂ'AT[Ar.] ile ŞİRZİME[Ar.]


- CEMÂ'AT[Ar.] ile TÂİFE[Ar.]


- CEMAAT ile TARİKAT

( Sufi ile Zahit Öyküsü - İsmail Güleç )


- CEMAATLEŞMEK ile CEMAATLEŞTİRMEK ile CEMAAT ile CEMAATLİ ile CEMAATSİZ/LİK


- CEMÂDAT(CANSIZLAR) ve/</>/ve NEBÂDAT(BİTKİLER) ve/</>/ve HAYVANAT(CANLILAR)HAYVAN-I NÂTIK(BEŞER/İNSAN)


- CEMÂDÂT ile/ve/||/<>/> NEBÂTÂT ile/ve/||/<>/> HAYVANÂT ile/ve/||/<>/> BEŞERİYET > İNSAN

( Donmuş akıl[/logos]. İLE/VE/||/<>/> Yukarı doğru yönelebilen. İLE/VE/||/<>/> Hareket eden. ["canlı" anlamına ge(tiri)l(e)mez!] İLE/VE/||/<>/> Düşündüğünü, düşünebilen. > Düşünerek hareket edebilen. )


- CEMÂH[Ar.] ile CENÂH[Ar.]

( Atın baş sertliği, harınlık. İLE Kanat, kuş kanadı. | Kol, pazı. | Yan, kol. | Âhiret. )


- CEMÂL GÖRMEK ve/||/<> KEMÂL BULMAK ve/||/<> RIZÂ DEVŞİRMEK


- CEMAL:
GÜZELLİK ile/ve YÜZ


- CEMÂL:
İNSAN YÜZÜ ile/ve/değil/||/<>/< İNSAN SÖZÜ


- CEMAL PAŞA (MİDİLLİ/YUNANİSTAN, 1872 - 1922) :

( Boyacıköylü'dür/Sarıyer). Osmanlı Devleti'nin asker ve siyaset adamlarındandır. İttihat Terakki Fırkası'nın önemli üç paşasından biridir (Enver Paşa, Talat Paşa ve Cemal Paşa). İttihat Terakki İkinci Meşutiyet'i olayını takiben iktidara gelince kurulan kabineye "Üç Paşalar" iktidarı denildi. Balkan Savaşlarına, Sarıkamış Harekâtına, Birinci İkinci Kanal harekâtına katıldı. Kanal Harekâtı sırasında sert tutumu, aydın Araplara karşı sert davranması ile dikkat çekti. Her iki Kanal harekâtı da üst üste yenilgiler alınması üzerine önve Birinci Ferikliğe yükseltildi (Org.) sonra da yeni kurulan Suriye, Filistin, Hicaz ve Yemen Asir Bölgesi Komutanlığına getirildi. Aslına bu geri hizmetti. Yerine ise Alman Von Falkenhein getirildi yeni kurulan Yıldırım Orduları Grubunun komutanı oldu. İttihat Terakki Fırkası Hükümetlerinde Nafia (Bayındırlık) ve Bahriye (Donanma) Bakanlığı gibi siyasi görevlerde bulundu. 1917'de İttihat terakki Fırkası'nın Merkezi Umumi azalığına seçildi. Birinci Dünya Savaşı yenilgisi üzerine Talat Paşa Hükümeti istifa ettikten sonra 1 - 2 Kasım 1918'de İttihat terakki yedi önemli ismi ile birlikte bir Alman denizaltısı ile Odessa'ya kaçtılar. Buradan Almanya'ya giderek çalışmalarını devam ettirdiler. Bilahare değişik yerlere gittiler. İstanbul'daki Sıkıyönetim tarafından Osmanlıda yaşayan Arap unsurlarının isyanına neden olduğu için gıyabında idama mahkûm edildi (05.07.1919). Tiflis'e geçen ve burada çalışmalarına devam eden Cemal paşa 21.0.1922'de Tiflis'de arabasının içinde Ermeni bir komitacı tarafından öldürüldü. )


- CEMÂL[Ar.] ile BAHÂ'[Ar.]


- CEMÂL ile/ve/değil CEMÂL'İNİN NÛRU


- CEMÂL ve/||/<> KEMÂL

( Seyr eylenir. VE/||/<> Tahsil edilir. )


- CEMÂL[Ar.] ile NEBL[Ar.]


- CEMÂL[Ar.] ile SERV[Ar.]


