
T ile biten FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 8.591 başlık/FaRk ile birlikte,
8.591 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(14/36)
- ------- (HAT)
( 2 EYE BROW, 2 BOTTOM EYE LASH, 2 UPPER EYE LASH AND HAIR )
- HAT(HÜSN-İ HAT) ile/||/<> HATTAT
( Arap harfleriyle güzel yazı yazma sanatı. İLE/||/<> Güzel yazı yazan sanatçı. )
- HAT ile HAD
( LINE vs. LIMIT/BOUNDARY )
- HÂT ile/değil HATT
- HAT ile/||/<> HATT MÜSTAKÎM
( Çizgi. İLE/||/<> Doğru. | Varsayılan iki nokta arasını bağlayan en kısa çizgi. )
- HAT yerine/değil HÜSN-İ HAT
- HAT değil/yerine/= İLETİR
- HAT :/yerine ŞAPKA
- HAT ile/ve/> SATH ile/ve/> ŞEKİL
( Tek boyut. İLE/VE/> İki boyutlu. İLE/VE/> Üç boyutlu. )
- HATA ile/ve/değil/<> ATÂLET
- HATALARI/NI ...:
KABUL ET! ve/||/<>/> DERS AL! ve/||/<>/> TEKRARLAMA!
- HATÂR[Ar.] ile HATAR[Ar. çoğ. HATARÂT]
( Çadır eteklerine bağlanan parça. | Bir şeyin etrafını çevreleyen pervaz, çember gibi şeyler. İLE Tehlike. )
- HATÂT[Ar.] ile HATÂT[Ar.] ile HATTÂT[Ar.]
( Cilt yangısından/iltihabından meydana gelen kabukların soyularak iyi olanları. İLE Bağırma, çığırma. İLE El yazısı çok güzel olan sanatkâr. Hatt[güzel yazı] sanatçısı. )
- HATT ile HATT
( Çizgi. | Satır. | Yol. | Yazı. | Parmağın onikide biri olan bir ölçü. İLE Sevgilinin yüzündeki ayva tüyleri. | Gençlerin yüzünde yeni çıkan sakal ve bıyık, sarı tüyler. )
( Yazı/hatt, üstâdın öğretisinde gizlidir. Kıvamı, çok yazmaktadır; devamı, İslâm dini üzere olmaktır. )
- HATT[Ar. çoğ. HUTÛT] ile HATT[Ar.]
( Çizgi. | Satır. | Yol. | Yazı. | Buyruk/ferman, sultan yazısı. | Sıra, saf. | Gemiler için hareket istikameti olarak belirtilen taraf. | Yalnız uzunluğu olan boyut/buut. | Gençlerde terleyen bıyık/sakal. | Parmağın onikide biri olan bir ölçü. İLE Aşağı inme/indirme. | Oyunda taş çıkarma. )
- HATT ile/ve/||/<> ÖTEKİ SANATLAR
- HATT ile ŞEYH HAMDULLAH KARAHİSAR HATTI
- HATT ile/||/<> TAHCÎR
( Çizgi, sınır çizgisi. İLE/||/<> Arazinin çevresinde başkaları tarafından el konulmaması için taş ve benzeri şeyler koymak. )
- HATTÂT -ile
( EL YAZISI ÇOK GÜZEL OLAN | SANATKÂR )
- HATTAT HÂMİD
- HATTAT["HATAT" değil!] ile KÂTİP
( ... ile TUSSİ-TUSSİ: Mektup yazıcısı. [TUSSİ: Mektup] )
- HATT-I MÜBAS değil/yerine/= TEĞET
- HAUSDORFF İLE BOX İLE CORRELATİON ile/||/<> FRAKTAL BOYUT
( Kesirli boyut ölçüm yöntemleri. )
( Formül: D = lim log(N)/log(1/r) )
- HAVALE ile/<> EFT ile/<> SWIFT ile/<> FAST
( Hesaplararası para/fon aktarımı. İLE/<> Bankalararası, elektronik para/fon aktarımı[Electronic Funds Transfer]. İLE/<> Uluslararası Bankaların Finansal Haberleşme Kurumu[İng. Society for Worldwide Interbank Financial Telecommunication] )
( Banka içinde. İLE/<> Bankalar arasında. İLE/<> Uluslararası bankalar arasında. )
( [ne yazık ki] Pahalı. İLE/<> Daha pahalı. İLE/<> Çok (daha) pahalı. )
( Hiçbirindeki ücretlendirme, uygun oranda ve âdil değil! Devletler, vatandaşlarının hakkına sahip çıkmadığı ve bireyler, sustuğu, bilinçlenip ortak tepki göstermediği sürece de bu fırsatçılar, sömürülerine ve gasplarına devam edeceklerdir ne yazık ki. Bu konuda, en sesi çıkmayıp rahatı, kârı/primleri ve çıkarları yerinde olanlar ise bilinçli ya da bilinçsiz, bankaların yönetici ve çalışanlarıdır. Bu tıkanık ve yanlış düzenin, elbet ve umarız yakın bir gelecekte düzeleceğini ümit ediyoruz ve ilgilileri, "yetkilileri" uyarıyoruz. Her birimizin tepkisiyle, katılımı ve desteğiyle tabii! )
( [onaylanma süresi] Çok kısa sürededir. İLE/<> Daha uzun sürer. İLE/<> Daha uzun sürer. )
( [kişisel bilgi] Daha çok. İLE/<> Daha az. İLE/<> ... )
( 7/24 gerçekleştirilebilir. İLE/<> Sadece hata içi ve mesai saatleri içinde yapılabilir. İLE/<> ... )
- HAVF[Ar.] ile/ve/||/<> HAŞYET[Ar.]
