Bugün[16 Kasım 2025]
itibarı ile 1.968 başlık/FaRk ile birlikte,
1.968 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.


Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(8/9)


- SCURVY ile ...

( İSKORBÜT, C VİTAMİNİ EKSİKLİĞİNDEN OLAN HASTALIK )


- ŞE / BİŞEY/BİŞE/BİŞİ/BİŞİY değil ŞEY / BİR ŞEY


- ŞEBBOY/ŞEBBÛY[Fars.]

( Turpgillerden, güzel kokulu, dar yapraklı, değişik renkli çiçekleri olan, çok yıllık ve otsu bir süs bitkisi. )

( CHEIRANTHUS CHEIRI )


- ŞEBNEM, BEŞG, BEŞM[Fars.]/CELÎD, SAKÎ[Ar.]/DROSOSTALIDA[Yun.] ile ÇİY

( Çiy tanesi, jale. | Nedâ (hediye). )


- SECRETARY :/yerine SEKRETER


- -SECT ile/||/<> TME- ile/||/<> -TOME ile/||/<> -TOMY

( Kesmek. İLE/||/<> Kesmek. İLE/||/<> Kesici araç, kesilen bölüm, kesi. İLE/||/<> Kesme işlemi. )


- SECURITY vs./and DEPOSIT/ENTRUST

( EMNİYET ile/ve EMÂNET )


- SECURİTY[İng.] değil/yerine/= GÜVENLİK


- SECURITY :/yerine GÜVENLİK


- SEKONDER/SECONDARY[İng.] değil/yerine/= İKINCİL | İLİŞKİLİ


- SELEKTİVİTE/SELECTIVITY[İng.] değil/yerine/= SEÇİCİLİK


- SELF-IDENTITY[İng.] değil/yerine/= ÖZ KİMLİK


- SEM/SCANNING ELECTRON MICROSCOPY[İng.] değil/yerine/= TARAMA ELEKTRON MİKROSKOBU


- SEMANTİK BELLEK/SEMANTIC MEMORY[İng.] değil/yerine/= ANLAMSAL BELLEK


- SEMPATİ/SYMPATHY[İng.] değil/yerine/= HOŞ DUYUM


- SEMPTOMATOLOJİ/SYMPTOMATOLOGY[İng.] değil/yerine/= BELİRTİ BİLİMİ


- SENİLİTE/SENILITY[İng.] değil/yerine/= YAŞLILIK


- SENSIBILITE/SENSIBILITY[İng.] değil/yerine/= DUYUMSALLIK


- SENSITİVİTE/SENSITIVITY[İng.] değil/yerine/= DUYARLILIK


- SERÂ/SERÂY[Fars.] ile -SERÂ[Fars.] ile SERÂ[Ar./Fars.]

( Saray. | Büyük konak. | Hükümet konağı. İLE "Şarkı söyleyen" anlamlarıyla başa gelerek birleşik sözcükler yapar. [NAĞME-SERÂ: Türkü, şarkı söyleyen.] İLE Toprak. )


- ŞEREF[Ar.] değil/yerine/= ONUR, YÜCEY


- ŞERİF MUHİDDİN TARGAN ve/||/<> MEHMET ÂKİF ERSOY

( )


- SERIOUSLY :/yerine CİDDİ ŞEKİLDE


- SEROLOJİ/SEROLOGY[İng.] değil/yerine/= SERUM BİLİMİ | KAN SERUM TAHLİLİ


- SEVMEK ile/ve HUY

( TO LOVE vs./and HABIT )


- ŞEY/EŞYA[çoğ.] ile/ve "DIŞ DÜNYA"


- ŞEY ile EMR


- ŞEY ve/||/<>/> İSTİMÂ[< SEM] ve/||/<>/> TÂAT

( ... VE/||/<>/> Dinleme/dinlenilme, duymalar/işitme. | Dinleyip kabul etme. | Kulak verip dinleme. VE/||/<>/> Allah'ın emirlerini yerine getirme, ibâdet. )


- ŞEY ile/ve/||/<>/> MAL

( [cebirde]
Bilinmeyen.[X] İLE/VE/||/<>/> İkinci dereceden bilinmeyenin kuvveti.[x2] )

( THING vs./and/||/<>/> PROPERTY/GOODS )


- ŞEY ile/ve NESNE

( ... İLE/VE Bükülmüş zaman ve mekân, uzayın yoğunlaşması. )

( THING vs. OBJECT )


- ŞEY ile/ve/||/<> NESNE ile/ve/||/<> GÖSTERGE

( )

( THING vs./and/||/<> OBJECT vs./and/||/<> INDICATOR )


- ŞEY ile AM[: Sevgi (AM-ON-RA: Kozmik sevgi güneşi.)/AMRAMAK]/PENİS(SİK/YARAK) / VAJİNA/VAJEN/VULVA/MEHBİL/FERÇ/FERC[Ar.]/KÜS[Fars.]/KAOS[Yun.]/KUKU/ÇİLİK/PITTIK/GUBBAK/MUNİ/MUNYA

( FALLUS cum ... )

