BA'dan BU'ya ilk iki yazacı aynı olan FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 2.450 başlık/FaRk ile birlikte,
2.450 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(5/11)
- BALOTAJ[< Fr. < Alm.] -ile
( Bir seçimde, adaylardan hiçbirinin, gerekli/eşik oy sayısını sağlayamaması nedeniyle seçimin sonuçsuz kalması. )
- BALOTMAN değil/yerine/= BINGILDAMA
- BALSIRA ile BALSIRA
( Yaprakların üzerinde oluşan bir tür küf. İLE Bir tür kudret helvası. )
- BALTA BURNU :
( Baltalimanı'nda bulunan bir burun (çıkıntı). )
- BALTA/KAZMA ile/değil ÇÜKÜR
( ... İLE/DEĞİL Bir tarafı balta, bir tarafı kazma olan araç. )
- BALTA ile/= BALDU
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
- BALTA ile ÇEKİÇ
( MİHTAB ile ... )
- BALTA ile NACAK
( ... İLE Sapı kısa, küçük, odun baltası. )
- BALTACI ile BALTACI/BALTALI
( Balta yapan ya da satan kişi. | Odun kırıcı. İLE Yangın söndürme kuruluşlarında balta kullanan er. | Önceleri sefer sırasında çalılık ve ormanlık yerleri temizlemek, yol açmak, çadırları kurup kaldırmak, yükleri bindirip indirmekle, sonraları kızlar ağasına bağlı olarak sarayı korumak ve sarayın dış hizmetlerini yapmakla görevli kişi. )
- BALTALARDA:
KERKİ ile/ve NACAK ile/ve İVGİ/TEBERZİN
( Büyük olan. İLE/VE Küçük balta. Kısa saplı odun baltası. İLE/VE Ağaç oymada kullanılan kesici araç. )
- BALTALİMANI CADDESİ :
( Rumelihisar Mahallesi caddelerinden biridir. Baltalimanı'na kadar uzanan bu cadde en uzun caddelerden biridir. )
- BALTALİMANI DERESİ :
( Baltalimanı'nın üst kısımlarından akış ve iki koldan beslenir. Derenin eski ismi Kimarrus idi. Ancak coğrafi ismi Kanlıkavak deresi olmasına rağmen yerleşen ve benimsenen ismi Baltalimanı deresidir. )
- BALTALİMANI MAHALLESİ :
( Baltalimanı Rumelihisarı muhtarlığına bağlı bir yerleşim bölgesi idi. 1997 yılında yapılan bir düzenleme ile Rumelihisarı'ndan ayrılmış ve ayrı bir muhtarlık olmuştur. Emirgan, Rumelihisarı ve Fatih Sultan Mehmet mahallelerinden sınır alır. Baltalimanı adını Fatih Sultan Mehmet'in (1444 - 1481) Kaptan - ı Deryası Baltaoğlu Süleyman Bey'in adından almaktadır. Kaptan - ı Derya Süleyman Bey İstanbul'un fethine çok büyük katkı sağlayan gemileri Marmara denizinden buraya getirerek koruma altına tutmuş, bu gemilerden bir kısmı yağlı tekerlekli kızaklar üzerinde Haliç'e indirildiği için semte Baltalimanı denilmiştir. 1992 nüfus sayımına göre mahallenin nüfusu 6.287'dir. )
- BALTALİMANI MERKEZ CAMİİ :
( Baltalimanı Merkez Camii 2000'de yapıldı ve tarihi özelliği yoktur. )
- BALTALİMANI MESİRESİ :
( Baltalimanı mesiresi olarak bilinen büyük çayırlık alanın bir ismi de Baltalimanı çayırlığı idi. İstanbul'un en büyük mesirelerinden biriydi. Baltalimanı Hastanesinin karşısından, Levent'in alt kısımlarına kadar uzanan ormanı bol bir alandı. Eskiden dere çevresinde ve devrin ileri gelenlerinin köşk ve konakları bulunuyordu. Baltalimanı deresinin bol suyu, geniş çayırlık alan; çam ve çınar ile ceviz, dut, armut ve elma gibi meyve ağaçlarıyla doluydu. Halen bu büyük alanın bir kısmı mesire olarak kullanılmaktadır. 1965'li yıllara kadar Baltalimanı çayırlığının liseye yakın yeri futbol sahası olarak kullanılmakta idi. )
- BALTALİMANI SAHİL SARAYI :
( Çok önemli tarihi eserlerden biridir. Büyük Reşit Paşa (1800 - 1858) tarafından 19.yy'ın ikinci yarısının başlarında (1853 - 1863) inşâ edilmiştir. Reşit Paşa'nın oğlu Galip Paşa Sultan Abdülmecit'in kızı ile evlenince Baltalamanı Sahil Sarayına Fatma Sultan Sarayı denildi. Bu saray daha sonra Abdülmecid'in diğer kızı Mediha Sultan'a tahsis edildi. Mediha Sultan'ın kocası Ferit Paşa (1853 - 1923) sadrazam olunca saray Sadrazam Sarayı olarak kabul edilmiş ve öyle kullanılmış, bu nedenle de saraya Mediha Sultan Sarayı denilmiştir. Ulusal Kurtuluş mücadelesi başladıktan sonra Damat Ferit Paşa sarayı terk etmiş ve saray bir süre boş kaldıktan sonra Cumhuriyet döneminde Tarım Bakanlığına bağlı Balıkçılık Enstitüsüne verilmiştir. Milli saraylardan olan bina 1943 yılında Sağlık Bakanlığına devredildi ve 19.6.1944 yılında 85 yataklı Kemik Hastalıkları Hastanesi olarak açıldı. Hastane 1960'da Baltalimanı Kemik Hastalıkları Hastanesi adını aldı. 2000 yılında Sağlık Bakanlığı ile Hacı Ömer Sabancı Vakfı arasında yapılan protokol gereğince restore edildi. Sağlık Bakanlığının 21.12.2001 tarihli kararı ile hastane özel Dal Eğitim Hastanesi statüsünde alınmış olup, ismi T.C.Sağlık Bakanlığı Metin Sabancı Baltalimanı Kemik Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi olarak değiştirildi. )
- BALTALİMANI SARNICI :
( Baltalimanı'nın üst kısımlarında ve Boyacıköy Hakkak Yümnü sokakta, kayalar üzerine 6.yy. sonları ile 7.yy. başlarında yapılmıştır. Foneos Manastırının sarnıcı olarak yapıldığı zannedilmektedir. Sarnıcın kalıntıları üzerinde binalar yapılmıştır. Sarnıç binaların bodrum katındadır. 20x40 m ebadında 5 m. derinliktedir. Kalıntıları hala görülebilen sarnıç Reşit Paşa Mahallesi sınırları içindedir. )
- BALTALİMANI SERHAZİN SÜLEYMAN AĞA CAMİ :
( Baltalimanı deresi kenarına Serhazin Süleyman Ağa tarafından yaptırılan cami yıkılmış olup aynı yere değişik mimaride Zahire Nazırı Arif Bey tarafından 1827'de mevcut cami yaptırılmış olup 1953 yılında büyük onarım görmüştür. Cami Emirgan Mahallesi sınırları içinde kalır. )
- BALTALİMANI TABYASI :
( Baltalimanı tabyası olarak isimlendirilen tabla Sultan II. Mahmut tarafından yaptırılmıştır (1820/1821). )
- BALTALİMANI TAŞOCAKLARI :
( Baltalimanı vadisinin üst kısımlarındaydı. Uzun yıllar işletildi, bilahare de terk edildi. )
- BALU ile BALU BALU
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Arguların küçük bir kentinin adı. İLE Bebeklerini beşikte uyutmak için annenin tekrarladığı, ninnimsi bir söz. )
- BÂLVER[Fars.] ile BÂLZEN[Fars.]
