Bugün[22 Ekim 2025]
itibarı ile 2.711 başlık/FaRk ile birlikte,
2.711 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.


Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(6/12)


- HAVZ ile ZÂT DERYASI

( ZÂT DERYASI )


- HAYAL/FANTEZİ [HEM PAYLAŞILABİLİR, HEM DE PAYLAŞILMAZ; NE PAYLAŞILIR, NE DE PAYLAŞILMAZ]


- HAYIR! ve/||/<> YAPMAYABİLECEKLERİM/İZ

( Kişi, kendini, en iyi, en kolay ve en hızlı olarak yazı aynasında tanır ve gerçekleştirir. Öncelikli olarak, iki ayrı sayfada, "HAYIR!" ve "YAPMAYABİLECEKLERİM" dizinlerini oluşturmakla başlamak gerekmektedir.[Üşenmeden, ertelemeden, vazgeçmeden, en kısa sürede başlamanızı salık veririz...] )


- HAYS[Ar.] ile HAYZ[Ar. çoğ. HİYÂZ]

( Saygı, itibar. | İlgi. İLE Bayanlarda aybaşı durumu. )


- HAYVAN:
"RİYÂKÂR DEĞİLDİR" değil İKİYÜZLÜLÜK/RİYÂKÂRLIK YAPAMAZ


- HAYYİZ[Ar.] ile/ve/||/<>/> TAHAYYÜZ[Ar.]

( Mekân, mevki, sâha. İLE/VE/||/<>/> Yer tutma, önemli bir yeri olma, saygıya/hürmete, îtibâra nâil olma. | [nesneler için] Boşlukta bir yer tutma, yer işgal etme. )


- HAZ ve/||/<>/< AZ


- HAZ ile/ve DEĞER

( PLEASURE vs./and VALUE )


- HAZ ile/ve/<>/< HAD


- HAZ ile/değil/yerine HAS

( [not] PLEASURE vs./but PURE/SPECIAL
PURE/SPECIAL instead of PLEASURE )


- HAZ ile/ve/değil/yerine/<>/> İHTİZAZ

( Gövdesel. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<>/> Zihinsel. )


- HAZ ile/değil/yerine OLGUNLUK

( Olgunluk, hazzı erteleyebilme becerisidir. )


- HAZ = PLEASURE, JOY[İng.] = PLAISIR, JOIE[Fr.] = LUST[Alm.] = LAETITIA[Lat.] = HEDONE[Yun.] = GUSTO, PLACER[İsp.]


- HAZ ile/ve YARGI

( PLEASURE vs./and JUDGEMENT )

( LAETIA cum/et ... )


- HAZER[Ar.] ile İHTİRÂZ[Ar.]


- HÂZÎZ[Ar.] ile HÂZÎZ[Ar.]

( Mutlu, mes'ud. İLE En aşağı, zîr. | Dağ eteği.[>< EVC: Zirve, doruk.] )


- HAZZ[Ar.] ile HAZ/HAZZ[Ar. çoğ. HUZÛZ, HUZÛZÂT] ile HÂZ[Ar.]

( Kesme, kısaltma. | Kazıma, yırtma, silme. İLE Hoşlanma, zevklenme, sevinç, memnunluk. Hoşa giden duygulanım, hoşlanma. | Bir şeyden duyusal ya da tinsel sevinç duyma. | Sürdürülmesi istenilen ılımlı ve doygunluk veren coşku. | Baht, tâlih, nasip, saadet, kıymet. İLE Kir, pas. )


- HAZZ[Ar.] ile KISM[Ar.]


- HAZZ[Ar.] ile NASÎB[Ar.]


- HEADQUARTERS :/yerine GENEL MERKEZ


- HECE:
VURGULU ile/ve/||/<> VURGUSUZ


- HECİN ile YOZ

( Çift hörgüçlü ve çok hızlı koşan cins deve. | Tek hörgüçlü deve. İLE Tek hörgüçlü dişil deve. | Davar sürüsü. )


- HEDONİ/HEDONIA[İng.] değil/yerine/= HAZ


- HEKSOZ ile PENTOZ

( Altı karbonlu monosakkaritler. İLE Beş karbonlu monosakkaritler. )


- HELÂHİL-NİSÂR[Ar.] ile HELÂHİL-RÎZ[Ar., Fars.]

( Öldürücü zehir saçan. İLE Öldürücü zehir saçan. )


- HELÂL ile CAİZ


- HELİKAZ ile/||/<> LİGAZ

( Helikaz açar İLE ligaz bağlar. )

( Formül: Unwind İLE join )


- HEMATEMEZ ile/||/<> MELENA

( Mide ya da yemek borusundan kan kusma. İLE/||/<> Sindirim düzeninden kanamalı dışkı. )


- HEM(AT)OPO(İ)ETİK ile HEM(AT)OPO(İ)EZ ile HEMAGLÜTİNASYON ile HEMATEMEZ ile HEMATOJEN ile HEMATOLOG ile HEMATOLOJİ ile HEMATOM ile HEMATÜRİ

( Kan yapıcı, kan oluşumu [ile ilgili]. İLE Kan yapımı, kan oluşumu. İLE Kan kümeleşimi. İLE Kan kusma. İLE Kan yapıcı, kan yoluyla. İLE Kanbilim uzmanı. İLE Kanbilim. İLE Kan toplağı. İLE Kan işeme. )


- HEMODİYALİZ ile HEMOGRAM ile HEMOLİTİK ile HEMOLİTİK ANEMİ ile HEMOLİZ ile HEMOPTİZİ ile HEMORAJİ ile HEMORAJİK ile HEMOSİTOMETRE ile HEMOSTATİK ile HEMOSTAZ

( Kan süzüm. İLE Tam kan sayımı. İLE Kan yıkımlı, kan yıkıcı. İLE Yıkımlı kansızlık. İLE Kan yıkımı. İLE Kan tükürme. İLE Kanama. İLE Kanamalı, kanama[yla ilgili]. İLE Kan sayar. İLE Kanama durdurucu. İLE Kanama durması, kanın durması. )


- HEMZ[Ar.] ile LEMZ[Ar.]

