Bugün[17 Kasım 2025]
itibarı ile 11.174 başlık/FaRk ile birlikte,
11.174 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.


Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(19/46)


- HAYRANLIK ile/ve/||/<>/> İÇSELLEŞTİRME


- HAYRANLIK ile/ve/<> ÖYKÜNME


- HAYRANLIK ile/ve ÜRKME


- [ne yazık ki]
HAYRANLIK DUYANI ve/||/<> GÖRMEMEZLİKTEN GELENE

( Görmemezlikten geliyoruz. VE/||/<> Hayranlık duyuyoruz. )


- HAYRÂT[< HAYR]: HAYIRLI İŞLER | HAYIR İÇİN KURULAN MÜESSESELER [ÇEŞME, HASTAHANE, AŞHÂNE] -<


- HAYRET ile/ve/||/<>/> DİKKAT ile/ve/||/<>/> MERAK ile/ve/||/<>/> BİLME


- HAYTA/SERSERİ/KÜLHANBEYİ/APAŞ[Fr. < APACHE] ile Hayta

( Osmanlı'ların ilk dönemlerinde eyalet askerlerinin uc boylarında görevli sınıflarından biri. | Başıboş, bir baltaya sap olamamış. İLE Toroslarda yaşayan bir Yörük oymağı/âşireti. )


- HAYVAN ile BEHÂİM/BEHÎME

( Canlı. İLE İnsan dışındaki tüm hareket edebilen canlılar. | Dört ayaklı hayvan. )


- HAYVAN ile KÜKRE

( ... İLE Öfke ya da eşeysel istek yüzünden saldırıcı bir durum alan hayvan. )


- HAYVAN(CANLI) = BEHAİM = ANIMAL[İng., Fr., İsp.] = TIER[Alm.] = ANIMALE[İt.]


- HAYVANLAR:
"BİZİM İÇİN" değil BİZİMLE BİRLİKTE


- ALT ÇENE:
HAYVANDA ile/+/> İNSANDA

( İki yönde hareket eder. [Aşağı/yukarı./Açma-kapama. VE Sağa-sola.] İLE/+/> Üç yönde hareket edebilir.[Aşağı/yukarı./Açma-kapama. VE Sağa-sola. VE İleri-geri.] )

( Yakalama, ısırma. VE Çiğnemeyi sağla(tı)r. İLE/+/> Konuşmayı sağla(tı)r. )


- Hayvanları DİNLE!!!


- HAZ = PLEASURE, JOY[İng.] = PLAISIR, JOIE[Fr.] = LUST[Alm.] = LAETITIA[Lat.] = HEDONE[Yun.] = GUSTO, PLACER[İsp.]


- HAZIM değil/yerine/= SİNDİRİM/SİNDİRME


- HAZÎNE -ile

( MUHABBET İLE DOLU OLAN GÖNÜL )


- HAZİNE ile/||/<> BEYTÜL MAL ile/||/<> İRÂD-I CEDÎD ile/||/<> HAZİNEDAR

( Sarayın para ve değerli eşyasının korunduğu yer. Devlet malı. İLE/||/<> Devlet hazinesi. İLE/||/<> III. Selim'in Nizam-ı Cedîd Ordusu için oluşturduğu, bazı vergileri kapsayan hazine. İLE/||/<>Saray hazinesini yöneten memur. )


- HAZİNE ile DEFİNE

( Divan şiirinde birçok güzellik unsuru hazineye benzetilmiştir. )

( GENC )


- HAZİNE ile/ve/||/<> GİZLİ HAZİNE/KENZ-İ MAHFÎ/KENZ-İ HAFÎ


- HAZİNE ile MÎRÎ[Ar.]

( ... İLE Hükümetin, hazinenin malı olan, beylik. | Devlet hazinesi. )


- HAZİNE ile/ve/<> SUAL

( Sandık. İLE/VE/<> Anahtar. )

( Dışarıda. İLE/VE/<> Sende. )


- HAZÎRE ile/ve/değil HÂMÛŞÂN

( ... İLE/VE/DEĞİL Sessizler, susmuşlar. [Mevlevî mezarlıkları] )


- EKRANDA/MONİTÖRDE:
HDMI ile/ve/||/<>/> DP


- HE :/yerine O (ERKEK)


- (not HEADACHE) A HEADACHE


- HEADLINE :/yerine MANŞET


- HEADSPACE ile/||/<> SPME

( Headspace buhar fazı İLE SPME katı faz mikroekstraksiyon. )

( Formül: Gaz İLE fiber )


- HEARING :/yerine DURUŞMA, İŞİTME


- HEAVILY :/yerine YOĞUN ŞEKİLDE


- HECE ile/ve/değil/yerine/=/||/<> OCAK


- HECE ve/||/=/<> SADÂ


- HECE[Ar.] yerine SESLEM


- HECELEME ile BÖLME


- HECELEME ile İMÂLE

( ... İLE Heceyi uzun okuma. | Meylettirme, bir tarafa doğru eğme. )


- HEDBE[Ar.] -ile

( Ufak tespih böceği. )


- HEDİYE ile RÜŞVET

( PRESENT vs. BRIBE )


- HEDY[Ar.] ile BEDENE[Ar.]


- HEKSİS ile/ve/||/<>/> FUSIS ile/ve/||/<>/> PSUKE ile/ve/||/<>/> HEGEMONİKON


- HELÂ/HALÂ[Ar.]/KENEF[Ar. < KENİF]/KERİZ[Fars. < KARIZ]/AYAKYOLU/WC/TOILET[İng.]/00[Fr.]/TUVALET[Fr.] ile MEMİŞHANE ile TUVALET

( Ayakyolu. İLE Gece giysisi. )


- HELEZONLU ODUN BORULARI = EV'İYE-İ HELEZONÎYE = VAISSEAUX SPIRAUX, VAISSEAUX SPIRALÉES


- HELKE ile/değil/yerine BAKRAÇ

( Bakraç, kova. İLE/DEĞİL/YERİNE Çoğunlukla bakırdan yapılan küçük kova. | Bir bakracın alabildiği miktar. )


- HELVA ile SABUNİYE

( ... İLE Bir tür nişasta helvası. )


- HEM ..., HEM DE ... ile DURUMA GÖRE ...


