E ile biten FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 11.176 başlık/FaRk ile birlikte,
11.176 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(21/46)
- IMAGINE :/yerine HAYAL ETMEK
- İMAJ/IMAGE[İng.] değil/yerine/= GÖRÜNTÜ | İMGE
- İMÂLATHANE değil/yerine/= İŞLEYİMEVİ
- İMÂLE[Ar.] ile İMÂLE[Ar.]
( Meylettirme, bir tarafa eğme, yatırma. | Vezne uydurmak için, kısa heceyi gereğinden fazla uzun okuma. İLE [eskiden] İşçilere ödenen gündelik ücret. )
- ÎMÂLE[< MEYL] ile MEYL
( Bir tarafa eğme, yatırma, meyl ettirme. | Ölçüye/vezne uydurmak için kısa heceyi, gereğinden fazla uzun okuma. İLE/< Gönül akışı, sevme. | Hareketin başlangıcı.[Eğilim değil!] )
- İMÂLE ve ZİHÂF
( ... VE İbarede uzun okunması gereken bir sesli harfin vezin zorunluluğuyla kısa okunması. )
- İMÂME[Ar.] ile İMÂMET[Ar.]
( Sarık. | Tespih, çubuk gibi şeylerin baş tarafına geçirilen, çoğu kehribardan yapılmış olan uzunca bölüm, başlık. | Fildişi oyma ve kakmalarda görünüşü tâcı ve imâmeyi andıran motif. İLE İmamlık. )
- İMÂMET ile İMÂM[< EİMME]
- İMAN ve/<> MÜŞÂHEDE
( Bağlanırsın. VE/<> Nefsinle, iman edilir ve kemâl olunur. )
- İMAN ile/ve/<> SALİH AMEL ile/ve/<> HAKKI TAVSİYE ile/ve/<> SABRI TAVSİYE
- İMECE ile FASON(/FERLAKS SİSTEMİ-FRANSIZ/PUTTING-OUT SİSTEMİ)
- İMECE ile KERMES
- İMECE ve/||/<> KUBAŞMAK
( Kırsal topluluklarda köyün zorunlu ve isteğe bağlı işlerinin köylülerce eşit şartlarda emek birliğiyle gerçekleştirilmesi. | Çok sayıda kişinin toplanıp el birliğiyle birinin ya da bir topluluğun işini görmesi ve böylece işlerin sıra ile bitirilmesi. VE/||/<> İmece ile iş yapmak, yardımlaşmak. )
- İMGE = HAYAL = IMAGE[İng., Fr.] = BILD, VORSTELLUNG[Alm.] = IMAGEN[İsp.]
- İMGE ile İÇGÖRÜ
- İMGE ile/>< İLKE
( Çoğaltır. İLE Azaltır. )
- İMGE ile/ve/<> İMGE
( Patlayana kadar zamanla dolu olan. )
( IMAGE vs./and IMAGE )
- İMGE/LEME ile/ve/||/<> NESNE TAKLİDİ
- İMGE ile/ve/değil/<> SİMGE
( Zihinde ve zihnin tanımlanamaz ayrıntılarındaki/derinliklerindeki karşılığı/varlığı. İLE/VE/<> Zihindeki ayrıntıların ve kombinasyonların işaret, çizim, resim ve fotoğraflandırılmış, kabalaştırılmış[kesifleştirilmiş] hali. )
( [eski dönemlerde][> İMGE] IMAGO: Ölen (önemli) kişinin/kralın, -ölmeden önce- balmumundan yapılmış sûreti. | Çifte varoluş, ölümle yaşam arasında varolan. [Ölüme de gönderme yapan!] İLE/VE/<> ... )
( [M.S. I. yüzyıldaki kayıtlardan] Uzaklara giden sevdiği kişinin gölgesinin hatlarını/konturunu çıkarma. İLE/VE/<> ... )
( [modern dönemde] Anlamı, kendine sabitleyen, öznesine göndermeyen. [TEMSİL | İng. REPRESENTATION] İLE/VE/<> ... )
( Buluşturan/buluşturur. İLE Ayrıştıran/ayrıştırır ve buluşturan/buluşturur. )
( Kavramayı sağlatan. İLE Birliği sağlatan. )
( Aklın bilgiye ve hikmete kavuşması, neredeyse tüm uygarlıklarda ortak olarak Güneş, Işık, Nur simgeleri ile belirtilmektedir. )
( İmgeleme ve arzunun son bulmasıyla birlikte varlık da sona erer ve şu ya da bu oluş saf varoluşla kaynaşıp birleşir, ki onu tarif olanaklı değildir, o ancak yaşanabilir. )
( İşitilen ve okunan sözler ancak zihnimizde imgeler yaratır fakat biz zihinsel bir imge değiliz. )
( Gerçek olmayanı yaratan imgelemedir, onu devam ettiren ise arzudur. )
( İmgenin ardında ve ötesinde olan idrak ve eylem gücüsünüz. )
( Simgeler, tek bir anlama indirgenemez. )
( Simgenin imgesi olmaz ama imgenin simgesi olur. )
( Zihnimizin aynasında imgeler görünür ve kaybolur. Ayna kalır. )
( RÂBITA: İmge ile simgenin buluşturulması. )
( Sürekli dolaşımda olan/kalan/bırakılan. [JACQUES DERIDA (ö. 1930)] )
( The innards created by imagination and perpetuated by desire.
