 
                                Dil'deki
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 10.158 başlık/FaRk ile birlikte,
10.158 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
- YAD ile YÂD[Fars.]
( Yabancı. İLE Anma. | Hatır, gönül. )
- YADA ile/değil YÂDA[< YÂD(Fars.) + A(Tr.)] ile/değil YA DA
( Doğal taş. İLE/DEĞİL Anma/ya. İLE/DEĞİL Bağlaç.[Seçeneği, çeşitliliği ya yeğlemeyi/tercihi belirten söz.] )
- YADIRGAMAK ile/ve/||/<> TUHAF KARŞILAMAK
- YADSIMA >< KUTSAMA
- YADSIMAK ile/ve/<> ÖNEMSEMEMEK
- YAĞLARI/NI YAKMAK değil YAĞLARI/NI ERİTMEK
- YAĞLI BALLI
- YAĞMUR-ÇAMUR
- YAĞMUR ile/değil ÇİLENTİ
( ... İLE/DEĞİL Hafif yağmur, serpinti. )
- YAĞMUR ile/ve/değil/||/<>/< YAĞIŞ
- YAĞYI/YAĞSI değil YAĞI
- YÂHUT değil/yerine/= YA DA
- YAKA-BAĞIR (AÇIK) (GEZMEK)
- YAKA-PAÇA (ATMAK)
- YAKALAMA ile/ve/||/<> BELİRLEME
- YAKAN TOP değil YAKANTOP
- YAKARMAK ile YAKINMAK
( Israrla istemek, yalvarmak. İLE Sızlanmak, sızlanarak anlatmak, şikâyet etmek. )
- YAKICI ile YIKICI
- YAKIN/YAKINEN ile YAKÎN[< YAKN]/YAKÎNEN
( Yakın: Uzaklık/mesafeyle ilgilidir[uzakta olmayan] | Muhabbet ve sevgi duyulan, dayanışma içinde olunan kişi/ler. İLE/DEĞİL Kesinlik, eminlik. | Ölüm. | İlm-el-Yakîn > Ayn-el-Yakîn > Hakk-el-Yakîn )
( Yakından tanımak/bilmek, bir yakını olarak değerlendirmek. İLE/DEĞİL Kesin veri/bilgi ile değerlendirmek/bilmek. )
( YAKÎN ile ZANN ile ŞEKK ile VEHM
[ %100 İLE %50 üzeri. İLE %50 İLE %50 altı. ] )
- YAKINLAŞMA ve/<> YAKINSAMA
-  YAKINLIK:
 FİZİKSEL ile/ve/||/<> UYGULAYIMSAL ile/ve/||/<> DUYGUSAL ile/ve/||/<> EŞEYSEL
-  YAKINLIK[< KURBİYET / KURBAN] BAYRAMIMIZ:
 HAYVAN KESEREK / CAN ALARAK değil/yerine 
SEVDİKLERİMİZİ, BİRBİRİMİZİ ANLAMAK VE
 YAKINLAŞMAK[< KURBİYET / KURBAN] İÇİN  BİR ŞEYLER(İN)DEN VAZGEÇEREK/VEREREK...
- YAKINMA ile/değil/yerine "DİLE GETİRME"
- YAKIP YIKMAK
- YAKIŞ(TIR)MAK ile BAĞDAŞ(TIR)MAK
- YAKLAŞIK/LIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< (YÜKSEK/DÜŞÜK) OLASILIK (İLE)
-  YAKLAŞIM/YORUM:
 ELEŞTİREL ile/değil/yerine/>< ENTELLEKTÜEL
- YAKLAŞMAK ile/ve/değil/<>/> YAKINLAŞMAK
- YAKMAK ile YAKMAK
( Yanmasını sağlamak ya da yanmasına yol açmak, tutuşturmak. | Ateşle yok etmek. | Işık vermesini sağlamak. | Isı etkisiyle bozmak. | Keskin, sert ve ısırıcı bir duyum vermek. | Yanıyormuş gibi bir etki yapmak. | Güçlü sevgi uyandırmak. | Kurutmak, zarar vermek. | Çok sıcak olmak. | Karartmak. | Çok üşütmek. | Acıtmak. | Silahla vurmak. | Yıkıma, zarara yol açmak, büyük bir zarara uğratmak. İLE Koymak, sürmek. | Düzenlemek, bestelemek. )
- YAKOMOZ değil YAKAMOZ
-  YAKUTİSTAN'IN İKİ RESMİ DİLİ:
 YAKUTÇA ile/ve/<> RUSÇA
( Yakutça, Türk dilinin kuzey grubundan S kolu olarak kabul ediliyor.[YAZ=SAS, YOL=SOL] )
- YALAN (MI?) ile YANLIŞ (MI?)
