Bugün[24 Ekim 2025]
itibarı ile 21.684 başlık/FaRk ile birlikte,
21.684 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.


Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(50/88)


- KOORDİNASYON AKSİYOMU ile/ve/||/<> BAĞLANTI BELİTİ


- KOORDİNASYON BİLEŞİĞİ ile/||/<> İYONİK BİLEŞİK

( Koordinasyon merkez-ligand, iyonik katyon-anyon bağıdır )

( Formül: [Fe(CN)₆]⁴⁻ İLE NaCl )


- KOORDİNAT[Lat.] ile/değil/< ORDİNAT[İng. < Lat.]

( Belirli bir molekül içinde, özel bir konuma sahip bir atoma bağlı olan atom ya da atom grubu. İLE/DEĞİL/< Bir noktanın, uzaydaki yerini belirtmeye yarayan çizgilerden biri. [Çoğunlukla, apsise dikey olarak çizilir.] )


- KOPARMAK ile SIYIRMAK


- KÖPEK ile KANİŞ/RAKÎB/PODDLE[İng.< (Alm.: Suya atlamak. [ilk başta ördek avlamada kullanılmalarından dolayı])]


- KÖPEK ile YABAN KÖPEĞİ/KIRMIZI KÖPEK

( ... İLE Büyük Sahra'nın güney ve doğu kesimlerinde yaşarlar. )

( 400'den fazla köpek türü vardır. )

( Tüm köpek türlerinin kökeni gri kurtlardan gelmektedir. )

( Dünyadaki hiçbir canlı biçim ve boyut olarak bu kadar çeşitlilik göstermez. )

( Köpeklerin burnunda 220 milyon koku alma hücresi bulunur. [İnsanda 5 milyon] )

( Köpeklerin burnu, insandaki parmakizi gibi her biri kendine özgüdür. )

( Köpeklerin burnuna hava tutulur -ya da bir biçimde üflenirse- kaçarlar. )

( Neşeli köpekler kuyruklarını, daha çok gövdelerinin sağ tarafına doğru sallarlar. [Üzgünlerse sola] )

( Köpekler, mavi ile sarıyı ayırabilirler fakat yeşille kırmızıyı ayıramazlar. )

( Herhangi bir tür köpek herhangi bir türle çiftleştirilebilir. )

( Bilinmeyen bir nedenle, köpekler melez bir tür meydana getirmek için çiftleştirildiklerinde, çiftleşen iki tür arasında ortalama bir sonuç almak yerine çoğu zaman hiç beklenmedik bir sonuçla karşılaşılır. Bu yeni tür yine başka türlerle çiftleşerek üreme yetisini sürdürür. )

( DÜĞÜMLENME: Köpekler arkadan birleşerek çiftleşirler fakat daha sonra bacaklarından birini eşlerinin üzerinden geçirerek arka arkaya gelmiş olurlar. Bu olunca eril köpeğin penis ucu[bulbus glandis] kan pompalanarak şişer ve bu da geri çekilmeyi olanaksızlaştırır. Bu durum sperm sızmasını engellemeye yarar. Boşalma olana kadar bir iteleme süreci yaşanır ve sonucunda penis küçülerek köpekler birbirinden ayrılabilir. )

( Parmakizi gibi, köpekler de burun izleriyle tanınabilirler. )

( Gebelik süreleri 63-70 gündür. İLE ... )

( Köpek, öfkeyi[gazabı] simgeler. )

( CANIS MAJOR: GECE GÖRÜNEN ile/ve GÜNDÜZ GÖRÜNEN )

( BASBASA: Köpeğin, kuyruğunu sallayarak sokulması. | Dalkavukların hali. )

( LÂHİS[Ar.]: Sıcaktan ya da susuzluktan dilini çıkararak soluyan köpek. )

( TAHALLÜB-İ RİEVÎ[Ar.]: Köpeğin, dilini çıkararak soluması. )

( TEHÂRÜŞ-İ KİLÂB[Ar.]: Köpeklerin hırıldaşarak dalaşması. )

( VÜLÛG[Ar.]: Köpeğin su içmesi. )

( PUPPY: Köpek ve köpekbalığı yavrusu. )

( Öteki dillerde HAV HAV[Türkçe'de] tanımları/seslendirmeleri:
* HEM HEM[Arnavutluk'ta]
* VENG VENG[Çin'de]
* GONG GONG[Endonezya'da]
* BAU BAU[İtalya'da]
* VOFF[İzlanda'da]
* BAP BAP[Katalan'da]
* HOV HOV[Slovenya'da]
* HAF HAF[Ukrayna'da]
* GAV GAV[Yunanistan'da] )

( Bazı köpek cinsleri:
Affenpinscher (Affenpinscher)
Afgan Tazısı (Afgan Hound)
Aidi (Aidi)
Airedale Teriyeri (Airedale Terrier)
Akbaş (Akbash Dog)
Akita (Akita Inu)
Alabay (Alabay)
Alaska Malamutu (Alaskan Malamute)
Alman Çoban Köpeği (German Shepherd Dog)
Alman Kısa Tüylü Puanteri (German Shorthaired Pointer)
Alman Pinscher
Alman Telsi Tüylü Puanteri (German Wirehaired Pointer)
Amerikan Cocker Spaniel (American Cocker Spaniel)
Amerikan Eskimo Köpeği (American Eskimo Dog)
Amerikan Fokshaundu (American Foxhound)
Amerikan Pit Bull Terrier (Pitbull)
Amerikan Staffordshire teryesi (American Staffordshire Terrier)
Amerikan Su Spanyeli (American Water Spaniel)
Australian Cattle Dog
Australian Shepherd
Australian Terrier
Bandog
Base (Basset Hound)
Basenji (Basenji)
Batı Highland beyaz teryesi (West Highland White Terrier)
Beagle (Beagle)
Bearded Collie
Bedlington Terrier
Belgian Malinois
Belçika Çoban Köpeği (Belgian Sheepdog)
Belgian Tervuren
Bernese Mountain Dog
Bichon Bolognese
Bichon Frise
Black and Tan Coonhound
Black Russian Terrier
Bloodhound (Bloodhound)
Border Collie
Border Terrier
Borzoy (Borzoi)
Boston Terrier
Bouvier des Flandres
Boxer
Bretagne Epanyölü (Brittany)
Brie Çoban Köpeği (Briard)
Brüksel Griffonu (Brussels Griffon)
Bull Terrier
Buldok (Bulldog) Boğa Köpeği
Bulmastif (Bullmastiff)
Cairn Terrier
Canaan Dog
Cardigan Welsh Corgi
Cavalier King Charles Spaniel (Cavalier King Charles Spaniel)
Chesapeake Bay Retriever
Chihuahua (Chihuahua)
Chinese Crested
Chow Chow (Chow Chow)
Clumber Spaniel
Cocker Spaniel
Collie (Collie)
Curly-Coated Retriever
Dakhund (Dachshund)
Dalmaçyalı (Dalmatian)
Dandie Dinmont Terrier
Danua (Great Dane)
Doberman (Doberman Pinscher)
Dogo (Argentine Dogo)
English Cocker Spaniel
English Foxhound English Springer Spaniel
English Toy Spaniel
Field Spaniel
Finnish Spitz
Fin Tazısı Flat-Coated Retriever
Foksterye (Fox Terrier)
Fransız Buldoğu (French Bulldog)
Gazel Tazısı (Saluki)
Giant Schnauzer
Glen of Imaal Terrier
Golden Retriever (Golden Retriever)
Gordon Seter (Gordon Setter)
Great Pyrenees
Greater Swiss Mountain Dog
Greyhound (Greyhound)
Harrier
Havanese
Ibizan Hound
İngiliz Buldoğu (Bulldog)
İngiliz Fokshaundu (English Foxhound)
İngiliz Seteri (English Setter)
İrlanda Seteri (Irish Setter)
İrlanda Teriyesi (Irish Terrier)
İrlanda Su Spanyölü (Irish Water Spaniel)
İrlanda Kurt Köpeği (Irish Wolfhound)
İskoç Teriyeri
Italian Greyhound
Japon Köpeği (Japanese Chin)
Kangal (Kangal Dog) Sivas Kangal
Keeshond
Kerry Blue Terrier
Komondor
Kuvasz
King Charles Spaniel
Labrador Retriever (Labrador Retriever)
Lakeland Terrier
Landseer (Landseer)
Lhasa Apso
Löwchen
Labradoodle
Macar Vizsla (Hungarian Vizsla)
Maltese
Manchester Terrier
Mastiff
Miniature Bull Terrier
Miniature Pinscher
Miniature Schnauzer
Neapolitan Mastiff
Newfoundland (Newfoundland)
Norfolk Terrier
Norwegian Elkhound
Norwich Terrier
Nova Scotia Duck Tolling Retriever
Old English Sheepdog
Otterhound
Pap Rusel (Papillon) Terriyer
Parson Russell Terrier
Pekinez (Pekingese)
Pembroke Welsh Corgi
Petit Basset Griffon Vendéen
Pharaoh Hound
Plott Pointer (Pointer)
Polish Lowland Sheepdog
Pomeranian
Poodle
Portekiz Su Köpeği (Portuguese Water Dog)
Pug (Pug)
Puli (Puli)
Papplion
Rhodesian Ridgeback
Rottweiler (Rottweiler)
Saint Bernard (Saint Bernard)
Samoyed
Saluki (Saluki)
Schipperke
Scottish Deerhound
Sealyham Terrier
Shar-Pei (Shar Pei)
Shetland Sheepdog
Shiba Inu
Shih Tzu
Sibirya Kurdu (Haski)
Silky Terrier
Skye Terrier
Smooth Fox Terrier
Soft Coated Wheaten Terrier
Spinone Italiano
Staffordshire Bull Terrier
Standard Schnauzer
Sussex Spaniel
Tibetli Mastiff
Tibetli Spaniel
Tibetli Terrier
Toy Fox Terrier
Vizsla (Vizsla)
Yorkshire Teriyeri (Yorkshire Terrier)
Weimaraner
Welsh Springer Spaniel
Welsh Terrier
Whippet (Whippet)
Wire Fox Terrier
Wirehaired Pointing Griffon )

( HOŞHOŞ: Çocuk dilinde. )

( Köpekler, ağızlarından hızlı hızlı soluk alıp vererek gövde sıcaklıklarını düzenlerler. Terlemeyi ayaklardan yaparlar. )

( Köpeklerde 2-6 ay arası çocukluk, 6 ay - 2 yıl arası ergenlik, 2-7 yaş arası yetişkinlik ve 12 yaşa kadar olan süreç yaşlılık olarak sınıflandırılabilir.[Genel olarak yeğlenen ve yanlış yapılan "hesaplama", köpeğin yaşını yedi ile çarpmaktı.] )

( İT, KELB ile ...
KELBİYYE: Köpekgiller. )

( SEG, LÂS ile ... )

( DOG vs. WILD DOG )

( CANIS FAMILIARIS cum LYCAON PICTUS[Alacalı kurt] )

( EL PERRO con ... )

( SAMSUN: Savaşta kullanılan köpeklere verilen ad. )


- KÖPEKBALIĞI ile BAKIR KÖPEKBALIĞI


- KÖPEKBALIĞI ile BALİNA KÖPEKBALIĞI

( ... İLE Ağırlığı, 35 tona varanları vardır. Gözleri çok küçük olduğundan, avlarını koku duyularıyla algılarlar. [İnsana saldırmazlar] )

( ... İLE Saatte 6.000 lt. su filtre edebilmektelerdir. )

( ... İLE 1000 metreye kadar ve daha derine dalabilirler. )

( ... İLE Derileri en kalın hayvanlardandır. Derilerinin üzerlerindeki beneklerle sıradışı ve harika bir görüntü sergilerler. [Herbiri kendine özgüdür. 1000'inin görüntü kaydı ortak ve açık bir veritabanında bulunmaktadır.] )

( ... İLE Ağırlıklı olarak plankton yiyerek beslenirler. )

( ... cum RHINCODON TYPUS )


- KÖPEKBALIĞI ile BAMBU KÖPEKBALIĞI


- KÖPEKBALIĞI ile/değil BEYAZ YÜZGEÇLİ KÖPEKBALIĞI

( ... İLE/DEĞİL Karşılaştıkları herşeyi yiyen bir tür. )

( ... İLE/DEĞİL Okyanus açıklarında yaşar. )


- KÖPEKBALIĞI ile BODUR FENER KÖPEKBALIĞI

( .. vs. DWARF LANTERNSHARK )

( ... cum ETMOPTERUS PERRYI )


- KÖPEKBALIĞI ile BOYNUZLU KÖPEKBALIĞI

( ... İLE Pasifik ve Hint Okyanusları'nın dip bölgelerindeki kumluklarda yaşarlar. )

( ... İLE Kıvrımlı bir burnu, sivri uclu omurgaları ve tuhaf görünüşlü yüzleri vardır. )

( ... vs. HORN SHARK )

( ... cum HETERODONTUS FRANCISCI )


- KÖPEKBALIĞI ile BOZ CAMGÖZ KÖPEKBALIĞI

( SHARK vs. COW SHARK )

( ... cum HEXANCHUS GRISEUS )


- KÖPEKBALIĞI ile BÜYÜK, BEYAZ KÖPEKBALIĞI / HARHARYAS[Tr.]