( Kanatlı, uçabilen. İLE Uçan. )
- BALYA[İt. < BALLA] ile Balya
( Çember ve demir tellerle bağlanmış ticaret eşyası. | Denk. İLE Balıkesir iline bağlı ilçelerden biri. )
- BALYOS ile BALYOZ
( Osmanlı döneminde, Frenk ve özellikle Venedik elçilerine verilen ad. İLE Büyük taşları kırmak, kazık çakmak gibi işlerde kullanılan, çok iri ve ağır çekiç. )
- BALYOZ ile/değil YUMRUK
( Başkasının yumruğunu yemeyen, kendi yumruğunu balyoz zanneder. )
- BAM-GÜM
- BÂM[Fars.]/KÜMBET[Fars. < GUNBED]/SAKAF[Ar.]/KUBBE[Ar.] değil/yerine/= ÇATI, DAM
- BAMBU AĞACININ YETİŞTİRİLMESİNDE:
ALTI HAFTA ile/ve/değil/||/<>/< BEŞ YIL
(
)
- BAMBU MIZIKA ile MISKALA
( ... İLE Bambu mızıka benzeri eski bir müzik aracı. )
- BAMBU[Malezya yerlilerinin dilinden] ile/ve/değil KARGI
( Buğdaygillerden, sıcak ülkelerde yetişen, boyu 25 metre kadar olabilen, mobilya, merdiven, baston gibi çoğu eşyanın yapımında kullanılan bir tür kamış. HEZAREN, HİNTKAMIŞI | Bu kamıştan yapılmış olan. İLE/VE/DEĞİL Bambunun küçüğü. Gövdesi 5-6 metre yüksekliğe erişebilen çok yıllık bir bitki, kamış, saz. | Silah olarak kullanılan, ucu sivri ve demirli uzun mızrak[Ar.]. )
( BAMBUSA VULGARIS cum ARUNDO DONAX )
- BAMBU ile BAMBUL
( ... İLE Kurtçuk evresinde, ekinlerin kökünü, ergin evrede başakları kemiren, kahverengi, kınkanatlı böcek. )
( ... cum ANISOPLIA AUSTRIACA )
- BAMBU ile ÇİN BAMBUSU
- BAMBU ile HEZAREN[Fars.: HEZAR[BİN] RENK]
( ... İLE Düğünçiçeğigillerden, hekimlikte kullanılan zehirli bir bitki. | Bambu. [Fars. HİZRAN] | Bambu saplarından yapılmış eşya. )
- BAMYA ANITI -ile
( Topkapı Sarayı'ndadır. [1811] )
- BAMYA ile AMBERİYE
( OKRA vs. MUSK OKRA )
( HIBISCUS ESCULENTUS cum ABELMOSCHUS MOSCHATUS )
- BAMYA ile KINALI BAMYA
( ... İLE Trakya'da yetişen, baş tarafı kızıl renkte bir cins bamya. )
- BAN YAĞI = HİNT YAĞI
( Kene otunun tohumlarından çıkarılan, hekimlikte ve sanayide kullanılan bir yağ. )
- BÂN[Ar.] ile BÂN[Ar.]
( Dam, yüzey. İLE Sorgun ağacı, bey söğüdü. | [mecaz] Sevgilinin boyu. )
- BAN/BODY AREA NETWORK değil/yerine/= GÖVDE ALAN AĞLARI
- BAN ile BAN[Hırvatça]
( ... İLE Osmanlı döneminde, Macaristan ve Slovenya dolaylarında, sancak beylerine ve küçük prenslere verilen san. )
- BAN ile/||/<> BANLIK
( Macaristan ve Slovenya dolaylarında sancak beylerine ve küçük prenslere verilen san. İLE/||/<> Macaristan, Slovenya dolaylarındaki sancak beylerinin sanı ya da onların yönettiği toprak. )
- BAN :/yerine YASAKLAMAK
- BANA "HİTAP ETMİYOR" ile/ve "BENİ ÇEKMİYOR/CEZBETMİYOR"
- BANA GEÇTİ" ile/değil/yerine/||/<>/< AKLIMA YATTI
- BANA GÖRE ... ile/değil/yerine GÖREBİLDİĞİM KADARIYLA ...
- BANA GÖRE (BİR ŞEY) ile/ve/değil BANA ÖZGÜ / BENİM İÇİN (BİR ŞEY)
- BANA GÖRE" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÖNGÖREBİLDİĞİM KADARIYLA
- BANA GÖRE/BENCE ... ile BANA KALIRSA ...
- BANA GÖRE ile/değil/yerine BENİM İÇİN
- BANA İNANIRSANIZ ile/ve/değil/||/<>/< DEDİĞİME İNANIRSANIZ
- BANA KALIRSANIZ değil BANA KALIRSA, ...
- BANA NE? ile/ve/||/<>/> SANA NE?
