Bugün[15 Kasım 2025]
itibarı ile 1.201 başlık/FaRk ile birlikte,
1.201 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.


Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(5/6)


- OBJEKTİF değil/yerine/= NESNEL


- OBJEKTİF SUBJEKTİF


- OBJEKTİF ile/ve/||/<>/> TELEOBJEKTİF

( Fotoğraf makinesi, mikroskop, dürbün vb. optik araçlarda nesnelerden gelen ışınları alıp ekran üzerine aktaran mercek ya da mercek düzeni. İLE/VE/||/<>/> Çok uzağı gösteren mercek. )


- OBSESİF değil/yerine/= TAKINTILI


- ODD :/yerine TUHAF


- OF :/yerine -İN, -IN


- OFF :/yerine KAPALI, DIŞINDA


- ÖKE/DEHÂ:
DOLU ile KEŞF

( Hazır. İLE Çabayla. )


- ÖKLİD İLE HİPERBOLİK İLE ELİPTİK İLE PROJEKTİF ile/||/<> GEOMETRİ TÜRLERİ

( Farklı aksiyom sistemlerine dayanan dört temel geometri. )

( Formül: K = 0 İLE K < 0 İLE K > 0 )

( Öklid tarafından -300 yılında keşfedildi/formüle edildi. (-325--265) (Ülke: Antik Yunan) (Alan: Matematik) (Önemli katkıları: Öklid geometrisi, Elemanlar kitabı) )


- ÖLÇÜ EKSİKLİKLERİNDE:
İMÂLE ile/ve/<> ZİHAF ile/ve/<> MED ile/ve/<> VASL(ULAMA) ile/ve/<> KASR ile/ve/<> SEKT-İ MELİH

( Kısa olan hecenin, uzun okunması. İLE/VE/<> Uzun hecenin, kısa okunması. İLE/VE/<> Bir tam sesi, birbuçuk sese yükseltmek. İLE/VE/<> Sessizle biten sözcüğün, sesliyle başlayan sözcüğe bağlanması. İLE/VE/<> Sessizle biten sözcüğün, sesliyle başlayan sözcüğe bağlanması. İLE/VE/<> Uzun heceyi, inceltmek. İLE/VE/<> Kısa hecelerin, birleşerek, uzun hece oluşturması. )

( )


- OLGU/OLUŞ ile TESADÜF

( FACT/BEING vs. COINCIDENCE )


- OLGU/OLUŞ ile TESADÜF


- OLUMLU = MÜSPET, VÜCUBİ = POSITIVE[İng.] = POSITIF[Fr.] = POSITIV[Alm.] = POSITIVO[İsp.]


- OLUMSUZ = MENFİ = NEGATIVE[İng.] = NÉGATIF[Fr.] = NEGATIV[Alm.] = NEGATIVO[İsp.]


- OLUŞ'TA(KEVN): SÜKÛN ve/||/<> HAREKET ve/||/<> ELVAN ve/||/<> ASVAT ve/||/<> TUUM(TADLAR) ve/||/<> REVAYİH(KOKULAR) ve/||/<> İTİMAT ve/||/<> HARARET ve/||/<> BÜRÛDET ve/||/<> RUTÛBET ve/||/<> YÜBÛSET(KURULUK) ve/||/<> TELİF ve/||/<> HAYAT ve/||/<> ELEM ve/||/<> KUDRET ve/||/<> İRADET ve/||/<> KERÂHET ve/||/<> ŞEHVET ve/||/<> NEFRET ve/||/<> İTİKAT ve/||/<> ZAN

( LA STABILITE et/||/<> LE MOUVEMENT et/||/<> LES COULEURES et/||/<> LES SONS et/||/<> LES GOUTA et/||/<> LES ODEURS et/||/<> L'APPUI et/||/<> LA CHALEUR et/||/<> LE FROID et/||/<> L'HUMIDITE et/||/<> LA SECHERESSE et/||/<> L'ACCORD et/||/<> LA VIE et/||/<> LA DOULEUR et/||/<> LA PUISSANCE et/||/<> LA VOLONTE et/||/<> LA REPUGNANCE et/||/<> LE DESIR SEXUEL et/||/<> L'AVERSION et/||/<> LA CONVICTION et/||/<> L'AVIS )


- ONUR/ŞEREF ve CESÂRET


- ÖRF değil/yerine/= TÖRE/GELENEK


- ÖRTÜ/PERDE[Fars.]/HİCAB[Ar.]:
BURKU ile NİKAB ile LİFAM ile LİSAM ile HIMAR ile NASİF ile MİKNE'A ile CİLBAB


- ÖRÜNTÜ KURMA DÜRTÜSÜ ve/||/<> KEŞİF ve/||/<> DUYUSAL/EŞEYSEL ve/||/<>
BAĞLANMA ve/||/<> BAKICILIK ve/||/<> YAKINLIK ve/||/<> GERİ ÇEKİLME/KAÇINMA/ÖFKE/ZITLIK

( Kişinin ve bebeğin, ilk harekete geç(iril)en, yönelim, donanım ve gereksinimleri... )


- OSA/OBSTRUCTIVE SLEEP APNEA OBSTRÜKTİF[İng.] değil/yerine/= UYKU APNE


- OŞİNOGRAF değil/yerine/= DENİZBİLİMCİ


- OTOFAG ile HETETROF

( Kendi besinini üreten organizma. İLE Besinini dışarıdan alan organizma. )


