L ile biten FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 5.108 başlık/FaRk ile birlikte,
5.108 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(9/22)
- HAL ve/> MAHAL ve/> TAHALLÜL
- HAL ile MAKAM
( ... ile/ve CÂH/E )
- HÂL ile MAKAM
( Her bireye bakma, kişilerin hallerine bak. Hangisinin hâli kâmilse ona bak. )
( Seni kaldır, beni kaldır! O hali yakalayalım! )
( Bizim için ne din, ne mezhep, ne millet var, yekpâre bir hâl. )
( Geçici. İLE Kalıcı. )
- HAL ile MECAL
( CONDITION vs. POWER )
- HAL ile/ve/||/<>/> MELEKE
( Geçici. İLE/VE/||/<>/> Kalıcı. )
- HAL ile/ve/||/<> TAKAT
- HÂL ve/> TEMKİN ve/> SÜKÛN
- HALEF değil/yerine/= ARDIL
- HALEL ile/değil/yerine/>< HELÂL
- HALİFE ile/ve KUL
- HALİL ve DUHÛL
- HALÎL[Ar.] ile/ve/değil/yerine/||/<>/< HABİB[Ar.]
( Kendini sevdiren. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Kendi sevilen. )
- HALÎL[Ar.] ile HALÎL[Ar. çoğ. AHİLLÂ, HULLÂN]
( Koca, zevç. İLE Samimi.[dost] | Hz. İbrahim. )
- HALİL < TAHALLÜL
- HALL[Ar.] ile HALL[Ar.]
( Çözme, çözülme, karışık bir sorunun içinden çıkma, karar verip sonuca varma. | Eritme. | Çözümleme/tahlil/analiz. İLE Sirke. )
- HALL :/yerine SALON, KORİDOR
- HALLÂL[Ar.] ile HALLÂL[Ar.]
( Çözen, çâre bulan, halleden. İLE Sirke yapan kişi. )
- HALOJENLER ile AMETAL
( Flor, klor gibi ögeler. İLE Metal olmayan ögeler. )
- HAMAL[Ar.] değil/yerine/= YÜKÇÜ
- HAMAYLI/HAMAİL[Ar.] değil/yerine KUŞAK
( Omuzdan, çapraz olarak bele inen bağ. | Muska. )
- HAMÎL[Ar.] ile DAMÎN[Ar.]
- HÂMİL[Ar.] değil/yerine/= TAŞIYAN
- HAMİLE[Ar. çoğ. HAVÂMİL] ile HAMÎLE[Ar. çoğ. HAMÂİL]
( Gebe. İLE Kılıç bağı, kılıç kayışı. | Nusha, muska, tılsım. )
- HAMILTON ve/||/<>/> MAXWELL
- HAMMAL değil HAMAL
- HAND :/yerine EL
- HANDFUL :/yerine AVUÇ DOLUSU, AZ MİKTAR
- HANDİKAP"[İng. < HANDICAP] değil/yerine/= ENGEL
- HÂNE ile/||/<> MENZİL ile/||/<> RAB ile/||/<> MÜSTEGAL[ÇOĞ. MÜSTEGALLÂT] ile/||/<> TARÎK-İ HÂS
- HAPTİK/HAPTIC[İng.] değil/yerine/= DOKUNSAL
- [ne yazık ki]
HARAM ile/ve/değil/yerine/>< HELÂL
( Helâl damlar, haram akar. )
( ... İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/>< Dinin hükümleri bakımından kullanılabilen. | Haram olmayan. )
- HARDAL ile AKHARDAL
( Turpgillerden, deriyi yakıcı nitelikte olan ve tohumu, tıpta kullanılan, tadı acı bir bitki. | Bu tohumun toz durumuna getirilmiş ya da sirke ile karıştırarak yapılmış macunu. İLE Hekimlikte, iç sürdürücü olarak kullanılan hardal türlerinden biri. )
( BARASSICA ALBA cum SINAPIS ALBA )
- HARDAL[Ar.] ile HARDALA[Ar.]
( Sofrada kullanılan. İLE Hardal tanesi. )
- HAREKET:
GÖRELİ ile/ve/<> BAĞIL
- HAREKET:
SABİT HIZLA DÜZ ÇİZGİDE ile DAİRESEL
- HAREKET ile/ve FİİL
- HAREKET ile İNTİKAL
( MOVEMENT/MOTION vs. TRANSITION )
- HAREKET ile/ve/değil YER DEĞİŞTİRME(İNTİKAL)
( Basit düzeydeki zihinlerde, hareket, yer değiştirme olarak yorumlanır. )
- HARICEN/EXTERNAL[İng.] değil/yerine/= DIŞTAN
- HARİM[Ar.] değil/yerine KUTSAL
( Girilmesi, yabancıya yasak olan, kutsal tutulan, korunulan yer. )
- HASBÜN-ALLAH VE Nİ-MEL-VEKÎL -ile
( BİZE ALLAH YETER, O HER İŞİMİZİ GÜZEL YAPAR )
- HASEN[Ar.] ile 'ADL[Ar.]
