
Z ile biten FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 2.711 başlık/FaRk ile birlikte,
2.711 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(2/12)
- ÂCİZ ile NÂÇAR
- ÂCİZÂNE[Ar. < ÂCİZ + Fars. < ÂNE] ile NÂÇİZÂNE[Fars. < NÂÇİZ]
( Gücü bir işe yetmez olan, güçsüz olarak. | Beceriksizlikle. İLE Değersiz, hiç sayılan, önemsiz, çok küçük bir şey olarak. )
- AÇMAZ ile AÇMAZ ile AÇMAZ
( Şahı koruyan taşlardan her birinin yerinden oynatılmaması durumu. İLE İçinden zor çıkılır durum. İLE Karşısındakine bir nükte ya da tekerleme söyleme olanağı veren söz. )
- AÇMAZ ile ÇIKMAZ
( [satrançta] Şahı koruyan taşlardan her birinin yerinden oynatılmaması durumu. | İçinden zor çıkılır durum. | Karşısındakine bir nükte ya da tekerleme söyleme olanağı veren söz. İLE Sonu kapalı, çıkış yeri olmayan, hiçbir yere ulaşılamayan yol, sokak. | Çözüme ulaşılamayan, çözüm yolu olmayan. )
( DIFFICULT POSITION | DILEMMA, IMPASSE | TRICK vs. FUTILE | BLIND ALLEY, DEAD-END STREET )
- AÇMAZ/ÇIKMAZ/...(PARADOKS) ile/ve/değil DÖNGÜ
- AÇMAZ/ÇIKMAZ ile/ve/değil EŞİK
- ACZ ve AH
- ACZ ve/> AŞK ve/> ACZ [tekrar]
- ACZ ile/ve/> GEREKSİNİM/İHTİYAÇ
- ACZ[Ar.] ile MEN[Ar.]
- ACZİYET ile MAĞDURİYET
- AD ile/ve/<>/< ÖZ
- ADAM "SATMIŞLIĞI/M/IZ"
değil/ne yazık ki/><
ADAM "SANMIŞLIĞI/M/IZ"
( Yoktur. DEĞİL/NE YAZIK Kİ/>< Vardır. )
- add.[Lat. < ADDE] değil/yerine/= EKLEYİNİZ
- ADEN KÖRFEZİ ve/<> KIZILDENİZ
( İkisini birbirine bağlayan, Bâbu'l-Merdep Boğazı'dır. )
- ADENOHİPOFİZ değil/yerine/= ÖN HİPOFİZ
- ADHIZ ile/||/<> ADHIZ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Yüksek yer, başka yüksek şeyler. İLE/VE/||/<> Geçit vermeyen. [dağ] )
- ADİAFOREZ[Fr.] değil/yerine/= TERLEME YETERSİZLİĞİ/YOKLUĞU
- ADİPOSİR[Fr.] ile ADİPOZ[Fr.]
( Kadavraların çürümesi sırasında lipitlerin bozulması sonucu ortaya çıkan amonyaklı sabun. İLE Yağ dokusu. | Göze dokusunun aşırı yağ yüklenmesiyle belirgin sayrılıklı durum. )
- ADİPOZ ile/||/<> ADİPOZ DOKU
( Yağlı. İLE/||/<> Yağ dokusu. )
- admov[Lat. < ADMOVE] değil/yerine/= EKLEYİNİZ, KATINIZ
- ADSIZ ile/ve/||/<> ATSIZ
- AFEBRİL değil/yerine/= ATEŞSİZ
- AFEREZ[Fr.] ile AFEREZ
( Sözcük başındaki bir sesin düşmesi, ön ses düşüm. İLE Kan/aferez bağışı. )
- AFİTAL[Fr.] değil/yerine/= BİTKİSİZ
- AFOKAL değil/yerine/= ODAKSIZ
- AFOROZ[Yun.]["AFAROZ" değil!] ile/ve/değil/||/<>/< REFÜZE[İng./Fr. REFUSE] (ETMEK/OLMAK)
( Hristiyanlıkta kilise tarafından verilen topluluktan kovma cezası. | Dışlamak, darılmak, konuşmamak. Darılıp biriyle konuşmama, ilgiyi kesip kendinden uzaklaştırma. | Birini sergilediği olumsuz eylemleri nedeniyle toplum ya da bir topluluktan dışlama. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Reddetmek, geri çevirmek, kabul etmemek. )
- AĞ[Azr.] = BEYAZ[Tr.]
- AĞACI:
[ne yazık ki]
!KESERSENİZ ile/değil/yerine/>< KESMEZSENİZ
( Kazık kalır, üstüne oturursunuz. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Gölge olur, altına oturursunuz. )
( )
- AGALYA[Yun.] değil/yerine/= YAVAŞ, GÜRÜLTÜSÜZ, SESSİZ
- agit.[Lat. < AGITA] değil/yerine/= SALLAYINIZ, ÇALKALAYINIZ
- AĞIZ ile AĞIZ
( Yüzde, avurtlarla iki çene arasında, selenin çıkmasına, soluk alıp vermeye ve besinleri almaya yarayan boşluk. | Bu boşluğun, dudaklarla çevrelendiği bölümü. | Kapların ya da içi boş şeylerin açık yanı. | Bir suyun, denize ya da göle döküldüğü yer. | Koy, körfez, liman, yol gibi yerlerin açık yanı. | Birkaç yolun birbirine kavuştuğu yer, kavşak. | Kesici aletlerin, keskin yanı. | Bir anadilin konuşulduğu sınırları içinde, bölgelere ve sınıflara göre değişen söyleyiş özelliği, şive. | Birini yanıltmak, kandırmak amacıyla, dolambaçlı bazı sözler söyleme özelliği. | [müzik] Bir bölgenin ezgilerinde görülen özelliklerin tümü. | Bir akarsuyun göle ya da denize döküldüğü yer, munsap. | Bazen, "kez" anlamına gelir. [İlk ağızda, paranın yarısını ödedi.] | Tehlikeli şeyler/durumlar için pek yakın yer. [Topun/uçurumun ağzında.] İLE Yeni doğurmuş memelilerin ilk sütü. )
( MOUTH vs. MOUTH )
- AĞIZ ile/||/<> AĞIZ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Irmağın, su tulumunun, kuyunun ya da testinin ağzı. İLE İnsan ya da hayvanın ağzı. )
- AĞIZ ile AVURT/BEC[Fars.]
( ... İLE/VE/<> Ağzın içi, avurt. )
- AĞIZ ile/ve DİL
( MOUTH vs./and TONGUE )
- AĞIZ ile/ve/<> DUDAK/LAR
( [Divan şiirinde] YÂKUT, FİKR-İ DEHÂN ile/ve ... )
( NUN harfi ve NOKTA ile simgelenir. İLE/VE ... )
( Ağızda, 6 - 10 milyon bakteri bulunmaktadır. )
( HASREME: Üst dudağın, alt dudak üzerine taşması.
BUZRA: Üst dudağın ortasından dışarı doğru taşan et parçası. )
( BERFÛZ/BERFÛS: Ağzın dış kenarı, dudakların çevresi.
DEHÂN-I TENG: Küçük ağız.
NEMEK-DÂN[Fars.]: Sevgilinin dudağı. )
( FEM ile/ve ŞEFE/TEYN, BÂSİA[: Çok kırmızı dudak.] )
( DEHÂN/DEHEN, FEM ile/ve LEB, LA'L )
( MOUTH vs./and LIP/S )
- AĞIZ ile/ve/değil EŞİK
- AĞIZ ile/ve/değil GAGA
( İnsanda. İLE/VE/DEĞİL Kuşlarda/hayvanlarda. )
( [not] MOUTH vs./and BEAK )
- AĞIZ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KULAK
( Daha az konuşmak üzere/için. İLE/VE/||/<>/< Daha çok dinlemek üzere/için. )
( Bir. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< İki. )
( [not] MOUTH vs./and/but/||/<>/< EAR
EAR instead of MOUTH )
- AĞLIYORSUNUZ ile/ve/değil/||/<>/> ALIYORSUNUZ
- AGRANÜLOSİTOZ ile/||/<> LÖKOPENİ
( Kanda granülosit adı verilen beyaz kan gözelerinin ciddi biçimde azalması. İLE/||/<> Kanda toplam beyaz kan gözelerinin azalması. )
- AGRANÜLOSİTOZ ile/||/<> LÖKOSİTOZ
( Kanda granülosit adı verilen beyaz kan gözelerinin sayısının ciddi biçimde azalması. İLE/||/<> Kanda beyaz kan gözelerinin sayısının artması. )
- AHBÂS[Ar. < HABS] ile AHBÂZ[Ar. < HUBZ]
( Su bentleri. | Su bentleriyle meydana getirilen havuzlar. | Hapisler, zindanlar. | Gayr-i meşrut vakıf durumunda bulunan topraklar ya da binâlar. İLE Ekmekler. )
- ÂHİYÂNE[Fars.] değil/yerine/= BOĞAZ
- AHKÂM-I İSLÂMİYYE:
FARZ ile/>< HARÂM
( İnsana/kişiye yararlı şeylerin yapılması. İLE/>< Zararlı olanları yapmaması. )
- AHLÂK ile/ve OLMAZSA OLMAZ
( MORALS vs./and IF NOT HAPPENS NOTHING HAPPENS )
- AHLÂK ile/ve/<> ÖZ
( MORALS vs./and/<> ESSENCE )
- AHLÂK ile/ve/<> SÖZ
( MORALS vs./and/<> WORD/PROMISE )
- AHLÂKSAL OLAN/OLABİLEN:
"NE YAPTIĞIMIZ/YAPMADIĞIMIZ" değil NEYE DAYANARAK, NE YAPTIĞIMIZ VE YAPMAYABİLECEĞİMİZ
- [ne yazık ki]
AHLÂKSIZ ile İKİ KERE AHLÂKSIZ
( Bir kişi, dindar bilindiği halde, ahlâklı değilse, ya bâtıl bir inanca, "din" adı vermektedir, ya da sahtekârdır. )
- AHLÂKSIZ ile/değil KÖTÜ AHLÂKLI
- AHMES[Ar.] ile AHMEZ[Ar.]