( Bilmediğinden korkmak. İLE/VE/||/<> Bildiğinden korkmak. )
( Gayb olan Allah'tan "korkmak". İLE/VE/||/<> Hâzır olan Allah'tan "korkmak". )
- HAVF ile/ve/|| ÜMİT
( BÎM Ü ÜMÎD )
- HAVL = TÂKAT
- HAVLU ile/değil AVLU[Yun.]/HANAY/SAHN[Ar.]/HAYAT[Ar. < HIYÂT]
( Gövdenin çeşitli yerlerinin kurulanmasına yarayan dokuma bez. İLE Bir yapının ya da yapı öbeğinin ortasında kalan, üstü açık, duvarla çevrili alan. )
- HAYALET[Ar.] ile/ve/||/<> HAYAL[Ar.] ET
- HAYALÎ İHRACAT değil/yerine/= DÜZMECE DIŞSATIM
- HAYALLER ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YAŞAM/HAYAT
- HAYALPEREST değil/yerine/= DÜŞLEMCİ
- HAYAT ile/ve/||/<>/>/< HAYAL
( İkisinin de son yazacı arasındaki ilişki olan TL [para]. )
- HAYAT[Ar.] ile HAYAT
( Yaşam, dirim. | Doğumdan, ölüme kadar geçen süre, ömür. | Yaşam biçimi, içinde yaşanılan koşulların tümü, yaşantı. | Meslek ve durum. | Geçim koşullarının tümü. | Canlılığı gösteren hareket, kaynaşma. | Canlı varoluşu, yaşamayı sağlayan koşulların tümü. | Bir kişinin yaşamöyküsü. İLE Genellikle köy ve kasaba evlerinde, üstü kapalı, bir ya da birkaç yanı açık sofa. | Avlu. | Balkon. )
- HAYÂT ile HAYÂT-I CÂVİDÂN[Î]/SÜREKLİ YAŞAM
( Dirilik, canlılık. İLE/VE/||/<>/>/< Sürekli yaşam. )
- HAYAT ile/ve/||/<> HÜRRİYET ile/ve/||/<> MÜLKİYET
- HAYAT ve/||/<>/> İLİM ve/||/<>/> SEMİ ve/||/<>/> BASAR ve/||/<>/>
KUDRET ve/||/<>/> İRÂDE ve/||/<>/> KELÂM ve/||/<>/> TEKVÎN
- HAYÂT[Ar.] ile 'IYŞ[Ar.]
- HAYÂT[Ar.] ile KUDRET[Ar.]
- HAYÂT[Ar.] ile NEMÂ[Ar.]
- HAYÂT[Ar.] ile RÛH[Ar.]
- HAYÂT[Ar.] değil/yerine/= YAŞAM
- HAYBE/T[Ar.] ile HEYBET[Ar.]
( Boş, işe yaramaz, anlamsız iş. İLE Korku ve saygı uyandıran görünüş. )
- HAYDAR ile ESAD
( Arslan | Cesur, yiğit. | HZ. Ali. | ÖLÜMSÜZ DİRİ[HAYY] )
- HAYIR HASENÂT
- HAYIR İŞ(LER)İ ile/ve/değil/||/<> ADÂLET
- HAYIR! ile EVET!
( LÂ ile NEAM )
( NO vs. YES )
( NON avec OUI )
( NEIN mit JA )
( NO con SÍ )
( NO con Sİ )
- HAYIR ve/||/<>/> İMÂRET
( ... VE/||/<>/> Yoksullara ve öğrencilere yemek dağıtmak üzere kurulmuş hayır kurumları. )
- HAYIR ile İSÂBET
( YA RABBİ! HAYIRLAR YAZ BAŞIMIZA İYİLER ÇIKAR KARŞIMIZA )
- HAYIR = NO[İng., İt., İsp.] = NON[Fr.] = NEIN[Alm.]
- HAYIT değil AYIT
( Mineçiçeğigillerden, Akdeniz çevresinde yetişen, mavi, beyaz ya da menekşe renginde çiçekler açan, 1-2 metre boyunda bir ağaççık. )
( V. AGNUS CASTUS )
- HAYR[Ar.] ile MENFA'AT[Ar.]
