Bugün[08 Aralık 2025]
itibarı ile 5.108 başlık/FaRk ile birlikte,
5.108 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.


Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(6/22)


- DİL ve/<> EGEMENLİK


- DİL ile/ve/<> FELSEFE

( Aklın dilbilgisi. İLE/VE/<> Dilin dilbilgisi. )

( STOACILIK/REVÂKİYE )

( TONGUE vs./and/<> PHILOSOPHY )


- DİL[Fars.] ve/= GÖNÜL

( "Dil, gönlü yüzdüren gemidir." )


- DİL ile/ve GÖSTERGE


- DİL ile/ve GÜNLÜK/KONUŞULAN DİL

( Papua Yeni Gine'de, dünyanın başka herhangi bir yerinde olduğundan daha fazla dil vardır. )

( Dil, dile değmeden, dil öğrenilmez! )

( LANGUAGE vs./and SPOKEN LANGUAGE, VERNACULAR )

( ... ile/ve BAIHUA )


- DİL ve/||/<>/= GÜVENİLİRLİK


- DİL ile/ve/değil/<> HÂL

( Sözcüklerle. İLE/VE/DEĞİL/<> Kendi. )


- DİL ile/ve İLETİŞİM


- DİL ve/<> İLİM ve/<> TEFEKKÜR ve/<> TAKVÂ


- DİL ve/<>/= KİŞİ/İNSAN


- DİL ile KASTANYOLA[İt. < CASTAGNOLA]

( ... İLE Bir çarkın dişlerine takılıp geriye doğru dönmesini önleyen dil. | Akan gemi zincirini sıkarak durdurmak için kullanılan, güverte locasının altına konmuş, hareketli demir kol. )


- DİL ile KAYIŞ DİLİ

( ... İLE Kaba ve çirkin sözler kullanılarak konuşulan dil. )


- DİL ile/ve KÜÇÜK DİL

( Çin'li doktorlar, binlerce yıl öncesinden beri, hastalıkları saptamak için dil inceleme yöntemini kullanıyor. Günümüzde de doktorlar, teşhis için hastanın önce dilini muayene etmek istiyor. Dil, çok hızlı bir biçimde yeni hücreler üretir. Eğer gövdenin herhangi bir bölgesinde bir sorun varsa, dili inceleyen doktor bunu anlayabilir.

Çin'li doktorlar, dilin renginde ve görünüşündeki bazı değişikliklerin, bazı hastalıkların habercisi oldukları kanısında.

Örneğin, dilin ucundaki değişiklik, bir kalp sorununun habercisidir.

Dilin sağ kenarı, safra kesesiyle ilgili değişiklikleri simgeler.

Sol kenarı ise karaciğerdeki sorunların habercisidir.

Arka kısmı, böbrekler ve bağırsaklarla ilgili sorunları haber verir.

Aynanın karşısına geçin ve dilinizi alıcı gözüyle inceleyin. Size yardımcı olmak için bazı ipuçları verelim:
Dilinizin rengi soluksa, bu, kansızlık[anemi] işaretidir.

Dilin rengi koyu pembe olmuşsa, kan dolaşımında sorun var demektir.

Dilin ucu kırmızıysa kalp yangısı(iltihabı) var demektir.

Dilin kenarları kırmızıysa, alkolik olduğunuz anlaşılır.

Dilin üzerinde beyaz lekeler varsa, soğuk algınlığına işarettir.

Dilin kuruması, menapoz başlangıcını belirtir.

)

( TONGUE vs./and UVULA )


- DİL = LANGUAGE[İng.] = LANGUE[Fr.] = SPRACHE[Alm.] = LINGUA[İt.] = LENGUA[İsp.]


- DİL ve/<> MANEVİYAT


- DİL ve/+ MANTIK ve/+ GEOMETRİ

( LANGUAGE and/+ LOGIC and/+ GEOMETRY )


- DİL ve/||/<> MANTIK ve/||/<> MATEMATİK

( ... VE/||/<> ... VE/||/<> Kavramı, kavramla göstermek. )

( LANGUAGE and/||/<> LOGIC and/||/<> MATHEMATICS )


- DİL ile/ve META DİL


- DİL ve NİYET


- DİL ve ÖZNE


- DİL ve SANAT


- DİL ve/||/<> SANAT ve/||/<> AHLÂK

( Kişilerin, düşündüklerini ve duyduklarını bildirmek üzere, işaret ya da sözcüklerle yaşadıkları anlaşma. VE/||/<> Kişinin, hem kendine, hem de hemcinslerine yönelik 'iyilik' ülküsüne yaklaşma çabası ile hak-ödev bağlantısı çerçevesinde kurduğu ilişkiler manzumesini ve bunları belirleyen kurallar düzeni. VE/||/<> Yarar kaygısından git gide uzaklaşıp 'güzellik' değerlendirişine, elden geldiğince uygun ürün ortaya koymanın anlamını dışavurmanın yolu yordamıdır. )

( Dilde, mucize olmaz. )


- DIL ile/||/<> ŞEBÎH Bİ'L-MUAYYEN

( Kenar. | Üçüncü ve daha yüksek dereceden kök. İLE/||/<> Paralel kenar. )


- DİL ve/<> SEYİR


- DİL ve/<> SEYRÂN


- DİL ile/ve/<>/= SİMGE


- DİL ve/||/<> SÖYLEM

( Toplumsal. VE/||/<> Bireysel. )


- DİL ile/ve/<> SÖZ

( ... ile/ve/<> SEHUN/SÜHÂN/SUHAN )


- DİL ve SÖZ/SÖZCÜK:
Ölçü eşikleri.