Words, heard or read, will only create images in your mind, but you are not a mental image.
You are the power of perception and action behind and beyond the image.
In the mirror of your mind images appear and disappear. The mirror remains. )
( IMAGE vs./and/<> SYMBOL )
( XINGXIANG ile/ve/<> ... )
- İMGE ile/ve SİMGE
( Zihinde ve zihnin tanımlanamaz ayrıntılarındaki/derinliklerindeki karşılığı/varlığı. İLE/VE Zihindeki ayrıntıların ve kombinasyonların işaret, çizim, resim ve fotoğraflandırılmış, kesifleştirilmiş(kabalaştırılmış) hali. )
( ... İLE/VE Çoklu yorum. )
( Eylem'e yöneliktir. İmgelediğine yönelir. İLE/VE Düşünme'ye yöneliktir. )
( ... İLE/VE İnsan için en temel simge, cogito kaynaklı "ben" simgesidir. )
( ... İLE/VE * Yansıtıcıdır.
* Gösterirken gizleyen bir özelliğe sahiptir.
* İzleyiciyi düşünsel etkinliğe çağırır.
* Temsil ettiği soyut ve aşkın değerlerin anımsanmasını, anlaşılmasını ve paylaşılmasını sağlayan bir anahtardır.
* Bilenler arasında tanıma, tanışma ve anlaşma aracı olarak işlev görür.
* Belirli bilgi ve anlayışı, âşina olmayanların zihninden gizler ve âşina olanlara açar.
* Sezginin ve keşfin anahtarıdır.
* Arketipleri(ilk örnekleri) gösterdiği gibi onları yeniden üretir. )
( ... İLE/VE Zamandan ve mekândan bağımsız bir hakikati gösterirler.[Zaman-mekânı aşkın bir ide/ilke'yi gösterebilmek sadece simge ile olanaklıdır.] )
( ... İLE/VE Farklı zaman ve mekânda ortak doğası olan nesneleri gösterebilmesidir. )
( ... İLE/VE 3 temel özelliği...
* Bir ilkeyi gösteriyor olması.
* Farkları birliğe getirmesi.
* Çok anlamlılığa açık olması. )
( ... İLE/VE "Zamanda olan"ı, "zamana aşkın olan" ilişkilendirmede önemli bir rol oynar. )
( IMAGE vs./and SYMBOL
IMAGE vs./and IMAGE
SYMBOL vs./and SYMBOL )
- İMGELEM = MUHAYYİLE = IMAGINATION[İng., Fr.] = EINBILDUNGSKRAFT[Alm.] = IMAGINATIO[Lat.] = PHANTASIA[Yun.] = IMAGINACIÓN[İsp.]
