Bugün[16 Kasım 2025]
itibarı ile 11.173 başlık/FaRk ile birlikte,
11.173 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.


Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(3/46)


- ALAN ile/ve/||/<>/> BÖLGE


- ALARP/AS LOW AS REASONABLY PRACTICABLE[İng.] değil/yerine/= MANTIKEN UYGULANABİLİR OLANIN EN AZI


- ALÂT-I CÜRMİYE değil/yerine/= SUÇ ELGESİ


- ALAVERE DALAVERE

( ALAVERE: Bir şeyin elden ele geçmesi. | Bir şeyi elden ele vererek aktarma. | Kargaşalık. | Vapurlarda bu biçimde taşıma işi için bordalarda kurulan basamaklı iskele.
İLE
DALAVERE: Yalan dolanla gizlice görülen kötü iş, gizli oyun. )


- ALAVOTR SANTE[Fr.] değil/yerine/= SAĞLIĞINIZA! / ŞEREFE!


- ALAY (ETME) = DERISION[İng.] = DÉRISION[Fr.] = SPOTT[Alm.] = IRRISIO[Lat.]


- ALBEDO/METRE[Lat.] değil/yerine/= IŞIĞI YANSITAN BİR YÜZEYİN YANSITMA GÜCÜ / ARACI


- [ne yazık ki]
ALÇAK/PESPAYE[Fars.] ile/ve/||/<> İLKESİZ

( Alçak, aşağılık. İLE/VE/||/<> Temel bilgisi ve düşüncesi olmayan. )


- Alçakgönüllülük için DİNLE!!!


- ALÇAKGÖNÜLLÜLÜK = MODESTY[İng.] = MODESTIE[Fr.] = BESCHIEDENHEIT[Alm.] = MODESTIA[Lat.]


- ALÇI:
ADİ/STÜK ile ANHİDRİT ile DÖŞEME ile GÖZENEKLİ ile İNCE İNŞAAT ile KABA İNŞAAT ile KALIP ile KATKILI ile MERMER ile PARİS ile PİYASA ile SIVA ile ŞAPLI ile YÜKSEK DİRENÇLİ

( ANHİDRİT[Fr. < ANHYDRITE]: Genellikle kaya tuzu ve alçı taşıyla birlikte bulunan doğal, susuz kalsiyum sülfat. )


- Aldanmamak için DİNLE!!!


- Aldatmak için DİNLE!!!


- Aldatmamak için DİNLE!!!


- ALEH(İNE) değil ALEYH(İNE)


- ALEL HESAP değil/yerine/= SAYIŞ ÜZERE


- ALEL UMUM[Ar.] değil/yerine/= GENEL OLARAK, GENELLİKLE


- ALELÂDE[Ar.] ile FEVKALÂDE[Ar.] ile HARİKULÂDE[Ar.]

( Bayağı, sıradan; olağan, görülegelen. İLE Olağanüstü; güzel, duyulmadık, görülmedik. İLE Olağandışı, eşi görülmemiş; çok güzel, eşsiz. )


- ALELÂDE[Ar.] değil/yerine/= SIRADAN


- ÂLEM ile/ve/<> DİSİPLİN ile/ve/<> İLKE


- ALEM ile REMZ ile NİŞÂNE

( Bayrak. İLE Simge. )


- ALEMPROVİST[Fr.] değil/yerine/= BEKLENMEDİK, BİRDEN BİRE


- ALERJİ ile/||/<> OTOİMMÜNİTE

( Bağışıklık düzeninin zararsız nesnelere karşı aşırı tepki vermesi. İLE/||/<> Bağışıklık düzeninin kendi gövde dokularına saldırması. )


- ALESTA[İt. < ALLESTA]:
HAZIR OL! ve/||/<> HAZIRIM!


- ÂLET = TOOL[İng.] = OUTIL[Fr.] = WERKZEUG[Alm.] = ARNESE[İt.] = HERRAMIENTA[İsp.] = ARNESE[Lat.] = TO ORGANON[Yun.] = ÂLET[Ar., Fars.] = WERKTUIG[Felm.]


- ALEV/ŞÛLE[Ar.]/ZEBÂNE[Fars.] değil/yerine/= ALAZ/YALAZ(A)/YALIM


- ALEXANDER FRIEDMANN ve/||/<> GEORGES LEMAITRE

( Einstein'in denklemlerini, kozmolojik sabit olmadan çizen ve evrenin genişlediğini, kuramsal olarak kanıtlayan ilk kişidir. VE/||/<> Einstein'ın genel görelilik kuramından yararlanarak evrenin genişlediğini söyledi. )

( 16 Haziran 1888 - 16 Eylül 1925 VE/||/<> 17 Temmuz 1894 - 20 Haziran 1966 )


- ALFABE yerine ABECE


- ALFENİT[Fr. < ALFENIDE] değil/yerine/= METAL ALAŞIM

( İçinde bakır, çinko, nikel bulunan ve çatal bıçak takımı yapımında kullanılan gümüşlü bir alaşım. )


- ALGILAMA SÜRECİNDE:
BELİRGİNLİK ile/ve/> KONUM ile/ve/> ŞİDDET ile/ve/> SÜRE


- ALGILAMAK = İDRAK ETMEK = PERCEIVE[İng.] = PERCEVOIR[Fr.] = ERKENNEN/WAHRNEHMEN[Alm.] = PERCIPIO[Lat.]


