Bugün[22 Ekim 2025]
itibarı ile 2.711 başlık/FaRk ile birlikte,
2.711 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.


Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(5/12)


- ESRARENGİZ değil/yerine/= GİZEMLİ


- EŞ/SEVGİLİ [HEM PAYLAŞILABİLİR, HEM DE PAYLAŞILMAZ; NE PAYLAŞILIR, NE DE PAYLAŞILMAZ]


- ESSİZ ile ESSİZ
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Yüzsüz, arsız, hain, utanmaz kişi. İLE Bir kaybın arkasından üzülmeyi belirten sözcük. )


- EŞSÖZ -ile


- EŞSÖZ = İADE-İ MÂNÅ = TAUTOLOGY[İng.] = TAUTOLOGIE[Fr., Alm.] = TAUTOLOGIA[Yun.] = COSA FINALIS


- ESTETİK ÖZNE ile/ve/> ESTETİK NESNE ile/ve/> ESTETİK TAVIR ile/ve/> ESTETİK HAZ ile/ve/> ESTETİK YARGI ile/ve/> DEĞER


- ETİYOLOJİ ile/||/<> PATOJEN/PATOGENEZ

( Sayrılığın nedenlerini inceleyen bilim dalı. İLE/||/<> Sayrılığın gelişim sürecini inceleyen bilim dalı. )


- ETKİ ile/ve/||/<>/> İZ


- et-TENÂKUZ ile el-AKS


- EVREN "ANLAYIŞI/KABULÜNDE":
"AÇIK" ile "DÜZ" ile "KAPALI"

( k=-1 İLE k=0 İLE k=1 )

( Ω < 1 İLE Ω = 1 İLE Ω > 1 )


- EVZÂ'[Ar. < VAZ] ile EVZAH[Ar. < VÂZIH]

( Durumlar/haller, duruşlar, tavırlar, vaziyetler. İLE Çok açık. )


- EXERCISE :/yerine EGZERSİZ


- ext. sup. alut.[Lat. < EXTENDE SUPER ALUTEM] değil/yerine/= DERİ ÜZERİNE YAYINIZ


- EYE :/yerine GÖZ


- EZBER ve/||/<> İTİRAZ


- EZELİ değil/yerine/= BİTİMSİZ


- EZELİ değil/yerine/= ESKİLİ/ÖNCESİZ


- f./ft.[Lat. < FIAT] değil/yerine/= YAP, YAPINIZ


- FACE :/yerine YÜZ


- FAGOSİT ile FAGOSİTE ETMEK ile FAGOSİTE OLMAK ile FAGOSİTOZ

( Yutar göze. İLE Yutmak. İLE Yutulmak. İLE Göze yutarlığı. )


- FAGOSİTOZ değil/yerine/= YUTMA


- [ne yazık ki]:
FAİZ ve/||/<>/>/< BİLGİSİZLİK


- FÂİZ ve/||/<>/> FÂHİŞ[çoğ. FUHUŞ]


- FÂİZ/FÂİZE[Ar. < FEVZ] ile FÂİZ[Ar. < FEVZ, çoğ. FEVÂİZ]

( İsteğine ulaşan, bir başarı kazanan, fevz bulan. İLE Ödünç verilen paraya karşı alınan kâr. | Bolluk, çokluk, taşkınlık. | Taşan, feyezan eden. )


- FAİZ ile HİZMET

( INTEREST vs. SERVICE )


- FAİZ ile/ve MÜREKKEP FAİZ


- FAİZ ile/değil RİBÂ

( ... İLE/DEĞİL Tefecilikle alınan fahiş faiz. )


- FAİZ/NEMA[Ar.] değil/yerine/= GETİRİ/ÜREM


- [ne yazık ki]:
FAİZ ile/değil/yerine/>< ÜRETİM(EKİN/KÜLTÜR)


- FÂNİ[Ar.] değil/yerine/= ÖLÜMLÜ/GELİP GEÇİCİ/KALIMSIZ


- FARZ ile FARZ-I KİFÂYE


- FARZ[Ar.] ile HATM[Ar.]


- FARZ ile/ve/değil İMAN


- FARZ[Ar.] ile KARZ[Ar.]


- FARZ ile NÂFİLE


- FARZ ile SÜNNET


- FARZ ile/ve/||/<>/> VÂCİB ( ile/ve/||/<>/> SÜNNET)

( ... İLE/VE/||/<>/> Farza yakın sünnet./Sünnete yakın farz. İLE/VE/||/<>/> ... )


- FARZ[Ar.] ile VUCÛB[Ar.]


- FASİKÜL/CÜZ ile BÖLÜM


- FAZ[Fr./İng. < PHASE] değil/yerine/= EVRE


- FAZ[Ar. < Fr. < Yun.] ile FAZZ[Ar.]

( Evre, safha. İLE Huysuz, kötü sözlü, kaba. )


- FAZ ile İKİ FAZLI

( ... İLE Aralarında, devrenin dörtte biri kadar faz farkı olan. [Aynı frekans ve genlikte, iki alternatif akım ya da gerilim.] )


- FAZLA ile/ve/değil GEREKSİZ

( [not] EXCESS vs./and/but UNNECESSARY )


- | FAZLALIK ve GEREKSİZ | ile/değil/yerine CANIMIZ

( Kenara çekilen. VE Ardımızda olan/kalan. İLE/DEĞİL/YERİNE Yanımızda olan, yanında olduğumuz. )


- FELDİSPAT[Alm.]:
POTASYUMLU | SODYUMLU | KALSİYUMLU ile DİYABAZ[Fr. < Yun.]

