Bugün[17 Kasım 2025]
itibarı ile 11.173 başlık/FaRk ile birlikte,
11.173 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.


Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(13/46)


- DÜZ (DOKUNMUŞ) ile/ve SUMAK ile/ve CECİM/CİCİM ile/ve ZİLİ ile/ve HEYBE

( ... İLE/VE ... İLE/VE Nakışlı ve ince. Sivas/Divriği bölgesinde. İLE/VE Ağrı/Patnos, Çanakkale bölgelerinde. İLE/VE Urfa bölgesinde. )


- DÜZELTME ile/ve/değil BİLGİLENDİRME

( [not] CORRECTION vs./and/but TO INFORM )


- DÜZELTME ile/ve/değil/yerine/||/<>/< CESÂRET VERME


- DÜZELTME ile/ve/değil/<>/> GELİŞTİRME


- DÜZELTME ile (")ÜTÜLEME(")


- DÜZELTME ile (YENİDEN) DÜZENLEME

( TO MAKE BETTER vs. (RE) ARRANGEMENT )


- DÜZELTME ile/değil/yerine ZENGİNLEŞTİRME


- Düzeltmeye çalışmadan DİNLE!!!


- DÜZEN "BU/(B)ÖYLE" ile/ve/değil/yerine/<> ÇOĞUNLUK "(B)ÖYLE" OLDUĞUNDAN DOLAYI

( Çoğunluğun sürdürdüğü/uyduğu olgu/durum/tutum, düzenin öyle olduğu ya da olması gerektiği anlamına gelmez/getirilmemelidir! )


- DÜZEN ile/ve/||/<>/> BUNALIM ile/ve/||/<>/> DÜZELTME

( NİZAM ile/ve/||/<>/> BUHRAN ile/ve/||/<>/> ISLAHAT )

( SYSTEM vs./and/||/<>/> CRISIS vs./and/||/<>/> REFORM )


- DÜZEN ile/ve DENGE ile/ve UYUM

( Düzenli bir hayat yaşayın ama onu kendi içinde bir amaç haline getirmeyin. )

( SETTING/ORDER/REGULARITY vs. BALANCE
Live an orderly life, but don't make it a goal by itself. )


- DÜZEN ile DİZGE


- DÜZEN ile/ve/<> İLERLEME

( BREZİLYA ve TÜRKİYE )

( REGULARITY vs./and/<> PROGRESS )

( İTTİHAT ile/ve/<> TERAKKİ )


- DÜZEN ile İRÂDE

( REGULARITY vs. WILL )


- DÜZEN = NİZAM = ORDER[İng.] = ORDRE[Fr.] = ORDNUNG[Alm.] = ORDEN[İsp.] = ORDO[Lat.]


- DÜZENLEME ve/+/||/<>/> ANLAMA ve/+/||/<>/> DÖNÜŞTÜRME


- DÜZENLEME ile/ve/||/<>/< BİR ARAYA GETİRMEK


- DÜZENLEME ile TOPARLAMA

( TO ORGANIZE vs. SUMMARIZE )


- Düzen/Sistem DİNLE!!!


- DÜZEY ile DERECE


- DÜZGÜ = KAİDE, NUMUNE = NORME[İng., Fr.] = NORM[Alm.] = NORMA[Lat.]


- DÜZİNE ve GROSA

( Oniki. İLE Oniki düzine. )


- DÜZLEME/TESVİYE[Ar.]/AJÜSTAJ[Fr.] ile AJÜSTE[Fr.]

( Düzleme. İLE Pens ve büzgülerle gövdeye oturtulmuş giysi. )


- DÜZLÜK ENGEBE

( FLATNESS
ROUGHNESS )


- DÜZÜŞME ile/ve/=/<> (ENERJETİK) SPOR


- DÜZÜŞME ile GİDİP GELME

( SCREW vs. OSCILLATION )


- DYNAMO vs. LOCOMOTIVE


- DYSBİOSİS İLE EUBİOSİS İLE RESİLİENCE ile/||/<> MİKROBİYOM DENGESİ

( Mikrobiyal topluluk sağlığı. )

( Formül: Shannon çeşitlilik )


- E-REÇETE/E-PRESCRIBING[İng.] değil/yerine/= ELEKTRONİK REÇETELEME


- E[Ar.] ile -E[Ar.]

