Bugün[12 Aralık 2025]
itibarı ile 5.108 başlık/FaRk ile birlikte,
5.108 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.


Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(11/22)


- İTİBÂRÎ ile/ve/değil/yerine UZLAŞIMSAL


- ÎTİDAL ve/<> FAZÎLET


- İTİDAL ve/<> HAYIR

( Hayır olan itidal olan, itidal olan hayır olandır. )


- İTİDAL[Ar.] değil/yerine/= ILIMLIK


- İ'TİDÂL[< ADL] ile Î'TİZÂL[< AZL]

( Denge, ölçülülük. İLE Yalnızlığı yeğleyip bir köşeye çekilme, uzlet etme. | İşi terketme. | Topluluktan/cemâatten ayrılma. )


- İTİDAL ve/> KEMÂL

( İnce oranlarda karışım. VE Hareket eden maddedeki olanakların dışa çıkması. )


- İ'TİKAL["ka" uzun okunur] ile İ'TİKÂL[Ar.] ile İ'TİKÂL[Ar. < EKL | çoğ. İ'TİKÂLÂT]

( Devenin dizini büküp bağlama. | Güreşte sarmaya getirip yıkma. | Sağmak için koyunun ayaklarını iki bacağı arasına alma. İLE Zorlaşma, müşkilleşme. İLE Kemirerek yeme. | Yaranın gövdeyi sarması/yemesi. | Deniz dalgalarının, karaları döverek aşındırması/oyması.[EROZYON, İng. EROSION, Fr. ÉROSION] )


- İ'TİKÂL-İ BAHRÎ[Ar.] ile İ'TİKÂL-İ SEVÂHİL[Ar.]

( Dalga aşındırması. İLE Kıyıların aşınması. )


- İTİRAZ ile/ve/<> İTİZAL


- İ'TİZÂL[Ar. < AZL] ile İ'TİZÂR[Ar. < ÖZR | çoğ. İ'TİZÂRÂT]

( Bir tarafa çekilme. | İşten çekilme. | Ehl-i sünnet'ten Vâsıl b. Atâ'nın kurduğu mu'tezile mezhebi. | Takımdan ayrılma. İLE Özür dileme. )


- İTİZAL ile/ve/||/<> RIFZ


- ITNÂB-I MAKBÛL ile ITNÂB-I MUHİLL ile ITNÂB-I MÜMİLL

( Konuyu iyice açıklamak/anlatmak gibi bir yarar düşünülerek yapılan. İLE Fazlalıklar yüzünden istenilen anlamı vermeyen söz. İLE Bıktıracak, usanç verecek kadar sözü uzatma. )


- ITO INTEGRAL ile/||/<> STRATONOVİCH INTEGRAL

( Ito sol nokta, Stratonovich orta nokta. )

( Formül: Left point İLE midpoint )


- İTTİSAL ile/ve VUSLAT


- İTTİZAL[Ar.] değil/yerine/= BİTİŞME, DOKUNMA/DEĞME


- IVAN PAVLOV ve/||/<> BIANCHI ve/||/<> SANTIAGO RAMON Y CAJAL ve/||/<> ALOIS ALZHEIMER ve/||/<> HANS BERGER


- IVAZ[Ar.] ile BEDEL[Ar.]


- İVAZ/AVAZ değil/yerine/= KARŞILIK, BEDEL


- İVECEN/İVEĞEN/EVECEN/ACUL ile İVEDÎ/MÜSTACEL ile İVİNTİ ile İVME

( Çabuk davranma alışkanlığında olan. İLE Çabuk davranma zorunluluğu. | Çabuk yapılan, acil. İLE Çabukluk, hız/sürat. İLE Devinen bir nesnenin, küçük bir zaman içinde, hızında oluşan değişmenin, bu zamana oranı. )


- İVEDİ/MÜSTACEL değil/yerine EVGİN

( Öncelikle yapılması gereken. )


- İYİ ile/ve DOĞRU ile/ve GÜZEL

( Duyu ve duygu. İLE/VE Düşünce. İLE/VE Duyu ve duygu ve düşünce. )

( Davranış. İLE/VE Düşünce. İLE/VE Bütünlük. )

( GOOD LINE BEAUTIFUL )


- İYİ ile/ve/<> GÜZEL

( Ayrıntıdır/ayrıntılardadır. İLE/VE/<> Bütündür/bütünlüktedir. | İyilerin biraradalığı/toplamıdır. )

( GOOD vs./and/<> BEAUTIFUL )


- İYİLİK:
NESNEL ile/ve/||/<> ÖZNEL


- İYON ile/||/<> RADİKAL

( Elektron kazanmış ya da kaybetmiş atom ya da molekül. İLE/||/<> Eşlenmemiş tek bir elektrona sahip dengeli ve sürekli olmayan atom ya da moleküller. )


- İYONİK KRİSTAL ile KOVALENT KRİSTAL

( İyonik bağlarla oluşan kristal yapılar. İLE Kovalent bağlarla oluşan kristal yapılar. )


- İYONİZAL ile İYONİZAL OLMAYAN


- İYONİZASYON İLE UYARILMA İLE TEMEL HAL ile/||/<> ATOMİK ENERJİ DURUMLARI

( Atomların farklı enerji seviyeleri. )

( Formül: E_ion = 13.6 eV (H) )


- İZALE [< ZEVAL] değil/yerine/= GİDERME, GİDERİLME; YOK ETME


- İZÂLE[Ar. < ZEVÂL] ile İZÂLE[Ar.]

( Giderme/giderilme, yok etme. İLE Uzun etekli esvap. | Bayanın yaşmağını açması. | Halsiz bırakma. )


- İZİ ile YIL
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Gelecek yıldan sonraki yıl. İLE ... )


- İZLÂK/İZLÂL[Ar.] ile İZLÂL[Ar. < ZÜLL] ile İZLÂL[Ar. < ZILL]

( Ayak kaydırma, sürçtürme. İLE Küçük/hakîr görme, alçaltma. İLE Gölge verme, gölgelendirme. )


- İZLÂL[Ar.] ile İHÂNET[Ar.]


- IZLÂL[Ar.] ile IZLÂL[Ar.]

( Gölgelendirme, gölgeli olma. İLE Dalâlete düşürme, doğru yoldan çıkarma, azdırma. )


- İZLEM/STRATEJİ ile/ve AKIL

( Üst kuram, kuram kurma kuramı. İLE/VE ... )

( Strateji sakatsa takviye yetmez. )

( STRATEGY vs./and REASON )


- İZOMETRİ İLE SİMİLİTUDE İLE KONFORMAL ile/||/<> GEOMETRİK DÖNÜŞÜMLER

( Farklı özellik koruyan dönüşümler. )

( Formül: d(f(x) ilef(y)) = d(x iley) )


- İZOTERMAL ile/||/<> ADYABATİK

( İzotermal sabit sıcaklık İLE adyabatik ısı alışverişi olmayan süreçtir )

( Formül: PV=sabit İLE PVᵞ=sabit )


- JAIL :/yerine HAPİSHANE


- JANDARMA değil/yerine/= SÜERKOL


- JASPER ile/||/<> SPİNEL

( Kırmızı, sarı ve kahverengi renklerde olabilir. İLE/||/<> Çeşitli renklerde bulunabilen bir mineral. )


- AKÜ:
JEL ile/ve/||/<> KURU


- JEOTERMAL ile/||/<> BİYOKÜTLE

( Jeotermal yer ısısı İLE biyokütle organik yakma/gaz. )