( Silikatlı mineral grubu. İLE Feldispatlardan, bir plajiyoklaz ile ojitten oluşmuş, yeşil renkli bir kütle. [PLAJİYOKLAZ[Fr. < Yun.]: Dilinimleri, birbirine göre eğik durumda, kalsiyum ve sodyum içeren feldispat. | OJİT[Fr. < Yun.]: Yanardağ kütlelerinde bulunan ve feldispatla birlikte bazaltların temelini kuran, piroksen cinsinden mineral madde.] )

( En önemli, silikatlı mineral öbeği. )


- FELSEFE [HEM PAYLAŞILABİLİR, HEM DE PAYLAŞILMAZ; NE PAYLAŞILIR, NE DE PAYLAŞILMAZ]


- FENOMEN ile/||/<> ÖZ

( Fenomenoloji )

( Edmund Husserl tarafından 1900 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1859-1938) (Ülke: Almanya) (Alan: Felsefe) (Önemli katkıları: Fenomenoloji) )


- FERİK[Fars.] ile PALAZ

( Hayvanların, civcivlikten çıkmış yavruları. İLE Kaz, ördek, güvercin gibi bazı kuş yavrularının, civcivlikten sonraki durumu. )


- FERMENTASYON ile GLİKOLİZ

( Oksijensiz ortamda enerji üretimi. İLE Glikozun pirüvata dönüştüğü enerji üretim süreci. )


- FETHA ile/ve KESRE/ESRE/HAFZ ile/ve HEMZE ile/ve ÖTRE/ZAMME ile/ve ŞEDDE/TEŞDÎD ile/ve TENVÎN ile/ve NASB ile/ve REF ile/ve İLLET ile/ve MEDD/E ile/ve MEDD-İ LÎN ile/ve LÎN ile/ve VAV-I ATIFA

( a ya da e [düz ve geniş ünlü] okutan üstün imi. İLE/VE/||/<> ı ya da i [düz ve dar ünlü] okutan im. İLE/VE/||/<> Elif, vav, ye, he üzerine konan işaret - gırtlak vuruşu; elifin adı. İLE/VE/||/<> o, ö, u, ü [yuvarlak ünlü] okutan ötre imi. İLE/VE/||/<> Bir yazacı çift okutan ve şedde denilen im. İLE/VE/||/<> Sözcüğün sonunu, nun gibi okutmak üzere konan iki üstün[-en], iki esre[­-in], iki ötre[-ün]. İLE/VE/||/<> Yazacın etha'lıymış gibi a ya da e'yle okunması. İLE/VE/||/<> Bir sözcüğü zammeli[ötre - yuvarlak ünlülü (o, ö, u, ü)] okuma. İLE/VE/||/<> Çeker harfleri[matres lectionis] elif, vav, ye yazaçlarından biri. İLE/VE/||/<> elif, vav, y e'yi çekerek uzatma. İLE/VE/||/<> vav ile ye sesçil imsiz[harekesiz] olup kendinden önceki yazaç üstün imi almışsa medd-i lîn olur. İLE/VE/||/<> Yumuşatarak çekme. İLE/VE/||/<> Atıf vavı. Bağlaç. Arapça ya da Farsça iki sözcüğü birbirine bağlarken, ilk sözcük ünsüzle bitmişse bu yazacı ü gibi okutur [ilim ve irfan~ilm ü irfan], ünlüyle bitmişse iki sözcüğü bağlayan vav, vü biçiminde okunur [kaza ve kader / kaza vü kader]. )


- FEVZ -ile

( KURTULUŞ, ZAFER, NECAT, MUVAFFAKİYET, SELÂMET )


- FEVZ[Ar.] ile NECÂT[Ar.]


- FEVZ[Ar.] ile ZAFER[Ar.]


- FEWER :/yerine DAHA AZ


- FEYZ ile BEREKET


- FEYZ ve EDEB


- FEYZ ile/ve/<> İSTİMDÂT[< MEDED]

( Verimlilik, gürlük, ongunluk. İLE/VE/<> İmdat isteme, yardıma çağırma. )


- FEZZ[Ar.] ile VÂHİD[Ar.]


- FİBER ile FİBRİL ile FİBRÖZ ile FİLAMENT ile FİLAMENTÖZ ile FİLİFORM ile FİLUM ile FİLUM TERMİNALE

( Lif, iplik. İLE Lifçik, iplikçik. İLE Lifli, ipliksi. İLE İplik, tel. İLE İpliksi. İLE İpliksi. İLE İplik, budun. İLE Uç iplik. )


- FİBROZİS ile/||/<> SİROZ

( Dokularda aşırı bağ dokusu oluşumu. İLE/||/<> Karaciğerin süreğen hasar görmesi ve skar dokusu oluşması. )


- FİBROZİS ile/||/<> SİROZ

( Dokularda aşırı bağ dokusu birikimi. İLE/||/<> Karaciğerin süreğen hasar görmesi ve skar dokusu. )


- FİBROZİS ile/||/<> SİROZ

( Dokularda aşırı bağ dokusu birikimi. İLE/||/<> Karaciğerin süreğen hasar görmesi ve skar dokusu. )


- FİDE ile FİLİZ

( Yastıklarda tohumdan yetiştirilip başka yerlere dikilmek üzere hazırlanan sebze ya da körpe çiçek. İLE Yeni sürmüş körpe ve küçük dal ya da yaprak. )


- FİLİZ[Yun.] ile FİLİZ[Ar.]

( Yeni sürmüş körpe ve küçük dal ya da yaprak, sürgün. İLE Ocaktan çıkarılan, işlenmemiş maden bileşiği. )


- FİLİZ[Ar. < Yun.] ile FİLİZZ[Ar. çoğ. FİLİZZÂT]

( Yeni sürmüş körpe ve küçük dal ya da yaprak, sürgün. İLE Eritilip temizlenmemiş olan altın, gümüş, bakır, demir gibi ham mâden, külçe. | Erimiş bakır. )


- FİLİZ ile/ve KIVILCIM

( "SHOOT" vs./and "SPARK" )


- FİLİZ ve/||/<> SIRIKLAMA

( ... VE/||/<> Fasulye, domates gibi bitkilerin tutunması, dallarının desteklenmesi için yanlarına sırık dikmek. | Aşırıp götürmek, çalmak. )


- FİLİZ ile TOMURCUK

( Tohumdan ya da tomurcuktan çıkan körpe ve küçük dal, sürgün, ışkın, eşkin, cımbar, çıvgın, şıvgın. İLE Bir bitkinin üzerinde bulunan ve ileride sap, çiçek ya da yaprak verecek olan filiz. | Çiçek açacak gonca. )


- FİLM/FOTOĞRAF:
SİYAH - BEYAZ ile/ve/||/<>/> RENKLİ


- filt.[Lat. < FILTRA] değil/yerine/= SÜZÜNÜZ


- FINDIK ile PALAZ

( CORYLUS AVELLANA cum ... )


- FITNAT[Ar.] ile NEFÂZ[Ar.]