( Örtülü ayıplama. İLE İthâm ederek ayıplama. )


- HEP[Fars. < HEB] ile/değil İKİ (KEZ)

( [not] ALLWAYS vs./but TWO (TIMES)/TWICE )


- HEPİMİZ:
AYNIYIZ değil AYNI DEĞERDEYİZ


- HER İKİ KAPILARIMIZ değil İKİ KAPIMIZ


- HER SEFERİNDE değil/yerine/= DEĞME KEZ


- HERKES YAPAMAZ ile/ve/değil HERKES, HER ZAMAN (KOLAY KOLAY) YAPAMAZ


- HERKES ile HEPİMİZ

( EVERYBODY vs. ALL OF US )


- HERKEZ değil HERKES


- HERTZ ile KİLOHERTZ

( Saniyede bir titreşim yapan devirli bir olayın frekansına eşit frekans birimi. İLE Bir saniyede bin titreşimi olan elektromanyetik dalga boyu ölçüsü birimi. )


- HETEROJEN KATALİZ ile/||/<> HOMOJEN KATALİZ

( Heterojen katı yüzey, homojen çözelti tek faz. )

( Formül: Yüzey İLE bulk )


- HİÇ ABARTISIZ" değil ABARTISIZ/MÜBALAĞASIZ


- HİÇ KAÇINILMAZ değil KAÇINILMAZ


- HİÇ ŞEKERSİZ/MAKYAJSIZ değil ŞEKERSİZ/MAKYAJSIZ


- HİÇ TARTIŞMASIZ/KATKISIZ/PEŞİNATSIZ ... değil TARTIŞMASIZ/KATKISIZ/PEŞİNATSIZ ...


- HİÇ ..." ile/değil "HENÜZ ..."


- HİÇBİR ZAMAN değil/yerine/= YOK KEZ


- HİÇBİRİMİZ ile HİÇKİMSE


- HİÇKİMSEMİZ" değil HİÇBİRİMİZ


- HİCRÎ ile/ve İSKENDERÎ ile/ve MİLÂDÎ ile/ve TÜRKÎ ile/ve FARSÎ/YEZDİGER ile/ve RAKAMLA ile/ve EBCED ile/ve LUĞAZ


- HİDRASYON ile HİDROLİZ

( Su moleküllerinin bir bileşiğe eklenmesi. İLE Su moleküllerinin bir bileşiği parçalanması. )


- HİDROFİL/İK ile HİDROFOBİ ile HİDROFOBİK ile HİDROLİZ ile HİDROTERAPİ ile HİDRÖZ

( Su/nem çeken, su seven. İLE Su korkusu, su çekmezlik. İLE Sudan korkan, su çekmez. İLE Sudan korkan, su çekmez. İLE Suyla yıkım. İLE Su sağaltımı. İLE Sulu. )


- HİDROFOP/HYDROPHOBE[İng.] değil/yerine/= SU GEÇİMSİZ, SUÇEKMEZ


- HIFZ[Ar.] ile HİMÂYE[Ar.]


- HIFZ[Ar.] ile HIRÂSE[Ar.]


- HIFZ[Ar.] ile 'ILM/İLM[Ar.]


- HIFZ[Ar.] ile KİLÂE[Ar.]


- HIFZ[Ar.] ile Rİ'ÂYE[Ar.]


- HIFZ[Ar.] ile ZABT[Ar.]


- HİMALAYA TUZUNDA:
BEYAZ ile/ve/<> PEMBE

( Yemeklerde kullanılır. İLE/VE/<> Banyo ve tuz lambalarında kullanılır. )

( Hem beyaz, hem pembede, 83 nitelikli mineral bulunmaktadır. İLE/VE/<> Demiroksit ve bakır oranı daha yüksektir. )

( 70 - 80 m. derinlik ve kayalık bölgelerden çıkarılır. İLE/VE/<> Yüzeye yakın yerlerden ve bataklık altından çıkarılır. )


- HINÇ/GAYZ ile İNTİKAM

( Zayıf olan, nefret etme ve intikam alma eğilimindedir. Tembel olduğundan da, yatışır ve bu düşüncelerden vazgeçer. )

( GAYZ ile ZAHL[çoğ. ZÜHÛL] )


- HİNT OKYANUSUNDA:
ANDAMAN DENİZİ ile/ve/||/<> MALAKKA BOĞAZI ile/ve/||/<> MARTABAN KÖRFEZİ ile/ve/||/<> BENGAL KÖRFEZİ ile/ve/||/<> KANBAY KÖRFEZİ ile/ve/||/<> KUÇ KÖRFEZİ ile/ve/||/<> UMMAN DENİZİ ile/ve/||/<> UMMAN KÖRFEZİ ile/ve/||/<> BASRA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> YEMEN DENİZİ ile/ve/||/<> ADEN KÖRFEZİ ile/ve/||/<> KIZILDENİZ ile/ve/||/<> MOZAMBİK KANALI ile/ve/||/<> SOFALA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> DELAGOA KÖRFEZİ


- HİPERHİDROZ ile/||/<> ANHİDROZ

( Aşırı terleme. İLE/||/<> Terleme yetersizliği ya da hiç terlememe. )


- HİPERHİDROZ ile/||/<> ANHİDROZ

( Aşırı terleme. İLE/||/<> Terleme yetersizliği ya da terleyememe. )


- HİPERHİDROZ ile/||/<> ANHİDROZ

( Aşırı terleme. İLE/||/<> Terleme yetersizliği ya da hiç terlememe. )


- HİPERKERATOZ ile/||/<> KERATİNİZASYON

( Deride aşırı keratin birikimi ile kalınlaşma. İLE/||/<> Deri gözelerinin keratin üretmesi ve sertleşmesi süreci. )


- HİPERMETROP(İ)[Fr. < Yun. HYPER: Aşırı. | METRON: Ölçü. | OPS: Göz.] ile/ve/||/<> MİYOP[Fr. < Yun. MYEIN: Kırpmak. | OPS: Göz.] ile/ve/||/<> ASTİGMATİZMA ile/ve/||/<> PRESBİTLİK[Fr. < Yun.: PRESBYTES: Yaşlı.]

( Nesnelerin görüntüleri, ağtabakanın gerisinde kaldığından dolayı, yakını net/iyi görememe. İLE/||/<> Nesnelerin görüntüleri, ağtabakanın ön tarafında kaldığından dolayı, uzağı net/iyi görememe. İLE/||/<> Gözün saydam tabakasında meridyenlerin eşitsizliği yüzünden duru görememe durumu. | Gözdeki kornea ya da lensin düzensiz eğriliği nedeniyle bulanık görme. İLE/||/<> Gözde uyum gücünün azalması yüzünden, yakındaki nesneleri net görememe durumu. )

( * Eksen,
* Kırıcılık,
* Gelıp Geçici Hipermetropi.

İLE

* Eksen,
* Kırıcılık,
* Gelİp Geçici Hipermetropi.