- HEM, HEM DE ve NE, NE DE:
[İkisi birlikte kullanılır!/kullanılmalıdır!]


- HEMATİT[Fr. < HÉMATITE] değil/yerine/= KAN TAŞI

( Kırmızı ya da esmer renkte olan doğal demir oksidinden oluşan, yaralardan akan kanı durdurmak için kullanılan bir mineral, hematit. )


- HEMISFER/HEMISPHERE[İng.] değil/yerine/= YARI KÜRE


- HEMM[Ar.] ile İRÂDE[Ar.]


- HEMODİYALİZ ile HEMOGRAM ile HEMOLİTİK ile HEMOLİTİK ANEMİ ile HEMOLİZ ile HEMOPTİZİ ile HEMORAJİ ile HEMORAJİK ile HEMOSİTOMETRE ile HEMOSTATİK ile HEMOSTAZ

( Kan süzüm. İLE Tam kan sayımı. İLE Kan yıkımlı, kan yıkıcı. İLE Yıkımlı kansızlık. İLE Kan yıkımı. İLE Kan tükürme. İLE Kanama. İLE Kanamalı, kanama[yla ilgili]. İLE Kan sayar. İLE Kanama durdurucu. İLE Kanama durması, kanın durması. )


- HEMOVİJİLANS/HEMOVIGILANCE[İng.] değil/yerine/= KAN TAKİP DÜZENİ


- [ ’ ](Hemze) ile [ ‘ ](Ayn)


- HENGÂME[Fars.][HANGAME/ENDAME değil!] ile İZDİHÂM[Ar. < ZAHAM] ile CURCUNA

( Kavga, patırtı, gürültü. İLE Kalabalık, yığılma, kalabalıktan sıkışma. İLE Gürültülü, karışık durum. | Türk müziğinde, on zamanlı, altı vuruşlu küçük bir usûl. | Bu usûlle bestelenmiş yapıt. )


- HEP ile/ve/<> SADECE


- HEPATİT A ile/||/<> HEPATİT B ile/||/<> HEPATİT C ile/||/<> HEPATİT D ile/||/<> HEPATİT E

( Hepatit A virüsünün neden olduğu, genellikle kirli su ya da yiyeceklerle bulaşan bir karaciğer bulaşı. İLE/||/<> Hepatit B virüsünün neden olduğu, kan ve vücut sıvıları yoluyla bulaşan bir karaciğer bulaşı. İLE/||/<> Hepatit C virüsünün neden olduğu, kan yoluyla bulaşan bir karaciğer bulaşı. İLE/||/<> Hepatit B virüsü ile birlikte bulaş oluşturan bir karaciğer bulaşı. İLE/||/<> Hepatit E virüsünün neden olduğu, genellikle kirli su ile bulaşan bir karaciğer bulaşı. )


- HER BİÇİMDEN/GÖRÜNÜŞTEN ÇÖZÜLME/UZAKLAŞMA ve/||/<>/> YENİ VE YENİDEN BİÇİMLENME


- HER BİRİSİNE değil HER BİRİNE


- HER ELİNİ SIKAN İLE ... ile/ve/<> HER CANINI SIKAN İLE ...

( Dost olma! İLE/VE/<> Düşman olma! )


- Her fırsatta DİNLE!!!


- HER HAFTA ile AYDA DÖRT KERE


- HER KOŞUL ALTINDA GEÇERLİLER ile/ve/||/<>/> MÜKEMMELLEŞME


- HER NE MENEMSE" ile "HER NE ŞEYİMSE/SİKİMSE" |
ile/değil/yerine/||/<>/<
"HER NEYSE"


- HER NEYSE değil/yerine NEYSE


- HER SEFERİNDE değil/yerine/= DEĞME KEZ


- HER ŞEY ile/ve/değil/||/<>/>/< HER ŞEYDE


- HER ŞEY(DE)/YER(DE) ile/ve HİÇBİR ŞEY(DE)/YER(DE)

( When we realise that all is in our mind and that we are beyond the mind, that we are truly alone; then all is us.
Nothing is me, so I am nothing. )

( Hiçbir "şey", ben değildir; böylece, ben, hiçbir şeyim. )

( Herhangi bir şey, sadece o şey değildir. )

( Herhangi bir şey, bütünün bir yanını göstererek gizleyendir. )

( Herşey, kendi olmayanı da işaret etmektedir. )

( Can sıkmanın sırrı, herşeyi anlatmaktır. )

( Herşeyin, zihnimizde olduğunu, bizim, zihinden öte olduğumuzu ve gerçekten yalnız başımıza olduğumuzu, ne zaman anlarsak, işte o zaman, herşey biziz. )

( [ON] EVERYTHING/PLACE vs./and [ON] NOTHING/PLACE )


- HER YERDE ile/ve/<> DİLDE, GÖNÜLDE


- HER YERDE ve/<> HER KOŞULDA


- HER YER(İ)(NDE) ile/ve HİÇBİR YER(İ)(NDE)

( EVERYWHERE vs./and NOWHERE | NOT ANYWHERE )


- Her zaman DİNLE!!!


- Her zaman DİNLE!!!


- Her zaman DİNLE!!!