( Elif harfinin üstün ve ince okunan biçimi. İLE Arapça sözcükleri dişil/müennes yapmaya yarar. )


- E ile KUMAŞ
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Turuncu renkte, süslü bir kumaş. İLE ... )


- E = mc²

( Enerji = Kütle[m] - Işık hızı[c]'nın karesi [3 x 1010 cm s-1] )


- EASE :/yerine KOLAYLIK


- EB ile/||/<> EBEVEYN ile/||/<> EBEN AN CEDD ile/||/<> RABBE ile/||/<> ASABE-İ NESEBİYE/NESEBİYYE ile/||/<> MÜLTEKÂ-YI NESÂB ile/||/<> NESLEN BADE NESLİN ile/||/<> İRS

( Baba, ata. İLE/||/<> Ana, baba. İLE/||/<> Babadan oğula.[ebâ an cedd] İLE/||/<> Üvey ana. İLE/||/<> Kan ve soy yoluyla yakın/akraba. İLE/||/<> İki ya da daha çok kişinin kuşaklarının birleştiği kişi. İLE/||/<> Kuşaktan kuşağa. İLE/||/<> Soya çekim, verâset. )


- EBAD-I SELÂSE değil/yerine/= ÜÇ BOYUT


- EBE ile/ve/||/<> DOULA


- EBE[Oğuz] ile/= EPE[QARLUK]
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Ana. )


- EBNÂ ile/||/<> EBNÂ-YI EBNÂ ile/||/<> HAFÎD ile/||/<> MAHDÛM ile/||/<> ZÂDE ile/||/<> BENÛN ile/||/<> BİN ile/||/<> BİNT ile/||/<> ASLAH/ESLAH ile/||/<> EKBER ile/||/<> KEBÎR ile/||/<> KEBÎRE

( Oğullar. İLE/||/<> Kız ve erkek çocukları/torunları tanımlar. İLE/||/<> Torun. İLE/||/<> Oğul, çocuk. İLE/||/<> Oğul, çocuk. İLE/||/<> Üç ya da daha çok çocuk. İLE/||/<> Oğul. İLE/||/<> Kız. İLE/||/<> En uygun [vakfiyelerde en uygun oğul]. İLE/||/<> Daha/en/pek büyük. [vakfiyelerde geçer]. İLE/||/<> Yaşça büyük. İLE/||/<> Büyük kız çocuk [vakfiyelerde geçer]. )


- EBTALE[Ar.] ile EDHAZA[Ar.]


- EBÜLYOSKOP[Yun. EBULLIRE -ile

( Kaynamak. | SKOPEIN ile ABCDEF ( Gözetlemek.] ile ABCDEF ( Nesnelerin kaynama sıcaklığını saptamaya yarayan aygıt. )


- ECE -ile

( Kraliçe, melike. | Güzel kadın. )


- EÇE/EKE/EZE ile EÇİ ile EKEÇ
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Yaşça büyük kız kardeş. İLE Yaşça büyük olan erkek kardeş. İLE Halkın kız kardeşi(uht-ul-kavm).[Bilgece davranan küçük kız çocuğu.] )


- ECİRGAT ile AMELE


- ECLIPTIC PLANE and TILT

( %23,5 and % 22 - 24,5 )


- ECOLOGİCAL LİFE TİME değil/yerine/= ÇEVRESEL YAŞAM SÜRESİ


- ECT-/ECTO- ile/||/<> -ECTASİA/-ECTASİS ile/||/<> -ECTOMİZE ile/||/<> -ECTOMY ile/||/<> -CENOSİS ile/||/<> -STEREİSİS ile/||/<> ECTRO-

( Dış, dışta, olmaksızın. İLE/||/<> Dilatasyon, genişleme. İLE/||/<> Eksizyondan uğrama. İLE/||/<> Cerrahi olarak çıkarma. İLE/||/<> Akıntı, cerrahi olarak çıkarma. İLE/||/<> Bir bölümün cerrahi olarak çıkarılması, eksiklik. İLE/||/<> Doğuştan, konjenital olarak eksik. )


- ECZANE ile/değil APOTHEKE[Yun.]

( ... İLE/DEĞİL Eski Yunan ve Roma evlerinde, yiyecek ambarı ve özellikle şarap mahzeni. )


- ECZANE değil/yerine/= EMKEPİT


- EDB ve/||/<>/> İAE

( Elinde, diline ve beline sahip olmak. VE/||/<>/> İşine, aşına ve eşine sahip çıkmak. )


- EDGE ile/ve/||/<> FRINGE

( Eşik. İLE/VE/||/<> [Kuantum] Işık/parçacık yansımalarının arasındaki [0 | arasındaki] eşik. )


- EDGE :/yerine KENAR


- EDİLGİN = MÜNFAİL = PASSIVE[İng.] = PASSIF[Fr.] = PASSIV[Alm.] = PASSIVUS[Lat.] = PASIVO[İsp.]


- EDİM = FİİL, AMEL = ACT[İng.] = ACTE[Fr.] = AKT[Alm.] = ACTUS[Lat.] = ENERGEIA[Yun.] = ACTO[İsp.]