- ALİ ÜL ÂLÂ[Ar.]/KREM DÖ LA KREM[Fr. < CRÈME DE LA CRÈME] değil/yerine/= EN YÜKSEK/ÜSTÜN


- ALİMANTASYON[Fr.] değil/yerine/= BİR PLAN PROGRAM ÇERÇEVESİNDE SAYRIYI BESLEME


- ALİMENTASYON/ALIMENTATION[İng.] değil/yerine/= BESLEME


- ALİMENTASYON değil/yerine/= BESLEME


- ÂLİM/MÜTEBAHHİR ile ALLÂME

( Bir bilim dalında uzman. İLE Birçok bilim dalında derin bilgi sahibi olan. )

( ... İLE Hem aklî, hem naklî ilimleri bilen. )

( OMNISCIENT: Çok geniş bilgi sahibi. | Allah. [rahman ve rahim olan] )

( DOCTOR cum DOCTORA UNIVERSALIS )


- ALIŞKANLIK (İLE) ile/değil KENDİLİĞİNDENLİK (İLE)


- ALIŞKANLIK = İTİYAT = HABIT[İng.] = HABITUDE[Fr.] = GEWOHNHEIT[Alm.] = HABITUS[Lat.] = HEKSIS[Yun.] = COSTUMBRE[İsp.]


- ALIVE :/yerine CANLI


- ALİVRE MUAMELE[Ar.] değil/yerine/= ÖNCEDEN İŞLEMLİ SATIŞ


- ALİVRE[Fr.] değil/yerine/= ÖN/PEŞİN SATIŞ

( Ürün henüz tarladayken ve yetiştiği zaman teslim edilmek üzere önceden yapılan peşin satış. )


- ALİZE[Fr.] değil/yerine/= TROPİKAL BÖLGELERDE DENİZLERDEN ESEN BAZI YELLER


- ALJİN[Yun.] değil/yerine/= SU YOSUNLARINDAN ELDE EDİLEN NESNE


- ALLÂH İLE ile/ve ALLÂH İÇİN ile/ve ALLÂH'TAN


- ALLÂH[Ar.] ile ALLÂHUMME[Ar.]


- ALLÂM[Ar.] ile ALLÂME[Ar.]


- ALLÂME ile FERİŞTAH


- ALLELE ile LOKUS

( Bir genin, alternatif biçimi. İLE Bir genin, kromozom üzerindeki konumu. )


- ALLIANCE :/yerine İTTİFAK


- ALLIGATOR vs. CROCODILE


- ALLOPATRİC İLE SYMPATRİC İLE VİCARİANCE ile/||/<> DAĞILIM PATTERNLERİ

( Tür dağılım mekanizmaları. )

( Formül: Biogeographic realms )


- ALLOPATRİK TÜRLEŞME ile/||/<> SİMPATRİK TÜRLEŞME

( Allopatrik coğrafi izolasyon, simpatrik aynı bölgede )

( Formül: Coğrafi bariyer (allopatrik) İLE poliplodi (simpatrik) )


- [not] ALLWAYS vs. TWO (TIMES)/TWICE


- ALMA MAZLUMUN AHINI ve/||/<>/> ÇIKAR AHESTE AHESTE


- ALMAYA GELİNCE ile/değil/yerine VERMEYE GELİNCE

( Ortada. İLE/DEĞİL/YERİNE Ortalıkta yok. )


- ALMOST :/yerine NEREDEYSE


- ALNAÇ/CEPHE -ile

( Bir şeyin ön tarafı/yüzü. )


- ALONE :/yerine YALNIZ


- ALONJ değil/yerine/= EKÇE


- ALT ÇENE ve ÜST ÇENE

( CÂM-I SÎM[gümüş kadeh][mecaz]: Sevgilinin çenesi. )

( )

( ZEKAN[çoğ. ZÜKUN] )

( ZENAH/DÂN )

( LOWER JAW/MANDIBLE and UPPER JAW/MAXILLA )


- ALT DEĞİŞKE ile/ve ÜST DEĞİŞKE


- ALT DUDAK = ŞEFE-İ SÜFLÂ = LÈVRE INFÉRIEURE


- ALT KISIM = KIT'A SÜFLÂ = PARTIE INFÉRIEURE


- ALT SINIF ile ALT ŞUBE ile ALT TAKIM ile ALT TÜR


- ALTA SIRALAMA / ALT DİZİNLEME -ile

( SUBORDINATION )


- ALTERNATE vs. ALTERNATIVE


- ALTERNATİF[İng. < ALTERNATIVE] değil/yerine/= DALGALI


- ALTERNATIVE vs. CHOICE


- ALTERNATIVE :/yerine ALTERNATİF


- ALTIGEN ile/ve/<> DAİRE

( HEXAGON vs./and/<> CIRCLE )


- ALTİMETRE[Fr.] değil/yerine/= YÜKSEKLİKÖLÇER


- ALTIN KAPLAMA ile LAKE


- ALTIN ile TİLLE[Fars.]

( ... İLE İşlenmemiş altın. )


- ALTIPLANO ve/<> VALLES ve/<> ORIENTE

( Bolivya'nın, üç yerleşim bölgesi.[Dünyanın en yüksek yerleşim alanı.][3600 - 3800 m.] )


- ALÜMİN[Fr. < ALUMINE] ile ALÜMİNYUM[Fr. < ALUMINIUM]

( Suda çözünmeyen, 2050 °C'de eriyen, beyaz bir toz olan alüminyum oksit. [Al2O3] İLE Atom numarası 13, atom ağırlığı 26,98 olan, 660 °C'de eriyen, gümüş parlaklığında, beyaz, hafif bir öğe. [simgesi: Al] )


- ALVE- ile/||/<> ALVEOL-/ALVEO-

( Kanal, kavite. İLE/||/<> Alveolusla ilgili, küçük kavitelerle ilgili. )


- ALYANS[Fr. < ALLIANCE] değil/yerine/= NİŞAN YÜZÜĞÜ


- ÂM[Ar.] ile SENE[Ar.]


- AMA NİYE? değil NİYE?


- AMA ÖYLE ile/ve/||/<>/> AMA BÖYLE


- AMA YİNE DE ... değil/yerine NEYSE Kİ ...


- ... AMA ... ile/değil/yerine ... DOLAYISIYLA ...


- ... AMA ... ile/ve/<> KEŞKE ...

( Onu kaybettirir. İLE/VE/<> Kendini yok ettirir. )


- Ama/fakat demeden DİNLE!!!


