Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(18/42)


- ANYWAY :/yerine NEYSE


- ANYWHERE :/yerine HERHANGİ BİR YER


- AOI/AREA OF INTEREST[İng.] değil/yerine/= İLGİ ALANI


- AORT ANEVRİZMASI ile/||/<> AORT KOARKTASYONU

( Aortun duvarında balonlaşma. İLE/||/<> Aortun daralması ile kan akışının sınırlanması ile ilişkili bir doğumsal kalp sayrılığı. )


- AORT DİSEKSİYONU ile/||/<> AORT ANEVRİZMASI

( Aort duvarının/iç tabakasının yırtılması ile kanın duvar katmanları arasında birikmesi ve akması. İLE/||/<> Aort duvarının zayıflaması ve genişlemesi. Aortun duvarında zayıflık nedeniyle balonlaşma. )


- AORT KOARKTASYONU ile/||/<> AORT DİSEKSİYONU

( Aortun daralması ile kan akışının sınırlanması ile ilişkili bir doğumsal kalp hastalığı. İLE/||/<> Aortun iç tabakasının yırtılması ve kanın duvar katmanları arasında akması. )


- AORT ile/||/<> AORTİK RUT

( Ana atardamar. İLE/||/<> Aort kökü. )


- AORT ile/||/<> VENA KAVA

( Aort arteryal çıkış İLE vena kava venöz dönüş. )

( Formül: Outflow İLE inflow )


- AORT[A] ile/||/<> AORT STENOZU

( Ana atardamar. İLE/||/<> Aort darlığı. )


- AORTA ile/ve/||/<>/> VENACAVA

( Kalpten gövdeye oksijenli kan taşıyan ana damar. İLE/VE/||/<>/> Gövdeden kalbe oksijensiz kan taşıyan ana damarlar. )


- AORTOKORONER BAYPAS değil/yerine/= AORTOKORONER KÖPRÜLEME


- AP/ANGINA/ANJINA PEKTORIS[İng.] değil/yerine/= GÖĞÜS AĞRISI (KALP)


- APA/AYIG ile/||/<> APA BAŞI/TANNUM
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Ayı. İLE Salatalığa benzer ve dikenli bir gövdesi olan bir bitki. [Dağlardadır] )


- APAÇIK ile/||/<> GÜN GİBİ ile/||/<> BUZ GİBİ ile/||/<> TABAK GİBİ


- APAÇIK ile NET/LİK, KESİN/LİK

( "Mantıklı" ya da "mantıksız", apaçık olanı yadsıyamazsınız. )

( Bilim, bilimde kesinliğin olmamasıdır. )

( BEDÂHET: Apaçık olma durumu. | Bir konuda hazırlıksız konuşabilme yeteneği. )

( "Logic" or "no logic", you cannot deny the obvious. )

( SARÎH ile ... )

( WIDE OPEN vs. CLEAR/NESS, CERTAINTY )


- APAÇIK/LIK = SELFEVIDENCE/SELFEVIDENT[İng.] = ÉVIDENCE/ÉVIDENT[Fr.] = OFFENKUNDIG/OFENKUNDIGKEIT[Alm.] = EVIDENZA[İt.] = EVIDENCIA[İsp.] = EVIDENTA, PERSPICUITAS[Lat.] = ANERGEIA[Yun.] = BEDEHA(T)/BEDİHÎ, BEYYİN[Ar.] = HODPEYDÂ[Fars.] = KLAARBLIJKELIJK/HEID[Felm.]


- APAKSEPANA ile

( İnme, nâzil. )


- APANDİS[Fr. < APPENDICE]/APPENDIX[İng.] ile/||/<>/> APANDİSİT[Fr. < APPENDICITE]

( Kör bağırsağın ince bir parmak gibi olan son bölümü. | Ek, kör ek. İLE/||/<>/> Körbağırsak eki yangısı. )


- APANDİSİT ile/||/<> DİVERTİKÜLİT

( Apandisin yangılanması. İLE/||/<> Bağırsak duvarındaki divertiküllerin yangılanması. )


- Apansız KONUŞ!!!


- APAR TOPAR (TOPLANMAK/KAÇMAK/ÇIKMAK)


- APARA ile AŞAĞILIK, DÜŞÜKLÜK

( Aşağılık, düşüklük. )


- APARAT/APPARATUS[İng.] değil/yerine/= AYGIT


- APARAT[Alm. APPARAT] ile/||/<> APAREY[Fr.]

( Birbirine bağlı ya da ekli olarak işleyen araçların oluşturduğu bütün. Araçlar takımı. İLE/||/<> Aparatı oluşturan araçların her biri. )


- APARATVA ile YAKINLIK

( Yakınlık. )


- APART[Fr.] ile/||/<> APARTMAN[Fr.]

( Ayrı ayrı. İLE/||/<> Her katında bir ya da birkaç daire bulunan çok katlı bina. )


- APART :/yerine AYRI


- APARTE[Fr.] ile/||/<> APAR[Fr.]

( Sahnedeki oyuncunun kendi kendine konuşması. İLE/||/<> Bir tiyatro oyuncusunun, izleyicilerin duyacağı biçimde sanki öteki oyuncular duymuyormuş gibi konuşması ya da düşüncesini/davranışını izleyiciye açıklaması. )


- APARTMAN ile DEPARTMAN

( )


- APARTMENT :/yerine DAİRE


- APATETİK ile/||/<> APATİ/K

( Duygusuz, duyarsız, kayıtsız. İLE/||/<> Kayıtsızlık/kayıtsız, aldırmazlık/aldırmaz. )


- APATİT ile/||/<> OLİVİN

( Fosfat mineralidir ve çeşitli renklerde bulunur. İLE/||/<> Yeşil renkte bir silikat minerali. )

( Mohs Sertlik Derecesi: 5 İLE/||/<> 6.5-7
Işık Kırma İndisi: 1.63-1.64 İLE/||/<> 1.65-1.69
Rengi: Yeşil, mavi, sarı İLE/||/<> Yeşil
Molekül yapısı: Ca5(PO4)³(F,Cl,OH) İLE/||/<> (Mg,Fe)²SiO4 )


- APAYRI ile BAMBAŞKA


- APDEYT(UPDATE) ETMEK değil GÜNCELLEMEK


- APEKS/APEX[İng.] ile/||/<> APİKAL

( Tepe. İLE/||/<> Tepe[ye özgü]. )


- APEPSİ[Fr.] değil/yerine/= KÖTÜ MİDE SİNDİRİMİ


- APERİTİF[Fr.]["APERATİF/APERETİF" değil!] değil/yerine/= ÖN İÇECEK/YİYECEK


- APERSEPSİYON/APPERCEPTION[İng.] değil/yerine/= BİLİNÇLİ ALGI


- APERTOMETRE[Fr.] ile/||/<> APERTURA[İt.]