( Formül: Magma İLE karbon döngü )


- JEREMY BENTHAM ile/ve/||/<>/> JAMES MILL ile/ve/||/<>/> JOHN STUART MILL

( 15 Şubat 1748 - 06 Haziran 1832 İLE 06 Nisan 1773 - 23 Haziran 1836 İLE 20 Mayıs 1806 - 08 Mayıs 1873 )


- JOHN BELL ile/ve/||/<>/< DAVID BOHM ile/ve/||/<>/< EPR

( 1963 ile/ve/||/<>/< 1950 ile/ve/||/<>/< 1935 )


- JOURNAL :/yerine DERGİ, GÜNLÜK


- JÜL ile JÜLÎDE

( Büklüm, kıvrım. İLE Karmakarışık, dağınık saç. )


- JUL[Fizik bilgini Joule'ün adından] ile/ve/<>/> KİLOJUL

( Bir cisim üzerine uygulanan bir nevtonluk kuvvetin uygulama noktasını, kendi doğrultusunda bir metre değiştiren iş birimi. [ 1J = .239 cal | 1cal = 4.184 ] İLE/VE/<>/> Bin jul değerinde iş birimi. )

( 1 JOULE = ENERJİ )

( JOUL: Nesnenin, yerkeçimi karşısındaki 1 m. aşağı inişiyle oluşan 1 derecelik enerji. )

( J sembolü ile gösterilen joule; Uluslararası Birim Sistemi'nde enerji, iş ya da ısı miktarından türetilmiş bir birimdir. Bir metre üzerinden, bir newton'luk kuvvet uygulanarak harcanan enerjiye ya da bir saniye içinde bir ohm'luk bir direnç üzerinden geçen bir amperlik elektrik akımına eşittir. )

( ENERJİNİN KORUNUMU - JOULE )

( 1 kilojoule [kJ] = 1000 joule [J]

1 kilowatt-hour [kW*h] = 3600000 joule [J]

1 watt-hour [W*h] = 3600 joule [J]

1 calorie (nutritional) = 4186.8 joule [J]

1 horsepower (metric) hour = 2647795.5 joule [J]

1 Btu (IT) [Btu (IT), Btu] = 1055.05585262 joule [J]

1 Btu (th) [Btu (th)] = 1054.3499999744 joule [J]

1 gigajoule [GJ] = 1000000000 joule [J]

1 megajoule [MJ] = 1000000 joule [J]

1 millijoule [mJ] = 0.001 joule [J]

1 microjoule [µJ] = 1.0E-6 joule [J]

1 nanojoule [nJ] = 1.0E-9 joule [J]

1 attojoule [aJ] = 1.0E-18 joule [J]

1 megaelectron-volt [MeV] = 1.6021766339999E-13 joule [J]

1 kiloelectron-volt [keV] = 1.6021766339999E-16 joule [J]

1 electron-volt [eV] = 1.6021766339999E-19 joule [J]

1 erg = 1.0E-7 joule [J]

1 gigawatt-hour [GW*h] = 3600000000000 joule [J]

1 megawatt-hour [MW*h] = 3600000000 joule [J]

1 kilowatt-second [kW*s] = 1000 joule [J]

1 watt-second [W*s] = 1 joule [J]

1 newton meter [N*m] = 1 joule [J]

1 horsepower hour [hp*h] = 2684519.5368856 joule [J]

1 kilocalorie (IT) [kcal (IT)] = 4186.8 joule [J]

1 kilocalorie (th) [kcal (th)] = 4184 joule [J]

1 calorie (IT) [cal (IT), cal] = 4.1868 joule [J]

1 calorie (th) [cal (th)] = 4.184 joule [J]

1 mega Btu (IT) [MBtu (IT)] = 1055055852.62 joule [J]

1 ton-hour (refrigeration) = 12660670.23144 joule [J]

1 fuel oil equivalent @kiloliter = 40197627984.822 joule [J]

1 fuel oil equivalent @barrel (US) = 6383087908.3509 joule [J]

1 gigaton [Gton] = 4.184E+18 joule [J]

1 megaton [Mton] = 4.184E+15 joule [J]

1 kiloton [kton] = 4184000000000 joule [J]

1 ton (explosives) = 4184000000 joule [J]

1 dyne centimeter [dyn*cm] = 1.0E-7 joule [J]

1 gram-force meter [gf*m] = 0.00980665 joule [J]

1 gram-force centimeter = 9.80665E-5 joule [J]

1 kilogram-force centimeter = 0.0980665 joule [J]

1 kilogram-force meter = 9.8066499997 joule [J]

1 kilopond meter [kp*m] = 9.8066499997 joule [J]

1 pound-force foot [lbf*ft] = 1.3558179483 joule [J]

1 pound-force inch [lbf*in] = 0.112984829 joule [J]

1 ounce-force inch [ozf*in] = 0.0070615518 joule [J]

1 foot-pound [ft*lbf] = 1.3558179483 joule [J]

1 inch-pound [in*lbf] = 0.112984829 joule [J]

1 inch-ounce [in*ozf] = 0.0070615518 joule [J]

1 poundal foot [pdl*ft] = 0.04214011 joule [J]

1 therm = 105505600 joule [J]

1 therm (EC) = 105505600 joule [J]

1 therm (US) = 105480400 joule [J]

1 Hartree energy = 4.3597482E-18 joule [J]

1 Rydberg constant = 2.1798741E-18 joule [J] )


- JÜPİTER'DE:
1 GÜN ve/||/<> 1 YIL

( 9 saat 50 dakika. VE/||/<> 4332 dünya günü. )


- JÜRİ[Fr. < İng.] değil/yerine/= KURUL/SEÇİCİ KURUL

( Seçiciler kurulu, seçici kurul. | Yargıcılar kurulu. )


- JUST :/yerine SADECE, ADİL


- KABA (DİL) ile/ve/değil ORTALAMA (DİL)


- Kâbil[aslı KÂBÜL] ile Kabîl["ka" uzun okunur] ile KABÎL[Ar. < KABL] ile KABİL[Ar. < KABUL]["ka" uzun okunur]

( Afganistan'ın başkenti. İLE Hz. Âdem'in büyük oğlu olup kardeşi Hâbîl'i öldürmüştür. İLE Sınıf, tür/nev. | Türlü, gibi. | Az/biraz önce. İLE Kabul eden/edici. | Olan/olabilir. )


- KÂBİL ile/ve/<> FAİL


- KÂBİL ve KABUL


- KABÎLE[Ar. çoğ. KABÂİL] ile KABİLE["ka" uzun okunur]

( Boy. İLE Hanım ebe. )


- KÂBİR[Ar.] ile KABİR/KABR[Ar. çoğ. KUBÛR] ile KABL[Ar.]