- HAYR[Ar.] ile Nİ'MET[Ar.]
- HAYRAN ile/ve/> HAYRAT
( Hayran olduğuna, hayrat ol! )
- HAYRANLIK ile/ve/değil/yerine/||/<> TESLİMİYET
- HAYRAT değil/yerine/= EYGÜ
- HAYRET[Ar.] ile DEHŞ[Ar.]
- HAYRET ile/ve/||/<>/> DİKKAT ile/ve/||/<>/> MERAK ile/ve/||/<>/> BİLME
- HAYRET ile/> HAŞYET
( ... İLE/> Hayretin dehşeti, ürperme. )
- HAYRET değil/yerine/= ŞAŞMA, ŞAŞIRMA, ŞAŞA KALMA
- HAYRET ile/ve UYANIŞ
( Hayret ve merak, bilgeliğin şafağıdır. )
( Ancak, hayrette olduğunuz zaman, gerçeği bilebilirsiniz. )
( Wonder is the dawn of wisdom.
You can know reality only when you are astonished. )
( ASTONISHMENT/AMAZEMENT vs./and AWAKENING )
- HAYRET ile/ve UYANIŞ
- HAYRET = WONDER, ASTONISHMENT[İng.] = ÉTONNEMENT[Fr.] = BEWUNDERUNG[Alm.] = ADMIRATIO[Lat.]
- HAYR(-I MUTLAK) ile/ve/<> SIDDIKİYET ile/ve/<> HÜSN
- HAYSİYET ile/değil HASİYET/HASSA
( Kişilik, onur. İLE/DEĞİL Özgülük. | Yarar, etki. )
- HAYSİYET değil/yerine/= ONUR
- HAYSİY(Y)ET değil/yerine/= ONUR
- HAYSİYET ile/ve/||/<>/>/< ŞAHSİYET
- HAYSÜ:
TALİL ile TAKYİD ile ITLAK
- HAZ ile/ve/<>/< HAD
- HAZ = PLEASURE, JOY[İng.] = PLAISIR, JOIE[Fr.] = LUST[Alm.] = LAETITIA[Lat.] = HEDONE[Yun.] = GUSTO, PLACER[İsp.]
- HAZÂKAT ve/< EMÂNET ve/< SADÂKAT[< SIDK] ve/< ŞEFKÂT
- HAZF/MÜHMEL/BÎ-NOKAT ile/ve/<> HAZF
( Eski yazıda, noktasız yazılan şiir ya da düzyazılar. Dîvân şiirinin, sanatsal biçimlerindendir. İLE Söylenilmesi gereksiz olan sözün, ibareden çıkarılması ve söylenilmemesi. [Aruz'da, "failâtün" cüzünün son hecesi olan "tün" hecesinin kaldırılıp "fâila" yerine "fâilün" cüzünün getirilmesidir.] )
- HÂZİM[Ar. < HEZÎMET] ile HAZÎM[Ar.]
( Hezîmete uğratan, zafer kazanan, galip. İLE Sarhoş. )
- HAZIR YANIT ile BAHÂNE
- HAZIRLANMA (İ'TİDÂD)
- HAZZ[Ar.] ile HAZ/HAZZ[Ar. çoğ. HUZÛZ, HUZÛZÂT] ile HÂZ[Ar.]
( Kesme, kısaltma. | Kazıma, yırtma, silme. İLE Hoşlanma, zevklenme, sevinç, memnunluk. Hoşa giden duygulanım, hoşlanma. | Bir şeyden duyusal ya da tinsel sevinç duyma. | Sürdürülmesi istenilen ılımlı ve doygunluk veren coşku. | Baht, tâlih, nasip, saadet, kıymet. İLE Kir, pas. )
- HTK/HCT/HEMATOKRIT HEMATOCRIT[İng.] değil/yerine/= ALYUVAR YÜZDESİ
- HEADLINE :/yerine MANŞET
- HEART ile/ve/||/<> EARTH
- HEART :/yerine KALP
- HEAT :/yerine ISI
- HEAVEN :/yerine CENNET
- HEDİYE ile RÜŞVET
( PRESENT vs. BRIBE )
- HEIGHT :/yerine YÜKSEKLİK
- HEINZ KOHUT ile/ve/||/<> CHARLES STROZIER
( Strozier, Kohut'un yaşam öyküsünü yazmıştır. )
- HEINZ KOHUT ve/||/<> EMPATİ
( "Empati" makalesiyle çığır açmıştır.[1959] )
- HEINZ KOHUT ile/ve/||/<> JAMES F. MASTERSON
- HELÂ/HALÂ[Ar.]/KENEF[Ar. < KENİF]/KERİZ[Fars. < KARIZ]/AYAKYOLU/WC/TOILET[İng.]/00[Fr.]/TUVALET[Fr.] ile MEMİŞHANE ile TUVALET
( Ayakyolu. İLE Gece giysisi. )
- HEMATİT ile MANYATİT
- HEMATİT ile/||/<> MANYETİT/MAGNETİT
( Metalik gri ya da siyah renkte olan bir taş. İLE/||/<> Siyah manyetik bir mineral. )
- HEMCİNS ile/ve/değil/||/<> HEMDERT
( Varolanların tümü. | Cinsleri bir olan, aynı soydan. İLE/VE/DEĞİL/||/<> Dertleri ortak/yakın olan kişiler. )
- HEM-DEM[Fars.] ile HEM-DEST[Fars.]