- HERCAİ MENEKŞE ile YABANİ HERCAİ MENEKŞE

( PANSY vs. WILD PANSY )

( VIOLA TRICOLOR HORTENSIS cum VIOLA TRICOLOR )


- HERDER ve/||/<>/> GOETHE ve/||/<>/> SCHILLER

( 25 Ağustos 1744 - 18 Aralık 1803 VE/||/<>/> 28 Ağustos 1749 - 22 Mart 1832 VE/||/<>/> 10 Kasım 1759 - 09 Mayıs 1805 )


- HERE :/yerine BURADA


- HEREDİTE ile HEREDİTER ile HERİTABİLİTE

( Kalıtım, soyaçekim. İLE Kalıtsal. İLE Kalıtılabilirlik. )


- HEREKE ile/ve KAYSERİ ile/ve BÜNYAN ile/ve YAHYALI ile/ve TAŞPINAR ile/ve SİVAS ile/ve KARS ile/ve BERGAMA ile/ve LADİK ile/ve MİLAS ile/ve ISPARTA


- HEREKE ile/ve SİVAS


- HERHALDE ile/ve/||/<> BELKİ (DE)


- HERHALDE değil/yerine YÜKSEK/BÜYÜK OLASILIKLA


- HERHALDE ile HER HALDE

( Tahmin, belki. İLE Mutlaka, kesinlikle. )


- HERHALDE["HERALDE" değil!] ile/değil/yerine SANIRIM


- HERITAGE and LEGACY


- HERITAGE :/yerine MİRAS


- HERKELE[Ar.] ile HERGELE[Ar.]

( İnce, zarif, hoş. | Hoşluk, incelik. İLE Eşek sürüsü. | Binek ve taşıta alışmamış [akıllı] hayvan. | Terbiye ve görgüden uzak, bayağı, aşağılık kişi. )


- HERMES = İDRİS(Terzi) = ERMİŞ(Anadolu Türkçe'si) = HİRAMUS = HERMESE = HERMESÜ'L-HİRAMİSE(Araplarca) = THOT(Mısır'da) = HERMİS

( )


- HER ŞEY ilefakat HERKES/TE

( Olabilir. İLE/FAKAT Olamaz. )


- HERŞEYDEN ÖNCE ... ile/değil/yerine TÜM BUNLARIN YANISIRA ...


- HERŞEYİN DÜZELECEĞİNE ve/||/<> HERŞEYİ DÜZELTEBİLECEĞİNE ve/||/<> HERŞEYİN BİTECEĞİNE

( İnanarak dileyelim! VE/||/<> İnanarak çabalayalım! VE/||/<> İnanarak sabredelim! )


- ... HESABI (İLE) ile/değil ... HASEBİ (İLE)


- HESAP[Ar. < HİSBE]/CALCULUS = ÇAKILTAŞI

( Çakıltaşlarını saymaktan gelir. )


- HESAP ile/ve GEREKÇE


- HESAPLAŞMA ile/ve/değil/yerine YÜZLEŞME


- HETEROATOM ile KARBON İSKELE

( Karbon dışındaki atomları içeren bileşik. İLE Sadece karbon ve hidrojen atomlarından oluşan iskelet. )


- HEVES değil/yerine/= KÖSEME


- HEVESKÂR ile TALEBE

( İsteme[/eğilimli]. İLE Gayret eden, İsteyen[talep eden]. )


- HEYBE[Ar. < AYBE] ile HEYBET[Ar.]

( Omuzda taşınan, içine öteberi koymaya yarayan, kilim ya da halıdan yapılmış iki gözlü torba. | Omuza geçirilebilen tek gözlü bir çanta türü. | Eril üreme örgeni.[Güney İkizdere -Rize'de] İLE Korku ve saygı uyandıran görünüş. )


- HEYBE ile HURÇ

( ... İLE Genellikle yelken bezinden yapılmış büyük heybe. )


- HEYBE[Ar. < AYBE] değil/yerine/= MANÇUK/ÇUG[dvnlgttrk]


- HEYECAN ile/ve ACELE

( EXCITEMENT vs./and HASTE )


- HEY'ET:
HEYULA ve/ SÛRET-İ CİSMİYE ve/ SÛRET-İ NEV'İYE ve/ ŞEKİL/BİÇİM ve/ SÛRET-İ VEHMİYE


- HEYET[Ar.]/KOMİTE[Fr. < COMITE][İng. COMMITTEE] değil/yerine/= KURUL


- HİBÂ[Ar.] ile HİBÂ[Ar. çoğ. AHBİYE]

( Vergi. | Bahşiş. | Bayana kocasından kalan hisse. İLE Keçeden ya da abadan yapılmış göçebe çadırı, oba. )


- HİBBE[Ar. < HİBEB] ile HİBE[Ar. < HİBÂT]

( Paçavra, kesilmiş kumaş parçası. İLE Bağışlama, bağış. )


- HİBE değil/yerine/= BAĞIŞ


- HİBE[Ar.] ile HEDİYE[Ar.]


- HÎBE değil HİBE


- HİBE[Ar.] ile İ'TÂ'[Ar.]

( Mülk olarak vermek. İLE Vermek, bir şeyi, alıcısına ulaştırmak. )


- HİBE[Ar.] ile MİNHA[Ar.]


- HİBE[Ar.] ile Nİ'MET[Ar.]


- HİBRE[Ar.] -ile

( Birebir yaşanmışlıktan elde edilen bilgi. )


- HİBRİDİZASYON/HYBRIDIZATION[İng.] değil/yerine/= MELEZLEME


- HİÇ DE ... ile PEK DE ...


- HİCAL[Ar. < HACLE] ile HİCÂL[Ar. < HECL]

( Gelin odaları. İLE Çukurlar, uçurumlar. )


- HİÇBİRİMİZ ile HİÇKİMSE


- HİÇÇİLİK = ADEMİYUM MEZHEBİ = NIHILISM[İng.] = NIHILISME[Fr.] = NIHILISMUS[Alm.] = NIHIL[Lat.]


- HİÇKİMSE...