( Büyük, ulu. İLE Gömüt, sin, mezar/lık, kabristan[Fars.]. İLE Ön, önce, öndeki, evvel/evvelki. )


- KABUKLULAR:
İSTİRİDYE(SELCE[Ar.], SADEF[Fars.], OYSTER[İng.], OSTREA EDULIS[Lat.]) ile MİDYE/BELEHU'L-BAHR[Ar.]/MUSSEL[İng.] ile SHELL ile KTENIA ile LANGUST(İN)[Lat. PALINURUS VULGARIS] ile KARAVİDES(/KEREVİT) ile KRILL ile PAVURYA ile KARİDES[Yun.](SHRIMP) ile KREOPEK

( MISRÂ': İstiridye gibi deniz kabuklularından kabuklarının her biri. )

( İstiridyeler, doğal ortamlarında 80 yıla kadar yaşayabilirler. )

( İstiridyelerin bir inciyi tamamlamaları 15 - 20 yıllarını alır. [1 ton istiridyeden ancak 3 inci çıkar. Mükemmel küre biçiminde olma olasılıkları ise milyonda birdir.] )

( İstiridye )


- KABUL ile/ve/<> DESTEK


- KABUL ile/ve EZBER

( Dönüştürücü. [Kalb/tekallüb] İLE/VE Kalbe yazmak. )

( ... ile/ve BERM[: Ezberleme, hatırda tutma.] )

( ACCEPTANCE vs./and MEMORIZING )


- KABUL ile/ve/değil/<> İÇSELLEŞTİRME


- KABUL ile/ve İNANCA

( ACCEPTANCE vs./and ASSURANCE )


- KABUL ile/ve/||/<>/>/< İTİBAR

( ... İLE/VE/||/<>/>/< Saygı gösterme. | Önem verme. | Onur/şeref, haysiyet. | Bir şeyin, gerçek değil kararlaştırılan değeri. | İbret alma. | [ticaret] Söz ya da imzanın değeri. [İng./Fr. CREDIT] | Değer. )


- İTİRAF ile/ve/değil/||/<>/< KABUL

( [not] CONFESS vs./and/but/||/<>/< ACCEPTANCE )


- KABUL ile/ve/<> KALIB KABUL ile/ve/<> KALIP


- KABUL ile/ve/||/<>/< MAKBUL


- KABUL ile/ve MERHAMET

( ACCEPTANCE vs./and MERCY )


- KABUL ile/ve/değil OYUN

( [not] ACCEPTANCE vs./and/but GAME )


- KABUL ile/ve/||/<>/< RIZÂ


- KABUL ile/ve/<> SIRADÜZEN/HİYERARŞİ


- KABUL ile SÖYLEM

( ACCEPTANCE vs. DISCOURSE, DISSERTATION )


- KABUL ile SÖYLEM


- KABUL ve/< TAHSÎN

( ACCEPTANCE and/< TO SEE NICE )


- KABUL ve TAHSİN


- KABUL ile TAYİN


- KABUL ile/değil/yerine TEMELLENDİRME


- KABUL ve/<> UYGUN DAVRANIŞ

( ACCEPTANCE and/<> APPROPRIATE BEHAVIOUR )


- KABUL ile/ve YADSIMA

( ACCEPTANCE vs. TO DENY/REJECT )


- KABZIMAL[Ar.] ile MADRABAZ[Fars.]

( Meyve sebze üreticileri ile satıcılar arasında, aracılık eden kişi. İLE Sebze, meyve gibi yiyecekleri, yerinden getirterek, toptan satan kişi. | Hile yapan, hileci. )


- | KAÇMAK ile/ve/ya da/||/<>/> SAVAŞMAK |
ile/ve/ya da/||/<>/>
DONAKALMAK

( [Olanaklar(ımız)/koşullar(ımız)/araçlar(ımız)]
| Yetmiyorsa, uygun değilse. İLE/VE/YA DA/||/<>/> Yetiyorsa, uygunsa. |
İLE/VE/YA DA/||/<>/>
İkisi arasında kalmış ya da hiçbir karar veremiyorsak. )

( | Sempatik. VE Sempatik. |
İLE/VE/YA DA/||/<>/>
Parasempatik. )


- SAĞRAK/KADEH:
TOPRAK ile/ve METAL ile/ve CÂM

( XV. yy.'da. İLE/VE XVI. yy.'da. İLE/VE XVII. yy.'da. | İçi şarap dolu kadeh. )


- KADÎM BİLGELİK:
TOPLUMSAL değil BİREYSEL


- KADÎM değil/yerine/= ESKİL


- KADÎM ve/<> KABUL


- KADIN değil/yerine DİŞİ/L

( Erkek, dişi sorulmaz, muhabbetin dilinde,
Hakkın yarattığı her şey yerli yerinde.
Nazarımızda kadın, erkek farkı yok.
Noksanlıkla senin görüşlerinde. )


- KAFATASI = SCULL, CRANIUM[İng.] = LE CRÂNE[Fr.] = SCHÄDEL[Alm.] = TESCHIO[İt.] = CRANEO[İsp.] = CALVA[Lat.] = TO KRANION[Yun.] = CUMCUME(T)[Ar.] = KÂSEH-İ SER[Fars.] = SCHEDEL[Felm.]


- KÂFİR ile GAFİL


- KÂHİL[Ar. < KÜHÛLET | çoğ. KEVÂHİL] ile KAHİR[Ar. < KAHR]["ka" uzun okunur] ile KAHR[Ar.]

( Olgun, orta yaşlı, erişkin, kühûlet sahibi, 30 - 50 yaş arasında bulunan. | Hareketi ağır, çabasız, tembel, durgun, râkid. İLE Zorlayan, kahreden. | Üstün gelen, ezen/ezici. | Yok eden, ortadan kaldıran. İLE Zorlama, zorla bir iş gördürme. | Batırma, ezme, üstün gelerek mahvetme. | Çok üzüntü duyma, çok kederlenme. )


- KÂHİN ile REMMAL

( ... İLE Çakıl taşları atarak geleceğe ait olaylardan bahseden. )


- KAHRAMAN ile/ve/değil/||/<>/< BAŞ ROL


- KAİDE[Ar.] değil/yerine/= KURAL


- KAİDE değil/yerine/= KURAL


- KAİL[Ar. < KAVL]["ka" uzun okunur] ile KAÎR[Ar.]

( Söyleyen, diyen. | Boyun eğmiş, razı olmuş. | Aklı yatmış, inanmış. İLE Daha/pek/çok derin. )


- KÂKÜL[Fars.]["KAHKÜL" değil!] ile PERÇEM[Fars. :Bayrak.]

( Alna düşen, kısa kesilmiş saç. İLE Başlarını traş edenlerin, tepede bıraktığı saç tutamı. | Yele. | Kâkül. )


- KÂL -ile

( SÖZ, LÂF )


- KÂL ile HÂL


- KÂL ve/> HÂL ve/> SÜKÛT


- KAL["ka" uzun okunur] ile KAL'[Ar.]

( Söz, lâf. İLE Koparma/koparılma, sökme/sökülme, yerindne çıkarma/çıkarılma, temelinden çekip atma. )


- KAL ile KÂL[Ar.]

( Bir alaşımdaki madenlerin erime derecesi farkından yararlanarak bunları birbirinden ayırma işlemi. İLE Söz. )


- KALBUR[Ar. < GİRBAL] ile SARAT

( Tahıl ve başka iri taneli maddeleri elemek için kullanılan, büyük delikli ya da seyrek telli elek. İLE Büyük delikli kalbur. )


- KALITATİF/QUALITATIVE[İng.] değil/yerine/= NİTEL


- KALITIM ile ALLEL

( Canlıların özelliklerinin ebeveynlerden yavrulara aktarılması. İLE Bir genin farklı biçimlerine verilen ad. )


- KALKER TAŞI ile/ve/||/<> KİL ile/ve/||/<> DEMİR CEVHERİ

( Çimento yapımında kullanılırlar. )


- KALOMEL[Yun.] değil/yerine/= TATLISÜLÜMEN

( Civa bileşimlerinden, hekimlikte kullanılan, zehirli bir madde. )


- KALP ile/ve GÖNÜL


- KALP değil/yerine/= GÖNÜL/YÜREK


- KALP ve/<> KABUL

( Kalp/b, kabul edendir. )

( Kalbi değiştiren eylemdir. )

( Mumyalamada kalp gövdenin içinde bırakılır. [Bok Böceği de, döngünün simgesi olarak kalbin üzerine konulur.] )

( BULUN, BUT-AĞI, OG, ALTIN KAZIK )

( Bir kişinin kalbi, günde yaklaşık 100 bin kez atar. )


- KALP ve/<> KABUL

( Kalp/b, kabul edendir. )

( Herşeyi terk edip, bomboş, gidenleri kabul. )


- KALP ile/<> MİTRAL[Fr.]