( Başkasınaysa. İLE/VE/||/<>/> Banaysa. )
- BANA/DÜŞÜNCEME/İNANCIMA:
"TERS" ile/değil/yerine UZAK / AYKIRI
- BANACH SPACE ile/||/<> HİLBERT SPACE
( Banach norm tam, Hilbert inner product tam. )
( Formül: Norm complete İLE inner product complete )
- BANAĞACI ile BANAĞACI
( Sepetçi söğüdü, sorgun. İLE Asya'nın tropik bölgelerinde ve Afrika'nın kuzeyinde yetişen, yaprakları telek damarlı, çiçekleri salkım durumunda, meyvesinden kokusuz bir yağ elde edilen ağaç. )
( ... cum MORINGA OLEIFERA )
- BANAL[Fr.] değil/yerine SIRADAN
( Herkesin kullandığı/anladığı. | Bayağı, sıradan. İLE ... )
- BANÇO -ile
( Telli bir çalgı. )
- BAND :/yerine GRUP
- BANDAJ[Fr. < BANDAGE] değil/yerine/= BAĞ/SARGI
( Sargı ile sarma. )
- BANDING değil/yerine/= DARALTICI BANTLAMA
- BANDIRMA VAPURU ile/ve/||/<>/> KARADENİZ VAPURU
(
)
( )
- BANDIRMA ile GÜVENİLİR LİMAN
( Güvenilir liman. )
- BANDO[İt.] ile MIZIKA[İt. < MUSICA]
( Türlü üflemeli ve vurgulu çalgılardan oluşan ve genellikle geçit törenlerinde kullanılan mızıkacılar topluluğu ya da takımı. | Takım, topluluk. İLE Bando. | Armonika. )
- BANDROL[İt. < BANDEROLE] ile DENETİM PULU
( Denetim pulu. | Bayrak direğinin tepesine süs olarak konulan uzun, kumaş şerit. )
- BANGIR BANGIR (BAĞIRMAK)
( AVAZ AVAZ )
- BANGKOK -ile
( Zeytin/Erik Köyü. [BANG: Köy. | MAKOK: Zeytin ya da erik ya da ikisinin karışımı.] )
- BANHU -ile
( Yaylı bir çalgı. )
- BÂNİ[Ar.] değil/yerine/= KURUCU/YAPAN
- BÂNİ ile/||/<> MEBÂNİ
( Kuran, yapan, bina eden. İLE/||/<> Binalar, yapılar. )
- BANK[Azr.] = BANKA[Tr.]
- BANK :/yerine BANKA
- BANKA SOYMAK ve/=/||/<> BANKA AÇMAK
( Banka soymak, banka açmaktan daha büyük bir suç değildir. )
- BANKA[Azr.] = KAVANOZ[Tr.]
- BANKADAKİ PARA ve/||/=/<> BAYAT PARA
- BANKET[Fr. < BANQUETTE] değil/yerine/= BASAMAK
( İller arası yolların iki tarafında yayaların yürümesine ve taşıtların trafiği aksatmadan durabilmesine yarayan çakıl ya da toprak yol. | Yamaçtan kayan toprağı yerinde tutmak ve böylece ekilmeye elverişli yer kazanmak için türlü yollarla yapılan dar basamak. )
- BANKİZ[Fr. < BANQUISE]/ICE-FIELD değil/yerine/= BUZLA
( Deniz suyunun donmasıyla kutup bölgelerinde oluşan buz alanı. )
- BANKO[İt. < BANCO] ile BANKO[İt. < BANCO] ile BANKO[İt. < BANCO]
( İş yerlerinde üzerine nesne koymaya elverişli, iş takibi için gelen kişiyle görevli arasına konulmuş tezgâh. İLE Talih oyunlarında, oyunu yönetenin ortaya koyduğu para. | Talih oyunlarında oyunu yöneten kişi. | Kesinlikle. | Talih oyunlarında ortada toplanan paranın hepsine oynandığını anlatan bir söz. İLE Su altı tepeliği. )
- BANT ile BANDAJ
( Sargı, şerit. İLE Sargı. )
- BANTU -ile
( İNSAN )
- BANU ÇİÇEK ve/<> BAMSI BEYREK
( Dede Korkut Öyküleri'nde geçen bir aşk öyküsü. )
- BANYAN AĞACI -ile
( Fiji'de ve Asya'da bulunan, Hindu dininde de kutsal kabul edilen bir ağaç. )
- BANYO[İt. < BAGNO] ile BANYO[İt. < BAGNO]
( Yapılarda, içinde yıkanılan bölüm. | Banyo küvetinde yıkanma işi/durumu. İLE Tedavi amacı ile hazırlanan ilaçlı su. | Gövdenin bir bölümünü ya da bütününü, fiziksel ya da kimyasal bir etki altında bir süre bulundurma işlemi. | Fotoğrafçılıkta ve filmcilikte duyarlı yüzeylerin işlenmesinde belirli bir işlemin gerektirdiği nesneyi erimiş olarak içinde bulunduran sıvı. | Film ve fotoğraf kâğıdını bu sıvıya batırma. )
- BAOBAB AĞACI = ŞİŞE AĞACI = TERSYÜZ AĞACI = ŞEYTAN AĞACI
( Anavatanı Madagaskar olan Baobab ağaçları, Mali'de de bulunmaktadır. [İçinin su dolu olması, çöl koşullarında ayakta kalmalarını sağlamaktadır.][Beyaz çiçeklerinden sos yapılmaktadır.] )
(
)
(
)
( ADANSONIA GRANDIDIERI )
( ADANSONIA (TREE) )
- BAOBAB AĞAÇLARI:
AFRİKA ile/ve/<> BÜYÜK ile/ve/<> AVUSTRALYA ile/ve/<> MADAGASKAR ile/ve/<> PERRIER ile/ve/<> FONY ile/ve/<> SUAREZ ile/ve/<> ZA
(
)
( ADANSONIA DIGITATA cum/et/<> ADANSONIA GRANDIDIERI cum/et/<> ADANSONIA GREGORII cum/et/<> ADANSONIA MADAGASCARIENSIS cum/et/<> ADANSONIA PERRIERI cum/et/<> ADANSONIA RUBROSTIPA cum/et/<> ADANSONIA SUAREZENSIS cum/et/<> ADANSONIA ZA )
- BÂR[Fars.] ile -BÂR[Fars.]
( Tanrı, Allah. | Yük. | Defa, kere. | Meyve, yemiş. | İzin, müsâade. İLE Yağdıran, serpen, saçan, döken. [ŞÛLE-BÂR: Işık saçan] )
- BAR ile BÂR
( Sayrılık(hastalık) sırasında dil üzerinde görülen beyaz renkli tabaka, pas. İLE Ağırlık, sıkıntı vermek. | Tanrı, Allah. )
- BAR ile BAR
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Var. İLE ??? )
( BAR YİGDE: Törende kullanılan geniş bir ağaç. )
- BAR ile BAR ile BAR[< İng.] ile BAR[< Yun.]