( ... İLE Dişleri 50.000 jilet kadar etkilidir. Öteki köpekbalıkları gibi çiğneme yeteneği yoktur. Avını, parça parça kopararak ya da tüm olarak yutar. )

( ... İLE Gözleri, en keskin köpek balığıdır. )

( ... İLE Avlandığı büyük bir av, onu, 1-2 ay idare edebilir. )

( ... İLE Brezilya kıyılarında, 80'den fazla, beyaz köpekbalığı türü bulunmaktadır. )

( ... cum CARCHARODON CARCHARIAS )


- KÖPEKBALIĞI ile ÇİZGILİ/PİJAMALI KÖPEKBALIĞI


- KÖPEKBALIĞI ile FIRFIRLI KÖPEKBALIĞI

( ... ile )


- KÖPEKBALIĞI ile GOBLİN KÖPEKBALIĞI

( ... İLE http://www.youtube.com/watch?v=GjRSlnJ1rA4 )

( ... ile )


- KÖPEKBALIĞI ile GRÖNLAND KÖPEKBALIĞI

( ... İLE 200-600 metre derinliklerde yaşayan, ağırlıkları 1 tonun üzerine çıkabilen ve uzunlukları 6,5 - 7 metreye kadar ulaşabilen köpekbalığı. )

( ... İLE Kuzey Anlantik Okyanusu, Kanada, İzlanda ve Norveç suları, ana yaşam bölgelerini oluşturmaktadır. Grönland civarında sıkça rastlandığından dolayı bu adla anılmaktadır. )

( ... İLE )

( ... cum SOMNIOSUS MICROPHALUS )


- KÖPEKBALIĞI ile HARHARYAS


- KÖPEKBALIĞI ile HEMŞİRE KÖPEKBALIĞI

( Sürekli hareket halindelerdir. İLE Hareket etmeden durabilirler. )

( ... İLE Sadece gece avlanırlar. )

( ... İLE Karayipler'de yaşarlar. )


- KÖPEKBALIĞI ile JAPON TESTERE KÖPEKBALIĞI

( ... vs. JAPANESE SAWSHARK )

( ... cum PRISTIOPHORUS JAPONICUS )


- KÖPEKBALIĞI ile KAPLAN KÖPEKBALIĞI

( ... İLE Üzerlerindeki çizgilerin kaplanların çizgilerine benzemesinden dolayı bu adı alır. Her birinin çizgileri parmak izi gibi kendine özgüdür. )

( ... İLE Bu köpekbalıkları, öteki köpekbalıklarını da avlarlar. )

( ... cum GALEOCERDO CUVIER )

( ... vs. TIGER SHARK )


- KÖPEKBALIĞI ile KARA YÜZGEÇLİ RESİF KÖPEKBALIĞI


- KÖPEKBALIĞI ile KELER

( ... İLE Küçük köpekbalığı. )

( ... cum SQUALUS SQUATINA )


- KÖPEKBALIĞI ile LEOPAR KÖPEKBALIĞI


- KÖPEKBALIĞI ile MANTA(/YASSI KÖPEKBALIĞI)

( Suyu süzerek beslenirler. )

( Tropik ve ılıman sularda, diplerde yaşarlar. )

( Tüm balıklar arasındaki en büyük beyne sahiptir. )


- KÖPEKBALIĞI ile MAYMUNBALIĞI

( ... İLE Yuvarlak başlı, bir cins köpekbalığı. )

( ... cum SQUATINA VULGARIS )


- KÖPEKBALIĞI ile MEGALODON

( )

( ... vs. MEGALODON )

( ... cum CARCHAROCLES MEGALODON )


- KÖPEKBALIĞI ile MELEK KÖPEKBALIĞI

( ... vs. ANGEL SHARK )

( ... cum SQUATINA SAUATINA )


- KÖPEKBALIĞI ile ÖZKEDİBALIĞIGİLLER

( ... İLE Köpekbalıklarının, örtülü omurgalılara giren bir ailesi. )


- KÖPEKBALIĞI ile PAMUK KÖPEKBALIĞI

( ... İLE Liman denizlerde yaşayan, sırtı mavi, karnı beyaz, tehlikeli bir köpekbalığı. )

( ... cum CARCHARIUS GLAUCUS )


- KÖPEKBALIĞI ile PORTEKİZ KÖPEKBALIĞI

( ... vs. PORTUGUESE DOGFISH )

( ... cum CENTROSCYMNUS COELOLEPIS )


- KÖPEKBALIĞI ile SABANBALIĞI

( ... İLE Dev köpekbalığıgillerden, boyu beş metre kadar olabilen, kuyruğu sabana benzer bir köpekbalığı. )

( ... cum ALOPIAS VULPES )


- KÖPEKBALIĞI ile SİVRİ CAMGÖZ KÖPEKBALIĞI

( ... İLE Sahillerde, insana saldıran türü. )


- KÖPEKBALIĞI ile TAŞIL(FOSİL) KÖPEKBALIĞI

( ... İLE 750 yıla kadar yaşayabilmelerinden dolayı. )

( ... ile )


- KÖPEKBALIĞI ile TEHLİKELİ/SALDIRGAN KÖPEKBALIĞI

( Koku alma ve işitme duyuları iyi gelişmiş olan köpek balıkları kan kokusunu 3 km. uzaktan alabilirler. )

( Köpekbalığı ile ... )

( National Geography )

( Dünyada, 500'ün üzerinde, köpekbalığı türü bulunmaktadır. )

( image )

( Köpekbalıkları, iki gözünü de kırpabilen tek balıktır. )

( ZÂT-ÜL-EFVÂH-İL-CENBİYYE: Köpekbalığı gibi ağzında güçlü ve keskin dişleri bulunan büyük, saldırıcı balıklar sınıfı.
KIRŞU ile ... )

( SHARK vs./and SHARKS IN PERIL )

( EL TIBURON con ... )


- KÖPEKBALIĞI ile ZANBEZİ KÖPEKBALIĞI


- KÖPEKBALIĞININ:
ÖRGENLERİ ve/||/<> LORENZİNO AMPÜLLERİ


- KOPERNİK:
"MODERN ASTRONOMİNİN İLKİ" değil
ANTİK EVREN ANLAYIŞININ, SON TEMSİLCİSİ


- KOPİ PEYST[İng. < COPY PASTE] değil/yerine/= KOPYALA YAPIŞTIR


- KOPMA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KIRILMA


- KOPMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< UZAKLAŞMAK


- KÖPRÜ ile CHOLUTECA KÖPRÜSÜ

( ... İLE Honduras'ta, Choluteca ırmağı üzerinde, 484 metre uzunluğunda bir köprü.
[Honduras, fırtına ve kasırgalarıyla ünlü bir bölge. 1996 yılında, Choluteca ırmağı üzerinde yeni bir köprü inşâ etmeye karar verdiklerinde şiddetli hava koşullarına dayanmasını amaçladılar. Bir Japon firmasıyla antlaşma yapıldı ve onlar da çok sertleşebilen doğal güçlere dayanacak biçimde tasarlanmış sağlam bir köprü inşâ etti. Günümüzün tasarım ve mühendislik harikası olan yeni Choluteca köprüsü, 1998'de halkın hizmetine açıldı. Bireyler, ırmağın bir kıyısından öteki kıyısına geçerken yeni köprüye hayran kalmadan edemedi. Choluteca'nın gurur ve mutluluğuydu. O yılın Ekim ayında, "Mitch Kasırgası", Honduras'ı vurdu. Dört günde, -normalde altı aylık yağışa eşit olan- 190 santimetreküp yağmur yağdı. Her yerde yıkım oluştu. Choluteca ırmağı yükseldi ve tüm bölgeyi su bastı. Yedi bin kişi yaşamını kaybetti. Honduras'taki tüm köprüler, Yeni Choluteca köprüsü dışında yıkılmıştı. Bir sorun vardı. Köprü, olduğu gibi dururken, ona varan ve ondan çıkan yollar yok olmuştu. Önceden burada yol olduğuna gösterren en ufak bir belirti bile kalmamıştı ve hepsi bu kadar da değildi. Yaşanan taşkın, Choluteca ırmağını, yatağını değiştirmeye zorlamıştı. Yeni bir kanal yaratmıştı ve ırmak, artık köprünün altından değil yanından akıyordu. Sonuç itibarı ile köprü, kasırgaya dayanacak kadar sağlamdı ama hiçbir yere ulaşmayan bir köprü durumuna gelmişti. Dünya daha önce düşünemeyeceğimiz biçimlerde değişiyor. Ve Choluteca Köprüsü, çevremiz değiştikçe bize -kariyerimize, işimize, yaşamımıza- neler olabileceğinin harika bir örneği...] )

( )


- KOPUK ile/ve/değil/<> BAĞLANTISIZ


- KOPUK ile/ve/değil/yerine/||/<> İLGİSİZ


- KÖPÜK ile KÖPÜK
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Köpük. İLE Güğümde kaynarken taşan şey. )


- KÖPÜRME ile/ve/||/<> YÜKSELME


- KOPUŞ ile/ve/||/<> SÜREKLİLİK


- KÖR GÖZE PARMAK ile/ve/||/<> AVA GİDERKEN AVLANMAK ile/ve/||/<> CİN OLMADAN, ADAM ÇARPMAK ile/ve/||/<> DİMYAT'A, PİRİNCE GİDERKEN, ELDEKİ BULGURDAN OLMAK


- KALMA!:
KÖR ve/||/<> SAĞIR ve/||/<> DİLSİZ

( Geçmiş(in)e. VE/||/<> Şimdi'(n/y)e. VE/||/<> Geleceğ(in)e. )


- [ne yazık ki]
KÖR ŞİDDET ile NEDENSİZ ŞİDDET


- KOR ile KOR[< KOYAR]

( İyice yanarak ateş durumuna gelmiş kömür ya da odun parçası. | Kırmızı renkli. İLE Büyük acı, üzüntü ya da sıkıntı. )


- KORAY, ERKİN (İST. 1941) :

( Kadıköy'de doğdu ama Büyükdere'de büyüdü. Ses ve gitar sanatçısıdır. Anadolu Rock türünün kurucu üyelerindendir. Anadolu Rocktan hard rocka kadar pek çok özgün eserler verdi. Türk sanat müziğinin Nihansın dideden, kıskanırım gibi parçaları Türk rock müziği tarzında yorumladı. Şaşkın, Estarabim, Çöpçüler ve Fesuphanallah gibi hit olmuş arabesk rock parçaları vardır. Mesafeler yağmur gibi ve Krallar gibi önemli çalışmalara imza attı. 1960'larda elektro bağlamayı icat etti. )


- KORELASYON[Fr. < CORRELATION] değil/yerine/= BAĞINTI

( Bir nesneyi başka bir nesne ile uyarlı kılan bağ. | Organizmanın değişik yapı, özellik ve olaylarında görülen karşılıklı ilgi, bağlılık. | İki ayrı veri grubu arasında bulunan ilişki derecesinin ölçümü, deneştirme. | İki ya da daha fazla değişken arasındaki bağıntı. | Görelilik. | İki ya da daha çok nitelik arasında matematik işlemleri yardımı ile kurulan bağlılık ya da eşitlik. )


- KORELASYON ile/||/<> NEDENSELLİK

( Korelasyon ilişki İLE nedensellik sebep-sonuçtur )

( Formül: İlişki İLE sebep )


- KÖRK ile KÖRPE
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Güzellik. İLE Geç. | Mevsimi geçtikten sonra doğan kuzu, deve ve buzağı. )

( KÖRPE OĞUL: Yazın doğan çocuk. | KÖRPE FİLİZ: Geç filizlenmiş bitki. | KÖRPE YEMİŞ: Geç olgunlaşan meyve. )