( Açıklık ölçer. İLE/||/<> Yırtmaç. )


- APERTURA/APERTURE[İng.] değil/yerine/= GİRİŞ AĞZI


- APHA/AMERICAN PUBLIC HEALTH ASSOCIATION[İng.] değil/yerine/= AMERİKAN HALK SAĞLIĞI BİRLİĞİ


- APHELION değil/yerine/= GÜNÖTE


- -APHİA ile/||/<> TACT-

( Dokunma. İLE/||/<> Dokunma. )


- APHL/ASSOCIATION OF PUBLIC HEALTH LABORATORIES[İng.] değil/yerine/= TOPLUM SAĞLIĞI LABORATUVARLARI DERNEĞİ


- API/APPLICATION PROGRAMMING INTERFACE[İng.] değil/yerine/= ARAYÜZ UYGULAMA PROGRAMI


- API ile API

( Amerikan Petrol Enstitüsü[American Petroleum Institute] İLE Uygulama Programlama Arayüzü[Application Programming Interface] )


- APIAN -ile

( Arı ile ilgili. )


- APIK-SAPIK (DÜŞÜNCELER/DAVRANIŞLAR)


- APİKAL/APICAL[İng.] değil/yerine/= TEPE, UC (İLİŞKİLİ)


- APİKAL MERİSTEM ile LATERAL MERİSTEM

( Bitkilerin boyca uzamasını sağlayan göze bölgesi. İLE Bitkilerin enine kalınlaşmasını sağlayan göze bölgesi. )


- APIR-SAPIR (KONUŞMAK)


- APİRETİK değil/yerine/= ATEŞSİZ


- APIŞIP KALMAK ile/ve/||/<> YAPIŞIP KALMAK


- APİYOLOJİ/APIOLOGY[İng.] -ile

( Arı bilimi. )


- APLASTİK/APLASTIC[İng.] değil/yerine/= GELİŞMEMIŞ


- APLASTİK ile/||/<> APLAZİ

( Gelişimsiz. İLE/||/<> Gelişmezlik, gelişimsizlik. )


- APLAZİ[Yun.]/APLASIA[İng.] değil/yerine/= GELİŞMEZLİK

( Bir doku ya da örgenin bulunmayışı ya da gelişmenin durması. )


- APLAZİ/APLASTİK değil/yerine/= GELİŞMEZLİK/GELİŞMEMİŞ


- APLİK[Fr. < APPLIQUE] ile APLİKE[Fr. < APPLIQUÉ]

( Duvar şamdanı, duvar lambası. İLE Düz ya da desenli bir kumaştan kesilmiş desenlerin bir başka kumaşı süsleme yöntemi ya da kumaşa işlenmiş durumu. )


- APLİKASYON/APPLICATION[İng.] ile/||/<> APLİKATÖR/APPLICATOR[İng.]

( Uygulama. İLE/||/<> Uygulayıcı. )


- APLİKATÖR/APPLICATOR[İng.] değil/yerine/= UYGULAYICI AYGIT


- APNE ile ASFİKSİ

( Solunumun durması. İLE Oksijen yetersizliğinden dolayı boğulma. )


- APNE ile/||/<> DİSPNE

( Solunumun geçici olarak durması. İLE/||/<> Soluk darlığı ya da zor soluk alma. )


- APNE ile/||/<> HİPOPNE

( Solunumun geçici olarak tamamen durması. | Uyku sırasında solunumun tamamen durması İLE/||/<> Solunumun kısmen azalması ya da yüzeysel duruma gelmesi. | Uyku sırasında solunumun kısmen azalması. )


- APOENZİM ile/||/<> HOLOENZİM

( Apoenzim protein kısmı İLE holoenzim kofaktörlü tam. )

( Formül: Eksik İLE tam )


- APOGAMİ -ile

( Eşeysel örgenlerin birleşmede bulunmadığı üreme biçimi. )


- APOGEE değil/yerine/= YERÖTE


- APOKALİPTİK[Fr.] ile/||/<> APOKRİF[Fr.]

( Anlaşılmaz, karışık. İLE/||/<> Doğruluğuna güvenilmez söz, yazı. )


- APOLAR/APOLAR[İng.] değil/yerine/= KUTUPSUZ


- APOLET[Fr. < ÉPAULETTE] değil/yerine/= OMUZLUK

( Subaylarda rütbeyi göstermek için üniformaların omuzlarına takılan işaretli parça. | Giysilerin omuzlarına süs olarak takılan parça. )


- APOLLONIUS ve/||/<> HIPPARKUS ve/||/<> BATLAMYUS ve/||/<> İBN ŞATIR ve/||/<> NASREDDİN TUSİ


- APOLOJİ ile/ve/||/<> GASLIGHTING

( "Kendini haklı çıkararak savunma". İLE Psikolojik yönlendirme. İstismar ve tâciz "yöntemi". )


- APOLYONT KİRAZ[< ZİRAAT 0900][NAPOLYON değil!] ile/ve/||/=/<> AKŞEHİR APOLYONTU ile/ve/||/=/<> SALİHLİ | ALLAH DİYEN ile/ve/||/=/<> DALBASTI ile/ve/||/=/<> FISFIS ile/ve/||/=/<> SCHNEIDERS SPAETKNORPEL | ZEPPELIN | NORDWUNDER ile/ve/||/=/<> FERRORIVA