- f.l.a.[Lat. < FIAT LEGE ARTIS] değil/yerine/= ALANIN YÖNTEMİNE GÖRE YAPINIZ


- FOTOĞRAF değil/yerine/= EKİZ


- FOTOMORFOZ ile FOTOSENTEZ ile FOTOŞİMİ ile FOTOTAKTİZM/FOTOTAKSİ ile FOTOTERAPİ ile FOTOTROPİZM

( Canlıların, bireyoluş sırasındaki gelişimi üzerinde, ışığın yaptığı etki. İLE Yeşil bitkilerin, ışıkta, basit bileşiklerinden, karmaşık yapılı organik moleküller yapması. İLE Fotokimya. İLE Işığagöçüm. İLE Işığın, sağaltım amacıyla kullanılması. İLE Işığadoğrulum. )


- FOTOSENTEZ ile/ve/||/<> EPİPELAJİK/ÖFOTİK KUŞAK/ZON

( ... İLE/VE/||/<> Denizlerin, fotosenteze elverecek kadar yeterince ışık alan, suyun ışık geçirgenliğine bağlı olarak birkaç metreden 200 metre derinliğe kadar uzanan bölgesi. )


- FOTOSENTEZ ile/ve FOTOTAKSİ

( ... İLE/VE Işığa doğru hareket. )


- FOTOSENTEZ ile GÖZE/SEL SOLUNUM

( Bitkilerin güneş ışığını kullanarak besin üretmesi ya da üretme süreci. İLE Gözelerin enerji üretme süreci. Besinleri moleküllerden enerjiye dönüştürme süreci. )


- FOTOSENTEZ ile KLOROFİL

( Bitkilerin güneş ışığı kullanarak besin üretme süreci. İLE fotosentez için gerekli olan yeşil pigment. )


- FOTOSENTEZ ile/ve/||/<> SOLUNUM

( * Sadece bitki gözelerinde olur. İLE/VE/||/<> Bitkisel ve hayvansal tüm gözelerde olur.
* Sadece ışık altında gerçekleşir. İLE/VE/||/<> Günün her saatinde (gece-gündüz) devam eder.
* Fotosentez sırasında su ve karbondioksit kullanılır. İLE/VE/||/<> Organik besinler ve oksijen kullanılır.
* Fotosentez sırasında oksijen açığa çıkar. İLE/VE/||/<> Solunum sonrasında su ve karbondioksit açığa çıkar.
* Güneş enerjisi kimyasal enerjiye dönüşür. İLE/VE/||/<> Kimyasal enerji, serbest iş enerjisine dönüşür.
* Ağırlık artışı olur. İLE/VE/||/<> Ağırlık azalması olur.
* Organik besinler yapılmış olur. İLE/VE/||/<> Organik besinler yıkılıp, parçalanmış olur. )

( vs./and/||/<> RESPIRATION )


- FRAKTALLERDE:
KOCH ile/ve LORENZ ile/ve MANDELBROT


- FRENCH :/yerine FRANSIZ


- ft. pulv.[Lat. < FIAT PULVIS] değil/yerine/= TOZ DURUMUNA GETİRİNİZ


- FUAD ile/ve/||/<> EPİFİZ


- FÜRÛŞ[Ar. < FERŞ] ile -FÜRÛŞ[Fars.] ile -FÜRÛZ[Fars. < EFRÛZ]

( Döşemeler. İLE Satan, satıcı. İLE Parlatan, parlak. )


- FÜYÛZÂT[< FEYZ] -ile

( BOLLUK, VERİMLİLİK, BEREKET | İLİM, İRFAN )


- G ile/ve/||/<> V ile/ve/||/<> a ile/ve/||/<> (x,y,z ile/ve/||/<> t)

( Gama. İLE/VE/||/<> Hız. İLE/VE/||/<> İvme. İLE/VE/||/<> Mekân. İLE/VE/||/<> Zaman. )


- GAİP/GAİB değil/yerine/= GÖRÜNMEZ


- GALVENİZ değil GALVANİZ


- GARAZ değil GAREZ


- GARAZ değil/yerine/= HEDEF, GAYE, MEYİL, İSTEK


- GARİZ değil GALİZ

( Kaba ve çirkin. )


- GAS :/yerine GAZ


- GAUSS İLE EİSENSTEİN İLE HURWİTZ ile/||/<> TAM SAYI HALKALARI

( Farklı sayı sistemlerindeki tam sayılar. )

( Formül: N(a+bi) = a² + b² )

( Carl Friedrich Gauss tarafından 1801 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1777-1855) (Ülke: Almanya) (Alan: Matematik) (Önemli katkıları: Sayılar teorisi, istatistik, manyetizma) )


- GAYR-I MÜMKÜN değil/yerine/= OLANAKSIZ


- GAYRİMENKUL[Ar.] değil/yerine/= TAŞINMAZ


- GAYZ -ile

( HİDDET, ÖFKE, KIZMA )


- GAYZ değil/yerine/= HINÇ


- GAZ BALON


- GAZ ile ÇAMUR GAZI

( ... İLE Aktifleştirilmiş çamurlu arıtım sürecinde açığa çıkan %70 metan ve %30 karbondioksit karışımı bir gaz yakıt. )


- GAZ[Fr. < Lat. CHAOS[Van Helmont] | "ga" uzun okunur] ile GAZ[Fr. < GAZE] ile GÂZ[Ar.]

