C ve Ç ile başlayan FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 19.618 başlık/FaRk ile birlikte,
19.618 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(32/80)
- HAZIRLA(N)MAK ile/ve/değil PROGRAM YAPMAK
( [not] TO GET READY vs./and/but PROGRAMMING )
- HAZİRUN değil HAZIRUN
- HAZRET(HZ.)[< HUZÛR (çoğ. HAZERÂT)][KURB, PİŞ-GÂH] -ile
( Saygı ile büyüklere verilen/kullanılan unvan. | Kalenderce bir sesleniş. | Var oluş mertebelerinin her biri. )
- HAZÛL[Ar.] ile HAZÛR[Ar. < HAZER]
( Kimsesiz, yardımsız kalarak herşeyden mahrum sürünme. İLE Çok çekingen/dikkatli. )
- HAZZ[Ar.] ile HAZ/HAZZ[Ar. çoğ. HUZÛZ, HUZÛZÂT] ile HÂZ[Ar.]
( Kesme, kısaltma. | Kazıma, yırtma, silme. İLE Hoşlanma, zevklenme, sevinç, memnunluk. Hoşa giden duygulanım, hoşlanma. | Bir şeyden duyusal ya da tinsel sevinç duyma. | Sürdürülmesi istenilen ılımlı ve doygunluk veren coşku. | Baht, tâlih, nasip, saadet, kıymet. İLE Kir, pas. )
- HBOT/HYPERBARIC OXYGEN THERAPY[İng.] değil/yerine/= YÜKSEK BASINÇ OKSİJEN SAĞALTIMI, HİPERBARİK OKSİJEN TEDAVİSİ
- HEART ile/ve/||/<> EARTH
- HEBÂ değil/yerine/>< ÇABA
- HECCAV[Ar.] değil/yerine YERGİCİ
- HEDEF ile/değil HİTAP
( "Ben" ve "Sen" sözcükleri ve kullanımı, bir hedef değil hitap aracıdır!
Yaşamımızdaki bazı/birçok şey (bu/şu/o),
"benim/senin/onun için böyle/şöyle/öyle!"
"bana/sana/ona göre böyle/şöyle/öyle!"
ya da
ben/sen/o,
"öyle istiyorsa öyledir"
"öyle düşünmüyorsa öyle değildir"
gibi ne yazık ki çokça kullanılan zırva ifadelerle hareket noktası oluşturulamaz! Yani kişi(kendi ya da başkaları), kendinden ve/ya da başkalarından hareket ederek bir sonuç alamaz, yargıda bulunamaz/bulunmamalıdır.
Bu tür, "ben/sen/o" ifadeleri, hitap için kullanılmak yerine bir hedef olarak hiçbir biçimde kullanılamaz. Bu "yaklaşım" ya da "ifade tarzı", öznellikle, demokratlıkla ya da "faşizmle" hiçbir biçim ve koşulda bağlantılandırılamaz/bağdaştırılamaz ya da indirgenemez de!
Son yıllarda, özellikle de sinema/dizi, kitap ve internetin, bilimsel ve/ya da kişisel araştırma ve yayınların, ülkemizde ve dünyada hızla yaygınlaşmasıyla, Amerika/Avrupa zihni ve diliyle yazılmış kitaplarda/filmlerde çokça kullanılan "Ben/Sen" sözcüklerinin etkisiyle de, ülkemizde, bazı/çoğu kişi tarafından yanlış/yamuk bir biçimde düşünsel çabası/becerisi yetersiz ya da benmerkezci kişilerin zihnine ve diline yerleşmiştir ne yazık ki. Toplum olarak bir anda düzeltilemeyecek olsa da, bireysel olarak yeterli bilgi ve bilinçle çok şey değişebilir/değiştirebiliriz. )
( Düşüncenin üstesinden gelemeyen, düşünenin üstesinden gelmeye çalışır. )
( [not] TARGET vs./but ADDRESSING )
- HEDİYE ile RÜŞVET
( PRESENT vs. BRIBE )
- HEDİYELEŞMEK ve/||/<>/> NİTELİKLİ BERABERLİK
- HEGEMONYA[Yun. < HEGEMONIA]["HEGAMONYA" değil!] ile BASKI
( ... İLE Bir devletin, başka bir devlet üzerindeki siyasi üstünlüğü ve baskısı. )
- HEKLEMEK"[İng. < HACKING] ile/değil/yerine/>< EKLEMEK
- HELÂ/HALÂ[Ar.]/KENEF[Ar. < KENİF]/KERİZ[Fars. < KARIZ]/AYAKYOLU/WC/TOILET[İng.]/00[Fr.]/TUVALET[Fr.] ile MEMİŞHANE ile TUVALET
( Ayakyolu. İLE Gece giysisi. )
- HELÂL >< HARAM ile MÂRUF >< MÜNKER
( Pek kabul edilmemek ve onaylanmamakla birlikte, farzları yerine getirmemenin, eksikliklerin, yanlışların, en son noktada cezâsı yoktur/olmaz. İLE İnsanlığı ve geneli kapsayan yanlışların cezâsı da vardır. )
( MÂRUF: Herkesçe bilinen, tanınan, belirli, sanlı. | Şeriatın uygun gördüğü, beğendiği ve buyurduğu. )
- HELÂL ile/ve/||/<> HİLÂL ile/ve/||/<> LÂLEH
- HELEN ile BARBAR
( BAR BAR (BAĞIRMAK), BARBAR: BIR BIR KONUŞAN )
- HELEN ile GREK
- HELİKS/HELIX[İng.] değil/yerine/= SARMAL
- HELKE ile/değil/yerine BAKRAÇ
( Bakraç, kova. İLE/DEĞİL/YERİNE Çoğunlukla bakırdan yapılan küçük kova. | Bir bakracın alabildiği miktar. )
- HELOZON değil HELEZON
- HELYOGRAF[Fr.] ve RADAR YANSITICI BALON
( Güneşten yayılan ısı miktarını ölçmeye yarayan aygıt. | Güneşin ışıldadığı saatlerin süresini saptamaya yarayan aygıt. | Güneş ışınlarından gelen yararlanan optik telgraf aygıtı. | 30 km.ye kadar yansıtıcı. VE 38 km.ye kadar, özel folyo malzemeden, 5 güne kadar şişik kalan yer belirleyici. )
- HEM ..., HEM DE ... ile DURUMA GÖRE ...