- HASEN[Ar.] değil/yerine/= GÜZEL
- HAŞIL -ile
( Dokumacılıkta kullanılan, unlu ya da çirişli sıvı. [ÇİRİŞ: Çirişotunun kökünün öğütülmesiyle yapılan ve su ile karıştırılarak tutkal gibi kullanılan, esmer, sarı bir toz.] )
- HASIL ile HÂSIL[Ar.] ile HAŞIL
( Yeni başak tutmaya başlamış ekin. İLE Olan, ortaya çıkan, görünen. İLE Dokumacılıkta kullanılan, unlu ya da çirişli sıvı. [ÇİRİŞ: Çirişotunun kökünün öğütülmesiyle yapılan ve su ile karıştırılarak tutkal gibi kullanılan, esmer, sarı bir toz.] )
- HASRET ile/ve HAYAL
( "Öldürür." İLE/VE "Diriltir." )
- HASSAS[Ar.]/SANTİMANTAL[Fr.] değil/yerine/= DUYARLI
- HASTALIK ile/ve/değil/yerine HAL
- HATA ile/ve/||/<>/> İHLÂL ile/ve/||/<>/> İKRAR
- HATA ile/ve/değil İHMAL
( [not] MISTAKE vs./and/but NEGLIGENCE )
- HATA ile/ve/değil/||/<>/> (YÜKSEK) BEDEL
- HATALARI/NI ...:
KABUL ET! ve/||/<>/> DERS AL! ve/||/<>/> TEKRARLAMA!
- HAVF[Ar.] ile HEVL[Ar.]
- HAVF[Ar.] ile VECEL[Ar.]
- HAVL = TÂKAT
- HAVLU PEŞTAMAL[Fars.]
- HAVUZ ile/ve SERSEBİL
- HAYAL ile/ve/değil/||/<>/< ARAYIŞ
- HAYAL ile/ve/||/<> BERZAH
- HAYÂL değil/yerine/= DÜŞ(LEM)/SAYIK
- HAYAL ile GERÇEKLİK
( Kusursuzdur. İLE "Kusurludur." )
( "Paris". İLE Bitlis. )
- HAYAL ve "HESAP"
- HAYAL ve HEYECAN
( TO IMAGINE and EXCITEMENT )
- HAYAL değil/yerine/= İMGE
- HAYAL ile/ve/değil/yerine/<> MÂNÂ
- HAYAL ile/ve/||/<>/> OLANAKLI ile/ve/||/<>/> GERÇEK
( Konuşuyorsak. İLE/VE/||/<>/> Öngörüyorsak. İLE/VE/||/<>/> Planlıyorsak. )
- HAYAL ile/ve/değil TAHMİN
( [not] TO IMAGINE vs./and/but ESTIMATE/CONJECTURE )
- HAYAL ile/ve/||/<> DÜŞÜLKÜ/ÜTOPYA
- HAYAL ile VEHİM
- HAYAL ile VEHİM/FACULTE ESTIMATIVE[Fr.]
- HAYALÎ yerine İMGESEL
- HAYAT ile/ve/||/<>/>/< HAYAL
( İkisinin de son yazacı arasındaki ilişki olan TL [para]. )
- HAYATÎ[Ar.]/SURVIVAL[İng.]/VITAL[İng.] değil/yerine YAŞAMSAL
- HAYIR ile/ve DEĞİL ile/ve YOK ile/ve HİÇ
( Hiç, yoktan iyidir. )
( NO vs./and NOT vs./and NON-EXISTENT/ABSENT/THER IS/ARE NOT vs./and NOTHING )
- HAYSÜ:
TALİL ile TAKYİD ile ITLAK
- HAYVAN(CANLI) = BEHAİM = ANIMAL[İng., Fr., İsp.] = TIER[Alm.] = ANIMALE[İt.]
