
9'lu FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibariyle 106 başlık/FaRk ile birlikte,
106 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(2/2)
- ALOFENİK/HİBRİT/KİMERİK ile/||/<> ALOJENİK ile/||/<> ALOMETRİ ile/||/<> ALOMETRİ DENKLEMİ ile/||/<> ALOPATRİ ile/||/<> ALOPATRİK MODEL ile/||/<> ALOSTERİ ile/||/<> ALOSTERİK PROTEİN ile/||/<> ALOTANIMA ile/||/<> ALOZİM
( Gözelerinde birden fazla genotip bulunan organizmalar.[İki farklı türün çiftleşmesiyle oluşan döl olarak da bilinir. En bilinen örneği, at ile eşeğin çiftleşmesi ile oluşan katırdır.] İLE/||/<> Aynı türe ait olmasına karşın bireylerin genlerinin farklı olması.[Homo sapiens türünde, tek yumurta ikizleri dışındaki her birey, birbiriyle alojeniktir.] | Bir türün farklı üyelerinden elde edilen biyolojik nesnelerin bu türün başka bir üyesi için neyle karşılandığını tanımlar.[Alojenik kök göze] İLE/||/<> Gövde büyüklüğünün, gövdenin biçimine, anatomiye, fizyolojiye ve davranışa bağlı olan ilişkisini inceleyen bilim dalı.[Çoğu zaman, bir canlının gelişimi sırasında farklı parçalarının ya da boyutlarının farklı büyüme miktarı göstermesi için kullanılsa da sadece asimetrik büyüme çözümlemesini içermez. Bir organizmanın gövde biçimi, gelişim süresince farklı parçalarının oransal büyüme hızına bağlıdır. Gövdenin kendine özgü biçimini almasını sağlayan bu orantılı büyümeye alometrik büyüme denir.][Baş, insanın gelişimi sırasında gövdeye oranla daha yavaş, bacaklar ise daha hızlı gelişmektedir.] İLE/||/<> Genel formu y = bxa olan denklem.[y ve x karşılaştırılan iki değer, a ve b ise sabittir.[Büyüme, doğrusal/izometrik ise allometrik üstel "a" nın değeri 1'dir. a > 1 olduğunda, allometri pozitif, a < 1 olduğunda negatif olarak söylenir.] İLE/||/<> Farklı coğrafi alanlarda yaşamak ya da farklı bölgelerde yaşayan topluluklar. İLE/||/<> Bir popülasyonun yalıtıldığında seçilimin ve sürüklenmenin yalıtımının iki yanındaki popülasyonlara bağımsız olarak etki etmesi yoluyla türleşmenin gerçekleştiğini ileri süren varsayım.[Günümüzde bilimsel gerçek olarak görülmektedir.] İLE/||/<> Düzenleyici bir ligandın proteinin katalitik sahası dışındaki bir bölgeye bağlanması yoluyla ya da kovalent modifikasyon yoluyla bir proteinin konformasyonunun değişmesi yoluyla protein etkinliğinin değişmesi. İLE/||/<> En az iki farklı konformasyonu benimseyebilen ve bir ligandın bir bölgesine bağlanmasıyla oluşan konformasyonel değişikliğin proteinin ikinci bir bölgesindeki protein etkinliğini değiştirdiği proteinler. Bu proteinler, bir gözedeki bir molekülün başka bir türdeki bir molekülün yazgısını etkilemesine izin verir ve bu mekanizma enzim düzenlemesinde yaygın olarak kullanılır. İLE/||/<> Bir allojenik bireyin antijen sunan gözeler üzerindeki MHC moleküllerinin, T gözeleri tarafından tanınması.[In vivo ortamda allograf reddine ve karışık lenfosit reaksiyonuna[mixed lymphocyte reaction/MLR] neden olur.] İLE/||/<> Aynı lokusta bulunan farklı alellerden salgılanan farklı özellikteki enzimler. )
- 69 ile 69 ile 69 ile 69
( Rakam/sayı. İLE Yengeç burcu. İLE Oral. İLE ... )
- ANAKONDA ile YEŞİL ANAKONDA
( ... İLE Güneydoğu Asya'da ve Amazon ormanlarında yaşarlar. )
( ... İLE 9 m.'yi aşabilirler. 250 kg. ağırlığında olabilirler. )
( ... İLE Suda, karada oldukları kadar yavaş değillerdir. )
( ... İLE Dünyadaki en ağır yılandır. )
( ANACONDA vs. GREEN ANACONDA )
- ANLAM BİLİMİ ile DİL BİLİMİ ile YAZIN/EDEBİYAT BİLİMİ ile GÖK BİLİMİ ile HALK BİLİMİ ile İŞ BİLİMİ ile TOPLUM BİLİMİ ile TOPRAK BİLİMİ ile YER BİLİMİ/ARZİYAT
( İlim, gücümüz; iman, kılıcımız; sükût da delinmez zırhımız olsun! )
- ANTİDEMOKRATİK[Yun.] ile ANTİEMPERYALİST[Fr.] ile ANTİFAŞİZM/ANTİFAŞİST[Fr.] ile ANTİKAPİTALİZM[Fr.] ile ANTİKLERİKAL[Fr.] ile ANTİMİLİTARİST/ANTİMİLİTARİZM[Fr.] ile ANTİOTORİTER[Fr.] ile ANTİPARLEMENTER[Fr.] ile ANTİTEİZM[Fr.]
( Demokrat olmayan. İLE Emperyalizme karşı olan. İLE Faşizme karşı tutum/kişi. İLE Kapitalizme, kapitalist rejime karşı tutum. İLE Fransa'da kilise kurulu düşüncelerine karşı olan. İLE Militarizme karşıt. / Askeri düşünceye ve askeri kurumlara karşı olma durumu. İLE Yetke tanımaz. İLE Parlementoya karşıt olan. İLE Tanrısal doğa ile insan doğasını birbirine karşıt olarak gören öğreti. )
- ARTICULATE vs. DEFINE vs. ENUNCIATE vs. EXPATIATE vs. EXPLAIN vs. EXPRESS vs. EXPLICATE vs. NARRATE vs. STATE
- ATEL-/ATELO- ile/||/<> İSCH-/İSCHO- ile/||/<> -PENİA ile/||/<> OLİG-/OLİGO- ile/||/<> -STEREİSİS ile/||/<> -RRHAPHY/-RHAPİ ile/||/<> SPAN-/SPANO- ile/||/<> NEPHEL-/NEPHELO- ile/||/<> -ZEMİA
( Tam olmayan, tamamlanmamış, eksik, hatalı. [atelokardi: Kalbin tam gelişmemesi]. İLE/||/<> Denetim, eksiklik, durdurma, baskı altına alma. İLE/||/<> Eksiklik, azlık, yetersizlik. İLE/||/<> Birkaç, dağınık, eksik. İLE/||/<> Bir bölümün cerrahi olarak çıkarılması, eksiklik. İLE/||/<> Dikiş, dikme, sütür. İLE/||/<> Seyrek, nadir, sık olmayan. İLE/||/<> Dumanlı, puslu, bulutlu. İLE/||/<> Kayıp. )
- (BAZI TANINMIŞ) FİLOZOF ve BİLGİNLER
( * ORPHEUS: Antik Yunan'ın mitolojisini -mitini değil, mitinin lojisini, bilimini- oluşturan ve öğreten.
( Orpheus, Fenike dilinde Nur anlamına gelen Aur, Yunanca'da Arpha ile şifa anlamına gelen Rafae sözcüklerinden oluşmuştur ve "Nur ile şifa veren" anlamına gelmektedir. )
* HERMES: Hermes Trimegistes(Üç kere bilge Hermes).
( TRIMEGISTES (3 KEZ BİLGELİK): SEMÂVÎ ve ARZÎ ve KALBÎ )
( Hermes'in Mısır dilindeki adı Thot'tur. )
( İdris sözcüğünün anlamı terzidir. )
( Hermes sözcüğü Ermes, Hermis ve Heramis biçimlerinde söylenildiği gibi, Anadolu Türkçesi'ne de Ermiş olarak girmiş ve Tanrı'ya kavuşma durumunun bir adı olarak benimsenmiştir. Böylece tasavvufun en temel kavramı ve amacı, "ermiş" olmuştur. )
( Hermetik Öğreti'nin etkisi altında gelişmiş İbrani ve Arabi kültürlerde, "İbrani Kabalası ve Zohar'da, Arabi Ebced ve Hurufilik'te" görülen sessiz harflerin sayılarla eşleştirilmesi ve yerlerinin değiştirilerek anlama kombinasyonları oluşturulması geleneği Hermetik'tir. )
* HERAKLEİTOS: Filozof.
( Herakleitos'a göre Evren, var olanları tüm içeriği bakımından sürekli bir oluş içinde değişmektedir. )
( Herakleitos'a göre, kişiler, duyular ve görüngüler tarafından aldatılmaktadır, bunun için bilge insan mutluluğa ve doyuma giden yolda us'u izlemelidir. )
* HERAKLEİTOS: Filozof.
( Parmenides'te "Doğa", "Var olan" anlamına gelir. )
* PROTOGORAS: Filozof.
( Hakikatin ölçüsü insandır; insandan bağımsız saltık bir hakikat yoktur. )
* DEMOKRİTOS: Filozof.
( Demokritos'a göre metafiziksel araştırmanın hedefi bilgi kazanmaktır; törel hedef ise mutluluğu, ansal barış ya da huzuru kazanmaktır. )
* ARKHILOKHOS: Şair.
* SAPPHO: Şair.
* ALKAIOS: Şair.
* SOLON: Kanun koyucu, hukukçu. (Yedi Bilge'den).
* THALES (M.Ö. 600): Doğa ve felsefe bilimcisi. Suyu ilk arke olarak nitelendirmiştir. İyonya Mektebi denilen ünlü okulun kurucusu, Yedi Bilge'nin birincisi ve astronomi bilginlerindendir. Güneş tutulmasının olduğunu keşfetmiştir.
( Aristoteles tarafından Thales'in ilk filozof olarak kabul edilmesinin nedeni, Thales'in düşünceyi teolojiden doğa üzerine yöneltmesidir. Başka bir deyişle, evrende olan bitenin bilgisini kişinin kendi düşüncesi, becerisi ve çabasında aramayı, bunun için doğaüstü hiçbir güce gereksinim duymamayı, zihinsel düzeyde Thales başlatmıştı. Bu, kişinin inandan/dogmadan akla yükselmesinin bir göstergesidir. )
* ANAKSIMANDROS: Astronomi ve coğrafya bilginidir.
* PYTHAGORAS: Filozof ve geometri bilgini, sayı mistiği-matematikçi-felsefeci.
( Pİ: 3,1416, THA: İlk ilke, GORAS: Karanlıktan aydınlığa çıkaran, aydınlatan, RA'ya kavuşturan. )
( Matematikte (pi) ile gösterilen, "Çember uzunluğunun çemberin çapına oranı"ndan çıkartılan sabit bir sayıdır.
Pi sayısı sınırlı sonsuzluğu ifade etmekle, bilginin kesin değil ama yaklaşık olarak doğruluğunu belirtmekte.
Pi sayısı rasyonel tamsayılara karşın irrasyonel ve aşkın bir sayıdır.
Geometriye ait bir ifadenin matematiksel anlatımı.
Pythagoras'ın mistisizmindeki kavramsallığı, sınırlı sonludan sınırsız sonsuza akıl yoluyla bağ kurma çabasıdır. Başka bir deyişle, sonlu ve karşıtı sonsuzun akıl aracılığı ile armonik bir bütünlük olarak kavranma denemesidir. )
( Piramit: PY-RA-MYTH )
* AISOPOS: Ünlü Kinik, bir öykücü.
* PINDAROS: Şair.
* AISKHYLOS: Tragedya mucidi.
* SOPHOKLES: Dram yazan şairlerin birincisidir.
* ARISTOPHANES: Komedya şairi.
* HERODOTOS: Tarihçilerin babası. (Şeyhü'l-Müverrihîn)
* THUKYDIDES: Tarihçi.
* KSENEPHON: Filozof, tarihçi.
* METON: Matematikçi | Astronomide "Altın Dönem" denilen ondokuz senenyi keşfetmiştir.
* HIPPOKRATES: Tabâbeti diriltmiştir.
* PERIKLES: Kendi adıyla anılan bir ilerleme döneminin kurucusudur.
* ANAKSAGORAS: Atina'da felsefeyi ilk kurandır.
* SOKRATES: Filozof.