- OTOTROF ile/||/<> HETEROTROF

( Ototrof kendi besinini üretir İLE heterotrof hazır alır )

( Formül: Bitkiler İLE hayvanlar )


- ÖZELEŞTİRİ ile İTİRAF

( SELF-CRITICISM vs. CONFESSION )


- ÖZGÜN ZEMİN ile/ve/> YETKİN HEDEF

( AUTHENTIC/ORIGINAL GROUND vs./and/> PERFECT GOAL/TARGET )


- ÖZNEL = ENFÜSİ = SUBJECTIVE[İng.] = SUBJECTIF[Fr.] = SUBJEKTIV[Alm.] = SUBJECTIVUS[Lat.]


- ÖZÜR DİLEMEK ile AF

( Alt/küçük ya da akranlara. İLE Yukarıdakilerden. )


- P ile F


- PALEOGRAF değil/yerine/= ESKİYAZIBİLİCİ


- PALYATİF[Fr.]/MUVAKKAT[Ar.] değil/yerine/= GEÇİCİ


- PARA ve HARF

( Evrensel eşdeğerlik birimleri. )


- PARADİGMA ile PERSPEKTİF

( PARADIGM vs. PERSPECTIVE )


- PASİF değil/yerine/= ÇEKİNİK


- PASİF değil/yerine/= EDİLGEN


- PASİF değil/yerine/= EDİLGEN/EDİLGİN


- PDF:
"PİDİEF" değil PEDEFE P D F


- PEJORATİF[Fr.] değil/yerine/= YERMELİ


- PERSONAL vs. SELF


- PERSPEKTİF değil/yerine/= GÖRÜNGE/BAKIŞ AÇISI


- PHOTO :/yerine FOTOĞRAF


- PHOTOGRAPH :/yerine FOTOĞRAF


- PHRAGMEN-LİNDELOF ile/||/<> MAXİMUM PRİNCİPLE

( P-L açık domain maksimum, maximum kapalı domain. )

( Formül: Unbounded domain İLE bounded )


- POLIMORF/POLYMORPH[İng.] değil/yerine/= ÇOK BİÇİMLİ | PARÇALI


- PORTATİF[Fr.] ile MOBİL

( Kolay taşınabilen, katlanarak taşınabilir duruma getirilebilen. İLE ... )


- PORTATİF değil/yerine/= SÖKKURLU


- POSITIVE :/yerine OLUMLU, POZİTİF


- POZİTİF ile/ve AVANTAJ

( POSITIVE vs./and ADVANTAGE )


- POZİTİF ile NEGATİF


- POZİTİF ile/||/<> NEGATİF

( Pozitif sıfırdan büyük İLE negatif sıfırdan küçüktür )

( Formül: x>0 İLE x<0 )


- PRK/PHOTOREFRACTIVE KERATOCTOMY FOTOREFRAKTİF[İng.] değil/yerine/= KORNEA KESİSİ, IŞIKKIRAN SAYDAM TABAKA KESİSİ


- PROOF :/yerine KANIT


- PROPOSAL :/yerine TEKLİF


- (not PROUD FOR) PROUD OF


- PURE :/yerine SAF


- QAVAL[Azr.] = TEF[Tr.]


- QEYRƏT[Azr.] = NAMUS, ŞEREF[Tr.]


- RÂBITA ile/ve/> RÂBITA-İ ŞERİF


- RÂDİFE[Ar. REDF] ile ...

( KIYAMETTE ÜFÜRÜLECEK SÛR'UN İKİNCİSİ )


- RAF ile/ve MUSANDIRA

( ... İLE/VE Evlerde, yatak yorgan konulan yer, yüklük. | Mutfakta geniş ve yüksek raf, kiler rafı. )


- RAF[Ar. < REFF] ile/ve/||/<>/> REYON[Fr. < RAYON]


- RAF değil/yerine/= SEREK


- RÂFİ'[Ar. < REF] ile RÂFİH[Ar. < REFÂH]

( Kaldıran, yükselten. | Allah'ın adlarındandır. | Gözkapağı gibi bazı örgenleri yukarı kaldırmaya yarayan kas/adale, sinir. İLE Refah ve rahat ile yaşayan. )


- RASTLANTI["RASLANTI" değil!] = TESADÜF = CHANCE, HAZARD[İng.] = HASARD[Fr.] = ZUFALL[Alm.]


- RAUF ile ÇOK ACIYAN, ESİRGEYEN, MERHAMET SAHİBİ


- RAUF ile/ve RAHÎM


- REAKTİF ile İNERT

( Kimyasal tepkimelere kolayca giren nesneler. İLE Kimyasal tepkimelere girmeyen nesneler. )


- REASON vs. PROOF


- RECIPE :/yerine TARİF


- REDD[Ar.] ile REF'[Ar.]


- REDİF[Ar.] ile REDİF[Ar.] ile RADİF[Ar.]

( Son dönem Osmanlı ordusunda, askerlik görevini bitirdikten sonra yedeğe ayrılan er. İLE Koşuklarda, uyaktan sonra yinelenen, aynı anlamdaki sözcük ya da ek. İLE Binicinin ardına binen [ikinci] kişi. )


- REFERANS ile/ve PERSPEKTİF


- REFLEKTİF değil/yerine/= YANSITICI


- REFREF ile ...