- YALAN KONUŞMAK değil YALAN SÖYLEMEK
- YALAN SÖYLEME! ile/değil/yerine DOĞRUYU SÖYLE!
( Suçlamak. İLE/DEĞİL/YERİNE Yol göstermek. )
- YALAN SÖYLEMEK ile/ve/değil/<>/< GİZLEMEK
- YALAN SÖYLÜYORSUN! ile/değil/yerine HATA EDİYORSUN
- YALAN SÖYLÜYORSUN! değil YALAN!
( Doğru/yanlış, tüm bireylere ve olguya/olaylara tâbidir. Dolayısıyla doğrudan ya da "dolaylı" olarak belirli/bir kişiyle sınırlanamaz/odaklanamaz! )
- YALAN-DOLAN
- YALAN-YANLIŞ
-  YALAN:
 SAFSATA ile/ve/<> MECAZ ile/ve/<> PROPAGANDA ile/ve/<> REKLAM ile/ve/<> HABER
( Felsefede. İLE/VE/<> Yazında(edebiyatta). İLE/VE/<> Siyasette. İLE/VE/<> Ticarette. İLE/VE/<> Gazetecilikte. )
- YALAN/YANLIŞ ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<> "ÇOK AKILLICA OLAN"/KANDIRMA
( Yapılmaması gereken [yapılmamalı!]. İLE/VE/DEĞİL/NE YAZIK Kİ/||/<> Yapılan, yapılmaya çalışılan. )
- YALAN ile/değil (BAŞKASINI İLGİLENDİRMEYEN) AYRINTI/"BİLGİ"
- YALAN ile/ve/=/||/<> ÇÖP
- YALAN ile HAKARET
- YALAN ile IĞRIP
( ... İLE Yalan, düzen. )
- YALAN ile KITIR
( ... İLE Uydurma söz. )
- YALAN ile/değil/yerine MASAL
( Portakalı soydum
Başucuma koydum
Ben bir yalan uydurdum. İLE/DEĞİL/YERİNE Ben bir masal uydurdum. )
- YALAN ile/ve PALAVRA[İsp. < PALABRA]/MARTAVAL[argo]
( ... İLE [eskiden] Genellikle posta vapurlarında, üst güvertenin altındaki güverte. | [argo] Herhangi bir konuda, gerçeğe aykırı, uydurma söz ya da haber. Uzun ve boş konuşma. )
- YALAN ile/ve/değil/<> SANAL
- YALAN ile/ve/||/<>/> TALAN
- YALANCI/LIK ile/değil/yerine/>< DOĞRULUK / DÜRÜST/LÜK[Fars.]
( Haksız da olsa hiç susmaz. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< İncitilirse, bir daha hiç konuşmaz. )
- YALANCI yerine SAHTE
- YALANLAMAK ile/değil/yerine YANLIŞLAMAK
- YALAP YALAP
( Parıl parıl, parıldayarak. )
- YALAYIP YUTMAK
( EZBERLEMEK )
- YALIM/YALIN ile YALIM
( Alev. İLE Bıçak gibi kesici araçların, keskin yüzü, keskinlik. )
- YALIN DURUM ile ...