- AMAZON ile/ve/<> GOOGLE ile/ve/<> FACEBOOK ile/ve/<> MICROSOFT ile/ve/<> APPLE ile/ve/<> ORACLE

( )


- AMBALE[Fr.] değil/yerine/= AŞIRI YÜKLEME SONUCU ULAŞAN DÜŞÜNEMEME, BUNALIM


- AMBİ-/AMBO- ile/||/<> AMPH- ile/||/<> -AMBİ ile/||/<> BASİ-/BASİO-/BASO- ile/||/<> -DROME ile/||/<> MARG-

( İkisi, iki yanda, iki yönlü/taraflı [ambidekster: İki elini de kullanabilen kişi]. İLE/||/<> İkisi, iki yanda, hakkında, çevresinde, çift, ikili. İLE/||/<> Yürüme, yer değiştirme. İLE/||/<> Tabanla ilgili, alt kısımla ilgili, bazionla ilgili, yürüme. İLE/||/<> Gidiş, seyir. İLE/||/<> Kenar. )


- AMBIGUOUS vs. DIM vs. OBSCURE vs. UNLUCID VAGUE


- AMBİVALANS/AMBIVALENCE[İng.] değil/yerine/= İKİRCİKLİLİK


- AMBLEM[Fr. < EMBLEME] değil/yerine/= SİMGE, BELİRTGE/BELİRTKE


- AMBULANCE değil AMBULANS


- AMBULANS[Fr./İng. < AMBULANCE] değil HASTA TAŞIMA/NAKİL ARACI / CANKURTARAN


- AMEL/E ile/ve/||/<> CAALE ile/ve/||/<> FAALE

( Eylemek/işlemek. İLE/VE/||/<> işlemek. İLE/VE/||/<> Kılmak. )

( Yineleme/tekrar edilme ve yön/istikamet varsa. İLE/VE/||/<> Yapı değişiyorsa. İLE/VE/||/<> Herhangi bir devinim/hareket ise. )


- AMELE ile FAİL


- AMELE[Ar. < ÂMİL] ile HAMELE[Ar. < HÂMİL]

( İşçi, emekçi, ırgat, amel eden. İLE Taşıyanlar, kaldıranlar. )


- AMELİYAT:
GÖVDEDE ile/ve/<> ZİHİNDE

( Uyutmak gerek. İLE/VE/<> Uyandırmak gerek. )


- AMENORE[Fr.] değil/yerine/= ÂDET GÖREMEME


- AMENTIFÈRES = SEBLÎYE


- AMİDÜR[Fr.] değil/yerine/= BİR METALİN BİR HİDROJEN ATOMUNUN YERİNE GEÇMESİYLE AMONYAKTAN TÜREYEN NESNE


- AMİLAZ[Fr. < AMYLASE] ile/||/<> AMİLOZ[Fr.] ile/||/<> ENZİM[Fr. < ENZYME]

( Bir kimyasal tepkimeyi gerçekleştiren ve onu hızlandıran, çoğunlukla protein yapısında olan organik nesne. İLE/||/<> Nişastasının %20'sini oluşturan, boyanabilir nesne. | Dokuların özel bir nesneyle dolmasından ileri gelen sayrılık. İLE/||/<> Nişastayı parçalayarak şekere çeviren bir enzim. )


- AMME[Ar.] değil/yerine/= KAMU


- AMME değil/yerine/= KAMU


- AMNEZİ[Fr. < AMNESIE] ile PARAMNEZİ

( Bellek yitimi. İLE Bellek bozukluğu. )


- AMONYAK[Fr. < AMMONIAQUE]/NİŞADIR RUHU ile/||/<> AMİT[Fr. < AMIDE]

( Azot ve hidrojen birleşimi olan, keskin kokulu bir gaz. [NH3] | İçinde bu gazın eritilmiş bulunduğu su. İLE/||/<> Amonyağın hidrojeni yerine bir asit kökünün geçmesiyle oluşan birleşiklerin sınıf adı. )


- AMORE ve/||/<>/< MORE ve/||/<>/< ORE ve/||/<>/< RE

( Sevgi/Aşk. VE/||/<>/< Ahlâk. VE/||/<>/< Söz. VE/||/<>/< Eylem. )


- AMP/ADENOSINE MONOPHOSPHATE[İng.] değil/yerine/= ADENOZİN MONOFOSFAT


- AMPA İLE NMDA İLE KAİNATE ile/||/<> GLUTAMAT RESEPTÖRLERİ

( Farklı glutamat reseptör türleri. )

( Formül: Mg²⁺ blok (NMDA) )


- AMPLİFİKASYON/AMPLİFİKATÖR[Fr. < AMPLIFICATEUR] değil/yerine/= YÜKSELTME/YÜKSELTEÇ

( Alçak ya da yüksek frekanslı akımların, yararlı etkilerini artırmaya yarayan araç. )


- AMPLITUDE -ile

( Genlik, dalganın en yüksek noktası~sıfır noktası arasındaki nicelik. )


- AMPLITÜT/AMPLITUDE[İng.] değil/yerine/= GENLİK


- A(N) vs. ONE


- ANA KOL İLE KIRMIZI DEV İLE BEYAZ CÜCE ile/||/<> YILDIZ EVRİM AŞAMALARI

( Yıldızların yaşam döngüsü aşamaları. )

( Formül: M < 1.4 M☉ → Beyaz cüce )


- ANA TÜMCE -ile

( MAIN CLAUSE )


- ANA ile ANA ile ANA ile ANA(ANNE)

( Pencere anası, telaro. İLE Daha sonra sürülecek sıvanın kalınlığını ayarlamak için bir duvara vurulan alçı ya da sıva mastar, sıva anası. | Mermer, palladyen, mozaik gibi bir gereçle kaplanacak döşemelerin üzerine, düzlüğü ya da gerekli eğimleri sağlamak üzere aynı gereçten yer yer yapılan ve uygulamada üst noktalarına uyulan kılavuz tümsek. İLE Yaklaşık boyutları, 30/30 cm. olan, kerpiç blok. İLE Anne. )


