E ile biten FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 11.173 başlık/FaRk ile birlikte,
11.173 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(7/46)
- BİR KISIM ile/ve BELİRLİ BİR SEVİYE
- Bir mecliste bulun DİNLE!!!
- BİR MUKABELE değil BİL-MUKABELE
- BİR NEBZE ile BİR MİKDAR
- BİR NEBZE ile/ve/<> NİSPETEN
- BİR ŞEYE/ŞEYLERE) KARŞI OLMAK İÇİN/ÜZERE ile/ve/değil/yerine (BİR/BİRÇOK) YANLIŞA İŞARET ETMEK İÇİN/ÜZERE
- BİR ŞEYE:
YOK DEME! ve KENDİNE BENZETME!
- BİR ŞEYİ ...:
YAPARKEN ile/değil YAPMADAN ÖNCE
- Bir yerde ya da birinde "hata" "görürsen", 70 neden ara! Bulamazsan, "Bilemediğim, 71. neden var olabilir." de! -ile/ve/||/<>/>
- BİR ile SADECE
( UNIQUE vs. ONLY )
- BİR(1) TANE ile/değil TEK
- SAYGI/İLGİ/YAKINLIK:
BİRBİRİMİZE ile/ve/değil Bİ(RBİRİMİ)ZDEKİ HAKK'A
- BİRBİRİNLE(N) değil BİRBİRİYLE
- BİRBİRLERİYLE ile/değil BİRBİRİYLE
- BİRDEN BİRE ile/değil BİRDENBİRE/ANSIZIN/TINGADAK/FÜC'ETEN, Fİ-L-HÂL[Ar.]
- BİRDENBİRE
( FÜC'EH, FÜCÂEH )
- BİRDENBİRE ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ZAMANLA
( Çok az şey. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Çoğu şey. )
- BİREŞİM/TEVHİD["TEHVİD" değil!] ve İLKE
( UNITY and PRINCIPLE )
- BİREŞİM ile/ve/||/<> DENGE
( UNIFICATION vs./and/||/<> BALANCE )
- BİREŞİM/TEVHİD:
AMAÇTA ile/ve/||/<> KİMLİKTE ile/ve/||/<> EYLEMDE
( Sıfat. İLE/VE/||/<> Zât. İLE/VE/||/<> Ef'al. )
- BİREYSELLEŞME ile/ve/değil/<> BİREYLEŞME
( Toplumda. İLE/VE/DEĞİL/<> Psikolojide. )
( Bütünden/toplumdan/idealden pay alarak. İLE/VE/DEĞİL/<> Kişide[parçada]. )
- BİRİKTİRME ile/yerine AKIM
( TO SAVE UP vs. MOVEMENT
MOVEMENT instead of TO SAVE UP )
- 1. CEMRE ile/ve/||/<>/> 2. CEMRE ile/ve/||/<>/> 3. CEMRE
( Havaya düşer. [20 Şubat] İLE/VE/||/<>/> Suya düşer. [27 Şubat] İLE/VE/||/<>/> Toprağa düşer. [06 Mart] )
( CEMRE: Yanmış kömür parçası[kor], ateş/kor/köz. | Ufak çakıl taşı. | İltihaplı çıban, kara kabarcık. | Toprakta yedişer gün arayla meydana gelen sıcaklık yükselmesi. )
( CEMRE-İ ÛLÂ[fi-l-hevâ] ile/ve CEMRE-İ SÂNİYE[fi-l-mâ] ile/ve CEMRE-İ SÂLİS[fi-l-türâb] )
- BİRİYLE YAKIN OLABİLMEK/KALABİLMEK İÇİN:
KELEPÇE ile/değil/yerine KANAT
( O kişinin/kişilerin uçabilmesine karşın yanına konuyor(lar)sa seninle birliktedir. )
- BİRKAÇ SAATLİĞİNE ile/değil BİRKAÇ SAAT İÇİN
- BİRLE ile/> İLE
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
- BİRLEŞİK PETALLİ KOROLLA, GAMOPETAL KOROLLA, SİNPETAL KOROLLA = TÜVEYC-İ ÂHÂDÎYÜ'L-VARAK = COROLLE MONOPÉTALE, COROLLE GAMOPÉTALE
- BİRLEŞİK SEPALLİ KALİKS, GAMOSEPAL KALİKS, SİNSEPAL KALİKS = KE'S-İ ÂHÂDÎYÜ'L-VARAK = CALYCE MONOSÉPALE, CALICE GAMOSÉPALE
- BİRLEŞİK TÜMCE -ile
( COORDINATE SENTENCE )
- BİRLEŞME
- BİRLEŞME ile/ve BAĞDAŞMA
- BİRLEŞME/VAHDANİYET ile BİLEŞME/SENTEZ ile BİREŞME/TEVHİD
( Mekanik. İLE Kimyasal. İLE Organik. )
( (SYNTACTIC) COMPOUNDING vs. (LEXICAL) COMPOUNDING vs. UNITY )
- BİRLEŞME/KONJÜGASYON/CONJUGATION[İng.] ile/ve/||/<> DÖNÜŞÜM/TRANSFORMASYON
( Bakteriler arasında doğrudan genetik nesne aktarımı. İLE/VE/||/<> Bakterilerin, çevresel DNA'yı alması. )
- BİRLEŞME ve/||/<> ORTAKLAŞMA
- BİRLEŞME ile/ve/> YOĞUNLAŞMA
- BİRLEŞTİRME ve/||/<>/> AYDINLATMA
- BİRLEŞTİRME ile/değil BİRLİK
- BİRLEŞTİRME ile/ve/||/<>/> DERLEME
- BİRLEŞTİRME ile/ve/<> OLUŞTURMA
- BİRLİK ile/ve CEZBE
- BİRLİK ile/ve/||/<>/>/< DENGE
- BİRLİK = VAHDET = UNITY[İng.] = UNITÉ[Fr.] = EINHEIT[Alm.] = UNITAS< UNUS[Lat.] = UNIDAD[İsp.]
- BİRLİKTE ÇÖKME ile BİTİM NOKTASI
( Aslında çözünür olan türlerin, çökmekte olan katının yüzeyinde ya da onunla birlikte sürüklenerek taşınması. İLE Titrasyonda son bir damlanın tepkimeyi tamamladığı, fiziksel değişmelere bakılarak titrasyonun son erdirildiği durum. )
( COPRECIPITATION vs. END POINT )
( KOPREZIPITATION mit ENDPUNKT )
- BİRLİKTE OLMAYALIM!:
SEVMEDİKLERİMİZLE ve/||/<> "UNUTAMADIKLARIMIZLA"
- BİRLİKTE ile/ve BİRLİK'TE
- BİRLİKTE ile/ve/değil KARŞILIKLI
- BİSE ile/>< NİME
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Kötüleme. İLE/>< Övme. )
- BİSİKLET ve/<> AİLE
- BİSİKLET ve/<> CAMBAZLIK/AKROBASİ[Fr. < ACROBATIE]
- BİSİKLET ve/<> DENGE
- BİSİKLET ve/<> DİL/ABECE
- BİSİKLET ve/<> EĞLENCE
- BİSİKLET ve/<> GÜLÜMSEME
- BİSİKLET ve/<> HABERLEŞME
- BİSİKLET ve/<> YÜRÜME
- BİSİKLETTE:
AYNA ile/ve RUBLE
( Göbekte/pedalların yanında bulunan büyük vites çark(lar)ı. İLE/VE/<> Arka tekerleğin üzerinde bulunan küçük vites çark(lar)ı. )
- BİŞNEV[Fars.] değil/yerine/= DİNLE!