- KORKAĞIN "KILICI" ile/değil/yerine/>< CESURUN BAKIŞI


- KORKAK/LAR ile/ve/değil/yerine KAÇAN/LAR


- KORKAK/LIK ile/ve/||/<>/> NUMARACI/LIK


- KORKAN ile/değil/yerine/>< GÜVENEN

( "Sahiplenir". İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Sahip çıkar. )


- KORKMAK ile/ve "NE DER/LER?" [DÜŞÜNCESİ]


- KORKMAK değil/yerine/>< YÜRÜMEK

( Yürümeyi gerektiren nedenler, korkmaya neden olanlardan daha fazladır. )


- KORKMAZ, YUSUF (ERZURUM, 1971) :

( Bağımsız mali müşavir, dernekçi, siyasetçi. Sarıyer Zekeriyaköy'de ikamet etmektedir. Fatih İlköğretim Okulu, Sarıyer Ortaokulu ve Bahçet Kemal Çağlar Lisesinden mezun oldu. Yüksek Öğrenimini Bursa Uludağ Üniversitesinde Maliye Bölümünü Ekonomist olarak tamamladı. Siyasete Doğru Yol Partisinde atıldı. Bu partide Gençlik Kolu Yönetim Kurulu üyesi ve bir dönemde Gençlik Kolu Başkanı olarak görev yaptı. AKP Parti Sarıyer teşkilatında kurucu Yönetim Kurulu Üyeliği ve İlçe Başkan Yardımcılığı yaptı. AKP tarafından düzenlenen Siyaset Akademisi Yerel Yönetimler Okulunu bitirdi. 2004 yerel seçimlerinde AKP de yerel Belediye Meclis üyesi adayı oldu. AKP, İl Çalışma Komisyonunda görev aldı. AKP Sarıyer İlçesi ikinci olağan kongresinde İlçe Yönetim Kuruluna seçildi ve Başkan yardımcılığı görevini üstlendi. 2007 genel seçimlerinde Milletvekili adayı olmak için istifa eden Ali Turan'ın yerine Belediye Meclis üyesi oldu. 2009'de Yerel seçimlerde Belediye Mecylis Üyeliğine aday oldu ama seçilemedi. Perpa Ticaret Merkezi Temsilciler Üst Kurul Denetçiliği (2015 - 2017, bu görevi devam ediyor, Perpa Kooperatif Denetçiliği (2017), Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneğinde Üye, İlişkiler Komisyonu Yönetim kurulu Üyesi (devam ediyor, 2018), Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği Genel Merkez Teşkilat Komisyonu Yönetim Kurulu Üyeliği (2018), Serbest Muhasebeci Mali Müşavir (Kendi ofisinde serbest muhasebeci ve mali müşavirlik yapıyor, Bağımsız Denetçi), Kamu Gözetim Kurumu tarafından yetkilendirilmiş. Üyesi olduğu kuruluşlar/dernekler. Müstakil Sanayici ve İşadakmları Derneği, İstanbul Meslekte Birlik Derneği, İSMMMO, Sarıyer Erzurumlular Derneği, Sarıyerliler Derneği, Türk Diylabet Cemiyeti, Genç Diyabet Kulübü, Sarıyer Spor Kulübü üyesidir. Erzurumlular Deneğinde Yönetim Kurulu Üyesi ve Denetim Kurulu Başkanı (2000 - 2008), Sarıyer Spor Kulübünde Yönetim Kurulu Üyesi Asbaşkan (2007/2008) görev yaptı. )


- [ne yazık ki]
KORKMAZ ile/ve/||/<> UTANMAZ

( Allah'tan. İLE/VE/||/<> Kuldan. )


- KORKMAZLAR, NAZMİYE (SARIYER, 1916 - 2014) :

( Demircioğlu ailesinin bir ferdi olarak Sarıyer'de doğdu ve Anadoluhisarı'na gelin gitti. 56 yaşına kadar ev işleri ile birlikte balıkçılık gibi işlerde çalıştı. 1972 yılında Anadoluhisar Muhtarlığına adaylığını koydu ve kazandı. Bu tarihten sonra ölene kadar hiç seçim kaybetmedi. 29 Mart 2009 yerel seçimlerinde ve 93 yaşın içinde sekizinci kez muhtar seçildi. Muhtarlığı süresince üniversite okuyan fakir öğrencilere yardımı prensip edindi. Çöp konteynerlerinden topladığı geri dönüşüme uygun karton ve kağıtları toplayıp değerlendirerek, bu işten gelen paraları burs için kullandı. Yaşlılık nedeni ile olagelen hastalıklarına aldırmadan görevine devam etti. Sağlığında heykeli yapılarak Anadoluhisarı'na dikilen ilk muhtardır. Öldükten sonra da muhtarlık görevini kızı devam ettirmektedir. )


- KORKU + BİLGİSİZLİK = NEFRET


- KORKU ve/> BERRAKLIK ve/> ERK(GÜÇ) ve/> YAŞLILIK

( BİLGİ KİŞİSİ

Görüşmelerimiz sırasında, ... tutarlı bir biçimde, "bilgi kişisi" sözcüklerini kullanıyor ya da bu kavrama göndermeler yapıyordu. Ama bununla ne demek istediğini hiç açıklamamıştı. Bunu, ona sordum.

"Bilgi kişisi, öğrenimin zorluklarına katlanmayı göze almış kişidir," diye yanıtladı. "Acele etmeden, bocalamadan, erk ve bilgi gizlerinin sökülmesi, çözülmesi yolunda, gidebileceği son aşamaya varmış olan bir kişidir."

"Her isteyen, bilgi kişisi olabilir mi?"

"Hayır, herkes olamaz."

"Bilgi kişisi olmak için insan ne yapmalıdır öyleyse?"

"Dört doğal düşmanına meydan okuyup onları yenmelidir."

"O dört düşmanını yenen bir kişi, bilgi kişisi olur mu?"

"Evet. Ancak, dört düşmanının her birini yenebilen kişiye, 'bilgi kişisi' denir."

"Bu düşmanları yenen herkes, 'bilgi kişisi' olur mu?"

"Hepsini yenen herkes, 'bilgi kişisi' olur."

"Bu düşmanlarla savaşıma geçmeden önce, yapılması gereken başka şeyler yok mudur?"

"Yoktur. Her isteyen, bilgi kişisi, olmayı deneyebilir ama çok azı gerçekten başarır bu işi -doğal bir şey bu-. Bilgi kişisi olma yolunda karşılaşılan düşmanlar, gerçekten korkunç şeylerdir; çoğu kişi, yenik düşer onlara."

"Nasıl düşmanlar bunlar, ... ?

Düşmanlar konusunda konuşmak istemedi. Bu konuyu anlamam için daha çok zaman olduğunu söyledi. Sözü değiştirmemek amacıyla benim bir bilgi kişisi olup olamayacağımı sordum. Bunu kimsenin kestiremeyeceğini bildirdi. Ama bir bilgi kişisi olup olamayacağımı gösteren herhangi bir ipucu bulunup bulunmadığını ısrarla sorunca, bunun, o dört düşmanla savaşımımın sonucuna bağlı olduğunu -onları yenebiliyor muyum yoksa onlara yeniliyor muyum- ama o savaşımın sonucunu şimdiden bilmesinin olanaksızlığını belirtti.

"Savaşımın sonucunu görebilmek için büyü yapmak ya da fala bakmak olanaklı mıdır?" diye sordum. Hiçkimsenin, ne araç kullanırsa kullansın, bu savaşımın sonucunu önceden bilemeyeceğini, kesin bir dille anlattı. Neden olarak da bilgi kişisi olmanın, geçici bir şey olduğunu gösterdi. Bu noktayı açıklamasını istediğimde, yanıtı şöyle oldu:

"Bilgi kişisi olmak sürekli değildir! Bir kişi, tam olarak bilgi insanı olamaz. Ancak, çok kısa bir an için olunuverir. Dört düşmanı yendikten sonra!"

"Söylesene, nasıl düşmanlar bunlar?"

Yanıt vermedi. Yine üsteledim ama konuyu değiştirdi ve başka şeyler anlatmaya başladı.

 

( Ertesi gün... )

 

Gitmeye hazırlanıyorken, birden, bilgi kişinin düşmanlarını yine sormak geldi içimden. Uzun süre uzakta kalacağımı, söyleyeceklerini yazarsam, bu konuları düşünme fırsatını bulabileceğimi anlatarak onu ikna etmeye çalıştım.

Bir süre, ikircikli, bekledi; sonra konuşmaya başladı:

"Bir kişi, öğrenmeye başlayınca, amaçlarının neler olduğunu kesin olarak bilmez. Başka bir niyeti vardır, amaçları belirgin değildir. Hiçbir zaman gerçekleşemeyecek ödüller ummaktadır. Çünkü, öğrenmenin "zorluklarını" bilmiyordur henüz."

"Yavaş yavaş öğrenmeye başlar -önceleri azar azar, sonra da büyük parçalar halinde-. Çok geçmeden, düşünceleri çatışır. Öğrendiği şey, umduğu, düşlediği gibi çıkmamıştır; bu durum, onu korkutur. Öğrenim, hiç de beklendiği gibi olmamıştır. Öğreniminin her adımı, yepyeni görevler yükler kişiye; kişinin korkuları, acımasızca birikir, baş kaldırır. Bir savaş alanına döner yaşamı.

"İşte, doğal düşmanların birincisiyle böyle karşılaşılır: Korkuyla! Yenmesi güç, hain, korkunç bir düşmandır korku. Tüm yol boyunca saklanır, ummadığın yerlerde, sinsi sinsi bekler seni. Eğer, onu karşında gördüğün zaman, kaçmaya başlarsan, unut artık bilgiye ulaşmayı."

"Korkup kaçan kişiye ne olur?"

"Bir şey olmaz. Ama öğrenemez bir daha. Korkusunu göğüslemesi, korkusuna karşın, öğrenme yolunda, bir adım daha ilerlemeyi göze alması gerekir. Bir adım daha, bir adım daha. Korkuyla dolmalı... Evet! Ama korksa da ilerlemeyi sürdürmeli, durmamalı! Bu işin yöntemi böyledir! Bu birinci düşmanın, pes edeceği bir an gelecektir. Kişiye, güven gelir. Niyeti daha da güçlenir. Öğrenmeyi, öyle korkutucu bir şey gibi görmez artık."

"Bu sevinçli an gelince, birinci doğal düşmanını yendiğini çok iyi bilir kişi."

"Hemen mi olur bu, yoksa, azar azar mı?

"Azar azar olur ama korkusunun kaybolması çabuk olur. Birdenbire olur."

"Ama yeni bir şeyler gelirse başına, yine korkmaz mı kişi?"

"Hayır. Korkusunu, bir kez yitirmeyegörsün. Kişi, artık yaşamında korku nedir bilmez. Korkunun yerini, zihin berraklığı alır -korkuyu silen bir zihin berraklığı-. Artık, o kişi, ne istediğini biliyordur; o isteklerini nasıl doyuracağını da biliyordur. Yeni öğrenimleri kazanmak için adımlarını nasıl atması gerektiğini sezer; her şey apaçık çıkmıştır ortaya. Artık, hiçbir şey saklı değildir bu kişiden."

"Bu da, ikinci düşmanın karşısına çıkarır onu: Berraklık! Ulaşılması, o denli zor olan zihin berraklığı, korkuyu kovar ama kör eder insanı aynı zamanda."

"Kişinin, kendinden kuşku duymasına yol açar, istediği şeyi yapabileceği inancını verir ona. Çünkü, o kişi, artık, herşeyi apaçık görebilmektedir. Berraklığın yüreklendirdiği kişi, bir türlü durmak bilmez. Ama büyük bir hata yapmaktadır. Bu işin, bir eksik yanı vardır. Kişi, kendini bu sözde erke bırakırsa, ikinci düşmanına boyun eğmiş sayılır. Ve öğrenme diye bir şey kalmaz. Sabırlı olması gereken yerde aceleci olacak ya da acele edilmesi gereken yerde sabırlı olmayı yeğleyecektir. Zaman gelecek, artık, yeni bir şey öğrenme yetisini yitirecektir."

"Bu tür bir yenilgiye uğrayan kişiye ne olur? Ölür mü?"

"Hayır, ölmez. İkinci düşmanı, bu kişinin, bir bilgi insanı olma çabasını kösteklemiştir; artık, bu kişi, bilgi insanı olmayı istemek yerine, devingen, kıvrak bir savaşçı olmayı yeğleyebilir. Ya da soytarı olmayı. Ne var ki, kendine pek pahalıya mal olan o berraklık, hiçbir zaman karanlığa ve korkuya dönüşmeyecektir. Yaşam boyunca, her şeyi açıkça görecektir ama yeni bir şey öğrenemeyecektir, öğrenme özlemi çekmeyecektir."

