Bugün[24 Ekim 2025]
itibarı ile 2.906 başlık/FaRk ile birlikte,
2.906 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.


Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(2/13)


- [ne yazık ki]
!SABOTAJ[Fr.] ile !KOMPLO[Fr. COMPLOT] ile !KUMPAS/KOMPAS[Fr. COMPAS] ile !MANİPLE[Fr.]

( Baltalama. [Fransa'daki işçilerin, haklarını almak/savunmak üzere tepki olarak ayaklarındaki saboları[tahta ayakkabı], makinelerin içine atmasıyla] İLE Birine, bir kuruluşa karşı, toplu olarak alınan, gizli karar. | Topluca ve gizlice yürütülen herhangi bir tasar. İLE Dizicilerin, harfleri, satır durumuna getirirken, içine yerleştirdikleri ayarlanabilir demir yuva. | Gizli bir iş, düzen hazırlamak. İLE Telgraf imlerini göndermek için bir devredeki akımı kesmekte ya da yeniden vermekte kullanılan aygıt. | Roma ordusunda, 60 ya da 120 erden ibaret bölük. | Bazı papazların ayinlerde sol kolun bileğine yakın taktığı süslü şerit. )

( !SABOTAGE vs. !CONSPIRACY vs. !PLOT vs. !MANIPLE )


- [ne yazık ki]
!SAVAŞ ve/||/<>/>/< !YILDIRMA/TERÖR[Fr.]


- [ne yazık ki]
KÖTÜMSERLİK = BEDBİNLİK = PESSIMISM[İng.] = PESSIMISME[Fr.] = PESSIMISMUS[Alm.] = PESSIMUS[Lat.]


- [ne yazık ki]
MUHTEKİR[Ar.]/SPEKÜLATÖR[Fr.,İng] değil/yerine/= VURGUNCU


- [ne yazık ki]
TEHDİT ile ŞANTAJ[Fr. CHANTAGE]

( Gözdağı. İLE Herhangi bir çıkar sağlamak amacıyla bir kimseyi, kendiyle ilgili lekeleyici, gözden düşürücü bir haberi yayma ya da açığa çıkarma tehdidiyle korkutma. )


- | KARATE[Jp.] ile/ve/||/<> TEKVANDO[Korece] ile/ve/||/<> JUDO[Fr. < JIUJITSU(Jp.)] ile/ve/||/<> KUNGFU |
ile/ve/değil/yerine/||/<>/<
AIKIDO

( Ayak ve yumruk vuruşları üzerine kurulu, Japon kökenli bir dövüş yöntemi. İLE/VE/||/<> El ve kol vuruşlarından çok, ayak ve tekme tekniklerine önem veren, Uzak Doğu'ya özgü dövüş sanatı. İLE/VE/||/<> Jiujitsudan gelişmiş, tutmalara, fırlatmalara, hareketsiz bırakmalara dayanan, Japon kökenli silahsız yapılan dövüş sporu. İLE/VE/||/<> Kendini savunma temeline dayalı Çin kökenli spor.

İLE/VE/||/<>

Anatomi ve fizyoloji bilgisiyle saldırganın hareketini ve enerjisini kendine yansıtarak ve etkisiz duruma getirerek savunma bilgisi, felsefesi ve sporu.[AI-KI-DO: Evrensel enerjiyle uyumlanma yöntemi.] )


- 100 NUMARA değil 00

( Fransızca'da, "sans" ve "cent" sözcükleri, "san" diye okunur. Fransızca'yı iyi bilmeyen birinin/birilerinin zamanında "sans numero"yu numarasız ["sans" = -sız] değil de 100 olarak zannetmiş ve "çevirmiş" olmasından kaynaklanmıştır tuvaletlere yüz numara denilmesi.[Fransa'da, evlerin tüm odalarına [01, 02, 03 vb.] numara verilirdi. Tuvalet ise yaşanılan bir mekân olmaması ve hoş bir ortam olarak algılanmaması nedeniyle değer/numara vermeye uygun görülmediğinden dolayı "00" olarak numaralandırılmıştır.]

II. Dünya Savaşı sonrası da Amerikan kültürü ve deyimleri bizi çok etkilediğinden dolayı bu iki sıfır da kalktı onun yerine -"çok değerli bir tanımmış gibi"- WC kullanıldı. )

( İngilizce'de "tuvalet" anlamına gelen olan "loo"[ > 100] sözcüğünden geldiği de iddia edilmekle birlikte Fransızca "çeviriden" kaynaklanmış olduğu daha yüksek olasılıklıdır. )

( [ne pas] CENT NUMERO ! SANS NUMERO )


- A/AN[Yun.] ile/||/<> ANTİ[Yun.] ile/||/<> Bİ/BİS[Lat.] ile/||/<> DE/DES[Fr.] ile/||/<> DİS[Yun.] ile/||/<> EX[Lat.] ile/||/<> EXO[Lat.] ile/||/<> EPİ[Yun.] ile/||/<> FOS[Yun.] ile/||/<> GEO( >JEO)[Yun.] ile/||/<> HETER/O[Yun.] ile/||/<> HYPO(HİPO)[Yun.] ile/||/<> HYPER(HİPER) ile/||/<> HYDRO(HİDRO)[Yun.] ile/||/<> HOMO[Yun.] ile/||/<> İL/İN ile/||/<> İNTER[Lat.] ile/||/<> İZO[Yun.] ile/||/<> COZMO(KOZMO)[Yun.] ile/||/<> KONTRA[İt.] ile/||/<> KO/KOL/KOM/KON[Lat.] ile/||/<> MAKRO[Yun.] ile/||/<> MİKRO[Yun.] ile/||/<> MONO[Yun.] ile/||/<> NEO[Yun.] ile/||/<> OTO[Yun.] ile/||/<> PAN[Yun.] ile/||/<> PAR/PARA[Yun.] ile/||/<> POLİ[Yun.] ile/||/<> PRE[Fr.] ile/||/<> PRO[Yun.] ile/||/<> RE[Lat.] ile/||/<> SYN/SYM/SEM[Yun.] ile/||/<> SÜR[Lat.] ile/||/<> TELE[Yun.]

( ANTİ-...

- Antiaging/anti-aging: Genç kalma, yaşlanmayı önleme; yaşlanmayı önleyici.

- Antialerjik: Duyarca önleyici/giderici.

- Antidepresan: Çökkünlük giderici.

- Antidiüretik: Sidik/idrar kesici.

- Antidiyabetik: Şeker düşürücü.

- Antidot(e): Panzehir.

- Antiemetik: Kusma önleyici.

- Antienfeksiyöz/antienfektif: Bulaş önleyici/giderici.

- Anti-enflamatuvar: Yangı giderici.

- Antiflojistik: Yangı giderici.

- Antifungal: Mantar giderici/karşıtı.

- Antihelmintik: Solucan kıran/giderici.

- Antihemorajik: Kanama kesici/önleyici.

- Antihipertansif: Kan basıncı düşürücü.

- Antikoagülan: Pıhtı önleyici/çözücü.

- Antikodon: Karşıt şifre.

- Antikonsepsiyonel: Gebelik önleyici.

- Antikonvülzif: Nöbet önleyici.

- Antimalarial: Sıtma ilacı.

- Antimikotik: Mantar ilacı/karşıtı.

- Antineoplastik: Kanser ilacı.

- Antinevraljik: Sinir ağrısı dindirici.

- Antiparaziter: Asalak karşıtı/ilacı.

- Antipiretik: Ateş düşürücü.

- Antiproliferatif: Çoğalım önleyici.

- Antiprüritik: Kaşıntı giderici.

- Antisekretuvar: Salgı önleyici.

- Antisepsi: Arıtım, bulaş giderici.

- Antiseptik: Arıtkan, bulaş gideren.

- Antispazmodik: Kasılım çözücü.

- Antistres: Gerilim giderici/önleyici.

- Antite: Özgün durum.

- Antite morbid: Sayrılıklı özgün durum.

- Antitermik: Isı/sıcaklık düşürücü.

- Antitussif: Öksürük kesici/önleyici.