( Kuvvetli, en yiğit kişi. | Katı [yer]. İLE Sağlam, çok sağlam ve dayanıklı. | Suyun içinde sürekli açılıp kapanan ve "denizağzı" denilen bir hayvan. )
- AHNIT ile AHRAZ
( Sakat, hasta, kötürüm. | Akılsız, aptal. İLE Dilsiz, sağır ve dilsiz. )
- AHRAS[Ar.] ile AHRÂS[Ar. < HÂRİS] ile AHRAZ[Ar.]
( Dilsiz. İLE Koruyucular, muhafızlar. İLE Kirpikleri dökülmüş, çipil gözlü kişi. )
- AHZ U KABZ ile/||/<> AHZ U İTÂ
( İki sözcük de almak anlamına gelir. İLE/||/<> Alıp verme. )
- AHZ[Ar.] ile İTTİHÂZ[Ar.]
- AHZ[Ar.] ile TENÂVÜL[Ar.]
- AK ile BEYAZ
- AKANTOLİZ[Fr.] ile AKANTOZ[Fr.] ile AKANTOSİTOZ[Fr.]
( Deri dokusu bozukluğu. İLE Üst deride bir katmanın kalınlaşması. İLE Alyuvarların yapısal bozukluğu. )
- AKDENİZ ile/ve/||/<> KARADENİZ
( BAHR-İ SİYAH ile/ve/||/<> BAHR-İ SEFİD )
- AKDOĞAN ile ŞÂHBÂZ[Fars.]
( ... İLE İri bir tür akdoğan. | Çevik ve becerikli. | Yiğit, kahraman, mert kişi. )
- AKIL [HEM PAYLAŞILABİLİR, HEM DE PAYLAŞILMAZ; NE PAYLAŞILIR, NE DE PAYLAŞILMAZ]
- AKIL İLE ...:
ŞİİR YAZILMAZ ve/fakat ŞİİRE DÜZEN VERİR
- AKIL ve/||/<> MERKEZ ve/||/<> GÜNEŞ ve/||/<> ATEŞ ve/||/<> PİRAMİT ve/||/<> TENNÛRE ve/||/<> TANDIR ve/||/<> RAHMAN/RAHİM
- AKILSIZ"/"KAFASIZ" ile YETERSİZ(/DÜŞÜNCESİZ)
- AKİTLERDE:
SAHİH >< FASİT ile/ve/||/<> MÜNÂKİT >< GAYR-I MÜN'AKİT ile/ve/||/<> NAFİZ >< GAYR-I NAFİZ ile/ve/||/<> LÂZIM >< GAYR-I LÂZIM
- AKİZ değil/yerine/= EDİNİLMİŞ
- AKOLİ[Fr.] ile AKOLİOZ[Fr.]
( Karaciğerin, safra salgısını durdurması. İLE Mantarların neden olduğu bir deri sayrılığı. )
- AKOLİK değil/yerine/= SAFRASIZ
- AKÖZ değil/yerine/= SULU, SUDAKİ
- AKRO-... ile/||/<> AKRODİNİ ile/||/<> AKROMEGALİ ile/||/<> AKROPARESTEZİ ile/||/<> AKROSİYANOZ ile/||/<> AMPÜTASYON ile/||/<> AMPÜTE ETMEK
( Uc. İLE/||/<> Uc ağrısı. İLE/||/<> Uc irileşimi. İLE/||/<> Uc karıncalanması. İLE/||/<> Uc morarımı. İLE/||/<> Uc kesimi | kopma. İLE/||/<> Uc kesme. )
- AKRODİNİ ile/||/<> AKROMEGALİ ile/||/<> AKROSİYANOZ
( Uclarda ağrı. İLE/||/<> Uc irileşmesi. İLE/||/<> Uclarda morluk. )
- AKSİYOM ile TEZ
( AXIOM vs. THESIS )
- AKTİNODERMATOZ[Fr.] ile AKTİNOGRAF[Fr.] ile AKTİNOLOJİ[FR./İNG.] ile AKTİNOMETRE[Fr.] ile AKTİNOMETRİ[Fr.] ile AKTİNOSKOPİ[Fr.] ile AKTİNOTERAPİ[Fr.] ile AKTİNOTROPİZM[Fr.] ile AKTİNYUM[Yun.]
( Güneş ışınları etkisiyle oluşan bir deri sayrılığı. İLE Kaydedici ışınım ölçer. İLE Güneş ışınlarının insan gövdesindeki etkilerini inceleyen bilim dalı. İLE Işınım ölçer. İLE Işınım ölçümü. İLE Karanlık bir odada, ışık kaynağı ile aydınlatılan örgenlerin saydamlığının incelenmesi. İLE Mor ötesi ışınların sağaltım amacıyla kullanılması. İLE Bitkilerin tek yönden gelen ışık etkisiyle o yana doğru büyümesi. İLE Radyoaktif bir öğe. )
- AKUAMARİN ile/||/<> TOPAZ
( Açık mavi renkte bir beril türü. İLE/||/<> Çeşitli renklerde bulunabilir. )
( Mohs Sertlik Derecesi: 7.5-8 İLE/||/<> 8
Işık Kırma İndisi: 1.57-1.58 İLE/||/<> 1.61-1.62
Rengi: Açık mavi İLE/||/<> Sarı, mavi, pembe
Molekül yapısı: Be³Al²Si6O08 İLE/||/<> Al²SiO4(F,OH)² )
- AKVÂZ[Ar.] -ile
( Kum tepeleri. )
- ALAFRANGA[Fr.] ile ALAFRANSEZ[Fr.] ile ALAGREK[Fr.] ile ALAJAPONE[Fr.] ile ALAMAROKEN[Fr.] ile ALAMERİKAN[Fr.] ile ALANGLEZ[Fr.] ile ALARUS[Fr.] ile ALATURKA[Fr.]
( Avrupa biçimi. İLE Fransız biçimi. İLE Yunan biçimi. İLE Japon biçimi. İLE Fas biçimi. İLE Amerika biçimi. İLE İngiliz biçimi. İLE Rus biçimi. İLE Türk biçimi. )
- ALÂMETTE:
MAHZ ile/ve/||/<> İLLET ANLAMINDA ile/ve/||/<> ŞART MAKAMINDA ile/ve/||/<> MECÂZEN
- [ne yazık ki]
ALÇAK/PESPAYE[Fars.] ile/ve/||/<> İLKESİZ
( Alçak, aşağılık. İLE/VE/||/<> Temel bilgisi ve düşüncesi olmayan. )
- ALDIRMAZ ile/ve/<> KALDIRMAZ
( Köleleştirince. İLE/VE/<> "Köle!" deyince. )
- ALEM ile REMZ ile NİŞÂNE
( Bayrak. İLE Simge. )
- ALENÎ[Ar.] ile ÂŞİKÂR[Ar.] ile ÂYÂN[Ar.] ile BÂRİZ[Ar.] ile BEDİHÎ[Ar.] ile DEFİSİTER ile MUBÎN ile MÜNHAL[Ar.] ile MÜSTEHCEN[Ar.] ile SARÎH[Ar.] ile ÜRYÂN[Ar.] ile VÂZIH[Ar.]
( Açık. )
- ALINDI/MAKBUZ[Ar.] ile ALINTI/İKTİBAS[Ar.]