- [ne yazık ki]:
[hem] SUÇLU ile/ve/hem de/||/<>/> "GÜÇLÜ"
- HEMATİT[Fr. < HÉMATITE] değil/yerine/= KAN TAŞI
( Kırmızı ya da esmer renkte olan doğal demir oksidinden oluşan, yaralardan akan kanı durdurmak için kullanılan bir mineral, hematit. )
- HEM(AT)OPO(İ)ETİK ile HEM(AT)OPO(İ)EZ ile HEMAGLÜTİNASYON ile HEMATEMEZ ile HEMATOJEN ile HEMATOLOG ile HEMATOLOJİ ile HEMATOM ile HEMATÜRİ
( Kan yapıcı, kan oluşumu [ile ilgili]. İLE Kan yapımı, kan oluşumu. İLE Kan kümeleşimi. İLE Kan kusma. İLE Kan yapıcı, kan yoluyla. İLE Kanbilim uzmanı. İLE Kanbilim. İLE Kan toplağı. İLE Kan işeme. )
- HEM-DEM[Fars.] ile HEM-DEST[Fars.]
( Sıkı fıkı, canciğer arkadaş. İLE Kuvvet kudrette beraber olan, el ele veren. | Ortak. | Kumaş dokuyuculukta bir çırağa, artık tek başına çalışabilecek seviyeye geldiğini bildiren beratı veren kişi. )
- HEME İLE CHLOROPHYLL İLE COBALAMİN İLE IRON-SULFUR ile/||/<> METALLOPROTEİNLER
( Metal içeren biyomoleküller. )
( Formül: Fe²⁺ ⇌ Fe³⁺ )
- HEMODİYALİZ ile HEMOGRAM ile HEMOLİTİK ile HEMOLİTİK ANEMİ ile HEMOLİZ ile HEMOPTİZİ ile HEMORAJİ ile HEMORAJİK ile HEMOSİTOMETRE ile HEMOSTATİK ile HEMOSTAZ
( Kan süzüm. İLE Tam kan sayımı. İLE Kan yıkımlı, kan yıkıcı. İLE Yıkımlı kansızlık. İLE Kan yıkımı. İLE Kan tükürme. İLE Kanama. İLE Kanamalı, kanama[yla ilgili]. İLE Kan sayar. İLE Kanama durdurucu. İLE Kanama durması, kanın durması. )
- HEMPA ile/||/<> HEMTA
( Ayaktaş, arkadaş[kötü işlerde]. İLE/||/<>/||/<> Yandaş, denktaş, arkadaş. )
- HEMPA[Fars.] ile/değil/yerine/>< KANKA/ARKADAŞ
( Kötü işlerde aynı amaçla ve birlikte hareket eden kişi, ayaktaş. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Kan kardeşliği kadar yakınlıkla birlikte hareket eden/ler. )
- HEMZ[Ar.] ile LEMZ[Ar.]
( Örtülü ayıplama. İLE İthâm ederek ayıplama. )
- HENGÂME[Fars.][HANGAME/ENDAME değil!] ile İZDİHÂM[Ar. < ZAHAM] ile CURCUNA
( Kavga, patırtı, gürültü. İLE Kalabalık, yığılma, kalabalıktan sıkışma. İLE Gürültülü, karışık durum. | Türk müziğinde, on zamanlı, altı vuruşlu küçük bir usûl. | Bu usûlle bestelenmiş yapıt. )
- HEP ile/yerine/değil DAHA ÇOK
- HEP[Fars. < HEB] ile/değil İKİ (KEZ)
( [not] ALLWAYS vs./but TWO (TIMES)/TWICE )
- HEP ile İKİDE BİR
- HEP ile/değil/yerine OLABİLDİĞİ KADAR
- HEP ile/ve/<> SADECE
- HEPAT/O- ile KRAN(İ)YO- ile M(İ)YEL(O)- ile FLEBO- ile PNEUM-/PNEUMO-/PNEUMATO- ile PİYO- ile NEKRO-
( Karaciğer [ön ek]. İLE Kafa-, kafatası. İLE Omurilik [ile ilgili]. İLE Toplardamar [ile ilgili]. İLE Hava-, gaz-, akciğer. İLE İrinli, irin .... İLE Ölü/nekro-. )
- HER BİLDİĞİMİZİ ... ile/ve/||/<> HER SÖYLEDİĞİMİZİ ...
( Söylemiyoruz! İLE/VE/||/<> Biliyoruz! )
- HER ELİNİ SIKAN İLE ... ile/ve/<> HER CANINI SIKAN İLE ...
( Dost olma! İLE/VE/<> Düşman olma! )
- HER İŞE KARIŞMAK =/<> HİÇBİR İŞ YAPMAMAK
- HER KAVRAM ve/<> HER KAHRAMAN(/KİŞİ)
- HER KOŞUL ALTINDA GEÇERLİLER ile/ve/||/<>/> MÜKEMMELLEŞME
- (HER KOŞULDA) YAP!:
NE YAPABİLİYORSAN ile/ve/||/<> NE KADARINA SAHİPSEN ile/ve/||/<> NEREDEYSEN
( (IN ANY CONDITION) DO:
WHAT YOU CAN vs./and/||/<> WHAT YOU HAVE vs./and/||/<> WHERE YOU ARE )
- HER ŞEY ile/ve/||/<> GERİ KALAN NE VARSA
- HER ŞEY ile/ve/değil/||/<>/>/< HER ŞEYDE
- HER ŞEY(DE)/YER(DE) ile/ve HİÇBİR ŞEY(DE)/YER(DE)
( When we realise that all is in our mind and that we are beyond the mind, that we are truly alone; then all is us.