( Normal basınç ve sıcaklıkta, olduğu gibi kalan, içinde bulunduğu kabın her yanına yayılma ve bu kabın iç yüzeyinin her noktasına basınç yapmak özelliğinde olan akışkan nesne. İLE Tül. İLE Diş. | Dişle tutma, ısırma. )


- GAZ ile GRİZU[Fr.]

( ... İLE Normal sıcaklık ve basınçta, kömür ocaklarında açığa çıkan ve büyük bölümü saf metandan oluşan, kolayca tutuşabilen gaz. )


- GAZ ve/<> KABIZLIK/İNKIBAZ


- GAZ KATI


- GAZ ile KRİPTON[Fr. < KRYPTON]

( ... İLE Atom numarası 36, atom ağırlığı 83,8 olan, atmosferde yarım milyonda bir oranında bulunan, renksiz, kokusuz bir soy gaz. [simgesi Kr] )


- GAZ ile KSENON[Fr. < XENON]

( ... İLE Atom numarası 54, atom ağırlığı 131,30 olan, havada on milyonda bir oranında bulunan, renksiz, kokusuz asal gaz. [simgesi: Xe] )


- GAZAB[Ar.] ile GAYZ[Ar.]


- GEÇEBİLEMEZ değil GEÇEMEZ


- GECELERİ BİSİKLETTE:
SİYAH ile MAVİ ile KIRMIZI ile SARI ile BEYAZ ile YEŞİL

( Görünmez. İLE 17 m.'ye kadar. İLE 24 m.'ye kadar. İLE 37 m.'ye kadar. İLE 55 m.'ye kadar. İLE 130 m.'ye kadar. )


- GEÇİLEMEZ ile/ve/değil/||/<>/< GEÇİŞTİRİLEMEZ


- GEÇİRİMLİ / BİRLEŞİMSEL ile/>< GEÇİRİMSİZ

( TRANSPARENT / COMPOSITIONAL vs./>< OPAQUE )


- GEÇİŞLİ ile/>< GEÇİŞSİZ

( TRANSITIVE vs./>< INTRANSITIVE )


- GEÇİT ile/ve KOYAK/KISIK/KLÜZ

( ... ile/ve VADİ )


- GEÇMİŞ:
"AİT OLDUĞUMUZ" değil BANA/BİZE AİT OLAN


- GEÇMİŞİN, BİZİ BIRAKMAMASI değil/yerine/></> BİZİM, GEÇMİŞİ BIRAKMAMIZ


- GEDİZ ile/değil GÖRDES


- GELENEK:
DÜZ değil KIRILMALI


- GELİNİLMEZ değil GELİNMEZ


- GEN AKIŞI ile/||/<> GENETİK DARBOĞAZ

( Gen akışı genler karışır, darboğaz populasyon küçülür. )

( Formül: Mixing İLE reduction )


- GENEL-GEÇER ile/ve/değil/||/<> DEĞİŞMEZ


- GENEL <> ÖZEL ile/ve/değil/yerine BİÇİM <> ÖZ


- GENEZ ile/ve/||/<> GENEZE

( Kolay. İLE/VE/||/<> Gizlenerek beklenilen yer. )


- GERARDO MATOS RODRIGUEZ ve EDUARDO GALEANO

( "La Comparsita" tangosunun bestecisi. VE Latin Amerika'yı şiir tadındaki yazılarıyla anlatan yazar.["Aşkın ve Savaşın, Gündüz ve Geceleri" adlı kitabını okumanızı salık veririz.] )

( İkisi de, Uruguay'lıdır. )


- GERÇEK ile/ve/değil YALANSIZ

( [not] REALITY vs./and/but WITHOUT LIE )


- GERÇEKLİK/HAKİKAT:
ÇÜRÜTEMEDİĞİMİZ ve/||/<> TÜKETEMEDİĞİMİZ


- GEREĞİNDEN ÇOK/AZ ile/değil OLABİLECEĞİNDEN ÇOK/AZ


- GEREK YOK ile/ve DEĞMEZ


- GEREKSİNİM/LER/İMİZ ve/<>/>< DEĞER/LER/İMİZ


- GEREKSİZ ile FAZLA(DAN)


- GEREKSİZ ile/ve OLUMSUZ


- GERGİNLİĞİN BÖLGELERİNDE:
BOYUN ile/ve/||/<> OMUZ ile/ve/||/<> ÜST SIRT ile/ve/||/<> ORTA SIRT ile/ve/||/<> ALT SIRT ile/ve/||/<> MİDE

( [psikolojik nedenleri] "Kendini tanımlamada korku ve bastırılmışlık." İLE/VE/||/<> "Zorunluluk ve sorumluluk." İLE/VE/||/<> "Üzüntü, keder." İLE/VE/||/<> "Güvensizlik ve güçsüzlük." İLE/VE/||/<> "Utanç, suçluluk, değersizlik." İLE/VE/||/<> "Duyguları yönetmede yetersizlik." )


- GERİDE BIRAKTIKLARIMIZ ile/ve/||/<> ELİMİZİN ALTINDAKİLER ile/ve/||/<> ULAŞAMADIKLARIMIZ

( Özlüyoruz. İLE/VE/||/<> Sıkılıyoruz. İLE/VE/||/<> Tutuluyoruz. )


- GERİDÖNÜŞÜMSÜZ değil GERİ DÖNÜŞSÜZ


- GERİSİ GELİR ile/ve/||/<> SONU GELMEZ


- GEZ ile GEZ

( Okun, kirişe geçen ucundaki kertik. | Tüfek, tabanca gibi ateşli silahlarda, namlunun gerisinde bulunan ve nişan alırken, arpacıkla birlikte göz ile hedef arasında aynı doğru üzerine getirilen kertik. İLE Yer ölçmeye yarar, düğümlü ip. | Yapı işlerinde kullanılan çekül. )


- GEZİYE ÇIKARKEN:
GİYSİLERİNİZ ve/||/<> PARANIZ

( Hazırladıklarının yarısını yanına al! VE/||/<> Bütçenin iki katını yanına al! )