- BİT ile KABUKLU BİT/KIRMIZ BÖCEĞİ/KOŞNİL[Fr. < COCHENILLE]
( ... cum COCCUS COETI )
- BİT yerine KEHLE
- BİT ile KENE/SAKIRGA/SAKARGA ile MAYT ile GÜVE
( Bilinen, 866 tür kene vardır. )
( ... ile SIFÂR ile ... ile ... )
( ... ile KENE ile ... ile BÎV, PÎVE, SÛS )
( LOUSE vs. TICK/ACARID vs. MITE vs. MOTH )
( PEDICULUS cum TRICHODECTES CAMELI[Deve kenesi]/HAEMATOPINUS PILIFERUS[Köpek kenesi]/TRICHODECTES OVIS[Koyun kenesi] cum ... cum TINEA PELLIONELLA )
- BİT ile/ve/değil YAVŞAK/SİRKE
( ... İLE/VE/DEĞİL Bit yumurtası. )
- BÎTE[Ar.] ile BÎTET[Ar.]
( Geceleme, geceleyiş. )
- BITE :/yerine ISIRMAK
- BİTEK ile BİTELGE
( Bol ve iyi bitki yetiştiren, verimli toprak. İLE Toprağın bitki yetiştirme gücü. )
- BİTİŞİK "DE/DA" ile AYRIK "DE/DA"
( Yer, yön, nesne ya da kişi belirtiyorsa. İLE Yer, yön, nesne ya da kişi belirtmiyorsa. | Bir koşul ve/ya da durum belirtiyorsa. )
( ÖRNEKLER: Arabada, evde, odada, sinemada, yerde, havada, İstanbul'da, orada/burada, köyde, kentte, bittiğinde, yediğinde, sonuçta. İLE Oda da, sen de, o da, bu da, öyle de, şöyle de, bilse de, bitse de, olsa da, düşünse de, yapsa da, sonuç da.

)
( Ayrık ve bitişik 'de/da'ları, 'ki'leri, "mi'leri, gerektiği gibi yaz(a)mayan/yayınlamayanların, okuyuculara ve dilimize saygısı olmayanların "tutumu", beyaz donla denize girenlerin neden olduğu görüntü kirliliği gibidir. Evet! İstediği biçimde yazmak, beyaz donla girmeyi yanlış gör(e)meyen herkesin hakkıdır. Fakat daha az görüntü kirliliği yaratmak varken, ıslakken üzerlerine yapışan kumaşın ve tutmayan lastiklerinin anlamsızlığını, yetersizliğini ve yanlışlığını görememek de bir kader değil orantısızlığını/ölçüsüzlüğünü bilebilecek kadardır.
)
(
)
(
)
(
)
(
)
(
)
(
)
(
)
( )
( Avrupa Yakası'ndaki bölümü izlemek için burayı tıklayınız... )
- BİTKİ = NEBÂT = PLANTE
- BİTKİ = PLANT[İng.] = PLANTE[Fr.] = GEWÄCHS[Alm.] = PIANTA[İt.] = MATA[İsp.]
- BİTKİBİLİM = BOTANİK = BOTANIQUE
- BİTKİBİLİM = BOTANY[İng.] = BOTANIQUE[Fr.] = BOTANIK[Alm.] = BOTANICA[İt.] = BOTÁNICA[İsp.]
- BİTKİLER:
AVRUPA'NIN TAMAMINDA ile/ve/||/<> TÜRKİYE'DE
( 12.000 tür. ile/ve/||/<> 9.000 tür. )
- BİTKİLER = NEBÂTÂT = BOTANİK = BOTANIQUE
- Bitkileri/Ağaçları DİNLE!!!
- BİTTİ yerine BEREKETLENDİ(HAKK VERE)
( Nimetler ve güzellikler için bitti kullanılmaz! )
- YER SAKIZI/BİTÜM[Fr. < BITUME] değil ASFALT[Fr. < ASPHALTE][ASVALT değil!]
( Keskin bir koku, alev ve koyu duman çıkararak yanan, karbon ve hidrojen bakımından çok zengin doğal yakıt nesnelerinin genel adı, yer sakızı. | Yol kaplamasında, kâğıt ve çatıların su geçirmez duruma getirilmesinde, kömür tozundan briket yapımında vb. kullanılan, doğal ısıda katı, yoğunluğu bire yakın, koyu kestane renginde nesne. İLE Siyah renkte biçimsiz bir cins bitüm. | Ana nesnesi katran olan ve yolların kaplanmasında kullanılan karışım. | Bu karışımla kaplanmış. )
- BİYO KÜTLE ile BİYO KÜTLE ENERJİSİ
( Canlı organizmalardan elde edilen organik nesneler. İLE Biyokütleden elde edilen enerji. )
- BİYO-PSİKO-SOSYAL:
GÖVDE ile/ve/||/<> BAŞ ile/ve/||/<> KOL(/BACAK)
- Bİ(Y)OAVAİLİBİLİTE ile Bİ(Y)OPSİ
( Biyo yararlanım. İLE Doku örneği, doku örneklemesi. )
- BİYOKÜTLE ile/||/<> BİYOÇEŞİTLİLİK
( Biyokütle canlı kütlesi İLE biyoçeşitlilik tür zenginliğidir )
( Formül: Kütle İLE çeşit )
- BİYO-NESNE ile/ve/<> NANO-NESNE
- BİZ/DE ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BİREY/DE
- BİZİM:
GOETHE ve/||/<> YUNUS
- BİZİ/SENİ İSTEMEYENE:
SABIR GÖSTERME! ile/ve/||/<> FEDÂKÂRLIK GÖSTERME! ile/ve/||/<> SEVGİ/ANLAYIŞ GÖSTERME!
( Adı, "yüzsüzlük" olur. İLE/VE/||/<> Adı, "eziklik" olur. İLE/VE/||/<> Adı, "kişiliksizlik" olur. )
- BİZLE[Ar.] ile BİZLE/BEZLE[Ar.]
