Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(29/42)


- ÇİLECİ/LİK ile ADANMIŞ/LIK


- ÇİLECİLİK = ZÜHDİYE = ASCETISM[İng.] = ASCÉTISME[Fr.] = ASKESE, ASKETIK[Alm.] = ASKEIN[Yun.]


- ÇİLEK ile BÖĞÜRTLEN/DİKENDUTU/İT ÜZÜMÜ ile DUT ile AHUDUDU(AĞAÇÇİLEĞİ)/FRAMBUAZ[Fr. < FRAMBOISE]

( BÜK, DİKENDUTU: Böğürtlen. )

( AGREGAT MEYVELER: Birkaç karpeli olan, tek bir çiçekten gelişen meyve. )

( Gülgillerden, sapları sürüngen, çiçekleri beyaz bir bitki. | Bu bitkinin güzel kokulu, pembe, kırmızı renkli meyvesi. İLE Gülgillerden, bahçe çitlerinde, yol kenarlarında kendiliğinden yetişen dikenli ve çok yıllık bir çalı, diken dutu. | Bu bitkinin önce kırmızı, olgunlaştığında kararan mayhoş yemişi. İLE Gülgillerden, böğürtleni andıran, çalı görünümünde, dikenli bir bitki. | Bu bitkinin duta benzeyen, kırmızı renkli, sulu ve kokulu yemişi. )

( FERAVLE ile HİM ile ... ile ... )

( STRAWBERRY vs. BLACKBERRY/DEWBERRY vs. MULBERRY vs. RASPBERRY )

( FRAGARIA VESCA cum RUBUS cum MORUS ALBA cum RUBUS IDAEUS )

( ... ile TÛT-İ ŞEVKÎ ile TÛT ile ... )


- ÇILGIN/LIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< APTAL/LIK


- ÇİM ile/ve/değil/<> ARAPSAÇI

( ... İLE Bir vaziyet planında, genellikle yeşil alanları belirlemek üzere girişik kıvrımlı çizgilerle yapılan bir çeşit tarama. | Bahçelerde, çim yerine kullanılan bir yeşillik. )


- ÇİM(EN) ile/ve AYRIKOTU

( GRASS vs./and QUACK GRASS )

( LOLIUM cum AGROPYRUM REPENS )


- CİNÂS/TECNİS ile/ve KALB ile/ve İŞTİKAK[< ŞAKK] ile/ve AKİS ile/ve İADE ile/ve TARSÎ'/TERSÎ'

( Söylenişleri ve yazılışları aynı, anlamları farklı iki sözcüğü birarada kullanmaya bağlı bir sanat. İLE/VE Bir sözcükte harflerin yerleri değiştirilerek yapılan cinas. [anlamlı olma koşuluyla] İLE/VE Aynı kökten türemiş sözcükleri aynı mısra ya da beyitin içinde kullanma sanatı. [teslîm, selâmet, selâm] İLE/VE Bir mısranın söz sırasını anlamlı bir biçimde değiştirerek yineleme sanatı. İLE/VE Bir şiirde her beyitin son sözcüğünü (ya da sözcük öbeğini), ondan sonraki beyitin ilk sözcüğü olarak kullanmak. [her beyitin ilk sözcüğü aynı beyitin son sözcüğü olarak yinelenirse ve şiirin uyağını oluşturursa mukaddem ü muahhar[< te'hîr] adını alır.] İLE/VE Bir şiirin mısralarındaki sözcükleri sayı, uyak ve ölçü bakımından birbirine denkleştirme sanatı. [bu sanatın kullanıldığı şiirlere murassa' denilir] )


- CİNS ile/ve/||/<>/> NEV/TÜR ile/ve/||/<>/> FASL ile/ve/||/<>/> HASSA ile/ve/||/<>/> ARAZ


- ÇİNTE/BOZ KİRAZ KUŞU ile ALACA ÇİNTE/KAR KİRAZ KUŞU ile MAHMUZLU ÇİNTE ile AK KAŞLI ÇİNTE ile BATAKLIK ÇİNTESİ ile KÜÇÜK ÇİNTE

( image )

( Arktik Okyanusu kıyıları yaşam alanıdır. Bazı kışlar, soğuklardan kaçmak için Türkiye'ye kadar güneye iner. 2016 kışında İstanbul Karaburun sahilinde tek bir birey olarak görülmüştür.[Fot. Alper Tüydeş] )

( EMBERIZA CINERACEA cum PLECTROPHENAX NIVALIS cum CALCARIUS LAPPONICUS cum EMBERIZA RUSTICA cum EMBERIZA SCHOENICLUS cum EMBERIZA PUSILLA )


- ÇİPEK ile ATMACA
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Atmacaya benzeyen bir kuş. İLE ... )


- CIRILMAK ile/değil/yerine/>< (AZ/KARARINDA/ORANTILI) YEMEK

( Çatlayıncaya kadar yemek. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Az, ölçülü ve sağlıklı yemeği yeğleyelim! )


- CİSİMLERİ SOYUTLAMA ile/ve/||/<> ANLAMLARI CESETLENDİRME


- CİSR-İ MUALLAK[Ar.] ile ASMA KÖPRÜ

( ASMA KÖPRÜ )


- CITE :/yerine ALINTI YAPMAK


- CIVA(Hg)["CİVA" değil!] ve/||/<> ANLAK/ZEKÂ

( Atom numarası 80, atom ağırlığı 200.6, donma noktası -38.9 °C olduğundan, oda sıcaklığında, sıvı olarak bulunan, kaynama sıcaklığı 356.6 °C, yoğunluğu 13.59 g/cm³ olan, kütle numarası 196-205 arasında izotopları bulunan, sıcaklıkölçer, basınçölçer, emme pompaları, cıva buharlı lambaların yapımında, aynaların sırlanmasında, altın ve gümüşün özümlenmesinde kullanılan, gümüş renginde bir öğe. )

( HYDRARGYRUM )

( ZÎBAK/ZEYBAK )

( MERCURY )

( LE MERCURE )

( QUECKSILBER )


- ÇİZGİ ile ARMUZ[Yun.]

( ... İLE Gemilerde güverte ve borda kaplama tahtalarının yan yana gelmeleri sonucu aralarında oluşturdukları çizgi. )


- CLAUSİUS-CLAPEYRON ile/||/<> ANTOİNE DENKLEMİ

( C-C faz dengesi kuramk, Antoine ampirik buhar basıncı. )

( Formül: dP/dT = ΔH/TΔV )

( Benoît Clapeyron tarafından 1834 yılında keşfedildi/formüle edildi. )


- CLEAR :/yerine AÇIK, NET


- CLEARLY :/yerine AÇIKÇA


- CMC ile/||/<> AGREGASYON SAYISI

( CMC kritik misel konsantrasyonu, agregasyon misel boyutu. )

( Formül: Başlangıç İLE N )


- COACH :/yerine ANTRENÖR


- ÇOBAN ile ÂBİL[Ar.]