( ... İLE/<> Yürekte, sol kulakçık ile sol karıncık arasını kapayan. )


- KÂMİL ile HATEM


- KÂMİL ile/ve/||/<> KÂZIM

( Olgun. İLE/VE/||/<> Öfkesini tutan/yutan. )


- KAMU ile/ve/||/<>/> ÖZEL ile/ve/||/<>/> VAKIF


- KÂN(OLUŞ) ||/>
MEKÂN ile/ve/||/<>/> DUYU ile/ve/||/<>/> DUYGU ile/ve/||/<>/> HAL ile/ve/||/<>/> MAHAL ile/ve/||/<>/> MAKAM
||/> AKIL/KAVRAM


- KANAL değil/yerine/= ARK/HARK

( İçinden su akıtmak için toprağı kazarak yapılan açık oluk. )


- KANAL ile KANALCIK

( Bazı bölgeleri sulamak, kurutmak amacıyla ya da gemilerin işlemesine elverişli, insan eliyle açılmış su yolu. | Telefon, telgraf, radyo, televizyon vb. araçlarla iletişimi sağlayan yol, hat. | Tahtanın liflerine dik yönde açılan kırlangıç kuyruğu biçimli girinti. | İçinden damar, sinir ya da bir sıvı geçen yol. | İki kıyı arasındaki dar ve derin deniz. İLE Küçük kanal. | Bir organizmadaki küçük kanal. )


- KANAL ile LAĞIM[Yun.]/GERİZ/KERİZ/KEHRİZ/KARIZ[Fars.]

( ... İLE Bir yerleşim merkezinde, kirli suların akıp gitmesi için yeraltında açılmış ark. | Düşmanın kale duvarlarını yıkmak ya da düşmesi ordugâhına zarar vermek amacıyla, düşman siperlerine doğru yer altından açılan yol. )

( TURFAN KARIZLARI: Yeraltı su kanalları.
Lağım ya da yer altından giden su kanalı anlamındadır. Burada kullanılan lağım sözcüğü ilk anda bugün büyük şehirlerde kullanılan atık su yollarını çağrıştırsa da asıl anlamı yer altına açılan tünel, kanaldır. Osmanlı ordusunda, fethedilmek istenen kalelerin etrafı sarıldığında, yer altından tüneller açarak kale duvarı altına ve girişine patlayıcı yerleştirip, kale duvarlarının ya da kapısının yıkılmasını sağlayan asker grubuna "lağımcı" denirdi. "Karız" sözcüğü; kehriz, lağım ve yeraltı su yolu demektir. Suyun aktığı yeraltı kanalı anlamına gelen "teşme" olarak da geçmektedir. )

( [argo] KARIZ/KEHRİZ: Bugün Anadolu'da "keriz" olarak kullanılan bu sözcük, sebil, herkesin kullanımına açık çeşme anlamındadır. Malını mülkünü herkesin kullanmasında sakınca görmeyen, malını sebil gibi dağıtan kişiler için kullanılmaktadır. )

( KARİZÇİ: Kuyu kazan kişi. )


- KANAL ile MİDİ KANALI

( Akdeniz ve Atlantik Okyanusu'nu birbirine bağlayan, bugün dünya miras dizininde bulunan Midi Kanalı'nın inşasını 1667'de Paul Riquet adlı bir iş adamı başlattı. Kral XIV. Luis'in desteklediği, su, para ve insan gücünün uyumlu bir karışımı olan 240 km.lik bu proje ancak 1680'de tamamlanabildi. )


- KANAL ile SU KANALI

( Doğal su yolu. İLE İnsan eliyle açılmış su kanalı. )

( CHANNEL vs. CANAL )

( CANALI: 1887'de İtalyan gökbilimci Giovanni Schiaparelli, Mars üzerinde uzun düz çizgiler olduğunu söyledi ve bunlara canali adını koydu. İngilizce'ye "channel" olarak değil "canal" olarak çevrilmesinden dolayı Mars'ta kayıp bir uygarlık olduğu söylentilerini başlatmıştır. )


- KANAL ile/ve TÜNEL


- KANAL ile/ve YOL


- KANCA ile/ve/değil ÇENGEL


- KANDİL ile KANDİL ile KANDİL

( İçinde sıvı bir yağ ve fitil bulunan kaptan oluşmuş aydınlatma aracı. İLE Kandil gecesi. İLE Çok sarhoş. )


- KANDİL ve MÂHYA

( ... VE Ramazan ayında birden çok minaresi olan camilerin minareleri arasına gerilen iplere kandil ya da ampullerle yazılan yazılar, resimler. )


- KANGAL[Yun.] ile KANGAL ile Kangal

( Tel, kurşun boru gibi uzun ve bükülebilir şeylerin halka biçiminde sarılmasıyla yapılan bağ. | Bu biçimde bükülmüş şeylerin her bir halkası. İLE Deve dikeni. | Kangal ilçesine özgü bir köpek. İLE Sivas iline bağlı ilçelerden biri. )


- KANIKSAMA ile TAHAMMÜL

( TO BE INURED TO vs. ENDURANCE )


- KANIT/DELİL ile/ve İTİRAZ

( Hem filozofların, hem kelâmcıların birbirine yönelik yaptığı. )

( DELİL: Burhanın zihinde olması. (İNNE/İNNİ) )

( Kendiyle başka bir şeye işaret eden. İLE/>< ... )

( PROOF vs./and OBJECTION )


- KANIT = DELİL = ARGUMENT[İng., Fr., Alm.] = ARGUMENTUM, ARGUERE[Lat.] = ARGUMENTO[İsp.] = APODEIXIS[Yun.]


- KANT ile/ve/||/<>/> SCHILLER ile/ve/||/<>/> FICHTE ile/ve/||/<>/> SCHLEIERMACHER ile/ve/||/<>/> SCHLEGEL ile/ve/||/<>/> HEGEL ile/ve/||/<>/> SCHELLING ile/ve/||/<>/> SCHOPENHAUER ile/ve/||/<>/> FUERBACH ile/ve/||/<>/> DARWIN ile/ve/||/<>/> SPENCER

( [Doğum Tarihi] 1724 ile/ve/||/<>/> 1759 ile/ve/||/<>/> 1762 ile/ve/||/<>/> 1768 ile/ve/||/<>/> 1770 ile/ve/||/<>/> 1772 ile/ve/||/<>/> 1772 ile/ve/||/<>/> 1775 ile/ve/||/<>/> 1788 ile/ve/||/<>/> 1804 ile/ve/||/<>/> 1809 ile/ve/||/<>/> 1820 )