- IMMATÜR/IMMATURE[İng.] değil/yerine/= OLGUNLAŞMAMIŞ
- IMMEDIATE :/yerine DERHAL, HEMEN
- IMMIGRATE vs. EMIGRATE
- IMMOBIL/IMMOBILE[İng.] değil/yerine/= HAREKETSİZ
- IMMOBİLİZASYON/IMMOBILIZATION[İng.] değil/yerine/= SABİTLEME
- IMMÜN/IMMUNE[İng.] değil/yerine/= BAĞIŞIK
- IMMUNOFLUORESCENCE ile/||/<> IMMUNOHİSTOCHEMİSTRY
( Immunofluorescence floresan işaretleme kullanırken İLE immunohistochemistry enzim işaretleme kullanır )
( Formül: Antikor lokalizasyon )
- IMMÜNOSÜPRESİF/IMMUNOSUPPRESSIVE[İng.] değil/yerine/= BAĞIŞIKLIK BASKILAYICI
- İMMUNOTERAPİE ile/||/<> KEMOTERAPİ
( İmmunoterapie bağışıklık sistemini kullanırken İLE kemoterapi doğrudan hücre toksisitesi sağlar )
( Formül: Checkpoint inhibitor )
- IMMUTABLE[İng.] değil/yerine/= DEĞİŞMEZ
- İMPARATOR[İt. < IMPARATORE] değil/yerine/= İLHAN
- İMPEDANS/IMPEDANCE[İng.] değil/yerine/= DİRENÇ
- İMPERMEABL/IMPERMEABLE[İng.] değil/yerine/= GEÇİRİMSİZ
- İMPLİSİT BİLGİ/IMPLICIT KNOWLEDGE[İng.] değil/yerine/= ÖRTÜK BİLGİ
- IMPORT and DISCOUNTED IMPORTS and IMPORT LEVY and IMPORT REGIME and IMPORT SUBSTITUTION and SAFETY CONTROLS ON IMPORTS and SUBSIDISED IMPORTS
( İthalat. VE Dampingli ithalat. VE İthalat prelevmanı. VE İthalat rejimi. VE İthalat ikâmesi. VE İthalattaki güvenlik kontrolleri. VE Sübvansyonlu ithalat. )
- IMPORTANCE :/yerine ÖNEM
- IMPORTANT vs. SPECIAL/PRIVATE
- IMPOSE :/yerine DAYATMAK
- IMPOSSIBLE :/yerine İMKANSIZ
- IMPRESSIVE :/yerine ETKİLEYİCİ
- IMPROVE :/yerine GELİŞTİRMEK
- IMPROVEMENT :/yerine GELİŞME, İYİLEŞME
- İMPULS/IMPULSE[İng.] değil/yerine/= UYARI | DÜRTÜ
- İMPULS[İng. < IMPULSE] değil/yerine/= UYARIM/UYARAN
- IMPULSE and/||/<>/> AFFECT and/||/<>/> COGNITIVE
- İMPULSİF/IMPULSIVE[İng.] değil/yerine/= DÜRTÜSEL
- İMTİZÂC[< MEZC] ile KARIŞABİLME | BİRBİRİNİ TUTMA, UYGUNLUK | UYUM SAĞLAMAK, İYİ GEÇİNME
- İMZA[Ar.] ile/ve/||/<> İMCE/PARAF[Fr. < PARAPHE]
( ... İLE/VE/||/<> Sadece baş harflerle yazılan, kısa imza. )
- (not IN AVERAGE) ON AVERAGE
- IN FUTURE vs. IN THE FUTURE
- IN SITU[İng.] değil/yerine/= YERİNDE
- IN THE BALANCE vs. ON BALANCE
- IN THE TERM OF CHANGE vs./and NOT IN THE TERM OF CHANGE
- IN TIME vs. ON TIME
- IN VIVO EKSPOJUR[İng.] değil/yerine/= ORGANİZMADA KARŞI KARŞIYA GELME
- IN :/yerine İÇİNDE
- İNÂBET ile/ve EVBE
- İNAK = NASS = DOGMA[İng., Alm.] = DOGME[Fr.] = DOGMA[Yun.]
- İNAKTİF/İNACTIVE[İng.] değil/yerine/= EYLEMSİZ | ETKİSİZ
- İNAKTIVASYON/INACTIVATION[İng.] değil/yerine/= ETKINSİZLEŞME
- İNAN = İMAN = FAITH[İng.] = FOI[Fr.] = GLAUBE[Alm.] = FIDES[Lat.] = FE[İsp.]
- [İNANÇ +] İLİM ile/ve/||/<> İRFAN ile/ve/||/<> HÜZÜN ile/ve/||/<> NEŞE ile/ve/||/<> [bunlar yoksa]
( Hikmet. İLE/VE/||/<> Rahmet. İLE/VE/||/<> Zarâfet. İLE/VE/||/<> Muhabbet. İLE/VE/||/<> Şiddet. )
- İNANÇ(İTİKAT) ile/ve/değil/yerine/<>/>< MÜŞÂHEDE
- İNANÇ ile/değil/yerine İLKE
- İNANÇ = İTİKAT = BELIEF[İng.] = CROYANCE[Fr.] = GLAUBE[Alm.] = FE, CREENCIA[İsp.]
