Bugün[09 Aralık 2025]
itibarı ile 8.953 başlık/FaRk ile birlikte,
8.953 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.


Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(35/37)


- SU EKSİKLİĞİ:
KANDA ile/ve/<> OMURLARDA ile/ve/<> KEMİKLERDE ile/ve/<>
AKCİĞERDE ile/ve/<> PANKREASTA ile/ve/<>
MİDEDE ile/ve/<> BAĞIRSAKLARDA ile/ve/<> GÖZEDE

( Yüksek tansiyona neden olur. İLE/VE/<> Bel/boyun fıtığına neden olur. İLE/VE/<> Gut/artrit gibi romatizmal hastalıklara neden olur. İLE/VE/<> Astıma neden olur. İLE/VE/<> Şeker hastalığına neden olur. İLE/VE/<> Ülsere neden olur. İLE/VE/<> Kabızlığa ve kolon kanserine yakalanma olasılığına neden olur. İLE/VE/<> Su eksikliği nedeniyle, beynimiz, hücreye oksijen göndermeyi keserse, oksijen kesilmesi sonucunda da hücre, kanserleşme sürecine girer! )


- ŞU KONU(LAR)DA:
"BEN BİLE" HATA/YANLIŞ YAPIYORUM değil BEN DE HATA/YANLIŞ YAPABİLİYORUM


- SU TOPLAMASI KABARCIĞINDA:
VEZİKÜL ile/||/<>/> BÜL(BÜLLÖZ LEZYON)

( [5 mm.den] Küçükse. İLE/||/<>/> Büyükse. )


- SU ÜZERİNE ile/ve/<> BUZ ÜZERİNE

( Yazı yazılmaz! İLE/VE/<> Mühür kazınmaz! )


- SU ile/ve/değil/yerine/||/<>/> BAĞIL SU

( ... İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Çorba, taze meyve suyu vb. )


- SU ile/ve/||/<> BARAJ[Fr. < BARRAGE]

( ... İLE/VE/||/<> Suyu toplama, sulama ve elektrik üretme amacıyla akarsu üzerine yapılan bent. | Futbol ya da hentbolda serbest atışı yapacak oyuncunun önünde karşı takım oyuncularının yan yana dizilip oluşturdukları engel. | Herhangi bir alanda başarıyı tespit etmek için gerekli olan koşul. )


- SU ile BESİ SUYU

( ... İLE Bitkilerin damarlarında dolaşan besleyici su. )


- SUAL ETMEK ile BUHÛ'[Ar.]

( 1. Sormak. | 2. İstemek. [fakat uygunsa ve/ya da uygun olabileceği kadarıyla isteyerek!] İLE Alçakgönüllülükle hakkını isteme. )


- SUBAY[Azr.] = BEKÂR[Tr.]


- SUBCONSCIOUS[İng.] değil/yerine/= BİLİNÇ ALTI


- ŞUBE = ŞU'BE = BRANCHE

( Bir kurumun, bir kuruluşun alt mevkilerindeki iş yerlerinden her biri. | Okullarda aynı düzeydeki sınıflardan her biri. | [dirimb.] Dal. )


- SUCCEED :/yerine BAŞARMAK


- SUCCESS :/yerine BAŞARI


- SUCCESSFUL :/yerine BAŞARILI


- SUCCESSFULLY :/yerine BAŞARIYLA


- SUCH :/yerine BÖYLE, BU TÜR


- SÛFİLER ve ŞİİR ve/||/<> ORDU ve/||/<> BÜROKRASİ

( Türkçe'mizin yaygınlaşmasında öncelikli ve ağırlıklı etkisi olanlar... )


- ŞUHH[Ar.] ile BUHL[Ar.]


- SÛ-İ ZANN ile BUĞZ

( Zan gitmedikçe, korkudan kurtulamayız. )

( Zan, düşmanımız, azrailimizdir. )


- SUKABAĞI ile BORUKABAĞI

( ... İLE Boğumsuz, boru gibi uzun sukabağı. )


- SÜKSE[Fr.]/SUCCESS[İng.] değil/yerine/= BAŞARI | GÖSTERİŞ, İLGİ ÇEKECEK DURUM


- SULH[Ar.] değil/yerine/= BARIŞ

( Barış, barışma, barışıklık. | Rahatlık. | Uyuşma, uzlaşma. )


- SULHPERVER/SULHÇU[Ar., Fars.] değil/yerine/= BARIŞSEVER/BARIŞÇIL


- SULTA[Ar.]/OTORİTE/AUTORITE[Fr.]/AUTHORITY[İng.] ile BASKI | YETKE

( Baskı. | Yetke. [Fr. AUTORITE] )


- SÜMBÜL[Azr.] = BAŞAK[Tr.]