( GNOTHI SEATONU! )
( Sokrates dışta olan bitenden çok, insana, insan aklına ve onun kavramlarına yönelmekle, bilgi kuramcılığının temellerini atmıştır. )
* PLATON(EFLATUN): Filozof. Sokrates'in öğrencisi. Geniş omuzlu/göğüslü.
* ARİSTOTELES: Filozof. Platon'un öğrencisi.
( İSKENDER ÖNCESİ ARİSTOTELES ile İSKENDER SONRASI ARİSTOTELES )
* ARISTIPPOS: Tanınmış Kirene Okulu'nun kurucusudur ve Kirene'liler arasında en çok incelik sahibi olanıdır.
* PHIDIAS: Ünlü heykeltıraş.
* POLYGNOTOS: Ünlü ressam.
* DEMOSTHENES: Ünlü konuşmacı/hatip.
* EUKLEIDES: Ünlü geometri bilgini.
* ARKHIEMEDES: Ünlü geometri bilgini olup, yakıcı aynaları ve hidrostatikteki yasası ve burgusu ile olağanüstü ün kazanmıştır.
* KONFÜÇYÜS(KUNG-FU-TZU) (İ.Ö. 557-479): Öğretisi mistik değil, tamamıyla uygulamalı ahlâk öğretisidir. Bu öğreti dinsel ve metafizik hiçbir öğe taşımaz. )
- BİLÂD-I SELÂSE ile VİLÂYAT-I SELÂSE
( Üç şehir. İLE Üç vilâyet. )
( * Üsküdar, Galata, Eyüp.
* İstanbul, Edirne, Bursa.
İLE
Selânik, Manastır, Yanya. )
- BİLİM/BİLİMDE/BİLİMSELLİKTE:
(ÖNCELİKLE) VAR OLANIN[MEVCUD/ONTOS] ve/||/<>/> DOĞANIN ve/||/<>/> DOĞAL)
NESNE ve/||/<>/> OLAY ve/||/<>/> OLGU ve/||/<>/> DURUM ve/||/<>/> İLİŞKİLERİN
(VE ANCAK DAHA SONRA) ÜRETİLMİŞ NESNELERİN
(VE EN SON OLARAK) KİŞİLERİN ve/||/<>/> TOPLULUKLARIN ve/||/<>/> TOPLUMUN/TOPLUMLARDA YAŞANMIŞ/YAŞANAN/YAŞANABİLEN
OLAY ve/||/<>/> OLGU ve/||/<>/> DURUM ve/||/<>/> İLİŞKİLERİN
(ÖNCEDEN TANIMLANMIŞ ve/||/<>/> BELİRLENMİŞ BİR YÖNTEM ve/||/<>/> ARACA BAĞLI OLARAK)
(İSTİDLÂLÎ/RASYONEL [AKIL İLE])
ÖLÇÜLÜ ve/||/<>/> ÖLÇÜLEBİLİR/ÖLÇÜMLENEBİLİR
NEDENSEL ve/||/<>/> KAVRAMSAL ve/||/<>/> ELEŞTİREL (OLANAK ve/||/<>/> SINIRLARI İÇİNDE)
KANITLI ve/||/<>/> DÜZENLİ ve/||/<>/> TUTARLI (BİR BİÇİMDE)
KAMUSAL/LIK ve/||/<>/> TEKRARLANABİLİR/LİK ve/||/<>/> DENETLENEBİLİR/LİK ve/||/<>/> PAYLAŞILABİLİR/LİK (KOŞULLARINDA)
TANIM ve/||/<>/> İŞLEV ve/||/<>/> YARARA (KONU OLABİLEN/OLABİLECEK)
VERİ ve/||/<>/> BİLİ ve/||/<>/> BİLGİ/Sİ
- BİR ile/ve/||/<>/> BİN ile/ve/||/<>/> MİLYON ile/ve/||/<>/> MİLYAR ile/ve/||/<>/> TRİLYON ile/ve/||/<>/> KATRİLYON ile/ve/||/<>/> KENTİLYON ile/ve/||/<>/> SEKSTİLYON ile/ve/||/<>/> SEPTİLYON ile/ve/||/<>/> OKTİLYON ile/ve/||/<>/> NONTİLYON
( ... ile~> 3 ile~> 6 ile~> 9 ile~> 12 ile~> 15 ile~> 18 ile~> 21 ile~> 24 ile~> 27 ile~> 30 [0/Sıfır] )
- BOZUK ile BOZUK[< BÜZÜRG]
( Bozulmuş olan. | Görevini yapamaz, işlemez duruma gelmiş. | Kızgın, sıkıntılı. İLE Türk halk müziğinde kullanılan, bağlamadan biraz büyük ve meydan sazından küçük, dokuz telli bir saz. )
- BÜLÛĞ ile REŞİT
( En erken başlangıcı erilde 12, dişilde 9 yaşındadır. Sonu, ikisinde de 15-16'dır. [İklime ve kişiye göre değişebilir.] İLE Reşit olma yaşı, [yasalarca] 18 yaşını tamamlayıncadır. )
( SİNN-İ BÜLÛĞ ile REŞÎD[< RÜŞD] )
- BULUŞ ile YAKALAMA
( Ondokuzuncu yüzyılın en büyük buluşu, buluşun yöntemlerinin bulunmasıydı. )
( INVENTION vs. CATCH )
- CAPİT- ile/||/<> CEPHAL-/-CEPHALİSİA/-CEPHALOUS/-CEPHALİSM/-CEPHALUS/-CEPHALY ile/||/<> ENCEPHAL-/ENCEPHALO- ile/||/<> CRAN- ile/||/<> CEREBR-/CEREBRİ-/CEREBRO- ile/||/<> CORTİCO-/CORTİC- ile/||/<> ARACHNO- ile/||/<> AMYGDAL-/AMYGDALO- ile/||/<> FRONT-
( Baş. İLE/||/<> Başla ilgili, başın biçimi, baştaki anormallik. İLE/||/<> Kafatası. İLE/||/<> Beyin. İLE/||/<> Beyinle ilgili. İLE/||/<> Korteksle ilgili, bir örgenin yüzeyel tabakası. İLE/||/<> Örümcek, ince ağ benzeri yapı [araknoid: Beyin zarlarından biri]. İLE/||/<> Badem biçiminde, tonsille ilgili. İLE/||/<> Alın, ön. )
- ÇARPIŞMA ile/||/<> ÇARPIŞMA FREKANSI ile/||/<> ÇARPIŞMA KURAMI ile/||/<> ÇARPIŞMA MATRİSİ / SAÇILMA MATRİSİ ile/||/<> ÇARPIŞMASIZ BOLTZMANN DENKLEMİ / VLASOV DENKLEMİ ile/||/<> ÇARPIŞMA ETKİ KESİTİ / ÇARPIŞMA TESİR KESİTİ / ETKİ KESİTİ / TESİR KESİTİ ile/||/<> ÇARPIŞMAYLA İYONLAŞMA ile/||/<> ÇARPIŞMAYLA UYARMA ile/||/<> ÇARPIŞMA YOĞUNLUĞU
( COLLISION VS. COLLISION FREQUENCY VS. COLLISION THEORY VS. ... VS. ... VS. ... VS. COLLISION IONIZATION VS. COLLISION EXCITATION VS. COLLISION DENSITY )
( LA COLLISION AVEC LA FRéQUENCE DE LA COLLISION AVEC LA THéORiE DE LA COLLISION AVEC ... AVEC ... AVEC ... AVEC L'IONISATION AVEC LA COLLISION AVEC L'EXCITATION AVEC LA COLLISION AVEC LA DENSITÈ DE LA COLLISION )
( STOSS / ZUSAMMENSTOSS MiT ZUSAMMENSTOSS FREQUENZ MiT ZUSAMMENSTOSS-THEORIE MiT ... MiT ... MiT ... MiT IONiSiERUNG MiT DEM ZUSAMMENSTOSS MiT ZUSAMMENSTOBERREGUNG MiT STOSSDiCHTE )
- ÇARPMADA:
1. ÖBEK(GRUP) ile/ve/||/<>/> 2. ÖBEK(GRUP) ile/ve/||/<>/> 3. ÖBEK(GRUP) ile/ve/||/<>/> ...
( 2-9 arasındakiler. İLE/VE/||/<>/> 11-99 arasındakiler. İLE/VE/||/<>/> 101 ile 999 arasındakiler. İLE/VE/||/<>/> ... )
- ÇARPMADA/BÖLMEDE:
2, 3, 4, 6, 7, 8 ile/ve/||/<> 5, 9, 11
- CİLLE ile CİLLE ile CİLLE ile CİLLE ile CİLLE ile CİLLE ile CİLLE ile CİLLE ile ÇİLE
( Madeni kalem ucu. İLE Sedir. İLE Üstü toprak ile örtülmüş küçük ve alçak ev. İLE İşin içine iyice girmek. İLE Hile. | İşkence. İLE Yalnız kişi. İLE Gerdek gecesi, gelin ile güveyi el ele dolaştırma geleneği. İLE Büyük testi. )
- CİSİM ile/ve/<>/< MEKÂN ile/ve/<>/< HEY'ET ile/ve/<>/< SÛRET-İ VEHMİYE(CİSM-İ MEVHUM) ile/ve/<>/< TEŞEKKÜL/TAHAYYÜL/TAŞAHHUS ile/ve/<>/< SÛRET-İ NEV'İYE(İSTİDAD/TAAYYÜN İSTİDADI) ile/ve/<>/< SÛRET-İ CİSMİYE ile/ve/<>/< UNSUR(TAHAYYÜL) ile/ve/<>/< HEYULA
- ÇOBANÇANTASI ile ÇOBANDAĞARCIĞI ile ÇOBANDEĞNEĞİ ile ÇOBANDÜDÜĞÜ ile ÇOBANİĞNESİ ile ÇOBANPÜSKÜLÜ ile ÇOBANSÜZGECİ ile ÇOBANTARAĞI ile ÇOBANTUZLUĞU
( Turpgillerden, yemişleri torbayı andıran bir yaban bitkisi. İLE Turpgilllerden, yabani bir bitki, kuşekmeği. İLE Karabuğdaygillerden, beyaz ya da pembe çiçekli, yürek biçimi yapraklı, otsu bir kır bitkisi. İLE İkiçeneklilerden, sap ve yapraklarında keskin bir koku ve acı bir tat olan nemli yerlerde yetişen bir bitki, meyhaneciotu. İLE Itır çiçeği cinsinden, kokulu bir bitki. İLE Çobanpüskülügillerden, bir süs bitkisi. İLE Yoğurtotu. İLE Maydanozgillerden, tarlalarda çok rastlanılan, beyaz çiçekli bir bitki. İLE Sarıçalı. )
( CAPSELLA BURSA PASTORIS cum THIASPI cum POLYGONUM AVICULARE cum ASARUM EUROPAEUM cum GERANIUM cum ILEX AQUIFOLIUM cum ... cum SCANDIX cum ... )
- CONSPICUOUS vs. EMINENT vs. DISTINGUISHED vs. NOTICEABLE vs. OUTSTANDING vs. PROMINEN vs. REMARKABLE vs. SALIENT vs. STRIKING
- DEMİRYOLU ile/ve/<> HİCAZ DEMİRYOLU
( ... İLE/VE/<> 2666 taş/kâgir köprü ve menfez, 7 demir köprü, 9 tünel, 96 istasyon, 7 gölet, 37 su deposu, 2 hastahane ve 3 atölye yapılmıştır. [8 yılda tamamlanmıştır.] )
- DEVLETİN/DİN'İN:
SAĞLADIKLARI VE KORUDUKLARI
ve/+/||/<>/>/<
TEMEL GÜVENCELERİ
( * CAN GÜVENLİĞİ
* AKIL SAĞLIĞI
* NESİL SÜREKLİLİĞİ
* MAL GÜVENLİĞİ
* DİN GÜVENCESİ
ve/+/||/<>/>
* SAĞLIK GÜVENCESİ
* EĞİTİM GÜVENCESİ
* GÜVENLİK GÜVENCESİ
* YARGI GÜVENCESİ )
( Giderdim, gönülden kini,
Kini olanın, olmaz dini! )
( ZARÛRİYÂT-I DİNİYYE / MAKÂSID-I HAMSE )
- DEVŞİRME ile/||/<>/> CİVELEK ile/||/<>/> ÇERİ ile/||/<>/> YENİÇERİ/SOLAK ile/||/<>/> CERRAH ile/||/<>/> BAŞESKİ ile/||/<>/> EŞKİNCİ ile/||/<>/> KETHÜDA ile/||/<>/> ODABAŞI ile/||/<>/> TURNACIBAŞI ile/||/<>/> ULÛFECİ ile/||/<>/> ASÂKİR-İ MANSURE
( Asker yetiştirilmek üzere Yeniçeri ocağına alınacak çocukları seçip toplama işi. İLE/||/<>/> Yeniçeri ocağına yeni girmiş delikanlı. İLE/||/<>/> Asker. İLE/||/<>/> Piyade askeri. İLE/||/<> Yeniçeri ordusunda görevli hekim. İLE/||/<> Yeniçeri bölüklerinin en kıdemsiz subayı ve erlerinin en kıdemlisi. İLE/||/<>/> Osmanlı sultanı ya da serdar ile savaşa giden ve ordunun vurucu gücünü oluşturan yeniçeri askerleri. İLE/||/<>/> Yeniçeri Ocağı'nda, Yeniçeri Ağası'ndan sonra gelen en yüksek subay. İLE/||/<>/> Yeniçeri kuruluşunda görevi alaylarda selâm törenlerini düzenlemek ve yönetmek olan subay. İLE/||/<> Yeniçeri Ocağı'nda bir bölüğünün komutanı. Son dönemde mübaşirlik yapanlara verilmiştir. İLE/||/<> Yeniçerilikte bir sınıf süvari askeri. İLE/||/<> İkinci Mahmut döneminde, yeniçeri ocağı kaldırıldıktan sonra kurulan yeni ordunun adı. )
( FERİK: Tümgeneral ya da korgeneral.