Nothing is me, so I am nothing. )
( Hiçbir "şey", ben değildir; böylece, ben, hiçbir şeyim. )
( Herhangi bir şey, sadece o şey değildir. )
( Herhangi bir şey, bütünün bir yanını göstererek gizleyendir. )
( Herşey, kendi olmayanı da işaret etmektedir. )
( Can sıkmanın sırrı, herşeyi anlatmaktır. )
( Herşeyin, zihnimizde olduğunu, bizim, zihinden öte olduğumuzu ve gerçekten yalnız başımıza olduğumuzu, ne zaman anlarsak, işte o zaman, herşey biziz. )
( [ON] EVERYTHING/PLACE vs./and [ON] NOTHING/PLACE )
- HER "ŞEYSİ" değil HER ŞEYİ
- HER "VARLIK" değil VARLIK(VUCUD) ya da HER VAROLAN(MEVCUD)
- HER YER(İ)(NDE) ile/ve HİÇBİR YER(İ)(NDE)
( EVERYWHERE vs./and NOWHERE | NOT ANYWHERE )
- HER ZAMAN ile "HER ZAMAN"I
( Genelin içinde düşünülen zaman. İLE Özelliği/farkı olan üzerine düşünülen "ZAMAN"ı. )
( EACH TIME vs. EVERYTIME )
- HER ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< BAZI
( [kitap] Okunmaz. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< Bazılarına başvurulur. )
( [eşya] Kullanılmaz. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< Bazıları saklanır. )
( [yazar] Sevilmez. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< Bazıları (sadece) beğenilir. )
- HER ile HEP
( EACH/EVERY vs. ALWAYS )
- HER ... ile/değil HİÇBİR ...
- HERAKLEITOS AÇMAZI ile/ve/||/<> ÇOKLUK AÇMAZI ile/ve/||/<> THESEUS AÇMAZI
- HERC Ü MERC değil/yerine/= ALTÜST, KARMAKARIŞIK, ALLAK BULLAK, DARMADAĞINIK
- HERCÂÎ[Fars.] değil/yerine/= YELTEK/GELGEÇ
( İsteğinde kararlı olmayan ya da konudan konuya geçiveren. | Aşkta, değişken, vefâsız. )
- HEREDİTE ile HEREDİTER ile HERİTABİLİTE
( Kalıtım, soyaçekim. İLE Kalıtsal. İLE Kalıtılabilirlik. )
- HEREKE ile/ve KAYSERİ ile/ve BÜNYAN ile/ve YAHYALI ile/ve TAŞPINAR ile/ve SİVAS ile/ve KARS ile/ve BERGAMA ile/ve LADİK ile/ve MİLAS ile/ve ISPARTA
- HERETİK ile HERMETİK
- HERHALDE["HERALDE" değil!] ile/değil/yerine SANIRIM
- [ne yazık ki]
HERHANGİ BİR YERDEKİ ADÂLETSİZLİK ile/değil/yerine/></> HER YERDEKİ ADÂLET
( Tehdit. İLE/DEĞİL/YERİNE/>> Düzen. )
( Herhangi bir yerdeki adâletsizlik, adâleti tehdit eder her yerde. )
( Injustice anywhere is a threat to justice everywhere. )
- HERKELE[Ar.] ile HERGELE[Ar.]
( İnce, zarif, hoş. | Hoşluk, incelik. İLE Eşek sürüsü. | Binek ve taşıta alışmamış [akıllı] hayvan. | Terbiye ve görgüden uzak, bayağı, aşağılık kişi. )
- HERKES, "HER ŞEYİN FARKINDA"
ile/değil/||/<>/<
"HİÇKİMSE, HİÇBİR ŞEYİN FARKINDA DEĞİL" DEĞİL
- HERKES, KENDİ İŞİNE BAKSIN! değil HERKES, KENDİ İÇİNE BAKSIN!
- HERKES ile BİRÇOK
( EVERYBODY vs. MANY )
- HERKESİN:
YANLAŞTIĞI KİŞİ/LER ile/ve/değil/||/<>/< İYİ ANLAŞTIĞI KİŞİ/LER
- HERKEZ değil HERKES
- HERMES = İDRİS(Terzi) = ERMİŞ(Anadolu Türkçe'si) = HİRAMUS = HERMESE = HERMESÜ'L-HİRAMİSE(Araplarca) = THOT(Mısır'da) = HERMİS
( )
- HERNİ/HERNIA[İng.] değil/yerine/= FITIK
- HERO ve/||/<> İLKBAHAR, YAZ, SONBAHAR, KIŞ... VE İLKBAHAR
(
ve/||/<>
)
(
)
- HERŞEY ile/ve/değil/yerine ÇOK ŞEY
- HER ŞEY ile HİÇBİR ŞEY
( Zamanla telâfi edilebilir. İLE Geçip giden zaman, hiçbir şeyle telâfi edilemez. )
- HERŞEYDEN ÖNCE ... ile/değil/yerine TÜM BUNLARIN YANISIRA ...
- HERŞEYİ BİLEN ile/değil KENDİNİ BİLEN
- HERŞEYİ İÇİNE ALAN ile/ve HERŞEYİN İÇİNDE OLAN
( INCLUDES EVERYTHING vs./and IN EVERYTHING )
- HER ŞEYİ İÇİNE ALAN HER ŞEYİN İÇİNDE OLAN
- HERŞEYİ KAPSAYICI/LIK ile/ve/değil/<> HİÇBİR ŞEYE İNDİRGENEMEZ/LİK
- HERŞEYİN ANLAMINI ÇÖZMEK ve/=/||/<>/> HİÇBİR ŞEYİN ANLAMININ, (PEK DE FAZLA) OLMADIĞINI ANLAMAK
- HERŞEYİN DÜZELECEĞİNE ve/||/<> HERŞEYİ DÜZELTEBİLECEĞİNE ve/||/<> HERŞEYİN BİTECEĞİNE
( İnanarak dileyelim! VE/||/<> İnanarak çabalayalım! VE/||/<> İnanarak sabredelim! )
- HERŞEYİN KURAMI[THE THEORY OF EVERYTHING] ve/<> I ORIGINS
( Stephen Hawking'in yaşam öyküsü ve "Zamanın Kısa Tarihi" kitabı üzerine... VE/<> Gözün ve doğanın sınırsızlıkları, bilim ve bilin(e)meyen alanların/durumların ilişkisi ve/ya da birlikteliği üzerine önemli iki film. )
- ... HESABI (İLE) ile/değil ... HASEBİ (İLE)
- HESABI:
"YIKMAK" ile/ve/değil/yerine "YÜKLEMEK"
- HESABINI SORMAK ile HESABI TAKİP ETMEK
- HESAP[Ar. < HİSBE]/CALCULUS = ÇAKILTAŞI
( Çakıltaşlarını saymaktan gelir. )
- HESAP SORMAK ile/değil/yerine ANLAMAK ÜZERE SORU SORMAK
- HESAP SORMAK ile/değil/yerine UYARMAK
- HESAP ile/ve/değil/||/<>/< AKD
( ... İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Parmak hesabı. )
- HESAP ile/ve GEREKÇE
- HESAP ile/ve GÖZLEM
( TO THINK vs./and OBSERVATION )
- HESAP değil/yerine/= SAYIŞ
- HESAPLAMA ile PARAKETE HESABI
( Gemilerin gittiği yön ve yaptığı hıza göre, bulunduğu yerin tahmini olarak hesaplanması. )
- HESAPLANABİLİRLİK ile/ve/>< HESAPLANAMAZ SAYILAR
- HETEROCHRONY İLE HETEROTOPY İLE HETEROMETRY ile/||/<> EVRİMSEL GELİŞİM
( Gelişim değişiklikleri ve evrim. )
( Formül: Paedomorphosis )
- HETEROGREFT/HETEROGRAFT[İng.] değil/yerine/= AYRI TÜR YAMASI
- HETEROJEN ile/||/<> HOMOJEN
( Heterojen düzensiz dağılım İLE homojen düzenli dağılımdır )
( Formül: Süspansiyon İLE çözelti )
- HETEROTOPİ/HETEROTOPY[İng.] değil/yerine/= KONUM DIŞILIK
- HEVÂ-HEVES
- HEY ... ile EY ...