- ANAEROBİK[Fr. < ANAÉROBIQUE]/ANAEROBIC[İng.] değil/yerine/= OKSİJENSİZ ORTAMDA/KOŞULLARDA YAŞAYABİLEN | SERBEST OKSİJEN GEREKSİNIMSİZ


- ANA/ESAS ÖRGENLER, ÇİÇEKTEKİ ÜREME ÖRGENLERİ = A'ZÂ-İ ASLÎYE = ORGANES ESSENTIELS


- ANAKONDA ile YEŞİL ANAKONDA

( ... İLE Güneydoğu Asya'da ve Amazon ormanlarında yaşarlar. )

( ... İLE 9 m.'yi aşabilirler. 250 kg. ağırlığında olabilirler. )

( ... İLE Suda, karada oldukları kadar yavaş değillerdir. )

( ... İLE Dünyadaki en ağır yılandır. )

( ANACONDA vs. GREEN ANACONDA )


- ANALIT/ANALYTE[İng.] değil/yerine/= ÇÖZÜMLEME ÖRNEĞİ


- ANALİTİK FELSEFE ile KITA FELSEFESİ

( Dil, mantık ve kavram analizi üzerine odaklanan felsefi gelenek. İLE Varoluş, tarih ve toplum gibi konulara odaklanan felsefi gelenek. )


- ANALOJİ[Yun.]/KIYAS[Ar.] değil/yerine/= ÖRNEKSEME


- ANALYZE :/yerine ANALİZ ETMEK


- ÂNÂN[Fars. < ÂN] ile ANÂN[Ar. < ANÂNE] ile A'NÂN[Ar. < UNK]

( Onlar. İLE Bulutlar. İLE Ağacın ucu. | Ufuklar. )


- ANANE ile/ve/||/<>/>/< AN İLLÂH


- ANÂNE[Ar.] ile AN'ANE[Ar. çoğ. AN'ANÂT]

( Bir bulut. İLE Gelenek, rivâyet. | Açıklamalar, tafsîlât. )


- AN'ANE ile/değil ANNEANNE

( Gelenek. İLE/DEĞİL Annenin annesi. )


- ANÂSIR-I CÜRMİYE[Ar.] değil/yerine/= SUÇ ÖĞELERİ


- ANATMAN[Sansk.] = ANATTA[Palice]


- ANATOMİ = ANATOMY[İng.] = ANATOMIE[Fr., Alm.] = ANATOMIA[İt., İsp., Lat., Yun.] = 'İLM el-TEŞRİH[Ar.] = KÂLBUDŞENÂSÎ[Fars.] = ONTLEEDKUNDE[Felm.]


- ANAYOL(CADDE) ile SOKAK

( MAIN ROAD vs. STREET )


- AND :/yerine VE


- ANDEZİN ile/||/<> SUNSTONE

( Plajiyoklaz feldspat mineralidir ve kırmızı-yeşil renktedir. İLE/||/<> İçindeki hematit ya da götit pulları nedeniyle parlayan bir feldspat. )

( Mohs Sertlik Derecesi: 6-6.5 İLE/||/<> 6-6.5
Işık Kırma İndisi: 1.54-1.55 İLE/||/<> 1.54-1.55
Rengi: Kırmızı-yeşil İLE/||/<> Altın parıltılı
Molekül yapısı: (Na,Ca)(Si,Al)4O8 İLE/||/<> (Na,Ca)(Si,Al)4O8 )


- ANDROJİNİ/HÜNSÂ(ERSELİK)/HERMAFRODİT/MİZVÂCE -ile

( Bir bireyde, hem erile, hem dişile özgü özelliklerin bulunması durumu. )


- ...ÂNE ile ...ÂNÎ


- [Ar.] ÂNE ile BETRE

( Dişil ve yabanî eşek. İLE Dişil eşek. )


- ANEKDOT[Fr. < ANECDOTE] değil/yerine/= ÖYKÜCÜK, KISA ÖYKÜ

( Bir söz ya da geniş bir olay içine yerleştirilmiş öykü. )


- ANEMOFİLİ[Fr.] değil/yerine/= ANEMOGRAF[Yun.] değil/yerine/= ANEMOKOR[Fr.] değil/yerine/= ANEMOMETRE[Fr.] değil/yerine/= ANEMOSKOP[Fr.]

( Yel ile tozlaşan bitkilerin tozlaşma biçimi. İLE Yelin yönünü ve hızını kaydeden araç. İLE Yel ile dağılan tohumlar ve tohumlardan üreyen bitki. İLE Yel ölçer. İLE Yelin yönünü belirten araç. )


- ANEMOMETRE değil/yerine/= YELÖLÇER

( Yelölçer. )


- ANEROİT[Fr. < ANEROIDE] = KADRANLI BAROMETRE

( Cıva yerine maden bir kutu kullanmak temeline dayanan kadranlı barometre. | Madenlerin esnekliği ile çalışan barometre. )


- ANGAJE[Fr./İng < ENGAGE] değil/yerine/= BAĞLAMAK/BAĞLANMAK


- ANGAJMAN[Fr./İng. < ENGAGEMENT] değil/yerine/= BAĞLANTI/ÜSTLENME


- ANGEL vs. ANGLE


- ANGER :/yerine ÖFKE


- ANGLE :/yerine AÇI


- ANGUT ile/ve SÜNE

( Yaban ördeği. İLE/VE Bir tür yaban ördeği. )


- ANIMSAMA ile/ve/||/<> ŞİMDİ\'YE/ŞU AN\'A GETİRME


- ANIMSAMA = TAHATTÜR = REMINISCENCE[İng.] = RÉMINISCENCE/RAPPELER[Fr.] = ANAMNESIS/ERINNERN[Alm.] = RECORDOR[Lat.] = ANAMNESIS[Yun.]


- ANIMSA(YA)BİLMEDE:
ÖNCELİK ve/||/<> YOĞUNLUK ve/||/<> PEKİŞTİRME


- ANIRMA ile/<> KİŞNEME

( Eşeğin çıkardığı yüksek ses. İLE/<> Atın çıkardığı yüksek ses. )


- ÂNÎSE[Ar.] ile ÂNİSE[Ar.]