( İki kalbin birleşmesi. )

( Manevi bir binek. | Yeşil giysi. | İnce, yumuşak kumaş. | Cennet. )


- RELIEF :/yerine RAHATLAMA


- RESESİF[Fr. < RÉCESSIF]/RECESSIVE[İng.] değil/yerine/= ÇEKİNİK


- RESİF ile TAHİTİ RESİFLERİ

( ... İLE Resiflerin ve balık çeşitliliğinin en etkileyicisidir. )


- RESİM ile/ve EKİZ/FOTOĞRAF

( Resim, ressamın zihninde ve resmin içinde; resim, ressamın zihnindeki resmin içindeki ressamın zihninde! )

( Ekleyerek. İLE/VE/<> Ayıklayarak. )

( PICTURE vs./and PHOTOGRAPH )


- RESİM ile/ve/> PİKTOGRAM ile/ve/> PETROGLİF ile/ve/> YAZIT

( ... İLE/VE/> Resimli, anlamlı simgeler. İLE/VE/> Çeşitli biçimli harflerden oluşan, ilk dönem simgeleri/tamgaları. İLE/VE/> ... )


- RETROSPEKTİF değil/yerine/= DÜNDEN BUGÜNE / GERİYE DÖNÜK


- RETROSPEKTİF ile/değil VİGİZM


- RISING THE THRESHOLD vs. IMPROVEMENT THE SELF


- RİTÜEL ve TÖRE[ÖRF] )
ile/ve/değil/yerine/<>/>
TÜZE(HUKUK)

( Köyde. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<>/> Kentte. )

( [ Bilinçaltı. VE Bilinç dışı. ] İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<>/> Bilinç. )

( Bir kültürün, ortalama kamusal bilgisinin belleği. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<>/> ... )


- İZÂFİ[Ar.]/RÖLATİF[İng.] değil/yerine/= GÖRELİ


- RÖLYEF[Fr.] değil/yerine/= KABARTMA


- ROMAN:
İTİRAF ve/||/<> İNTİHAR


- ROMANDA:
İTİRAF ile/ve/||/<> İNTİHAR


- ROOF :/yerine ÇATI


- RÜKÜŞ[Ar. < RUKŞE] ile ŞILLIK[Erm.] ile ŞIRFINTI ile ŞUH[Fars.] ile ÂŞÜFTE/ÂŞİFTE[< Fars.]/KOKOT[Fr. < COCOTTE] ile ÇİRKEF[Fars. < ÇİRK-ÂB: Pis/bulanık su.] ile FETTÂN[Ar. < FİTNE] ile KALTAK[Yun.] ile ÖKSE[Yun.] ile SÜRTÜK

( Gülünç bir biçimde giyinip süslenen kadın. İLE Aşırı ve bayağı biçimde süslenip boyanmış kadın. İLE Seviyesi düşük, bayağı kadın. İLE Hareketlerinde serbest. | Neşeli, şen ve oynak. | Açık saçık, utanması olmayan. İLE Çıldırırcasına seven, bu yüzden perîşan bir halde, azgın ve baştan çıkmış deli gibi olan, iffetsiz kadın. İLE İğrenç ve bulaşkan. İLE Fitne ve fesâda teşvik eden, fenâlık yapan, ayartan. | Oynak kadın. | Câzibeli, gönül alıcı. İLE İffetsiz, namussuz kadın. İLE Erkekleri kendine bağlamasını bilen çok alımlı kadın. İLE Vaktini çok gezerek geçiren, evinde oturmayan kadın. | Aynı anda birden fazla kişiyle gönül eğlendiren kadın. | Hayat kadını, fahişe. )


- RÜZGÂR ile ÂSIF

( ... İLE Sert/şiddetli rüzgâr. )


- SÂDE[Fars.]/SÂF[Ar.] değil/yerine/= ARI/YALIN


- SADECE/SIRF ile "DAHA ÇOK"

( ONLY/MERE/SHEER vs. "MOSTLY" )


- SAF ile/ve/||/<> A PRIORI

( Ampirik deneyimden gelmeyen. İLE/VE/||/<> Ampirik deneyim ile birlikte geçerli/var/kaim olsa da evrensel ve zorunlu olan. )


- SAF ile/ve/||/<> ALIK


- SAF ile/ve ANLAMLI

( PURE vs. MEANINGFUL )


- SAF ile DEĞERSİZ

( Kişiler, kendini ya da başkalarını beslerken, saf ve anlamlıyla, değersizi birbirinden ayırd etmeyi bilmelidir. )

( PURE vs. WORTHLESS )


- SAF ile/ve/< SADE[Fars. < SÂZEC]

( Bir maddenin, kavramın ve/ya da ...'nın kendi özünden/doğasından uzaklaşmadığı kadar ve dışarıdan etkilenmediği derecede bulunduğu hal. İLE/VE Bir maddenin ve/ya da kavramın etkilendiği dış faktörlerin olabildiğince alt seviyede/kıvamda tutulup, fazlalılığa/aşırılığa/lükse gitmeme/kaçmama hali. )

( Sadelikten şaşmamak doğrudur. )

( Saflaşın, dikkatli ve uyanık olun, hazır bulunun. )

( Be pure, be alert, keep ready. )

( PURE vs./and SIMPLE )


- SAF ..." ile/ve/<> "SADECE ..."