( * ... düşüncenin ve dilin dışına çıkamaz.
* ... varoluşundan kuşku duyamaz ve varoluşunu inkâr ya da reddedemez.
* ..., benliğinin reddine katlanamaz.
* ... olmak, konuşmaya başlayana kadardır.
* ..., tek başına yaşayabilecek kadar güçlü değildir.
* ..., zaafsız değildir.
* ..., her şeyi yapabilecek güçte ve olanakta değildir.
[Non omnia possumus omnes]
* ..., fazla yaşamış olmakla yaşlanmaz.
* ..., yaşamı boyunca yalnız kalmamıştır ve kalamaz.
* ..., hiçbir anı ölçümleyemez.
* ..., başkasıyla aynı değildir.(Kendiyle de aynı değildir.[sürekli gelişir, değişir, dönüşür])
* ..., kimsenin, düşüncesini/niyetini okuyamaz.
* ..., kendi özünü ortadan kaldırmaksızın, kendi ahlâksal görevini terk edemez.
* ..., başkalarının bizi yok etmesine/saymasına ve üzmesine fırsat verecek kadar "iyi niyetli" olmamalıdır.
* ..., başkalarından ya da genel olarak beklenti içinde olmamalıdır.
* ..., hiçkimsenin "düşünce" ve "zihnini" beğenmez, tamamen almaz ya da kullanmaz.
* ..., hiçkimsenin, neyi bilip bilmediğini, isteyip istemediğini ya da yapıp yapamayacağını, hiçbir zaman, zemin ve koşulda bilemez.
* ...'nin diline ve dinine, dil uzatmamalı!
*...'nin iç dünyasına karışma; hiçkimseyi, iç dünyana karıştırma; hiçkimseye iç dünyanı "tamamen" açma!
* ..., bir şeyin sonucunu, önceden, kesin olarak bilemez.
* ...ye, bir şey öğretmeye çalışmamalı fakat düşünmelerine aracı/destekçi olabiliriz.
* ..., ümit etmedikçe, aldatılmadıkça, korkmadıkça, çok sevmedikçe ve kendi istemedikçe başkasına (yüksek mikdarda) para ver(e)mez.
* ..., kimseyle kıyaslanamaz ve ölçülendirilemez.
* ..., hiçkimseyi anlayamaz, eleştiremez ve düzeltemez.[ancak davranış ve sözlerindeki yanlışlar/eksiklere işaret edilebilmektedir]
* ..., hiçkimseye benzetilemez/benzetilmemeli!
* ..., hiçkimseyi yargılayabilecek kadar kusursuz değildir.
* ..., hiçkimsenin "durduğu/bulunduğu "yer"e ulaşamaz.
* ..., hiçkimsenin kendi doğasının ilkelerine göre yaşamasını engelleyemez.(kendi dışında!)
* ..., hiçbir canlının özgürlüğünü kendi çıkarları için sınırlandıramaz.
* ..., (tamamen) masum değildir/olamaz.
* ..., "dâhi" ya da "aptal" değildir/olamaz.
* ..., "idâre edilmek"ten hoşlanmaz.
* ..., değişime karşı değildir. (Yeter ki, ucu, kendine dokunmasın.)
* ..., "Bulunmaz Hint kumaşı" değildir!
* ...'nin terazisi, bir başkasını tartmaya yetmez!
* ..., hiçkimseyi/e övmemeli, küsmemeli, yakınmamalı, suçlamamalı![olgunluğun gereği ve göstergelerindendir.]
* ...'yi, başkalarının "anlattıklarıyla" yargılamamalı!
* ...'ye, güvenmemek değil yanlışta olana, yanlış yapana ikinci kez güvenmemek!
* ...'yle, ikinci kez tanışamayız.
* ... ile fazla yüz-göz olmaya değmez/gelmez.
* ..., kendi için rahmet okuyamaz.
* ..., kendinden başkası olamaz.
* ..., kendinden daha zengin olamaz.
* ..., kendi değerini bilmezsen/ortaya çıkarmazsan, senin/onun değerini bil(e)mez.
* ..., kendi "katılımımız(rızâmız/iznimiz)" olmadan, bize kendimizi değersiz hissettiremez.
* ..., küçümseyecek kadar büyük değildir.
* ..., sınanmadıkça, zorunda kalmadıkça, kendine fırsat tanımadıkça kendi (hukukî/ahlâkî) olanak ve sınırlarını bilemez.
* ..., dirseğini yalayamaz.
* ..., gölgesinin dışına zıplayamaz.
* ..., kendini gıdıklayamaz.
* ..., boş sözlere, yetkin yanıt veremez.
* ..., ayak parmaklarından birini ötekilerden ayrı olarak bükemez.
[Biri bükülmek istendiğinde hepsi bükülür.]
* ..., aramadığını bulamaz, doldurmadığını boşaltamaz, sahip olmadığı şeyden vazgeçemez, bulunmadığı yeri terk edemez.
* ..., duymak istemeyen kadar sağır, görmek istemeyen kadar kör, anlamak istemeyen kadar âciz, yapmak istemeyen kadar âtıl olamaz!
* ..., anımsamadığı şeyi anımsamadığını bilemez.
* ..., unutmak istediği bir şeyin fotoğrafını çekmez.
* ..., gerçek yüzünü ortaya çıkarmaz.
* ..., kızdığında, kendini/özünü saklayamaz.
* ..., başka bir kişinin, iki dudağının ötesinde/berisinde değildir.
* ..., yalnızken, dengede değildir.
* ..., düşünürken, düşündüğünden daha tehlikeli bir şeyi düşünemez
* ..., üçüncü kişi olmayı kabul etmez/edemez![Üç kişi biraradaysa, bir kişi orayı terk etmelidir!]
* ..., başarı merdivenini, elleri cebinde tırmanmamıştır.
* ..., kendi başarısızlığından kaçamaz.
* ..., çıktığı yolda, (önceki) "kendi kalamaz".
* ..., başkasının donunu/külodunu giymez ve diş fırçasını kullanmaz.
* ..., bazı durum/koşullarda, bize yardımcı olamaz.
* ..., kısa kısa konuşurken/yazarken, uzun uzun düşünmüş/düşünüyor olamaz.
* ..., hepimiz kadar akıllı değildir/olamaz.
* ...nin, "Ahhh"ını alma!
* ...ye, sürekli "toplarsa", hiçbir şey yetmez.[Sürekli paylaşırsa/k da herkese yeter!]
* ..., sürekli olarak ve herşeyi kazanamaz fakat görülmesi gerekeni görebilirse herşeyde ve sürekli kazançlı çıkabilir.
* ..., hiçkimseye tamamen tâbi değildir, olamaz, olmamalıdır da.
* ..., üretimden çekilip tüm geleceğini, bir kişinin(adamın/kadının) "buluncuna(vicdanına)", "aşkına", (")samimiyetine("), bir gün, aklının karışmasına ve yanılgılarına bırakmamalıdır.
* Bazı/çoğu düşünce/söz/yer vs., hiçkimseye ait olmadan, herkesindir!
* Felsefe, ...'nin, itibar edip etmemesine, itibar etmeyendir/etmemektir.
* AŞK'I, ÂŞIKLAR BİLİR [Başka da kimse bilemez.]
* Zaman, hiçkimse için durmaz. )