- Antivertijinöz: Baş dönmesi önleyici. )

( Yok/luk. [ametal | amorf | aritmik] [analjezi | anestezi | anonim]

İLE/||/<>

Karşıt. [antibiyotik | antipatik | antitez]

İLE/||/<>

Çift, tekrar. [binok | bisiklet]

İLE/||/<>

Olumsuzluk.[demode | deforme | deşifre]

İLE/||/<>

Olumsuzluk ve güçlük. [diskalifiye | dismorf | disfonksiyon]

İLE/||/<>

Dışı, dışında, ...-dan başka. [exporte | expresyonizm | expresyon]

İLE/||/<>

Dışarıdan, dıştan bakılınca. [exotermik | exotizm]

İLE/||/<>

Üzerinde. [epiderm | epigrafi]

İLE/||/<>

Işık, parıltı. [fosfat | fosfor]

İLE/||/<>

Yerle ilgili ön ek. [jeofizik | jeoloji/jeolog]

İLE/||/<>

Öteki, öbür, başka. [heterojen | heterozigot]

İLE/||/<>

Aşağı, alt, daha alt. [hipoderm | hipotenüs | hipotez]

İLE/||/<>

Üstünde, aşırı, yukarı, dışında. [hipertansiyon]

İLE/||/<>

Su, suyla ilgili. [hidrosefali | hidrografi | hidrojen]

İLE/||/<>

Eş, benzer. [homojen | homonim | homolog]

İLE/||/<>

-dan yoksun. [illegal] [indirekt | inorganik]

İLE/||/<>

Ara, arası. [internasyonal | interpol]

İLE/||/<>

Eşitlik. [izobar | izotop | izoterm]

İLE/||/<>

Evren. [kozmogami | kozmopolit | kozmoloji]

İLE/||/<>

Karşı, aksi yönde. [kontrast | kontgerilla | kontratak]

İLE/||/<>

Birlik, beraberlik. [koalisyon | koleksiyon | konferans

İLE/||/<>

Büyük, geniş. [makrosefal | makrostopi]

İLE/||/<>

Küçük. [mikrofilm | mikrometre | mikrofon]

İLE/||/<>

Bir, tek. [monarşi | monolog | monopol]

İLE/||/<>

Yeni. [neolitik]

İLE/||/<>

Kendi, kendiliğinden. [otobiyografi | otopsi | otokritik]

İLE/||/<>

Bütün, birlik. [panorama | pankreas]

İLE/||/<>

Boyunca, karşı, üstünde, yanında. [paragraf | paralel]

İLE/||/<>

Çok. [poliandri | poliklinik]

İLE/||/<>

İlk, önceki, birinci. [prefabrik | prematüre]

İLE/||/<>

İleride, önde. [prolog | prova | prototip]

İLE/||/<>

Yeniden, tekrar, geri döndürmek. [reaksiyon | redaktör]

İLE/||/<>

Birlikte. [simetri | senfoni | sempati]

İLE/||/<>

Süper, üstünlük. [sürmenaj]

İLE/||/<>

Uzak, ırak. [teleferik | telefon | telepati] )


- ABAJUR[Fr.] değil/yerine/= LAMBA SİPERİ, SİPERLİ/AYAKLI LAMBA


- ABAK[Fr. ABAQUE | Lat. ABACUS] ile ABAK

( Sütun başlıklarının üstüne gelen, genişçe ve dışa taşkın tabla, başlık tablası, mahmel. Abakus, sütunla baştaban ya da kenar üzengisi arasında, yastık görevi yapar. İLE Eski Türklerde, ölmüş ataların, yani abaların, tapılan suret ve heykelleri. Bir totem niteliğinde olan bu abaklar, çoğunlukla, bir direğin başına oyularak, evlerin ve çalardırın önüne dikilirdi. )


- ABAKÜS[Fr.] değil/yerine/= SAYIBONCUĞU (ÇÖRKÜ)


- ABATAJ[Fr.] değil/yerine/= KAZI[madencilik]


- ABAZİ[Yun.] ile/ve/||/<> ANANABAZİ[Fr.]

( Yürüyememe, yürüme yitimi. İLE/VE/||/<> Zaman zaman beliren yürüme yitimi. )


- ABERAN[Fr.] değil/yerine/= DOĞAL/BİLİNEN DURUMDAN UZAKLAŞAN, SAPKIN


- ABESLANG[Fr. < ABAISSE LANGUE] değil/yerine/= DİLBASAR


- ABİL[Fr.] değil/yerine/= ABİS[Fr.]

( Aşırılıkla kötü kullanma. İLE Okyanusların en derin yeri. )


- ABİYE[Fr.] değil/yerine/= ŞIK, SÜSLÜ, GÖSTERİŞLİ GİYİM BİÇİMİ


- ABLEFARİ[Fr.] değil/yerine/= GÖZ KAPAĞININ YOKLUĞU[DOĞUŞTAN/SONRADAN]


- ABNEY OLAYI ile/ve/||/<> ABNEY YASASI

( Işıklılığı ve baskın dalga boyu değişmez kılınmış bir renk uyartısının, arılığının değişmesi ile oluşan renk türü değişmesi. İLE/VE/||/<> A ve B gibi iki renk uyartısının, parıltıları birbirinin aynı olarak algılanıyorsa ve C ve D gibi iki renk uyartısının da parıltıları aynı algılanıyorsa, A ve C ile B ve D'nin toplamsal karışımlarının parıltıları da aynı olur.
[Abney yasasının geçerliliği, gözlem koşullarına büyük oranda bağlıdır.] )

( ABNEY PHENOMENON vs./and/||/<> ABNEY'S LAW )

( PHENOMENE OF ABNEY avec/et/||/<> LOI D'ABNEY )

( BEZOLD-ABNEY-PHANOMEN und/||/<> ABNEYSCHES GESETZ )


- ABORTİF[Fr.] değil/yerine/= GELİŞİMİNİ TAMAMLAMAYAN (BİTKİ/ÖRGEN) | NORMAL SÜRESİNİ TAMAMLAMADAN İYİLEŞEN HASTALIK


- ABREJE[Fr.] değil/yerine/= ORG KLAVYELERİNİ BAĞLAYAN DÜZENEK


- ABROMA[Fr.] değil/yerine/= ÇALI

( Lifleri çuval yapımında kullanılan çalı. )


- ABRÖVAJ[Fr.] değil/yerine/= ÇAPAK

( Madencilikte, bir döküm üzerinde oluşan maden ve kum karışımı çapak. )


- ABSORB/SİYON[Fr.] değil/yerine/= SOĞURUM

( ABSORBE: Emilmiş, soğurulmuş. )


- ABULİ[Fr.] değil/yerine/= İSTENÇ/İRÂDE YİTİMİ


- ACAYİPLİK ile/ve/<> ACAYİPLİK KORUNUMU

( Hadronların taşıdığı yük sayısı. | Taneciklerin çok çabuk oluşumuyla [güçlü etkileşme] çok yavaş bozunması [zayıf etkileşme] arasında görülen dengesizlik. İLE/VE/<> Zayıf etkileşimlerle ihlâl edilen yalıtılmış bir düzendeki hadronların, acayiplik sayılarının toplamının sabit olması. )

( STRANGENESS vs./and/<> STRANGENESS CONSERVATION )

( L'ÉRANGETÉ avec/et/<> LA CONSERVATION DE L'ÉRANGETÉ )

( STRANGENESS mit/und/<> STRANGENEßERHALTUNG )


- AÇGÖZLÜLÜK = TAMAH = AVARICE[İng.] = AVARICE/AVIDITÉ[Fr.]


- ACI = PAIN[İng.] = TRISTESE[Fr.] = UNLUST[Alm.] = TRISTITIA[Lat.]


- AÇI ile/ve PARALAKS[Fr. < Yun. PARALLAX]

( ... İLE/VE Biri, yerkürenin merkezinden, öbürü, yeryüzünde bulunan bir kişinin gözünden çıkan iki doğrunun, bir gökcisminin merkezinde birleşerek oluşturdukları düşünülen açı. )

( ANGLE vs./and PARALLAX )


- AÇIK SEÇİK = CLEAR-CUT, CLEAR AND DISTINCT[İng.] = CLAIR(E) ET DISTINCT(E)[Fr.] = KLAR/DISTINCTEKLARE UND DEUTLICH(E)[Alm.] = CHIARO E DISTINTO[İt.] = CLARO Y DISTINTO[İsp.] = CLARUS/CLARE ET DISTINCTUS[Lat.] = SAF?S[Yun.] = VÂZIH VE MÜTEMÂYİZ[Ar., Fars.] = KLAAR EN DUIDELIJK[Felm.]


- AÇIKLAMA = İZÂH/AT, TAFSİLÂT, BEYÂN = EXPLANATION[İng.] = EXPLICATION[Fr.] = ERKLÄRUNG[Alm.] = SPIEGAZIONE[İt.] = EXPLICACIÓN[İsp.] = EXPLENATIO[Lat.] = HO EKS?G?SIS[Yun.] = İZÂH, BEYÂN[Ar.] = BEYÂNKÂRÎ(far.) = VERKLARING[Felm.]


- ACIMA = PITY/COMMISERATION[İng.] = COMMISÉRATION[Fr.] = MITLEID[Alm.] = COMMISERATIO[Lat.]