İLE

* Basit,
* Kompoze/Bileşik,
* Mikst

İLE

)

( ... ile/||/<> KASR-ÜL-BASAR ile/||/<> ... ile/||/<> ... )

( FARSIGHTEDNESS/HYPERMETROPIC vs. NEARSIGHTEDNESS/MYOPIC vs. ASTIGMATISM )

( ... avec MYOPIE avec ... )


- HİPERTRİKOZ ile HİRŞUTİZM

( Aşırı kıllanma. İLE Kadında kıllanma. )


- HİPNOZ ve/||/<> "BÂTIL İNANÇ"

( İkisinde de istek, inanç ve "güvenme" vardır. )


- HİPNOZ ile/ve/||/<> HİPNOTERAPİ


- HİPNOZ ile OLUMSUZ OTOHİPNOZ


- HİPNOZDA, KİŞİNİN ...:
TELKİN ALIP ALMAMASI ile/ve/||/<>/> NARKOZ ile/ve/||/<>/> KATELEPSİ ile/ve/||/<>/> LATERJİ ile/ve/||/<>/> SOMNAMBUL


- HİPOFİZ BEZİ ile KALKANBEZİ/TİROİD BEZİ ile PARATİROİD BEZİ ile LENF BEZİ ile BÖBREK ÜSTÜ BEZİ ile PANKREAS BEZİ ile EŞEYSEL BEZ ile İÇ SALGI BEZLERİ ile GASTRİT SUYU BEZİ ile GÖĞÜS KEMİĞİ ARKASINDA BULUNAN İÇSALGI BEZİ/TİMUS

( PITUITARY GLAND vs. THYROID GLAND vs. PARATHYROID GLAND vs. ADENOID (GLAND) vs. ADRENAL (GLAND) vs. PANCREATIC GLAND vs. GONADIAL GLAND vs. ENDOCRINE GLANDS vs. PEPTIC GLAND vs. THYMUS )


- HİPOTALAMUS ve/||/<> EPİFİZ ve/||/<> HİPOFİZ

( Beyinde, tek olanlar. )

( Hz. İbrahim. VE/||/<> Hz. İshak. VE/||/<> Hz. Yakub. )


- HİPOTEZ ile/||/<> KURAM

( Hipotez, test edilecek önerme. İLE Kanıtlanmış bilgi. )

( Formül: H₀ İLE kanıt )


- HİPOTEZ ile/değil/yerine ÖRNEK


- HİPOTEZ/HYPOTHESIS[İng.] değil/yerine/= VARSAYIM


- HIRS ile/ve/<> HIZ

( GREED vs./and/<> SPEED )


- HIRSIZ değil/yerine/></< HIRSSIZ

( Hırssız kişi, hırsızlığa gerek duymaz. )


- HIRSIZ / KAPKAÇÇI

( Kapıp kaçmak yoluyla hırsızlık yapan kişi. | Üstünkörü, gereken önem verilmeyen, baştan savma, alelade. )


- HIRSIZ ile/ve/||/<> KURABİYE "HIRSIZI"

( Bir gece kadının biri bekliyordu havaalanında,
Daha epeyce zaman vardı, uçağın kalkmasına.
Havaalanındaki dükkandan bir kitap ve bir paket
kurabiye alıp, buldu kendine oturacak bir yer.

Kendini kitabına öyle kaptırmıştı ki, yine de
Yanında oturan adamın olabildiğince cüretkâr bir biçimde
Aralarında duran paketten birer birer kurabiye
Aldığını gördü, ne kadar görmemezlikten gelse de.

Bir taraftan kitabını okuyup, bir taraftan kurabiyesini yerken,
Gözü saatteydi, "kurabiye hırsızı" yavaş yavaş
Tüketirken kurabiyelerini.
Kulağı saatin tik tak larındaydı ama yine de
engelleyemiyordu tik tak lar sinirlenmesini.
Düşünüyordu kendi kendine, "Kibar biri olmasaydım,
Morartırdım şu adamın gözlerini!"
Her kurabiyeye uzandığında, adam da uzatıyordu elini.
Sonunda pakette tek bir kurabiye kalınca
"Bakalım şimdi ne yapacak?" dedi kendi kendine.
Adam, yüzünde asabi bir gülümsemeyle
Uzandı son kurabiyeye ve böldü kurabiyeyi ikiye.
Yarısını kurabiyenin atarken ağzına, verdi öteki yarıyı kadına.

Kadın, kapar gibi aldı kurabiyeyi adamın elinden ve
"Aman Tanrım, ne cüretkâr ve ne kaba bir adam,
Üstelik bir teşekkür bile etmiyor!"
Anımsamıyordu bu kadar sinirlendiğini yaşamında.

Uçağının kalkacağı duyurusu gelince bir iç çekti rahatlamayla.
Topladı eşyalarını ve yürüdü çıkış kapısına,
Dönüp bakmadı bile "kurabiye hırsızı"na.
Uçağa bindi ve oturdu rahat koltuğuna,
Sonra uzandı, bitmek üzere olan kitabına.

Çantasına elini uzatınca, gözleri açıldı şaşkınlıkla.
Duruyordu gözlerinin önünde bir paket kurabiye!
Çaresizlik içinde inledi, "Bunlar benim kurabiyelerimse eğer;
Ötekiler de onundu ve paylaştı benimle her bir kurabiyesini!"
Özür dilemek için çok geç kaldığını anladı üzüntüyle,
Kaba ve cüretkâr olan, "kurabiye hırsızı" kendiydi işte. )


- HIRSIZ ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> POLİTİK HIRSIZ

( Paramızı, şemsiyemizi, cüzdanımızı, bisikletimizi çalar. İLE/VE/NE YAZIK Kİ/||/<>/> Geleceğimizi, rüyalarımızı, yaşamımızı, emeğimizi, eğitimimizi, gülüşümüzü çalar. )

( Kişiyi seçer. İLE/VE/NE YAZIK Kİ/||/<>/> Kendimiz seçeriz. )

( Çoğunlukla polis tarafından yakalanıp cezalandırılır. İLE/VE/NE YAZIK Kİ/||/<>/> Polis tarafından korunur. )


- HIRSIZIN:
AFFI değil "AMAN"I OLMAZ!


- HİSTON ile HİSTONAZ

( DNA'nın etrafına sarıldığı proteinler. İLE Histon proteinlerini parçalayan enzimler. )


- HIYÂZ[Ar. < HAYZ] ile HIYÂZ[Ar. < HAVZ]

( Aybaşları. İLE Havuzlar. )


- HIZ ile/ve/||/<> AERODİNAMİK

( ... İLE/VE/||/<> Hareket durumunda olan bir nesne üzerinde havanın yarattığı etkiyi inceleyen bilim. | Gazların hareketini inceleyen bilim dalı. | Bu bilim alanlarıyla ilgili olan. )


- HIZ ile/değil/yerine AKIŞ


- HIZ ile/ve/||/<> ANLIK HIZ


- HIZ ile BAĞIL HIZ


- HIZ değil/yerine/>< DAYANÇ/SABIR


- HIZ ve/<> DİKKAT

( Hız, yoğun dikkat gerektirir. )

( SPEED/VELOCITY and/<> ATTENTION )


- HIZ ile/ve DİZİ/SERİ

( SPEED vs./and SWIFT )


- HIZ ile/ve/||/<>/> HAZ

( Kişinin en büyük baş belâları. )


- HIZ ile/||/<> İVME

( Hız bir cadın birim zamandaki yer değiştirmesi, ivme ise hızın birim zamandaki değişimidir. )

