A ile başlayan FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(17/42)
- ANNEDEN ...:
AYRILIRKEN ile/ve/||/<>/> GERİ DÖNÜNCE
( Kaybolma kaygısı. İLE/VE/||/<>/> Yutulma kaygısı. )
- ANNEDEN DOĞAN ile/ve "BABADAN" DOĞAN
- ANNEDEN DOĞAN ile/ve KENDİNDEN DOĞAN
( Kendinden doğan, kendinden kurtulan kişi, insandır. )
( Kanın ve kaygının ötesine geçmeyen, insan değildir. )
- ANNEDEN DOĞAN ile/ve "MÜRŞİTTEN" DOĞAN
- ANNELERİN/BABALARIN EN BÜYÜK KORKUSU ile/ve/<> ENGELLİ ANNELERİNİN/BABALARININ EN BÜYÜK KORKUSU
( Çocuklarının ölmesi. İLE/VE/<> Çocuklarından önce ölmek. )
- ANNELİK:
"DOĞURMAK" (İLE) ile/ve/değil/||/<>/> EMZİRMEK/HİZMET (İLE)
- ANNELİK ile/ve/||/<> BİRİCİKLİK GEREKSİNİMİ
- ANNENİ:
İNCİTME! ve/||/<> AZARLAMA!
- ANNENİN:
GÜNDÜZ SÜTÜ ile/ve GECE SÜTÜ
- ANNIVERSARY :/yerine YILDÖNÜMÜ
- ANNOUNCE :/yerine DUYURMAK
- ANNOUNCEMENT vs. ADVERTISEMENT
- ANNUAL :/yerine YILLIK
- ANNUİTE[Fr.] değil/yerine/= SÜREKLİ GELİR | BİR BORCUN DÖRT YIL İÇİNDE FAİZİYLE BİRLİKTE ÖDENMESİ GEREKEN TUTARI
- ANNÜLE[Fr.] değil/yerine/= VAZGEÇMEK
- ANODİN[Fr.] ile ANTALJİK[Fr.]
( Ağrı kesici ilaç. İLE Ağrı kesici. )
- ANOFTALMİ[Fr.] değil/yerine/= DOĞUŞTAN GÖZ YOKSUNLUĞU
- ANOKSEMİ ile HİPOKSEMİ
( Kanda oksijen(O2) yokluğu. İLE Kanda oksijen(O2) azalması. )
- ANOKSİ ile/||/<> ANOKSEMİ
( Oksijensizlik. İLE/||/<> Kan oksijensizliği. )
- ANOKSİ[Yun.] ile HİPOKSİ[Yun.]
( Kanda/dokuda oksijen(O2) yokluğu. İLE Oksijenin(O2) dokuda azalması, yeterince bulunmaması. )
- ANOKSİ değil/yerine/= OKSİJENSİZLİK
- ANOMAL[Fr.] ile ANORMAL[Fr./İng.]
( Düzensiz, yolsuz. İLE Yerleşmiş düzene, alışkanlık ve kurallara aykırı/lık. )
- ANOMALİ[Fr. < ANOMALIE] değil/yerine/= AYKIRILIK/BOZUKLUK/SAPAKLIK
( Belirli bir ölçüye, belirli kurala uymama durumu. | Sayrılık niteliğinde olmamakla birlikte, normalden belirgin durumda sapma gösterme durumu. )
- ANOMALİ/ANOMALY[İng.] değil/yerine/= SAPAKLIK
- ANOMALİ ile/||/<> ANORMAL/LİK
( Sapaklık. İLE Olağandışı/lık, doğal olmayan. )
- ANOMİ ile HİÇÇİLİK/NİHİLİZM
( ... ile LEYSİYYE )
( ... vs. NIHILISM )
( ... avec NIHILISME )
- ANOMİ/ANOMIA[İng.] değil/yerine/= SÖZCÜK BULAMAMA | DEĞER YOKSULLUĞU
- ANONA[İsp.] değil/yerine/= EKVATORDA YETİŞEN BİR MEYVE AĞACI
- ANOPSİ/ANOPSIA[İng.] değil/yerine/= GÖRMEZLİK
- ANOPSİ[Fr.] değil/yerine/= YUKARI ŞAŞILIK
( Göz küresinin yukarı kayması biçiminde beliren şaşılık. )
- ANORAK[Fr.] değil/yerine/= BAŞLIKLI KISA CEKET
- ANOREKSİYA NERVOZA ile/||/<> BULİMİYA NERVOZA
( Kilo alma korkusu ile aşırı kilo kaybı ve yeme sınırlaması ile ilişkili bir yeme bozukluğu. İLE/||/<> Aşırı yeme atakları ve ardından kilo almayı önlemek için kusma ya da laksatif kullanımı ile ilişkili bir yeme bozukluğu. )
- ANOREKSİYA ile/ve/||/<>/> KAŞEKSİA[Fr. < CACHEXIE]
( İştahsızlık. İLE/VE/||/<>/> Kötü beslenme, süreğen ya da kötücül bir hastalığın seyri sırasında oluşan ileri derecede zayıflık, bitkinlik ve çöküntü durumu. )
- YİYESİZLİK/ANOREKSİ/YA ile PAROREKSİA ile HİPOROREKSİA
( "Çiğneyip Tükürmenin Fizyolojisi ve Sefalik Tepki" yazısı için burayı tıklayınız... )
( ANOREXIA vs. PAROREXIA vs. HIPOROREXIA )
- ANOREKSİYA ile PELLEGRA
( İştahsızlık. İLE Vitaminsizlikten kaynaklanan hastalık. )
- ANORKİDİ[Fr.] değil/yerine/= BİR CANLIDA ERBEZLERİNİN BULUNMAMASI
- ANORMAL[İng.]/A(B)NORMALİTE ile İLGİNÇ | AÇIK/ŞEFFAF/DÜRÜST | DÜZGÜSÜZ | OLAĞANDIŞILIK | BOZUKLUK
- ANORŞİDİ -ile
( Doğuştan erbezlerinde eksiklik. )
- ANOSMİ[Yun.] ile/ve/||/<> ANOSMATİK[Fr.]