- DİL/TIL ile/ve/||/<> SÖZCÜK/KELİME

( Sözcükler, anlamları taşıyan at gibidir. )

( Küçücük bir sözü/kelâmı bile küçümsemeyeceksin! )

( Sözün/Kelâmın değerini bilmek, duymakla olur. )

( Sözcükler, işaret eder ama açıklayamaz. )

( Words indicate, but do not explain. )

( LANGUAGE vs./and WORD )


- DİL ile/ve TARİH

( Herşeye yayılmış olan en genel temsil. İLE/VE ... )

( Dil, zihin tarafından, zihin için meydana getirilmiştir. )

( Dil, varlığın evidir. )

( Zihin, dili biçimlendirir ve dil de zihne biçim verir. )

( Konfüçyüs: "Eğer konuşulan dil doğru değilse o zaman söylenilen söz, söylenilmek istenen şey olmaz. O zaman, yapılması gereken yapılmaz ve eğer işler yapılmadan kalırsa, maneviyat ve sanat bozulur. O zaman, adâlet, sahtekârlıkla yürür. Eğer bu olursa, kişiler, kendilerini umutsuz bir karmaşanın içinde bulur. Bu nedenle, söylenilen şey her şeyden önemlidir ve bu konuda dikkatsizlik yapılmamalıdır." )

( Language is an instrument of the mind. It is made by the mind, for the mind. )

( LANGUAGE vs./and HISTORY )


- DİL = TONGUE[İng.]


- DİL ve/< TÜM ÖRGENLER

( Tüm örgenler dilin peşinden gider. )


- DİL ile/ve TUTARLILIK


- DİL ve ÜRETİM

( Toplumları ayakta tutacak ve devam ettirebilecek en önemli iki değer. )

( 21 Aralık, Üretim Günü'dür! [Tabii sadece 21 Aralık değil her gün, her an!] )

( 10 Aralık, Tarımsal Üretim Günü'dür! )


- DİL ile/ve/<>/değil/yerine ÜSLÛB

( Üslûb-u beyân/lisân, aynıyla insan. )


- DİL ile/ve/değil/||/<>/> ÜSLÛP


- DİL ile/ve/||/<> VARLIK

( Dilin düzeni varlığın düzenidir, varlığın düzeni dilin düzenidir. )

( Ülkesinin yüksek istiklâlini korumasını bilen Türk ulusu, dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır. )

( LANGUAGE vs./and/||/<> EXISTENCE )


- DİL ile/ve YANSIMA


- DİLBİLGİSEL ile DİLBİLGİSEL BİÇİMBİRİM ile DİLBİLGİSEL CİNS ile DİLBİLGİSEL DURUM ile DİLBİLGİSEL GÖRÜNÜŞ ile DİLBİLGİSEL KOŞULLAMA

( GRAMMATICAL vs. GRAMMATICAL MORPHEME vs. GRAMMATICAL GENDER vs. GRAMMATICAL CASE vs. GRAMMATICAL ASPECT vs. GRAMMATICAL CONDITIONING )


- DİLBİLİM ve/||/<>/> DİL ve/||/<>/> TÜMELLER ve/||/<>/> TANIM ve/||/<>/>
ÖNERME ve/||/<>/> YARGI ve/||/<>/> ÇIKARIM ve/||/<>/> TASIM/KIYAS


- DİN:
ÖZNEL ile/ve/||/<> NESNEL


- DİN +/+/+ MAL +/+/+ SU +/+/+ GÜÇ


- DİNDAR/DİNDAŞ ile ASHÂB-I NAKL

( ... İLE Vahyi esas alarak düşünen herkes. )


- DİNGİL ile/değil/yerine/>< DİNGİN


- DİNSEL ile/ve/değil/yerine DİLSEL

( Sınırlayıcı olabilir. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Birleştirici, buluşturucu, uzlaştırıcı[dır]. )


- DİPOL İLE KUADRUPOL İLE OKTUPOL ile/||/<> ÇOKLU KUTUP MOMENTLERİ

( Elektrik yük dağılımlarının farklı mertebedeki momentleri. )

( Formül: V = kq/r + kp·r̂/r² + ... )


- DİPOL ile/||/<> KOVALENT BAĞ

( Kutuplu bir moleküldeki pozitif ve negatif yüklerin var oluşu. İLE/||/<> Elektron paylaşımı yoluyla iki atom arasında oluşan bağ. )


- DİREK ile HATIL

( Duvarı sağlamlaştırmak için konulan direkler. )


- DİREKSİYONEL/DİRECTIONAL[İng.] değil/yerine/= YÖNLENDİRİLMİŞ


- DİREKSİYONEL değil/yerine/= YÖNLENDİRİLMİŞ


- DİRİL ile DİRİL[Alm. < DRILL]

( DİRİKSEL. Diri/canlı ile ilgili, diriler üzerinde olan. İLE Şilte yüzü ya da gömlek yapmaya yarayan, pamuklu bir kumaş. )


- DİSCRETE İLE CONTİNUOUS İLE FLOQUET İLE PRETHERMAL ile/||/<> ZAMAN KRİSTALLERİ

( Zamanda periyodik yapılar. )

( Formül: T(t+τ) = T(t) )


- DİŞİL ile/değil/yerine ANAÇ


- DİSİPLİN ile KONTROL


- DİŞLERİ FIRÇALAMAK 10-15 DAKİKA SONRA FIRÇALAMAK[YEMEKTEN HEMEN SONRA/YER-YEMEZ değil!]


- DIŞSAL ile/ve/||/=/<>/> DÜŞÜNCENİN YANSIMALARI/NESNELER


- DIŞSAL ile/ve/<> TARİHSEL


- DIŞSAL ile/değil TİNSEL


- DISTAL[İng.] değil/yerine/= BAŞLANGICA UZAK


- DİSTAL değil/yerine/= BAŞLANGICA UZAK


- DİSTAL ile/||/<> DİSTALİZE ETMEK ile/||/<> DİSTANSİYON ile/||/<> DİSTENSİYON

( Uc. İLE/||/<> Uca kaydırmak. İLE/||/<> Gerginlik. İLE/||/<> Genişleme. )


- DISTINCT vs. SPECIAL


- DİURNAL[İng.] değil/yerine/= GÜN BOYU


- DİVERGENCE ile/||/<> CURL

( Divergence ∇·F akış kaynağı İLE curl ∇×F rotasyon. )

( Formül: Flow source İLE rotation )


- DİVERTİKÜL değil/yerine/= CEPÇİK


- DİVERTİKÜL ile EKZOSİTOZ

( Kör uzantı, kör çıkıntı, çıkmaz. İLE Göze dışına çıkma, çıkıntı [kemikte]. )