( NOMINATIVE CASE )
- YALIN ÜNDEŞ ile/ve/<> YAPIŞIK ÜNDEŞ
( B - D - G - L ile/ve/<> LB - LD - LG - LL | NB - ND - NG - NL | RB - RD - RG - RL [hem başta, hem de sonda] )
- YALIN/BASİT[Ar.] ile/ve/değil/||/<>/>< BİLEŞİK/MÜREKKEP[Ar.]
- YALIN ile YALIN
( Alev. İLE Gösterişsiz, süssüz, sade. | Çıplak. )
- YALIN ile YALINÇ
( ... İLE Birleşik olmayan, yalnız bir maddeden oluşan. | Karışık olmayan, basit. )
- YALITMA/YALITIK/İZOLE[Fr., İng. ISOLE < Lat.] ile YOK ETME, GİDERME/İZALE[Ar.]
- YALNIŞ değil YANLIŞ
( "Yanılma"dan akılda kalabilir. )
- YALNIZ, İNSAN, ... değil YALNIZCA İNSAN, ...
- YALNIZCA ile/değil İLKSEL OLAN
- YALPALAMA(") ile/<> (")TÖKEZLEME(")
- YALVAR-YAKAR (OLMAK)
- YAMPALA ile YAMPİRİ
( Birinin, yeni bir durum karşısında ne yapacağını kestiremeyerek şaşkınlık geçirdiğini teklifsiz ve alaylık olarak anlatan, "yampala zeydün" deyiminde geçer. İLE Eğri büğrü, yan yan ve çarpık bir biçimde. )
- YAMRU YUMRU
( Eğri büğrü, çarpık, engebeli. )
- YAMUK YUMUK (İŞLER YAPMAK)
- YAMULTMAK ile RAYINDAN ÇIKARMAK
- YAN MASAMDA ile YANMASAM DA
- YAN TÜMCECİK ile ...
( SUBORDINATE CLAUSE )
- YAN YANA (GELMEK)
- YAN YANA KOYMAK ile BİRARAYA GETİRMEK
- YAN YANA/LIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< BİRLİKTE/LİK
- YAN ile DERİNLİK
- YANA-YAKILA (ARAMAK)
- YANAR DÖNER
- YANAŞMAK ile İLİŞMEK
- YANDIK ile AYVAYI(/...) YEDİK
- YANİ ÖRNEĞİN" değil YANİ ya da ÖRNEĞİN
- YANİ[Ar.] değil/yerine/= DEMESİ
- YANİ ile NEYSE
- YANİ ile/ve SONUÇTA
- YANİ ile/ve/değil/yerine/||/<> YA DA
- YANİ ile YANİ?
- YANILGI ile/ve/<> YANILTI
( Yanılma durumu, yanlış davranış. | Bir sanatla, bir bilimle ilgili kuralların gereği gibi uygulanmayışından doğan sonuç. | Yanlışı doğru ya da doğruyu yanlış sanma. İLE/VE/<> Sonucu bakımından çok önemli olmayan yanlışlık. )
- YANILMA = HATA = ERROR[İng., Lat., İsp.] = ERREUR[Fr.] = IRRTUM[Alm.]