( Anadolu'nun, doğu ve kuzey bölgelerinde, en çok da Erzurum bölgesinde el ele tutuşularak oynanan bir oyun. [Hançer/bilezik barı.] İLE Kaplarda, su nedeniyle oluşan tortu. | Yağmurdan sonra toprağın yüzeyinde görülen beyaz tabaka. | Sayrılık sırasında, dil üzerinde görülen beyaz renkli tabaka. İLE Danslı, içkili eğlence yeri. | Ayaküstü içki içilen meyhane. | Bir salonda, içki içmek için hazırlanmış köşe. İLE Hava basıncı birimi. )
- BAR ile BARİYER
( Çubuk, hava basıncı ölçüsü. İLE Engel. )
- BAR ile/||/<> BARİYER ile/||/<> BANT
( Çubuk. İLE/VE/|| Engel. İLE/VE/|| Şerit. )
- BAR ile BAROMETRE ile BAROSKOP
( C.G.S. sisteminde, basınç birimi. [1 bar= 1 din/cm²=0,1000 Pa.] İLE Atmosfer basıncını ölçen aygıt. İLE İçinde sıvı bulunan, bir U tüpü biçiminde olan ve hava basıncındaki değişimleri kaydeden bir aygıt. )
- BAR ile MİLİBAR[Fr.]
( ... İLE Bir barın, binde biri değerinde, atmosfer basıncı ölçü birimi. )
- BÂR ile/değil/yerine YÂR
- BARA DALYANI :
( Rumelifeneri kıyılarında kurulan bu dalyan uzun zamandan beri kurulmamaktadır. )
- BARACK OBAMA
- BARAK/BARAQ ile BARAKLIG/BARAQLIG
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Tüylü bir köpek. İLE Baraq benzeri. )
- BARAK ile BARAK
( Tüylü, kıllı çuha. İLE Bir cins tüylü av köpeği. )
- BARAKA ile HUĞ
( ... İLE Saz ya da kamıştan yapılmış baraka. )
- BARAKA ile IGLOO/APUTIAK
( ... İLE Eskimoların kar ve buzdan yaptığı ev. )
- BARAKA ile SALAŞ[Macarca]
( ... İLE Sebze, meyve vb. satmak için kurulmuş, eğreti, derme çatma dükkan. | Tahtadan yapılmış baraka. )
- BARAKA ile/ve SIĞINAK/PENÂH[Fars.]/MELCE'[Ar. < MELÂCİ]
( ... İLE/VE Sığınılacak, iltica edilecek yer. | Hâmî. )
- BARAKA ile TAVHÂNE[Fars.]
( ... İLE Limonluk. | Yoksulların sığındığı sıcak yer. )
- BARAN, DURSUN ALİ (ÇAYIRBAŞI, 1935) :
( Sarıyer'de futbola başladı (1952). Bir sezon profesyonel takımda 22 lig ve bir özel olmak üzere 23 kez forma giydi. Galatasaray'a transfer oldu. )
- BARAN, EMİR BERKİ (İST. 1970) :
( Alman Lisesini bitirdi ve Boğaziçi Üniversitesi İnşaat Mühendisliğinden mezun oldu. Aynı okulda lisans ve sonra da doktora yaptı. Siyasete AKP saflarında katıldı. Sarıyer Belediye Meclisi ve İstanbul Büyük Şehir Belediye Meclisi üyesi olarak görev yaptı (2004 - 2009). )
- BARASİNGA ile/ve LERCİ
( Bataklık geyiği. İLE/VE Misk geyiği. )
- BARBAR[Fr. < BARBARE] ile/ve/||/<>/< BAR BAR
( Uygarlaşmamış kişi7topluluk. | Kaba saba, ilkel. | Kaba ve kırıcı. İLE/VE/||/<>/< Bağırma eylemiyle kullanılarak bağırışın öfkeli ve yüksek sesle olduğunu anlatan bir söz. | Bağırma eylemiyle "apaçık görünmek, ortada olmak" anlamında kullanılan bir söz. )
- BARBAROS[İt.] ile KIRMIZI SAKALLI
( Kırmızı sakallı. )
- BARBAROSOĞLU YALISI :
( Sarıyer'de Yenimahalle Caddesi üzerinde ve deniz kenarındadır. 19. yy. son çeyreğinde yapılan yalılardan olduğu zannediliyor. Gerek içi ve gerekse dış durumu ile örnek tarihi eser yapılardandır. Barbarosoğlu ailesine ait olan yalı bilahare el değiştirdi ve Torlak ailesine geçti. )
- BARBAROSOĞLU, HAYRETTİN (ÜSKÜDAR, 1942) :
( Alpulu Şekerspor'dan transfer edildi ve 2 sezon (1964 - 1966) Sarıyer'de tescilli kaldı. Bu süre içinde 29 lig, 5 kupa, 2 turnuva ve 7 özel olmak üzere toplam olarak 43 maçta oynadı. Lig maçlarında 2, kupa maçlarında 1 ve turnuva maçlarında 1 olmak üzere takımına 4 gol kazandırdı. )
- BARBAROSOĞLU, İBRAHİM HAYRETTİN CELADET (İST. 1903 - 1955) :
( Sarıyerli'dir. Kaptan - ı Derya Barbaros Hayrettin Paşa'nın soyundandır. Sarıyer'de sporun ve kulüpçülüğün gelişmesine öncülük etti. Sarıyer Gençler Cemiyeti, Sarıyer Gençlik Mahveli kurucu ve yöneticilerindendi. Sarıyer Spor Kulübünün kuruluş çalışmalarına katıldı. İlk Sarıyer Futbol takımını sahaya çıkaran kişidir. Şair olup şiirleri bestelenmiştir. "Gel gitme kadın ruhumu hicranına yakma"; "Cevrin yeter artık bu kadar olma sitemkâr" ve "Yıllarca yazık boş yere hülyalara kandım" isimli şarkıları onun şiirlerinden bestelendi. Memuriyet hayatında Gümrükler Genel Müdürlüğüne kadar yükseldi. Bu görevde iken Şurayı Devlet (Danıştay) üyeliğine seçildi. )
- BARBUNYA[Yun.] ile BARBUNYA[Yun. < BARBUN]
( Barbunyagillerden, kırmızı pullu, beyaz etli, kemikli bir balık. İLE Taneleri yuvarlak, oval ya da yassı, kırmızı benekli, bir tür fasulye. )
( MULLUS BARBATUS cum ... )
- BARBUNYA[Yun.] ile FASULYE[Yun.]