- SUNUCU(SERVER):
TOWER ile/ve/değil/yerine/<> RACK ile/ve/değil/yerine/<> BLADE


- SÜPERKAPASİTÖR ile/||/<> BATARYA

( Süperkapasitör hızlı şarj fiziksel İLE batarya yüksek enerji kimyasal. )

( Formül: EDLC İLE Li-ion )


- SÜPERPOZİSYON/SUPERPOSITION[İng.] değil/yerine/= BİNİŞİM


- SÜPRESAN/SUPPRESSANT, SUPPRESSIVE[İng.] değil/yerine/= BASKILAYICI


- SÜPRESYON/SUPPRESSION[İng.] değil/yerine/= BASKILAMA


- SUR ile/ve BURÇ


- SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA HEDEFLERİ ile BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİĞİN KORUNMASI

( 2030 yılına kadar ulaşılması gereken 17 küresel kalkınma hedefini içerir. İLE Bu hedeflerden biridir ve biyolojik çeşitliliğin kaybının önlenmesi için acil adımlar atılması gerektiğini vurgulamakta. )


- SÜREKLİ RÜZGÂRLARDA[İng. TRADE-WIND]:
ALİZE[Fr.] RÜZGÂRLARI ile/ve BATI RÜZGÂRLARI ile/ve KUTUP RÜZGÂRLARI

( Tropikal bölgelerdeki denizlerde bütün yıl süresince düzenli esen rüzgâr. İLE ... İLE ... )


- SÜREKLİLİK ile BAĞIMLILIK

( CONTINUITY vs. DEPENDENCE )


- SÜREKLİLİK ile/ve/<> BELLEK

( CONTINUITY vs./and/<> MEMORY )


- SÛRÎ/ŞEKLÎ[Ar.]/FORMEL[İng.] değil/yerine BİÇİMSEL


- SÜRPRİZ ile/ve BEKLENMEDİK (OLUMLU) "GELİŞME"

( SURPRISE vs./and UNEXPECTED PROGRESS )


- SÜRÜNÜN PARÇASI OLMAK ile/değil/yerine/>< BÜTÜNÜN PARÇASI OLMAK


- SÜSLEME ile BEZEME

( HULLİYAT[Ar.]: Kadın süs eşyası, asım takım, takı. )

( DECORATION vs. ADORNMENT )


- SÜSLÜ/LÜK ile/değil/yerine/||/<>/< BAKIMLI/LIK

( SÜRRE DEVESİ GİBİ SÜSLENMEK )


- SUSMA HAKKI ile/ve/||/<> BAĞIŞIKLIK HAKKI


- SUSMAYALIM! ve/||/<> BEKLEMEYELİM!

( Konuşabilme olanağımız varken. VE/||/<> Değiştirme olanağımız varken. )


- SUTYEN ile/değil BİKİNİ

( Görünmeyen. İLE/DEĞİL Görünen. )


- ŞUUR[Ar.] değil/yerine/= BİLİNÇ/US

( ŞUUR[Ar.]: Çatlak, sızıntı. = Kendi varoluşunun, sorumluluğu ve denetimi. | Anlama, anlayış, duyum/hissetme. )


- ŞUURSUZLUK değil/yerine/= BİLİNÇSİZLİK


- SUYU KULLANMAK:
MUSLUĞU AÇAR-AÇMAZ ile/yerine BİR MİKTAR SU AKITTIKTAN SONRA


- SUYUN:
BUHARLAŞMASI ile/ve/||/<> BİTKİLERCE EMİLMESİ


- SVO/SEREBROVASKÜLER OLAY CEREBROVASCULAR ACCIDENT[İng.] değil/yerine/= BEYİN-DAMAR OLAYI


- SWITCH ile BRIDGE


- SYMPTOM :/yerine BELİRTİ


- SYNAPTOME İLE PROJECTOME İLE FUNCTİONAL CONNECTOME ile/||/<> BEYİN HARİTALARI

( Tam beyin bağlantı haritalaması. )

( Formül: 86 milyar nöron (insan) )


- T GÖZE ile/||/<> B GÖZE

( T göze gözesel immünite İLE B göze humoral immünite )

( Formül: CD4⁺/CD8⁺ (T) İLE IgM/IgG üretimi (B) )


- TAASSUB ile/ve/değil BİLGİ/DENEYİM EKSİKLİĞİ


- TAASSUP[Ar.]/BIGOTRY[İng.] değil/yerine/= BAĞNAZLIK


- TAAZZUM[< AZÂMET] ile BÜYÜKLÜK SATMA, KİBİRLENME | KEMİKLEŞME


- KATMAN/TABAKA[Ar.] ile BÖLÜM


- TABLET[Fr. TABLETTE] değil/yerine/= BELGE

( Düz ve yassı biçimli, çiğnenecek ya da yutulacak madde. | Eski uygarlıklardan kalma, pişmiş ya da güneşte kurutulmuş kilden yapılmış, üzerinde çivi yazısı ile metin yazılı belge. )


- TABULA RASA[İng.] değil/yerine/= BOŞ LEVHA


- TAÇ ve/||/<>/> BAŞ

( Taç takan baş, akıllanır. )


- TÂDÂT ETMEK ile BENİMSEMEK


- TAHAFFUZ[Ar.] değil/yerine/= BARINMA, KORUNMA


- TAHAKKÜM[Ar.] değil/yerine/= BASKI, ZORLAMA


- TAHIL ile BAKLAGİLLER

( CEREAL vs. PULSE/LEGUMINOUS PLANTS )

( ... cum LEGUMINOSAE )

( HUBUBAT ile ... )


- TAHLİYE ile/ve/||/<> BERAAT


- TAHT değil BAHT


- TAHTA ile BÂLÂR[Fars.]/PEDAVRA[Yun.]