( ... İLE Çayırda otlayarak suya gereksinimi olmayan hayvan. | Koyun, at ve deve gibi hayvanlara iyi bakan kişi. )


- ÇOCUĞU "ÖVÜNCE":
KİBİRLİ ile HIRSLI ile ÇABALI ile BENCİL ile AHLÂKLI

( "Zekâ" ve "kişiliğini" "översek". İLE (")Başarısını(") "översek". İLE Çabasını översek. İLE "Tipini" "översek". İLE İyi davranışlarını översek. )


- [ne yazık ki]
ÇOCUĞUNA TAPMA ve ALAYCI TAVIR

( Modern kişinin, öncül ve ölümcül tutumları. )

( http://ahmetcorak.blogspot.com.tr/2010/01/ahtapor-anne.html )


- ÇOCUĞU/NU:
ACINDIRIRSAN ile ACIKTIRIRSAN

( Arsız olur. İLE Hırsız olur. )


- ÇOCUK ile/||/<> AŞTAL/AFARA/KENCE/TEKNE KAZINTISI
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( ... İLE/||/<> Kişinin sonuncu [yaşlılık çağlarında doğan] çocuğu. )


- ÇOCUKLARIN/BAŞKALARININ TAKİP ETTİĞİ/EDECEĞİ:
İŞARET PARMAĞIMIZ değil AYAK İZİMİZ


- ÇOĞALTMAK ile/ve ARTIRMAK

( TO INCREASE vs./and SAVING/ECONOMIZING )


- ÇOĞUL KİŞİLİK ile/ve/||/<> AYRIŞMA SORUNU


- ÇOĞUNLUK" ile "AĞIRLIK"


- ÇOK ANLAMLILIK ile/ve/değil ANLAM ÇOKLUĞU


- ÇOK DALLANMIŞ PANİKULA, TİRSUS = ANKÛD-I HERAMÎ = THYRSE


- ÇOK GİDERSEN/GİDEN ile/değil/yerine/||/>< AZ GİDERSEN/GİDEN

( Kürek yer/sin. İLE/DEĞİL/YERİNE/||/>< Börek yer/sin. )


- ÇOK İKEN ve/||/<> AZ İKEN

( Çok tüketme/yelim! VE/||/<> Çok çalış/alım! Dilenme/yelim! )


- ÇOK KİŞİYLE ile/ve/||/<> AZ KİŞİYLE ile/ve/||/<> TEK BAŞINA

( Konuş. İLE/VE/||/<> Düşün. İLE/VE/||/<> Karar al. )


- ÇOK KONUŞMAK değil/yerine/>< AZ KONUŞMAK

( Sık sık pişman olunur. DEĞİL/YERİNE/>< Pek az pişman olunur. )


- ÇOK YEMEK/YİYEN değil/yerine/>< AZ YEMEK/YİYEN

( Hastalığın başıdır. DEĞİL/YERİNE/>< Tedavinin başıdır. )

( Az tad alır. DEĞİL/YERİNE/>< Çok tad alır. )


- [ne yazık ki]
ÇOK ile/değil/>< AZ

( Sözcük. İLE/VE/DEĞİL/||/>< Anlam.
"Yargı". İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Adâlet.
Geveze. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Konuşan.
Sevişen. İLE/VE/DEĞİL/||/>< Seven.
Yürüyen. İLE/VE/DEĞİL/||/>< İlerleyen. )

( "Yetmez." İLE/DEĞİL/>< Yeter. )


- ÇOKLUK ve ANLAYIŞ


- ÇÖKMEK/ÇÖMELMEK ile APIŞMAK

( ... İLE Hayvanın yorgunluktan bacaklarını birbirinden ayırarak çöküvermesi. | Ne yapacağını kestirememek, şaşırmak. | Oturmak, bacakları ayırarak çömelmek. )


- collut.[Lat. < COLLUTORIUM] değil/yerine/= AĞIZ VE BOĞAZ GARGARASI İÇİN ANTİSEPTİK SIVI


- COMMODORE ile AMIGA


- COMPUTATİONAL COMPLEXİTY ile/||/<> ALGORİTHMİC EFFİCİENCY

( Computational complexity problemlerin kuramk hesaplama zorluğunu incelerken İLE algorithmic efficiency spesifik algoritmaların pratik performansını inceler )

( Formül: P İLE NP )


- COMPUTATİONAL GEOMETRY ile/||/<> ANALYTİC GEOMETRY

( Computational geometry geometrik problemlerin algoritma çözümlerini incelerken İLE analytic geometry geometriyi koordinat sistemleriyle inceler )

( Formül: Voronoi diagram )


- CONSTITUTIONAL :/yerine ANAYASAL


- COOK :/yerine AŞÇI, PİŞİRMEK


- CORE-SHELL ile/||/<> ALAŞIM NP

( Core-shell çekirdek-kabuk, alaşım karışık kompozisyon. )

( Formül: Au@Ag İLE AuAg )


- ÇÖREK ile AY ÇÖREĞİ

( ... İLE İçine tarçın, ceviz konularak ay biçiminde yapılmış çörek )


- COŞMAK ile/ve AKMAK


- COULOMB ile/||/<> GAUSS ile/||/<> AMPERE ile/||/<> FARADAY ile/||/<> MAXWELL ile/||/<> EM TEMEL YASALARI

( Elektromanyetizmanın temel yasalarını bulan bilim insanları ve katkıları. )

( Formül: ∇×E = -∂B/∂t )

( Michael Faraday tarafından 1831 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1791-1867) (Ülke: İngiltere) (Alan: Fizik, Kimya) (Önemli katkıları: Elektromanyetik indüksiyon, elektroliz) )


- ÇÖZME GÜCÜ = AYIRMA GÜCÜ


- ÇÖZMEK ile/ve AŞMAK


- ÇÖZÜLMÜŞ/LÜK ile/ve/||/<> AŞILMIŞ/LIK


- ÇÖZÜM ile/ve AÇIKLAMA

( SOLUTION vs./and EXPLANATION )


- ÇÖZÜM ile/ve/||/<>/< ANLAMAK

( SOLUTION vs./and/||/<>/< TO UNDERSTAND )


- ÇÖZÜM ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ARA ÇÖZÜM

( ... İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Yukarı çekersek, ayak açıkta kalır. Aşağı çekersek, omuz. Neşeli kişiler, çözüm üreterek[dizlerini karnına çekerek] rahat uyur. )


- ÇÖZÜMLEME ile/ve/||/<> AÇIKLAMA


- ÇÖZÜMLEME = TAHLİL[Ar.] = ANALYSIS[İng.] = ANALYSE[Fr.] = ANALYSE[Alm.] = ANALYSIS < ANALYEIN[Yun.] = ANALIZAR[İsp.]


- ÇÖZÜMSÜZ ÇATIŞKI = TESAVİ-İ NAKİZEYN = ANTINOMY[İng.] = ANTINOMIE[Fr.] = ANTINOMIE[Alm.] = ANTI-NOMIA[Yun.]