"Ama yenilmemek için yapabileceği bir şey yok mudur?"

"Korkuyu nasıl aşmışsa yine öyle yapmalıdır. Berraklığa, meydan okumalıdır. Elde ettiği berraklığı, önünü daha iyi görüp yeni adımlarını ona göre atmak için kullanmalıdır. En önemlisi de, berraklığının, bir yanlışlık sonucu ortaya çıktığını düşünmelidir. Ve öyle bir an gelecektir ki, bu berraklığın, gözleri önündeki bir noktadan başka bir şey olmadığını anlayacaktır. Böylece, ikinci düşmanını da yenmiş olacaktır. Artık, hiçbir şeyin, ona zarar veremeyeceği bir yere ulaşacaktır. Bu, bir hata olmayacaktır. Bu, gerçek bir erk(güç) olacaktır."

"Bu yere ulaşınca, ardından koştuğu erke, sonunda kavuştuğunu bilecektir. Ne isterse yapar artık bu erkle. Dostu, onun buyruğundadır artık. Ne isterse, yasa odur. Çevresinde ne varsa görmektedir. Ne var ki, üçüncü düşman dikiliverir karşısına: Erk!

"Düşmanların en güçlüsüdür erk. En doğal şey, ona boyun eğmektir. Öyle ya... O kişinin buyruğunda değil midir erk!? Buyurur; kimi sakıncaları göze ala ala, kendi yasalarını, kendi yapar. Çünkü, buyruk ondadır."

"Bu durumdaki biri, yaklaşmakta olan üçüncü düşmanın, pek farkına varmaz. Bir bakmışsın, birdenbire, haberi bile olmadan yitivermiş savaşımı. Düşmanı, onu, kıyıcı, tutarsız bir adam haline getirivermiş..."

"Erkini yitirir mi?"

"Hayır, berraklığını da erkini de hiçbir zaman yitirmez."

"Bilgi kişinindan farkı nedir, öyleyse?"

"Kendi erkine yenilen bir kişi, onu, doğru dürüst yönlendiremeden ölür gider. Yazgısının üstüne, yük gibi biner erki. Böyle biri, kendini yönetemez ve bilmez erkini, ne zaman ya da nasıl kullanması gerektiğini."

"Bu düşmanlardan birine yenilirsen, bu kesin bir yenilgi mi demektir?"

"Evet, kesin yenilgi olur bu. Bu düşmanlardan biri, insanı yenmeyegörsün, artık yapılabilecek bir şey kalmaz."

"Örneğin, erke yenilen bir kişi, yanlışını görerek, durumu düzeltebilir mi?"

"Düzeltemez. Bir kere yenilmeyegörsün, işi bitmiştir artık."

"Ya geçiciyse erke aldanması; ya erki teperse zamanında?"

"Savaşım sürüyor sayılır o durumda. Hâlâ 'bilgi insanı' olmaya çalışıyor demektir bu. Artık, hiç çabalamıyorsa, kendini koyuverirse yenilmiş olur bu kişi ancak."

"Ama bir insan yıllarca korkuya yenik düşebilir ve sonunda korkusunu yenebilir."

"Hayır, doğru değildir bu. Korkuya kapılırsan, korkuyu yenemezsin; çünkü, öğrenmekten ürküyorsundur, öğrenmek için çaba göstermiyorsundur. Ama korkusunun içinde yıllar boyunca sürdürürse öğrenme çabasını, ola ki, korkusunu yenebilir. Çünkü, kendini, korkuya tümüyle bırakmamıştır."

"Üçüncü düşmanı nasıl yeneriz?"

"Ona karşı çıkarak. Bile bile... Kendimizin olmadığını kavrayarak. Tüm öğrendiklerimizi, dikkatle ve inançla kullanarak, sürekli olarak sınırlarımızı zorlamayarak... Kendimizi denetleme durumunda, berraklığın ve erkin, hatalardan da kötü olduğunu görebilirsek, her şeyi denetimimiz altında bulundurduğumuz bir noktaya erişebiliriz. İşte, o noktada, erkimizi nasıl ve ne zaman kullanabileceğimizi biliriz. Üçüncü düşmanı böylece yenmiş oluruz."

"Bu da kişiyi, öğrenim yolculuğunun sonuna getirir. Bir de ne görürsün! Sonuncu düşman, karşına dikilmiş durmaktadır: Yaşlılık! Düşmanların en acımasızıdır bu. Hiçbir zaman, tümüyle yenemeyeceğimiz bir düşman... Sürekli olarak savaşıp uzak tutmaya çalışmaktan başka yapılacak bir şey yoktur."

"İşte, bu dönemde, kişi, hiçbir şeyden korkmaz; zihni berraktır, sabırsız değildir -tüm erkleri denetimi altındadır-. Ne var ki, bu dönem, aynı zamanda, boyun eğmeyen bir dinlenme isteğinin ortaya çıktığı bir dönemdir. Bir yere uzanmak, unutmak isteğine bırakırsa kendini; yorulur yorulmaz, sürdürdüğü çabayı bırakırsa, son olanağını kaybetmiş olur. Titrek, yaşlı bir yaratık durumuna sokuverir onu düşmanı. Çekilme arzusu, tüm berraklığını, erkini ve bilgisini bastırır."

"Ama kişi, silkinir de yorgunluğundan sıyrılır, yaşamının gereklerini sürdürürse, bu son yenilmez düşmanıyla savaşımda bir an bile olsa başarılı olursa, işte o zaman 'bilgi insanı' olmuş demektir. Berraklığın, erkin ve bilginin egemen olduğu bu an, yeterlidir onun için." )


- KORKU ile/ve/<>/değil ÇARESİZLİK


- KORKU ||/ve/yerine/|| CEHALET ||/ve/yerine/|| BİLGİ ||/ve/yerine/|| CESÂRET

( Korku, bilgisizlikten de, çok bilgiden de olur. )

( CESARET: Köprüyü geçmeyi göze alabilmek. )


- KORKU ile/ve/değil/||/<>/> KAYGI

( KAYNAK: Korkunun kaynağını biliriz, ancak kaygının kaynağı belirsizdir.
SÜRE: Korku, daha kısa sürelidir, kaygı ise uzun süre devam eder.
ŞİDDET: Korku, kaygıdan daha şiddetlidir. )

( Beyinde. [amigdala'da]. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> Zihinde.["bağlarda"] )

( [kaynağı] Dışarıda. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> İçeride. )

( Dışarıdan içeriye. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> İçeriden dışarıya. )

( Varoluşsal, zorunlu, geçerli, gerekli, etkili ve yetkin. İLE Anlamsız, değersiz, geçersiz, gereksiz, etkisiz ve yetkisiz. )

( Köpek/arı korkusu (yakındaysa/yakınlaşıyorsa)
"Köpek/arı kaygısı" (uzaktaysa/yakınlaşmasa da)

Uçak korkusu (binmeye yaklaştıkça)
"Uçak kaygısı" (binmeden ve düşmesi "düşüncesiyle")

Terk edilme korkusu (ondan daha önce terk edememe düşüncesiyle)
"Terk edilme kaygısı" (bitmeye yaklaştıkça)

[Deneyimleneceklerde, elde etmede, sınırlarda ve sınavlarda...]
Başaramama korkusu (zihnindeki ve "kendince" sınırsız "çözümleriyle")
"Başaramama kaygısı" (çıkarlarının kaybedilecek olması ya da çatışmasıyla)

[Varoluş sürecinde ve gereksiniminde...]
"Ben olamama" korkusu (ötekilerin "gücü" ya da "üstünlüğüyle")
"Ben olamama" kaygısı (aidiyet sağlayamamayla) )

( "KAYGI değil/yerine SAYGI" yazısı için burayı tıklayınız... )

( Korkunun bir bölümü, varolanlara bir zarar düşünmediğimiz zaman gider. )

( İhanetten uzak kaldığın kadar korkmazsın. )

( Zan gitmedikçe, korkudan ve kaygıdan kurtulamayız. )

( Gövde ve zihin sınırlılardır, onun için de incinmeye açıklardır, onların, korunmaya gereksinimleri vardır ve bu da korkuya yol açar. )

( Gelecek için antrenman, tutumlar geliştirme; bunlar korku işaretidir. )

( Acı çekmemiş olan, korkmaz. )

( İç ve dış arasındaki ayrımın yalnızca zihinde olduğunu idrak ettiğiniz zaman, artık korkunuz kalmaz. )

( Arzulardan ve korkulardan kurtulun, görüşünüz birdenbire berraklaşacak ve herşeyi olduğu gibi göreceksiniz. )

( İç değerinizi bilmelisiniz, ona güvenmelisiniz ve günlük yaşantınızda arzu ve korkularınızı feda ederek bunu belirgin kılmalısınız. )

( Arzudan ve korkudan kurtulmak bizi öyle korkutmasın. Bu hepimizin bildiğinden öyle farklı, çok daha yoğun ve ilginç bir yaşam sürdürebilmemizi sağlayacaktır. Öyle ki biz her şeyi kaybetmekle gerçekten her şeyi kazanmış oluruz. )

( Once you realise that all comes from within, that the world in which you live has not been projected onto you but by you, your fear comes to an end.
You are love itself - when you are not afraid.
An understanding mind is free of desires and fears.
The more you know yourself the less you are afraid.
Discover your mistake and be free of fear.
The body and the mind are limited and therefore vulnerable; they need protection which gives rise to fear.
Training for the future, developing attitudes is a sign of fear.
Who has not suffered is not afraid.
When you realise that the distinction between inner and outer is in the mind only, you are no longer afraid.
Be free of desires and fears and at once your vision will clear and you shall see all things as they are.
You must know your inner worth and trust it and express it in the daily sacrifice of desire and fear.
Do not be afraid of freedom from desire and fear. It enables you to live a life so different from all you know, so much more intense and interesting, that, truly, by losing all you gain all. )

( FEAR: [not] Forget Everything And Run VS./AND/||/<>/>/BUT Face Everything And Rise
Face Everything And Rise INSTEAD OF Forget Everything And Run )

( Bir kez, her şeyin içten geldiğini, içinde yaşadığınız dünyanın size değil, sizin tarafınızdan yansıtıldığını idrak ettiğinizde, korkularınız sona erer. )

( Biz, sevgiyiz.[korkmadığımızda] )

( Anlayan bir zihin, arzulardan ve korkulardan azâdedir. )

( Korku, bilmemekten ileri gelir. )

( Kendimizi ne kadar daha çok bilirsek, o kadar daha az kaygılanırız. )

( Hatanızı keşfedin ve korkudan kurtulun. )

( Gövdemizin sahibi olursak, korkuyu atarız. )

( Varolan bir şeyden çekinme. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> Henüz gerçekleşmemiş bir şeyden çekinme. )

( )

( [CHAT GPT >]

Korku ve kaygı, genellikle birbiriyle karıştırılan, yakından ilişkili duygulardır ancak bunlar farklı deneyimlerdir.

Korku, algılanan bir tehdide tepki olarak yaşanan doğal, sağlıklı bir duygudur. Bizi zarardan korumaya yardımcı olan tehlikeye karşı doğal bir tepkidir. Korku, genellikle kısa ömürlüdür ve bulunduğunuz koşullarda belirli bir uyarana tepki olarak ortaya çıkar.

Kaygı ise sinirlilik ve huzursuzluk ile tanımlanan daha uzun süreli bir düşünce zinciridir. Kaygı, genellikle şu andaki belirli bir uyaran yerine gelecekteki olayların ya da kaygıların beklentisiyle tetiklenir. Acil bir tehlike olmadığında bile zamanla devam eden kronik bir durum olabilir.

Genel olarak korku, belirli bir tehdide ya da tehlikeye verilen bir yanıtken; kaygı, gelecekteki tehdit ya da tehlike olasılığına bir yanıttır. İki duygu da bizi harekete geçmeye ve kendimizi korumaya güdüleyebildiğinden ancak belirli durumlarda yardımcı olabilir. Ancak korku ya da kaygı kronikleştiğinde ya da aşırı duruma geldiğinde, zihinsel ve fiziksel sağlığımız üzerinde olumsuz etkileri olabilir.



[English]

Fear and anxiety are closely related emotions that are often confused with one another, but they are distinct experiences.