( Koku yitimi. İLE/VE/||/<> Beynin koku alma bölümü az gelişmiş olan. )
- ANOSMİ ile/||/<> HİPEROSMİ
( Koku alma duyusunun kaybı. İLE/||/<> Koku alma duyusunun aşırı hassas olması. )
- ANOSOGNOZİ ile/ve/<> YARISAL BOŞLAMA(İHMAL)
( Anosognozi, daha çok felçli bireylerde görülen, gövdesinin kötürüm bölümünün, kötürüm olduğunun farkında olmamaya ya da buna inanmamaya neden olan bir sinir sayrılığıdır(hastalığıdır). [Anosognozik bir kötürüm sayrının(hastanın), elinin önüne bir kalem koyup bunu kaldırmasını isterseniz, "yorgunum" ya da "kalem gereksinimim yok" gibi yanıtlar alırsınız. Eli felçli olduğundan dolayı, alamayacağının farkında bile değildir. Bazı ileri örnekler de, körken, hâlâ görebildiğini sanabilir. Beynin sağ tarafındaki bir bozulma, bu sayrılığa yol açıyor.] İLE/VE/<> Bu beyin bozulumu sayrılığını yaşayanlar, kendilerinin ve çevrelerinin sadece yarısını algılayabiliyor. [ Sayrı, erkekse, yüzünün sadece bir yarısını traş eder. Öteki yarısının farkında bile değildir. Bir tabak yemek verseniz, sadece yarısını yiyip, yemeğin çok az olduğundan yakınırlar. Çevrelerinin ve gövdelerinin sadece yüzde ellisini algılarlar. ] )
( ANOSOGNOZIA vs./and/<> HEMISPATIAL NEGLECT )
- ANOT İLE KATOT İLE ELEKTROLİT ile/||/<> ELEKTROKİMYASAL BİLEŞENLER
( Elektrokimyasal hücrenin temel parçaları. )
( Formül: Anot: Zn → Zn²⁺ + 2e⁻ )
- ANOT ile/||/<> KATOT
( Anotta oksitlenme İLE katotta indirgenme olur )
( Formül: Oksidasyon İLE redüksiyon )
- ARTI UC/ANOT[Fr. < ANODE] ile/ve/||/<>/>< EKSİ UC/KATOT[Fr. < CATHODE] ile/ve/||/<>/>< ANTİKATOT[Fr. < ANTICATHODE]
( Redoks tepkimelerinde, yükseltgenmenin gerçekleştiği elektrottur. Katot'un tersi olarak tanımlanabilecek, artılığı ve eksiliği duruma göre değişen iletken uc. Elektroliz tepkimesinde, anot artı ucta olur. İLE/VE/||/<>/>< İndirgenmenin gerçekleştiği elektrottur. Anot'un antisi olarak tanımlanabilecek, pozitifliği ve negatifliği duruma göre değişen iletken uctur. Devreden akım geçirmesi için dış etkiye gerek yoksa, katot, eksi uc olur. Galvanizli olan kimyasal pil reaksiyonunda ise katot, artı yüklü olur. Katot, bir elektrokimyasal hücrede, indirgenmenin meydana geldiği elektrottur. Bir elektrolizde, Hidrojen'in de açığa çıkmasını önlemek için kullanılır. Eksi uc ya da Negatif yüklü elektrot anlamını taşır. Devreden akım geçirmesi için dış etkiye gerek yoksa, katot eksi uc olur. Galvanizli olan kimyasal pil reaksiyonunda ise katot artı yüklü olur. Katot, daha çok, sıvı ve gazlar üzerinden akım iletilen düzenlerde negatif elektrottur. Elektron tüplerinde ya da lambalarda, ısıtılarak elektron yayan eleman ve elektroliz düzenlerinde bataryanın negatif kutbunun bağlandığı elektrot, katot adını alır. Elektronlar bu elektrot sayesinde sisteme girer. Elektron tüplerinde ve gazlı deşarj lambalarında kullanılan katotlar, soğuk ve sıcak (termoiyonik) olmak üzere iki bölümde incelenebilir. İLE/VE/||/<>/>< Basıncı azaltılmış bir elektrik boşalma tüpünde, katot ışınlarını durdurmak için tüp içerisinde katot karşısına yerleştirilen genellikle metal yaprak. )
( Elektronların çıktığı elektrot. İLE/VE/||/<>/>< Elektronların girdiği elektrot. İLE/VE/||/<>/>< X-ışını tüplerinde elektronların hedef aldığı elektrot. )
( [Yun.] ANOHODOS[ANO: Yukarı. HODOS: Yol.] ile/ve/||/<>/>< KATAHODOS[KATA: Aşağı. HODOS: Yol.] )
- ANOTHER vs. DIFFERENT
- ANOTHER :/yerine BAŞKA
- ANOVA ile/||/<> REGRESSİON
( ANOVA grup ortalama karşılaştırma İLE regression ilişki modelleme. )
( Formül: Group comparison İLE relationship modeling )
- ANOZMİ/ANOSMIA[İng.] değil/yerine/= KOKU ALAMAMA
- ANOZOGNOZİ/ANOSOGNOSIA[İng.] değil/yerine/= HASTALIĞINI BILMEZLİK
- ANRAJE[Fr.] değil/yerine/= KUDURMUŞ
- ANSAMBL[Fr.] değil/yerine/= ESKİ SOVYETLER'DE VE TÜRK CUMHURİYETLERİNDE, MÜZİK VE OYUN TOPLULUKLARI | TOPLULUK, BÜTÜNLÜK
( Dizenin son sözcüğüyle sonraki dizeyi başlatma sanatı. )
- ANŞANTE/ANJANTE[Fr.] değil/yerine/= BÜYÜLENMİŞ, HAYRAN
- ANŞEF[Fr.] değil/yerine/= BAŞ, BİRİNCİ
- ANSEFAL[Fr.] >< ANANSEFAL[Fr.]
( Beyin ve yardımcı örgenleri, tüm beyin. >< Beyinden yoksun, ucube. )
- ANSEFALİT[Fr.] ile/ve/||/<> ANSEFALOZ[Fr.] ile/ve/||/<> ANSEFALİPATİ[Fr.]
( Beyin yangısı. İLE/VE/||/<> Bir yangı olmaksızın kafanın şişmesi. İLE/VE/||/<> Beyinle ilgili her türlü sayrılık. )
- ANSEFALİT[Fr.] ile NEVRİT[Fr.]
( Beyin dokusu yangısı/iltihabı/lezyonu. İLE Sinir yangısı. )
- ANSİKLOPEDİ ile/||/<> BİLİM
( Marifetname İLE dönemin bilimsel bilgilerini toplayan ansiklopedi )
( Erzurumlu İbrahim Hakkı tarafından 1756 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1703-1780) (Ülke: Osmanlı/Erzurum) (Önemli katkıları: Marifetname, ansiklopedik eser) )
- ANSİKLOPEDİ ile/ve/<>/yerine INTERNET
( ENCYCLOPEDIA vs./and/<> INTERNET
INTERNET instead of ENCYCLOPEDIA )
- ANSİKLOPEDİYE GİREN ile MEZARA GİREN
- ANŞÖVİYMAN[Fr.] değil/yerine/= KEMİK İLİĞİNE BİR BAŞKA KEMİK SOKULARAK YAPILAN BİR TÜR KIRIK KEMİK AMELİYATI
- ANSTABİL ANJİNA PEKTORİS/UNSTABLE ANGINA PECTORİS[İng.] değil/yerine/= KARARSIZ GÖĞÜS AĞRISI
- ANSTABİL/UNSTABLE, LABILE[İng.] değil/yerine/= KARARSIZ
- ANSWER vs. EQUIVALENT
- ANSWER :/yerine CEVAP
- ANSWER vs./and EXPLANATION
- ANTA[Yun.] değil/yerine/= BİR DUVARIN BAŞINI YA DA İKİ DUVARIN KÖŞESİNİ OLUŞTURAN GÖMME AYAK
- ANTAGONİZM[Fr.] ile ANTAGONİST[Fr.]