- DİYAGNOSTİK/DİAGNOSTIC[İng.] değil/yerine/= TANISAL


- EYTİŞİMSEL/DİYALEKTİK ile/değil KURGUL


- DİYASTOL/DİASTOLE[İng.] değil/yerine/= YÜREK KASI GEVŞEMESİ


- (DİYELEKTİK değil/değil/yerine/= DİYALEKTİK) değil/değil/yerine/= EYTİŞİM(SEL)


- DİZİSEL ile DİZİMSEL

( PARADIGMA ile SYNTAGMA )


- SQL'DE:
DML ile/ve/||/<>/> DDL ile/ve/||/<>/> DCL ile/ve/||/<>/> TCL

( )


- DNA ile/||/<> SARMAL

( DNA çift sarmal yapısının keşfi )

( James Watson tarafından 1953 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1928-) (Ülke: ABD) (Alan: Biyoloji) (Önemli katkıları: DNA çift sarmal yapısı) (Nobel: 1962) )


- DOĞA:
SOMUT ile/ve/||/<> ÖZSEL


- DOĞA:
VAROLUŞSAL ile/ve GÖRÜNGÜ


- DOĞA ile/ve POTANSİYEL


- OLASILIK:
DOĞADA/DEVİMDE/NESNELERDE ile/ve/||/<>/> DAVRANIŞTA/EYLEMDE(KİŞİDE) ile/ve/||/<>/> ZİHİNDE/DÜŞÜNCEDE/SÖZDE


- DOĞAL İLE TAM İLE RASYONEL İLE GERÇEL ile/||/<> SAYI KÜMELERİ

( Sayı kümelerinin genişleme hiyerarşisi: ℕ ⊂ ℤ ⊂ ℚ ⊂ ℝ )

( Formül: ℕ ⊂ ℤ ⊂ ℚ ⊂ ℝ ⊂ ℂ )


- DOĞAL VE ZORUNLU ile DOĞAL AMA ZORUNLU DEĞİL ile NE DOĞAL, NE DE ZORUNLU

( Doğal Hal'de, "Ben şuyum, ben oyum" yoktur. )

( There is no 'I am this', 'I am that', in the natural state. )

( NATURAL AND COMPULSORY vs. NATURAL BUT NOT COMPULSORY vs. NEITHER NATURAL, NOR COMPULSORY )


- DOĞAL ile ALIŞILMIŞ

( Doğanıza yabancı olan her şeyin terk edilmesi ve reddedilmesi yeterlidir. )

( Alışılmış olana tutunduğunuz sürece keşif gerçekleşemez. )

( NATURAL vs. USUAL/ORDINARY )


- DOĞAL ile ALIŞILMIŞ

( Doğanıza yabancı olan her şeyin terk edilmesi ve reddedilmesi yeterlidir. )

( Alışılmış olana tutunduğunuz sürece keşif gerçekleşemez. )

( NATURAL vs. USUAL/ORDINARY )


- DOĞAL ile/ve/değil DOĞADAN

( Doğal olanda, kişinin tedbirinin ve iradesinin etkisi olamaz. )

( [not] NATURAL vs./and/but FROM NATURE )


- DOĞAL ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DOĞAYA UYUMLU


- DOĞAL ile/değil "GELİŞTİRİLMİŞ/OLUŞTURULMUŞ"


- DOĞAL ile MEŞRÛ

( NATURAL vs. LEGAL )


- DOĞAL ile/ve/değil OLAĞAN

( [not] NATURAL vs./and/but USUAL )


- DOĞAL ile/ve/değil/||/<>/>/< OLMASI GEREKEN


- DOĞAL ile/ve/değil TARİHSEL


- DOĞAL ile/değil TARİHSEL


- DOĞAL ile/ve/||/<>/> TİNSEL ve TOPLUMSAL


- DOĞAL ile/ve/<>/değil ZORUNLU

( [not] NATURAL vs./and/<>/but COMPULSIVE )


- DOĞAN ile KERKENEZ/SABRİS[Ar.]/KESTREL[İng.]

( ... İLE 35 cm. uzunluğunda, kızılımsı tüyleri olan, leşobur bir doğan. )

( ... İLE Ağaçlı açık arazilerde, dağlarda ve şehirlerde yaşarlar. )

( Ülkemizin en yaygın yırtıcı kuşlarından biridir. Her türlü arazide bulunabilir. Rüzgârda, kafası görünmeyen bir el ile tutuluyormuşçasına, tamamen hareketsiz kalır. Gövdesi, rüzgâra göre yalpalanmasına karşın, kafası sabittir. Erili, mavi-gri; dişili, kızıl-kahverengi renktedir. Beslenmesinde ise keskin gözleriyle yeri gözler, tedbirsiz avını hemen yakalar, pençeleriyle avın gövdesini parçalayıp yer. )

( ... vs. KESTREL )

( ... cum FALCO TINNUNCULUS )


- DOĞAN/ATMACA ile MUYMUL

( ... İLE Atmaca ve doğana benzeyen bir tür yırtıcı kuş. )


- DOĞANIN/NESNELERİN OKUNMASINDA:
DİL ile/ve/<> MATEMATİK ile/ve/<> İLİŞKİSEL ile/ve/<> DİL-MATEMATİK KESİŞİMİNDEN


- DOĞAÜSTÜ = FEVK-AT-TABİA = SUPERNATURAL[İng.] = SURNATUREL[Fr.] = ÜBERNATÜRLICH[Alm.]