- HEYACAN değil HEYECAN
- HEYBE/ÇANTA ile/ve/||/<> CEP
( Bilgiyi, heybene/çantana at / cebinde bulunsun! [Ne zaman, nerede, nasıl işe yarayabileceği bilinmez!] )
- HEYBE[Ar. < AYBE] ile HEYBET[Ar.]
( Omuzda taşınan, içine öteberi koymaya yarayan, kilim ya da halıdan yapılmış iki gözlü torba. | Omuza geçirilebilen tek gözlü bir çanta türü. | Eril üreme örgeni.[Güney İkizdere -Rize'de] İLE Korku ve saygı uyandıran görünüş. )
- HEYBE[Ar. < AYBE] değil/yerine/= MANÇUK/ÇUG[dvnlgttrk]
- HEYECAN ile/ve/||/<>/< BELİRSİZLİK
- HEYECAN ile/ve/değil/||/<>/< ÜMİT
- HEYECAN ve/=/<> YARATIM
- HEYELAN[Ar.][HEYALAN değil!] değil/yerine/= GÖÇÜ/KAYŞA
( Toprak kayması. )
- HEYET[Ar.]/KOMİTE[Fr. < COMITE][İng. COMMITTEE] değil/yerine/= KURUL
- HEY'Î[Ar.] ile HEYÎ[Ar.]
( Astronomi ile ilgili. İLE Madde, varolan. )
- HEZEL[Ar. < HEZL] ile MİZÂH[Ar.]
( Çevresindekileri neşelendirmek amacıyla yazılan ya da söylenilen söz. | Bir şiiri ya da şiir parçasını şakalı bir anlatıma çevirme. İLE Eğlendirme, güldürme ve birinin davranışına, incitmeden takılma amacını güden ince alay. | Gerçeğin güldürücü yanlarını ortaya koyan yazın türü. )
- HF İLE DFT İLE COUPLED CLUSTER İLE CI ile/||/<> AB İNİTİO YÖNTEMLERİ
( Elektronik yapı hesaplama kuramları. )
( Formül: E = <Ψ|H|Ψ>/<Ψ|Ψ> )
- HİBÂ[Ar.] ile HİBÂ[Ar. çoğ. AHBİYE]
( Vergi. | Bahşiş. | Bayana kocasından kalan hisse. İLE Keçeden ya da abadan yapılmış göçebe çadırı, oba. )
- HİBBE[Ar. < HİBEB] ile HİBE[Ar. < HİBÂT]
( Paçavra, kesilmiş kumaş parçası. İLE Bağışlama, bağış. )
- HİBE değil/yerine/= BAĞIŞ
- HÎBE değil HİBE
- HİÇ BİLMEMEK ile ANIMSA(YA)MAMAK
( Anımsanacak neyi unuttum? )
- HİÇ DE ... ile PEK DE ...
- HİÇ ETMEK ile/ve/değil/<> PİÇ ETMEK
- HİÇ Mİ HİÇ (DÜŞÜNMEMEK, UĞRAŞMAMAK)
- HİÇ ÖNEMİ YOK ile/değil ÖNEMLİ DEĞİL
- HİÇ ŞEKERSİZ/MAKYAJSIZ değil ŞEKERSİZ/MAKYAJSIZ
- HİÇ SEVMEM ile/değil/yerine PEK SEVMEM
- HİÇ TARTIŞMASIZ/KATKISIZ/PEŞİNATSIZ ... değil TARTIŞMASIZ/KATKISIZ/PEŞİNATSIZ ...
- HİÇ VAR OLMAMAK değil/yerine "TELEF OLMAK"
- HİÇ ..." ile/değil "HENÜZ ..."
- HİCÂ[Ar.] ile HİCÂ'[Ar.]
( Bilmece, bulmaca, yanıltmaca. İLE Hicvetme, yerme. )
- HİCÂB[çoğ. HÜCÜB] değil/yerine/= UTANMA, SIKILMA | PERDE | AYIP | SÜLÛKA ENGEL OLA(BİLE)N HERŞEY
- HİCÂC[Ar.] ile HİCÂC[Ar. < HÜCCET]
( Gözün ikinci tabakası. İLE Kanıtlar/deliller, hüccetler, vesikalar, senetler. )
- HİCAL[Ar. < HACLE] ile HİCÂL[Ar. < HECL]
( Gelin odaları. İLE Çukurlar, uçurumlar. )
- HİCAP[Ar.] ile/ve/||/<> HÂCİP[Ar.]
( [örtülmesi gerekeni ...]
Örtmek. İLE/VE/||/<> Örten. )
- HİÇBİR ŞEY
- HİÇBİR ŞEY HAKKINDA KONUŞMAMAK ile/ve/= HERŞEY HAKKINDA KONUŞUYOR OLMAK
( Bir metafizikçi olmak, hiçbir şey hakkında konuşmamak demektir. )
- HİÇBİR ŞEY ile HİÇBİR ŞEY('İ)
( RIEN )
( NOTHING vs. NOTHING )
- HİÇBİR ŞEYE SAHİP OLMAMAK değil HİÇBİR ŞEYİN, BİZE SAHİP OLMAMASI
- HİÇBİR YERDE/LİK ile/ve/değil YOK/LUK
- HİÇBİRİMİZ ile HİÇKİMSE
- HİÇBİRİSİ değil HİÇBİRİ
- HİÇÇİLİK = ADEMİYUM MEZHEBİ = NIHILISM[İng.] = NIHILISME[Fr.] = NIHILISMUS[Alm.] = NIHIL[Lat.]