- SAF ile SÂF


- SAF ile/ve/değil/||/<> SAFA YATAN


- SAF ... değil SALT ...


- SAFF[Ar.] ile GUFRÂN[Ar.]


- SAFF[Ar. çoğ. SUFÛF] ile SÂF[Ar.]

( Dizi, sıra. İLE Sade, arı, katıksız. | Kurnazlığa aklı ermeyen, kolaylıkla aldatılabilen. )


- SÂF/SAFF[Ar. çoğ. SUFÛF] ile SÂF/SÂFÎ[Ar. < SAFÂ, SAFVET] ile SAFH[Ar.]

( Dizi, sıra, camide cemaatin sırası. İLE Temiz, katkısız, karışık olmayan, halis. | Bön, kolay aldanabilen, kurnazlığa aklı ermeyen. İLE Yüz çevirme. | Affetme, suç bağışlama.[AFV] )


- SAHAF < SAHHAF


- SALAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SAF


- ŞAM değil ŞAM-I ŞERÎF


- SANATÇI ile/ve/||/<> BİLGE/ÂRİF

( Dönüştürücü. İLE/VE/||/<> Geliştirici/ilerletici. )


- [İng.] SANTRFOR ile SANTRHAF

( [ayaktopunda] gol atmakla görevli, ortada oynayan oyuncu. İLE Üç kişilik haf düzleminin ortasında yer alan oyuncu. )


- SAPROFİT[Fr. < Yun. SAPROS: Çürük. | PHYTON: Bitki.]/SAPROTROF değil/yerine/= ÇÜRÜKÇÜL

( Doğal olarak hayvan ve bitki kalıntılarının üzerinde yaşayan ve onların çürümesine yol açan bitki ve organizmalar. )


- SARF[Ar.] ile/ve/||/<> NAHV[Ar.]

( Sözcük bilgisi/(b)ilimi. İLE/VE/||/<> Tümce/cümle bilgisi/(b)ilimi. )


- SARIK ile/değil ÜSKÜF[Yun.]


- ŞARLATAN değil/yerine/>< FİLOZOF

( Filozofların aydınlatmadığı bir toplumu, şarlatanlar aldatır. )


- SARRÂF ile/ve/değil/yerine/||/<> SAHHÂF


- SEBEB:
HAFİF ile/ve/<> SAKÎL

( Kapalı hece. İLE/VE/<> Açık hece. )

( Harfin 1.'si harekeli, 2.'si sakîl ise. İLE/VE/<> 2 harekeli harf. )


- SEÇENEK = ŞIK, TERDİT = ALTERNATIVE[İng., Alm.] = ALTERNATIF[Fr.] = ALTER:İKİDEN BİRİ[Lat.] = ALTERNATIVA[İsp.]


- SEDATİF/SEDATIVE[İng.] değil/yerine/= SAKINLEŞTİRICİ


- SEDEF ile/||/<> EGZAMA

( Deride kalın, kırmızı ve pullu plaklar ile ilişkili bir bağışıklık sayrılığı. İLE/||/<> Deride kızarıklık, kaşıntılı, kırmızı kabarcıklar ve yangılı döküntüler. )


- SEDEF ile İNCİ

( MOTHER OF PEARL vs. PEARL )


- ŞEF[Fr. CHEF] değil/yerine/= UNGAN/ÖNDER


- ŞEF[İng./Fr.] ile/ve/||/<>/> YÖNETİCİ/MÜDÜR[Ar.]

( CHIEF vs./and/||/<>/> MANAGER )

( DUÇE con ... )


- ŞEFFAF[Ar.] ile SAYDAM


- ŞEFFAF[Ar.]/TRANSPARAN[İng.] yerine SAYDAM


- ŞEGAF["ga" uzun okunur] ile ŞEGAF[Ar.]

( Kalp zarı. İLE Delicesine sevme. )


- SELEF değil/yerine/= ÖNCEL


- SELEF değil/yerine/= ÖNCEL


- SELF :/yerine KENDİLİK


- SELF[İng.] değil/yerine/= ÖZ, KENDİ


- ŞELF[İng. SHELF] ile ŞELF

( Karaları çevreleyen ve karalardan sayılan, 200 metre derinliğe kadar olan sığ deniz dipleri. İLE Raf biçiminde kaya. )


- SELF-NESS vs. TO KEEP ON SELF


- SELF/ONSELF vs. INSELF


- SEMÂ/SİMÂ(İŞİTME) KAYDI'NDA:
KIRK AMBAR ile/ve/||/<> MURAKAAT ile/ve/||/<> TELİF


- SEMÂ'DA (KARŞILIKLI SELÂMLAŞMADA):
SOL TARAF ile/ve/<> SAĞ TARAF

( Dünyayı simgeler. İLE/VE/<> Âhireti simgeler. )


- ONUR = ŞEREF[Ar.] = HONOUR[İng.] = HONNEUR[Fr.] = EHRE[Alm.] = ONORE[İt.] = HONOR[İsp.]