- CPU ile GPU | ile/||/<> APU

( )

( [İşlevsellik]
Genellikle genel amaçlı işlemci birimleridir ve işletim sistemi, uygulamalar, hesaplamalar ve veri yönetimi gibi çeşitli görevleri yürütmek için kullanılır. İLE ... | İLE/||/<> CPU işlevlerinin yanı sıra grafik işleme görevlerini de üstlenir. [Hem CPU hem de GPU işlevlerini tek bir çip üzerinde birleştirir.] )

( [Performans]
Grafik işleme konusunda sınırlıdır ve daha karmaşık grafik işlemlerinde zayıf performansa sahiptir. İLE ... | İLE/||/<> Daha güçlü bir grafik işleme yeteneğine sahiptir ve oyunlar, video düzenleme, 3D modelleme gibi grafik yoğun görevleri daha iyi bir biçimde işleyebilir. )

( [Güç Tüketimi]
Genellikle enerji verimliliği odaklıdır ve daha az güç tüketme eğilimindedir. İLE ... | İLE/||/<> Grafik işleme yetenekleri nedeniyle CPU'lara göre daha fazla güç tüketebilir.[özellikle grafik yoğun görevlerde] )

( [Kullanım Alanları]
Ofis uygulamaları, web tarama, veritabanı yönetimi gibi grafik işlem gerektirmeyen görevler için uygundur. İLE ... | İLE/||/<> Oyun sistemleri, multimedya düzenleme, video oynatma ve öteki grafik yoğun uygulamalar için daha uygun bir seçenektir. )

( [Bedel]
Genellikle daha ucuzdur.[çünkü daha sade bir yapıya sahiptir.] İLE ... | İLE/||/<> Bütünleşik grafik yetenekleri nedeniyle CPU'lara göre daha pahalı olabilir. )

( CENTRAL PROCESSING UNIT vs. GRAPHIC PROCESSING UNIT | vs. ACCELERATED PROCESSING UNIT vs. )


- CRY :/yerine AĞLAMAK


- ÇUBUK ile ARDA

( ... İLE İşaret olarak yere dikilen çubuk. )


- ÇUHAÇİÇEĞİ ile AYIKULAĞI

( İlkbaharda çiçek açan çuhaçiçeğigillerin örnek bitkisi. İLE Çuhaçiçeğinin bir türü. )

( PRIMULA cum PRIMULA AURICULA )


- CUICUILCO ile/ve STONEHENGE ile/ve AVEBURY ile/ve CASTLERIGG ile/ve NEWGRANGE

( Meksika. İLE/VE İngiltere'de. İLE/VE İngiltere'de. İLE/VE İngiltere'de. İLE/VE İrlanda'da. )


- ÇÜRÜME ile/ve/||/<> ARDAK

( ... İLE/VE/||/<> Ağaçlarda, mantarların oluşturduğu bir tür çürüme başlangıcı. )


- ÇÜRÜTÜLEBİLİR ile/değil AŞILABİLİR


- CUSHİNG ile/||/<> ADDİSON

( Gövdede aşırı kortizol üretimi. İLE/||/<> Gövdede yetersiz kortizol üretimi. )


- CYN-/CYNO- ile/||/<> CAUD-/CAUDO- ile/||/<> ICHTHY-/ICHTHYO- ile/||/<> ACARO- ile/||/<> ARACHNO- ile/||/<> TERAT-/TERATO- ile/||/<> ZO-/ZOO-

( Köpek. İLE/||/<> Kuyruk. İLE/||/<> Balık. İLE/||/<> Kene, uyuz. İLE/||/<> Örümcek, ince ağ benzeri yapı [araknoid: Beyin zarlarından biri]. İLE/||/<> Canavar. İLE/||/<> Hayvanla ilgili. )


- DAĞ ile/ve AKLAN/MAİLE[Ar.]

( ... İLE/VE Bir dağ sırasının yamaçlarından her biri. )


- DAĞ ile/||/<> AŞAK/AŞAQ[Oğuz] ile/||/<>
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( ... İLE Dağ eteği. )


- DAĞILIM ile AYIRMA

( DISPERSION vs. ALLOCATION )


- DAHA ile/ve/değil/yerine/=/||/<> HENÜZ ile/ve/değil/yerine/=/||/<> HÂLÂ ile/ve/değil/yerine/=/||/<> ARTIK


- DÂHİYÂNE ile/ve/||/<>/> ÂHİYÂNE


- DAL[Azr.] = ART, ARKA, PEŞ[Tr.]


- DALGA ile/değil AKINTI


- DALLAMA ile/||/<> ANDAVALLI[Yun.]

( Aptal, enayi. İLE/||/<> Ahmak, aptal, beceriksiz, şaşkın, bön, görgüsüz kişi. )


- DAMAK ile/ve/||/<> ART DAMAK

( Ağız boşluğunun tavanı. İLE/VE/||/<> Damağın arka bölümü. )


- DAMAKSILLAŞTIRMA/İMÂLE ile/||/<> ART DAMAKSALLAŞTIRMA ile/||/<> EKLEMLEME NOKTASI/ÇIKAK ile/||/<> GENİZSİL/GUNNE ile/||/<> SALÂBET

( İki ses arasından, asıl seslere katılmayacak bir ses çıkarma. | Bir sesin eklemlenme bölgesini art damaktan ön damağa kaydırma. [iki ses arasından, asıl seslere katılamayacak bir ses çıkarma]. İLE/||/<> Yumuşak damak bölgesinde, sert damağın art uç noktasıyla küçük dil arasında oluşturulan ses. İLE/||/<> Sesler oluşturulurken eklemleyicilerin birbirine yaklaşması ya da değmesi sonucu ses yolunun daraldığı ya da tıkandığı yer. İLE/||/<> Geniz yoluyla[nazal] çıkarılan ses. İLE/||/<> Sertlik. )


- DAMAR ile ATARDAMAR

( VESSEL vs. ARTERY )

( IRK ile ŞİRYÂN )


- DAMPİNG[İng.] ile/>< ANTİDAMPİNG[İng.]

( Düşürüm. İLE/>< Karşı düşürüm. )


- DANGALAK/LIK ile ÂCİZ/LİK


- DARI ile AKDARI

( Buğdaygillerden, tohumları, gerektiğinde buğday yerine besin olarak kullanılan, kuraklığa dayanıklı bir bitki. | Mısır. İLE Buğdaygillerden, bir yıllık ya da daha uzun yaşayabilen otsu bir bitki türü. )

( PANICUM cum PANICUM MILLACEUM )


- DARÜŞŞİFA:
FATİH ile/ve/||/<> HASEKİ ile/ve/||/<> SÜLEYMANİYE ile/ve/||/<> ATİK VÂLİDE SULTAN ile/ve/||/<> SULTAN AHMED ile/ve/||/<> TOPKAPI SARAYI ENDERUN


- DAV/GÛR[Fars.] ile/ve ÂNE[Ar.]

( Yabani eşek. Zebra. İLE/VE Yabani dişil eşek. | Yabani eşek sürüsü. )


- DAVID RICARDO ile/ve/||/<>/> ADAM SMITH

( 16 Haziran 1723 - 17 Temmuz 1790 İLE/VE/||/<> 18 Nisan 1772 - 11 Eylül 1823 )


- DAVRANIM(CONDUCT) BOZUKLUĞU ile/ve ANTİSOSYAL KİŞİLİK BOZUKLUĞU

( 18 yaş altındakilerin olumsuz davranış/tutumlarında tanımlanan. İLE/VE 18 yaş üstündekilerin olumsuz davranış/tutumlarında tanımlanan. )


- DAYANAK ile/ve ARKAPLAN

( SUPPORT vs./and BACKGROUND )


- DAYANÇ'TA/SABIR'DA:
METÂNET ile HOŞGÖRÜ ile DUA ile GÖZYAŞI ile HASRET ile AŞK

( Acıya sabredersek. İLE Kişilere sabredersek. İLE Dileğe sabredersek. İLE Duygulara sabredersek. İLE Özleme sabredersek. İLE Sevgiye sabredersek. )

( Madem görüyorsunuz... O zaman, hoşgörün!
[Âşık Veysel] )


- DAYANIKLI/LIK ile/ve/||/<> AĞIRBAŞLI/LIK

( METÂNET ile/ve/||/<> VAKAR )


- DAYANMAK ile ABANMAK

( TO LEAN vs. TO LEAN AGAINST/OVER )


- DAYATMA ile/ve/= ARKASINDAN İŞ ÇEVİRMEK


- DEAL :/yerine ANLAŞMA, İLGİLENMEK


- DEB[Ar.] ile 'ÂDET[Ar.]