( ... cum PHASEOLUS VULGARIS )
- BARBYSOS değil/yerine/= KÂĞITHANE
- BARÇA ile BARÇAN ile BARÇUK/BARÇUQ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Tümü, hepsi. İLE Bir yer adı. İLE Afrasiyab'ın kurduğu bir kent. )
- BARDAK DOLDURURKEN, DUDAK PAYI
( İçecekler ağzına kadar doldurulmaz. Hem taşırken dökülmemesi için, hem de içerken dudak payı denen bir boşluk bırakmak gerekir. )
- BARDAK ERİĞİ ile CAN ERİĞİ ile ÇAKAL ERİĞİ | [Lat. PRUNUS SPINOSA] ile DAĞ ERİĞİ ile GÖVEM ERİĞİ ile MALTA ERİĞİ/YENİDÜNYA ile TÜRBE ERİĞİ
( TÜRBE ERİĞİ: Gülgillerden, kırmızı, tatlı, küçük çekirdekli, etinden kolay sıyrılabilen bir tür erik. )
- BARDAK-ÇANAK
- BARDAK ile SAĞRAK/KADEH
- BARDAQ[Azr.] = SÜRAHİ[Tr.]
- BARELY :/yerine ZAR ZOR
- BAREM[Fr. < BARÈME] değil/yerine/= DERECE ÇİZELGESİ
( Hazır cetvellerin sonucuna dayanılarak yapılan hesaplar için kullanılan terim. | Devlet memurlarının maaşlarının derece ve tutarlarını düzenleyen çizelge. )
- BARFİKS[Fr. < BARRE FIXE] ile BARPARALEL[Fr. < BARRE PARALLÈLE]
( Çeşitli gövde hareketleri yapmaya elverişli 1 - 1,5 metre yüksekliğinde, kendi ağırlığınızı yukarı çekmenizi sağlayan, iki ayak üzerine tutturulmuş çubuklu jimnastik aracı. İLE Dikey direkler üzerine paralel olarak tutturulmuş iki tahta çubuktan oluşmuş jimnastik aracı. )
- BÂRİ[Fars.] değil/yerine/= EN AZINDAN / HİÇ OLMAZSA
- BÂRÎ ile BÂRÎ[Fars.] ile BÂRİ'/BÂRİA[Ar. < BERÂAT]
( Yaratan, yaratıcı. İLE Hiç olmazsa, bir kere, hâsılı. İLE Mükemmel, güzel, üstün. )
- BARIG ile BARIG ile SASIG BARIG ile BARIK/BARIQ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Varmak/ulaşmak, vardı/gitti. İLE Pis kokan herhangi bir şey. İLE İkileme. İLE Kişilere yönelik davranış ve tutum. )
- BARIGSADI ile BARIMSINDI ile BARINDI ile BARINDI ile BARIŞDI
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Gitmek istedi. İLE Gidermiş gibi yaptı.[Gerçekte gitmedi.] İLE Gidiyormuş gibi göründü. İLE Çıktı. İLE Onlar, birbirine gitti.[Yardımlaşmayı ya da rekabet etmeyi anlatmak üzere] )
- BÂRİK[Ar.] ile BÂRÎK[Ar.]
( Parıldayan. İLE Nâzik, dakik, rakik/ince. )
- BÂRİKA-İ HAKİKAT[Ar.] ve/||/<>/< MÜSÂDEME-İ EFKÂR[Ar.]
( Gerçeğin kıvılcımı, düşüncelerin çatışmasından çıkar.
Bârika-i hakikat, müsâdeme-i efkârdan doğar. )
( Gerçeğin kıvılcımı. VE/||/<>/< Düşüncelerin çatışması. )
- BARİKAT[Fr. < BARRICADE] değil/yerine/= ENGEL
( Bir yolu ya da geçidi kapamak için her türlü araçtan yararlanılarak yapılan engel. )
- BARİKAT[Fr. BARRICADE] değil/yerine/= ENGELLEK
- BARINAK:
MAMUT KEMİĞİNDEN ile/<>/> GÖKDELEN
- BARINAK ile APATAM
( ... İLE Afrika yerlilerinin barınağı. )
- BARINAK ile GÜME/GÜMELE
( ... İLE Bostanda kurulan bekçi barınağı. )
- BARINAK ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/> TAPINAK
- BARINDIRMA ile KAPSAMA
- BARINMA ile/ve BÜRÜNME
( MELCE'[Ar.]: Barınak, sığınak. )
- BARIŞ MANÇO KÜLTÜR MERKEZİ ile BARIŞ MANÇO KÜLTÜR MERKEZİ
( Kadıköy'de. İLE Avcılar'da. )
- BARIŞ ve TUTKU =/||/<>/> SAADET
- BARIŞ:
ÇOK KUTUPLU, SIRADÜZENLİ[HİYERARŞİK] DENGE "DÜZENİ" ile ÇİFT KUTUPLU "DÜZEN" ile TEK BİR DEVLETİN "DÜZENİ"[PAX ROMANA]
- BARIŞ:
KENDİNLE ve/||/<> DÜNYAYLA
( Kendiyle barışmayan, dünyayla barışamaz.
Kendinde, dünyayla barışmayan, kendiyle barışamaz. )
- BARIŞ(TIR)MAK:
BAŞKALARINI ile/ve/değil/<> KENDİNİ (KENDİNLE)
( Zaman zaman. İLE/VE/<>/DEĞİL Her zaman. )
- BARIŞ ve/||/<>/> BAĞIŞ
- BARIŞ ve/<> KURTULUŞ
- BARIŞ = SULH = PEACE[İng.] = LA PAIX[Fr.] = DER FRIEDEN[Alm.] = LA PACE[İt.] = LA PAZ[İsp.] = PAX[Lat.] = HE EIRENE[Yun.] = SELÂM, SULH[Ar.] = ÂŞTÎ[Fars.] = VREDE[Felm.]