( ŞEY, MAÂB[: Ayıp yeri. | Ayıp.] ile AVRET, ZEKER[çoğ. ZİKÂR, ZİKÂRE, ZÜKRÂN, ZÜKÛR], LÂ-YUKAL, KADÎB, MÂDDE / FERC[: Aralık, yarık, çatlak.] )

( ... ile KÎR[eril] / KÜS[dişil], MERZ-GÛN )

( THING vs. PENIS(COCK) / VAGINA(CUNT/PUSSY) )

( CHOSE avec VAJEN )


- ŞEY ile/ve/= SABİT


- ŞEY ve/<> SAYI

( THING and NUMBER )


- ŞEY ile ŞEY'LİK

( Şeyliğin gölgesi. İLE İdea. )


- ŞEY ile/ve/||/<> TANRI


- ŞEY = THING[İng.] = CHOSE[Fr.] = DING[Alm.] = RES[Lat.] = ENS[Skolastik'te]


- ŞEY ile/ve/değil/yerine/||/<> ÜRÜN


- ŞEY ile/değil/yerine VESİLE


- ŞEY ile YARIM ŞEY(NISF ŞEY) ile HİÇBİR ŞEY(ŞEY OLMAYAN/LÂ-ŞEY)

( ŞEY: "Aklı olan ve işlerini onunla yapan kişidir". YARIM ŞEY: "Aklı olmayan ama işlerini akıl sahiplerinin görüşlerine göre yapan kişidir". HİÇBİR ŞEY: "Aklı olmayan ve başkalarının aklından da yardım istemeyen kişidir". )


- ŞEY ile/ve/+ YÖNELİM

( THING vs./and/+ TENDENCY )


- ŞEY/LİK ile/ve/+ ŞEY ile/ve/+ ŞEY

( THE THING/NESS vs./and THE THING + THE THING )


- SEYYİD BEY ve/||/<> ADÂLET

( Osmanlı Meclis-i Mebusanı'nın 1., 2., 3. Dönem İzmir ve 22 Ekim 1916'da Ayan Âzâsı, II. Dönem İzmir Milletvekili ve V. İcra Vekilleri Heyeti ile I. TC Hükûmeti'nde Adâlet Bakanı.[1873 - 08 Mart 1925] )


- SEZGİ ile VAHİY

( Yanıl(t)abilir. İLE "Yanılmaz." | "Yanıl(t)mayan sezgi." )


- SHAPE/MORPH and ORDER/REGULARITY


- SHARING vs./and SOLIDARITY


- SHOPPING IN LONG PERIOD vs./[instead] LOOKING TO THE NECESSITY


- SHORTLY :/yerine KISA SÜRE SONRA


- SIGNIFICANTLY :/yerine ÖNEMLİ DERECEDE


- SİLİCON LİFE İLE AMMONİA SOLVENT İLE EXOTİC BİOCHEMİSTRY ile/||/<> ALTERNATİF YAŞAM

( Karbon/su dışı yaşam formları. )

( Formül: Si-O İLE C-C bonds )


- ŞİLİN[İng. SHILLING] ile PENİ[İng. PENNY]

( Avusturya para birimi. | Birleşik Tanzanya Cumhuriyeti, Kenya, Somali ve Uganda para birimi. | İngiliz lirasının yirmide biri olan para. İLE Sterlin'in yüzde biri değerindeki para birimi. )


- SİLSİLE[Ar.] ile ZİNCİR, ZİNCİRLEME OLAN ŞEY

( ART ARDA GELEN ŞEYLERİN MEYDANA GETİRDİĞİ SIRA )

( SOYSOP )

( ZİNCİR, ZİNCİRLEME OLAN ŞEY )


- SİMİLARİTY ile/||/<> CONGRUENCE

( Similarity P⁻¹AP İLE congruence P^TAP. )

( Formül: Change of basis İLE quadratic )


- SIMILARLY :/yerine BENZER ŞEKİLDE


- SİMPLEX İLE INTERİOR POİNT İLE BARRİER İLE PENALTY ile/||/<> OPTİMİZASYON YÖNTEMLERİ

( Matematiksel optimizasyon algoritmaları. )

( Formül: min f(x) s.t. g(x) ≤ 0 )


- SIMPLY :/yerine SADECE, BASİTÇE


- SİNEMA değil/yerine/= ÇELKİTEY


- SİNEMA'DA:
OSMANLI( XX. YY.) ile/ve/değil/||/<>/> AYASTEFANOS


- SINERJİ/SYNERGY[İng.] değil/yerine/= ARTI ETKİ | YÖNDEŞ ETKİ


- SINIF/DERSHANE değil/yerine/= ÖĞREŞLİK/ÖĞRETEY


- SIRÇA SARAY = ÇİNİLİ KÖŞK

( Arkeoloji Müzesi karşısındadır. )

( 1472'de, Fatih Sultan Mehmet tarafından Mimar Atik Sinan'a yaptırılmıştır. [İçi dışı altı köşeli, firuze renkli çinilerle süslü bir köşktür.] )