- DECLINE :/yerine AZALMAK, REDDETMEK


- DECREASE :/yerine AZALMA


- DEDİKODUDA:
ÂDİ/LER ile/ve/||/<>/> APTAL/LAR ile/ve/||/<>/> AHMAK/LAR

( Yapar. İLE/VE/||/<>/> Yayar. İLE/VE/||/<>/> İnanır. )


- DE(EEEEEE)RMİŞİM yerine ATLIYORUM!


- DEFICIT :/yerine AÇIK (BÜTÇE)


- DEFNE/DEVELİK ile YABAN DEFNESİ ile ARABİSTAN DEFNESİ

( Defnegillerden, yaprakları güzel kokulu ve yaz kış yeşil olan bir ağaç. İLE İki çeneklilerden, çiçekleri beyaz, sarı ya da pembe renkli, orman ve çayırlarda yetişen bir süs bitkisi. İLE Dulaptal otugillerden, Asya ve Afrika'nın sıcak bölgelerinde yetişen, kabukları tıpta kullanılan bir ağaççık. )


- DEĞER ile ANLAM ile KARŞILIK

( WORTH vs. MEANING vs. EQUIVALENT )


- DEĞER ile/ve/||/<> AYAR


- DEĞER ile/ve/<>/< KULLANIM DEĞERİ ile/ve/<>/< PAYLAŞIM DEĞERİ ile/ve/<>/< DEĞİŞİM/SOYUT DEĞERİ ile/ve/<>/< ÜRETİM DEĞERİ ile/ve/<>/< ARTI DEĞERİ


- DEĞERLENDİRME ile/ve/> ANLAMLANDIRMA


- [ne yazık ki]
DEĞERSİZLEŞTİRME ile/ve/||/<> AŞAĞILAMA ile/ve/||/<> SUÇLAMA


- DEĞİLLEME ve/> AŞKINLIK


- DEĞİLLEME = NEFİY, İNKÂR, SELB = NEGATION[İng., Fr., Alm.] = NEGATIO[Lat.] = APOPHASIS[Yun.]


- DEĞİŞİM:
KIRILINCA ile/ve/||/<> KANDIRILINCA ile/ve/||/<> ÇOK FAZLA ŞEY ÖĞRENİNCE ile/ve/||/<> ÂŞIK OLUNCA ile/ve/||/<> ZORDA/ZORUNDA KALINCA


- DEĞİŞİM ile/ve/||/<>/>/< AÇILIM


- DEĞİŞİM = ALTERATION/VARIATION[İng.] = VARIATION[Fr.] = UNTERSCHIED[Alm.] = VARIAZIONE[İt.] = VARIACIÓN[İsp.]


- DEĞİŞİM ile/ve/> ANLAM KAZANMAK


- DEĞİŞİMDE:
KATILAŞMIŞLIK değil/yerine AKILLANMIŞLIK

( Canı çok acıyarak. DEĞİL/YERİNE Yeterince/çok şey öğrenerek/bilerek. )


- DEĞİŞİMDE/METABOLE [ARISTOTELES'TE]:
| OLUŞ ile/ve/||/>< BOZULUŞ |
ve/||/<>
| NİCELİK ile/ve/||/<> NİTELİK ile/ve/||/<> YER DEĞİŞTİRME |a


- DEĞİŞKEN/LİK ile/ve AKICI/LIK

( VARIABLE/VARIATION vs./and FLUENT/FLUENCY )


- DEĞİŞ(TİR)MEYE ÇALIŞMAK ile/ve/değil/yerine/< ANLAMAYA ÇALIŞMAK


- DEĞNEK yerine ÂSÂ


- DEJENERASYON ile ASİMİLASYON


- DEKOLMAN değil/yerine/= AYRILMA


- DELİ ile/değil/yerine/<>/>< AKILLI

( Sadece, aklı başında olanlar, deli olduklarını kabul ederler. )

( Dışından, kendi kendine konuşunca. İLE/DEĞİL/YERİNE/<>/>< İçinden, kendi kendine konuşunca. )


- DELİ ile AKILSIZ


- DELİ ile/değil/yerine "AKLI DALGALI"


- DELİ ile/ve/değil ÂŞIK


- DELİK ile/değil/yerine AÇIKLIK


- DELİK ile AVGIN

( ... İLE Duvarda, suyun geçmesine yarayan delik. | Üstü kapalı su yolu. )


- DELİK ile AYRIK


- DELİLİK ile AMOK

( ... İLE Öldürücü delilik. [Malezya'da] )


- DEMARKASYON değil/yerine/= AYRIM ÇİZGİSİ


- DEMİR KİLİSE:
İSTANBUL'DA ile/ve/<> ARJANTİN'DE ile/ve/<> AVUSTURYA'DA


- DEMİR ile/ve ATEŞ


- DEMİR ile/ve ATEŞ


- DEMİRDEN KORKAN, TRENE BİNMESİN/BİNMEZ ile ALIŞMAMIŞ GÖTTE, DON DURMAZ


- DEMİRHİNDİ ile ARUBAT

( Baklagillerden, sıcak iklimlerde yetişen bir ağaç. | Bu ağacın meyvesi. | Bu meyveden yapılan şerbet. | Pinti, hasis. )


- DENEYCİLİK ile/||/<> AKILCILIK

( Bilginin kaynağı tartışması )

( John Locke tarafından 1689 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1632-1704) (Ülke: İngiltere) (Alan: Felsefe) (Önemli katkıları: Ampirizm, tabula rasa) )


- DENEYİM ile/ve/<> ANI


- DENEYİM ve ANIMSATMA

( Deneyimi aktaramazsınız fakat yol gösterebilir ve anımsatabilirsiniz. )

( EXPERIENCE and REMIND )


- DENİZ ASLANI ile AVUSTRALYA DENİZ ASLANI

( )


- DENİZ KAPLUMBAĞALARI ALT SINIFLARINDA:
SİNİ ile D.KAPLUMBAĞASIGİLLER ile ZEYTİN RENKLİ ile ARCHELON ile PROTOSTEGA ile TOXOCHELYIDAE ile THALASSEMYDIDAE ile PROTOSTEGIDAE

( İki yılda bir çiftleşirler.[Altı yuvaya kadar, her yuvaya yüzden fazla yumurta bırakabilir.][Yavrular, yaklaşık altmış günde yumurtalarından çıkar.] İLE ... İLE ... İLE ... İLE ... İLE ... İLE ... )