( ... İLE Köknar ve ladin ağaçlarından elde edilen, çatı örtüsü olarak kullanılan ince tahta. )


- TAHTA ile BİNİT

( ... İLE Hamur durumundaki ekmeklerin, fırına atılmadan önce, içine konulduğu oyuk gözlü tahta. )


- TAHTA ile BORGATA

( ... İLE Halat kalınlığını ölçen delikli tahta. )


- TAHTA ile BUL

( ... İLE Sadece iki yüzeyi testere ile düzeltilmiş tahta. )


- TAHTEŞŞUUR[Ar.] değil/yerine/= BİLİNÇALTI


- TAKAYYÜT[Ar.] değil/yerine/= BAĞLI OLMA

( Bağlı olma, bağlanma. | Üstüne düşme, özen gösterme. )


- TAKILMA ile/ve/||/<> BÜYÜTME

( image )


- TAKILMAK ile/ve/değil/yerine BAĞLANMAK


- TAKINTI ile/ve/değil BÂTIL İNANÇ


- TAKINTI ile/ve/<> BEKLENTİ


- TAKINTI ile/ve/değil/yerine BİLGİ


- TAKİP ile BASIMLAMA

( ... İLE Bazı kuşların yumurtadan ilk çıktığı anda çevresinde hareket eden ilk nesneye bağlanıp sürekli o nesneyi izlemelerine verilen ad. )


- TAKIPNE ile BRADIPNE

( Solunum sayısının artması. İLE Solunum sayısının azalması. )


- TAKİPSİZLİK ile/ve/||/<>/> BERAAT


- TAKOZ ile/değil BAT

( ... İLE/DEĞİL Kurşun boruların ağzını açmakta kullanılan, şimşirden, ucu sivri, bir çeşit takoz. )


- TAKSİ ALDIM değil/yerine/= BİNİTE BİNDİM


- TAKSİM ile/ve BEYOĞLU


- TAKSİM değil/yerine/= BÖLME


- TAKSONOMİ/TAXONOMY[İng.] değil/yerine/= BÖLÜMLEME, SINIFLANDIRMA, SINIFLANDIRMA KURALLARI


- TALEB[Ar.] ile BAHS[Ar.]


- TALİH ile BAHT ile GÖNENMEK


- TALİS[Lat. < TALIS] değil/yerine/= BÖYLE, BUNUN GİBİ


- TAM AYRI TUTMA/İSTİSNA ile/ve/||/<>/> BÖLÜMSEL/KISMÎ AYRI TUTMA/İSTİSNA


- TAM BİLGİ İLE EKSİK BİLGİ İLE ASİMETRİK BİLGİ ile/||/<> BİLGİ DURUMLARI

( Oyunlarda bilgi seviyeleri. )

( Formül: Perfect Bayesian Equilibrium )


- TAMAMEN ile/değil/yerine BÜYÜK ORANDA


- TAMAMLAMAK ile BİTİRMEK

( FaRkLaR Kılavuzu dışında, hiçbir İngilizce sözlüğü, şu iki sözcük arasındaki farkı açıklamaz.

TAMAMLAMAK ile BİT(İR)MEK
[ www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/15835 ]

Bazı kişiler, aralarında hiçbir farkın olmadığını söylese de FaRkLaR'ı vardır!

Eğer doğru biriyle evlenirseniz, tamamlanırsınız; eğer yanlış biriyle evlenirseniz, bitersiniz.

Eğer eşiniz, sizi başka biriyle yakalarsa tamamen bitersiniz; eğer eşiniz, alışverişi çok seviyorsa öyle bir bitmişsinizdir ki...

Bu arada, Sokrates'in önemli sözünü anımsamakta yarar var...
"Her koşulda evlenin! Eğer eşiniz, iyi çıkarsa mutlu olursunuz. Eğer kötü çıkarsa filozof olursunuz."

image )

( COMPLETE vs. FINISH )


- TAMAMLA(N)MAK ile/ve/<> BÜTÜNLE(N)MEK


- TAM/LIK ile BİTMİŞ/LİK

( COMPLETE vs. FINISHED )


- TAM/LIK ile BÜTÜN/LÜK

( COMPLETE vs. INTEGRITY )


- TAMPONAT[İng. < TAMPONADE] değil/yerine/= BASKILANMA


- TAMTAKIR ve/||/<>/= BOMBOŞ

( İçinde bulunması gereken şeylerden hiçbiri bulunmayan, bomboş. )


- TANIDIK MASA ile/ve/||/<> BİLİMSEL MASA

( Kalıcı, sürekli. İLE/VE/||/<> Boşluk. )

( bkz. EDDINGTON )


- TANIM ile BASKIN ÖZELLİK

( HOROI ile ... )

( DEFINITION vs. DOMINANT FEATURE )


- TANIM ile/ve/<> BELİT/AKSİYOM

( Tanım, belit oluşturabilmelidir![oluşturacak nitelikte/yapıda olmalıdır!][tartışma ya da acaba sorusu oluşturmayacak kesinliğe yakın bir yapıda/sağlamlıkta/derinlikte!] )

( DEFINITION vs./and/<> AXIOM )


- TANIM ile/ve BELİT/AKSİYOM/MÜSELLEMÂT

( ... İLE/VE Geriye götürülemeyen ilke. )