- BARIŞ ile/ve/değil UZLAŞMAK
- BARİSFER/PİROSFER[Fr.] değil/yerine/= AĞIR KÜRE
( Dünyanın ateş halindeki çekirdeği. )
- BARIŞI:
KURMAK ile/ve/||/<>/> KORUMAK
- BARIŞMAK ile/ve/değil/yerine AŞMAK
- BARIŞMAK ile BARIŞIK OLMAK
- BARIŞMAK ile/ve UNUTMAK
( TO PEACE vs./and TO FORGET )
- BARIŞMAK ile/ve/||/<>/> YAKINLAŞMAK
- BARIŞTA ile/ve/ne yazık ki/<>/>< "SAVAŞTA"
( Çocuklar, anne-babasını toprağa verir. İLE/VE/NE YAZIK Kİ/<>/>< Anne-babalar, çocuklarını toprağa verir. )
- BARIŞTIRICI ile/ve/||/<> KURTARICI
- BARİT ile BARİTİN
( Baryum oksit [BaO] ya da Baryum Hidroksit [Ba (OH)2]. İLE Doğal Baryum Sülfat [Ba So4] )
- BARİYER[< İng. BARRIER] değil/yerine/= ÖNLEÇ/ENGEL
- BARİYER[İng., Fr. < BARRIER] değil/yerine/= ENGEL
- BARİYER değil/yerine/= ENGEL
- BÂRİZ (OLAN) ile SABİT (OLAN)
( CLEAR/OBVIOUS vs. CONSTANT )
- BÂRİZ[Ar.] değil/yerine/= BELİRGİN
- BARİZ ile/ve/||/<>/> İBRAZ
( Açık, göze çarpan, belirgin. İLE/VE/||/<>/> Ortaya koyma, gösterme, meydana çıkarma. )
- Barış ve KONUŞ!!! -ve
- Barışçıl KONUŞ!!!
- BARK/BARQ[EV BARK/EW BARQ] ile BARQIN
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Yalnız başına kullanılmaz ancak ikilemeyle anlamlanır. İLE Hiçbir şeyin kendini yolundan alıkoyamadığı kişi/yolcu. )
- BARKOD değil/yerine/= TANITKI
- BARKSAN/BARXAN ile/||/<> BARKSAN/BARXAN
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Aşağı Çin. İLE/||/<> Kaşgar yakınlarındaki bir dağın tepesinde bulunan bir kale. )
- BARLAS, CEMİL SAİT (İST. 1905 - 1964) :
( İ.Ü. Hukuk Fakültesinden sonra Almanya'da Heidelberf Hukuk Fakültesini bitirdi. Hukuk Doktoru unvanı aldı. Etibank Hukuk Müşavirliği, İstanbul Asliyle Mahkemesi Azalığı, VII - VIII. Dönem Gaziantep Milletvekilliği, Kurucu Meclis Cumhuriyet Halk Partisi Temsilciliği (6.O1.1961 - 25.10.1961) ile Ticaret, Ekonomi ve Devlet Bakanlıkları yaptı. Yeniköylüdür. )
- BARO[Fr. < BARREAU] değil/yerine/= AVUKATLAR BİRLİĞİ
( Bir şehir ya da bir bölge avukatlarının bağlı olduğu meslek kuruluşu. )
- BAROGRAF[< Fr. < Yun.] ile BAROMETRE[< Fr. < Yun.] ile BAROSKOP[< Fr. < Yun.] ile BAROSTAT[< Fr. < Yun.]
( Yükseltiyazar.[BAROS: Ağırlık. | GRAPHEIN: Yazmak.] İLE Basınçölçer. [BAROS: Ağırlık. | METRON: Ölçü.] İLE Havanın, içinde bulunduğu nesnelerin ağırlığı üzerine yaptığı hafifletici etkiyi gösteren ve hava basıncında oluşan değişimleri kaydeden, havası boşaltılabilen bir fanus içinde terazisi bulunan fizik aygıtı.[BAROS: Ağırlık. | SKOPEIN: Gözlemlemek.] İLE Basıncı sabit bir değerde tutmaya yarayan aygıt.[BAROS: Ağırlık. | STAT: Durum, ölçek.] )
- BAROK ile GEÇ BAROK
- BAROMETRE
- BAROMETRE[< Fr. < Yun.] değil/yerine/= BASINÇÖLÇER
- BARORECEPTOR değil/yerine/= BASINÇ ALMACI
- BARORESEPTÖR ile/||/<> BAROREŞEKS
( Basınç almacı. İLE/VE/|| Basınç tepkesi. )
- BAROTRAUMA değil/yerine/= BASINÇLA ÖRSELENME
- BARREL :/yerine VARİL
- BARRETT ÖZOFAGUSU ile/||/<> ÖZOFAJİT
( Yemek borusu gözelerinin mide asidine maruz kalması sonucu değişmesi. İLE/||/<> Yemek borusunun yangılanması. )
- BÂRRÎ[Ar.] ile BÂRİYY[Ar.]
( İnce kumaştan örülen hasır. İLE Hasır. )
- BARRIER :/yerine BARİYER
- BARS ile BARS ile BARS
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Bit ya da pire gibi hayvanların ısırmasıyla ya da çıban çıkmasıyla oluşan gövdedeki herhangi bir kabartı. İLE Pars.[yırtıcı bir hayvan] İLE Türk takviminin on iki yılından biri. )
- BARSAM ile BERLAM
( Yüzgeçleri dikenli ve zehirli, bir çeşit çarpanbalığı. İLE İnce pullu, sırtı açık kahverengi, yanları ve karnı beyaz, ortalama 30-40 cm. boyunda, Marmara ve Ege Denizi ve Akdeniz'de çokça bulunan bir balık türü. )
( TRACHINUS VIPERA cum MERLUCCIUS MERLUCCIUS )
- BART[Oğuz] ile/||/<> BART
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Su içilen çömlek. İLE/||/<> Bir sıvının miktarını belirlemeye yarayan herhangi bir ölçü kabı. )
- BARUT
( GUNPOWDER )
- BARUT (ÇİN) ile/||/<> MODERN PATLAYICILAR
( Çinliler barutu 9. yüzyılda keşfetti İLE modern patlayıcılar 19. yüzyılda geliştirildi. )
( Tang Hanedanlığı Simyacıları tarafından 850 yılında keşfedildi/formüle edildi. )
- BARUT, MİNHACETTİN (İST. 1936 - 1999) :
( Sakarya Kulübünden transfer edildi. Dört sezon Sarıyer'de oynadı. Sarıyer forması altında 57 Lig, 2 Kupa maçı olmak üzere 59 resmi ve 7 özel maçla birlikte 66 maç oynadı. Takımı adına 11'i lig 2 özel maçta olmak üzere 13 gol kaydetti. Bir maçta (1956/57 Hasköy maçı) kafa ile dört gol atarak bir rekor yaptı. Futbolu bıraktıktan sonra antrenör ve teknik direktör olarak görev yaptı. Sarıyer S.K. de de teknik direktörlük yaptı. 1999 depreminde Çınarcık'ta enkaz altına kalarak eşi ile birlikte hayatını kaybetti. )