( v = \frac{\Delta x}{\Delta t} İLE a = \frac{\Delta v}{\Delta t} )


- HIZ ile/||/<> İVME

( Hız bir cadın birim zamandaki yer değiştirmesi, ivme ise hızın birim zamandaki değişimidir. )

( Formül: v = \frac{\Delta x}{\Delta t} İLE a = \frac{\Delta v}{\Delta t} )


- HIZ ile/ve/||/<> SIKLIK


- HIZ ve/=/||/<>/> SORUN

( SPEED/VELOCITY and/=/||/<>/> PROBLEM )


- HIZ ile/ve/||/<> SÜRAT

( Bir nesnenin birim zamanda aldığı yolun yönlü büyüklüğü. İLE/VE/||/<> Bir nesnenin birim zamanda aldığı yolun büyüklüğü. )


- HIZ(IN BAĞILLILIĞI) ile/||/<> İVME(NİN BAĞILLILIĞI)

( Birim zamanda alınan yol. İLE/||/<> Birim zamanda hızdaki değişim. )


- HIZLI ile/ve/<> ENGELSİZ


- HİZMET:
MİNNETSİZ ve/<> KÜLFETSİZ ve/<> ÜCRETSİZ ve/<> TEŞEKKÜRSÜZ


- HOMELESS :/yerine EVSİZ


- HOMOJEN KATALİZ ile HETEROJEN KATALİZ

( Katalizör ve reaktantların aynı evrede olduğu kataliz. İLE Katalizör ve reaktantların farklı evrelerde olduğu kataliz. )


- HOMOJEN KATALİZ ile/||/<> HETEROJEN KATALİZ

( Homojen aynı faz, heterojen farklı fazdadır )

( Formül: Çözelti İLE yüzey )


- HORN[İng.] değil/yerine/= BOYNUZ


- HOROZ ile BERNİYE[Ar. | çoğ. BERÂNÎ]

( ... İLE Küçük horoz. )


- HOROZ ile ÇALIHOROZU

( ... cum TETRAOUROGALLUS )


- HOROZ ile GUYANA'LI KAYA HOROZU

( ... İLE Güney Amerika'nın yağmur ormanlarında yaşarlar. )

( )

( )

( ... cum RUPICOLA )


- HOROZ ile/ve KAZ ile/ve KARGA ile/ve TAVUSKUŞU

( Şehveti simgeler. İLE/VE Hırsı simgeler. İLE/VE Tûle emeli simgeler. İLE/VE Kibri/makamı simgeler. )

( Dışarıdaki değil içteki kuşları kontrol etmek gerek. )

( Eşek de sadece açlık ve şehveti için anırır. )


- HOROZ ve KUŞ ve KOÇ

( Sultanların ve halkın meraklı olduğu hayvanlar. )


- HOROZ ile/değil ORMAN HOROZU

( ... İLE/DEĞİL Domuzgiller ailesindendir. Afrika'nın tropikal ormanlarında yaşar. Öteki domuzlara göre daha uzun bacaklı ve ince yapılıdır. Başında iki çift boynuzumsu çıkıntı vardır. Bu çıkıntılar savunma amaçlı kullanılır. Otçuldur. Meyve, kök, yumurta ve böcek gibi besinlerle beslenir. Gebelik süresi 150-180 gün arasındadır. )


- HOROZ ile/ve/<> TAVUK

( Şehveti simgeler. İLE/VE/<> ... )

( ... ile/ve/<> TOK[Tuna Bulgarları'na ait kitâbelerde] )

( Horoz ile/ve/<> Tavuk )

( image )

( DÎK/DİYK[çoğ. DİYEKE, EDYÂK] ile/ve/<> DECÂC, DİCÂC/E, DÜCÂC/E[çoğ. DÜCÜC] | DÜCÂCİYYE[: Tavukgiller] )

( HURÛS ile/ve/<> MÂKİYÂN
HÛD-İ/HÛC-İ HURÛS, LÂLEK/Â: Horoz ibiği. )

( ROOSTER vs./and/<> CHICKEN )

( GALLUS cum/et/<> GALLIN/A/E )

( EL GALLO con/y/<> LA GALLINA )

( ... avec/et/<> CRÊTE )


- HOŞ SÖZ ile/ve/<> HOŞ EYLEM

( NICE WORD vs./and/<> NICE ACTION )


- HOŞGELDİNİZ! KAĞIDINIZ KIRIK, KALEMİNİZ değil HOŞGELDİNİZ! KAĞIDINIZ, KIRIK KALEMİNİZ


- HOŞGÖRÜ/İYİGÖRÜ = MÜSAMAHA, TESAMUH = TOLERANS[İng. < TOLERANCE] = TOLÉRANCE[Fr.] = TOLERANZ[Alm.] = TALERANTIA < TOLERARE[Lat.]


- HOTOZ ile HOTOZ

( Kadınların, süs için saçlarının üstüne taktığı, çeşitli renk ve biçimde yapılmış küçük başlık. İLE Kimi kuşların başlarında bulunan tüyler. )


- HÜKÜMSÜZ değil/yerine/= GEÇERSİZ


- HUNDRED :/yerine YÜZ


- [NE YAZIK Kİ]
HUYSUZ ile/ve/||/<>/> GEÇİMSİZ


- HYPOTHESIS :/yerine HİPOTEZ


- HZ. MUHAMMED'E SEVDİRİLMİŞ OLANLAR["SEVDİKLERİ" olarak değil!]:
KOKU ve/||/<>/> DİŞİL(KADIN) ve/||/<>/> (GÖZÜMÜN NURU) NAMAZ


- İBÂDET ve NAZ


- İBTİZÂZ[Ar.] ile İBYİZÂZ[Ar.]

( Gereksinim dolayısıyla hakarete ve hor görmeye[zillete] katlanma. İLE Çok ağarma, beyazlaşma. )


- İBZÂZ[Ar.] ile İBZÂZ[Ar.]