- HİÇÇİ/LİK ile/ve/||/<>/> ALAYCI/LIK/MÜSTEHZİ
- HİÇGÖRÜ ile/değil/yerine/></> İÇGÖRÜ
- HİCÎR[Ar.] ile HİCR[Ar.]
( Huy, âdet, tabîat. İLE Ayrılık. | Sayıklama, saçmalama. )
- HİCİV/HİCV[Ar. < (aslı) HECV]/SATİR değil/yerine/= YERGİ/TAŞLAMA[Ar. TÂRÎZ]
( Birini, bir toplumu, bir düşünceyi, bir nesneyi ya da bir göreneği yermek için yazılmış yazı/şiir ya da söylenmiş söz. İLE "Taşlamak." | Sert madenleri aşındırıcı bir taşla parlatma ve yerine uymasını sağlama. | Alaylı halk şiiri. | Kapalı bir biçimde, dolaylı olarak söz söyleme, târîz. | Hakâret. )
( Terbiyesize, terbiyesizliğini, terbiyesizlik yapmadan ve onun seviyesine inmeden söylemek/yazmak. )
- HİÇKİMSE ile/ve/<>/> HERHANGİ BİRİ ile/ve/<>/> BELİRLİ BİR KİŞİ
( Çırak. İLE/VE/<>/> Kalfa. İLE/VE/<>/> Usta. )
( Bebek. İLE/VE/<>/> Çocuk/genç. İLE/VE/<>/> Yetişkin. )
( 0-1 İLE/VE/<>/>1-18 İLE/VE/<>/> 18 - ~ )
( Konuşmaya başlayana kadar. İLE/VE/<>/> Yetkinleşene[rüşte] kadar. İLE/VE/<>/> Olgunlaşana[kemâline] kadar ve sonrası. )
- HİÇKİMSE ile/ve HERKES
( Kimse beni sevmek zorunda değil fakat ben herkesi sevmek durumundayım. )
( Herkes, er ya da geç, bazı düşünce ve tutumlarından dönüş yapar. )
- HİÇKİMSEMİZ" değil HİÇBİRİMİZ
- HİÇKİMSEYİ:
ÖVMEMEK ve/||/<> KÜSMEMEK ve/||/<> YAKINMAMAK ve/||/<> SUÇLAMAMAK
( Olgunluğun gereği ve göstergelerindendir. )
- HİÇKİMSEYLE KONUŞ(A)MAYACAĞIN/PAYLAŞ(A)MAYACAĞIN DÜŞÜNCELER/SÖZLER[KONULAR, OLAYLAR, OLGULAR, KAVRAMLAR] ile/ve/<> KENDİNİN (BİLE) DÜŞÜNMEK İSTEMEYECEĞİN DÜŞÜNCELER/SÖZLER[KONULAR, OLAYLAR, OLGULAR, KAVRAMLAR]
- HİÇLİK = ADEM = NON-BEING[İng.] = NÉANT[Fr.] = NICHTS[Alm.] = NON ENS[Lat.]
- HİÇLİK ile/ve/<>/değil/yerine BOŞLUK
- HİÇLİK ile/ve/=/<>/değil/yerine/hem de/ya da/belki BÜTÜNLÜK
( [not] NOTHINGNESS vs./and/=/<>/but/maybe/also/or INTEGRITY
INTEGRITY instead of NOTHINGNESS )
- HİÇ/LİK ile/ve/değil/<> DEĞERSİZ/LİK
( NOTHINGNESS vs./and WORTHLESS/NESS )
- HİÇ/LİK ile/ve MUTLAK/LIK
( NOTHING/NESS vs./and ABSOLUTE/NESS )
- HİÇ/LİK ile/ve YOK/LUK
( Kendinizi alabildiğine çıplaklık, alabildiğine hiçlik içinde hazır tutun. )
( NOTHING/NESS vs./and NON-BEING
Just keep yourself ready in utter nakedness and nothingness. )
- HİÇ/LİK ile YOK/LUK
( SHUNYA/NADA ile ... )
( Y EN EL MONTE NADA: ve hiçlik dağının üzerinde )
( Hiç, hiçbir bilim dalının konusu değildir. )
( NOTHING(NESS) vs. NON-BEING )
- HİÇ(LİK) ile YOK(LUK)
- HİCRET[Ar. < HECR] değil/yerine/= GÖÇ
( Göç. | Hz. Peygamber'in, Mekke'den, Medine'ye göç etmesi.[İslâm tarihinin/takviminin başı][Hicret-i Nebeviye] )
- HİDÂB[Ar. < HADEB] ile HİDÂB/HİZÂB[Ar.]
( Kanburluklar, yumruluklar. İLE Boya. | Kına. )
- HİDÂS[Ar.] ile HİDÂŞ[Ar.]
( Son, nihâyet, bitim. İLE Tırmalama. )
- HİDAYET'ÜL HİKME:
MANTIK ve FİZİK ve METAFİZİK
- HİDDET ile HIŞIM/HIŞM
- HİDDET ile/ve ŞİDDET
- HIDIRELLEZ[< HIZIR-İLYAS] ile/ve/||/<>/> HIZIR AYLARI
( 06 Mayıs sabahı. İLE/VE/||/<>/> 06 Kasım'a kadar. )
- HİDR-/HİDRO- ile/||/<> HYGR-/HYGRO-
( Ter. İLE/||/<> Islak, nemli. )
- HİDROFİL/İK ile HİDROFOBİ ile HİDROFOBİK ile HİDROLİZ ile HİDROTERAPİ ile HİDRÖZ
( Su/nem çeken, su seven. İLE Su korkusu, su çekmezlik. İLE Sudan korkan, su çekmez. İLE Sudan korkan, su çekmez. İLE Suyla yıkım. İLE Su sağaltımı. İLE Sulu. )
- HİDROFOBİK ile/||/<> HİDROFİLİK
( Su sevmez. [apolar] İLE Su sever. [polar] )
( Formül: Yağ İLE tuz )
- HİDROMETRE değil/yerine/= SU ÖLÇER
- HIFZ[Ar.] ile 'ILM/İLM[Ar.]