Fear is a natural, healthy emotion that is experienced in response to a perceived threat. It is a natural response to danger that helps to protect us from harm. Fear is generally short-lived and occurs in the present moment, in response to a specific stimulus.

Anxiety, on the other hand, is a more prolonged emotion that is characterized by feelings of worry, nervousness, and unease. Anxiety is often triggered by anticipation of future events or concerns, rather than by a specific stimulus in the present moment. It can be a chronic condition that persists over time, even when there is no immediate danger present.

In general, fear is a response to a specific threat or danger, while anxiety is a response to the possibility of future threats or dangers. Both emotions can be helpful in certain situations, as they can motivate us to take action and protect ourselves. However, when fear or anxiety becomes chronic or excessive, it can have negative effects on our mental and physical health. )

( REV', REV'A, HAVF ile/ve/değil/||/<>/> GAMM )

( BÂK, PERVÂ ile/ve/değil/||/<>/> ENDİŞE[< Pehlevice/Farsça]: Düşünüyorum] )

( [not] FEAR vs./and/||/<>/>/but ANXIETY/CONCERN )

( METUS cum//et/./||/<>/> ... )


- KORKU ile/ve/||/<> KIZMA/ÖFKE ile/ve/||/<> ÜZÜNTÜ/ÜZÜLME ile/ve/||/<> UTANMA/UTANÇ[>< AÇGÖZLÜLÜK] ile/ve/||/<> İĞRENME/TİKSİNTİ | ile/ve/||/<> SEVİNÇ(NEŞE)/COŞKU ile/ve/||/<> ŞAŞIRMA/ŞAŞKINLIK/HAYRET

( Farklı coğrafyalarda yaşayıp farklı dilleri konuşsa da yeryüzünde yaşayan tüm bireyler, şu 6 ya da 7 duygu-durum için aynı yüz ifadesi ve mimikleri kullanıyor. )

( )

( )


- KORKU ile/ve/değil/yerine OLGU

( [not] FEAR vs./and/but FACT
FACT instead of FEAR )


- KORKU ve/||/<>/< ZARAR GÖRMEK


- KORKU ile/> ZEKÂ


- KORKULACAK OLAN:
BİZİMLE AYNI DÜŞÜNCEDE OLMAYANLAR ile/değil/yerine AYNI DÜŞÜNCEDE OLMAYIP BUNU SÖYLEME CESÂRETİNDE OLMAYANLAR


- KORKULMASI GEREKEN:
HATA YAPMAK ile/değil/> AYNI HATALARI TEKRAR (TEKRAR) YAPMAK

( Korkmayalım! İLE/> Korkalım! )


- KORKULUK ile BOSTAN KORKULUĞU/MİCDÂR[Ar.]/ÜFÇE[Fars.]


- KORKUNÇ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İLGİNÇ


- ... KORKUSU ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ... COŞKUSU


- KORKUSUZ/LUK ile/değil/yerine CESÂRET

( Cesaret, korkusuz olmak demek değildir. Cesaret, korkuyla dolu olmana karşın, kontrolü, korkunun eline vermemektir. )


- KORKUTUCU/LUK ile/||/>< GÜLÜNÇ/LÜK

( "Korkutucu olmaya" çalışırken, abartı ölçüsü artırılırsa korkutuculuktan kolaylıkla gülünçlüğe düşülebilir/düşülür. )


- KÖRLÜK ile "DAĞ KÖRLÜĞÜ"


- KÖR/LÜK ile/ve/değil/||/<>/< DİKKATSİZ/LİK / ÖZENSİZ/LİK


- KÖRLÜK ile/<> YOKLUK


- KORNA/ZİL değil/yerine FREN / BEKLEMEK!

( Motorlu araç sürücülerinin, özellikle sokak aralarında ve tüm yollarda, yayalara/bisikletlilere/motosikletlilere korna çalmasının; bisikletlilerin de yayalara, özellikle de yayaların arasındayken zil çalmasının bir anlamı/farkı olmadığını/olmayacağını sürekli anımsaması gerekmektedir.

Herhangi bir araç kullananların, yayalara ve büyük araçların, kendinden daha küçük araca öncelik verme zorunluluğunu anlaması/anımsaması gerekmektedir. )


- KORNA değil/yerine IŞIK/SELEKTÖR/SİNYAL

( Yayalara korna çalınmaz! [araç sahipleri, rahat/sıcak arabalarının içinde, fren ve gaz ayaklarının altında, her türlü olanağa sahip olarak beklemeyi bilmeli/uygulamalılardır!] )

( İster bisiklet/motosiklet olsun, ister herhangi bir araç olsun, sokak aralarında ve kişilere hiçbir zaman ve koşulda korna çalınmaz!!! [özellikle görme engellilere ve yaşlılara!] )

( Kırmızı ışıkta ya da en ufak bir duraksamada çalınan kornaların gereksizliğini anlamış ve sürekli anımsıyor olmamız gerekir! [Çalınan kornanın da hiçbir şeyi değiştirmeyeceği, hızlandırmayacağını da!] )

( Kornalar otoyollarda, hızın ve gürültünün yüksek olduğu yerlerde, araçlar arasında kullanılmak üzere bir olanaktır. Ki otoyolda dahi, ışık/sinyal/selektör varken korna çalmak gereksiz/işlevsiz/anlamsızdır! )


- KORNET[Fr. < CORNET] ile KORNET

( Pistonlu orkestra çalgısı. İLE Kâse ya da kaşık olmadan dondurma yemekte kullanılan, koni biçimli, şekerli hamurdan yapılmış yenilebilir kap. )


- KORNİŞ[Fr. < CORNICHE] ile KORNİŞON[Fr. < CORNICHON]

( Perde asmaya yarayan, metal ya da plastikten yapılmış araç. | Çerçeve biçiminde oymalı çıkıntı. | Sarp, kayalık çıkıntı. İLE Kabuğunun üzeri pürtüklü bir tür turşuluk salatalık. )


- [ne yazık ki]
"KORONA SALAK(KORONASALAK)/COVIDIOT" ile/ve/||/<> "KORONA NARSİST(KORONARSİST)"

( "Bana/bize bir şey olmaz" diyerek çoğu kişiye virüs bulaştıranlar. İLE/VE/||/<> "Kendileri dışında kimseye bulaşıp bulaşmadığını önemsemeyenler." )


- KORTEKS/CORTEX[İng.] değil/yerine/= DIŞ KATMAN


- KORTEKS İLE LİMBİK İLE BEYİN SAPI ile/||/<> BEYİN BÖLGELERİ

( Üç temel beyin organizasyon seviyesi. )

( Formül: Neokorteks: 6 katman )


- KORTİZOL ile/||/<> ADRENALİN

( Kortizol uzun stres kortikosteroid İLE adrenalin kısa katekolamin. )

( Formül: Long-term İLE short-term stress )


- KORTİZOL ile KORTİZON[Fr. < CORTISONE]

( Yaralanmanın, korkunun ya da soğuğun yol açtığı stresler sonucu gövdede şeker yapımını hızlandıran böbrek üstü bezi kabuğunun salgıladığı, şeker, protein ve yağ metabolizmasına etki eden hormon. [Doğal, organik.] İLE Yapay, sentetik. [İlâç.] )


- KORU MAHALLESİ :

( Merkez Sarıyer'de Orta Çeşme caddesinin sağ üst kısmında, Yenimahalle Caddesinin de sol üst kısmında yer alan bir yerleşim bölgesidir. Yerleşik halkı 93 göçmenlerinden oluşuyordu. Zamanla değişikliğe uğradı, gecekondulaşma ile büyüdükçe büyüdü. )


- KORU MANDRA SOKAK :

( Merkez Sarıyer'de bir sokaktır. Orta Çeşme üzerinde bulunan Çukurçeşme'nin sağından başlar ve Yeni Sarıyer Merkez Camii arkasınan Hamam Sokakta son bulur. Bu sokağın karşısında eskiden Mandra vardı, bu mandraya izafeten sokağa "Koru Mandra Sokağı" adı verildiği düşünülmektedir. )


- KORUK ile ÜZÜM


- KORUMA BİYOLOJİSİ ile/||/<> RESTORASYON EKOLOJİSİ

( Koruma mevcut koruma, restorasyon hasarı onar. )

( Formül: Preserve İLE restore )


- KORYÜREK, CÜNEYT (1931 - 2008) :

( Boyacıköylüdür. Liseyi TED Ankara Kolejinde, üniversiteyi Fresno State College, Kaliforniya'da tamamladı. Gazetecilik, Halkla İlişkiler, Yakın Çağlar tarihi okudu. Askerliği döneminde tercüman olarak görev yaptı. İş hayatına muhabir ve basın danışmanı (1960 Roma Olimpiyatları ve 1960 ABD seçimlerini) olarak başladı. Ankara'da Türkish Daily News'de yazı işleri müdürlüğü yaptı. 1962'de Ankara'da Delta Ajansını kurdu v e sahibi olarak yönetti. Reklam ve Halkla İlişkiler üzerinde faaliyet gösteren Delta Ajansı 1973'te İstanbul'a taşıdı.A.Ü. Siyasal Bilgiler Fakültesi Yüksek Gazetecilik Okulunda Reklamcılık; A.Ü. İktisat Fakültesi Yüksek Gazetecilik Okulunda Halkla İlişkiler ve İstanbul Marmara Üniversitesi Yüksek Gazetecilik Okulunda Gazetecilik dersi verdi. Halkla İlişkiler Derneğinin kurucuları arasında yer aldı. Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay'ın Basın Müşavirliğini yaptı. "Avrasya Kıtalararası Maratonu" Yarış ve Organizasyon Direktörlüğü yaptı. Yedi olimpiyatı gazeteci olarak izledi. TRT de programlar yaptı. "Lider ve Liderlik" ve "Harf İnkılabı" adıyla iki eseri yayımlandı. ABD iken okulun atletizm takımında yarıştı, okul takımının menajerliğini yaptı ve antrenör kurslarına katıldı. Yetiştirdiği atletler Türkiye ve Balkan rekorları kırdılar, Avrupa derecelerine yakın dereceler yaptılar. AIPS kartına sahip oldu. Cumhuriyet, Hürriyet, Yeni Yüzyıl, Radikal ve Sabah gazetelerinde atletizm ve genel konularda yazılar yazdı. Amerikan Atletizm Yazarları Derneği, Uluslararası Olimpiyat Tarihçiler Birliği ve Atletizm İstatistikçileri Birliği üyesiydi. Türkiye Atletizm Federasyonunda çeşitli dönemlerde Genel Sekreter, Asbaşkan ve Başkan olarak görev yaptı. )


- KOŞ ve/||/<> COŞ


- KÖŞE ÇEŞMELERİ ile/ve DUVAR ÇEŞMELERİ ile/ve MEYDAN ÇEŞMELERİ


- KÖSE, DR. İREM (ÜSKÜDAR. 1985) :

( Sarıyerlidir. İlk orta ve lise öğrenimini tamamladıktan sonra Karadeniz Teknik Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesinden mkezun oldu. Yüksek Lisansını İ.Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü Su Ürünleri Yetiştiriciliği Anabilim Dalında; Doktorasını İ.Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü. Su Ürünleri Yetiştiriciliği Anrabilim Dalında yaptı. Stajları dışında İstanbsul Kemerburgaz Üniversitesi ARGE Uzman Yardoımcısı olarak çalıştı. Halen Sarıyer Beledilyesi Çevre Kormu ve Kontrol Müdürlüğü. Su Ürünleri Birimi Ssorumlusu olarak görev yapmaktadır. Çeşitli mesleki dergilerde makaleleri yayınlandı. Kongre, Sempozyum ve mesleki çalıştaylarda bildiriier sundu. Yüksek Lisans Tezini "Bitkisel Yağ İçeren Diyetlerin Gökkuşağı Alabalığının Byümesine ve Yağ Asidi Kompozisyonna Etkisi" (2011) ve "Bitkisel Yağ İçeren Diyetlerle (Oncorhynchus mykiss) Yağ Asidi Metabolizması" doktora tezidir. )


- KÖŞE ile/ve/değil/yerine/>< GEZİ


- KÖŞE ile KÖSE


- KÖŞE ile/ve/||/<> SEKİ/KÜRSÜ

( Gazetede. İLE/VE/||/<> Üniversitede/fakültede. )


- KÖSEOĞLU, İSMET (ÇAYELİ, 1949) :

