
K ile biten FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 17.484 başlık/FaRk ile birlikte,
17.484 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(19/71)
- DİŞİLİK ile/yerine KİŞİLİK
( "Dişi-kişi" "olmak" değil, kişi-dişi olmaktır aslolan. )
- DİŞİLLİK ile/ve/||/<> ARKEGON[Fr. < ARCHÉGONE]
( ... İLE/VE/||/<> Eğrelti otlarında, tüm kara yosunlarında, bazı su yosunlarında ve açık tohumlularda görülen dişillik örgeni. )
- DİSİMİLASYON[Fr.] değil/yerine/= BENZEŞMEZLİK
- DİŞİNDEN-TIRNAĞINDAN (ARTIRMAK)
- DİSİPLİN ile KATILIK
( DISCIPLINE vs. STERNNESS )
- DİSİPLİN ile/ve SORUMLULUK
( DISCIPLINE vs./and RESPONSIBILITY )
- DİSİPLİN ile TİTİZLİK
( DISCIPLINE vs. FASTIDIOUSNESS/FUSSINESS )
- İKTİDAR:
"DİSİPLİNE EDİCİ" ile/ve/||/<>/> "DÜZENLEYİCİ"
( Normalleştirici. İLE/VE/||/<>/> Yönlendirici. )
- DİSİPLİN(LER):
INTER ile/ve/||/<>/> MULTI ile/ve/||/<>/> TRANS ile/ve/||/<>/> OMNI ile/ve/||/<>/> HOLİSTİK
( İkili. İLE/VE/||/<>/> Çoklu. İLE/VE/||/<>/> Çeşitli. İLE/VE/||/<>/> Karışık. İLE/VE/||/<>/> Bütüncül. )
- DİSİPLİNLERARASILIK ile/ve/<> SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK
( INTERDISCIPLINARY vs./and/<> SUSTAINABILITY )
- DİSKORDANS/DISCORDANCE[İng.] değil/yerine/= UYUMSUZLUK
- DİSKORDAN/S değil/yerine/= BENZEŞMEZ/LİK | UYUMSUZ/LUK
- DİSKRİMİNANT ile/||/<> KÖK
( Diskriminant kök durumunu İLE kök çözümü verir )
( Formül: Δ=b²-4ac İLE x değerleri )
- DIŞLAMA ile/değil (SADECE) FARK
( [not] TO EXCLUDE vs./but (ONLY) DIFFERENCE )
- DIŞLAMAK ile ARKADA BIRAKMAK
- DIŞLA(N)MAK ile AŞAĞILA(N)MAK
( TO EXCLUDE vs./and TO DESPISE )
- DIŞLAMAK ile/ve/değil/yerine DIŞARIDA BIRAKMAK
( [not] TO EXCLUDE vs./and/but TO LEAVE OUT
TO LEAVE OUT instead of TO EXCLUDE )
- DIŞLAMAK ile GÖRMEMEZLİKTEN GELMEK
( TO EXCLUDE vs. TO PRETEND NOT TO SEE/TO TURN A BLIND EYE )
- DIŞLAMAK ile ÖTEKİLEŞTİRMEK
- DIŞLAMAK ile REDDETMEK
( TO EXCLUDE vs./and TO REJECT/DECLINE )
- DIŞLAMAK ile/değil/yerine UZAKLAŞTIRMAK
- DIŞLAMA(MA)K ile/ve/<> HOR GÖRME(ME)K
- DIŞLAMA(MA)K ile/ve/||/<> KÜÇÜMSE(ME)MEK
- DIŞLAŞMAK ve/||/<>/> AÇIĞA ÇIKMAK
- DIŞLAŞ(TIR)MAK ile/ve/||/<> KABALAŞ(TIR)MAK
- DIŞLAŞ(TIR)MAK ile SOMUTLAŞ(TIR)MAK
( EXTERNALIZE vs. TO CONCRETIZE )
- DIŞLAŞ(TIR)MAK ile YOĞUNLAŞMAK
( EXTERNALIZE vs. TO INTENSIFY )
- DİŞLEMEK ile ISIRMAK
- DİŞLEMEK ile KEMİRMEK
- DİŞLERİ FIRÇALAMAK 10-15 DAKİKA SONRA FIRÇALAMAK[YEMEKTEN HEMEN SONRA/YER-YEMEZ değil!]