- BARY- ile/||/<> BAR-/BARO-
( Ağır, güç, zor. İLE/||/<> Ağırlık. )
- BARYE -ile
- BARYON İLE MEZON İLE HADRON ile/||/<> KUARK BİLEŞİKLERİ
( Kuarklardan oluşan parçacık türleri. )
( Formül: p = uud İLE n = udd )
- BARYONİK MADDE ile/||/<> KARANLIK MADDE
( Baryonik normal %5, karanlık görünmez %27. )
( Formül: Atom İLE WIMP/axion )
- BARYUM[Fr.] ile
( Atom sayısı 56, yoğunluğu 3,78 olan, doğada en çok baryum sülfat ve baryum karbonat olarak bulunan, havada çabuk oksitlenen, gümüş renginde, katı ve basit bir öğe. [simgesi: Ba] )
- BAŞ AĞRISI ile/ve/<> KARIN AĞRISI
( [durumlar/"sorunlar"] "Kaldırılamadığında". İLE/VE/<> "Sindirilemediğinde". )
- BAŞ AĞRISINDA:
MİGREN[Fr. < Yun.] ile/değil GERİLİM TİPİ
( Açıklamalarını okumak için burayı tıklayınız... )
- BAS BAS (BAĞIRMAK)
- BAŞ BAŞA ile/değil/<> BİRE BİR
- BAŞ BİTİ ile/ve GÖVDE BİTİ ile/ve KASIK/PUBİS BİTİ
( ... İLE/VE Sadece elbiselerimizin üzerinde yaşarlar. İLE/VE Eşeysel örgenlerin çevresindeki kıl diplerine yerleşen bit. )
( ... İLE/VE 70.000 yıl önce, baş bitinden evrilmişlerdir. İLE/VE ... )
( Bir başta, en fazla 100 bit bulunur. [1 ayda bu sayıya ulaşırlar.] )
( Bitler, sıçrayamadıklarından dolayı ancak temas edilerek bulaşırlar. )
( Bitler, günde 6 yumurta bırakırlar. )
( Bit yavruları, yumurtadan çıkabilmek için bulundukları yumurtanın içine hava emerler. Yumurta kırılana kadar basınç artarak patlar ve bu biçimde dışarı çıkarlar. [1 haftada yetişkin olurlar.] )
( Bazı bitler oldukça zararlıdır. [İnsan gövdesine yapışan bitlerin dışkılarında tifüs ve siper humması gibi hastalıklar bulunur.] )
( ... ile/ve GORİL BİTİ[Lat. PTHIRUS GORILLAE] ile yakın akrabalardır. [DNA'ları 3 milyon yıl önce ayrılmıştır.] )
( BİTOTU: Sıracagillerden, çok çeşidi bulunan ve kuzey yarımkürede yetişen bir bitki. [Lat. PEDICULARIS] | Bitlere karşı kullanılan bir özdek/madde. )
( HEADLOUSE vs./and BODY LOUSE vs./and CRAB LOUSE )
( PEDICULUS HUMANUS CAPITIS cum/et PEDICULUS HUMANUS HUMANUS cum/et PTHIRUS PUBIS )
- BAŞ DİPLOMAT[Fr. < DIPLOMATE]/DUAYEN[Fr. < DOYEN] -ile
( Kordiplomatikte başta gelen diplomat. )
- BAŞ DÖNMESİ ile DENGESİZLİK
( )
- BAŞ DÖNMESİ ile VERTİLİGO
- BAŞ EDİLEMEZ/LİK ile ELDE TUTULAMAZ/LIK
- BAŞ GÖZÜ ile/ve KALP GÖZÜ ile/ve SIR GÖZÜ
( "SUYUN AKMAYA BAŞLADIĞI KAYNAK" )
- BAŞ MELEK ile/ve CEBRAİL
( ... İLE/VE Meleklerin birliği. )
( ... İLE/VE Cebrail, anlayış ve ilimdir. )
- BAŞ PARMAK TIRNAĞI ile/ve ORTA PARMAK TIRNAĞI
( En hızlı uzayan. İLE/VE En yavaş uzayan. )
- BAŞ-GÖZ (ETMEK)
( Evlendirmek. )
- BAŞ, PROF. DR. REFİK (EDİRNE, 1929) :
( Üniversite Öğretim Üyesi. İlk, orta ve Lise öğrenimini Edirne'de okudu. 1947'de Ankara Yüksek Ziraat Enstitüsü Orman Fakültesine girdi ve 1951'de Orman Mühendisi olarak mezun oldu. Bir süre Orman Genel müdürlüğü bünyesinde çalıştıktan sonra askerliğini yaptı. Açılan asistanlık sınavını kazanarak 1959'da İ.Ü. Orman Fakültesi Orman Entomolojisi Kürsüsünde asistan oldu. "Türkiye'de Orman Yangınları Problemi ve Bazı Klimatik Faktörlerin Yangınlara Etkileri Üzerine Araştırmalar" konulu tezi ile ve Pekiyi derece ile "Ormancılık İlimleri Doktoru" unvanını aldı. Yurtdışına giderek inceleme ve araştırmalarda bulundu. "Türkiye'de Orman Ağaçları ve Zarar yapan zar kanatlılar (Hymenoptera) Üzerine Araştırmalar" tezi ile "Üniversite Doçenti" unvanını aldı. "Türkiye İçin Yeni Bir Bitki Zararlısı Hyphantria Cunca (Drury) Lepidop tera Arctiidae" konulu tezi ile Profesörlüğe yükseldi. İ.Ü. Orman Fakültesi Orman Entomolojisi Anabilim Dalı Başkanlığı da yaptı. Yayınları: 1) "Türkiye'de Orman Yangınları ve Bazı Klimatik Faktörlerin Yangınlara Etkileri Üzerine Araştırmalar", 2) " Türkiye'de Orman Ağaçarnda Zarar Yapan Kanatlılar" , 3) Marmara Bölgesinde 1971 - 1972 Kış Soğuklarının Hızlı Gelişen Ekzotik Orman Ağacı Türlerine Etkileri Üzerine Araştırmalar", 49 Türkiye'de Kıl Keçi ve Orman İlişkileri" kitaplarını yayınladı ve ayrıca yayınlanmış pek çok bilimse makale ve raporu var. )
- BAS ile BAS[Fr. < BASSE]
( "Çekil, yürü, git, defol!" anlamında kullanılan bir söz. İLE En kalın erkek sesi. | Sesi böyle olan sanatçı. | En kalın sesli orkestra çalgısı. )
- BAŞ ile BAŞ/HEAD[İng.]