( Wilhelm Schlegel, 22 Ocak 1798'de Jena'dan, Berlin'de kardeşi Friedrich Schlegel ile küçük bir evi paylaşan Schleiermacher'a, kardeşinin yarattığı skandallardan dolayı sitem dolu bir mektup yazar ve yakın zamanda taşınmış olduğu Berlin'den Jena'ya, kendinin yanına dönmesi için Friedrich'i ikna etmesini ister; zira kardeşi, Schiller ile girdiği tartışma sonrasında yayımladığı son metniyle tümden tozu dumana katmıştır. Öyle ki, aynı soyadını taşımasıyla Wilhelm dahi gözden çıkarılmanın eşiğine gelmiştir. Sonunda, Goethe, tartışmaya dahil olur ve Friedrich ile babacan bir konuşma yaparak, ondan kibarca, bundan sonra başka bir alan üzerine, başka bir yerde çalışmasını ister. Oysa Friedrich, bu tavsiye üzerine gittiği Berlin’de, çoktan kendi çevresini kurarak yeni bir edebi akımın öncülüğü görevini üstlenmiştir. Henüz 25 yaşındaki bir genç tarafından yazılıp böylesi büyük bir etki yaratan, yepyeni ve tümüyle özgün bir düşünsel hareketin öncüsü olan bu metin, Eleştirel Fragmanlar'dı ve yalnızca 37 sayfalık 127 aforizmadan oluşuyordu. Aradan geçen neredeyse iki yüz yıl boyunca Eleştirel Fragmanlar üzerine yüzlerce kitap yazılacaktı. Schlegel kimilerine göre yaygaracı, kimilerine göre dâhi olarak adlandırılacak ama her halükârda Romantik hareketin düşünsel temellendiricisi olarak tarih sahnesindeki yerini alacaktı... )


- KANTITATİF/QUANTITATIVE[İng.] değil/yerine/= NICEL


- KÂNUN ile KURAL


- KÂNUN-I EVVEL ile/ve KÂNUN-I SÂNÎ


- KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN'IN CENAZE NAMAZI:
BELGRAD ve İSTANBUL


- KANUN-U EVVEL[Ar.] ile KANUN-U SANî[Ar.]

( Aralık ayı. İLE Ocak ayı. )


- KAPASİTE ile POTANSİYEL

( SIĞA/YETENEK ile İÇKİN )


- KAPIL[İng. < COUPLE] ile KAPIL

( Çift. İLE Kapma işine konu olmak. | Sürüklenmek. | Birine güvenip boş bulunarak aldanmak. | Birine tutulmak, bağlanmak, yoğun sevgi duymak. | Bir şeyin ya da birinin güçlü etkisinde kalmak. )


- KAPİTAL ile/ve/||/<>/> KAPİTALİST ile/ve/||/<>/> KAPİTALİZM


- KAPLUMBAĞA ve/||/<> GORİL ve/||/<> FİL

( [karadaki] En yaşlı. VE/||/<> En güçlü. VE/||/<> En büyük. )


- KAPLUMBAĞA'LARDA:
ERİL ile/ve DİŞİL

( Alt yan kabukları içe dönükse. İLE/VE Alt yan kabukları dışa dönükse. )


- KAPSAM = ŞÜMUL = EXTENTION[İng., Fr.] = UMFANG, EXTENTION[Alm.] = EXTENTIO[Lat.] = EXTENSIÓN[İsp.]


- KAPTANPAŞA/KAPTAN-I DERYA = ORAMİRAL

( Deniz kuvvetlerinde, kara kuvvetlerindeki orgeneralin dengi olan en yüksek rütbeli amiral. )


- KARA ÇÖL ile/ve/<> KIZIL ÇÖL


- KARAGÖZ OYUNUNDA:
MUHÂVERE ile/ve/<> FASIL


- KARAKOL ile/ve/||/<>/> İLERİ KARAKOL


- KARAKOL yerine POLİS MERKEZİ


- KARAKTERİSTİK değil/yerine/= IRASAL


- KARAKUL ile KARAKUL

( Bir tür kuş. İLE Asıl yurdu Buhara'da Karakul bölgesi olan ve yurdumuzda da yetiştirilen, tüyleri uzun ve kıvırcık bir cins koyun. )


- KARALAMA ile/değil/yerine ELEŞTİREL


- KARAMBOL[Fr. < CARAMBOLE < İsp. CARAMBOLA] ile KARGAŞA

( Bilardo oyununda isteka ile vurulan bilyenin öbürlerine dokunması. | Çarpışma, birbirine çarpma. | Karışıklık, karmaşa. İLE Kışkırtma ve karışıklık yoluyla toplumda ortaya çıkan düzen bozukluğu. | Kalabalık, düzensizlik vb.nin yol açtığı karışıklık. )


- KARANFİL[Ar. < KARANFUL] ile KARAMUK

( Karanfilgillerden, güzel renkli çiçekler açan bir süs bitkisi. | Mersingillerden, Molük Adaları'nda, Filipinler'de ve Hindistan'da yetişen ve yaprakları sürekli yeşil kalan bir ağaç.[Caryophyllus aromaticus] | Bu ağacın karanfil yağı elde edilen ve baharat olarak kullanılan, ağız kokusunu gideren, acımsı, koyu renkli, küçük çivi biçimindeki tomurcuğu. İLE Karanfilgillerden, ekin tarlalarında biten, yaprakları karşılıklı, çiçeği pembe mor renkte, zararlı bir bitki. | Gövdede, kara renkli kabarcıklara neden olan bir hastalık. | Koyunlarda görülen bir hastalık türü. )

( DIANTHUS CARYOPHYLLUS cum AGROSTEMMAGITHAGO )


- KARANFİL[Ar. < KARANFUL] ile KASIK OTU

( Karanfilgillerden, güzel renkli çiçekler açan bir süs bitkisi. | Mersingillerden, Molük Adaları'nda, Filipinler'de ve Hindistan'da yetişen ve yaprakları sürekli yeşil kalan bir ağaç.[Caryophyllus aromaticus] | Bu ağacın karanfil yağı elde edilen ve baharat olarak kullanılan, ağız kokusunu gideren, acımsı, koyu renkli, küçük çivi biçimindeki tomurcuğu. İLE Karanfilgillerden, saz biçiminde ince sapları olan, güzel çiçekler açan, kasık yaralarına yararlı sayılan bir bitki. )

( DIANTHUS CARYOPHYLLUS cum HERNIARIA HIRSUTA )


- KARANFİL ile KASTAMONU KARANFİLİ


- KARANFİL[Ar. < KARANFUL] ile TARÇIN[Fars. < DÂRÇÎN < DÂRÛ-Yİ ÇİN/DÂR-I ÇİN: Çin darısı/ağacı.]

( ... İLE Tarçın bitkisinin kökeninin, Sri Lanka olarak da bilinen Seylan Adası olduğu söylenir. Ne var ki, biz bu bitkiyi Uzakdoğu'dan, Çin ve Malezya gibi ülkelerden almışız. Aslında, bitkinin dilimizdeki adı da, tarihi bu bağa ilişkin bir ipucu verir gibi. Farsça, "dâr" sözcüğü, ağaç anlamına geliyor.[Arapça'da ev anlamına gelen "dâr" sözcüğüyle karıştırılmamalı!] "Dâr-ı Çin" yani "Çin ağacı" sözcüğü, Farsça'dan dilimize girmiş ve başındaki sessiz harf sertleşerek tarçın biçiminde söylenir olmuş.