- HIFZISSIHHA[Ar.]/SANİTASYON/SANITATION[İng.] değil/yerine/= SAĞLIK KORUMA, SAĞLIKLAMA
- HIGGS / HICKS(-KALDOR)
- HİGH ENTROPY İLE QUASİCRYSTAL İLE AMORPHOUS ile/||/<> DÜZENSİZ MALZEMELER
( Kristal olmayan yapılar. )
( Formül: ΔSmix > 1.5R )
- HİJYEN[Fr./İng. HYGIÈNE < Yun.]["HİİJEN" değil!] ile TEMİZLİK
( Sağlık bilgisi/koşulları. İLE Sağlıklı olmayı/kalmayı devam ettirmek üzere sağlanması ve sürdürülmesi gereken eylem/tutum. )
( Ameliyat ya da açık yara gibi bazı ileri durumlar ve yapılacak incelikli işler için koşulların/araçların temiz olması yeterli değildir. )
( HYGIENE vs. CLEANLINESS )
( ... ile NEZÂFET )
- HİJYENİK/HYGIENIC[İng.] değil/yerine/= SAĞLIKLI
- HİKMET ile/ve/> İFFET ile/ve/> CESÂRET ile/ve/> ADÂLET
( Aklın dengeliliği/îtidali. İLE/VE/> Şehvetin dengeliliği/îtidali. İLE/VE/> Öfkenin dengeliliği/îtidali. =/> HİLÂFET, HİDÂYET ve KEMÂLÂT'a eriştirir. )
( Hikmetin dili, simge ve sükûttur. )
( [ucları(tefrit-ifrat)] BİLGİSİZLİK/CEHÂLET >< BİLGİÇLİK/MALÛMATFURUŞLUK ile/ve/> İLGİSİZLİK/İSTEKSİZLİK >< AZGINLIK ile/ve/> KORKAKLIK/KABALIK >< KAHRAMANLIK )
- HİKMET ile İLLET ile SEBEP
( Teoloji. İLE Ontolojik metafizik. | Numenal. İLE Fizik. Fenomenal. )
( Theology. VS. Ontological metaphysics. | Numenal. VS. Physics. Phenomenal. )
( WISDOM vs. CAUSE vs. REASON )
- HİLÂL değil/yerine/= YENİAY/AYÇA
( Hilâl. | Bayrak ve sancak direklerinin tepesindeki pirinçten yapılmış ay yıldızlı süs, alem. )
- HİLÂLÎ ile/||/<> İHLÎLÎCÎ
( Hilâl biçimi. İLE/||/<> Oval. )
- HİLBERT İLE BANACH İLE FRÉCHET İLE SOBOLEV ile/||/<> FONKSİYON UZAYLARI
( Sonsuz boyutlu vektör uzayları. )
( Formül: ⟨f ileg⟩ = ∫f̄g dx )
- HİLE HURDA" değil HİLE HUD'A[Ar.]
( ... DEĞİL Hîle, düzen, oyun, aldatma. )
- HİLE[Ar. çoğ. HİLEL] ile/ve/<> DESİSE[Ar.]
( ... İLE/VE/<> Hile, oyun, el altından yapılan iş. )
( FENT )
- HİLE[Ar.]/DESİSE[Ar.]/FENT[Fars.]/DEK[Fars.]/ENTRİKA[Fr. < INTRIGUE] değil/yerine/= DOLAN/AYAK OYUNU/DALAVERE
- HİLE ile/ve HESAP
- [ne yazık ki]
!HİLE[Ar.] ile !ŞİKE[Fr. CHIQUE]
( Birini aldatmak, yanıltmak için yapılan düzen, dolap, oyun, ayak oyunu, alavere dalavere, desise, entrika. | Çıkar sağlamak için bir şeye değersiz bir şey katma. İLE Bir spor karşılaşmasının sonucunu değiştirmek için maddi ya da manevi bir çıkar karşılığı varılan antlaşma. | Bir çıkar karşılığı, uzlaşarak bir iş yapma, aldatma. )
( MADİK ile ... )
- HİLEKÂR[Ar. HİLE | Fars. -KÂR]/AFERİST[Fr.] değil/yerine/= VURGUNCU, ÇIKARCI, DOLANCI, DALAVERECİ
- HİLYE ile HZ. MUHAMMED
( Hz. Muhammed'in vasıflarını öven yapıt. )
- HİMÂYE/T ile/ve/||/<>/>/< HÂMİ
( Koruma, kollama. İLE/VE/||/<>/>/< Koruyucu. )
( Hâmisi olmadığımız hiçbir alanın himâyesinde olamayız. )
- HİMMET[çoğ. HİMEM] -ile
( GAYRETLİ ÇALIŞMA, ÇABALAMA | Mânen yardım etmek, çalışma, gayret etme. )
- HİMMET ile/ve/<>/< HİKMET ile/ve/<>/< HİZMET
( Yardım. İLE/VE/<> Bereket. İLE/VE/<> İç yardım. )
( İSLÂM: Allah'ın emirlerine tâzim, kullarına hizmet. )
( BABA, HİMMET! OĞLUM, HİZMET! )
( BİN'E HİZMET, BİR'DEN HİMMET )
( GÖRÜNMEYENE HİZMET
GÖRÜNENDEN HİZMET
[GÖRÜNENE HİZMET, GÖRÜNMEYENDEN HİMMET] )
( Onu bile, kurtuluşa erdirmek üzere hizmet et! )
( Hizmet edersen, himmet edilirsin! )
- HİNATERA ile HİNATERO
- HINBIL ile/değil HIMBIL
( Şişman ve uyuşuk kişi. | Aciz, zavallı. | Bir çeşit iskambil oyunu. İLE/DEĞİL Hizmetçi. | Eşek. )
- HINÇ/GAYZ ile İNTİKAM
( Zayıf olan, nefret etme ve intikam alma eğilimindedir. Tembel olduğundan da, yatışır ve bu düşüncelerden vazgeçer. )
( GAYZ ile ZAHL[çoğ. ZÜHÛL] )
- HINÇ ile/ve/||/<> !ÖÇ
( Zayıf olan, "alınır". "Alınan", kızar. Kızan, öfkelenir. İLE/VE/||/<> Daha zayıf olan, incinir. İncinen, gücenir. Gücenen, kinlenir. )
- HINCA HINÇ (DOLU)
- HİND ile HİNT
( Yabancı kişi. )
- HİNDİSTAN CEVİZİ ile MÜSKAT(< MUSKAT)
( ... İLE Küçük hindistan cevizi. )
- HİNDİSTAN[Ar.] ile HANDİSTÂN[Ar.]