- GİBBS-DUHEM ile/||/<> GİBBS-HELMHOLTZ

( G-D kompozisyon ilişkisi, G-H sıcaklık bağımlılığı. )

( Formül: SdT - VdP + Σnᵢdμᵢ = 0 )

( Josiah Willard Gibbs tarafından 1876 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1839-1903) (Ülke: ABD) (Alan: Kimya, Fizik) (Önemli katkıları: Kimyasal termodinamik, Gibbs serbest enerjisi) )


- GİRESUN ile/ve KİRAZ

( ... İLE/VE Giresun'da, dağlık bir bölgeye verilen ad. )


- GIRL :/yerine KIZ


- GİYSİ ile SALWAR KAMEEZ

( ... İLE Güney Asya'ya özgü, geleneksel giysi. )


- GİZ/SIR[Ar.] ile SIR

( Varlığı ya da bazı yönleri açığa vurulmak istenmeyen, gizli kalan, gizli tutulan şey. | İnsan usunun, yeterince açıklık getiremediği şey. | Bir işin, bir şeyin, dikkat, yetenek, deneyim ve sezgi yardımıyla kavranabilen, en zor, en ince yanı. | Bir amaca ulaşmak için kullanılan, başvurulan, özel ve gizli yazılar yazdırılan kişi. İLE Bazı nesnelere parlaklık vermek, dış etkilerden korumak, sızmalarını önlemek gibi amaçlarla sürülen, saydam ya da donuk vernik. | Aynaların arkasına ve kaplam metal eşyanın yüzüne sürülen, ince, metal tabaka. )


- GİZEMLİ ile/ve/değil/yerine BELİRSİZ

( [not] MYSTERIOUS vs./and/but UNKNOWN/INDEFINITE
UNKNOWN/INDEFINITE instead of MYSTERIOUS )


- GİZLİ ile/ve/değil/yerine/||/<> BELİRSİZ


- GLAND[İng.] değil/yerine/= BEZ


- GLİKOLİZ İLE GLUKONEOGENEZ İLE GLİKOJENEZ ile/||/<> KARBONHİDRAT METABOLİZMASI

( Şeker metabolizma yolakları. )

( Formül: C₆H₁₂O₆ → 2 C₃H₃O₃ )


- GLİKOLİZ ile/||/<> GLUKONEOGENEZ

( Glikoliz glukoz yıkımı İLE glukoneogenez glukoz sentezi )

( Formül: C₆H₁₂O₆ → 2 Piruvat + 2 ATP )


- GLİKOLİZ ile/ve/||/<>/> ÜRETİM/KREBS DÖNGÜSÜ

( Glikozun pirüvata dönüştüğü süreç. İLE/VE/||/<>/> Pirüvatın CO2 ve H2O'ya dönüştüğü süreç. )


- GLİKOZ ile FRUKTOZ

( Altı karbonlu aldoz şekeri. İLE Altı karbonlu ketoz şekeri. )


- GLİKOZ ile/ve/<> FRÜKTOZ/LEVÜLOZ[Fr.]

( ... İLE/VE/<> Meyve şekeri. )


- GÖBEK ile MERKEZ

( Ulvî ve süflî (aydınlık ve karanlık) bölgelerin birleştiği nokta. İLE ... )


- GÖBELEZ ile/ve/<> GÖCEN/GÖÇKEN

( Köpek yavrusu. İLE Tavşan yavrusu. | Kedi, domuz, köpek yavrusu. )


- GOLDBACH İLE TWİN PRİME İLE COLLATZ ile/||/<> ÜNLÜ KONJEKTÜRLER

( Çözülmemiş sayı kuramı problemleri. )

( Formül: 6 = 3+3 İLE 8 = 3+5 )


- GOLF TOPU:
PÜRÜZSÜZ değil GİRİNTİLİ

( )


- GÖLGE:
BENİMLE ile/değil BENSİZ


- GÖLGE ile/ve/||/<> İZ


- GÖLGE ile/ve KUZ

( ... İLE/VE Gölgede kalan yan. )


- GÖMLEK ile BLUZ

( CHEMISE[< KÂMİS(Ar.)] ile ... )

( [Divân şiirinde] Âşığın bağrındaki ve gövdesindeki yaralar ile kendi teni bir pîrâhen olarak düşünülür. Ayrıca sevgilinin pîrâheni aşık tarafından kıskanılır. Çünkü o, sevgiliyi sarıp kucaklamıştır. )

( PÎRÂHEN ile ... )


- GÖREMEZSİN ile/değil GÖRÜNMEZ


- GÖREMİYORUZ ile/değil/yerine PEK (FAZLA) GÖREMİYORUZ


- GÖRENEDİR GÖRENE, KÖRE NEDİR KÖRE NE? ile/ve ANLAYANA SİVRİSİNEK SAZ, ANLAMAYANA DAVUL-ZURNA AZ


- GÖRÜMCE ile BALDIZ


- GÖRÜNMEZ GÖRÜNÜR


- GÖRÜNMEZ ile/ve/<> MELEKÎ


- GÖRÜŞME/EYLEME:
"UYGUN OLDUĞUN(UZ)DA ..."
ile/ve/değil/yerine/<>/>
"UYGUN OLURSAN(IZ) ..."