- HAYY b. YAKZAN(AYIK) = İNSAN - İBN TUFEYL
- HAYYÂL[Ar.] ile HAYYÂL[Ar. < HAYL]
( Hileci, dalavereci. İLE At yetiştiren, at terbiyecisi. )
- HAZİNE ile/||/<> BEYTÜL MAL ile/||/<> İRÂD-I CEDÎD ile/||/<> HAZİNEDAR
( Sarayın para ve değerli eşyasının korunduğu yer. Devlet malı. İLE/||/<> Devlet hazinesi. İLE/||/<> III. Selim'in Nizam-ı Cedîd Ordusu için oluşturduğu, bazı vergileri kapsayan hazine. İLE/||/<>Saray hazinesini yöneten memur. )
- HAZİNE ile/ve/<> SUAL
( Sandık. İLE/VE/<> Anahtar. )
( Dışarıda. İLE/VE/<> Sende. )
- HAZÛL[Ar.] ile HAZÛR[Ar. < HAZER]
( Kimsesiz, yardımsız kalarak herşeyden mahrum sürünme. İLE Çok çekingen/dikkatli. )
- HEALTHY vs. HEALTHFUL
- HEEL :/yerine TOPUK
- HEGEL ile/ve/||/<> FEUERBACH ile/ve/||/<> MARX
( Kant'ın takipçisi ve geliştiricisi. İLE/VE/||/<>/> Hegel'in öğrencisi ve Marx'ın öncüsü/hocası. İLE/VE/||/<>/> Hegel'in takipçi ve geliştiricisi. Feuerbach'ın öğrencisi. )
- HEGEL ve HZ. MUHMAMMED
( Bireşimi(tevhidi), felsefede bulan, en yetkin filozof. VE Tevhidi bilen ve sunan peygamber. )
- HEGEL ile KEGEL
- HEGEL ile/ve/=/||/<>/< PLATON GİBİ DAVRANAN ARİSTOTELES
- HELÂL ile CAİZ
- HELÂL ile/ve HELÂL
- HELÂL ile/ve/||/<> HİLÂL ile/ve/||/<> LÂLEH
- HELÂL[Ar.] ile MÜBÂH[Ar.]
- HELÂL ve/= RIZÂ
- HELÂL ile TAYYİP
- HELİKS/HELIX[İng.] değil/yerine/= SARMAL
- HELL :/yerine CEHENNEM
- HELPFUL :/yerine FAYDALI
- HEM-DİL -ile
( DÜŞÜNCELERİ, YÜREKLERİ BİR OLAN, GÖNÜLDEŞ )
- HER BABAYİĞİDİN HARCI DEĞİL ile HER BABAYİĞİDİN KÂRI DEĞİL
- HERBAL[İng.] değil/yerine/= OTSU BİTKİ
- HEREDİTER/HEREDITARY[İng.] değil/yerine/= KALITIMSAL
- HERKES, "HER ŞEYİN FARKINDA"
ile/değil/||/<>/<
"HİÇKİMSE, HİÇBİR ŞEYİN FARKINDA DEĞİL" DEĞİL
- Herkesle herşeyi konuşma fakat her ayrıntıyı KONUŞ(ABİL)!!!
- HERMİTİAN İLE UNİTER İLE NORMAL ile/||/<> ÖZEL MATRİSLER
( Karmaşık matrislerin özel sınıfları. )
( Formül: A† = (A*)^T )
- HESAPLAMALI ile BELİMSEL
- HEVES ile/değil/yerine İDEAL
( Yetersiz zihinlerde. İLE/DEĞİL/YERİNE Yetkin zihinlerde. )
- HEYKEL[Ar.] değil/yerine/= ANIT/YAPIT/YONTU
( STATUE vs. MONUMENT )
- HEYKEL ile KOLOSAL
( ... İLE Büyük boyutlu ve masif mimari ögeleri ve heykelleri niteler. )
- HEYKEL ile/ve/değil MOZOLE[Fr. < Yun.]
- HEYKEL ile PIETA
( ... İLE Kucağında, ölü İsa Mesih'i tutan Meryem Ana heykeli. )
- HEYKEL ile/ve TORS
( ... İLE/VE Gövde heykeli. )
- HEYÛLA ve/<> SÛRET ve/<> ŞEKİL ve/<> NİTELİK
- HEZEL[Ar. < HEZL] ile MİZÂH[Ar.]
( Çevresindekileri neşelendirmek amacıyla yazılan ya da söylenilen söz. | Bir şiiri ya da şiir parçasını şakalı bir anlatıma çevirme. İLE Eğlendirme, güldürme ve birinin davranışına, incitmeden takılma amacını güden ince alay. | Gerçeğin güldürücü yanlarını ortaya koyan yazın türü. )
- HİÇ ÖNEMİ YOK ile/değil ÖNEMLİ DEĞİL
- HICÂ[Ar.] ile 'AKL[Ar.]
- HİCAL[Ar. < HACLE] ile HİCÂL[Ar. < HECL]
( Gelin odaları. İLE Çukurlar, uçurumlar. )
- HİÇÇİLİK = ADEMİYUM MEZHEBİ = NIHILISM[İng.] = NIHILISME[Fr.] = NIHILISMUS[Alm.] = NIHIL[Lat.]