( Sıkı fıkı, canciğer arkadaş. İLE Kuvvet kudrette beraber olan, el ele veren. | Ortak. | Kumaş dokuyuculukta bir çırağa, artık tek başına çalışabilecek seviyeye geldiğini bildiren beratı veren kişi. )
- HEM-DEST -ile
- HEME OST ile HEME EZ OST
- HEMM[Ar.] ile HİMMET[Ar.]
- HEPATİK ile HEPATOLOJİ ile HEPATOMEGALİ ile HEPATOSİT ile HEPATOSPLENOMEGALİ ile HEPATOTOKSİK
( Karaciğer [ile ilgili]. İLE Karaciğerbilim. İLE Karaciğer büyümesi. İLE Karaciğer gözesi. İLE Karaciğer/dalak büyümesi. İLE Karaciğere zararlı. )
- HER "VARLIK" değil VARLIK(VUCUD) ya da HER VAROLAN(MEVCUD)
- HERA ile/ve/||/<> ATHENA ile/ve/||/<> AFRODİT
- HEREDOT ile/ve/değil TUKİDİDES
- HERHANGİ BİR) DÜŞÜNCEYE:
MAHKÛM/İYET ile/ve/değil/yerine HÂKİM/İYET
- [ne yazık ki]
HERHANGİ BİR YERDEKİ ADÂLETSİZLİK ile/değil/yerine/></> HER YERDEKİ ADÂLET
( Tehdit. İLE/DEĞİL/YERİNE/>> Düzen. )
( Herhangi bir yerdeki adâletsizlik, adâleti tehdit eder her yerde. )
( Injustice anywhere is a threat to justice everywhere. )
- HERKES ile MİLLET
( EVERYBODY vs. PEOPLE )
- HERMENEUTİK ve SANAT
- HERŞEY ve CESÂRET
- HESAP ile/ve/değil/||/<>/< AKD
( ... İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Parmak hesabı. )
- HESAP/ACCOUNT değil/yerine/= SAYANAK
- HETEROGREFT/HETEROGRAFT[İng.] değil/yerine/= AYRI TÜR YAMASI
- HEVÂ[Ar.] ile ŞEHVET[Ar.]
- HEYBE[Ar. < AYBE] ile HEYBET[Ar.]
( Omuzda taşınan, içine öteberi koymaya yarayan, kilim ya da halıdan yapılmış iki gözlü torba. | Omuza geçirilebilen tek gözlü bir çanta türü. | Eril üreme örgeni.[Güney İkizdere -Rize'de] İLE Korku ve saygı uyandıran görünüş. )
- HEYBET[Ar.] ile CELÂLET[Ar.]
- HEYBET >< ÜNS
- HEYECAN ile/ve DAVET
- HEYECAN ile/ve/değil/||/<>/< ÜMİT
- HEYET ile/ve/||/<> HAZİRUN
- HEYET[Ar.]/KOMİTE[Fr. < COMITE][İng. COMMITTEE] değil/yerine/= KURUL
- HEYET ile/ve/||/<>/< MAHİYET
( Mâhiyet + Sûret + Ârazlar. İLE/VE/||/<>/< Öz. )
( Mâhiyet, taksim edilmez. )
( Mâhiyetten istisna yapılmaz. )
( CONFIGURATION vs./and/||/<>/< QUIDDITY/ESSENCE )
- HEYET ile/ve/<> METAFİZİK
- HEYKEL[Ar.] değil/yerine/= ANIT/YAPIT/YONTU
( STATUE vs. MONUMENT )
- HEYÛLA ve/<> SÛRET ve/<> ŞEKİL ve/<> NİTELİK
- HİBE[Ar.] ile Nİ'MET[Ar.]
- HİCÂC[Ar.] ile HİCÂC[Ar. < HÜCCET]
( Gözün ikinci tabakası. İLE Kanıtlar/deliller, hüccetler, vesikalar, senetler. )
- HİÇLİK = ADEM = NON-BEING[İng.] = NÉANT[Fr.] = NICHTS[Alm.] = NON ENS[Lat.]
- HİCRET[Ar. < HECR] değil/yerine/= GÖÇ
( Göç. | Hz. Peygamber'in, Mekke'den, Medine'ye göç etmesi.[İslâm tarihinin/takviminin başı][Hicret-i Nebeviye] )
- HİDÂYET[Ar.] ile İRŞÂD[Ar.]