( Sarıyerlidir. Taksi işletmeciliği, Fırıncılık, inşaatçılık ve kuyumculuk gibi değişik işleri açtı ve çalıştı. Anavatan partisi İlçe teşkilatında uzun süre görev aldı. Uzun zamandan beri Sarıyer yeni Merkez Camii Yönetim Turulu üyesi olarak görev yapqıyor. Sarıyer Spor Kulübü, Rizespor, Sarıyer Yeni Merkez Camii, Sarıyer Ali Kethüda Camii Dernekleri üyesidir. )


- KÖSEOĞLU, TUNCAY (RİZE, 1969) :

( Diyarbakırspor'dan transfer edildi. Sarıyer'de üç sezon (1996 - 1999) tescilli kaldı. Bu süre içinde 74 lig, 5 kupa maçı olmak üzere 79 resmi ve 34 özel maçla birlikte toplam olarak 113 maçta oynadı. Lig maçlarında 16 ve özel maçlarda 16 olmak üzere takımı hesabına 32 gol kaydetti. 1999 yılında tekrar Diyarbakırspor'a transfer ederek Sarıyer'den ayrıldı. )


- KÖSGÜK ile/||/<> KORKULUK
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( "Kötü gözler"den sakınmak için küçük bahçelere ve üzüm bağlarına dikilen korkuluk. İLE/||/<> ... )


- KOSTANTİNOS (AYİOS) ELENİ (AYİA) KİLİSESİ :

( Tarabya'daki Kostantinos (Ayios) Elyeni (Ayia) Kilisesi Rum Ortodoks mezarlığı içindedir. 1875'te Banker Zarifi tarafından yaptırıldı. Kilise önceleri İoar - nnes Prodoomas'a ithaf edilmiş iken 1868'de Yeorgios Zarifidis'in katkıları ile Ayia Paraskevi'ye izafeten yeniden yaptırıldı. )


- KOSTARİKA (TURGUTLU), AHMET (İST. 1927 - 1994) :

( Çayırbaşılıdır ve esas ismi Ahmet Turgut'tur. "Kostarika" lakabı zamanla gerçek soyadının yerini aldı ve devamlı bu isimle anıldı. Türk Sinemasında en çok filmde rol alanlardan biridir. Bakkal, manav, kasap, polis ve pek çok kez kötü adam rolü olmak üzere az veya çok süreli pek çok filmde rol aldı. İlk rol aldığı film 1961'de çevrilen "Tatlı Bela" filmidir. Bu filmle birlikte tam 116 filmde oynadı. )


- KÖSTEK değil/yerine/>< DESTEK


- KOŞTURMAK ile ACELE ETMEK


- KOŞUL BELİRTMEK / SORU SORMAK


- KOŞUL ile/ve/<>/||/> KOŞULLU ile/ve/<>/||/> KAVRAM -ile/ve/||/<>/>

( ZAMAN/UZAM(MEKÂN) ile/ve/||/<>/> NESNE ile/ve/||/<>/> KAVRAM )


- KOŞUL ile/ve/değil/||/<> ETMEN


- KOŞUL ile/ve/||/<> NEDENSELLİK


- KOŞUL ile/ve/||/<> OLANAK


- KOŞUL ile/ve/değil/yerine/||/<>/> ÖNCELİK


- KOŞULLANMA ile/ve/değil ALIŞKANLIK


- KOŞUL/LAR ile/ve/||/<>/< NEDEN/LER

( Fizikte. İLE/VE/||/<>/< Zihinde. )

( CONDITION/S vs./and/||/<>/< CAUSE/S )


- KOŞULSUZ) SEVGİ:
(EN BÜYÜK) ZAAF ve ERDEM


- KOŞULSUZ/LUK ile/ve/<> İLİŞKİSİZ/LİK


- KOŞULSUZ/LUK ile KUŞKUSUZ/LUK


- KOT ile KOT[Fr. < COTE] ile KOT

( Giysi yapılan mavi bir tür kumaş, blucin. | Bu kumaştan yapılan giysi. İLE Temel ile zemin arasındaki yükseklik. İLE Yörelere göre değişen ölçüde tahıl alabilen, tahtadan yapılmış bir ölçek. )


- KOTA KİNABALU ile/ve/<> KİNABALU MİLLİ PARKI

( Borneo'nun Sabah Eyaleti'nin başkenti. İLE/VE/<> 754 km² yüzölçümü bulunan park, flora ve fauna açısından bir hazine olarak kabul ediliyor. Parkın içinde, 1500 çeşit orkide, sürüngenler ve 518 çeşit kuş bulunuyor.
[Dünyanın en büyük çiçeği olarak kabul edilen, "Rafflesia Arnoldii"nin çapı 91 cm., kalınlığı 1.9 cm., ağırlığı ise 7 kg.] )

( (Kota) Kinabalu (Dağı) Efsanesi:

Kinabalu Dağı'nın zirvesinde çok iri bir inci ve onu sahiplenen bir ejderha varmış. Bu incinin ünü, sınırları aşıp Çin İmparatoru'nun kulağına kadar ulaşmış. İnciye sahip olma hırsıyla yanıp tutuşan imparator, inciyi kendine getirmesi için bir prensini bu dağa göndermiş.

Prens, henüz dağa çıkmadan, dağın eteğindeki bir köyde, güzel bir yerli kıza âşık olmuş ve onunla evlenmiş. Bir çocukları da olmuş.

Daha sonra görevini anımsayıp dağa çıkan ve ejderhaya görünmeden inciyi almayı başaran prens, Çin'e dönmek üzere bir gemiyle yola çıkmış. Ancak, yolda korsanlara yakalanan prens, hem canını kaybetmiş, hem de inciyi.

Bu olay, eşinin köyünde de duyulunca, yabancıları sevmeyen köy halkı, prensin dul eşiyle alay etmeye, aşağılamaya başlamış. Prensin güzel eşi, bu aşağılamalara daha fazla dayanamayarak, çocuğuyla birlikte kutsal dağın tepesinden aşağı atlamış.

Bu olaydan sonra da, bu kutsal dağa, "Kota Kinabalu" yani "Çinli'nin dul eşi" denilmiş. )


- KOTARMAK ile ...

( Pişmiş yemeği başka kaplara boşaltmak. | Bir işi tamamlamak/bitirmek. )


- KÖTEK[Fars.] ile KÖTEK

( Baston, sopa. | Sopayla atılan dayak, patak. İLE Gölge balığı. )


- PAMBIK[Fars. < PANBUK]/KOTON[Fr./İng. < COTON] değil/yerine/= PAMUK/LU


- KÖTÜ BAKIŞ(NAZAR) ile/değil/yerine GÖZLEMLEYİCİ BAKIŞ

( Yiğidi mezara, deveyi kazana götürür. İLE/DEĞİL/YERİNE ... )


- KÖTÜ HABER ile/ve/değil/yerine/||/<>/> İYİ HABER

( Hiçbir şey, sonsuza kadar sürmez. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Hiçbir şey, sonsuza kadar sürmez. )


- KÖTÜ KOKU ÖNCE TEMİZ OLMAK/TUTMAK


- KÖTÜ NİYET ("VAR") ile/değil/yerine/>< İYİ NİYET (YOK)


- KÖTÜ NİYETLİ/LİK ile/ve/değil/||/<>/< APTAL/LIK


- KÖTÜ TEMEL ve/ne yazık ki/> KÖTÜ İSTEK


- KÖTÜ ile/ve/||/<> DANDİK["DANDİKTEN" DEĞİL!)

( ... İLE/VE/||/<> Düşük nitelikli [uyuşturucu vb.] | Düzmece, kötü nitelikli olan. )


- KÖTÜ = ŞER = BAD, EVIL, WRONG[İng.] = MAL[Fr.] = BÖSE, UEBEL[Alm.] = MALUS[Lat.] = MALO[İsp.]


- [ne yazık ki]
KÖTÜ KULLANIM ile/ve/||/<>/> KÖTÜYE KULLANIM

( "Bir alışveriş, bir fiş." biçiminde, fazladan/gereksiz açıklama yapmak, uyarıda bulunmak. İLE/VE/||/<>/> "Ama bunu söylemenize gerek yok ki! Ben yapınca alışverişi, ZÂTEN/SONUÇTA alıyorum satış fişi." biçiminde [soluksuz/beklemeksizin/düşünmeksizin] "yanıt vermek." )

( Bir kişinin, neyi bilip bilmediğini ve/ya da o an/dönem için anımsayıp anımsamadığını "belirlemek", beklentisi içinde olmak, dilin/ifadenin kötü kullanılmasıdır. [Hiçkimsenin, neyi bilip bilmediği, isteyip istemediği ya da yapıp yapamayacağı, hiçbir zaman, zemin ve koşulda bilinemez!] İLE/VE/||/<>/> Sözcüklerin yetersiz ve kötü kullanımıyla birlikte "niyet okumak" ya da genelleyici/indirgeyici/özdeştleştirici/köktenci/toptancı/sonuç odaklı bir yargı ifadesi ise sürecin ve ilişkinin tükenmesine neden olacak/olmuş bir kötüye kullanımdır. [Güç ve baskı uygulama isteği ve/ya da nedeniyle olduğu/olabileceği gibi sorumluluktan kaçmak gibi çok çeşitli anlamsız/gereksiz nedenlerden de kaynaklanmaktadır.] )

( [... olduğunu/olacağını] "biliyorsun/biliyordun." İLE/VE/||/<>/> "ZÂTEN"/"SONUÇTA"/"ASLINDA" biliyorsun/biliyordun." )

( Dünyadaki Yaşamın Tehlikede Olduğunun 21 Kareyle Kanıtı )


- KÖTÜLEME ile/ve/değil/yerine TESPİT ETME


- [ne yazık ki]
!KÖTÜLEME ile/ve/değil/||/<> !"YAKIŞTIRMA"


- KÖTÜLEMEK ile/değil/yerine NE OLDUĞUNU BELİRTMEK

( [not] "TO RUN DOWN" vs./but TO STATE
TO STATE instead of "TO RUN DOWN" )


- [ne yazık ki]
KÖTÜLERİN, "BASKISI" ile/değil/||/<> İYİLERİN, KAYITSIZLIĞI


- KAYGILAN/MAK / KORK/MAK:
KÖTÜLÜK EDENDEN VE ETTİĞİNDEN
ile/ve/değil/yerine/daha çok/||/<>/<
İYİLİK EDENDEN VE ETTİĞİNDEN


- KÖTÜLÜK ETME! ve/<> KUYU KAZMA!

( Kötü düşersin. VE/<> Kendin düşersin. )


- KÖTÜLÜK ETMEK ile/ve/||/<>/< ZARAR VERMEK

( İnsanda. İLE/VE/||/<>/< Kişilerde ve hayvanlarda. )

( ÖNCE, ZARAR VERME!

DO NOT HARM!

PRIMUM NON NOCERE PRIMA NON NOCERE )


- KÖTÜ/LÜK ile ...

( VAROLANLAR ARASINDAKİ GÖRELİLİK )


- KÖTÜLÜK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İYİ OLANIN YOKLUĞU


- KÖTÜ/LÜK ile/ve/değil/||/<> KABA/LIK


- KÖTÜ/LÜK ile/ve/değil KISKANÇ/LIK / HASUT[Ar.]