( DEFINITION vs./and AXIOM )


- TANIM ile/ve/||/<> BİLGİ

( Kavranılanlar[durumlar/olgular] için geçerli olan. [Kavramaya hizmet edenler için.] İLE/VE/||/<> Nesneler için geçerli olan. )

( DEFINITION vs./and/||/<> INFORMATION )


- TANI/MA:
"HASTALIK" değil BELİRTİLERİ


- TANIMAK ile BENZETMEK


- TANIMAK ile/ve/||/<> KENDİNİ TANIMAK ile/ve/||/<> BAŞKASINI TANIMAK

( ... İLE/VE/||/<> Aydınlatır. İLE/VE/||/<> Bilgilendirir. )

( Kişi, iç âlemini, (başka bir) insanda görür. )

( Ancak, kendini düşünmeyi, kendini düşünmenin konusu kılabilme anlayışı olanlar, kendilerini tanımaya başlayabilirler ve susabilmekle yükümlülerdir. )

( TO RECOGNIZE vs./and/<> TO RECOGNIZE THE SELF vs./and/> TO RECOGNIZE THE SOMEONE )


- TANIMLAMAK ile/ve/||/<>/> BELİRLEMEK


- TANIT = İSPAT = PROOF[İng.] = PREUVE[Fr.] = BEWEIS[Alm.] = PROBARE[Lat.] = PRUEBA[İsp.]


- TANITLAMA = BURHAN = DEMONSTRATION[İng., Alm.] = DÉMONSTRATION[Fr.] = DEMONSTRATIO[Lat.] = DEMOSTRAR[İsp.]


- TANRILAŞTIRMAK ile/değil/yerine BAŞATLAŞTIRMAK


- TAPE :/yerine BANT, KASET


- TAPINMA ile/ve/değil/||/<>/< BAĞIMLILIK


- TAPMAK ile/değil/yerine "BAŞ KESMEK"


- TARAFSIZ/LIK ile BAĞIMSIZ/LIK


- TARİH ile/ve/<> BAĞLAM


- TARİH ile/ve/<> BELLEK

( HISTORY vs./and/<> MEMORY )


- TARİH ile/ve/||/<> YAZIN/EDEBİYAT ile/ve/||/<> COĞRAFYA ile/ve/||/<> MİMARİ ile/ve/||/<> BİLİMSEL KAYNAKLAR ile/ve/||/<> YAZILI OLMAYAN KAYNAKLAR


- TARİHE DÜŞMEK ile/ve METAFİZİĞE KAÇMAK yerine/değil BİRLİĞE GETİRMEK

( Teşbihe düşmek. İLE/VE Tenzihe düşmek. YERİNE/DEĞİL Tevhide varmak. )


- TARİHE DÜŞMEK ile/ve/yerine/değil METAFİZİĞE KAÇMAK ile/ve/yerine/değil BİRLİĞE GETİRMEK

( Teşbihe düşmek. İLE/VE Tenzihe düşmek. YERİNE/DEĞİL Tevhide varmak. )


- TARİHSEL/LİK ile/ve/<> BİLİMSEL/LİK


- TARİKAT ile/ve BARİKAT


- TARIM "ÇAĞI"(/TOPLUMU/EKONOMİSİ) ile/ve/yerine/> SANAYİ "ÇAĞI"(/TOPLUMU/EKONOMİSİ) ile/ve/yerine/> BİLGİ "ÇAĞI"(/TOPLUMU/EKONOMİSİ)

( AGRICULTURAL "AGE"(/SOCIETY) vs./and/> INDUSTRIAL "AGE"(/SOCIETY) vs./and/> INFORMATION "AGE"(/SOCIETY) )


- TAR'IN TELLERİNDE:
AĞ TEL ile/ve SARI TEL ile/ve KÖK TEL ile/ve BAM TELİ ile/ve 1. ÇİFT ZENG TELİ ile/ve 2. ÇİFT ZENG TELİ

( [orta oktav] Do İLE/VE [orta oktav] Sol İLE/VE [-1. oktav] Do İLE/VE [-2. oktav] Sol İLE/VE [+2. oktav] Sol İLE/VE [+2. oktav] Do )

( Suyu simgeler. [Su gibi akıcıdır.] İLE/VE Ateşi simgeler. [Ateş gibi yakıcıdır.] İLE/VE Toprağı simgeler. [Toprak gibi sabitleyicidir.] İLE/VE Kararlılık duygusu ve mutmainlik sağlar/sunar. İLE/VE 1. ve 2. çift zeng telleri, coşku, özgürlük ve rahatlama duygusu sağlar/sunar. )

( Sayın Nevcivan Özel'in Facebook sayfası için burayı tıklayınız...
[Katkıları için teşekkür eder, tüm çalışmalarında başarılarının devamını dileriz!]