- DİŞLERİ:
YEMEKTEN HEMEN SONRA/YER-YEMEZ FIRÇALAMAK yerine 10-15 DAKİKA SONRA FIRÇALAMAK
- DİŞLƏK[Azr.] = ISIRIK[Tr.]
- DİŞLİ ile/ve/||/<> ÇARK
- DİSLOKASYON/DISLOCATION[İng.] değil/yerine/= ÇIKIK
- DISMISS :/yerine KOVMAK, REDDETMEK
- DISORDER[İng.] değil/yerine/= BOZUKLUK
- DISORDER :/yerine BOZUKLUK
- DİSPLAZİ ile/||/<> DİSPLASTİK ile/||/<> DİSTROFİ
( Yoz gelişim. İLE/VE/|| Gelişimi bozuk. İLE/VE/|| Yoz gelişme. )
- DİSPROPORSİYON/DISPROPORTION[İng.] değil/yerine/= ORANTISIZLIK
- DİSPROPORSİYON değil/yerine/= ORANTISIZLIK
- DISPUTE :/yerine ANLAŞMAZLIK
- DIŞRAK = HARİCİ = EXOTERIC[İng.] = ÉXOTÉRIQUE[Fr.] = EXOTERISCH[Alm.]
- DIŞSALLAYICI/LIK ile/değil/yerine/>< KAPSAYICI/LIK
- DISTAL[İng.] değil/yerine/= BAŞLANGICA UZAK
- DİSTAL değil/yerine/= BAŞLANGICA UZAK
- DİSTAL ile/||/<> DİSTALİZE ETMEK ile/||/<> DİSTANSİYON ile/||/<> DİSTENSİYON
( Uc. İLE/||/<> Uca kaydırmak. İLE/||/<> Gerginlik. İLE/||/<> Genişleme. )
- DİSTANSİYON değil/yerine/= GERGİNLİK, ŞİŞKİNLİK
- DISTANT :/yerine UZAK
- DİSTİLE/DISTILLED[İng.] değil/yerine/= DAMITIK
- DISTINGUISH :/yerine AYIRT ETMEK
- DISTRIBUTE :/yerine DAĞITMAK
- DİÜREZ ile/||/<> DİÜRETİK
( Sidik sökümü. İLE/VE/|| Sidik söker. )
- DİVÂN EDEBİYATI DÖNEMLERİ'NDE:
KURULUŞ ile/ve/> GEÇİŞ ile/ve/> KLASİK ile/ve/> SEBK-İ HİNDÎ ile/ve/> YERLİLEŞME
( [Yaklaşık olarak] 1250 - 1451 ile/ve/> 1451 - 1512 ile/ve/> 1512 - 1603 ile/ve/> I. Ahmed - IV. Mehmet [dönemi] ile/ve/> III. Ahmet - Tanzimat )
- DİVÂN ile CÖNK
- DİVAN-I LÛGAT-I TÜRK ile/ve ESKİ UYGUR YAZITLARI
( 7000 sözcük ve 290 fark[28 Ocak 2025] İLE/VE 9000 sözcük. )
- DIVERSITY :/yerine ÇEŞİTLİLİK
- DİVERTİKÜL değil/yerine/= CEPÇİK
- DIVIDE :/yerine BÖLMEK
- DİVLEK ile DİVREK
( Kalın kabuklu, olgun kavun. | Olgun, ufak kavun. | Kelek. İLE Çevik. )
- DİYABET ile/||/<> DİYABETİK
( Şeker hastalığı. İLE/||/<> Şeker hastalığıyla ilgili. )
- Dİ(Y)ABET ile Dİ(Y)ABETİK
( Şeker sayrılığı. İLE Şeker sayrılığı [ile ilgili], şeker sayrısı. )
- DİYABETİK AYAK ile/||/<> DİYABETİK RETİNOPATİ
( Diyabetin neden olduğu ayak yaraları ve bulaşlar. İLE/||/<> Diyabetin neden olduğu retina hasarı. )
- DİYABETİK AYAK ile/||/<> PERİFERİK ARTER SAYRILIĞI
( Diyabetin neden olduğu sinir hasarı ve dolaşım bozukluğu ile ayakta yaralar. İLE/||/<> Bacaklardaki arterlerin daralması ile kan akışının azalması ve ağrı. )
- Dİ(Y)AFORETİK ile Dİ(Y)AFOREZ
( Terletici, terleme [ile ilgili]. İLE Terleme. )
- Dİ(Y)AGNOSTİK ile Dİ(Y)AGNOZ
( Tanısal, tanı koydurucu. İLE Tanı. )
- DİYALEKTİK değil/yerine/= EYTİŞİM
- EYTİŞİMSEL/DİYALEKTİK ile/değil KURGUL