- ACYO[İt. AGGIO] ile ACYOTAJ[Fr.]/DEĞER FARKI

( Herhangi bir paranın, gerçek değeriyle, sürüm değeri arasında ya da bir ticaret senedinin üzerinde, yazılı miktar ile indirimden sonraki tutarı arsında beliren fark. | Bir ticaret senedinin yenilenmesinde alınan komisyon. | Bankaların senetli kredi işlemlerinde yaptığı tahsilat. İLE Devlet tahvilleri, kambiyo ve menkul değerler üzerine yapılan spekülatif işlemler. )


- ADÂLET = JUSTICE[İng., Fr.] = IUSTITIA[Lat.] = GERECHTIGKEIT[Alm.] = DIKAIOSYNE[Yun.] = JUSTICIA[İsp.]


- ADAPTÖR/ADAPTOR[İng./Fr. ADAPTEUR] değil/yerine UYARLAYICI/UYARLAÇ/UYARGAÇ

( Bir aracın çapları birbirinden farklı olan parçalarından birini ötekine geçirebilmek için yararlanılan bağlayıcı. | Aracın kullanabileceği düzeye göre elektrik akımını ayarlayan araç, uyarlayıcı. )


- ADDISON[Fr.] değil/yerine/= BÖBREK ÜSTÜ BEZİ SALGI YETERSİZLİĞİ HASTALIĞI


- ADENEKTOMİ[Fr.] değil/yerine/= BİR/KAÇ LENF BEZİNİN AMELİYATLA ÇIKARILMASI


- ADENİN[Fr.] ile ADENİT[Yun.]

( Pankreastan çıkarılan, çay özünde de bulunan bir nesne. İLE Lenf düğümleri yangısı. )


- ADENOM[Yun.] ile ADENOPATİ[Fr.] ile ADENOİT[Fr.]

( Kansere dönüşmeyen zararsız ur. İLE Lenf bezlerinin her türlü hastalığı/bozukluğu. İLE Adenom görüntüsünde olan. )


- ÂDET = CUSTOM[İng.] = COUTUME[Fr.] = BRAUCH[Alm.] = ABITUDINE[İt.] = COSTUMBRE[İsp.]


- ADİAFOREZ[Fr.] değil/yerine/= TERLEME YETERSİZLİĞİ/YOKLUĞU


- ADİNAMİ[Fr.]/ADYNAMIA[İng.] değil/yerine/= KAS ZAYIFLIĞI/GÜÇSÜZLÜK


- ADİPOSİR[Fr.] ile ADİPOZ[Fr.]

( Kadavraların çürümesi sırasında lipitlerin bozulması sonucu ortaya çıkan amonyaklı sabun. İLE Yağ dokusu. | Göze dokusunun aşırı yağ yüklenmesiyle belirgin sayrılıklı durum. )


- ADİPSİ[Fr.] değil/yerine/= SUSAMA DUYUSUNUN AZALMASI/YOK OLMASI


- ADİSYON[Fr./İng. ADDITION] değil/yerine/= TOPLAMA | HESAP FİŞİ/PUSULASI


- ADİYABATİK[Fr.] değil/yerine/= ISI İLETMEYEN


- ADJEKTİF[Fr.] değil/yerine/= BİR KUMAŞA ANCAK BAŞKA NESNELERDEN YARARLANARAK VERİLEBİLEN RENKLER | ÖNAD/SIFAT


- ADRENALİN[İt./Fr. ADRENALINE]/EPİNEFRİN ile/değil/yerine ENDORFİN

( Hekimlikte damarları daraltma, bronşları açma, kanamaları kesme vb. amaçlarla kullanılan, kan şekerinin yükselmesine yol açan böbrek üstü bezlerinin salgısı. İLE/DEĞİL/YERİNE Mutluluk salgısı/hormonu. )

( Hekimlikte damarları daraltma, bronşları açma, kanamaları kesme vb. amaçlarla kullanılan, kan şekerinin yükselmesine yol açan böbrek üstü bezlerinin salgısı. İLE/DEĞİL/YERİNE Mutluluk salgısı/hormonu. )


- ADULER[Fr.] değil/yerine/= AYTAŞI


- ADVENTICE[Fr.] değil/yerine/= SONRADAN VE DIŞARININ ETKİSİYLE OLUŞAN


- AEROAMBOLİZM[Fr.] değil/yerine/= DOKU VE DAMARLARDA BAĞIMSIZ GAZ KABARCIKLARININ BULUNMASI


- AEROBİ[Fr.] ile AERODİN[Fr.] ile AERODİNAMİK[Fr.]

( Hava ya da oksijen bulunan yerlerde gelişebilen mikro organizma. İLE Aerodinamik güçlerle havada tutulan her türlü uçar araç. İLE Gazların devinimini inceleyen fizik dalı. )


- AERODROM[Fr.] değil/yerine/= UÇAKLARIN İNİP KALKTIĞI YER, HAVA ALANI


- AEROFAJİ[Fr.] değil/yerine/= HAVA YUTMA


- AEROFİT[Fr.] değil/yerine/= TÜMÜYLE HAVADA YAŞAYAN BİTKİLER


- AEROGASTRİ[Fr.] değil/yerine/= MİDEDE HAVA BULUNMASI VE GERİLİM YARATMASI


- AEROGLİSÖR[Fr.] değil/yerine/= HAVA YASTIKLI KARA YA DA DENİZ TAŞITI


- AEROGRAF[Fr.] İLE AEROGRAFİ[Yun.]

( Hava basınçlı boya püskürtme tabancası. İLE Basınç, nem ve sıcaklık gibi olguların özelliklerini inceleyen bilim dalı. )


- AEROGRAM[Fr.] değil/yerine/= HAVA MEKTUBU


- AEROKLASÖR[Fr.] değil/yerine/= TOZ AYIRICI


- AEROKOLİ[Fr.] değil/yerine/= GAZ BİRİKİMİ

( Gerginliğe yol açacak kadar aşırı gaz birikimi. )


- AEROLİK[Fr.] ile AEROLİT[Fr.]

( Sıkıştırılmış havanın borulardaki akışını inceleyen bilim dalı. İLE Özellikle silikattan oluşmuş bir tür göktaşı. )


- AEROLOJİ[Fr.] ile AEROLOJİK[Fr.]

( Yeryüzü engebelerinin etkisi dışındaki atmosferi inceleyen bilim dalı. İLE Atmosfer koşulları ile ilgili. )


- AEROMETRE[Yun.] ile AERONOMİ[Fr.]

( Hava ölçer. İLE Gezegenlerin atmosfer özelliklerini koşullandıran fiziksel ve kimyasal olayları incleyen bilim dalı. )


- AEROPLAN[Fr.] değil/yerine/= UÇAK


- AEROSEL[Fr.] değil/yerine/= BOYUNDA GİZLİ UR


- AEROSİT[Yun.] ile AKONDRİT[Fr.]

( Göktaşı. İLE Kumsuz göktaşı. )


- AEROSKOP[Fr.] değil/yerine/= HAVADAKİ TOZUN ÖLÇÜSÜNÜ SAĞLAYAN ARAÇ


- AEROSOL[Fr.] değil/yerine/= HAVADAKİ TOZUN ÖLÇÜSÜNÜ SAĞLAYAN ARAÇ


- AEROSONDAJ[Fr.] değil/yerine/= YÜKSEK ATMOSFER TABAKASININ BALONLARLA İNCELENMESİ


- AEROSTAT[Fr.] değil/yerine/= BALON


- AEROSTATİK[Fr.] değil/yerine/= DİNGİN DURUMDA BULUNAN HAVA VE GAZLARIN DENGELERİYLE İLGİLİ YASALARI İNCELEYEN FİZİK DALI


- AEROTEKNİK[Fr.] değil/yerine/= HAVADA YER DEĞİŞTİREN NESNELERİ İNCELEMEYİ KONU EDİNEN TEKNİK


- AEROTERAPİ[Fr.] ile AEROTERMOTERAPİ[Fr.]

( Hava ile sağaltım, hava kürü. İLE Gövdeye sıcak hava gönderilerek yapılan sağaltım. )


- AFAK[Fr.] ile/ve/||/<>/> AFAKİ[Fr.]

( Göz merceği olmayan göz. İLE/VE/||/<>/> Göz merceği yokluğu. )


- AFEKT[Fr.] değil/yerine/= İLK DUYUM SARSINTISI


- AFEREZ[Fr.] ile AFEREZ

( Sözcük başındaki bir sesin düşmesi, ön ses düşüm. İLE Kan/aferez bağışı. )


- AFERİST[Fr.] değil/yerine/= VURGUNCU, ÇIKARCI, DALAVERECİ


- AFİNİTE[Fr.] değil/yerine/= İLGİ, BAĞ | DÜZLEMDE NOKTASAL DÖNÜŞÜM BİÇİMİ[MATEMATİK]


- AFİRMASYON[Fr.] değil/yerine/= KESİNLEME


- AFİŞ[Fr.] ile AFİŞE[Fr.]