HASSA ORDUSU: Hükümdarı ve sarayı korumakla görevli askeri sınıf.
KAPIKULU: Ücretli Osmanlı askeri.
KARAKULAK: Emir çavuşu ya da haberci.
LAĞIMCILAR: Kapıkulu Ordusu'nda düşman kalesini yıkmak için tünel kazan askeri birlik.
LEVEND: Deniz askeri.
LİKATOR: Bulgarlar'dan oluşan Voynuk Teşkilatındaki küçük rütbeli subaylar.
LİVA: İki alaydan oluşan askeri birlik. | İlden küçük, ilçeden büyük olan yönetim bölgesi.
MALKOÇ: Akıncılar ocağının komutanı.
PENCİK: Asker yetiştirilmek için, savaş tutsaklarından beşte bir oranında ayrılan acemioğlan adayları.
PEYK: Postacılık, taşımacılık ve korumacılık yapan, törenlerde yer alan asker sınıfı.
REDİF: Son dönem Osmanlı ordusunda askerlik görevini bitirdikten sonra yedeğe ayrılan er.
REİS-ÜL KÜTTAB: XVII. Yüzyıla kadar Osmanlılarda Sultan divanı katiplerinin başı.
RİKABİYE: Sadrazam, vezir gibi devlet adamları tarafından devlet adamlarına verilen ad.
RİYALA: Tümgenerale eşit bir rütbe.
SAKA: Eyalet askerlerine bağlı bir sınıf.
SALMA: Osmanlı Devleti'nde kol gezen kolluk eri.
SARICA: Eyalet valilerinin buyruğundaki başıbozuk asker.
SEKBAN: Eyalet paşaları ve sancak beylerine bağlı olarak görev yapan bir sınıf asker. | Sınır boylarında görev yapan asker sınıfı.
SERASKER: Kara ordusu komutan. | Sadrazamlık görevi ile yükümlü olmayan ve Osmanlı ordusunun komutanlığını yapan vezirin ünvanı.
SİPAHİ: Osmanlılarda tımar sahibi atlı grup.
ÜMERA: Bey, amir, üst düzey subay.
VELEDEŞ: Kapıkulu süvarilerinin oğullarına verilen ad.
VÜZERA: Vezirler.
YASAVUL: İlhanlılarda ordu müfettişine verilen ad. )
- DİVAN DÜZYAZILARINDA:
TEZKİRE ile/ve TARİH ile/ve SEFARETNAME ile/ve SEYAHATNAME ile/ve SİYASETNAME ile/ve MÜNAZARA ile/ve MÜNŞEAT ile/ve EVLİYÂ TEZKİRESİ ile/ve KISAS-I ENBİYÂ
- 9/8'LİK ile/ve 9/8'LİK
( Türk. İLE/VE İrlanda. )
- DOKURCUN ile DOKURCUN
( Ot ya da ekin yığını. İLE Dokuztaş oyunu. )
- 9 TÜR TABLOLARI
- DONANMA ile/||/<> KARAKA ile/||/<> KARAVELA ile/||/<> KIRLANGIÇ ile/||/<> KÖKE ile/||/<> MALAYA ile/||/<> KAPTAN-I DERYÂ ile/||/<> LEVEND ile/||/<> TERSANELİ
( Osmanlı Donanması ya da eski adıyla Donanma-yı Hümâyûn, Osmanlı Devleti'nin deniz kuvvetleri. XIV. yüzyılda kuruldu. Osmanlı Devleti, 1323 yılında Karamürsel'i fethederek denize ulaştı, Karamürsel Bey komutasında ilk donanma oluşturuldu veKocaeli'nde yapılan savaşlarda denizden destek sağlandı. 1327 yılında Karamürsel'de ilk Osmanlı tersanesi kuruldu ve böylece deniz gücünün kurumsallaşma çalışmaları başladı. Osmanlı donanmasında sıradüzensel düzene geçildi. İlk Kaptan-ı Derya(Donanma Komutanı), Karamürsel Bey oldu. 1337 yılında Kocaeli ele geçirildi. Böylece 1353 yılında gerçekleşecek olan Rumeli'ye geçişin önü açıldı. Bundan sonra donanmanın merkezi sırasıyla İzmit, Gelibolu ve son olarak da İstanbul oldu. İLE/||/<> Donanma da kullanılan ve ana güvertesi ile iki alt güvertesinde top bataryaları bulunan bir kalyon türü. İLE/||/<> Donanmanın büyük gemileri. İLE/||/<> Donanmada kullanılan bir tür küçük savaş gemisi. İLE/||/<> Osmanlı Donanmasında kullanılmış bir tür savaş gemisi. İLE/||/<> Vahdettin'in sığındığı İngiliz zırhlısı. İLE/||/<> Donanma komutanı. İLE/||/<> Deniz askeri. İLE/||/<> Deniz subay ve erlerine verilen ad. )
- DÜNYA TARİHİ ile/ve/||/<>/>/< DÜŞÜNCE TARİHİ ile/ve/||/<>/>/< FELSEFE-BİLİM TARİHİ
(
Felsefe - Bilim Tarihi Zihin Haritası
---
BİLİM/BİLİMDE/BİLİMSELLİKTE:
(ÖNCELİKLE) VAR OLANIN[MEVCUD/ONTOS] ve/||/<>/> DOĞANIN ve/||/<>/> DOĞAL)
NESNE ve/||/<>/> OLAY ve/||/<>/> OLGU ve/||/<>/> DURUM ve/||/<>/> İLİŞKİLERİN
(VE ANCAK DAHA SONRA) ÜRETİLMİŞ NESNELERİN
(VE EN SON OLARAK) KİŞİLERİN ve/||/<>/> TOPLULUKLARIN ve/||/<>/> TOPLUMUN/TOPLUMLARDA YAŞANMIŞ/YAŞANAN/YAŞANABİLEN
OLAY ve/||/<>/> OLGU ve/||/<>/> DURUM ve/||/<>/> İLİŞKİLERİN
(ÖNCEDEN TANIMLANMIŞ ve/||/<>/> BELİRLENMİŞ BİR YÖNTEM ve/||/<>/> ARACA BAĞLI OLARAK)
(İSTİDLÂLÎ/RASYONEL [AKIL İLE])
ÖLÇÜLÜ ve/||/<>/> ÖLÇÜLEBİLİR/ÖLÇÜMLENEBİLİR
NEDENSEL ve/||/<>/> KAVRAMSAL ve/||/<>/> ELEŞTİREL (OLANAK ve/||/<>/> SINIRLARI İÇİNDE)
KANITLI ve/||/<>/> DÜZENLİ ve/||/<>/> TUTARLI (BİR BİÇİMDE)
KAMUSAL/LIK ve/||/<>/> TEKRARLANABİLİR/LİK ve/||/<>/> DENETLENEBİLİR/LİK ve/||/<>/> PAYLAŞILABİLİR/LİK (KOŞULLARINDA)
TANIM ve/||/<>/> İŞLEV ve/||/<>/> YARARA (KONU OLABİLEN/OLABİLECEK)
VERİ ve/||/<>/> BİLİ ve/||/<>/> BİLGİ/Sİ
---
[2. | 3. | 4. | 5. | 6. | 7. | 8. dersler...]
---
)
( [2. | 3. | 4. | 5. | 6. | 7. | 8. dersler...] )
( )
( )
(
[2. | 3. | 4. | 5. | 6. | 7. | 8. dersler...]
1. ders [Klasik Mekanik] - Baha Zafer - İst. Medeniyet Üniversitesi [10 Ekim 2019]
2. ders [Uzay-Zaman] - Baha Zafer - İst. Medeniyet Üniversitesi [24 Ekim 2019]
3. ders [Dik Yamaçlar - Dünü Olmayan Gün"] - Baha Zafer - İst. Medeniyet Üniversitesi [07 Kasım 2019]
4. ders [Yeni Mekaniğe Giden Yollar] - Baha Zafer - İst. Medeniyet Üniversitesi [14 Kasım 2019]
5. ders [Belirsiz Sular] - Baha Zafer - İst. Medeniyet Üniversitesi [21 Kasım 2019]
6. ders [Dalganın Sırtında] - Baha Zafer - İst. Medeniyet Üniversitesi [05 Aralık 2019]
7. ders [Kuark Denizi] - Baha Zafer - İst. Medeniyet Üniversitesi [19 Aralık 2019]
8. ders [EPR ve Zaman] - Baha Zafer - İst. Medeniyet Üniversitesi [26 Aralık 2019]
-------------
II. Dönem - Ayhan Çitil
1. ders [XIX. ve XX. yy.'da Felsefenin Gözünden, Fizikte Neler Oldu?] - Ayhan Çitil - İst. Medeniyet Üniversitesi [27 Şubat 2020]
2. ders [Geometrilerin Çokluğundan Yeni Dil ve Mantık Anlayışına] - Ayhan Çitil - İst. Medeniyet Üniversitesi [12 Mart 2020] )
( Bilim Tarihi Ders Notları ve Kavramları... )
( )
( )
( )
( )
( "Bilim Tarihi Durakları"[Şeniz Yıldırımer - İlke Yay.] kitabını da okumanızı salık veririz. )
( )
( )
( )
(
"3 Blue 1 Brown" Youtube hesabındaki videoları da izlemenizi salık veririz... )
( )
( Nesin Matematik Köyü Youtube Kanalı )
( )
( )
( | 2. | 3. | 4. | 5. dersler...] )
( )
(
https://twitter.com/floodmania/status/1294365941791424513 )
( )
( )
( [Bilim Tarihi Sohbetleri 2/3/4/5/6/7/8/9/10. dersler...] )
( Bilim Tarihi Buluşmaları - Dr. Derya Gürses Tarbuck )
( )
( )
( Dünyadaki Bilimsel Eğitimler - researchseminars.org )
( Tarihteki En Etkili 10 Matematikçi )
(
Felsefe - Bilim Tarihi Zihin Haritası )
( Türk Tarih Kurumu
Felsefe ve Bilim Tarihi Söyleşileri - 1
)
( "Bilim Tarihinin Tarihi - İhsan Fazlıoğlu" yazısını okumak için burayı tıklayınız...
ya da
"Bilim Tarihinin Tarihi - İhsan Fazlıoğlu" söyleşisini dinlemek için burayı tıklayınız... )
( )
( )
(
)
( )
- ERDEB/İRDEB[Ar.] ile ERDEB[Ar.]