- YANILMAZ/LIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YETERLİ/LİK
- YANILTMACA ile YANILTMAÇ
( Yanıltmak için, yanıltacak yolda söz söyleme. | Başkasını yanıltmak için, doğru olmadığı bilinerek yapılan uslamlama ve çıkarsama. İLE Ötekini yanıltıp başka şey söylemesine yol açacak biçimde düzenlenmiş söz. )
- YANILTMAK ile/değil DEĞİLLEMEK
- YANILTMAK ile/değil YANLIŞLAMAK
- YANINDA OLABİLEN ile/ve/değil/||/<>/> YARIN'DA OLABİLEN
- YANIP KÜL (OLMAK)
- YANIT ile KARŞILIK
- YANIYORUM değil/yerine/>< UYANIYORUM
- YANKI(LANMA) ile YANSI(MA)
- YANKICA ile YANSICA
( Başka birinin kullandığı söz ya da tümceleri, anlamsız olarak yankı gibi yineleme. İLE Başkasının yaptığı devim ve davranışları, anlamsız olarak yineleme. )
- YANLAMAK ile/değil/yerine/>< ANLAMAK
- YANLIŞ ANLAMAK ile/ve/<> ÇARPITMAK
- YANLIŞ ANLAŞMA değil YANLIŞ ANLAMA/ANLAŞILMA
- YANLIŞ ANLAŞMAZLIK değil YANLIŞ ANLAMA/ANLAŞILMA ya da ANLAŞMAZLIK
- YANLIŞ ANLATIM ile/değil KARŞILIK BULMAMA
- YANLIŞ ANLATIM ile/değil YETERSİZ ANLATIM
- YANLIŞ BULMAK/ARAMAK ile "YANLIŞ BULMAK"
- YANLIŞ DÜŞÜNMEK ile/değil FARKLI DÜŞÜNMEK
- YANLIŞ YORUMLAMA ile/ve/değil/<> ÇARPITMA
-  YANLIŞ/KÖTÜ/AŞIRI/ABARTILI KULLANILANLAR:
 "SIKINTI YOK!" ve/<> "AYNEN" ve/<> "KESİNLİKLE" ve/<> 
"HAYIRLISI" ve/<> "KISMET" ve/<> "TABİİ Kİ DE" ve/<> 
"YAPILACAK BİR ŞEY YOK" ve/<> "BENCE DE"
(  )
 )
( )
- YANLIŞ ile/değil BAĞLAMINDAN KOPUK OLAN
- YANLIŞ ile/değil BAŞKALDIRI
- YANLIŞ ile/değil FARKLI
- YANLIŞ ile/değil/yerine/||/<>/< GEREKSİZ
- YANLIŞ = HATALI = WRONG[İng.] = FAUX[Fr.] = FALSCH[Alm.] = FALSUS[Lat.] = INJURIA[İsp.]
- YANLIŞ ile/değil/ne yazık ki KARAR
( Bir yanlışı tekrar ediyorsan, artık o bir yanlış değil karardır. )
- YANLIŞ ile/ve/<>/< YANLI İŞ
- YANLIŞ ile/ve/değil/||/<>/< YÜZEYSEL
- YANLIŞLARA AĞIT YAKMAK ile/değil/yerine/>< DOĞRULARI İNŞÂ ETMEK
- YANLIŞSAM (BENİ) DÜZELT/İN! değil YANLIŞSA / YANLIŞ VARSA/OLU(ŞU)RSA / YANILIYORSAM DÜZELT/İN/İZ!
( Bu "M / N" harflerinin yani "BEN / SEN" "dilinin/kullanımı", "kişi temelli/odaklı" alt seviye "düşünüş"[düşünmeyiş/düşünemeyiş] ile bağlantılı olarak ya da öteki dillerden ve özellikle İngilizce'deki kullanımdan gelen kötü/yanlış bir kullanım/ifade biçimidir. )
- YANLIZ değil YALNIZ
( "Yalın"dan akılda kalabilir. )
- YANMAK ile/değil/yerine BRONZLAŞMAK
- YANMAK ile ÇOK İSTEMEK
- YANSIMA ve/||/<> ANIMSAMA
- YANSITICI/LIK ile/ve/<> İLETKEN/LİK
- YANSITMA ile/ve/||/<> TEMSİL ETME
- YANSITMAK ile/ve/<> IŞIMAK