( Genel ve ziraat terimi. İLE/VE/||/=/<> Afyon bölgesindeki adı/türü. İLE/VE/||/=/<> Manisa bölgesindeki adı/türü. İLE/VE/||/=/<> Malatya bölgesindeki adı/türü. İLE/VE/||/=/<> Çanakkale bölgesindeki adı/türü. İLE/VE/||/=/<> Almanya'daki adı/türü. İLE/VE/||/=/<> İtalya'daki adı/türü. )


- APOMİKSİ -ile

( Döllenmeksizin özel dokularla çoğalma. )


- APOMORF ile/||/<> PLEZİOMORF

( Apomorf türetilmiş yeni İLE pleziomorf atsal eski. )

( Formül: Derived İLE ancestral )


- APOMORFİ ile/||/<> PLESİOMORFİ

( Apomorfi türemiş İLE plesiomorfi ilkel karakterdir )

( Formül: Yeni İLE eski )


- APOPİTOZ/APOPTOSIS[İng.] değil/yerine/= PROGRAMLANMIŞ GÖZE ÖLÜMÜ


- APOPLEKSİ[Fr.]/APOPLEXIA[İng.] ile/||/<> APOPLEKTİK[Fr.]

( Aniden gelen şiddetli koma durumu, beyin felci. | Kanagan. İLE/||/<> Beyin felcine uğramış kişi. )


- APOPTOSİS İLE NECROSİS İLE AUTOPHAGY İLE PYROPTOSİS ile/||/<> HÜCRE ÖLÜM YOLLARI

( Farklı hücre ölüm mekanizmaları. )

( Formül: Caspase 3/7 → apoptoz )


- APOPTOZ İLE NEKROZ İLE OTOFAJİ ile/||/<> GÖZE ÖLÜM YOLLARI

( Gözelerin farklı ölüm mekanizmaları. )

( Formül: Caspase 3 → DNA fragmantasyonu )


- APOPTOZ ile NEKROZ

( Programlanmış göze ölümü. İLE Gözelerin yaralanma ya da sayrılık nedeniyle ölmesi. )


- APOPTOZ ile/||/<> NEKROZ

( Apoptoz programlı ve kontrollü İLE nekroz kontrolsüz ve inflamatuar )

( Formül: Kaspaz kaskadı (apoptoz) İLE ATP tükenmesi (nekroz) )


- APOR[Fr.] değil/yerine/= ANAMAL/SERMAYE

( Kaynakları itibariyle bir şirkete konulan her türlü sermaye. )


- APOSTERİORİ değil/yerine/= SONSAL/DENEYİME DAYALI


- APOSTON SOFRASI


- APOSTROF[Yun.] değil/yerine/= KESME (İMİ)


- APOTEM[Yun.] değil/yerine/= YARI ÇAP


- APOTEOS[Fr.] değil/yerine/= ULULAMA

( Birine karşı gösterilen aşırı ululama, tanrısama. )


- APOTHEM ile/||/<> RADİUS

( Apothem merkez-kenar mesafe İLE radius merkez-köşe mesafe. )

( Formül: Center to side İLE center to vertex )


- APOTR[Fr.]/APOSTLE[İng. Havari. | Misyoner.] ile/||/<>/> APOSTOLİK[Fr.]

( Havari. İLE/||/<> Papalıktan yayılma. | Havariler ile ilgili. )


- APP/EPLİKEYŞIN/APPLICATION[İng.] değil/yerine/= UYGULAMA


- APPARENT :/yerine BARİZ


- APPARENTLY :/yerine GÖRÜNÜŞE GÖRE


- APPEAL :/yerine BAŞVURMAK


- APPEAR :/yerine GÖRÜNMEK


- APPEARANCE :/yerine GÖRÜNÜŞ


- APPETITE vs. DESIRE


- APPLE :/yerine ELMA


- applicand.[Lat. < APPLICANDUS] değil/yerine/= UYGULAYINIZ


- APPLICATION :/yerine BAŞVURU


- APPLİED MATHEMATİCS ile/||/<> PURE MATHEMATİCS

( Applied mathematics gerçek dünya problemlerine matematik uygulamalarken İLE pure mathematics soyut matematik kuramların geliştirilmesidir )

( Formül: Mathematical modeling )


- APPLY :/yerine BAŞVURMAK


- APPOINT :/yerine ATAMAK


- APPOINTMENT :/yerine RANDEVU


- APPRECIABLE vs. APPRECIATIVE


- APPRECIATE :/yerine TAKDİR ETMEK


- APPROACH vs. REACTION


- APPROACH :/yerine YAKLAŞMAK


- APPROPRIATE vs. CONVENIENT vs. EXPEDIENT vs. PROPER vs. SUITABLE


- APPROPRIATE :/yerine UYGUN


- APPROVAL :/yerine ONAY


- (not APPROVE [/TO]) APPROVE OF


- APPROVE :/yerine ONAYLAMAK


- APPROXIMATELY :/yerine YAKLAŞIK


- APRAKSİ/APRAXIA[İng.] ile BECERİ YİTIMİ, İŞLEV YİTİMİ

( İşlev/beceri yitimi. )


- APREMİDİ[Fr.] değil/yerine/= ÖĞLE SONRASI GİYSİSİ


- APRİL[İng.] değil/yerine/= NİSAN


- APRİORİ[LAT./İNG.] ile/ve/||/<>/> APOSTREORİ[LAT./İNG.]