( Arap şehirlerinde kullanılan ve İstanbul kilesiyle 9 kileyi karşılayan bir ölçek. İLE Savaş. )
- ERKEKLİKİN:
10'DA 9'U değil 10'DA 1'İ
( Kaçmak. DEĞİL 1'i, varolanı/yakınlarını/sevdiklerini/seni sevenleri korumak, onların yanında olabilmek üzere geri durabilmek/çekilebilmek. )
- ESEDÎ ile/||/<> EŞREFÎ ile/||/<> FLORİ ile/||/<> MECİDİYE ile/||/<> LARİN ile/||/<> SULTANÎ ile/||/<> DUKA ALTINI ile/||/<> MANGIR ile/||/<> GANİMET
( Üzerinde aslan görseli bulunan Osmanlı parası. İLE/||/<> XVI. yy.dan sonra çıkartılan para. İLE/||/<> Osmanlı devletinde de kullanılmış Floransa parası. : İLE/||/<> 1840 yılında basılmış 20 kuruş değerinde gümüş sikke. İLE/||/<> Basra'da kullanılan bir gümüş para. İLE/||/<> Mısır Trablus ve Cezayir darphanelerinde basılan Osmanlı altını. İLE/||/<> Venedik altını. İLE/||/<> Bakırdan yapılmış iki buçuk para değerinde sikke. İLE/||/<> Savaşta düşmandan ele geçirilen mal. )
- EYLEM ile/||/<> EK EYLEM/MECHÛL ile/||/<> EYLEMLİK ile/||/<> ETKEN/EDEN ile/||/<> EDİLGEN EYLEM ile/||/<> BUYRUM ile/||/<> ORTAÇ/FERÎ FİL ile/||/<> GEÇİŞLİ/MÜTEADDÎ ile/||/<> GEÇİŞSİZ/LÂZIM ile/||/<> KİŞİSİZ/MEÇHUL
( ... İLE/||/<> Ad soylu dil birimlerinin yüklem işlevi üstlenmesini sağlayan eylem. İLE/||/<> Başlıca işlevi, eylemin belirttiği oluşu göstermek olan ad özellikli eylemsi. İLE/||/<> Etken biçimde oluşa katılan öğe. İLE/||/<> Öznenin, yapılan işin etkisi altında kaldığını belirten çatıyla kurulan eylem. İLE/||/<> Eylemin yapılması gerektiğini buyurarak anlatan isteme kipi. İLE/||/<> Eylemden türemiş, çoğunlukla ön ad/sıfat, bazen de ad olarak kullanılan eylemsi. İLE/||/<> Nesneyle kullanılan eylem. İLE/||/<> Nesnesiz kullanılan eylem. İLE/||/<> Kişi belirtisi olmayan eylem kipleri ile üçüncü tekil kişi çekimlerinde öznesi belirli olmayan eylem biçimleri için kullanılan bir tanım.+ Diller/Arapca )
- FELEK ile/ve/||/<> ON/UNCU AKIL
- FETHA ile/ve KESRE/ESRE/HAFZ ile/ve HEMZE ile/ve ÖTRE/ZAMME ile/ve ŞEDDE/TEŞDÎD ile/ve TENVÎN ile/ve NASB ile/ve REF ile/ve İLLET ile/ve MEDD/E ile/ve MEDD-İ LÎN ile/ve LÎN ile/ve VAV-I ATIFA
( a ya da e [düz ve geniş ünlü] okutan üstün imi. İLE/VE/||/<> ı ya da i [düz ve dar ünlü] okutan im. İLE/VE/||/<> Elif, vav, ye, he üzerine konan işaret - gırtlak vuruşu; elifin adı. İLE/VE/||/<> o, ö, u, ü [yuvarlak ünlü] okutan ötre imi. İLE/VE/||/<> Bir yazacı çift okutan ve şedde denilen im. İLE/VE/||/<> Sözcüğün sonunu, nun gibi okutmak üzere konan iki üstün[-en], iki esre[-in], iki ötre[-ün]. İLE/VE/||/<> Yazacın etha'lıymış gibi a ya da e'yle okunması. İLE/VE/||/<> Bir sözcüğü zammeli[ötre - yuvarlak ünlülü (o, ö, u, ü)] okuma. İLE/VE/||/<> Çeker harfleri[matres lectionis] elif, vav, ye yazaçlarından biri. İLE/VE/||/<> elif, vav, y e'yi çekerek uzatma. İLE/VE/||/<> vav ile ye sesçil imsiz[harekesiz] olup kendinden önceki yazaç üstün imi almışsa medd-i lîn olur. İLE/VE/||/<> Yumuşatarak çekme. İLE/VE/||/<> Atıf vavı. Bağlaç. Arapça ya da Farsça iki sözcüğü birbirine bağlarken, ilk sözcük ünsüzle bitmişse bu yazacı ü gibi okutur [ilim ve irfan~ilm ü irfan], ünlüyle bitmişse iki sözcüğü bağlayan vav, vü biçiminde okunur [kaza ve kader / kaza vü kader]. )
- FORM/FORMAT ile FORMAL ile FORMASYON ile FORMAT ile FORME ile FORMÜLA ile FORMÜLASYON ile FORMÜLE ETMEK ile FORMÜLERİ
( Biçim. İLE Resmi, biçimsel. İLE Biçimlenme, oluşum. İLE Biçem. İLE Biçimli. İLE Hazır mama, tecimsel mama. İLE Biçimlendirme. İLE Biçimlendirmek. İLE İlaç kılavuzu. )
- GASTRALJİ ile GASTREKTOMİ ile GASTRİT ile GASTROİNTESTİNAL ile GASTROENTEROLOG ile GASTROENTEROLOJİ ile GASTROİNTESTİNAL TRAKT ile GASTROPLASTİ ile GASTROSKOPİ
( Mide ağrısı. İLE Mide çıkarımı. İLE Mide yangısı. İLE Mide/bağırsak [ile ilgili] sindirim dizgesi, sindirim yolları. İLE Sindirimbilim uzmanı. İLE Sindirimbilim. İLE Sindirim dizgesi, sindirim yolları. İLE Mide onarımı. İLE Mide bakısı. )
- GEBELİKTE:
İLK 3 AY ile/ve/<> İKİNCİ 3 AY ile/ve/<> ÜÇÜNCÜ 3 AY
( http://www.DilaraKocak.com.tr/gebelik )
- GEZEGENLERDE ÖZEL GİYSİSİZ YAŞAM SÜRESİ:
| GÜNEŞ ve VENÜS, JÜPİTER, SATÜRN, URANÜS, NEPTÜN ve MERKÜR, MARS |
ile/değil/yerine/><
DÜNYA
( | 1 saniye. VE 1 saniye. VE 2 dakika. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< 80 - 160 yıl. )
( )
- GORİL ile ORANGUTAN[< (Malayca), ORANG: İnsan. UTAN: Orman.]
( Ekvator bölgesinde ormanlarda yaşar. Maymunların en iri ve en güçlü olanıdır. İLE Sumatra ve Borneo'da yaşar. İnsana benzer. )
( Dişilleri ve genç olanları ağaçlarda, eriller ve gümüşsırt(silverback) denilenleri yerde uyumayı tercih eder. )
( Goriller, yüzemez. )
( ... İLE Yavrularının annesini/bölgesini terk etmesi belirli donanımları edinmesiyle ya da edinmeleri için en az 9 yıl gerektirir. [200 çeşit meyveyi/otu ayırd edebilmelilerdir] )
( ... İLE 50 yıl kadar yaşayabilirler. )
( 48 kromozomları vardır. [İnsandan 2 fazla] )
( ile
)
( ... İLE Erilleri, dişillerine oranla, 2 kat daha iridir. )
( GURİLLÂ ile ... )
( GORILLA vs. ORANGUTAN, ORANG-OUTANG
)
( TROGLODYTES/GORILLA GORILLA cum PONGO PYGMAEUS, SIMIA SATYRUS )
- GRUNG TAPE[Okunuşu:
Krung Tep] ile LOS ANGELES
( Melekler Şehri. İLE Melekler Şehri. )
( Tayland'ın başkenti. Tayland'ın tek şehridir. [Bangkok'u yabancılar kullanır.] İLE Amerika'nın bir şehri. )
( [Tayca] [Resmi Tam adı] (152 harf ya da 64 hecelik tek bir sözcükle yazılır): KRUNGTHEP MAHANAKHON AMORN RATTANAKOSİN MAHİNTARA YUDTHAYA MAHADİLOK POHP NOPARAT RAJATHANEE BUREEROM UDOMRAJNIVES MAHASATARN AMORN PİMARN AVALTARNSATİT SAKATATTİYA VİSANUKRAM PRASİT )
( Büyük Melekler Şehri, göz kamaştırıcı mücevherlerin büyük hazinesi, fethedilemez büyük toprak, görkemli ve seçkin topraklar, kimyasal değişim göstermeyen dokuz değerli taşın da bulunduğu şirin kraliyet başkenti, en yüksek kraliyet meskeni ve heybetli saray, reenkarnasyon geçirmiş ruhların kutsal barınağı ve yaşadığı yer. )
- GULAM ile/||/<> ALABEYİ ile/||/<> CANBAZ ile/||/<> MİRAHUR ile/||/<> ÇARKA ile/||/<> BELDAR ile/||/<> BOSTANCI ile/||/<> AKINCI ile/||/<> CEBELİ ile/||/<> DALKILIÇ ile/||/<> DELİ ile/||/<> FARİSAN
( Asker. İLE/||/<> Bir bölgede tüm tımarlı sipahilerin en büyük amiri. İLE/||/<> Atlı fedai asker. İLE/||/<> Has ahırın en büyük yöneticisi. İLE/||/<> Osmanlılar'da öncü görevi. İLE/||/<> Dağ geçitlerini aşan, temizleyen ve koruyan, buradan geçenlerin güvenliğini sağlayan görevliler. İLE/||/<> Sarayın ve kentin güvenliğinden sorumlu askerler. İLE/||/<> Osmanlı'nın askerî örgütlenmesinde, sınır bölgelerinde, düşman ülkelerine akınlar, baskınlar tertipleyerek yıpratma harekâtında bulunan hafif süvari birlikleri. İLE/||/<> Tımar sahiplerinin savaşa hazır olarak beslemek zorunda olduğu asker. İLE/||/<> Gönüllü olarak tehlikeli işlerde kullanılan asker. İLE/||/<> Vezir ve Beylerbeyine bağlı olarak görev yapan hafif süvari örgütünün askeri. İLE/||/<> Eyâletlerde, hudutlardaki muhafız askerler. )
- GÜZELLİK ile/ve/hem de AKIL
( Güzellik ondur, dokuzu don-dur. )
( Güzele kırk günde doyulur, iyi huyluya kırk yılda doyulmaz. )
( Güzel bürünür, çirkin görünür. )
- GÜZELLİKTE:
3 BEYAZ ve/<> 3 SİYAH ve/<> 3 KIRMIZI
( Ten, diş ve el. VE/<> Göz, kaş ve kirpik. VE/<> Yanak, dudak ve tırnak. )
- HASED ile BUHUL ile ŞUH ile GIPTA
ile/değil/yerine/></>/<
SEHÂVET ile İSÂR ile CÛD ile FAKR ile MAHV
( | "Bende yok, onda da olmasın." İLE "Bende var ama onda olmasın". İLE "Onunki, benim olsun". İLE "Onda var, bende de olsun". |