( TECELLİ ile/ve/<> ZUHUR )
- YANSITMAK ile/ve/değil/yerine TAŞIMAK
- YANSITMAK ile/ve/||/<>/> YAYGINLAŞTIRMAK
- YANSITMAK ile YER VERMEK
- YANYANA ile/ve/<> KARŞILIKLI
- YAP(IL)ABİLİTE değil YAPILABİLİRLİK
- YAPABİLDİĞİM ile YAPABİLDİĞİMİ DÜŞÜNDÜĞÜM
- YAPABİLECEĞİM BİR ŞEY YOK değil YAPABİLECEĞİM FAZLA BİR ŞEY YOK
- YAPACAK ÇOK İŞ/İM VAR değil YAPILACAK ÇOK İŞ/İM VAR
- YAPACAK/YAPILACAK BİR ŞEY YOK değil YAPILACAK (PEK) FAZLA BİR ŞEY YOK
-  YAPALIM/YAZALIM DA...: 
"SONRA UNUTURUZ" değil ANIMSA(YA)MAYABİLİRİZ
- YAPAMAM değil/yerine/>< YAPABİLİRİM
(  )
 )
- YAPAMAM ile YAPMAMALIYIM
- YAPAMAYACAĞI(M/N) ŞEY YOK/TUR ile/ve/değil/||/<>/< BAŞARAMAYACAĞI(M/N) ŞEY YOK/TUR
- YAPAMAZSIN ile/değil/yerine YAPMAMALISIN
- YAPARAKTAN/EDEREKTEN değil YAPARAK/EDEREK
- YAPARIM ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YAPAYIM
- YAPAY ZEKÂ" değil/yerine YARDIMCI ZEKÂ
- YAPAY ZEKANIN "SONUÇLARI" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KİŞİNİN BİLMESİ
- YAPAY ile/ve/değil/||/<> KURGU/SAL
- YAPAYALNIZ
- YAPILACAK BİRŞEY YOK ile YAPILACAK FAZLA BİRŞEY YOK
-  YAPILAN/SÜRDÜRÜLEN YANLIŞA:
 KİMSE BİR ŞEY DİYEMEZ ile/ve/değil/||/<>/< KİMSE ENGELLEYEMEZ
- YAPILAN ile/ve/<> YAPILMAKTA OLAN
- YAPILANMA ile/ve/<> BOZULARAK YAPILANMA
( ... İLE/VE/<> Özellikle kasların gelişiminde. )
- YAPILAŞMA ile/değil YAPILANMA
( Binaların yapılanması. İLE/DEĞİL Bir düzenin kurulması. )
-  YAPIM EKLERİNDE:
 ADDAN AD ile/ve/||/<> ADDAN EYLEM ile/ve/||/<> EYLEMDEN AD ile/ve/||/<> EYLEMDEN EYLEM
( )
- YAPİM/ARIYİM değil YAPAYIM/ARAYAYIM
- YAPIP-ETMEK
- YAPIŞ YAPIŞ
( Tenin/cildin, terleme nedeniyle aldığı durumlarda. )
- YAPIŞMAK ile BİNDİRMEK
- YAPIŞMAK ile SİNMEK
- YAPIŞTIRMAK ile "YAPIŞTIRMAK"
- YAPIYIM" değil YAPAYIM
- YAPMACIK/LIK ile/ve/<> "ZORLAMA"
- YAPMADI/M/N ile/değil YAPAMADI/M/N
- YAPMADINSA/SÖYLEMEDİNSE değil YAPMADIYSAN/SÖYLEMEDİYSEN
- YAPMAK ile ETMEK
( Batı dillerinden gelen sözcüklere kullanılan. İLE Doğu dillerinden gelen sözcüklere kullanılan. [İstisnalar hariç!] )
- YAPMAK ile/ve/değil/yerine/<> GERÇEKLEŞTİRMEK
- YAPMAK ile/değil YÜRÜTMEK
- YAPMAMAK ile YAPAMAMAK
- YAPMAYACAĞIM ŞEY/İŞ YOK ile/değil/yerine YAPAMAYACAĞIM ŞEY/İŞ YOK
- YAPMIŞIN(DIR)/OLMUŞUN(DUR) değil YAPMIŞSIN(DIR)/OLMUŞSUN(DUR)
- YAR/UÇURUM ve/||/<>/< -YOR
( ... VE/||/<>/>/< Şimdiki zaman eki olan "-yor"un geniş zamanlı, genelleyici ve orantısız kullanımı uçurumun kenarında olmak ya da uçurumdan düş(ür)mek gibidir. )
- YAR ile YAR ile YÂR[Fars.]