( Sıkı bağlı şey. | Koyulaşmış/katılaşmış akıcı maddeler. [kan ya da mürekkep gibi] İLE Cana yakın kız/kadın. )


- ANİTYA[Sansk.] = ANİKKA[Palice]


- ANİTYA[Sansk.](Anikka[Palice]) -ile

( Geçicilik, değişkenlik; Theravada Budizmi'nde varoluşun üç özelliğinden biri. )


- ANİZOTROPİ[Fr.] değil/yerine/= BİR BİTKİNİN PARÇALARININ AYNI KOŞULLAR ALTINDA DEĞİŞİK YÖNLERDE BÜYÜME ÖZELLİĞİ GÖSTERMESİ, YÖNSEME


- ANKADRMAN[Fr.] değil/yerine/= ÇERÇEVELEME


- ANKARA GEMİSİ:
SOLACE ile/ve/değil/< IRAQUOIS

( Ankara gemisinin ilk adı, "Solace" değildir. 1927 yılında, New Port News'te yapılan geminin, kızaktan, denize inen gövdesinde, "Solace"den önce, Altı Uluslar diye bilinen, Amerika Yerlisi kabilelerinin ortak adı olan, "Iraquois" yazılıydı. )


- ANKARA KEÇİSİ ile/ve YABAN KEÇİSİ(NÄFE[Fars.]) ile/ve AKDAĞ KEÇİSİ ile/ve MARKOR ile/ve ŞAMİ ile/ve ŞAMUA ile/ve TAR ile/ve TİFTİK


- ANKASTRE[Fr.] değil/yerine/= BİR OYUĞA, YUVAYA YERLEŞTİRİLMİŞ TESİSAT


- ANKET[Fr. < Lat. INQUIRERE] değil/yerine/= SORMACA/SORUŞTURMA


- ANLAK/ZEKÂ ile DENEYİM/TECRÜBE

( Sahip olunan geçmiş eylem bilgilerinin ve sonuçlarının, şimdiki zamanda, uygulanabilir[/pratik] bilgi olarak, hızla ortaya çıkarılabilmesi Zekâ'ya işaret etmez. )

( INTELLIGENCE vs. EXPERIENCE )


- ANLAK = ZEKÂ = INTELLECT/INTELLIGENCE[İng.] = ENTENDEMENT/INTELLIGENCE[Fr.] = VERSTAND/INTELLIGENZ[Alm.] = INTELLECTUS/INTELLIGENITIA[Lat.] = INTELIGENCIA[İsp.]


- ANLAM:
ALGI/DÜZEN ve/||/<> İMGE


- ANLAM ARAYIŞI ile/ve/<> ANLAM ÇOKLUĞUNA YÖNELME


- ANLAM ARAYIŞI ile/ve/||/<> ANLAM VERME


- ANLAM SANATLARI'NDA:
İLHAM ile/ve/<> TEVRİYE[< VERÂ] ile/ve/<> İSTİHDAM ile/ve/<> MUGALATA-İ MANEVİYE ile/ve/<> TENÂSÜB[< NİSBET] ile/ve/<> LEFF Ü NEŞR ile/ve/<> TECÂHÜL-İ ÂRİF[/ÂNE/ÎN] ile/ve/<> HÜSN-İ TA'LÎL[< İLLET] ile/ve/<> SİHR-İ HELÂL ile/ve/<> İRSÂD ile/ve/<> MÜBALAĞA ile/ve/<> TEZAD ile/ve/<> İSTİĞRÂK[< GARK][GULÜVV] ile/ve/<> TEKRÎR[< KERR] ile/ve/<> RÜCÛ ile/ve/<> TEFRÎK[< FARK] ile/ve/<> KAT' ile/ve/<> TERDÎD[< REDD] ile/ve/<> İLTİFÂT ile/ve/<> TELMİH ile/ve/<> İRSÂL-İ MESEL

( İki ya da ikiden fazla anlamı olan bir sözcüğü, bir mısra ya da beyitte tüm anlamlarıyla kullanma sanatı. İLE/VE
Bir mısra ya da beyitte, birden fazla anlamı olan bir sözcüğü, anlamlarından sadece yakın anlamını söyleyip uzak anlamını kastetme sanatı. İLE/VE
Bir mısra ya da beyitte, bir sözcüğü hem gerçek, hem mecaz anlamlarını kastederek kullanma sanatı. İLE/VE
Anlamı birden fazla olan sözcük ve deyimleri beyitin anlamını değişik biçimlerde açıklanabilecek biçimde kullanma sanatı. İLE/VE
Bir konuyla ilgili birden fazla sözcüğü bir mısra ya da beyitte sıralama amacı gütmeden kullanmak. İLE/VE
Bir beyitte yer alan, birbiriyle ilgili sözcüklerin sıralanmasıyla yapılan edebî sanat. İLE/VE
Bir anlam inceliği yaratmak ya da bir lâtife yapmak amacıyla, bilinmiyormuş ya da başka türlü biliniyormuş gibi gösterme sanatı. İLE/VE
Nedeni bilinen bir olayı, düşsel ya da gerçekdışı ve güzel bir olaya bağlama yoluyla yapılan edebî sanat. İLE/VE
Bir sözcüğü ya da söz öbeğini hem kendinden önceki sözcüklerin sonunda, hem sözcüklerin başında anlamlı olacak biçimde kullanma. İLE/VE
Bir mısranın secî ya da uyağını bir iki sözcükle ima etme sanatı. İLE/VE
Bir sözün etkisini güçlendirmek için bir şeyi abartılı biçimde az ya da çok göstererek ve lâtifeli bir biçimde anlatma. İLE/VE
İki duygu/düşünce/hayal arasındaki birbirine karşıt özellikleri birarada söyleme. İLE/VE
Över gibi görünerek yermek, yerer gibi görünerek övme sanatı. İLE/VE
Söyleyişi güçlendirmek için belirli bir anlamdaki sözcüğü ya da söz öbeğini yineleme sanatı. İLE/VE
Bir sözün anlamını, bir kavramın gücünü pekiştirmek için, o sözden/kavramdan cayar gibi görünüp cayılmış görünen sözü/kavramı daha güçlü biçimde belirtmek. İLE/VE
İki şey arasındaki farkı belirtmek. İLE/VE
Söyleyişin gücünü artırmak için, sözü [mısrayı, satırı] yarıda kesmek. İLE/VE
Sözü, beklenmedik, çarpıcı bir sonuca bağlama sanatı. İLE/VE
Şiirde bir duygulanma ya da duygu değişikliğiyle şiirdeki konuyu değiştirmeden seslenilen kişiyi ya da varolanı değiştirmek. İLE/VE
Bilinen bir olay, kişi ya da nükte, fıkra, atasözünü dolaylı biçimde anlatma, ima etme sanatı. İLE/VE
Bir düşünceyi pekiştirmek amacıyla bir atasözü ya da o değerde bir söz öbeğini alıntılamak/kullanmak. )