( Semirme, yağlanma. İLE Bir şeyi gereğinden ya da istenilen miktardan az verme. )


- İÇ DENİZ ile/değil KÖRFEZ


- ÎCÂZ[Ar.] ile İCÂZ[Ar.] ile İ'CÂZ[Ar. çoğ. İ'CÂZÂT]

( Sözü kısa söyleme. | Az sözle çok anlam anlatma. İLE Bayan başörtüsü. İLE Âciz bırakma, acze düşürme. | Şaşırtma. | Mucize sayılacak kadar düzgün söyleme. | Bir benzerini yapmada herkesi acze düşürme. )


- İCAZ ile/ve/||/<> İCÂZET

( Az sözle çok şey anlatma. İLE/VE/||/<> İzin, onay, onaylama. )


- ICE :/yerine BUZ


- İCRÂ ile/ve/||/<> İNFAZ


- İDEAL GAZ ile/>< GERÇEK GAZ

( İdeal gaz yasalarına uyan gaz. İLE/>< İdeal gaz yasalarına tam olarak uymayan gaz. )


- İDEAL GAZ ile/||/<> GERÇEK GAZ

( İdeal gaz PV=nRT İLE gerçek gaz Van der Waals denklemi )

( Formül: PV = nRT (ideal) İLE (P + a/V²)(V - b) = nRT (Van der Waals) )


- İFRÂZ ile/||/<> MUKÂTAA

( Parçalara ayırma. İLE/||/<> Bir bütünün, bölümlere ayrılması ve kesim olarak belirlenmesi. [Osmanlı toprak sisteminde ya da devlete ait gelir kalemlerinin belirli bölümlere ayrılması. Daha sonra bu bölümler, belirli bir ücret karşılığında kiraya verilirdi.][Aynı zamanda bağ, bahçe, arsa durumuna getirilen ekim toprağı için verilen vergi için de kullanılırdı.]. )


- İFTİRÂS[Ar.] ile İFTİRÂZ[Ar. < FARZ]

( Yırtıp paralama, zorla yere yıkma. İLE Gerekli sayma, farz kılma. )


- İĞMÂZ[Ar.] ile İĞMÂZ[Ar.]

( Ayıplama. İLE Göz yumma, görmezlikten gelme. )


- İĞNE ile BİZ

( ... İLE Meşin gibi şeyler dikilirken iğneye yol açmak için kullanılan, bir sapa çakılmış ince çivi gibi, kalın iğne. )


- İĞNE ile/değil/< ÇUVALDIZ[< Fars. CÜVÂL-DÛZ, BENDERZ]

( Dikim sağlayan alet. İLE/DEĞİL Çuval gibi şeyleri dikmekte kullanılan büyük iğne. )

( İğneyi, başkasına; çuvaldızı, kendimize batırmalıyız! )


- İGTİMÂS[Ar.] ile İGTİMÂZ[Ar.]

( Suya dalma. İLE Gözünü yumma. )


- İGUANA ile KALAKBAŞ/TEPEGÖZ

( ... İLE Kafalarının ön tarafında üçüncü bir "göz"leri vardır. [Işığa duyarlıdır ve büyük olasılıkla gövde ısısını düzenlemeye yarar.] )

( ... İLE 100 yıldan uzun yaşayabilirler. )

( ... İLE Yeni Zelanda'nın kıyılarındaki adalarda yaşarlar. [Serin adalarda yaşayabiliyorlar.] )

( ... İLE En ilkel sürüngenlerdir. )

( ... İLE Dişleri yoktur. [Tek parça bir çene kemikleri vardır.] )

( ... İLE Kıçlarını birbirine bastırarak çiftleşirler. )

( ... İLE Dişilleri 4 yılda sadece bir kez yumurtlar ve kuluçkaları 1 yıldan uzun sürer. )

( ... İLE Yavrunun, dişil mi eril mi olduğu, yumurta sıcaklığından anlaşılır. )

( ... İLE Nüfusu 2 kat daha fazla eril üretmektedir. [toplam 55.000 kadarlardır] )

( ... İLE İpe bağlı bir topu ısırıp bırakmadıkları için yakalanırlar. [Maymunların, sadece ellerinin girebileceği büyüklükteki bir delikten muzu almak üzere sepetten çıkartmak isterken ellerinin yumruk olmasıyla ve muzu bırakmamalarıyla yakalandıkları gibi] )

( [Maori dilinde] ... ile SİVRİ SIRTLI )

( ... vs. TUATARA )

( ... cum SFENEDON ailesi )

( CYCLOPS STRENUUS )


- İHBAR ile/ve/değil İKAZ


- İHLÂL ve/> ÇILDIRI/PSİKOZ


- İHTİLÂF ile İTİRAZ


- İHTİRAS ile İTİRAZ


- İHTİSÂR[Ar.] ile ÎCÂZ[Ar.]


- İHTİSÂS[Ar. < HİSS | çoğ. İHTİSÂSÂT] ile İHTİSÂS[Ar. < HUSÛS] ile İHTİZÂZ[Ar.] ile İ'TİSÂS[Ar.]

( Duyumsama/hissetme. | Duygulanma. İLE Bir ilim ya da sanat üzerinde fazla çalışarak onda derinleşmiş olma, uzmanlık. İLE Gece gezip dolaşma, bekçilik görevi görme. )


- İHTİYAÇ ile/ve/||/<>/> İMTİYÂZ


- İHTİYÂRÎ/TAHYİRÎ HÜKÜMLER:
CEVAZ ile/ve/||/<> İBÂHE/MUBAH ile/ve/||/<> NEDB ile/ve/||/<> İSTİHSAN ile/ve/||/<> TABİÎYET ile/ve/||/<> HELÂL


- İHTİZÂZ[Ar.] ile İHTİZÂZ[Ar.] ile İHTİZÂZ[Ar.]

( Hazzetme, gönlü ferahlama. İLE Kendini alçak tutma, alçalma. İLE Titreme. | Sıçrayıp oynama, sallanma. )


- İHTİZÂZ[Ar.] ile İHTİZÂZ[Ar.] ile İHTİZÂZ[Ar. çoğ. İHTİZÂZÂT] ile İHTİSÂS[Ar.]

( Hazzetme, gönül ferahlığı. İLE Kendini alçak tutma, alçalma. İLE Titreme, deprenme. | Sıçrayıp oynama, sallanma. İLE ... )


- İHTİZÂZ değil/yerine/= KENDİNİ ALÇAK TUTMA, ALÇALMA [bkz. TEZELLÜL] | TİTREME | SIÇRAYIP OYNAMA | SALLANMA | HAZZETME, GÖNLÜ FERAHLAMA )


- II. MAHMUT ve/||/<>/> ABDÜLAZİZ ve/||/<>/> FEYZİ PAŞA/FEYZULLAH İZMİDÎ

( )


- İKÂMET/İZAZ ile/ve/değil/yerine/<> KONUK AĞIRLAMA


- ÎKÂZ[Ar.] değil/yerine/= UYARI


- [ne yazık ki]
İKİ "ÇETE":
"HIRSLI" ile/ve/||/<> HIRSIZ


- 2 GÖZ ile/ve/||/<> 3. GÖZ

( Dışa bakar. İLE/VE/||/<> İçe bakar. )

( Aklın gözüdür. İLE/VE/||/<> Anlayışın gözüdür. )

( Bilinenleri/bilinebilecekleri, anlaşılabilecekleri görür. İLE/VE/||/<> İki gözün anlayamadıklarını görür. )

( Gördüklerinden rahatsız olunabilir. İLE/VE/||/<> Şikâyet etmekten uzaklaştırır. )

( Lobsang Rampa'nın, "3. Göz" adlı kitabını da okumanızı salık veririz. )

( Kimileri, gözden içer şarabı. )


- İKİNCİ:
KEZ ile/ve/değil/||/<>/< BÖLÜM/AŞAMA


- İKİSİ DE İKİZ değil İKİZLER


- İKİZ ile/ve/değil ÇİFT


- İKTİBÂS[Ar.] ile/ve/<> İKRAZ[Ar.]