( Resimli duvar ilanı. İLE Görülür durumu getirme. )


- AFİTAL[Fr.] değil/yerine/= BİTKİSİZ


- AFONİ[Yun.] ile AFTONJİ[Fr.]

( Ses yitimi. İLE Ses çıkarma yetisinin kaybolması. )


- AFOROZ[Yun.]["AFAROZ" değil!] ile/ve/değil/||/<>/< REFÜZE[İng./Fr. REFUSE] (ETMEK/OLMAK)

( Hristiyanlıkta kilise tarafından verilen topluluktan kovma cezası. | Dışlamak, darılmak, konuşmamak. Darılıp biriyle konuşmama, ilgiyi kesip kendinden uzaklaştırma. | Birini sergilediği olumsuz eylemleri nedeniyle toplum ya da bir topluluktan dışlama. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Reddetmek, geri çevirmek, kabul etmemek. )


- AFRO[Fr.] ile AFRO[İng.]

( Kıvırcık saç. İLE Afrika kökenli. )


- AFT[Yun./Fr. APHTE] ile/ve/||/<> AĞIZ YARALARI

( Vitamin eksikliğinden ya da alerjiden kaynaklanan ağız yaraları. | Ağız mukozasında görülen ufak, kirli sarı lekeler. )


- AFYON ile/||/<>/> KODEİN[Fr. < CODEINE]

( ... İLE/||/<>/> Afyondan elde edilen, öksürük ve ağrı kesmeye yarayan bir alkaloit. )


- AG[G]LÜTİNASYON ile/||/<> AG[G]LÜTİNİN[Fr. AGGLUTININE]

( Kümeleşim. İLE/||/<> Kümeleştirici. | Serumda oluşan ve pıhtılaşmaya neden olan antikor. )


- AĞABEY/ABİ ile/değil ABİ[Fr.]

( ... İLE/DEĞİL Toplantılarda giyilen, kara, uzun ceketinin ön tarafı kesik tören giysisi. )


- AĞAÇ SAKIZI/REÇİNE[Yun.]/BALSAM[Fr.] ile AKAMBER["AKAMBAR" değil]

( Bazı bitkilerde, özellikle çamlarda oluşan, katı ya da yarı akışkan organik salgı nesnesi. | Sonsuz polimerleşme ile elde edilen, büyük moleküllü yapay nesne. İLE Sıcak ülkelerde yetişen bir ağaçtan elde edilen katı, güzel kokulu reçine. )


- AĞAÇ ile ACI AĞAÇ/KAVASYA[Fr. < QUASSIA]

( ... İLE Sedef otugillerden, sıcak ülkelerde yetişen, kabuğu ve odunu hekimlikte kullanılan küçük bir ağaç. )

( ... cum QUASSIA AMARA )


- AGAT[Fr.] değil/yerine/= AKİK [DEĞERLİ TAŞ]


- AGENEZİ[Fr.] değil/yerine/= EMBRİYON GELİŞİMİ SIRASINDA BİR ÖRGENİN OLUŞMAMASI


- AĞIRBAŞLILIK/AYIKLIK = SOBRIETY[İng.] = SOBRIÉTÉ[Fr.] = NÜCHTERNHEIT[Alm.] = SOBRIEATAS[Lat.]


- AGLOS[Yun.] ile AGLOSİ[Fr.]

( Doğuştan, ağzında dili olmayan. İLE Dilin, doğuştan yokluğu. )


- AGNOSİ[Fr. < AGNOSIE] değil/yerine/= TANISIZLIK


- AGÖZİ[Fr.] değil/yerine/= TATMA DUYUSUNUN BELİRGİN ÖLÇÜDE AZALMASI


- AGRAFAJ[Fr.] değil/yerine/= AGRAF YARDIMIYLA HIZLI DİKİŞ YÖNTEMİ[CERRAHİ]


- AGRAFİ[Yun.] değil/yerine/= AGRAMATİZM[Fr.]

( Yazma yitimi. İLE Sözcük ve tümcelerin, dilbilgisine uygun olarak kurulamaması. | Sözcüklerde bazı harflerin atlanması biçiminde beliren söyleyiş/telâffuz bozukluğu. )


- AGRAFİ/AGRAPHIA[İng.]/AGRAPHIE[Fr.] değil/yerine/= YAZAMAMAZLIK, YAZMA YİTİMİ


- AGRAJE[Fr.] değil/yerine/= ÖĞRETİM ÜYELİĞİNE ATANMIŞ KİŞİ


- AGRANDİSMAN[Fr.] ile AGRANDİSÖR[Fr.]

( Resim ya da fotoğraf büyütme. İLE Resim ya da fotoğraf büyütücü araç. )


- AGREGA[Lat.] ile AGREGASYON[Fr.]

( Harç ve betondaki âtıl bileşenlerin tümü. İLE Agraje olmak için geçirilen sınav. )


- AGREGAT ile/ve/||/<> ANAGRAM[Fr.]

( Psişik içerik. İLE/VE/||/<> ... | Bir sözcükteki harflerin yerleri değiştirilerek elde edilen sözcük. )


- AGREMAN[Fr.] değil/yerine/= UYGUNLUK, ANTLAŞMA


- AGROMEGALİ/AKROMEGALİ[Fr.] değil/yerine/= GÖVDE ÖRGENLERİNİN DÜZENSİZ OLARAK BÜYÜMESİ/UZAMASI | ELLERDE, AYAKLARDA VE BAŞTA GÖRÜLEN AŞIRI BÜYÜME


- AGRONOM[Fr.] ile AGRONOMİ[Fr.] ile AGRONOMETRİ[Fr.]

( Tarımcılık uzmanı. İLE Tarım bilimi. İLE Toprağın verim gücünü ölçen bilim dalı. )


- AJANDA[Fr. < AGENDA] değil/yerine/= ANDAÇ

( Gerekli notların unutulmaması için yazıldığı takvimli defter. )


- AJİTASYON[Fr.] ile AJİTE[Fr.]["ACİTE/ACITE" değil!]

( Sürekli ve tutarsız hareketler. İLE Sürekli ve tutarsız davranışları olan kişi. )


- AJİTASYON[Fr./İng. < AGITATION]["ACITASYON" değil!] değil/yerine/= KIŞKIRTMA/KIŞKIRTI/KÖRÜKLEME ÇALKALAMA | ÇIRPINTI | DUYGU SÖMÜRÜSÜ | HUZURSUZLUK | ÇALKALAMA


- AJİTASYON[Fr./İng. < AGITATION] ile ANAFİLAKSİ[Fr. < ANAPHYLAXIE]

( Kışkırtma, kışkırtı, körükleme, çırpıntı, çalkalama, duygu sömürüsü. | Sürekli ve tutarsız hareketler. İLE Aşırı duyarlılık/tepki. )


- AJUR[Fr.] değil/yerine/= GÖZENEKLİ MOTİF


- AKADEMİ = ACADEMY[İng.] = ACADÉMIE[Fr.] = AKADEMIE[Alm.] = ACADEMIA[İsp.]


- AKAJU[Por. < Fr. < ACAJOU] değil/yerine/= MAUN[Amerika yerlilerinin dilinden]

( Maun. | Maundan yapılmış. | Maun renginde olan. )


- AKALAZİ[Fr.] değil/yerine/= SİNDİRİM BORUSUNDAKİ BİR BÖLÜMÜN, ÖTEKİ BÖLÜMLERLE UYUŞAMAMASI


- AKANTOLİZ[Fr.] ile AKANTOZ[Fr.] ile AKANTOSİTOZ[Fr.]

( Deri dokusu bozukluğu. İLE Üst deride bir katmanın kalınlaşması. İLE Alyuvarların yapısal bozukluğu. )


- AKATAFAZİ[Fr.] değil/yerine/= PARAFAZİ/PARAPHASIA[İng.] değil/yerine/= SİNTAKTİK AFAZİ/SYNTACTIC APHASIA[İng.]

( Sözsel anlatım bozukluğu. İLE Sözcük bulma güçlüğü. İLE Sözdizimsel dil yitimi. )


- AKELALİ[Fr.] değil/yerine/= BEBEĞİN BAŞSIZ DOĞMASI


- AKİFER[Fr.] değil/yerine/= POMPALI KUYULARI BESLEYECEK JEOLOJİK YAPI


- AKİLEN[Fr.] değil/yerine/= KARTAL BURUN


- AKIM ile/ve/<> REOSTA[Fr.]