- DİYALEKTİK ile/ve/<> LOGIC ile/ve/<> RETORIC
( Varlığın düzeni. İLE/VE/<> Aklın düzeni. İLE/VE/<> Dilin düzeni. )
- DİYASTOLİK[İng.] değil/yerine/= KAN BASINCI
- DİYATEZ değil/yerine/= YATKINLIK
- (DİYELEKTİK değil/değil/yerine/= DİYALEKTİK) değil/değil/yerine/= EYTİŞİM(SEL)
- Dİ(Y)ET ile Dİ(Y)ETETİK ile Dİ(Y)ETİSYEN
( Besidüzeni, beslenme. İLE Besinbilim, besinbilim [ile ilgili]. İLE Beslenme uzmanı. )
- DİZ ÇÖKMEK ile BAĞDAŞ KURMAK
- DİZ DİZE (OTURMAK)
( ZÂNÛ-BE-ZÂNÛ / ZÂNÛ-BER-ZÂNÛ )
- DİZE GELMEK" ile/ve/||/<> DİZ ÇÖKMEK
( Bilgi ve zekâ karşısında. İLE Sevgide. )
- DİZE/MISRA ile KOŞA/BEYİT/DISTIQUE
- DİZEK/SATIR ile SATIR
( Bir sayfa üzerinde yan yana dizilmiş sözcükler. İLE Ağır ve enli bir bıçak. )
- DİZGE ile/ve/<> BÜTÜNLÜK
( Aslında her biri öbürüdür. )
( SYSTEM vs./and/<> INTEGRITY
Each is the other, in truth. )
- DİZGE = SİSTEM, MANZUME, MESLEK = SYSTEM[İng., Alm.] = SYSTÈME[Fr.] = SYSTEMA[Yun.] = SISTEMA[İsp.]
- DİZGE ile SÜREKLİLİK
( SYSTEM vs. CONTINUITY )
- DİZİ ile ALMAŞIK
( ... İLE Farklı iki öğenin, ardışık olarak birbirini izlemesinden meydana gelen (dizi). )
- DİZMEK ile DÜZMEK
- DİZMEK ile KURGULAMAK
- DLVO İLE STERİC İLE ELECTROSTERİC ile/||/<> KOLLOİD KARARLILIK
( Parçacık stabilizasyon mekanizmaları. )
( Formül: ζ > ±30 mV kararlı )
- DLVO İLE ZETA POTANSİYEL İLE İZOELEKTRİK ile/||/<> KOLLOİD KARARLILIĞI
( Kolloid sistemlerin kararlılık kuramı. )
( Formül: V_total = V_vdW + V_elec )
- DNN/DEEP NEURAL NETWORK[İng.] değil/yerine/= DERİN SİNİR AĞI
- DO :/yerine YAPMAK
- DOBRA/LIK ile/ve/değil/||/<>/> KABA/LIK
- DODUR DODUR (DODURDANMAK, SÖYLENMEK)
- DODURDA(N)MAK ile HOMURDAMAK
- DOG :/yerine KÖPEK
- DOĞA ARAŞTIRMALARI ile/ve DOĞA FELSEFESİ ile/ve DOĞA BİLİMİ ile/ve DOĞAL TÜZE(HUKUK)
( Doğadaki olguları toplama. İLE/VE Bu olguların nedensel bağlarını tespit etme. İLE/VE Bu olguların "nasıl"lıklarını tespit etme. )
( Tekilleri araştırmak. İLE/VE/||/<> Hareket ve sükûn nedenlerini araştırmak. İLE/VE/||/<> Deneysel verileri, matematikselleştirerek araştırma. )
- DOĞA VAROLANI ile/ve/değil/yerine EYLEM VAROLANI (OLMAK)
- DOĞA ile/ve/<> DOĞALLIK
( Aşılamaz! İLE/VE/<> Aşılabilir [ve fakat aşılmadığı oranda da isabet kaydedilir.] )
- DOĞA ve/||/<> MANTIK ve/||/<> TİN
- DOĞA ile/ve/||/<>/>< NİTELİK
( Azalmaz/çoğalmaz. İLE/VE/||/<>/>< Azalır/çoğalır. )
( NATURE vs./and/||/<>/>< QUALITY/ATTRIBUTE )
- DOĞA ile/ve/= TÜMEL AHLÂK
- DOĞA ile/ve ZORUNLULUK
( vs./and/||/<> NECESSITY )
- DOĞAÇLAMA ile KENDİLİĞİNDENLİK
- OLASILIK:
DOĞADA/DEVİMDE/NESNELERDE ile/ve/||/<>/> DAVRANIŞTA/EYLEMDE(KİŞİDE) ile/ve/||/<>/> ZİHİNDE/DÜŞÜNCEDE/SÖZDE