İLE/DEĞİL/YERİNE/>>/<
| "Bende var ama onda da olsun". İLE "Benim değil onun olsun". İLE "Benim yok ama onun, olsun". İLE "Onda yok, bende de olmasın". İLE "[Paylaştığı/bölüştüğü halde ...] Bir şey mi vermişim/z?". | )
- HEM(AT)OPO(İ)ETİK ile HEM(AT)OPO(İ)EZ ile HEMAGLÜTİNASYON ile HEMATEMEZ ile HEMATOJEN ile HEMATOLOG ile HEMATOLOJİ ile HEMATOM ile HEMATÜRİ
( Kan yapıcı, kan oluşumu [ile ilgili]. İLE Kan yapımı, kan oluşumu. İLE Kan kümeleşimi. İLE Kan kusma. İLE Kan yapıcı, kan yoluyla. İLE Kanbilim uzmanı. İLE Kanbilim. İLE Kan toplağı. İLE Kan işeme. )
- KOŞULLAR:
İÇ ile/ve/||/<> DIŞ ile/ve/||/<> GENEL ile/ve/||/<> ÖZEL ile/ve/||/<> KİŞİSEL ile/ve/||/<> FİZİKSEL ile/ve/||/<> ZİHİNSEL ile/ve/||/<> ZORUNLU ile/ve/||/<> İTİBARİ ile/ve/||/<> YAKIN ile/ve/||/<> UZAK
- İKİ PARMAKLI TEMBEL HAYVAN ile ÜÇ PARMAKLI TEMBEL HAYVAN
( Vahşidir. İLE Evcil olabilirler. )
( Boyunlarında altı kemik/omur vardır. [Dolayısıyla da kafasını çevirmekte zorlanırlar.] İLE Boyunlarında dokuz kemik vardır. )
( Tedirgin olduklarında tıslarlar. İLE Burun delikleriyle acı ve tiz sesler çıkarırlar. )
( İki parmaklılar üç parmaklılardan biraz daha hızlıdır. )
( Aynı ailelerden değillerdir. )
( AFROTHERIA: Tembel hayvanları, karınca yiyenleri ve kemerli hayvanları içine alan memeli hayvanların bir dalı. )
- İLK ERGİNLEŞME ile/ve/||/<>/> İKİNCİ ERGİNLEŞME ile/ve/||/<>/> ERGENLİK ile/ve/||/<>/> ERİŞKİNLİK ile/ve/||/<>/> YETİŞKİNLİK ile/ve/||/<>/> OLGUNLUK
( 4 yaşında. İLE/VE/||/<>/> 9 yaşında. İLE/VE/||/<>/> 13-15 yaşında. İLE/VE/||/<>/> 18-21 arasında. İLE/VE/||/<>/> 21-24 sonrasında. İLE/VE/||/<>/> 40 yaşından sonra. )
- [ne yazık ki]
İNSANLIK SUÇLARI:
SOYKIRIM ile/ve/||/<> İŞKENCE/ŞİDDET ile/ve/||/<> TERÖR ile/ve/||/<> NEFRET/DÜŞMANLIK ile/ve/||/<> IRKÇILIK ile/ve/||/<> KÖLELEŞTİRME ile/ve/||/<> İNSAN KAÇAKÇILIĞI ile/ve/||/<> ORGAN TİCARETİ ile/ve/||/<> BAĞIMLILAŞTIRMA
( Bağımlılaştırma - İnsanlık Suçu İlişkisi - Muharrem Balcı )
( * Kasten öldürme
* Kasten yaralama
* İşkence, eziyet ya da köleleştirme
* Kişiyi, özgürlüğünden yoksun kılma
* Bilimsel deneylere tâbi kılma
* Eşeysel saldırıda bulunma, çocukların eşeysel istismarı
* Zorla gebe bırakma
* Zorla fuhşa sevketme )
( [unfortunately] HUMAN CRIMES: GENOCIDE and/||/<> TORTURE and/||/<> DISCRIMINATION and/||/<> HATRED and/||/<> TO PUSH ADDICTION (and/||/<> TO DISSAPOINT) )
- JAPON EVLERİ ile/ve/||/<> SÜRECİ
(
Neolitik Dönem Japonya'da yerleşik yaşama geçişin ilk örneklerini barındırır. Yer altına kısmen gömülü, konik çatılı, saz kaplı basit kulübeler yaygındır. Taştan ocaklar, toprak kaplar ve basit mimari örnekleri görülür. Tarım Toplumu Başlangıcı Pirinç tarımı ve toplumsal yapıdaki gelişmelerle birlikte yükseltilmiş platform evler ortaya çıkar. Ahşap direkler üzerine kurulu yapılar, daha planlı ve savunmaya uygun köy düzenlemeleriyle dikkat çeker. İlk Merkezi Krallıklar Yamato devletinin etkisiyle daha bakışımlı ve merkezi planlı duruma gelir. Saray benzeri yapılar ve zengin mezar mimarisi öne çıkar. Çatılar, daha eğimli ve giriş alanları daha simgesel olarak vurgulanmıştır. İlk Planlı Kent: Naniwa Çin etkisinde gelişmiş merkezi başkent modeli uygulanmıştır. Tapınak mimarisi, konutlara da yansır. Ahşap yapı iskeleti ve modüler oda düzeni gelişir. Kayar kapılar ve veranda kültürü bu dönemde ortaya çıkar. Kyoto Başkentliği "Shinden-zukuri" tarzı saray mimarisi gelişir. Geniş salonlar, bağlantılı koridorlar, bahçeye açılan teraslar kullanılır. Asillerin yaşadığı geniş yapılarda doğal çevreyle bütünlük önemli duruma gelir. Şoin ve Sukiya Üslûbu Samuray sınıfı ile birlikte savunmaya uygun mimari yapılar (kaleler, surlu evler) ortaya çıkar. "Shoin-zukuri" tarzında bakışımlı odalar, yer masaları, tokonoma [niş], kayar kapılar gelişir. "Sukiya-zukuri" daha zarif, çay seremonisi odaklıdır. Tokyo Merkezli Feodal Dönem Kent planlaması ve konutlarda standartlaşma olur. Maçiya [kent evleri] ve minka [kırsal evler] yaygındır. Ahşap karkas sistem, tatami döşemeler, iç mekân bölücüler gelişir. Zanaatkâr ve tüccar sınıfının yaşam biçimi, mimariye yansır. Modernleşme ve Batılılaşma Batı mimarisinin etkisiyle tuğla, taş ve cam gibi yeni malzemeler kullanılmaya başlanır. Japon evi, Batı tarzı odalarla [masa, sandalye] melez duruma gelir. Modern altyapı unsurları [gaz, kanalizasyon] görülür. Minimalist ve Betonarme Yapılar Modern Japon konutları, hem geleneksel unsurlar [tatami, shoji] hem de çağdaş malzeme [beton, cam, çelik] ile inşâ edilir. Depreme dayanıklı sistemler, küçük metrekarelerde işlevsellik ön plandadır.Comon Dönemi (M.Ö. 10.000 – M.Ö. 300)
Yayoi Dönemi (M.Ö. 300 – M.S. 300)
Kofun Dönemi (300 – 710)
Nara Dönemi (710 – 794)
Heian Dönemi (794 – 1185)
Feodal Dönem (1185 – 1602)
Edo Dönemi (1600 – 1868)
Meiji Dönemi (1868 – 1912)
Modern Dönem (1912 – günümüz)
( )
- JEITA MAĞARALARI'NIN KEŞFİ:
1836 ile/ve/<> 1958
( Alt katı. İLE/VE/<> Üst katı.
[Beyrut'un başkentine 20 km. mesafede]
[Dünyanın 8 m.lik en uzun sarkıtı da bu mağaradadır.] )
( 6.2 km. İLE/VE/<> 9 km. )
- JÜPİTER'DE:
1 GÜN ve/||/<> 1 YIL
( 9 saat 50 dakika. VE/||/<> 4332 dünya günü. )
- KÂN(OLUŞ) ||/>
MEKÂN ile/ve/||/<>/> DUYU ile/ve/||/<>/> DUYGU ile/ve/||/<>/> HAL ile/ve/||/<>/> MAHAL ile/ve/||/<>/> MAKAM
||/> AKIL/KAVRAM
- KARATE KUŞAKLARINDA:
BEYAZ ile/ve/||/<>/> SARI ile/ve/||/<>/> TURUNCU ile/ve/||/<>/> YEŞİL ile/ve/||/<>/> MAVİ ile/ve/||/<>/> KAHVERENGİ(3. KYU) ile/ve/||/<>/> KAHVERENGİ(2. KYU) ile/ve/||/<>/> KAHVERENGİ(1. KYU) ile/ve/||/<>/> SİYAH (1. DAN) ile/ve/||/<>/> SİYAH (2. - 10. DAN)
- KASÎDE[çoğ. KASÂİD]
( ONBEŞ BEYİTTEN AŞAĞI OLMAMAK ÜZERE ÖVGÜ [EN ÇOK DOKSANDOKUZ BEYİT OLUR] )
- KATEGORİLER:
ARİSTOTELES'TE ile/ve/||/<>/> KANT'TA ile/ve/||/<>/> HEGEL'DE
( [ 2/3/4. dersler...] )
- KEYİF/RAHATLIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÇALIŞMA/HİZMET
( % 3[daha çok] -31[en fazla, azınlıkla/bazen] İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< % 96[daha çok] - 69[en az, çoğunlukla] )
- KISA SÜRELİ BELLEK ile/ve/<> UZUN SÜRELİ BELLEK
( Biyofizik bir süreçtir. İLE/VE/||/<> Biyokimyasal bir süreçtir. )
( Sessel kod önemlidir. İLE/VE/||/<> Anlamsal kod önemlidir. )
( 7 +/- 2 kapasitesi vardır. İLE/VE/||/<> Kapasitesi sınırsızdır. )
( Ara-bul-geriye getir hemen hemen hatasızdır. İLE/VE/||/<> Hata yapmaya son derece eğilimlidir. )
( Yeni öğrenilen davranış ya da bilgi, kısa süreli bellekte 30 saniye kadar kalır ve sonra uzun süreli belleğe aktarılır. )
( Hipokampüs, kısa süreli bellekle ilgili bir beyin bölgesidir. )
( Bir bilginin uzun süreli belleğe girmesi protein sentezi ile gerçekleşir. )
( Otuz saniye geçtikten sonra anımsanan her bilgi ya da olay uzun süreli bellekten çağrılır. )
( KÜMELEME: Uzun süreli bellekteki bilgileriniz aracılığıyla size verilen yeni birimleri anlamlı bir biçimde gruplama sürecine kümeleme[clustering] adı verilir. )
- KİTAP ile/ve/||/<>/> KİTAP SEVDÂSI VE AŞAMALARI
( )
( KİTAP SEVDÂSI AŞAMALARI...
9- Kitapları/nı, sonraki kuşağa bırakma...
8- Kitap biriktirme...
7- Yeniden keşfetme...
6- Kitaba yer/gereksinim yok...
5- Kitaplardan beklenilenin dayanılmaz hayal kırıklığı... ["Ben bir kitap yazayım da görsünler!"]
4- Kitapları, kişilerle etkileşimde olmanın yerine koyma...
3- Kimlik olarak kitaplar...
2- Kitap aşkı...