( Gündelik giysi. İLE Şaka, lâtife. )
- BİZLER(E)/SİZLER(E) değil BİZ(E)/SİZ(E)
( Çoğulun, çoğulu olamıyor. )
- BİZSİ YAPRAK = VARAK-I MIHSAFÎ = FEUILLE SUBULÉE
- BLADE :/yerine BIÇAK AĞZI
- BLAME :/yerine SUÇLAMAK
- BLANKET :/yerine BATTANİYE
- -BLAST ile -BORN/E ile -EKTAZİ ile -EKTOMİ ile -GRAF ile -GRAFİ ile -GRAM ile -MALASİ, -MALAZİ ile -MEGALİ ile -OSTOMİ ile -ÜRİ
( -göze[si] öncüsü. İLE ... kaynaklı. İLE ... genişlemesi. İLE ... alım/ı / çıkarım/ı. İLE -yazar, -çizer. İLE -yazım/ı, -çizim/i, -çekim/i. İLE -yazı/sı, -çizim/i, sayım/ı, -ölçüm/ü. İLE ... yumuşaması. İLE ... büyümesi, ... büyüklüğü. İLE ... ağızlaştırımı. İLE ... işeme. )
- BLOK ile/||/<> BLOKE ile/||/<> BLOKER ile/||/<> BLOKAJ
( Engel. | Durma | Kalıp. İLE/VE/|| Engellenmiş. İLE/VE/|| Engelleyici. İLE/VE/|| Engel/leme. )
- BLOKAJ/BLOCKADE değil/yerine/= ENGELLEME, DURDURMA
- BLUE :/yerine MAVİ
- BLUZ[Fr. BLOUSE] ile ŞÖMİZYE[Fr. CHEMISIER]
( Gövdenin üst bölümüne giyilen, genellikle ince kumaştan yapılan ya da iplikten örülen kadın giysisi. İLE Yakası erkek gömleğini andıran, uzun kollu, manşetli kadın bluzu. )
- BOAT :/yerine TEKNE
- BÖBREK AKTARIMINDA:
DEĞİŞTİRME değil EKLEME
( Böbrek aktarımı sırasında sorunlu böbrek, yenisi ile değiştirilmez. Gövdeye üçüncü bir böbrek takılır. )
(
)
- BÖBREKSİ YAPRAK = VARAK-I KİLYEVÎ = FEUILLE OBLONGUE
- BÖBÜRLENME! ve KİBİRLENME! ve KÖPÜRME! değil/yerine/>< ABART! ve ÇOĞALT! ve PARLAT!
( )
- BÖBÜRLENME değil/yerine/>< KENDİNİN/KİŞİNİN/İNSAN(IN) DEĞERİ(Nİ) BİLMEK, ONUR/GURUR DUYMAK
- BODRUM ile/ve/<> ÇEŞME
- BÖG/BÖY/Bİ ile BÖGDE
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Zehirli bir örümcek. İLE Hançer. )
- BOĞMAÇ/TURNİKE[İng. < TOURNIQUET] ile TURNİKE[Fr. < TOURNIQUET]
( Kan akıntısını durdurmak için kanama noktasının gerisine yapılan sıkı sargı. İLE Kişilerin teker teker geçmesini sağlamak amacıyla bazı yerlere konulan, uclarından biri çevresinde dönebilecek düzende yatay olarak yerleştirilmiş çarpı biçiminde araç. )
- BOĞULMALARDA:
DİL KÖKÜNÜN GERİYE KAYMASI[BAYILMA VE BİLİNÇ KAYBI SONUCU] ile/ve/||/<> SOLUK BORUSUNA SIVI DOLMASI ile/ve/||/<> SOLUK BORUSUNA YABANCI NESNE KAÇMASI ile/ve/||/<> ASILMA ile/ve/||/<> AKCİĞERLERİN ZEDELENMESİ ile/ve/||/<> GAZLA ZEHİRLENME ile/ve/||/<> SUDA
( Gövdedeki dokulara yeterli oksijen gitmemesi sonucu dokularda bozulma oluşmasıdır.
[Belirtileri]
- Soluk almada güçlük.
- Gürültülü, hızlı ve derin solunum.
- Ağızda balgam toplanması ve köpüklenme.
- Yüzde, dudaklarda ve tırnaklarda morarma.
- Genel sıkıntı hali, yanıtlarda isabetsizlik ve kararsızlık.
- Bayılma. )
( [İlk yardım.]
- Boğulma nedeni ortadan kaldırılır.
- Bilinç kontrolü yapılır.
- Hastanın yaşamsal bulguları değerlendirilir.
- Temel yaşam desteği sağlanır.
- Derhal tıbbî yardım istenir[112]
- Yaşam bulguları izlenir. )
( [Suda Boğulmalar]
- Suda boğulmalarda, soluk borusu girişi kasıldığından dolayı, çok az miktarda su, akciğerlere girer.
- Özellikle soğuk havalarda, 20-30 dakika geçse bile yapay solunum ve kalp masajına başlanmalıdır.
- Suya atlama sırasında, genel gövde yaralanması/omurga kırıkları olabileceği öngörülerek, başın, çok fazla geriye itilmemesi gerekmektedir.
- İlk yardımcı yalnız ise 112 aranırken temel yaşam desteğindeki sıralamaya uygun olarak aramalıdır. )
- BOĞUM ile ENDAZE[Fars.] ile İPLİK ile ÖRÜMCEKTELİ ile PARMAK
( Çubuk biçiminde bir şeyin üzerinde, çepeçevre sıkılmış ya da şişmiş gibi bir durumda bulunan yer. | İki boğum arasındaki bölüm. | Arşının 1/60'ı olan eski parmağın 2.5 katına eşit uzunluk ölçüsü. | Yağmur borusunun, bileziğe oturduğu noktadaki şişkin bölümü. İLE Ölçü. | Eskiden, değerli kumaşları ölçmekte yararlanılan, 0,6575 m. uzunluğunda bir Türk uzunluk ölçü birimi. İLE Arşının 1/60'ı olan parmağın, 1/10'una eşit bir uzunluk ölçüsü. İLE İpliğin, 1/100'ü eşit bir uzunluk ölçüsü. İLE Eskiden, Türk mimarlarının kullandıkları, 75,774 cm.lik arşın. )
- BOĞUMLU GÖVDE = SÂK-I UCZÎ = TIGE NOUEUSE
- BÖK ile BÖKE
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Aşık oyununda, aşığın sırtının[daha enli olan yüzlerden çukur olan tarafının] yukarı gelmesi. İLE Büyük yılan. | Ejderha. )
- BÖKE -ile
( Kahraman, güçlü kişi. | Ulusal ya da uluslararası bir yarışmada ilk dereceyi alan, birinci olan, şampiyon. )
- BÖLGE ile/ve/||/<>/< BAĞLAM
- BÖLGE ile/ve/<> İÇBÖLGE
( ... İLE/VE/<> Bir limanı, dışalım ve dışsatım etkinlikleri bakımından besleyen, ona çeşitli ulaşım yollarıyla bağlı, dar ya da geniş bölge. )
- IŞIKSIZ BÖLGE ile/ve/||/<>/> DİP/ABİSAL[Yun. < ÁBUSSOS / ἌΒΥΣΣΟΣ] BÖLGE
( Işığın uzanamadığı derin deniz bölgesi. İLE/VE/||/<>/> Açık denizlerin ya da okyanusların 4.000 - 6.000 metre arasında olan derin bölümleri.[Hiçbir zaman güneş ışığı almamaktadır ve sürekli karanlıktır.] )
- BÖLGELERİNE GÖRE ile/ve KONULARINA GÖRE ile/ve TEKNİK YAPILARINA GÖRE ile/ve İCRADA KULLANILIŞ TÜRÜNE GÖRE
- BOLİVYA <> VELLAGRANDE
( Adını, İspanyollar'a karşı verdiği bağımsızlık mücadelesinin önderi olan Simon Bolivar'dan almıştır. <> Bu kasaba, adını, 1967'de, Bolivya dağlarında öldürülen Che Guevara için, yaklaşık 8.000 kişinin yaşadığı Vellagrande'de, ölümünün 30. yılında düzenlediği törenlerle, tüm dünyaya duyurmuş oldu.[Vellagrande sakinleri, evlerinin duvarlarını Che'nin portresi ve "Che yaşıyor!" sözüyle kaplamışlar.] )
- BÖLME/BÖLÜMLEME ile/ve FARKLILAŞTIRMA
( CLASSIFICATION vs./and TO GET BECOME DIFFERENT )
- BÖLME ile BÖLÜK
- BÖLME ile/ve BÖLÜMLEME
( TO DIVIDE vs./and CLASSIFICATION )
- BÖLME ile/||/<> MOD ALMA
( Bölme bölüm verir, mod kalan verir )
( Formül: a÷b = q İLE a mod b = r İLE a = bq + r )
- BÖLME ile/ve/||/<> PAYLAŞTIRMA
- Bölmeden DİNLE!!!