- ŞEREF[Ar.] ile/ve/değil/yerine/<>/= ONUR[Fr. HONNEUR | İng. HONOR ] (HAYSİYET)

( Toplumsal. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<>/= Bireysel. )

( Mal, mülk ve makamla, kişinin toplumsal konumuyla ilişkilidir. [Şerefim, develerimin sırtındadır.] )

( ŞEREFİYE: Bir kişinin geldiği makam şerefine dağıttığı bahşiş. | Kamunun karar ve etkinlikleri sonucunda, belirli bir yerdeki taşınmaz malların artan değerleri üzerinden yerel yönetimlerin aldığı bir tür taşınmaz vergisi. )

( Kendi özüne bağlılık. )

( Başkasının, birine gösterdiği saygının dayandığı kişisel değer, onur. | Toplumca benimsenmiş iyi ün. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<>/= Kişinin, kendine karşı duyduğu saygı, şeref, öz saygı, haysiyet, izzet-i nefis. | Başkalarının gösterdiği saygının dayandığı kişisel değer, şeref, itibar. )


- ŞEREF[Ar.] değil/yerine/= ONUR, YÜCEY


- ŞEREF ve/||/<> ŞEREFYÂB[Ar., Fars.]

( ... VE/||/<> Şeref kazanan kişi. )


- ŞERİAT ile/ve/değil ŞERİAT-I/ŞER-İ ŞERÎF


- ŞERÎF ile/ve/||/<>/> EŞREF

( Tüm canlılar. İLE/VE/||/<>/> İnsan. )


- ŞERÎF[Ar.] ile ŞERİF[İng. SHERIFF]

( Kutsal, şerefli. | Temiz. | Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin'in soyundan olan kişi. İLE Büyük Britanya'da, kendi bölgesi içinde kralı temsil eden, yasalara saygı gösterilmesini sağlamakla görevli yönetici. | Amerika Birleşik Devletleri'nde, seçimle iş başına gelen, tüzel yetkisi sınırlı olan yönetici. )


- SES ile/ve HARF


- SEVGİ ve KEŞF ve SEZGİ

( LOVE and CONSCIENCE/CONSCIOUS and INTIUTION )


- ŞEYTAN ve LÜTÛF

( İnsandaki kötü sıfatları, insana yakıştırmamamız içindir. [Allah'ın insana bir lütfudur.] )


- SEYYİD ile/ve ŞERİF

( Hz. Hüseyin'in çocuk ve torunlarına verilen ad/değer. İLE/VE Hz. Hasan'ın çocuk ve torunlarına verilen ad/değer. )

( NAKÎB-ÜL EŞRÂF )


- ŞƏKİL[Azr.] = FOTOĞRAF[Tr.]


- SHEAF ile/||/<> PRESHEAF

( Sheaf gluing axiom İLE presheaf sadece restriction. )

( Formül: Gluing property İLE restriction only )


- SHEATH[İng.] değil/yerine/= KILIF


- SHELF :/yerine RAF


- SIDE :/yerine TARAF


- ŞİF ile BEYLEM[Ar.]

( Pamuk kozası. | Şırası alınmış üzüm posası. İLE Açılmamış pamuk kozası. | Kazma, rende. )


- ŞİF[Erm.] değil/yerine/= KOZA | POSA

( Pamuk kozası. | Şırası alınmış üzüm posası. )


- SIFAT[Ar.] ile VASF[Ar.]


- SIĞ ile/ve/||/<> KOF ile/ve/||/<> GÜDÜK


- ŞİİR ile NA'T-I ŞERİF

( HZ. PEYGAMBER HAKKINDA YAZILAN ŞİİRLER )


- ŞİKÂF[Fars.] ile -ŞİKÂF[Fars.]

( Yarık, yırtık, çatlak. | Boya ile yaldızın birlikte kullanılması suretiyle yapılan süslemeler. İLE "yırtan, yaran" anlamına gelerek birleşik sözcükler yapar.[MÛ-ŞİKÂF: Kıl yaran, kılı kırk yaran.] )


- SİKATİF[Fr.]

( Yükseltgenerek, polimerleşmeye uygun olma. | Özellikle maden bileşiklerden oluşan, katalitik özellikler taşıyan ve çabuk kurumasını sağlamak amacıyla, boya, vernik ve yağlıboyalara az miktarda katılan madde. )


- SİNAPOMORF ile/||/<> OTAPOMORF

( Sinapomorf paylaşılan türetilmiş İLE otapomorf tek türe özgü. )

( Formül: Shared İLE unique )


- SINIF = CLASS[İng.] = CLASSE[Fr.] = KLASSE[Alm.] = CLASSIS[Lat.] = CLASE[İsp.]


- SINIF ile/değil/yerine DAL


- SINIF ile/ve/değil/yerine KESİM


- SINIF ile/ve ŞUBE

( CLASS vs./and DEPARTMENT/SECTION )


- SINIFLANDIRMA = TASNÎF = CLASSIFICATION


- SINIFLAR = SUNÛF = CLASSES


- SINIR ile/ve/||/<> KIYI ile/ve/||/<> UFUK ile/ve/||/<> YERYÜZÜ ile/ve/||/<> GÖKYÜZÜ ile/ve/||/<> KÜRE ile/ve/||/<> ARAF ile/ve/||/<> EŞİK ile/ve/||/<> BAĞLAÇ ile/ve/||/<> KURGU

( Önemli eşikler ve sınırlar. )


- SIRF ile/ve HAKİKAT

( ONLY/MERE/SHEER vs./and TRUTH )