- HİÇKİMSE ile/ve/<>/> HERHANGİ BİRİ ile/ve/<>/> BELİRLİ BİR KİŞİ

( Çırak. İLE/VE/<>/> Kalfa. İLE/VE/<>/> Usta. )

( Bebek. İLE/VE/<>/> Çocuk/genç. İLE/VE/<>/> Yetişkin. )

( 0-1 İLE/VE/<>/>1-18 İLE/VE/<>/> 18 - ~ )

( Konuşmaya başlayana kadar. İLE/VE/<>/> Yetkinleşene[rüşte] kadar. İLE/VE/<>/> Olgunlaşana[kemâline] kadar ve sonrası. )


- HİÇKİMSE ile/ve HERKES

( Kimse beni sevmek zorunda değil fakat ben herkesi sevmek durumundayım. )

( Herkes, er ya da geç, bazı düşünce ve tutumlarından dönüş yapar. )


- HIDE :/yerine SAKLAMAK


- HİDEMAT-I AMME değil/yerine/= KAMU İŞGÖRÜSÜ


- HİDROFOP/HYDROPHOBE[İng.] değil/yerine/= SU GEÇİMSİZ, SUÇEKMEZ


- HİDROMETRE değil/yerine/= SU ÖLÇER


- HİDROSEL/HYDROCELE[İng.] değil/yerine/= SULUTORBA


- HİDROSTATİK BASINÇ/HYDROSTATIC PRESSURE[İng.] değil/yerine/= SU BASINCI


- HIE/HEALTH INFORMATION EXCHANGE[İng.] değil/yerine/= SAĞLIK BİLGİSİ ALIŞVERİŞİ


- HIFZ[Ar.] ile HİMÂYE[Ar.]


- HIFZ[Ar.] ile HIRÂSE[Ar.]


- HIFZ[Ar.] ile KİLÂE[Ar.]


- HIFZ[Ar.] ile Rİ'ÂYE[Ar.]


- HİJYEN/HYGIENE[İng.] değil/yerine/= SAĞLIK KORUMA BİLGİSİ


- HİJYEN[Fr./İng. HYGIÈNE < Yun.]["HİİJEN" değil!] ile TEMİZLİK

( Sağlık bilgisi/koşulları. İLE Sağlıklı olmayı/kalmayı devam ettirmek üzere sağlanması ve sürdürülmesi gereken eylem/tutum. )

( Ameliyat ya da açık yara gibi bazı ileri durumlar ve yapılacak incelikli işler için koşulların/araçların temiz olması yeterli değildir. )

( HYGIENE vs. CLEANLINESS )

( ... ile NEZÂFET )


- HİKÂYE ile BOŞ


- HİKÂYE ile/ve FASA FİSO


- HİKÂYE ile/||/<> KISSA


- HİKÂYE[Ar.] değil/yerine/= ÖYKÜ


- HİKMET-İ AMELİYE ile/ve HİKMET-İ ÂLİYE


- HİLÂFET-İ KÂMİLE ile HİLÂFET-İ NÂKISA


- HİLE[Ar. çoğ. HİLEL] ile/ve/<> DESİSE[Ar.]

( ... İLE/VE/<> Hile, oyun, el altından yapılan iş. )

( FENT )


- HİLE[Ar.]/DESİSE[Ar.]/FENT[Fars.]/DEK[Fars.]/ENTRİKA[Fr. < INTRIGUE] değil/yerine/= DOLAN/AYAK OYUNU/DALAVERE


- HİLE ile/ve HESAP


- [ne yazık ki]
!HİLE[Ar.] ile !ŞİKE[Fr. CHIQUE]

( Birini aldatmak, yanıltmak için yapılan düzen, dolap, oyun, ayak oyunu, alavere dalavere, desise, entrika. | Çıkar sağlamak için bir şeye değersiz bir şey katma. İLE Bir spor karşılaşmasının sonucunu değiştirmek için maddi ya da manevi bir çıkar karşılığı varılan antlaşma. | Bir çıkar karşılığı, uzlaşarak bir iş yapma, aldatma. )

( MADİK ile ... )


- HÎLE[Ar.] ile TEDBÎR[Ar.]


- HILL :/yerine TEPE


- HİLYE[Ar.] ile HEY'ET[Ar.]