- BOLOMETER ile/||/<> PHOTODİODE
( Bolometer termal radyasyon enerji ölçümü yaparken İLE photodiode foton elektron dönüşümüyle ışık algılar )
( Formül: Thermal detection )
- BOLOMETRE -ile
( Siyah bir nesnenin iletkenliğindeki değişimlerden çok az miktardaki radyasyon enerjisini ölçebilen elektrikli bir aygıt. )
- BOLOMETRE değil/yerine/= IŞINIMÖLÇER
- BÖLÜCÜLÜK ile/ve/||/<> !ÖTEKİLEŞTİRME
- BÖLÜM ile BÖLME
( DIVISION vs. PARTITION )
- BÖLÜMLEME ile/ve/<> KÜMELEME
- BÖLÜMLEME ile/ve SINIFLANDIRMA
( Nesneleri, ilişkilendirdiğimiz belirli amaçlara göre düzenleme. İLE/VE Nesnelerin, kendilerine özgü özellikleri üzerine kurulur. )
( CLASSIFICATION vs./and CATEGORIZATION )
- BÖLÜNEBİLME ile/ve BAŞKALIK
( DIVISIBILITY vs./and DIFFERENCE/ALTERATION )
- BÖLÜNEBİLME ile/ve BAŞKALIK
( DIVISIBILITY vs./and DIFFERENCE/ALTERATION )
- BÖLÜNME ile/ve/<>/değil/yerine AYRIŞMA
( Belirleyici olan, bölünme ya da birleşme değil ayrışmadır. )
( Hücreler, bölündükleri gibi, ayrılarak ve ayrışarak çoğalmaktadır. Daha sonra biraraya gelen bütünlük görüntüsü ise ayrışmışların biraradalığıdır.[Sperm de yumurtaya ulaşarak önce birleşir ve daha sonra ikiye bölünerek ayrılan ve ayrılan her bir hücrenin de ikiye bölünerek ayrışmasıyla ve daha sonra yanyanalığıyla/biraradalığıyla "organ/hayvan/insan" dediğimiz bir bütün oluştururlar. Parmakların arasında da deri/et vardır fakat zamanı gelince hücreler bütünden ayrılarak, parmaklara parmak olma özelliklerini kazandırmış olur.] )
- BÖLÜNME ile DAĞILMA
( TO BE DEVIDED vs. TO DISPERSE )
- BÖLÜNME ile KATLANMA
( TO SPLIT vs. TO BE FOLDED )
- BÖLÜŞTÜRME[TAKSİMAT] ile İKİRCİK(TEREDDÜT)
- BOMBE değil/yerine/= ŞİŞKİNLİK/KABARIKLIK
- BONE :/yerine KEMİK
- BOOTSTRAP İLE JACKKNİFE İLE PERMÜTASYON ile/||/<> YENİDEN ÖRNEKLEME
( İstatistiksel çıkarım için simülasyon yöntemleri. )
( Formül: SE_boot = σ(θ*) )
- BOOTSTRAP ile/||/<> JACKKNİFE
( Bootstrap yeniden örnekleme İLE jackknife bir çıkar. )
( Formül: Resampling İLE leave-one-out )
- BORCUNU ÖDE(YE)MEMEYE:
"BAHANE" değil/yerine/>< ÇARE
( Onursuz kişinin "davranışı". DEĞİL/YERİNE/>< Onurlu kişinin tutumu. )
- SINIRDA/BORDERLINE ile BIPOLAR
( )
- BORDÜR[Fr. < BORDURE] değil/yerine/= KENARTAŞI
- BOREAN değil/yerine ÖN-TÜRKÇE
- BORULAR, ODUN BORULARI = EV'İYE = VAISSEAUX
- BÖRÜLCE/BÜRÜCE/KARNIKARA ile KURŞUNOTU
( ... İLE Deniz börülcesi. )
( VIGNA SINONSIS / DOLICHOS cum ... )
( DOLICHOS BEAN, COWPEA, BLACK-EYED PEA vs. SEA BEAN/ASPARAGUS, SAMPHIRE, GLOSSWORT )
- BORUMSU UZANTI, STİLUS = İSTİTÂLE-İ ÜNBÛBÎYE = PROLONGEMENT TUBULAIRE, STYLE
- BOŞ DÜŞÜNCE ile/ve/<> KÖR TUTUM/DAVRANIŞ
- BOŞ (BATIL) İNANÇ = SUPERSTITION[İng., Fr.] = ABERGLAUBE[Alm.] = SUPERSTITIO[Lat.]