- SIRF ile SAF

( MERE/SHEER vs. PURE )


- SIRF ile/ve/> TÜMEL/KÜLLÎ

( ONLY/MERE/SHEER vs./and/> UNIVERSAL )


- SİRİYOLOJİK HİYEROGLİF ile/ve TROPOLOJİK HİYEROGLİF

( Bütünü göstermek üzere parça yazılır. İLE/VE Benzerlik ölçütlerine göre bir şey bir başkasının yerine konur. )


- [ne yazık ki]
ŞİŞMANLIK:
F ve/||/<> A ve/||/<> T

( Sıklık. VE/||/<> Oran. VE/||/<> Çeşit. )

( Frequency. AND/||/<> Amount. AND/||/<> Type. )


- SİSMOGRAF (ÇİN) ile/||/<> MODERN SİSMOGRAF

( Zhang Heng ilk sismografı MS 132de yaptı İLE modern sismograflar 19. yüzyılda gelişti. )

( Zhang Heng tarafından 132 yılında keşfedildi/formüle edildi. (78-139) (Ülke: Çin) (Alan: Astronomi, Mühendislik) (Önemli katkıları: Sismograf, gök küresi) )


- SİSMOGRAF değil/yerine/= DEPREMYAZAR


- SITASYON/CITATION[İng.] değil/yerine/= GÖNDERME, ATIF


- SLIGHT :/yerine HAFİF


- SOFİST ile/ve/değil/yerine/||/>< FİLOZOF

( BAHŞİ[Uygurca]: Filozof. / Kâtip. )


- SOKAK/HABER FOTOĞRAFI ile/ve/değil/||/<>/< BELGESEL FOTOĞRAF

( )


- SON TEKLİF


- SÖRF ile INTERNETTE SÖRF

( Denizdeki/karadaki sörf. İLE İnternetteki sitelerarasında dolaşma. )


- SORUN ve/||/<>/> HEDEF ve/||/<>/> ENGEL ve/||/<>/> GÜÇ KAYNAĞI


- SÖYLEYİŞ/TELÂFFUZ ile/ve/<> İTİRAF


- SÖYLEYİŞ ile/||/<> YANSIMA ile/||/<> ULAM ile/||/<> KAPLAM ile/||/<> GÖÇÜŞME ile/||/<> YALINLAŞTIRMA/SADELEŞTİRME/HAFİFLETME/TAHFİF ile/||/<> KATMERLENME/MUZÂAF ile/||/<> AKIŞMA ile/||/<> BENZEŞİM ile/||/<> ÖTÜMLÜ/TİTREŞİMLİ/SEDÂLI ile/||/<> ÖTÜMSÜZ/TİTREŞİMSİZ/SEDÂSIZ

( Sesleme edimi sırasında seslerle bürünsel öğeleri söyleme, gerçekleştirme biçimi. İLE/||/<> Dış gerçeklik düzleminde var olan ses ya da gürültüleri, işitimsel izlenimi yansıtacak biçimde aktaran, adlandırılan gerçeği ses öykünmesi yoluyla belirten dilsel öğe. İLE/||/<> Dilbilgisel ya da anlamsal sınıflandırma birimi. Çeşitli ortak dilbilgisel ve anlamsal ölçütlere göre dil öğelerinin yerleştirildiği ya da oluşturduğu sınıf. İLE/||/<> Bir kavramın kapsamına giren, o kavramın tanımladığı öğelerin tümü. İLE/||/<> Bir sözcük içinde birbirini izleyen iki ses biriminin yer değiştirmesi. İLE/||/<> Kolaylık sağlama amacıyla sözcükten bazı yazaçların düşürülmesi. İLE/||/<> Bir sözcükte ortadaki yazaç ile son yazacın aynı yazaçla tekrarlanması. İLE/||/<> Kulağa hoş gelen seslerin birbirini izlemesi. İLE/||/<> Bir sesin söz zincirinde kendisinden önce ya da sonra gelen bir başka sesle birlikte bulunmasından doğan ve birinden öbürüne özellik aktanmı yoluyla gerçekleşen değişim. İLE/||/<> Ses tellerinin titreşimiyle nitelenen sesler için kullanılır. İLE/||/<> Ses telleri titreşmeden oluşan sesler için kullanılır (p, ç, q, k). )


- SÖZ KESEN/HOŞAF[Fars.] ile KİFÂYE/KOMPOSTO

( Kurudan yapılır. İLE Tazeden yapılır. )

( Sıvı yoğundur. İLE Ürün yoğundur. )

( Yemek sırasında/yanında içilir. İLE Yemek sonrasında içilir/yenir. )

( Şekerli de şekersiz de olabilir. İLE Şekerlidir. )


- SPEKÜLATİF değil/yerine/= KURGUSAL/DÜŞÜNTÜLÜ


- SPEKÜLATİF[Fr., İng. SPECULATIVE] değil/yerine/= KURGUSAL | SAPTIRICI


- SPEKÜLATİF ile/değil MİSTİK


- SPEKÜLATİF[İng.] değil/yerine/= TARTIŞILIR


- STAFF ile CREW


- STAFF :/yerine PERSONEL


- STENOGRAF değil/yerine/= İMYAZMAN


- STRANGE :/yerine GARİP, TUHAF


- STUFF :/yerine ŞEYLER


- SU:
ŞEFFAF değil AÇIK MAVİ


- SUBSTRAT İLE KOMPETİTİF İLE NON-KOMPETİTİF ile/||/<> ENZİM İNHİBİSYONU

( Enzimlerin engellenme mekanizmaları. )