- ANLAM ile/ve/<> ANLAM VERME

( MEANING vs./and/<> TO GIVE MEANING )


- ANLAMA = FEHM, İDRAK = UNDERSTANDING, COMPREHENSION[İng.] = COMPRENDRE[Fr.] = DAS VERSTEHEN, HET VERSTAAN[Alm.] = ENTENDER, COMPRENDER[İsp.] = COMPREHENSIO[Lat.] = HE DIANOIA[Yun.] = MEFHUM[Ar.] = DARK[Fars.]


- ANLAMA ile/ve/=/||/<>/> SOYUTLAYABİLME


- ANLAMA ile/ve/değil/yerine ZEVK ETME


- Anlamadan DİNLE!!!


- Anlamak için DİNLE!!!


- ANLAMAYI:
"UZATMAK" değil BİR AN ÖNCE/EN KISA SÜREDE


- ANLAMBİLİM = SEMANTICS[İng.] = SÉMANTIQUE[Fr.] = WORTBEDEUTUNGSLEHRE, SEMANTIK[Alm.] = SEMANTICO[İt., İsp.] = İLM el-DELÂLET[Ar.] = NAMÛGÂRŞİNASÎ[Fars.] = SEMANTIEK[Felm.]


- ANLAŞILMAMA ile/değil KABUL EDİLMEME/GÖRMEME


- ANLAŞILMASI AMACIYLA ile/ve/değil PEKİŞTİRMEK ÜZERE


- ANLAŞMA ile/ve/||/<> UZLAŞMA ile/ve/||/<> ALTINI ÇİZME


- Anlatanı DİNLE!!!


- ANLATIM/AKTARIM:
YASALARLA ile/ve/<>/> MESELLERLE ile/ve/<>/> MİSALLERLE ile/ve/<>/> MASALLARLA ile/ve/<>/> KAVRAMLARLA

( Hz. Musa ve döneminde/dilinde. İLE/VE/<>/> Hz. İsa ve döneminde/dilinde. İLE/VE/<>/> Hz. Muhammed ve döneminde/dilinde. İLE/VE/<>/> Âriflerin dilinde. İLE/VE/<>/> Filozofların dilinde. )

( Tevrat'ın dili/usûlü/üslûbu. İLE/VE/<>/> İncil'in dili/usûlü/üslûbu. İLE/VE/<>/> Kur'ân-ı Kerîm'in dili/usûlü/üslûbu. İLE/VE/<>/> Âriflerin dili/usûlü/üslûbu. İLE/VE/<>/> Filozofların dili/usûlü/üslûbu. )

( Herkese, herkes için. İLE/VE/<>/> Yetişkinlere, yetişkinler için. İLE/VE/<>/> Gençlere, yetişkinlere, yetişkinler için. İLE/VE/<>/> Çocuklara, gençlere, yetişkinlere, sanatçılara. / Yetişkinler ve sanatçılarla. İLE/VE/<>/> Bilgelik aşkı olan herkese, bilgelerle, filozoflarla. )


- Anlatılanı DİNLE!!!


- Anlatmak için DİNLE!!!


- ANLATMAK ile/ve/değil/yerine DEĞİLLE(TTİR)ME

( Anlamasını sağla(t)mak. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Kavramasını sağla(t)mak. )

( Yok. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Var değil. )

( [not] TO EXPLAIN vs./and/but NEGATION
NEGATION instead of TO EXPLAIN )


- ANLAYACAĞINIZ BİÇİMDE ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ANLATABİLECEĞİM BİÇİMDE


- ANNE ile/ve/<>/< ANNEANNE

( ÜMM[çoğ. ÜMMÂT, ÜMMEHÂT] ile/ve/<>/< ... )

( MÂDER ile/ve/<>/< ... )

( MOTHER vs./and/<>/< GRANDMOTHER )


- ANNE ile/ve/ya da/||/<> BAKICI


- ANNE ile/ve/> MÜREBBÎ ile/ve/> RAB

( [bebeği/çocuğu] 1 yaşına kadar. İLE/VE/> 18 yaşına kadar. İLE/VE/> Ömrünün sonuna kadar. )


- ANNE ile/<> SÜTANNE/SÜTNİNE


- ANNE ve/||/<> YAVRUSU

( Ayrı kaldıkları takdirde, hangisi tamdır? Yan yana geldiklerinde hangisi fazladır? )


- ANNEANNE ile "ANNE" ANNEANNE ("ANNE" OLAN ANNEANNE)

( Bu durum, daha çok, anneannelerin yetiştirdiği çocuklar için geçerlidir. )

( GRANDMOTHER vs. MOTHER GRANDMOTHER )


- ANNEDEN ...:
AYRILIRKEN ile/ve/||/<>/> GERİ DÖNÜNCE

( Kaybolma kaygısı. İLE/VE/||/<>/> Yutulma kaygısı. )


- ANNELİK:
"DOĞURMAK" (İLE) ile/ve/değil/||/<>/> EMZİRMEK/HİZMET (İLE)


- ANNENİ:
İNCİTME! ve/||/<> AZARLAMA!