( Para vb. bir şeyin teslim alındığını gösteren belge. İLE Bir yazıya, başka bir yazarın yazısından alınmış parça, aktarma. | Başka bir dilden alınmış sözcük. )
- ALIŞMIŞ, KUDURMUŞTAN BETERDİR ile/ve/||/<> ALIŞMAMIŞ GÖTTE DON DURMAZ
- ALKALİ METAL ile/||/<> ALKALİFİL ile/||/<> ALKALOİD ile/||/<> ALKALOZ
( Periyodik tablonun birinci öbeğinde[dikey] yer alan metaller.[Fransiyum dışındaki alkali metallerin tamamı, yumuşak yapıda ve parlak görünümdedir.][Kolaylıkla eriyebilir ve uçucu duruma geçebilir. Öteki metallerle karşılaştırıldığında, özkütleleri oldukça düşüktür. Bağıl atom kütleleri arttıkça, erime ve kaynama noktaları da düşüş gösterir. Elektrik ve ısı iletkenlikleri fazladır. Fransiyum[Fr], Lityum[Li], Potasyum[K], Rubidyum[Rb], Sezyum[Cs], Sodyum[Na] İLE/||/<> Yüksek pH değerlerinde yani pH 10 gibi aşırı bazik ortamlarda üreyebilen ve gelişebilen mikrop sınıfı. İLE/||/<> Azot ve heterosiklik halka içeren, çoğunlukla fizyolojik olarak etkin ve alkali olan ikincil metabolitler.[Bağımlılık yapabilme özellikleri bulunmaktadır.] İLE/||/<> Kanın asit-baz dengesinin belirli sorunlar nedeniyle bazik olması durumu.[Sağaltılmazsa ölümcül olabilir.] )
- ALKALOZ/ALKALOSIS[İng.] değil/yerine/= KAN ASİTSİZLİĞİ
- ALLAH:
HÜSN-Ü MUTLAK ve/ya da HAYR-I MAHZ ve/ya da BAHR-I ÂMÂ
- ALLAH'I BİLMEZ ile/ve/değil KENDİNİ BİLMEZ
- ALONE :/yerine YALNIZ
- ALTIN ile YALDIZ
( ... İLE Eşyaya, altın ya da gümüş görünüşü vermek için kullanılan, sıvı ya da yaprak durumundaki altın, gümüş ve bunların taklidi olan madde. | Bu madde ile eşyalara yapılan süs. | Aldatıcı dış görünüş, göz boyama. )
- ALTIPLANO ile LA PAZ
( ... İLE Bolivya'nın başkenti La Paz, Altiplano'dan 434 m. düşük rakımda kurulmuş olması nedeniyle, soğuk dağ rüzgârlarına karşı nispeten daha korunaklıdır. )
( ... İLE Güney Amerika'nın, güneşe en yakın kenti ve dünyanın en yüksek başkentidir. )
( ... İLE Yüksek rakım nedeniyle, La Paz'a giden turistler halsizlik çekmektelerdir.[La Paz'a gidip de, yükseltinin yarattığı hastalıktan dolayı ölen diplomatların gömüldüğü bir "Büyükelçi Mezarlığı" da varmış.] )
( ... İLE Deniz seviyesinden yükseklik, kentin bir bölümünde 4000 m.'ye yakın, öbür bölümünde ise 3200 m. kadar. Yani, aradaki fark yaklaşık 1 km. Bu yüzden, sıcaklık ve bitki örtüsünde olduğu kadar, ekonomik ve toplumsal etkinliklerde de büyük farklar görülüyor. Düşük gelirli ailelerin yaşadığı mahalleler ve sanayi bölgesi, yüksek kesimlerde; orta halli ailelerin yerleşim bölgeleri ise daha alçak olan kesimde yer alıyor. Ama arada ters bir orantı var. Zenginlik arttıkça, "aşağılar" tercih ediliyor. La Paz'da, "yukarıdakiler"in sayısı, "aşağıdakiler"den çok fazla. Yani yoksulluk, "zirve"ye ulaşmış durumda. )
- AMAROZ[Fr.] değil/yerine/= BAKAR KÖRLÜK
- AMETİST ile/||/<> TURKUAZ
( Mor renkli bir kuvars türü. İLE/||/<> Mavi-yeşil renkli bir fosfat. )
( Mohs Sertlik Derecesi: 7 İLE/||/<> 5-6
Işık Kırma İndisi: 1.54-1.55 İLE/||/<> 1.61-1.65
Rengi: Mor İLE/||/<> Mavi-yeşil
Molekül yapısı: SiO² İLE/||/<> CuAl6(PO4)4(OH)8·4H²O )
- AMFİARTOZ ile/||/<> AMFİPATİK ile/||/<> AMFİZEM
( Çok az ya da özel durumlarda oynayabilen eklemler.[Kalça ve omurga arasındaki eklemler] İLE/||/<> Birbirine zıt, hidrofobik ve hidrofilik molekülün birlikte bulunması.[Yağların bu yapıda olması, canlılığın su içinde başlaması için önemlidir.] İLE/||/<> Dokularda normal durumların dışında hava bulunmasına bağlı genişleme.[Genellikle akciğerde görülür. Özellikle KOAH sayrılarında rastlanma sıklığı yüksektir.] )
- AMFİARTROZ[Fr.] değil/yerine/= YARI OYNAR EKLEM
- AMİDA ile/ve NAMAZ
( Yahudilik'te. İLE/VE İslâm'da. )
( 3 rekat. İLE/VE 5 rekat. )
- AMİLAZ[Fr. < AMYLASE] ile/||/<> AMİLOZ[Fr.] ile/||/<> ENZİM[Fr. < ENZYME]
( Bir kimyasal tepkimeyi gerçekleştiren ve onu hızlandıran, çoğunlukla protein yapısında olan organik nesne. İLE/||/<> Nişastasının %20'sini oluşturan, boyanabilir nesne. | Dokuların özel bir nesneyle dolmasından ileri gelen sayrılık. İLE/||/<> Nişastayı parçalayarak şekere çeviren bir enzim. )
- AMNİYON/AMNİYOS ile/||/<> AMNİYON SIVISI ile/||/<> AMNİYOSENTEZ
( Sürüngenlerde, kuşlarda ve memelilerde dölütü[embriyoyu] saran ve içinde amniyon sıvısı bulunan zar.[Karada yumurtlayan hayvanların tümünün yumurtasında da bulunan amniyon, balıkların ve kurbağagillerin yumurtalarında yoktur.] İLE/||/<> Amniyon kesesi içinde bulunan ve dölütün[embriyonun] nemli, su içeren bir ortamda yüzmesini sağlayan sıvı. İLE/||/<> Genellikle gebeliğin ikinci ya da üçüncü evresinde/trimesterinde yapılan doğum öncesi test.[Fetüsteki Down Sendromu gibi genetik bozukluklar ya da kromozonal bir durum olup olmadığının tanımlanabilmesi için kullanılır. Amniyosentez sırasında fetüsü çevreleyen amniyotik keseden az miktarda amniyotik sıvıyı çıkarmak için ince bir iğne kullanılır. Bu sıvı örneği daha sonra laboratuvarda test edilir. Gebelik sırasında fetüs, amniyotik kesenin içinde büyür. Amniyotik sıvı, fetüsü çevreler ve korur. Fetüsün bazı gözelerini de içerir.] )
- AMORF/AMORPHOUS[İng.] değil/yerine/= BİÇİMSİZ
- AN [HEM PAYLAŞILABİLİR, HEM DE PAYLAŞILMAZ; NE PAYLAŞILIR, NE DE PAYLAŞILMAZ]
- ANA GİBİ YÂR, BAĞDAT GİBİ DİYÂR OLMAZ değil ENÂ GİBİ YAR(UÇURUM), BAĞDAT GİBİ DİYÂR OLMAZ
- ANAFAZ ile/||/<> TELOFAZ
( Anafaz kromozom ayrılma İLE telofaz çekirdek reform. )
( Formül: Separasyon İLE reform )
- ANAKROT değil/yerine/= ÇENTİK | ÇIKAN KOLDA ÇENTİK | NABIZ | ÇENTİKLİ NABIZ
- ANALİST ile/||/<> ANALİTİK ile/||/<> ANALİZ ile/||/<> ANALİZANT ile/||/<> ANALİZÖR
( Çözümleyici. İLE/||/<> Çözümsel, çözümleyici. İLE/||/<> Çözümleme. İLE/||/<> Çözümlenen [kişi]. İLE/||/<> Çözümleyici. )
- ANALİZ[İng.]/TAHLİL[Ar.] yerine ÇÖZÜMLEME/ÇÖZGÜ
- ANALİZ ile/||/<> SENTEZ
( Analiz parçalara ayırma İLE sentez birleştirme yöntemidir )
( Descartes tarafından 1637 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1596-1650) (Ülke: Fransa) (Alan: Felsefe, Matematik) (Önemli katkıları: Kartezyen koordinat sistemi, cogito ergo sum) )
- ANALYSIS :/yerine ANALİZ
- ANAMNEZ ile/||/<> ANAMNESTİK
( Öykü, anımsama. İLE/||/<> Öyküsel, anımsayıcı. )
- ANAMNEZ[İng. < ANAMNESIS] değil/yerine/= ÖYKÜ ALMA / SAYRILIK ÖYKÜSÜ/GEÇMİŞİ
- ANAMORFOZ[Fr.] değil/yerine/= GÖRSEL SANATLARDA FİGÜRLERİN ÇARPITILMIŞ GİBİ GÖSTERİLDİĞİ PERSPEKTİF TEKNİĞİ
- ANATAZ[Fr.] değil/yerine/= DOĞAL TİTAN OKSİT
- ANDIZ ile ANDIZ OTU
( Yaprakları dikenli olan bir tür ardıç. | Servi. | Kırlarda yetişen yabani bir otun kökü. İLE Birleşikgillerden, nemli yerlerde yetişen, sarı çiçekli, acı ve kokulu bir ot. )
- ANDIZ ile/değil ANIZ
( Yaprakları dikenli olan bir tür ardıç. | Servi. | Kırlarda yetişen yabani bir otun kökü. İLE Ekin biçildikten sonra tarlada kalan köklü sap. | Ekin biçildikten sonra sürülmemiş tarla. )
- ANDROJENİK ile/||/<> ANDROPOZ
( Eril. İLE/||/<> Eril yaş dönümü. )
- ANEMİ ile/||/<> HEMOKROMATOZ
( Kanda düşük seviyede hemoglobin ya da kırmızı kan gözesi bulunması. İLE/||/<> Gövdede aşırı demir birikimi. )
- ANERJİ/K değil/yerine/= ENERJİ YOKLUĞU | ANTİJENE DUYARSIZLIK / DUYARSIZ
- ANGLEZ[Fr.] ile/ve/||/<> ANGLİKAN[Fr.] ile/ve/||/<> ANGLİKANİZM[Fr.] ile/ve/||/<> ANGLİSİZM[Fr.] ile/ve/||/<> ANGLO ARAP[Fr.] ile/ve/||/<> ANGLO AMERİKAN[Fr.] ile/ve/||/<> ANGLOFİL[Fr.] ile/ve/||/<> ANGLOSAKSON[Fr.]