- DOĞRU YOL ile/ve/= KOLAY YOL

( RIGHT WAY vs./and/= EASY WAY )


- DOĞRU ile/ve/<> TÜMEL


- DOĞRUSAL ile ÇEVRİMSEL


- DOĞRUSAL ile DAİRESEL


- DOĞRUSAL ile/||/<> DOĞRUSAL OLMAYAN

( Doğrusal sistemler süperpozisyon ilkesine uyarken İLE doğrusal olmayan sistemler uymaz )

( Henri Poincaré tarafından 1890 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1854-1912) (Ülke: Fransa) (Alan: matematik) )


- DOKTRİNEL ile/<> DİDAKTİK


- DOKTRİNEL ile/ve OTORİTER


- DOKUNAKLI ile/ve/||/<>/< DÜŞÜNDÜRÜCÜ/DUYGUSAL


- DOLAYLAMA ile MECÂZ-I MÜRSEL


- DOM/DOCUMENT OBJECT MODEL[İng.] değil/yerine/= BELGE NESNESİ MODELİ


- DOMİNANT ALEL ile/||/<> RESESİF ALEL

( Dominant bir kopya yeter, resesif iki kopya gerekir )

( Formül: A > a notasyonu İLE 3:1 F2 oranı )


- DÖNEM ile/ve/||/<> KOŞUL


- DÖNEN ile/ve/değil DAİRESEL

( ... İLE/VE/DEĞİL Konumsal/vaz'î. )


- DÖNGEL/BEŞBIYIK/MUŞMULA[Yun.] ile ÜVEZ

( Gülgillerden, küçük bir ağaç. | Bu ağacın, olgunlaşıp çürüdükten sonra yenilebilen, yuvarlak, mayhoş, buruk ve beş çekirdekli meyvesi. İLE Gülgillerden bir ağaç. | Bu ağacın, muşmulaya benzeyen yemişi/meyvesi. )

( MESPILUS GERMANICA cum PIRUS SORBUS )


- DÖNGÜSEL ile/>< APERİYODİK[Fr.]

( ... İLE/>< Kendine özgü bir salınım döngüsü olmayan. )


- DORSAL[İng.] değil/yerine/= SIRT/ARKA (İLİŞKİLİ)


- DORSO-LOMBER değil/yerine/= SIRT-BEL


- DORSUM ile DORSAL ile DORSO-LOMBER ile DORSİFLEKSİYON

( Sırt, arka. İLE Sırt[la ilgili], arka[yla ilgili]. İLE Sırt-bel [ile ilgili]. İLE Geriye bükme. )


- DOSE vs. LEVEL


- DOSTA VİSÂL ve MUTMAİN


- DOYGU/RIZK:
BOL ile/ve/<>/değil/yerine BEREKETLİ


- DRAFT vs. BILL

( Tasarı, poliçe, çek. İLE Yasa tasarısı. )


- DRİVER İLE PASSENGER İLE CLONAL ile/||/<> MUTASYON TÜRLERİ

( Kanserdeki mutasyon sınıfları. )

( Formül: TMB: Mutasyon/Mb )


- DUAL ile DUBLE ile DUPLİKASYON

( İkili. İLE Çift, iki kez, iki kat. İLE İkilenme. )


- DUAL değil/yerine/= İKİL


- DUAL değil/yerine/= İKİL


- DUAL[İng.] değil/yerine/= İKİLİ


- DUDAK, DUDAKSI PETAL = ŞEFE = LÈVRE


- DÛD-I DİL[Ar.] -ile

( Gönülden/yürekten çıkan duman/ah. )


- DÜDÜK ile/ve/değil KAVAL

( ... ile/ve/değil PİŞE )


- DÜĞÜM/NOD değil/yerine/= DÜĞÜMCÜK/NODÜL


- DUHÛL[Ar.] ile DÜHÜL[Ar.]

( İçeri/içine girme. İLE Davul. )


- DUKTUS değil/yerine/= KANAL


- DUL ile/||/<> SUKUL/SÜKUL

( Eşi ölmüş ya da eşinden boşanmış kişi[kadın/erkek]. İLE/||/<> Çocuğu ölüp yalnız kalan kadın. )


- düldül ile Düldül

( ... İLE Hz. Ali'nin atı. )


- DÜNYA KADAR MAL ile/ve/değil/yerine/>< FINDIK KADAR .M


- DÜNYA ve/ TÜRKİYE ve/ İSTANBUL ve/ FATİH

( Gövde. VE Yüz. VE Göz. VE Gönül. )


- DÜNYA ile/ve/||/<> YOL

( Doğa. İLE/VE/||/<> İnsan/lık. )

( EARTH vs./and/||/<> PATH/WAY )


- AKADEMİK YIL:
DÜNYADA ile JAPONYA'DA

( Eylül-Ekim aylarında başlar. İLE 01 Nisan'da başlar. )


- DUODENUM ile DUODENAL

( Onikiparmak bağırsağı. İLE Onikiparmak bağırsağı [ile ilgili]. )


- DURAĞAN ile HANTAL


- DURUM/HAL ve/<>/|| GENİŞ/GELECEK ZAMAN


- DÜŞ/HAYAL[Ar.]:
KESİNTİLİ/MUNFASIL[Ar.] ile/değil/yerine/>< KESİNTİSİZ/MUTTASIL[Ar.]


- DÜŞ/HAYAL ile/değil ANIMSAMA


- DÜŞLEM = HAYAL = FANTASY[İng.] = FANTAISIE[Fr.] = EINBILDUNG, PHANTASIE[Alm.] = PHANTASIA[Lat., Yun.] = FANTASÍA[İsp.]


- DÜSTÛR[Ar.] değil/yerine/= KURAL/ÖKKURAL

( KANUN, KAİDE, KURAL )


- DÜŞÜNCE DÖNEMLERİNDE:
"BÜYÜSEL" ile/ve/değil/yerine/||/<>/> (")DİNSEL(") ile/ve/değil/yerine/||/<>/> BİLİMSEL

( Onbinlerce yıldır. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Sekizbin yıldır. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Birkaç yüzyıldır. )


- DÜŞÜNCE/İNANÇ/İDEAL ile/ve/<> KİŞİ

( Bazen ancak bir düşünce/inanç/ideal için herkesten vazgeçebilirsin, bazen de ancak bir kişi için tüm düşünce/inanç/ideallerinden! )


- DÜŞÜNCE ile/ve/||/<> DUYGU ile/ve/||/<> DAVRANIŞ/TUTUM ile/ve/||/<> DENEYİM ile/ve/||/<> DEĞER ile/ve/||/<> DİL

( Akıl[doğru bağ/lar] ve ilim ile yapılandırılır. İLE/VE/||/<> Çeşitli fizyolojik ve psikolojik isteklerle ve eğlencelerle doyurulur. İLE/VE/||/<> Çalışarak, iş yaparak, kazanarak ve kazandırarak dengelenir. İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> ... )

( Düşünceler, duygulardan önce gelir. )

( %80 İLE/VE/||/<> %20 İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> ... )

( Duygu yok fakat [çeşitli oranlarda/yoğunluklarda] etkisi olabilir. İLE/VE/||/<> Düşünce var. İLE/VE/||/<> Düşünce ve duygu var. İLE/VE/||/<> Öncenin, kendimizin ve başkalarının düşünceleri var. İLE/VE/||/<> Tümü var. )

( Saniyelerde. İLE/VE/||/<> Milisaniyelerde. İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> ... )

( Zihnimizin konuşma dili. İLE/VE/||/<> Gövdemizin konuşma dili. İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> ... )


- DÜŞÜNCE = FİKİR, MİSAL = IDEA[İng.] = IDÉE[Fr.] = IDEE[Alm.] = IDEA < IDEIN[Yun.]