- CEMÂLULLAH -ile

( İNSANIN YÜZÜ, ALLAH'IN İNSANA VERDİĞİ KİTABIN ÖN SAYFASI, YANİ FATİHA'SI )


- CEMAN ile CEMAN YEKÜN


- ÇEMÂN[Ar.] ile ÇEMEN[Erm.]

( Naz ile salınarak yürüyen. | Şarap kadeni. | Çemen. İLE Yeşil ve kısa otlarla örtülü yer, çimen. | Ağaç ve çiçeği olan çayır, yeşillik. )

( ... cum CUMINUM CYMINUM )


- ÇEMBER ile/değil ÇEPER


- ÇEMBER ile DAİRE

( ... İLE Bir noktaya eşit uzaklıktaki noktaların toplamı. )

( CIRCUMFERENCE vs. CIRCLE )


- ÇEMBERCİ, ÇİĞDEM (İST. 1973) :

( Edirne Tıp Fakültesinden doktor olarak mezun oldu. SSK Göztepe hastanesinde doktor olarak meslek hayatına devam etmektedir. Antrenör Dursun Tepeyurt tarafından yetiştirildi. Sarıyer Spor Kulübü atletizm takımında yarışırken kendisini kabul ettirdi. Bilahare Enka Spor Kulübüne geçti ve başarılı spor hayatını burada devam ettirdi. 100 m. engelli yarışmalarında pek çok birincilikleri vardır. Defalarca Milli formayı giymek başarısını gösteren Sarıyer'den yetişmiş sporculardan biridir. )


- ÇEMBERİN:
ÇEVRESİ ile/ve/<> ALANI

( )


- ÇEMBERLEMEK ile ÇEMBERLENMEK ile ÇEMBERLETMEK ile ÇEMBER ile ÇEMBERLİ ile ÇEMBERSİZ ile ÇEMBER KAYIK ile ÇEMBER SAKAL ile ÇEMBER MAKASI ile ÇEMBER SAKALLI/LIK ile ÇEMBERSEL BÖLGE


- ÇEMBERLİTAŞ ile KIZTAŞI[< MARKIANOS SÜTUNU]


- CEMBİYE ile CEMBİYELİ ile CEMBİYESİZ


- ÇEMENLEMEK ile ÇEMENLENMEK ile ÇEMEN ile ÇEMENLİ ile ÇEMENSİZ


- CEMİ ile/ve/||/<> KESİR ile/ve/||/<> MEBZUL[Ar. < BEZL] ile/ve/||/<> CÜMLE

( Toplam. İLE/VE/||/<> Çok. İLE/VE/||/<> Bol, çok, ucuz. | Tıka basa. İLE/VE/||/<> Ne var, ne yok ise hepsi. | O andaki hepsi. )


- CEMÎ[Ar.] ile/ve/||/<> KÜLLÎ[Ar.]


- CEMİL EFENDİ :

( Büyük Sarıyer Selini bildiren heyette muhtarı - sani olarak ismi geçiyor. )


- CEMİL TOPUZLU ve/||/<> CEMALETTİN EFENDİ

( )


- CEMİL ile CEMİLE


- CEM'İN:
ÖNCESİ ile/ve SONRASI

( "Musevî'lik". İLE/VE "Muhammedî'lik". )


- CEMİYET ile CEMİYETLİ


- CEMİYET değil/yerine/= DERNEK


- CEMİYETÇİ BAKIŞ/ANLAYIŞ ile/ve/<> STRATEJİK BAKIŞ/ANLAYIŞ ile/ve/<> FARKLI BAKIŞ/ANLAYIŞ


- ÇEMKİRMEK ile ÇEMKİRMEK

( Birine karşı gelmek, sert yanıt vermek.İLE Köpeğin kesik kesik havlaması. )


- ÇEMKİRMEK ile ÇEMKİRTMEK ile ÇEMKİREBİLMEK ile ÇEMKİRİVERMEK


- CEMM[Ar.] ile KESÎR[Ar.]


- ÇEMOSFER = TERMOSFER


- ÇEMREMEK ile/ve/||/<> ÇEMRENMEK

( Kol, paça, etek gibi şeyleri sıvamak. İLE/VE/||/<> Kendi kol, etek ya da paçalarını çemremek. | Bir işe girişmek için hazırlanmak, paçaları sıvamak. )


- ÇEMREMEK ile ÇEMRENMEK ile ÇEMREK


- ÇEN ÇEN (ÇENE ÇALMAK, GEREKSİZ/FAZLA KONUŞMAK)