)

( TAR )


- TARLA ile/ve BÜK

( ... İLE/VE Akarsu kıyısındaki tarla. )


- TARTIŞILAN ile/ve/değil/yerine BİLİNEN/BİLİNEBİLEN/BİLİNEBİLECEKLER


- TARTIŞILIR ile/değil/yerine/>< BİLİNMEZ


- TARZ[Ar.]/STİL[Fr., İng. STYLE] değil/yerine/= BİÇEM


- TAŞ ile BAKIRKÖYTAŞI/KÜFEKİ/KEFEKİ

( ... İLE Yapıda kullanılan, açık renkli, işlenmesi kolay bir taş çeşidi. [Kum, çakıl ve midye kabuklarının, zamanla, bağlayıcı maddelerle birbirin yapışmasından oluşur.Ocaktan çıkarıldığı zaman, oldukça yumuşak olan küfeki, zamanla sertleşir. Bu taş, Osmanlı dönemi yapılarında çok kullanılmıştır.] )


- TAŞ ile BAKIRTAŞI

( ... İLE Yeşil renkli, yontulup parlatabilen, doğal bakırlı, hidratlı karbonat, malakit. )


- TAŞ ile/ve BALAST

( ... İLE/VE Demiryoluna döşenen taş kırıkları. )


- TAŞ ile/değil BİTKİ (LITHOPS)

( image )


- TAŞ ile BUZULTAŞ

( ... İLE Buzulların taşıyıp biriktirdikleri, üzerleri çoğu kez parıltılı ya da çizikli taşlar. )

( ... ile SALSÂL-İ CÜMÛDİYE )

( ... avec MOREN )


- TASAVVUF ve/=/||/<>/> BEREKET


- TAŞ/DUVAR ile BOSAJLI TAŞ/DUVAR


- TASFİYE ETMEK ile/ve BASKI ALTINDA TUTMAK

( TO DISCHARGE vs./and TO KEEP UNDER PRESSURE )


- TASFİYE ile/ve/||/<> BERTARAF


- TAŞMA ile/ve BULAŞMA


- TASRİH[Ar.] değil/yerine/= BELİRTME


- TATİL ile BALAYI

( HOLIDAY vs. HONEYMOON )


- TATİL değil/yerine/>< BAYRAM

( Tatile gitmeyi, bayram eder/etmiş gibi düşünmemeli; bazı bayramları da tatil olarak düşünmemeli, "tanımlamamalı" ve "görmemeliyiz". )


- TAVIR ile/ve/değil/||/<>/< BAKIŞ


- TAVŞAN ADASI ile/ve SEDEF ADASI ile/ve BÜYÜKADA ile/ve HEYBELİADA ile/ve BURGAZADA ile/ve KINALIADA

( Vapur ve motor seferleri, Eminönü, Kabataş, Bakırköy, Kadıköy ve Bostancı'dan yapılmaktadır. )

( Sedef Adası'na belirli saatlerde sadece Bostancı'dan ulaşılmaktadır. Tavşan Adası'na ise yapılmamaktadır. )

( bkz. ADALAR SEFERLERİ )

( "Prens Adaları" ya da "Kızıl Adalar" adlarıyla da bilinirler. )

( Türkiye'nin ilk Sanatoryum'u[Fr. < Lat. Verem hastalarının iyileştirilmesi için kurulmuş hastahane] Heybeliada'da, 1924 yılında kurulmuştur. )

( İmparatorluk ailesi ile devlet ileri gelenlerinin sürgün yerleridir. )

( İmparator II. Justinus, 569 yılında Büyükada'da bir saray ile bir manastır yaptırmıştır. [Bugünkü Maden semtinde] )

( IV. Leon'un annesi Eirene, II. Justinus'un sarayının bulunduğu yere, 775-780 yıllarında kadın manastırı inşa ettirmiştir. [Manastırın duvarları ile bir sarnıcın kalıntısı günümüze ulaşmıştır.] )

( Heybeliada, adını adada işletilen bakır madeninden almıştır. )

( Kınalıada'ya Bizans devrinde iki manastır yaptırılmıştır. )

( 944'te, İmparator Romanos Lekapenos ile 1071'de Malazgirt'te Selçuklular'a yenildikten sonra, Konstantinopolis'e dönüşünde IV. Romanos Diogenes, Kınalıada'ya sürgün edilir. )

( Sedefadası'nda, VIII. yüzyılda bir erkekler manastırı inşa edilmiştir. [Günümüzdeki kalıntılar bu yapıya ait olabilir.] )

( Tarihi kaynaklarda, Tavşan Adası'nda bir manastır varolduğu kaydedilmiştir. )

( NEANDROS ile/ve TEREUINTHA, TEREBINTHOS/TEREBINTHODES/ANTEROVITHOS ile/ve PITYADES MEGALE[Plinius], PRİNKİPİ/PRINKIPO[Bizans Devri'nde] ile/ve HAKLİ (BAKIR), KHALKE, KHALKITIS ile/ve ANTİGONİ/ANTIGONEIA, [Antikçağ yazarları, Erebinthus, Bizanslı yazarlar ise Therebintos ya da Panormos adını vermişlerdir] ile/ve PROTİ/PROTA["Birincisi" anlamına gelir] )

( PRINCESS ISLANDS )

( Heybeliada'da, en önemli Bizans Devri yapısı Panagia Kamariotissa Kilisesi'dir. [XIII. ya da XIV. yüzyılda inşa edilmiş, yonca planlı, son dönemin mimari özelliklerini yansıtan önemli bir örnektir.] )

( )


- TAYLAN ile BİNT-İ MEHÂD ile HİKKA

( ... İLE İki yaşına girmiş dişil deve. İLE Dört yaşına giren dişil deve. )