İngilizce gibi Batı dillerinde, tarçın sözcüğünün karşılığı, "cinnamon". Bu sözcük, Latince, tarçın demek olan "cinnamomum" sözcüğünden kaynaklanıyor. Ama sözcük, Latince'ye gelinceye kadar dilden dile dolaşmış. Tıpkı, İpek Yolu tüccarlarının, mallarını taşımaları gibi, sözcük de dilden dile taşınmış. Sözcük, Latince'ye, eski Yunanca "kinnamomon"dan geçmiş. Yunanlar'sa, bu sözcüğü, İbraniler'in, "kinamom" dedikleri sözcükten alıp dillerine uyarlamışlar. Aramca, "qunimun" olarak söylenilen sözcüğün kökeniyse, Malezya'da ve Endonezya'da konuşulan Malay dili. Bu dilde, "kayu manis" sözcüğü, "tatlı odun" anlamına geliyor. )

( CLOVE vs. CINNAMON )


- KARATE KUŞAKLARINDA:
BEYAZ ile/ve/||/<>/> SARI ile/ve/||/<>/> TURUNCU ile/ve/||/<>/> YEŞİL ile/ve/||/<>/> MAVİ ile/ve/||/<>/> KAHVERENGİ(3. KYU) ile/ve/||/<>/> KAHVERENGİ(2. KYU) ile/ve/||/<>/> KAHVERENGİ(1. KYU) ile/ve/||/<>/> SİYAH (1. DAN) ile/ve/||/<>/> SİYAH (2. - 10. DAN)


- KARAYEL ile KARAYER

( Kuzeybatı'dan esen, genellikle soğuk, bazen fırtına niteliğinde yel[>< keşişleme]. | Kuzeybatı 315°'lik yön. İLE Mezar, sin, gömüt. )


- KARDİNAL/CARDİNAL[İng.] değil/yerine/= ANA


- KARE değil PARABOL


- KARGA değil/yerine/>< BÜLBÜL

( Çöplüğe götürür. DEĞİL/YERİNE/>< Güle götürür. )


- KARGA ile/ve/değil/yerine/||/<> KARTAL

( image )

( Bir kartalı gagalamaya cüret eden tek kuş, kargadır.

Kartalın üstüne çıkar ve boynunu gagalar. Ancak kartal, yanıt vermez, karga ile savaşmaz. Zaman ya da enerji tüketmez. Sadece kanatlarını açar ve yükselmeye başlar.

Uçuş, ne kadar yüksekse, karganın soluk alması o kadar zorlaşır ve karga, oksijen eksikliğinden düşer.

Yaşamımızdaki böylesi "durum" ve "kargalarla" zaman kaybetmemeyi yeğleyelim.

Biz de onları sadece felsefe, bilim, sanat, tüze(hukuk), matematik, spor gibi alanlara; anlayış, şefkat, merhamet, zarâfet, hizmet, koşulsuz saygı ve koşulsuz sevgi gibi yükseklikler(imiz)e çıkarıp yolumuza devam edelim... )


- KÂR-GİL[Fars.] ile KÂR-GÎR[Fars.]

( Kerpiç bina. İLE İş tutan/tutucu. | Taştan ya da tuğladan yapılmış bina. )


- KARGODA:
HASARLI MAL ile EKSİK MAL


- KARÎNE ile DELİL


- KARİNE-İ HÂL değil/yerine/= DURUMUN BELİRTİSİ


- KARNAVAL[Fr./İng. < CARNAVAL] ile FESTİVAL[Fr./İng. < FESTIVAL]

( Hristiyanların, belirli dönemlerde renkli, komik ve şaşırtıcı kılıklara girerek yaptığı şenlik ve eğlence dönemi. | Bu dönemde yapılan eğlence. | Şenlik. | İnsan kurban edilen tören. İLE Dönemi, yapıldığı çevre, katılanların sayısı ya da niteliği programla belirtilen ve özel önemi olan sanat gösterisi. | Belirli bir sanat dalında oyun ve filmlerin sunulması ve gösterilmesi sonunda ödül, derece verilmesi biçiminde düzenlenen ulusal ya da uluslararası gösteri dizisi, şenlik. | Bir bölgenin en ünlü ürünü için yapılan gösteri, şenlik. | Düzensiz toplantı, curcuna. )


- KAROTEN ile KLOROFİL

( Bitkilerde turuncu renk veren pigment. İLE Bitkilerde yeşil renk veren pigment. )


- KARŞILIKLI = MÜTEKABİL = RECIPROCAL[İng.] = RÉCIPROQUE[Fr.] = REZIPROK[Alm.]


- KARŞILIKLI ile/ve/||/<> PARALEL


- KARTAL ile AFRİKA DENİZ KARTALI


- KARTAL ile AK BAŞLI KARTAL

( ... vs. BALD EAGLE )

( ... cum HALIAEETUS LEUCOCEPHALUS )


- KARTAL ile AK SIRTLI KARTAL

( ... vs. VERREAUX'S EAGLE )

( ... cum AQUILA VERREAUXI )


- KARTAL ile AKBABA

( ... İLE Kanat açıklıkları 3 metreyi bulabilir. )

( ... İLE Şili'nin de simgesidir. )

( ... ile KERKES/NESR[çoğ. NÜSÛR]
NESRİYYE: Akbabagiller. [Fr.] VULTURIDÉS )

( EAGLE vs. VULTURE/CONDOR )

( AQUILA cum VULTUR MONACHUS )


- KARTAL ile AKKUYRUKLU KARTAL

( ... İLE İskoçya'da yaşarlar. )


- KARTAL ile ALTIN/KAYA KARTAL

( ... ile )

( ... cum AQUILA CHRYSAETOS )


- KARTAL ile ALTIN/KAYA KARTALI


- KARTAL ile BEYAZ BAŞLI BALIK KARTALI

( ... İLE Botswana'nın Chobe Ulusal Parkı'nda görülebilmektedir. )


- KARTAL ile BEYAZ GÖĞÜSLÜ/AK KARINLI DENİZ KARTALI


- KARTAL ile BOZKIR KARTALI

( ... vs. STEPPE EAGLE )

( ... cum AQUILA NIPALENSIS )


- KARTAL ile BÜYÜK ORMAN KARTALI

( ... vs. SPOTTED EAGLE )

( ... cum AQUILA CLANGA )


- KARTAL ile FİLİPİN KARTALI

( ... ile image | image )

( )

( ... vs. PHILIPPINE EAGLE )


- KARTAL ile HARPIA KARTALI

( ... cum HARPIA HARPYJA )


- KARTAL ile KAMA KUYRUKLU KARTAL


- KARTAL ile Kartal

( Kartalgillerden, genellikle kızıl siyah tüylü, çok güçlü, yuvasını yüksek kayalıklar üzerinde kuran, iri, yırtıcı bir tür kuş. İLE İstanbul iline bağlı ilçelerden biri. )


- KARTAL ile KAYA KARTALI

( ... İLE 2 metre genişliğinde kanatları bulunur. [Yaklaşık 4 kg. ağırlığındalardır.] )

( ... İLE Özellikle geyik yavrularını avlarlar. )

( ... vs. GOLDEN EAGLE )

( ... cum AQUILA CHRYSAETOS )


- KARTAL ile KEL KARTAL


- KARTAL ile KEL/DAZLAK KARTAL

( ... İLE Tüyleri, kemiklerinden 2 kat daha ağırdır. )

( ... cum HALIAEETUS LEUCOCEPHALUS )


- KARTAL ve/||/<> KÖPEK ve/||/<> AKILLI GELİN

( Sinek avlamaz. VE/||/<> Kuşa hırlamaz. VE/||/<> Kaynanaya hırlamaz. )


- KARTAL ile KORSAN KARTAL

( ... vs. TAWNY EAGLE )