- BOŞ SANDALYE ile/ve/||/<> ÇİFT SANDALYE
- BOŞA GİTME" ile "GÜMBÜRTÜYE GİTME"
- BOSE-EİNSTEİN CONDENSATE ile/||/<> FERMİ DEGENERATE GAS
( Bose-Einstein condensate bosonların tek kuantum durumuna yoğunlaşmasıyken İLE Fermi degenerate gas fermiyonların Pauli dışlama ile dolu durumlarıdır )
( Formül: Critical temperature )
( Albert Einstein tarafından 1905 yılında keşfedildi/formüle edildi. )
- BOŞLUK ile/ve/<> KÜTLE
- BOŞLUK ile/ve/değil/||/<> MESAFE
- BOT ile ÇİZME
( ... ile MÛZE )
- BOTERO'NUN RESİMLERİNDE:
ŞİŞMAN/LIK ile/değil OYLUM/HACİM VERME
( ... İLE/DEĞİL Abartır, büyütür, genişletir. Sanatçının abartılı bakışına/tutumuna işaret eder. )
- BOTTLE :/yerine ŞİŞE
- BOWL :/yerine KASE
- BOYA ile/>< ASETON[Fr. < ACÉTONE] ile/><
( ... İLE/>< Birçok organik nesneyi eritmekte kullanılan uçucu, kolayca alev alır, eter kokusunda bir sıvı. )
- BOYACI ÇEŞME SOKAKTAKİ ÇEŞME :
( Boyacıköy Hekim Ata Caddesinden çarşı içine girişte solda bulunan bir duvar çeşmesidir. Kim tarafından ve ne zaman yapıldığı bilinmemektedir. )
- BOYACIKÖY SIRTINDAKİ ÇEŞME :
( Boyacıköy sırtında ve Şirin Sokağın tam ortasındaki bu çeşme dört yüzü mermerle kaplı olup, köşelere yuvarlak bir biçim verilmiştir. Heykel kaidesini andıran bir meydan çeşmesidir. Çeşmenin 1876 yılında yapıldığı 14.9.1999 tarihli Hürriyet Gazetesinin İstanbul ekindeki bir yazıdan anlıyoruz. Çeşme 2000 de onarıldı. )
- BOYKOT ile/ve/<> ZARAR ETTİREREK KARŞILIK VERME
- Böyle! de DİNLE!!!
- BÖYLE ve/||/<>/> BU DA VAR
ve/||/<>/>
GİBİ ve/||/<>/> OLABİLİR ve/||/<>/> DEĞİL ve/||/<>/> BİLE DEĞİL
( VARLIK - YOKLUK
[ l - O ]
Herhangi bir şeyden bahsedebilmemizin olanaklılığı ve/ya da tüm koşulları, ancak, varoluşla ve varolanların bilgisi ile başlar/başlatılabilir. Herhangi bir verinin de bir değer ya da nitelikli bilgi olabilmesi için varoluş kaynağına ve
ilkesine yönelmiş olma zorunluluğu söz konusudur. Varoluştan bağımsız bir bilgi de söz konusu değildir.
Varolan/bilimi[ontoloji] olmadan, bilgi/bilim[epistemoloji] olmaz!
Varolanların değerinin bilinmesi ve anımsanması ise ancak o durumun, olanağın, nesnenin ya da kişinin kaybında ve/ya da yokluğunda söz konusudur. Fakat yaşamımızdaki, gövdemizdeki ve zihnimizdeki varolanların değerini bilmek içinse sahip olduklarımızın ya da ötelediğimiz ilişkilerin kaybını beklememiz gerekmemektedir.
"El duası olmadan, dil duası olmayacağını" anlayarak ve anımsayarak, bir şeylerin yaşanmasında ya da sahip olunmasında, kaygı duymanın anlamsızlığını da fark etmemizi, zamanında, araç ve olanaklarımız yerindeyken harekete geçmemiz sağlar.
İnsanın, kendini tanıma, gelişme ve gerçekleştirme sürecinde, aile, çevre, okul aracılığıyla edindiği eğitim ve öğrenim aşamaları bulunmaktadır. Bu süreçteki tüm bilgi, kayıt ve deneyimlerimizi, ekmek/sandöviç arası malzemesine benzetip, tüm bu süreç boyunca, bu malzemenin, yani bilgi ve deneyimlerimizin etrafında olmazsa olmazlarımız bulunmaktadır.
Bu olmazsa olmazlarımızın, kullanılagelenleri olarak en değerli ve öncelikli olanı, Sağlık ve Özgürlük'tür. İkinci sırada, Zaman ve Enerji'mizdir. Üçüncü sırada da, Bilgi ve Farkındalık'tır.
Uygulanagelenleri olarak, en değerli ve öncelikli olanı, Doğa ve Doğallık, ikinci sırada, Uyum ve Bütünlük'tür. Üçüncü sırada da, Gelişim ve Değişim'dir.
Bunların hepsinin temelinde, kaynağında, kökeninde ise
KOŞULSUZ SAYGI ve SEVGİ
bulunmaktadır.
Büyük çoğunluk için yaşamın tamamı, bu dönemle sınırlı kalmış, bilgi ve (b)ilim süreci olarak, az ya da çok bilgi, kayıt, yorum ve deneyimle tamamlanmış ya da tamamlanacak olmasının yanı sıra, bu süreci aşmak isteyenler için bir sonraki ve üst aşaması/dönemi olan, (d)olgun insan olma ve kendini gerçekleştirmek üzere, bilgelik(irfan/hikmet) ile sürdürme bilincine ve dönemine girilir.
Bilgi ve bilim bilinci ve dönemi, dört şeyi bilme süreci içinde devam eder. Bir şeyin, içini ve dışını, öncesini ve sonrasını [zâhir, bâtın, evvel, âhir] bilmekle tanımlanır. Bilgelik dönemi ise bu dörde ek olarak, iki şeyi daha bilmekle, bilinen her bir şeyin, zaman ve zeminini bilmekle ve İlm-i Siyâset ile gerçekleşir.
[ İlim ile İrfan arasındaki FaRkLaR için...
www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/7688 ]
Bu, dönemsel deneyimlerin ve donanımların temelinde, içinde ve/ya da dışında, paralelinde, ötesinde düşünülmeye ve yaşanmaya çalışıldığında ise ortada, ancak tek bir bilgi ve bilinç söz konusudur. VAR(OLAN) Bilinci ve Deneyimi.
Varolan[mevcud] bilinci, iki ve dört kavramdan oluşan düşünce, bakış, algılama, yorumlama, değerlendirme sürecinde bulunarak, bilinç ve yoğunlaşma isteğine göre değişmek üzere belirlenen ilk iki [Böyle ve Bu da var] ve sonraki dört sözcük/kavram [... gibi. | ... olabilir. | ... değil. | ... bile değil.] aracılığıyla, yaklaşık 3 ilâ 6'şar aylık sürede ve süreçte gerçekleşebileşecek işler kadar, ayrı ayrı çalışılarak gerçekleşebilir.
Zihnin, bu bilince alışması ve yeniden yapılandırılması için 3 ilâ 6 boyunca, gördüğümüz tüm nesnelere ve kişilere, tüm olaylara; duyduğumuz, bildiğimiz ve düşündüğümüz tüm olgu ve kavramlara, sadece, "Böyle" gözlüğü takılarak, Böyle'nin yanına, önüne, ardına, başka hiçbir düşünce, bilgi, sözcük yanaştırılmadan düşünülmesi ve çalışılması gerekmektedir. Çalışılan "Böyle" sözcüğü ve döneminden sonra, yine her şeye, sadece, "Bu da var" gözlüğü takılarak bakılması, düşünülmesi ve çalışılması gerekmektedir.