- DENİZ OTOBÜSLERİNDE:
AUTHORISED PERSONNEL ONLY yerine ANCAK YETKİLİ KİŞİ GİREBİLİR


- DENİZ ile ARA DENİZ

( ... İLE Okyanuslardan dar ve az derin boğazlarla ayrılan, karaların arasına sokulmuş deniz. )


- DENİZASLANI ile AVUSTRALYA DENİZASLANI

( SEA LION vs. AUSTRALIAN SEA LION )


- DENİZCİLİK ile/ve ASTRONOMİ


- DEPARTMAN değil/yerine/= BÖLÜM | ANA BİLİM DALI


- DEPRESÖR/DEPRESSOR[İng.] değil/yerine/= AŞAĞI ÇEKEN


- DERDİNİ SÖYLEMEYENE, DERMAN BULUNMAZ ile/ve/||/<> AĞLAMAYAN ÇOCUĞA MAMA VERİLMEZ


- DERECE İLE RADYAN İLE GRADYAN ile/||/<> AÇI ÖLÇÜ BİRİMLERİ

( Açı ölçüm sistemleri. )

( Formül: 1 rad = 180°/π )


- DERİN UYKU ile/||/<>/< ANILARIN YOKLUĞU

( Derin uykunun boşluğu tümüyle özel, belirli anıların yokluğundan dolayıdır. )


- DERİN/LİK ile/değil ABİS

( ... İLE/DEĞİL Okyanusların çok derin yeri ve daha özel olarak, güneş ışığının erişemediği bölüm. )


- DERLEYİP TOPARLAMA ile/ve/<> ANIMSATMA


- DERT SAHİPLİĞİ ile/ve/değil ADANMIŞLIK


- DERT ile/ve ADANMA


- DERTLİ ile/ve/<> EDİP ile/ve/<> ÂŞIK ile/ve/<> ÂRİF

( [Derdini] Yalın anlatan. İLE/VE/<> Hoş anlatan. İLE/VE/<> Haliyle anlatan. İLE/VE/<> Gülümseyişiyle örterek anlatan. )


- DERTSİZ KİŞİ ile/ve/<> AŞSIZ KİŞİ

( İnsan değil. [Bunu anlayın!] İLE/VE/<> Hayvan cinsi. [Bunu dinleyin!] )


- DERVİŞ ile/ve ABDAL/TORLAK

( ... İLE/VE Gezgin derviş. )


- DERVİŞ ile/ve ÂŞIK

( Önce nefsini yok etmeye çabalar. İLE/VE Önce aklını yok etmeye çabalar. )

( Âşık'ın uykusu: Hâl-i istiğrak. Gözü uyur ama, özü uyumaz. )

( Âlimlerin uykusu ibâdettir. )

( DERVİŞ: Başına gelmiştir ve fakat anlamamıştır. )

( Tüm tarikatlerde bazı (hal üzere) yol alanlar. İLE/VE (Alevi-)Bektaşî'likte. )


- DESCRIPTION :/yerine AÇIKLAMA


- DESIRE :/yerine ARZU, İSTEMEK


- DETAŞMAN/DETACHMENT[İng.] değil/yerine/= AYRILMA


- DETAY[İng./Fr. < DETAIL]/TEFERRUAT[Ar.] değil/yerine/= AYRINTI/LAR


- DETOKSİFİKASYON/DETOXIFICATION[İng.] değil/yerine/= ARINDIRMA


- DEV KAPLUMBAĞA ile ALDABRA KAPLUMBAĞASI

( 20 türü bulunur. [Yok olma tehlikesi altındalardır.] [1750'lerde ise 250 tür bulunuyordu.] İLE Toplam dev kaplumbağa nüfusunun %90'ıdır. [Günümüzde 152.000 civarındalardır.] )

( ... İLE Her 10 yumurtadan sadece biri erişkinliğe ulaşır. )

( ... İLE Eşeysel olgunluğa ulaşmaları 30 yıldır. )

( ... İLE 250 kg. ağırlıkları vardır. )

( ... İLE "Adwaitya" adlı Aldabra kaplumbağası, 2006 yılına kadar 255 yıl yaşamıştır. )

( COLOSSOSCHELYS ATLAS cum GEOCHELONE GIGANTES )


- DEVE ile ÂNİS[Ar.]

( ... İLE Büyük ve şişman deve. [Yaşlı kız. | Yaşlı bekâr.] )


- DEVE ve AT

( HUFF Ü HÂFİR )


- DEVECİ ARMUDU ile AHLAT ARMUDU ile ANKARA ARMUDU ile ST. MARIA ARMUDU


- DEVE-CÜCE OYUNU ile/değil/yerine AŞURE OYUNU


- DEVLETLÜ ile/ve ŞEVKETLÜ ile/ve ASÂLETLÜ ile/ve İSMETLÜ

( Sultanlara hitapta kullanılan unvan. | Refâh, saâdet ve nîmet sahibi, vezir ve müşir gibi büyük rütbe sahiplerine verilen unvan. İLE/VE Azamet ve heybet sahibi sultanlar için kullanılırdı. İLE/VE Yabancı elçilere verilen unvan. İLE/VE Derece bakımından yüksek kimselere, sultan ve şehzâdelerin hanımlarıyla kızlarına verilen bir unvan. )


- DEVOTE :/yerine ADAMAK


- DEVRİMLER/DE:
FRANSIZ ile/ve/||/<> ALMAN ile/ve/||/<> İTALYAN ile/ve/||/<> BOLŞEVİK ile/ve/||/<> ANADOLU/TÜRK

( [ağırlıklı/yoğunluklu olarak]
Siyaset/te. İLE/VE/||/<> Eğitim/de. İLE/VE/||/<> Sanat/ta. İLE/VE/||/<> Ekonomi/de. İLE/VE/||/<> Kültür/de. )


- DEVŞİRME ile/||/<>/> CİVELEK ile/||/<>/> ÇERİ ile/||/<>/> YENİÇERİ/SOLAK ile/||/<>/> CERRAH ile/||/<>/> BAŞESKİ ile/||/<>/> EŞKİNCİ ile/||/<>/> KETHÜDA ile/||/<>/> ODABAŞI ile/||/<>/> TURNACIBAŞI ile/||/<>/> ULÛFECİ ile/||/<>/> ASÂKİR-İ MANSURE

( Asker yetiştirilmek üzere Yeniçeri ocağına alınacak çocukları seçip toplama işi. İLE/||/<>/> Yeniçeri ocağına yeni girmiş delikanlı. İLE/||/<>/> Asker. İLE/||/<>/> Piyade askeri. İLE/||/<> Yeniçeri ordusunda görevli hekim. İLE/||/<> Yeniçeri bölüklerinin en kıdemsiz subayı ve erlerinin en kıdemlisi. İLE/||/<>/> Osmanlı sultanı ya da serdar ile savaşa giden ve ordunun vurucu gücünü oluşturan yeniçeri askerleri. İLE/||/<>/> Yeniçeri Ocağı'nda, Yeniçeri Ağası'ndan sonra gelen en yüksek subay. İLE/||/<>/> Yeniçeri kuruluşunda görevi alaylarda selâm törenlerini düzenlemek ve yönetmek olan subay. İLE/||/<> Yeniçeri Ocağı'nda bir bölüğünün komutanı. Son dönemde mübaşirlik yapanlara verilmiştir. İLE/||/<> Yeniçerilikte bir sınıf süvari askeri. İLE/||/<> İkinci Mahmut döneminde, yeniçeri ocağı kaldırıldıktan sonra kurulan yeni ordunun adı. )