- DOĞADA/BİLİMDE:
KARARSIZ değil YARI KARARLI/LIK
- DOĞAL AHLÂK ile/ve AKLÎ AHLÂK ile/ve ŞER'Î AHLÂK
( NATURAL MORALS vs./and MENTAL MORALS vs./and MORALS OF LAW )
- DOĞAL BAĞIŞIKLIK ile/||/<> KAZANILMIŞ BAĞIŞIKLIK
( Doğal hızlı-spesifik değil, kazanılmış yavaş-spesifik )
( Formül: TLR tanıma İLE Antikor üretimi )
- DOĞAL BESLENMEDE:
MESAFE ile/ve/||/<> ZAMANLAMA ile/ve/||/<> TOHUM ile/ve/||/<> KAYNAK ile/ve/||/<> İŞLEME ile/ve/||/<> SAĞLIK ile/ve/||/<> CANLILAR
( Yakın. İLE/VE/||/<> Döngüsel. İLE/VE/||/<> Yerli. İLE/VE/||/<> Aracısız. İLE/VE/||/<> Organik/zehirsiz. İLE/VE/||/<> Dirimsel çeşitlilik. )
- DOĞAL DURUM:
"DURMAK" değil HAREKET
- DOĞAL OLARAK ile/değil/yerine ARAYA, ZAMANIN GİRMESİ NEDENİYLE
- DOĞAL OLARAK ile/ve/değil/yerine KENDİLİĞİNDEN
- DOĞALLIK
- DOĞALLIK ile EŞEŞEYSELLİK/"İBNELİK"/HOMOSEKSÜELLİK
- DOĞALLIK ile/ve/||/<> İÇTENLİK
( ... İLE/VE/||/<> Kanıta gereksinimi olmayan doğallık. )
- DOĞAL/LIK ile/ve/değil/yerine/||/<> KENDİLİĞİNDEN/LİK
- DOĞALLIK ile/ve/<> KENDİLİK
( NATURALNESS vs./and/<> SELF-NESS )
( ZIRAN ile/ve/<> ... )
- DOĞAN/ATMACA ile/ve/<> PIRLAK
( ... İLE/VE/<> Doğan, atmaca gibi yırtıcı kuşları yakalamada, çağırtkan ve av olarak kullanılan kuş. )
- DOĞAN ile BÂZEK[Fars.]
( ... İLE Küçük doğan. )
- DOĞANIN/NESNELERİN OKUNMASINDA:
DİL ile/ve/<> MATEMATİK ile/ve/<> İLİŞKİSEL ile/ve/<> DİL-MATEMATİK KESİŞİMİNDEN
- DOĞAYI BİLMEK ile/ve DOĞA AYNASINDA, KENDİNİ BİLMEK
- İNAK/DOGMA ile ÂYET
- İNAK/DOGMA ile/ve BELİRLENİM
( DOGMA vs./and DETERMINATION )
- DOGMA[Yun.] değil/yerine/= İNAK
- DOĞMAMIŞ ÇOCUĞA DON BİÇMEK ile/değil DEREYİ GÖRMEDEN, PAÇALARI SIVAMAK
- DÖĞMEZ ile DAYANMAK/TAHAMMÜL (ETMEK)
( Tahammül etmek, dayanmak. )
- DOĞRU BİLDİĞİNİ YAPMAK ile/değil CANININ İSTEDİĞİNİ YAPMAK [değil/yerine/daha iyisi YAPMAMAK]
- DOĞRU DUYU/HİS ile/ve NASIL ÖĞRENİLECEĞİNİ BİLMEK
( Doğru hisse sahip olan, nasıl öğreneceğini bilir. )
( RIGHT SENSE vs./and TO KNOW HOW TO LEARN )
- DOĞRU İŞ"İ YAPMAK ile/ve/||/<>/< İŞİ DOĞRU YAPMAK
( Us. İLE/VE/||/<>/< Anlık/bilgi. )
- DOĞRU ORANTILI/LIK ile/ve/değil/||/<>/< PARALEL/LİK
- DOĞRU :/yerine DOĞRU, GERÇEK
- DOĞRU ile/ve GELECEK
( Doğru, gelecekte yerini alır. )
( RIGHT vs./and FUTURE
The right takes it's own place in future. )
- DOĞRU ile GERÇEK
( TRUE vs. REALITY )
- DOĞRUDAN SÖYLEMEK ile AÇIK AÇIK SÖYLEMEK/KONUŞMAK
( TO SAY DIRECTLY vs. TO SAY/TALK FRANKLY/OPENLY )
- DOĞRUDANLIK ile/ve/<> BİRE BİR
- DOĞRULAMA, OLUMLAMA = TAHKİK = VERIFICATION[İng.] = VÉRIFICATION[Fr.] = VERIFIKATION[Alm.] = VERIFICACION[İsp.]