- HİDÂYET = KILAVUZLANMA
- HİDÂYET[Ar.] ile NECÂT[Ar.]
- HİDDET ile HIŞIM/HIŞM
- HİDDET ile/ve ŞİDDET
- HİDRASİT[Fr. < Yun.] ile HİDRAT[Fr. < Yun.]
( Hidrojen ile bir metalsinin, oksijensiz bileşmesinden oluşan asit. İLE Su ile bir cismin verdiği bileşik. )
- HİDRİT ile/||/<> HİDROKSİT
( Hidrit H⁻ İLE hidroksit OH⁻ içerir )
( Formül: NaH İLE NaOH )
- HİDROKSİL ile/ve/<> HİDROKSİT
( Bir madenle birleştiği zaman hidroksit yapan atom grubu. İLE/VE/<> Bir maden üzerine suyun etkisiyle, yani bir hidroksil grubu ile bir madenin kaynaşmasından oluşan bileşik. )
- HİDROLİK ile MAÇUNA[İt.]
( ... İLE Buharla çalışan, ağırlık kaldırma makası. )
- HIFZ[Ar.] ile ZABT[Ar.]
- HIGHLIGHT :/yerine VURGULAMAK
- HİKMET ve/||/<> DENGE/İTİDAL
- HİKMET ile/ve/<> HAKK
- HİKMET ile/ve/> İFFET ile/ve/> CESÂRET ile/ve/> ADÂLET
( Aklın dengeliliği/îtidali. İLE/VE/> Şehvetin dengeliliği/îtidali. İLE/VE/> Öfkenin dengeliliği/îtidali. =/> HİLÂFET, HİDÂYET ve KEMÂLÂT'a eriştirir. )
( Hikmetin dili, simge ve sükûttur. )
( [ucları(tefrit-ifrat)] BİLGİSİZLİK/CEHÂLET >< BİLGİÇLİK/MALÛMATFURUŞLUK ile/ve/> İLGİSİZLİK/İSTEKSİZLİK >< AZGINLIK ile/ve/> KORKAKLIK/KABALIK >< KAHRAMANLIK )
- HİKMET ile İLLET ile SEBEP
( Teoloji. İLE Ontolojik metafizik. | Numenal. İLE Fizik. Fenomenal. )
( Theology. VS. Ontological metaphysics. | Numenal. VS. Physics. Phenomenal. )
( WISDOM vs. CAUSE vs. REASON )
- HİKMET ile/ve LÜTÛF
- HİKMET ve/||/<>/< MERHAMET
- HİKMET ile NUTUK
- HİKMET ile SEBEP
- HİKMET ve/<> TABİAT
( Ancak, hayvanlar hikmet aramaz. )
( WISDOM and/<> NATURE )
- HİKMET = TEMİZLİK
- HİKMET ve VECD ve İSTİĞRAK
( Tasavvufun başı kalbî sezgi, sonu herşeyi kaplayan ilâhi irfan ve sevgidir. )
( Hikmet, boş midelere iner. )
- HİLÂFET[Ar.] değil/yerine/= BİRİNİN YERİNİ TUTMA | PEYGAMBER VEKİLLİĞİ, HALÎFELİK
- HİLÂFET ile İMÂMET
- HILBERT ve/||/<> MİLENYUM SORUNLARI MİLENYUM PROBLEMLERİ
- HİLEKÂR[Ar. HİLE | Fars. -KÂR]/AFERİST[Fr.] değil/yerine/= VURGUNCU, ÇIKARCI, DOLANCI, DALAVERECİ
- HİLKAT değil/yerine/= YARATILIŞ
- HİLYE[Ar.] ile HEY'ET[Ar.]