( Karşıtlık. Karşıt etkinlik. | Düşmanlık. İLE Düşmanca. | Karşıt/koşut etkin. )
- ANTAGONİZM ile/||/<> ANTAGONİST ile/||/<> ANTAGONİZE ETMEK
( Karşıt etkinlik. İLE/||/<> Karşı gelen, karşıt etkin. İLE/||/<> Karşı gelmek, karşıt etkimek. )
- ANTAGONİZMA ile/||/<> ANTAGONİST
( Karşıt etkinlik. İLE/||/<> Karşıt etkin. )
- ANTAHKARANA ile
( Psişe, zihin. Zihin, kolektif anlamda, zekâ(buddhi), ego(ahamkara) ve zihin(manas)'i içerir. )
- ANTANT[Fr.]["ANTAT" değil!] (KALMAK) değil/yerine/= ANTLAŞMAK
- ANT-/ANTİ- ile/||/<> ANTRİ- ile/||/<> OB- ile/||/<> RE- ile/||/<> DE- ile/||/<> DİS- ile/||/<> ANT- ile/||/<> NON-
( -e karşı, karşıt, yerine, zıt. [antibiyotik: Bakterilere karşı kullanılan ilaç.] İLE/||/<> Karşıt, önünde, üzerinde, -e doğru, karşıt yönde. İLE/||/<> Geri, geride, tekrar, karşıt, yeniden. İLE/||/<> -e karşı, karşıt, zıt. İLE/||/<> -den uzakta, bütünü ile, aşağı, kopmuş, yoğunlaşma, bitme, ayrılma, karşıt, ters, bozma, olumsuz, sakin, eksik, yoksun, aşağı, ayrı, değişik. İLE/||/<> Ayrılma, karşıt, ters, bozma, olumsuz, eksik, yoksun değil. İLE/||/<> Bir şeyden türeyen, bir şeyden çıkan. İLE/||/<> Değil, hayır, olmayan, olumsuz. )
- ANTARKTİKA ile/ve ATACAMA ÇÖLÜ
( Bazı bölgelerine 2 milyon yıldır yağmur yağmamıştır. İLE/VE Bazı bölgelerine 400 yıldır yağmur yağmamıştır. )
( Dünyadaki en kurak yer. İLE/VE Dünyadaki ikinci kurak yer. Şili'dedir. [Sahra'dan 250 kat daha kurak.] )
( Dünyanın en rüzgârlı ve en hızlı estiği yeridir. İLE/VE ... )
( Dünyadaki suyun %70'i buz biçiminde burada bulunmaktadır. İLE/VE ... )
- ANTASİT değil/yerine/= ASİT GİDERİCİ
- ANTE- ile/||/<> ANTER-/ANTERO- ile/||/<> FRONT-
( Sıra, yerleşim ve zamansal olarak önce, ön, ön alan [antepartum: Doğum öncesi]. İLE/||/<> Ön, öne doğru, önde. İLE/||/<> Alın, ön. )
- ANTEDİLÜVIEN[Fr.] değil/yerine/= TUFAN ÖNCESİ
- ANTEFİKS[Lat. ANTEFIXA] ile ANTEMİYON[Yun. ANTHOS: Çiçek.]
( Eskiden, kiremitlerin uclarını tutmak üzere, yapıların çatılarına ya da frizlerine konulan, çoğu pişmiş topraktan yapılmış süslere verilen ad, kiremit ağızlığı. Saçak uclarına yerleştirilen antefikslerden, kimi zaman çörten olarak da yararlanılırdı. Antefikslerin bir başka türü de iç ve dış frizlerin süslenmesinde kullanılan küçük, alçak kabartmalardır. İLE Eski Yunan ve Roma mimarlıklarında, mermer antefikslerde ya da silmelerde görülen, hanımelini andırır, oymalı bir çeşit süsleme. )
- ANTEGRAT/ANTEGRADE[İng.] değil/yerine/= İLERİYE DOĞRU
- ANTEGRAT ile/||/<> ANTERİYOR ile/||/<> ANTEROİNFERİYOR ile/||/<> ANTEROLATERAL ile/||/<> ANTEROPOSTERİYOR ile/||/<> ANTEROSUPERİYOR ile/||/<> ANTEŞEKSİYON
( Öne doğru. İLE/||/<> Ön. İLE/||/<> Ön aşağı İLE/||/<> Ön dış yan. İLE/||/<> Ön arka. İLE/||/<> Ön yukarı. İLE/||/<> Öne bükülme. )
- ANTEMERİDIEN/A.M.[Fr.] değil/yerine/= ÖĞLE ÖNCESİ
- ANTEMORTEM ile/||/<> ANTENATAL ile/||/<> ANTEPARTUM
( Ölüm öncesi. İLE/||/<> Doğum öncesi. İLE/||/<> Doğurma öncesi. )
- ANTEN[Fr. < ANTENNE] ile/ve UYDU ALICISI
( Boşluktaki elektromanyetik dalgaları alan, yayınlayan iletken araç. )
- ANTENATAL ile/||/<> ANTEMORTEM
( Doğum öncesi. İLE/||/<> Ölüm öncesi. )
- FISTIK:
ANTEP ile/||/<> SİİRT ile/||/<> İRAN
- ANTEP/ŞAM FISTIĞI ile SİİRT FISTIĞI ile ÇAM FISTIĞI
- ANTEPLİOĞLU, KUBİLAY (SORGUN, 1992) :
( Profesyonel futbolcu. Kaleci olarak transfer edildi. Ve üç sezon (2017/2018; 2018 - 2019 ve 2019/2020) Sarıyer'de tescilli kaldı. Son sezonunun ortasında ara transferde serbest bırakıldı. Üç dönemde Sarıyer takımında 22 lig, 1 kupa olmak üzere 23 remi ve ayrıca 4 özel maçla birlikte toplam olarak 27 maçta oynadı ve 25'si kupa, 1' i de Kupa maçında olmak üzere 26 gol yedi.Sarıyer'den başka Yozgat A.Ş.1461 Trabzonspor, Fethiyespor kulüplerinde oynadı. )
- BAŞÇIK/ANTER[Fr.] = HAŞEFE[Ar.] = ANTHÈRE[Fr.]