- GÖSTERGE [HEM PAYLAŞILABİLİR, HEM DE PAYLAŞILMAZ; NE PAYLAŞILIR, NE DE PAYLAŞILMAZ]


- GÖVDENİN DENGESİNDE: SU ve TUZ


- GÖZ -ile

( ÖZ | ÖZ'ÜN AYNASI, KAPISI, DIŞLAŞMASI | ZÂT | "SUYUN AKMAYA BAŞLADIĞI KAYNAK" )


- GÖZ KAPAĞI ile/ve/||/<>/> PİTOZİS

( ... İLE/VE/||/<>/> Göz kapağı düşüklüğü. )


- GÖZ ve/||/<>/>/< AKIL

( Göz, odur ki; dağın arkasını göre! VE/||/<>/>/< Akıl, odur ki; başına geleni/geleceği bile! )


- GÖZ ve/<> BİLİNÇ

( Göz ve bilinç, tüm dünyayı gördüğü halde, kendini [pek] [kolay kolay] göremez. )

( EYE and/<> CONSCIOUSNESS )


- GÖZ ile/ve/değil EŞİK


- GÖZ ve/||/<>/> GÖNÜL[< GÖNENME/GÖNENÇ] ve/||/<>/> AYAK

( Gözden uzak(ırak) olan, gönülden/zihinden (de) uzak(ırak) olur. )

( Göz, dostu görendir. )

( DİLÂ: EY GÖNÜL )

( Göz, nereye bakar; gönül, oraya akar. VE/||/<>/> Gönül, nereye akar; ayak, oraya koşar. )

( EYE and/||/<>/> HEART and/||/<>/> FOOT )


- GÖZ ile/ve GÖRGÜ


- GÖZ ile/ve GÖZ KÜRESİ ile/ve GÖZBEBEĞİ ile/ve GÖZ ÇUKURU ile/ve GÖZ KAPAĞI

( Göz açık olmalı, aklını bulunduğu yere almalı. )

( "Suyun akmaya başladığı kaynak." )

( Göz, Zât'ı; geri kalanı, sıfatı simgeler. )

( Gözlerimiz hayatımız boyunca doğduğumuz andaki boyutlarında kalıyor. Burnumuz ve kulaklarımızın ise büyümesi hiç sona ermiyor. )

( Bir gözün, 1.800.000 damarı vardır. )

( EŞFÂR[Ar. < ŞÜFR]: Gözkapağının kenarları, kirpik yerleri. )

( Her bir göz, 130 milyon görme siniri hücresinden oluşmaktadır. )

( ... İLE ... İLE Gözbebeği, ilgi çekici bir nesneye baktığımızda ya da bir olaya şahit olduğumuzda, %45 oranında büyür. İLE ... İLE ... )

( Bazı örgenimizde, işlevlerinin tamamına ulaşması zaman alırken, gözlerimiz, sürekli olarak etkindir. )

( Gözler, saatte 36.000 bit bilgiyi işleyebiliyor. )

( Gözlerimiz, tüm öteki örgenlerimizden daha fazla olarak, beyin gücünün %65'inden yararlanıyor. )

( Neredeyse herkesin bir gözü, ötekinden az da olsa daha güçlüdür. )

( AYN, MEDMA'[çoğ. MEDÂMİ'] ile/ve ... ile/ve HADEKA, İNSÂN-ÜL-AYN, MANZAR[< NAZAR], MANZAR-I ÇEŞM, NOKTA-İ BÎNİŞ, BÜ-BÜ', MUKLE ile/ve MEDÂR-ÜL-AYN ile/ve ...

RÂFİ'[< REF]: Gözkapağı gibi bazı örgenleri yukarı kaldırmaya yarayan kas/adale, sinir.
TARFE: Gözkapağının bir kere açılıp kapanması. )

( DÎDE, ÇEŞM ile/ve ... ile/ve MERDÜM, MERDÜME, BÎNEK, DÎDE ile/ve ... ile/ve BÂM-I ÇEŞM[üstteki], BERG-İ ÇEŞM[BERG: Yaprak.]

BÂDÂM: Sevgilinin bademi andıran gözü. | Badem. )

( EYE vs./and EYE BALL vs./and PUPIL/APPLE OF THE EYE vs./and ORBIT/EYE HOLE vs./and EYE LID )


- GÖZ ile/ve GÖZDEKİ ANLAM VE DERİNLİK


- GÖZ ile/||/<> GÖZE

( Suyun çıktığı yer, kaynak. İLE/||/<> Gözlü, pınar, çeşme. | İlkbaharda çıkıp yazın kaybolan su. | Örme, örgü, yama. | Süzgeç. | Hücre. )


- GÖZ GÖZLÜK


- GÖZ ile/ve/<> İRİS[Yun.]

( ... İLE/VE/<> Saydam tabaka ile göz merceği arasında bulunan, ince, kasılabilen bir zardan oluşan, gözün renkli bölümü. )


- GÖZ ve/||/<> KALP

( Gülmek için!... :) VE/||/<> Sevmek için!... )

( EYE and/||/<> HEART )


- GÖZ ile KENE GÖZ

( ... İLE Çok küçük gözlü. )


- GÖZ ile/ve/=/<> KİŞİLİK/AKIL


- GÖZ ile/ve/||/<> KULAK

( Simgenin/ibretin müşterisi. İLE/VE/||/<> Sözün müşterisi. )

( Göz, dostu görendir. )

( %84 İLE/VE/||/<> %11 )

( [Renklerde dalgaboyu] 400 - 700 nm. İLE/VE/||/<> 20 - 20.000 Hz aralığı. )


- GÖZ ile/ve/<> ÖNODA

( ... İLE/VE/<> Gözde, saydam tabaka ile iris arasında kalan boşluk. )


- GÖZ ile/ve/<> ÖTEKİ ÖRGENLER

( Göz dışında, kişinin çoğu örgeni, -35 °C'de donar. )

( GÖZLER, YALAN SÖYLEMEZ!

Arabası uçuruma yuvarlanmış ve sürücünün cesedi ancak birkaç hafta sonra Ağustos ayında tesadüfen bir köylü tarafından çürümüş halde bulunabilmiş.

Ölüm nedeninin trafik kazası olduğu biliniyor fakat kazanın alkolün ya da başka bir maddenin etkisi altında meydana gelip gelmediğini saptayabilmek için otopside alınan kanda 0.80 promil gram alkol bulunmuş.

Göziçi sıvısında ise alkol bulunmadığı ayrıca uyutucu ve uyuşturucu bir madde bulunmadığı rapor edilmiş.

Cesedin çürümeye başlaması ile ortamda bulunan bakteri ve mayaların etkisi ile kan şekeri tüketilirken alkol üretilir. Ağustos sıcağında çürümenin daha hızlı olması nedeniyle kanda 1.50 promil grama kadar alkol oluşabilir.