- HİLYE ile HZ. MUHAMMED
( Hz. Muhammed'in vasıflarını öven yapıt. )
- HİMÂYE/T ile/ve/||/<>/>/< HÂMİ
( Koruma, kollama. İLE/VE/||/<>/>/< Koruyucu. )
( Hâmisi olmadığımız hiçbir alanın himâyesinde olamayız. )
- HİMEM[< HİMMET] -ile
( GAYRETLER, EMEKLER, ÇALIŞMALAR | ERMİŞLERİN MÂNEVÎ YARDIMLARI )
- HİMMET ile/ve/<>/< HİKMET ile/ve/<>/< HİZMET
( Yardım. İLE/VE/<> Bereket. İLE/VE/<> İç yardım. )
( İSLÂM: Allah'ın emirlerine tâzim, kullarına hizmet. )
( BABA, HİMMET! OĞLUM, HİZMET! )
( BİN'E HİZMET, BİR'DEN HİMMET )
( GÖRÜNMEYENE HİZMET
GÖRÜNENDEN HİZMET
[GÖRÜNENE HİZMET, GÖRÜNMEYENDEN HİMMET] )
( Onu bile, kurtuluşa erdirmek üzere hizmet et! )
( Hizmet edersen, himmet edilirsin! )
- HİMMET ile KERÂMET
- HİMMET ile/ve ŞEFAAT
- HİMMET ile/ve TEŞVİK
- HİND ile HİNT
( Yabancı kişi. )
- HİNDİSTAN CEVİZİ ile MÜSKAT(< MUSKAT)
( ... İLE Küçük hindistan cevizi. )
- HİNT ile/||/<> RAKAM
( Hindu-Arap rakamlarının Avrupa'ya tanıtımı )
( Fibonacci (Leonardo Pisano) tarafından 1202 yılında keşfedildi/formüle edildi. (Ülke: Bilinmiyor) (Alan: matematik) )
- HİNTERLANT değil/yerine/= İÇBÖLGE/ARTBÖLGE
- HİPNOZ SAĞALTIMI ile HİPNOTİK YENİDEN İŞLEME SAĞALTIMI(HYT)
- HİPOKRAT ile/ve/||/<>/> GALEN ile/ve/||/<>/> İBN-İ SİNÂ
- HIRE vs. RENT
- HİRFET ile/||/<> HAKKAK
( Osmanlı'da, kunduracılık, duvarcılık, demircilik, marangozluk, dokumacılık gibi küçük el sanatlarına verilen ad. İLE/||/<> Tahta, taş ya da maden üzerine yazı ya da biçim kazıyan sanatçı. )
- HIRS ve İSRAF değil/yerine/>< İKTİSAD ve KANAAT
( Zararlı bir küfrân. VE Nimeti, çirkin ve zararlı bir küçümseme. DEĞİL/YERİNE/>< Nimete, güzel ve yararlı bir saygı. İLE Ticaretli bir şükran. )
( Yanıltır, zelîl eder. DEĞİL/YERİNE/>< Aziz eder. )
- HIRS = AMBITIO[İng.] = AMBITION[Fr.] = EHRGEIZ, EHRSUCHT[Alm.] = AMBITIO[Lat.]
- HIRS ile/değil/yerine/>< ÜMİT
- HİS/HİSSİYAT değil/yerine/= DUYGU
- HİSÂB-I MÂLÛMÂT ile/ve/||/<>/> HİSÂB-I MECHÛLÂT
( Aritmetik. İLE/VE/||/<>/> Cebir. )
- HİSÂB-I ZİHNÎ ile HİSÂB-I SİTTİNÎ ile HİSÂB-I HİND
( ... İLE Bâbil'den gelen. İLE Hint'ten gelen.[bugünkü] )
- HİSS KABL-EL-VUKÛ'(HİSS-İ MUKADDEM) değil/yerine/= ÖNSEZİ, ÖNCEDEN HİSSETME [Fr. PRÉSSENTIMENT]
- HİSSE SENEDİ ile PAY BELGİTİ
- HİSSÎ SÛRET ile/ve KÜLLÎ SÛRET
- HİSSİYAT değil/yerine/= DUYGULAR/SEZİŞLER
- HİSSİYAT ile/ve HADSİYAT
- HİSSİY(Y)ÂT[Ar.] değil/yerine/= DUYGULAR, SEZİŞLER
- HİSTOLOJİST değil/yerine/= DOKUBİLİMCİ
- [not] HISTORY vs. PAST
- HIT :/yerine VURMAK, İSABET
- HIV ile/ve/||/<>/> TAT
( ... İLE/VE/||/<>/> HIV'in konakçı gözede çoğalmasını sağlayan çoğu dirimsel etmenin üretiminde ve organizasyonunda belirleyici durumdadır. )
( HUMAN IMMUNODEFICIENCY VIRUS vs./and/||/<>/> TRANS-ACTIVATOR OF TRANSCRIPTION )
- HIYANET/İHANET[Ar.] değil/yerine/= SATKINLIK/SATINÇ
- HIYÂNET ile İSABETSİZLİK
- HIYÂT[Ar. < HÂİT] ile HIYÂT[Ar.]
( Perdeler, engeller/mâniler. İLE İbrişim, tire. | Dikiş iğnesi. )
- HİYEROGLİF ve ÖZET
( Nasıl, iyi bir ilkokul öğretmeni, dersini daha açık duruma getirmek için tebeşiri eline alıyorsa mağaralarda yaşayanlar da konuşmalarının arasına, açıklayıcı küçük resimler koyuyordu. Sözgelimi, "bir karga uçup bir ağacın tepesine kondu" demek istediğinde, önce kuşun ötüşünü taklit ediyor, uçuşu "frrr!" frrr!" ile dile getiriyor, sonra bir odun parçası alarak bir ağaç ile ağacın üzerinde bir kuş çiziyordu. )
( BROSSES )
- HIZ ve/<> DİKKAT
( Hız, yoğun dikkat gerektirir. )
( SPEED/VELOCITY and/<> ATTENTION )
- HIZ ile/ve/||/<> SÜRAT
( Bir nesnenin birim zamanda aldığı yolun yönlü büyüklüğü. İLE/VE/||/<> Bir nesnenin birim zamanda aldığı yolun büyüklüğü. )
- HİZÂ ile/ve İSTİKÂMET
( Yanyana sıralanma. İLE/VE Arka-arkaya sıralanma. )
- HIZÂNE[Ar.] ile HIZÂNET[Ar.]