( Deney yapmadan, gelen verilere dayanılarak kabul edilen, önsel. İLE/VE/||/<>/> Yapılan denemelerden sonra benimsenen sonsal soncul. )


- APRİORİ değil/yerine/= İLKSEL


- APRİORİ değil/yerine/= ÖNSEL


- APROSEKSİ/APROSEXIA[İng.] değil/yerine/= DİKKATİ SÜRDÜREMEMEZLİK


- APROZODİ/APROSODY[İng.] değil/yerine/= TONLAMA BOZUKLUĞU


- APSE[Fr. < ABCES] ile YARA, ÇIBAN

( ABSCESS vs. WOUND )


- APSİS[Fr. ABSCISSE < Lat.]/KOORDİNAT[Fr.] ile APSİS[Lat.]/APSİT[Yun. APSİS, İDOS: Daire, tonoz.]

( Yönlü bir eksen üzerinde, bir noktanın, başlangıç noktasına olan uzaklığının cebirsel değeri. | Bir düzlem içinde bir noktanın yerini belirlemeye yarayan koordinatlardan yatay olanı. | Bir noktanın uzaydaki yerini belirlemeye yaraya ana çizgilerden yatay olanı. İLE Kiliselerde, koronun arkasında bulunan ve camilerine mihrap kısmının karşılığı olan, yarım daire ya da yarım çokgen biçiminde, çoğu tonozlo örtülü bölüm. [Apsitler, çoğu zaman apsidiyollerle çevrili olurlar. Roma'lılar, yapı dışına taşan yarın daire biçimindeki gözlere, absida derlerdi. Bazilikaların uclarında bir absida bulunurdu. Kiliselerdeki apsitlerin kökeni budur.] )


- APTAL CESARETİ ile/değil/yerine/>< STRATEJİ


- APTAL "DOST" ile/değil/yerine AKILLI "DÜŞMAN"


- APTAL OLMAK ile/değil/yerine/||/<>/< İYİ OLMAK

( Birinin hatasını, hiç olmamış gibi saymak. İLE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Affedebilecek kadar. )


- APTAL ile/değil/yerine/>< ABDAL

( "Kafası çalışmama", "gaflette/acziyette bulunma" ve birçok ayrıntılı anlamları taşıyan aşağılayıcı/küçük düşürücü durum/hitap. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Kul. Kulluk. Abdiyet (makamı). )

( Değişmeyen. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Değişen. )

( Devrilir. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Evrilir. )

( Abdal olan, aptal olanı affedebilir. )

( Hakikat, Ben'im! İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Ben, hakikatim. )

( Yanıtları, anlamsız bulur. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Soruyu, anlamsız bulur. )

( Hep, haklı olmayı, beceri zanneder. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Hep ya da hiç, haklı olmayacağını/olmayabileceğini bilir. )

( [bir oylamanın, sonucunun] "Oy çokluğu" ile alınmasına sevinir. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< "Oy birliği" ile alınmasını bekler/ister. )

( Abdal'a, aptal gibi davranır. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Aptal'a, abdal gibi davranır. )

( Uyur, düşünemez. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Düşünür, uyuyamaz. )

( "De ki, ..." derler. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< "... Peki!" derler. )

( [bir düşüncenin] Taraftarı olur. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Tarafı olur. )

( Savrulur. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Savunur. )

( Lâf eder. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Söz eder.
[ bkz. www.FaRkLaR.net/Dil ] )

( Dolu taneleri gibidir. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Kar taneleri gibidir. )

( Öfkeyle konuşur. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Sükûnetle konuşur. )

( [için öncelikli olan] "Başarmak"tır. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Denemektir. )

( Hiçbir esinti bile duymaz. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Mâlûm olur. )

( [ "Batı"ya / "Doğu"ya ] Hayranlık duyar ya da nefret eder. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Ne hayranlık duyar, ne de nefret eder. [Sadece, anlamaya çalışır.] )

( [Söz'ün] Kandırıcılığına kapılır. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Hakikatini arar. )

( Yakını görür, uzağı söyler. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Uzağı görür, yakını söyler. )

( Zikrine kanma! İLE/DEĞİL/YERİNE/>< "Bikr"ine["ilk olması"na] kapılma[zannetme]! )

( [zihnine/"aklına"] "Güzel" deyince, kadın gelir. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< "Kadın" deyince, güzel/lik gelir. )

( Yaptığından pişmanlık duyar ve yere çöker. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Tövbe eder ve ayağa kalkar. )

( "Gözü açık"lardır. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< "Kör"lerdir. [gözleri, geçici/"değerli" olanlara kapalıdır] )

( Mey ile hoş olur. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Aşk ile mest olur. )

( Düşünür ve durur. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Durur ve düşünür.
[Duran, susmak bilmez; düşünen, hemen susar.] )

( Alacaklı gibi sevdiğinden dolayı, en küçük antlaşmazlıkta, hacze gelir. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Borçlu gibi sever, bedel ödemekten çekinmez. )

( Ortadır[vasat] ama ortada[vasatta] durmayı bilmez. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Orta değildir ve ortada[vasatta] (dengede/itidalde) durmayı bilir. )

( [sevindiğinde] Sırıtır. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Gülümser. )

( Zırlar. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Ağlar. )

( [ "düş"te iken, uya(ndı)rılınca ] Ne uyanır, ne de utanır.[ve sayıklar] İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Uyanır ve utanır. )

( Dünyayı kurtarmaya çalışır. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Dünyadan kurtulmaya çalışır.
[En sonunda da, abdal, kendine kavuşur; aptal, dünyaya.] )

( Yararının/çıkarının peşinden koşar. [ve de zarar eder] İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Yararı ve güzel(lik)i arar. [ıstırap duyar] )

( Anlaşılmak ister. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Anlamak ister.
[Oysa ki, [hakikatte] Anlaması gerekir. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Anlaşılması gerekir.] )

( Aptalı bulunca, aptal aptal konuşur.[abdalın yanına düşse de, yine aptal aptal konuşmaya devam eder] İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Abdalı bulunca, susar.[aptalın yanına düşse de susar] )

( Tüm bunları ve ayrıntıları, aptalca/saçma(lık) olarak "görür"/"düşünür". İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Ayrımları/ayrıntıları görür ve susar.
www.FaRkLaR.net/SUS )