- DOĞRULAMAK ile/değil DESTEKLEMEK
( [not] TO VERIFY vs./but TO SUPPORT )
- DOĞRULAMAK ile/ve/<> DOLDURMAK
- DOĞRULAMAK ile/ve/değil KANITLAMAK
( [not] TO VERIFY vs./and/but TO PROVE )
- DOĞRULAMAK = VERIFY[İng.] = VÉRIFIER[Fr.] = VERIFIZIEREN[Alm.]
- DOĞRU-LAMAK ile YANLIŞ-LAMAK
( TO VERIFY vs. ... )
- DOĞRULUK İLE KESİNLİK İLE DUYARLILIK ile/||/<> ANALİTİK PARAMETRELER
( Doğruluk gerçek değere yakınlık, kesinlik tekrarlanabilirlik, duyarlılık ise en küçük ölçüm kabiliyetidir. )
( Formül: Hata = |Xölçülen - Xgerçek| )
- DOĞRULUK:
TUTARLILIK ile/ve/değil/||/<>/< UYGUNLUK
- DOĞRULUK ve/||/<>/>/< AŞK
( Kalemimiz olsun. VE/||/<>/>/< Mürekkebimiz olsun. )
- DOĞRU/LUK ile/ve BAĞLI/LIK
- DOĞRU/LUK ile/ve/değil GEÇERLİ/LİK
( [not] RIGHT/RIGHTEOUSNESS vs./and/but VALID/VALIDITY )
- DOĞRU/LUK ile/ve GEÇİCİ/LİK
- DOĞRU/LUK ve/> GÜVENİLİR/LİK
- DOĞRULUK = HAKİKAT = TRUTH[İng.] = VÉRITÉ[Fr.] = WAHRHEIT, RICHIGKEIT[Alm.] = VERITAS[Lat.] = ALÉTHEIA[Yun.] = VERDAD[İsp.]
- DOĞRULUK ve/||/<> İYİLİK ve/||/<> YÖN(ELİM)/İSTİKÂMET
( Hak ve hakikatte. VE/||/<> Eylemde. VE/||/<> Davranışta. )
( el-SIDK fi'l-HAKK ve/||/<> el-HAYR fi'l-AMEL ve/||/<> el-İSTİKAMET fi'l-AHVAL )
- DOĞRU/LUK ile/ve KESİN/LİK
( STRAIGHT/NESS vs./and DEFINITE/NESS )
- DOĞRU/LUK ile/ve/değil/yerine OLANAKLI/LIK
- DOĞRU/LUK ile/ve TATMİN EDİCİ/LİK
- DOĞRU/LUK ile/ve/> UYGULANABİLİR/LİK
- DOĞRU/LUK ile/ve/değil/yerine UYGUN/LUK
- DOĞRU/LUK ile/ve UYGUN/LUK
( (UP)RIGHT/NESS, RIGHT/TRUE(HONESTY) vs./and APPROPRIATE/NESS )
- DOĞRU/LUK ile YANLIŞ/LIK
( Yanlış, "gücünün artmasıyla" hiçbir zaman doğru duruma geçmez/geçir(t)ilemez. )
( RIGHT/TRUE (HONESTY) vs. WRONG/FALSE )
- DOĞRULUK ile/ve/||/<>/>/< YARDIM
- [ne yazık ki]
DOĞRU OLDUĞUNU BİLDİĞİN HALDE, YAPMAMAK ile/ve/<> YANLIŞ/HATALI/EKSİK OLANI, BİLMENE KARŞIN, YAPMAK
- DOĞRU/SÂDIK ile/ve/değil/yerine OLDUĞU GİBİ
( Doğru, gün gibi âşikârdır. )
( RIGHT vs./and AS WHAT IT IS )
- DOĞRUYA EN YAKIN ile/ve YANLIŞTAN EN UZAK
( THE CLOSEST TO THE STRAIGHT vs./and THE FAREST FROM THE FALSE )
- DOĞRUYU SÖYLEME ZORUNLULUĞU ile/ve/değil/||/<> GÜVENİLİRLİK