- İNANÇ ile/ve/değil/||/<>/< KURUNTU/VEHİM
- İNANÇ/SIZLIK ile/ve/||/<> KUŞKU/ŞÜPHE
( Ne çıplaklık, ne dağınık saçlar, ne pislik, ne günlerce oruç tutmak, ne yerde yatmak, ne de bağdaş kurarak saatlerce bir yerde oturmak, kuşku ve isteklerden arınmamış bir kişiyi kurtarmaz. )
( DISBELIEF vs. DOUBT/SUSPICION )
- İNANMA +/+/+ BİLME +/+/+ DÜŞÜNME +/+/+ GÜZELLİK
( Din. + Bilim. + Felsefe. + Estetik. )
- İNANMAK ile/ve KUŞKU/ŞÜPHE
( TO BELIEVE vs./and DOUBT/SUSPICION )
- İNAT yerine İRÂDE
- İNATLA değil/yerine/= DİRETİYLE
- INCAPABLE vs. UNABLE
- İNCE DERİ, ZAR = ZAR = MEMBRANE
- İNCE ÜNLÜ/RAKİK/RİKKAT ile/||/<> KALIN ÜNLÜ/İŞBA ile/||/<> KALIN ÜNLÜYE EĞME/İŞBA ile/||/<> REF ile/||/<> ÜNLÜ ALAN ile/||/<> ÜNLÜ ALMAYAN ile/||/<> ÜNLÜLENME
( Ağız boşluğunun ön bölümünde oluşan ünlüler (e, i, d, ü). | Yuvarlama. İLE/||/<> Ağız boşluğunun art bölümünde oluşan ünlüler (a, ı, o, u). İLE/||/<> Vezin gerektirdiğinden, sözcüğe bir yazaç ekleyerek ya da yazacı eğerek uzatmak. İLE/||/<> Bir sözcüğü zammeli[ötre - yuvarlak ünlülü (o, ö, u, ü)] okuma. İLE/||/<> Sesçil imlerden birini alan yazaç. İLE/||/<> Sesçil im almamış yazaç. İLE/||/<> Vezinde söz konusu olan ünsüzler ve ünlüler dışında olan, okunuşta veznin içine katılan ve anlamı değiştiren bir dizi ünlünün eklenmesi. )
- İNCE ve/||/<> İNCİ
- İNCE ile/ve/<> SEYREK
- İNCE ile/ve ÜST
( SUBTLE vs./and TOP )
- İNCE ile/ve/<> ZAYIF
- İNCELİK ve/||/<>/> İNCİNME
- İNCELME ile BİLLURLAŞMA
- İNCELME ile/ve/||/<>/> KESKİNLEŞME ile/ve/||/<>/> YETKİNLEŞME
- İNCELME ile/ve SEYRELME
- İNCELME ile/ve/<> SİLİKLEŞME
- İNCELTME (SİMGESİ) ile/ve/||/<>/< İNCELİK
( İzlemek için burayı tıklayınız... )
- INCENTIVE :/yerine TEŞVİK
- İNCİR ile İNCİRSİ MEYVE
( ... İLE Gerçek bir meyve olmayan, yumurtalardan değil çiçeklikten oluşan, incire benzer meyve. )
- INCITEMENT vs. PROVOKE
- İNCİTME! ve/||/<>/> İNCİNME!
( Hz. Musa. VE/||/<>/> Hz. İsa. )
( İlk dersimiz. VE/||/<>/> Son dersimiz. )
- INCLUDE :/yerine DAHİL ETMEK
- INCLUSIVE[İng.] değil/yerine/= İÇLEYİCİ
- INCOME vs. INCREMENT vs. PROFIT vs. REVENUE
- INCOME :/yerine GELİR
- INCORPORATE :/yerine BİRLEŞTİRMEK
- INCREASE :/yerine ARTIRMAK
- INCREDIBLE vs. IMPLAUSIBLE vs. UNBELIEVABLE
- INCREDIBLE :/yerine İNANILMAZ
- 'INDE[Ar.] ile MA'A[Ar.]