- EDİMSELLİK:
DOĞADA ve/||/<>/> TİNDE

( İkisinde de kuvvettir. )


- EDİMSEL/LİK = BİLFİİL = ACTUAL/ITY[İng.] = ACTUEL/ITÉ[Fr.] = AKTUELL, WIRKLICHKEIT[Alm.] = ACTUALITAS[Lat.] = EFECTIVO[İsp.]


- EDİN(İL)ME ile/ve/<> ERİŞ(İL)ME


- EDİSYON/EDİT yerine DÜZENLEME


- ED'İYE[< DUÂ] ile/ve/<>/> HEDİYE

( Yalvarmalar, yakarmalar. İLE/VE/<>/> Armağan. )


- EDMUND HALLEY ile/ve/||/<> ROBERT HOOKE ile/ve/||/<> CRISTOPHER WREN


- EDUCATE :/yerine EĞİTMEK


- EFEMİNE ile METROSEKSÜEL


- EFFECTIVE vs. IMPRESSIVE


- EFFECTIVE :/yerine ETKİLİ


- EFFECTIVELY :/yerine ETKİLİ ŞEKİLDE


- EFRÂD-I ZİHNİYE ile EFRÂD-I HARİCİYE


- EFSANE ile/ve/||/<> ECZANE


- EFSÂNE CÛ/Y[Fars.] ile EFSÂNE GÛ/Y[Fars.]

( Efsâne arayan/arayıcı. Boş vakit geçirmek isteyen. İLE Masal söyleyen, saçmasapan söyleyen. )


- EFSÂNE ile/||/<> ESÂTİR ile/||/<> KISSA ile/||/<> HİKÂYE ile/||/<> HABER ile/||/<> MASAL

( Güzelliğin ileri derece etkileyici niteliği. İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... )

( ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> Kendi deneyimini anlatmak. İLE/||/<> İkinci elden aktarmak/anlatmak. İLE/||/<> Olmuşu aktarmak/anlatmak. İLE/||/<> ... )


- EFSANE[Ar.] değil/yerine/= GÜZELLEME


- EFSANE ile MASAL

( Türkiye/Türkçe Masal Haritası'nı görmek için burayı tıklayınız... )


- EFSANE değil/yerine/= SÖYLENCE


- EFŞÜRDE[Fars.] ile EFŞÜRE[Fars.]

( Sıkılmış, posası çıkarılmış şey. İLE Öz, uşâre. )


- EGALE[Fr. < ÉGALE | İng. < EQUAL] ile ANGAJE/ENGAJE[Fr./İng. < ENGAGÉ]

( Her ne kadar "yinelemek/tekrar" olarak bilinse ve kullanılsa da "eşitlemek/eşit değer" köküyle düşünmek ve anlamak gerekir. İLE Bağlamak, bağlanmak, ilişkilenmek, yer tutmak, işe almak/girmek. )


- EĞE -ile

( Göğüs kafesini oluşturan kemiklerden her biri. )


- EĞE ile EĞE

( Göğüs kafesini oluşturan, arkadan omurgaya, önden de göğüs kemiğine eklenen, uzun, yassı ve eğri kemiklerden her biri, kaburga. İLE Madenleri, tahtayı vb. yontmak, düzeltmek, perdahlamak için kullanılan, sert, ensiz, çelik araç. )


- EGEME ile/<> LAVTA
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Bir lavta çeşidi. İLE ... )


- EGEMENLİK ile/ve/değil/yerine ÇEKİM/CAZİBE/CEZBE


- EĞİLİM ile/ve/<> İSTENÇ(İRÂDE)

( TENDENCY vs./and/<> WILL )


- EĞİP BÜKME


- EĞİTİM ve/> ÇİLE

( Şekillenmesi üzerine. VE/> Kalıcılığı/pişmesi üzerine. )

( Topraktan/kilden yapılan ürünlerin oluşumu gibi. )


- EĞİTİM = TERBİYE = EDUCATION[İng., Fr.] = ERZIEHUNG[Alm.] = EDUCAIÓN[İsp.]


- EĞİTİM ile/ve/<> YÖNLENDİRME


- EĞLENCE ile/||/<> ÇIRAĞAN

( ... İLE/||/<> Işıklı gece eğlencelerine verilen ad. )


- EĞLENCE ile/ve/değil/yerine EYLEMCE


- EĞLENCE ile/ve/<> HEYECAN


- EĞLENCE ile TOY

( ... İLE Yemekli eğlence. )


- EGME ile KEMER
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Evin kemeri. İLE ... )


- EĞRİSİ/YLE DOĞRUSU/YLA


- EGZAJERASYON ile EGZAJERE ile EGZAJERE ETMEK

( Abartı. İLE Abartılı. İLE Abartmak. )