( Ödünç alma. | Alıntı. İLE/VE/<> Borç ya da ödünç verme. )


- İKTİBÂS[Ar.] ile/ve/<> İSTİKRAZ[Ar.]

( Ödünç alma. | Alıntı. İLE/VE/<> Ödünç alma, borçlanma. )


- İKTİBÂS ve MEHAZ[< AHZ | çoğ. MEÂHİZ]

( Ödünç alma. | Bir sözcüğü, tümceyi ya da bunların anlamlarını, olduğu gibi alma/aktarma. VE Bir şeyin alındığı, çıkarıldığı yer; kaynak. [Bir yapıt yazılırken başvurulan.] )


- İKTİRÂS[Ar.] ile İKTİRÂZ[Ar. < KARZ]

( Kederli olma. | Bir işe/şeye önem verme. İLE Borç alma. )


- İKTİZÂZ[Ar.] ile/ne yazık ki !İKTİZÂZ[Ar.]

( Cildin bozulması. İLE/NE YAZIK Kİ Irza geçme. )


- İLÂHİ ile/ve OLMAZSA OLMAZ

( DIVINE vs./and IF NOT HAPPENS NOTHING HAPPENS )


- İLÂHİ ile/ve OLMAZSA OLMAZ


- İLÂHİYAT-I MAHZ ile/ve İLÂHİYAT-I AKLÎ


- İLERLEME [HEM PAYLAŞILABİLİR, HEM DE PAYLAŞILMAZ; NE PAYLAŞILIR, NE DE PAYLAŞILMAZ]


- İLİM [HEM PAYLAŞILABİLİR, HEM DE PAYLAŞILMAZ; NE PAYLAŞILIR, NE DE PAYLAŞILMAZ]


- İLİM >< İTİRAZ


- İLİNEK = ARAZ = ACCIDENT[İng., Fr.] = AKZIDENZ[Alm.] = ACCIDENS[Lat.] = SYMBEBEKOS[Yun.] = ACCIDENTE[İsp.]


- İLİŞKİ:
"BAŞLAMIŞ OLAN" değilse/olmadıkça "BİTMİŞ/BİTECEK OLAN" (DA OL(A)MAZ)


- İLK KAR, YENMEZ!

( DO NOT EAT THE FIRST SNOW! )


- İLK SÖZ


- İLKBAHAR ile/ve YAZ ile/ve SONBAHAR/GÜZ/KÜZ[dvnlgttrk] ile/ve KIŞ


- İLKE = MEBDE, UMDE = PRINCIPLE[İng.] = PRINCIPE[Fr.] = PRINZIP, GRUNDSATZ[Alm.] = PRINCIPIUM[Lat.] = ARKHE[Yun.] = PRINCIPIO[İsp.]


- İLKECE BİLİNÇLİ ile/ve/||/<> İLKECE BİLİNÇSİZ

( )


- IMMOBIL/IMMOBILE[İng.] değil/yerine/= HAREKETSİZ


- IMMUTABLE[İng.] değil/yerine/= DEĞİŞMEZ


- İMPERMEABL/IMPERMEABLE[İng.] değil/yerine/= GEÇİRİMSİZ


- IMPOSSIBLE :/yerine İMKANSIZ


- İMRENMEK ile/ve TELÂHHUZ[Ar.]

( ... İLE/VE İmrenerek ağzın sulanması. )


- İMTİYÂZ[Ar.] değil/yerine/= AYRICALIK | FARKLI OLMAK


- İNAKTİF/İNACTIVE[İng.] değil/yerine/= EYLEMSİZ | ETKİSİZ


- İNANILMAZ BİR ŞEY/İŞ YAPMAMIZ ile/değil/yerine YAPTIĞIMIZ ŞEYİ/İŞİ, İNANILMAZ BİR BİÇİMDE YAPMAMIZ


- İNANMA/MA ile/ve/||/<> İTİBAR/SIZ


- İNÂYET ile HİMMET ile FEYZ


- INCREDIBLE :/yerine İNANILMAZ


- INDEPENDENT :/yerine BAĞIMSIZ


- İNEK ile MANDA/DOMBAY/SU SIĞIRI/CAMIZ/CAMIŞ/KÖMÜŞ[Fars. < GAVMİŞ]

( Genç inek: DÜVE ile Yavrusu: MALAK )

( Gebelik süreleri: 275 - 285 gündür. İLE 308 - 320 gündür. )

( [zool.] ... ile BUBALUS )

( BAKARA ile CÂMÛS )

( ... ile GÂMÛS )

( ... cum BUFFELUS )


- inj./inject.[Lat. < INJECTIO, INJICIATUR] değil/yerine/= ENJEKSİYON, ENJEKTE EDİNİZ


- İNKÂR ile/ve "BENDE OLMAZ"


- İNKAS[Ar. < NAKS]["ka" uzun okunur] ile İNKAZ["ka" uzun okunur] ile İNKAZ["ka" uzun okunur]

( Azaltma, eksiltme. İLE Küçük bir hayvanın ya da cansız bir şeyin kendine özgü bir ses çıkarması. | Atları yürümeye teşvik için çıkarılan ses. | Sakız çiğnerken çıkarılan ses. | Gövdedeki oynak yerlerin çatlaması. İLE Kurtarma/kurtarılma. )


- İNKIRAZ ile İNKISAM ile İNKITA

( Batma, dağılma, çöküş, yok olma, son bulma. İLE Bölünme, taksim edilme. | Parçalanma. İLE Kesilme, kesinti. )


- İNKOMPATIBIL/INCOMPATIBLE[İng.] değil/yerine/= UYUŞMAZ, | GEÇİMSİZ


- İNOMINA/T / INNOMINATE[İng.] değil/yerine/= ADSIZ


- İNOP./INOPERABIL/INOPERABLE[İng.] değil/yerine/= AMELİYAT EDİLEMEZ


- İNSAN KULAĞININ DUYABİLME EŞİKLERİ VE ARALIĞI:
16 - 20 Hz ile 16.000 - 20.000 Hz arasındaki sesleri duyabilir.


- İNSAN ve/<> ACZ

( Kişinin kaderi, aczdir. )


- İNSANLIK:
"SAHİP OLDUKLARIMIZ" değil PAYLAŞTIKLARIMIZ


- INSTABIL/INSTABLE[İng.] değil/yerine/= DENGESİZ


- INTEREST :/yerine İLGİ, FAİZ


- İNTİHÂZ[Ar.] ile İNTİHÂZ[Ar.]