- İNDEKS VAKA/INDEX CASE[İng.] değil/yerine/= İLK GÖSTERGE OLGU
- İNDEKS/LEME / ENDEKS/LEME / INDEX[İng.] değil/yerine/= DİZİNLEME | LİSTE | İŞARET | GÖSTERGE
- INDEPENDENCE :/yerine BAĞIMSIZLIK
- INDEPENDENCE ile/||/<> CORRELATİON
( Independence P(A∩B)=P(A)P(B) İLE correlation linear ilişki. )
( Formül: Probability İLE linear relationship )
- INDEPENDENT VARIABLE[İng.] değil/yerine/= BAĞIMSIZ DEĞİŞKEN
- INDICATE :/yerine BELİRTMEK
- İNDİFA[Ar.] değil/yerine/= PÜSKÜRME
( Yanardağlardaki püskürme. | Kızamık, kızıl vb. sayrılıklarda, gövdede kırmızı lekeler görülmesi. )
- İNDİRGEME ile/değil/yerine ATIF
- İNDİRGEME ile/değil/yerine AZALTMA
- İNDİRGEME ile BASİTLEŞTİRME
( TO REDUCE vs. TO SIMPLIFY )
- İNDİRGEME ile/değil/yerine BİLME/BİLEREK
- İNDİRGEME ile/ve/değil/yerine/>< DAYANDIRMA
- [ne yazık ki]
İNDİRGEME ile/değil/yerine/>< DAYANDIRMA
- İNDİRGEME ile/değil/yerine DÖNÜŞ/KAYITIM/RÜCÛ/İRCÂ
- İNDİRGEME ile EŞDEĞER TUTMA/"GÖRME"
- İNDİRGEME ile/değil EŞİK
- İNDİRGEME ile/ve/||/<>/>/= HADDİNİ AŞMAK
- İNDİRGEME ile/ve/> İHMAL
- İNDİRGEME = İRCA = REDUCTION[İng.] = RÉDUCTION[Fr.] = REDUKTION[Alm.] = REDUCTIO[Lat.] = REDUCCION[İsp.]
- İNDİRGEME ile İZ DÜŞÜRME
- İNDİRGEME ile/ve/değil/yerine MODELLEME
- İNDİRGEME ile/ve/> ORTADAN KALDIRMA
- İNDİRGEME ile/değil/yerine/>< ÖRTÜŞTÜRME
- [NE YAZIK Kİ]
İNDİRGEME ile/ve/||/<> SINIRLAMA/KISITLAMA
- İNDİRGEME ile/ve YAPAY/KABA "BAĞLANTI/LANDIRMA"
- [ne yazık ki]
İNDİRGEME ile/ve/değil/||/<> YOK SAYMA
- İNDİRGEME ile/değil/yerine YORUM/LAMA
( [not] TO REDUCE vs./but TO INTERPRET
TO INTERPRET instead of TO REDUCE )
- İNDİRGENME ile/>< YÜKSELTGENME
( Elektron kazanma. İLE/>< Elektron kaybetme. )
- İNDÜKLENEN PLURİPOTENT HÜCRE ile/||/<> EMBRİYONİK KÖK HÜCRE
( iPSC yetişkin hücrelerden programlanarak elde edilirken, ES hücreleri embriyo kaynaklıdır )
( Formül: Yamanaka faktörleri )
- İNE- ile/||/<> İNO-
( Fibröz doku ile ilgili. İLE/||/<> Fibröz doku ile ilgili. )
- INFERANS/INFERENCE[İng.] değil/yerine/= ÇIKARSAMA
- İNFİAL değil/yerine/= ETKİLENME
- İNFİAL değil/yerine/= KIZGINLIK/ÖFKE
- INFIXATION değil/yerine/= İÇEKLEME
- INFLUENCE :/yerine ETKİ, ETKİLEMEK
- INFLUENCE/TO EFFECT vs. "TO INVOLVE"
- İNGİLİZCE ile/ve/değil/<> BİSLAMA
( ... İLE/VE/<> Vanuatu'da, 115 ayrı kültür ve dil oluşmuş. İki komşu köy bile birbiriyle anlaşamıyormuş. Daha sonra, dil olarak bozuk bir İngilizce olan "Bislama" kabul edilmiş. )
- İNGİLİZÇE değil İNGİLİZCE
- İNGİLTERE ile/ve/||/<> BÜYÜK BRİTANYA ile/ve/||/<> BİRLEŞİK KRALLIK
(
)