- ANNOUNCE :/yerine DUYURMAK


- ANNUİTE[Fr.] değil/yerine/= SÜREKLİ GELİR | BİR BORCUN DÖRT YIL İÇİNDE FAİZİYLE BİRLİKTE ÖDENMESİ GEREKEN TUTARI


- ANNÜLE[Fr.] değil/yerine/= VAZGEÇMEK


- ANOMALİ[Fr. < ANOMALIE] değil/yerine/= AYKIRILIK/BOZUKLUK/SAPAKLIK

( Belirli bir ölçüye, belirli kurala uymama durumu. | Sayrılık niteliğinde olmamakla birlikte, normalden belirgin durumda sapma gösterme durumu. )


- ANOREKSİYA ile/ve/||/<>/> KAŞEKSİA[Fr. < CACHEXIE]

( İştahsızlık. İLE/VE/||/<>/> Kötü beslenme, süreğen ya da kötücül bir hastalığın seyri sırasında oluşan ileri derecede zayıflık, bitkinlik ve çöküntü durumu. )


- ANRAJE[Fr.] değil/yerine/= KUDURMUŞ


- ANŞANTE/ANJANTE[Fr.] değil/yerine/= BÜYÜLENMİŞ, HAYRAN


- ANSTABİL/UNSTABLE, LABILE[İng.] değil/yerine/= KARARSIZ


- ANT-/ANTİ- ile/||/<> ANTRİ- ile/||/<> OB- ile/||/<> RE- ile/||/<> DE- ile/||/<> DİS- ile/||/<> ANT- ile/||/<> NON-

( -e karşı, karşıt, yerine, zıt. [antibiyotik: Bakterilere karşı kullanılan ilaç.] İLE/||/<> Karşıt, önünde, üzerinde, -e doğru, karşıt yönde. İLE/||/<> Geri, geride, tekrar, karşıt, yeniden. İLE/||/<> -e karşı, karşıt, zıt. İLE/||/<> -den uzakta, bütünü ile, aşağı, kopmuş, yoğunlaşma, bitme, ayrılma, karşıt, ters, bozma, olumsuz, sakin, eksik, yoksun, aşağı, ayrı, değişik. İLE/||/<> Ayrılma, karşıt, ters, bozma, olumsuz, eksik, yoksun değil. İLE/||/<> Bir şeyden türeyen, bir şeyden çıkan. İLE/||/<> Değil, hayır, olmayan, olumsuz. )


- ANTE- ile/||/<> ANTER-/ANTERO- ile/||/<> FRONT-

( Sıra, yerleşim ve zamansal olarak önce, ön, ön alan [antepartum: Doğum öncesi]. İLE/||/<> Ön, öne doğru, önde. İLE/||/<> Alın, ön. )


- ANTEGRAT/ANTEGRADE[İng.] değil/yerine/= İLERİYE DOĞRU


- ANTEN[Fr. < ANTENNE] ile/ve UYDU ALICISI

( Boşluktaki elektromanyetik dalgaları alan, yayınlayan iletken araç. )


- BAŞÇIK/ANTER[Fr.] = HAŞEFE[Ar.] = ANTHÈRE[Fr.]

( Çiçeklerin tohum taşıyan torbası. )


- ANTERİOR/ANTERIORIİng.] değil/yerine/= ÖN | ÖNDE


- ANTICIPATE vs. EXPECT vs. HOPE


- ANTICIPATE :/yerine BEKLEMEK


- ANTİFRİZ[İng. < ANTIFREEZE] değil/yerine/= DONDURMAZ


- ANTİK[Lat.] ile ANTİKA[Lat.] ile ANTİKİTE[Fr.]

( Eski çağ işi, modası geçmiş. İLE Eski çağlardan kalma yapıt. | Davranışlarında tuhaflık görülen kişi. | Bir tür nakış. İLE Eski çağ, özellikle eski yunan ve Roma uygarlıkları. )


- ANTİKİTE ile/||/<> AMPİR ile/||/<> SUBMİKEN

( Yaklaşık olarak M.Ö. VI. yy. ile M.S. III. yy. arasındaki Yunan ve Roma kültürlerine verilen ad. İLE/||/<> Batı dillerinde "Empire" olarak tanınan sanat akımının dilimizde kullanılan biçimi. Batı ülkelerinden alınan bir üslûp olup klasik antikitenin bazı özelliklerini yansıtır. İLE/||/<> M.Ö. 2000-1600 yılları arasında en parlak dönemini yaşayan Miken keramik sanatının İ.Ö. XII. yüzyıl sonlarında kısa bir dönem yeniden canlanması. Özellikle Atina'da söz konusu geçiş çağına verilen ad. )


- ANTİKOAGÜLASYON/ANTICOAGULATION[İng.] değil/yerine/= PIHTI ÖNLEME


- ANTİLOP ile TESEBE

( ... İLE İri bir antilop. )


- ANTİMON[İng./Fr. < ANTIMOINE]

( Atom numarası 51, atom ağırlığı 121,76 olan, 630 °C'de eriyen, haddede ya da çekiç altında işlenemeyen, çoğunlukla basım harfleri alaşımında kullanılan, mavimtırak beyaz renkte bir öğe. [simgesi: Sb] | Arseniğe çok benzeyen, katı bir nesne. )


- ANTİSEPSİ[Fr. < ANTISEPSIE < Yun.] ile/ve/||/<>/> ANTİSEPTİK[Yun.] ile/ve/||/<>/> DEZENFEKTAN

( El, yüz ya da gövdedeki hastalık yapan mikroorganizmaları kimyasal nesnelerle etkisiz duruma getirme ya da yok etme işlemi. İLE/VE/||/<>/> Antisepsi yapmak için kullanılan nesne. | Antisepsi özelliği olan nesne. canlı dokular üzerinde mikroorganizmaları öldüren ya da büyümelerini durduran nesneler. İLE/VE/||/<>/> Cansız yüzeylerde mikroorganizmaları öldüren nesneler. )