( FERİK: Tümgeneral ya da korgeneral.
HASSA ORDUSU: Hükümdarı ve sarayı korumakla görevli askeri sınıf.
KAPIKULU: Ücretli Osmanlı askeri.
KARAKULAK: Emir çavuşu ya da haberci.
LAĞIMCILAR: Kapıkulu Ordusu'nda düşman kalesini yıkmak için tünel kazan askeri birlik.
LEVEND: Deniz askeri.
LİKATOR: Bulgarlar'dan oluşan Voynuk Teşkilatındaki küçük rütbeli subaylar.
LİVA: İki alaydan oluşan askeri birlik. | İlden küçük, ilçeden büyük olan yönetim bölgesi.
MALKOÇ: Akıncılar ocağının komutanı.
PENCİK: Asker yetiştirilmek için, savaş tutsaklarından beşte bir oranında ayrılan acemioğlan adayları.
PEYK: Postacılık, taşımacılık ve korumacılık yapan, törenlerde yer alan asker sınıfı.
REDİF: Son dönem Osmanlı ordusunda askerlik görevini bitirdikten sonra yedeğe ayrılan er.
REİS-ÜL KÜTTAB: XVII. Yüzyıla kadar Osmanlılarda Sultan divanı katiplerinin başı.
RİKABİYE: Sadrazam, vezir gibi devlet adamları tarafından devlet adamlarına verilen ad.
RİYALA: Tümgenerale eşit bir rütbe.
SAKA: Eyalet askerlerine bağlı bir sınıf.
SALMA: Osmanlı Devleti'nde kol gezen kolluk eri.
SARICA: Eyalet valilerinin buyruğundaki başıbozuk asker.
SEKBAN: Eyalet paşaları ve sancak beylerine bağlı olarak görev yapan bir sınıf asker. | Sınır boylarında görev yapan asker sınıfı.
SERASKER: Kara ordusu komutan. | Sadrazamlık görevi ile yükümlü olmayan ve Osmanlı ordusunun komutanlığını yapan vezirin ünvanı.
SİPAHİ: Osmanlılarda tımar sahibi atlı grup.
ÜMERA: Bey, amir, üst düzey subay.
VELEDEŞ: Kapıkulu süvarilerinin oğullarına verilen ad.
VÜZERA: Vezirler.
YASAVUL: İlhanlılarda ordu müfettişine verilen ad. )


- DEYİM ile ATASÖZÜ

( * Kavram ve durum bildirirler. İLE Bir yargı ifade ederler.
* Mecazlı anlamı vardır. İLE Bu, koşul değildir.
* Deyimlerde kesin hüküm, öğüt, yol göstericilik yoktur.[Bu yüzden genel kural oluşturmazlar.] İLE Kesin bir yargı bildirirler.
* Genellikle, öyküsü, efsanesi ve kaynağı vardır. İLE Anonimdir, söyleyenleri belirli değildir.
* Anlatım kalıbı olarak görebiliriz. İLE Tek başlarına bir tümcedir. )

( * İkisinde de sözcüklerde, mecaz, istiare ve kinâye vardır.
* Sözcük dizilişleri değiştirilemez.
* Sözcüklerin eş anlamlısını, sözcüğün yerine getirmek, olumlu bir sonuç vermez, sözü bozar.
* Biçim yönünden, birbirine benzerler. )

( TÂBİR/VECÎZE ile DARB-I MESEL )


- DİASPOR ile/||/<> AMETİST

( Işık altında renk değiştiren bir mineral. İLE/||/<> Mor renkte bir kuvars türü. )


- DİASPOR ile/||/<> AMETRİN

( Işık altında renk değiştiren bir mineral. İLE/||/<> Ametist ve citrin karışımı. )

( Mohs Sertlik Derecesi: 6.5-7 İLE/||/<> 7
Işık Kırma İndisi: 1.70-1.75 İLE/||/<> 1.54-1.55
Rengi: Renk değiştiren İLE/||/<> Mor ve sarı
Molekül yapısı: AlO(OH) İLE/||/<> SiO² )


- DİFERANSİYEL HESAP değil/yerine/= AYRIMSAL SAYIŞ


- DİFÜZYON ile/||/<> AKTİF TAŞIMA

( Difüzyon pasif gradyan İLE aktif taşıma ATP karşı gradyan. )

( Formül: Fick yasası İLE pompa )


- DİGİTAL BİOLOGY ile/||/<> ANALOG BİOLOGY

( Digital biology dijital teknoloji entegrasyonu ile biyoloji yaparken İLE analog biology geleneksel non-digital yöntemler kullanır )

( Formül: Digital biomarkers )


- DİKENLİ FARE ile/ve ANADOLU DİKENLİ FARESİ


- DİKKAT ÇEKİCİ ile/ve/değil ALIMLI

( AR'AR: Güzeldeki boy-pos. )


- DİKKAT ETMEMEK/ETMEMİŞ OLMAK ile/ve/değil/yerine ANIMSA(YA)MAMAK


- DİKKATE ALMAK ile/ve/||/<>/> AYRACA ALMAK


- DİL AİLELERİ ile/ve ANTROPOLOJİ


- DİL SÜRÇMESİ" ile "AYAK TAKILMASI"

( Bir sözcüğü, istemeden, yanlış söyleme durumu. İLE Yürürken, yanlış adım atıp dengeyi yitirmek. | Dalgınlıkla yanlış bir iş yapmak, yanılmak. )


- DİL ile/ve/||/<>/= AKIL

( LANGUAGE vs./and/||/<>/= REASON/MIND )


- DİL ile/ve/<> AKIL

( Lâl. İLE/VE/<> Mat. )

( LANGUAGE/TONGUE vs./and/<> REASON/MIND )


- DİL ve/< US/AKIL ve/< DENEYİM/TECRÜBE

( Dil, akıl ve deneyimde temellenir. )


- DİL ile/ve İNSANBİLİM(ANTROPOLOJİ)

( LANGUAGE vs./and ANTHROPOLOGY )


- DİL ile/ve/<>/değil ARAÇ


- DİL ile/ve AYNA


- DİL ve/||/<> SANAT ve/||/<> AHLÂK

( Kişilerin, düşündüklerini ve duyduklarını bildirmek üzere, işaret ya da sözcüklerle yaşadıkları anlaşma. VE/||/<> Kişinin, hem kendine, hem de hemcinslerine yönelik 'iyilik' ülküsüne yaklaşma çabası ile hak-ödev bağlantısı çerçevesinde kurduğu ilişkiler manzumesini ve bunları belirleyen kurallar düzeni. VE/||/<> Yarar kaygısından git gide uzaklaşıp 'güzellik' değerlendirişine, elden geldiğince uygun ürün ortaya koymanın anlamını dışavurmanın yolu yordamıdır. )

( Dilde, mucize olmaz. )


- DİLENMEK ile/ve/<> ACINDIRMAK

( TESE'ÜL[< SUÂL] ile/ve/<> ... )