( ... cum AQUILA RAPAX )


- KARTAL ile KÜÇÜK KARTAL

( ... vs. BOOTED EAGLE )

( ... cum HIERAEETUS PENNATUS )


- KARTAL ile MOĞOL KARTALI

( ... vs. PALLAS'S FISH EAGLE )

( ... cum HALIAEETUS LEUCORYPHUS )


- KARTAL ile ÖTLEĞİ

( ... İLE Bir tür kartal. )


- KARTAL ile ÖTÜCÜ KARTAL

( ... vs. AFRCIAN FISH EAGLE )

( ... cum HALIAEETUS VOCIFER )


- KARTAL ile ŞAH KARTAL

( image )

( Şah kartalın nesli küresel ölçekte tehlike altında. Türkiye’de tahminen 100 çift yaşıyor. Trakya genelinde yaptığımız çalışmada 44 yuva bulduk. İyi haber, 27 tanesinde kartallar yaşıyor ve bu yıl[2015] 26 kartal civcivi oldu. Şah kartallar dere boyundaki en uzun söğüt ağaçlarına yuvalarını kuruyor ve gelengi, kirpi ve hatta martıyla besleniyor.

Yuva ağaçlarının kesilmesi, beslenme alanlarının yok edilmesi, izole edilmemiş elektrik telleri ve rüzgar enerjisi için kurulan santrallerin pervaneleri kartalların önündeki en büyük tehditler. Bu, şah kartal için öyle bir durum ki, Türkiye’de sadece 200 insan kaldığını düşünün ve sadece 26 bebeği bulabildik. Şah kartal için araştırmaya, öğrenmeye ve onları kurtarmak için yapabileceklerimizi keşfetmeye devam edeceğiz. )

( ... vs. IMPERIAL EAGLE )

( ... cum AQUILA HELIACA )


- KARTAL ile ŞAHİN/KEKÜK[dvnlgttrk] ile DOĞAN

( Ne olmadıkları üzerinden tanımlanırlar. ["Çaylakların, akbabaların, atmacaların, şahinlerin ve doğanların dışında kalan, gündüz avlanan, büyük bir yırtıcı kuş."] İLE ... İLE ... )

( Dişilleri, erillerinden daha iridir. [Türün yırtıcılık düzeyi arttıkça, dişil ile erili arasındaki fark belirginleşir.] İLE ... İLE ... )

( Gözleri, gövdelerine oranla, insandakinden 20 kat daha büyüktür. [Görme keskinlikleri, kişininkinden 8 kat fazladır.][Bir tavşanı 3 km. öteden fark edebilirler.][Avlarının üzerine çullandığında, göz kasları mercek bombesini sürekli olarak ayarlayarak saldırı boyunca odak keskinliğini ve derinlik algısını korur.] İLE ... İLE ... )

( Yüksekte uçan türlerin, havanın ısınarak hafiflemesini beklemeleri gerekir. İLE ... İLE ... )

( Ne kadar ağırlarsa, av o kadar geç başlar. [Pike yapan bir kartalın hızı saatte 300 km. hıza çıkabilir fakat bu girişimlerin ancak 1/4'ü hedefe ulaşır.] İLE ... İLE ... )

( Ölü ya da diri herşeyi yerler. İLE ... İLE ... )

( İkişerli kümeler halinde yumurtlarlar. [Yumurtadan ilk çıkan yavru kartal kardeşini öldürür.] İLE ... İLE ... )

( Güneşi simgeler. İLE ... İLE ... )

( Bizans İmparatorluğu'nun simgesiydi. [Başlardan biri Eski Roma, öteki ise Yeni Roma(Konstantinopolis)] İLE ... İLE ... )

( Kartal ile Şahin Kartal ile

Kartal Şahin Doğan )

( Kartalların fotoğrafı neden yandan çekilir?

İşte nedeni!...

image )

( NESR, UKAB[çoğ. AKABE, IKBÂN]["ka" uzun okunur] ile ...
YERHÛM: Eril kartal. )

( EAGLE vs. HAWK )

( AQUILA[< ACCIPITER: Avcı kuş.] cum ACCIPITER, BUTEO BUTEO
ACCIPITRADAE [ailesi] cum ... )


- KARTAL ile SAVAŞÇI KARTAL

( ... İLE Babunları avlarlar. )

( ... İLE Mandril maymunlarını avlarlar. [Kendinin 4 katı büyüklükteki bir antilobu bile öldürebilirler.] )

( İkisi de yılanları avlarlar. )

( Pencelerinde sallanan yılanla havalanırlar. İLE Yılanı kafalarından başlamak üzere yemeye başlarlar. )

( ... İLE Afrika'da yaşar. )

( ... vs. IMPERIAL EAGLE
... vs. SHORT-TOED EAGLE )

( ... cum POLEMAETUS BELLICOSUS
... cum AQUILA HELIACA
... cum HALIAEETUS PELAGICUS
... cum CIRCAETUS GALLICUS )


- KARTAL ile SEKRETER KUŞU

( ... İLE Avlarını, güçlü pençeleriyle ezerek öldüren tek yırtıcı kuş. )

( ... İLE Yiyecek kusabilmelerinin yanısıra su da kusabilirler. )

( ... İLE Boyları, 120 cm. civarındadır. )


- KARTAL ile (SİYAH) KESTANE KARTALI


- KARTAL ile TEPELİ ATMACA KARTALI

( ... İLE Mandril maymunlarını avlarlar. [Kendinin 4 katı büyüklükteki bir antilobu bile öldürebilirler.] )

( ... cum HALIAEETUS PELAGICUS )


- KARTEL[Fr. < CARTEL] ile KARTEL[Fr./İt. < CARTEL]

( Gemilerde içlerine içme suyu konulan, ortası basık, küçük fıçı. İLE Tekelci sermaye piyasasında, birtakım ticaret ya da üretim kuruluşlarının, genellikle kazanma ya da başka kuruluşlara karşı tutunabilme vb. amaçlarla aralarında kurdukları dayanışma birliği. )


- KARTEZYEN İLE KUTUPSAL İLE ÜSTEL ile/||/<> KOMPLEKS GÖSTERİMLER

( Kompleks sayı formları. )

( Formül: e^(iθ) = cosθ + isinθ )

( René Descartes tarafından 1637 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1596-1650) (Ülke: Fransa) (Alan: Felsefe, Matematik) (Önemli katkıları: Kartezyen koordinat sistemi, cogito ergo sum) )


- KASIR[Ar. < KASR]["ka" uzun okunur] ile KÂSİR[Ar. < KESÎR < KESRET] ile KÂSİR[Ar. < KESR] ile KASIR[Ar. < KUSÛR]["ka" uzun okunur]/KASÎR[Ar. < KASR] ile KASR[Ar. çoğ. KUSÛR] ile KASÎL[Ar.]

( Zorla işleten. İLE Çok olan. İLE Kıran, kesreden. İLE Kısa, boysuz. Kısa kesme, kısaltma, kısma. | Azaltma, kesme, eksiklik. | İbarenin çok kısaltılması. | Aruzda tef'ile'nin son harfinin düşürülmesi. İLE Köşk, kâşâne, saray. İLE Hayvanlara yedirmek üzere zamanından önce biçilen yeşil ot. )


- KAŞKOL[Fr. < CACHE-COL] değil/yerine/= BOYUN ATKISI


- KASTÂL[Ar.] ile KASTAR[Ar.] ile KÂSTÂR[Ar.]