( Mikropları ilaçla temizleme yolu. İLE/VE/||/<>/> Mikroplardan arınmış. )


- ANTİTE[Fr.] değil/yerine/= BİR VAR OLANIN TİNİ


- ANTLAŞMA ile KESENE

( ... İLE Sözleşme, yazılı antlaşma. | Götürü ya da toptan satış. )


- ANTRE[Fr. < ENTREE] değil/yerine/= GİRİŞ, HOL | BAŞLANGIÇ YEMEĞİ | GİRİN, BUYRUN


- ANXIETY :/yerine ENDİŞE


- ANYMORE :/yerine ARTIK


- ANYONE :/yerine HERHANGİ BİRİ


- ANYWAY :/yerine NEYSE


- ANYWHERE :/yerine HERHANGİ BİR YER


- AORTOKORONER BAYPAS değil/yerine/= AORTOKORONER KÖPRÜLEME


- APANDİS[Fr. < APPENDICE]/APPENDIX[İng.] ile/||/<>/> APANDİSİT[Fr. < APPENDICITE]

( Kör bağırsağın ince bir parmak gibi olan son bölümü. | Ek, kör ek. İLE/||/<>/> Körbağırsak eki yangısı. )


- APARTE[Fr.] ile/||/<> APAR[Fr.]

( Sahnedeki oyuncunun kendi kendine konuşması. İLE/||/<> Bir tiyatro oyuncusunun, izleyicilerin duyacağı biçimde sanki öteki oyuncular duymuyormuş gibi konuşması ya da düşüncesini/davranışını izleyiciye açıklaması. )


- APARTMENT :/yerine DAİRE


- APERTOMETRE[Fr.] ile/||/<> APERTURA[İt.]

( Açıklık ölçer. İLE/||/<> Yırtmaç. )


- APERTURA/APERTURE[İng.] değil/yerine/= GİRİŞ AĞZI


- APHELION değil/yerine/= GÜNÖTE


- API/APPLICATION PROGRAMMING INTERFACE[İng.] değil/yerine/= ARAYÜZ UYGULAMA PROGRAMI


- APLİK[Fr. < APPLIQUE] ile APLİKE[Fr. < APPLIQUÉ]

( Duvar şamdanı, duvar lambası. İLE Düz ya da desenli bir kumaştan kesilmiş desenlerin bir başka kumaşı süsleme yöntemi ya da kumaşa işlenmiş durumu. )


- APNE ile ASFİKSİ

( Solunumun durması. İLE Oksijen yetersizliğinden dolayı boğulma. )


- APNE ile/||/<> DİSPNE

( Solunumun geçici olarak durması. İLE/||/<> Soluk darlığı ya da zor soluk alma. )


- APNE ile/||/<> HİPOPNE

( Solunumun geçici olarak tamamen durması. | Uyku sırasında solunumun tamamen durması İLE/||/<> Solunumun kısmen azalması ya da yüzeysel duruma gelmesi. | Uyku sırasında solunumun kısmen azalması. )


- APOGEE değil/yerine/= YERÖTE


- APOLET[Fr. < ÉPAULETTE] değil/yerine/= OMUZLUK

( Subaylarda rütbeyi göstermek için üniformaların omuzlarına takılan işaretli parça. | Giysilerin omuzlarına süs olarak takılan parça. )


- APOLOJİ ile/ve/||/<> GASLIGHTING

( "Kendini haklı çıkararak savunma". İLE Psikolojik yönlendirme. İstismar ve tâciz "yöntemi". )


- APOR[Fr.] değil/yerine/= ANAMAL/SERMAYE

( Kaynakları itibariyle bir şirkete konulan her türlü sermaye. )


- APOTR[Fr.]/APOSTLE[İng. Havari. | Misyoner.] ile/||/<>/> APOSTOLİK[Fr.]

( Havari. İLE/||/<> Papalıktan yayılma. | Havariler ile ilgili. )


- APPARENTLY :/yerine GÖRÜNÜŞE GÖRE


- APPEARANCE :/yerine GÖRÜNÜŞ


- APPETITE vs. DESIRE


- APPLE :/yerine ELMA


- APPRECIABLE vs. APPRECIATIVE


- APPRECIATE :/yerine TAKDİR ETMEK


- APPROPRIATE vs. CONVENIENT vs. EXPEDIENT vs. PROPER vs. SUITABLE


- APPROPRIATE :/yerine UYGUN


- APPROVE :/yerine ONAYLAMAK


- APSE[Fr. < ABCES] ile YARA, ÇIBAN

( ABSCESS vs. WOUND )


- APSİS[Fr. ABSCISSE < Lat.]/KOORDİNAT[Fr.] ile APSİS[Lat.]/APSİT[Yun. APSİS, İDOS: Daire, tonoz.]

( Yönlü bir eksen üzerinde, bir noktanın, başlangıç noktasına olan uzaklığının cebirsel değeri. | Bir düzlem içinde bir noktanın yerini belirlemeye yarayan koordinatlardan yatay olanı. | Bir noktanın uzaydaki yerini belirlemeye yaraya ana çizgilerden yatay olanı. İLE Kiliselerde, koronun arkasında bulunan ve camilerine mihrap kısmının karşılığı olan, yarım daire ya da yarım çokgen biçiminde, çoğu tonozlo örtülü bölüm. [Apsitler, çoğu zaman apsidiyollerle çevrili olurlar. Roma'lılar, yapı dışına taşan yarın daire biçimindeki gözlere, absida derlerdi. Bazilikaların uclarında bir absida bulunurdu. Kiliselerdeki apsitlerin kökeni budur.] )


- APTAL ile/değil/||/<> ARİYERE[Fr.]

( ... İLE/DEĞİL/||/<> Zekâ nedeniyle eğitim ve öğretim bakımından gelişmemiş kişi. )


- AQUEDUCT vs. BRIDGE

Bugün[16 Kasım 2025]
itibarı ile 11.173 başlık/FaRk ile birlikte,
11.173 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(3/46)