1- Kitapların keşfi... )
- KRAL / KRALİÇE ile/ve/||/<>/> PRENS / PRENSES ile/ve/||/<>/> ARŞİDÜK/ARŞİDÜKA / ARŞİDÜŞES ile/ve/||/<>/> DÜK / DÜŞES ile/ve/||/<>/> KONT[Fr. < COMTE] ile/ve/||/<>/> VOYVODA ile/ve/||/<>/> VİKONT[Fr. < VICOMTE] ile/ve/||/<>/> BARON[Fr.] / BARONES ile/ve/||/<>/> ŞÖVALYE[Fr. < CHEVALIER] ile/ve/||/<>/> SÖR/SIR / DAME
( [Batı ülkelerinde]
En yüksek devlet otoritesini, kalıtım ya da soylularca seçilme yoluyla elinde bulunduran hükümdar. İLE/VE/||/<>/> Hükümdar ailesinden olan erkeklere verilen san. İLE/VE/||/<>/> Özellikle Habsburg hanedanının (Avusturya - Macaristan) erkek üyeleri için kullanılan bir san. İLE/VE/||/<>/> Büyük ve önemli bir toprak parçasını yöneten yüksek rütbeli soylu. | Bazı devletlerde prensten sonra gelen en yüksek soyluluk gösteren san. İLE/VE/||/<>/> Roma imparatorunun danışman olarak seçtiği kişi. | Derebeyi. | Erkekler için kullanılan bir "soyluluk" sanı. İLE/VE/||/<> Orta ve Doğu Avrupa'da, özellikle Balkanlar'da ve Polonya-Litvanya'da kullanılan bir askeri önder ya da yönetici sanı. İLE/VE/||/<>/> Belirli bölgeleri yöneten soyluluk sanı. İLE/VE/||/<>/> Küçük toprak sahibi ve yerel bir yönetici olabilir.[En düşük soyluluk sanlarından biri] İLE/VE/||/<>/> Eski Roma'da üç sınıftan ikincisinin üyesi olan yurttaş. | Orta Çağ Avrupası'nda özel eğitimle yetişmiş, belirli ülküler taşıyan, soylu, atlı savaşçı ve genellikle askeri hizmetler için kullanılan san.[Soylulukta en alt seviyededir.] | Derebeylik düzeninde soyluluk sanlarının en alt basamağı. | Günümüzde Fransız hükûmetinin verdiği şeref belgesi ve nişanı. İLE/VE/||/<>/> Bir kişiye şövalyelik sanı verildiğinde kullanılır. [Genellikle önemli hizmetleri ya da başarıları olan kişilere verilir.] )
- KULAKTA/İŞİTMEDE (OKTAV):
9 ve/||/<> 11
- LENF DOKUSU ile/ve YAĞ DOKUSU ile/ve KEMİK DOKUSU ile/ve KIKIRDAK DOKUSU ile/ve GÖZENEKLİ DOKU ile/ve DESTEK, BAĞ DOKUSU ile/ve EPİTEL DOKU ile/ve KAS DOKUSU ile/ve SİNİR DOKUSU
( ... İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> Göze sayısı az, göze arası nesnesi çok ve genellikle öteki dokuları birbirine bağlayarak destek görevi yapan doku. İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> ... )
( ADENIT TISSUE vs./and ADIPOSE (FATTY) TISSUE vs./and BONY TISSUE vs./and CARTILAGE TISSUE vs./and CELLULAR TISSUE vs./and CONNECTIVE TISSUE vs./and EPITHELIAL TISSUE vs./and MUSCULAR TISSUE vs./and NERVOUS TISSUE )
- MANDALİNADA:
SATSUMA ile AKDENİZ ile KRAL ile NORMAL
( 10 ay boyunca bakım gerektirir. İnce kabuklu, sulu ve çekirdeksizdir. Kuytu bölgelerde yetişir. Edremit'te 240.000 ağacı bulunur. Ülkemizde Satsuma mandalina, adıyla bilinen Owari çeşidi ilk kezJaponya'dan, Batum yolu ile Doğu Karadeniz bölgesine gelmiş ve buradan Ege Bölgesi ve öteki bölgere yayılmıştır. Meyve kabuğu, hasat döneminde açık sarı portakal renginde ve hafif pürüzlüdür. Kabuğun meyve etine bağlılığı gevşektir. Depolamaya, taşımaya elverişli bir çeşittir. Olgunlaştıktan sonra kabuğun meyve etinden ayrılması yani putlaşmaya eğilimi oldukça fazladır. Orta büyüklükte, basık biçimlidir. Meyve eti, koyu portakal rengindedir. Meyveler, aromalı, yüksek nitelikli ve çekirdeksizdir. Bu gibi özelliklerinden dolayı mandalina çeşitleri arasında en çok yeğlenendir. İLE ... İLE ... İLE ... )
( Mandalina[mandarin], Rutaceae ailesinin, Aurantioideae alt ailesinde, Citrus cinsi içinde yer alan bir türdür. )
( CITRUS UNSHIU, MARC vs. CITRUS DELICIOSA vs. CITRUS NOBILIS vs. CITRUS RETICULATA BLANCO )
- MATEMATİK SAATLERİ:
1-9 ile/ve/||/<> İKİ TABANLI ile/ve/||/<> Pİ ile/ve/||/<> EULER ile/ve/||/<> ÇİN ile/ve/||/<> MAYA
( İlgili yazıyı okumak ve görseller için burayı tıklayınız... )
- MATEMATİK/BİLİM EŞİKLERİ
( )
( "Dünyayı Değiştiren Kadın Matematikçiler"i görmek ve okumak için burayı tıklayınız... )
- METALLERDE:
ALKALİ ile/ve/||/<> TOPRAK ALKALİ ile/ve/||/<> GEÇİŞ METALLERİ ile/ve/||/<> TOPRAK ile/ve/||/<> KARBON ile/ve/||/<> AZOT ile/ve/||/<> OKSİJEN ile/ve/||/<> HALOJENLER ile/ve/||/<> SOY GAZLAR
( )
- MOLEKÜL ile/ve/||/<>/< ELEKTRON ile/ve/||/<>/< ATOM ile/ve/||/<>/< ÇEKİRDEK ile/ve/||/<>/< PROTON - NÖTRON ile/ve/||/<>/< QUARK ile/ve/||/<>/< PLANCK ile/ve/||/<>/< [HIGGS BOZONU?]
( 10üzeri-9 m. İLE/VE/||/<>/< 10üzeri-18 m. İLE/VE/||/<>/< 10üzeri-10 m. İLE/VE/||/<>/< 10üzeri-15 / 10üzeri-14 m. İLE/VE/||/<>/< 10üzeri-15 m. İLE/VE/||/<>/< 10üzeri-19 m. İLE/VE/||/<>/< 10üzeri-43 m. İLE/VE/||/<>/< ??? )
- MONAD[1] ile/ve/||/<> DIAD[2] ile/ve/||/<> TRIAD[3] ile/ve/||/<> TETRAD[4] ile/ve/||/<> PENTAD[5] ile/ve/||/<> HEKSAD[6] ile/ve/||/<> HEPTAD[7] ile/ve/||/<> OGDOAD[8] ile/ve/||/<> ENNEAD[9] ile/ve/||/<> DECAD[10]
- MUÂLLAK/A[Ar. < ALÂKA]/SÜRÜNCEME[Ar.] ile MUALLÂKA/T[Ar. çoğ. MUALLÂKÂT]
( Asılmış, asılı, ta'lîk edilmiş. | Bir yere dayanmadan, havada, boşta duran. | Sürüncemede kalmış iş. | Bağlı. | Kesin olmayan. | Açık hece.[bâ] | Bir yazı biçimi. İLE İslâm'dan önce, Arap şairlerinin beğenilip Kâbe duvarına asılmış olan ünlü kasideleri. [7 ya da 9 tanedir] )
- MUHABBETİN/AŞKIN DERECELERİ'NDE:
MEYL ile/||/<>/> ARZU ile/||/<>/> SAHÂBET ile/||/<>/> GARÂM ile/||/<>/> VEDÂD ile/||/<>/> ŞEGAF ile/||/<>/> TEFÎN ile/||/<>/> TEABBÜD ile/||/<>/> HULLET ile/||/<>/> IŞK
( Öteki dillerde bizim "muhabbet" gibi çok anlamlı bir sözcük var mıdır bilmem. Ama şu kadarını söyleyeyim... Bizi bilmek demek, biraz da bu sözcüğü tüm anlamlarıyla bilmek demek...
Muhabbeti; sevgi, aşk, sevdâ, dostluk, bağlılık, sohbet, yârenlik etmek anlamlarında kullanıyoruz. Birini sevdiğimizde ona muhabbet besleriz. Sevdiğimizle oturup konuştuğumuzda muhabbet etmiş oluruz. Bir erkek ile bir kadının birbirini tanımasına ve sevmesine vesile olanlara "muhabbet tellâlı" deriz. Ama konu tasavvuf olunca sözcük farklı anlamlar kazanmaya başlar.
Eskiler, muhabbeti, şiddetine göre on dereceye ayırmış. Öncesi ilgi duymak, sonrası muhabbetin şiddetiyle yok olmak olan muhabbet olmaz ise yolculuk da olmaz. Sırayla açıklayalım...
1. MEYL: Sözlükte bir yöne doğru yönelmek, eğilmek, eğik duruma gelmek anlamı verilmiş. Biz ise birine ya da bir şeye yönelmek, sevgi, ilgi göstermek, istek ve arzu duymak anlamlarında kullanıyoruz. Tasavvufta yolun en başındakilere muhib deriz. Muhib, ilgi duyan kişidir. Yolun başı ise ilgi duymaktır. O yüzden;
Âşık oldur kim kılar cânın fedâ cânânına
Meyl-i cânân itmesin her kim ki kıymaz cânına
(Fuzûlî)
İlgi duymaya başladığımız anda yolculuğumuz başlar. Çünkü meyl ile başlayan yolculuğun sonu bu uğurda canını vermektir.
2. ARZU: Meyl, irâdeye yükselirse arzu adını alır. İrâdeye yükselmesi ise yâri istemek ile olur. Ama bunun da bir bedeli vardır.
Cân la’lin eyler arzû yâr içmek ister kanımı
Yârâb ne vâdîdir bu kim cân teşne cânân teşnedir
(Bâkî)
3. SAHÂBET: Benimseyip koruma, kayırma suretiyle sâhiplenme, sâhip çıkma anlamlarında kullandığımız sözcük, Arapça olmasına karşın anlamını Türkçe'de kazanmış. Kişinin arzu ettiği kişiye karşı, gönlünden bir akış, bir eğilim peyda olması sonucunda da korumaya, sahiplenmeye başlar.
4. GARÂM: Olağanüstü sevgi, şiddetli arzu ve iştiyâk, büyük aşk anlamına gelen garâm, sevginin gönle âdeta yapışmasıdır.
Cenap Şehabeddin;
Uyan ey bister-i sînemde yatan tıfl-ı garâm
derken âşık olmaya başladığını ya da âşık olmak arzusunu dile getiriyordu.
5. VEDÂD: Sevgi, dostluk, muhabbet anlamlarına gelen vedâd, muhabbetin saf ve katıksız durumu. Gönülden öteki eşya ve kişilere olan ilginin atılması durumu. Aynı sözcükten türeyen vedûd ise “Kullarını çok seven, onları lûtfa, ihsâna gark eden; sevilmeye lâyık ve müstahak yalnız kendi olan” anlamında Allah’ın adlarındandır.
6. ŞEGAF: Sevginin kalbi istilâ etmesi, aşırı sevgi, mecnûnca, çılgınca sevme. Kalp, sevilen şey dışındakilerden temizlenince bu sefer sevgi coşmaya başlar, kalbin tamamını fetheder, istilâ eder.
7. TEFÎN: Örümcek ağı demek olan tefîn, aşkın bir üst derecesi. Kalbin her yanını istilâ eden sevgi, kalpten taşmaya başlar. Kalpten taşmaya başlaması ise kontrolün aşk sahibinin elinden çıkıp aşkın eline geçmeye başlamasıdır. Öyle ki aşk, örümceğin ördüğü ağ gibi kişinin her tarafını kapsar, örer, onu âdeta sıkı sıkı bağlar.
8. TEABBÜD: Kul köle olmak, tapınmak anlamındaki teabbüd, kişinin artık aşkın elinde oyuncak olduğu haldir. Bu durumdaki âşığı, Hayretî şöyle anlatır:
Gam yeriz kan yutarız kûşe-i mihnette müdâm
Sanma biz kevser-i cennât-ı naîmin kuluyuz
9. HULLET: Gerçek dostluk anlamındaki hullet, sevgiliden başka kimsenin kalmadığı durumu açıklamak için kullanılır. Hullette iki özellik bulunur. Biri sadâkât yani doğruluk, öteki de samimiyet. Aşkın sondan bir önceki durumudur. Artık aşkın gerçek olduğundan, heves ya da yanılsama olmadığından emin olunmuştur.
10. IŞK: Muhabbetin en son hali ve en aşırı derecesidir. Halkanın tamamlandığı son zincir. Zât, sıfata meylettiğinde, kalpte ortaya çıkarak tüm damarlarda akıp tüm organlara yayılan aşırı muhabbet. Hallâc’ın her tarafı kesildiğinde, kanının yerlere Allah Allah diyerek akmasının nedeni de Züleyha’nın kanının Yusuf diye diye akmasının nedeni de budur. Işk öyle bir durumdur ki kişinin nazarında, sevdiğinden başka bir şey olmaz ve tüm ilgisini sevdiğine gösterir. Sadece gözleriyle ve gönlüyle değil baştan ayağa tüm âzâsıyla sevdiğini müşâhede eyler.
Tasavvuf, meyl ile başlayıp ışk ile biten bir yolculuktur. O yüzden,
Muhabbet bir kef-i Dâvud’dur pûlâdı mûm eyler
(Suzî-i Prizrenî)
ve
Muhabbet öyle bir sırdır ki bin setr et nihân olmaz
(Îzzet Molla)
Işk sahipleri nerede olursa olsun hemen bilinir.
Son sözü de Fuzûlî söylesin:
Aşk imiş her ne vâr âlemde
Muhabbetiniz daim, aşkınız bâkî ve dâim olsun.
İsmail Güleç (Prof.Dr.) | www.ismailgulec.net
)
( Aşk Merdiveni [Diotima]
6. Basamak: Aşkın kendine duyulan aşktır. Kişi, güzelliği kendi biçiminde görür ve aşkın güzelliğini olduğu gibi sever. Her özel ve güzel olan, bu biçimle bağlantısı nedeniyle güzeldir.
5. Basamak: Genel olarak bilgiye duyulan aşktır.
4. Basamak: Yasalara ve kurumlara duyulan aşktır.
3. Basamak: Nefs sevgisidir. Bu, fiziksel özelliklerin bir kenara bırakıldığı, manevi ve ahlâkî güzelliğin sevgiyi tetiklediği aşamadır. Bu adımda, kişi, nitelikli zihinlere âşık olacaktır.