( Ülke. İLE Maskara ve soytarıların derneği. | Lâtife, şaka. )
- HİNDİSTAN'DA ÖTEN HOROZUN SESİ KULAĞIMIZDADIR ile/ve/<> BİR YILDIZ KAYSA DİŞİM AĞRIR
- HI(N)K ile/ve/||/<>/> BURNU(NDAN)
( Demiş. İLE/VE/||/<>/> Düşmüş. )
- HINSIR/HINSAR[Ar.] ile HINSÎR[Ar.]
( Serçe parmak. İLE Alçak. )
- HİNT OKYANUSUNDA:
ANDAMAN DENİZİ ile/ve/||/<> MALAKKA BOĞAZI ile/ve/||/<> MARTABAN KÖRFEZİ ile/ve/||/<> BENGAL KÖRFEZİ ile/ve/||/<> KANBAY KÖRFEZİ ile/ve/||/<> KUÇ KÖRFEZİ ile/ve/||/<> UMMAN DENİZİ ile/ve/||/<> UMMAN KÖRFEZİ ile/ve/||/<> BASRA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> YEMEN DENİZİ ile/ve/||/<> ADEN KÖRFEZİ ile/ve/||/<> KIZILDENİZ ile/ve/||/<> MOZAMBİK KANALI ile/ve/||/<> SOFALA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> DELAGOA KÖRFEZİ
- HİPERAKTİF ile/değil HAREKETLİ
( Öğrenme becerisi gösteremeyenler için geçerlidir. İLE ... )
( Nohut, boncuk vb. gibi şeyleri, önündeki ağzı dar şişeye 1-2-3 dk. boyunca doldurabiliyorsa ve dikkatini belirli sürelerde bir şeyler üzerinde tutabiliyorsa hiperaktif değildir! )
- HİPERMETROP(İ)[Fr. < Yun. HYPER: Aşırı. | METRON: Ölçü. | OPS: Göz.] ile/ve/||/<> MİYOP[Fr. < Yun. MYEIN: Kırpmak. | OPS: Göz.] ile/ve/||/<> ASTİGMATİZMA ile/ve/||/<> PRESBİTLİK[Fr. < Yun.: PRESBYTES: Yaşlı.]
( Nesnelerin görüntüleri, ağtabakanın gerisinde kaldığından dolayı, yakını net/iyi görememe. İLE/||/<> Nesnelerin görüntüleri, ağtabakanın ön tarafında kaldığından dolayı, uzağı net/iyi görememe. İLE/||/<> Gözün saydam tabakasında meridyenlerin eşitsizliği yüzünden duru görememe durumu. | Gözdeki kornea ya da lensin düzensiz eğriliği nedeniyle bulanık görme. İLE/||/<> Gözde uyum gücünün azalması yüzünden, yakındaki nesneleri net görememe durumu. )
( * Eksen,
* Kırıcılık,
* Gelıp Geçici Hipermetropi.
İLE
* Eksen,
* Kırıcılık,
* Gelİp Geçici Hipermetropi.
İLE
* Basit,
* Kompoze/Bileşik,
* Mikst
İLE
)
( ... ile/||/<> KASR-ÜL-BASAR ile/||/<> ... ile/||/<> ... )
( FARSIGHTEDNESS/HYPERMETROPIC vs. NEARSIGHTEDNESS/MYOPIC vs. ASTIGMATISM )
( ... avec MYOPIE avec ... )
- HİPERTONİ ile HİPERTONİK ile HİPERTONİSİTE
( Aşırı gergi, aşırı yoğunluk. İLE Aşırı yoğun, aşırı gergin. İLE Aşırı yoğunluk. )
- HİPNOZ ve/||/<> "BÂTIL İNANÇ"
( İkisinde de istek, inanç ve "güvenme" vardır. )
- HİPOFİZ BEZİ ile KALKANBEZİ/TİROİD BEZİ ile PARATİROİD BEZİ ile LENF BEZİ ile BÖBREK ÜSTÜ BEZİ ile PANKREAS BEZİ ile EŞEYSEL BEZ ile İÇ SALGI BEZLERİ ile GASTRİT SUYU BEZİ ile GÖĞÜS KEMİĞİ ARKASINDA BULUNAN İÇSALGI BEZİ/TİMUS
( PITUITARY GLAND vs. THYROID GLAND vs. PARATHYROID GLAND vs. ADENOID (GLAND) vs. ADRENAL (GLAND) vs. PANCREATIC GLAND vs. GONADIAL GLAND vs. ENDOCRINE GLANDS vs. PEPTIC GLAND vs. THYMUS )
- HİPOPLASTİK/HİPOPLAZİK ile HİPOPLAZİ
( Az gelişmiş. İLE Az gelişmişlik. )
- HİPOSTENİ/HYPOSTENIA[İng.] değil/yerine/= GÜÇ DÜŞÜKLÜĞÜ
- HİPOTALAMUS ve/||/<> EPİFİZ ve/||/<> HİPOFİZ
( Beyinde, tek olanlar. )
( Hz. İbrahim. VE/||/<> Hz. İshak. VE/||/<> Hz. Yakub. )
- HIRABE[Ar. harbe/savaşa giderken] değil/yerine/= YOL KESME
- [ne yazık ki]
HIRÇIN/LIK ile/ve/||/<>/> ÇİRKEF/LİK
- HIRDAVAT[Fars. HURDE + Ar. -ÂT] ile/ve/||/<> AVADAN[Fars. < ÂBÂDÂN]
( Kilit, tel, çivi vb. metal nesne. | Önemsiz, ufak tefek nesne, gereksiz nesne. İLE/VE/||/<> Araç[âlet edevât] takımı. )
- HIRPALAMAK ile TARTAKLAMAK
( Örseleme. | Dövmek. | İtip kakmak, azarlamak ya da yıpratmak. İLE Çekerek ve iterek hırpalamak. )
- HIRPINMA değil ÇIRPINMA
- HIRS ve İSRAF değil/yerine/>< İKTİSAD ve KANAAT
( Zararlı bir küfrân. VE Nimeti, çirkin ve zararlı bir küçümseme. DEĞİL/YERİNE/>< Nimete, güzel ve yararlı bir saygı. İLE Ticaretli bir şükran. )
( Yanıltır, zelîl eder. DEĞİL/YERİNE/>< Aziz eder. )
- HIRS = AMBITIO[İng.] = AMBITION[Fr.] = EHRGEIZ, EHRSUCHT[Alm.] = AMBITIO[Lat.]