- INGREDIENT :/yerine İÇERİK, MALZEME
- İNHA[Ar.] ile YÖNERGE
( Resmi bir göreve atama ya da bir üst aşama için yazılan yazı. İLE ... )
- İNHALAN/INHALANT[İng.] değil/yerine/= UÇUCU MADDE
- İNHALE ile/||/<> EKSHALE
( İnhale nefes alma O2 İLE ekshale nefes verme CO2. )
( Formül: Inspiration İLE expiration )
- İNHİBE ile İNHİBE ETMEK ile İNHİBİSYON ile İNHİBİTOR
( Baskılanmış, engellenmiş. İLE Baskılamak, engellemek. İLE Baskılama, engelleme. İLE Baskılayıcı, engelleyici, önleyici. )
- İNHİBİSYON/INHIBITION[İng.] değil/yerine/= ENGELLE(N)ME
- İNİSİYATİF[Fr./İng. < INITIATIVE] değil/yerine/= ÖNCE(Cİ)LİK, ÖNCÜLÜK
- INITIATIVE :/yerine GİRİŞİM
- İNKİŞAF/TEKÂMÜL[Ar.] değil/yerine/= GELİŞİM/GELİŞME
- İNKITÂ[Ar.] ile KESİLME, ARASI KESİLME, TÜKENME, BİTME
( KESİLME; ARASI KESİLME )
- İNKOMPATIBIL/INCOMPATIBLE[İng.] değil/yerine/= UYUŞMAZ, | GEÇİMSİZ
- İNKOMPLET/INCOMPLETE[İng.] değil/yerine/= TAM OLMAYAN | TAMAMLANMAMIŞ
- İNLEME ile/değil/yerine/>< DİNLEME
( Bilgisizlikten, geç kalmış olmaktan dolayı inlemek istemiyorsan, (daha çok) dinlemelisin! )
- İNME ile/||/<> GEÇİCİ İSKEMİK ATAK
( Beyne giden kan akışının kesilmesi ile kalıcı hasar oluşması. İLE/||/<> Beyne giden kan akışının geçici olarak kesilmesi. )
- İNME ile SÖNÜMLENME
- İNME ile YARIMCA
( ... İLE Gövdenin yarısına gelen inme. )
- INNER EXISTENCE vs. EXTERIOR EXISTENCE
- İNOMINA/T / INNOMINATE[İng.] değil/yerine/= ADSIZ
- İNOP./INOPERABIL/INOPERABLE[İng.] değil/yerine/= AMELİYAT EDİLEMEZ
- İNOVATİF/INNOVATIVE[İng.] değil/yerine/= YENİLİKÇİ
- İNSAF ile/ve/<> YETİNME
( JUSTICE/MERCY vs./and/<> TO BE CONTENTED WITH )
- İNSAN ADINI:
"... DİYE" ile/değil "... OLARAK" (KAYDETMEK/BELİRTMEK vs.)
- İNSAN:
EŞREF-İ MAHLÛK ve/||/<> AHSEN-İ TAKVİM ÜZERE ve/||/<> KEREMNÂ
- İNSAN = HUMAN, MAN[İng.] = HOMME[Fr.] = MENSCH[Alm.] = HOMO[Lat.] = ANTHROPOS[Yun.] = HUMANO/NA[İsp.]
- İNSANBİÇİMCİLİK = MÜŞEBBİHE = ANTHROPOMORPHISM[İng.] = ANTHROPOMORPHISME[Fr.] = ANTHROPOMORPHISMUS[Alm.] = ANTHROPOS:İNSAN. MORPHE:BİÇİM[Yun.]
- İNSANBİLİM = BEŞERİYAT = ANTHROPOLOGY[İng.] = ANTHROPOLOGIE[Fr., Alm.] = ANTHROPOS:İNSAN. LOGOS:BİLİM[Yun.] = ANTROPOLOGÍA[İsp.]
- İNSANBİLİM'DE:
FARKLILAŞMA ile BİREYLEŞME
- İNSANCILIK = HUMANISM[İng.] = HUMANISME[Fr.] = HUMANISMUS[Alm.] = HUMANUS[Lat.]
- İNSANCILLIK = POLITENESS, COURTESY[İng.] = HUMANITÉ[Fr.] = MENSCHENFEUNDLICHKEIT[Alm.] = HUMANITAS[Lat.]
- İNSANİÇİNCİLİK = Lİ-L-BEŞERİYE = ANTHROPOCENTRISM[İng.] = ANTHROPOCENTRISME[Fr.] = ANTHROPOZENTRISMUS[Alm.] = ANTHROPOS-KHENTRON[Yun.]
- İnsanı DİNLE!!!