2. Basamak: Tüm güzel gövdelerin sevgisidir. Kişi, tüm gövdesindeki güzelliği görür ve farkları sevmeyi öğrenir.
1. Basamak: Tek bir gövdenin sevgisidir. Bu aşk, belirli bir gövdeye duyulur. Fiziksel özelliklere duyulan bir istektir. )
- MÜRAHİK[< RAHİK] ile MÜRAHİKA
( Oniki yaşına girmiş fakat bâliğ olmamış erkek çocuk. İLE Dokuz yaşına girmiş fakat baliğ olmamış kız çocuk. )
- MÜRAHİKA[< RAHİK] ile MÜŞTEHÂT[< ŞEHVET]
( Dokuz yaşına girmiş fakat ergen[baliğ] olmamış kız çocuk. İLE Evlenebilecek yaşa/duruma gelmiş kız. )
- MÜTESSÂ ile ...
( Her dörtlüğü(kıt'ası) dokuz dizeden(mısradan) oluşan düzenleme(manzûme). )
- NAZIM BİÇİMLERİNDE:
TERKİB-İ BENT ile/<> TERCİ-İ BENT ile/<> TERBİ ile/<> TAHMİS ile/<> TAŞTIR ile/<> TESDİS ile/<> MUHAMMES ile/<> TARDİYE ile/<> MÜSEDDES ile/<> NAZİRE ile/<> TEHZİL
( 7-10 beyit. İLE 7-10 beyit. İLE Gazel + 2 beyit. | Dördün. | Dörtleme. İLE Gazel + 3 beyit. İLE Gazel + 3 beyit. İLE Gazel + 4 beyit. İLE 5 dizelik. İLE 5 dizelik.[Muhammes'in, özel bir biçimi.] İLE 6 dizelik.İLE Beğendiğine benzer. İLE Alay etmek üzere yazılan nazire. )
( )
- OO- ile/||/<> OVİ-/OVO- ile/||/<> OÖPHOR-/OÖPHORO- ile/||/<> OVARİ-/OVARİO-/OARİ-/OARİO- ile/||/<> SALPİNG-/SALPİNGO-/-SALPİNX ile/||/<> ORCHİ-/ORCHİD-/ORCHİDO-/ORCHİO-/-ORCHİSM ile/||/<> OSCHE-/OSCHEO- ile/||/<> BLAST-/-BLASTİC/BLASTO-/-BLASTY ile/||/<> -SPERM/SPERM-/-SPERMA/SPERMAT-/SPERMATO-/-SPERMİA/SPERMO-
( Yumurta. İLE/||/<> Yumurta. İLE/||/<> Yumurtalık, yumurtalığa ait, ovaryum. İLE/||/<> Yumurta/ovaryum ile ilgili. İLE/||/<> Tüp, boru, Östaki ya da Fallop tüpleri. İLE/||/<> Testis, testis ile ilgili durum. İLE/||/<> Testis torbası, skrotum. İLE/||/<> Germ; döl; öz; ateşleme, patlama; tomurcuk, tomurcuklanma, filizlenme ile ilgili, doğurgan göze ile ilgili, ana göze ile ilgili. İLE/||/<> Tohum, döl, semen. )
- [Yun.] POLİMNİA ile/<> MELPOMEN ile/<> KALYOPE ile/<> KİLYO ile/<> ÖTERP ile/<> TERPSİGOR ile/<> ERATO ile/<> TALİA
( DOKUZLUKLAR[Yun. ENNEADLAR]
[simgelerdi...]
Ruhların, metafizik ve kehanet bilimlerinin sanatını.
İLE/<>
Yüzünde taşıdığı trajik maske ile Yaşam ve Ölümü.
İLE/<>
Bilimin tekrar doğuş sürecini.
İLE/<>
Tıp bilimini.
İLE/<>
Maji bilimini.
İLE/<>
İnsan ve psikolojik yapısının bilimini.
İLE/<>
Taşlar bilimini.
İLE/<>
Bitkiler bilimini.
İLE/<>
Hayvanlar Bilimini. )
( )
- PUSAN ve/<> SUVAN ve/<> ECO
( Kore Savaşı'nda, askerlerimizin gönderildiği, sıcak savaşın gerçekleştiği cepheler.
[27 Temmuz 1953'te, 2 yıl, 9 ay, 10 gün süren sıcak savaş bittiğinde, 6360 şehit, 229 tutsak, 5247 de gazimiz olmuştu.] )
- RAMAZÂN ile ...
( KAMER TAKVİMİNİN DOKUZUNCUSU, ÜÇ AYLARIN SONUNCUSU, ORUÇ AYI )
- REJECT vs. REFUSE/TURN DOWN vs. REVERSE vs. REVOKE vs. RESCIND vs. REPEAL vs. ANNUL vs. VOID vs. RECONSIDER
( Reddetmek.[konuşma dilinde] İLE Reddetmek. İLE Kararı feshetmek, iptal etmek. İLE Geri almak.[özel hukukta kullanılır][REVOCABLE >< IRREVOCABLE] İLE Yürürlükten kaldırma, iptal etmek, feshetmek. İLE Yürürlükten kaldırma.[Anayasa ve İdare Hukuku'nda] İLE Bozmak, iptal etmek, feshetmek. İLE Geçersiz. İLE Tekrar gözden geçirme, tekrar düşünme. )
- RÜKÜŞ[Ar. < RUKŞE] ile ŞILLIK[Erm.] ile ŞIRFINTI ile ŞUH[Fars.] ile ÂŞÜFTE/ÂŞİFTE[< Fars.]/KOKOT[Fr. < COCOTTE] ile ÇİRKEF[Fars. < ÇİRK-ÂB: Pis/bulanık su.] ile FETTÂN[Ar. < FİTNE] ile KALTAK[Yun.] ile ÖKSE[Yun.] ile SÜRTÜK
( Gülünç bir biçimde giyinip süslenen kadın. İLE Aşırı ve bayağı biçimde süslenip boyanmış kadın. İLE Seviyesi düşük, bayağı kadın. İLE Hareketlerinde serbest. | Neşeli, şen ve oynak. | Açık saçık, utanması olmayan. İLE Çıldırırcasına seven, bu yüzden perîşan bir halde, azgın ve baştan çıkmış deli gibi olan, iffetsiz kadın. İLE İğrenç ve bulaşkan. İLE Fitne ve fesâda teşvik eden, fenâlık yapan, ayartan. | Oynak kadın. | Câzibeli, gönül alıcı. İLE İffetsiz, namussuz kadın. İLE Erkekleri kendine bağlamasını bilen çok alımlı kadın. İLE Vaktini çok gezerek geçiren, evinde oturmayan kadın. | Aynı anda birden fazla kişiyle gönül eğlendiren kadın. | Hayat kadını, fahişe. )
- SAÇ BOYAMADA:
9 ve/> ÜSTÜ
( Saç boyama sayısı, 1 yılda, 9 ve üzeri sayıda ise kanser riski büyük oranda artmaktadır. )
- SAÇAKBULUT/SIRRUS[Lat.] ile/ve KÜMÜLONİMBUS
( En üst/yüksek bulut katmanı. İLE/VE En alt [dokuzuncu] bulut katmanı. )
( Sirrus bulutları, 12.000 m. yükseklikte, ince bir tabakadır. Gökyüzünde tamamen buzdan oluşan tek buluttur. [Yerkürenin ısısını düzenlemeye yardımcı olur.] )
- SALSA ile BACHATA ile MAMBO ile MERENGUE ile SAMBA ile RUMBA ile CHA CHA CHA ile PASO DOBLE ile JIVE
( Dünyanın her yerinde bilinen Salsa, Avrupa'da, Karayipler'de, özellikle Küba ve Porto Riko'da, Orta Amerika'da, Panama, Guatemala ve New York'un Latin kolonilerinde çok gelişir. Elektrikli çalgıların da kullanıldığı Salsa danslarında, Afrika kökenli vurmalı çalgılar ve bakır üflemeli sazlar büyük rol oynar. Salsa'da, şarkılar her zaman İspanyolca olup şarkıların başlıca işlevi, dans figürlerine eşlik etmektir. Dünyanın belirli bölgelerinde, belirgin olarak ötekilerden ayrılan Salsa stilleri vardır. Birbirinden farklı figürlere sahip olan Salsa'nın tarzları, aynı dansın farklı yaklaşımları ve felsefeleri olarak kabul edilebilir.
İLE
1980'lerde, Dominik Cumhuriyeti'nde, turizmin gelişmesi ve ülkenin dünyaya açılması sonucu popülerliği artan Bachata, içinde aşk, tutku gibi duyguları yansıtan romantik şarkılarla yapılan bir dans türüdür. Bachata, ayrıca, ülkemizde Salsa'dan sonra en çok yeğlenen, yakın eşli bir danstır.
İLE
Küba'da ortaya çıkan Mambo, Kuzey Amerika'daki, Swing ve Rock gibi türlerden etkilenerek günümüzde yapılan biçimini alır. Erkek dansçının sol ayakla başladığı ve ağırlık merkezini ise kalça olarak belirlediği bu dans türü, en yaygın biçimde Küba'da karşımıza çıkar. 1950'li yıllarda, Avrupa tarafından da tanınan Mambo, kıtaları aşan bir dans olarak tüm dünyaya yayılır.
İLE
Dominik Cumhuriyeti'nin yerel dansı olan Merengue, özellikle küçük ve kalabalık dans salonlarına karşı oynanan bir dans türüdür. Oldukça hareketli figürler içeren Merengue, öğrenilmesi kolay, doğaçlamaya açık bir "eğlence" dansı olarak da bilinir. Çiftlerle değil, bir çember şeklinde uygulanan Merengue, hızlı ayak hareketleri, omuzların silkilmesi ve kıvrak kalça hareketleri, bu dansın ana yapısını oluşturur.
İLE
Samba, Brezilya'nın Rio kentinde düzenlenen karnavallarda, kutlama ve eğlenceyi temsil eden dans olarak bilinir. Brezilya müziğine ait kuvvetli bir davulun da yer aldığı, özgün bir müziğe sahip olan Samba, Rio Karnavalı'ndaki dansçıların, gösterişli giysileriyle gösteriye dönüşür. Karnavallarda yapılan bu tip Samba, daha gelişmiş bir biçim olan Uluslararası Samba'dan farklıdır. Samba, Rio Karnavalı'nda, kişisel olarak uygulansa da uluslararası gösterilerde eşli olarak uygulanır.
İLE
Yavaş tempolu, zor bir Latin Amerikan dansı olan Rumba, dans eden çiftler arasındaki tutkuyu hareketlere yansıtır. Aşkın dansı olarak da nitelendirilen rumbada, dansın tutkusunun ve etkisinin büyük bölümü, müzikteki ezgilerde yaşam bulur. Rumba'yı, kusursuz olarak uygulamak için müziğe ve teknik ayrıntılara bağlılık gerekir. Bu ayrıntılar da dansçılardaki güçlü bir denge ve bilek, diz ve kalça koordinasyonu sonucunda ortaya çıkar.
İLE
Amerika'da, 1950'li yıllarda, Mambo ve Rumba'nın birleşiminden doğarak ortaya çıkan Cha Cha Cha, neşeli ritmleri ve müzikleriyle zamanla tüm dünyaya yayılan bir dans türü olur ve Uluslararası Latin Amerikan Dansları'nın vazgeçilmezlerinden sayılır. Canlı, dinamik, hızlı hareketler içeren Cha Cha Cha; neşeli, sevinçli, yerinde duramayanların dansı olarak adlandırılır.
İLE
Kökleri İspanya'ya uzanan "Paso Doble", "iki adım" anlamına gelir. Temiz ve canlı hareketler gerektiren Paso Doble'nin ruhunu seyirciye aktarabilmek için yavaş ve sakin hareketlerden kaçınmak gerekir. Latin dansları arasında en son öğrenilen Paso Doble'de, doğaçlama figürler yoktur, önceden belirlenmiş bir koreografiyi gerektirir.