- SİRKÜMSTANSİYALITE/CIRCUMSTANTIALITY[İng.] değil/yerine/= ÇEVRESEL KONUŞMA


- SİSMOLOJİ/SEISMOLOGY değil/yerine/= DEPREMBİLİM


- SISTOMETRİ/CYSTOMETRY[İng.] değil/yerine/= MESANE İŞLEV ÖLÇÜMÜ


- SITOLOJİ/CYTOLOGY[İng.] değil/yerine/= GÖZE BİLİMİ


- SITOMETRİ/CYTOMETRY[İng.] değil/yerine/= GÖZE ÖLÇÜMÜ


- SİX FUNCTOR FORMALİSM ile/||/<> CLASSİCAL SHEAF THEORY

( Six functor formalism kohomoloji kuramlarınin sistematik yaklaşımıyken İLE classical sheaf theory temel sheaf işlemlerini inceler )

( Formül: f* İLE f! İLE f^* İLE f^! İLE ⊗ İLE Hom )


- SİYAH ÇAY ile/değil/yerine YEŞİL ÇAY ile/değil/yerine BEYAZ ÇAY VE BİTKİ ÇAYLARI

( Çay kadehte dide efruz olmalı
Leb-rîz-i leb-reng-i leb-sûz olmalı
[Çay, bardakta berraklığı ile göz alıcı, dikkat çekici
Leb-renk: Demi dudak renginde olmalı
Leb-rîz: Sıcaklığı dudak yakıcılığında
Leb-sûz: Bardağa doldurulduğunda mutlaka dudak payı bırakılmalı] )

( Üretiminde soldurma, kıvırma, oksidasyon ve kurutma yöntemleri uygulanmaktadır. İLE/DEĞİL/YERİNE/< Taze çay yapraklarının ısıl işlem, kıvırma ve kurutulmasıyla üretilmektedir. İLE/DEĞİL/YERİNE/< Çay bitkisinin sadece tomurcuklarının ve genç yaprakları kullanılmaktadır. VE Bitkilerin toplanıp kuru(tul)masıyladır. )


- SKOPİ/SCOPY[İng.] değil/yerine/= GÖREÇLEME


- SKY :/yerine GÖKYÜZÜ


- SLIGHTLY :/yerine HAFİFÇE


- SLOWLY :/yerine YAVAŞÇA


- SOCİAL NETWORK ANALYSİS ile/||/<> TRADİTİONAL SOCİOLOGY

( Social network analysis matematik graph kuramıyle sosyal ilişkileri modellerken İLE traditional sociology nitel yöntemlerle sosyal yapıları inceler )

( Formül: Centrality measures )


- SOCIETY :/yerine TOPLUM


- SOLITER/SOLITARY[İng.] değil/yerine/= TEK


- SOLÜBILITE/SOLUBILITY[İng.] değil/yerine/= ÇÖZÜLEBİLİRLİK


- SOMEBODY :/yerine BİRİSİ


- SOMETHING :/yerine BİR ŞEY


- SOMNOGRAFİ/SOMNOGRAPHY[İng.] değil/yerine/= UYKU ÇİZGELEMESİ


- DENKÖBEK/SONSAL SINIFLAMA = CATEGORY[İng.] = CATEGORIE[Fr.] = KATEGORIE[Alm.] = PRAEDICAMENTUM[Lat.] = KATEGORIA[Yun.] = CATEGORÍA[İsp.]


- SONSUZ ile/ve/= HERŞEY x HERŞEY

( INFINITE vs./and/= EVERYTHING X EVERYTHING )


- SONURGU = COROLLARY[İng.] = COROLLAIRE[Fr.] = ZUSATZ[Alm.] = COROLLARIUM[Lat.]


- SORRY :/yerine ÜZGÜN, ÜZGÜNÜM


- SORUMLULUK = MESÛLİYET = RESPONSIBILITY[İng.] = RESPONSABILITÉ[Fr.] = VERANTWORTUNG[Alm.]


- SOSYOMETRİ/SOCIOMETRY[İng.] değil/yerine/= TOPLUMSAL DAVRANIŞ ÖLÇÜMÜ


- SOUTH :/yerine GÜNEY


- SOY/HEALTH LITERACY[İng.] değil/yerine/= SAĞLIK OKUR-YAZARLIĞI


- SOY ve/<> İLİM

( "Soy", ancak ilme tâbi olmakladır. )


- SOY ile "SOYLU"

( Adamın biri, Sokrat'ı, soy üzerinden aşağılamaya çalışınca, Sokrat şöyle dedi: "Senin soyun sende bitti, benimki ise benden başlar". )

( ANCESTRY vs. "NOBLE" )


- SOY değil/yerine YOL


- SOYAKTARAN:
Y ile/ve/||/<> X

( )


- ŞÖYLE DÜŞÜNMEK ve/||/<>/>/< DENEY


- SÖYLENCEBİLİM = İLM-İ ESATİR = MYTHOLOGY[İng.] = MYTHOLOGIE[Fr., Alm.] = MYTHOLOGIA[Yun.] = MITOLOGIA[İsp.]


- SÖZLÜK = LÛGAT/KAMUS = DICTIONARY[İng.] = DICTIONNAIRE[Fr.] = WÖRTERBUCH[Alm.] = DIZIONARIO[İt.] = DICCIONARIO[İsp.]