- DÜŞÜNME ile/ve/<> DİL

( Düşünme, sözcüklerle gerçekleşmez. İLE/VE/<> Düşünme, sözcükleri kullanır! )

( Beyin-el ilişkisi ve zihin-dil ilişkisi sürekli akılda tutulmalı! )

( Bir şey ki, söylemesen de olur! SÖYLEME! )

( Düşünme/düşünce, dil kullanımıdır. )

( Kişi, dilinin ardında gizlidir. )

( İNTÂK[< NUTK]: Dile getirme, söyletme. | Akledilen şeyleri idrak etmek. )

( Türk dilinin kökenlerini araştırmanın birinci koşulu, sağlıklı bir dil felsefesi bilgisi edinmek, bu felsefenin ışığında yürümeyi bilmek, araştırılan sorunlara, bu felsefenin yöntemiyle yaklaşmaktır.

Bir topluluğun dilinde, o topluluğun yaşama anlayışını, yaşama biçimini, olaylara, doğaya bakışını yansıtmayan sözcüklerin hepsi yabancı kökenlidir.

Kavramlarını üretirken somuttan soyuta yönelmeyi başaramayan bir toplumun dilinde soyut var olanları içeren sözcüklerin bulunması bir olasılıktan öteye geçemez.

Bir toplumun düşünce ortamında bulunmayan şeyin, kavramı da yoktur.

Kavramlar, düşünsel içeriklerin taşıyıcısıdır.

Dilcinin, bilge olması kaçınılmazdır.

Dilin gerçeğini, ancak bilge dilci kavrayabilir.

Bir aydın, başka dillerden aldığı sözcüklerle düşünemez, üretemez, ancak aktarır, bellekten belleğe gönderir.

Doğal yapısı ağacın yetişmesine elverişli olmayan bir ülkede, orman ürünleriyle ilgili kavramlar üretilebilir mi? Kişi, bilmediği bir nesneye, bildiği bir adı verebilir mi?

Düşünsel alanda yeri olmayan bir kavram içeriğinin sözcüğe girmesi söz konusu değildir.

Soyut var olanlar üretemeyen bir topluluğun dilinde, soyutu yansıtan kavramın yeri yoktur.

Anlamsal içerik, o sözcüğü konuşan topluluğun düşünsel çevresiyle bağlantılıdır.

Bir dille konuşup yazmak, o dili bilmek değildir, önemli[öncelikli] olan, o dille düşünmek, üretmek, düşünsel bir alan oluşturmaktır.

Dilin yüzeysel özelliklerine bakarak kökenine inmeye çalışmak, yanıltıcıdır, saptırıcıdır. Kökte bulunmayan anlamı sözcükte aramak da dil bilincinden yoksunluk demektir.

Dilin ayakta durmasını, yaşamasını, yayılmasını sağlayan, yazıdır.

Dil, insan/kişi ile insan/kişi, dille vardır.

Dili yaşatan, geçmişten geleceğe taşıyan yazıdır. )

( TO THINK vs./and/<> LANGUAGE )


- DÜŞÜNMEK/TAHAYYÜL ile/ve DÜŞÜNEMEMEK/TAHAYYÜL (BİLE) EDEMEMEK

( Bazı şeyler hayal edilebilir fakat bazı şeyleri ne düşünmek, ne hayal edebilmek bile söz konusu değildir. )

( TO THINK vs./and (EVEN) NOT ABLE TO THINK )


- DÜŞÜNSEL ile/ve/<> MANTIKSAL

( INTELLECTUAL vs./and/<> LOGICAL )


- DÜŞÜNSEL ile/ve MANTIKSAL

( INTELLECTUAL vs./and LOGICAL )


- DÜŞÜNSEL ile/ve/||/<> UZAMSAL


- DÜŞÜNÜLMEMİŞ KABUL yerine DÜŞÜNÜLMÜŞ BEN


- DUYARLILIK ile/ve "TOPLUMSAL ROL"

( SENSITIVITY vs./and "SOCIAL ROLE" )


- DUYGU:
İÇSEL ile/ve/||/<>/> YOL GÖSTERİCİ


- DUYGU:
İŞLEVSİZ ile/değil/yerine/>< İŞLEVSEL

( Atmalı. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Bütünleşmeli. )


- DUYGU = HİS = FEELING, SENTIMENT, (EMOTION)[İng.] = SENTIMENT[Fr.] = GEFÜHL[Alm.] = SENTIMIENTO[İsp.]


- DUYGULARA BAŞVURMA SAÇMA(LIK)LARI/SAFSATALARI:
TEHDİT ile/ve/||/<> DUYGU ile/ve/||/<> ÖNYARGILI DİL ile/ve/||/<> MAZERET

( ARGUMENT FROM FORCE vs./and/||/<> ARGUMENT TO PITY vs./and/||/<> PREJUDICIAL LANGUAGE vs./and/||/<> FALLACY OF SPECIAL PLEADING )


- DUYGUSAL = HİSSÎ = SENTIMENTAL[İng., Fr.] = SENTIMENTAL, EMPFINDSAM[Alm.]