( İngiliz biçimi. | Çizgileri sağdan sola yatık eğik yazı. | Tek bir erkek tarafından yapılan çok canlı bir dans. İLE/VE/||/<> İngiliz kilisesine bağlı kişi. İLE/VE/||/<> İngiliz Hıristiyan topluluğunun mezhebi. İLE/VE/||/<> Başka dillere geçmiş İngilizce sözcük ve deyimler. İLE/VE/||/<> İngiliz ve Arap atlarının soylarından yetişmiş at. İLE/VE/||/<> Ataları İngiliz, kendi Amerika'lı olan. İLE/VE/||/<> İngiliz dostu. İLE/VE/||/<> Anadili İngilizce olan. )
- ANHİDRE/ANHİDRÖZ ile/||/<> ANHİDROZ[İS]
( Susuz. İLE/||/<> Terlememe. )
- ANHİDROZ ile/||/<> HİPERHİDROZ
( Terleme yetersizliği ya da terleyememe. İLE/||/<> Aşırı terleme. )
- ANHİDROZ[Fr.] değil/yerine/= TER SALGISININ YOK OLMASI YA DA AZALMASI
- ANHİDROZ değil/yerine/= TERSİZ | SUSUZ
- ANİZOKORİ ile/||/<> ANİZOSİTOZ
( Gözbebeği eşitsizliği. İLE/||/<> Göze eşitsizliği. )
- ANİZOSİTOZ ile/||/<> ANİZOKORİ
( Alyuvar eşitsizliği. İLE/||/<> Gözbebeği eşitsizliği. )
- ANJİOGENEZ ile/||/<> VASKULOGENEZ
( Anjiogenez mevcut tan dal İLE vaskulogenez yeni oluşum. )
( Formül: Dal İLE de novo )
- ANJİYOGENEZ ile/||/<>/> ANJİYOGRAFİ ile/||/<>/> ANJİYOKARDİYOGRAFİ
( Damar oluşumu. İLE/VE/||/<>/> Damar görüntüleme. İLE/VE/||/<>/> Damar-yürek görüntülemesi. )
- ANKİLOZ ile/||/<> ANKİLOZAN
( Kaynaşım. İLE/||/<> Kaynaşım yapan. )
- ANKİLOZ ile/||/<> ANKİLOZAN
( Kaynaşım, eklem kaynaşımı. İLE/||/<> Kaynaşım yapan, kaynaşımlı, kaynaşık. )
- ANKİLOZ değil/yerine/= EKLEM KATILIĞI
- ANKİMOZ[Yun.] ile ANKİSTMAN[Fr.]
( Dış etki olmaksızın deri damarlarında kan toplanması. İLE Dokuda yabancı bir nesnenin oluşması. )
- ANLAK = ZEKÂ = INTELLECT/INTELLIGENCE[İng.] = ENTENDEMENT/INTELLIGENCE[Fr.] = VERSTAND/INTELLIGENZ[Alm.] = INTELLECTUS/INTELLIGENITIA[Lat.] = INTELIGENCIA[İsp.]
- ANLAM ve KRİZ
( MEANING and CRISIS )
- ANLAMA (TEMYİZ)
- ANLAMSIZ ile/ve/||/<> GEREKSİZ ile/ve/||/<> OLANAKSIZ
- ANLAMSIZ ile İLGİNÇ
- ANLAMSIZ ile/değil/yerine KOPUK
- ANLAMSIZ ile SAÇMA
( Saçma/abes olan bir şeye yönelmek, felsefî olarak olanaksızdır! )
( VÂHİ[< VEHY]: Anlamsız, yararsız, önemsiz.
TÜRREHÂT: Saçmasapan sözler. )
( MEANLESS/NON-SENSE vs. ABSURD )
- ANLAMSIZ ile YERSİZ
( MEANLESS vs. UNFOUNDED )
- ... ANLAŞILMAZ! ile/değil/yerine HERKES, KABI KADARINI ALIR
- ANLAT(A)MAZSAK:
ÖĞRENEMEYİZ ile/ve/||/<>/> ÖĞRETEMEYİZ
- ANLATIMDA:
...'YI "BİLİYORSUNUZ" değil/yerine ...'YI BİLDİĞİNİZİ VARSAYIYORUM
- ANLAYANA SİVRİSİNEK SAZ, ANLAMAYANA DAVUL-ZURNA AZ ile/ve/<> BİR TÜMCE YETER SÖZDEN ANLAYANA, DESTAN YAZSAN FARK ETMEZ, SÖZDEN ANLAMAYANA
- ANLI/M/IZ değil ALNI/M/IZ
- ANNE ve/||/<> KIZ ile/ve/||/<> ABLA ve/||/<> KARDEŞ
- ANSEFALİT[Fr.] ile/ve/||/<> ANSEFALOZ[Fr.] ile/ve/||/<> ANSEFALİPATİ[Fr.]
( Beyin yangısı. İLE/VE/||/<> Bir yangı olmaksızın kafanın şişmesi. İLE/VE/||/<> Beyinle ilgili her türlü sayrılık. )
- ANSTABİL/UNSTABLE, LABILE[İng.] değil/yerine/= KARARSIZ
- ANTİASTMATİK[Fr.] ile/||/<> ANTİGRİPAL[Fr.] ile/||/<> ANTİKANSERÖZ[Fr.] ile/||/<> ANTİDİFTERİK[Fr.] ile/||/<> ANTİDİYABETİK[Fr.] ile/||/<> ANTİSPAZMOTİK[Fr.] ile/||/<> ANTİRAŞİTİK[Fr.] ile/||/<> ANTİROMATİZMAL[Fr.] ile/||/<> ANTİTİROİT[Fr.]
( Astım tedavisinde kullanılan ilaç, yöntem. İLE/||/<> Gribi önleyici ilaç, nesne vb. İLE/||/<> Kansere karşı olan. İLE/||/<> Kuş palazı hastalığına karşıt olan ilaç. İLE/||/<> Diyabet tedavisinde kullanılan ilaçlar. İLE/||/<> Spazm giderici ilaçlar. İLE/||/<> Raşitizmi önleyen ya da iyileştiren. İLE/||/<> Romatizmal ağrıları giderici ilaçlar. İLE/||/<> Tiroit hormonlarının çevresel organlar üzerindeki etkisini azaltan nesne. )
- ANTİFRİZ[İng. < ANTIFREEZE] değil/yerine/= DONDURMAZ
- ANTİPARANTEZ değil ANTRPARANTEZ[Fr. < ENTRE PARENTHESES] (ya da ARTIPARANTEZ) / İSTİTRAT[Ar.]