- SPACE BİOLOGY ile/||/<> TERRESTRİAL BİOLOGY

( Space biology uzay koşullarında yaşam süreçlerini incelerken İLE terrestrial biology Dünya koşullarındaki yaşamı inceler )

( Formül: Microgravity effects )


- SPACE :/yerine UZAY


- SPECIFIC GRAVITY[İng.] değil/yerine/= ÖZGÜL AĞIRLIK


- SPECIFICALLY :/yerine ÖZELLİKLE


- SPECT/TEK FOTON EMISYON BİLGİSAYARLI TOMOGRAFİ/SINGLE PHOTON EMISSION COMPUTERIZED TOMOGRAPHY[İng.] değil/yerine/= TEK FOTON SAÇILIMLI BİLGİSAYARLI KESITÇEKİM


- SPEKTROFOTOMETRİ/SPECTROPHOTOMETRY[İng.] değil/yerine/= İZGESEL IŞIL ÖLÇÜMÜ


- SPEKTROSKOPİ/SPECTROSCOPY[İng.] değil/yerine/= İZGESEL GÖRÜNTÜLEME


- SPELEOLOGY ile ...

( Mağaraları inceleyen bilim dalı. )


- SPESIFISITE/SPECİFICITY[İng.] değil/yerine/= ÖZGÜLLÜK


- SPEYS/SPACE değil/yerine/= UZAY


- SPIROMETRİ/SPIROMETRY[İng.] değil/yerine/= SOLUK ÖLÇÜMÜ


- SPREY[İng. SPRAY] değil/yerine/= PÜSKÜRTÜCÜ

( Bir püskürtücü yardımıyla çok ince damlacıklar durumunda püskürtülen sıvı. | Püskürtücü. )


- SPRING :/yerine İLKBAHAR, YAY


- SRT/STEROTAKTİK RADYOTERAPİ STEREOTACTIC RADIOTHERAPY[İng.] değil/yerine/= STEROTAKTİK IŞIN SAĞALTIMI


- STABILITE/STABILITY[İng.] değil/yerine/= DENGELİLİK


- STABILITY :/yerine İSTİKRAR


- STABILOMETRİ/STABILOMETRY[İng.] değil/yerine/= DENGE ÖLÇÜMÜ


- STABLE HOMOTOPY ile/||/<> UNSTABLE HOMOTOPY

( Stable homotopy yüksek dimensional limitken İLE unstable homotopy dimension bağımlı grup yapısıdır )

( Formül: Suspension isomorphism )


- STAI/STATE-TRAIT ANXIETY INVENTORY[İng.] değil/yerine/= DURUM-SÜREKLİ KAYGI DÖKÜMÜ


- STAKE :/yerine KAZIK, PAY


- STAN LAUREL ve/||/<> OLIVER HARDY


- STAND-BY[İng.] değil/yerine/= HAZIRDA


- STATIONERY vs. STATIONARY


- STAY :/yerine KALMAK


- STEADY :/yerine İSTİKRARLI


- STEREOSCOPY ile ...

( Nesnelerin üç boyutlu görünüşü. )


- STHENO- ile/||/<> -TONİA/TONO-/-TONY

( Güç. İLE/||/<> Tonus ya da basınçla ilgili. )


- STORY :/yerine HİKAYE


- STRANGE ATTRACTOR İLE CHAOS İLE BUTTERFLY ile/||/<> KAOTİK SİSTEMLER

( Deterministik kaos ve fraktallar. )

( Formül: x_{n+1} = rx_n(1-x_n) )


- STRATEGY :/yerine STRATEJİ


- STRICT LIABILITY vs. MATERIAL MISTAKE vs. TORT

( Kusursuz sorumluluk. İLE Esaslı hata. İLE Haksız fiil. )


- STRİNG DUALİTESİ ile/||/<> MİRROR SYMMETRY

( String dualitesi fiziksel eşdeğerlik ilişkisiyken İLE mirror symmetry geometrik dualite kavramıdır )

( Formül: Type IIA ↔ IIB )


- STRONGLY :/yerine GÜÇLÜ ŞEKİLDE


- STUDY :/yerine ÇALIŞMAK, DERS


- SU SIĞIRI yerine TONBAY


- ŞÛ/ŞÛY[Fars.] ile -ŞÛ/-ŞÛY[Fars.]

( Yıkama. İLE "yıkayan, temizleyen" anlamlarına gelerek birleşik sözcükler yapar.[CÂME-ŞÛY: Çamaşır yıkayan.] )


- SÛ'[Ar.] ile SÛ/Y[Ar.]

( Kötülük, fenalık. | Kötü, fena. İLE Yan, taraf, cihet. )


- SUBAY[Azr.] = BEKÂR[Tr.]