( Başkasına zarar vermek, kendini güvende hissetmeyen kişinin korkusundan kaynaklanır. )

( [not] BADNESS vs./and/but JEALOUSY )


- KÖTÜ/LÜK ile/ve/değil/<> KÖTÜLÜKLERE NEDEN/VESİLE OLAN

( Kendinden çok, başkalarından az isteyen bir kişi, kendini, kötülüklerden uzak tutar. )

( HABÂSET ile HASED )


- KÖTÜLÜKLERLE "YÜKSELMEK" değil/yerine/><
İYİLİKLERLE "KAYBETMEK"


- KÖTÜ/LÜK(TE) ile/ve/değil/yerine/>< İYİ/LİK(TE)

( Hesaplı/planlı. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/>< Hesapsız/plansız. )

( İyi, yapmak ve yaratmakla; kötü, tembellik ve işsizlikle görülür. )

( Mükemmel olmayanı mükemmel olan uğruna seve seve feda edin, o zaman iyi ve kötü tartışmaları artık hiç olmayacak. )

( Ortak iyiliği (bütünün hayrını) arzu ettiğinizde, tüm dünya sizinle birlikte arzu eder. )

( Yapmış olduğu kötülüğü daha sonra yaptığı iyilikle yenen kişi, ayın, ışığını örten bulutlardan kurtulduğu zamanki gibi, dünyaya ışık yayar. )

( Olgun kişi, iyiyi gözlemleyerek onun peşinden gider, kötüyü gözlemleyerek düzeltmeye çalışır. )

( En yüksek katta şereflendirilmenin anlamı, kişinin iyiliğe olan içten aşkının doğurduğu başarıdır. )

( Olayları iyi ve kötü diye ayırdığınız sürece, haklı olabilirsiniz. Gerçekte ise, yerine getirildiklerinde, iyi kötüye, kötü de iyiye dönüşür. )

( Kötüyü kötü görebilmeliyiz ki, iyiyi arayabilelim. )

( Her şeyi iyi görürsek, tuzağa düşeriz. )

( ARETE[Hellence]: İyilik. | Erdem, yetenek, yetkinlik, yararlılık. )

( İyi şeylerin olduğu/olabildiği/olabileceği kadar, kötü; kötü şeylerin olduğu kadar da, iyi şeylerin olduğu/olabildiği/olabileceği ve bu bağlamda da, iyi/kötü tanımının olmadığı/olamayacağı, ancak ve sadece bizim alt seviye yükleme(leri)mizle ya da indirgeme(leri)mizle söz konusu olduğunu anımsamakta yarar vardır. )

( İyi birini gördüğünüzde, onu taklit etmeye çalışın. Kötü birini gördüğünüzde, onun kusurlarını, kendinizde de arayın. )

( İyinin karşıtı, "kötü" değil ne yazık ki "düşünce/düşünme yok(sun)luğu"dur. )

( Azaltamıyorsak. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/>< Artırabiliriz/artıralım! )

( Seçme. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/>< Yeğleme. )

( [not] BAD/NESS vs./and/but/>< GOOD/NESS
GOOD/NESS instead of BAD/NESS )

( MAUVAIS avec/et/>< BON )

( SCHLECHT mit/und/>< GUT )

( MALUM cum/et/>< BONUM )

( MALO con/y/>< BUENO )

( CATTIVO con/e/>< BUONO )

( SEYYİ', RADİ' ile/ve/>< CEYYİD, HASEN )


- KÖTÜMSER/LİK >< İYİMSER/LİK ile/değil/yerine/>< GERÇEKÇİ/LİK

( [sadece] Tüneli "görür". >< Tünelin sonundaki ışığı "görür". İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Tünelle birlikte, ışığı ve gelebilecek treni görür. )

( [sadece] Her fırsattaki "zorluğu" "görür". >< Her zorluktaki "fırsatı" "görür". İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Her fırsatla birlikte kolay olmayabilecekleri birlikte değerlendirir. )


- [ne yazık ki]
KÖTÜMSERLİK = BEDBİNLİK = PESSIMISM[İng.] = PESSIMISME[Fr.] = PESSIMISMUS[Alm.] = PESSIMUS[Lat.]


- KÖTÜMSERLİK değil/yerine/>< KONUŞABİLMEK

( Konuşabilirsek, "kötümserlik" oluşmaz. )


- [ne yazık ki]
KÖTÜMSERLİK:
ÇÖZÜM ARAMAMAK ve/||/<>/< ÇÖZÜMÜN BİR PARÇASI OLMAMAK


- KÖTÜYÜ, DOĞRUDAN GÖSTERMEK/ANLATMAK ile/ve/değil/yerine KÖTÜYÜ, DAHA KÖTÜSÜNÜ GÖSTEREREK GÖSTERMEK/ANLATMAK


- KOĞ/KOV ile KOV

( Dedikodu. İLE Sivrisinek vb. hayvanların ısırmasından korunmak için gövdeye sürülen özel sıvı. )


- KOVARYANT TÜREV ile/||/<> KISMİ TÜREV

( Kovaryant eğri uzayda ∇_μ, kısmi düz uzayda ∂_μ. )

( Formül: ∇_μ = ∂_μ + Γ_μ )


- KÖVRE/KÖWRE = LEŞ
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Ölü bir hayvanın, iç örgenleri çürümüş ve kemiklerin üzerinde kurumuş et parçaları kalmış gövdesi. İLE ... )


- KÖVŞEK/KÖWŞEK ile KÖVÜRGEN/KÖWÜRGEN/KÖMÜRGEN[Oğuz]
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( İyi mayalanmış hamurdan yapılan ekmek. İLE Dağ soğanı. )


- KOVUK ile KOVUCUK/ADESE[Ar.]

( Bir şeyin oyuk durumunda bulunan iç bölümü. İLE Bitkilerde, mantar tabakası üzerinde, sünger dokunun kalınlaşmadığı yerlerde oluşan ve bitkinin solunumuna yardım eden küçük delik. )


- KÖVÜZ/KÖVİZ/KÖWİZ ile KÖVİJ/KÖWİJ
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Kilim, şilte ya da örtü. İLE Ağacın oyuğu, çürümüş. )


- KOYAK ile/ve KAPUZ

( ... İLE/VE Dar ve derin koyak. | Kanyon. | İçine girilmeyen sık orman. )


- KÖYBAŞI MEVKİİ :

( Kısırkaya köyüne girişte yolun ikiye ayrıldığı mevki Köybaşı Mevkiidir. )


- KÖYBAŞI TABYASI :

( Tarabya ile Yeniköy arasında 18. yy sonunda 19. yy. başlarında inşâ edildiği 1819 d yayınlanan Bocage'nin kitabında belirtilmiştir. Tabyada 6 adet top mazgalı, bir ambar ve kışlak binası ile iki kulesi bulunan küçük bir savunma tabyası tespiti var. )


- KÖYİÇİ ÇEŞMESİ :

( Bahçeköy'de Pazar kurulan mahaldeki bu basit çeşmenin mimari bir özelliği yoktur. Kitabesinde "Kağızmanlı Ebubekir Kara hayrına 2001" yazısı vardır. )


- KÖYLÜ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KÖY KÖKENLİ


- KOYMAK ile/ve/değil/||/<>/< KUYMAK

( Katılarda. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Sıvılarda. )

( Bırakmak, yerleştirmek. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Dökmek. )


- KÖYMEK = KÖYÜK = KÖYDE = KÖZEGÜ/KÖSEĞİ = KÖZMEN
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Yanmak. İLE Yanan bir şey. İLE Boşaltmak üzere altın ve gümüş filizlerinin eritildigi kazan. İLE Ateşi karıştırmakta kullanılan demir ya da odundan çubuk. İLE Közde pişirilen ekmek. )


- KOYUN ile EKTİ

( ... İLE Her yiyeceği canı çeken. | Asalak, tufeyli. | Anası ölüp başka bir koyuna alıştırılan ya da elle beslenen koyun. )


- KOYUN ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< OYUN

( ...'ın koyunu, sonra çıkar oyunu. )


- KOYUNCU, TURGAY (KARS, 1982) :

( Sarıyer altyapısından yetişti. Yaş gruplarında oynadıktan sonra profesyonel takıma alındı ve 8 sezon (1999 - 2007) profesyonel takım kadrosunda kaldı. Bu süre içinde 106 lig, 5 kupa olmak üzere 111 resmi ve 55 özel maçla birlikte toplam olarak 166 maçta oynadı. Lig maçlarında 3 ve özel maçlarda 2 olmak üzere takımına 5 gol kazandırdı. 2007 Ağustos ayında Malatyaspor'a transfer ederek Sarıyer'den ayrıldı. )


- KOYUT = MEVZUA = POSTULATE[İng.] = POSTULAT[Fr., Alm.] = POSTULATUM[Lat.]


- KOZ[>< KOR] ile/||/<> KÖZ/KOR

( İyice yanarak ateş durumuna gelmiş kömür ya da odun parçası. İLE/||/<> Küçük kor parçası. )


- KOZA ile/değil KOZALAK

( ÇAM KOZALAĞI: Üremeyi simgeler. )


- KOZAK DİZİSİ ile/||/<> SHİNE-DALGARNO

( Kozak eukaryot ribozom, S-D prokaryot. )

( Formül: Eukaryot İLE prokaryot )


- KOZAK SEQUENCE ile/||/<> SHİNE-DALGARNO SEQUENCE

( Kozak sequence ökaryotlarda translasyon başlangıcıyken, Shine-Dalgarno prokaryotlarda ribozom bağlanma bölgesidir )

( Formül: Translasyon başlama )


- KOZALAK ile/||/<> KOBALAK

( Koza. | Kozalaklıların, genellikle dibi yuvarlak, tepesi koni biçiminde ve odunsu dokulu meyvesi, kozak. | Olmamış, kuru, ham meyve. | Bal mumuna basılmış mührün bozulmaması için üzerine yapıştırılan kapakçık. İLE Palamut ağacının ya da karaçalının yemişi. | Çam ve servi kozalağı. | Haşhaş bitkisinin tohumu. | Taneli ve tanesiz mısır koçanı. | Ham meyve. | Etli meyve. | Toparlak, yuvarlak. )


- KOZMİK MİKRODALGA ARKA PLAN ile/||/<> YILDIZ IŞIĞI

( Kozmik mikrodalga arka plan Big Bang kalıntı ışıması İLE yıldız ışığı termonükleer füzyon ışımasıdır. CMB 380 bin yıl sonra İLE evrenin en eski ışığıdır. CMB homojen ve izotropik İLE erken evren kanıtıdır. )


- KOZMİK WEB ile/||/<> VOİD

( Web filament galaksi, void boş bölgeler %80 hacim. )

( Formül: Yoğun İLE boş )


- KOZMOGONİ ile KOZMOGRAFYA

( Evren doğumu. İLE Gök biliminin, matematik ve fiziğin yalnız temel kavramlarından yararlanarak belirli başlı olaylarını ele alan dalı. )


- KOZMOLOG değil/yerine/= EVRENBİLİMCİ


- KOZMOLOJİ ile DOĞA


- KOZMOLOJİ ile/ve/<> TEOLOJİ ile/ve/<> İNSAN

( COSMOLOGY vs./and TEOLOGY vs./and/<> HUMAN )


- KOZMOLOJİK KANITLAR

( MEHMET EMİN ÜSKÜDARÂVÎ'nin kitabını okumanızı salık veririz. )


- KOZMOLOJİK SABİT ile/||/<> KUİNTESSANS

( Kozmolojik sabit sabit karanlık enerji yoğunluğu İLE kuintessans değişken karanlık enerjidir. Kozmolojik sabit Lambda İLE Einstein başlangıçta ekledi sonra çıkardı. Kozmolojik sabit basit İLE kuintessans dinamik alan kuramı gerektirir. )

( Albert Einstein tarafından 1917 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1879-1955) (Ülke: Almanya/ABD) (Alan: Fizik) (Önemli katkıları: Görelilik teorisi, fotoelektrik etki) (Nobel: 1921) )


- KOZMOLOJİK SABİT ile/||/<> KUİNTESSENS

( Λ sabit vakum enerjisi, kuintessens değişken skaler alan. )

( Formül: w = -1 İLE w değişken )


- KOZMOPOLİS ile KOZMOPOLİT

( Uluslararası çapta. İLE/VE/||/<> Çeşitli uluslardan kişileri barındıran, içinde bulunduran. | Ulusal özellikleriyle sınırlan(dırıl)mayan kişi/ünlü/düşünür/sanatçı. )


- KRAMP ile DİSTONİ

( kısa ve ani kasılmalar.[Saniyeler ya da bir iki dakika sürebilir. Kramplara stres, vitamin eksikliği, tiroid işlev denemelerindeki bozukluklar, yorgunluk, aşırı egzersiz, kafein(kahve) tüketimi gibi çok sayıda etmen neden olabilir.] İLE Uzun süren kasılmalar.[Ancak nörolog tarafından tanınabilir. Bu nedenle, uzun süren kasılmaları olanların nöroloğa başvurması ve taramalarının yapılması gerekmektedir.] )


- KRANOLOJİ ile KRONOLOJİ

( Kafatası biçimlerini inceleyen insanbilim dalı. İLE Zaman bilimi/dizini. )


- KRANYOTOMİ/CRANİOTOMY ile/||/<> KRANYOPLASTİ/CRANİOPLASTY

( Kafatası ameliyatı. İLE/||/<> Kafatası onarımı. )


- KRATER[Fr. < CRATÈRE] ile KRİTER[Fr. < CRITÈRE]

( Yanardağ ağzı. İLE Ölçüt. )


- KREATİF[İng. < CREATIVE] değil/yerine/= YARATICI


- KREBS DÖNGÜSÜ ile/||/<> CALVİN DÖNGÜSÜ

( Krebs mitokondri CO₂, Calvin kloroplast CO₂ fiksasyon. )

( Formül: Katabolizma İLE anabolizma )


- KREDİ ile/değil/yerine/=/||/<>/< SAYGINLIK/İTİBAR


- KREM ile/ve/||/<> JEL

( CREAM vs./and/||/<> GEL )