( Söz arasında, sırası gelmişken. | Ayrıca. )
- ANTRAKOZ[Fr.] değil/yerine/= AKCİĞERLERİN VE BRONŞLARIN KÖMÜR TANECİKLERİYLE DOLMASI
- ANTRAKOZ[Fr.] ile/>< ANTRASİT[Fr.]
( Akciğerlerin, bronşların kömür tanecikleriyle dolması. İLE Bir çeşit taş kömürü. | Birkaç rengin karışımından oluşan renk. )
- ANTROPO(-)[Yun.] ile[ve/||/<> ANTROPOBİYOLOJİ[Fr.] ile[ve/||/<> ANTROPOCOĞRAFYA[Fr.] ile[ve/||/<> ANTROPOFAJ[Fr.] ile[ve/||/<> ANTROPOFİL[Fr.] ile[ve/||/<> ANTROPOGRAFİ[Fr.] ile[ve/||/<> ANTROPOİT[Fr.] ile[ve/||/<> ANTROPOKİMYA[Fr.] ile[ve/||/<> ANTROPOKLIMATOLOJİ[Fr.] ile[ve/||/<> ANTROPOKRASİ[Fr.] ile[ve/||/<> ANTROPOLOG[Fr.] ile[ve/||/<> ANTROPOLOJİ/K[Fr.] ile[ve/||/<> ANTROPOMETRİ[Fr.] ile[ve/||/<> ANTROPOMORFİZM[Fr.] ile[ve/||/<> ANTROPOMORFOLOJİ[Fr.] ile[ve/||/<> ANTROPONOZ[Fr.] ile[ve/||/<> ANTROPOPLASTİ[Fr.] ile[ve/||/<> ANTROPOSANTRİK[Fr.] ile[ve/||/<> ANTROPOSANTRİZM[Fr.] ile[ve/||/<> ANTROPOTEKNİK[Fr.] ile[ve/||/<> ANTROPOZOİK[Fr.]
( İnsan. | İnsan anlamı katan ön ek. İLE/VE/||/<> Zaman içinde kişilerde görülen dirimbilimsel farklılığın ve çeşitliliğin incelenmesi. İLE/VE/||/<> İnsan topluluklarının yeryüzündeki dağılımını inceleyen coğrafya dalı. İLE/VE/||/<> Yamyam. İLE/VE/||/<> İnsanın yaşadığı yerde yaşayan hayvan ve bitkiler. İLE/VE/||/<> İnsan ırklarının özelliklerini ve yeryüzündeki dağılımlarını inceleyen bilim dalı. İLE/VE/||/<> İnsana çok benzeyen/benzetilen maymun türü. İLE/VE/||/<> İklimin, insan üzerindeki etkilerini inceleyen bilim. İLE/VE/||/<> Sayrılıkların sürecine şiddetle etkide bulunma gereğine inanan sağaltım öğretisi. İLE/VE/||/<> İnsanbilim uzmanı. İLE/VE/||/<> İnsanın kaynağını, geleneklerini ve ırkları inceleyen bilim, insanbilim. | İnsanbilimle ilgili. İLE/VE/||/<> İnsan organizmasının ölçülmesi için kullanılan ölçüm tekniklerinin tümü. İLE/VE/||/<> İnsan biçimcilik. İLE/VE/||/<> İnsan gövdesinin biçimini inceleyen bilim dalı. İLE/VE/||/<> İnsana özgü bulaşıcı sayrılık. İLE/VE/||/<> Fosil insan iskeletinden yola çıkarak anatomik yapılarını yeniden kurma yöntemi. İLE/VE/||/<> Felsefede, insanı, evrenin (")yaratılma nedeni(") sayan. İLE/VE/||/<> İnsanı, evrenin merkezi kabul eden öğreti. İLE/VE/||/<> Bir ya da daha çok işlemcinin çalıştığı kumanda ve yönlendirme düzenlerinde insanla makine arasında kurulabilecek en iyi dengeyi sağlamayı amaçlayan bilim. İLE/VE/||/<> İnsanın belirmesi ve yayılmasını niteleyen dönem. )
- ANTROPOKRASİ[Fr.] ile/ve/||/<> ANTROPONOZ[Fr.]
( Sayrılıkların sürecine şiddetle müdahale etme gereğine inanan tedavi öğretisi. İLE/VE/||/<> İnsana özgü bulaşıcı hastalık. )
- APİRETİK değil/yerine/= ATEŞSİZ
- APOLAR/APOLAR[İng.] değil/yerine/= KUTUPSUZ
- APOLYONT KİRAZ[< ZİRAAT 0900][NAPOLYON değil!] ile/ve/||/=/<> AKŞEHİR APOLYONTU ile/ve/||/=/<> SALİHLİ | ALLAH DİYEN ile/ve/||/=/<> DALBASTI ile/ve/||/=/<> FISFIS ile/ve/||/=/<> SCHNEIDERS SPAETKNORPEL | ZEPPELIN | NORDWUNDER ile/ve/||/=/<> FERRORIVA
( Genel ve ziraat terimi. İLE/VE/||/=/<> Afyon bölgesindeki adı/türü. İLE/VE/||/=/<> Manisa bölgesindeki adı/türü. İLE/VE/||/=/<> Malatya bölgesindeki adı/türü. İLE/VE/||/=/<> Çanakkale bölgesindeki adı/türü. İLE/VE/||/=/<> Almanya'daki adı/türü. İLE/VE/||/=/<> İtalya'daki adı/türü. )
- APOPTOZ ile NEKROZ
( Programlanmış göze ölümü. İLE Gözelerin yaralanma ya da sayrılık nedeniyle ölmesi. )
- APOPTOZ ile/||/<> NEKROZ
( Apoptoz programlı ve kontrollü İLE nekroz kontrolsüz ve inflamatuar )
( Formül: Kaspaz kaskadı (apoptoz) İLE ATP tükenmesi (nekroz) )
- APPARENT :/yerine BARİZ
- applicand.[Lat. < APPLICANDUS] değil/yerine/= UYGULAYINIZ
- ARAÇ [HEM PAYLAŞILABİLİR, HEM DE PAYLAŞILMAZ; NE PAYLAŞILIR, NE DE PAYLAŞILMAZ]
- ARAPÇA'DA:
GÖZ ile/ve/||/<> KÖR
( )
( Bir noktanın eksikliği, gözü kör eder. )
- ARAŞTIRMA ile İNCELEME ile ÇÖZÜMLEME/ANALİZ
( TA'MÎK[Ar. < UMK | çoğ. TA'MÎKÂT]: Derinleştirme, derin kazma. | Esasına varacak biçimde araştırma, inceleme. )
- ARAZ ile ARAÇ
- A'RÂZ[Ar. < ARAZ] ile ARAZ[Ar.] ile A'RÂZ[Ar. < IRZ]
( İşâretler, alâmetler. | Tesâdüfler, hastalık alâmetleri. | Kazalar, felâketler. İLE İşâret, alâmet. | Tesâdüf. | | Kaza, felâket. | [Felsefede] Kendi kendine varolmayıp başka bir cevherle meydana gelen hal ve keyfiyet. İLE Irzlar, namuslar. )
- ARAZ[Ar.]/SEMPTOM[Fr. < Yun.]/SYMPTOM[İng.] ile/ve/değil/yerine/=/||/<> BELİRTİ
( Sayrının duyumsadığı ve tanımladığı rahatsızlıklar. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/=/||/<> Hekimin gözlemlediği ve ölçtüğü sayrılık göstergeleri. )
- ARAZ ile/ve/||/<> SIFAT ile/ve/||/<> MÂNÂ ile/ve/||/<> İLLET
- ARÂZİ[Ar. < ARZ] ile A'RÂZÎ[Ar.]
( Yerler, topraklar. İLE Ârızî, tesâdüfî, rastgele. )
- ARAZİ[Ar. < ARZ] ile/ve/<> ARSA[Ar.]