- HİDROFİL/HYDROPHIL[İng.] değil/yerine/= SUCUL, SU GEÇİMLİ, SUÇEKEN
- HİDROFİL ile HİDROFİL
( Sucul. İLE Suböceği. )
- HİDROFİL değil/yerine/= SU BÖCEĞİ
- HİDROFİL/HİDROFİLİK değil/yerine/= SUCUL
- HİDROGRAFİ/K değil/yerine/= SUBİLGİSİ/SUBİLGİSEL
- HİDROKARBON ile/||/<> ALKOHOL
( Sadece karbon ve hidrojen atomlarından oluşan bileşikler. İLE/||/<> Karbon, hidrojen ve oksijen atomları içeren bileşikler. )
- HİDROKSİL ile/ve/<> HİDROKSİT
( Bir madenle birleştiği zaman hidroksit yapan atom grubu. İLE/VE/<> Bir maden üzerine suyun etkisiyle, yani bir hidroksil grubu ile bir madenin kaynaşmasından oluşan bileşik. )
- HİDROLOJİ/K değil/yerine/= SUBİLİM/SEL
- HİDROSEL ile/ve/||/<> VARİKOSEL
- HIGHWAY :/yerine OTOYOL
- HİJYEN ile/ve/||/<> STERİL
( Sağlıklı, temiz. İLE/VE/||/<> Mikropsuz, fazlalıktan arın(dırıl)mış. )
- HİKMET ve/||/<> DENGE/İTİDAL
- HİLÂL değil/yerine/= YENİAY/AYÇA
( Hilâl. | Bayrak ve sancak direklerinin tepesindeki pirinçten yapılmış ay yıldızlı süs, alem. )
- HİLE[Ar. çoğ. HİLEL] ile/ve/<> DESİSE[Ar.]
( ... İLE/VE/<> Hile, oyun, el altından yapılan iş. )
( FENT )
- HILL :/yerine TEPE
- HİLM >< CEHL
- HİLM[Ar.] ile İMHÂL[Ar.]
- HINBIL ile/değil HIMBIL
( Şişman ve uyuşuk kişi. | Aciz, zavallı. | Bir çeşit iskambil oyunu. İLE/DEĞİL Hizmetçi. | Eşek. )
- HİPNOZ:
BİREYSEL ile/ve/||/<> ÖBEK(GRUP) ile/ve/||/<> KENDİ KENDİNE(AUTO) ile/ve/||/<> BAŞKASI ARACILIĞIYLA ile/ve/||/<> YOL ile/ve/||/<> TOPLUMSAL ile/ve/||/<> SİYASAL REKLÂM AMACIYLA
- HİPNOZ UYGULAMALARINDA:
GELENEKSEL ile/ve/||/<>/> MODERN ile/ve/||/<>/> M. H. ERICKSON
- HİPNOZDA, KİŞİNİN ...:
TELKİN ALIP ALMAMASI ile/ve/||/<>/> NARKOZ ile/ve/||/<>/> KATELEPSİ ile/ve/||/<>/> LATERJİ ile/ve/||/<>/> SOMNAMBUL
- HİPOFİZ İLE TİROİD İLE ADRENAL ile/||/<> ENDOKRİN BEZLER
( Başlıca hormon salgılayan bezler. )
( Formül: TSH → T3/T4 → -TSH )
- HIRS ile/değil/yerine/>< AKIL
- HİS (ETMEK) ile/değil KABUL
- HİSABÜL MALUM ile/ve/||/<> HİSABÜL MECHUL
- HİSSE SENEDİ ile TAHVÎL[< HAVL]
( Ortaklık. İLE Borç/Alacak Senedi. )
( Tüzel(Hukuki) Açıdan FaRkLaR
| TAHVİLLER | HİSSE SENETLERİ | |
| 1 |
Tahvil, bir borç senedidir. |
Hisse senedi ise, bir mülkiyet senedididr. |
| 2 |
Tahvil sahibi, tahvil çıkaran kuruluşun uzun vadeli
alacaklısıdır. |
Hisse senedi sahibi, hisse senedini çıkaran kuruluşun ortağıdır. |
| 3 | Tahvil sahibinin bir şirkete sağladığı sermaye, yabancı sermayedir. | Hisse senedi sahibi, şirkete belirli bir oranda sahiptir. Kullandırdığı sermaye, özsermayedir. |
| 4 | Tahvil sahibi, şirketin aktifi üzerindeki alacağından başka hiçbir hakka sahip değildir. Şirketin yönetimine katılamaz. Buna karşılık, şirketin brüt kârından, önce tahvil sahiplerine faiz ödenir. Bundan sonra, bilanço kâr gösterirse, hisse senetlerine temettü ödenir. Tahvil sahipleri, alacaklarını aldıktan sonra, şirketin mal varlığı üzerinde hiçbir hak iddia edemezler. | Hisse senedi satın alarak şirketin ortağı olan hak sahipleri, kendilerine tanınan tüm ortaklık haklarından yararlanabilirler. |
| 5 | Tahvilde kesin bir vade vardır. Bu vade sonunda, tahvil sahibi ile şirket arasındaki hukuki ilişki sona erer. | Hisse senedinde vade olmadığı gibi, hisse senedi sahibi ile şirket arasındaki ilişki ebedidir, sadece hisse senedinin sahibi değişebilir. |
| 6 | Tahvilin getirisi belirli ve sabittir. (değişken faizli tahvillerde faiz oranları ancak iktisadi şartlar değiştiğinde mevzuat değişikliği ile değişebilir.) | Hisse senedinin getirisi, hisse senedi değerinde meydana gelen artış ve şirketin dağıtacağı kar payıdır. Ancak senet sahibinin hangi yıl ne kadar gelir elde edeceği, hatta gelir elde edip edemeyeceği, belirli değildir. |
| 7 | Tahviller, mevzuatta itibari değerinin altında bir değerle (iskontolu olarak) ihraç edilebilir. | Hisse senetleri, itibari değerin altında bir fiyatla satılamazlar. |