- DUYGUSAL ile/ve/||/<>/> SEZGİSEL


- DUYU ve/+ AKIL ve/+ HADS ve/+ MATEMATİK


- DUYU ve/||/<> DUYGU ve/||/<> AKIL

( Akıl eleştiri kaldırır, duygu/vicdan kaldırmaz. )

( Duygular bilgilerle ters orantılıdır. Ne kadar az biliş varsa o kadar savunuş vardır. )

( ZİHİN: İç duyuların toplam adı. )

( DUYU: (DIŞ DUYULAR) İNTİBÂ/İZLENİM/MÜŞAHEDÂT ve DUYGU: (İÇ DUYULAR) ANLAM-DEĞER, MANEVİYAT/VİCDÂNİYAT, (AHLÂK, DİN, ESTETİK) [ ZİHİN/İHSAS/MAHSUSAT ] ve AKIL: AKLİYÂT/MÜDRİKÂT, TÜMELLER-FORMLAR, BİLGİ(TANIM + YARGI + TASAVVUR + TASDİK) [ İDRAK ] )

( Sadece duyulara verilen yanıtlar/karşılıklar, kişiyi sakatlar. VE/||/<> Sadece duygulara verilen yanıtlar/karşılıklar, kişiyi köreltir. VE/||/<> Sadece akla verilen yanıtlar/karşılıklar, kişiyi ketler. )

( Sadece duyulara verilen yanıtlar/karşılıklar, kişiyi hayvanileştirir. VE/||/<> Sadece duygulara verilen yanıtlar/karşılıklar, kişiyi mistikleştirir. VE/||/<> Sadece akla verilen yanıtlar/karşılıklar, kişiyi vahşileştirir. )

( ... VE/||/<> Karanlık. VE/||/<> Aydınlık. )

( SENSE and/||/<> EMOTION and/||/<> REASON )


- DUYU ile/ve/||/<>/> HAYAL ile/ve/||/<>/> AKIL / ANLAM/MANÂ

( Biriyle uğraşan zihin/kişi, öteki ikisiyle uğraşamaz. [Çivi çakmak. İLE Sevgiliyi düşünmek. İLE Matematik yapmak.] )

( Kişileri birleştiren, [ortak] hayalleridir. [aklın olabildiğince devrede olanları/tutulanları ile tabii!] )


- DUYU ile/ve/||/<>/> ZİHİN ile/ve/||/<>/> AKIL

( "Çırak". İLE/VE/||/<>/> "Kalfa". İLE/VE/||/<>/> "Usta". )


- DUYUSAL["SENSÜEL" değil!] = HİSSÎ = SENSITIVE[İng.] = SENSITIF[Fr.] = SENSITIV, EMPFINDLICH[Alm.] = SENSITIVO[İsp.]


- DUYUSAL ile/ve/<> USSAL

( Geçici. İLE/VE/<> Kalıcı. )


- E-MAIL :/yerine E-POSTA


- EACH/EVERY vs. ALL


- EASY vs. PRACTICAL


- EBCEL[Ar.] ile EBCER[Ar.]

( İri yapılı adam. İLE Büyük ve çıkık karınlı adam. )


- EBHAL[Ar. < BUHL] ile EBHÂR[Ar. < BAHR] ile EBHAR[Ar.]

( Daha/en/pek cimri/pinti/hasîs. İLE Denizler. İLE Ağzı/soluğu kötü kokan. )


- EBREŞ[ABRÂŞ ya da EBRAS değil!]/BARAS/BERAS[Ar.] ile/ya da ŞELEL

( Gövdedeki beyaz lekeler, sam lekeleri. İLE Gövdedeki renkli lekeler. | İskorbüt.[< Fr. < Lat. < Rus. C vitamini eksikliği nedeniyle dermansızlık, zayıflık ve dişetlerinin yangısı gibi belirtilerle kendini gösteren hastalık.] )


- EBTAL[Ar. çoğ. EBÂTIL] ile EBTÂL[Ar. < BATTÂL]

( En boş, beyhûde. İLE Yiğitler, dövüşken erler. )


- ECEL[Ar. çoğ. ÂCÂL] ile ECELL[Ar. < CELÎL]

( Belirli olan süre/vâde. Ömrün sonu, hayatın son anı. İLE Çok büyük, en ulu. )


- ECEL ile/ve/||/<>/> AMEL ile/ve/||/<>/> EMEL


- E-CEL değil ECEL


- ECEL[Ar.] ile MÜDDET[Ar.]


- ECEL[Ar.] değil/yerine/= ÖLÜNÇ


- ECEL ve RIZK

( Ecel, iki türlüdür:
* Ecel-i Kazâ
* Ecel-i Müsemmâ (Zamanı belirlenmiş ölüm) )

( Kişiler, ana rahmine, çoğunlukla gece düşerler. Düştükleri saatte doğar, o saatte de ölürler. Bu, Ecel-i müsemmâ'dır. )


- ECHEL[Ar. < CÂHİL] ile ECHER[Ar.]

( Çok cahil. | Nâdân, aksi kişi. İLE Son derece güzel hanım. | Gündüz iyi görmeyen, kamaşık gözlü adam. )


- ECONOMIC vs. ECONOMICAL


- ECR-İ MİSİL değil/yerine/= DENK ÖDENÇ


- EDEB ve/<>/= DİL

( BREEDING and/<>/= LANGUAGE )


- EDEB ve/<>/> İMAN ve/<>/> İLİM ve/<>/> AMEL ve/<>/> İHLÂS


- EDEB ile/ve USÛL


- EDEB-İ HAKİKAT ile/ve/||/<>/> EDEB-İ CEMÂL


- EDEP ve/||/<>/< AKIL

( Kişinin, aklı kadar edebi; edebi kadar da ederi vardır. )


- EDGÜ = İYİ, GÜZEL
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]


- EDİLGİN = MÜNFAİL = PASSIVE[İng.] = PASSIF[Fr.] = PASSIV[Alm.] = PASSIVUS[Lat.] = PASIVO[İsp.]


- EDİM = FİİL, AMEL = ACT[İng.] = ACTE[Fr.] = AKT[Alm.] = ACTUS[Lat.] = ENERGEIA[Yun.] = ACTO[İsp.]


- EDİMSEL/LİK = BİLFİİL = ACTUAL/ITY[İng.] = ACTUEL/ITÉ[Fr.] = AKTUELL, WIRKLICHKEIT[Alm.] = ACTUALITAS[Lat.] = EFECTIVO[İsp.]