- CEN/COMİTÉ EUROPÉEN DE NORMALISATION, EUROPEAN COMMİTTEE FOR STANDARDIZATION değil/yerine/= AVRUPA STANDARTLAR KURULU


- CENÂB-I[: Taraf, yön. < Hazret. ] HAKK ile ALLÂH-Ü TEÂLÂ (olarak tanımlamak)


- CENÂH ile/||/<> CENÂB ile/||/<> ZIMN

( Yan taraf. İLE/||/<> Evin yan tarafı, avlu (hürmet bildirilen sıfat olarak da kullanılır). İLE/||/<> İç taraf. )


- CENAH ile/||/<> CEPHE ile/||/<> MİLNE HATTI

( Savaş düzenindeki ordunun merkeze göre iki yanından her biri. İLE/||/<> Üzerinde savaşın sürdüğü bölge. İLE/||/<> İzmir'in işgalinden sonraki ilk Yunan ilerlemesinde fiilen kurulan Yunan duraklama cephesi.[Ayvalık Kozluca'nın kuzeyinde, Soma, Akhisar, batısından Ödemiş ve Aydın'ın doğusundan geçerek Büyük Menderes Irmağı boyunca uzanan çizgi] )


- CENÂH ile VECHE[aslı VİCHE]

( Kanat, kuş kanadı. | Kol, pazı. | Yan, kol. | Âhiret. İLE Yüz. | Yan, taraf, semt. )


- CENÂH-I ZÜBÂB[Ar.] -ile

( Sinek kanadı. )


- CENÂZE NAMAZINDA:
4 SELÂM ve/<> 4 UNSUR


- CENAZE ile CENAZE ALAYI ile CENAZE DUASI ile CENAZE NAMAZI ile CENAZE TÖRENİ ile CENAZE MERASİMİ ile CENAZE LEVAZIMATI


- CENAZE ile CENAZE ALAYI ile CENAZE HİZMETİ ile CENAZE TÖRENİ

( FUNERAL vs. FUNERAL PROCESSION vs. FUNERAL SERVICE vs. FUNERARY )

( مراسم تشييع جنازه ile ترحيم ile مجلس ترحيم ile دفني ile مراسم دفن ile تشييع جنازه ile مجلس ختم ile ترحيمي ile تدفيني )

( MARASM TASHYYE JENAZEH ile TARHYM ile MOJALS TARHYM ile دفني ile MARASM DAFAN ile TASHYYE JENAZEH ile MOJALS KHTAM ile ترحيمي ile تدفيني )


- CENAZE ile GÖMÜLÜ ile GÖMÜLÜ HAZİNE

( BURIAL vs. BURIED vs. BURIED TREASURE )

( در قبر گذاري ile تدفين ile دفن ile خاک سپاري ile بخاک سپاري ile مدفون ile دفينه )

( DAR GHBAR GOZARY ile TADFYNE ile DAFAN ile KHAK SEPARY ile BAKHAK SEPARY ile MADFON ile دفينه )


- CENAZEYE GİDİYORUM ile/değil/yerine AĞLAMAYA GİDİYORUM

( Lazlar ve Mingreller, cenazenin adı yerine halini ifade etmeyi tercih ederler. )


- ÇEMBER/ÇENBER[Fars.] değil/yerine/= DÖNGE


- CENDERELEŞMEK ile CENDERE


- [ne yazık ki]
CENDEREYE ALMAK SOKMAK ile/ve/<> KISKACINA ALMAK


- ÇENE:
ALTI ile/ve/<> ÜSTÜ

( Ya dişil, ya eril. İLE/VE/<> Hem dişil, hem eril; ne dişil, ne eril. )

( Gövde[beden/vücut]. İLE/VE/<> Baş. )


- ÇENE ile ÇÂH-I ZENAHDÂN[Fars.]

( Çene çukuru. )


- ÇENE ile ÇİNCE

( CHIN vs. CHINESE )

( ذقن ile چانه ile پوز ile زنخدان ile زبان چيني ile چيني )

( ذقن ile CHANEH ile POZ ile ZANAKHODAN ile ZABAN CHYNEY ile CHYNEY )


- ÇENE ile GABGAB/SAKAK

( Çene altı, gıdı. )


- ÇENEK, KOTİLEDON = FİLKA = COTYLÉDON


- ÇENEK ile ÇENET

( Tohumda, embriyonu kaplayan etli bölüm. | Kuşların gagasını oluşturan alt ve üst bölümlerden her biri. | Böceklerde, ağzın iki yanında bulunan, parçalayıcı, sert örgen. İLE Açıldığında tohumların ortaya çıktığı kabuk. | İstiridye gibi ikiçenetli yumuşakçalarda, kolsuayaklılarda, kavkının iki parçasından her biri. )