- EGZERSİZ[İng. < EXERCISE] ile/değil/yerine ALIŞTIRMA ÇALIŞMA


- EHLİLEŞTİRME ile EVCİLLEŞTİRME

( Seçici çiftleştirme. İLE İnsanla birlikte hareket ettirebilme/yaşatma ve insana zarar vermeyecek biçimde eğitmek. )

( [her biri, yaklaşık olarak]

* REN GEYİĞİ: M.Ö. 12.000
* KÖPEK [Avrasya ve Kuzey Amerika'da]: 12.000
* KOYUN [Güneybatı Asya'da]: 8.000
* AT [Türkistan'da]: M.Ö. 6000 - 8000
* SIĞIR [Güneybatı Asya, Hindistan, Kuzey Afrika'da]: M.Ö. 6000 )


- EİGENVALUE ile/||/<> EİGENVECTOR

( Eigenvalue skaler λ İLE eigenvector yön koruyan v. )

( Formül: Av = λv )


- EKİDNE ile KISA GAGALI EKİDNE

( ... İLE Avustralya'da en yaygın dağılım gösteren memelidir. )

( ... İLE Tüm memeliler arasında kan sıcaklığı en düşük olan hayvandır. [Gövde sıcaklıklarını 4°C'ye düşürerek ve sadece 3 dakikada bir soluk alıp vererek enerji tasarrufu yapabilirler.] )

( ... İLE 50 yıl yaşayabilirler. )

( ... ile Kısa Gagalı Ekidne )

( ... cum TACHYGLOSSUS ACULEATUS )


- EKİDNE ile UZUN GAGALI EKİDNE

( ... İLE Yeni Gine'de yaşarlar. )

( ... İLE Gövdesinin ve burunlarının büyüklüğü akrabalarının iki katıdır. )

( ... İLE Dillerindeki özel dikenleri saplayarak öldürdükleri yersolucanlarıyla beslenirler. [Geceleri avlanırlar.] )

( ... İLE 50 yıl yaşayabilirler. )

( ... ile Uzun Gagalı Ekidne )

( ... cum ZAGLOSSUS BRUIJNI )


- EK/İLÂVE ile/ve AÇILIM


- EKİLİBRİYUM/EQUİLİBRIUM[İng.] değil/yerine/= EŞİTLENME


- EKİM(')E ile/>< SİKİME

( Olursa. İLE/>< Olur. )


- EKİN/KÜLTÜR ve/> TÖRE

( Temeli/altyapıyı sunar. VE/> Sürekliliği sunar/sağlar. )


- EKİZ ÇEKİMİNDE:
DİYAFRAM ile/ve/||/<> ENSTANTANE ile/ve/||/<> ISO

( )


- EKLEM ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> ANKİLOZ[Fr. < Yun. < ANKYLOSE]

( ... İLE Oynar eklemlerde oynaklığın kalmamasıyla eklemin işlemez duruma gelmesi, eklem kaynaşması, oynaklığın yitimi. )


- EKLEMLENME ile/değil/yerine/||/>< DİKİŞSİZLİK


- EKLEMLİ/MAFSALLI GÖVDE = SÂK-I MAFSALÎ = TIGE ARTICULÉE


- EKLEŞTİRME -ile

( AFFIXATION )


- EKMO/ECMO EKSTRAKORPORAL MEMBRAN OKSİJENLENME/EXTRACORPOREAL MEMBRANE OXYGENATION[İng.] değil/yerine/= GÖVDE DIŞI OKSİJENLENME


- EKO ile EKOJEN ile EKOJENİTE

( Yankı. İLE Yankı veren. İLE Yankısallık. )


- EKOKÖYLERDE...

( Dünyanın En Güzel Ekoköyleri... )


- EKOLOJİ ile ÇEVRE

( Canlıların birbiriyle ve çevreleriyle olan ilişkilerini inceleyen bilim dalı. İLE Bir canlının yaşadığı ve gereksinim duyduğu tüm çevresel koşulların bütünüdür. )

( ECOLOGY vs. ENVIRONMENT )


- EKONOMİ ile/ve/||/<> ASKERİYE


- EKONOMİDE:
ÜRETMEDEN, BÜYÜME değil ŞİŞ(İR)ME

( Üretimin ve sürekliliğin olmadığı hiçbir ekonomide, büyümeden bahsedilemez. Olsa olsa, ancak bir iğne ucu kadarlık bir etki ile patlayacak, şişmiş bir balon söz konusudur. )


- EKOSİSTEM değil/yerine/= ÇEVREDİZGE


- EKSİBE[Ar.] değil/yerine/= KUMUL


- EKSİK ÇİÇEK = ZEHRE-İ NÂKISA = FLEUR INCOMPLÈTE


- EKSİNTİ/FİRE[Yun.] ile/ve/<> PAÇAVRA


- EKSİTABİLİTE ile EKSİTABL/E ile EKSİTASYON ile EKSİTATÖR

( Uyarılganlık, uyarılabilirlik. İLE Uyarılgan, uyarılabilir. İLE Uyarma, uyarılma. İLE Uyarıcı. )