( Çiçeklerin tohum taşıyan torbası. )
- ANTERİOR/ANTERIORIİng.] değil/yerine/= ÖN | ÖNDE
- ANTERİOR ile/||/<> ANTERO-İNFERİOR ile/||/<> ANTERO-İNTERİOR ile/||/<> ANTERO-LATERAL ile/||/<> ANTERO-MEDİAN ile/||/<> ANTERO-POSTERİOR ile/||/<> ANTERO-SUPERİOR
( Ön. İLE/||/<> Ön-alt. İLE/||/<> Ön-iç. İLE/||/<> Ön-yan. İLE/||/<> Ön-orta. İLE/||/<> Ön-arka. İLE/||/<> Ön-üst. )
- ANTE[RO]GRAD ile/||/<> ANTEFLEKSİYON
( Öne doğru. İLE/||/<> Öne bükülüm. )
- ANTESEDAN/ANTECEDENT[İng.] değil/yerine/= SAYRILIK/HASTALIK GEÇMİŞİ
- ANTET/Lİ[Fr.] değil/yerine/= BAŞLIK/LI
( Ticari şirketlerde, resmi dairelerde kullanılan başlıklı kağıt ya da zarf. )
- ANTEVERSİYON ile/||/<> ANTEVERT
( Öne dönüklük. | Öne devrilme. İLE/||/<> Öne dönük. | Öne devrik. )
- ANTHRAC-/ANTHRACO- ile/||/<> MELAN-/MELANE-/MELANO- ile/||/<> -NİGRİN-
( Kömür, siyah renk ile ilgili [antrakoz: Akciğerlerde kömür tozu birikmesi]. İLE/||/<> Kara/siyah. İLE/||/<> Kara/siyah. )
- ANTHROP- ile/||/<> ANDR-/ANDRO- ile/||/<> ARRHENO-
( İnsanla ilgili. İLE/||/<> Erkek, erkek cinsi ile ilgili, erkekleştirici, erkeklikle ilgili. İLE/||/<> Erkek. )
- ANTİ LAİK ile/ve/||/<> FUNDAMENTAL
- ANTİ-TNF TEDAVİSİ (BEHÇET) ile/||/<> KONVANSİYONEL İMMÜNSÜPRESİF TEDAVİ
( Anti-TNF biyolojik ajan İLE konvansiyonel tedavi klasik immünsüpresiflerdir. Anti-TNF hedefli tedavi İLE konvansiyonel geniş immünsüpresyon yapar. Anti-TNF dirençli Behçette etkili İLE daha pahalı ve enfeksiyon riski taşır. )
( Hulusi Behçet tarafından 1937 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1889-1948) (Ülke: Türkiye) (Alan: Dermatoloji, İmmünoloji) (Önemli katkıları: Behçet hastalığını 1937 yılında tanımladı. Üçlü semptom kompleksini (ağız yaraları, genital yaralar, göz iltihabı) bir hastalık olarak ortaya koydu. İsmini taşıyan ilk Türk doktor.) )
- ANTİAGREGAN değil/yerine/= KÜMELEŞİM ÖNLER
- ANTIALERJİK[Fr.] değil/yerine/= ALERJİ SAĞALTIMINDA KULLANILAN İLAÇLAR
- ANTİASTMATİK[Fr.] ile/||/<> ANTİGRİPAL[Fr.] ile/||/<> ANTİKANSERÖZ[Fr.] ile/||/<> ANTİDİFTERİK[Fr.] ile/||/<> ANTİDİYABETİK[Fr.] ile/||/<> ANTİSPAZMOTİK[Fr.] ile/||/<> ANTİRAŞİTİK[Fr.] ile/||/<> ANTİROMATİZMAL[Fr.] ile/||/<> ANTİTİROİT[Fr.]
( Astım tedavisinde kullanılan ilaç, yöntem. İLE/||/<> Gribi önleyici ilaç, nesne vb. İLE/||/<> Kansere karşı olan. İLE/||/<> Kuş palazı hastalığına karşıt olan ilaç. İLE/||/<> Diyabet tedavisinde kullanılan ilaçlar. İLE/||/<> Spazm giderici ilaçlar. İLE/||/<> Raşitizmi önleyen ya da iyileştiren. İLE/||/<> Romatizmal ağrıları giderici ilaçlar. İLE/||/<> Tiroit hormonlarının çevresel organlar üzerindeki etkisini azaltan nesne. )
- ANTİBİYOGRAM[Fr.] ile/||/<> ANTİBİYOTİK[Yun.]
( Antibiyotiklerden hangisinin etkili olacağını belirleyen dirimsel yöntem. İLE/||/<> Özellikle küf mantarlarından ve bitkilerden elde edilen, çoğu mikroba karşı gelen nesnelerin adı. )
- ANTİBİYOTİK TEDAVİSİ ile/||/<> PROBİYOTİK TEDAVİSİ
( Antibiyotik bakterileri öldürür İLE probiyotik yararlı bakterileri ekler. Antibiyotik mikrobiyotayı bozar İLE probiyotik mikrobiyotayı dengeler. Antibiyotik geniş spektrumlu İLE probiyotik seçici etkilidir. )
( Alexander Fleming tarafından 1928 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1881-1955) (Ülke: İskoçya) (Alan: Biyoloji, Tıp) (Önemli katkıları: Penisilin keşfi) (Nobel: 1945) )
- ANTİBİYOTİK değil/yerine SAĞLIK
( Bitkilerde, özellikle küf mantarlarında bulunan ya da sentezle elde edilen, birçok mikroba karşı kullanılan, penisilin, streptomisin vb. nesnelerin ortak adı. DEĞİL/YERİNE Uyku, oksijen, hareket/spor, doğru beslenme. )
- ANTICIPATE vs. EXPECT vs. HOPE
- ANTICIPATE :/yerine BEKLEMEK
- ANTİDEMOKRATİK[Yun.] ile ANTİEMPERYALİST[Fr.] ile ANTİFAŞİZM/ANTİFAŞİST[Fr.] ile ANTİKAPİTALİZM[Fr.] ile ANTİKLERİKAL[Fr.] ile ANTİMİLİTARİST/ANTİMİLİTARİZM[Fr.] ile ANTİOTORİTER[Fr.] ile ANTİPARLEMENTER[Fr.] ile ANTİTEİZM[Fr.]
( Demokrat olmayan. İLE Emperyalizme karşı olan. İLE Faşizme karşı tutum/kişi. İLE Kapitalizme, kapitalist rejime karşı tutum. İLE Fransa'da kilise kurulu düşüncelerine karşı olan. İLE Militarizme karşıt. / Askeri düşünceye ve askeri kurumlara karşı olma durumu. İLE Yetke tanımaz. İLE Parlementoya karşıt olan. İLE Tanrısal doğa ile insan doğasını birbirine karşıt olarak gören öğreti. )
- ANTİDEPRESAN[Fr.] ile/||/<> ANTİDEPRESİF[Fr.] ile/||/<> ANTİNEVRALJİK[Fr.]
( Depresyon çözücü ilaçlar. İLE/||/<> Çöküntülere karşı etkili olan nesneler. İLE/||/<> Nevraljiye karşıt olan, eden. )
- ANTİDEPRESAN değil/yerine/= ÇÖKKÜNLÜK GİDERİCİ
- ANTİDİYABETİK değil/yerine/= ŞEKER DÜŞÜRÜR
- ANTİDİYAREİK değil/yerine/= SÜRGÜN KESER
- ANTİDOT[Fr.] ile/||/<> ANTİENFEKSİYÖ[Fr.] ile/||/<> ANTİENFLAMATUVAR[Fr.] ile/||/<> ANTİPARAZİT[Fr.]