- İNSANLAŞMA:
KARADA ile/ve/değil/||/<>/>/< DENİZDE
- [ne yazık ki]
İNSANLIK SUÇLARI:
SOYKIRIM ile/ve/||/<> İŞKENCE/ŞİDDET ile/ve/||/<> TERÖR ile/ve/||/<> NEFRET/DÜŞMANLIK ile/ve/||/<> IRKÇILIK ile/ve/||/<> KÖLELEŞTİRME ile/ve/||/<> İNSAN KAÇAKÇILIĞI ile/ve/||/<> ORGAN TİCARETİ ile/ve/||/<> BAĞIMLILAŞTIRMA
( Bağımlılaştırma - İnsanlık Suçu İlişkisi - Muharrem Balcı )
( * Kasten öldürme
* Kasten yaralama
* İşkence, eziyet ya da köleleştirme
* Kişiyi, özgürlüğünden yoksun kılma
* Bilimsel deneylere tâbi kılma
* Eşeysel saldırıda bulunma, çocukların eşeysel istismarı
* Zorla gebe bırakma
* Zorla fuhşa sevketme )
( [unfortunately] HUMAN CRIMES: GENOCIDE and/||/<> TORTURE and/||/<> DISCRIMINATION and/||/<> HATRED and/||/<> TO PUSH ADDICTION (and/||/<> TO DISSAPOINT) )
- İNSANLIK = BEŞERİYET, İNSANİYET = HUMANITY[İng.] = HUMANITÉ[Fr.] = HUMANITÄT, MENSCHHEIT[Alm.] = HUMANITAS[Lat.]
- İNSANSIZLAŞTIRMA ile/ve/<> DİLSİZLEŞTİRME
- INSEKTISIT/INSECTICIDE[İng.] değil/yerine/= BÖCEKKIRAN
- INSIDANS/INCIDENCE[İng.] değil/yerine/= GÖRÜLME SIKLIĞI
- (not INSIDE OF) INSIDE
- INSIDE vs. OUTSIDE
- INSIDE :/yerine İÇERİDE
- İNSİYÂK[Ar.] değil/yerine/= İÇGÜDÜ | ARDI SIRA GİTME | BİR GÜCÜN ETKİSİYLE ÇEKİLİP GİTME
- INSPEKSİYON/INSPECTION[İng.] değil/yerine/= GÖZLE İZLEME
- INSPIRE :/yerine İLHAM VERMEK
- INSTABIL/INSTABLE[İng.] değil/yerine/= DENGESİZ
- INSTANCE :/yerine ÖRNEK
- INSTEAD :/yerine YERİNE
- INSURANCE vs. REINSURANCE
- INSURANCE :/yerine SİGORTA
- INTEGRATED vs. SAME
- INTELLIGENCE vs. EXPERIENCE
- INTELLIGENCE :/yerine ZEKA
- INTELLIGENCE vs./and NATURE
- INTENSE :/yerine YOĞUN
- İNTENSİF/İNTENSIVE[İng.] değil/yerine/= YOĞUN
- INTENTION vs. PURPOSE
- INTERAKTİF/INTERACTIVE[İng.] değil/yerine/= ETKİLEŞİMLİ
- İNTERAKTİVİTE değil/yerine/= ETKİLEŞİMLİLİK
- INTEREST vs./and INTELLIGENCE
- INTERFERANS/INTERFERENCE[İng.] değil/yerine/= PARAZİT | KARIŞMA
- INTERİOR ANGLE ile/||/<> EXTERİOR ANGLE
( Interior iç açı, exterior dış açı. )
( Formül: Inside İLE outside polygon )
- INTERMEDİYER/INTERMEDIATE[İng.] değil/yerine/= ORTA, ARA
- INTERNAL STRUCTURE değil/yerine/= İÇYAPI
- INTERNALİZASYON/INTERNALIZATION[İng.] değil/yerine/= İÇSELLES¸TİRME
- INTERVENTION :/yerine MÜDAHALE
- İNTİKAM ile/ve/değil/yerine/<> DENGE
- INTO :/yerine İÇİNE
- İNTRAOPERATİF/İNTRAOPERATIVE[İng.] değil/yerine/= AMELİYAT SIRASINDA
- INTRODUCE :/yerine TANITMAK
- INTUITION vs. DIVINE
- İNVAJİNASYON/INVAGINATION[İng.] değil/yerine/= İÇ İÇE GEÇME
- INVALUABLE vs. UNVALUABLE
- INVALUABLE vs. VALUABLE
- İNVAZİV/INVASIVE[İng.] değil/yerine/= GİRİŞİMSEL | YAYILMACI
- İNVERSİYON/INVERSION[İng.] değil/yerine/= TERSINE DÖNME
- INVESTIGATE :/yerine ARAŞTIRMAK
- INVITE :/yerine DAVET ETMEK
- İNVOLÜSYON/İNVOLUTION[İng.] değil/yerine/= İÇE ÇEKİLME
- INVOLVE :/yerine DAHİL ETMEK
- IOM/INSTITUTE OF MEDICINE[İng.] değil/yerine/= TIP ENSTİTÜSÜ
- IONOSPHERE değil/yerine/= YÜKÜNYUVAR
- İP ile BENE[Fars.]