- EKSPANSİYON/EXPANSION[İng.] değil/yerine/= GENİŞLEME


- EKSPLİSİT BİLGİ/EXPLICIT KNOWLEDGE[İng.] değil/yerine/= AÇIK BİLGİ


- EKSPLORASYON/EKSPLORE ETMEK ile. AÇIP İNCELEME


- EKSPOJUR/EXPOSURE[İng.] değil/yerine/= AÇIĞA ÇIKARMA (CERRAHİ) | MARUZ BIRAKMA


- EKSPOZİSYON/EXPOSITION[İng.] değil/yerine/= SERGILEME


- EKSTANSİYON/EXTENSION[İng.] değil/yerine/= GERİLME | UZAMA | DOĞRULMA | GENİŞLEME


- EKSTAZİ/ECSTASY[İng.] değil/yerine/= ESRİME


- EKSTRAKSİYON/EXTRACTION[İng.] değil/yerine/= ÇEKÇIKAR | ÖZÜTLEME


- EKSTRASİSTOL/EXTRASYSTOLE[İng.] değil/yerine/= ERKEN VURU


- EKSTRE ile EKSTREM ile EKSTREMİTE

( Öz, özüt. İLE Aşırı, uc, en ucta, en kenarda. İLE Kol ya da bacak. )


- EKSTRE değil/yerine/= HESAP ÖZETİ


- EKSTRE/EXTRACT[İng.] değil/yerine/= ÖZÜT


- EKSTREM[İng., Fr. < EXTREME] değil/yerine/= UC/AŞIRI/SIRADIŞI


- EKSÜDA/EXUDATE[İng.] değil/yerine/= YANGI SIVISI


- EKTAZİ/ECTASIA[İng.] değil/yerine/= GENİŞLEME


- EL-AYAK (ÇEKİLİNCE)


- EL ELE ile/ve/||/<>/> GÖZ GÖZE ile/ve/||/<>/> YÜZ YÜZE ile/ve/||/<>/> DİZ DİZE


- ELASTİK/ELASTIC[İng.]/ELASTISITE ile ESNEK/LİK


- ELBETTE ile/ve/||/<> GÖRÜNDÜĞÜ/BİLİNDİĞİ GİBİ


- ELDE EDİL(E)MEZ < ELİNDEKİLERE ŞÜKRETMEDİKÇE


- ELE "GEÇİRME" ile "EL KOYMA"


- ELE-GÜNE ... değil İL'E(DEVLET'E)-KÜN'E(TOPLUM'A) ...


- ELE ile/değil ELLE


- ELE = YAVAŞ
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]


- ELEKTİF/ELECTIVE[İng.] değil/yerine/= SEÇMELİ


- ELEKTRİFİKASYON/ELEKTRİKLENME değil/yerine/= ÇINGILANMA


- ELEKTRO-EĞİRME ile/||/<> ERİYİK ÜFLEME

( Elektro yüksek voltaj, eriyik sıcak hava. )

( Formül: Çözelti İLE eriyik )


- ELEKTROLİT ile/ve/||/<> MOLALİTE

( Sulu çözeltilerde iyonlarına ayrışabilen nesne. İLE/VE/||/<> Çözeltideki mol sayısını belirten bir yoğunlaşma birimi. )

( vs./and/||/<>/and MOLALITY )


- ELEKTROVERSİYON/ELECTROVERSION[İng.] değil/yerine/= ELEKTRİKLE DÜZELTME


- ELEMENT vs. ABSOLUTE


- ELEMENT vs. BASE


- FELSEFE:
ELEŞTİREL ile/ve/<> YARATICI ile/ve/<> ETKİN


- ELEŞTİRİ ile "ALT-ÜST ETME"


- ELEŞTİRİ ile/ve/değil/yerine DEĞERLENDİRME

( Eleştiri, bulunduğun durumu tespit ile başlamalıdır. )

( İNTİKÂD/TENKİD ile/ve/değil/yerine ... )

( [not] CRITIQUE vs./and/but EVALUATION
EVALUATION instead of CRITIQUE )


- ELEŞTİRİ ile/ve ELEME

( CRITIQUE vs./and ELIMINATION )


- ELEŞTİRİ ile REDDETME

( CRITIQUE vs. REJECTION )


- ELEŞTİRİ = TENKİT = CRITICAL[İng.] = CRITIQUE[Fr.] = KRITIK[Alm.] = KRITIKE[Yun.] = CRÍTICO[İsp.]


- ELEVASYON/ELEVATION[İng.] değil/yerine/= KALDIRMA | YÜKSELME


- ELİBBÂ[Ar. < LEBÎB] ile ELİFBÂ/ELİFBE[Ar.]