Bu çalışmalar sonrasında ise dört kavrama daha geçilebilecektir. Öncelikle, gördüğümüz, duyduğumuz, bildiğimiz ve düşündüğümüz her bir şey, kişi, durum, süreç, imge, simge, kavram ya da ad/etiketin yanına, sadece, "... gibi." gözlüğü takılarak çalışılması gerekecektir. Sonrasında ise yine aynı koşullar ve süreyle, "... olabilir." gözlüğü takılarak çalışılması gerekecektir. Bu iki sözcükten sonra yine aynı koşullar ve süreyle fakat daha farklı bir zihin oluşturabilecek olan değilleme sürecinde, herşeyin yanına/sonuna "... değil." gözlüğü takılarak bakılacaktır. Bu sürecin dengelenmesi içinse dördüncü kavram olan "... bile değil." gözlüğü takılarak çalışılacaktır.
Varoluş bilincinin kapsayıcılığının yanı sıra, yetersizliği ya da sınırlılığı da söz konusudur. İşleyişi, "ya, ya da" "0 l" "mantığı/algısı" ya da "Newton Fiziği" ile düşünülebilen varoluş bilinci, doğa, fizik, matematik ve laboratuvarda geçerlidir.
OLuş bilincinde ise bir şeyin, ne ve ne kadar olduğundan çok ve ötesinde, şu/bu/o koşulda/biçimde olabilmesinin yanı sıra, hem belirli bir koşul, zaman ve zeminde olmakla birlikte, hem de belirli bir koşul, zaman ve zeminde olmayarak, ne belirli, ne de belirsiz bir koşul, zaman ve zeminde de bulunmadığı bilgisi ile "hem, hem de | ne, ne de" "mantığı/algısı" ya da "Kuvantum Mekaniği" ile tanımlanmaktadır. Bu bilinçte, sadece, "OLmak, OLan ya da OLuş" söz konusudur.
Tüm varoluşun, insanın, bilincin, süreçlerin ve sonuçların, herşeyin karşısında, Yokluk [O] alanı ve durumu söz konusudur. Dolayısıyla, herşeyin başında ve sonunda, yokluğu düşünmek, yok olmayı, bulun(a)mamayı, göz önünde tutmak durumundayızdır. Fakat bu bilgi ve bilinçle de bunu bilmenin ötesine geçmek zorunda olduğumuzdan dolayı, yokluğu da hem bilip, hem gözardı edebilecek kadarıyla "yok etmek", ne tek bilgi, ne de tüm bilgi ya da gerçeklik olarak kabul etmek isabetli olmayacağından dolayı, yok'un, yokluk ile ilişkisini, kendiyle sağlayamayacağımızdan dolayı da burada, elimizde kalan ve kullanılabilecek tek bilgi, "bile değil" kavramı ve sözcüğüdür. "Bile değil" bile olsa, onu kullanıyor olmak da bir varoluş alanı ve durumu oluşturacağından dolayı, "bile değil"i de "bile değil" ile devam ettirmek, bunları da yine ancak tekrar "bile değil" ile devam ettirmek ve sonsuza kadar, azalarak ve küçülerek, yok olarak gidebilecek tek kavram olan "bile değil", devam ettirilerek ve doğada, durabilerek; insanda ise susabilerek, tüm "süreç ve sonuç", "algı", "yorum", "kavramsallık", "ilkesellik", "evrensellik", "birlik" ve "bütünlük" deneyimlenir.
[Durmayabilmek ve susmayabilmek ise hâlâ insana özgülüğüyle ve ayrıcalığıyla, düşündüğünü düşünebilen, kuvantumsal ve sabit olmayan bir bilinç olmasından dolayı, insanın, zihninde, dilinde ve elinde olmaya, kısır döngü ya da nereye doğru ilerlediği bilinemeyecek eliptik bir döngü biçiminde devam eder durur.]
YOK(LUK)
[ xOx ] [ bile değil ]>[ bile değil ]>[ bile değil ] >[ bile değil ] >[ bile değil ]>[ bile değil ] ~ ]
^
|
|
OL(UŞ)[ hem O[yok] l[var] , hem de l[var] O[yok] ve ne O[yok] , ne de l[var] "mantığı/algısı" ]
( Şu/bu/o, şöyle/böyle/öyle, şu/bu/o kadar, şu/bu/o zamanda, zeminde, koşulda/biçimde, sınırlan(dır)madan ve çerçevelen(dir)meden,
herhangi bir şey(le) olmadan ve olmayan!
Sadece OLMAK, OLAN ya da OLUŞ! )
^
|
|
VAR(OLAN)
[ ya O ya da l "mantığı/algısı"]
[- BÖYLE | BU DA VAR ]
||/>
[ ... GİBİ >
... OLABİLİR >
... DEĞİL >
... BİLE DEĞİL ]
------------------------------------------------
(D)OLGUN/KÂMİL İNSAN
S~ KENDİNİ GERÇEKLEŞTİRME ~S
[OLGUNLUK/KEMÂL]
--------------------------------------
^
|
|
İNSAN
| KENDİNİ TANIMA SÜRECİ |
(GELİŞİM)
-------------------------------------
[OLMAZSA OLMAZLAR]
[Kullanılagelenler]
1.) SAĞLIKÖZGÜRLÜK
2.) ZAMAN ve ENERJİ
3.) BİLGİ ve FARKINDALIK
----------------------------------
| TÜM BİLGİ ve DENEYİMLER |
----------------------------------
[Uygulanagelenler]
1.) DOĞA ve DOĞALLIK
2.) UYUM ve BÜTÜNLÜK
3.) GELİŞİM ve DEĞİŞİM
-------------------------------------------------
|KOŞULSUZ SAYGI ve SEVGİ|
-------------------------------------------------
)
( Sigorta Sözcükler/Kavramlar İLE/VE/||/<>/> Varoluşsal Sözcükler/Kavramlar )
- BÖYLE/Sİ ile/ve/değil BU KADAR/I
( [not] LIKE THIS vs./and/but THIS MUCH )
- BÖYLECE ile BÖYLELİKLE
( Tam böyle, bu biçimde. | Sonunda, böylelikle. İLE Bu yolda yürüyerek, sonunda. )
- BOYLU BOYUNCA ile SERE SERPE
- ... BOYUNCA ile ... SÜRESİNCE
- BOYUNCUK, STİLUS = İBRE = STYLE
- BOYUNDURUK ile/ve/||/<> CENDERE
- BOZKIR/STEP[İng.,Fr.,Alm. < STEPPE] ile Bozkır
( Kurakçıl otsu bitkilerden oluşan, sıcak ve ılıman iklimlerdeki ağaçsız doğal alan. | Soğuk kış ve kurak yaz mevsiminin görüldüğü, bitki örtüsünün kısa, boz renkli olduğu, genellikle kurakçıl otsuların yer aldığı ağaçsız geniş alan. İLE Konya iline bağlı ilçelerden biri. )
- BOZMA değil/yerine/>< DÜZELTME
( İFSÂD[< FESÂD] değil/yerine/>< ISLAH[< SULH] )
- BOZUK/BOZUQ =/> HARABE
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
- BOZULMA/TAGAYYÜR[Ar. < GAYR] ile/ve/değil ÇÜRÜME
- BOZULMA ile/ve/||/<>/> ÇÜRÜME ile/ve/||/<>/> ÇÖZÜLME ile/ve/||/<>/> PARÇALANMA ile/ve/||/<>/> DAĞILMA
- BP/BLOOD PRESSURE değil/yerine/= KAN BASINCI
- BPM/BEAT PER MINUTE değil/yerine/= DAKİKA VURU SAYISI (KALP)
- BRADİKARDİ ile BRADİPNE
( Kalp atım hızının yavaşlaması. İLE Solunum hızının yavaşlaması. )
- BRAGG ile/||/<> SPEKTROMETRE
( X-ışını spektrometresi geliştirilmesi )
( William Henry Bragg tarafından 1913 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1862-1942) (Ülke: İngiltere) (Alan: fizik) (Önemli katkıları: X-ışını kristalografisi, Bragg yasası, kristal yapı analizi) (Nobel: 1915) )
- BRAND vs. MAKE
- ŞUBE[Ar.]/BRANŞ[Fr. < BRANCHE] değil/yerine/= DAL/KOL/DALKOL
- BREAK vs. BRAKE
( Ara (vermek). İLE Fren (yapmak). )
- BREATH vs. BREATHE
- BREATHE :/yerine NEFES ALMAK
- BRIDGE :/yerine KÖPRÜ
- BRÖVE değil/yerine/= UZBELGE
- BRUKSİZM ile/||/<> APNE
( Dişlerin istemsizce sıkılması ya da gıcırdatılması. İLE/||/<> Solunumun geçici olarak tamamen durması. )
- BRUKSİZM ile/||/<> TEMPOROMANDİBULAR EKLEM BOZUKLUĞU (TME)
( Dişlerin istemsiz sıkılması ya da gıcırdatılması. İLE/||/<> Çene ekleminde ağrı ve fonksiyon bozukluğu. )
- Bu da var! de DİNLE!!!