( Herkesin beğendiğini beğenir. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Beğendiğinin, başkalarınca da beğenilmesini ister. )

( Rakamlara itibar eder. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Sözcüklere itibar eder. )

( Küfreder. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Şükreder. )

( [kendini] Alacaklı zanneder. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Borçlu kabul eder. )

( [Kendine gelmek için] Yerin sarsılmasına gereksinim duyar. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Yüreğin sarsılmasına gereksinim duyar. )

( Anlamaz ve sürekli konuşur. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Anlar ve susar. )

( Aptala, değerli bir şeyini yitirdiğinden dolayı değil yitirdiği şeylerin değerini anlayamadığından dolayı aptal denilir. )

( "Aptallık Kuramı"(Dietrich Bonhoeffer) [okumak için burayı tıklayınız...] )

( Yapabileceğini yapmayan. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Yapmayabileceğini yapan.[dallama/dalyarak] )

( VALEA ile/değil/yerine/>< ... )


- APTAL ile/değil/||/<> ARİYERE[Fr.]

( ... İLE/DEĞİL/||/<> Zekâ nedeniyle eğitim ve öğretim bakımından gelişmemiş kişi. )


- APTAL ile/değil EFTAL


- APTAL ile GEBEŞ[argo]

( ... İLE Aptal, sersem. | Bodur ve şişman. | Karnı şiş olan. )


- APTAL ile ŞAPŞAL/ŞAPŞİK

( ... İLE Aptalca davranışlarda bulunan, alık kişi. | Üstüne başına önem vermeyen, özen göstermeyen. | Bol, dökük ve biçimsiz (giyecek). )


- APTALA MÂLUM OLUR" değil ABDALA MÂLUM OLUR


- APTAL/LIK[Ar.] ile BUDALA/LIK[Ar.]/KAŞALOT[Fr.][argo]

( Zekâsı pek gelişmemiş, zekâ yoksunu, alık. İLE Zekâca geri olan, alık. | Ahmak, bön. | Bir şeye aşırı düşkün. )


- APTALLIK" değil/yerine/>< "DAHİLİK/DEHÂ"

( [sınırları] Yoktur. DEĞİL/YERİNE/>< Vardır. )

( Kişinin, "dahi" olanı da olmaz, "aptal" olanı da!
Çünkü bazen/hem (bazı/ender) kişi(ler)de, dehâ açığa çıkabildiği gibi, bazen/hem de "aptallık"lar görülebilir. İkisi de aykırı ve aşırı değil sadece sıradışı durum ve koşullarda gerçekleşebilir. )


- APTAL/LIK ile DELİ/LİK


- APTALLIK ve/<> İNTİHAR


- APTAL/LIK ile/ve/değil OLANAKSIZ/LIK


- APTALLIK" ile "ÜMİT/UMUT"

( "STUPIDNESS" vs. "HOPE" )


- APTAL/LIKTA ile/ve/<> SAF/LIKTA |
ile/değil/yerine/><
AKILLI/LIKTA

( Ne affeder/affedilir, ne de unutur/unutulur. İLE/VE/||/<> Affeder/affedilir ve unutur/unutulur.
İLE/DEĞİL/YERİNE/><
Affeder/affedilir ama unutmaz/unutulmaz. )

( Öğretmeyi sever.
İLE/DEĞİL/YERİNE/><
Öğrenmeyi sever. )


- APTALLIK"/TAN ile/değil/ne yazık ki ÇARESİZLİK/TEN


- APU/AUXILIARY POWER UNIT[İng.] değil/yerine/= YARDIMCI GÜÇ ÜNİTESİ


- APUKURYA[Yun.] değil/yerine/= ET PERHİZİ

( Et yenilmeyen dönem. )


- APUL APUL (YÜRÜMEK) -

( Tombul çocukların, bacaklarını açarak, salına salına yürümesi. )


- aq bull.[Lat. < AQUA BULLİENS] değil/yerine/= KAYNAR SU


- aq. dest.[Lat. < AQUA DESTILLATA] değil/yerine/= ARI SU


- aq. ferv.[Lat. < AQUA FERVENS] değil/yerine/= SICAK SU


- AQU-/AQUA- ile/||/<> HYDR-/HYDRO- ile/||/<> HYDRA- ile/||/<> CHYL-/CHYLİ-/CHYLO- ile/||/<> BALNEO-

( Su. İLE/||/<> Su. İLE/||/<> Su ile ilgili. İLE/||/<> Kilüs, su, lenfle ilgili, akkanla ilgili. İLE/||/<> Banyo. )


- AQUEDUCT vs. BRIDGE


- AR/AUGMENTED REALITY[İng.] değil/yerine/= ARTIRILMIŞ GERÇEKLİK


- AR-GE/R&D RESEARCH AND DEVELOPMENT[İng.] değil/yerine/= ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME


- AR NERİG/ARSAL ile AR BÖRİ
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Kestane renginde herhangi bir şey. İLE Sırtlan. )


- AR[Fr. < Lat.] ile AR ile Ar

( Tarım alanları için yüz metrekare değerinde yüzey ölçü birimi. [Bir ar, kenarı on metre olan bir karenin alanıdır.] | Sanat. İLE Utanma, utanç duyma. İLE [kimya] Argon'un simgesi. )


- AR ile HİCAP


- AR ile NAMUS/İFFET

( Hayatta namuslu yaşamanın en gerçek yolu, olduğun gibi görünmektir. )

( ... ile SİLİG: Namuslu. )


- AR ile/ve/||/<>/> VR ile/ve/||/<>/> MR

( Açıklamalarını burayı tıklayarak izleyebilirsiniz... )


- ARA:
1. GÜN ile 2. GÜN

( Kendin. İLE Başkaları. )


- Ara ara KONUŞ!!!