( Yeryüzü parçası, yerey, yer, toprak. İLE Üzerinde yapı kurulmak üzere ayrılmış yer. Yasanın tanımlamasına göre, belediye sınırları içinde bulunup belediyece parsellenmiş arazi. )
- ARAZİ ile DAZ
( ... İLE Çıplak toprak. )
- ARAZÖZ[Fr. < ARROSEUSE] değil/yerine/= YOLSULAR
( Yolları ve yol kenarlarındaki yeşillikleri sulamakta kullanılan motorlu araç. )
- ARDIÇ ile ANDIZ
( Servigillerden, güzel kokulu, yapraklarını kışın da dökmeyen, yuvarlak kara yemişleri ilâç olarak kullanılan bir ağaçcık. İLE Bir çeşit ardıç. | Kırlarda yetişen, yabani bir otun kökü. )
- ARDUVAZ[Fr. < ARDOISE] değil/yerine/= KAYAĞAN TAŞ, kayrak
- ÂRIZ[Ar. < ARZ] ile ÂRIZÎ[Ar. < ÂRIZ]
( Gelen. | Rastlantısal olay. | Dağ, bulut vs. gibi görünmeye engel olan her şey. | Yanak. İLE Sonradan çıkan. | Gelip-geçici, muvakkat. )
- ÂRİZ[Ar.] ile ARÎZ[Ar.] ile ARÎZ[Ar. < ARZ]
( Ardıç ağacı. İLE Semiz. | Enli, geniş. | Alçakgönüllü, lâtif, lâyık. İLE Geniş, enli. )
- ÂRIZA[Ar.] ile ARÎZA[Ar. < ÂRIZ]
( Engebe. | Aksama, aksaklık. | Bir notanın sesini yarım ton yükseltmek, alçaltmak ya da eski durumuna getirmek için notanın soluna konulan diyez, bemol ve bekar belirteçlerinin ortak adı. İLE Küçüğün büyüğe yazdığı yazı. )
- ÂRIZÂN[Ar.] ile ÂRIZÂN[Ar. < ÂRIZ] ile ÂRIZÎ[Ar. < ÂRIZ | çoğ. AVÂRIZ]
( İki yanak. İLE Geçici olarak. | Tesadüfen, rastgele. İLE Sonradan çıkan. | Gelip geçici, muvakkat. )
- ARMUT (ÇEKİRDEĞİ) ve/||/<> HIRSIZ
( Bir zamanlar, Çin'de yoksul biri, o denli aç ve bitkin düşmüştür ki kendini tutamayıp bir armut çalar. Çalanı yakalarlar ve İmparator'un karşısına cezalandırılmak üzere çıkarırlar.
Hırsız, İmparator'a şöyle der:
"Değerli efendim. Çok açtım, dayanamadım, çaldım. Beni affetmeniz için yalvarıyorum. Eğer beni af ederseniz, size paha biçilmez bir armağanım olacak."
İmparator, dudak büker...
"Senin gibi birinde paha biçilmez ne olabilir ki?"
Hırsız, avucunun içindeki armut çekirdeğini uzatır.
"Bu çekirdeği ekerseniz, bir gün içinde altın meyveler veren bir ağacın yeşereceğini göreceksiniz."
İmparator, bir kahkaha atarak...
"Ek o zaman, altın meyveleri görünce affederim seni."
Yoksul:
"Haşmetlim. Bu tohumu ben ekemem. Çünkü ben bir hırsızım. Bu sihirli tohumu ancak yaşamında hiç çalmamış, başkalarına haksızlık yapmamış, yalan söylememiş biri ekebilir. Tohum, o zaman gücünü gösterir. Aksi takdirde, onu ekeni zehirler. Tarif edilmez acılarla öldürür."
"Sultan'ım! Bu tohumu ancak siz ekebilirsiniz."
İmparator, irkilir, yüzünü asar. Bir süre düşünür ve sonra da hırçın bir sesle:
"Ben imparatorum, bahçıvan değil! O tohumu Başbakan'a ver, eksin de altın meyveleri görelim." der.
Yoksul, tohumu Başbakan'a uzatınca, Başbakan, telâş içinde İmparator'a dönüp itiraz eder:
"Ben ekim biçim işlerinde çok beceriksizim efendim. Sihirli tohumu yanlış eker, ziyan ederim. Bence bu tohumu Hazinedar başı eksin."
Hazinedar başı, hemen bahane bulur ve bu görevi bir başkasına devreder.
Orada bulunan her bir kişi, sudan nedenlerle tohumu ekme görevinden kaçınır.
Sonra İmparator, doğan sessizliğin içinde bir süre düşünür. Başı önünde duran Başbakan'a, Hazinedar'a ve tüm görevlilere dik dik bakar ve...
"Haydi bakalım! Bu hırsız bahçıvana tohumunun nasıl altın meyve verdiğini hep birlikte gösterip sevindirelim" der, cebinden bir altın çıkarır ve yoksula tutması için atar.
Oradakilerin tümü ceplerinden sessiz sedâsız birer altın çıkarıp yoksula verdikten sonra, İmparator, gülerek adama seslenir:
"Bas git buradan! Bu verdiğin ders hepimize yeter!" )
- ARSIZ ile/değil/yerine/>< ÂDİL
( Bilgisizler güçlendiğinde. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Bilgeler güçlendiğinde. )
- ARSIZ ile/değil/yerine/>< HAKLI ...
( Olan yerde/için. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< "Suçlu" "olur"/"görülür". )
- ARSIZ ile/ve/<> UMARSIZ
- ARTER ile/||/<> ARTER[İY]OSKLEROZ ile/||/<> ARTERİYEL ile/||/<> ARTERİYOL ile/||/<> ARTERİYOVENÖZ
( Atardamar. İLE/||/<> Damar sertliği. İLE/||/<> Atardamar[la ilgili]. İLE/||/<> Atardamarcık. İLE/||/<> Atardamar/toplardamar [ile ilgili]. )
- ARTERİYEL ile/||/<> ARTERİYOSKLEROZ ile/||/<> ATEROSKLEROZ
( Atardamar [ile ilgili]. İLE/||/<> Arter duvarlarının kalınlaşması ve sertleşmesi. İLE/||/<> Arter duvarlarında plak birikimi. )
- ARTRALJİ ile/||/<> ARTRİT ile/||/<> ARTRODEZ ile/||/<> ARTRODİNİ ile/||/<> ARTROPATİ ile/||/<> ARTROPLASTİ ile/||/<> ARTROPOD ile/||/<> ARTROTOMİ
( Eklem ağrısı. İLE/||/<> Eklem yangısı. İLE/||/<> Eklem dondurma. İLE/||/<> Eklem ağrısı. İLE/||/<> Eklem hastalığı. İLE/||/<> Eklem onarımı. İLE/||/<> Eklembacaklı. İLE/||/<> Eklem açımı. )
- ARTRİT ile/||/<> ARTROZ
( Eklemlerde yangılanma ile ağrı ve sertlik. İLE/||/<> Eklem kıkırdağının aşınması ile ağrı, sertlik ve devim sınırlılığı. )
- ARTROZ ile/||/<> ARTRODEZ ile/||/<> ARTROPLASTİ
( Eklem yıpranması. İLE/||/<> Eklem dondurma. İLE/||/<> Eklem onarımı. )
- ARÛSİYE ile/||/<> AŞAR/ÖŞÜR ile/||/<> AVÂRIZ ile/||/<> BÂÇ/BÂC[Fars.] ile/||/<> BÂD-I HAVA ile/||/<> BERAYA ile/||/<> CİZYE ile/||/<> ÇİFT BOZAN ile/||/<> GEVARE ile/||/<> HİM ile/||/<> İMDADİYE ile/||/<> İRÂD-I CEDÎD ile/||/<> LEZ ile/||/<> MAKİRİYE ile/||/<> OTLAKİYE ile/||/<> REAYA ile/||/<> TAPU ile/||/<> ZEAMET
( Yeni evlenen erkeklerden alınan bir tür vergi. İLE/||/<> Müslümanlardan 1/10 oranında alınan toprak vergisi. İLE/||/<> Osmanlılarda önceleri halktan yalnız olağanüstü durumlarda, sonraları ise sürekli olarak toplanan vergi. İLE/||/<> Pazar/gümrük/yol/köprü vergisi. İLE/||/<> Topraksız köylüden alınan kazanç vergisi. İLE/||/<> Vergi ve haraç vermeyen Müslüman ahaliye verilen ad. İLE/||/<> Eskiden müslüman olmayanlardan alınan bir çeşit vergi. İLE/||/<> Osmanlı Devleti'nde nedensiz yere toprağı işlemeyi bırakanlardan alınan vergi. İLE/||/<> Turfanda sebze meyvelerden alınan vergi. İLE/||/<> Bingazi ve Trablusgarp'tan alınan bir çeşit vergi. İLE/||/<> Savaş giderlerini karşılamak için alınan vergi. İLE/||/<> III. Selim'in Nizâm-ı Cedîd Ordusu için oluşturduğu, bazı vergileri kapsayan hazine. İLE/||/<> Trablus ve Bingazi'deki hurma ve zeytin ağaçlarıyla kuyulardan aldığı vergi. İLE/||/<> İskelelerden alınan vergi. İLE/||/<> Malı otlaklardan alınan vergi. İLE/||/<> Bir sultanın yönetimi altında vergi veren halk için kullanılan bir terim. Genellikle yetiştirdiği ve ürettiği mallardan vergi ödeyen köylüler için kullanılır. Böylece, toplum tabakalarından köle ve esirlerin üstünde, kentli esnaf ve tüccarların altındaki, tarımla uğraşan halk topluluğu demektir. Osmanlı'da ise bu terim zamanla özelleşerek müslüman olmayan tebaaya ayrılmıştır.[Reaya hukukunun düzenlenmesi Hz. Peygamber'in ehl-i zimmete verdiği ahidnamelerle başlar. Fetih yıllarında İslâm ordularının kumandanları ile dört halife, Hz. Peygamber'in yolunda giderek yeni açılan ülkeler halkına ahidnameler vermiştir. Bu ahidnamelerde, zimmeti kabul eden kent ve köy halkının, nüfuslarına ve gelirlerine göre tayin edilen vergi karşılığında korunması sağlanırdı.] İLE/||/<> Hazine arazisini ekip biçenlerin ödediği vergi. İLE/||/<> Osmanlı toprak düzeninde yıllık geliri 20.000 akçeyle 100.000 akçe arasında olan topraklar ve bu topraklardan alınan vergi. [Eyalet merkezlerinde oturan üst düzey yöneticilere(hazine ve tımar defterdarına, sancaklardaki alay beylerine, kale dizdarlarına, divan kâtiplerine, vs.) verilirdi.] )
- ARÛZ:
DİL değil MÜZİK [<>ARÛZ]
- ARÛZ[Ar.] ile/değil ARÛS[Ar.]