- SUBAY ile HASEKİ

( ... İLE Osmanlı Devleti'nde, bir görevde uzunca kalmış olanlara verilen san. | Bostancı ocağının küçük aşamalı subayları. | Osmanlı sarayında, karavaşlar arasından seçilen sultan gözdesi. )


- SUBAY ile KURMAY/ERKÂN-I HARP

( Silahlı kuvvetlerde, asteğmenden orgeneral ya da oramirale kadar rütbedeki asker. İLE/VE/||/<>/> Harp akademilerine girerek eğitimlerini başarıyla tamamlamış subay. | Kurmaylık yetkisi ve niteliği olan subay. )


- SUBSTRAT DÜZEY ile/||/<> OKSİDATİF FOSFORİLASYON

( Substrat direkt ADP→ATP, oksidatif ETC gradyan. )

( Formül: PEP→piruvat İLE H⁺ gradyan )


- SUÇ ile PAY


- SUCCESSFULLY :/yerine BAŞARIYLA


- SUDDENLY :/yerine ANİDEN


- SÜJESTIBİLİTE/SUGGESTIBILITY[İng.] değil/yerine/= TELKINE YATKINLIK


- SULTA[Ar.]/OTORİTE/AUTORITE[Fr.]/AUTHORITY[İng.] ile BASKI | YETKE

( Baskı. | Yetke. [Fr. AUTORITE] )


- SUNİ[Ar.] değil/yerine/= YAPAY


- SUPERCONDUCTİVİTY ile/||/<> SUPERFLUİDİTY

( Superconductivity sıfır elektrik direnciyken İLE superfluidity sıfır viskozite akışkanlıktır )

( Formül: Cooper pairs )


- SUPPLY :/yerine TEDARİK ETMEK


- SÜREKLİLİK = TEMADİ = CONTINUITY[İng.] = CONTINUITÉ[Fr.] = KONTINUITÄT[Alm.] = CONTINUITAS[Lat.]


- SURELY :/yerine KESİNLİKLE


- SÛRET değil/yerine/= PAY


- SURFACE :/yerine YÜZEY


- SURGERY :/yerine AMELİYAT


- SURPRISINGLY :/yerine ŞAŞIRTICI ŞEKİLDE


- SÜRÜ BAĞIŞIKLIĞI/HERD IMMUNITY[İng.] değil/yerine/= KİTLE BAĞIŞIKLIĞI


- SÜRVEY/SURVEY[İng.] değil/yerine/= ANKET, TARAMA


- SURVEY :/yerine ANKET, ARAŞTIRMA


- SUŞ/STRAIN[İng.] değil/yerine/= SOY


- SU'ÛD[Ar.] ile RUKİYY[Ar.]

( Yukarı çıkmak, tırmanmak. İLE Aşama aşama, adım adım çıkmak, yükselmek. )


- SWOT:
STRENGTH ve/||/<> WEAKNESS ve/||/<> OPPORTUNITY ve/||/<> THREAT

( Güçlü yönler. VE/||/<> Zayıf yönler. VE/||/<> Fırsatlar. VE/||/<> Tehditler. )


- SYMPLECTİC TOPOLOGY ile/||/<> CONTACT TOPOLOGY

( Symplectic topology kapalı 2-form geometrisiyken İLE contact topology maksimal integrallenemez 1-form geometrisidir )

( Formül: Symplectic form ω )


- SYNCHRONICITY ile SIMULTANEISM


- SYNTHETİC BİOLOGY ile/||/<> SYSTEMS BİOLOGY

( Synthetic biology yeni biyolojik sistem tasarlarken İLE systems biology mevcut biyolojik sistemleri analiz eder )

( Formül: BioBrick parts )


- SYNTHETİC GEOMETRY ile/||/<> ANALYTİC GEOMETRY

( Synthetic koordinatsız, analytic koordinat sistemi. )

( Formül: Coordinate-free İLE coordinate system )


- SYSTEMATICS ile/ve TAXONOMY

( Bitkiler ve hayvanların sınıflandırma işleriyle uğraşan bilim dalı. İLE/VE Doğal bağlantılarına göre bitkileri ve hayvanları çeşitli sınıflara koymakla uğraşan bilim dalı. )


- SYSTEMS PHARMACOLOGY ile/||/<> TRADİTİONAL PHARMACOLOGY

( Systems pharmacology ilaç etkisini sistem düzeyinde analiz ederken İLE traditional pharmacology tek hedef odaklı yaklaşım kullanır )

( Formül: Network pharmacology )


- TAC- ile/||/<> -TAXİS/-TAXY ile/||/<> COSM-

( Düzenleme, sıra. İLE/||/<> Sıra, düzenlenme, etki. İLE/||/<> Kozmetik, güzellik, düzenli. )


- TAHİYYÂT[< HAYY] ile ...

( SELÂMLAR, HAYIRLI DUALAR | NAMAZIN KA'DELERİNDE OKUNAN "ETTEHİYYÂTÜ" DUASI )


- TAHİYYE[< HAYY] ile ...