- ARA AŞIĞI ile DAMLALIK AŞIĞI ile MAHYA AŞIĞI ile MONTAJ AŞIĞI/KONSTRÜKTİF AŞIK ile AŞIK TAKOZU ile ÂŞIKYOLU

( Mahya aşığı ile damlalık aşığı arasında kalan aşıklardan her biri. İLE Ahşap makaslı çatılarda, oluk tarafında dış duvarlar üzerine yerleştirilen ve mertek uclarını taşıyan aşık. Kırma ya da beşikörtüsü çatılarda, mahyaya yerlşetirilen aşık. İLE Mahyada, taşıyıcı aşık bulunmaması durumunda ya da bir mertek çatısında mertek uclarını bağlamak için bunların altına yerleştirilen ve mertekler tarafından taşınan küçük kesitli aşık. İLE Aşıkların oturmalarını sağlamak ve kaymalarını önlemek için eğik makas kirişlerinin üzerine çakılan konik ağaç parça. İLE Dik köşeli çizgilerin kırılarak devam etmesiyle oluşan eski bir geometrik bezeme.[Eskiden, "âşık yolunu şaşırmış" ya da "sarhoşyolu" da denilmiş.] )


- ARA İNANÇLAR ile/ve/||/<> OTONOM DÜŞÜNCELER


- ARA İNANIŞLARDA:
TUTUM ile/ve/||/<> KURAL ile/ve/||/<> SAYILTI


- ARA TÜR ile/ve/||/<> GEÇİŞ TÜRÜ


- Ara vermek için SUS!!!


- ARÂ'[Ar.] ile ÂRÂ'[Ar. < RE'Y] ile -ÂRÂ[Fars.]

( Bölge, mıntıka/mıntaka. İLE Oylar. İLE Süsleyen, bezeyen. [Dil-ârâ] )


- ARA ile/ve/değil EŞİK

( [not] MEDIA vs./and/but EDGE )


- ARÂB OL ile ARA BUL


- ARAB[Ar.] ile ÂRÂB[Ar. < İREB, İRBE] ile A'RÂB[Ar. < ARAB]

( Irak, Şam, Hicaz, Yemen, Mısır'da ve Afrika'nın kuzeyinde bulunan semitik kavmin genel adı. İLE Akıllar, zekâlar. | Hâcetler. | Hîleler, dekler, oyunlar. İLE Çöl Arapları. )


- ARAB :/yerine ARAP


- ARABA YOLU CADDESİ (HAYDAR ALİYEV CADDESİ) :

( Kireçburnu mahallesinin en uzun caddesidir. Bu yolun açılması ile otobüs ve özel araçlar çalışmaya başlamış dolaysıyla Kireçburnu Mahallesine ilgi artmış, mahalle ilgi odağı olmuştur. Bu sokağa önce "Araba Yolu Sokak" adı verilmişse de, çok uzun yıllar sonra Azerbaycan Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev ölünce bu şahsın adı caddeye verilmiş ve caddenin adı "Haydar Aliyev Caddesi" yapılmıştır. )


- ARABA değil/yerine BİSİKLET

( Arabadan İn, Bisiklete Bin!...

)


- ARABA ile KALESKA[Rusça]

( ... İLE Dört tekerlekli, hafif, bir tür gezinti arabası. )


- ARABA ile LANDO/LANDON[Fr.]

( ... İLE Dört tekerlekli, içinde dingillere paralel olarak düzenlenmiş, karşılıklı iki oturma sırası bulunan binek arabası. )


- Arabada yan/arka koltuktaysan SUS!!!


- ARABÂN-KÜRDÎ ile ARABÂN-NİGÂR

( Dede Efendi'nin düzenlemesi/terkibi olduğu kabul edilebilecek olan az kullanılmış mürekkep bir makamdır. [Beyâtî-arabân makamına bir kürdî dörtlüsü eklenerek oluşturulmuştur] İLE Adı anonim bir edvâr-ı ilm-i mûsikîde geçen makam. )


- ARABÂN-NİGÂR -ile

( Adı anonim bir edvâr-ı ilm-i mûsikîde geçen makam. )


- ARABÎ[Ar.] ile A'RÂBÎ[Ar. çoğ. EÂRÎB]/[Fars. BÂDİYE-NİŞÎN]

( Arap budununa/kavmine ait olan/lar. | Arapça, Arap dili. İLE Çölde yaşayan Arap. )


- ARABULUCU ile/değil UZLAŞTIRMACI


- ARAÇ AKILSALLIĞI ile/ve/<> DEĞER AKILSALLIĞI


- ARAÇ [HEM PAYLAŞILABİLİR, HEM DE PAYLAŞILMAZ; NE PAYLAŞILIR, NE DE PAYLAŞILMAZ]


- ARAÇ [PAYLAŞILIR/PAYLAŞILABİLİR]


- ARAÇ ile AYGIT


- ARAÇ ile/ve GEREÇ


- ARAÇ ile/ve ÖGE

( Köprü yalnızca bir tek işe yarar - üstünden geçmeye. )

( VEHICLE vs./and ELEMENT )


- ARAÇ = VASITA = MEANS, VEHICLE[İng.] = MOYEN[Fr.] = MITTEL[Alm.] = MEZZO[İt.] = MEDIO[İsp.] = VIA, RATIO[Lat.] = (HO) POROS[Yun.] = VESÎLE, VÂSİTA[Ar.] = VESÎLE[Fars.] = MIDDELEN[Felm.]


- ARAÇ ile/ve YÖNTEM

( VEHICLE/TOOL vs./and METHOD )


- ARAÇ-GEREÇ


- ARACI ile/ve/değil EŞİK


- ARAÇLAR/BİLGİLER/TUTUMLAR:
KURUCU ile/ve/||/<> TAŞIYICI ile/ve/||/<> ÖĞRETİCİ


- ARAÇLARDAN İNERKEN VE KAPILARINI AÇARKEN:
SOLDAN ile/ve/değil/yerine SAĞDAN

( Araç yolcularının, inecekleri zaman, sol kapıyı değil sağ kapıyı kullanmalarına özen gösterelim. Sürücülerin de özellikle bisikletliler, motorsikletliler ve hatta yayaları düşünerek, aniden çıkış yapmamaları gerektiğini her zaman için anımsatalım ve birbirimizi uyaralım. Aniden açılan kapılar yüzünden yaşanılan gereksiz ve büyük kazaları, bilinçli ve dikkatli davranarak önlemek olanaklıdır. Lütfen araçtan ani çıkışlar yapmadan ayna kullanarak kapıları açalım! )


- ARAÇLARDAN(OTOBÜS, TREN, VAPUR VS.) ÇÖP ATMAK yerine CEPTE/ÇANTADA TUTMAK


- Arada bir KONUŞ!!!