| 8 | Tahviller, şirketler dışında devlet ve belediyeler gibi tüzel kişiliğe sahip kamu kuruluşları tarafından da çıkarılabilir. | Birer katılma payını ifade eden hisse senetleri, anonim şirketler tarafından ihraç edilebilirler. (sermayesi paylara bölünmüş komandid şirketler de hisse senedi çıkarabilmekte, ancak bunlar, halka arz yoluyla satılamamaktadır.) |
| 9 | Tahviller, bir itfa planı dahilinde itfa edilir. | Hisse setlerinde, ilkesel olarak itfa söz konusu değildir. Ancak isteğe bağlı olarak, hisse senetlerinin bir bölümü itfa edilebilir ki, bunun anlamı sermaye azaltımıdır. Hisse senetlerinin tamamen itfası ise, şirketin tasfiyesi demektir. |
Ekonomik Açıdan FaRkLaR
Tahvil ile hisse senedi arasındaki en önemli ekonomik fark, risk konusudur. Tahvil sahibi, tahvil ihraç eden şirketin kâr-zarar riskine katılmaz. Tahvil sahibi için risk, ancak şirketin tahvil anapara ve faizlerini ödeyemeyecek duruma gelmesi halinde söz konusudur. Bu durumda da, hisse senedine karşı avantajlı dır. Tahvil bir borç senedi olduğuna göre, borcun anapara ve faizleri gereğinde yargı yollarına başvurmak suretiyle tahsil edilebilir. Şirketin iflası ya da tasfiyesi halinde de, tasfiyeden öncelikle borçlar ödeneceğinden dolayı, tahvil sahipleri hisse senedi sahibinden önce alacaklarını alır. Hisse senedi sahipleri ise, ancak şirketin mal varlığından tüm borçlar ödendikten ve tasfiye masrafları çıktıktan sonra, kalanı, hisseleri oranında paylaşırlar.
Yalnız, tahvil alacaklıları icra, iflas ve tasfiyede yeterince korunmuş değillerdir. TTK, tahvili kıymetli evrak saydığı halde, İcra İflas Kanunu tahvili bono, çek ve poliçe gibi mütalaa etmemiş, öncelik bakımından adi borç senedi gibi ticari senetlerin gerisinde bırakmıştır.
Türkiye'de, Kurul'ca kayda alınan, satışı yapılacak sermaye piyasası araçlarının ihraç değerinin binde üçü tutarında bir ücret Kurul nezdindeki bir "özel hesaba yatırılmaktadır. Bu oran, gerektiğinde Bakanlar Kurulu'nca azaltılabilir. Bu kapsamda, tahvil ihraçları için de bu ücret yatırılmaktadır. Özel hesap, Sermaye Piyasası Kurulu'nun giderlerini karşılamak amacıyla kurulmuştur. Batı ülkelerinde ise, kamu otoritesi tarafından oluşturulan fonlara/hesaplara, her tahvil ihracı dolayısıyla ihraç eden şirketlerce belirli bir oranda prim yatırılmakta, tahvil ihraç eden bir şirket tahvillerinin anapara ya da faizlerini ödeyemediği takdirde, tahvil sahiplerinin alacakları tamamen ya da belirli bir oranda bu sigorta fonundan ödenmektedir.
Hisse senedi sahipleri ise tamamen risk altındadır. Bu risklerden biri temettü alıp almama riskidir. Hisse senedi yatırımı tahvillere nazaran daha riskli bir yatırım konusudur.
Tahvil ve hisse senetlerinin önemli bir ekonomik farkı da, tahvillerin sabit gelirli, hisse senetlerinin de değişken gelirli olmasıdır. Tahvillerde faiz oranlarını devlet tayin eder. Faiz oranlarının enflasyonun altında tutulduğu çok görülmüştür. Bu durumda tahvilin gerçek geliri sıfır olabileceği gibi, 1978-1980 yılları arasındaki dönemde görüldüğü gibi negatif bir duruma da gelebilir. )
- HİSSÎ değil/yerine/= DUYGUSAL
- HİSTERİ/K["İSTERİK" değil!] ile EPİLEPSİ
- HISTORIC vs. HISTORICAL
- HISTORICAL :/yerine TARİHSEL
- HÖL ile HÖLLÜK
( Yaşlık, nem. İLE Bazı yerlerde, bebeklerin altına, bez yerine konulan toprak. )
- HOLIDAY :/yerine TATİL
- HOLY :/yerine KUTSAL
- HOMOJEN İLE HETEROJEN İLE KOLLOİDAL ile/||/<> KARIŞIM TÜRLERİ
( Maddelerin karışım oluşturma biçimleri. )
( Formül: d = 1-1000 nm (kolloid) )
- HOMOLATERAL/HOMOLATERAL[İng.] değil/yerine/= AYNI YAN
- HOMOLOG İLE ANALOG İLE VESTİGİAL ile/||/<> ORGAN BENZERLİKLERİ
( Organların evrimsel ilişkileri. )
( Formül: Homoloji → Ortak ata )
- HONA ile/ve BURÇİN/MARAL
( Eril geyik. İLE/VE Dişil geyik. )
- HONEY :/yerine BAL
- HORİZONTAL[İng.] değil/yerine/= YATAY, ÇEVREN
- HOŞ DEĞİL! ile/değil ALIŞIK OLMADIĞINDAN DOLAYI!