( HAYAT DUASI ("ALLAH ÖMÜR VERSİN!") | SELÂM VERME, HAYIR DUA ETME | MÜLK, MÂLİKİYYET )


- TAHLİYE[Ar. < HALY] ile TAHLİYE[Ar. < HALÂ, HALVET, HALV]

( Süsleme, donatma, bezeme. | Bir madde içine, özelliğini ya da kokusunu değiştirmek üzere şeker, baharat vb. gibi şeyler katma. İLE Boşaltma, boş bırakma. | Serbest bırakma, salıverme. )


- TAHŞİYE[Ar. < HAŞY] ile TAHŞİYE[Ar. < HAŞYET]

( Hâşiye yazma. | Dipnot yazma, çıkma yapma. İLE Ürperme, ürpertilme. )


- TAKIMERKİ = OLIGARCHY[İng.] = OLIGARCHIE[Fr., Alm.] = OLIGARKHIA < OLIGOI:BİRKAÇ KİŞİ, ARKHEIN:EGEMEN OLMA[Yun.]


- TAKIMYILDIZI:
GÜNEY ile/ve/||/<> KUZEY


- TAKSONOMİ/TAXONOMY[İng.] değil/yerine/= BÖLÜMLEME, SINIFLANDIRMA, SINIFLANDIRMA KURALLARI


- TAM BUĞDAY TAM TAHIL

( Tam buğday tanesi kullanılır ve tam buğday unu içerir. İLE Arpa, mısır, çavdar, kinoa, buğday gibi ürünler de kullanılır. )

( Tam tahıllıdır. İLE Tüm tam tahıllı ürünler, tam buğday değildir.[Çok tahıllılar, İki ya da daha fazla tahıldan yapılmıştır. Tam tahıl değildir.] )

( Kepek, ruşeym ve endosperm ve tam buğday tanesinden yapılmıştır. İLE Bir ya da daha fazla tahıldan [buğday, yulaf, pirinç, mısır, arpa, darı, çavdar vb.] yapılır ve tüm tahıl çekirdeğini içerir. )


- TANBURÎ CEMİL BEY ile/ve/||/<> ŞERİF MUHİDDİN TARGAN


- TANDEM MASS SPEKTROMETRİ/TANDEM MASS SPECTROMETRY[İng.] değil/yerine/= ARDIŞIK KÜTLE İZGE ÖLÇÜMÜ


- TANJANSİYALITE/TANGENTIALITY[İng.] değil/yerine/= ÇEVRESEL KONUŞMA


- TANRIBİLİM = İLÂHİYAT = THEOLOGY[İng.] = THÉOLOGIE[Fr.] = THEOLOGIE[Alm.] = TEOLOGIA[İsp.]


- TAPINAKLARDA:
GÖBEKLİTEPE ve/||/<> NEVALİ-ÇORİ ve/||/<> JERF EL AHMAR ve/||/<> ARKAİM ve/||/<> GİLGAL ve/||/<> MALTA ADASI ve/||/<> CUICUILCO ve/||/<> KURGANLAR ve/||/<> SOLOVETSY ADALARI ve/||/<> STONEHENGE ve/||/<> AVEBURRY ve/||/<> CASTLERIGG ve/||/<> NEWGRANGE

( Urfa'da. VE/||/<> Urfa'da. VE/||/<> Suriye'de. VE/||/<> Rusya'da[Kazakistan'ın kuzeyinde]. VE/||/<> Golan tepelerinde.[İsrail'in doğusu] VE/||/<> Malta'da. VE/||/<> Meksika'da. VE/||/<> Altay Dağları'nda. VE/||/<> Rusya'da. VE/||/<> İngiltere'de VE/||/<> İngiltere'de VE/||/<> İngiltere'de VE/||/<> İrlanda'da. )


- TAPINCA/PUT[Fars. < BUT]/İDOLE[Fr.]:
SOY ile/ve/||/<> MAĞARA ile/ve/||/<> ÇARŞI ile/ve/||/<> TİYATRO

( bkz. Francis Bacon )

( IDOLA TRIBUS avec IDOLA SPECUS avec IDOLA FORI avec IDOLA THEATRI )


- GÜNEK | ESKİNÇ = TARİH[Ar.] = HISTORY[İng.] = HISTOIRE[Fr.] = GESCHICHTE[Alm.] = HISTORI < HISTOREIN:BİLMEYE ÇALIŞMAK, BİLMEK, ANLATMAK[Yun.] = HISTORIA[İsp.]


- TASDÎK değil/yerine/= ONAY


- TASVİP/ONAMA ile/ve TASDİK/ONAY


- [not] TAXONOMY ile/ve/değil/yerine/<>/> CLADISTIC TAXONOMY

( Sınıflandırma. İLE Kladistik sınıflandırma. )

( LINNAEUS/LINNE vs./and/<>/>/but HELLING[1966] )


- TAY ile GÜRE

( Üç yaşına kadar olan at yavrusu. İLE Çiftleşmek isteyen kısrak ya da dişi eşek. | Bir yaşından, üç yaşına kadar olan tay. | Güçlü, dinç. | Çekingen, korkak, ürkek. )


- TAY/TAYLAK ile SIPA[Abazaca < SPAU: Çocuk.]/KODOK/KURRAG[Fars.]

( At yavrusu. [Üç yaşına kadar] İLE Eşek yavrusu. )

( GULİN ile ... )

( MÜHR[çoğ. EMHÂR, MİHÂR] ile KÜRRE )

( KÜRRE ile KÜRRE-İ HAR )

( COLT/FOAL vs. DONKEY-FOAL )

( HIPPOMAN: Yeni doğan tayın alnındaki küçük siyah zar. )


- TAY ile TAY[Fars.]