- TAZI ile/ve BORZOY

( ... İLE/VE Rus tazısı. )


- TAZYİK[Ar.] değil/yerine/= BASINÇ


- TEBEDDÜL[Ar.] değil/yerine/= BİR DURUMDAN, BAŞKA BİR DURUMA GEÇME, DEĞİŞME


- TEBELLEŞ[Ar.] değil/yerine/= BİRBİRİNE GEÇMİŞ, KARMAKARIŞIK, KARIŞMIŞ


- TEBELLÜĞ[Ar.] değil/yerine/= BİLDİRİMİ ALMAK


- TEBELLÜR[Ar.] ETME değil/yerine/= BELİRGİNLEŞME


- TEBERLER:
MÜTTEKÂ/NACAK ile NÎZE, HARBE ile BAYRAK/LİVÂ/SANCAK


- TEBEYYÜN[Ar.] değil/yerine/= BELİRLİ OLMA


- TECÂHÜL[Ar.] değil/yerine/= BİLMEZ GİBİ GÖRÜNME, BİLMEZLİKTEN GELME


- TECÂNÜS[Ar.] değil/yerine/= BİR BÜTÜNÜ OLUŞTURAN ÖĞELER ARASINDA UYUM BULUNMASI DURUMU


- TEÇHİL[Ar.] değil/yerine/= BİRİNİN BİLGİSİZLİĞİNİ SÖYLEME

( Birinin bir konuda bilgisizliğini söyleme, bilmezleme. )


- TEHİ[Fars.] değil/yerine/= BOŞ


- TEK BAŞINA YEMEK ile/yerine/değil BİRİ(LERİ)YLE (PAYLAŞARAK) YEMEK

( Her açıdan daha bereketlidir. )


- TEK BAŞINA ile/ve BAŞLI BAŞINA


- TEK HÜCRE SEKANSLAMASI ile/||/<> BULK RNA SEKANSLAMASI

( Tek hücre sekanslaması bireysel hücre transkriptomunu verirken, bulk sekans hücre popülasyonu ortalamasını verir )

( Formül: scRNA-seq )


- TEK ile/ve/değil BİLİNEN/BİLİNEBİLEN TEK

( [not] UNIQUE vs./and/but KNOWN/MIGHT KNOWN UNIQUE )


- TEK ile/ve/değil BİLİNEN/BİLİNEBİLEN TEK


- TEK ile/ve/değil/<> BİRİCİK


- TEK ile/ve/değil BU DA VAR!


- TEK ile/ve BÜTÜN


- TEK ile/ve/||/<>/> ÇİFT ile/ve/||/<>/> BİR

( [DÜŞÜNCEDE:] Yok edilebilir. İLE/VE/||/<>/> Yok edilemez. İLE/VE/||/<>/> Var eder, bireştirir/tevhîd ettirir. )

( ODD vs./and/||/<>/> EVEN vs./and/||/<>/> UNIQUE )


- TEKEBBÜR[Ar. < KİBR] değil/yerine/= BÜYÜKLENME, KİBİRLENME, ÇALIM, KURUM


- TEKERLEKLİ SANDALYE değil/yerine BİSİKLET


- TEKİL ile/değil BİRİCİK

( [not] SINGULAR vs./but UNIQUE )


- TEKİL/LİK ile/ve BÜTÜN/LÜK


- TEKİRDAĞ'DA:
RODOSÇUK ile/ve BANADOS ile/ve İNECİK


- TEKLEŞTİRME ile/değil/yerine/>< BİREŞTİRME/TEVHİD


- TEKNOLOJİ ile/ve/<> BAĞIMLILIK


- TEKRAR EDİLEN ile BENZEYEN


- TEKRAR ve/<> BELLEK GÜÇLENDİRMESİ


- TELÂZUM[Ar.] değil/yerine/= BİRBİRİNİ GEREKTİRME İLİŞKİSİ


- TELEKS[Fr./İng. < TELEX] ile/ve/||/<>/> BELGEGEÇER/TELEFAKS[Fr./İng.] / FAKS

( Telsiz ve telem araçlarına uzaktan haber yazdırma düzeni. İLE/VE/||/<>/> Belgegeçer aracına uzaktan yazdırma düzeni. )


- TELLİ DAVUL = BAS GİTAR


- TEMBEL/LİK ile/ve/<> BEZGİN/LİK


- TEMEDDÜH[< MEDH] değil/yerine/= BÖBÜRLENME, KENDİNİ ÖVME


- TEMEL KABULLER/AKSİYOMLAR:
VAR OLUŞ ile/ve/||/<> BAĞIMSIZLIK ile/ve/||/<> DEĞİŞMEZLİK/BENZERLİK ile/ve/||/<> BİLİNEBİLİRLİK ile/ve/||/<> SÜREKLİLİK ile/ve/||/<> PAYLAŞILABİLİRLİK/ANLATILABİLİRLİK


- TEMEL ile/ve/değil BAĞLAM


- TEMEL ile/= "BAZ"(< BASE[İng.])