- HOŞÇAKAL ile/ve/||/<>/> KOŞÇAKAL
- HOŞGÖRÜ ile/ve TAHAMMÜL
- HOSPITAL :/yerine HASTANE
- HOTEL ile APART HOTEL/OTEL
- HOTEL ile HOSTEL
- HOTEL :/yerine OTEL
- HOTEL ile PANSİYON
- HOW :/yerine NASIL
- HOWL -ile
( Ulumak. )
- HRİSTİYANLIK:
(HZ.) İSA değil (AZİZ) PAVLUS/PAUL ve PETRUS[ST. PIERRE][:
Kaya.]
- HTTP/HYPERTEXT TRANSFER PROTOCOL[İng.] değil/yerine/= ÜST METİN AKTARIM PROTOKOLÜ
- HÜBEL ile/ve/||/<> LÂT ile/ve/||/<> MENAT ile/ve/||/<> UZZA
- HUBÛT[Ar.] ile NÜZÛL[Ar.]
- HÜCRE[Ar.]/CELL[İng.] değil/yerine/= GÖZE
- HÜCRESEL ile/||/<> OTOMAT
( Hücresel otomatlar kuramı )
( John von Neumann tarafından 1948 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1903-1957) (Ülke: Macaristan/ABD) (Alan: Matematik, Bilgisayar) (Önemli katkıları: Oyun teorisi, bilgisayar mimarisi) )
- HÜCRE/VÎ değil/yerine/= GÖZE/CİL
- HUDÛ'[Ar.] ile ZÜLL[Ar.]
- GEÇİŞME/GEÇİŞİM/ERİM/HULÛL[Ar.]/OZMOZ[< OSMOS]/OSMOSIS[İng.] ile GEÇİŞME/DİFÜZYON/DIFFUSION[İng.]
( Su moleküllerinin yarı geçirgen bir zardan geçişi. İLE Moleküllerin yüksek yoğunluktan düşük yoğunluğa geçişi. )
- HULÛL ile DUHÛL
- HULÛL[Ar.] ile HULÛL[Ar. < HALL]
( Gelip çatma. | Girme. | Yanaşma. | Geçme. İLE Sirkeler. | Sirkede bulunan kurtçuklar. )
- HULÛL ile/ve İTTİHÂD
- HULÛL ile/ve/||/<> SÜKÛN
- HULÛL ile/değil TAHALLÜL
( Haramdır. İLE/DEĞİL Helâldir. )
( Hz. İbrahim, tahallül ve halildir. )
- HÜMANİZM/HÜMANİST değil/yerine/= İNSANCIL
( Bilgelik/hikmet/irfan ile hak arayışı. )
- HÜMORAL ile/||/<> HÜCRESEL
( Hümoral antikor B hücre İLE hücresel T hücre sitotoksik. )
( Formül: Antibody İLE cell-mediated )
- HÜMORAL/HUMORAL[İng.] değil/yerine/= SALGISAL
- HURDA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İKİNCİ EL
- HURMA[Fars.]/TEMR/NAHL[Ar.] ile ÖTEKİ MEYVELER
( Birlik'in/Tevhid'in meyvesi. [Bulunmadığında erik!] İLE ... )
( Dünyada 600 çeşit hurma vardır. 150 çeşidi Medine'de bulunmaktadır. )
( Bitki ile hayvan arasındaki eşik.[Çekirdeği, hem dişil, hem eril, ne dişil, ne erildir.] )
( PHOENIX DACTYLIFERA cum ... )
- HÜSNÜ ERTUĞRUL ve/||/<>/> MUHSİN ERTUĞRUL
( )
- HÜSUL ile/ve KUBUH
- HUSÛL[Ar.] değil/yerine/= ÜREME, TÜREME, ORTAYA/MEYDANA ÇIKIŞ
- HUSUSİ/MAHSUS/MÜNHASIR değil/yerine/= ÖZEL
- HÜTÛL[Ar.] ve HÜTÛN[Ar.]