( Panzehir. İLE/||/<> Mikroptan kaynaklanan hastalıklara karşı ilaç. İLE/||/<> Yangıyı yok eden ilaçlar. İLE/||/<> Parazit giderici. )
- ANTİDOT değil/yerine/= ZIT İLAÇ | AĞU TUTAN
- EMETİK ile/>< ANTİEMETİK
( Kusturucu. İLE/>< Kusma önler. )
- ANTİENFEKTİF değil/yerine/= BULAŞ KESEN
- ANTİENŞAMATUVAR değil/yerine/= YANGI GİDERİR
- ANTİFERROMANYETİK ile/||/<> FERRİMANYETİK
( Antiferro zıt spin iptal, ferri farklı büyüklük net. )
( Formül: TN İLE TC )
- ANTİFİRİKSİYON[Fr.] ile ANTİFİRİZ[İng.] ile ANTİHALO[Fr.]
( Bir makinenin hareketli parçalarının sürtünmesini azaltarak, zamanla aşınmasını önleyecek nitelikte nesne ya da alaşım. İLE Sıvıların donmasını önleyici nesne. İLE Fotoğraf plakaları üzerinde ışığın oluşturduğu lekeleri önleyen nesneler. )
- ANTİFRİZ[İng. < ANTIFREEZE] değil/yerine/= DONDURMAZ
- ANTİHİJYENİK[Fr.] ile/||/<> ANTİJEN[Fr.] ile/||/<> ANTİKOR[Yun.] ile/||/<> ANTİTOKSİN[Fr.] ile/||/<> ANTİVİTAMİN[Fr.]
( Sağlık koşullarına aykırı nesneler. İLE/||/<> Bir organizmaya girdiği zaman, antikor üretiminden sorumlu gözeleri uyarabilen nesne. | Bağışıklık düzeni tarafından tanınan ve tepki verilen yabancı molekül. [Gövdeye yabancı nesne olup bağışıklıktaki yanıtı tetikler.] İLE/||/<> Sayrılık etkenlerini zararsız kılmak için gövdenin çıkardığı nesne. | Bağışıklık düzeni tarafından antijenlere karşı üretilen proteinler.[Antijenlere karşı gövde tarafından üretilen savunma proteinleri.] İLE/||/<> Toksinleri yok etmek için vücudun çıkardığı nesne. İLE/||/<> Vitaminin etkilerine karşı koyan nesne. )
- ANTİHİPERTANSİF değil/yerine/= TANSİYON DÜŞÜRÜR
- ANTİHİSTAMİNİK[Fr.] ile/||/<> ANTİPİRETİK[Fr.] ile/||/<> ANTİPİRİN[Fr.] ile/||/<> ANTİTERMİK[Fr.]
( Organizmada histaminin toksik etkilerini önleyen ilaçlar. İLE/||/<> Ateşli durumlarda, vücut sıcaklığını düşüren ilaç. İLE/||/<> Tıpta, ateş düşürücü ve yatıştırıcı olarak kullanılan renksiz kristallerden biri. İLE/||/<> Ateş düşürücü ilaçlar. )
- ANTİJEN SAPMASI ile ANTİJEN KAYMASI
( Virüs, insan gövdesindeyken de gerçekleşen, daha küçük değişiklikler anlamına gelir. İLE Daha köklü değişiklikler anlamına gelir. )
( İnsanın etkisi olsa da aşılı ya da aşısız olmak, değişikliklerin gerçekleşmesini etkilemiyor. İLE Ciddi salgınlara neden olabiliyor. )
( ANTİJEN[Fr.]: Bir organizmaya girdiği zaman, antikor üretiminden sorumlu gözeleri uyarabilen nesne. )
- ANTİJEN ile/||/<> ANTİKOR
( Antijen yabancı madde İLE antikor savunma proteinidir )
( Formül: Virüs proteini İLE IgG )
- ANTİK İLE KLASİK İLE MODERN İLE ÇAĞDAŞ ile/||/<> MATEMATİK TARİHSEL DÖNEMLERİ
( Matematiğin tarihsel gelişimi. )
( Formül: Milenyum problemleri )
- ANTİK YUNAN'DA:
HELEN DÖNEMİ ile/ve/<> HELENİSTİK DÖNEM ile/ve/<> ROMA DÖNEMİ
( M.Ö. VI. - IV. yy. İLE/VE/<> M.Ö. IV. - I. yy. İLE/VE/<> M.S. I. - V. yy. )
( )
- ANTİK[Lat.] ile ANTİKA[Lat.] ile ANTİKİTE[Fr.]
( Eski çağ işi, modası geçmiş. İLE Eski çağlardan kalma yapıt. | Davranışlarında tuhaflık görülen kişi. | Bir tür nakış. İLE Eski çağ, özellikle eski yunan ve Roma uygarlıkları. )
- ANTİK ile ARKAİK
- ANTİK[Lat.] ile/ve/değil KADÎM
( ANTIQUE vs./and ANCIENT )
( ... ile/ve GU )
- ANTİKA ile PİKO[Fr.]
( ... İLE Makinada yapılan, bir tür antika. )
- ANTİKİKLON/ANTİSİKLON[Fr.] ile ANTİPARALEL[Fr.]
( Döngü dışı. | Yüksek basınçlı atmosfer kütlesi. İLE Paralel olmayan. )
- ANTİKİTE ile/||/<> AMPİR ile/||/<> SUBMİKEN
( Yaklaşık olarak M.Ö. VI. yy. ile M.S. III. yy. arasındaki Yunan ve Roma kültürlerine verilen ad. İLE/||/<> Batı dillerinde "Empire" olarak tanınan sanat akımının dilimizde kullanılan biçimi. Batı ülkelerinden alınan bir üslûp olup klasik antikitenin bazı özelliklerini yansıtır. İLE/||/<> M.Ö. 2000-1600 yılları arasında en parlak dönemini yaşayan Miken keramik sanatının İ.Ö. XII. yüzyıl sonlarında kısa bir dönem yeniden canlanması. Özellikle Atina'da söz konusu geçiş çağına verilen ad. )
- ANTİKOAGÜLAN/ANTICOAGULANT[İng.] değil/yerine/= PIHTIÖNLER
- ANTİKOAGÜLAN değil/yerine/= PIHTI ÖNLER
- ANTİKOAGÜLASYON/ANTICOAGULATION[İng.] değil/yerine/= PIHTI ÖNLEME
- ANTİKOMİNTERN[Fr.] ile ANTİKOMÜNİST[Fr.] ile ANTİKOMÜNİZM[Fr.]
( Komintern politikasına karşıt. İLE Komünizme karşıt. İLE Komünizm karşıtlığı. )
- ANTİKONVÜLSİF değil/yerine/= NÖBET KESER
- ANTİKOR[Yun.] değil/yerine/= KARŞIKOR
- ANTİLOJİ[Yun.] ile ANTİLOJİK[Fr.]
( Bir yazarın eserlerinde ileri sürdüğü felsefi görüşlerin çelişkili olabilmesi. İLE Mantığa karşıt olan. )
- ANTİLOJİ[Yun.] ile ANTOLOJİ[Yun.]