( ... İLE/VE/<> Elektrik akımının yeğinliğini azaltıp çoğaltmaya yarayan aygıt. )


- AKİNEZİ[Yun.] ile AKİNETİK[Fr.]

( Parkinson sendromunun belirtileri. İLE Akinezi hastalığına tutulmuş olan. )


- AKIŞKANLAR DİNAMİĞİ ile/ve/<> AKIŞKANLAR MEKANİĞİ

( Mekâniğin, akışkanların ve gazların hareketleriyle ilgili dalı. İLE/VE/<> Akışkanların, durgun ya da hareket halindeki denge, basınç, hız, ivme, sıkışma ve genleşmelerini inceleyen bilim dalı. )

( FLUID DYNAMICS vs./and/<> FLUID MECHANICS )

( DYNAMIQUE DES FLUIDES avec/et/<> MÉCANIQUE DES FLUIDES )

( STRÖMUNGSLEHRE mit/und/<> STRÖMUNGSMECHANIK )


- AKİT'TE, DEĞİŞMEZLİK(İSTİMRAR):
SÜREKLİ ile/<> GEÇİCİ ile/<> GÖRÜNMEZ BİR BOZULMA NEDENİ İÇEREN

( CONSTANCE HERPETUELLE avec/<> CONSTANCE TEMPORAIRE avec/<> CONSTANCE CONTENANT UNE CAUSE LATENTE )


- AKOLİ[Fr.] ile AKOLİOZ[Fr.]

( Karaciğerin, safra salgısını durdurması. İLE Mantarların neden olduğu bir deri sayrılığı. )


- AKOMODASYON[Fr.] değil/yerine/= UYUM


- AKOMPANYA[Fr.] ile AKOMPANYATÖR[Fr.]

( Eşlik etme. İLE Müzikte eşlikçi. )


- AKONT[Fr. < ACOMPTE] değil/yerine/= KISMÎ ÖDEME

( Bir borca karşılık, hesabı daha sonra görülmek üzere yapılan kısmî ödeme. )


- AKONT[Fr.] değil/yerine/= BİR BÖLÜM ÖDEME


- AKORDE[Fr.] değil/yerine/= ÖNERİLEN KREDİ

( Bir banka şubesinin, bir müşterisi için önerdiği, genel müdürlükçe de kabul edilen kredi. )


- AKORDEON[Fr. < ACCORDEON] ile/ve/||/<> BANDENEON

( Dikey. İLE/VE Kare/küp biçiminde. )

( Omuza asılır. İLE/VE Elde tutulur. )

( Üstündeki düğmelere ya da tuşlara basarak metal dilcikleri titretme yolu ile çalınan körüklü, elde taşınabilir bir çalgı. | Kumaşlarda makine ile yapılmış kırma. İLE/VE/||/<> ... )


- AKORİ[Fr.] değil/yerine/= GÖZ BEBEĞİNİN DOĞUŞTAN BULUNMAMASI


- AKORT[Fr. < ACCORD/ACORDA(İt.)] ile ARPEJ[İt. < Fr. | ARPEGE]

( Bir çalgıda, doğru ses vermesi için yapılan ayar, düzen/leme. | Uyumu sağlayan seslerin birleşmesi. | Uyum, uyumluluk. İLE Bir akort oluşturan seslerin, birbiri ardından çalınması. )


- AKOSMİZM[Fr.] değil/yerine/= DÜNYAYI REDDETME


- AKR[Fr.] değil/yerine/= EKİLİ TOPRAK YÜZEY ÖLÇÜSÜ BİRİMİ


- AKREMAYER[Fr.] ile LOKOMOTİF[FR. < LOCOMOTIVE]

( Dağa tırmanmakta kullanılan, tekerlekleri dişli lokomotif. İLE Tren vagonlarını çeken, tekerlekli, buharlı, elektrikli, termik motorlu ya da sıkıştırılmış havalı makine. )


- AKREP ile/ve/||/<>/< YELKOVAN

( Saati gösterir. İLE/VE/||/<>/< Dakikaları gösterir. )

( HOUR-HAND vs./and/||/<>/< MINUTE-HAND )

( GRANDE AIGUILLE avec/et/||/<>/< PETITE AIGUILLE )


- AKRİLİK[Fr.] ile AKRİLİK[Fr.]

( Tekstilde kullanılan lif iplik. İLE Bir boya çeşidi. )


- AKRİNİ[Fr.] değil/yerine/= BEZ SALGISININ YOKLUĞU


- AKRODİNİ[Fr.] değil/yerine/= NEDENİ BELİRSİZ ÇOCUK SAYRILIĞI


- AKROFOBİ[Fr.] değil/yerine/= YÜKSEKLİK KAYGISI


- AKROLİT[Fr.] değil/yerine/= UCLARI TAŞ YA DA MERMER, TAHTA HEYKEL


- AKROMATİK[Fr.] değil/yerine/= EŞYANIN GÖRÜNTÜLERİNİ YANAR DÖNER PARÇALAR OLMADAN GÖSTEREN OPTİK DÜZEN/EK


- AKROMATİN[Yun.] ile AKROMATİZM[Fr.] ile AKROMATOPSİ[Fr.] ile AKROMAZİ[Fr.]

( Göze çekirdeğinin, ince ipliklerden yapılmış kromatinle boyanmamış kromozomları oluşturan parçası. İLE Mercek yoluyla elde edilen görüntünün yanındaki renklerin ortadan kaldırılması. İLE Renkleri ayıramama sayrılığı. İLE Derinin rengini yitirmesi, gözelerin renk tutmaması. )


- AKROMEGALİ[Fr.] değil/yerine/= ELLERDE, AYAKLARDA VE BAŞTA GÖRÜLEN AŞIRI BÜYÜME


- AKROMİ[Fr.] değil/yerine/= DERİNİN RENKSİZLEŞMESİ SAYRILIĞI


- AKROPATİ[Fr.] değil/yerine/= EL VE AYAK UCLARINDAKİ SAYRILIKLAR


- AKROSEFALİ[Fr.] değil/yerine/= KAFATASI BİÇİM BOZUKLUĞU


- AKROTER[Fr.] değil/yerine/= TABAN | TRABZANDA AYAKLIK BİÇİMİNDE SAĞLAMLAŞTIRMA ÖĞESİ | TABANDAKİ ÇIKINTILI BEZEME [MİMARLIK]


- AKS-ÜL-AMEL/TEAMÜL[Ar.]/REAKSİYON[Fr./İng. < REACTION] değil/yerine/= TEPKİ/TEPKİME

( Birbirini etkileyen nesneler arasında ortaya çıkan durum. )


- AKS[Fr. < AXE] değil/yerine/= DİNGİL


- AKSE[Fr.] değil/yerine/= SAYRILIK NÖBETİ


- AKSELEROMETRE[Fr.] değil/yerine/= İVMEÖLÇER


- AKSEPTANS[Fr./İng. < ACCEPTANCE] değil/yerine/= ONAMA/KABUL (BELGESİ)

( Yabancı ülkelerde okuyacak öğrenciler için gönderilen kabul belgesi. | Poliçelerin üzerine "kabulümdür" biçiminde yazılarak altı imzalanan açıklama. )


- AKSESUAR/ACCESSOIRE[Fr.]/ACCESSORY[İng.] değil/yerine/= EK/DONATIMLIK/TAMAMLAYICI ÖĞE


- AKSİYON[Fr./İng. < ACTION] değil/yerine/= EYLEM | HİSSE SENEDİ

( Bir kuvvetin, nesnel bir etkenin, bir düşüncenin ortaya çıkması. | İnsan etkinliğinin ya da iradesinin açığa çıkması. | Hareket, iş. | Sermayenin belirli bir bölümü. | Hisse senedi. [AKSİYONER: Hissedar.] | Bir oyuncunun, sahne üzerindeki hareketi. | Oyunun temasını geliştiren başlıca olay, öykü, gelişim. )


- AKSON[Fr. AXONE < Yun.] ile/ve/||/<> DALLANTI/DENDRİT[Yun. < DENDRON: Ağaç.] ile/ve/||/<> SİNİR KAVŞAĞI/SİNAPS[İng. < SYNAPSE]

( Her bir sinir gözesinde 10.000'e kadar dendrit olabilir fakat sadece bir akson vardır. İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> Akson ve dendritler arasındaki sinirsel iletilerin gerçekleştiği yerler. )

( İnsan beyninde yaklaşık 5.000.000 km. akson, 1 katrilyon sinaps vardır. )

( Akson, küçük bir nöron hücresinden binlerce kat daha uzun olabilir. [Bazı kişilerde aksonların uzunluğu 1.5 metreyi bulabilmektedir.] [Zürafalarda bulunan en uzun akson 4.5 metre uzunluğundadır.] )

( Sinir gözelerinin uyarımını ileten plazma uzantısı. İLE/VE/||/<> Sinir gözesinin öteki sinir gözesinden alınan elektrokimyasal uyartının ve verinin gövdeye iletilmesini sağlayan, kısa, dal benzeri yapılar. İLE/VE/||/<> Sinir gözelerinin öteki sinir gözelerine, kas ya da salgı bezleri gibi sinir gözesi olmayan gözelere iletim olanağı tanıyan özelleşmiş bağlantı noktaları. İki sinir gözesi arasındaki iletişim bölgesi. )


- AKT[Fr.] değil/yerine/= PERDE [TİYATRO] | EDİM [FELSEFE]


- AKTİN[Lat.] ile AKTİNİK[Fr.] ile AKTİNİT[Yun.]