- HİLYE ile HZ. MUHAMMED

( Hz. Muhammed'in vasıflarını öven yapıt. )


- HİMALAYA TUZUNDA:
BEYAZ ile/ve/<> PEMBE

( Yemeklerde kullanılır. İLE/VE/<> Banyo ve tuz lambalarında kullanılır. )

( Hem beyaz, hem pembede, 83 nitelikli mineral bulunmaktadır. İLE/VE/<> Demiroksit ve bakır oranı daha yüksektir. )

( 70 - 80 m. derinlik ve kayalık bölgelerden çıkarılır. İLE/VE/<> Yüzeye yakın yerlerden ve bataklık altından çıkarılır. )


- HİMÂYE ile/değil/yerine İDÂRE


- HİMÂYE[Ar.] değil/yerine/= KORUMA/GÖZETME/ESİRGEME/KORUYUCULUK/GÖZETİM


- HÎN[Ar.] ile SENE[Ar.]


- HİNTERLANT değil/yerine/= İÇBÖLGE/ARTBÖLGE


- HİPERAKTİVİTE ile/||/<> DİKKAT EKSİKLİĞİ

( Aşırı devimlilik ve enerji. İLE/||/<> Odaklanma zorluğu ve dikkat süresinde zorluk, dikkati sürdürememe. )


- HİPERAKTİVİTE ile HİPERMOTİLİTE ile HİPERKİNEZİ

( Aşırı devinim. İLE Aşırı devinim. İLE Aşırı devinim. )


- HİPERAKUT/HYPERACUTE[İng.] değil/yerine/= AŞIRI IVEGEN


- HİPERALIMENTASYON/HYPERALIMENTATION[İng.] değil/yerine/= YOĞUN BESLEME


- HİPEREKSİTABİLİTE ile HİPERESTEZİ ile HİPERREFLEKSİ ile HİPERSENSİBİLİTE/HİPERSENSİTİVİTE

( Aşırı uyarılganlık. İLE Aşırı duyumsarlık. İLE Aşırı tepke. İLE Aşırı duyarlılık. )


- HİPERİNTENS/HYPERINTENSE[İng.] değil/yerine/= AŞIRI YOĞUN


- HİPERTONİ ile HİPERTONİK ile HİPERTONİSİTE

( Aşırı gergi, aşırı yoğunluk. İLE Aşırı yoğun, aşırı gergin. İLE Aşırı yoğunluk. )


- HİPERVİJİLANS/HYPERVIGILANCE[İng.] değil/yerine/= AŞIRI UYARILMIŞLIK


- HİPNOZ AŞAMALARINDA:
LETARJİ ile/ve/||/<>/> KATALEPSİ[Fr. < CATALEPSIE] ile/ve/||/<>/> SOMNAMBUL/İZM


- HİPODENS/HYPODENSE[İng.] değil/yerine/= AZ YOĞUN


- HİPOPNE ile/>< HİPERPNE

( Solunum derinliğinin azalması[yüzeysel solunum]. İLE/>< Solunum derinliğinin artması. )


- HIRABE[Ar. harbe/savaşa giderken] değil/yerine/= YOL KESME


- HIRE :/yerine İŞE ALMAK


- HIRKA/BÜRDE[Fars.] ile/ve LİBÂDE

( ... İLE/VE Kısa hırka. )


- HIRLAMA ile HAVLAMA/ÜRÜME

( HERÎR ile NİBÂH )


- HİS SESİNE değil HİSSESİNE


- HİS ile/ve/değil KUVVE


- HİSBE ve NİSBE


- HİSSE ile MAHFÛZ HİSSE

( ... İLE Miras bırakanın isteğiyle bile ortadan kaldırılamayan pay/hisse. )


- HİSSE[Ar.] ile NASÎB[Ar.]


- Hissediyorsan DİNLE!!!


- HİSSETMEK" ile/ve/||/<> "GİBİ GELME"


- HİSTO-İNKOMPATİBİLİTE ile HİSTOKİMYA ile HİSTOKOMPATİBİLİTE ile HİSTOLOJİ ile HİSTOLOJİK ile HİSTOPATOLOJİ ile HİSTOPATOLOJİK

( Doku uyuşmazlığı. İLE Doku kimyası. İLE Doku uygunluğu. İLE Dokubilim. İLE Dokubilim [ile ilgili], dokusal. İLE Sayrılıklı doku bilimi. İLE Sayrılıklı doku bilimi [ile ilgili]. )


- HİSTONE İLE NUCLEOSOME İLE CHROMATİN İLE CHROMOSOME ile/||/<> KROMATİN ORGANİZASYONU

( DNA paketleme seviyeleri. )

( Formül: 2×(H2A ileH2B ileH3 ileH4) + DNA )


- HISTORICALESSNESS vs. INDIFFERENCE


- HISTORY vs. TIME


- HISTORY vs. TIME

( MOVEMENT instead of TO SAVE UP
TO TALK IN NECESSITY instead of TO TALK
TO ASK [JUST TO UNDERSTAND] instead of TO SEARCH FOR EXPECTATION
TO BELIEVE instead of TO GET BASE
Prudence in 50-100 days. vs. Prudence in 50-100 years. vs. Prudence in 500-1000 years. vs. Prudence in 5000 -
years.
To serve the ready product. vs./AND To prepare the unprepared product to sale.
TO CONTROL AT THE BEGINNING AND CONTINUOUSLY instead of TO CONTROL AT THE END )


- HISTORY vs./and HISTORY OF CULTURE


- HİYEROGLİF ile/ve ABECE

( Temsil. İLE/VE Çözümleme. )

( Abece hiyerogliften daha üst bir aşamayı temsil eder. Temsil etmekten çok çözümler. )

( Abece, seyahat etmek ve değişik diller zorunda olan tüccar halklar tarafından bulunmuştur. )

( ŞAMPOLYON: 1822 yılında, hiyeroglifleri başarılı bir biçimde çözen kişi. [1790-1832] )

( Hiyeroglif abecesi... http://discoveringegypt.com/egyptian-hieroglyphic-writing/hieroglyphic-typewriter )


- HIZ ile/||/<> İVME

( Hız bir cadın birim zamandaki yer değiştirmesi, ivme ise hızın birim zamandaki değişimidir. )

( v = \frac{\Delta x}{\Delta t} İLE a = \frac{\Delta v}{\Delta t} )


- HIZ ile/||/<> İVME

( Hız bir cadın birim zamandaki yer değiştirmesi, ivme ise hızın birim zamandaki değişimidir. )

( Formül: v = \frac{\Delta x}{\Delta t} İLE a = \frac{\Delta v}{\Delta t} )


- HIZÂNE[Ar.] ile HIZÂNET[Ar.]