( Akıllı, olgun, kâmil kişiler. İLE 33 harften oluşan Osmanlı abecesi. | Bir şeyin başlangıcı. | Bir örgü motifi. )


- ELİF:
GÖVDE değil AKIL


- ELİMDEN GELDİĞİNCE ile/ve/<>/değil/yerine GEREKTİĞİ KADAR


- ELIMINATE :/yerine ELEMEK, ORTADAN KALDIRMAK


- ELİMİNE[Fr.] (ETMEK) ile A LIMINE[Lat.]

( Elemek, ayıklamak. İLE Eşikten doğru. | Önyargıyla, kestirmeden. | Konunun/sorunun özüne, işin aslına bakmaksızın. )


- EL(İNDE) ile/ve EV(İNDE)


- ELİNE ile/ve DİLİNE ile/ve BELİNE SAHİP ÇIKMAK


- ELİNLE ve/> DİLİNLE ile/ve/||/<>/> SENİNLE

( Ne yaparsan elinle, o gelir seninle... )


- ELİPSOİD ile/||/<> DENGE

( Dönen elipsoidlerin dengesi )

( Colin Maclaurin tarafından 1740 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1698-1746) (Ülke: İskoçya) (Alan: Matematik) (Önemli katkıları: Maclaurin serisi) )


- ELİPTİK YAPRAK = VARAK-I YÜBSÎ = FEUILLE ELLIPTIQUE


- ELITE :/yerine ELİT


- ELKAB-I RESMİYYE -ile

( Resmî unvanlar. )


- ELLERİ YIKAMADA:
YEMEKTEN ÖNCE ve UYUMADAN ÖNCE

( ... VE Uyku/rüya sırasında -düşük de olsa- parmağınızı gözünüze değdirme olasılığından dolayı gözün mikrop kapmaması için uyumadan önce elleri temiz tutmakta yarar vardır! )


- ELMA değil HABBE


- ELSE :/yerine BAŞKA


- ELSEWHERE :/yerine BAŞKA YERDE


- ELUSIVE vs. ILLUSIVE


- EM/ELECTRON MICROSCOPE[İng.] değil/yerine/= ELEKTRON MİKROSKOBU


- EMÂRÂT[Ar. < EMÂRE] ile EMÂRET[Ar. < EMR] ile EMÂRİD[Ar. < EMRED]

( Nişanlar, eserler, deliller, alâmetler. İLE Emirlik, beylik, prenslik. | Emir'in hali ve sıfatı. İLE Bıyıkları terlememiş gençler. )


- EMÂRE[Ar.] ile ALÂMET[Ar.]

( Belirti, iz, ipucu. İLE Belirti, işaret, iz, nişan. | Büyüklük, irilik bakımından şaşılacak durumda olan nesne. )


- EMÂRE ile EMMÂRE


- EMÂRE[Ar.] ile/ve/||/<> ESAM/E[< ESÂM/İ / İSİMLER][Ar.]

( Belirti. İLE/VE/||/<> Adlar/isimler. )


- EMÂRE ile REMZ


- EMBED vs. INTEGRATE


- EMBEDDING PRINCIPLE değil/yerine/= İÇEYERLEŞTİRME İLKESİ


- EMBRACE :/yerine KUCAKLAMAK


- [ E = mc² ]
"EM, CE(KARE)" değil ME, CE(KARE)


- EMED[Ar.] ile GÂYE[Ar.]


- EMEKLEME ve/||/<>/>/< MEMEYE EMEKLEME

( İlgili yazı için burayı tıklayınız... )

( )


- EMEL/GÂYE[Ar.] değil/yerine/= İSTEK/UMUT/ÜMİT/ÜLKÜ


- EMERGE :/yerine ORTAYA ÇIKMAK


- EMERGE SUBMERGE


- EMERGENCE ile/||/<> REDÜKSİYONİZM

( Emergence bütün > parçalar toplamı, redüksiyon parçalara ayırma. )

( Formül: Karmaşık İLE basit )


- EMERGENT SPACETİME ile/||/<> MİNKOWSKİ UZAYI

( Emergent spacetime kuantum dolanıklıktan doğarken İLE Minkowski uzayı sabit düz uzay-zamandır )

( Formül: ds² = η_μν dx^μ dx^ν )


- EMÎHE -ile

( Koyunlarda meydana gelen uyuzluk. )


- EMİNA ile/ve İZE

( Tahıllar için eski bir ağırlık ölçüsü. İLE/VE Bir tahıl ölçüsü. )


- EMİRÇGE = KIKIRDAK
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]


- EMPATİ ile/ve/||/<> DÖNÜŞTÜREREK İÇSELLEŞTİRME

( EMPATHY vs. VICARIOUS INTROSPECTION )