Göziçi sıvısı anatomik özelliği nedeniyle yalıtılmış bir yapıya sahiptir ve alkol yapan bakterilerin içeriye girmesine izin vermez.

Göziçi sıvısında alkol ölçümünün önemini bilen bir uzman, gözünde alkol saptanmayan sürücünün, kanında bulunan alkolün cesedin çürümesine bağlı olarak meydana geldiğini dolayısıyla kazayı alkolün etkisi altında yapmadığını rapor eder.

Ölümden sonra bile,
Gözler, yalan söylemez! )


- GÖZ ile PETEKGÖZ

( ... İLE Eklembacaklı hayvanlarda görülen, birçok görme gözesinden oluşan göz türü. )


- GÖZ YÜZ


- GÖZ ile/ve/<> YÜZ(SURAT, VECİH, ÇEHRE, SİMA[Fars.], DİDAR)

( http://faceresearch.org )

( )

( EYE vs./and/<> FACE )


- GÖZE GÖZ


- GÖZKAPAĞI ile PTOZ

( Üst gözkapağının sarkması. )


- GÜÇ [HEM PAYLAŞILABİLİR, HEM DE PAYLAŞILMAZ; NE PAYLAŞILIR, NE DE PAYLAŞILMAZ]


- GÜÇ [HEM PAYLAŞILABİLİR, HEM DE PAYLAŞILMAZ; NE PAYLAŞILIR, NE DE PAYLAŞILMAZ]


- GÜÇSÜZ" ile/değil NARİN


- GUDDE/GLAND[İng.] değil/yerine/= BEZ


- GÜFTÂR[Fars.] ile SÖZ

( SÖZ )


- GÜFTÂR-I ŞİRİN[Fars.] değil/yerine/= "TATLI" SÖZ


- GUIDELINE[İng.] değil/yerine/= KILAVUZ


- GULAM ile/||/<> ALABEYİ ile/||/<> CANBAZ ile/||/<> MİRAHUR ile/||/<> ÇARKA ile/||/<> BELDAR ile/||/<> BOSTANCI ile/||/<> AKINCI ile/||/<> CEBELİ ile/||/<> DALKILIÇ ile/||/<> DELİ ile/||/<> FARİSAN

( Asker. İLE/||/<> Bir bölgede tüm tımarlı sipahilerin en büyük amiri. İLE/||/<> Atlı fedai asker. İLE/||/<> Has ahırın en büyük yöneticisi. İLE/||/<> Osmanlılar'da öncü görevi. İLE/||/<> Dağ geçitlerini aşan, temizleyen ve koruyan, buradan geçenlerin güvenliğini sağlayan görevliler. İLE/||/<> Sarayın ve kentin güvenliğinden sorumlu askerler. İLE/||/<> Osmanlı'nın askerî örgütlenmesinde, sınır bölgelerinde, düşman ülkelerine akınlar, baskınlar tertipleyerek yıpratma harekâtında bulunan hafif süvari birlikleri. İLE/||/<> Tımar sahiplerinin savaşa hazır olarak beslemek zorunda olduğu asker. İLE/||/<> Gönüllü olarak tehlikeli işlerde kullanılan asker. İLE/||/<> Vezir ve Beylerbeyine bağlı olarak görev yapan hafif süvari örgütünün askeri. İLE/||/<> Eyâletlerde, hudutlardaki muhafız askerler. )


- GÜNEŞ:
GAZ ve/||/<> TOZ ve/||/<> BUZ

( Güneş sistemi, yaklaşık 4.6 x 109[milyar]  yıl önce geniş bir gaz[çoğu hidrojen], toz ve buz bulutu olarak başladı. )


- GÜNEŞ ile/ve/||/<>/> YILDIZ

( ... İLE/VE/||/<>/> Güneşin %8'i kadar olduğunda. )

( Güneşin, bir yıldız olarak doğmasına, içindeki nükleer tepkime neden olmuştur.[Güneşi oluşturan nesnelerin başında gelen protonların, helyum çekirdekleri oluşturmak üzere tepkimeye girmesi de güneşin sürekliliğini sağlamaktadır.] )

( SUN vs./and/||/<>/> STAR )


- GÜPEGÜNDÜZ


- GÜRBÜZ ile GÜRBÜZ

( Cerbezeli. | Kahraman. | Anlayışlı. İLE Hilekâr. )


- GÜRS[Fars.] ile GÜRZ[Fars.]

( Açlık. | Kir, pas, leke. | Kâhkül. İLE Uzun saplı, büyük demir topuz. )


- GURUR:
"GÜÇLÜ" KILAR ve fakat MUTLU ETMEZ


- GÜRZ ile/||/<> GÜRZ-İ GİRÂN ile/||/<> BOZDOĞAN

( Uzun saplı, büyük demir topuz. İLE/||/<> İri, ağır topuz. İLE/||/<> Yeniçeriler tarafından kullanılan ve atların eyerinde asılı duran, altı toplu gürz. )


- GÜVENMEK:
"O, BUNU YAPMAZ" ile/değil/yerine "O, BUNU YAPTIYSA, BİR BİLDİĞİ VARDIR"


- GÜVENSİZ BAĞLANMADA:
KARARSIZ ile KAÇINGAN


- GÜZ ile GUZ

( Bahar. İLE Gölgede kalan, güneş almayan köşe. )


- GÜZEL SÖZ ile/ve GÜZEL EYLEM


- GÜZELLİKTE:
3 BEYAZ ve/<> 3 SİYAH ve/<> 3 KIRMIZI

( Ten, diş ve el. VE/<> Göz, kaş ve kirpik. VE/<> Yanak, dudak ve tırnak. )


- HACİZ değil/yerine/= ELKOY


- HAFIZ ile HÂFIZ

( Hıfz edici, saklayıcı. İLE Kur'ân-ı Kerim'i ezberleyen kişi. )


- HAFIZ ile HAFÎZ


- HAFIZ ile HÂFIZ

( Hıfz edici, saklayıcı. İLE Kur'ân-ı Kerim'i ezberleyen kişi. )


- HAFIZ ile/ve KUR'A HÂFIZI


- HAFÎZ[Ar.] ile RAKÎB[Ar.]