( Medresede verilen sütanalık dersi. İLE Sütninelik, tayalık. )


- HIZ(IN BAĞILLILIĞI) ile/||/<> İVME(NİN BAĞILLILIĞI)

( Birim zamanda alınan yol. İLE/||/<> Birim zamanda hızdaki değişim. )


- HİZİPLEŞMEK[Fr. < CLIQUE] ile HIRLAŞMAK


- HIZLI ÖRGÜTLEN(EBİL)ME ile/ve/değil/<> NİTELİKLİ ÖRGÜTLENME


- HİZMET:
AŞK İLE değil SEVGİ/MUHABBET İLE


- HİZMET ile/ve/<> KENDİNİ GERÇEKLEŞTİRME

( Hizmet ederek kendini gerçekleştirir, kendini gerçekleştirirken/gerçekleştirmek için de hizmet edebilirsin/etmelisin. )

( )

( TO SERVE vs./and/<> SELF REALIZATION )


- HİZMETÇİ ile BESLEK/BESLEME


- HO CHI MINH VILLE ve/değil/<> NGUYEN THAT THANH

( Vietnam'da, Saygon ırmağının sağ kıyısında bulunan Ho Chi Minh Ville kenti, adını, Birleşik Vietnam kurulduğunda, 1975 yılında almıştır.
[MINH: Aydınlatan., adını, 1945'te Viet-Minh kurulduğunda almıştır.] )


- HOCA[Fars. HVÂCE] değil/yerine/= ÖĞRETMEN


- Hocayı DİNLE!!!


- HOLE :/yerine DELİK


- HOLISTİK TIP/HOLISTIC MEDICINE[İng.] değil/yerine/= BÜTÜNCÜL TIP


- HOLOGRAFİK İLKE ile/||/<> BEKENSTEİN SINIRI

( Holografik ilke yüzeydeki bilginin hacmi kodlamasıyken, Bekenstein sınırı maximum entropi kapasitesidir )

( Formül: S ≤ A/4G )


- HOLOGRAFİK İLKE ile/||/<> HACİMSEL BİLGİ

( Holografik ilke bilgi yüzeyde kodlanır İLE hacimsel bilgi üç boyutta saklanır. Holografik ilke kara delik entropisi İLE yüzey-bilgi ilişkisi kurdu. İlke sicim kuramı İLE kuantum gravity ipucu verir. )


- HOME :/yerine EV


- HOMİSİT/HOMICİDE[İng.] değil/yerine/= ELKIYIM


- HOMOJENLEŞME" değil/yerine/= BENZEŞME/BAĞDAŞIK


- HOMOLOG/HOMOLOGUE[İng.] değil/yerine/= EŞDEŞ


- HOMOZİGOT/HOMOZYGOTE[İng.] değil/yerine/= EŞKALITIM/ÖZKALITIMLI


- HOPE :/yerine UMUT


- Hor görme! DİNLE!!!


- HOR GÖRME ve/<> KISKANMA

( Fakirsen. VE/<> Zenginsen. )


- hor. intermed.[Lat. < HORIS INTERMEDIIS] değil/yerine/= ARA SAATLERDE


- HORSE :/yerine AT


- Hoşgörü için DİNLE!!!


- HOŞGÖRÜ/İYİGÖRÜ = MÜSAMAHA, TESAMUH = TOLERANS[İng. < TOLERANCE] = TOLÉRANCE[Fr.] = TOLERANZ[Alm.] = TALERANTIA < TOLERARE[Lat.]


- HOŞLANIP HOŞLANMAMA ile/ve/değil/||/<>/< GÜDÜLENİP GÜDÜLENMEME


- HOSPITAL :/yerine HASTANE


- HOSPİTALİZE ETMEK ile HOST ile HOSTİLİTE

( Hastaneye yatırmak. İLE Konak. İLE Düşmanlık. )


- HOŞUNA GİTME/ME ile/ve İŞİNE GELME/ME


- HOTEL DE BELLE VUE :

( Türkiye'de açılan ilk otel Büyükdere'deki Hotel de Belle Vue otelidir. Bu otelde ünlü piyanist Listz Frans bir konser vermiştir. Otel İspanya Büyükelçiliği yazlık binasının kuzey doğusundaki yamaçta idi ve 1897'deki Büyükdere yangınında yanıp kül oldu. Oteli'in 1917 yangınında yandığı da ihtimal dâhilindedir. )


- HOUSE vs. HOME


- HOUSE :/yerine EV


- HÖYKÜRMEK/HÖYKÜRE HÖYKÜRE ile/ve/değil/||/<>/< HÖNKÜRMEK/HÖNKÜRE HÖNKÜRE

( Bağırmak. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Ağlamak. )


- HUBUB[Ar. < HUBÂB, HUBÂBE] ile HUBÛB[Ar. < HABB]

( Su üzerindeki kabarcıklar. İLE Taneler, tohumlar. )


- HÜCCET ile/||/<> HÜCCET-İ ŞERİYE/ŞERİYYE

( Delil. İLE/||/<> Şeriyye mahkemelerinden sırf mülk taşınmazlar için verilen belge. )


- HÜCERÂT[Ar. < HÜCRE] ile HÜCEYRÂT[Ar. < HÜCEYRE]

( Gözler, odacıklar. Sürü konulan yerler. İLE Küçük delikler ve oyuklar. )


- HÜCRE[Ar.]/CELL[İng.] değil/yerine/= GÖZE


- HÜCRE ile/||/<> BÖLÜNME

( Bitki hücresi bölünmesinin ayrıntılı incelenmesi )