- ÇENELEŞMEK ile ÇENE ile ÇENEK ile ÇENET ile ÇENELİ/LİK ile ÇENEKLİ ile ÇENESİZ/LİK ile ÇENETLİ ile ÇENEKSİZ ile ÇENE KAVAFI ile ÇENE YARIŞI ile ÇENE ÇUKURU ile ÇENE YARIŞTIRMA


- ÇENESİ DÜŞÜK/LÜK ile ÇENESİ KUVVETLİ


- ÇENESİ DÜŞÜK/LÜK ile ZEVZEK/LİK


- ÇENEYİ "ÇALIŞTIRMAK" değil/yerine ELİNİ "ÇALIŞTIRMAK"


- ÇENEYİ KULLANMADA:
(FAZLA) KONUŞMAK İÇİN ile/ve/değil/yerine ÇİĞNEMEK İÇİN


- ÇENG ve FLÜT


- CENGAVER/LİK ile CENGAVERCE


- ÇENGELKÖY'DE:
AYVA ve/||/<> ŞEFTALİ ve/||/<> SALATALIK)


- ÇENGELLEMEK ile ÇENGELLENMEK ile ÇENGEL ile ÇENGELLİ ile ÇENGEL ATIŞ ile ÇENGEL İĞNESİ ile ÇENGEL SAKIZI ile ÇENGELLİ İĞNE ile ÇENGEL ÇENELİLER


- ÇENGİ/LİK ile ÇENGİ KOLU ile ÇENGİ TAKIMI


- CENGİZ. KÜBRA (İST. 1991) :

( Sporcu. Marmara Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Yöneticiliği Bölümünden mezun oldu. Sarıyer Belediye Spor Kulübünde Judo sporu yapmaktadır. 16 - 17.12.2010 tarihleri arasında Yeni Delhi (Hindistan) yapılan Judo Turnuvasında Judo Kurash dalında 52 kiloda şampiyon oldu. Milli takıma seçildi ve gerek yurtiçinde gerekse yurtdışında dereceler yaptı (2011 itibariyle 52 madalya kazandı). 1 Dünya, 3 Avrupa şampiyonluğunu ve bir de Dünya üçüncülüğü vardır. )


- ÇENİLEMEK ile ÇENTMEK

( Canı yanan köpeğin, ağlama gibi ses çıkarması. İLE Bir şeyin kenarında kertik açmak. | Soğan, salatalık, kabak gibi sebzeleri ya da nesneleri, küçük ve ince parçalar biçiminde doğramak. )


- CENİN[Ar.] değil/yerine/= DÖLÜT/DÖL


- ÇENİŞTÜRÜK ile FINDIK
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Yazın başında olgunlaşan, beyaz-kırmızı renkte, fındığa benzeyen ve yenilebilen bir meyve. İLE ... )


- CENKLEŞMEK ile CENK ile CENKÇİ/LİK


- CENK/NÂME ile/değil ÇENG/NÂME


- CENNE CAMİİ ve/<> SYA CAMİİ

( Mali'de. İLE Burkina Faso'nun en eski yerleşim yeri Sya'da. )

( Dünyanın en büyük kerpiç yapısı. VE/<> Dünyanın ikinci en büyük kerpiç yapısı. )


- [CENNET] ANNENİN:
"AYAKLARININ ALTI(TABANI)" değil RAHİM(İ)


- CENNET SİNEMASI :

( Rumelihisar'da kaleye giderken set üzerindeydi. Açık sineme olarak 1950'de açıldı 1975'te faaliyetini sonlandırdı. İşletmecisi Halil Bey'di. )


- CENNET ile/ve CEHENNEM/TAMU[< Soğdca]

( İyilerin, iyiliklerin, hayrın tekâbül ettiği yer. İLE/VE/>< Şerlerin, şerlilerin tekabül ettiği yer. )

( CENNET: Kuyu. )

( CENNET: Uçmak[Eski Türkçe]. )

( Cennet, kişinin kendini bu âlemde, herkesten, herşeyden küçük görmesidir. )

( Nefis ölmeden, benlik ve gurur gitmeden, gönül cennet olamaz. )

( Cennet'le Cehennem'in kapıları birdir, aynıdır. Kalbimizi temizlersek o kalp cennet olur, temizlemezsek cehennem kapısı. )

( Cennet kapıcısının adı Rıdvan, yani Allah'ın her yaptığına râzı olmaktır. )