( Formül: v = Vmax[S]/(Km + [S]) )


- SÛFÎ ile ÂRİF

( Her ârif, sûfî fakat her sûfî, ârif değildir. )

( Kendi zevkini bulabilmiş kişi. İLE ... )


- SÛFÎ ile MUTASAVVIF

( Tevhidi kendi bünyesinde evrensel boyutta yaşayan kişi. İLE Bununla ilgilenen, o yola çıkan kişi. )


- SÜLF[Lat.] ile SÜLFAMİT[Fr.] ile SÜLFAT[Fr.]

( Kükürt. İLE Mikroplara karşı etkili olan azotlu ve kükürtlü organik bileşimlerin ortak adı. İLE Sülfürik asidin tuzu ya da esteri. )

( ... avec SULFAMIDE avec SULFATE )


- SUNTA ile/ve/<> MDF ile/ve/<> AHŞAP

( )


- SWING vs. SHAKE OFF


- TAARÜF ile TEARRÜF

( BİRBİRİNİ BİLMEK, TANIMAK )


- TÂC ile TÂC-I ŞERÎF

( Meşâyihin giydikleri. Kavuk. İLE TERK-İ DÜNYA > TERK-İ UKBÂ > TERK-İ HESTÎ > TERK-İ TERK )


- TAFSİL ile TASNİF


- TAHALLÜF[< HİLÂF] değil/yerine/= GERİDE KALMA, ARKADA BIRAKILMA | UYGUN GELMEME


- TAHÂRET[Ar.]/TAHİR ile/ve/||/<>/>/< NEZÂFET[Ar.]/NAZİF

( Fiziksel/gövdesel temizlik. İLE/VE/||/<>/>/< Davranış ve tutumlardaki temizlik, ahlâkî temizlik. )


- TAHFİF ile/ve/||/<>/> TAHRİF

( Hafifletme. İLE/VE/||/<>/> Bir şeyin aslını bozma; değiştirme. | Bir sözcük ya da tümceyi değiştirip bozma, üzerinde oynayarak anlamı değiştirme. )


- TAHFİF değil/yerine/>< TÂZİM


- TAHKİR ile/ve/||/<> TEZYÎF[< ZEYF]

( Aşağılama, onur kırma, onuruna dokunma. İLE/VE/||/> Değersiz gösterme. | Alay etme. )


- TAHLÎF[< HALEF] ile TAHLÎF[< HALF]

( Birini kendi yerine bırakma. İLE Yemin ettirme. | Yargıcın, taraflardan birine yemin ettirmesi. )


- TAHLÎF[Ar. < HALEF] ile TAHLÎF[Ar. < HALF | çoğ. TAHLÎFÂT]

( Birini kendi yerine bırakma. İLE Yemin ettirme, yemin verme, andiçme/andiçirilme.[RESM*İ TAHLÎF: Andiçme töreni.] )


- TAHRÎF[Ar. < HAREF] ile TAHRÎF[Ar. < HARF | çoğ. TAHRÎFÂT]

( Genç birine bunaklık isnâd etme. İLE Harflerin yerini değiştirme, bozma, kalem oynatma, değiştirme. | Bir tanımın anlamını değiştirme. )


- TAHRİF[Ar.] ile/değil/yerine/>< TÂDİL[Ar.]


- [ne yazık ki]
!TAHRİF[< HARF] ile/ve/<>/> !TAHRİB[< HARÂB]

( [ne yazık ki] Harflerin yerini değiştirme, bozma, kalem oynatma, değiştirme. | Bir tanımın anlamını değiştirme. İLE/VE/<>/> Yıkıp bozma. )


- TAHVÎF[Ar.] ile İNZÂR[Ar.]


- TÂİF[E][< TAVÂF] ile ...

( BÖLÜK, TAKIM, GÜRUH, FIRKA | TAVÂF EDEN, ETRAFINI DOLAŞAN, DÖNEN | TAYFA, GEMİ İŞÇİSİ | KAVİM, KABÎLE | ARABİSTAN'DA MEKKE YAKININDA BİR ŞEHİR )


- TAKDİR ile/ve/<> TALTİF


- TAKDİR ile/ve/||/<> TASARRUF


- TAKDİR ile/ve/||/<> TEBRİK ile/ve/||/<> TALTİF


- TAKI ile PANDANTİF[Fr.]

( ... İLE İnce bir zincirle boyna takılan değerli takı. )


- TAKSİM ile/ve/||/<>/> TASNİF ile/ve/||/<>/> TAKDİM

( Böl[ümle]mek. İLE/VE/||/<>/> Sınıflandırmak. İLE/VE/||/<>/> Sunmak. )


- TAKSİM ile/ve/||/<>/> TASNİF ile/ve/||/<>/> TERTİP

( Tüm tasnifler, aklîdir. Çünkü, doğada, tasnif[sınıflandırma] diye bir şey yoktur/olmaz. )


- TALTİF[Ar. < LÛTF çoğ. TALTÎFÂT] değil/yerine/= ÖDÜLLENDİRME

( LÛTUFLAR, İHSANLAR)] ile ABCDEF ( GÖNÜL OKŞAMA, GÖNLÜ HOŞ ETME ] YUMUŞATMA,YUMUŞATACAK BİR İLÂÇ KULLANMA ] RÜTBE, NİŞAN, MAAŞ ARTIRIMI GİBİ ŞEYLERLE SEVİNDİRME )


- TANIM, TARİF = TA'RÎF = DÉFINITION


- TANIM = TARİF = DEFINITION[İng., Alm.] = DÉFINITION[Fr.] = DEFINITIO[Lat.] = HOROS, HORISMOS[Yun.] = DEFINICIÓN[İsp.]