- TEMEL ile/ve/<>/değil/yerine BELİRLEYİCİ


- TEMESSÜL[Ar. < MİSL] ile/değil/yerine/= BENZEŞME | ÖZÜMLEME

( Bir biçim ve sûrete girme. | İnsan biçiminde görünme. | Benzeşme. İLE/DEĞİL/YERİNE/= [biyoloji] Özümleme. )

( [not] ... vs./but/= ASSIMILATION )


- TEMEYYÜZ[Ar. < MEYZ]:
HALK ile/ve/||/<> BA'S

( Benzerleri içinde sivrilme, seçilir duruma gelme, kendini gösterme.[< MEYZ: Ayırmak, üstün tutmak.] )


- TEMİZ HAVA ve/<> BİSİKLET


- TEMSİL ETME ile/ve BİLDİRME

( TO REPRESENT vs./and TO NOTIFY )


- TENÂZUR[Ar. < NAZAR]/SİMETRİ[Fr./İng.] değil/yerine/= BAKIŞIM


- TENDE OLMA(MA)K/KALMA(MA)K ile BEN'DE/BENDE OLMA(MA)K/KALMA(MA)K


- TENDİNİT ile/||/<> BURSİT

( Tendonların yangılanması. İLE/||/<> Eklem çevresindeki bursa adı verilen keselerin yangılanması. )


- TENZİH/TEŞBİH ile BERZAH


- TENZİH <> BERZAH <> TEŞBİH

( HEM, HEM DE | NE, NE DE )


- TEPE ile BECRÂ'[Ar.]

( ... İLE Yüksek yer. )


- TEPE ile BUZLUĞAN

( ... İLE Üzerinde buz eksik olmayan, yüksek dağ tepesi. )


- TEPHİR[Ar.] değil/yerine/= BUHARLAŞ(TIR)MA | BUĞULAMA


- TERÂKÜM[Ar. < RÜKM] değil/yerine/= BİRİKME, YIĞILMA, TOPLANMA


- TEREKKÜP[Ar.] değil/yerine/= BİLEŞME

( Birkaç şeyin bileşmesinden oluşma. )


- TEREVVUH[Ar.] değil/yerine/= BİR ŞEYDEN KOKU ALMA


- TERFİK[Ar.] değil/yerine/= BİRİNİ ARKADAŞ ALMA

( Birini arkadaş olarak yanına alma. | Arkadaş olarak yanına birinin verilmesi. )


- TERKİB[Ar. < RÜKÛB] değil/yerine/= BİRLEŞTİRME

( BİRKAÇ ŞEYİ BİRLEŞTİRİP KARIŞIK BİR ŞEY MEYDANA GETİRME | BİRKAÇ ŞEYDEN MEYDANA GETİRİLMİŞ ŞEY | (dil bilg.)BİRLEŞTİRME | TAKIM | (kimya)SENTEZ )


- TERRITORIAL[İng.] ile BÖLGESEL

( Belirli bir bölgeye ait. )


- TERRITORY :/yerine BÖLGE, TOPRAK


- TERSÂNE-İ ÂMİRE ile/ve/||/<> TOPHANE-İ ÂMİRE ile/ve/||/<> BARUTHANE-İ ÂMİRE


- TERVİÇ[Ar.] değil/yerine/= BİR DÜŞÜNCEYİ TUTMA, DESTEKLEME


- TERZÎK[Ar. < RIZK] ile BESLE(N)ME

( Besleme, rızık verme. )


- TESAHUP[Ar.] değil/yerine/= BENİMSEME, SAHİP ÇIKMA | ARKADAŞLIK ETME


- TEŞEBBÜH[Ar. < ŞİBH] değil/yerine/= BENZEME

( Benzeme, andırma, kendini benzetmeye özenme, zorlayarak benzemeye çalışma. )


- TESLİM/İYET ile/ve BAĞLI/LIK


- TESPİH:
"DİZMEK" değil BİR'LEMEK


- TESTERE[Fars.] ile BIÇKI

( Ağaç, demir vb. şeyleri kesmeye yarayan, genellikle üçgen biçiminde dişleri olan, dar ve uzunca çelik araç. İLE Tahta ya da ağaç biçmekte kullanılan, karşılıklı iki sapı olan ve iki kişi tarafından kullanılan büyük testere. | Motorla çalışan bir çeşit güçlü testere. | Saraç bıçağı. | Bağ budamaya yarayan dişli bıçak. )


- TESTİ ile BODUÇ

( ... İLE/VE Ağaç testi. )

( SEBÛ ile/ve ... )


- TETANOZ ile/||/<> BOTULİZM

( Clostridium tetani bakterisinin neden olduğu, kas spazmları ile ilişkili bir bulaş. İLE/||/<> Clostridium botulinum bakterisinin neden olduğu, kas zayıflığı ve kötürümlük ile ilişkili bir bulaş. )


- TEVDÎ[Ar. < VED] değil/yerine/= BIRAKMA, EMÂNET ETME | VEDÂLAŞMA[Ar.]