( Cehennem kapıcısının adı ise Malim'dir. Yani herhangi bir şeye sahip çıkmak, "Bu benimdir!" demek. )

( Cennetin ebedî zevk olduğu anlaşılınca o da kalmaz. )

( Cehennemin, cehil olduğunu bilip hazmettikten sonra, cehennem kalmaz. )

( Yusuf makamı, kuyudan, Cehennem'den kurtulma makamıdır. )

( En büyük cehennem cehalet, en büyük cennet de İlâhî zevktir. )

( Bu âlemde kimi haksız görüyorsak, başladı içimizde cehennem. )

( [İbr.] GEHENNA: Çöp yakılan yer. )

( Sevdiklerinin biraradalığı. İLE/VE/>< Vicdan azâbı. )

( ... İLE/VE/>< En "lezzetli." )

( ... İLE/VE/>< Dumansız ateş. )

( ... İLE/VE/>< Saygı ve sevginin bittiği yer. )

( CENNET: Bugünkü "hırslarının", geleceğe yansıtılması. )

( Dünyayı cehenneme çeviren, birilerinin, dünyayı cennete çevirmeye çalışmasıdır. )

( ... ile/ve NÎRÂN, DÂR-ÜS-SAÎR | SİCN/SİCCÎN, SAÎR, SAKAR )

( ... ile/ve DÛZAH )

( HEAVEN vs./and HELL )

( TIAN ile/ve ... )


- CENNET ile GÖKSEL ile GÖK CİSİMLERİ ile GÖKSEL ÜCRET ile GÖKSEL VAHİY ile GÖKSEL DÜNYA

( HEAVEN vs. HEAVENLY vs. HEAVENLY BODIES vs. HEAVENLY REMUNERATION vs. HEAVENLY REVELATION vs. HEAVENLY WORLD )

( بهشت ile اخروي ile اهل بهشت ile ملکوتي ile سماوي ile آسماني ile بهشتي ile اجسام سماوي ile افلاکيان ile اجسام آسماني ile اجرا اخروي ile محي منزل ile عالم ملکوت )

( BACPEHSHT ile AKHROY ile HAL BACPEHSHT ile MOLKOTY ile سماوي ile ASMANY ile BACPEHSHTY ile اجسام سماوي ile افلاکيان ile AJSAM ASMANY ile EJRA AKHROY ile محي منزل ile ALAM MOLKOT )


- CENNET ve/<>/= HİZMET


- CENNET ile/ve/||/<> VALHALLA


- CENNET/LER ile/değil İRFÂN CENNETİ(CENNET-İ İRFÂN)


- CENNETLEŞMEK ile CENNET/LİK ile CENNET KUŞU ile CENNET TAAMI ile CENNET ÖKÜZÜ ile CENNET BALIĞI ile CENNET BİBERİ ile CENNET KUŞUGİLLER ile CENNET BALIĞIGİLLER


- CENNET'TEN:
"KOVULMA" değil İNDİRİLME


- -CENOSİS ile/||/<> -RHEA/-RRHEA/-RRHOEA/-RRHOEA ile/||/<> -RHAGE/-RRHAGE/-RRHAGİA/-RRHAGY ile/||/<> LOCHİO-

( Akıntı, cerrahi olarak çıkarma. İLE/||/<> Akıntı, sızıntı. İLE/||/<> İleri derecede, aşırı akıntı. İLE/||/<> Çocuk doğumundan sonraki akıntı ile ilgili, puerperal. )


- CENT OKULU :

( Tarabya'da Dost Okulları adı ile eğitim veren okul, bilahare el değiştirerek Cent Okulları adını aldı. Ana Okul, İlköğretim Okulu ve Lise olarak 1991/1992 öğretim ve eğitim döneminde hizmete başladı. İlkokul 1997/1998 döneminde İlköğretime dönüştürüldü. )


- CENTER :/yerine MERKEZ


- CENTER/CENTRE vs. MIDDLE


- ÇENTİK/TIRTIK ile İŞÂRET

( Bir şeyin kenarında kesilerek ya da kırılarak açılan küçük kertik, tırtık. | Küçük oyuk. | Basım sırasında basım aygıtının diyaframını belirli bir açıklığa getirecek düzeni işletmek için filmin kenarına yapılan çukurluk. İLE Anlam yükletilen şey, anlamlı iz, im. | Belirti, gösterge, alâmet. | El, yüz hareketleriyle gösterme. )