( İnce urgan, palamar, ip. )
- İP ile PERESE
( ... İLE Duvarcıların, doğrultu bulmakta kullandıkları çekül ipi. | Durum, derece, kerte. )
- İP ile/ve ŞİRÂZE[Fars.]
( ... İLE/VE Kitap ciltlerinin iki ucunda bulunan ve yaprakları düzenli tutan, ibrişimden örülmüş ince şerit. | Pehlivan kispetinin paçası. )
- İPİNCE
- İPLİK ile/ve/<> ELEMGE
( ... İLE/VE/<> Çile durumundaki ipliği yumak yapmak ya da masuraya sarmak için kullanılan ve bir eksen üzerinde dönen araç. )
- İPLİKSİ YAPRAKLAR = EVRÂK-I HAYTÎYE = FEUILLES FILIFORMES
- İRADE ile BİLİNÇ
( WILLPOWER vs. AWARENESS )
- İRÂDE[Ar.] ile/ve/değil/yerine/||/<>/> İDÂRE[Ar.]
- İRÂDE ile/ve/||/<> İDRAK
- İRÂDE ile/ve/||/<>/> İFÂDE
- İHTİYÂR[Ar.] ile/ve/||/<>/> REVİYE[Ar.]
( Yapmayabilme gücü/olanağı/bilgisi/çabası/özeni. İLE/VE/||/<>/> Bir konuda uzun uzun düşünmek. )
- İRÂDE ile/ve/değil/<> İKTİDAR
- İRÂDE[Ar.] ile İSÂBET[Ar.]
- İRÂDE ile/ve/||/<> İSTİDÂD
- İRÂDE[Ar.] ile KASD[Ar.]
- İRÂDE ile/ve/||/<> KERÂHET
- İRÂDE[Ar.] ile MAHABBET[Ar.]
- İRÂDE[Ar.] ile MA'NÂ[Ar.]
- İRÂDE ile MEŞİYET
- İRÂDE[Ar.] ile/ve/değil/||/<>/< RIZÂ[Ar.]
- İRÂDE ile/ve/değil/||/<>/< RIZÂ
- İRÂDE ile/ve/||/<>/> SAVAŞ
( Bireyde. İLE/VE/||/<>/> Topluluklar/toplumlar arasında. )
- İRÂDE[Ar.] ile ŞEHVET[Ar.]
- İRÂDE ile/ve/<> ŞEHVET ile/ve/<> TAMAH
( Varoluş ve sürdürme isteği. İLE/VE/<> Dürtü ve/ya da "güdü"ler aracılığıyla isteme. İLE/VE/<> İstemenin aşırılıkları. Açgözlülük, hırs. )
( CONATUS cum/et/<> APETITUS cum/et/<> CUPIDITAS )
- İRÂDE[Ar.] ile TAHARRÎ[Ar.]
- İRÂDE[Ar.] ile TAVTÎNU'N-NEFS[Ar.]
- İRÂDE[Ar.] ile TEVAHHÎ[Ar.]
- İRÂDEDE:
KADERİYE ile/ve/değil/||/>< CEBRİYE
- İRDELEME ile/ve/<> ÇÖZÜMLEME
- İRDELEME ile/ve İNCELEME
- IRIAN JAYA ADASI'NDA:
PAPUA YENİ GİNE ile/ve/<> ENDONEZYA
( Sınırları 820 km. fakat herhangi bir sınır kapıları yok.
[Endonezya bölümünün başkenti, Jaiya-Pura] )
- IRIDACEAE = SÛSENÎYE
- İRİTE[Fr. < IRRITÉ] değil/yerine/= SİNİRLENDİRME, RAHATSIZ ETME | AŞINDIRMA(TAHRİŞ), KAŞINDIRMA
itibarı ile 11.176 başlık/FaRk ile birlikte,
11.176 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(21/46)
(1996'dan beri)