( Yan, taraf. | Yanak. | Yol. | Usul. | Hecelerin uzunluğu ve kısalığı esasına dayanan, belirli kalıpları, Türk, Fars, Efgan, Pakistan ve kısmen Hindistan nazımlarında kullanılan vezin. [Arap dilcilerinden İmam Halil'in, eski Arap şiirlerini esas tutarak bir düzene bağladığı söylenegelen] | Arap nazmında beytin birinci dizesinin son bölümü.[bizde yoktur!] İLE Gelin. [ŞEB-İ ARÛS: Düğün gecesi.] | Hüsrev Perviz'in sekiz hazinesinden biri. | Kükürt. )
- ARÛZ ve/<> BELÂGAT
- ARÛZ[Ar.] ile REMEL[Ar.]
( ... İLE Aruz ölçülerinden biri. | Türk müziğinde bir usûl. )
- ARUZ[Ar.] ile/ve/||/<> TAKTÎ[Ar.]
( ... İLE/VE/||/<> Kesme, parçalama. | Aruz ölçüsünde, bir dizeyi, ölçünün parçalarına göre ayırma. )
- ARZ ile/ve/<> ARŞ
- ARZ ile/||/<>/> ARZ ODASI
( Padişahlara dîvân kararları hakkında bilgi sunma. İLE/||/<>/> Padişahların Dîvân-ı Hümâyun üyelerini ya da elçileri kabul ettiği bir oda. )
- ARZ[Ar.] ile ARZ[Ar.] ile ÂRZ[Ar.] ile ARZ[Ar.]
( Bir büyüğe sunma, gösterme, önüne koyma. İLE Dünya. | Toprak. İLE Ardıç ağacı. İLE En, genişlik. | Enlem. )
- ARZ ile/||/<> ARZEN ile/||/<> ARÂZİ-İ MAHMİYE/MAHMİYYE ile/||/<> ARÂZİ-İ MUKÂTAA ile/||/<> ARÂZİ-İ MAHLÛLE ile/||/<> ARÂZİ-İ MEKTÛME ile/||/<> ARÂZİ-İ MEZRÛA ile/||/<> ARÂZİ-İ MÎRÎYE/EMİRİYYE / MÎRÎ ARÂZİ ile/||/<> ARÂZİ-İ SELÎHA ile/||/<> ARAZİ-İ SENİYYE ile/||/<> TEBA-İ DEVLET-İ ALİYE/ALİYYE
( Toprak. | Sunma, bildirme. İLE/||/<> Genişlik, en. İLE/||/<> Geliri(rakabesi) Hazineye ait bulunan araziden koru, mer'a, yol, pazar yerleri gibi halkın gereksinimlerine ayrılmış yerler. İLE/||/<> Maktû(götürü) bir vergiye bağlanmış arazi, kesime verilmiş topraklar; devlete hizmeti geçen önemli kişilere bizzat devlet tarafından geliri ya da vergisi terk edilen topraklar. İLE/||/<> Tasarruf sahibinin intikal sahibi bırakmaksızın ölümü ile hazineye dönen miri arazi. İLE/||/<> Devlete ait olduğu halde, devletin hakkı çiğnenerek haksız ve fuzulen işgal edilen arazi. İLE/||/<> Ekilen arazi. İLE/||/<> Mîrî yani devlete ait topraklar. | Çıplak mülkiyeti devlete, sadece tasarruf hakkı kişiye ait [Arz-ı mîrî] olan taşınmaz [tarla, çayırlık, yoncalık, harman yeri, yaylak, kışlak ve koruluk gibi]. İLE/||/<> Çıplak arazi. İLE/||/<> Saltanat makamını işgal edenlere ait toprak. İLE/||/<> Osmanlı Devletine bağlı/tâbi. )
- ARZ ile BEYÂN
- -ASE ile/||/<> AMYL- ile/||/<> AMİLAZ ile/||/<> ZYM-/-ZYME/ZYMO-
( Nişasta, amyl kökü ile ilgili. İLE/||/<> Enzim . İLE/||/<> Nişasta parçalayan enzim. İLE/||/<> Fermantasyonla ilgili, enzimle ilgili. )
- ASELÜLER değil/yerine/= GÖZESİZ
- ASEMPTOMATİK/ASYMPTOMATIC[İng.] değil/yerine/= BELİRTISİZ
- ÂŞİKÂR ile/ve/||/<> BÂRİZ
- ASİKLİK/ACYCLIC[İng.] değil/yerine/= DÖNGÜSÜZ | DÖNGÜSÜ DÜZENSİZ
- ASIKYÜZLÜ/LÜK ile MEYMENETSİZ[Ar.]
( ... İLE "Uğursuz", huysuz, aksi. )
- ASİL ile ÂCİZ ile BASİT
( ASİLLER İDARE EDER ACİZLER ŞİKÂYET EDER BASİTLER İFTİRA EDER )
- ASILSIZ değil/yerine/= GERÇEK DIŞI
- AŞIM/IZ ile AŞIM/IZ
( Önleyici ilacımız. İLE Yemeğimiz. )
- ASİMPTOT[Fr. < ASYMPTOTE] değil/yerine/= SONUŞMAZ
- AŞIRI HIZ ve/||/<>/> GERÇEKLER
( Aşırı hız yapılan düşünceler, gerçeklere çarparak durur. )
- ASİT BAZ ile ASİT TUZ
( Proton veren nesne ile proton kabul eden nesne. İLE Proton veren nesne ile iyonik bileşik. )
- ASİT ile/||/<> ALKALOZ
( Gövde sıvılarında asit birikimi. İLE/||/<> Gövde sıvılarında baz birikimi. )
- ASİT ile/||/<> BAZ
( Asitler proton (H+) veren İLE bazlar ise proton alan maddelerdir. )
( pH = -log[H^+] )
( Cabir ibn Hayyan (Geber) | 780 | Orta Çağ | Kimyanın babası, deneysel yöntemi geliştirdi (1859 - 1927) (Ülke: İsveç) (Alan: Kimya) (Önemli katkıları: Elektrolit teorisi, Arrhenius denklemi) (Nobel: 1903) )
- ASİT ile/||/<> BAZ
( Asitler proton (H+) veren İLE bazlar ise proton alan maddelerdir. )
( Formül: pH = -log[H^+] )
( Cabir ibn Hayyan (Geber) tarafından 780 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1859-1927) (Ülke: İsveç) (Alan: Kimya) (Önemli katkıları: Elektrolit teorisi, Arrhenius denklemi) (Nobel: 1903) )
- AŞK [HEM PAYLAŞILABİLİR, HEM DE PAYLAŞILMAZ; NE PAYLAŞILIR, NE DE PAYLAŞILMAZ]
- AŞKIN/LIK" ile/değil/ne yazık ki ABARTI ya da BENZETME/MECAZ
- AŞOZ[Yun.] değil/yerine/= YUVA
( Ahşap gemilerin omurgalarının uzunluğunca ve iki yanında borda kaplamalarının en dar yüzünü yerleştirmek için açılan keskin, sivri köşeli yuva. )
- ASTEROİT ile/ve KUYRUKLU YILDIZ
( İkisi de gezegenler oluşurken ortaya çıkmıştır ve güneş sisteminin içinde hareket eder durumdalardır. )
( Kayaç ve metallerden oluşur. İLE/VE Tuz ve organik nesnelerden oluşur. )
( Kuyruklu yıldızların yörüngeleri, asteroidlere göre daha düzensiz ve dairesel olmaktan uzaktır. )