- ÇENTİKLEMEK ile ÇENTİKLENMEK ile ÇENTİK ile ÇENTİKLİ ile ÇENTİKSİZ


- CENTİLMEN/LİK ile CENTİLMENCE ile CENTİLMENLİK ANLAŞMASI


- ÇENTMEK ile ÇENTİLMEK ile ÇENTEBİLMEK


- CENTRAL ANGLE ile/||/<> INSCRİBED ANGLE

( Central merkez köşeli, inscribed çember üzeri köşeli. )

( Formül: Center vertex İLE circle vertex )


- CENTRAL İLE PERİPHERAL İLE IMMUNE PRİVİLEGE ile/||/<> İMMÜN TOLERANS

( Oto-reaktivite kontrol mekanizmaları. )

( Formül: Negatif seleksiyon )


- CENTRAL :/yerine MERKEZİ


- CENTURY :/yerine YÜZYIL


- CENÛB ile/||/<> ŞİMÂL

( Güney. İLE/||/<> Kuzey. )


- CENUP ile CENUPLU


- CEO :/yerine CEO


- CEP TEL'DA:
KULAKLIKSIZ KULLANMAK değil/yerine KULAKLIĞIYLA KULLANMAK

( [not] TO USE EARPHONELESS - TO USE WITH EARPHONE/WIRELESS :ON MOBILE PHONES) ( TO USE WITH EARPHONE/WIRELESS instead of TO USE EARPHONELESS :ON MOBILE PHONES )


- CEP TELEFONU KULLANIMI DOĞRUDAN KONUYU KONUŞMAK


- CEP TELEFONU:
"YAKINLAŞTIRICI" ile/ve/||/<>/>< UZAKLAŞTIRICI

( Uzaktakileri, size. İLE/VE/||/<>/>< Sizi, yanınızdakilerden. )


- CEP TELEFONU'NDA:
SELÂMLAŞMA/HATIR yerine DOĞRUDAN KONUYU KONUŞMAK

( TO TALK DIRECTLY THE SUBJECT instead of TO GREET :ON MOBILE PHONES )


- CEP TELEFONUNU:
KULAKLIKSIZ KULLANMAK değil/>< KULAKLIĞIYLA KULLANMAK

( Yanlışı. >< Doğrusu. )


- CEP, AYCAN (RİZE, 1936 - 2012) :

( Denizci olarak bir süre çalıştıktan sonra, Minibüs İşletmeciliği yaptı. Sarıyer Spor Kulübü'nde 2 dönem yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı. Kulübün Divan Kurulu üyesidir. )


- CEP ile CEP SAATİ ile CEP FARESİ ile CEP FENERİ ile CEP KİTABI ile CEP DEFTERİ ile CEP SÖZLÜĞÜ ile CEP TAKVİMİ ile CEP HARÇLIĞI ile CEP TELEFONU ile CEP TELEVİZYONU


- CEP ve/||/<>/> ÇÖP

( Çöpleri, dışarıya/yola/sokağa atmak yerine cebimizde tutma olanağımız varken, cebimiz, bir süreliğine çöp de olabilir. )


- ÇEPEÇEVRE


- ÇEPEL, PROF. DR. NECMETTİN (BURSA, 1928) :

( Üniversite Öğretim Üyesi. İ.Ü. Orman Fakültesinden 1950'de mezun oldu. Bir süre orman teşkilatında çalıştıktan sonra açılan sınavını kazanarak 1953'te Orman Fakültesi Toprak İlmi ve Ekoloji Kürsüsünde asistan oldu. 1958'de "Kayın, Meşe, Karaçam ve Göknar Ağaçlarının Asimilasyon Organlarında Bazı Önemli Bitki Besin Maddelerinin Mevsimlik Değişim Üzerine Araştırmalar" korulu tezi ile "Üniversite Bilimleri Doktoru" unvanını aldı. 1963'te ""Orman Topraklarının Rutubet Ekonomisi Üzerine Araştırmalar ve Belgrad Ormanı'nın Bazı Karaçam. Kayın. Meşe, Meşçerelerinde İntersepsiyon, Gövdeden Akış ve Toprak Rutubet Miktarlarının Sistematik Ölçmelerle Tespiti" tezi ile "Üniversite Doçenti" unvanını kazandı. 1971'de ""Antalya Orman Başmüdürlüğü Bölgesinde Yapılan Ağaçlandırmalarda Karşılaşılan Bazı Ekolojik Problemler Üzerine Araştırmalar" adlı çalışması ile Profesörlüğe yükseltildi. 1978'de Toprak İlmi ve Ekoloji Kürsüsü Başkanlığı görevini üstlendi. Bu görevini emekli olduğu 1995 yılına kadar devam ed tercüme makale, 25 adedi bilimsel bildiridir. Kitaplarından 10'u ders kitabı, 3 ‘ü yardımcı ders kitabı, 6 adedi araştırma, 8 adedi çeşitli konularda yazılmış kitaplar, 4 adedi de yabancı dilden tercüme edilmiş kitaptır. )