( Fırsat gözleme, fırsatı kaçırmama. İLE Hareket etme, yola çıkma. )


- İNTİKAL[Ar.] değil/yerine/= GEÇİNÇ | GEÇİŞ | GEÇİŞSİZ


- İNTİZÂÎ TECVİZ ile/ve İHTİRAÎ TECVİZ


- İP ile FİLDEKOZ[Fr.]

( ... iLE Bir çeşit pamuk ipliği. | İskoçya ipliği denilen, ince ve sağlam pamuk ipliğinden dokunmuş olan. )


- İP ile TARAZ/DARAZ

( ... İLE Taramak. | Düz ve parlak bir kumaşın üzerinde bulunan tel tel iplik. Dokumanın taraktan geçirilirken kopan ipliklerinden oluşan kabartılar. | (Saç için) Dağınık, biçim verilmemiş, kabarık. | Taraz sözcüğü Anadolu halk ağzında daraz biçiminde de söylenir. Bu sözcüğün kökünde daralmak, sıkılmak, dağılmak, kopmak, üşümekten tüyleri dikilmek vb. anlamlar vardır. )


- İPEK ile/ve KAZZ[Ar.]

( ... İLE/VE Ham ipek. )


- İPSİZ SAPSIZ


- İPTİDAİ İTİRAZ değil/yerine/= İLK KARŞIÇIKI


- İRFAN [HEM PAYLAŞILABİLİR, HEM DE PAYLAŞILMAZ; NE PAYLAŞILIR, NE DE PAYLAŞILMAZ]


- IRMAK ile/ve GÖL ile/ve DENİZ ile/ve ANADENİZ/OKYANUS

( OKYANUS: BAHR-İ MUHİT/LEBLÂYE[KARA VE YEŞİL DENİZ] )

( ÂB-I REVÂN: Akarsu, ırmak. )

( KOKYTOS ve STYKS, yeraltı ırmaklarıdır. )

( En uzun ırmaklar:
Nil (Afrika) - 6,690
Amazon (Güney/South Amerika) - 6,570
Mississippi (Missouri) (ABD/US) - 6,212
Yangtze (Çin/China) - 5,520
Irtysh (Rusya/Russia) - 5,410
Hwang Ho (Çin/China) - 4,672
Congo (Afrika) - 4,667
Amur (Asya/Asia) - 4,509
Lena (Rusya/Russia) - 4,296
Mackenzie (Kanada/Canada) - 4,241 )

( ŞEH-RÛD ile/ve İSTEL ile/ve DERYÂ ile/ve ... )

( NEHİR[çoğ. ENHÂR] ile/ve BUHAYRA ile/ve BAHR[çoğ. BİHÂR] ile/ve UMMÂN/UKYÂNUS )


- IRREGÜLER/IRREGULAR[İng.] değil/yerine/= DÜZENSİZ


- IRREVERSİBIL/IRREVERSIBLE[İng.] değil/yerine/= GERİ DÖNÜŞSÜZ


- IRS[Ar.] ile IRZ[Ar.]

( Karı-kocadan her biri. İLE Şan ve şeref, namus, iffet. | Perde. )


- İRSÂL[Ar.] ile İNFÂZ[Ar.]


- İRTİCÂS[Ar.] ile İRTİCÂZ[Ar.]

( Gök gürlemesi. İLE Kısaltma. | Bahr-i recez'den şiir söyleme.[BAHR-İ RECEZ: Titrek.] )


- İRTİHÂS[Ar.] ile İRTİHÂŞ[Ar.] ile İRTİHÂZ[Ar.]

( Ucuz sayma/sayılma. İLE Istırap ve sıkıntı içinde bulunma, huzuru kaçma. İLE Rezil, kepâze olma. )


- İRTİKAS[Ar. < RAKS]["ka" uzun okunur] ile İRTİKÂS[Ar.] ile İRTİKAŞ["ka" uzun okunur] ile İRTİKÂZ[Ar. < REKZ] ile İRTİKÂZ[Ar.]

( Salıntı, salınım. İLE Başaşağı yuvarlanma. İLE Savaşta askerlerin birbirine karışması. İLE Saplanıp yerinde durma, dikilme. | Bağlanma. | Nabzın atması, seğirme. İLE Iztırap duyma. | Gebelikte çocuğun karında hareket etmesi. )


- İRTİMÂS[Ar.] ile İRTİMÂZ[Ar.] ile İRTİMÂZ[Ar.]

( Suya dalıcılık, dalgıçlık. İLE Iztırap içinde kıvranma. İLE Yerinden oynatıp sıçratma. | Birini koruma. )


- İŞ [HEM PAYLAŞILABİLİR, HEM DE PAYLAŞILMAZ; NE PAYLAŞILIR, NE DE PAYLAŞILMAZ]


- İŞ [HEM PAYLAŞILABİLİR, HEM DE PAYLAŞILMAZ; NE PAYLAŞILIR, NE DE PAYLAŞILMAZ]


- ISKARMOZ[İt.] ile ISKARMOZ[İt.]

( Gemilerin kaburgalarını oluşturan eğri ağaçların adı. | Kürek takmak için kayık ve sandalın yan kenarına dikine yerleştirilmiş ağaç çubuk. İLE Gövdesi yuvarlak, uzunca, pullu, burnu sivri, küçük palamut boyunda bir balık. )

( ... cum SPHYRAENA SPHYRAENA )


- İSKEMİ ile/||/<> NEKROZ

( Dokulara yeterli kan akışının olmaması. İLE/||/<> Göze ya da dokuların ölümü. )


- İŞLEM SIRASINDA:
ÜSLÜ ile/ve/<>/> PARANTEZ ile/ve/<>/> ÇARPMA-BÖLME ile/ve/<>/> TOPLAMA-ÇIKARMA

( 1. ile/ve/<>/> 2. ile/ve/<>/> 3. ile/ve/<>/> 4. )


- İŞLEV ile ÖZ


- İSPİNOZ ile ALEMDAĞ İSPİNOZU

( ... İLE Sadece İstanbul'da bulunan bir ispinoz. )


- İSPİNOZ ile GALAPAGOS VAMPİR İSPİNOZU

( ... İLE Penguenlerin kanını emiyorlar. )


- İSPİNOZ ile KETEN KUŞU

( ... İLE İspinozgillerden, güzel sesli, 13 santimetre uzunluğunda tarla ve çalılıklarda yaşayan bir kuş. )


- ISTAKOZ ile BÖCEK

( 50'yi geçen tür sayısı vardır. İLE Kıskaçsız olan türlerine Türkiye'de verilen addır. )

( Büyük bir kıskaçla 6 cm² alana 450 kg. basınç uygulayabilirler. [Uzun olan (sol) kıskaçlarını parçalamak üzere, geniş ve daha güçlü olan (sağ) kıskaçlarını da sıkıca tutmak üzere kullanırlar.] İLE Kıskaçları yoktur. )