- KREP[Fr. < CREPE] ile KREP[Fr. < CREPE]

( Çok bükümlü iplikle dokunmuş bir tür ince kumaş. İLE Tavada kızartılarak yapılan, küçük yuvarlak tatlı ya da tuzlu yiyecek. )


- KRİMİNAL değil/yerine/= SUÇLA İLGİLİ


- KRİŞLER TRİGONOMETRİSİ ile/ve/> AÇI TRİGONOMETRİSİ ile/ve/> İNTEGRAL-DİFRENSİYAL HESAP

( Nasreddin Tûsî'ye (ö. 1274) kadar, krişler trigonometrisi kullanılmış, akabinde açı trigonometrisi geliştirilmiştir. XVII. yüzyılın ikinci yarısından sonra, yavaş yavaş integral-diferansiyel hesaba geçilmiştir. )


- KRİSTAL ALAN KURAMSİ ile/||/<> LİGAND ALAN KURAMSİ

( CFT elektrostatik, LFT moleküler orbital kovalent karakter. )

( Formül: d orbital yarılması )


- KRİSTAL İLE AMORF İLE POLİKRİSTAL ile/||/<> KATI HAL YAPILARI

( Atomik düzen türleri. )

( Formül: Bragg: nλ = 2d sinθ )


- KRİSTAL MÜHENDİSLİĞİ ile/||/<> POLİMORFİZM

( Kristal mühendisliği kasıtlı kristal yapı tasarımıyken İLE polimorfizm doğal farklı kristal formlarıdır )

( Formül: Supramoleküler synthon )


- KRİSTAL YAPI ile/||/<> AMORF YAPI

( Kristal düzenli tekrarlı, amorf düzensiz rastgele )

( Formül: Bravais örgüleri İLE kısa menzil düzen )


- KRİSTAL ile/||/<> AMORF

( Kristal düzenli yapı İLE amorf düzensiz yapıdır )

( Formül: Tuz İLE cam )


- KRİSTAL ile/||/<> YAPI

( X-ışını kırınımı ile kristal yapı tayini yöntemi )

( William Lawrence Bragg tarafından 1913 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1890-1971) (Ülke: Avustralya/İngiltere) (Alan: fizik) (Önemli katkıları: Bragg yasası, X-ışını kırınımı ile kristal yapı belirleme. En genç Nobel Fizik ödülü sahibi (25 yaş)) (Nobel: 1915) )


- KRİTER ile/ve BİLGİ BİRİKİMİ

( CRITERION vs./and KNOWLEDGE )


- KRİTİK NOKTA ile/||/<> ÜÇLÜ NOKTA

( Kritik noktada sıvı-gaz farkı kaybolur, üçlü noktada üç faz dengededir. )

( Formül: Tc İLE Pc İLE Tt İLE Pt )


- KRİTİK YOĞUNLUK ile/||/<> GERÇEK YOĞUNLUK

( Kritik düz evren ρ_c, gerçek gözlenen Ω = ρ/ρ_c ≈ 1. )

( Formül: 10^(-29) g/cm³ )


- KRİTİK[Fr./İng. < CRITIQUE] değil/yerine/= ELEŞTİRİ


- KRİYOSKOPİ[Fr. < CRYOSCOPIE] değil/yerine/= TUZLU ERİYİK DONMASI BİLİMİ

( Tuzlu eriyiklerin donma yasalarını inceleyen fizik kolu. )


- KRİZ YOK değil/ne yazık ki KERİZ ÇOK


- RİSK YÖNETİMİ ile/ve/||/<>/> KRİZ YÖNETİMİ

( Hem kişisel, hem de kurumsal/şirket yönetimimizde, öncelikli olarak risk yönetimimizi, planlamalarımızı yapmak, daha sonra da olası büyük sorunlarda nasıl düşünebileceğimizi ve hareket edebileceğimizi iyi hesaplamak ve öngörmek durumundayız/zorundayız! )


- KRİZ ile KRİTİK


- KRİZALİT[Fr. < CHRYSALIDE] ile KELEBEK

( Kelebek olmadan önce bir böceğin, koza ya da kozasız olarak geçirdiği başkalaşma durumu. İLE ... )

( DÛD-İ HADÎS ile FERÂŞE )

( PUPA vs. BUTTERFLY )

( CHRYSALIDE avec PAPILLON )


- KROMATİK değil/yerine/= RENKSER

( Renkser. | Kromozomlarla ilgili. | Yarım tonlardan oluşan ses dizisi. )


- KROMATİN ile/||/<> NUKLEOZOM

( Kromatin DNA protein İLE nukleozom histon DNA sarmal. )

( Formül: Overall structure İLE basic unit )


- KROMATOGRAFİ ile/||/<> SPEKTROSKOPİ

( Kromatografi ayırma İLE spektroskopi tanımlamadır )

( Formül: Ayırma İLE analiz )


- KROMOZOM ve/<> KİNETOKOR

( )


- KROMOZOM ile/||/<> KURAM

( Kromozom kalıtım kuramı )

( Theodor Boveri tarafından 1902 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1862-1915) (Ülke: Almanya) (Alan: Biyoloji) (Önemli katkıları: Kromozom teorisi, kanser genetiği) )


- KROMOZOM değil/yerine/= SOYAKTARAN


- KRONECKER PRODUCT ile/||/<> HADAMARD PRODUCT

( Kronecker ⊗ blok çarpım, Hadamard ⊙ eleman eleman. )

( Formül: Block İLE elementwise )


- KRONOAMPEROMETRİ ile/||/<> KRONOPOTANSİYOMETRİ

( CA sabit V akım-zaman, CP sabit I potansiyel-zaman. )

( Formül: Cottrell İLE Sand )


- KRONOLOJİ[Fr. < Yun.] değil/yerine/= ZAMANDİZİN/OĞURBİLİM/OĞURDİZİN


- KROZOL ve AŞK MEYVESİ

( Orta Afrika Cumhuriyeti'nde bulunan ve tatmanız önerilen iki tropikal meyve. )


- KSE/PROTECTED HEALTH INFORMATION[İng.] değil/yerine/= KORUNMUŞ SAĞLIK BİLGİSİ


- KSİLEM İLE FLOEM İLE KAMBİYUM ile/||/<> BİTKİ DOKULARI

( İletim ve büyüme dokuları. )

( Formül: H₂O ↑ İLE şeker ↓ )


- KSİLEM İLE FLOEM ile/||/<> İLETİM DOKULARI

( Bitkilerde taşıma sistemleri. )

( Formül: Ψ = Ψs + Ψp + Ψm )


- KSİLEM ile/||/<> FLOEM

( Ksilem su taşıma İLE floem besin taşıma )

( Formül: Trakeid/damar (ksilem) İLE Kalburlu boru (floem) )


- KSK/PERSONAL HEALTH RECORD[İng.] değil/yerine/= KİŞİSEL SAĞLIK KAYDI


- KTB/PERSONAL IDENTIFIABLE INFORMATION[İng.] değil/yerine/= KİŞİSEL TANIMLANABİLİR BİLGİ


- KÜ ile KÜÇ ile KÜÇ ile KÜÇ
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Toplum içinde tanınma bildiren bir sözcük.[KÜLÜG BİLGE: Ünlü bir bilgin.] İLE Güç. İLE Şiddet ya da zulüm. İLE Susam. )


- KUANTUM ALGORİTMASI ile/||/<> KLASİK ALGORİTMA

( Shor faktörizasyon üstel hızlanma, klasik polinom değil. )

( Formül: O(log³n) İLE O(e^n) )


- KUANTUM ANNEALİNG ile/||/<> SİMULATED ANNEALİNG

( Kuantum annealing kuantum tünelleme kullanırken İLE simulated annealing termal dalgalanmalar kullanır )

( Formül: H(t) = (1-t)H₀ + tH₁ )


- KUANTUM BİLGİ ile/||/<> SHANNON BİLGİ

( Kuantum bilgi süperpozisyon ve dolanıklık içerirken İLE Shannon bilgi klasik bit bilgisidir )

( Formül: S = -Tr(ρ log ρ) )


- KUANTUM BİLGİSAYAR ile/||/<> KLASİK BİLGİSAYAR

( Kuantum qubit süperpozisyon, klasik bit 0 veya 1. )

( Formül: 2^n İLE n durum )


- KUANTUM COMPLEXİTY ile/||/<> COMPUTATİONAL COMPLEXİTY

( Kuantum complexity kuantum devrelerin karmaşıklığıyken İLE computational complexity klasik algoritmaların karmaşıklığıdır )

( Formül: BQP İLE P )


- KUANTUM DARWİNİZM ile/||/<> KLASİK DEKOHERANS

( Kuantum Darwinizm çevre tarafından bilgi seçimiyken İLE klasik dekoherans basit faz kaybıdır )

( Formül: Pointer states )

( Charles Darwin tarafından 1859 yılında keşfedildi/formüle edildi. )


- KUANTUM DOLANIKLIK ile/||/<> KLASİK KORELASYON

( Kuantum dolanıklık yerel olmayan İLE klasik korelasyon yereldir )

( Formül: |ψ⟩ = (|00⟩ + |11⟩)/√2 İLE Bell eşitsizliği: |E(a ileb) - E(a ilec)| ≤ 1 + E(b ilec) )


- KUANTUM GRAVİTY ile/||/<> GENERAL RELATİVİTY

( Kuantum gravity kuantum ve gravitasyonu birleştirirken İLE general relativity klasik geometrik kuramdir )

( Formül: l_p = √(Għ/c³) )


- KUANTUM HALL ile/||/<> KLASİK HALL

( Kuantum Hall kuantize σ_xy = ne²/h, klasik sürekli. )

( Formül: Platolar İLE lineer )


- KUANTUM HAPSETME ile/||/<> KLASİK BOYUT ETKİSİ

( Kuantum λ_de Broglie < L, klasik ortalama serbest yol. )

( Formül: Enerji kuantizasyonu )


- KUANTUM HATA DÜZELTME ile/||/<> KLASİK HATA DÜZELTME

( Kuantum no-cloning yasağı, klasik kopyalama kolay. )

( Formül: Shor code 9 qubit )


- KUANTUM HATA DÜZELTME ile/||/<> KLASİK KODLAMA

( Kuantum hata düzeltme süperpozisyonu korurken İLE klasik kodlama sadece bit hatalarını düzeltir )

( Formül: Shor kodu )


- KUANTUM KAPISI ile/||/<> MANTIK KAPISI

( Kuantum üniter tersinir, klasik tersinmez (AND, OR). )

( Formül: U†U = I İLE kayıp )


- KUANTUM KAYNAŞMA ile/||/<> FAZ GEÇİŞİ

( Kuantum kaynaşma sıcaklık değişimi olmadan durum değişikliğiyken İLE faz geçişi termal durum değişimidir )

( Formül: H|ψ⟩ = E|ψ⟩ )


- KUANTUM KOHERANS ile/||/<> LAZER KOHERANS

( Kuantum koherans dalga fonksiyonu fazlarının korunmasıyken İLE lazer koherans elektromanyetik dalgaların faz uyumudur )

( Formül: ρ_{12} ≠ 0 )


- KUANTUM KRİPTOGRAFİ ile/||/<> KLASİK KRİPTOGRAFİ

( QKD fizik yasalarıyla güvenli, klasik matematiksel. )

( Formül: BB84 İLE RSA )


- KUANTUM MACHİNE LEARNİNG ile/||/<> KLASİK AI

( Kuantum machine learning kuantum avantajı sağlayabilirken İLE klasik AI geleneksel algoritmalardır )

( Formül: VQE algoritması )


- KUANTUM METROLOJİ ile/||/<> KLASİK ÖLÇÜM

( Kuantum metroloji kuantum kaynaklarla hassasiyeti artırırken, klasik ölçüm istatistik sınırlarla kısıtlıdır )

( Formül: Δφ ∝ 1/√N )


- KUANTUM NOKTA İLE NANOTEL İLE NANOLEVHA ile/||/<> NANO BOYUTLAR

( 0D, 1D ve 2D nanoyapılar. )

( Formül: d < 100 nm )


- KUANTUM NOKTA ile/||/<> NANOPARTİKÜL

( Kuantum nokta boyut etkisiyle optik özellik gösterirken İLE nanopartikül sadece boyut küçültmedir )

( Formül: E_gap ∝ 1/r² )

Bugün[24 Ekim 2025]
itibarı ile 21.684 başlık/FaRk ile birlikte,
21.684 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(50/88)