( Üç yaşına kadar olan at yavrusu. İLE Denk, eşit, eş. | Hayvanın bir yanındaki yük. )


- TAYYETMEK[Ar.< TAYY] değil/yerine/= ÇIKARMAK | ARADAN ÇIKARMAK, YOK ETMEK


- TAZI ile/ve BORZOY

( ... İLE/VE Rus tazısı. )


- TBI/TOTAL BODY IRRADİATION | TRAUMATIC BRAIN İNJURY[İng.] değil/yerine/= TÜM GÖVDE IŞINLAMASI | TRAVMATİK BEYİN HASARI


- TEA :/yerine ÇAY


- TECHNOLOGY :/yerine TEKNOLOJİ


- TEE/TRANSÖZOFAGEAL EKOKARDİYOGRAFİ TRANSOESOPHAGEAL ECHOCARDIOGRAPHY[İng.] değil/yerine/= YEMEK BORUSUNDAN EKOKARDİYOGRAFİ


- TEK TEK ŞEY ile HER ŞEY


- TELEMETRİ/TELEMETRY[İng.] değil/yerine/= UZAKTAN ÖLÇÜM


- TELEPORTATİON İLE DENSE CODİNG İLE CRYPTOGRAPHY ile/||/<> KUANTUM İLETİŞİM

( Kuantum bilgi transfer protokolleri. )

( Formül: |ψ⟩AB → |ψ⟩C )


- TELERADYOGRAFİ/TELERADIOGRAPHY[İng.] değil/yerine/= UZAKTAN X-IŞINLI GÖRÜNTÜLEME


- TEMPORARY :/yerine GEÇİCİ


- TEMYİZ KUDRETİ/HUKUKİ EHLİYET/CIVIL RESPONSIBILITY[İng.] değil/yerine/= AYIRTIM GÜCÜ


- YARGITAY/TEMYÎZ[< MEYZ] ile İSTÎNÂF

( Ayırma, ayrılma, seçme, seçilme. | İyiyi, kötüden ayırt etme. İLE Yeniden başlama. | Bidâyet mahkemesi tarafından verilen kararın, bir üst mahkemeye başvurarak kaldırılmasını isteme. | Sözün başlangıcı, söz başı. )

( Yasa yolunda, üst mahkeme, hukuka aykırı olan kararı, sadece bozar, kendi yeniden yargılama yaparak karar veremez. İLE Yasa yolu incelemesi sonunda, hukuka aykırı bulunan yerel mahkeme kararı yerine üst mahkemece, yeniden yargılama yapılarak yeni bir karar verilir. )


- TENDENCY :/yerine EĞİLİM


- TENGÂY[Fars.] ile TENGNÂ[Fars.]

( Boğaz, vadi. İLE Dar yer, geçit, boğaz. | Mezar. )


- TENKİT ile/ve/<> TENKIYE[< NAKY]

( Temizleme, fenâsını atma. İLE/VE/<> Ayıklayıp temizleme. | Kalın bağırsağa su verme ve bu iş için kullanılan araç.[HUKNE: Şırınga.][İHTİKAN | Fr. LAVMAN] )


- TERAKKİ[< RAKY] ile ...

( YUKARI KALKMA, YÜKSELME | İLERLEME | HALLERDE, MAKAMLARDA, BİLGİLERDE İLERLEME )


- TERAPİ/THERAPY[İng.] değil/yerine/= SAĞALTIM


- TEREDDİ[Ar. < REDY] değil/yerine/= SOYSUZLAŞMA, YOZLAŞMA


- TERMINOLOJİ/TERMINOLOGY[İng.] değil/yerine/= TERİM BİLİMİ


- TERMOMETRİ/THERMOMETRY[İng.] değil/yerine/= SICAKLIK ÖLÇÜMÜ


- TERMOTERAPİ/THERMOTHERAPY[İng.] değil/yerine/= SICAKLA SAĞALTIM


- TERRITORY :/yerine BÖLGE, TOPRAK


- TERSİYER/TERTİARY[İng.] değil/yerine/= ÜÇÜNCÜL, ÜÇÜNCÜ


- TE'SÎR[Ar. < İSR | çoğ. TE'SÎRÂT] ile/ve TES'ÎR[Ar. < SA'R] ile/ve TESHÎR[Ar. < SİHRİYY] ile/ve TESHÎR[Ar. < SİHR/SEHHAR | çoğ. TESHÎRÂT]

( Alâmet, nişan bırakma. | İşleme, dokunma, içe işleme. | Kederlendirme. İLE/VE Değer/kıymet/narh koyma. | Ateşi yakıp alevlendirme. İLE/VE Zapt ve istila etme, ele geçirme, elde etme. İLE/VE Büyü yapma, büyüleme, aldatma/aldatılma, kendini bağlama. )