( Sürekli yağmur yağma. İLE Sürekli yağmur yağma. )
- HUY ile/ve HAL
( Hay âlemine, huy âleminden geçilir. )
( SECİYYE ile/ve ... )
- HUYGENS İLE FERMAT İLE SNELL ile/||/<> DALGA PRENSİPLERİ
( Dalga yayılımının temel ilkeleri. )
( Formül: n₁ sin θ₁ = n₂ sin θ₂ )
- HYPOTHESİS TESTİNG ile/||/<> CONFİDENCE INTERVAL
( Testing H₀ vs H₁ karar, interval parametre aralığı. )
( Formül: Decision İLE interval estimation )
- HZ. MUHAMMED'İN GÖÇMESİ:
HAC YILI değil HACCINI YAPTIĞI YIL
- I ile l/L
- İBÂDET ile/ve RİTÜEL
( İkisi de seyirlik değildir, doğrudan katılımı gerektirir. )
( )
( WORSHIP vs./and RITUEL )
- 'İBÂRE[Ar.] ile KELÎME[Ar.] ile KAVL[Ar.]
- İBLÂĞ[Ar.] ile ÎSÂL[Ar.]
- İBN ARABÎ ile HEGEL
( Teşbihte tenzih. İLE Tenzihte teşbih. )
- İBTİLÂ'[Ar.] ile İBTİLÂ'[Ar. < BEL]
( Bir şeye düşkün olma, düşkünlük, tiryakilik, mübtelâlık. İLE Zorlukla yutma. | Gelini gerdeğe sokma. )
- İBTİZÂ'[Ar.] ile İBTİZÂL[Ar. < BEZL] ile İBTİZÂR[Ar.]
( Bir şeyin açık/meydanda olma. İLE Bir şeyin, hor kullanılması. | Bir şeyin, çokluğundan dolayı değerini kaybetmesi, bayağılaşması, ayağa düşmesi. | Bir şeyi sürekli olarak kullanma. | Genelleşmiş, ağızdan ağıza dolaştırılarak değersizleşmiş sözlerin gevelenmesi. İLE Zor ile alma, soyma. )
- İBZA ile İBZÂL
- İBZÂL[Ar.] ile İBZÂR[Ar.]
( Esirgemeyip bol bol harcama ve kullanma. İLE İsraf. )
- İÇ ORBİTAL ile/||/<> DIŞ ORBİTAL
( İç orbital (n-1)d kullanır İLE dış orbital nd kullanır. )
( Formül: d²sp³ İLE sp³d² )
- KOŞULLAR:
İÇ ile/ve/||/<> DIŞ ile/ve/||/<> GENEL ile/ve/||/<> ÖZEL ile/ve/||/<> KİŞİSEL ile/ve/||/<> FİZİKSEL ile/ve/||/<> ZİHİNSEL ile/ve/||/<> ZORUNLU ile/ve/||/<> İTİBARİ ile/ve/||/<> YAKIN ile/ve/||/<> UZAK
- İCÂBET[Ar.] ile KABÛL[Ar.] ile ECÂBE[Ar.] ile İSTECÂBE[Ar.]
- İCÂB-I HÂL[Ar.] değil/yerine/= DURUM GEREĞİ/İSTERİ
- İCÂD ile İMÂL
- İÇCİNSEL ile/||/<> ARASI CİNSEL
( İçcinsel aynı cins rekabet İLE arası cinsel karşı cins seçim. )
( Formül: Competition İLE choice )
- İÇERİK ÖNEMLİ DEĞİL değil İÇERİĞİ, (BURADA/BUGÜN[ÇAĞIMIZDA]) ÖNEMLİ DEĞİL
- OL!:
İÇİNDE ve/||/<> KIÇINDA ve/||/<> BAŞINDA ve/||/<> YANINDA
( Tarlan varsa. VE/||/<> Teknen varsa. VE/||/<> İşin varsa. VE/||/<> Eşin varsa. )
- İÇKİN/IMMANENT ile/ve TİNSEL/AŞKIN/TRANSANDANS
( İçrek/Ezoterik bilgi. İLE/VE Evrenselin bilgisi. )
( AŞKINSAL/TRANSANDANTAL: Ampirik deneyimi ya da matematiği vb. olanaklı kılanlar.
* Uzay - Zaman
* İmgelemin/Muhayyilenin Şemaları
* Kategoriler(Şemaların birliği)
* Saf akıl kavramları/muhakemeyi olanaklı kılanlar]
(Bunların hepsi saf ya da apriori olarak [ampirik olmayan olarak] var olanlar.)
(Kendinde şey[Ding an sich] ya da Tanrı, Ruh gibi numen değillerdir.)
(Ampirik olanı belirleyen olarak var olabilenler.)
(Ampirik deneyimin teşrihi[Alm. Zergliederung] üzerinden, anlamlı bir biçimde konuşulabilenler.)
Zergilederung (İng. Dissection): Ampirik deneyimin şerh edilmesi üzerinden söz konusu deneyimi olanaklı kılan unsurların açığa çıkarılması. )
- İÇKİN ile/ve İÇSEL
( IMMANENT vs./and INTERNAL )
- İCL[Ar.] ile İCL[Ar.]