( Yardımcı sözcüğünün kısaltılmışı.[Yarbay, Yarkurul] İLE Uçurum. İLE Sevgili. )
( "Yolda/tarikatte, yâr olmak var, bâr olmak yok" )
- YARA-BERE (İÇİNDE OLMAK/KALMAK)
- YARAK ALDI ile/değil YARA KALDI
- YARALIYOR ile/değil YER ALIYOR
- YARAMAYAN ile/değil/yerine/>< YARAYAN
- YARARLI/LIK ile/ve/||/<> İŞ GÖRME/GÖREN
- YARARLI/ZARARLI yerine UYUMLU/UYUMSUZ
- YARARLI ile/ve YARARCI
- YARARLI ile YARARSIZ
- YARASI OLAN, GOCUNUR ile/değil KİŞİ, KENDİNDEN BİLİR
- YARATICI İMGELEM ile/ve/<> KAVRAMSALLIK/GÖRÜNÜRLÜK
- YARATICILIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< FARKLILIK
- YARATICILIK ile YENİLİK/TİCARİLEŞTİRME
- YARATILAN değil/yerine VAROLAN
- YARATILIŞIM GEREĞİ ile/değil MİZACIM GEREĞİ
- YARATIR ile/ve/değil OLUŞTURUR
- YARATMA ile YARATIM ile YARATIŞ
( Olmayan bir şeyi var etmek. | Anlak ve düşgücünden yararlanılarak, o zamana kadar görülmeyen, yeni bir şey ortaya koymak. | Olmasına, ortaya çıkmasına yol açmak, aracı olmak. İLE Yaratma eylemi. İLE Yaratma eylemi ya da biçimi. )
- YARATMAK değil/yerine (OLANI) DEĞİŞTİRMEK
- YARATMAK ile NEDEN/VESİLE OLMAK
- YARAYI DEŞMEK ile/ve/||/<> SIKINTIYI PERÇİNLEMEK
- YARDIM DİLENMEK ile/değil KONUŞMAK
( İSTİANE: Yardım isteme. )
- YARGI/SI" ile/ve/değil/yerine/>< ALGI/SI
- YARGI ile/ve/<> ÇIKARIM
- YARGI ile KANAAT
- YARGILAMA" ile/değil/yerine/||/></< SORGULAMA
( [Daha ...]
Az [olsun/olmalı!]. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Çok [olsun/olmalı!].
 )
- YARGILAMAK ile/ve/değil/yerine/> YARLIGAMAK
( Bir karara varmak üzere davalı ile davacıyı dinlemek. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/> Birinin suçunu bağışlamak, mağfiret etmek. )
- YARGILAMAK ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/> ZORLAMAK
-  YARGILARIN SINIFLANDIRILMASINDA:
 ANALİTİK | SENTETİK ile/ve/||/<> A PRIORI | A POSTERIORI
( --------------- |     A PRIORI      |     A POSTERIORI      |
------------------------------------------------------------------------ |
ANALİTİK     | Analitik a priori   |    Analitik a posteriori   |
------------------------------------------------------------------------ |
SENTETİK   | Analitik a priori   |    Sentetik a posteriori  |
------------------------------------------------------------------------- | )
- YARGITAY/TEMYÎZ[< MEYZ] ile İSTÎNÂF
( Ayırma, ayrılma, seçme, seçilme. | İyiyi, kötüden ayırt etme. İLE Yeniden başlama. | Bidâyet mahkemesi tarafından verilen kararın, bir üst mahkemeye başvurarak kaldırılmasını isteme. | Sözün başlangıcı, söz başı. )