- ARADA KALMAK ile/değil/yerine ARADA OLMAK


- ARADA KALMAK ile/ve/||/<>/< ZOR DURUMDA KALMAK/ZOR DURUMA DÜŞMEK


- ARADA (OLMAK) ile/ve/değil/yerine AKIŞTA (OLMAK)


- Arada sırada DİNLE!!!


- Arada sırada SUS!!!


- ARADA/LIK ile/ve/||/<> BİRLİKTE/LİK


- ARADIĞIN SÜRECE/KADAR ARARIM değil ARAMADIĞIN KADAR ARAMAM


- A'RAF ile BERZAH

( ... İLE İki şey arası, fasıl, boşluk, sınır alanı, âlem-i dünya ile âlem-i âhire arası. Hakk ile halk arası. | Ölülerin ruhlarının kıyâmete kadar bulunacakları yer. )


- ARAF ile/ve/değil EŞİK


- ARAGONİT[Fr. < ARAGONITE] -

( Beyaz, yeşil, mavimsi gri renkte billurlaşmış bir kalsiyum karbonat türü. )


- ARAK[Ar.] ile ARAK

( Ter. İLE Çalma. )


- A'RÂK[Ar.] ile A'RÂK[Ar. < IRK] ile ARAK[Ar.] ile ARAKK[Ar.]

( Ter. | Üzüm ve çeşitlerinden çekilip elde edilen ispirto, rakı. İLE Kökler, damarlar. İLE Rakı. İLE [daha/çok/pek] İnce. )


- ARAKIYE ile ARAKIYE/MEY

( Dervişlerin giydiği, tiftikten yapılmış ince külâh. İLE Küçük zurna. [Doğu Anadolu'da kullanılır.] )


- ARAKNOİD KİST ile/||/<> BEYİN TÜMÖRÜ

( Beyin ya da omurilik zarları arasında sıvı dolu keseciklerin oluşması. İLE/||/<> Beyin dokusunda olağandışı göze büyümesi. )


- ARAKNOİDİT ile/||/<> MENENJİT/MENİNGİT

( Omurilik ve beyin zarlarının yangılanması. İLE/||/<> Beyin zarlarının yangılanması. )


- ARALARINDA ASAL ile/||/<> ORTAK BÖLEN

( Aralarında asal OBEB=1 İLE ortak bölen >1 ortak faktör. )

( Formül: gcd(a ileb) = 1 İLE gcd(a ileb) > 1 )


- ARALIĞI KAPATMAK ile/ve/||/<>/< UYUMLAŞ(TIR)MAK


- ARALIK SUYU ÇEŞMESİ :

( Sarıyer Şehit Mithat Caddesi (Yeni Yol) üzerindedir. Fırıncı Abbas Okumuşoğlu tarafından hayrat olarak yaptırılmıştır (1952). 1978 ve 2008 de onarım yapılmıştır. )


- ARALIK SUYU :

( Kestane Suyu Fabrikası ile Hünkâr Suyu mesiresi arasında bulunan ve koruma altına alınan kayalıklar arasında çıkan memba suyudur. )


- ARALIK/aralık ile Aralık

( Ara, boşluk. İLE/VE/DEĞİL/||/<> Onikinci/son ay. )


- Aralıklı KONUŞ!!!


- ARAM UT ile/= ARAM UT
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Uygur ülkesinin yakınındaki bir Türk kavmi. İLE Bir yer adı. )


- ÂRÂM[Ar. < İREM] ile ÂRÂM[Fars.]

( Çölde, özellikle konulan belirteç/nişan. İLE Durma, eğlenme, dinlenme. | Yerleşme, dinlenme, karar kılma. )


- ARAMA EMRİ ile/ve/değil/<> YAKALAMA EMRİ


- ARAMA (TALEB)


- ARAMA ile ARAŞTIRMA

( Arayan ve aranılan birdir ve önemli[öncelikli] olan, yalnızca arayıştır. )

( The seeker and the sought are one and the search alone matters. )

( SEARCH vs. RESEARCH )


- ARAMA ile/ve/<> BULMA

( Aramakla bulunmaz fakat bulanlar aramış olanlardır. )

( Arayan aradığı sürece ayrı kalır. )

( TO SEARCH vs./and/<> TO FIND )


- ARAMA ile/ve/||/<> TARAMA


- ARAMADIĞIMIZI BULAMAMAK ile/ve/||/<> DOLDURMADIĞIMIZI BOŞALTAMAMAK ile/ve/||/<> SAHİP OLMADIĞIMIZDAN VAZGEÇEMEMEK ile/ve/||/<> BULUNMADIĞIMIZ YERİ TERK EDEMEMEK


- ARAMAK ile/ve/değil/yerine/<> BULMAK İÇİN/ÜZERE ARAMAK


- ARAMAK ile/ve/||/<> DENK GELMEK/DENK GETİRMEK ile/ve/||/<> YAKALAMAK


- ARAMAK ile/ve/<> PAYLAŞMAK

( Bazı şeylerin paylaşıldığı kişi aranır. Birinin bizi uzun süre sonra ya da -maddi, manevi- bir gereksinimi doğrultusunda araması çıkar değil/olmayabilir, zihnimizde ve gönlümüzde bir yeri olduğundandır. )

( Sahip olduğunuz her şeyi, her kimin gereksinimi varsa, onunla severek paylaşın. )

( TO CALL/TO SEEK/TO SEARCH vs./and/<> TO SHARE )


- ARAMAK ile/ve PAYLAŞMAK

( TO SEARCH vs./and TO SHARE )


- ARAMAK = SEARCH/SEEK/LOOK FOR[İng.] = CHERCHER[Fr.] = SUCHEN[Alm.] = CERCARE[İt.] = BUSCAR[İsp.]