( Genelde, Mars ve Jüpiter asteroid kuşağında bulunurlar. İLE/VE Uzayın daha derinlerinde bulunurlar. )
- AT:
GÜÇLÜ ile/ve/değil DAYANIKSIZ
- ATEŞBALIĞI/SARDALYA/SARDALYE[İt.][Lat. CLUPEA PILCHARDUS] ile VONOZ[Yun.] ile SARDUNYA(SARDINE) ile SAZAN(CARP)[Lat. CYPRINUS CARPIO] ile KOLYOS ile HAMSİ(ANCHOVY) ile BAKALYARO[Lat. MERLANGUIS MERLANGUS] ile ÇİNGENE PALAMUDU ile MALTAPALAMUDU[Lat. NAUCRATES DUCTOR] ile TORİK(BONITO) ile ALTIPARMAK ile LÜFER/KUNBER[Ar.] ile ÇİNAKOP/TEMNODON SALTATOR[Lat.] ile ÇİPURA/AURATA AURATA[Lat.] ile HANİ/SERRANUS CARILLA[Lat.] ile HARHARYAS/CARCHARHINUSLAMIA[Lat.] ile İSTRONGİLOS[Lat. SMARIS VULGARIS] ile İŞKİNE[Lat. SCIAENA UMBRA ] ile İZMARİT[Lat. MAENA VULGARIS] ile KOFANA[Yun.] ile TEKİR[MUGIL SURMULLETUS] ile BARBUNYA/BERBUNİ[Ar.]/MULLUS BARBATUS[Lat.] ile KÂĞITBALIĞI ile KALKAN ile KILIÇ ile LAHOS/LAGOS/KAYAHANİSİ[Yun.] ile LİPSOS[Yun.][Lat. SCORPAENA PORCUS] ile MAZAK[Lat. TRIGIA LINEATA] ile MELANURYA[Lat. SPARUS MELANURYA] ile MORİNA[Lat. GADUS MORRHUA] ile MERLİN BALIĞI ile PİSİ ile PLATİKA[Lat. ACERINA CERNUA] ile RİNA/TIRPANA[Lat. RAJA BATIS] ile SARIAĞIZ[Lat. SCIAENA AQUILLA] ile SARIBALIK[Lat. IDUS JESSES] ile SARIGÖZ[Lat. SARGUS SALVIERI] ile SARIHANİ[Lat. EPINEPHELES GIGAS] ile SARPA[Yun.][Lat. BOOPS SALPA] ile SİNAGUD ile SİVRİ ile KARAGÖZ ile MARANGOZBALIĞI/TESTEREBALIĞI[Lat. PRISTIS PRISTIS] ile MERCAN ile USKUMRU(MACKEREL)[Lat. SCOMBER SCOMBRUS] ile ÇİTARİ/BOX SALPA[Lat.] ile ÇOPRABALIĞI/COBITIS[Lat.] ile ÇOPURİNA ile ÇOTİRA/BALISTES CAPRISCUS[Lat.] ile ÇURÇUR/CRENILABRUS[Lat.] ile DAĞALASI/SALMA ALPINUS[Lat.] ile YAYINBALIĞI[Lat. SILURUS GLANIS] ile YAZILIHANİ[Lat. SERRANUS SCRIBA]
- ATIYORUM/Z değil ATF EDİYORUM/Z
- AVÂRIZ değil/yerine/= YER BİÇİMLERİ
- AVASKÜLER/AVASCULAR[İng.] değil/yerine/= DAMARSIZ
- AVÂZ ile ÂVÂZ[Fars.] ile A'VÂZ[Ar. < İVAZ]
( Nefret. İLE Ses, sedâ. İLE Bedeller, karşılıklar. )
- AVEZ[Ar.] ile A'VEZ[Ar.]
( Fakirlik, sıkıntı. İLE Anlaşılması güç şiir. | Anlamı anlaşılmaz şey. )
- AVİTAMİNOZ değil/yerine/= VİTAMİN EKSİKLİĞİ
- IŞILDIZ/AVİZE[Fars.] ile LAMBA[Yun.]
( Farsça'da her tür askıya denir. İLE ... )
( CHANDELIER vs. LAMP )
- AVOKADO:
FUERTE ile/||/<> HASS ile/||/<> ZUTANO ile/||/<> ETTINGER ile/||/<> BACON ile/||/<> PINKERTON ile/||/<> WURTZ
( Türkiye'de daha çok yeğlenen. İLE/||/<> Dünyada daha çok yeğlenen. İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... )
( Eylül, Haziran arası olan bu cinslerin hepsinin toplanma zamanı farklıdır. )
( )
- AVRUPA ISTAKOZU[Lat. HOMARUS GAMMARUS] ile AMERİKAN ISTAKOZU[Lat. HOMARUS AMERICANUS] ile ÇEKİRGE ISTAKOZU ile KADİFE YÜZGEÇLİ ISTAKOZ ile KÜRKLÜ ISTAKOZ
- AYA ile/ve APAZ
( Avuç içi. İLE/VE Kapalı avuç. )
( RÂHE, KEFF ile/ve ... )
( KEF ile/ve ... )
( RÂHE ile ... )
- AYAĞIM, ELİM/KOLUM VB.:
SORUNLU ile RAHATSIZ ile SAKAT
- AYAKTA DURMAMIZA ŞÜKREDİYORUZ değil AYAKTA DURDUĞUMUZA ŞÜKREDİYORUZ
- A'YAN ile A'RAZ
- AYAZ ile/ve/||/<> BOĞAZ
( Lokman Hekim, 32 temel hastalık belirlemiş. 16'sının, soğuktan; 16'sının da "yeme-içme"den kaynaklandığını görmüş. Üşütmemeyi ve çok yememeyi yeğlemeliyiz. )
- AYDIN = MÜNEVVER = INTELLECTUAL[İng.] = INTELLECTUEL[Fr.] = INTELLEKTUELL[Alm.] = INTELLETTUALE[İt.] = INTELECTUAL[İsp.] = PAIDEUMENOS[Yun.] = MUFEKKİR[Ar.] = RÛŞENFİKR[Fars.] = INTELLEKTUEEL[Felm.] = ZİYÂLİ[Azarbaycan = Özbek Tr.] = BİLİKTİ[Kazak Tr.] = BİLİMDÜ[Kırgız Tr.] = DIANOOUMENOS[Yun.] = PROSVEŞÇONNIY[Rusça]
- AYKIRI ile/ve/değil/||/<>/< ORANTISIZ
- AYKIRI/LIK / KARŞITLAMLI = MUFÂRIK[Ar.] = TENÂKUZ[Fars.] = PARADOX[İng.] = PARADOXE[Fr.] = WIDERSINNING/KEIT, PARADOX/IE[Alm.] = PARADOSSO[İt.] = PARADOX[İsp.] = PARADOXON[Lat.] = PARADOKSOS[Yun.] = PARADOX[Felm.]
- AYNI ŞEYİ(AYRINTIYI/KONUYU):
KONUŞUYORUZ ile/ve/değil/||/<>/> SÖYLÜYORUZ
- AYRIŞTIKLARIMIZ ile/değil/yerine BULUŞTUKLARIMIZ(BULUŞABİLECEKLERİMİZ)
- AYVAZ ile/ve AZAP
( Konaklarda çalışan uşak. İLE/VE Çiftlik uşağı. )
- AZ BUÇUK" ile/ve "AZ BİRAZ"
- AZ ile Az
( Nicelik, nitelik, güç, süre, sayı bakımından eksik. | Alışılmış olandan, umulandan ya da gerekenden eksik olarak. İLE Azot öğesinin simgesi. )
( FEW/LITTLE vs. FEW/LITTLE )
- AZ değil/yerine GEREKTİĞİ KADAR
- AZ ile/ve/<>/değil GİZLİ
( [not] FEW vs./and/<>/but SECRET/HIDDEN )
- AZ ile/değil/yerine ÖZ
( Deme! İLE De! )
- AZ ile YOK
( NEDRET ile ... )
( FEW vs. THERE IS/ARE NOT )
- AZA ile/değil ARAZ
( Üye. | Örgen. İLE/DEĞİL İlinek. | Belirti. )
- AZAB ile/ve/<> HAZ
- MAHMUD:
AZİZ ve HÜDAİ
( HZ. ÜFTÂDE ve ÖMER FAKİRULLAH )
- AZÎZ[Ar.] ile AZÎZÎ[Ar.]
- AZÎZ[Ar.] ile KÂHİR[Ar.]
- AZÎZ[Ar.] değil/yerine/= MUHTEREM, SAYIN, İZZETLİ, ONURLU, GÜÇLÜ | SEVGİLİ
- AZİZ ile YÜCE
itibarı ile 2.711 başlık/FaRk ile birlikte,
2.711 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(2/12)