- EDUCATIONAL :/yerine EĞİTSEL


- EF'ÂL ve/<> AHVÂL

( Eylemler/fiiller. VE/<> Haller. )


- EF'AL ile/ve AMEL


- EF'AL ile AMEL


- EFDAL[Ar. < FÂDIL/FÂZIL] ile EFDÂL[Ar. < FAZL]

( Daha erdemli/fazîletli. | En üstün/âlâ. İLE Fazlalar/ziyâdeler. | İyilikler, ihsanlar, meziyetler, lütûflar. )


- EFDAL ile/ve EKMEL


- EFDAL ile HAYIR/LI

( ... İLE Bu varken buna bakılmaz anlamında kullanılır. )


- EFEMİNE ile METROSEKSÜEL


- EF'Î-İ MÜCELCEL ile EF'Î-İ MÜNAKKAŞ

( Çıngıraklı yılan. İLE Alaca derili engerek yılanı. )


- EFSÂNE ile/||/<> ESÂTİR ile/||/<> KISSA ile/||/<> HİKÂYE ile/||/<> HABER ile/||/<> MASAL

( Güzelliğin ileri derece etkileyici niteliği. İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... )

( ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> Kendi deneyimini anlatmak. İLE/||/<> İkinci elden aktarmak/anlatmak. İLE/||/<> Olmuşu aktarmak/anlatmak. İLE/||/<> ... )


- EFSANE ile MASAL

( Türkiye/Türkçe Masal Haritası'nı görmek için burayı tıklayınız... )


- EGALE[Fr. < ÉGALE | İng. < EQUAL] ile ANGAJE/ENGAJE[Fr./İng. < ENGAGÉ]

( Her ne kadar "yinelemek/tekrar" olarak bilinse ve kullanılsa da "eşitlemek/eşit değer" köküyle düşünmek ve anlamak gerekir. İLE Bağlamak, bağlanmak, ilişkilenmek, yer tutmak, işe almak/girmek. )


- EĞİLİM = TEMAYÜL = INCLINATION[İng., Fr.] = NEIGUNG, ZUNEIGUNG[Alm.] = PROPENSIO, INCLINATIO[Lat.] = INCLINACIÓN[İsp.]


- EGVÂL[Ar. < GUL] ile EGVÂR[Ar. < GAVR]

( Büyük kazalar, felâketler. | Şeytanlar, türlü biçim alan periler. | Gulyabaniler, gövdesi olmayan hayvanlar. İLE Dipler, çukurlar. Sonlar. )


- EGZAMA[Yun.] değil/yerine/= MAYASIL

( Birdenbire ortaya çıkarak gelişen kızartı, kaşınma, sulanma, kabuk bağlama gibi doku bozukluklarıyla belirginleşen bir deri sayrılığı. )


- EGZOTİK[Fr.] değil/yerine/= YABANCIL

( Uzak, yabancı ülkelerle ilgili, bu ülkelerden getirilmiş. )


- EHÂLÎ/AHÂLİ[Ar. < EHL] ile EHÂLÎL[Ar. < İHLÎL]

( Bir mahallede/semtte/kasabada/köyde yerleşip oturanlar. | Halk, umûm. İLE Penis deliği. )


- EHL -ile

( SÂHİP, MÂLİK, MUTASARRIF OLAN | USTA, BECERİKLİ | EŞLERDEN HER BİRİ )


- EHL-İ DİL -ile

( Gönül ehli. [Sözcük/leri kullanmadan durumunu/halini yansıtan.] )


- EHL-İ DİL ile/ve/>/değil/yerine GÖNÜL EHLİ


- EHLİYETE, KISMÎ/TAM ENGEL OLABİLECEKLER:
CİNNET ile/ve/||/<> SAĞIRLIK ile/ve/||/<> UNUTMA(NİSYAN) ile/ve/||/<> UYKU ile/ve/||/<> SARA ile/ve/||/<> HASTALIK(MARAZ) ile/ve/||/<> SAKATLIK(MALÛLİYET) ile/ve/||/<> BUNAMA(ATEH) ile/ve/||/<> CEHİL ile/ve/||/<> SARHOŞLUK(SEKİR) ile/ve/||/<> HAFİFLİK(HEZEL) ile/ve/||/<> İSRAF ile/ve/||/<> ESÂRET ile/ve/||/<> ENGEL(ZECİR) ile/ve/||/<> YOLCULUK(SEYAHAT)

( ALIENATION et/||/<> SURDITE et/||/<> FAIBLESSE DE LA MEMOIRE et/||/<> LE SOMMEIL et/||/<> EPILEPSIE et/||/<> LA MALADIE et/||/<> INFIRMITE et/||/<> LA SECONDE ENFANCE et/||/<> L'IGNORANCE et/||/<> L'IVRESSE et/||/<> LA LEGERETE et/||/<> LA PRODIGALITE et/||/<> ESCLAVAGE et/||/<> LA CONTRAINTE et/||/<> LE VOYAGE )


- EHVÂ'[Ar. < HEVÂ'] ile EHVÂL[Ar. < HEVL] ile EHVÂR[Fars.]

( İstekler, arzular, şehvetler, hevesler, meyiller. İLE Korkular, dehşetler. İLE Şaşkın, sersem, alık. )


- EHVEN ile EFDAL


- EK ile/ve/değil İKİNCİL


- EKİZDE(FOTOĞRAFTA):
ANALOG ile/ve/||/<>/> DİJİTAL


- EKMEL[< KÂMİL] -ile

( DAHA (EN) KÂMİL, MÜKEMMEL VE KUSURSUZ, EKSİKSİZ OLAN )


- EKMEL ve EŞREF


- EKOLOJİK POTENZ/POTANSİYEL değil/yerine/= ÇEVRESEL KOŞULLUK


- EKOLOJİK değil/yerine/= ÇEVREBİLİMSEL/ÇEVRESEL


- EKONOMİDE:
DOĞRUSAL ile/değil/yerine/> GERİDÖNÜŞÜMLÜ ile/değil/yerine/> DÖNGÜSEL

( )

( Al > Yap > Kullan > Çöpe at

İLE/DEĞİL/YERİNE/>

Al > Yap > Kullan > Geri dönüştür > Çöpe at

İLE/DEĞİL/YERİNE/>

Al > Yap > Kullan > Tamir et / Tekrar kullan > Geri dönüştür/döndür > Yap > Kullan > Tamir et / Tekrar kullan )