( Bir yazarın eserlerinde ileri sürdüğü felsefi görüşlerin çelişkili olabilmesi. İLE Yazın yapıtlarından seçkin parçaları bir araya toplayan betik. )
- ANTİLOP ile BEYAZ ANTİLOP(ADDAKS/ADDAX)
( ... İLE Sahara Çölü'nde yaşarlar. )
- ANTİLOP ile ÇÖL ANTİLOBU(GEMSBOK) / ÇENGEL BOYNUZLU KEÇİ[Afrikaner dilinde]
( ORYX vs. ORYX GAZELLA )
- ANTİLOP ile/ve İMPALA
( ... İLE/VE Bir tür antilop. )
- ANTİLOP ile KARAANTİLOP
- ANTİLOP ile KARACA
( ... İLE Boynuzları küçük ve çatallıdır. )
( ... ile MA'Z, ÜM'ÛZ )
( ... cum CAPREOLUS )
- ANTİLOP ile KAYAANTİLOPU
- ANTİLOP ile KOA
( ... İLE Hilâl boynuzlu bir Afrika antilobu. )
- ANTİLOP ile KOBUS
- ANTİLOP ile KUDU
- ANTİLOP ile MAVİ/BEYAZ SAKALLI ANTİLOP
( ANTELOPE vs. BLUE WILDEBEEST/BRIND GNU )
- ANTİLOP ile (ÖKÜZ BAŞLI) AFRİKA ANTİLOPU/GNU
( ... İLE/VE Güney Afrika'da yaşarlar. )
( ANTELOPE vs. WILDEBEEST )
- ANTİLOP ile SAMURANTİLOPU
- ANTİLOP ile SAYGA ANTİLOBU/CEYLANI
( 
)
- ANTİLOP ile SİTATUNGA
- ANTİLOP ile TESEBE
( ... İLE İri bir antilop. )
- ANTİLOP ile TİBET ANTİLOBU
- ANTİLOP ile WALLER ANTİLOPU/GERENUK
- ANTİMATTER ile/||/<> MATTER
( Antimatter zıt yüklü parçacıklarken İLE matter normal pozitif/nötr yüklü parçacıklardır )
( Formül: CP violation )
- ANTİMON[İng./Fr. < ANTIMOINE]
( Atom numarası 51, atom ağırlığı 121,76 olan, 630 °C'de eriyen, haddede ya da çekiç altında işlenemeyen, çoğunlukla basım harfleri alaşımında kullanılan, mavimtırak beyaz renkte bir öğe. [simgesi: Sb] | Arseniğe çok benzeyen, katı bir nesne. )
- ANTİN KUNTİN (İŞLER) -ile
- ANTİNOMİ değil/yerine/= ÇATIŞKI
- ANTİPARANTEZ değil ANTRPARANTEZ[Fr. < ENTRE PARENTHESES] / ARA AYRAÇ (ya da ARTIPARANTEZ) / İSTİTRAT[Ar.]
( Söz arasında, sırası gelmişken. | Ayrıca. )
- ANTİPARAZİT[Ar.] değil/yerine/= ASALAKSAVAR
- ANTİPATİ[Yun.] ile/ve/||/<>/< ANTİPATİK[Yun.]
( Sevememezlik, soğukluk. İLE Sevimsiz, soğuk kişi. )
- ANTİPATİ değil/yerine/= ANTİPATİK
( Sevimsiz, sevilmeyen, itici, soğuk. )
- ANTİPATİ değil/yerine/= İTİCİLİK/SEVİMSİZLİK
- ANTİPATİ değil/yerine/= KARŞI/T DUYGU
- ANTİPERSONEL[Fr.] ile ANTİRADAR[Fr.] ile ANTİTANK[Fr.]
( Özellikle kişileri saf dışı kılmak için kullanılan savaş araçları ve silahları. İLE Radarları etkisiz duruma getirmeye yarayan düzenek. İLE Tanklara karşı kullanılan. )
- ANTİPIRETİK[Fr.] ile ANTİPIRİN[Fr.] ile ANTİTERMİK[Fr.]
( Ateşli durumlarda, gövde sıcaklığını düşüren ilaç. İLE Ateş düşürücü ve yatıştırıcı olarak kullanılan renksiz kristallerden biri. İLE Ateş düşürücü ilaçlar. )
- ANTİPİRETİK değil/yerine/= ATEŞ DÜŞÜRÜR
- ANTİPOT[Fr.] ile ANTİPOT[Fr.]
( Coğrafyada taban karşıtı. İLE Bitkilerde, kapalı tohumluların yumurta gözesi karşısında bulunan üç gözeden biri. )
- ANTİPOT[Fr.] ile TABAN KARŞITI
( Taban karşıtı.[coğr.] | Kapalı tohumluların yumurta gözesi karşısında bulunan üç gözeden biri. )
- ANTİPROLİFERATİF değil/yerine/= ÇOĞALIM ÖNLER
- ANTİŞAMBR[Fr.] değil/yerine/= BEKLEME ODASI
- ANTİSELEKSİYON[Fr.] değil/yerine/= TERS SEÇİM
( ... İLE Sigortalının karşılaşabileceği olasılıklardan, yalnızca gerçekleşme olasılığı yüksek olanı seçme. )
- antisep.[Lat. < ANTISEPTICUS] değil/yerine/= ANTİSEPTİK
- ANTİSEPSİ[Fr. < ANTISEPSIE < Yun.] ile/ve/||/<>/> ANTİSEPTİK[Yun.] ile/ve/||/<>/> DEZENFEKTAN
( El, yüz ya da gövdedeki hastalık yapan mikroorganizmaları kimyasal nesnelerle etkisiz duruma getirme ya da yok etme işlemi. İLE/VE/||/<>/> Antisepsi yapmak için kullanılan nesne. | Antisepsi özelliği olan nesne. canlı dokular üzerinde mikroorganizmaları öldüren ya da büyümelerini durduran nesneler. İLE/VE/||/<>/> Cansız yüzeylerde mikroorganizmaları öldüren nesneler. )
( Mikropları ilaçla temizleme yolu. İLE/VE/||/<>/> Mikroplardan arınmış. )
- ANTİSEPSİ ile/||/<> ASEPSİ
( Antisepsi mikroorganizmaları öldürme İLE asepsi mikroorganizmaların ortama girmesini önlemedir. Antisepsi kimyasal maddeler kullanır İLE asepsi steril teknikler kullanır. Lister antiseptik cerrahi başlattı İLE modern cerrahi ikisini de kullanır. )
( Joseph Lister tarafından 1867 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1827-1912) (Ülke: İngiltere) (Alan: Cerrahi, Antisepsi) (Önemli katkıları: Antiseptik cerrahi teknikleri, karbolik asit kullanımı, Pasteur mikrop teorisini cerrahiye uyguladı) )
- ANTİSEPTİK değil/yerine/= MİKROPKIRAN
- ANTİSİKLON/ANTİKİKLON[Fr. < ANTICYCLONE] değil/yerine/= YÜKSEK BASINÇLI ATMOSFER KÜTLESİ
- ANTISOLER[Fr.] ile GÜNEŞİN ETKİSİNİ ÖNLEYEN
- ANTİSOLER[Fr.] değil/yerine/= TOPLUM DIŞI KALAN
- ANTISPAZMOTİK[Fr.] değil/yerine/= KASILMA GİDERICİ (İLAÇ)
- ANTİTE[Fr.] değil/yerine/= BİR VAR OLANIN TİNİ
- ANTİTOKSİN = ANTİTOKSİK
( İçine giren toksinleri zararsız duruma getirmek için gövdenin çıkardığı nesne. )
- ANTLAŞAMAMAK ile/ve/en azından/||/<>/< ANTLAŞAMADIĞIMIZDA ANTLAŞMAK
- Antlaşarak KONUŞ!!!