- HIRS değil/yerine GEREKSİNİM
( Dünya, herkesin gereksinimine yetecek kadarını sunar; fakat herkesin hırsına yetecek kadarını değil. )
- HIRS değil/yerine/>< SABIR
- [ne yazık ki]
HIRS ile/ve/||/<>/>/< TEERRÜB
( Sonu gelmeyen istek, aşırı tutku. | Öfke, kızgınlık. İLE/VE/||/<>/>/< Kendini zeki göstermeye çalışma. )
- HIRSIZ değil/yerine/></< HIRSSIZ
( Hırssız kişi, hırsızlığa gerek duymaz. )
- HIRSIZ / KAPKAÇÇI
( Kapıp kaçmak yoluyla hırsızlık yapan kişi. | Üstünkörü, gereken önem verilmeyen, baştan savma, alelade. )
- HIRSIZ ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> POLİTİK HIRSIZ
( Paramızı, şemsiyemizi, cüzdanımızı, bisikletimizi çalar. İLE/VE/NE YAZIK Kİ/||/<>/> Geleceğimizi, rüyalarımızı, yaşamımızı, emeğimizi, eğitimimizi, gülüşümüzü çalar. )
( Kişiyi seçer. İLE/VE/NE YAZIK Kİ/||/<>/> Kendimiz seçeriz. )
( Çoğunlukla polis tarafından yakalanıp cezalandırılır. İLE/VE/NE YAZIK Kİ/||/<>/> Polis tarafından korunur. )
- HIRSIZIN:
AFFI değil "AMAN"I OLMAZ!
- HIRSIZIN:
HIRSIZLIKTAN DOLAYI CEZALANDIRILMASI ile/ve/||/<> YAKALANMASINDAN DOLAYI CEZALANDIRILMASI
( Bugün. İLE/VE/||/<> 2000 yıl önce. )
- HIRSIZLIK ile/ve/||/<>/> KLEPTOMANİ[Fr.]
( ... İLE/VE/||/<>/> Gereksinim duyulmayan nesneleri çalma hastalığı. )
- HIRSIZ/LIK / OGRI[dvnlgttrk] ile/ve/değil "UYANIK/LIK"
( SİRKAT ile/ve/değil ... )
- HIRSIZ/LIK ile/değil/yerine/>< VARSIL/LIK / ZENGİN/LİK
- HIRSIZLIK ile YAĞMA
- [ne yazık ki]
"HIRSIZ/LIK" ile/ve/<> "YOLSUZ/LUK"
( [yapan] Fakir ise. İLE/VE/<> Zengin ise. )
- HİS[Ar.] değil/yerine/= DUYU/DUYUM
- HİSA ve/||/<> VİRA
( Herhangi bir nesneyi, yukarı çekmek/kaldırmak. VE/||/<> Irgat, vinç gibi nesneleri, sarma/çekme işinde kullanılır. )
- HİSÂB-I ZİHNÎ ile HİSÂB-I SİTTİNÎ ile HİSÂB-I HİND
( ... İLE Bâbil'den gelen. İLE Hint'ten gelen.[bugünkü] )
- HİSÂBÜ'L-GUBÂR/HESÂB-I GUBÂR ile/ve/||/<> HİSÂB EL-HEVÂ/HEVAÎ
( Tahta ve toprak hesabı ya da toz hesabı. İLE/VE/||/<> Zihinsel hesap. )
- HISÂM[Ar. < HASM] ile HISÂM[Ar.]
( İki kişi, birbirine düşmanlık etme. | Muhâsama[: İki taraf arasındaki düşmanlık]. İLE Kavga, çekişme, mücâdele, münâkaşa, uğraşma, iddia. )
- HISÂN[Ar.] ile HISAN[Ar.]
( Mümtaz kişiler. İLE Aygır. )
- HİSBE ve NİSBE
- HISIM ile HIŞIM
( Evlilik yoluyla birbirine bağlı olan kişiler, yan soy. İLE Öfke. )
- HİSS[Ar. çoğ. AHSÂS] değil/yerine/= GÜÇLÜ DUYGU, DUYMA GÜCÜ
- HİSS[Ar.] ile 'ILM/İLM[Ar.]
- HISSA[Ar.] ile NASÎB[Ar.]
- HİSS-İ SELÎM/İLHÂMÂT-I RABBÂNÎ/BON SENS[Fr.] değil/yerine/= SAĞDUYU
- HİSSİY(Y)ÂT[Ar.] değil/yerine/= DUYGULAR, SEZİŞLER
- HİST-/HİSTİ-/HİSTİO-/HİSTO- ile/||/<> HOL-/HOLO- ile/||/<> PER-
( Doku ile ilgili, doku, ağ. İLE/||/<> Tam, bütün. İLE/||/<> Tam olarak, aşırı olarak, bütünü ile. )
- HİSTERİ/K["İSTERİK" değil!] ile EPİLEPSİ
- HİSTO-İNKOMPATİBİLİTE ile HİSTOKİMYA ile HİSTOKOMPATİBİLİTE ile HİSTOLOJİ ile HİSTOLOJİK ile HİSTOPATOLOJİ ile HİSTOPATOLOJİK
( Doku uyuşmazlığı. İLE Doku kimyası. İLE Doku uygunluğu. İLE Dokubilim. İLE Dokubilim [ile ilgili], dokusal. İLE Sayrılıklı doku bilimi. İLE Sayrılıklı doku bilimi [ile ilgili]. )
- HİTAB ile/ve MUHATAB
- HİTAP ile/ve "ÇAĞRI"
- HİTAP ile İTAP
- HİTÂR[Ar.] ile HİTR[Ar.]
( Saçma söz, herze. İLE Anlamsız/yararsız söz, yalan, kıtır. )
- HİTİT'LERDE, AĞIRLIK VE ÖLÇÜLER
itibarı ile 19.618 başlık/FaRk ile birlikte,
19.618 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(32/80)
(1996'dan beri)