- HAFS[Ar.] ile HAFZ[Ar.]

( Biriktirme, toplama. İLE Basıklık. | Dengeli/îtidâl, aşırı olmama durumu, ölçülülük. | Arap dilbilgisinde kesre/esre imi/işareti. )


- HAİZ ile CAİZ

( Bir şeyi elinde bulunduran, taşıyan. İLE Din, yasa, töre ya da başka bakımdan işlenmesinde, yapılmasında sakınca olmayan, yapılıp işlenmesine izin verilen, uygun, yerinde sayılan, yakışık alan. )


- HAİZ[Ar.] ile HAİZ[Ar.]

( Sahip, mâlik, taşıyan. İLE Âdetini/hayzını gören hanım. )


- HÂİZ ile HÂKİM

( Sahip, taşıyan. İLE Egemenliğini yürüten, buyruğunu yürüten, sözünü geçiren. | Başta gelen, başta olan, baskın çıkan. | Duygu, davranış vb.ni iradesiyle denetleyebilen kimse. | Yüksekten bir yeri bütün olarak gören. | Yargıç. | Bilge. | Baskın. )


- HAK ile/ve/<>/< AYRICALIK/İMTİYAZ(/MÜMTAZ)[Ar. < MEYZ]

( RIGHT vs./and/<> SPECIAL PRIVILIGE )


- HAKİKAT:
ÖĞRENİLEBİLİR fakat ÖĞRETİLEMEZ

( Belki. FAKAT Asla! )


- HAKİKAT ile MECÂZ ile KİNÂYE

( Kök.(Mutabakat). İLE İkinci anlam yüklemek.(Tazammun/Akıl). İLE Hakikat ile mecâz arasında bırakmak.(İltizam). )


- HAKK:
GÖRDÜĞÜMÜZ değil GÖRDÜKLERİMİZDE YANSIR(TECELLÎ EDER)


- HAKLILIK/HAKSIZLIK:
MECAZ değil HUKUK


- HAK-SIZ ile HAKK-SIZ


- HALÂ ile HAYYİZ


- HÂLÂ ile/ve/değil/||/<> HENÜZ


- HALİ[Ar.] değil/yerine BOŞ/ISSIZ


- HÂLİS[Ar.] ile MAHZ[Ar.]


- HAM ile/ve/değil/||/<> BİÇİMSİZ


- HAMIZ[Ar.] = ASİT


- HAMR/ŞARAP ile NEBÎZ

( Aynıyla haramdır. İLE Sarhoş ediciliğiyle orantılı olarak haramdır. )

( ... İLE Hurma ya da arpadan yapılan bir çeşit içki. | Şarap. )


- HAMUR/SUZ ile/ve/=/||/<> DÜNYA


- HANDÂN[Fars.] ile HÂNDE-KÂR[Fars.] ile HANDE-RÎZ[Fars.] ile HANDE-RÛY[Fars.] ile HANDE-ZEN[Fars.]

( Gülen, gülücü, güler, sevinçli. | Sürekli gülen. İLE Gülen, gülücü. İLE Gülüp duran. İLE Güleryüzlü. İLE Gülen. )


- HANDERÎS[Ar.] ile HANDE-RÎZ[Ar.]

( Şarap, yıllanmış şarap. İLE Gülüp duran. )


- HANGİMİZ ...? ile/ve/değil KAÇIMIZ ...?


- HAREKET ile/ve/||/<> BAĞIL HAREKET/HIZ


- HARF ile/ve/<>/> HECE ile/ve/<>/> CÜZ ile/ve/<>/> TEFİLE ile/ve/<>/> VEZİN ile/ve/<>/> BAHRİ


- HARÎZ[Ar.] ile HARÎZ[Ar.]

( Güçsüz, tâkatsiz. İLE Saklanmış, hıfzolunmuş. )


- HAŞARI değil/yerine YARAMAZ

( Çok yaramaz çocuk. | Huysuz, azgın hayvan. )


- HAŞV değil/yerine SÖZ

( Uzun ve yararsız, dolma/doldurma söz. DEĞİL/YERİNE ... )


- HAT/YÜZ ile/ve/||/<>/> SÜSLEME/BEZEME/TEZYÎN

( LINEAMENT vs./and/||/<>/> ORNAMENT )


- HÂV[Ar.] ile PÜRZ[Ar.]

( Şeftalide olduğu gibi bazı meyvelerin üstündeki ince tüy. | Çuha ve benzeri kumaşların ters yüzünde bulunan tüy. İLE Kumaş tüyü/hâvı. )


- HAVLU [HEM PAYLAŞILABİLİR, HEM DE PAYLAŞILMAZ; NE PAYLAŞILIR, NE DE PAYLAŞILMAZ]


- HAVUZ ile BİRKE[Ar.]

( ... İLE Büyük havuz, küçük göl, gölcük. | Göğüs. )


- HAVUZ değil/yerine/= DOLGAN


- HAVUZ ile LOK[İng.]

( ... İLE Gemileri, farklı iki su düzeyinin birinden öbürüne aşırmak için yapılmış ara havuz. )


- HAVUZ[Ar.] ile/ve/değil PİSİN

( Etrafı çitle çevrili yer. | Suya girme. | Sakınılacak işe girişme. İLE/VE/DEĞİL Yüzme havuzu. )


- HAVUZ ile/ve SERSEBİL


- HAVZ[Ar.] ile HAVZ[Ar.] ile HAVZ[Ar. çoğ. HİYÂZ]

( Etrafı çitle çevrili yer. İLE Suya girme. | Sakınılacak işe girişme. İLE Havuz. )

Bugün[22 Ekim 2025]
itibarı ile 2.711 başlık/FaRk ile birlikte,
2.711 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(5/12)