- ANTLAŞMA/AHİT/MİSAK ve UYUŞMA/AHENK
( PACT/TREATY and HARMONY )
- ANTLAŞMA ile/ve/<> İŞBİRLİĞİ
( Kişinin çok fazla işbirliği içinde olabildiği çeşitli düzeyler vardır. )
( PACT vs./and/<> COOPERATION
There are other levels on which man is much more co-operative. )
- ANTLAŞMA ile KESENE
( ... İLE Sözleşme, yazılı antlaşma. | Götürü ya da toptan satış. )
- ANTLAŞMA ile/ve UZLAŞMA
( PACT vs./and TO COMPROMISE )
- ANTLAŞMALI!
- ANTLAŞMALI ile DANIŞIKLI-DÖNÜŞÜKLÜ
( [Por. ve İsp.] KOMPRADOR: İşbirlikçi. )
( TREATY vs. PREARRANGED-FEEDBACKED )
- Antlaşmazlıkları unut ve SUS!!! -ve
- ANTOFİL[Fr.] değil/yerine/= ÇİÇEKSEVER
- ANTOFİL[Fr.] değil/yerine/= ÇİÇEKSEVER
- ANTOINE LAVOISIER ve/||/<>/> DIMITRIY MENDELEYEV
( 26 Ağustos 1743 - 08 Mayıs 1794 ve/||/<>/> 08 Şubat 1834 - 02 Şubat 1907 )
- ANTONİM[Fr.] değil/yerine/= KARŞIT ANLAMLI
- [not] ANTONYMS vs. DIFFERENCES
( DIFFERENCES instead of ANTONYMS )
- ANTR PARANTEZ değil/yerine/= ARA AYRAÇ
- ANTRAKOZ[Fr.] değil/yerine/= AKCİĞERLERİN VE BRONŞLARIN KÖMÜR TANECİKLERİYLE DOLMASI
- ANTRAKOZ[Fr.] ile/>< ANTRASİT[Fr.]
( Akciğerlerin, bronşların kömür tanecikleriyle dolması. İLE Bir çeşit taş kömürü. | Birkaç rengin karışımından oluşan renk. )
- FASILA[Ar.]/ANTRAKT[Fr. < ENTRACTE] değil/yerine/= ARA
- ANTRASİT değil/yerine/= ENKÖMÜR
- ANTRE[Fr. < ENTREE] değil/yerine/= GİRİŞ, HOL | BAŞLANGIÇ YEMEĞİ | GİRİN, BUYRUN
- İDMAN[Ar.]/ANTRENMAN[Fr. < ENTRAINEMENT] değil/yerine/= ALIŞTIRMA
( Alıştırma. | Herhangi bir konuda yapılan hazırlık. )
- ANTRENÖR[Fr. < ENTRAÎNEUR] değil/yerine/= ÇALIŞTIRICI
- ÇALIŞTIRICI/ANTRENÖR SPORCU
- ANTRIT[Fr.] değil/yerine/= MİDE YANGISI
- ANTROMORFİK" değil/yerine/= ANTROPOMORFİK
- ANTROPO(-)[Yun.] ile[ve/||/<> ANTROPOBİYOLOJİ[Fr.] ile[ve/||/<> ANTROPOCOĞRAFYA[Fr.] ile[ve/||/<> ANTROPOFAJ[Fr.] ile[ve/||/<> ANTROPOFİL[Fr.] ile[ve/||/<> ANTROPOGRAFİ[Fr.] ile[ve/||/<> ANTROPOİT[Fr.] ile[ve/||/<> ANTROPOKİMYA[Fr.] ile[ve/||/<> ANTROPOKLIMATOLOJİ[Fr.] ile[ve/||/<> ANTROPOKRASİ[Fr.] ile[ve/||/<> ANTROPOLOG[Fr.] ile[ve/||/<> ANTROPOLOJİ/K[Fr.] ile[ve/||/<> ANTROPOMETRİ[Fr.] ile[ve/||/<> ANTROPOMORFİZM[Fr.] ile[ve/||/<> ANTROPOMORFOLOJİ[Fr.] ile[ve/||/<> ANTROPONOZ[Fr.] ile[ve/||/<> ANTROPOPLASTİ[Fr.] ile[ve/||/<> ANTROPOSANTRİK[Fr.] ile[ve/||/<> ANTROPOSANTRİZM[Fr.] ile[ve/||/<> ANTROPOTEKNİK[Fr.] ile[ve/||/<> ANTROPOZOİK[Fr.]
( İnsan. | İnsan anlamı katan ön ek. İLE/VE/||/<> Zaman içinde kişilerde görülen dirimbilimsel farklılığın ve çeşitliliğin incelenmesi. İLE/VE/||/<> İnsan topluluklarının yeryüzündeki dağılımını inceleyen coğrafya dalı. İLE/VE/||/<> Yamyam. İLE/VE/||/<> İnsanın yaşadığı yerde yaşayan hayvan ve bitkiler. İLE/VE/||/<> İnsan ırklarının özelliklerini ve yeryüzündeki dağılımlarını inceleyen bilim dalı. İLE/VE/||/<> İnsana çok benzeyen/benzetilen maymun türü. İLE/VE/||/<> İklimin, insan üzerindeki etkilerini inceleyen bilim. İLE/VE/||/<> Sayrılıkların sürecine şiddetle etkide bulunma gereğine inanan sağaltım öğretisi. İLE/VE/||/<> İnsanbilim uzmanı. İLE/VE/||/<> İnsanın kaynağını, geleneklerini ve ırkları inceleyen bilim, insanbilim. | İnsanbilimle ilgili. İLE/VE/||/<> İnsan organizmasının ölçülmesi için kullanılan ölçüm tekniklerinin tümü. İLE/VE/||/<> İnsan biçimcilik. İLE/VE/||/<> İnsan gövdesinin biçimini inceleyen bilim dalı. İLE/VE/||/<> İnsana özgü bulaşıcı sayrılık. İLE/VE/||/<> Fosil insan iskeletinden yola çıkarak anatomik yapılarını yeniden kurma yöntemi. İLE/VE/||/<> Felsefede, insanı, evrenin (")yaratılma nedeni(") sayan. İLE/VE/||/<> İnsanı, evrenin merkezi kabul eden öğreti. İLE/VE/||/<> Bir ya da daha çok işlemcinin çalıştığı kumanda ve yönlendirme düzenlerinde insanla makine arasında kurulabilecek en iyi dengeyi sağlamayı amaçlayan bilim. İLE/VE/||/<> İnsanın belirmesi ve yayılmasını niteleyen dönem. )
- ANTROPO-[Yun.] ile/ve/||/<> ANTROPOLOJİ[Yun.] ile/ve/||/<> ANTROPOLOJİK[Fr.] ile/ve/||/<> ANTROPOLOG[Yun.]