- TESTIFY :/yerine TANIKLIK ETMEK


- TESTIMONY :/yerine TANIKLIK, İFADE


- TETANİ/TETANY[İng.] değil/yerine/= KASINIM


- TETRALOJİ/TETRALOGY[İng.] değil/yerine/= DÖRTLÜK | DÖRTLEME


- TEVÂLÎ[Ar. < VELY] ile TEVÂRÎ

( Birbiri ardından gelme, arası kesilmeksizin devam etme, sürme. İLE Bir şeyin arkasına saklanıp görünmez olma, gizlenme. )


- TEVELLÂ/TEVELLÎ[< VELY] değil/yerine/= BİRİNE YANAŞMA | BİRİNİ DOST TUTMA | İYİ AHLÂK | EHL-İ BEYT'İ, HZ. ALİ'Yİ SEVME, ONLARDAN MEDET VE ŞEFÂAT İSTEME, KENDİLERİNE OLAN YAKINLIK, BAĞLILIK


- TEYZE / KÜKÜ/Y[dvnlgttrk] ile/ve/||/<> ANNE

( [Biyolojik açıdan] Anneyle kardeşlik bağlantısı olan dişil gövdeli kişi/ye verilen ad. İLE/VE/||/<> Yaşama, karnında(uterus'ta/rahim'de) gelişerek başlanılan kişi. )

( AUNT vs./and MOTHER )


- TF-IDF/TERM FREQUENCY-İNVERSE DOCUMENT FREQUENCY[İng.] değil/yerine/= TERİM SIKLIĞI – TERS BELGE SIKLIĞI


- TF/TERM FREQUENCY[İng.] değil/yerine/= TERİM SIKLIĞI


- [not] THE LOVE/HATE OF HISTORY vs. INFORMATION/KNOWLEDGE OF HISTORY


- THEORY :/yerine TEORİ


- THERAPY :/yerine TERAPİ


- THEY :/yerine ONLAR


- THING ile ENTITY


- THING :/yerine ŞEY


- THIRTY :/yerine OTUZ


- THOMAS HENRY HUXLEY ile

( 04 Mayıs 1825 - 29 Haziran 1895 İLE 26 Temmuz 1894 - 22 Kasım 1963 )


- TIME vs. HISTORY


- TINY :/yerine UFACIK


- TO ASK vs. TO SAY


- TO BE INSUFFICIENT vs. INCAPACITY


- TO CONTROL AT THE END vs. TO CONTROL AT THE BEGINNING AND CONTINUOUSLY

( TO CONTROL AT THE BEGINNING AND CONTINUOUSLY instead of TO CONTROL AT THE END )


- TO GENERALIZE vs. (VALUE) TO BE AS POSSIBILITY

( [VALUE] TO BE AS POSSIBILITY instead of TO GENERALIZE )


- TO GET FURTHER/BEYOND vs. TO POSTPONE/DELAY


- TO GIVE PERMISSION vs. TO GIVE AN OPPORTUNITY


- TO GIVE UP vs. TO POSTPONE/DELAY


- [not] TO PASS THE DAY instead LIVE THE DAY


- TO SAY DIRECTLY vs. TO SAY/TALK FRANKLY/OPENLY


- [not] TO SEE WORTHLESS/LITTLE vs. TO (HAD) BEEN FARAWAY


- TO TALK vs. TO TALK IN NECESSITY

( TO TALK IN NECESSITY instead of TO TALK )


- [not] TO TALK/WRITE vs./and/also TO DO(/MAKE)/TO APPLY


- TO UNDERSTAND WHAT HE/SHE SAID vs. TO UNDERSTAND WHAT HE/SHE MEANT TO SAY


- TODAY :/yerine BUGÜN


- TOLSTOY ile TOLSTOY

( Lev İLE Aleksey Nikolayeviç )

( 09 Eylül 1828 - 20 Kasım 1910 ile 10 Ocak 1883 - 23 Şubat 1945 )


- TOMOGRAFİ/TOMOGRAPHY[İng.] değil/yerine/= KESIT ÇEKİM


- TOMORROW vs. THE NEXT DAY


- TOMOTERAPİ/TOMOTHERAPY[İng.] değil/yerine/= KESIT SAĞALTIM


- TONİSITE/TONICITY[İng.] değil/yerine/= GERGİ


- TOPLUM = CEMİYET = SOCIETY[İng.] = SOCIÉTÉ[Fr.] = GESELLSCHAFT[Alm.] = SOCIETAS[Lat.] = SOCIEDAD[İsp.]


- TOPLUMBİLİM = İÇTİMAİYAT = SOCIOLOGY[İng.] = SOCIOLOGIE[Fr.] = SOZIOLOGIE[Alm.] = SOCIOLOGIA[İsp.]


- TOPOGRAFİ/TOPOGRAPHY[İng.] değil/yerine/= BÖLGESEL ANATOMİ ÇİZGELEMESİ


- TOPOLOGİCAL QUANTUM FİELD THEORY ile/||/<> CONFORMAL FİELD THEORY

( TQFT topolojik invariant quantum field theoriyken, CFT konformal invariant field theorisidir )

( Formül: Atiyah-Segal axioms )

Bugün[16 Kasım 2025]
itibarı ile 1.968 başlık/FaRk ile birlikte,
1.968 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(8/9)