( Boyun tutukluğu, ağrısı. İLE Eril buzağı, dana. )
- İCRÂÎ KURUL ile/ve/||/<>/< İSTİŞÂRÎ KURUL
- İÇSEL" ve/||/<> DÜŞÜNSEL
- İÇSEL ile İÇKİN
- İCTİHÂD ile EMSAL
- İCTİHAD ile İSTİDLÂL
- İCTİMÂÎ/YYE[Ar.] değil/yerine/= TOPLUMSAL
- İDANTİK/IDENTICAL[İng.] değil/yerine/= ÖZDEŞ
- İDARİ değil/yerine/= YÖNETSEL
- İDDİA ile/değil/yerine SALİH AMEL
- İDDİA ile YÂDES/T[< Fars. YÂD DÂŞ][LÂDES değil!]
( ... İLE Bellekte/hatırda tutulan şey. )
- İDDİALI DEĞİL değil İDDİA ETMİYOR
- İDEA:
RASYONEL ile/ve/||/<> ESTETİK
- İDEA ile/ve/<>/> İDEAL
( Soyut tümel. İLE/VE/<>/> Somut tümel. )
- İDEAL İLE ASAL İDEAL İLE MAKSİMAL İDEAL ile/||/<> HALKA İDEALLERİ
( Halkalardaki özel alt kümeler. )
( Formül: R/I cisim ⇔ I maksimal )
- İDEAL değil/yerine/= DÜŞÜNSEL
- İDEAL ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GEREKLİLİK
- IDEAL :/yerine İDEAL
- İDEAL ile/ve MİSYON
( IDEAL vs./and MISSION )
- İDEAL yerine ÜLKÜ
- İDEAL ile/değil/yerine ÜLKÜ
- İDEOLOJİ KAYIRMACILIĞINDA:
SİYASAL ile/ve/||/<> SIRADÜZENSEL(HİYEROKRATİK)
- İDEOLOJİK değil/yerine/= DÜŞÜNGÜSEL
- İDİL ile/= VOLGA
( Tatarlar'ın dilinde. İLE/= Ruslar'ın dilinde. )
( Avrupa'nın en uzun ırmağıdır. )
- İDLÂL değil/yerine/= NAZ ETME, NAZLANMA | AŞIRI DERECEDE NAZLANMA
- İDOL ile/ve/||/<>/> İLÂH
- İDOLA = SANEM[Ar.] = PUT[Fars.] = IDOL[İng.] = IDOLE[Fr.] = IDOL[Alm.] = EIDOLON[Yun.] = ÍDOLO[İsp.]
- İFDÂL[Ar.] ile TEFADDUL[Ar.]
- İFKÂR[Ar.] ile İHBÂL[Ar.]
- İFTİÂL[Ar.] ile İFTİÂL[Ar.]
( İş edinme, iş yapma. | [Ar. dilbilgisinde] Beş harfli sözcüklerin birinci bâbı, iftiâl bâbı. İLE Fala bakma, fal tutma. )
- İFTİKÂL[Ar.] ile İFTİKAR["ka" uzun okunur]
( Fazla çalışma, bir işte çok emek harcama. İLE Fakirlik gösterme. | Büyük/çok gereksinimi olma. | Alçakgönüllülük. )
- İĞFÂL ile/değil/yerine/>< İFÂ
( Bir kadını aldatma, baştan çıkarma. | Bir ya da kadının ırzına geçme; tecavüz etme. | Aldatma, ayartma, kandırma, baştan çıkarma. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Bir işi yapma, yerine getirme. | Ödeme. )
- İĞFAL["İFAL" DEĞİL!] ile/değil/yerine/||/>< İFLÂH
- İĞTİLÂ[Ar.] ile İĞTİLÂL[Ar.] ile İHTİLÂL[Ar. < HALEL, çoğ. İHTİLÂLÂT]
( Hızlı, çabuk yürüme. İLE İçme. | Giysiyi, üst üste giyme. | Hayvanın, çok susaması. İLE Bozukluk, bozulma, karışıklık, düzensizlik. | Bir devletin siyasi, toplumsal ve iktisadi yapısını ya da yönetim düzenini değiştirmek amacıyla tüze kurallarına ve yasalara uymaksızın güç kullanarak yapılan geniş halk devimi. )
- İHBÂL[Ar.] ile İFKÂR[Ar.]
- İHDÂL[Ar.] ile İHDÂR[Ar.] ile İHDÂR[Ar. < HADR]
( Islatma, ıslatılma. İLE İptal etme, hükümsüz bırakma. İLE Bir örgenin/uzvun hissini iptal etme, uyuşturma. [İng. ANESTHESIA | Fr. ANESTHÉSIE] | Genç kızı yaşmaklandırma, ferâce giydirme. )
- İHLÂL ve/> ÇILDIRI/PSİKOZ
- İHLÂL[Ar. < HALEL] ile İHLÂL[Ar. < MAHALL]
( Bozma, sakatlama, halel getirme. İLE Yer gösterme, yerleştirme. )
(1996'dan beri)