( Eduard Strasburger tarafından 1882 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1844-1912) (Ülke: Almanya) (Alan: Botanik) (Önemli katkıları: Mitoz, hücre bölünmesi) )


- HÜCRE[Ar.] değil/yerine/= YUVAR, GÖZE


- HÜCRE/BEYİN/ZİHİN ile/ve/||/<>/> GÖVDE


- GÖZELERİ SIKICA BİTİŞİK BİR KÜTLE = HACM-I MÜTELÂSIKA = MASSE COHÉRENTE


- HÜCRESEL OTOMAT ile/||/<> PDE

( Hücresel otomat ayrık yerel kural İLE PDE sürekli diferansiyel. )

( Formül: Conway İLE ısı denklemi )


- HUDUS ile/ve/||/<> ZAMAN ile/ve/||/<> NİSAP ile/ve/||/<> GÜN ile/ve/||/<> RES ile/ve/||/<> KÂBE ile/ve/||/<> NEŞV-Ü-NEMÂ ile/ve/||/<> KAST VE NİYET ile/ve/||/<> HÜKÜMLER ile/ve/||/<> BEKÂ ile/ve/||/<> MEŞRÛ TASARRUF


- HUGE :/yerine KOCAMAN


- TÜZE/HUKUK:
BAŞLANGIÇTA ile/ve/değil/||/<>/> GÜNÜMÜZDE


- HÜKÜMET[Ar.]/KABİNE[Fr./İng.] değil/yerine/= YÖNETKE


- EZCÜMLE/HULÂSA[Ar.] değil/yerine/= ÖZET/LE [bkz. ZÜBDE] | KISACA )


- HULLE[Ar.] ile SADÂKAT[Ar.]


- HÜLLE ile HÜLLE ile HÜLLE ile HÜLLE ile HÜLLE ile HÜLLE ile HÜLLE ile HÜLLE[Ar. < HOL] ile HÜLLE[Ar. < HULLE]

( Haller, durumlar. İLE Cennette giyilecek giysi. İLE Sazdan yapılan, kulübe. İLE Tandır bacası. İLE Kâğıt lira. İLE Abartmalı konuşma. İLE Hülleyi gerçekleştirmek. | Bir işte geçici çözüm için hileye başvurmak. İLE Gölgelik. İLE Yurttaşlar Yasası'nın kabulünden önce, kocasından üç kez boşanan kadının, yine eski kocasıyla evlenebilmesi için yabancı bir erkeğe, bir günlüğüne nikâh edilmesi. )


- HUMBARA/HUMBERE[Fars.] ile HUMBARA/KUMBARA[Fars. < HUMBERE]

( Havan topu. İLE Para biriktirmek için kullanılan, bozuk ya da kâğıt para atılan deliği olan, metal, toprak ya da plastikten yapılmış küçük kap. | Humbara. )


- HUMHÂNE -ile

( Meyhane. | Şarap fıçısı. )


- HUMOR/HÜMOR ile HUMORAL İMMÜNİTE

( Sıvı. İLE Sıvısal bağışıklık. )


- HUNİ BİÇİMİNDE/HUNİMSİ KOROLLA = TÜVEYC-İ KAM'Î = COROLLE INFUNDIBULÉE, COROLLE INFUNDIBULIFORME


- HÜNSÂ/AMPHOTERIC/HERMAPHRODITE[İng.]/MİZVÂCE -ile

( HEM DİŞİLİK, HEM ERİLLİK ALÂMETİ BULUNAN (HÜNSÂ-Yİ RECÛLÎ/HÜNSÂ-Yİ NİSÂÎ) )


- HÛRDE[Fars.] ile HÛRDE[Fars.]

( Yemiş, yenilmiş. İLE Ufak, değersiz şey, kırıntı. | Nükte, dakika. | Yazıya ayrıntı/nüans veren bir tarz. )


- HAYDÂRÎ/YE'DE:
HÜSEYNÎ ile/<> HASANÎ

( Uzun olanı. İLE/<> Kollu, cübbe gibi olanı. )

( HAYDÂRİYE: Haydar-ı Kerrâr'ın giydiği giysi/elbise. )


- HUSÛSEN değil/yerine/= ÖZELLİKLE


- HUTBE ile HUTBE İRÂD ETME


- HÜVE -ile

( ALLAH | ÜÇÜNCÜ TEKİL(MÜFRET) ŞAHIS ZAMÎRİ [bkz. HÛ] )


- HÜVE ile HÜVE

( O İLE ...dır. )


- HÜZÜN ve/<> HAZİNE


- HÜZÜN = MELANCHOLY[İng.] = MÉLANCOLIE[Fr.] = MELANCHOLIE[Alm.] = MELANCHOLIA[Lat.]


- HUZUR/BARIŞ/BİRLİK/DİRLİK SAĞLA(T)MAK:
SÖZLERLE ile/ve/<>/> YAPILANLARLA ile/ve/<>/> VAROLUŞLA

( Ne söylemeyeceğini bilerek. İLE/VE/<>/> Ne yapmayacağını bilerek. İLE/VE/<>/> (hiçbir şey söylemesen ve yapmasan bile) Varoluşun, yeterlidir![ve de bunu sürekli anımsayarak!] )


- Huzur için DİNLE!!!


- Huzurda DİNLE!!!


- HUZUR/MUTLULUK:
KİŞİNİN ...
GİDİŞİYLE ile/ve/||/<> GELİŞİYLE


- Huzursuzsan DİNLE!!!


- HUZUVÂNE[Ar.] ile NAHVE[Ar.]


- HEYULA[Ar.]["HEYHULA" değil!]/HYLE[Yun.] ile NESNE, ŞEY | BİÇİMİ OLMAYAN NESNE, ŞEY

Bugün[17 Kasım 2025]
itibarı ile 11.174 başlık/FaRk ile birlikte,
11.174 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(19/46)