- ÇEPELLEMEK ile ÇEPELLENMEK ile ÇEPEL ile ÇEPELLİ/LİK ile ÇEPELSİZ


- ÇEPER ile ÇEPERLİ ile ÇEPERSİZ


- CEPHALALJİA ile/||/<> CEPHALOMETRİKS

( Baş ağrısı. İLE/||/<> Baş ölçümleriyle ilgili. )


- CEPHANE/LİK ile CEPHANECİ/LİK


- CEPHE ile/ve/||/<> MANZARA


- CEPHELENMEK ile CEPHELEŞMEK ile CEPHE ile CEPHELİ


- ÇEPİŞ ile OĞLAK
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Altı aylık keçi yavrusu. )


- CEPKİN, HAYKO (İST. 1978) :

( Ermeni asıllı olup Yenimahalle'de (Sarıyer) doğan ve çocukluğu burada geçen bir sanat adamıdır. Lise eğitimini Özel Getronagan Lisesinde yaptıktan sonra Mimar Sinan Güzel Sanatlar Akademisinde iki yıl süre ile şan ve solfej dersleri aldı. Bilahare Akademi İstanbul'a devam ederek piyano eğitimi aldı ve 1997 yılında profesyonel sanat hayatına başladı. Kısa sürede şöhreti yakaladı, festivallerin ve organizasyonların aranılan adamlarından biri olmayı başardı. Pek çok beste yaptı, Şarkı sözü yazdı ve şarkılarıyla ünlendi. 2006 yılında Kral Müzik Ödüllerinde Yılın En İyi "Rock Erkek Sanatçı"sı ödülünü aldı. Tv de şhow programlarına çıktı, film çevirdi... "Sakin Olman Lazım" (2005); "Tanışma Bitti" (2007); "Sandık" (2010); Aşkın Izdırabını... " (2012) albümlerinden bir kaçıdır. Ayrıca "Acayip Hikâyeler" (2012), "Çocuk" (2008) ve "Arkadaşım hoş geldin" (2014) rol aldığı filmlerden bazılarıdır. )


- CEPTEKİ PARA ile/ve ALACAK

( THE MONEY IN THE POCKET vs./and THE CREDIT )


- ÇER-ÇÖP ile İNCİ

( Denizin üstünde. İLE Denizin dibinde. )


- ÇER ile ÇER[Oğuz] ile ÇER[Oğuz]
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Gövdenin [hastalık derecesinde] ağırlaşmasını anlatan sözcük. İLE Zaman. İLE Bir şeyin karşı tarafı. )


- CER'[Ar.] ile CER/R[Ar.] ile CER[Ar.]

( Suyu, yudum yudum içme. İLE Çekme, sürükleme.| Arapça'da, ait olduğu ismi, meksûr[kesreli=esreli] okutan harf ya da edat.[harf-i cerr] | Para, eşyâ vb. çekme. İLE Yarık, çatlak, özellikle yarılmış yer. )


- CER ile CERH ile CER HOCASI


- ÇER değil/yerine/= SATRANÇ


- ÇERAĞ ile ÇERAĞ UYANDIRMA ile ÇERAĞ DİNLENDİRME


- ÇERAG/Ğ[Fars.]/ÇIRA değil/yerine/= KANDİL, MUM, IŞIK | OTLAMA, OTLAK


- CERÂHAT/CİRÂHAT[Ar.] ile CERÂHÂT[Ar. çoğ. CERÂHAT/CİRÂHAT]

( İrin, yara. | Cerrahlık. İLE Yaralar, irinler. )


- CERAHAT ile/değil/yerine/>< CEMAAT


- CERAHATLENMEK ile CERAHAT ile CERAHATLİ ile CERAHATSİZ


- CERBEZE ile CERBEZELİ


- CERBEZE ile/ve/||/<>/> CEZBE

( Güzel konuşma. | Beceriklilik, girginlik. | Kurnazlık, hilekârlık. İLE Bir duygu ya da bir inanışın etkisiyle ölçüsüzce coşup kendinden geçme. | Çekilme, çekim. )


- CER-/CERO- ile/||/<> TYR-/TYRO-

( Mumsu yapıda. İLE/||/<> Peynir ya da peynirimsi. )