( Yasa yolunda, üst mahkeme, hukuka aykırı olan kararı, sadece bozar, kendi yeniden yargılama yaparak karar veremez. İLE Yasa yolu incelemesi sonunda, hukuka aykırı bulunan yerel mahkeme kararı yerine üst mahkemece, yeniden yargılama yapılarak yeni bir karar verilir. )
- YARICI ile YARICI
( Yarma işini yapan, parçalayan, bölen. İLE Ürünü, mal sahibi ile yarı yarıya bölüşerek çalışan işçi. )
- YARILMIŞ/LIK ile/ve/||/<> UÇURUM
- YARIM-YAMALAK (BIRAKMAK)
- YARIM ile/ve/<> BUÇUK
- YARIM ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/>< TAM/AM
( Gülmezsen/gülmezsek. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/>< Gülersen/gülersek. )
( Soran beni, yarım bulur. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/>< Sen bir tek gül, ey yar! Tamam olur. (ALDANIRIM - Yaşar)
 )
- YARIMI KADAR değil YARISI KADAR
- YARIN, BİR GÜN (İŞİNE YARAMASI, KARŞI(SI)NA ÇIKMASI)
- YARIN(LAR)A TAŞIMAK değil GELECEĞE TAŞIMAK
- YARIN ile ERTESİ GÜN
( Yarın sözcüğü, sadece içinde bulunulan günden sonra gelecek gün için kullanılabilir. Gelecek ve yaşanmamışlık anlamını taşır. İLE Ertesi gün, içinde bulunulan günden sonra yaşanacak günden hemen sonra gelecek olan gün için kullanılır. 2 kez yarın.("yarın yarın"). Kavramsal bir anlatımda, geçmiş üzerine/geçmişle ilgili bir konuda "ertesi gün" sözcüğü kullanılır. Kesinlikle "yarın" kullanılmaz. Ayrıca, okunurken/seslendirirken hiçbir hece uzamaz. )
( "BUGÜN OLMUYOR, YARIN OLUYOR" değil BUGÜN/BİR GÜN OLMUYOR, ERTESİ GÜN OLUYOR )
- YARINI ÖZLEMEK" ile/ve/değil/||/<>/< YÂRINI ÖZLEMEK
( "Gelecekte yaşayabileceklerini düşlemek." İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Sevgiliyi özlemek. )
-  YARIŞMALARDA:
 "(YARIŞ) KOŞULUYOR" değil/yerine "(YARIŞ) SÜRÜYOR/SÜRDÜRÜLÜYOR"
-  YARIŞMAYI:
 "KAYBETTİM" değil/yerine KAZANAMADIM
- YAŞ TAHTAYA BASMAK ile/ve/||/<> SERT KAYAYA ÇARPMAK
- YAŞ ile YAŞ ile YAŞ
( Doğuştan beri geçen ve yıl birimi ile ölçülen zaman. | Yaşamın, çeşitli evrelerinden her biri, çağ. | Bir kurum/kuruluş, düzen vb.'nın kurulduğundan bu yana geçen zaman. | Bir gökcisminin oluşmaya başladığı günden bugüne dek geçirdiği zaman süresi. İLE Nemli, ıslak. | Kendi suyunu, canlılığını yitirmemiş, kurumamış, kurutulmamış, taze. | Ağlandığında, gözlerden akan berrak sıvı, gözyaşı. | Kötü, korkulu, zor. İLE Yüksek Askeri Şûra. )
- YASA/LI/LIK ile/ve/||/<>/< ÖLÇÜ/LÜ/LÜK
- YAŞADIKÇA ... ile/değil DENEYİMLEDİKÇE ...