( Hukukçular, güvenilir kişilerdir; ancak, doğruyu söylemek zorunda değillerdir. )
- DOĞRUYU SÖYLEMEK, HER ZAMAN DOĞRU DEĞİLDİR değil HER DOĞRUYU, HER ZAMAN VE HER YERDE SÖYLEMEMEK GEREK
( "Doğruyu söylemek, her zaman doğru değildir" diyenler, kendileri için "en yararlı olabilecek" yanlışı söylemek için en uygun zamanı bekleyenlerdir... )
- DOĞRUYU ÜRETMEK ile/ve/değil/||/<> DOĞRULANMIŞI ÜRETMEK
- DOĞU/MAŞRIK[Ar. < ŞARK] ile MAĞRİP/MAĞRİB[Ar. < GARB]
( DOĞU, GÜNEŞİN DOĞDUĞU TARAF )
- DOĞUM ile/ve/değil EŞİK
- DOĞURMAK ve/||/<>/> DOYURMAK | ile/ve/değil/||/<>/> YOĞURMAK
- DOĞURMAK >< ÖLÜM
( Doğurmayan ölür. )
- DOĞURTMA = İSTİLÂT, SANAT-I TEVLİT = MAIEUTICS[İng.] = MAIEUTIQUE[Fr.] = MAIEUTIK[Alm.] = MAIEUTIKE[Yun.]
- DOĞUŞTAN BAĞIŞIKLIK ile/||/<> ADAPTİF BAĞIŞIKLIK
( Doğuştan doğuştan nonspesifik, adaptif öğrenilen spesifik. )
( Formül: Natural İLE acquired )
- DOĞUŞTAN/LIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KENDİLİĞİNDEN/LİK
- DOKANMAK" değil DOKUNMAK
- DÖKMEK ile/değil AKITMAK
( Katılarda. İLE/DEĞİL Sıvılarda. )
( [not] TO POUR vs. TO FLOW
[not] Solids. WITH Liquids. )
- 9/8'LİK ile/ve 9/8'LİK
( Türk. İLE/VE İrlanda. )
- DOKTORA "VERMEK" ile/değil DOKTORA VERMEK/YAPMAK
- DOKTRİN değil KADİM BİLGELİK
- DOKTRİNEL ile/<> DİDAKTİK
- DÖKTÜRMEK ile DÖŞENMEK
- DOKUN(DUR)MAK ile/||/<> DEĞ(DİR)MEK
- DOKUNARAK ile/ve/değil/yerine/||/<> YOKLAYARAK
- DOKUNMAK ile/ve/||/<> ANLAMAK
( TO TOUCH vs./and/||/<> TO UNDERSTAND )
- DOKUNMAK ile/ve/||/=/<> ANMAK
- DOKUNMAK ile/ve/değil DEĞİNMEK
( Fiziksel. İLE/VE/DEĞİL Zihinsel/kavramsal. | Bağlantı kurmak, ilişkiye geçmek. )
- DOKUNMAK ile/ve DUYUMSAMAK/HİSSETMEK
( TOUCHING vs./and FEELING )
( SPARSA ile/ve ... )
( ... ile/ve QINGGAN[çoğ.: Hisler] )
- DOKUNMUŞLUK" ile/ve/değil/yerine/||/<>/> BİLMEK (VE UYGULAMAK)
- DOKUNULAMAZLIK ile ELE GEÇİRİLEMEZLİK
- DOKUNULMAZ/LIK ile/değil/yerine AYRICALIK/LI
- DOKUNULMAZLIK ile/ve/değil/yerine KORUMA
- DOLAMAQ[Azr.] = DALGA GEÇMEK[Tr.]
- DOLANDIRMAK ile DOLANDIRMAK
( Üçkağıt. İLE Uzatmak. )
- DOLANDIRMAK ile DOLAŞTIRMAK
- DOLANDIRMAK ile UZATMAK
- DOLANMAQ[Azr.] = GEÇİNMEK[Tr.]