( Şeker tozu. İLE Yalancı. İLE Pamuk ipliğini ya DA bezini bol ve soğuk su ile yıkayarak ağartma işi. )


- KAT'I MÜKAFTİ/PARABOL değil/yerine/= ...


- KATİL[Ar.] değil/yerine/= ÖLDÜRÜMCÜ/ÖLDÜREN


- KATILAR'DA:
KRİSTAL ile/ve AMORF/AMORPHE[Fr.]/BÎ-ŞEKL[Fars.]

( Cam, amorf bir katıdır. )


- KATILIRIZ/KATILMAYIZ, ...:
"O(RASI), ÖNEMLİ DEĞİL" değil "O(RASI), AYRI BİR KONU"


- KATL[Ar.] ile MEVT[Ar.]

( Öldürmek. İLE Ölüm. )


- KATLETMEK değil/yerine/= ÖLDÜRMEK


- KATMANDU(KASTHAMANDAP)[NEPAL] = AHŞAP TAPINAK

( Rakım: 1300 m. )


- KAUDA/CAUDA, TAIL[İng.] değil/yerine/= KUYRUK


- KAVAL ile NÂREKE

( ... İLE Karagöz oyununda kullanılan, kamıştan yapılmış, kavala benzer bir müzik aleti. )


- KAVAL'DA:
DİLSİZ, HORLATMALI[Diatonik] ile/ve DİLSİZ[Kromatik] ile/ve DİLLİ[Diatonik] ile/ve DİLLİ[Kromatik] ile/ve DÜDÜK KAVAL


- KAVL/KAVİL[Ar.] ile/ve/<> KELÂM

( Yok olanı, var ettiğimiz olana verdiğimiz ad. İLE/VE/<> Var olana ilim vermek. )


- KAVL ile/ve LAFZ


- KAVRAM ve/||/<>/> FORMÜL

( and FORMULA )


- KAVRAM ile/ve TÜMEL


- KAVRAMSAL DİL" değil KAVRAMLAR


- KAVS-I URÛC KAVS-I NÜZÛL


- KAYA ile CENDEL[Ar.]

( ... İLE Irmaklarda bulunan büyük kaya. )


- KAYAÇLARDA:
MAGMA ile/ve/||/<> TORTUL ile/ve/||/<> BAŞKALAŞIM

( Başlangıçta erimiş durumdayken, daha sonra soğuyup kristalleşmiş nesnelerden oluşur. İLE/VE/||/<> Başka kayaçlardan, aşınma yoluyla kopmuş nesnelerin, rüzgâr ya da suyla taşınarak toprak üstünde ya da su altında birikmesiyle oluşur. İLE/VE/||/<> Magma ya da tortul kayaçların, kimyasal ya da yapısal değişikliğe uğrayacak ölçüde yüksek basınç ve sıcaklığa uğramasıyla oluşur. )

( Dünya üzerinde şimdiye kadar keşfedilen en eski kayaçlar, yaklaşık 3 milyar 800 milyon yıl öncesine tarihlenmektedir.[İlk 800 milyon yılı hakkında doğrudan bir kayıt bulunmamaktadır.] )

( Tüm kayaçlar, mineral karışımlarıdır. )


- KAYGUSUZ ABDAL ve/< ABDAL MUSA EFENDİ < HÂCE BEKTAŞ-I VELÎ


- KAYIK/SANDAL ile GONDOL

( ... İLE Venedik'te, kanal içinde, kişileri taşıyan, uzun, süslü, romantizmin simgelerinden biri olmuş kayık. )


- KAYNAK ile/ve YOL

( SOURCE vs./and WAY )


- KAYNAK ve/<> YOL ve/<> SONUÇ

( TİNSELLİK/İNSAN: Kaynağı, yolu ve sonucu kendinde olan. )


- KEBÎR[Ar. >< SAGİR] ile/ve/||/<> CELÎL[Ar. >< HAKİR] ile/ve/||/<> ÂZÎM[Ar.]

( Fiziksel büyük/lük. İLE/VE/||/<> Kabul ya da saygınlıkla ilgili, itibarî büyük/lük. İLE/VE/||/<> Azâmet, heybet ve ihtişam olarak büyük. )


- KEÇİ ile/ve GORAL

( ... İLE/VE Keçiye benzer bir memeli. )


- KEDİ ile DAĞ KEDİSİ/MANUL

( ... ile SİNNEVR-İ CEBELÎ )


- KEDİLERDE:
CEZA ile/değil/yerine ÖDÜL

( Kediler, cezaları algılayamazlar. İLE/DEĞİL/YERİNE Ödüllere tepki verebilirler. )


- KEF[Ar.] ile MİSL[Ar.]


- KEFAL ile İNCİ KEFALİ

( ... İLE Sadece Van Gölü'nde yaşar/bulunur. )

( )


- KEFAL ile PAÇOZ/PAÇUZ

( ... İLE Kefal türünden bir balık. | [argo] Fahişe. )

( ... cum MUGIL CEPHALUS )


- KEFAL ile UÇARKEFAL

( ... İLE Turnabalğıgillerden, kefala benzer, uzun kanatlı bir balık. )

( ... cum EXOCOETUS )


- KEFİL ile/ve/değil ARACI

( ... ile/ve/değil VESÂTET[Ar.]: Aracılık. )


- KEFİL ile REFERANS

( Azamî muhabbetin, teminât-ı tâmmesi, işbu vesileyle mutazammındır. )


- KEFİL ile/ve/<> VEKİL


- KEFİL[Ar.] değil/yerine/= YÜKÜMCÜ


- KEHL[Ar.] ile KEHL[Ar. çoğ. KİHÂL, KÜHÛL, KÜHLÂN] ile KEHL[Ar.]

( Göze sürme çekme. İLE 30 - 50 yaş arasında bulunan kişi, olgun çağı. İLE Bit. )


- KEL KARTAL ile AK KUYRUKLU KARTAL

( ... vs. WHITE-TAILED EAGLE )

( ... cum HALIAEETUS ALBICILLA )


- KEL ile FODUL


- KEL[Fars.] ile/ve/||/<> KELEK


- KEL/AYPANG[Çigil][< divanlugatturk] ile/ve/değil/||/<> KÖSE


- KELÂM ile/ve/||/<>/> KÂMİL

( Kâmil, kelâmı/sözü işittirendir. )


- KELGİN ile SEL
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Gel-git döngüsünde, suların kabarması ve bu nedenle oluşan seller. İLE ... )


- KEMÂL ile/ve BEKÂ


- KEMÂL ile BEKÂ


- KEMÂL ve/||/<>/< GÜZELLİK


- KEMAL ile/ve/||/<>/> İHSAN


- KEMÂL ve/||/<>/< KELÂM

( Olgunluğumuz/olgunlaşmamız(kemâlimiz], sözlerimizin altındadır/ardındadır.
[Kemâlimiz, kelâmımızın altındadır.] )

( PERFECTION and/||/<>/< THEOLOGY/SPEECH )


- KEMÂL ve/||/<>/< KELÂM

( PERFECTION and/||/<>/< THEOLOGY/SPEECH )


- KEMÂL ve SÛRET

( Hareket eden maddedeki olanakların dışa çıkması. VE Her kemâl bir sûretin açığa çıkmasıdır. | Mâhiyetin maddeyle bitişmiş halidir. )


- KEMÂL[Ar.] ile TAMÂM[Ar.]


- KEMAL ile/ve/<> TÜMEL


- KEMÂL ve/> ZEVÂL