( [not] LINEAR ECONOMY vs./but/> RECYCLING ECONOMY vs./but/> CIRCULAR ECONOMY )


- EKSİBE[Ar.] değil/yerine/= KUMUL


- EKSPER ile EKSPERİMENT ile EKSPERİMENTAL ile EKSPERİMENTASYON

( Uzman. İLE Deney. İLE Denel, deneysel. İLE Deney yapma, deneyim. )


- EKSPERİMENTAL/EXPERIMENTAL[İng.] değil/yerine/= DENEYSEL


- EKSTERNAL/EXTERNAL[İng.] değil/yerine/= DIŞ | DIŞARLI


- EKSTERNAL ile EKSTERNE ETMEK

( Dışsal, dış [ile ilgili]. İLE Taburcu etmek, hastaneden çıkarmak. )


- EKSTRAKORPORAL/EXTRACORPOREAL[İng.] değil/yerine/= GÖVDE DIŞI


- EKSTRAKRANİYAL/EXTRACRANIAL[İng.] değil/yerine/= KAFATASI DIŞI


- EKSTRAMÜRAL/EXTRAMURAL[İng.] değil/yerine/= DUVAR DIŞI


- EKSTRANODAL/EXTRANODAL[İng.] değil/yerine/= DÜĞÜM DIŞI


- EKSTRENSEK/EXTRINSIC[İng.] değil/yerine/= DIŞSAL


- EL- -ile

( DEĞİŞİMDE DEĞİŞMEDEN KALAN | EN YÜKSEK VE TANIMLANAMAZ GERÇEKLİK | TEO, TAO, TE, T, THE )


- EL ve SOFRA ve KAPI ile/ve/<> DİL ve GÖZ ve BEL

( Açık tut! İLE/VE/<> Kapalı tut! )

( BAŞIN SELÂMETE ERER
BAŞIN, ELİN BİR DURDUR! )


- EL ile/ve/< BAŞ PARMAK

( Parmakları ve eli, el yapan, başparmaktır, başparmağın işlevselliğidir. )


- EL ve/<>/||/hem de BEYİN

( Gövdenin tüm kısımlarınınkine nispetle el derisi en dengeli olanıdır, el derisinde, en dengeli olan avuçiçi derisidir. Sonra, sırasıyla parmakların derisi ve onlardan da işaret parmağının derisi ve son olarak en dengeli olan işaret parmağının uc kemiğinin derisidir. Bundan dolayıdır ki, işaret parmağının ve öteki parmakların ucları duyu idraki için en iyi örgenlerdir. )

( Eller, beynin uzantısıdır. )

( Ne edersen elinle, o da gider seninle. )

( MAN-: El ile [MANUSCRIPT, MANİVELA] )

( )

( Zihninizde ne varsa, elinize o vurur. )

( AMBIDEXTRUS: İki elini de kullanabilme. )

( HAND and/<>/||/also BRAIN )


- EL ile/ve DİL ile/ve GÖZ

( 3 "KALEM" )


- EL ile/ve DİL ile/ve KALP


- EL ve/||/<> DUDAKLAR

( Eller, zihnin/beynin uzantısıdır. VE/||/<> Kişi/kişi, iki dudağında saklıdır.[1- Ne girmeyeceğini[Beslenme!]; 2- Ne çıkmayacağını[dilini/sözünü!] bilmelidir!] )


- EL ile EL

( Parmakların bulunduğu örgen. İLE Yabancı. )


- EL ile EL ile EL ile EL
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( İl, ülke. İLE Avlu, açıklık. İLE Atlar. İLE İki hakan arasındaki barış durumu. )


- EL ile/ve/değil EŞİK


- EL ile/değil/yerine/>< EV

( Yaralar. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Sarmalar. )


- EL ve GÖZ

( COVID-19 relief for businesses Message: Hi, Due to the current economic crisis, we're on a mission to help businesses. If you could benefit from having more visitors on your website, we can help you immediately: https://keywordtraffic.top/up/?=farklar.net Because of COVID-19, we're offering a completely free trial, with the option to receive an additional 5,000-30,000 targeted visitors per month if you decide to keep going. Katie Dematto Targeted Visitor Specialist Keyword Traffic Club 410 E Santa Clara Street Unit #814 San Jose, CA 95113 If you are unintersted in this type of marketing: https://keywordtraffic.top/unsubscribe.php/?site=farklar.net )


- EL = KİŞİ


- EL ve/<> TÜM ÖRGENLER


- ELBİSE/LİBAS ile/değil HÜLLE/HAL

( LİBAS/ELBİSE/İBLİS )

( Hem saklar/perdeler, hem de gösterir. )

( TEBLİS: Yanıltıcı. )


- EL-BURHÂN ile CEDEL ile HATÂBE(T) ile ŞİİR ile MUĞÂLATA/SAFSATA

( İspat. Kesin sonuç olmak amacıyla kesinlik taşıyan öncüllerden oluşturulan kıyas. İLE Diyalektik. Yaygın olarak bilinen önermelerden oluşan kıyas. İLE Retorik. Güvene bağlı olarak kabullenilen(makbûlât) önermelerden oluşan kıyas. İLE Poetik. İnsan ruhunu mutluluğa ya da mutsuzluğa yöneltici etkisi olan önermelerden oluşan kıyas. İLE Sofistik. Gerçeğe benzer ya da yaygınlık kazanmış yalan ya da kuruntudan oluşan önermelerden oluşan kıyas. )

( Safsata Türleri )


- ELECTRIC vs. ELECTRICAL


- ELEK ile/değil GIRBÂL[Ar. çoğ. GARÂBİL]

( ... İLE/DEĞİL İri delikli elek. )


- ELEKTRİK DİPOL ile/||/<> MANYETİK DİPOL

( Elektrik dipol +/- yük çifti İLE manyetik dipol N/S kutup çiftidir. )

( Formül: p = qd İLE m = IA )


- ELEKTRİK DİPOL ile/||/<> MANYETİK DİPOL (İKİLİ KARŞILAŞTIRMA)

( Elektrik dipol +/- yük çifti, manyetik dipol N/S kutup çiftidir )

( Formül: p=qd İLE μ=IA )