- DOLAŞMAK ile/ve/değil BAKINMAK
( CEVELÂN ile/ve/değil SEYR )
- DÜŞÜNMEK:
DOLAYLI ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DOĞRUDAN
- DOLAYLI OLARAK ile ÜZERİNDEN
- DOL(DUR)MAK ile/ve BOŞAL(T)MAK
( TO (GET) FILL vs./and TO DISCHARGE )
- DOLDURMAK ile/ve/<> ŞİŞİRMEK
- DOLGUNLUK ile/yerine OLGUNLUK
( STUFFED vs. RIPENESS
RIPENESS instead of STUFFED )
- DOLİKO- ile DOLİKOEKTAZİK
( Uzun. İLE Uzamış ve genişlemiş. )
- DOLMAK ile/ve/||/<> ŞİŞMEK
- DOLUDİZGİN (İLERLEMEK, YOL ALMAK)
- DOLUP TAŞMAK
- DOMİNANS/DOMINANCE[İng.] değil/yerine/= BASKINLIK
- DOMINATE :/yerine HAKİM OLMAK
- DOMİNE ETMEK değil/yerine/= YÖNLENDİRMEK
- DOMUZ ile FESEK
( ... İLE Yabani domuz. )
( Gebelik süreleri 119-130 gündür. İLE ... )
( Çin, yaban domuzlarının ilk olarak evcilleştirildiği yerdir. [9000 yıl önce] )
( Dünyada bir milyardan fazla domuz vardır. )
( Domuzlar, ter bezleri olmadığından dolayı terlemezler. [Güneş yanığına karşı zayıflardır, buna karşın yalıtıcı kalın bir yağ tabakasına sahiplerdir.] [Serin kalmak ve korunmak için gövdelerini saran çamurdan bir tabakaya gereksinim duyarlar.] )
( DOKS[Tuna Bulgarları'na ait kitâbelerde] ile ... )
( ile
)
( BOCUK ile ... )
( HINZÎR[çoğ. HANÂZÎR] ile ...
HINZIÎRİYYE: Domuzgiller. )
( BAĞRÂ[Eril], GÜRÂZ[: Azgın eril domuz.], HÛK ile ... )
( PIG/HOG vs. WILD BOAR )
( SUS SCROFA DOMESTICA cum SUS SCROFA )
( EL CERDO con ... )
( PUAA ile ... )
- DOMUZ ile HİNT DOMUZU/KOBAY
( ... İLE Büyük Okyanus adalarında yaşayan, köpekdişleri boynuz gibi yukarı doğru kıvrık, iri yapılı bir domuz türü. )
( ... cum PORCUS BABYRUSSA )
- DOMUZ ile/ve YERDOMUZU/AARDVARK
( )
- DON-GÖMLEK ([ORTALIKTA] DOLAŞMAK)
- DON-PAÇA ([ORTALIKTA] DOLAŞMAK)
- DONAKALMAK değil/yerine/>< ODAKLANMAK
- DONANIM ile/ve YATKINLIK
- DONANIMLI OLMAK ile/ve HAZIRLIKLI OLMAK
( İlerleme, ancak hazırlık [sadhana] aşamasında olur. )
( MÜCEHHEZ[< CİHAZ] ile/ve ... )
( TO BE RIGGED vs./and TO BE READY
There can be progress only in the preparation [sadhana]. )
- DONANIMLI (OLMAK) ile HAZIRLIKLI (OLMAK)
( İlerleme ancak hazırlık(sadhana) aşamasında olur. )
- DONANMAK ile/ve/değil/||/<> KUŞANMAK
- DONATMAK ile/ve BEZEMEK
( TO RIG vs./and TO EMBELLISH )
- DÖNDERMEK değil DÖNDÜRMEK
- DONDURMAK ile SABİTLEMEK
( "TO SET" vs. TO FIX )
- DÖNDÜRMEK ile ÇEVİRMEK
- DÖNDÜRMEK ile/değil DÖNÜŞTÜRMEK
- DÖNDÜRMEK ile EVİRMEK
- DÖNEK ile DÖNME
- DÖNEM ile/ve/||/<>/< DOLAYLILIK
- DÖNER DİSK ELEKTROT ile/||/<> DÖNER HALKA-DİSK
( RDE kütle transferi, RRDE ara ürün tespiti. )
( Formül: Tek İLE çift elektrot )
- DÖNGE/ÇEMBER ile/ve/||/<> YUVARLAK
- DÖNGÜ ile ALIŞKANLIK
( CYCLE/CYCLONE vs./< HABIT )
- DÖNGÜ ile/ve/değil EŞİK
- DÖNGÜ ile/ve/değil SÜREKLİLİK
( [not] CYCLE/CYCLONE vs./and/but CONTINUITY )
- DÖNGÜSEL ile/>< APERİYODİK[Fr.]