İLE
Temelinde akrobatik hareketler barındıran bu dans türü, İkinci Dünya Savaşı süresince, Amerika'dan İngiltere'ye yayılır ve ilk olarak 1944 yılında, Londra'lı bir dans öğretmeni olan Victor Silvester tarafından "Jive" olarak adlandırılır. Canlı ve enerjik olmanın yanısıra, zarif bir görünüm de gerektiren bir Latin Amerikan dansı olan Jive, oldukça hareketli figürler içerir. )
- SATRANÇ TAŞLARININ DEĞERLERİNDE:
1 ile/ve/||/<>/< 3 ile/ve/||/<>/< 5 ile/ve/||/<>/< 9 ile/ve/||/<>/< SONSUZ
( Piyon. İLE/VE/||/<>/< Filler. İLE/VE/||/<>/< Atlar ve kaleler. İLE/VE/||/<>/< Vezir. İLE/VE/||/<>/< Şah. )
- SINIR ile/ve/||/<> KIYI ile/ve/||/<> UFUK ile/ve/||/<> YERYÜZÜ ile/ve/||/<> GÖKYÜZÜ ile/ve/||/<> KÜRE ile/ve/||/<> ARAF ile/ve/||/<> EŞİK ile/ve/||/<> BAĞLAÇ ile/ve/||/<> KURGU
( Önemli eşikler ve sınırlar. )
- SOLUNUM/KALP DURMASINDA:
0 - 1 dk. ile/ve/||/<>/> 0 - 4 dk. ile/ve/||/<>/> 4 - 6 dk. ile/ve/||/<>/> 6 - 10 dk. ile/ve/||/<>/> 10 dk. ve üzerinde
( [Solunum ve/ya da kan dolaşımı durduğunda]
Kalp duyarlılığı. İLE/VE/||/<>/> Beyinde hasar olasılığı azdır. İLE/VE/||/<>/> 4 ilâ 6 dakikada hücreler ölmeye başlar. Beyinde hasar olasılığı artar. İLE/VE/||/<>/> Beyinde hasar olasılığı yüksektir. İLE/VE/||/<>/> 10 dakika ve üzerinde (beyin) ölümü gerçekleşir.[Soğuk ortamda bu süre uzar.] )
( )
( Solunum durması: Solunum hareketinin durması nedeniyle gövdenin yaşamak için gereksinimi olan oksijenden yoksun kalmasıdır.
[Hemen yapay solunuma başlanmaz ise bir süre sonra kalp durması oluşur.] İLE/VE/||/<>/> Kalp Durması: Bilinci kapalı kişide, büyük arterlerden nabız alınamaması durumudur. Kalp durmasına en kısa sürede müdahale edilmezse dokuların oksijenlenmesi bozulacağından dolayı beyin hasarı oluşur. Kişide solunum olmaması, bilincin kapalı olması, hiç hareket etmemesi ve uyaranlara yanıt vermemesi, kalp durmasının belirtisidir.
)
- STEN[İng.] ile STEN[Fr. < Yun.]
( Çapı, 9 milimetre olan, İngiliz yapısı, hafif, kullanışı kolay bir tür makineli tüfek. İLE Bir tonluk bir kütleye, bir saniyede 1 metre hız artışı veren kuvvet ölçü birimi. )
( STEN vs. ... )
( ... avec STHÈNE )
- SUSMA HAKKI ve/||/<> ÂDİL YARGILANMA HAKKI ve/||/<> KENDİNE YÜKLENİLEN SUÇU ÖĞRENME HAKKI ve/||/<> SAVUNMA HAKKI ve/||/<> İFADE SERBESTLİĞİ ve/||/<> MASUMİYET GÖSTERGESİ ve/||/<> SİLAHLARIN EŞİTLİĞİ ve/||/<> AVUKAT YARDIMI ve/||/<> AYDINLATMA YÜKÜMLÜLÜĞÜ ve/||/<> HUKUK DEVLETİ İLKESİ
- TÂ[Ar.] ile TÂ'[Ar.] ile TÂ[Ar.] ile TÂ[Ar.] ile TI[Ar.]
( Eski Türkçe'deki "te" ve "tı" harflerinin Arapça'daki adı. İLE "tı" harfinin bir adı. İLE Kat, büklüm. İLE Kadar, dek, değin. İLE Osmanlı abecesinin 19. harfi olup ebced hesabında, 9 sayısının karşılığıdır. T harfini karşılar. )
- TAMPARE ile KOMA
( Tam ses iki eşit parçaya ayrılır. İLE Yarım ses, dokuz eşit olmayan parçaya ayrılır. )
- TOHUM ile/ve/||/<>/> FİLİZ ile/ve/||/<>/> FİDAN ile/ve/||/<>/> GENÇ AĞAÇ ile/ve/||/<>/> YETİŞKIN AĞAÇ ile/ve/||/<>/> ÇİÇEK VEREN AĞAÇ ile/ve/||/<>/> MEYVE VEREN AĞAÇ ile/ve/||/<>/> KORU ile/ve/||/<>/> ORMAN
( )
- UZAK DURULMASI GEREKEN KİŞİLER:
"HEP HAKLILAR" ve/||/<> "HERŞEYE, SÜREKLİ İTİRAZ EDENLER" ve/||/<> "SADECE BEN" DİYENLER ve/||/<> BAŞKALARINI DEĞERSİZ GÖRENLER ve/||/<> ÇIKARCILAR ve/||/<> İSTEDİĞİ OLMADIĞINDA TUTUM DEĞİŞTİRENLER ve/||/<> ARAMADIĞIN SÜRECE ARAMAYANLAR ve/||/<> İŞİ DÜŞMEDİKÇE TANIMAYANLAR ve/||/<> İŞİ BİTTİĞİNDE, YANINDA DURMAYANLAR
- VAROLUŞ ve/||/<> ÖLÇÜ ve/||/<> FELSEFE ve/||/<> TÜZE ve/||/<> SANAT ve/||/<> SPOR ve/||/<> BÜTÜNLÜK ve/||/<> SUSABİLMEK ve/||/<> YOK/LUK
( Saygı gerek önce
Sonra ölçü
Sonra anlayış gerek
Sonra hak gözetmek
Özen ve duyarlılık gerek
Sürekli hareket gerek
Her an bütünlük
Çoğunlukla susabilmek
Herşeyin ölçütü yok(luk)
[En sonunda, Yaşam ve İnsan/Kişilik] )
( Üzerine düşünülebilecek ve konuşulabilecekler, düşünülmesi ve konuşulması gerekenler/öncelikliler... )
- YAŞAMA ANLAMI/AMACI/NEDENİ[IKIGAI]:
SEVDİĞİN ve/+/||/∩/<>/>/<
(DÜNYANIN/TOPLUMUN) GEREKSİNİM/İ ve/+/||/∩/<>/>/<
KARŞILIĞI/MALİYETİ, İYİ OLDUĞUN/YAPTIĞIN ŞEY DOLAYI ÖDENEN/ÖDENEBİLECEK ve/+/||/∩/<>/>/<
İYİ OLDUĞUN/YAPTIĞIN
( [2'liler]
[∩: Kesişim]
[1: SEVDİĞİN | 2: GEREKSİNİM | 3: KARŞILIĞI/MALİYETİ, İYİ OLDUĞUNDAN DOLAYI ÖDENEN | 4: İYİ OLDUĞUN/YAPTIĞIN]
1 ve/∩/+/||/<> 2 = GÖREV/HEDEF(MISSION)
2 ve/∩/+/||/<> 3 = MESLEK(VOCATION)
3 ve/∩/+/||/<> 4 = UZMANLIK(PROFESSION)
4 ve/∩/+/||/<> 1 = COŞKU/TUTKU(PASSION)
ve/+/||/∩/<>/>
[3'lüler]
1 ve/∩/+/||/<> 2 ve/∩/+/||/<> 3 = Coşku/heyecan ve gönül rahatlığı fakat "kesinliğin" bulunmaması
2 ve/∩/+/||/<> 3 ve/∩/+/||/<> 4 = Rahatlık fakat boşluk duyumu
3 ve/∩/+/||/<> 4 ve/∩/+/||/<> 1 = Tatmin fakat işe yaramazlık "düşüncesi/zannı"
4 ve/∩/+/||/<> 1 ve/∩/+/||/<> 2 = Neşe, dolgunluk/doluluk fakat "servetleştirilemeyen"
ve/+/||/∩/<>/>
1 ve/∩/+/||/<> 2 ve/∩/+/||/<> 3 ve/∩/+/||/<> 4 = YAŞAMA ANLAMI/AMACI/NEDENİ[IKIGAI] )
( [2's]
[∩: Intersection]
[1: WHAT YOU LOVE | 2: WHAT THE WORLD NEEDS | 3: WHAT YOU CAN BE PAID FOR | 4: WHAT YOU ARE GOOD AT]
1 &/∩/+/||/<> 2 = MISSION
2 &/∩/+/||/<> 3 = VOCATION
3 &/∩/+/||/<> 4 = PROFESSION)
4 &/∩/+/||/<> 1 = PASSION
&/+/||/∩/<>/>
[3's]
1 &/∩/+/||/<> 2 &/∩/+/||/<> 3 = Excitement and complacency, but sense of uncertainty
2 &/∩/+/||/<> 3 &/∩/+/||/<> 4 = Comfortable but thought/"feeling" of emptiness
3 &/∩/+/||/<> 4 &/∩/+/||/<> 1 = Satisfaction but thought/"feeling" of uselesness
4 &/∩/+/||/<> 1 &/∩/+/||/<> 2 = Delight and fullness but no "wealth"
&/+/||/∩/<>/>
1 &/∩/+/||/<> 2 &/∩/+/||/<> 3 &/∩/+/||/<> 4 = REASON TO LIVE/HAVING A PURPOSE IN LIFE[IKIGAI] )
( )
( REASON TO LIVE/HAVING A PURPOSE IN LIFE[IKIGAI]:
WHAT YOU LOVE and/∩/+/||/<> WHAT THE WORLD NEEDS and/∩/+/||/<> WHAT YOU CAN BE PAID FOR and/∩/+/||/<> WHAT YOU ARE GOOD AT )
- YÜZ ile YÜZ
( Doksandokuzdan sonra gelen sayını adı ve bu sayıyı gösteren im. 100 | Kez, kere sözcükleri ile birlikte kullanılarak, yapılan işin çokluğunu abartılı bir biçimde anlatı.[Yüz kere söyledi.] İLE Başta, alın, göz, burun, ağız, yanak ve çenenin bulunduğu ön bölümü. | Keskin kenar. | Bir şeyin ön tarafta bulunan bölümü, alnaç, cephe. | Bir kumaşın dikiş sırasında dışa getirilen gösterişli bölümü. | Yastığa geçirilen kılıf. | Bir şeyin, görünün bölümünde kullanılan kumaş. | Utanma. | Birinin, görülegelen ya da umulan hoşgörürlüğüne güvenilerek gösterilen cüret. | Nedeniyle. | Yan, taraf. | Bir yapının dışa bakan düşey yüzeylerinin tümü. )
- ZEHİR ile/ve/||/<> ZEHİRLEYİCİ/ZEHİRLİ ile/ve/||/<> ZEHİRCİ
( )
( Ayrıntılarını okumak için burayı tıklayınız... )
( )
( "Arasındaki FaRkLaR neler?" yazısını okumak için burayı tıklayınız... )
- DÖL GÖZE/ZİGOT[Fr. < Yun.] ile/ve/> ÖNDÖLÜT/EMBRİYON[İng. < EMBRYO] ile/ve/> DÖLÜT/CENİN/FETÜS
( Döllenmiş hücre. İLE/VE/> 3-10 hafta arası. İLE/VE/> 10-38 hafta arası. )
( 24 haftadan sonraki doğumlarda, yaşam hakkı gereği bebekler yaşatılmaya çalışılmaktadır. )
( SPERM(ATOZOA): Boyu, kuyrukla birlikte 41-52 mikron; başı, 3-5 mikron (armuta benzer). Kuyruğunu vura vura saniyede 1-3 mm. ilerler. Tuba Fallopi'ye (16-20 cm.) 45 saniyede ulaşır. )
( Annenin 1 mm.nin 1/5'i, babanın 1 mm.nin 1/18-20'si. )
( DÖLLENME(FECUNDATIO): İlk 8 gün Tuba Uteri'de geçer. Bir yuvarlak oluşur(MORULA). )
( YUVALANMA(EMPLANTASYON) gerçekleşir. )
( BLASTUAL FAZ'I: Tüm organizma, hazırlanmaya başlar. Çok fazla fiziksel değişiklik olur. )
( Doğduğunda, ilk durumundan, 2500 kere büyük, 800 milyon kere ağırdır. )
( 1 göze/hücre, 26 milyar gözeye ulaşır. )
( ANNE KARNINDA YOLCULUK )
( )
( ... İLE Kısarak kapamak, sıkarak kapalı duruma getirmek. )
( MELFÛHA[çoğ. MELÂFÎH]: Anne karnındaki eril çocuk.
TAKLİYE: Anne karnındaki çocuğun yedinci aya doğru hareket etmesi, dönmesi. )
( ZYGOTE vs./and/> EMBRYO vs./and/> FETUS/FOETUS )
itibariyle 106 başlık/FaRk ile birlikte,
106 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(2/2)