- BU NEDENLE ile/değil/yerine O BAKIMDAN
- BU SEFER DE ... ile ŞİMDİ DE ...
- BU ŞEKİLDE ile/ve BU KOŞULLARDA
- BU ile/ve BÖYLE
( THIS vs./and LIKE THIS )
( ZHE ile/ve ... )
- BU ve/||/<> NEYSE
( İşaret edilen/edilecek kişi çok yakınımız olsa bile hiçkimse için, hiçbir zaman, zemin ve koşulda söylenil(e)mez!["Bu" sözcüğü, ancak nesneler için kullanılır!] VE/||/<> Konuşma sırasında, konular, konuşulanlar için söylenil(e)mez! )
- BUDA-DHARMA[Sansk.] = BUDA-DHAMMA[Palice]
( Aydınlanmış Bilgelik. )
- BUDGET[İng./Fr.] :/yerine BÜTÇE
( Devletin, bir kuruluşun, bir aile ya da birinin gelecekteki belirli bir süre için tasarladığı gelir ve giderlerinin tümü. | Devlet ve öteki kuruluş veya toplulukların belirli bir dönem içindeki gelir ve giderlerinin oranlama niceliklerini önceden belirleyen, onaylayan ve bu işlemlerin yapılmasına izin veren yasa ya da karar. | Bir senelik varidat ve masarifin muvazenesi. )
- BUĞDAY ile GÖCE
( ... İLE Dövülmüş, kabuksuz buğday. Tarhana, bulgur yapmak için kullanılan, kabuğu soyulmuş ve kırılmış buğday. )
- | BUĞDAY ile KEPEK ile ARPA/CEVDE ile ÇAVDAR | ile YULAF
( Gramineae ailesinin triticeae ve aveneae olmak üzere iki bölümü vardır. Buğday, çavdar ve arpa, triticeae; yulaf ise aveneae bölümündendir. )
( BESEK/BESDEK[Fars.]: Harman yerinde toplanılan buğday ve arpa demeti. )
( | WHEAT vs. BRAN, WHOLE-WHEAT vs. BARLEY vs. RYE | vs. OATS )
( | TRITICUM cum FURFUR/IS cum HORDEUM VULGARE cum SECALE CEREALE | cum AVENA SATIVA )
- BÜGÜ ile BİLGE
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Bilge )
- BUHARÎ'DE:
YUNUNİYE -ile
- BUHARLAŞMA ile LÂTİFLEŞME
- BUHTE ile HECÎN
( Çift hörgüçlü deve. İLE Çift hörgüçlü ve çok hızlı koşan cins deve. | Tek hörgüçlü deve. )
( Develer hörgüçlerinde su değil, yağ depolar. Suyun depolandığı yer gövdeleridir, özellikle de kan dolaşım sistemleridir. )
( Develer, gövde ağırlıklarının %40'ını kaybedene kadar su kaybından zarar görmezler ve su içmeden 7 gün boyunca yaşayabilirler. İçtiklerinde bir kerede 225 litre kadar içerler. )
( Develer kızdıklarında, deve bakıcısı deveyi sakinleştirmek için ceketini deveye verir. Deve, elbisenin üzerinde tepinir, ısırır, parçalara ayırır. Kızgınlığı geçtiğinde bakıcısı ile tekrar uyum içinde yaşayabilirler. )
( Gebelik süreleri 345-375 gündür. İLE ... )
( Deve, kini simgeler. )
( Develerin gözlerini kuma karşı koruyan tam üç katlı bir göz kapakları vardır. )
( Çok hızlı giden atı, deve geçer. )
( VESÎC[Ar.]: Hızlı yürüyen deve. )
( MENHÛS[Ar.]: Kuyruğunun yanları uyuz olan deve. )
( BAHBAHA[Ar.]: Develerin çıkardığı ses, kükreme. )
( NEHEM[Ar.]: Deve homurtusu. )
( BEVÂNÎ[Ar.]: Deve ayakları. )
( İBLÂN[Ar.]: İki sürü deve. )
( EBÛ EYYÛB: Deve. )
( KUSVÂ/KASVÂ: Hz. Muhammed'i taşıyan deve. )
( ŞİKÂL[Ar.]: Devenin ayağının bağlandığı ip, bukağı, köstek; el ve ayak zinciri. | Devenin palanını bağlayan ip. )
(
ile
)
( CEMEL, HUFF, İBİL[çoğ. ÂBÂL] ile MEHRÎ[çoğ. MEHÂRÎ] )
( ŞÜTÜR, ÜŞTÜR ile ...
ŞÜTÜREK: Küçük deve, devecik. | ŞÜTÜR-KÜRRE/ŞÜTÜR-PEÇE: Deve yavrusu. ile ... )
( CAMELUS cum CAMELLUS DROMEDARIUS )
- BUJİN = ÇÖPLEME
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Çok parçalı ve koyu yeşil yapraklı otsu bir bitki. )
- BÜKE ile/||/<> BÜK
( Yöresi ormanlık yüksek ve çıplak tepe. İLE/||/<> Sık çalılık, fundalık. )
- BUKET[Fr. < BOUQUETE] değil/yerine/= DEMET
- BUKLE değil KUPLE[İng. < COUPLE] [bunların yerine ÇİFT/BEYİT]
- BUKLE(T)[Fr.] değil/yerine/= LÜLE[Fars.]