( Gözenin lifli yapısında bulunan kasılgan protein. İLE Çeşitli nesnelerde kimyasal etki oluşturan ışınım. İLE Radyoaktiflerin genel adı. )


- AKTİNODERMATOZ[Fr.] ile AKTİNOGRAF[Fr.] ile AKTİNOLOJİ[FR./İNG.] ile AKTİNOMETRE[Fr.] ile AKTİNOMETRİ[Fr.] ile AKTİNOSKOPİ[Fr.] ile AKTİNOTERAPİ[Fr.] ile AKTİNOTROPİZM[Fr.] ile AKTİNYUM[Yun.]

( Güneş ışınları etkisiyle oluşan bir deri sayrılığı. İLE Kaydedici ışınım ölçer. İLE Güneş ışınlarının insan gövdesindeki etkilerini inceleyen bilim dalı. İLE Işınım ölçer. İLE Işınım ölçümü. İLE Karanlık bir odada, ışık kaynağı ile aydınlatılan örgenlerin saydamlığının incelenmesi. İLE Mor ötesi ışınların sağaltım amacıyla kullanılması. İLE Bitkilerin tek yönden gelen ışık etkisiyle o yana doğru büyümesi. İLE Radyoaktif bir öğe. )


- AKTOGRAF[Fr.] değil/yerine/= BİREYİN DAVRANIŞ ETKİNLİĞİNİN ZAMAN İÇİNDEKİ DAĞILIMINI ÖLÇMEYE YARAYAN DÜZENEK


- AKTÖRE = AHLÂK = MORALS[İng.] = MORALE[Fr.] = MORALE[Alm.] = MORALIDAD[İsp.]


- AKTUALİZM[Fr.] değil/yerine/= GEÇMİŞ DEVİRLER JEOLOJİSİNİ, ZAMANIMIZDAKİ OLAYLARIN İNCELENMESİNE DAYANARAK AÇIKLAYAN JEOLOJİ KOLU


- AKTÜER[Fr.] değil/yerine/= AKTÜARYA[Fr.]

( Olasılık ve istatistik hesapları toplumsal öngörülere, parasal konulara ve sigorta işlerine uygulayan sigorta uzmanı. İLE/VE/||/<>/> Aktüerin işlevi. )


- AKÜMÜLASYON[Fr.] değil/yerine/= AKÜMÜLASYON[Fr.]

( Birikim, yığılma. İLE Akım toplar. )


- AKUPLE[Fr.] değil/yerine/= İKİ MAKİNA YA DA BİRKAÇ ELEKTRİK ARACININ BİRBİRİNE BAĞLANMASI


- AKUSMİ[Fr.] değil/yerine/= AKUSMATİK[Yun.]

( Seslerin doğru olarak algılanmasını engelleyen işitme sanrısı. İLE Dinleyicinin ses kaynağını göremeyeceği biçimde düzenlenmiş olan. )


- AKUŞÖR[Fr.] değil/yerine/= DOĞUM UZMANI, ERKEK EBE


- AKUSTAT[Fr.] değil/yerine/= SU ISI DENETİRİ


- AKUSTİK[Fr./İng. < ACOUSTIC] değil/yerine/= YANKILANIM | YANKIBİLİM | İŞİTSEL, İŞİTME (YLE İLGİLİ) | SESBİLİM | SESSEL

( Sesin üretimini, denetimini, aktarımını ve etkilerini konu alan fizik kolu. | Kapalı bir yerde seslerin dağılımı. )


- AKVAREL[Fr.] değil/yerine/= SULUBOYA RESİM


- ALABASTRİT[Fr.] değil/yerine/= ALÇITAŞLI KAYMAKTAŞI


- ALABROS[Fr.] ile ALAGARSON[Fr.]

( Bir çeşit kısa saç traşı. İLE Kısa kesilmiş kadın saçı. )


- ALAFRANGA[Fr.] ile ALAFRANSEZ[Fr.] ile ALAGREK[Fr.] ile ALAJAPONE[Fr.] ile ALAMAROKEN[Fr.] ile ALAMERİKAN[Fr.] ile ALANGLEZ[Fr.] ile ALARUS[Fr.] ile ALATURKA[Fr.]

( Avrupa biçimi. İLE Fransız biçimi. İLE Yunan biçimi. İLE Japon biçimi. İLE Fas biçimi. İLE Amerika biçimi. İLE İngiliz biçimi. İLE Rus biçimi. İLE Türk biçimi. )


- ALAKART[Fr.] değil/yerine/= SEÇİMLİ YEMEK

( Lokantada yemek dizininden seçilen yemek. )


- ALAKRİT[Fr.] değil/yerine/= İÇİNE TUNGSTEN VE KARBON DA KATILAN KOBALT VE KROM KARIŞIMI


- ALAMİNÜT[Fr. < A LA MINUTE] değil/yerine/= ÇARÇABUK, ANINDA


- ALAMİNÜT[Fr.] değil/yerine/= ÇABUK, ANINDA | KOLAY VE ÇABUK YAPILAN YEMEK


- ALAMOD[Fr.] değil/yerine/= MODAYA UYGUN


- ALAVALTER[Fr.] değil/yerine/= BİR TÜR KRAVAT BAĞLAMA


- ALAVİREJ[Fr.] değil/yerine/= MERYEM TARZINDA


- ALAVOTR SANTE[Fr.] değil/yerine/= SAĞLIĞINIZA! / ŞEREFE!


- ALAWILHELM[Fr.] değil/yerine/= ALMAN İMPARATORU WILHELM BİÇİMİNDE BIYIK


- ALAY (ETME) = DERISION[İng.] = DÉRISION[Fr.] = SPOTT[Alm.] = IRRISIO[Lat.]


- ALBİNİZM/ALBİNO[Fr. < Lat.] ile AKŞIN/LIK

( Saç, kirpik, kaş ve deride aşırı beyazlık hastalığı. (Soydan geçer.) )


- ALBİNO[Fr. < ALBINOS] değil/yerine AKŞIN/ÇAPAR

( ... DEĞİL/YERİNE Kıllarında ve gözlerinde, kimi zaman da derisinde, doğuştan renklenme oluşmadığından dolayı her yeri ak/beyaz olan. )


- ALÇAKGÖNÜLLÜLÜK = MODESTY[İng.] = MODESTIE[Fr.] = BESCHIEDENHEIT[Alm.] = MODESTIA[Lat.]


- ALÇI ile/ve/||/<> KARTONPİYER[Fr. < CARTON-PIERRE]

( ... İLE/VE/||/<> Çoğunlukla duvar ve tavan ara kesitleriyle tavan göbeklerinde süsleme amacıyla kullanılan sertleştirilmiş alçı. )


- ALÇITAŞI ile/değil KAYMAKTAŞI/SUMERMERİ/ALBATR[Fr.]

( Toprak içinde katman olarak bulunan ve pişirilip toz durumuna getirilerek alçı yapmaya yarayan, hidratlı kalsiyum sülfat. İLE/DEĞİL Parlatılmaya elverişli, yumuşak, beyaz, yarı saydam bir mermer türü. [Kar beyazı ve yarı şeffaftır.] [Heykel/büst ve vazo yapımında kullanılır.] )

( ... İLE/DEĞİL Yapay olarak boyanabilir. Pişirilerek mermere benzetilebilir. )

( JİPS avec ... )


- ALEGORİ[Fr. < ALLEGORIE | İng. < ALLEGORY] ile ANALOJİ[Fr./İng. < ANALOGIE | İng. < ANALOGY] ile METAFOR[Fr.]/MECAZ[Ar.]