( ... İLE/>< Kendine özgü bir salınım döngüsü olmayan. )
- DONMA NOKTASI ile DONUKLUK
( Bir maddenin, katı ve sıvı eşiklerinin, belirli bir basınçta [normal olarak 1 At basınçta] birlikte dengede bulundukları sıcaklık. İLE Bir madde üzerine gelen ışık akısının, geçen akıya oranı. )
( FREEZING POINT vs. OPACITY, DULLNESS )
( LE POINT DE LA CONGÉLATION avec L'OPACITÉ )
( GEFRIERPUNKT mit UNDERCHSICHTIGKEIT )
- DONMA NOKTASI ile/ve/değil EŞİK
- DONMAK ile DONUP-KALMA
( Gövde ısısı düşük birine konyak vermek çok vahim bir hatadır! )
- DÖNMEK ile/ve/değil SEMÂ ETMEK
- DONUK ile/ve/değil/||/<>/< DURGUN
- DONUKLUK ile/değil BULANIKLIK
- DONUK/LUK ile/değil ÇİĞ/LİK
- DÖNÜM NOKTASI ile/ve/değil EŞİK
- DÖNÜP DOLAŞMAK
( Dönüp dolaşıp aynı yere gelmek. Başlanılan noktaya geri dönmek zorunda kalmak. )
- DONUP KALMAK ile APIŞIP KALMAK
- DÖNÜŞTÜREREK ile/değil/<> DÖNÜŞEREK
- DÖNÜŞTÜRMEK ile İÇSELLEŞTİRMEK
( Dıştakileri. İLE/VE Kavramları. )
- DÖNÜŞÜM ile/ve/değil EŞİK
- DÖNÜŞÜM ile/ve/<> ETKİNLİK
( TRANSFORMATION vs./and/<> ACTIVITY )
- DÖRT AYAK ÜZERİNE DÜŞMEK ile ...
- DÖRT DÖRTLÜK ADAM OLMAK ile/ve KALIBININ ADAMI OLMAK
( Dört unsur ve dört hıltın [bkz. İnsan'da!] en uyumlu ve dengeli bir biçimde biraradalığı. İLE/VE Sözleri ve yaptıklarında tutarlı ve bütünlüklü olmak/davranmak. )
- DÖRT İSTEK:
AÇGÖZLÜLÜK ile/ve/||/<>/> ÇEKİŞME ile/ve/||/<>/> GÖSTERİŞ ile/ve/||/<>/> GÜÇ TUTKUSU
- DÖRT PARMAK ve/<> BAŞPARMAK
( [elini, kalbinin üzerine getirdiğinde] Geleneği/e işaret eder. VE/<> Kişiyi/e[seni/sana] işaret eder. )
- DÖRT PARMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SERÇE PARMAK
( Bazı yiyecekleri tadarken ya da nesneyi temizlerken baş, işaret, orta ve yüzük parmağı yerine serçe parmağın kullanılması, daha az mikrop bulaştırma olanağı ve sağlık koşulları nedeniyle yeğlenebilir/yeğlenmeli. )
- 4 UNSUR ile/ve/değil EŞİK
- DORUK ile/ve/değil EŞİK
- DORUK/ZİRVE[Ar.] ile TEPE
( Dorukta, tüm yollar, aşağı doğru götürür. )
( From the summit all roads lead downwards. )
( EVC, ŞÂHİKA ile ... )
( BERMÂL ile ... )
( SUMMIT vs. HILL/TOP )
- DORUK ile UC
( SUMMIT vs. TIP )
- DORUK ile/ve/değil UC
( [not] SUMMIT vs./and TIP )
- DORUM/KÖŞEK/KÖÇEK/POTUK/TAYLAK/YELEK ile TAYLAN
( Bir yaşına kadar olan deve yavrusu. İLE İki yaşında deve yavrusu. )
itibarı ile 17.484 başlık/FaRk ile birlikte,
17.484 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(19/71)