- TEVELLÂ/TEVELLÎ[< VELY] değil/yerine/= BİRİNE YANAŞMA | BİRİNİ DOST TUTMA | İYİ AHLÂK | EHL-İ BEYT'İ, HZ. ALİ'Yİ SEVME, ONLARDAN MEDET VE ŞEFÂAT İSTEME, KENDİLERİNE OLAN YAKINLIK, BAĞLILIK


- TEVHÎD değil/yerine/= BİREŞİM

( Ayrımları/nı gösteren birlik. )

( BİR KILMA, BİR ETME, BİRLEŞTİRME | BİR SAYMA, BİR OLARAK BAKMA, BİRLİĞİNE İNANMA | ALLAH'IN BİRLİĞİNE İNANMA | "LÂİLÂHE-İLL-ALLAH"(KELİME-İ TEVHİD) SÖZÜNÜ TEKRARLAMA )


- TEVSİK[Ar.] değil/yerine/= BELGELEME


- TEZÂYÛF/CONNOTER[Fr.] ile BİRBİRİNİ AYNI ANDA GEREKTİREN

( Birbirini aynı anda gerektiren. )


- TEZENELİ SAZLARDA:
[büyükten küçüğe] MEYDAN SAZI ile/ve DİVAN SAZI ile/ve KARA DÜZEN SAZ(BOZUK DÜZEN) ile/ve TAMBURA/DÜNBÜRE/DÜNBÛRE[Fars.] ile/ve BAĞLAMA ile/ve CURA ile/ve TAR


- TEZGÂH ile/ve/||/<> BANGO


- TEZHİB'DE:
ZÂHRİYE ile/ve/||/<> BAŞLIK ile/ve/||/<> SER LEVHA ile/ve/||/<> HÂTİME ile/ve/||/<> CETVEL ile/ve/||/<> HARİTA ile/ve/||/<> MİNYATÜR


- THEREFORE :/yerine BU NEDENLE


- THESE :/yerine BUNLAR


- THIS :/yerine BU


- THOUSAND :/yerine BİN


- THROAT :/yerine BOĞAZ


- THROUGHOUT :/yerine BOYUNCA


- THUS :/yerine BÖYLECE


- TİCARET ile/ve BİLGİ


- TICKET :/yerine BİLET


- TIE :/yerine BAĞLAMAK, KRAVAT


- TIĞ ile BİZ

( ... İLE Katı bir şeyi dikerken iğne geçirilecek yeri delmek için kullanılan, çelikten yapılmış, sivri uclu ve ağaç saplı araç. )


- TIKNAZ/TIKIZ ile BODUR

( Şişmanca, toplu, kısa ve kalın yapılı. İLE Enine göre boyu kısa ve tıknaz. )


- TİLKİ ile BENGAL/HİNT TİLKİSİ

( )

( ... cum VULPES BENGALENSIS )

( ... vs. BENGAL/INDIAN FOX )


- TİLKİ ile BOZTİLKİ, ÇÖL TİLKİSİ, KIRTİLKİ, KUMTİLKİSİ


- TİM[İng. < TEAM] değil/yerine/= BİRLİK, TAKIM

( Güvenlik güçlerinde belirli bir iş ya da hizmeti başarabilecek güçteki en küçük birlik, takım. )


- TİN:
BÜTÜNSEL ve/||/<> BAŞLANGIÇ


- TYPE I BIAS[İng.] değil/yerine/= BİRINCİ TÜR YANLILIK


- TİPOGRAFYA/TİPOGRAFİ[Fr.] değil/yerine/= BASKI YÖNTEMİ | BASIM

( Kabartma biçimlerle ilgili baskı yöntemi. | Basım. )


- TİRBUŞON[Fr. < TIRE-BOUCHON] değil/yerine/= BURGU

( Delik açmaya yarayan delgiye takılı sarma, yivli, keskin, çelik alet. | Tıpa çekmeye yarayan, ucu sivri ve helis biçiminde demir araç. | Yerin orta ve derin katmanlarına inebilmeyi sağlayan delici araç. | Telli sazlarda, telleri germeye yarayan mandal. )


- TİŞYE/PARŞÖMEN ( < BERGAMA-PERGAMENT ):
Ak deri.

( Koyun, keçi, özellikle dana derisinden bir tür yazı kağıdı. )


- TITLE :/yerine BAŞLIK, UNVAN


- TİYATRO VE SİNEMA SALONLARI'NDA:
PARTER ile/ve/||/<> BALKON ile/ve/||/<> LOCA[Fr. < İt.]

( İlk kat. İLE/VE/||/<> Asma kat/lar. İLE/VE/||/<> Bazı izleyicilerin oturduğu özel bölüm. | Masonların, toplantı yeri. )

( ... İLE/VE/||/<> Dışarı doğru, dışarıda. İLE/VE/||/<> İçeri doğru, içeride. )


- TİYATRODA:
ÇEHOV >< BRECHT


- TODAY :/yerine BUGÜN


- TOGETHER :/yerine BİRLİKTE


- TOHUM, BEZİR = BEZR = GRAINE


- TOHUMLAR = BÜZÛRÂT = GRAINES


- TOHUMUN:
YİTMESİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/&gt;&lt;/< BİTMESİ/YEŞERMESİ


- TOKLUK (DUYUSU):
MİDE DUVARINDA ve BEYİNDE

( Önce mide duvarında ve şişkinlikle yaşanır. 20 dakika sonra da beyinde. )


- TON TON ile/ve/||/<> BABACAN


- TON[Fr. < TONNE] değil/yerine/= BENİZ | RENK | SES AĞIRLIĞI


- TONIGHT :/yerine BU GECE


- TOPARLAMA ile/ve BÜTÜNLEŞTİRME

( TO (BE ABLE TO) PACK vs./and TO INTEGRATE )