( Soyut bir düşünceyi heykel ya da resimle anlatma. İLE Benzeşim.| Örnekseme. | Andırışma. İLE Bir ilgi ya da benzetme sonucu gerçek anlamından başka anlamda kullanılan söz. | Bir sözcüğü ya da kavramı kabul edilenin dışında başka anlamlara gelecek biçimde kullanma. )


- ALEKSANDREN[Fr.] değil/yerine/= FRANSIZ ŞİİRİNDE BİR NAZIM BİÇİMİ


- ALEKSİ[Yun.] ile ALEKSİN[Yun.]/KOMPLİMAN[[FR./İNG. < COMPLIMENT]/İLTİFAT[Ar.]

( Okuma yitimi. İLE Gönül okşayıcı, hoşa giden söz. | Koltuklama. )


- ALEMPROVİST[Fr.] değil/yerine/= BEKLENMEDİK, BİRDEN BİRE


- ALERGOGRAF[Fr.] ile ALERGOGRAFİ[Fr.] ile ALERGOLOJİ[Fr.] ile ALERGOLOG[Fr.] ile ALERJİ[Fr.] ile DUYARCIL/ALERJİK[Fr.] ile ALERJİT[Fr.]

( Tepkilerden yararlanarak alerji nedenini saptayan araç. İLE Tepkilerden yararlanarak alerji nedenini saptama yöntemi. İLE Alerjilerin sağaltımını konu alan bilim dalı. İLE Alerji uzmanı. İLE Belirli bir nesneye karşı gövdenin gösterdiği duyarlılık. İLE Alerji ile ilgili. İLE Alerji sonucu gövdede oluşan değişme ve bozukluk. )


- ÂLET = TOOL[İng.] = OUTIL[Fr.] = WERKZEUG[Alm.] = ARNESE[İt.] = HERRAMIENTA[İsp.] = ARNESE[Lat.] = TO ORGANON[Yun.] = ÂLET[Ar., Fars.] = WERKTUIG[Felm.]


- ALFATERAPİ[Fr.] değil/yerine/= ALFA IŞINLARIYLA SAĞALTIM


- ALFENİT[Fr. < ALFENIDE] değil/yerine/= METAL ALAŞIM

( İçinde bakır, çinko, nikel bulunan ve çatal bıçak takımı yapımında kullanılan gümüşlü bir alaşım. )


- ALFENİT[Fr.] değil/yerine/= ÇATAL, BIÇAK YAPIMINDA KULLANILAN GÜMÜŞ ALAŞIMI


- ALG[Lat.] ile DİYATOME[Fr. < Yun.]

( Su yosunu. İLE Silisli sert kabukları olan ve fosilleri, kalın yer katmanları oluşturan bir algler ailesi. )


- ALGI = İDRAK = PERCEPTION[İng., Fr.] = WAHRNEHMUNG[Alm.] = PERCEPCION[İsp.] = PERCEPTIONIS[Lat.] = HE KATALEPSIS[Yun.] = el-İDRÂK el-HİSSÎ[Ar.] = İDRÂK-İ CUZ'Î[Fars.] = GEWAARWORDING, WAARNEMING[Felm.]


- ALGILAMAK = İDRAK ETMEK = PERCEIVE[İng.] = PERCEVOIR[Fr.] = ERKENNEN/WAHRNEHMEN[Alm.] = PERCIPIO[Lat.]


- ALGOFOBİ[Fr.] değil/yerine/= ACI VERİCİ DUYUM OLUŞTURABİLECEK HER ŞEYE KARŞI DUYULAN KAYGI


- ALİ ÜL ÂLÂ[Ar.]/KREM DÖ LA KREM[Fr. < CRÈME DE LA CRÈME] değil/yerine/= EN YÜKSEK/ÜSTÜN


- ALİDAT/MASTARA[Ar.] ile AD-EYLEM/MASTAR[Ar. < MASDAR]/INFINITIVE[İng.]/INFINITIF[Fr.] ile MASTAR/MISTAR[Ar.]

( Açı cetveli. İLE Ad-eylem. Eylemlik. İLE Sıvacıların ve duvarcıların, cetvel gibi kullandığı, ensiz, uzun ve düz tahta. | Marangoz cetveli. | Tezgâhta, halının düz dokunmasını sağlayan araç ya da ileri-geri oynatılan bölüm.| Davar memesi. )


- ALİL[Fr.] değil/yerine/= SARIMSAKTA SÜLFÜR BİÇİMİNDE BULUNAN TEK DEĞERLİ KÖK


- ALİMANTASYON[Fr.] değil/yerine/= BİR PLAN PROGRAM ÇERÇEVESİNDE SAYRIYI BESLEME


- ALIŞKANLIK = İTİYAT = HABIT[İng.] = HABITUDE[Fr.] = GEWOHNHEIT[Alm.] = HABITUS[Lat.] = HEKSIS[Yun.] = COSTUMBRE[İsp.]


- ALİT[Fr.] değil/yerine/= YÜKSEK DEĞERDE ALÜMİNYUM İÇEREN BİR TOPRAK TÜRÜ


- ALİTERASYON[Fr.] ile ASONANS[Fr.]

( Sessiz harflerin tekrarlanmasıyla oluşan uyum. Ses yinelemesi. İLE Sesli harflerin tekrarlanmasıyla oluşan uyum. | Yarım uyak. )


- ALİVRE[Fr.] değil/yerine/= ÖN/PEŞİN SATIŞ

( Ürün henüz tarladayken ve yetiştiği zaman teslim edilmek üzere önceden yapılan peşin satış. )


- ALİZE[Fr.] değil/yerine/= TROPİKAL BÖLGELERDE DENİZLERDEN ESEN BAZI YELLER


- ALJERYEN[Fr.] değil/yerine/= ÇOK RENKLİ, ÇİZGİLİ BİR TÜR KUMAŞ | BU KUMAŞTAN YAPILAN EŞARP


- ALJİ[Fr.] değil/yerine/= NEDENİ NE OLURSA OLSUN BİR BÖLGEDE TOPLANAN AĞRI


- ALKALİ[Fr. < ALCALI] ile ALKALOİT[Fr. < ALCALOIDE]

( Alkali metallerin hidroksitleriyle amonyum hidroksitin genel adı. İLE Özellikleri ile alkalileri andıran organik nesne. )


- ALKALİK[Fr.] ile ALKALİZASYON[Fr.] ile ALKALOİT[Fr.]

( İçinde alkali bulunan, alkali ile ilgili. İLE Alkali duruma getirme. İLE Özellikleri ile alkalileri andıran organik nesne. )


- ALKOL ile STEROL[Fr.]

( ... İLE Hayvanlarda, bitkilerde ve D vitamininde bulunan, genellikle karbon atomlarından oluşan, alkol niteliğinde organik bir madde. )


- ALKOV[Fr.] değil/yerine/= BİR ODANIN İÇİNDE YATAK İÇİN YAPILMIŞ YER


- ALMANAK[İng. ALMANAC][Fr. < ALMANACH] değil/yerine/= YILLIK


- ALOESTEZİ[Fr.] değil/yerine/= DUYARLILIK BOZUKLUĞU


- ALOFTALMİ[Fr.] ile ALOKİNEZİ[Fr.] ile ALOMETRİ[Fr.] ile ALOPATİ[Yun.] ile ALOPESİ[Fr.] ile ALOTROFİ[Fr.] ile ALOTROPİ[Yun.] ile ALOZOM[Fr.]

( Gözün iris renginin değişikliği kusuru. İLE Gövdenin bir örgenini hareket ettirmek isteyince, onun yerine karşı yandaki örgenin hareket etmesi biçiminde beliren hareket bozukluğu. İLE Bir örgenin, gövdenin bütününe oranla daha hızlı gelişmesi bozukluğu. İLE Sayrıya verilen ilacın, sağlam biri üzerinde denendiğinde, sayrılığın belirtilerine karşıt belirtiler göstermesi. İLE Kıl ve saçların yokluğu ya da dökülmesi, kellik. İLE Çeşitli gıdalarla beslenme olanağı. İLE Bir nesnenin hiçbir kimyasal değişikli yokken ayrı özellikler gösterebilmesi. İLE Erillik/dişillik belirlenmesindeki kromozom. )


- ALOGAMİ[Fr.] değil/yerine/= TOZLAŞMA/TOZLANMA

( Eril örgenlerdeki çiçek tozunun, rüzgâr ya da böceklerin aracılığıyla çiçeklerin tepeciğine konması, döllenme. | Polen tanelerinin rüzgâr, böcek, su gibi etkenlerle dişi üreme gözelerine ulaşması. | Sporlaşma. )


- ALONJ[Fr.] değil/yerine/= KAMBİYO SENETLERİNİN ARKA YÜZÜNDE YER KALMAMASI DURUMUNDA EKLENEN KÂĞIT


- ALPİN[Fr.] ile ALPİNUM[Fr.]