( Çok hızlı yüzücülerdir. [Kuyruklarındaki yüzgeç sayesinde saniyede 4.5 metre katedebilirler. ] İLE ... )

( Bazıları eş ve yiyecek bulabilmek için yılda 150 kilometreden fazla dolaşabilirler. İLE ... )

( Normal koşullarda dişil ve eril ıstakozlar birbirini gördükleri an saldırırlar. [Eriller çiftleşmek üzere kaya oluklarında bekler ve sidiklerini oyuktan dışarı doğru fışkırtırlar. Dişiller kızışmaya hazır olduğunda yaklaşır ve o da sidiğini erile fışkırtır.] İLE ... )

( Eriller, dişillerin kabuğu sertleşene kadar [2 hafta] boyunca dişiyi korur ve sonra tekrar eskisi gibi düşman olurlar. İLE ... )

( Misyoner pozisyonunda çiftleşirler. İLE ... )

( Istakozun büyümesi için kabuğunu kırması gerekir. [Midelerinin içindeki azı dişleri dış iskeletin birer parçasıdır. Kendini serbest bırakabilmesi için boğazının, midesinin ve kloakının iç kaplamasını dışarı doğru itmek zorundadır.][Her ıstakoz bu süreçten başarıyla çıkamaz. Bu durum ıstakozun yaşının belirlenmesini de zorlaştırır.] İLE ... )

( Bacakları, anten ve kıskaçları yeniden çıkabilir. İLE ... )

( Ancak solungaçları nemli olduğu sürece soluk alabilirler. İLE ... )

( Susuzluğa bir hafta kadar dayanabilirler. İLE ... )

( LOBSTER[< LOPPESTRE: LOCUSTA(Lat. Çekirge) + LOPPE(İng. Örümcek)]) )

( Istakoz )

( HOMARUS VULGARIS / LANGUST cum ... )


- ISTAKOZ ile KEREVİDES/KEREVİT/KARAVİDE[Yun.]/BÖCEK

( Denizde yaşayan. İLE Tatlı suda yaşayan. )

( LOBSTER vs. CRAWFISH )

( HOMARUS VULGARIS cum ASTACUS/CAMBARUS / POTAMOBIUS FLUVIATILIS )


- İSTANBUL:
GÜNDÜZ ve/||/<> GECE

(

Galata Kulesi
Beyazıt Kulesi


Çemberlitaş


Bozdoğan Kemeri


Sultanahmet Camii


Yeni Cami


Taksim Cumhuriyet Anıtı
)

( Bektaş Musa )


- İSTANBUL ve/<>/> TEBRİZ

( Türkçe'nin en çok konuşulduğu kent. VE/<>/> Türkçe'nin en çok konuşulduğu ikinci kent. )


- İSTANBUL'UN FETHİNDEKİ BAYRAKLAR:
KIRMIZI ile/ve/<> YEŞİL ile/ve/<> BEYAZ

( Orduyu simgeler. İLE/VE/<> Dini simgeler. İLE/VE/<> Devleti simgeler. )


- İSTATİSTİKSEL HATA SAÇMA(LIK)LARI/SAFSATALARI:
YETERSİZ ÖRNEK ile/ve/||/<> TEMSİL ETMEYEN ÖRNEK ile/ve/||/<> YANLIŞ BENZETME ile/ve/||/<> YOK SAYMA ile/ve/||/<> SÜMEN ALTI ile/ve/||/<> KUMARBAZ

( FALLACY OF INSUFFICIENT SAMPLE vs./and/||/<> UNREPRESENTATIVE SAMPLE vs./and/||/<> FALSE ANALOGY vs./and/||/<> SLOTHFUL INDUCTION vs./and/||/<> FALLACY OF SLANTING vs./and/||/<> GAMBLER'S FALLACY )


- İSTER İSTEMEZ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KENDİLİĞİNDEN


- İSTER İSTEMEZ ile/ve/değil/||/<>/>< NE YAZIK Kİ


- İSTERSENİZ OLUR/YAPARSINIZ, İSTERSENİZ OLMAZ/YAPMAZSINIZ değil İSTERSENİZ OLUR/YAPARSINIZ, İSTEMEZSENİZ OLMAZ/YAPMAZSINIZ


- İSTEYEN 'ŞÖYLE' YAPAR, İSTEYEN YAPMAZ değil İSTEYEN 'ŞÖYLE' YAPAR, İSTEMEYEN YAPMAZ


- İSTİÂZA[Ar. < İVAZ] ile İSTİÂZE[Ar. < İYAZ]

( Karşılık olarak bir şey isteme. İLE Allah'a sığınma.[eûzü billâhi min-eş-şeytân-ir-racîm ya da neûzü billâh] | Sığınma. )


- İSTİÂZE[< İYAZ] -ile

( NEÛZU BİLLAH(EÛZÜBİLLÂHİMİNEŞŞEYTÂNİRRACÎM) | SIĞINMA, ALLAH'A SIĞINMA )


- İSTİFÂZA[< FEYZ] ile İSTİFÂDE


- ISTIRAP [HEM PAYLAŞILABİLİR, HEM DE PAYLAŞILMAZ; NE PAYLAŞILIR, NE DE PAYLAŞILMAZ]


- ISTIRAP:
SAĞLIKSIZ/KİRLİ ile/değil/yerine/>< SAĞLIKLI/TEMİZ


- ISTIRAP VERİCİ OLAN:
"KİM OLMADIĞIMIZ" değil KİM OLAMADIĞIMIZ


- [ne yazık ki]
İSTİSMÂR ile/ve/||/<>/> TECÂVÜZ


- İSYAN ile İTİRAZ


- İTİMATSIZ/EMNİYETSİZLİK değil/yerine/= GÜVENSİZLİK / GÜVENMEZ/LİK


- İTİMATSIZ/EMNİYETSİZ değil/yerine/= GÜVENİLMEZ


- İTİRAZ ile/ve/değil/yerine İLÂVE/EK, KATKI

( Li-kâilin en-yekûl: Güçlü bir itirazı imler; yanıtın da bu itiraza orantılı olması amaçlanır. İn kulte: Orta seviyeli bir itiraza işaret eder. Fe-in kîle: Zayıf bir itiraz olduğu anlamına gelir. La-yukâl: Çok zayıf bir karşı düşüncenin dile getirilmesinde kullanılır. )

( [not] OBJECTION vs./and/but CONTRIBUTION
CONTRIBUTION instead of OBJECTION )


- İTİRAZ ile/ve/değil/||/<>/< İTİRAF


- İTİRAZ ile/ve/<> İTİZAL


- İTİZAL ile/ve/||/<> RIFZ

Bugün[22 Ekim 2025]
itibarı ile 2.711 başlık/FaRk ile birlikte,
2.711 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(6/12)