( Medresede verilen sütanalık dersi. İLE Sütninelik, tayalık. )
- HİZMET[bkz. HİDMET, HİDEMÂT] değil/yerine/= İŞ GÖRME, GÖREV
- HİZMET ve/<> ÂRİF
- HİZMET ile/ve DESTEK
( SERVICE vs./and SUPPORT )
- HİZMET ile/ve/<> DEVİNİM
( Hizmet etmek/edebilmek, devindirici ve dönüştürücüdür. )
( TO SERVE vs./and/<> MOVEMENT )
- HİZMET ve EDEB
- HİZMET ve/||/<>/< GÖNÜLLÜLÜK
( SERVICE and/||/<>/< VOLITIONAL )
- HİZMET ve HAKK
( HİZMET İLE BULANLAR BULDU HAKK'I
HİZMETSİZ KİMİN VAR, KİMDE HAKKI )
- HİZMET ve HİKMET
- HİZMET değil/yerine/= İŞGÖRÜ
- HİZMET ile/ve/||/<> İZZET
( ... İLE/VE/||/<> Büyüklük, yücelik, ululuk. )
- HİZMET ile/ve/değil/yerine KARŞILIKSIZ HİZMET
- HİZMET ile KATKI
- HİZMET ile/ve/<> KENDİNİ GERÇEKLEŞTİRME
( Hizmet ederek kendini gerçekleştirir, kendini gerçekleştirirken/gerçekleştirmek için de hizmet edebilirsin/etmelisin. )
( )
( TO SERVE vs./and/<> SELF REALIZATION )
- HİZMET ve/||/<>/>/< KENDİNİ YOK ETMEK
- HİZMET ve/||/<> SADÂKAT ve/||/<> FEDÂKÂRLIK
- HKM/HEALTHCARE KNOWLEDGE MANAGEMENT[İng.] değil/yerine/= SAĞLIK BİLGİ YÖNETİMİ
- HLA-B51 İLE BEHÇET ile/||/<> HLA-B51 OLMADAN BEHÇET
( HLA-B51 pozitif Behçet daha şiddetli seyir İLE HLA-B51 negatif Behçet daha hafif seyirlidir. HLA-B51 genetik yatkınlık göstergesi İLE hastalık gelişimi için yeterli değildir. HLA-B51 pozitifliği Orta Doğu ve Asya populasyonlarında yüksek. )
( Hulusi Behçet tarafından 1937 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1889-1948) (Ülke: Türkiye) (Alan: Dermatoloji, İmmünoloji) (Önemli katkıları: Behçet hastalığını 1937 yılında tanımladı. Üçlü semptom kompleksini (ağız yaraları, genital yaralar, göz iltihabı) bir hastalık olarak ortaya koydu. İsmini taşıyan ilk Türk doktor.) )
- HOKKA ile/ve/||/<> DİVİT
( İçine mürekkep konulan metal, cam ya da topraktan küçük kap. | İçine tükürülen kap. İLE/VE/||/<> Hokkadaki mürekkebe batırılarak yazı yazmaya yarayan ve değişik ucları olan bir kalem türü. )
- HOLOGRAPHİC ENTANGLEMENT ile/||/<> AREA LAW
( Holographic entanglement bulk geometriyi kodlarken İLE area law sınır üzerindeki dolanıklığı tanımlar )
( Formül: S = A/4G )
- HOLONOMİK KISIT ile/||/<> NONHOLONOMİK KISIT
( Holonomik koordinat bağıntısı, nonholonomik hız içeren kısıttır. )
( Formül: f(q ilet) = 0 İLE f(q ileq̇ ilet) = 0 )
- HOMOGREFT/HOMOGRAFT[İng.] değil/yerine/= TÜRDEŞ YAMA
- HOMOZİGOT ile/||/<> HETEROZİGOT
( Homozigot aynı alel (AA/aa) İLE heterozigot farklı aleldir (Aa) )
( Formül: Saf İLE melez )
- HOMOZİGOT ile HETEROZİGOT
( Anne ve babadan gelen genler, birbirinin aynıdır. İLE Anneden ve babadan gelen genlerin birbirinden farklı olması durumu. )
( Aynı iki allel taşıyan organizma. İLE İki farklı allel taşıyan organizma. )
- HONEST :/yerine DÜRÜST
- HOPE :/yerine UMUT
- HORLAMA <> ÜMİT
( Komadaki ya da ölüm döşeğindeki bir yakınınızla, bilinci açık olarak göz göze gelmenin, son bir kez konuşmanın -hele de onu affettiğinizi söylemenin/affedildiğinizi duymanın- ümidindeyseniz bakın nasıl da ninni gibi gelir o "horlamalar". )