- ARA/MAKAV/MACAW:
MAVİ SARI ile/ve/||/<> SARI KIRMIZI ile/ve/||/<> MAVİ GÖĞÜSLÜ ile/ve/||/<> MAVİ BAŞLI ile/ve/||/<> YEŞİL KANATLI ile/ve/||/<> ASKER ile/ve/||/<> HAHN ile/ve/||/<> HYACINTH ile/ve/||/<> SPIX

( ARA ARARAUNA cum ARA MACAO cum ARA GLAUCOGULARIS cum ARA COULONI cum ARA CHLOROPTERA cum ARA MILITARIS cum ARA NOBILIS cum ARA ANODORHYNCHUS HYACINTHINUS )


- ARÂMÎ ile/ve ARABÎ


- ÂRÂMÎ[Fars.] ile ÂRÂMÎ[Fars.]

( Dinlenme, rahatlık. | Ârâmca [semitik dillerden]. İLE İstanbul'da doğmuş ve vefât etmiş bir Mevlevî şairi. [ö. 1630] )


- ARAMIZ BOZULMASIN ile/ve/||/<> TADIMIZ KAÇMASIN


- ARAN ile/||/<> ARANLIG
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Ahır. İLE Ahırı olan ev. )


- ARAN ile/= HEYBE
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]


- ARANAN ile/ve/<>/> ARINAN


- ARANIP TARANMA


- ARANJE[Fr.] ile/ve/||/<>/> ARANJMAN[Fr.] ile/ve/||/<>/> ARANJÖR[Fr.]

( Derlenmiş, düzenlenmiş. İLE/VE/||/<> Belirli bir yönteme göre yerleştirme, düzenleme. İLE/VE/||/<> Düzenlemeci. )


- ARANJMAN[Fr./İng. < ARRANGEMENT] değil/yerine/= DÜZENLEME


- ARANMAK ile/ve/değil ARINMAK


- ARANMAK ile/ve/değil/yerine ARINMAK


- ARANMAK ile/ve KAŞINMAK


- ARAP CAMİİ -ile

( [Daha önce St. Dominiko Kilisesi] [Azapkapı - Perşembe Pazarı'ndadır.] )


- ARAP EMİNİ MESCİDİ :

( Rumelihisarı'nda Defterdar Mustafa Efendi tarafından yaptırılan bu mescit de yıkılıp yok oldu. )


- ARAP MAHALLESİ :

( Kumsal (Hacı Ömer) Meydanı solundaki Sefir sokaktan başlar ve bu sokağın solundan Yalçınkaya sokağını takiben Aralık suyuna kadar olan ve Şehit Mithat Caddesinden sınır alan bölgeye Arap Mahallesi denir. Bu mahalle halkı, genellikle Saray'dan, paşa ve ağa konaklarından azat edilen, çıkarılan veya kovulan Arap (Zenci) kökenlilerin toplu olarak oturdukları bir yerleşim bölgesi olduğu için bu isimle anılır. Ne var ki büyük Sarıyer Seli (1916) fazlaca yıkım yedi, büyük Sarıyer Yangın'ında (05.10.1923) tamamen yanıp kül oldu. Boş kalan alan üzerinde 1935'ten sonra yapılaşma başladı ve bu günkü durum meydana geldi. Arap Mahallesinin bir ismi de, büyük yangında yanıp kül olduğu için "Yangın Yeri" dir. )


- ARAP ÖLDÜREN DERESİ :

( Sezener Çiftliği'nin batısından ve Arap Öldüren mevkiinin alt kısımlarından çıkar. Vadide, Sarıyer deresinin ana kolu olan Bekardere ve Kılıçpınar deresi ile birleşir. )


- ARAP ÖLDÜREN MEVKİİ :

( Maden mahallesinin üst kısmında ve Zekeriyaköy sınırları içinde bulunan Nalbant Çeşme mevkii ile Zekeriyaköy Sapağı arasında kalan yer "Arap Öldüren Mevkii" dir. Nalbant Çeşme mevkiinin en üst ve yüksek noktasıdır. Buraya Arap Öldüren denmesinin nedeni yaz kış çok rüzgârlı ve bilhassa kış aylarında müthiş soğuk olmasıdır. Eski bir tarihte Sarıyer'den yaya olarak Zekeriyaköy'e giden bir Arabın bu mevkiiyi geçememesi ve soğuktan ölmesi nedeni ile bu ismi aldığı söylentisi yaygındır. Eskiden Nalbant Çeşme, Arap Öldüren ve Zekeriyaköy başı arasında at yarışları yapılırdı. )


- ARAP SABUNU değil/yerine/>< RAB SABUNU


- ARAP TASAVVUFU ile/ve İRAN TASAVVUFU ile/ve ANADOLU TASAVVUFU

( Bilimsel/İlmî. İLE/VE Sanatsal. İLE/VE Eylemsel. )


- ARAP ile ÂRÂP

( Irkı tanımlama. İLE "...-cı" olma(savunma, koruma, kayırma) )


- ARAPAYMA BALIĞI ile ARANOVA BALIĞI ile TAMBAKUİ BALIĞI

( 3 m. uzunluğunda ve 160 kg. ağırlığındadır. İLE ... İLE 40 kg. ağırlığındadır. )

( Sürü olarak avlanırlar. İLE ... İLE ... )

( Amazon ormanlarında yaşarlar. )


- ARAPÇA HAT KALEMİ ile İBRÂNİCE HAT KALEMİ


- ARAPÇA (TERİMLER) ile PEHLEVİCE (TERİMLER)


- ARAPÇA ile FARSÇA

( SİBEVEYN: Arapça dilbilgisini oluşturan kişi. )