- DİL/İ ile/ve/değil/||/<>/> ANLATIM/I


- DİL'İN:
ÇEŞİTLERİ ile/ve/||/<>
LEHÇELERİ ile/ve/||/<> ŞİVELERİ ile/ve/||/<> AĞIZLARI

( ŞİVE[Fars.]: Söyleyiş özelliği. | Naz, eda, cilve. | Ağız. )

( ... İLE/VE/||/<> Bir dilin, bilinmeyen, çok eski dönemlerinde, kendinden ayrılmış kolları. İLE/VE/||/<> Bir dilin, izlenebilen tarihi dönemlerinde ayrılmış kolu. İLE/VE/||/<> Herhangi bir şivenin, daha çok, söyleyiş[telaffuz] özelliklerine bağlı olarak oluşan yerel kolları. )

( VARIANTES vs./and/||/<> DIALECTE vs./and/||/<> PATOIS vs./and/||/<> ACCENT )


- (DİLİN) DİLBİLGİSİ ile/ve/<>/değil/yerine AKLIN DİLBİLGİSİ


- DİN:
İMAN ve/<> ÜMİT ve/<> AŞK


- DİN ile/ve ASKERİYE


- DİNDAR/DİNDAŞ ile ASHÂB-I NAKL

( ... İLE Vahyi esas alarak düşünen herkes. )


- DİNDAR ile ATEİST-DİNDAR


- DİNLE! ve/||/<> YÜZLEŞ! ve/||/<> ANLA!

( [yoksa] Dilin, seni sağır eder. VE/||/<> Kalbin, seni esir eder. VE/||/<> Zihnin, seni deli eder. )


- DİNLEMEK ve/||/<>/>/< AŞKINLIK

( TO LISTEN and/||/<>/>/< TRANSCENDENTALNESS )


- DİNLENMEK ile/ve/||/<>/< ANA DİLİNDE DİNLENMEK


- DİNLEYELİM! ve/||/<> YÜZLEŞELİM! ve/||/<> ANLAYALIM!

( [Yoksa ...] Dilimiz, bizi sağır eder. VE/||/<> Kalbimiz, bizi tutsak eder. VE/||/<> Zihnimiz, bizi deli eder. )


- DİNLEYENİN OLMAMASI ile/değil ANLAYANIN OLMAMASI

( Dinleyeni olmadığından değil anlayanı olmadığından sessizleşir insan. )


- DINNER :/yerine AKŞAM YEMEĞİ


- DİP ile ALT


- DİREK ile ARMOZ DİREĞİ

( ... İLE Köşe dikmesi. [Doğu Karadeniz'de] )


- DİRENG[Fars.] ve/||/<> ÂRÂM[Fars.]

( Dayanç/sabır. | Bekleme, gecikme, tutma, dinlenme. VE/||/<> Rahat/yerinde durma. | Eğlenme, dinlenme. | Yerleşme, karar kılma. )

( BÎ-ÂRÂM: Rahat durmayan. | Sürekli dönen gezegenler. )


- DİRİMBİLİM/BİYOLOJİ ile/ve/||/<> ANTROPOBİYOLOJİ[Fr.]

( ... İLE/VE/||/<> Zaman içinde insanda görülen biyolojik farklılığın ve çeşitliliğin incelenmesi. )


- DIŞADÖNÜKLÜK ile/ve/||/<> AÇIKLIK ile/ve/||/<> UZLAŞMACILIK ile/ve/||/<> VİCDANLILIK ile/ve/||/<> SİNİRLİLİK


- DIŞAVURUM ve/||/<>/< AHLÂK ve/||/<>/< İHLÂS


- DIŞAVURUM = İFADE = EXPRESSION[İng., Fr.] = AUSDRUCK[Alm.] = EXPRESIÓN[İsp.]


- DISCRIMINATION :/yerine AYRIMCILIK


- DİSDİYADOKİNEZİ/DYSDİADOCHOKINESIA[İng.] değil/yerine/= ARDIŞIK DEVİNIM BOZUKLUĞU


- DİŞİ ÖRGEN/LER, PİSTİL/LER = UZV-İ/A'ZÂ-İ TE'NÎS = PISTILS


- DİŞİL ile/değil/yerine ANAÇ


- DİŞİLLİK ile/ve/||/<> ARKEGON[Fr. < ARCHÉGONE]

( ... İLE/VE/||/<> Eğrelti otlarında, tüm kara yosunlarında, bazı su yosunlarında ve açık tohumlularda görülen dişillik örgeni. )


- DİSİPLİN:
GÖVDEDE ve/||/<> AKILDA ve/||/<> DUYGUDA

( Spor. VE/||/<> Felsefe. VE/||/<> Sanat. )


- DİSKRİMINAN/DISCRIMINANT[İng.] değil/yerine/= AYIRT EDICİ


- DIŞLAMAK ile ARKADA BIRAKMAK


- DIŞLA(N)MAK ile AŞAĞILA(N)MAK

( TO EXCLUDE vs./and TO DESPISE )


- DIŞLAŞMAK ve/||/<>/> AÇIĞA ÇIKMAK


- DİSLEKSİ ile/ve/||/<> ALEKSİ

( "Öğrenme" ya da dikkat bozukluğu. İLE/VE/||/<> Okuma yitimi. )


- DİŞ/LER ile/ve ALT ÇENE DİŞLERİ ile/ve AZI/AKIL DİŞLERİ

( Her bir diş en az bir köke sahiptir. İLE/VE Alt çene dişlerinin iki kökü bulunur. İLE/VE Azı dişlerinin üç kökü vardır. )

( ESREM: Dişi kırık, dişleri dökük kişi. )

( ESNÂN[< SİNN] ile/ve ... )


- DİSOSİYASYON/DISSOCIATION[İng.] değil/yerine/= AYRIŞMA | RUHSAL ÇÖZÜLME


- DISPUTE :/yerine ANLAŞMAZLIK


- DISTINCTION :/yerine AYRIM


- DISTINGUISH :/yerine AYIRT ETMEK


- DİSTROFİ ile/||/<> ATROFİ

( Kasların zayıflaması ve dejenerasyonu. İLE/||/<> göze sayısının azalması ya da gözelerin küçülmesiyle doku küçülmesi . )


- DÎVÂN ile/||/<>/> AYAK DÎVÂNI ile/||/<>/> DÎVÂN-I HÜMÂYÛN ile/||/<>/> DÎVÂN-I HARP ile/||/<>/> ÂYÂN MECLİSİ ile/||/<>/> ŞÛRÂ

( Yüksek düzeyli devlet adamlarının kurduğu büyük kurul. İLE/||/<>/> Sultanın huzurunda kurulan dîvân. İLE/||/<>/> Eskiden İslâm devletlerinde, devlet işlerinin görüşülüp karara bağlandığı kurul. [Başlangıçta bir devlet dairesi olan divân, İran devlet geleneğinin de etkisiyle sonradan kurul biçimine dönüştü.] İLE/||/<>/> Askerî mahkeme. İLE/||/<>/> Meşrûtiyet döneminde kurulan ve üyeleri Sultan tarafından, yaşam boyu seçilen kurul. İLE/||/<>/> Kurul, danışma kurulu. )

( DİVANYOLU: İstanbul'da, Sultanahmet ile Çarşıkapı arasında uzanan caddenin adı. )

( KUBBEALTI: Topkapı Sarayı'nda, Sadrazam başkanlığındaki Divân-ı Hümayun'un toplandığı özel oda. )

( HARBİYE NAZIRI: Osmanlı Savaş Bakanı. )


- DİYABET ile/ve/||/<> ALZHEIMER

( Washington Üniversitesi’nde yürütülen bir çalışma, kan şekerindeki yükselmenin, Alzheimer hastalarında rastlanılan amyloid beta kaynaklı plak oluşumunu da tetiklediğini ortaya çıkardı. Böylece, diyabet ile Alzheimer arasında doğrudan bir bağ olduğu kesinleşti.