- BAŞ ile/||/<> BAŞ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Baş. İLE/||/<> Yara. )
- BAŞ = HEAD[İng.] = TÊTE[Fr.] = HAUPT[Alm.] = TESTA[İt.] = CABEZA[İsp.] = CAPUT[Lat.] = HE KEFALE[Yun.] = REİS[Ar.] = SER[Fars.] = HOOFD[Felm.]
- BAŞ ile KAFA
- BAŞ ile/ve LEŞ
- BAŞ ile ÖN
- BAŞ ile UC
- BAŞA BAŞ (MÜCADELE ETMEK)
- BAŞA DÜŞMƏK[Azr.] = ANLAMAK[Tr.]
- BAŞA GELEN:
YOLDAŞTAN ile/ve/değil/||/<>/< YOLDAN
- BAŞA GETİRMEK ile/değil BAŞA GEÇİRMEK
- BAŞA KAKMAK ile/ve/<> KENDİN YAPTIN ZANNETMEK
- BASA ile/||/<> BASAN
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Sonra. İLE/||/<> Cesedi gömüldükten sonra ölenin adına verilen yemek. )
- BAŞAĞAÇ -ile
( Boyuna dikey yönden kesilmiş olan ve yıl halkaları çember biçiminde görüntü veren ağaç. )
- BAŞAK, SPİKA = SÜNBÜLE = ÉPI
- BAŞAK/BAŞAQ / TEMREN ile/||/<> BAŞAK/BAŞAQ[Çigil]
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Ok ya da kargının ucuna geçirilen sivri demir. İLE/||/<> Çarık. )
- BAŞAK ile BAŞAK
( Arpa, buğday, yulaf gibi ekinlerin, taneleri taşıyan kılçıklı başı. | Tarlalarda, bağlarda, dökülmüş ya da tek tük kalmış olan ürün. İLE Zodyak üzerinde Aslan ile Terazi burçları arasında bulunan burcun adı. )
- BAŞAK ile SAKSIGÜZELİ
( ... İLE Damkoruğugillerden, yaprakları etli, çiçekleri başak biçiminde bir süs bitkisi. )
( ... cum COTYLEDON UMBILICUS )
- BAŞAKLANMAK -ile
( Başak bağlamak, tutmak. )
- BÂŞÂM[Fars.] ile BÂŞÂME/BÂŞÛME[Fars.]
( Perde, örtü. İLE Hanımların örtündükleri yaşmak, bürümcük, tülbent, başörtüsü, namaz bezi. )
- BASAMAK ile ASANSÖR
- BASAMAK ile/= BAGNA
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( ... İLE Merdivenin bir basamağı. )
- BASAMAK ile/ve/değil EŞİK
- BASAMAK ile/ve/değil/<> TARAÇA[İt. < TERRAZZA]
- BAŞAR, SAMİ (MALATYA, 1973 - 2000) :
( Vanspor'dan transfer edildi. İki sezon (1993 - 1995) tescilli kaldı. 25 Lig, 3 Kupa maçı olmak üzere 28 resmi ve 24 özel maçla birlikte 52 maçta Sarıyer forması giydi. 2000 de trafik kazasında hayatını kaybetti. )
- BASAR ile/||/<> BASARLIG
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Dağ sarımsağı. İLE/||/<> Sarmısakla kaplı. )
- BASAR ile/ve/<> BASÎRET
( Dış/organik gözler. İLE/VE/<> İç göz, "kalp" gözü. | Hakk'tan görüş, seziş. )
- BAŞARAN, TURAN :
( Refah Partisinde de siyasete atıldı ve 1994/1999 döneminde Sarıyer Belediye Meclisine üye olarak seçilerek görev yaptı. )
- BAŞARI (ÖYKÜSÜ) ile/ve/||/<> BAŞARISIZLIK (ÖYKÜSÜ)
(
)
- BAŞARI GÖSTERGESİ:
TAKDİR (İLE) ile/ve/değil/yerine/< TAKLİT (İLE)
- BAŞARI İÇİN YAŞAMAK ile/değil/yerine YAŞAMI/NI SÜRDÜRMEK
- BAŞARI:
ZEKÂ ve/değil/||/<>/< SORUNLARLA UĞRAŞMAKTAN VAZGEÇMEYEREK
- BAŞARI:
KAZANILABİLEN ile/ve/||/<>/> KAYBEDİLEBİLEN
- BAŞARI:
SABIR ve/+/x/||/<>/> ÇALIŞMA ve/+/x/||/<>/> İSTİKRAR ve/+/x/||/<>/>
DENEME ve/+/x/||/<>/> KOŞULLAR ve/+/x/||/<>/> ZAMAN, ZEMİN
- BAŞARI ile/ve/||/<> "TUTUNMAK"
- BAŞARI ile/ve/değil/||/<>/< BİRİKİM
- BAŞARI ve/<>/< ÇABA
- BAŞARI ile DEĞER
( Başarılarınızı değerlerinize bağlarsanız, başarısızlıklarınızı da değerlerinize bağlarsınız. )
- BAŞARI ile/ve/||/<>/< İÇSELLEŞTİRME
- BAŞARI ve/=/||/<>/>/< MUTLULUK
- BAŞARI ile/ve/||/<>/< ÖTEKİLERİN BAŞARISI
( Başarıya ulaşmanın en hızlı yolu, ötekilerin başarısına (da) yardımcı olmaktır. )
( The fastest way to succeed is to help others succeed. )
( SUCCEED vs./and/||/<>/< OTHERS SUCCEED )
- BAŞARI ve/||/<>/>/< ÖZGÜVEN
- BAŞARI ile/ve PARA KAZANMAK/SAHİBİ OLMAK
- BAŞARI ile/değil/ne yazık ki SONUÇ MERKEZLİLLİK/ODAKLILIK
( Bir şeyin/durumun, "çoğunluk" tarafından istenmesi, kabul görmesi, başarı değildir/olamaz! )
- BAŞARI = SUCCESS[İng.] = SUCCÈS[Fr.] = ERFOLG[Alm.] = SUCCESSO[İt.] = ÉXITO[İsp.]
- BAŞARILARDA ve/||/<> FELÂKETLERDE
( Gururu yenmek. VE/||/<> Ümitsizliğe direnmek. )
itibarı ile 2.450 başlık/FaRk ile birlikte,
2.450 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(5/11)
(1996'dan beri)