- EMPATİK:
ANLAYIŞ ile/ve/||/<> DOĞRULAMA ile/ve/||/<> İRDELEME ile/ve/||/<> KATILIM ile/ve/||/<> YORUMLAMA


- EMPHASIZE :/yerine VURGULAMAK


- EMPLOYEE :/yerine ÇALIŞAN


- EMRE -ile

( DERVİŞ, İSTEYEN/TALEB EDEN )


- EMSÂL ile NUMUNE

( BENZER ile ÖRNEK )


- EMZİRME:
ERİLDE ile/ve DİŞİLDE

( 24 aydır. İLE/VE 18 aydır. )

( NİFÂS[Ar.]: Lohusalık. )

( MURÂZAA[< RIZÂ/RIDA'], IRDÂ' )


- EN BİLİNEN HADİS KİTAPLARI(KÜTÜB-İ SİTTE)


- EN BÜYÜK HAZİNE -ile

( MEMNUN OLMAYI BİLMEK )


- EN DORUK/ZİRVE değil DORUK/ZİRVE


- EN GÖZDE ÇEŞME -ile

( KÜÇÜKSU ÇEŞMESİ [ 1806, III. Selim tarafından yaptırılmıştır. ] )


- EN İYİ TEKNE ve/||/<> EN İYİ ARKADAŞ

( Arkadaşın teknesi. İLE/VE/||/<> Teknesi olan. )


- EN KISA GECE ile EN UZUN GECE

( 21 - 22 Haziran İLE 21 - 22 Aralık )

( Şeb-i yeldâyı müneccimle muvakkit ne bilür
Mübtelâ-yı gama sor kim geceler kaç saat

Sâbit

En uzun geceyi, gökyüzüyle, yıldızlarla uğraşan, ne bilsin
Sen aşk derdine bağımlı olmuş kavuşamayan âşığa sor ki geceler, kim bilir kaç saat


)

( Şeb-i yeldâda uzar fecre kadar kıssa-i aşk
Ta ki Mecnûn bitirir nutkunu Leylâ söyler

Yahya Kemal Beyatlı )

( ... ile ŞEB-İ YELDÂ )


- EN ÖNEMLİ MÜZE -ile

( ARKEOLOJİ MÜZESİ )


- EN OPTİMAL değil OPTİMAL ya da/daha iyisi/Türkçe'si EN ÇOK/YÜKSEK (SEVİYEDE)


- EN ÜNLÜ VE GÖRKEMLİ HASTAHANE -ile

( BASILIAS [Kapadokya'da][369 yılında] )


- EN UZAK MESAFE -ile

( İKİ KİŞİ ARASINDA )


- EN YAKIN MESAFE -ile

( İKİ KİŞİ ARASINDA )


- EN ... değil/yerine YETERİNCE ...


- ENABLE :/yerine OLANAK SAĞLAMAK


- ENÂT[Ar.] ile TU'EDE[Ar.]


- ENBERİ ile ENÖTE

( Çiftyıldızlarda, bileşenlerin kütle merkezine göre çizdikleri elips yörüngede, kütle merkezinin bulunduğu odağa en yakın nokta. İLE Çiftyıldızlarda, yoldaşın, başyıldıza göre çizdiği bağıl yörüngenin, başyıldıza en yakın noktası ya da her bir üyenin kendi yörüngelerinin kütle merkezine en yakın noktası. )


- ENCOURAGE :/yerine CESARETLENDİRMEK


- HEYET[Ar.]/ENCÜMEN/KOMİTE[Fr. < COMITE]/KOMİSYON değil/yerine/= YARKURUL/ALT KURUL

( Meclis ya da herhangi bir kurultayda, bazı konuları inceleyerek, varılan sonuçları tartışılmak için genel kurula getirmekle görevli, üyeler arasından oluşturulan altkurul. )


- ENDÂZE -ile

( TAHMİN, TAKDİR | ÖLÇEK | MERTEBE, DERECE | 60/65/68 cm.lik, eski bir uzunluk ölçüsü. )


- KAYGI/ENDİŞE ile SIKINTI

( ANXIETY vs. BOREDOM/DISTRESS/DEPRESSION )


- ENDODERM ile/ve/<> EDEME

( İç deri. İLE/VE/<> Alt deri. )


- ENDOKARP = GILÂF-I DAHİLÎ-İ SEMERÎ = ENDOCARPE


- ENDOSKOP/ENDOSCOPE[İng.] değil/yerine/= İÇ GÖREÇ


- ENDOSKOPİ/ENDOSCOPY[İng.] değil/yerine/= İÇ GÖREÇLEME


- ENDOTERMİK (ETKİLEŞİMLER) ile/||/<>/>< EKZOTERMİK (ETKİLEŞİMLERDE)