Ayrıntıları için burayı tıklayınız... )


- DİYADOKINEZİ/DİADOCHOKINESIS[İng.] değil/yerine/= ARDIŞIK DEVİNIM


- DİYALİZ/DIALYSIS[İng.] değil/yerine/= ARITIM, SÜZDÜRÜM


- ... DİYE ile ... ADINA


- DİZANTERİ ile/||/<> AMEBİYAZİS

( Kanlı sürgün ve karın ağrısı ile ilişkili bir bağırsak bulaşı. İLE/||/<> Entamoeba histolytica parazitinin neden olduğu, genellikle sürgün ve karın ağrısı ile ilişkili bir bulaş. )


- DİZİ ile ALMAŞIK

( ... İLE Farklı iki öğenin, ardışık olarak birbirini izlemesinden meydana gelen (dizi). )


- DİZİLİM/SÖZDİZİMİ ile/ve ANLAM(BİLİM)

( NAHİV ile/ve ... )

( SYNTAX vs./and SEMANTICS )


- DİZÜRİ değil/yerine/= AĞRILI İŞEME | İŞEME GÜÇLÜĞÜ


- DNA İLE FİNGERPRİNT İLE TOXİCOLOGY ile/||/<> ADLİ BİLİMLER

( Suç araştırmalarında bilimsel yöntemler. )

( Formül: CODIS: 20 STR locus )


- DNA:
TÜM CANLILAR ile AHTAPOTLAR

( Oldukça gelişmiş beyinleri ve mükemmel seviyede problem çözme becerileriyle omurgasız hayvanların en karizmatik üyeleri olan ahtapotların gen dizilimlerinin öteki tüm canlılardan farklı olduğu ortaya çıktı.

33 bin protein kodlayan gen ile daha önce hiç karşılaşılmamış bir yapıda genoma sahip olduğu ortaya çıkan ahtapotlarla ilgili Chicago Üniversitesi’nden Dr. Clifton Ragsdale şunları söyledi:
"Bu zamana kadar yapılan araştırmalar, 8 kola sahip olan bu canlıların dünya üzerinde yaşayan tüm hayvanlardan farklı bir yapıda olduklarını ortaya çıkardı. Ahtapotlar, müthiş büyüklükte bir beyne ve sıradışı problem çözme yeteneğine sahipler."

Araştırmacılara göre ahtapotun genomu, zıplayan gen adına sahip olan transpozon dizilerine sahip. Kendini genom içinde tekrar düzenleyebilen transpozonun ahtapotlar üzerinde ne gibi bir etki yarattığı henüz net olarak bilinmese de sinir dokularında yüksek seviyede bulunduğunu tespit edilmiş.

Yine Chicago Üniversitesi’nden Caroline Albertin:
"Birkaç değer farkı dışında ahtapotun genomunun yeniden düzenlenmiş bir omurgasızın genomunu andırdığı görülüyor. Bunu, genomu blender’a koyup karıştırmak gibi düşünebilirsiniz. Bu da genlerin farklı bir ortamda yer almalarına sebep oluyor ki bu hiç karşılaşmayı beklediğimiz bir şey değildi" dedi. )


- DOĞA ile/ve/<> ALLAH

( Allah'ın sözü. İLE/VE/<> ... )


- DEĞİŞİM ve GELİŞİM:
DOĞADA ile/ve/||/<>/> EKİNDE ile/ve/||/<>/> DEVLETTE ile/ve/||/<>/> ALTYAPIDA ile/ve/||/<>/> TİCARETTE ile/ve/||/<>/> MODADA ile/ve/||/<>/> TEKNOLOJİDE

( Milyonlarca yılda. İLE/VE/||/<>/> Binlerce yılda. İLE/VE/||/<>/> Yüzyıllarda. İLE/VE/||/<>/> Onlarca yılda. İLE/VE/||/<>/> Yıllarda. İLE/VE/||/<>/> Aylarda. İLE/VE/||/<>/> Günlerde. )


- DOĞAL AHLÂK ile/ve AKLÎ AHLÂK ile/ve ŞER'Î AHLÂK

( NATURAL MORALS vs./and MENTAL MORALS vs./and MORALS OF LAW )


- DOĞAL DİLLER ile BİÇİMSEL/FORMEL DİLLER ile ALAN DİLLERİ


- DOĞAL OLARAK ile/değil/yerine ARAYA, ZAMANIN GİRMESİ NEDENİYLE


- DOĞAL SİT ALANI ile/ve ARKEOLOJİK SİT ALANI ile/ve KENTSEL SİT ALANI


- DOĞAL ile ALIŞILMIŞ

( Doğanıza yabancı olan her şeyin terk edilmesi ve reddedilmesi yeterlidir. )

( Alışılmış olana tutunduğunuz sürece keşif gerçekleşemez. )

( NATURAL vs. USUAL/ORDINARY )


- DOĞAL ile ALIŞILMIŞ

( Doğanıza yabancı olan her şeyin terk edilmesi ve reddedilmesi yeterlidir. )

( Alışılmış olana tutunduğunuz sürece keşif gerçekleşemez. )

( NATURAL vs. USUAL/ORDINARY )


- DOĞAN ile ADA DOĞANI

( ... İLE Kayalık adalarda, sürüler halinde yuva yaparlar. [Yazın sonuna doğru kuluçkaya yatarlar.] )

( ... İLE Yavrularını göçmen ötücüleri avlayarak beslerler. )

( ... vs. ELEONORA'S FALCON )

( FALCO (COLUMBARIUS) cum FALCO ELEONOREA )


- DOĞAN ile ALACADOĞAN

( ... İLE Korulu ve ağaçlı açık arazilerde, eski ekin kargası yuvalarında, sürüler halinde yuva yaparlar. )

( ... İLE Gagaları, göz derileri ve bacakları erilinde kırmızı, dişilinde ise turuncudur. )

( ... İLE En hızlı uçan kuş ya da kuşlardandır. )

( ... vs. RED-FOOTED FALCON )

( ... cum FALCO VESPERTINUS )


- İNAK/DOGMA ile ÂYET


- DOĞRU AKIM ile/ve/||/<> ALTERNATİF AKIM

( Çarpmaz. İLE/VE/||/<> Çarpar. )


- DOĞRU AKIM ile/ve/||/<> ALTERNATİF AKIM

( Doğru Akım, elektrik yüklerinin tek yönde devim ettiği akımdır. İLE/VE/||/<> Alternatif Akım, elektrik yüklerinin yön değiştirdiği akımdır. )


- DOĞRU ile AÇIORTAY

( ... İLE Bir açısal bölgeyi, ölçüleri birbirine eşit olan iki açısal bölgeye ayıran doğru. )


- DOĞRU ile/ve AYKIRI DOĞRU