- HÖRMET değil HÜRMET
- HORSE :/yerine AT
- HOŞGÖRÜ ile/> İHÂNET
( Fazla hoşgörü, ihânete girer. )
( TOLERANCE vs. BETRAYAL )
- HOSPİTALİZE ETMEK ile HOST ile HOSTİLİTE
( Hastaneye yatırmak. İLE Konak. İLE Düşmanlık. )
- HOST :/yerine EV SAHİBİ
- HOŞT ile HÖST
( Köpekleri ürkütüp kaçırmak için çıkarılan ses. İLE At, katır gibi hayvanları, özellikle öküzü durdurmak için çıkarılan ses. | Birini uyarmak için kullanılan kaba seslenme. )
- HÖST ile HÖT
( At, katır gibi hayvanları, özellikle öküzü durdurmak için çıkarılan ses. | Birini uyarmak için kullanılan kaba seslenme. İLE Korkutmak ya da dikkati kendi üzerine çekmek için söylenilen söz. )
- HOST[İng.] değil/yerine/= KONAKÇI
- HOT -ile
( Kendi, esasen, bizzat. )
- HOT vs. HEAT
- HOT :/yerine SICAK
- HOUR :/yerine SAAT
- HOUSING :/yerine KONUT
- HOYRAT[Yun.] ile HOYRAT
( Kaba, kırıcı ve hırpalayıcı. İLE Güneydoğu Anadolu ile Irak Türk bölgesinde, ezgi ile söylenilen mani. )
- HOYRATLIK[Yun.] ile HUŞÛNET[Ar.]
( Kaba, kırıcı ve hırpalayıcı. İLE Sertlik, kabalık, kırıcılık. )
- HÜBEL ile/ve/||/<> LÂT ile/ve/||/<> MENAT ile/ve/||/<> UZZA
- HUBÛT[Ar.] ile NÜZÛL[Ar.]
- HÜCCET ile DELİL
- HÜCCET ile/||/<> HÜCCET-İ ŞERİYE/ŞERİYYE
( Delil. İLE/||/<> Şeriyye mahkemelerinden sırf mülk taşınmazlar için verilen belge. )
- HÜCCET ile HÜCCET-ÜL-İSLÂM
( SENET, VESİKA, DELİL | SEÇKİN ÂLİMLERE VERİLEN UNVAN ile İMÂM-I GAZÂLÎ )
- HÜCRESEL OTOMAT ile/||/<> PDE
( Hücresel otomat ayrık yerel kural İLE PDE sürekli diferansiyel. )
( Formül: Conway İLE ısı denklemi )
- HÜCRESEL ile/||/<> OTOMAT
( Hücresel otomatlar kuramı )
( John von Neumann tarafından 1948 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1903-1957) (Ülke: Macaristan/ABD) (Alan: Matematik, Bilgisayar) (Önemli katkıları: Oyun teorisi, bilgisayar mimarisi) )
- HUDÂYÎ ile/ve/||/<> HUDÂYÎ-NÂBİT
( Ulûhiyet. | Allah'a mensup. İLE/VE/||/<> Allah'ın verdiği.[bkz. HÜKM-İ İLÂHİ] | Ekilmeksizin kendiliğinden biten/yeşeren/oluşan. )
- HUDÛ'[Ar.] ile İHBÂT[Ar.]
- HUDÛD[Ar. < HADD] ile HUDÛD[Ar. < HADD]
( Sınırlar, uclar, bucaklar. İLE Yanaklar. | Yer kazmalar, yeri yarmalar. )
- HUDUS ile/ve/||/<> ZAMAN ile/ve/||/<> NİSAP ile/ve/||/<> GÜN ile/ve/||/<> RES ile/ve/||/<> KÂBE ile/ve/||/<> NEŞV-Ü-NEMÂ ile/ve/||/<> KAST VE NİYET ile/ve/||/<> HÜKÜMLER ile/ve/||/<> BEKÂ ile/ve/||/<> MEŞRÛ TASARRUF
- HUDUT[Ar.] değil/yerine/= SINIR
- HÜKÜM ile NİSPET ile HÜKÜMSEL NİSPET
( Hükme götürecek biçimde ilişki kurmak. )
- HÜKÜMDAR ile/ve/<>/> VELİAHT
( ... İLE/VE/<>/> Bir hükümdarın ölümünden ya da tahttan çekilmesinden sonra tahta geçmeye aday olan kişi. )
- HÜKÜMET ile HANEDAN
( GOVERNMENT vs. DYNASTY )
- HULLE[Ar.] ile SADÂKAT[Ar.]
- HULÛL ile/ve İTTİHÂD
- HULÛS değil/yerine/= SAFLIK, GÖNÜL TEMİZLİĞİ, SAMİMİYET
itibarı ile 8.591 başlık/FaRk ile birlikte,
8.591 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(14/36)