( "İnsan" anlamı katan ön ek. İLE/VE/||/<> İnsanın kaynağını, geleneklerini ve ırkları inceleyen bilim insanbilim. İLE/VE/||/<> İnsanbilim ile ilgili. İLE/VE/||/<> İnsanbilim uzmanı. )
- ANTROPOCOĞRAFYA[Fr.] ile/ve/||/<> ANTROPOGRAFİ[Fr.]
( İnsan topuluklarının yeryüzündeki dağılımını inceleyen coğrafya dalı. İLE/VE/||/<> İnsan ırklarının özelliklerini ve yeryüzündeki dağılımlarını inceleyen insanbilim kolu. )
- ANTROPOFAJİ ile YAMYAMLIK
( Yamyamlık. )
- ANTROPOFİL[Fr.] ile/ve/||/<> ANTROPOİT[Fr.] ile/ve/||/<> ANTROPOFAJ[Fr.]
( İnsanın yaşadığı yerde yaşayan hayvanlar ve bitkiler. İLE/VE/||/<> İnsana çok benzeyen maymun türü. İLE/VE/||/<> Yamyam. )
- ANTROPOİT/ANTHROPOID[İng.] değil/yerine/= İNSANSI
- ANTROPOKİMYA[Fr.] ile/ve/||/<> ANTROPOLİMATOLOJİ[Fr.] ile/ve/||/<> ANTROPOMETRİ[Fr.] ile/ve/||/<> ANTROPOPLASTİ[Fr.]
( İnsan gövdesindeki dokuları ve sıvıları inceleyen kimya kolu. İLE/VE/||/<> İklimin insan üzerindeki etkilerini inceleyen bilim. İLE/VE/||/<> İnsan organizmasının ölçülmesi için kullanılan ölçüm tekniklerinin tümü. İLE/VE/||/<> Fosil insanların iskeletinden yola çıkarak anatomik yapılarını yeniden kurma yöntemi. )
- ANTROPOKRASİ[Fr.] ile/ve/||/<> ANTROPONOZ[Fr.]
( Sayrılıkların sürecine şiddetle müdahale etme gereğine inanan tedavi öğretisi. İLE/VE/||/<> İnsana özgü bulaşıcı hastalık. )
- ANTROPOLOJİ
( ANTHROPOLOGY )
- ANTROPOMORFİK TANRI ile/ve TEOMORFİK İNSAN
- ANTROPOMORFİZM[Fr.] ile/ve/||/<> ANTROPOMORFOLOJİ/ANTROMORFOLOJİ[Fr.]
( İnsan biçimcilik. İLE/VE/||/<> İnsan gövdesinin biçimini inceleyen bilim dalı. )
- ANTROPOSANTRİK[Fr.] ile/ve/||/<> ANTROPOSANTRİZM[Fr.]
( Felsefede insanı, evrenin yaratılma nedeni sayan. İLE/VE/||/<> İnsanı evrenin merkezi kabul eden öğreti. )
- ANTROPOZOİK[Fr.] ile/ve/||/<> ANTROPOTEKNİK[Fr.]
( İnsanın belirmesi ve yaygınlaşmasını niteleyen dönem. İLE/VE/||/<> Bir ya da daha çok işlemcinin çalıştığı kumanda ve yönlendirme düzenlerinde insanla makine arasında kurulabilecek en iyi dengeyi sağlamayı amaçlayan bilim. )
- ANTRUM ile/||/<> ANYONİK GAP ile/||/<> ANULUS
( Boşluk, oyuk. İLE/||/<> Anyon açığı. İLE/||/<> Halka, halkacık. )
- ANTUSİYAZM[FR./İNG. < ENTHUSIASM] değil/yerine/= COŞKU, COŞKUNLUK, AŞIRI HAYRANLIK
- ANUBHAVA -ile
( Doğrudan idrak, deneyimleme. Bir eylemin sonunda edinilen deneyim. İdrak, duygu ve düşünce anubhava'dır. Tüm deneyimlerde "Ben"den gayrı deneyimci yoktur. Böylece tüm anubhava "Ben" ilkesine götürür. "Ben-im" )
- ANUBIS -ile
( ÇAKAL TANRI )
- ANUK/ANUQ ile/||/<> ANUKLADI/ANUQLADI ile/||/<> ANUKLUK/ANUQLUQ ile/||/<> ANUTGAN ile/||/<> ANUTTI
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Hazır olan. İLE Hazır bulma. İLE Hazır olma. İLE Hazır olan kişi. İLE Hazırlanmış, hazırladı. )
- ANÜLER/ANNULAR[İng.] değil/yerine/= HALKA BİÇİMLİ
- ANÜLÜS ile/||/<>/> ANÜLER
( Halka. İLE/||/<>/> Halkamsı. )
- ANUMI ile/= CÜZZAM
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
- ANURA ile/ve APODA
( Dört üyeli, kuyruksuz amfibileri kapsayan su ve kara kurbağaları takımı. İLE/VE Bacaksız amfibileri kapsayan takım. )
- ANÜRİ[Fr./İng.] ile İŞEYEMEME, SİDİK YOKLUĞU
( Böbreklerden sidiğin süzülememesi. )
- ANÜS ile/ve/değil EŞİK
- ANÜS ile/değil KLOAK
( İnsanda. İLE/DEĞİL Hayvanlarda. )
- ANUTTURA SAMYAK SAMBODHI -ile
( Buda'nın aydınlanma olayını anlatmak için kullanılan bileşik sözcük; tam ve anlaşılmaz en yüksek aydınlanma. )
- ANXIETY vs. APPREHENSION
- ANXIETY vs. BOREDOM/DISTRESS/DEPRESSION
- ANXIETY :/yerine ENDİŞE
- ANXIOUS ABOUT vs. ANXIOUS FOR vs. ANXIOUS TO
- ANY :/yerine HERHANGİ
- ANYA değil HANYA
( Girit adasında bir kent. )
- ANYBODY :/yerine HERHANGİ BİRİ
- ANYMORE :/yerine ARTIK
- ANYON[Fr. < ANION] değil/yerine/= EKSİN
( Negatif elektrikle yüklü iyon. )
- ANYONE :/yerine HERHANGİ BİRİ
- ANYONİC İSTATİSTİK ile/||/<> FERMİ-DİRAC İSTATİSTİK
( Anyonic istatistik iki boyutta fraksiyonel istatistikken, Fermi-Dirac üç boyutta antadetrik istatistiktir )
( Formül: e^{iπθ} )
( Paul Dirac tarafından 1928 yılında keşfedildi/formüle edildi. )
- ANYONİK DETERJAN ile KATYONİK DETERJAN
( Negatif yüklü deterjan molekülleri. İLE Pozitif yüklü deterjan molekülleri. )
- ANYONYA-ABHAVA -ile
( Karşılıklı yokluk. )
(1996'dan beri)