- YASAK/ÇILIK ile/değil KURAL/UZLAŞIM
- YASAK ile/değil BAŞKASINA KAPALI
- YASALARINLA" değil YASALARIYLA
-  YAŞAM ÖYKÜNÜ:
 İYİ YAZ ve/||/<> SIKLIKLA DÜZENLE
-  YAŞAM:
 BİR NEFES ile KAFES ile HEVES
( Aldığımız kadar. İLE Kaldığımız kadar. İLE Daldığımız kadar. )
-  YAŞAM:
 MASAL ile/ve/||/<>/> ROMAN ile/ve/||/<>/> FIKRA
( Başlangıçta. İLE/VE/||/<>/> Yaşandıkça. İLE/VE/||/<>/> Anlattıkça. )
-  YAŞAM:
 OYUN ile/ve/ne yazık ki/||/<> "KÖŞE KAPMACA" OYUNU
( Yaşam oyunu, sadece "köşe kapmaca" oyununa düşürüldüğünden ve bu oyunu da, bir köşeyi tutanın, eline geçirdiği köşeyi hiç bırakmamasından dolayı tıkanmasıyla ne oyun, ne barış, ne de huzur kalmıştır. Oyun, tekrar eşit koşullardan başlatılana kadar bir şeylerin düzelmesi de pek olası görünmüyor. )
-  YAŞAM/YAZIN/ŞİİR/MÜZİK/DANS:
 KURT, ... ve/||/<> KUŞ, ... ve/||/<> AT, ...
( ...'un, sürüsüyle gittiği gibi. VE/||/<> ...'un, havada uçtuğu gibi. VE/||/<> ..'ın, ovada koştuğu gibi. )
- YAŞAM ve/||/<> KURAM
- YAŞAM ile/ve ÖNGÖRÜLEBİLİR YAŞAM
( ... İLE/VE Kişinin en çok istediği/"aradığı". )
-  YAŞAMAK:
 BİRBİRİMİZİ İDARE EDEREK ile/ve/değil/yerine/<> UZLAŞARAK (ORTAK NOKTALARDA/ALANLARDA BULUŞARAK)
- YAŞAMI KOVALAMAK ile YAŞAMI YAKALAMAK
-  YAŞAMIN:
 "DAYATTIKLARI" ile/ve/değil/yerine/<> GETİRDİKLERİ
- YAŞAMINA, GÜN EKLEMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< GÜNÜNE, YAŞAM EKLEMEK
- YAŞAMSAL(VİTAL) ile/ve/<> YAYILMACI/BULAŞICI(VİRAL)
- YAŞANMIŞLIK ile/değil/yerine DENEYİM
- YAŞANTI ve İMGE ve/||/<>/> TASARIM ve SİMGE
- YAŞIMDAYIM" değil YAŞINDAYIM
- YAŞIN YAŞIN
( Gizli gizli, için için. )
- YAŞINDAN-BAŞINDAN (UTAN[MA]MAK) -ile
- YAŞINI BAŞINI (ALMAK)
- YAŞLANMA ile/ve/değil/yerine/||/<> YIPRANMA
( FERSUDE[Fars.]: Eskimiş, yıpranmış, aşınmış. )
- YAŞLI-BAŞLI
- YAT-KAT
- YATAK ODASI değil/yerine UYKU/UYUMA ODASI
- YATAK-DÖŞEK (YATMAK)
( Hasta olmak. )
- YATAY/UFKÎ ile/ve/değil YASSI
( Durgun bir su yüzeyine koşut, düşey doğrultusuna dikey olan. İLE/VE/DEĞİL Yayvan ve düz. )
- YATIP KALKMAK
- YATKIN/LIK ile/ve/||/<> YETKİN/LİK
- YATSIMAK" değil YADSIMAK
- YAVAŞ YAVAŞ (YOL ALMAK)
- YAVAŞ YAVAŞ/İLLİ İLLİ ile TEKER TEKER
- YAVAŞLA(T)MAK ile/ve/değil/||/<>/>/< AZAL(T)MAK
- YAVE[Fars.]/TÜRREHÂT[Ar. < TÜRREHE]/PESTENKİRÂNÎ[Fars.] değil/yerine/= SAÇMA-SAPAN SÖZ
( Saçma, saçma sapan söz. | Sahipsiz hayvan. )
- YAYAN (KALMAK) değil YAYA (KALMAK)
- YAYAN YAPILDAK
( Yayan ve çıplak ayakla. )
itibarı ile 10.158 başlık/FaRk ile birlikte,
10.158 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(40/42)
 (1996'dan beri)
(1996'dan beri)