- TANIT = İSPAT = PROOF[İng.] = PREUVE[Fr.] = BEWEIS[Alm.] = PROBARE[Lat.] = PRUEBA[İsp.]


- TANSÎF[Ar. < NISF] ile TASNÎF[Ar. < SINIF | çoğ. TASNÎFÂT]

( Yarı yarıya bölme, iki eşit bölüme ayırma. İLE Sınıf sınıf, takım takım ayırma, sınıflama, bölümleme. | Eser ve kitap haline getirme. )


- TARAF" ile KARAKTER

( "SIDE" vs. CHARACTER )


- [ne yazık ki]
"TARAFTAR"" ile/ve/değil/yerine/||/<>/> KARŞICIL/MUHÂLİF[Ar.]


- TARGET :/yerine HEDEF


- TÂRİF[Ar.] değil/yerine/= TANIM


- TÂRİF[Ar.] ile TARÎF[Ar. < TURFA] ile TA'RÎF[Ar. < İRFÂN | çoğ. TA'RÎFÂT] ile TAHRÎF[Ar.]

( Yeni. İLE Az bulunan, nadir, zarif şey. | Etraflıca anlatma, bildirme. | Bir maddeyi tüm gerekli noktalarını içine alır biçimde bir ibâre ile anlatma. İLE ... )


- TARİF[Ar.] ile/ve/||/<> TASVİR[Ar.]

( Ne[< kavram.] İLE/VE/||/<> Nasıl[< bilim]. )

( DEFINITION vs./and/||/<> DESCRIPTION )


- TARİF ile TAVZİH


- TÂRİF ile/değil/||/<>/> ÂRİF

( Ârife, târif gerekmez. )


- TARİHİ PERSPEKTİF ile/ve MEDENİYET PERSPEKTİFİ ile/ve FELSEFE-BİLİM


- TASARRUF[< SARF] değil/yerine/= ARTIRIM | KULLANIM

( SAHİP OLMA | İDÂRE İLE KULLANMA, TUTUM, EKONOMİ | ARTIRMA, ARTIRILMA )


- TASARRUF ile/ve İHTİYÂR


- TASARRUF ile/ve/< TASADDUK


- TASAVVUF


- TASAVVUF

( 52.00 )


- TASAVVUF[< SÛF] ile ...

( GÖNLÜNÜ ALLAH SEVGİSİNE BAĞLAMA | SULH İLE ELE GEÇMEK | GÖLGELER İLMİ )


- TASAVVUF MANZÛMESİ ve MESNEVÎ-İ ŞERİF ve SU KASÎDESİ


- TASAVVUF ve/<> AHLÂK

( Tasavvufun ilk basamağı ahlâktır. )

( Tasavvuf, korku halini aşk ahlâkına dönüştürme uğraşıdır. )

( Kim ahlâkını temizlerse, o insandır. )

( İnsan varlığının tüm değeri ahlâkındadır. )

( Allah'a ait olanların toplamı. )

( TASAVVUF: Ahlâk mâbedinin bireysel inşâsı. )


- TASAVVUF ve ANADOLU BİLGELİĞİ


- TASAVVUF ve/=/||/<>/> BEREKET


- TASAVVUF ile/ve/||/<> DİN

( Tasavvuf, dinin estetik boyutudur. )


- TASAVVUF ile/ve/=/||/<>/< DİNİN EDİMSELLİĞİ


- TASAVVUF ile/ve/değil GNOSTİK ÖĞRETİLER

( [not] SUFISM vs./and/but GNOSTIC TEACHINGS )


- TASAVVUF ile/ve HAKİKAT

( Hakikatlerin deneyimlenmiş bilgisi. İLE/VE ... )


- TASAVVUF ve/<> HOŞGÖRÜ


- TASAVVUF ve/<> İNSAN

( Kim ahlâkını temizlerse, o insandır. )

( Akılla her şey bilinir de insan bilinmez. )

( BATI'DA: İnsan(/ben) sanatın tanrısı. VE/<> ( Kişinin varlığını, mahiyetini tarif edebilecek hiçbir örnek yoktur. )

( ... ve AHSEN-İ TAKVÎM: En güzel nizâm, tertip, şekil ve sûret. )

( SİN: İNSAN = 60 | ÂDEM - HAVVÂ = 60 )

( PHILON )


- TASAVVUF ile/ve İŞRAK


- TASAVVUF ve/<>/|| KADÎM BİLGELİK

( SUFISM and/<>/|| ANCIENT/ETERNAL WISDOM )


- TASAVVUF ile/ve LEDÜN

Bugün[15 Kasım 2025]
itibarı ile 1.201 başlık/FaRk ile birlikte,
1.201 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(5/6)