( Enerji emer. İLE/||/<>/>< Enerji salınır. )

( Isı alan tepkime. İLE/||/<>/>< Isı veren tepkime. )


- ENDÜRANS/ENDURANCE[İng.] değil/yerine/= DAYANIKLILIK


- ENE ile/ve/değil/yerine/||/<>/> İNNÂ


- ENE ile/yerine NAHNÜ

( Ben. İLE/YERİNE Biz. )


- | ENERJİ || HELYUM[He] || NÖTRON |
ile/ve/<>/<
DÖTERYUM[D] || TRİTYUM[T]

( )


- ENERJİ = ENERGY[İng.] = ÉNERGIE[Fr.] = ENERGIE[Alm.] = ENERGIA[İt.] = ENERGÍA[İsp.]


- ENERJİ ile/ve/ya da/<> KAPASİTE

( Çabalamanın yararı olmadığında, enerjinizi harcamamaya bakın. )

( ENERGY vs./and/or/<> CAPACITY )


- ENERJİ MADDE


- ENES[< ÜNS >< VAHŞET] ile ENEZ(/E)

( Bağlantı/yakınlık kuran, bağlantıda olan. İLE Edirne'nin bir ilçesi. | Cılız, zayıf, güçsüz. )


- ENFEKSİYON ile ENFEKSİYÖZ ile ENFEKTE ile ENFEKTE OLMAK

( Bulaş, bulaşım. İLE Bulaşıcı, bulaşlı. İLE Bulaşlı, bulaşmış. İLE [enfeksiyon etkeni] Bulaşmak. )


- ENFEKTİF/INFECTIVE[İng.] değil/yerine/= BULAŞICI


- ENFORMASYON[İng. < INFORMATION] değil/yerine/= BİLGİLENDİRME


- ENFRARUJ[Fr. < INFRAROUGE] değil/yerine/= KIZILÖTESİ

( Işık tayfında kırmızı alanın ötesindeki alanda yayılmış ısı ışınlarından oluşan, gözle görülmeyen ışınım. )


- ENGAGE :/yerine MEŞGUL OLMAK, KATILMAK


- ENGEL ile BESLENME


- ENGEL(") ile/ve/değil/yerine/||/<> ENGEBE

( Bir şeyin gerçekleşmesini önleyen neden. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<> Deprem, yel, sel vb. iç ve dış etmenlerin etkisiyle oluşan yayla, ova, koyak, çukur, dağ vb. biçimlerin bütünü, yüzey biçimleri. )


- ENGEL ile PERDE

( Engeller yaratmayabilirsiniz. )

( Engeller aşılabilir. )

( Engellerin en yıldırıcısı kişinin kendidir. )

( Engeller bir ölçüde kalktığında, O, bir anda içinize doğar. )

( Onu tümüyle alın! Buradadır, istemeniz yeter. Fakat istemezsiniz. İsteseniz bile almazsınız. Almanızı engelleyen nedir, onu bulun. )

( Obstacles can be overcome. )

( You can avoid creating obstacles.
It will dawn on you suddenly, when the obstacles are removed to some extent.
Take the whole of it! It is here for the asking. But you do not ask. Even when you ask, you do not take. Find out what prevents you from taking. )

( OBSTACLE vs. VEIL/CURTAIN )


- ENGELLEME/ENGELLENME ile/ve/||/<> DAĞITMA/DAĞILMA


- ENGELLEME ile/değil ÖTELEME


- Engelli'yi DİNLE!!!


- Engelsizi DİNLE!!!


- ENGINE :/yerine MOTOR


- ENGLISH :/yerine İNGİLİZCE


- ENHANCE :/yerine ARTIRMAK


- ENİK/ENCİK[Ar.] ile SEG-PEÇE[Fars.]

( Kedi, köpek yavrusu. İLE Köpek yavrusu. )


- ENÎSE ile ENÎSE[Fars.] ile ENÎŞE[Fars.]

( Ateş, od. İLE Donmuş, pekişmiş nesne. İLE Hafiye. | Câsus. | Dalkavuk. )


- ENJEKSİYON ile ENJEKTABL/E ile ENJEKTE ETMEK ile ENJEKTÖR

( İğne yapma. İLE İğneyle verilmeye elverişli. İLE İğneyle vermek. İLE İğne, şırınga. )


- ENJOYMENT vs. LIKE


- ENJOYMENT vs. PLEASURE


- ENKARNASYON(GÖVDELENME) ile DOĞUM

( Gövdelenme. İLE Gövdelenme kavramının/olgusunun öncelikle ve sadece anne karnından çıkış ile sınırlandırılması. )


- ENKERE[Ar.] ile NAKAME[Ar.]

Bugün[17 Kasım 2025]
itibarı ile 11.173 başlık/FaRk ile birlikte,
11.173 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(13/46)