( ... YERİNE Bükülmüş, dürülmüş şey. | Bir akarsu ölçü birimi. | Saç kıvrımı. | Su akan, musluksuz boru. )
- BULUNÇ/VİCDAN[Ar.]:
DIŞARIDA ile/değil/yerine/>< İÇERİDE
( İlâh. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Ölçü. )
- BULUNDURMA ile BİRİKTİRME
( KEEPING vs. COLLECTING )
- BULUŞMAK:
NESNE(SİN)DE ile NESİNDE/NEDENİNDE
- BULUT ile/ve/||/<> PERDE ile/ve/||/<> KAPI
- BÛM/E[Ar., Fars.] ile BÛM[Ar.]
( Baykuş. İLE Yer, toprak, yurt. | Sürülmemiş tarla. | Tabiat, huy. )
- BUMERANG ile/ve FRİZBİ[İng. FRISBEE]
( BOOMERANG vs./and FRISBY )
- BUNCH :/yerine DESTE
- BÜNYE ile/ve/||/<> GENETİK
- BÜNYE değil/yerine/= İÇYAPI
- BURÇ değil GENELLEME
( Kişileri, burçlarına göre ayırmak ve tanımlamak, ciddi bir karşılığı bulunmayan, gerçekliklerden, yaşamın ayrıntılarından ve/ya da kendinden kaçışlara hizmet eden genellemelerdir. )
- BURÇAK ile HÜRLE
( ... İLE Bir cins burçak. )
- BÜRDE[Ar.] ile -BÜRDE[Ar.]
( Arapların giydiği bir çeşit aba, hırka. İLE Adlara eklenerek "götürülmüş, götürmüş, götüren" anlamlarına birleşik sözcükler yapar.. )
- BU'RE[Ar.] ile BÛRE[Ar.]
( Çukur. | Çölde çukur biçiminde yapılan ocak. İLE Kuyumcuların kullandıkları, tuza benzer bir madde. | Nebat şekeri.[TEBERZED] )
- BUREAUCRACY vs. "DEEP STATE"
- BURETTE[Fr.] değil/yerine/= DAMLAÇ
( Tüketilen suyu ölçen aygıt. | Oylumsal çözümlemelerde tüketilen sıvı niteliklerini doğru olarak belirlemeye yarayan, bir ucu açık, öteki ucu musluklu, üzeri santimetre küpün onda birini gösterecek biçimde derecelendirilmiş uzun cam boru. )
- BÜREYDE -ile
( SERİNLİK )
- BÜRGE ile BÜRGE
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Pire. İLE Aklı olmayan, deli. )
- BURUN/ZİRVE ile KEREMPE
( ... İLE Denize doğru uzanan taşlık burun. | Dağın en yüksek yeri. )
- BÜRÜNME ve/<>/> GÖRÜNME
- BÜRÜNME ile/ve/değil/yerine ÖRTÜNME
- BÜRÜNME ile/ve/||/<> SARINMA
- BÛS/E[Fars.] ile -BÛS[Fars.]
( Öpme, öpücük, öpüş. İLE Öpen. [DÂMEN-BÛS: Etek öpen.] )
- BÛSE ile ÖPÜCÜK
- BÛSE değil/yerine/= ÖPÜCÜK/ÖPÜŞ
- BUSINESS LIFE vs. PRIVATE LIFE
- BÜSLE[Ar.] ile HULVÂN[Ar.] ile RİŞVET[Ar.]
- BÜŞRÂ[Ar.]/MÜJDE değil/yerine/= SEVİNÇLİ SAVA/ÇAV(HABER)
- BÜST ve/<> ANIT-KİTÂBE
( Şili'nin başkenti Santiago'da da,
bir ATATÜRK anıt-kitabesi vardır.
ATA'mızın anıtı, Las Condes Belediyesi tarafından dikilmiş ve
Apaquindo Caddesi'nde yer alıyor.
Anıt, 3 - 3.5 m. yüksekliğindeki bir duvar üzerinde bulunan
ATATÜRK büstü ve yanındaki ay-yıldızdan oluşuyor.
Anıt üzerindeki kitabenin çevirisi...
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu,
Vatanının fedâkâr ve sadık hizmetkârı,
Benzeri olmayan kahraman,
İnsanlık idealinin canlı timsali.
Tüm hayatını, Türk milletine vakfetmiş,
Milletine, kendi ruhunun ateşini vermiştir.
Anısı, milletinin ruhunu ateşli tutan,
Sönmez bir meşale olarak yaşamaktadır. )
- BÜST ile HERME
- BUSTIR DOZ/BOOSTER DOSE değil/yerine/= PEKİŞTİRME DOZU
- BU/ŞU:
"TABLO" ile "SAHNE"
- BÜTÇE ile/ve BÜTÇELENDİRME
( BOUGETTE[Fr.]: Küçük çanta. [İngiltere'de Maliye Bakanı'nın yıllık hesaplarını meclise küçük bir çanta içinde getirmesinden dolayı.] )
- BÜTE ile BÜTGÜ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Çok. İLE Dışkı, kaka.[Yalnızca çocuklar için kullanılır.] )
- BUTOMANCEAE = KÜLÂNÎYE
- BUTON değil/yerine/= DÜĞME
- BUTTON :/yerine DÜĞME
- BÜTÜGE = PATLICAN
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
- BÜTÜNLENME ile/ve/||/<> TAMAMLANMA
- BÜTÜNLENME ile/ve/||/<> TAMLANMA
( )
- BÜTÜNLEŞME ile BÜTÜNLENME
( INTEGRATION vs. TO GET COMPLETION )
- BÜTÜNLEŞME ile/ve FARKLILAŞMA
( INTEGRATION vs./and TO BECOME DIFFERENT )
- BÜTÜN/LÜK(ĞÜNDE) ile/ve/||/<> BAĞLAM(INDA)
- Bütünlük için DİNLE!!!
- BÜTÜNLÜK ile ESRİME
( ... İLE Esrime, duyulur olanlardan, bir başka deyişle tikel şeylerden başlayıp derece derece iç algıya ve iç algıdan da geçip bir an için bile olsa yokluğa dalmak, aslına kavuşmak demektir. )
- BÜTÜNSELLEŞTİRME ile İNDİRGEME
( TO COMPLETE/COMPLETION vs. TO REDUCE )
- BÜVELEK/EĞRİLCE ile CIZSİNEĞİ
( ... İLE Bir tür büvelek. )
( ... ile ZÜBÂB-I BAKARÎ )
- BUY vs. PURCHASE
- BÜYÜK BURUN/LULUK ve/||/<>/> BURNUNUN DİBİNDEKİ FIRSATLARI/GERÇEKLERİ GÖREMEME
- (BÜYÜK) "HİKAYE" değil SÜREÇ
itibarı ile 11.173 başlık/FaRk ile birlikte,
11.173 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(7/46)
(1996'dan beri)