( Dağların ağaç sınırının yukarısında kalan, sürekli yeşil çayırlar ile kaplı bölge. İLE Düzlüklerde, ovalarda Alp bitkileri yetiştirmek için kurulan botanik bahçeler. )


- ALTERNANS[Fr.] ile ALTERNATÖR[Fr.]

( Ard arda dönüp gelme, nöbetleşe gelme. İLE Dalgalı elektrik akımı veren üreteç. )


- ALTİMETRE[Fr.] değil/yerine/= YÜKSEKLİKÖLÇER


- ALTIN ZEHİRLİ OK KURBAĞASI ile SEMENDER[Fars. < Yun.]/SALAMANDRA[Fr.]

( ... İLE Kurbağagillerin kuyruklu takımından bir hayvan. | Ateşte yaşar [ateşte yanmadığına hatta ateşi söndürdüğüne inanılan] bir masal hayvanı. )

( ... cum SALAMANDRA MACULOSA )


- ALTIN ve GÜMÜŞ/FIDDA/SÎM/NUKRA

( Atom numarası 79, atomik kütlesi 196.97, ergime noktası 1064,76 ºC, kaynama noktası 2807 ºC, yoğunluğu 19.32 g/cm³, doğal olarak %100 bollukla 197 kütle numaralı [Au¹97;] kararlı izotopu biçiminde bulunan, 1.38MeV, ߯ ve 412keV gama ışınları yayınlayan, 2.7 gün yarılanma süreli 198 kütle numaralı radyoaktif izotopu [Au¹98;], tıpta, karaciğer sintigrafisinde kullanılan, havadan etkilenmeyen, sadece klor ve brom ile tepkimeye giren, dövülüp haddelenmesi kolay olduğundan dolayı kolay işlenebilen ve 10¯4 mm. kalınlığında yaprak haline getirilebilen, bazlarda ve hiçbir asitin tek başına etkileyemediği/çözündüremediği ancak hidroklorik ve nitrik asitlerin kral suyu denilen karışımında çözünen, yüksek değerli [1 ve 3 değerlikler alan], paslanmaz, parlak sarı renkli soy metal. [Au] VE Atom numarası 47, atomik kütlesi 107.88, yoğunluğu 10.5 g/cm³, ergime sıcaklığı 960ºC, kaynama sıcaklığı 1950ºC, kütle numarası 99-122 arasında yapay radyoaktif izotopları olan, ancak Ag¹07;[%51.35] ve Ag¹09;[%48.65] bolluk oranlarıyla doğal olarak bulunan, 107 ve 109 kütle numaralı kararlı izotopları, sırasıyla 30b ve 84b etki kesitleriyle nötron yakalayarak, kısa yarı ömürlü, ikisi de gama ve beta yayınlayarak bozunan Ag¹08; ve Ag¹10; radyoizotoplarına dönüştüğünden, nötron ölçümünde kullanılan fosfat camların etkinleştirilmesinde kullanılan, parlak, paslanmaz beyaz bir metal öğe. | En iyi iletkendir. )

( HACEREYN: İki taş. )

( ZEHEB, NAZAR/NAZÂRET / NADAR/MADÂRET ve FIDDA
NESÎK[: Altın. | Gümüş.] )

( ZER ve SÎM )

( GOLD and SILVER )

( L'OR et L'ARGENT )

( GOLD und SILBER )


- ALTIN ile/değil HELYODOR[Fr.]

( ... İLE/DEĞİL Altın sarısı renginde, berilden oluşan, kuyumculukta kullanılan bir taş. )


- ALUMEL[Fr.] değil/yerine/= ALÜMİNYUM, MANGANEZ VE SİLİSYUM İÇEREN NİKEL ALAŞIMI


- ALÜMİN[Fr. < ALUMINE] ile ALÜMİNYUM[Fr. < ALUMINIUM]

( Suda çözünmeyen, 2050 °C'de eriyen, beyaz bir toz olan alüminyum oksit. [Al2O3] İLE Atom numarası 13, atom ağırlığı 26,98 olan, 660 °C'de eriyen, gümüş parlaklığında, beyaz, hafif bir öğe. [simgesi: Al] )


- ALÜMİNYUM FOSFAT ile PEGANİT[Fr.]

( ... İLE Hidratlı, doğal alüminyum fosfat. )


- ALÜMİNYUM[Fr. < ALUMINIUM] ile ALPAKS[Fr. < ALPAX]

( Atom numarası 13, atom ağırlığı 26,98 olan, 660 °C'de eriyen, gümüş parlaklığında, beyaz, hafif bir öğe. [simgesi: Al] İLE Kolayca bükülebilen alüminyum ve silisyum karışımı. )


- ALÜN[Fr.] değil/yerine/= ŞAP[Ar. < ŞABB]


- ALYANS[Fr. < ALLIANCE] değil/yerine/= NİŞAN YÜZÜĞÜ


- AMANT[Fr.] değil/yerine/= ÂŞIK


- AMARİLİS[Fr.] değil/yerine/= GÜZEL HANIM ÇİÇEĞİ/ÇOBAN ÇİÇEĞİ/NERGİS ZAMBAĞI


- AMAROZ[Fr.] değil/yerine/= BAKAR KÖRLÜK


- AMAZON[Fr. < Lat.] ile AMAZON ["AMOZON" değil!]

( Savaşa katılan kadınlara eski çağların Amazonlarına benzetilerek verilen san. | Kadınların giydiği giysi. | Memesiz. İLE Güney Amerika'daki dünyanın en geniş ormanı ve ırmağının adı. )


- AMBALE[Fr.] değil/yerine/= AŞIRI YÜKLEME SONUCU ULAŞAN DÜŞÜNEMEME, BUNALIM


- AMBARGO[Fr. < EMBARGO] ile SANSÜR[Fr. < CENSURE]

( Bir nesnenin serbest sürümünü engellemek için konulan yasak, engelleyim. | Bir devletin, gemilerin kendi limanlarından ayrılmasını yasaklama buyruğu, engelleyim. | Bir ülkenin dış dünyayla ilişkilerini engelleme, engelleyim. | Bir kişinin başka kişilerle ilişkilerini engelleme, engelleyim. İLE Her türlü yayının, sinema ve tiyatro yapıtının hükûmetçe önceden denetlenmesi ve gösterilmesinin izne bağlı olması, sıkı denetim. )

( EMBARGO vs. CENSORSHIP )


- AMBİSYON[Fr.] değil/yerine/= ŞAN, ÜN, VARSILLIK DÜŞKÜNLÜĞÜ


- AMBLEM[Fr. < EMBLEME] değil/yerine/= SİMGE, BELİRTGE/BELİRTKE


- AMBLİYOPİ[Fr.] ile AMETROPİ[Fr.]

( Görme gücünde azalma, görme yitimi. İLE Gözdeki kırılma hatası. )


- AMBOLALİ[Fr.] değil/yerine/= BİR KONUŞMA SIRASINDA SÖYLENİLENLERLE HİÇBİR BAĞLANTISI OLMAYAN SÖZCÜKLERİN SIK SIK ORTAYA ATILMASI SAYRILIĞI


- AMBOLİ[Fr.] ile/ve/||/<> EMBOLİZM[Fr.]

( Yabancı bir nesne kütlesinin damarları tıkayarak kan akımını engellemesi. İLE/VE/||/<> Bir damarın kan pıhtısıyla tıkanması. )


- AMBULANS[Fr./İng. < AMBULANCE] değil HASTA TAŞIMA/NAKİL ARACI / CANKURTARAN


- AMENAJMAN[Fr.] değil/yerine/= KESİLECEK AĞAÇLARIN BELİRLENMESİ


- AMENORE[Fr.] değil/yerine/= ÂDET GÖREMEME


- AMENSALİZM[Fr.] ile/>< KOMENSALİZM

( Bi̇r bi̇tki̇ türünün aynı ortamdaki̇ başka bi̇r bi̇tki̇ türünden ötürü geli̇şememesi̇. Bir organizmanın ötekine zarar verip kendisinin etkilenmediği ilişki. İLE/>< Bir organizmanın yarar sağlayıp ötekinin etkilenmediği ilişki. )


- AMER[Fr.] değil/yerine/= ÇEŞİTLİ YAPRAK VE KABUKLARIYLA KOKULANDIRILMIŞ ACIMTIRAK BİR İÇECEK/İÇKİ

Bugün[24 Ekim 2025]
itibarı ile 2.906 başlık/FaRk ile birlikte,
2.906 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(2/13)