- ÇERÇEVE[Fars.] ile BAĞLAM


- ÇERÇEVE ile ÇERÇEVE

( FRAME vs. FRAMEWORK )

( چار چوب ile پاپوش دوختن ile شاسي ile قاب کردن ile چارچوب ile چهارچوب ile اسکلت ile پيکره ile سفت کاري )

( CHAR CHUB ile PAPUSH DOKHTAN ile SHASY ile GHAB KARDAN ile CHARCHUB ile CHEHARCHUB ile ESKALAT ile PEYKAREH ile SOFT KARY )


- ÇERÇEVE ile DÖNGÜ

( FRAME vs./and CYCLE/CYCLONE )


- ÇERÇEVE ile/ve EREK


- ÇERÇEVE ile GERGEF[Fars.]

( ... İLE Üzerine kumaş gerilerek, nakış işlemeye yarayan, çoğunlukla dikdörtgen biçiminde olan çerçeve. )


- ÇERÇEVE ile/ve/||/<> KAPSAM


- ÇERÇEVE ile KASNAK

( ÇÂR-ÇÛBE [ÇÂR: Dört. | ÇÛBE: Oklava.] ile ... )


- ÇERÇEVE ile PENCERE


- ÇERÇEVE ile SÖVE/SÖĞE ile SÖVE[Fr. SEUIL]

( ... İLE Kapı ve pencerenin yerleştiği kasa, çerçeve. | Eşik. | Avlu kapısının iki yanına konan uzun taşlar. İLE Pencere ve kapı kenarlarındaki süs kalıpları. )


- ÇERÇEVE ile/ve/değil/||/<> ÜST SINIR


- ÇERÇEVE ile/ve/<> YÖRÜNGE


- ÇERÇEVE ile/ve/||/<> ZARF


- ÇERÇEVELEMEK ile ÇERÇEVELENMEK ile ÇERÇEVELETMEK ile ÇERÇEVELETEBİLMEK ile ÇERÇEVELEYEBİLMEK ile ÇERÇEVE ile ÇERÇEVECİ/LİK ile ÇERÇEVELİ ile ÇERÇEVESİZ ile ÇERÇEVE ANLAŞMA


- ÇERÇEVELENDİRME ve/||/<>/> TANITILABİLİRLİK


- ÇERÇEVELETİLMEK ile ÇERÇEVELETTİRMEK


- ÇERÇİ ile TÜCCAR

( Mal takasıyla sınırlı. İLE Pazar yaratan. )

( Köy, pazar gibi yerlerde dolaşarak, ufak tefek tuhafiye eşyası satan, gezgin esnaf. İLE Ticaret yapan, ticaretle uğraşan kişi. )


- CERDE[Ar.] ile CERDE[Ar.]

( Mekke'de, hacılara eşlik eden atlı koruma görevlisi. | Tüysüz, dazlak. İLE Sarı renkli, donu sarı, kuladan açık olan at. )


- CERED[Ar.] ile CERED[Ar.]

( Çıplak bir duruma getirme. İLE Yaralı. )


- CEREMONY :/yerine TÖREN


- CERENKOV IŞINI ile/||/<> CERENKOV DEDEKTÖRÜ

( Saydam bir ortamı ışığın ortamdaki hızından daha büyük bir hızla geçen yüksek enerjili yüklü tanecikler demetinin oluşturduğu mavimsi ışık. İLE Cerenkov ışınınun gözlenmesiyle yüksek enerjili yüklü tanecikleri ölçmek için kullanılan dedektör. )

( CERENKOV-STRAHLUNG MiT CERENKOV-DEDEKTOR, CERENKOV-ZAHLER )

( LA RADiATiON DE CERENKOV AVEC LE DETECTEUR DE CERENKOV )

( CERENKOV RADiATiON VS. CERENKOV DETECTOR )


- CERES -ile

( Hayvanın boynundaki çıngırak. )


- CERES ile/ve/||/<> BAKHÜS


- CEREYAN değil/yerine/= AKIM


- CEREYAN ile CEREYANLI


- ÇEREZLENMEK ile ÇEREZ/LİK ile ÇEREZCİ/LİK


- ÇERGE = ÇADIR HAMAM


- ÇERGE ile ÇERGECİ/LİK


- ÇERH[Fars. < ÇARH/ÇERYH]/FELEK[Ar.] değil/yerine/= ÇARK


- CERH[Ar.] ile KESB[Ar.]


- ÇERİ -ile

( Asker. )